Etnik çatışma, iki veya daha fazla etnik grup arasında çıkan bir çatışmadır. Çatışmanın kaynağı siyasi, sosyal veya ekonomik olabilirken, çatışan bireyler etnik grubunun topluluk içindeki konumu için açıkça mücadele etmelidir. Bu son kriter etnik çatışmayı diğer mücadele biçimlerinden ayırır.
Etnik çatışmanın mutlaka şiddet içermesi gerekmez. Konuşma özgürlüğünün korunduğu çok uluslu bir toplumda etnik çatışma çoğul demokrasilerin gündelik bir özelliği olabilir. Örneğin, etnik çatışma, etnik gruplar arasında bölünmüş kaynaklar için şiddet içermeyen bir mücadele olabilir. Bununla birlikte, çatışma konusu doğrudan ya da sembolik olarak etnik bir grupla bağlantılı olmalıdır. Sağlıklı çok etnikli demokrasilerde, bu çatışmalar "genellikle kurumsallaşmakta, parlamentolar, meclisler ve bürokrasiler aracılığıyla ya da şiddet içermeyen gösteriler ve grevler yoluyla yönlendirilmektedir". Demokratik ülkeler, şiddetle büyüyen etnik çatışmaları her zaman önleyemezken, kurumsallaşmış etnik çatışma, etnik grupların taleplerini barışçıl yollarla ifade edebilmesini sağlayarak şiddet olasılığını azaltıyor. Öte yandan, otoriter sistemlerde, etnik azınlıklar sıklıkla şikayetlerini ifade edemezler. Şikayetlerin, uzun süren etnik sessizliğin ardından şiddetli patlamanın gerçekleşmesine neden olan yaslanmaya izin verilir. Dolayısıyla, etnik barış, çatışmanın olmaması değil, şiddetin yokluğudur. Bir diğer sonuç da, şiddet içeren etnik isyanların, daha önce marjinalize olmuş gruplar için çoğunlukla siyasi haklara neden olmasıdır.
Sebep teorileri
Etnik çatışmanın nedenleri siyaset bilimcileri ve sosyologlar tarafından tartışılmaktadır. Çıkar, iktidarın ve ekonomik kaynakların dağılımı, kültürel ya da politik haklar, kimliksel anlaşmazlıkların yani gerek dinsel gerek ideolojik, gerekse de etnik köken gibi kimliksel taleplerin çakışması gruplar arasında gerçekleşen çatışmalara neden olarak gösterilir. Açıklamalar genelde üç düşünce okulundan birine girer: ilkelci (primordiyalist), araçsalcı (instrumentalist) ve inşacı.
İlkelci nedenler
İlkelci yaklaşım savunucuları, "etnik grupların ve uyrukların varolduğunu iddia ediyor, çünkü biyolojik özellikler ve özellikle bölge konumu gibi ilkel objelere karşı inanç ve eylem gelenekleri vardır". İlkelciler, etnik grup üyeleri arasında akrabalık ilişkisinin güçlü olduğuna inanmaktadır. Donald L. Horowitz , bu akrabalığın "etnik grupların aile benzerlikleri açısından benzer düşünmelerini mümkün kıldığını" iddia ediyor.
İlkelci bilim insanı olan Clifford Geertz, her insanın akrabalarıyla doğal bir bağlantısı olduğunu iddia ediyor. Geertz'e göre zaman tekrarlanan çatışmalarla, kişinin etnisitesiyle olan temel bağlar birleşecek ve sivil toplumla olan bağlarını bozacaktır. Etnik gruplar her zaman sivil hükûmetlerin hayatta kalmasını tehdit edecek, ancak bir etnik grup tarafından kurulan ulusların varlığı değil. Dolayısıyla, ilkel bir objektif aracılığıyla ele alındığında, çok etnikli toplumda etnik çatışma kaçınılmazdır.
Siyaset bilimciler bir dizi etnik çatışmaların esas nedenlerinin kurumsal ve ekonomik faktörler değil, politika olduğunu savunuyor. Bu bilim adamları, etnik savaş kavramının yanıltıcı olduğunu iddia ediyor. Çünkü bazı grupların aralarında meydana gelen savaşlar, birbirleriyle kavga etmeye mahkûm edilmeleri aslında siyasi kararların bir sonucudur. Ayrıca, ilkel yaklaşım etnik şiddette mekânsal ve zamansal farklılıkları açıklamaktadır. Bu 'ezeli nefretler' her zaman insanların bilincinin ön saflarında yer alıyorsa, etnik gruplar sürekli şiddete maruz bırakılıyor. Böylece, etnik şiddet, dağınık patlamalarla ortaya çıkar. Örneğin, Varshney, Yugoslavya'nın 1990'lardaki etnik şiddet nedeniyle parçalanmasına rağmen, SSCB'nin çöküşünden bu yana uzun bir barışın yaşandığına dikkat çekiyor. Bu nedenle, bazı bilim adamları, yalnızca ilkel etnik farklılıkların 1990'lı yıllarda şiddetin patlak vermesine neden olabileceğini iddia ediyor. Lakin bu artık pek kabul gören bir yaklaşım değildir.
İlkelciler "ezeli nefretler" hipotezini yeniden formüle ettiler ve insan doğasının rolüne daha fazla odaklandılar. Peterson, nefret ve düşmanlığın varlığının, insan davranışını ve eylemini şekillendirmede rol oynaması için tarihte kök salmış olması gerekmediğini savunuyor: "Eğer 'ezeli nefretler', büyük kitlelerin günlük düşüncelerini tüketen bir nefrete karşılık gelirse, 'ezeli nefretler' argümanı hemen reddedilmeyi hak ediyor. Bununla birlikte, nefret bazı durumlarda tarihsel olarak şekillendirilmiş" bir "şema" olarak düşünülürse, anlayış daha ciddiye alınmalıdır."
Araçsalcı yaklaşım
Araçsalcı yaklaşım, kişilerin etnik kimliklerinin tek başına sorun oluşturmadığını, yalnızca çeşitli bağlamlarda öne çıktığını ve çatışmalara yol açabildiğini savunuyor. Anthony Smith, instrümantalist yaklaşımın "1960'lı ve 70'li yıllarda Birleşik Devletler'de etkili bir eritme potasında olması beklenen etnik kalıcılığa ilişkin tartışmada göze çarpıyor" olduğunu belirtiyor. Bu yeni teori ile, topluluk liderleri "kültürel grupları, kitlesel seferberlik alanlarında, güç ve kaynaklar için yaptıkları rekabette seçmenler olarak kullandı, çünkü onları toplumsal sınıflardan daha etkili buldu." Bu etnik yaklaşımda, etnisite ve ırk, belirli amaçları gerçekleştirmek için araç olarak görülüyor. Etnik kökenin sabit bir algı olup olmadığı araçsal yaklaşımda çok önemli değildir. Bu okulun bilim insanları, genellikle etnik farklılığın birçok çatışmada rol oynadığı görüşüne karşı değildir. Sadece etnik farklılığın çatışmaların nedenini açıklamak için yeterli olmadığını iddia ediyorlar.
Yapısalcı yaklaşım
Üçüncü, teori inşacı yaklaşımdır. Benedikt Anderson hayalci cemaat konseptini çizerken, etnik grupların toplumsal olarak yapılandırılmış doğasının önemini vurguluyor. Tutsi/Hutu ayrımı, 1930'larda, sığır mülkiyeti, fiziksel ölçümler ve kilise kayıtları temel alınarak Belçika sömürge imparatorluğu tarafından kodlanmış olduğundan, bu yaklaşımın savunucuları Ruanda'yı örnek gösteriyor. Kimlik kartları bu esasla çıkarıldı ve bu belgeler 1994 soykırımında önemli bir rol oynadı.
Bazıları, inşacı anlatıların etnik şiddette yerel ve bölgesel farklılıkları açıklayamadığını savunuyor. Örneğin, Varshney, 1960'larda "ABD'de ırkçı şiddetin yoğun olarak kuzey şehirlerinde yoğunlaştığını, yoğun olarak siyasi olarak angaje olmasına karşın güney şehirlerinin ayaklanması" nın olmadığını vurguluyor. İnşacı bir teoriye dayalı anlatım çoğunlukla ülke düzeyinde bir değişken olmakla birlikte, çoğunlukla bölgesel ve yerel düzeyde etnik şiddet olaylarını incelemek zorundayız.
Etnik çatışma ve iç savaşlar bilginleri, üç geleneksel düşünce okulunun her ikisinden de anlayışlar çıkaran kuramlar geliştirdiler. Örneğin, Monica Duffy Toft, The Geography of Ethnic Violence: Identity, Interests, and the Indivisibility of Territory isimli kitabında, etnik grupların yerleşim kalıpları, sosyal olarak yapılandırılmış kimlikler, etkili liderler, bölünmezlik yaratma ve emsal düzenlemeyle ilgili devlet endişesini göstermektedir; bu da rasyonel aktörlerin bir anlaşmazlığı şiddetle tırmandırmasına yol açabilir. Bu nedenle muhalif grupların çatışmasının daha da kötüye gitmesi muhtemeldir. Bu tür araştırmalar, yalnızca primordiyalist, instrümantalist ya da inşacı yaklaşımları kullanarak açıklaması zor olan meselelere değinmektedir. Varshney'nin belirttiği gibi "saf ilkelciler ve saf instrumentalistler artık yok."
Etnik çatışma ve kamusal kaynağın sağlanması
Çok etnikli demokrasilerde etnik çatışmanın önemli bir kaynağı, devlet himayesine erişimdir. Etnik gruplar arasında devlet kaynakları uğruna çıkan çatışmalar etnik şiddet olasılığını artırabilir. Etnik açıdan bölünmüş toplumlarda, her bir etnik grup özellikle etnik grubunda hedeflenen fayda temelli kamu yararına olan talep azalmaktadır. Diğer tüm etnik gruplar bu gruplara girseler de bu çıkarlar daha az değer kazanacaktır. Amaçlanan çıkarlar daha caziptir; çünkü etnik gruplar, diğer etnik gruplara göre toplumsal ve ekonomik durumlarını güçlendirebilir veya yükseltebilirken, geniş programatik politikalar göreceli değerlerini artırmaz. Politikacılar ve siyasi partiler, aynı zamanda, maddi menfaatlerin dağılımında toplu etnikleri, kendilerini destekleme konusunda teşvik ederler. Uzun vadede, etnik kimliğin siyasal önemi arttıkça kendini tatmin edici bir denge sağlayacak siyasi partilerin ve parti sisteminin etnifikasyonuna yol açacaktır. Eğer politikacılar sadece etnik kökenden fayda sağlıyorsa, seçmenler kendilerini öncelikle bir etnik gruba ait edecek ve politikacıları aynı şekilde görecekler. Sadece aynı etnik gruba mensup politikacılara oy vereceklerdir. Politikacılar, kamu mallarını sunmaktan kaçınacaklar, çünkü kendi etnik gruplarına ait olmayan ve seçici olarak kendilerine oy vermeyen insanlara hizmet vermek istemeyeceklerdir. Politikacıların, ortak etnik kökenleri olan topluluklara karşı aşırı ılımlı politikaları, demokratikleştirmede etnik kökensizliğe yol açabilir. Patronaj siyaseti ve etnik siyaset sonunda birbirini güçlendirecek ve Chandra'nın "patronaj demokrasisi" ne geçmesine neden olacaktı.
Yerel politikacılar ve etnik gruplar arasında patronaj ağlarının varlığı, etnik gruplar arasında seferberlik yaparak etnik grupları seferber etmeyi kolaylaştırıyor ve etnik şiddeti seçmen kazançlarıyla öne sürüyor. Etnik grupların etnik kökenli yerel politikacılar üzerinden devlet kaynaklarına erişimine bağımlı olması, muhtemelen onları diğer etnik gruplara karşı şiddet çağrılarına karşı daha duyarlı hale getirir. Bu nedenle, bu yerel patronaj kanallarının varlığı, etnik grupların siyasi olarak şiddete başvurma konusunda teşvik oluşturmaktadır.
Etnik heterojenlik ile kamu desteğinin sağlanması altındaki bağlar genel olarak kabul edilmekle birlikte, bu ilişkinin altında yatan nedensel mekanizma etrafında pek az fikir birliğine varılmıştır. Olası nedensel hikâyeleri tanımlamak için James Habyarimana ve Macar Humphreys Uganda Kampala'da yerel katılımcılarls ciddi bir deney gerçekleştirdiler.
Bilinenin aksine, katılımcıların etnik grupların refah düzeylerini orantısız bir şekilde desteklemediğini tespit ettiler. Yalnızca, anonimlik kaldırıldığında ve etnisite herkes tarafından bilindiğinde etnik gruplar birbirlerini lehine karar verirlerdi. Humphreys ve Habyarimana etnik gruplar arasındaki işbirliğinin öncelikli olarak etnik gruplar arasında daha güçlü olma eğiliminde olan mütekabiliyet normlarına dayandığını ileri sürüyorlar. Toplumsal yaptırım yapma imkânı, kendi etnik kökenleriyle işbirliği yapmayanları bunu yapmaya zorladı. Yazarlar, ortak etnik kökenlerin birbirlerine karşı daha fazla fedakarlığa sahip olduklarını veya aynı tercihleri olduğunu söylemek için hiçbir kanıt bulamıyorlar. Etnik işbirliği gerçekleşir; çünkü etnik gruplar sadece ortak sosyal ağlara sahiptir ve bu nedenle birbirlerini izleyebilir ve herhangi bir ihlalciyi toplumsal yaptırımla tehdit edebilirler.
Kaynakça
- ^ Varshney, Ashutosh (2002). Ethnic Conflict and Civic Life: Hindus and Muslims in India. New Haven: Yale University Press.
- ^ Kaufman, Stuart J. (2001). Modern Hatreds: The Symbolic politics of ethnic war. Ithaca: Cornell University Press. s. 17.
- ^ Olzak, Susan (1992). Dynamics of Ethnic Competition and Conflict. Stanford: Stanford University Press.
- ^ a b c d e Ashutosh Varshney (2007). (PDF). Oxford handbook of comparative politics. 29 Mart 2018 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2017.
- ^ Carlo Koos (2016). "Does violence pay? The effect of ethnic rebellion on overcoming political deprivation". Conflict Management and Peace Science (İngilizce), 33. ss. 3-24. doi:10.1177/0738894214559670. ISSN 0738-8942.[]
- ^ a b Çelik, Ayşe Betül (2009). "Etnik Çatışmaların Çözümünde Siyaset Bilimi ve Uyuşmazlık Çözümü Yaklaşımları". Çatışmadan Uzlaşmaya: Kuramlar, Süreçler ve Uygulamalar (PDF). İstanbul: Bilgi Üniversitesi Yayınları. ss. 163-165. ISBN . 23 Aralık 2018 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 4 Mayıs 2020.
- ^ Steven Grosby (1994). "The verdict of history: The inexpungeable tie of primordiality – a response to Eller and Coughlan". Ethnic and Racial Studies, 17. ss. 164-171. doi:10.1080/01419870.1994.9993817.
- ^ Horowitz, Donald L. (1985). Ethnic Groups in Conflict. Berkeley, CA: University of California Press. s. 57. ISBN .
- ^ Geertz, Clifford (1963). Old societies and new States; the quest for modernity in Asia and Africa. Londra: Free Press of Glencoe.
- ^ a b Giuliano, Elise (2011). Constructing Grievance: Ethnic Nationalism in Russia's Republics. Cornell University Press.
- ^ a b Antony Smith (2001). "Nationalism: Theory, Ideology, History". Cambridge: Polity. ss. 54-55. ISBN .
- ^ Cornell, Stephen; Hartmann, Douglas (1998). Ethnicity and Race: Making Identities in a Changing World. Thousand Oaks, CA: Pine Forge. s. 59. ISBN .
- ^ Schlichting, Ursel (1997). "Conflict Between Different Nationalities: Chances for and Limits to Their Settlement". Klinke, Andreas; Renn, Ortwin; Lehners, Jean Paul (Ed.). Ethnic Conflicts and Civil Society. Aldershot: Ashgate. ISBN .
- ^ Smith, Dan (2003). "Trends and Causes of Armed Conflicts". Austin, Alexander; Fischer, Martina; Ropers, Norbert (Ed.). (PDF). Berlin. 27 Nisan 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2017.
- ^ Mamdani, Mahmood (2001). When Victims Become Killers: Colonialism, Nativism, and the Genocide in Rwanda. Princeton, NJ: Princeton University Press. ISBN .
- ^ Toft, Monica Duffy (2003). The Geography of Ethnic Violence: Identity, Interests, and the Indivisibility of Territory. Princeton, NJ: Princeton University Press. ISBN .
- ^ Kolev, Wang (2010). "Ethnic Group Divisions and Clientelism". APSA Annual Meeting Paper.
- ^ Snyder, Jack (2000). From Voting to Violence: Democratization and Nationalist Conflict. W. W. Norton & Company.
- ^ Kitschelt, Herbert (2007). (PDF). Cambridge University Press. 22 Ocak 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mayıs 2017.
- ^ a b Berenschot, Wrd (2010). "The Spatial Distribution of Riots: Patronage and the Instigation of Communal Violence in Gujarat, India" (PDF). World Development.
- ^ a b c "Why Does Ethnic Diversity Undermine Public Goods Provision?". American Political Science Review, 101. Kasım 2007. ss. 709-725. doi:10.1017/S0003055407070499. 18 Mart 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Mayıs 2017.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Etnik catisma iki veya daha fazla etnik grup arasinda cikan bir catismadir Catismanin kaynagi siyasi sosyal veya ekonomik olabilirken catisan bireyler etnik grubunun topluluk icindeki konumu icin acikca mucadele etmelidir Bu son kriter etnik catismayi diger mucadele bicimlerinden ayirir sirasinda dua eden bir Cecen 1995 Fotografci Mihail Yevstafyev Zaire de Ruanda Soykirimi ndan kacan Tutsiler icin yapilmis bir multeci kampi 1994 Etnik catismanin mutlaka siddet icermesi gerekmez Konusma ozgurlugunun korundugu cok uluslu bir toplumda etnik catisma cogul demokrasilerin gundelik bir ozelligi olabilir Ornegin etnik catisma etnik gruplar arasinda bolunmus kaynaklar icin siddet icermeyen bir mucadele olabilir Bununla birlikte catisma konusu dogrudan ya da sembolik olarak etnik bir grupla baglantili olmalidir Saglikli cok etnikli demokrasilerde bu catismalar genellikle kurumsallasmakta parlamentolar meclisler ve burokrasiler araciligiyla ya da siddet icermeyen gosteriler ve grevler yoluyla yonlendirilmektedir Demokratik ulkeler siddetle buyuyen etnik catismalari her zaman onleyemezken kurumsallasmis etnik catisma etnik gruplarin taleplerini bariscil yollarla ifade edebilmesini saglayarak siddet olasiligini azaltiyor Ote yandan otoriter sistemlerde etnik azinliklar siklikla sikayetlerini ifade edemezler Sikayetlerin uzun suren etnik sessizligin ardindan siddetli patlamanin gerceklesmesine neden olan yaslanmaya izin verilir Dolayisiyla etnik baris catismanin olmamasi degil siddetin yoklugudur Bir diger sonuc da siddet iceren etnik isyanlarin daha once marjinalize olmus gruplar icin cogunlukla siyasi haklara neden olmasidir Sebep teorileriEtnik catismanin nedenleri siyaset bilimcileri ve sosyologlar tarafindan tartisilmaktadir Cikar iktidarin ve ekonomik kaynaklarin dagilimi kulturel ya da politik haklar kimliksel anlasmazliklarin yani gerek dinsel gerek ideolojik gerekse de etnik koken gibi kimliksel taleplerin cakismasi gruplar arasinda gerceklesen catismalara neden olarak gosterilir Aciklamalar genelde uc dusunce okulundan birine girer ilkelci primordiyalist aracsalci instrumentalist ve insaci Ilkelci nedenler Ilkelci yaklasim savunuculari etnik gruplarin ve uyruklarin varoldugunu iddia ediyor cunku biyolojik ozellikler ve ozellikle bolge konumu gibi ilkel objelere karsi inanc ve eylem gelenekleri vardir Ilkelciler etnik grup uyeleri arasinda akrabalik iliskisinin guclu olduguna inanmaktadir Donald L Horowitz bu akrabaligin etnik gruplarin aile benzerlikleri acisindan benzer dusunmelerini mumkun kildigini iddia ediyor Ilkelci bilim insani olan Clifford Geertz her insanin akrabalariyla dogal bir baglantisi oldugunu iddia ediyor Geertz e gore zaman tekrarlanan catismalarla kisinin etnisitesiyle olan temel baglar birlesecek ve sivil toplumla olan baglarini bozacaktir Etnik gruplar her zaman sivil hukumetlerin hayatta kalmasini tehdit edecek ancak bir etnik grup tarafindan kurulan uluslarin varligi degil Dolayisiyla ilkel bir objektif araciligiyla ele alindiginda cok etnikli toplumda etnik catisma kacinilmazdir Siyaset bilimciler bir dizi etnik catismalarin esas nedenlerinin kurumsal ve ekonomik faktorler degil politika oldugunu savunuyor Bu bilim adamlari etnik savas kavraminin yaniltici oldugunu iddia ediyor Cunku bazi gruplarin aralarinda meydana gelen savaslar birbirleriyle kavga etmeye mahkum edilmeleri aslinda siyasi kararlarin bir sonucudur Ayrica ilkel yaklasim etnik siddette mekansal ve zamansal farkliliklari aciklamaktadir Bu ezeli nefretler her zaman insanlarin bilincinin on saflarinda yer aliyorsa etnik gruplar surekli siddete maruz birakiliyor Boylece etnik siddet daginik patlamalarla ortaya cikar Ornegin Varshney Yugoslavya nin 1990 lardaki etnik siddet nedeniyle parcalanmasina ragmen SSCB nin cokusunden bu yana uzun bir barisin yasandigina dikkat cekiyor Bu nedenle bazi bilim adamlari yalnizca ilkel etnik farkliliklarin 1990 li yillarda siddetin patlak vermesine neden olabilecegini iddia ediyor Lakin bu artik pek kabul goren bir yaklasim degildir Ilkelciler ezeli nefretler hipotezini yeniden formule ettiler ve insan dogasinin rolune daha fazla odaklandilar Peterson nefret ve dusmanligin varliginin insan davranisini ve eylemini sekillendirmede rol oynamasi icin tarihte kok salmis olmasi gerekmedigini savunuyor Eger ezeli nefretler buyuk kitlelerin gunluk dusuncelerini tuketen bir nefrete karsilik gelirse ezeli nefretler argumani hemen reddedilmeyi hak ediyor Bununla birlikte nefret bazi durumlarda tarihsel olarak sekillendirilmis bir sema olarak dusunulurse anlayis daha ciddiye alinmalidir Aracsalci yaklasim Aracsalci yaklasim kisilerin etnik kimliklerinin tek basina sorun olusturmadigini yalnizca cesitli baglamlarda one ciktigini ve catismalara yol acabildigini savunuyor Anthony Smith instrumantalist yaklasimin 1960 li ve 70 li yillarda Birlesik Devletler de etkili bir eritme potasinda olmasi beklenen etnik kaliciliga iliskin tartismada goze carpiyor oldugunu belirtiyor Bu yeni teori ile topluluk liderleri kulturel gruplari kitlesel seferberlik alanlarinda guc ve kaynaklar icin yaptiklari rekabette secmenler olarak kullandi cunku onlari toplumsal siniflardan daha etkili buldu Bu etnik yaklasimda etnisite ve irk belirli amaclari gerceklestirmek icin arac olarak goruluyor Etnik kokenin sabit bir algi olup olmadigi aracsal yaklasimda cok onemli degildir Bu okulun bilim insanlari genellikle etnik farkliligin bircok catismada rol oynadigi gorusune karsi degildir Sadece etnik farkliligin catismalarin nedenini aciklamak icin yeterli olmadigini iddia ediyorlar Yapisalci yaklasim Ucuncu teori insaci yaklasimdir Benedikt Anderson hayalci cemaat konseptini cizerken etnik gruplarin toplumsal olarak yapilandirilmis dogasinin onemini vurguluyor Tutsi Hutu ayrimi 1930 larda sigir mulkiyeti fiziksel olcumler ve kilise kayitlari temel alinarak Belcika somurge imparatorlugu tarafindan kodlanmis oldugundan bu yaklasimin savunuculari Ruanda yi ornek gosteriyor Kimlik kartlari bu esasla cikarildi ve bu belgeler 1994 soykiriminda onemli bir rol oynadi Bazilari insaci anlatilarin etnik siddette yerel ve bolgesel farkliliklari aciklayamadigini savunuyor Ornegin Varshney 1960 larda ABD de irkci siddetin yogun olarak kuzey sehirlerinde yogunlastigini yogun olarak siyasi olarak angaje olmasina karsin guney sehirlerinin ayaklanmasi nin olmadigini vurguluyor Insaci bir teoriye dayali anlatim cogunlukla ulke duzeyinde bir degisken olmakla birlikte cogunlukla bolgesel ve yerel duzeyde etnik siddet olaylarini incelemek zorundayiz Etnik catisma ve ic savaslar bilginleri uc geleneksel dusunce okulunun her ikisinden de anlayislar cikaran kuramlar gelistirdiler Ornegin Monica Duffy Toft The Geography of Ethnic Violence Identity Interests and the Indivisibility of Territory isimli kitabinda etnik gruplarin yerlesim kaliplari sosyal olarak yapilandirilmis kimlikler etkili liderler bolunmezlik yaratma ve emsal duzenlemeyle ilgili devlet endisesini gostermektedir bu da rasyonel aktorlerin bir anlasmazligi siddetle tirmandirmasina yol acabilir Bu nedenle muhalif gruplarin catismasinin daha da kotuye gitmesi muhtemeldir Bu tur arastirmalar yalnizca primordiyalist instrumantalist ya da insaci yaklasimlari kullanarak aciklamasi zor olan meselelere deginmektedir Varshney nin belirttigi gibi saf ilkelciler ve saf instrumentalistler artik yok Etnik catisma ve kamusal kaynagin saglanmasiCok etnikli demokrasilerde etnik catismanin onemli bir kaynagi devlet himayesine erisimdir Etnik gruplar arasinda devlet kaynaklari ugruna cikan catismalar etnik siddet olasiligini artirabilir Etnik acidan bolunmus toplumlarda her bir etnik grup ozellikle etnik grubunda hedeflenen fayda temelli kamu yararina olan talep azalmaktadir Diger tum etnik gruplar bu gruplara girseler de bu cikarlar daha az deger kazanacaktir Amaclanan cikarlar daha caziptir cunku etnik gruplar diger etnik gruplara gore toplumsal ve ekonomik durumlarini guclendirebilir veya yukseltebilirken genis programatik politikalar goreceli degerlerini artirmaz Politikacilar ve siyasi partiler ayni zamanda maddi menfaatlerin dagiliminda toplu etnikleri kendilerini destekleme konusunda tesvik ederler Uzun vadede etnik kimligin siyasal onemi arttikca kendini tatmin edici bir denge saglayacak siyasi partilerin ve parti sisteminin etnifikasyonuna yol acacaktir Eger politikacilar sadece etnik kokenden fayda sagliyorsa secmenler kendilerini oncelikle bir etnik gruba ait edecek ve politikacilari ayni sekilde gorecekler Sadece ayni etnik gruba mensup politikacilara oy vereceklerdir Politikacilar kamu mallarini sunmaktan kacinacaklar cunku kendi etnik gruplarina ait olmayan ve secici olarak kendilerine oy vermeyen insanlara hizmet vermek istemeyeceklerdir Politikacilarin ortak etnik kokenleri olan topluluklara karsi asiri ilimli politikalari demokratiklestirmede etnik kokensizlige yol acabilir Patronaj siyaseti ve etnik siyaset sonunda birbirini guclendirecek ve Chandra nin patronaj demokrasisi ne gecmesine neden olacakti Yerel politikacilar ve etnik gruplar arasinda patronaj aglarinin varligi etnik gruplar arasinda seferberlik yaparak etnik gruplari seferber etmeyi kolaylastiriyor ve etnik siddeti secmen kazanclariyla one suruyor Etnik gruplarin etnik kokenli yerel politikacilar uzerinden devlet kaynaklarina erisimine bagimli olmasi muhtemelen onlari diger etnik gruplara karsi siddet cagrilarina karsi daha duyarli hale getirir Bu nedenle bu yerel patronaj kanallarinin varligi etnik gruplarin siyasi olarak siddete basvurma konusunda tesvik olusturmaktadir Etnik heterojenlik ile kamu desteginin saglanmasi altindaki baglar genel olarak kabul edilmekle birlikte bu iliskinin altinda yatan nedensel mekanizma etrafinda pek az fikir birligine varilmistir Olasi nedensel hikayeleri tanimlamak icin James Habyarimana ve Macar Humphreys Uganda Kampala da yerel katilimcilarls ciddi bir deney gerceklestirdiler Bilinenin aksine katilimcilarin etnik gruplarin refah duzeylerini orantisiz bir sekilde desteklemedigini tespit ettiler Yalnizca anonimlik kaldirildiginda ve etnisite herkes tarafindan bilindiginde etnik gruplar birbirlerini lehine karar verirlerdi Humphreys ve Habyarimana etnik gruplar arasindaki isbirliginin oncelikli olarak etnik gruplar arasinda daha guclu olma egiliminde olan mutekabiliyet normlarina dayandigini ileri suruyorlar Toplumsal yaptirim yapma imkani kendi etnik kokenleriyle isbirligi yapmayanlari bunu yapmaya zorladi Yazarlar ortak etnik kokenlerin birbirlerine karsi daha fazla fedakarliga sahip olduklarini veya ayni tercihleri oldugunu soylemek icin hicbir kanit bulamiyorlar Etnik isbirligi gerceklesir cunku etnik gruplar sadece ortak sosyal aglara sahiptir ve bu nedenle birbirlerini izleyebilir ve herhangi bir ihlalciyi toplumsal yaptirimla tehdit edebilirler Kaynakca Varshney Ashutosh 2002 Ethnic Conflict and Civic Life Hindus and Muslims in India New Haven Yale University Press Kaufman Stuart J 2001 Modern Hatreds The Symbolic politics of ethnic war Ithaca Cornell University Press s 17 Olzak Susan 1992 Dynamics of Ethnic Competition and Conflict Stanford Stanford University Press a b c d e Ashutosh Varshney 2007 PDF Oxford handbook of comparative politics 29 Mart 2018 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2017 Carlo Koos 2016 Does violence pay The effect of ethnic rebellion on overcoming political deprivation Conflict Management and Peace Science Ingilizce 33 ss 3 24 doi 10 1177 0738894214559670 ISSN 0738 8942 olu kirik baglanti a b Celik Ayse Betul 2009 Etnik Catismalarin Cozumunde Siyaset Bilimi ve Uyusmazlik Cozumu Yaklasimlari Catismadan Uzlasmaya Kuramlar Surecler ve Uygulamalar PDF Istanbul Bilgi Universitesi Yayinlari ss 163 165 ISBN 9786053990901 23 Aralik 2018 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 4 Mayis 2020 Steven Grosby 1994 The verdict of history The inexpungeable tie of primordiality a response to Eller and Coughlan Ethnic and Racial Studies 17 ss 164 171 doi 10 1080 01419870 1994 9993817 Horowitz Donald L 1985 Ethnic Groups in Conflict Berkeley CA University of California Press s 57 ISBN 0520053850 Geertz Clifford 1963 Old societies and new States the quest for modernity in Asia and Africa Londra Free Press of Glencoe a b Giuliano Elise 2011 Constructing Grievance Ethnic Nationalism in Russia s Republics Cornell University Press a b Antony Smith 2001 Nationalism Theory Ideology History Cambridge Polity ss 54 55 ISBN 0745626580 Cornell Stephen Hartmann Douglas 1998 Ethnicity and Race Making Identities in a Changing World Thousand Oaks CA Pine Forge s 59 ISBN 0761985018 Schlichting Ursel 1997 Conflict Between Different Nationalities Chances for and Limits to Their Settlement Klinke Andreas Renn Ortwin Lehners Jean Paul Ed Ethnic Conflicts and Civil Society Aldershot Ashgate ISBN 1840144556 Smith Dan 2003 Trends and Causes of Armed Conflicts Austin Alexander Fischer Martina Ropers Norbert Ed PDF Berlin 27 Nisan 2020 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2017 Mamdani Mahmood 2001 When Victims Become Killers Colonialism Nativism and the Genocide in Rwanda Princeton NJ Princeton University Press ISBN 0691058210 Toft Monica Duffy 2003 The Geography of Ethnic Violence Identity Interests and the Indivisibility of Territory Princeton NJ Princeton University Press ISBN 0691113548 Kolev Wang 2010 Ethnic Group Divisions and Clientelism APSA Annual Meeting Paper Snyder Jack 2000 From Voting to Violence Democratization and Nationalist Conflict W W Norton amp Company Kitschelt Herbert 2007 PDF Cambridge University Press 22 Ocak 2017 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 8 Mayis 2017 a b Berenschot Wrd 2010 The Spatial Distribution of Riots Patronage and the Instigation of Communal Violence in Gujarat India PDF World Development a b c Why Does Ethnic Diversity Undermine Public Goods Provision American Political Science Review 101 Kasim 2007 ss 709 725 doi 10 1017 S0003055407070499 18 Mart 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Mayis 2017