Hugo Grotius (10 Nisan 1583 - 28 Ağustos 1645), doğal hukuk öğretisiyle ün kazanmış olan Hollandalı düşünür. Hukuk alanında, Descartes bilgi felsefesiyle modern düşünce açısından ne kadar önemliyse, o kadar önemli olan Grotius, Descartes'ın bilgi alanında gerçekleştirdiği şeyi, hukuk alanında yapmıştır. Başka bir deyişle, nasıl ki modern felsefenin kurucusu olan Descartes, kuşku yoluyla bilgiyi teolojik-skolastik tasalluttan kurtararak özneden yola çıktıysa, aynı şekilde Grotius da hukuku, Tanrı iradesi karşısında bağımsız ve nesnel bir kurum olarak öne sürmüştür.
Hugo Grotius | |
---|---|
Hugo Grotius portresi ( tarafından, 1631) | |
Doğumu | 10 Nisan 1583 Delft, Hollanda Cumhuriyeti |
Ölümü | 28 Ağustos 1645 (62 yaşında) Rostock, İsveç |
Çağı | 17. yüzyıl felsefesi |
Okulu | Doğal hukuk, toplum sözleşmesi, hümanizm, skolastik felsefe |
İlgi alanları | Uluslararası hukuk, savaş felsefesi, siyaset felsefesi, teoloji |
Önemli fikirleri | Mare Liberum: Açık, serbest deniz |
Etkilendikleri
| |
Hugo Grotius'un ortaya attığı ve bugün de hâlen Uluslararası Hukuk alanında yürürlükte olan en önemli ilke "denizlerin serbestisi" ilkesidir.
Doğal hukuk kendisini gerçekleştirebilmek için reel bir güce, devlet gücüne muhtaçtır; dolayısıyla devleti kendisinden önce ve varoluşunun nedeni olan hukuku korumak ile yükümlüdür;devlet, hukukun koruyucusu ve garantisidir. Ona göre Machiavelli'nin tersine, hukuku yaratan devlet değil, devleti yaratan hukuktur.
Doğal yasa anlayışının ortaya çıkmasında en önemli sebep olan ahlâkî kuşkuculuğu çürütmek Hugo Grotius’un (1583-1645) da amacıydı. O, Savaş Etik Tarihindeki Temel “Doğal Yasa” Anlayışları Ve Bu Anlayışlardaki Dînî Unsurlar ve Barışın Yasası Üzerine adlı eserinde uluslararası ilişkilerde, fazlasıyla var olan ahlâkî kuşkuculuğun giderilmesiyle ilgili görüşler ortaya koymuş,uluslararası barışı sağlamak için ahlâkî bir çerçeve sunmaya çalışmıştır. Grotius, kendinden öncekiler gibi, doğal yasanın, aklı kullanmakla keşfedilebilecek kurallar kümesi şeklindeki tanımını benimsemiştir. Bununla birlikte, onun anlayışında iyinin hakka önceliğinden, hakkın iyiye önceliğine geçilmiş görünmektedir. Grotius’un bu alana yaptığı en önemli katkı doğal yasayı insan haklarıyla ilgili teoriye dönüştürmesidir. Dolayısıyla, onun öğretisi bireysel insan haklarını esas almaktadır. Nitekim o, ahlâk alanını, bir bireysel haklar topluluğu olarak görmüş, hukukun bu tür hakların teorisi olarak anlaşılabileceğini belirtmiştir. Bu durumda, Grotius’a göre, bir hak, kişinin ahlâkî bir niteliğidir. Bu ‘ahlâkî nitelik’, ahlâkî eylemleri mümkün kıldığı için, bir tür ahlâkî güç ya da ahlâkî bir kapasite olarak anlaşılabilir. Ahlâkî niteliğe sahip olan birey özgür, bağımsız ve ahlâkî anlamı olan birisidir. Bu görüşlerin, birey-toplum ilişkisi açısından iki önemli sonucu vardır. Birisi, ahlâk insanî ve sosyal içerikli yükümlülükler olarak değil,bireysel ağırlıklı,gönüllü muameleler ve bağımsız fiiller olarak anlaşılmaktadır. Diğeri, bireylerin ayrılığı ve farklılığı ahlâkî açıdan anlamlı hale gelmektedir.Bize göre, Grotius’un doğal yasa anlayışına yapmış olduğu en az yukarıda ifade edilen katkı kadar önemli olan bir diğer katkı daha vardır. Grotius ateist değildir. Bununla birlikte, o, Tanrı’ya inancı doğa yasasının ontik şartı olarak görmez.Başka deyişle, Tanrı’nın olmadığı kabul edilse de Grotius’un ulaştığı nokta, aslında, doğa yasasının bize Tanrı tarafından verildiği, bu yasanın bizim doğamızın yasası olduğu ve ‘doğru’ aklın düşünme kapasitesinde mevcut bulunduğu şeklindeki, Aquians’ın anlayışıyla da desteklenen Eski ve Orta Çağ'daki düşüncelerin bir sonucudur.Bununla birlikte, Grotius’un hem sekülerizmi hem de bireysel haklar teorisi, insanlara yükümlülük fikri sağlamada zayıf düşmektedir.İnsan, bir takım avantajlar sağladığında yükümlülüklerinden niçin vazgeçmesin? Bu güçlüğün giderilmesinde, bize göre, Grotius’un muhafazakâr yorumcularının katkısından yararlanılabilir. Onlara göre,insanın doğal yasayla ilgili bilgisi Tanrı’ya bağlı değilse de, doğal yasaya uyma gerekçeleri Tanrı’ya bağlıdır.
De Jure Belli Ac Pacis en ünlü eseridir.Savaş onun için necessary evil yani zorunlu kötülüktür.
Bir diğer önemli eseri 1609 yılında yazdığı Denizlerin Serbestisi'dur.
Kaynakça
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 3 Aralık 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2019.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Hugo Grotius 10 Nisan 1583 28 Agustos 1645 dogal hukuk ogretisiyle un kazanmis olan Hollandali dusunur Hukuk alaninda Descartes bilgi felsefesiyle modern dusunce acisindan ne kadar onemliyse o kadar onemli olan Grotius Descartes in bilgi alaninda gerceklestirdigi seyi hukuk alaninda yapmistir Baska bir deyisle nasil ki modern felsefenin kurucusu olan Descartes kusku yoluyla bilgiyi teolojik skolastik tasalluttan kurtararak ozneden yola ciktiysa ayni sekilde Grotius da hukuku Tanri iradesi karsisinda bagimsiz ve nesnel bir kurum olarak one surmustur Hugo GrotiusHugo Grotius portresi tarafindan 1631 Dogumu10 Nisan 1583 1583 04 10 Delft Hollanda CumhuriyetiOlumu28 Agustos 1645 62 yasinda Rostock IsvecCagi17 yuzyil felsefesiOkuluDogal hukuk toplum sozlesmesi humanizm skolastik felsefeIlgi alanlariUluslararasi hukuk savas felsefesi siyaset felsefesi teolojiOnemli fikirleriMare Liberum Acik serbest denizEtkilendikleri Aristoteles Incil Cicero Erasmus Vitoria Jean Bodin SuarezEtkiledikleri Hobbes Pufendorf Locke Vico Rousseau Kant Proudhon Hugo Grotius un Delft teki heykeli Hugo Grotius un ortaya attigi ve bugun de halen Uluslararasi Hukuk alaninda yururlukte olan en onemli ilke denizlerin serbestisi ilkesidir Dogal hukuk kendisini gerceklestirebilmek icin reel bir guce devlet gucune muhtactir dolayisiyla devleti kendisinden once ve varolusunun nedeni olan hukuku korumak ile yukumludur devlet hukukun koruyucusu ve garantisidir Ona gore Machiavelli nin tersine hukuku yaratan devlet degil devleti yaratan hukuktur Dogal yasa anlayisinin ortaya cikmasinda en onemli sebep olan ahlaki kuskuculugu curutmek Hugo Grotius un 1583 1645 da amaciydi O Savas Etik Tarihindeki Temel Dogal Yasa Anlayislari Ve Bu Anlayislardaki Dini Unsurlar ve Barisin Yasasi Uzerine adli eserinde uluslararasi iliskilerde fazlasiyla var olan ahlaki kuskuculugun giderilmesiyle ilgili gorusler ortaya koymus uluslararasi barisi saglamak icin ahlaki bir cerceve sunmaya calismistir Grotius kendinden oncekiler gibi dogal yasanin akli kullanmakla kesfedilebilecek kurallar kumesi seklindeki tanimini benimsemistir Bununla birlikte onun anlayisinda iyinin hakka onceliginden hakkin iyiye onceligine gecilmis gorunmektedir Grotius un bu alana yaptigi en onemli katki dogal yasayi insan haklariyla ilgili teoriye donusturmesidir Dolayisiyla onun ogretisi bireysel insan haklarini esas almaktadir Nitekim o ahlak alanini bir bireysel haklar toplulugu olarak gormus hukukun bu tur haklarin teorisi olarak anlasilabilecegini belirtmistir Bu durumda Grotius a gore bir hak kisinin ahlaki bir niteligidir Bu ahlaki nitelik ahlaki eylemleri mumkun kildigi icin bir tur ahlaki guc ya da ahlaki bir kapasite olarak anlasilabilir Ahlaki nitelige sahip olan birey ozgur bagimsiz ve ahlaki anlami olan birisidir Bu goruslerin birey toplum iliskisi acisindan iki onemli sonucu vardir Birisi ahlak insani ve sosyal icerikli yukumlulukler olarak degil bireysel agirlikli gonullu muameleler ve bagimsiz fiiller olarak anlasilmaktadir Digeri bireylerin ayriligi ve farkliligi ahlaki acidan anlamli hale gelmektedir Bize gore Grotius un dogal yasa anlayisina yapmis oldugu en az yukarida ifade edilen katki kadar onemli olan bir diger katki daha vardir Grotius ateist degildir Bununla birlikte o Tanri ya inanci doga yasasinin ontik sarti olarak gormez Baska deyisle Tanri nin olmadigi kabul edilse de Grotius un ulastigi nokta aslinda doga yasasinin bize Tanri tarafindan verildigi bu yasanin bizim dogamizin yasasi oldugu ve dogru aklin dusunme kapasitesinde mevcut bulundugu seklindeki Aquians in anlayisiyla da desteklenen Eski ve Orta Cag daki dusuncelerin bir sonucudur Bununla birlikte Grotius un hem sekulerizmi hem de bireysel haklar teorisi insanlara yukumluluk fikri saglamada zayif dusmektedir Insan bir takim avantajlar sagladiginda yukumluluklerinden nicin vazgecmesin Bu guclugun giderilmesinde bize gore Grotius un muhafazakar yorumcularinin katkisindan yararlanilabilir Onlara gore insanin dogal yasayla ilgili bilgisi Tanri ya bagli degilse de dogal yasaya uyma gerekceleri Tanri ya baglidir De Jure Belli Ac Pacisen unlu eseridir Savas onun icin necessary evil yani zorunlu kotuluktur Bir diger onemli eseri 1609 yilinda yazdigi Denizlerin Serbestisi dur Kaynakca Arsivlenmis kopya 3 Aralik 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2019