Kyoto Protokolü, küresel ısınma ve iklim değişikliği konusunda mücadeleyi sağlamaya yönelik uluslararası tek çerçeve. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi içinde imzalanmıştır. Bu protokolü imzalayan ülkeler, karbon dioksit ve sera etkisine neden olan diğer beş gazın salımını azaltmaya veya bunu yapamıyorlarsa karbon ticareti yoluyla haklarını arttırmaya söz vermişlerdir. Protokol, ülkelerin atmosfere saldıkları karbon miktarını 1990 yılındaki düzeylere düşürmelerini gerekli kılmaktadır. 1997'de imzalanan protokol, 2005'te yürürlüğe girebilmiştir. Çünkü, protokolün yürürlüğe girebilmesi için, onaylayan ülkelerin 1990'daki emisyonlarının (atmosfere saldıkları karbon miktarının) yeryüzündeki toplam emisyonun %55'ini bulması gerekmekteydi ve bu orana ancak 8 yılın sonunda Rusya'nın katılımıyla ulaşılabilmiştir.
Kyoto Protokolü'ne katılım:
| |||
Tür | Çevre Protokolü | ||
---|---|---|---|
İmzalanma | 11 Aralık 1997 | ||
Yer | Kyoto | ||
Yürürlük | 16 Şubat 2005 | ||
Koşul | BMİDÇS Ek 1 ülkelerinden en az 55 ülkenin katılımı ve bu bu ülkelerin CO2 salımının toplam CO2 salımının %55'ini oluşturması |
Kyoto Protokolü şu anda yeryüzündeki 160 ülkeyi ve sera gazı salımının %55'inden fazlasını kapsamaktadır. Kyoto Protokolü ile devreye girecek önlemler, pahalı yatırımlar gerektirmektedir. Sözleşmeye göre;
- Atmosfere salınan sera gazı miktarı %5'e çekilecek,
- Endüstriden, motorlu taşıtlardan, ısıtmadan kaynaklanan sera gazı miktarını azaltmaya yönelik mevzuat yeniden düzenlenecek,
- Daha az enerji ile ısınma, daha az enerji tüketen araçlarla uzun yol alma, daha az enerji tüketen teknoloji sistemlerini endüstriye yerleştirme sağlanacak, ulaşımda, çöp depolamada çevrecilik temel ilke olacak,
- Atmosfere bırakılan metan ve karbon dioksit oranının düşürülmesi için alternatif enerji kaynaklarına yönlenecek,
- Fosil yakıtlar yerine örneğin bio dizel yakıt kullanılacak,
- Çimento, demir-çelik ve kireç fabrikaları gibi yüksek enerji tüketen işletmelerde atık işlemleri yeniden düzenlenecek,
- Termik santrallerde daha az karbon çıkartan sistemler, teknolojiler devreye sokulacak,
- Güneş enerjisinin önü açılacak, nükleer enerjide karbon sıfır olduğu için dünyada bu enerji ön plana çıkarılacak,
- Fazla yakıt tüketen ve fazla karbon üretenden daha fazla vergi alınacaktır.
Kyoto Protokolü şu prensipleri temel alır:
- Kyoto Protokolü devletler tarafından desteklenir ve BM şemsiyesi altında küresel kurallar ile belirlenir
- Devletler iki genel sınıfa ayrılmıştır: gelişmiş ülkeler, bu ülkeler Ek 1 ülkeleri olarak anılacaktır; ve gelişmekte olan ülkeler, bu ülkeler Ek 1'de yer almayan ülkeler olarak anılacaklardır. Ek 1 ülkeleri sera gazı salımlarını azaltmayı kabul etmişlerdir. Ek2 ise Ek 1'in alt kümesidir. Ek 2 ülkeler Ek 1'de yer almayan (gelişmekte olan) ülkelerin masraflarını ödemekle yükümlüdürler. Ek 2'de yer almayan Ek 1 ülkeleri 1992'de geçiş ülkesi olarak tanımlanan ülkelerdir. Ek 1'de yer almayan ülkelerin ise sera gazı sorumlulukları yoktur ve her yıl sera gazı envanteri raporu vermelidirler.
- Kyoto Protokolündeki hedeflerine uymayan herhangi bir Ek 1 ülkesi bir sonraki dönem azaltma hedeflerinin %30 daha azaltılması ile cezalandırılacaktır.
- 2008 ile 2012 arasında, Ek 1 ülkeleri sera gazı salımlarını 1990 yılı seviyesinden ortalama %5 aşağıya çekmek zorundadırlar (birçok AB üyesi ülke için bu 2008 için beklenilen sera gazı salımlarının %15 aşağısına denk gelmektedir). Ortalama salım azalmasının %5 olarak belirlenmesine rağmen AB üyesi ülkelerin salım hedefleri %8 azaltma ile İzlanda tarafından hedeflenen %10 artırıma kadar değişmektedir. Bu azaltma hedefleri 2013 yılına kadar belirlenmiştir.
- Kyoto Protokolü, Ek 1 ülkelerinin sera gazı salımı hedeflerine ulaşmak için başka ülkelerden salım azalması satın alabilmeleri esnekliğine imkân tanımıştır. Bu, çeşitli borsalardan (AB Salım Ticaret Sistemi gibi) veya Ek 1'de yer almayan ülkelerin salımlarını azaltan Temiz Gelişim Tekniği (TGT) projeleri ile veya diğer Ek 1 ülkelerinden satın alınabilinir.
- Sadece TGT Yönetim Kurulu tarafından onaylanmış Onaylı Salım Azaltımları (OSA) alınıp satılabilir. BM çatısı altında, Kyoto Protokolü Bonn merkezli Temiz Gelişme Tekniği Yönetim Kurulunu Ek 1'de yer almayan ülkelerde gerçekleştirilen TGT projelerini değerlendirip onaylaması için kurmuştur. Bu projeler onaylandıktan sonra OSA verilir.
Pratikte bu kurallar Ek 1'de yer almayan ülkelerin sera gazı sınırlamalarına tabi olmadıklarını ama sera gazını azaltan bir projenin bu ülkelerde uygulanması durumunda elde edilen Karbon Kredisinin Ek 1 ülkelerine satılabilineceğini anlatır.
Bu mekanizma şu iki ana nedenden dolayı koyulmuştur:
- Kyoto Protokolüne uymak bazı Ek 1 ülkeleri için oldukça sınırlayıcıdır (özellikle Japonya ve Hollanda gibi zaten az salım yapan ve çevre standartlarına saygılı ülkeler için). Protokol böylece bu ülkelerin kendi sera gazı salımlarını azaltmak yerine Karbon Kredisi almalarını sağlar; ve
- bu şekilde Ek 1'de yer almayan ülkeler sera gazı salımlarını azaltmak için teşvik edilmiş olurlar çünkü Karbon Kredisi satarak bu projeler için kaynak edinmiş olurlar.
Tüm Ek 1 ülkeleri Kyoto Protokolü içinde sera gazı salım değerlerini gözetim altında tutmak için ulusal daireler kurmuşlardır. Japonya, Kanada, İtalya, Hollanda, Almanya ve daha birçok ülke devletleri karbon kredisi için bütçeden pay ayırmışlardır. Bu ülkeler kendi büyük enerji, petrol, doğalgaz holdingleri ile birlikte çalışarak mümkün olan en fazla sayıda Karbon Kredisini en ucuza almaya çalışmaktadırlar.
Hemen hemen tüm Ek 1'de yer almayan ülkeler de kendi Kyoto Protokolü süreçlerini izlemek amacıyla ve özellikle TGT Yönetim Kuruluna destek için sunacakları projeleri belirlemek amacıyla yönetim birimleri kurmuşlardır.
Bu iki ülke grubunun çıkarları birbirine terstir, Ek 1 ülkeleri mümkün olan en ucuza Karbon Kredisi almak isterlerken Ek 1'de yer almayan ülkeler ise kendi TGT projelerinden elde ettikleri Karbon Kredisinden en fazla değeri elde etmek istemektedirler.
Amaçlar
Kyoto Protokolü'ndeki amaç, “atmosferdeki sera gazı yoğunluğunun, iklime tehlikeli etki yapmayacak seviyelerde dengede kalmasını sağlamak”tır. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli, 1990 ile 2010 yılları arasında 1.4 °C ile 5.8 °C arası sıcaklık artışı tahmin etmektedir. Tahminlere göre, başarılı bir şekilde uygulanması durumunda Kyoto Protokolü bu artışı 0.02 ile 0.28 C arasında düşürebilecektir. Kyoto Protokolü savunucuları bu protokolün amaca ulaşmak için ilk adım olduğunu ve amaca ulaşıncaya kadar hedeflerin değiştirileceğini belirtmektedirler.
Anlaşmanın Durumu
Anlaşma Aralık 1997'de Japonya'nın Kyoto şehrinde görüşülmüş, 16 Mart 1998'de imzaya açılmış ve 15 Mart 1999'da son halini almıştır. Rusya'nın 18 Kasım 2004'te katılmasıyla 90 gün sonra 16 Şubat 2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Aralık 2006 tarihinde toplam 169 ülke ve devlete bağlı örgütler anlaşmaya imza atmışlardır (Ek 1 ülkelerinin salımlarının %61.6'sından fazlasına karşılık gelmektedir). İmza atmayan önemli ülkeler arasında ABD ve Avustralya gibi gelişmiş ülkeler haricinde, gelişmekte olan Türkiye (şubat 2009 itibari ve meclis kararı ile Türkiye 2013 yılına kadar Ek 2 ülkeleri içinde yer almak ve karbon salım azaltımına bu tarihe kadar gitmemek kaydı ile Kyoto Protokolünü imzalamıştır) gibi ülkeler de yer almaktadır. Çin ve Hindistan gibi bazı ülkeler ise anlaşmaya imza atsalar bile karbon salımlarını azaltmak zorunda değillerdir. Anlaşmanın 25. maddesine göre anlaşma “Ek 1'de yer alan en az 55 ülkenin imzalaması ve bunun Ek 1 ülke salımlarının en az %55'ine karşılık gelmesi durumunda, buna uyulduğu tarihten sonraki doksanıncı gün yürürlüğe girer.” 55 ülke şartı 23 Mayıs 2002'de İzlanda'nın anlaşmayı kabul etmesi ile, %55 şartı da Rusya'nın 18 Kasım 2004'te anlaşmayı imzalaması ile sağlanmış, anlaşma 16 Şubat 2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Anlaşmanın detayları
Birleşmiş Milletler Çevre Programı basın bildirisine göre:
“Kyoto Protokolü gelişmiş ülkelerin sera gazı salımlarını 1990 yılına göre %5.2 azaltmalarını öngören bir anlaşmadır (protokolün uygulanmaması durumunda 2010 yılı salım tahminleri dikkate alınırsa bu, %29'luk bir azalmaya karşılık gelmektedir). Amaç altı sera gazının – karbon dioksit, metan, nitröz oksit, , HFC'ler ve PFC'ler – 2008-2012 arası beş yıllık ortalama salım değerlerini azaltmaktır. Ulusal hedefler AB ve başka bazı ülkeler için %8'lik, ABD için %7'lik, Japonya için %6'lık azaltma, Rusya için %0 değişiklik ve Avustralya için %8 ile İzlanda için %10'luk bir artış şeklinde çeşitlilik göstermektedir.”
Anlaşma 1992'de Rio De Janeiro'da yapılan Dünya Zirvesi'nda kabul edilen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'ne (BMİDÇS) ek olarak kabul edilmiştir. BMİDÇS üyesi tüm ülkeler Kyoto Protokolüne imza atabilir, üye olmayanlar atamazlar.
Kyoto Protokolünün birçok maddesi BMİDÇS Ek 1'de belirtilen gelişmiş ülkeler için geçerlidir.
Ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar
BMİDÇS “ortak fakat farklılaştırılmış” sorumluluklar tanımlamaktadır. Ortak ülkeler
- Tarihsel ve güncel küresel sera gazı salımının gelişmiş ülkeler tarafından gerçekleştirildiğini
- Gelişmekte olan ülkelerin kişi başı gaz salımlarının halen düşük olduğunu
- Gelişmekte olan ülkelerin küresel salımlarının sosyal ve gelişimsel ihtiyaçlarına göre artacağını
kabul ederler. Diğer bir deyişle Çin, Hindistan ve diğer gelişmekte olan ülkeler anlaşma gereklerinden muaftırlar çünkü şu andaki iklim değişikliklerine neden olan salımların ana sorumlusu değildirler. Kyoto Protokolünü eleştirenler gelişmekte olan ülkelerin ve özellikle Çin, Hindistan gibi ülkelerin yakın bir zamanda en fazla sera gazı salımı yapan ülkeler olacağını söylemektedirler. Aynı zamanda, protokol sınırlamaları yüzünden gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere çıkış olacağını ve dolayısıyla net sera gazı salımlarının değişmeyeceğini söylemekteler.
Salım ticareti
Kyoto Protokolüne göre ülkeler 2008 ile 2012 yılları arasında salımlarını 1990 yılına göre %5.2 düşürmekle yükümlüdürler. Buna rağmen, pratikte birçok ülke belirli sanayi kuruluşlarına sınırlamalar koymuştur (kâğıt endüstrisi, enerji santralleri gibi). AB'de bu uygulama vardır ve birçok ülke de buna doğru kaymaktadır. Buna göre, belirlenen seviyeden fazla salım yapacağını anlayan bir şirket bir şekilde başka yerlerden Karbon Kredisi bulmak zorundadır. Bu da Karbon ticaretini ve borsasını ortaya çıkarmıştır.
Yaptırımlar
BMİDÇS Uygulama Biriminin bir Ek 1 ülkesinin salım hedeflerine uymadığına karar vermesi durumunda o ülke salım hedefi farkı ile birlikte fazladan %30 daha salımını azaltması gerekmektedir. Aynı zamanda ülke salım ticareti programın yüzde 50'sini kapsamaktadır.
Kyoto Protokolü ve Türkiye
2004 yılında BMİDÇS'ye taraf olan ancak uzun süre Kyoto Protokolü'nü imzalamayan Türkiye 30 Mayıs 2008'de Protokolü imzalayacağını resmen açıklamıştır. Başlangıçta tüm OECD ülkeleri gibi hem Ek 1 hem de Ek 2'de yer alan Türkiye, kendi başvurusu üzerine 2001'de Fas'da yapılan toplantıda geçiş ülkesi sayılarak Ek 2'den çıkarılmıştır. Zamanın Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Dışişleri Bakanlığı’na, “Kyoto Protokolü’ne taraf olmayı kabul ve TBMM tarafından onaylanmasının uygun olduğuna” ilişkin yazı gönderdiğini açıklamıştır. Dışişleri Bakanlığı da taraf olmayı onaylamış, anlaşma önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ardından da TBMM’nin gündemine girmiştir. 5 Haziran 2008 tarihinde Protokolün imzalanmasına ilişkin tasarı meclise sunulmuştur.
Türkiye'nin, Kyoto Protokolüne katılmasının uygun bulunduğuna ilişkin kanun tasarısı 05.02.2009 tarihinde, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı. Tasarının maddelerinin görüşülmesinden sonra, tümü üzerinde yapılan açık oylamada, kanun tasarısı, 3'e karşı 243 oyla kabul edildi. Oylamada 6 milletvekili de çekimser kaldı. 17 Şubat 2009 tarih ve 27144 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 5836 Sayılı Kanun ile birlikte meclis oylamasında alınan karar yasal olarak yürürlüğe girmiş oldu.
Türkiye'nin kişi başı sera gazı salınımı 5,9 ton'dur. Bu oran OECD ortalamasının 1/3'ü, Avrupa Birliği ortalamasının 1/2'si kadardır. Türkiye'nin küresel ısınmaya katkısı son 150 yılda %0,04 oranındadır. 1990 yılında 187 milyon ton sera gazı salınmı, 2009 yılında 370 milyon tona çıkmıştır. Günümüzde enerjisinin %20'sini yenilenebilir enerjiden elde eden Türkiye 2023'te bu oranı %30'a çıkartmayı hedeflemektedir.
Türkiye 2010-2020 yıllarını kapsayacak Ulusal İklim Değişikliği Strateji Belgesini kabul etmiştir. Bu belgeye dayalı eylem planı 2011 yılında tamamlanmıştır.
Kaynakça
- ^ "Kyoto Protocol" (İngilizce). UNFCCC. 2011. 11 Ağustos 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Haziran 2014.
- ^ Hürriyet gazetesi 30 Mayıs 2008 tarihli haberi
- ^ "Milliyet gazetesi 31 Mayıs 2008 tarihli haberi". 4 Mart 2009 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 31 Mayıs 2008.
- ^ . 4 Mart 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Şubat 2009.
- ^ a b "Sera Gazı Salımları ve Türkiye'de İklim Değişikliği ile Mücadele Konusunda Yapılan Çalışmalar". Su Dünyası. dsi.gov.tr. Ekim 2014. 7 Ağustos 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 17 Ekim 2015.
- Güneş, Ahmet M. (2010): İkllim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nden Kyoto Protokolü'ne Küresel Isınmaya Karşı Uluslararası Alandaki Hukuki Gelişmeler, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, Yıl 2010, Sayı 87, Sayfa 43 vd.
Dış bağlantılar
- Kyoto: Sorular & Yanıtlar (BBC Türkçe) 13 Eylül 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Kyoto Protokolü'nün Dünü Bugünü Yarını 30 Aralık 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
Vikikaynak'ta Kyoto Protokolü ile ilgili metin bulabilirsiniz. |
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Kyoto Protokolu kuresel isinma ve iklim degisikligi konusunda mucadeleyi saglamaya yonelik uluslararasi tek cerceve Birlesmis Milletler Iklim Degisikligi Cerceve Sozlesmesi icinde imzalanmistir Bu protokolu imzalayan ulkeler karbon dioksit ve sera etkisine neden olan diger bes gazin salimini azaltmaya veya bunu yapamiyorlarsa karbon ticareti yoluyla haklarini arttirmaya soz vermislerdir Protokol ulkelerin atmosfere saldiklari karbon miktarini 1990 yilindaki duzeylere dusurmelerini gerekli kilmaktadir 1997 de imzalanan protokol 2005 te yururluge girebilmistir Cunku protokolun yururluge girebilmesi icin onaylayan ulkelerin 1990 daki emisyonlarinin atmosfere saldiklari karbon miktarinin yeryuzundeki toplam emisyonun 55 ini bulmasi gerekmekteydi ve bu orana ancak 8 yilin sonunda Rusya nin katilimiyla ulasilabilmistir Kyoto ProtokoluKyoto Protokolu ne katilim Imzalayan ve onaylayanlar Yalniz imzalayanlar Imzalama surecinde olanlar Imzalayan fakat anlasmayi onaylamayan Imzalayan fakat daha sonra cekilenler Imzalamayanlar TurCevre ProtokoluImzalanma11 Aralik 1997YerKyotoYururluk16 Subat 2005KosulBMIDCS Ek 1 ulkelerinden en az 55 ulkenin katilimi ve bu bu ulkelerin CO2 saliminin toplam CO2 saliminin 55 ini olusturmasi Kyoto Protokolu su anda yeryuzundeki 160 ulkeyi ve sera gazi saliminin 55 inden fazlasini kapsamaktadir Kyoto Protokolu ile devreye girecek onlemler pahali yatirimlar gerektirmektedir Sozlesmeye gore Atmosfere salinan sera gazi miktari 5 e cekilecek Endustriden motorlu tasitlardan isitmadan kaynaklanan sera gazi miktarini azaltmaya yonelik mevzuat yeniden duzenlenecek Daha az enerji ile isinma daha az enerji tuketen araclarla uzun yol alma daha az enerji tuketen teknoloji sistemlerini endustriye yerlestirme saglanacak ulasimda cop depolamada cevrecilik temel ilke olacak Atmosfere birakilan metan ve karbon dioksit oraninin dusurulmesi icin alternatif enerji kaynaklarina yonlenecek Fosil yakitlar yerine ornegin bio dizel yakit kullanilacak Cimento demir celik ve kirec fabrikalari gibi yuksek enerji tuketen isletmelerde atik islemleri yeniden duzenlenecek Termik santrallerde daha az karbon cikartan sistemler teknolojiler devreye sokulacak Gunes enerjisinin onu acilacak nukleer enerjide karbon sifir oldugu icin dunyada bu enerji on plana cikarilacak Fazla yakit tuketen ve fazla karbon uretenden daha fazla vergi alinacaktir Kyoto Protokolu su prensipleri temel alir Kyoto Protokolu devletler tarafindan desteklenir ve BM semsiyesi altinda kuresel kurallar ile belirlenir Devletler iki genel sinifa ayrilmistir gelismis ulkeler bu ulkeler Ek 1 ulkeleri olarak anilacaktir ve gelismekte olan ulkeler bu ulkeler Ek 1 de yer almayan ulkeler olarak anilacaklardir Ek 1 ulkeleri sera gazi salimlarini azaltmayi kabul etmislerdir Ek2 ise Ek 1 in alt kumesidir Ek 2 ulkeler Ek 1 de yer almayan gelismekte olan ulkelerin masraflarini odemekle yukumludurler Ek 2 de yer almayan Ek 1 ulkeleri 1992 de gecis ulkesi olarak tanimlanan ulkelerdir Ek 1 de yer almayan ulkelerin ise sera gazi sorumluluklari yoktur ve her yil sera gazi envanteri raporu vermelidirler Kyoto Protokolundeki hedeflerine uymayan herhangi bir Ek 1 ulkesi bir sonraki donem azaltma hedeflerinin 30 daha azaltilmasi ile cezalandirilacaktir 2008 ile 2012 arasinda Ek 1 ulkeleri sera gazi salimlarini 1990 yili seviyesinden ortalama 5 asagiya cekmek zorundadirlar bircok AB uyesi ulke icin bu 2008 icin beklenilen sera gazi salimlarinin 15 asagisina denk gelmektedir Ortalama salim azalmasinin 5 olarak belirlenmesine ragmen AB uyesi ulkelerin salim hedefleri 8 azaltma ile Izlanda tarafindan hedeflenen 10 artirima kadar degismektedir Bu azaltma hedefleri 2013 yilina kadar belirlenmistir Kyoto Protokolu Ek 1 ulkelerinin sera gazi salimi hedeflerine ulasmak icin baska ulkelerden salim azalmasi satin alabilmeleri esnekligine imkan tanimistir Bu cesitli borsalardan AB Salim Ticaret Sistemi gibi veya Ek 1 de yer almayan ulkelerin salimlarini azaltan Temiz Gelisim Teknigi TGT projeleri ile veya diger Ek 1 ulkelerinden satin alinabilinir Sadece TGT Yonetim Kurulu tarafindan onaylanmis Onayli Salim Azaltimlari OSA alinip satilabilir BM catisi altinda Kyoto Protokolu Bonn merkezli Temiz Gelisme Teknigi Yonetim Kurulunu Ek 1 de yer almayan ulkelerde gerceklestirilen TGT projelerini degerlendirip onaylamasi icin kurmustur Bu projeler onaylandiktan sonra OSA verilir Pratikte bu kurallar Ek 1 de yer almayan ulkelerin sera gazi sinirlamalarina tabi olmadiklarini ama sera gazini azaltan bir projenin bu ulkelerde uygulanmasi durumunda elde edilen Karbon Kredisinin Ek 1 ulkelerine satilabilinecegini anlatir Bu mekanizma su iki ana nedenden dolayi koyulmustur Kyoto Protokolune uymak bazi Ek 1 ulkeleri icin oldukca sinirlayicidir ozellikle Japonya ve Hollanda gibi zaten az salim yapan ve cevre standartlarina saygili ulkeler icin Protokol boylece bu ulkelerin kendi sera gazi salimlarini azaltmak yerine Karbon Kredisi almalarini saglar ve bu sekilde Ek 1 de yer almayan ulkeler sera gazi salimlarini azaltmak icin tesvik edilmis olurlar cunku Karbon Kredisi satarak bu projeler icin kaynak edinmis olurlar Tum Ek 1 ulkeleri Kyoto Protokolu icinde sera gazi salim degerlerini gozetim altinda tutmak icin ulusal daireler kurmuslardir Japonya Kanada Italya Hollanda Almanya ve daha bircok ulke devletleri karbon kredisi icin butceden pay ayirmislardir Bu ulkeler kendi buyuk enerji petrol dogalgaz holdingleri ile birlikte calisarak mumkun olan en fazla sayida Karbon Kredisini en ucuza almaya calismaktadirlar Hemen hemen tum Ek 1 de yer almayan ulkeler de kendi Kyoto Protokolu sureclerini izlemek amaciyla ve ozellikle TGT Yonetim Kuruluna destek icin sunacaklari projeleri belirlemek amaciyla yonetim birimleri kurmuslardir Bu iki ulke grubunun cikarlari birbirine terstir Ek 1 ulkeleri mumkun olan en ucuza Karbon Kredisi almak isterlerken Ek 1 de yer almayan ulkeler ise kendi TGT projelerinden elde ettikleri Karbon Kredisinden en fazla degeri elde etmek istemektedirler AmaclarKyoto Protokolu ndeki amac atmosferdeki sera gazi yogunlugunun iklime tehlikeli etki yapmayacak seviyelerde dengede kalmasini saglamak tir Hukumetlerarasi Iklim Degisikligi Paneli 1990 ile 2010 yillari arasinda 1 4 C ile 5 8 C arasi sicaklik artisi tahmin etmektedir Tahminlere gore basarili bir sekilde uygulanmasi durumunda Kyoto Protokolu bu artisi 0 02 ile 0 28 C arasinda dusurebilecektir Kyoto Protokolu savunuculari bu protokolun amaca ulasmak icin ilk adim oldugunu ve amaca ulasincaya kadar hedeflerin degistirilecegini belirtmektedirler Anlasmanin DurumuAnlasma Aralik 1997 de Japonya nin Kyoto sehrinde gorusulmus 16 Mart 1998 de imzaya acilmis ve 15 Mart 1999 da son halini almistir Rusya nin 18 Kasim 2004 te katilmasiyla 90 gun sonra 16 Subat 2005 tarihinde yururluge girmistir Aralik 2006 tarihinde toplam 169 ulke ve devlete bagli orgutler anlasmaya imza atmislardir Ek 1 ulkelerinin salimlarinin 61 6 sindan fazlasina karsilik gelmektedir Imza atmayan onemli ulkeler arasinda ABD ve Avustralya gibi gelismis ulkeler haricinde gelismekte olan Turkiye subat 2009 itibari ve meclis karari ile Turkiye 2013 yilina kadar Ek 2 ulkeleri icinde yer almak ve karbon salim azaltimina bu tarihe kadar gitmemek kaydi ile Kyoto Protokolunu imzalamistir gibi ulkeler de yer almaktadir Cin ve Hindistan gibi bazi ulkeler ise anlasmaya imza atsalar bile karbon salimlarini azaltmak zorunda degillerdir Anlasmanin 25 maddesine gore anlasma Ek 1 de yer alan en az 55 ulkenin imzalamasi ve bunun Ek 1 ulke salimlarinin en az 55 ine karsilik gelmesi durumunda buna uyuldugu tarihten sonraki doksaninci gun yururluge girer 55 ulke sarti 23 Mayis 2002 de Izlanda nin anlasmayi kabul etmesi ile 55 sarti da Rusya nin 18 Kasim 2004 te anlasmayi imzalamasi ile saglanmis anlasma 16 Subat 2005 tarihinde yururluge girmistir Anlasmanin detaylariBirlesmis Milletler Cevre Programi basin bildirisine gore Kyoto Protokolu gelismis ulkelerin sera gazi salimlarini 1990 yilina gore 5 2 azaltmalarini ongoren bir anlasmadir protokolun uygulanmamasi durumunda 2010 yili salim tahminleri dikkate alinirsa bu 29 luk bir azalmaya karsilik gelmektedir Amac alti sera gazinin karbon dioksit metan nitroz oksit HFC ler ve PFC ler 2008 2012 arasi bes yillik ortalama salim degerlerini azaltmaktir Ulusal hedefler AB ve baska bazi ulkeler icin 8 lik ABD icin 7 lik Japonya icin 6 lik azaltma Rusya icin 0 degisiklik ve Avustralya icin 8 ile Izlanda icin 10 luk bir artis seklinde cesitlilik gostermektedir Anlasma 1992 de Rio De Janeiro da yapilan Dunya Zirvesi nda kabul edilen Birlesmis Milletler Iklim Degisikligi Cerceve Sozlesmesi ne BMIDCS ek olarak kabul edilmistir BMIDCS uyesi tum ulkeler Kyoto Protokolune imza atabilir uye olmayanlar atamazlar Kyoto Protokolunun bircok maddesi BMIDCS Ek 1 de belirtilen gelismis ulkeler icin gecerlidir Ortak fakat farklilastirilmis sorumluluklar BMIDCS ortak fakat farklilastirilmis sorumluluklar tanimlamaktadir Ortak ulkeler Tarihsel ve guncel kuresel sera gazi saliminin gelismis ulkeler tarafindan gerceklestirildigini Gelismekte olan ulkelerin kisi basi gaz salimlarinin halen dusuk oldugunu Gelismekte olan ulkelerin kuresel salimlarinin sosyal ve gelisimsel ihtiyaclarina gore artacagini kabul ederler Diger bir deyisle Cin Hindistan ve diger gelismekte olan ulkeler anlasma gereklerinden muaftirlar cunku su andaki iklim degisikliklerine neden olan salimlarin ana sorumlusu degildirler Kyoto Protokolunu elestirenler gelismekte olan ulkelerin ve ozellikle Cin Hindistan gibi ulkelerin yakin bir zamanda en fazla sera gazi salimi yapan ulkeler olacagini soylemektedirler Ayni zamanda protokol sinirlamalari yuzunden gelismis ulkelerden gelismekte olan ulkelere cikis olacagini ve dolayisiyla net sera gazi salimlarinin degismeyecegini soylemekteler Salim ticareti Kyoto Protokolune gore ulkeler 2008 ile 2012 yillari arasinda salimlarini 1990 yilina gore 5 2 dusurmekle yukumludurler Buna ragmen pratikte bircok ulke belirli sanayi kuruluslarina sinirlamalar koymustur kagit endustrisi enerji santralleri gibi AB de bu uygulama vardir ve bircok ulke de buna dogru kaymaktadir Buna gore belirlenen seviyeden fazla salim yapacagini anlayan bir sirket bir sekilde baska yerlerden Karbon Kredisi bulmak zorundadir Bu da Karbon ticaretini ve borsasini ortaya cikarmistir Yaptirimlar BMIDCS Uygulama Biriminin bir Ek 1 ulkesinin salim hedeflerine uymadigina karar vermesi durumunda o ulke salim hedefi farki ile birlikte fazladan 30 daha salimini azaltmasi gerekmektedir Ayni zamanda ulke salim ticareti programin yuzde 50 sini kapsamaktadir Kyoto Protokolu ve Turkiye2004 yilinda BMIDCS ye taraf olan ancak uzun sure Kyoto Protokolu nu imzalamayan Turkiye 30 Mayis 2008 de Protokolu imzalayacagini resmen aciklamistir Baslangicta tum OECD ulkeleri gibi hem Ek 1 hem de Ek 2 de yer alan Turkiye kendi basvurusu uzerine 2001 de Fas da yapilan toplantida gecis ulkesi sayilarak Ek 2 den cikarilmistir Zamanin Cevre ve Orman Bakani Veysel Eroglu Disisleri Bakanligi na Kyoto Protokolu ne taraf olmayi kabul ve TBMM tarafindan onaylanmasinin uygun olduguna iliskin yazi gonderdigini aciklamistir Disisleri Bakanligi da taraf olmayi onaylamis anlasma once Basbakan Recep Tayyip Erdogan ardindan da TBMM nin gundemine girmistir 5 Haziran 2008 tarihinde Protokolun imzalanmasina iliskin tasari meclise sunulmustur Turkiye nin Kyoto Protokolune katilmasinin uygun bulunduguna iliskin kanun tasarisi 05 02 2009 tarihinde TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalasti Tasarinin maddelerinin gorusulmesinden sonra tumu uzerinde yapilan acik oylamada kanun tasarisi 3 e karsi 243 oyla kabul edildi Oylamada 6 milletvekili de cekimser kaldi 17 Subat 2009 tarih ve 27144 sayili Resmi Gazete de yayinlanan 5836 Sayili Kanun ile birlikte meclis oylamasinda alinan karar yasal olarak yururluge girmis oldu Turkiye nin kisi basi sera gazi salinimi 5 9 ton dur Bu oran OECD ortalamasinin 1 3 u Avrupa Birligi ortalamasinin 1 2 si kadardir Turkiye nin kuresel isinmaya katkisi son 150 yilda 0 04 oranindadir 1990 yilinda 187 milyon ton sera gazi salinmi 2009 yilinda 370 milyon tona cikmistir Gunumuzde enerjisinin 20 sini yenilenebilir enerjiden elde eden Turkiye 2023 te bu orani 30 a cikartmayi hedeflemektedir Turkiye 2010 2020 yillarini kapsayacak Ulusal Iklim Degisikligi Strateji Belgesini kabul etmistir Bu belgeye dayali eylem plani 2011 yilinda tamamlanmistir Kaynakca Kyoto Protocol Ingilizce UNFCCC 2011 11 Agustos 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Haziran 2014 Hurriyet gazetesi 30 Mayis 2008 tarihli haberi Milliyet gazetesi 31 Mayis 2008 tarihli haberi 4 Mart 2009 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 31 Mayis 2008 4 Mart 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Subat 2009 a b Sera Gazi Salimlari ve Turkiye de Iklim Degisikligi ile Mucadele Konusunda Yapilan Calismalar Su Dunyasi dsi gov tr Ekim 2014 7 Agustos 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 17 Ekim 2015 Gunes Ahmet M 2010 Ikllim Degisikligi Cerceve Sozlesmesi nden Kyoto Protokolu ne Kuresel Isinmaya Karsi Uluslararasi Alandaki Hukuki Gelismeler Turkiye Barolar Birligi Dergisi Yil 2010 Sayi 87 Sayfa 43 vd Dis baglantilarKyoto Sorular amp Yanitlar BBC Turkce 13 Eylul 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde Kyoto Protokolu nun Dunu Bugunu Yarini 30 Aralik 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Vikikaynak ta Kyoto Protokolu ile ilgili metin bulabilirsiniz