Küfür; inkâr, reddetmek, yok saymak, görmezlikten gelmek, hakaret gibi anlamlara gelir.
İstilahi anlamda dinden çıkaran söz, iş veya davranışları tanımlar. İslam'a göre inanç esaslarını reddeden kişiye kâfir, Müslüman iken bu davranışları gösteren kişiye ise mürted denir. Şöyle ki şeriat yasalarına göre kâfirin yaşam hakkı bulunur ancak mürted ölümle cezalandırılır. Ayrıca küfür üzerine yazı yazan kelamcılara göre bir farzı inkâr veya reddetmek, bir sünneti hor ve hakir görmek gibi ayrıntılar da küfür olarak isimlendirilir. Bununla birlikte farz ve sünnetlerin neler olduğu konusu da mezhepler arasında görüş farklılıkları olan alanlardır.
Mezheplerde küfür tanımları
İman gibi küfrün de belirli ve her mezhepte değişmeyen bir tanımı bulunmamaktadır. Bazı mezhepler imanı kalbin tasdiki olarak tarif ederken, bazısı buna dilin ikrârı ve/veya âmeli de eklemiştir. Buna göre imanın tarifinde yer alan herhangi bir şartı, bölümü inkâr etmek veya inancın gerektirdiği amelleri yerine getirmemek küfür olarak tanımlanır.
Eş'ârîyye ve Mâtûrîdîyye
Ehl-i Sünnetin kabul ettiği iki büyük akaid mezhebi Eş'arilik ve Matüridilik imanı kalbin tasdiki olarak tanımlar. Tanınmış kelamcı Gazâlî de bu görüşü paylaşmıştır. Bu iman tanımından hareketle, küfür kalbin tasdik etmemesi veya kalbin tasdiğinin inkâr edilmesidir. Bununla birlikte bu kelamcılar da dünyada kişinin mümin olarak kabul edilebilmesi (ve böylece sosyal ve siyasi anlamda bir mümin olarak ele alınabilmesi) için dilin ikrârını şart görürler. Ayrıca İmam Ebu Hanife başta olmak üzere Hanefî fakihlerin çoğunluğu imanı kalp ile tasdik, dil ile ikrâr olarak tanımlamıştır. Yine genel görüş ikinci şart olan ikrârın dünyevî bir şart olduğudur. Kalbi ile tasdik edip dili ile ikrâr etmeyen veya dili ile inkâr eden kişi dünyada kâfir olarak anılır ve bu şekilde ele alınır.
Mürcîe ve Kerrâmiyye
Mürcie ve Kerrâm’îyye mezhepleri imanı kalbin tasdiki gerekmeksizin dilin ikrarı olarak tanımlamıştır. Buradan hareketle dili ile ikrar etmeyen veya dili ile inkâr eden küfür işlemiş, yani kâfir olmuş olur.
Hariciyye, Mu'tezile, Zeydiyye ve Selefîyye
Hariciyye, Mutezile, Zeydiyye, Selefiyye gibi mezhepler ve İmam Mâlik, İmam Şâfiî, Ahmed bin Hanbel, İbn Hazm ve İbn Teymiyye gibi imamlar imanın üç bölümü olduğunu, bunların kalp ile tasdik, dil ile ikrar ve amel olduğunu söylerler. Onlara göre ameli terk eden kişi de küfre girmiş olur. Selefî alimlerin çoğunluğu ameli imanın bir bölümü olarak tarif etseler dahi işlenen herhangi bir günah veya herhangi bir amelin terki ile kişinin küfre düşmeyeceğini ifade ederler. Hariciyye mensupları ise imanın bir bölümü saydıkları amelin terkini küfür olarak tarif etmişler. Bu iman görüşünü benimseyen diğer iki mezhep, Mutezile ve Zeydiyye, ise amelin terkini veya büyük günah işlemeyi fısk olarak adlandırarak kâfir ile mümin arasında yeni bir mertebe ortaya atmış ve bu şahısları fasık olarak adlandırmıştır. Buna göre bu şahıslar mümin değillerdir ve eğer tövbe etmeden vefat ederlerse kâfir olarak ahirette yer alacaklardır. Fakat bu kişiler dünyada kâfir olarak değerlendirilmezler ve tövbe ederlerse tekrar mümin sıfatını kazanırlar.
Kelamcılara göre küfür çeşitleri
Klasik kelamcılar sebebi ve durumunu göz önünde bulundurarak küfrü genellikle dört çeşide ayırmışlardır. Bunlar: küfr-i inkârî, küfr-i cühûd, küfr-i inâdî ve küfr-i nifâktır.
Küfr-i inkârî, kişinin Allah'ı, onun peygamberlerini ve peygamberlerinin getirdiği esasları kalben ve dili ile kabul etmemesi, inkâr etmesi durumuna verilen isimdir.
Küfr-i cühûd ise kişinin kalben Allah'ı tanrı olarak kabul etmesi fakat bunu dili ile belirtmemesi ve sunulmuş inanç esaslarını kabullenmemesi veya inkâr etmesi durumuna verilen isimdir.
Küfr-i inâdî, kişinin Allah'ın varlığı ve diğer ilgili hususları bilmesi, bildiğini zaman zaman dili ile de ikrâr etmesi fakat çeşitli sosyal, kişisel veya siyasi sebeplerden ötürü İslam'ı kabul etmemesi, iman etmemesidir. Genel kanıya göre Muhammed'in amcası olan Ebu Talib'in küfrü bu türdendir.
Küfr-i nifâk, kişinin diliyle iman ettiğini belirtmesi, İslam'da inanılması şart olan hususları (Allah'ın varlığı gibi) diliyle kabul etmesi, fakat hiçbirini kalbi ile tasdik etmemesi durumuna verilen isimdir.
Küfür, Şirk ve Nifâk
Küfür genel olarak ret ve inkâr anlamında kullanılırken, şirk Allah'a ortak koşma, isim veya sıfatlarında antropomorfizm gibi uluhiyet vasıflarına aykırı tanımlamalarda bulunmak anlamında kullanılır.
Kelamcılar şirki de kendi içerisinde farklı türlere ayırmış ve hepsini küfür olarak saymışlardı.
Nifâk, mümin gözüküp iman ettiğini dili ile belirtip kalben inanmamaktır. Hiç kimse bir diğerinin iç dünyasını gerçekten bilemeyeceği için kelamda münafık olarak tanımlanan kişiler, hukuki bağlamda mümin olarak ele alınırlar.
Ayrıca bakınız
Kaynakça ve dipnotlar
- Kılavuz, Ahmed Saim. "Anahatlarıyla İslâm Akaidi ve Kelâm'a Giriş". Ensar Neşriyat. İstanbul, 1987.
- Kılavuz, Ahmed Saim. "İman-Küfür Sınırı". Marifet Yayınları. İstanbul, 1990.
- ^ Kılavuz, Ahmed Saim. "İslâm Akaidi". s.18.
Kılavuz, Ahmed Saim. "İman-Küfür Sınırı". s.70. - ^ a b c "MEZHEB, MEZHEBLER", sevde.de 29 Haziran 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde . URL erişim tarihi: 7 Ağustos 2007.
- ^ Kılavuz, Ahmed Saim. "İslâm Akaidi". s.18
- ^ Kılavuz, Ahmed Saim. "İslâm Akaidi". s.23
- ^ Kılavuz, Ahmed Saim. "İslâm Akaidi". s.22-23
- ^ a b c Kılavuz, Ahmed Saim. "İslâm Akaidi". s.24
- ^ Kılavuz, Ahmed Saim. "İslâm Akaidi". s.22
- ^ a b Kılavuz, Ahmed Saim. "İslâm Akaidi". s.25
- ^ Kılavuz, Ahmed Saim. "İslâm Akaidi". s.41-42
- ^ Müslim, İman, 9. Tirmizî, Tefsir, 29. Nesâî, Cenâiz, 102.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Kufur inkar reddetmek yok saymak gormezlikten gelmek hakaret gibi anlamlara gelir Istilahi anlamda dinden cikaran soz is veya davranislari tanimlar Islam a gore inanc esaslarini reddeden kisiye kafir Musluman iken bu davranislari gosteren kisiye ise murted denir Soyle ki seriat yasalarina gore kafirin yasam hakki bulunur ancak murted olumle cezalandirilir Ayrica kufur uzerine yazi yazan kelamcilara gore bir farzi inkar veya reddetmek bir sunneti hor ve hakir gormek gibi ayrintilar da kufur olarak isimlendirilir Bununla birlikte farz ve sunnetlerin neler oldugu konusu da mezhepler arasinda gorus farkliliklari olan alanlardir Mezheplerde kufur tanimlariIman gibi kufrun de belirli ve her mezhepte degismeyen bir tanimi bulunmamaktadir Bazi mezhepler imani kalbin tasdiki olarak tarif ederken bazisi buna dilin ikrari ve veya ameli de eklemistir Buna gore imanin tarifinde yer alan herhangi bir sarti bolumu inkar etmek veya inancin gerektirdigi amelleri yerine getirmemek kufur olarak tanimlanir Es ariyye ve Maturidiyye Ehl i Sunnetin kabul ettigi iki buyuk akaid mezhebi Es arilik ve Maturidilik imani kalbin tasdiki olarak tanimlar Taninmis kelamci Gazali de bu gorusu paylasmistir Bu iman tanimindan hareketle kufur kalbin tasdik etmemesi veya kalbin tasdiginin inkar edilmesidir Bununla birlikte bu kelamcilar da dunyada kisinin mumin olarak kabul edilebilmesi ve boylece sosyal ve siyasi anlamda bir mumin olarak ele alinabilmesi icin dilin ikrarini sart gorurler Ayrica Imam Ebu Hanife basta olmak uzere Hanefi fakihlerin cogunlugu imani kalp ile tasdik dil ile ikrar olarak tanimlamistir Yine genel gorus ikinci sart olan ikrarin dunyevi bir sart oldugudur Kalbi ile tasdik edip dili ile ikrar etmeyen veya dili ile inkar eden kisi dunyada kafir olarak anilir ve bu sekilde ele alinir Murcie ve Kerramiyye Murcie ve Kerram iyye mezhepleri imani kalbin tasdiki gerekmeksizin dilin ikrari olarak tanimlamistir Buradan hareketle dili ile ikrar etmeyen veya dili ile inkar eden kufur islemis yani kafir olmus olur Hariciyye Mu tezile Zeydiyye ve Selefiyye Hariciyye Mutezile Zeydiyye Selefiyye gibi mezhepler ve Imam Malik Imam Safii Ahmed bin Hanbel Ibn Hazm ve Ibn Teymiyye gibi imamlar imanin uc bolumu oldugunu bunlarin kalp ile tasdik dil ile ikrar ve amel oldugunu soylerler Onlara gore ameli terk eden kisi de kufre girmis olur Selefi alimlerin cogunlugu ameli imanin bir bolumu olarak tarif etseler dahi islenen herhangi bir gunah veya herhangi bir amelin terki ile kisinin kufre dusmeyecegini ifade ederler Hariciyye mensuplari ise imanin bir bolumu saydiklari amelin terkini kufur olarak tarif etmisler Bu iman gorusunu benimseyen diger iki mezhep Mutezile ve Zeydiyye ise amelin terkini veya buyuk gunah islemeyi fisk olarak adlandirarak kafir ile mumin arasinda yeni bir mertebe ortaya atmis ve bu sahislari fasik olarak adlandirmistir Buna gore bu sahislar mumin degillerdir ve eger tovbe etmeden vefat ederlerse kafir olarak ahirette yer alacaklardir Fakat bu kisiler dunyada kafir olarak degerlendirilmezler ve tovbe ederlerse tekrar mumin sifatini kazanirlar Kelamcilara gore kufur cesitleriKlasik kelamcilar sebebi ve durumunu goz onunde bulundurarak kufru genellikle dort ceside ayirmislardir Bunlar kufr i inkari kufr i cuhud kufr i inadi ve kufr i nifaktir Kufr i inkari kisinin Allah i onun peygamberlerini ve peygamberlerinin getirdigi esaslari kalben ve dili ile kabul etmemesi inkar etmesi durumuna verilen isimdir Kufr i cuhud ise kisinin kalben Allah i tanri olarak kabul etmesi fakat bunu dili ile belirtmemesi ve sunulmus inanc esaslarini kabullenmemesi veya inkar etmesi durumuna verilen isimdir Kufr i inadi kisinin Allah in varligi ve diger ilgili hususlari bilmesi bildigini zaman zaman dili ile de ikrar etmesi fakat cesitli sosyal kisisel veya siyasi sebeplerden oturu Islam i kabul etmemesi iman etmemesidir Genel kaniya gore Muhammed in amcasi olan Ebu Talib in kufru bu turdendir Kufr i nifak kisinin diliyle iman ettigini belirtmesi Islam da inanilmasi sart olan hususlari Allah in varligi gibi diliyle kabul etmesi fakat hicbirini kalbi ile tasdik etmemesi durumuna verilen isimdir Kufur Sirk ve NifakKufur genel olarak ret ve inkar anlaminda kullanilirken sirk Allah a ortak kosma isim veya sifatlarinda antropomorfizm gibi uluhiyet vasiflarina aykiri tanimlamalarda bulunmak anlaminda kullanilir Kelamcilar sirki de kendi icerisinde farkli turlere ayirmis ve hepsini kufur olarak saymislardi Nifak mumin gozukup iman ettigini dili ile belirtip kalben inanmamaktir Hic kimse bir digerinin ic dunyasini gercekten bilemeyecegi icin kelamda munafik olarak tanimlanan kisiler hukuki baglamda mumin olarak ele alinirlar Ayrica bakinizKafir Munafik Fasik Sirk ImanKaynakca ve dipnotlarKilavuz Ahmed Saim Anahatlariyla Islam Akaidi ve Kelam a Giris Ensar Nesriyat Istanbul 1987 Kilavuz Ahmed Saim Iman Kufur Siniri Marifet Yayinlari Istanbul 1990 Kilavuz Ahmed Saim Islam Akaidi s 18 Kilavuz Ahmed Saim Iman Kufur Siniri s 70 a b c MEZHEB MEZHEBLER sevde de 29 Haziran 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde URL erisim tarihi 7 Agustos 2007 Kilavuz Ahmed Saim Islam Akaidi s 18 Kilavuz Ahmed Saim Islam Akaidi s 23 Kilavuz Ahmed Saim Islam Akaidi s 22 23 a b c Kilavuz Ahmed Saim Islam Akaidi s 24 Kilavuz Ahmed Saim Islam Akaidi s 22 a b Kilavuz Ahmed Saim Islam Akaidi s 25 Kilavuz Ahmed Saim Islam Akaidi s 41 42 Muslim Iman 9 Tirmizi Tefsir 29 Nesai Cenaiz 102