Oyun Vakti, Fransız sinemacı Jacques Tati'nin yönettiği 1967 Fransa - İtalya ortak yapımı komedi filmidir. Film Türkiye'de son olarak Mart 1991'de 10. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde yönetmenin diğer filmleriyle birlikte gösterilmiştir. Filmin İngilizce olan özgün adı Playtime ("PlayTime" veya "Play Time" şeklinde de yazıldığı olmaktadır), aynı zamanda birçok ülkedeki gösterim adı olmuştur.
Playtime | |
"Oyun Vakti (Playtime) filminin Japonya'da basılmış bir sinema afişi" | |
Yönetmen | Jacques Tati |
---|---|
Yapımcı | Bernard Maurice René Silvera |
Senarist | Jacques Tati (İngilizce diyaloglar) |
Oyuncular | Jacques Tati |
Müzik | Francis Lemarque |
Görüntü yönetmeni | Jean Badal Andréas Winding |
Sanat yönetmeni | Eugène Roman |
Kurgu | Gérard Pollicand |
Stüdyo | Jolly Film Specta Films |
Dağıtıcı | Les Films de Mon Oncle |
Cinsi | Sinema filmi |
Türü | Komedi |
Renk | Renkli (Eastmancolor) |
Yapım yılı | 1967 |
Çıkış tarih(ler)i | 16 Aralık 1967, Fransa Mart 1991, Uluslararası İstanbul Film Festivali, Türkiye |
Süre | 124 dakika |
Ülke | Fransa İtalya ortak yapımı |
Dil | Fransızca, İngilizce, Almanca |
Bütçe | 17 milyon Frank |
Önceki film | Mon Oncle (Amcam, 1958) |
Devam filmi | Trafic (Trafik, 1971) |
Diğer adları | Oyun Vakti (Türkiye) Tempo di divertimento (İtalya) Tatis herrliche Zeiten (Batı Almanya) |
Resmî sitesi |
Tati'nin hemen hemen tüm filmlerinde yaptığı gibi, hem yönettiği, hem başrolünü oynadığı hem de senaryosunu yazdığı bu film Fransız sinemacının dördüncü uzun metrajlı filmidir. Jacques Tati, yaşamı boyunca sadece altı uzun metrajlı film yaptığı halde tüm zamanların en iyi 50 yönetmeni arasında sayılmaktadır. Çekimleri 1964 yılında başlayıp dört yıl süren ve yüksek çözünürlüklü 70 mm geniş formata 6 kanallı ses sistemiyle çekilen "Oyun Vakti" için Tati, Paris kentinin gökdelenlerle dolu kalabalık bir bölümünü stüdyoda yeniden inşa ettirmişti. "Tativille" adı verilen bu devasa set yaklaşık 17 milyon Fransız frangına mâlolmuş ve bu nedenle "Oyun Vakti" yönetmenin en pahalı filmi olmuştu. Film gişede iş yapmayınca yönetmeni on yıl sürecek büyük bir borcun altına sokmuştu.
Tati, son filminin üzerinden on yıl geçtikten sonra yaptığı bu satirik komedide kendisiyle özdeşleşmiş olan Şarlovari ayrıksı karakter "Bay Hulot"yu istemeyerek de olsa üçüncü kez canlandırıyordu. Diğer filmlerinde olduğu gibi diyaloglara pek yer vermediği, ama abartılı ses efektlerini de yine bolca kullandığı, kökenini pandomim'den, dolayısı ile de sessiz sinema döneminin filmlerinden alan, yaratıcı gülütlerle Slapstick komediye yeni bir yorum getiren "Oyun Vakti" filminde Tati, geleneksel ahlâk değerlerinin oluşturduğu yaşam tarzı ile tüketim toplumunun ortaya çıkardığı kargaşa ve koşuşturma arasındaki çelişkiyi vurgular, modernleşmenin getirdiği yabancılaşmaya dikkati çeker. Tati, "Oyun Vakti"nde romantik alter egosu "Bay Hulot"ya, tıpkı bir önceki filmi "Amcam"da olduğu gibi geleneksel mimarinin yok edilip yerini çelik ve camdan yapılmış soğuk, ultra-modern yapıların almasını, insanın doğasına aykırı bulduğu yapay şehirleşmeyi ve mekanik bir düzene girmiş olan iş dünyasını eleştirtir. "Bay Hulot" bu kaotik kentsel değişime Don Kişotvari bir biçimde direnir. Tepkisini her zaman olduğu gibi sakarlığının yarattığı anarşi ile ortaya koyar.
Jacques Tati "Playtime" için 1969 yılında Danimarka'da En İyi Avrupa Bodil Ödülü'nü aldı. Aynı yıl Moskova Film Festivali'nde filme bir de "Gümüş Madalya" verildi.
Konusu
"Oyun Vakti" Paris'in ultra modern yapılarla dolu, yeni inşa edilmiş semtlerinde ve mekânlarında bir gün ve gecede geçer. Eski Paris'e ait anıtsal yapıların (örneğin Eyfel kulesi) ancak bir anlığına, o da ancak bir camekân yansımasından sembolik olarak görünüp kaybolduğu film aslında özel olarak inşa edilmiş bir sette ("Tativille") çekilmiştir. Film altı bölümden oluşmaktadır ve bu bölümler arasındaki bağlantılar gün boyunca rastlaşan iki ana karakter tarafından sağlanır. Bu karakterler: Çoğunluğu orta yaşlı kadınlardan oluşmuş bir turist kafilesiyle Paris'i gezmeye gelmiş Amerikalı genç kadın Barbara (Barbara Dennek) ile Paris'in bu alışılmadık modern bölümünde neredeyse kaybolmuş, orta yaşlı şaşkın Fransız Bay Hulot'dur (Jacques Tati). Filmin altı ana sahnesi şunlardır:
- Havaalanı: Görkemli, temiz ama soğuk yapısıyla sözde Orly havaalanını temsil eden bu mekândaki çekimler filmin ilk sahnesini oluşturur. Binanın nispeten daha tenha ve steril görünümlü bir bölümünde bekleyen bir çiftin endişeli konuşmalarından, kadının eşine korumacı yaklaşımından, bir tekerlekli sandalyeyi iten başka bir kadın, beyaz elbiseli bir adam ve hızla yürüyen hemşirelerden buranın önce bir hastane lobisi olduğunu sanırız. Amerikalı turistlerin gelişiyle birden kalabalıklaşan ortamdan buranın aslında hastane değil bir havaalanı olduğu anlaşılır. Her milletten insanın oluşturduğu kalabalığa karşılık bu insanların aralarında belirgin bir iletişimin olmadığı dikkati çeker. Anlamlı konuşmalar hemen hemen yokken abartılı ses efektleri (parlak zeminde çınlayan topuk sesleri, hoparlörlerden gelen ne dediği anlaşılmayan anonslar vb.) ön plandadır.
- Ofis binası: Bay Hulot bir tanıdığıyla buluşmak üzere tamamen çelik ve camdan yapılmış modern bir ofis binasına gelir ama binanın labirentleri andıran kübist dekorasyonlu karmaşık çalışma odaları, toplantı salonları ve uzun koridorlar arasında şaşkına döner. Lobideki elektronik düzeneği görevli memur bile tam olarak kullanmayı bilemez. Bu binalardaki çiçekler bile plastikten yapılmıştır. Zaten filmde canlı çiçek sadece yaşlı bir çiçekçi kadının sokaktaki küçük tezgâhında görülür. Bekleme odası steril bir hayvanat bahçesi pavyonunu andırır. Burada uzun süre bekletildikten sonra kendisiyle ilgilenen olmayınca canı sıkılan Hulot (kapana kısılmış bir kaplan gibi camlı odada döner durur), buradan kurtulup binada kendi başına gezinmeye başlar. Bu sırada aynı binada yer alan bir ticaret sergisine gelir.
- Ticaret sergisi: Hulot burada turist grubuyla yeniden karşılaşır. Fuar niteliğindeki sergide çeşitli ülkelerin tacirleri kendi stantlarında son model ürünlerini sergilemektedirler, ama bunlar aynı zamanda son derece gereksiz, hayatı kolaylaştırmaktan çok gösterişe yönelik alet edevatlardır. Örneğin bir stantta önünde pille çalışan farları olan bir mekanik süpürgenin tanıtımı yapılmaktadır. Binada birçok badire atlatan Hulot kendini dışarıya zor atar.
- Modern apartmanlar: Sokakta rastladığı eski bir askerlik arkadaşı onu akşam içki ikram etmek için evine davet eder. Arkadaşı, dairelerinin büyük yekpare pencereleri mağaza camekânlarını andıran bir apartmanda oturmaktadır. Bu sahne tamamen sokaktan çekilmiştir. Çok katlı binadaki dairelerin perdeleri yoktur ve dışarıdan bile fark edilebilen dekorasyonları, hattâ içinde oturanların tekdüze giyim ve davranışları bile birbirlerine benzer. Dışarıdan bakıldığında bina adeta evcil hayvan dükkânlarındaki çok katlı akvaryumları andırmaktadır.
- Lüks gece kulübü: Filmin en uzun sahnesi budur ve filmin neredeyse yarısını oluşturur. O gece açılacak olan Royal Garden adlı şık lokanta ve gece kulübünün idarecileri, içeride çalışmakta olan inşaat ustaları ve dekoratörler henüz işlerini tam olarak bitirmemişken birden akın eden seçkin müşterilerini kabul etmek zorunda kalırlar. Amerikalı turistler ve Bay Hulot'nun yolları burada bir kez daha kesişir. Kulüpteki birçok modern düzenek aslında pratik olmaktan çok insanlara ayak bağı olmaktadır. Örneğin basamaklardaki ışık sensörleri hiçbir işe yaramadığı gibi müşterileri tökezletir vb. Gecenin ilerleyen saatlerinde, müzik ve alkolün de etkisiyle coşan müşterilerin ve personelin başına türlü aksilikler gelir. Mekân da kısmen harabeye döner.
- Kafe ve meydan: Sabaha karşı kulüp kapandıktan sonra Hulot kahve içmek için bazı müşterilerle birlikte cadde üzerindeki bir kafe-markete girer. Artık ahbap oldukları Amerikalı turist Barbara'ya marketten hediye olarak üzerinde klasik Paris manzaraları olan bir eşarp satın alır ama kalabalıktan dolayı eşarbı ancak bir başkası aracılığıyla ona iletebilir. Zira Barbara havaalanına gidecek otobüse binmiştir bile. Ancak turist otobüsü sabah trafiğine yakalanmıştır ve diğer araç kalabalığıyla birlikte meydanın etrafında garip bir düzen içinde bale yapar gibi biteviye turlamaya başlar. Görüntü adeta lunaparklardaki atlıkarıncaları andırmaktadır. Bir ara sıkışıklıktan kurtulan otobüs havaalanına doğru yol almaya başlar.
Tarzı
Filmin klasik bir dramatik örgüsü yoktur. Jacques Tati'nin alter egosu Bay Hulot sanki tesadüfen oradaymış gibi olayların içinde, etrafında dolaşır durur. "Oyun Vakti"nin belli bir konusu da yoktur. Onun yerine film birbirini takip eden ve rastlantısal gibi duran motiflerden oluşur. Belirgin diyaloglar yoktur. Çoğu İngilizce olan ve filmde Fransız olmayanlarca konuşulan bu diyaloglar da neredeyse güçlükle işitilir. Keza filmin bir ana karakteri, başrol oyuncusu da yoktur. Filmdeki tüm oyunculara eşit ağırlık verilmiştir sanki. Film hiçbir türe dahil edilemez, ancak Tati yeni bir tür oluşturmaya da çalışmaz. Filmde insanlar kişiliksizleştirilmiş bir kentin sokaklarında ve işlevsiz binalarının içinde dolaşırken şaşkına dönerler ama yine de umutlarını tam kaybetmezler. Gözlemlerini yaparken Tati olaya herhangi bir görüşün bakış açısıyla yaklaşmaz.
70 mm geniş perde ve 6 kanallı ses sistemiyle çekilen "Oyun Vakti"nde Tati yakın plan çekimler, omuz çekimleri ve "reaksiyon çekimleri"nden kaçınır. Uzun ve orta planlarla daima seyircinin 'büyük resmi' arayıp görebilmesine olanak tanır. Belli bir ayrıntıyı seyircinin gözüne sokmaya çalışmaz, seyircinin ön veya arka planda bir ayrıntıyı keşfetmesini bekler. Seyircinin bu ayrıntıya dikkatini çekebilmek için genelde bir ses efektini devreye sokar. Film eleştirmeni Noel Burch filmi tam kavrayabilmek için hem birkaç kez hem de birkaç farklı açıdan defalarca izlenmesi gerektiğini yazmıştır.
Filmde pencerelere ve camlara da belli anlamlar yüklenmiştir. Tati'nin bir önceki filmi Amcam'da (Mon Oncle, 1958) Bay Hulot şirin klasik evinin penceresini belli bir açıya getirdiğinde güneş ışığı gölgede kalmış kanarya kafesine yansıyor ve kuş sevinçle ötmeye başlıyordu. Tati "Oyun Vakti"nde bu yansımalara yeniden başvurmuştur. Ortalık turist kaynamasına rağmen Paris'in klasik ve tarihi yapılarının hiçbiri ortalarda yoktur. Turistler Paris'e has özellikler taşımayan kişiliksiz ultra modern binalar arasında dolaşırlarken açılan bir cam kapı ya da pencereden Eyfel Kulesi, Sacré-Cœur Bazilikası gibi Paris'in klasik binalarının yansımaları veya masmavi bir gökyüzü birkaç saniyeliğine görünür ve hemen kaybolur. Bu anlık yansımalar turistlerin sevinç nidaları çıkarmalarına yol açar.
Jacques Tati on yıl önce çektiği ilk renkli filmi olan "Amcam"dan başlayarak renk ve ışığı da bir anlatım aracı olarak kullanmaya başlamıştı. "Oyun Vakti"nde ise Tati aslında siyah-beyaz çekilmiş gibi görünen bir renkli film yapmak istemişti. İnsan doğasına pek de uyumlu bulmadığı modern bir kenti daha iyi vurgulayabilmek için başat renkler olarak gri, mavi, kirli beyaz ve siyah renklerin tonlarını kullanmıştır. Yeşil ve kırmızı gibi canlı renkler çok az göze çarpar. Bu parlak renkler bazı sahnelerde özel vurgulamalar yapmak için kullanılırlar. Örneğin modern bir kafeteryada ortamın steril ve yapay havasına vurgu yapmak için bir neon lambasının çiğ yeşil ışığı tüm objeleri saldırgan bir biçimde örter. Ya da Amerikalı Barbara'yı gece kulübüne gelen diğer kadınların koyu renkli giysilerinden ayırmak ve onun farklı kişiliğine vurgu yapmak için ona zümrüt yeşili bir elbise giydirilmiştir. Seçkin davetli grubu gece kulübüne ilk geldiğinde ortam renkleri koyu, cansız ve tekdüzeyken, gecenin ilerleyen saatlerinde alkolün de etkisiyle davetliler toplumun kendilerine önceden biçmiş olduğu sosyal statülerinin getirdiği baskılardan sıyrılmaya başlarlar ve hem renkler hem de ışıklandırma canlılık kazanmaya başlar.
Yapım
Jacques Tati bir önceki filmi "Amcam"ı 1958'de tamamladığı andan itibaren "Playtime" filmi için kafa yormaya başlamıştı. 10 yıl süren planlama, uzun süren hazırlıklardan sonra 1964 yılında filmin çekimlerine başlandı. "Oyun Vakti" 4 yıllık bir yapım aşmasından sonra 1967 yılında gösterime verilmiştir. Tati çekimler için Paris'in güneydoğu ucunda, Saint-Meurice'de "Tativille" adı verilen devasa bir set inşa ettirmişti. Havaalanı terminal binası, caddeler, gökdelenler (tabii ki sadece fasadları), gece kulübü, kafeteryalar hep bu setin içinde inşa edildi. Sette asansörleri ve yürüyen merdivenleriyle tam faal iki tane de ofis binası yapıldı. Sadece setin inşası 17 milyon Fransız frangına mâlolmuş ve film de o tarihte Fransa'nın en masraflı filmi unvanını almıştı. Setin inşası sırasında bütçe çok aşılınca banka filme ipotek koydu. Film gösterime verildiğinde eleştirmenlerce çok beğenildi. Hattâ birçoklarınca "Playtime" halâ Jacques Tati'nin başyapıtı olarak değerlendirilmektedir. Ancak bunlara rağmen gişede beklenen başarı gelmedi. Böylelikle Tati kendi filmin haklarını kaybettiği gibi uzun yıllar ödemek zorunda kalacağı büyük bir mali borcun altına da girdi. Daha sonra çekeceği iki filmi için finansman bulma sıkıntısı da yaşayacaktı. Film tamamlandıktan sonra "Tativille" seti hemen yıkılmadı, birkaç yıl turistlerin ziyaretine açık tutuldu. Tati setin başka film yapımcıları tarafından da kullanılmasını arzu ediyordu ancak kaderin bir başka cilvesi sonucunda yerine modern bir karayolu yapılabilmesi için yerle bir edildi. Tativille aynı zamanda Jacques Tati'nin resmi sitesinin adıdır.
Tati filmini yüksek çözünürlüklü 65 mm geniş format negatife 1.85:1 çerçeve oranıyla ve "Mitchell kamera" kullanarak çekmişti. Renk sistemi olarak "Eastmancolor"ı tercih etmişti. Bu negatiflerden geniş perde projeksiyonlar için 6 kanallı ses kuşağı olan 70 mm pozitif baskılar yapıldı. Sıradan salonlar için haliyle 35 mm pozitif baskılar da yapıldı. Bu 35 mm baskıların bazılarında 4 kanallı stereo, bazılarında da mono ses kuşakları vardı. 2002 yılında film restore edildiğinde 6 kanallı ses kuşağı dijital yöntemlerle DTS sistemine çevrildi.
Restorasyon
1967 çıkışlı "Playtime"ın 65 mm "Eastmancolor" film stoğuna çekilmiş orijinal kopyaları aradan geçen yıllar zarfında 300 ilâ 600 metrelik kırk kadar teneke kutunun içinde raflarda beklemekteydi. Paris'teki "Arane/Guilliver Laboratuvarları"ndan Jean-Rene Faillot ve Jacques Tati'nin kızı Sophie Tatichieff 1997 yılında bir araya gelerek filmi restore etmeye karar verdiler. Hedefleri filmi 2002'deki Cannes Film Festivali'ne yetiştirebilmekti. Bir ön hazırlıktan sonra çalışmalarına Haziran 1998'de başladılar. Şubat 2001'de "Les Films de mon Oncle" şirketi de devreye girdi. Orijinal negatiflerde çizikler, lekeler ve renk bozulmaları saptandı. Restorasyonda hem geleneksel kimyasal yöntemler hem de dijital yöntemlere başvuruldu. Ara negatif ve ara pozitif film stokları "Kodak 5242", baskıda kullanılan film stoğu ise "Kodak 2383"tü. Şubat 2002'de ara pozitif filmler Los Angeles'ta "Imagica-USA" firmasına gönderildi, burada 10 bit veri akışıyla 4K çözünürlükte dijital tarama yapıldı. Nisan 2002'de "Mikros Image" firması dijital kopya üzerinde iyileştirmeleri sağladı. Nihayet çizikler ve lekeler düzeltilerek, renk bozulmaları giderilip renk dengesi sağlandıktan sonra 70 mm pozitife basılan kopyalar kıl payı Mayıs 2002'deki Cannes Film Festivali'ne yetiştirilebildi.
Adlandırma
Jacques Tati bir Fransız-İtalyan ortak yapımı olan filmine İngilizce bir ad olan "Playtime"ı uygun görmüştü. Bu sözcük oyun zamanı anlamına gelmektedir. Tati filmine "le temps des loisirs" (boş zamanlar) gibi Fransızca bir ad koymayı da düşündüğünü, ancak o günlerde Paris'te gündelik yaşam içerisinde İngilizce sözcüklerin kullanılmasının önüne geçilemeyen bir moda haline geldiğini belirtmiştir. Özellikle de "parking", "supermarket", "night club" (gece kulübü), "drugstore" (ilaç da satılan küçük süpermarket-büfe), "snack" (meze), "on the rocks" (buzlu -içki-) gibi sözcüklerin Fransız gündelik yaşamına çok fazla girdiğini, bu özenti sözcüklerin Fransızca karşılıklarının neredeyse kullanımdan kalktığını söylemişti (Tati filmde Amerikalı turistlerden birine "drugstore"un Fransızcası nedir? diye sordurtur). Bu gibi nedenlerle Tati filmine Fransızca bir ad bulamadığından bahseder.
Filmin İngilizce olan özgün adı "Playtime" aynı zamanda birçok ülkedeki gösterim adı olmuştur. Film bu ülkelerde gösterime verildiğinde afişlerde ve tanıtımlarda bazen "PlayTime" veya "Play Time" şeklinde yazıldığı da olmuştur.
Oyuncular
Filmin oyuncu kadrosu tamamen profesyonel olmayan oyunculardan oluşmaktaydı. Jacques Tati zaten diğer filmlerinde de amatör oyuncularla çalışmayı tercih etmiştir.
Oyuncu | Rolü |
---|---|
Jacques Tati | |
Barbara Dennek | Barbara, Amerikalı turist |
Georges Montant | Mr. Giffard, baş garson |
Billy Kearns | Mr. Schulz, Amerikalı iş adamı |
Léon Doyen | Kapıcı |
Yves Barsacq | Bay Hulot'nun eski arkadaşı |
Kaynakça
- ^ Özön, Nijat (1985). Sinema, Uygulayımı - Sanatı - Tarihi. Hil Yayın. ss. sayfa 218.
- ^ "The 50 Greatest Directors and Their 100 Best Movies" (İngilizce). Entertainment Weekly. 24 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Mayıs 2013.
- ^ "Playtime (1967) / Awards for" (İngilizce). IMDb. 5 Haziran 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Mayıs 2013.
- ^ a b c Ebert, Roger (2010). The Great Movies III. The University of Chicago Press. ss. sayfa 303-306.
- ^ (İngilizce). frenchculture.org. 5 Haziran 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Mayıs 2013.
- ^ "Life in Cubes and Fishbowls" (İngilizce). epinions.com. Erişim tarihi: 19 Mayıs 2013.[]
- ^ "Playtime (1967) / Technical Specifications" (İngilizce). IMDb. 5 Haziran 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 21 Mayıs 2013.
- ^ (İngilizce). in70mm.com. 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Mayıs 2013.
- ^ (İngilizce). www.tativille.com. 4 Şubat 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Mayıs 2013.
- ^ "Playtime (1967) / Also Known As (AKA)" (İngilizce). IMDb. 25 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Mayıs 2013.
Dış bağlantılar
- IMDb'de Oyun Vakti
- SinemaTürk'te Oyun Vakti
- Allmovie.com'da "Playtime"15 Haziran 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Rotten Tomatoes'da "Playtime"18 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Filmin çeşitli afişleri9 Mayıs 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Tati'nin resmi sitesinde "Playtime"4 Şubat 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Oyun Vakti Fransiz sinemaci Jacques Tati nin yonettigi 1967 Fransa Italya ortak yapimi komedi filmidir Film Turkiye de son olarak Mart 1991 de 10 Uluslararasi Istanbul Film Festivali nde yonetmenin diger filmleriyle birlikte gosterilmistir Filmin Ingilizce olan ozgun adi Playtime PlayTime veya Play Time seklinde de yazildigi olmaktadir ayni zamanda bircok ulkedeki gosterim adi olmustur Oyun VaktiPlaytime Oyun Vakti Playtime filminin Japonya da basilmis bir sinema afisi YonetmenJacques TatiYapimciBernard Maurice Rene SilveraSenaristJacques Tati Ingilizce diyaloglar OyuncularJacques TatiMuzikFrancis LemarqueGoruntu yonetmeniJean Badal Andreas WindingSanat yonetmeniEugene RomanKurguGerard PollicandStudyoJolly Film Specta FilmsDagiticiLes Films de Mon OncleCinsiSinema filmiTuruKomediRenkRenkli Eastmancolor Yapim yili1967Cikis tarih ler i16 Aralik 1967 Fransa Mart 1991 Uluslararasi Istanbul Film Festivali TurkiyeSure124 dakikaUlkeFransa Italya ortak yapimiDilFransizca Ingilizce AlmancaButce17 milyon FrankOnceki filmMon Oncle Amcam 1958 Devam filmiTrafic Trafik 1971 Diger adlariOyun Vakti Turkiye Tempo di divertimento Italya Tatis herrliche Zeiten Bati Almanya Resmi sitesi Tati nin hemen hemen tum filmlerinde yaptigi gibi hem yonettigi hem basrolunu oynadigi hem de senaryosunu yazdigi bu film Fransiz sinemacinin dorduncu uzun metrajli filmidir Jacques Tati yasami boyunca sadece alti uzun metrajli film yaptigi halde tum zamanlarin en iyi 50 yonetmeni arasinda sayilmaktadir Cekimleri 1964 yilinda baslayip dort yil suren ve yuksek cozunurluklu 70 mm genis formata 6 kanalli ses sistemiyle cekilen Oyun Vakti icin Tati Paris kentinin gokdelenlerle dolu kalabalik bir bolumunu studyoda yeniden insa ettirmisti Tativille adi verilen bu devasa set yaklasik 17 milyon Fransiz frangina malolmus ve bu nedenle Oyun Vakti yonetmenin en pahali filmi olmustu Film gisede is yapmayinca yonetmeni on yil surecek buyuk bir borcun altina sokmustu Tati son filminin uzerinden on yil gectikten sonra yaptigi bu satirik komedide kendisiyle ozdeslesmis olan Sarlovari ayriksi karakter Bay Hulot yu istemeyerek de olsa ucuncu kez canlandiriyordu Diger filmlerinde oldugu gibi diyaloglara pek yer vermedigi ama abartili ses efektlerini de yine bolca kullandigi kokenini pandomim den dolayisi ile de sessiz sinema doneminin filmlerinden alan yaratici gulutlerle Slapstick komediye yeni bir yorum getiren Oyun Vakti filminde Tati geleneksel ahlak degerlerinin olusturdugu yasam tarzi ile tuketim toplumunun ortaya cikardigi kargasa ve kosusturma arasindaki celiskiyi vurgular modernlesmenin getirdigi yabancilasmaya dikkati ceker Tati Oyun Vakti nde romantik alter egosu Bay Hulot ya tipki bir onceki filmi Amcam da oldugu gibi geleneksel mimarinin yok edilip yerini celik ve camdan yapilmis soguk ultra modern yapilarin almasini insanin dogasina aykiri buldugu yapay sehirlesmeyi ve mekanik bir duzene girmis olan is dunyasini elestirtir Bay Hulot bu kaotik kentsel degisime Don Kisotvari bir bicimde direnir Tepkisini her zaman oldugu gibi sakarliginin yarattigi anarsi ile ortaya koyar Jacques Tati Playtime icin 1969 yilinda Danimarka da En Iyi Avrupa Bodil Odulu nu aldi Ayni yil Moskova Film Festivali nde filme bir de Gumus Madalya verildi KonusuJacques Tati Oyun Vakti filminde celik ve camdan yapilmis ultra modern soguk yapilari adeta bir balik akvaryumu goruntusunde betimleyerek insan dogasindan ne kadar uzak olduklarini vurgulamis Oyun Vakti Paris in ultra modern yapilarla dolu yeni insa edilmis semtlerinde ve mekanlarinda bir gun ve gecede gecer Eski Paris e ait anitsal yapilarin ornegin Eyfel kulesi ancak bir anligina o da ancak bir camekan yansimasindan sembolik olarak gorunup kayboldugu film aslinda ozel olarak insa edilmis bir sette Tativille cekilmistir Film alti bolumden olusmaktadir ve bu bolumler arasindaki baglantilar gun boyunca rastlasan iki ana karakter tarafindan saglanir Bu karakterler Cogunlugu orta yasli kadinlardan olusmus bir turist kafilesiyle Paris i gezmeye gelmis Amerikali genc kadin Barbara Barbara Dennek ile Paris in bu alisilmadik modern bolumunde neredeyse kaybolmus orta yasli saskin Fransiz Bay Hulot dur Jacques Tati Filmin alti ana sahnesi sunlardir Havaalani Gorkemli temiz ama soguk yapisiyla sozde Orly havaalanini temsil eden bu mekandaki cekimler filmin ilk sahnesini olusturur Binanin nispeten daha tenha ve steril gorunumlu bir bolumunde bekleyen bir ciftin endiseli konusmalarindan kadinin esine korumaci yaklasimindan bir tekerlekli sandalyeyi iten baska bir kadin beyaz elbiseli bir adam ve hizla yuruyen hemsirelerden buranin once bir hastane lobisi oldugunu saniriz Amerikali turistlerin gelisiyle birden kalabaliklasan ortamdan buranin aslinda hastane degil bir havaalani oldugu anlasilir Her milletten insanin olusturdugu kalabaliga karsilik bu insanlarin aralarinda belirgin bir iletisimin olmadigi dikkati ceker Anlamli konusmalar hemen hemen yokken abartili ses efektleri parlak zeminde cinlayan topuk sesleri hoparlorlerden gelen ne dedigi anlasilmayan anonslar vb on plandadir Ofis binasi Bay Hulot bir tanidigiyla bulusmak uzere tamamen celik ve camdan yapilmis modern bir ofis binasina gelir ama binanin labirentleri andiran kubist dekorasyonlu karmasik calisma odalari toplanti salonlari ve uzun koridorlar arasinda saskina doner Lobideki elektronik duzenegi gorevli memur bile tam olarak kullanmayi bilemez Bu binalardaki cicekler bile plastikten yapilmistir Zaten filmde canli cicek sadece yasli bir cicekci kadinin sokaktaki kucuk tezgahinda gorulur Bekleme odasi steril bir hayvanat bahcesi pavyonunu andirir Burada uzun sure bekletildikten sonra kendisiyle ilgilenen olmayinca cani sikilan Hulot kapana kisilmis bir kaplan gibi camli odada doner durur buradan kurtulup binada kendi basina gezinmeye baslar Bu sirada ayni binada yer alan bir ticaret sergisine gelir Ticaret sergisi Hulot burada turist grubuyla yeniden karsilasir Fuar niteligindeki sergide cesitli ulkelerin tacirleri kendi stantlarinda son model urunlerini sergilemektedirler ama bunlar ayni zamanda son derece gereksiz hayati kolaylastirmaktan cok gosterise yonelik alet edevatlardir Ornegin bir stantta onunde pille calisan farlari olan bir mekanik supurgenin tanitimi yapilmaktadir Binada bircok badire atlatan Hulot kendini disariya zor atar Modern apartmanlar Sokakta rastladigi eski bir askerlik arkadasi onu aksam icki ikram etmek icin evine davet eder Arkadasi dairelerinin buyuk yekpare pencereleri magaza camekanlarini andiran bir apartmanda oturmaktadir Bu sahne tamamen sokaktan cekilmistir Cok katli binadaki dairelerin perdeleri yoktur ve disaridan bile fark edilebilen dekorasyonlari hatta icinde oturanlarin tekduze giyim ve davranislari bile birbirlerine benzer Disaridan bakildiginda bina adeta evcil hayvan dukkanlarindaki cok katli akvaryumlari andirmaktadir Luks gece kulubu Filmin en uzun sahnesi budur ve filmin neredeyse yarisini olusturur O gece acilacak olan Royal Garden adli sik lokanta ve gece kulubunun idarecileri iceride calismakta olan insaat ustalari ve dekoratorler henuz islerini tam olarak bitirmemisken birden akin eden seckin musterilerini kabul etmek zorunda kalirlar Amerikali turistler ve Bay Hulot nun yollari burada bir kez daha kesisir Kulupteki bircok modern duzenek aslinda pratik olmaktan cok insanlara ayak bagi olmaktadir Ornegin basamaklardaki isik sensorleri hicbir ise yaramadigi gibi musterileri tokezletir vb Gecenin ilerleyen saatlerinde muzik ve alkolun de etkisiyle cosan musterilerin ve personelin basina turlu aksilikler gelir Mekan da kismen harabeye doner Kafe ve meydan Sabaha karsi kulup kapandiktan sonra Hulot kahve icmek icin bazi musterilerle birlikte cadde uzerindeki bir kafe markete girer Artik ahbap olduklari Amerikali turist Barbara ya marketten hediye olarak uzerinde klasik Paris manzaralari olan bir esarp satin alir ama kalabaliktan dolayi esarbi ancak bir baskasi araciligiyla ona iletebilir Zira Barbara havaalanina gidecek otobuse binmistir bile Ancak turist otobusu sabah trafigine yakalanmistir ve diger arac kalabaligiyla birlikte meydanin etrafinda garip bir duzen icinde bale yapar gibi biteviye turlamaya baslar Goruntu adeta lunaparklardaki atlikarincalari andirmaktadir Bir ara sikisikliktan kurtulan otobus havaalanina dogru yol almaya baslar TarziFilmin klasik bir dramatik orgusu yoktur Jacques Tati nin alter egosu Bay Hulot sanki tesadufen oradaymis gibi olaylarin icinde etrafinda dolasir durur Oyun Vakti nin belli bir konusu da yoktur Onun yerine film birbirini takip eden ve rastlantisal gibi duran motiflerden olusur Belirgin diyaloglar yoktur Cogu Ingilizce olan ve filmde Fransiz olmayanlarca konusulan bu diyaloglar da neredeyse guclukle isitilir Keza filmin bir ana karakteri basrol oyuncusu da yoktur Filmdeki tum oyunculara esit agirlik verilmistir sanki Film hicbir ture dahil edilemez ancak Tati yeni bir tur olusturmaya da calismaz Filmde insanlar kisiliksizlestirilmis bir kentin sokaklarinda ve islevsiz binalarinin icinde dolasirken saskina donerler ama yine de umutlarini tam kaybetmezler Gozlemlerini yaparken Tati olaya herhangi bir gorusun bakis acisiyla yaklasmaz 70 mm genis perde ve 6 kanalli ses sistemiyle cekilen Oyun Vakti nde Tati yakin plan cekimler omuz cekimleri ve reaksiyon cekimleri nden kacinir Uzun ve orta planlarla daima seyircinin buyuk resmi arayip gorebilmesine olanak tanir Belli bir ayrintiyi seyircinin gozune sokmaya calismaz seyircinin on veya arka planda bir ayrintiyi kesfetmesini bekler Seyircinin bu ayrintiya dikkatini cekebilmek icin genelde bir ses efektini devreye sokar Film elestirmeni Noel Burch filmi tam kavrayabilmek icin hem birkac kez hem de birkac farkli acidan defalarca izlenmesi gerektigini yazmistir Filmde pencerelere ve camlara da belli anlamlar yuklenmistir Tati nin bir onceki filmi Amcam da Mon Oncle 1958 Bay Hulot sirin klasik evinin penceresini belli bir aciya getirdiginde gunes isigi golgede kalmis kanarya kafesine yansiyor ve kus sevincle otmeye basliyordu Tati Oyun Vakti nde bu yansimalara yeniden basvurmustur Ortalik turist kaynamasina ragmen Paris in klasik ve tarihi yapilarinin hicbiri ortalarda yoktur Turistler Paris e has ozellikler tasimayan kisiliksiz ultra modern binalar arasinda dolasirlarken acilan bir cam kapi ya da pencereden Eyfel Kulesi Sacre Cœur Bazilikasi gibi Paris in klasik binalarinin yansimalari veya masmavi bir gokyuzu birkac saniyeligine gorunur ve hemen kaybolur Bu anlik yansimalar turistlerin sevinc nidalari cikarmalarina yol acar Jacques Tati on yil once cektigi ilk renkli filmi olan Amcam dan baslayarak renk ve isigi da bir anlatim araci olarak kullanmaya baslamisti Oyun Vakti nde ise Tati aslinda siyah beyaz cekilmis gibi gorunen bir renkli film yapmak istemisti Insan dogasina pek de uyumlu bulmadigi modern bir kenti daha iyi vurgulayabilmek icin basat renkler olarak gri mavi kirli beyaz ve siyah renklerin tonlarini kullanmistir Yesil ve kirmizi gibi canli renkler cok az goze carpar Bu parlak renkler bazi sahnelerde ozel vurgulamalar yapmak icin kullanilirlar Ornegin modern bir kafeteryada ortamin steril ve yapay havasina vurgu yapmak icin bir neon lambasinin cig yesil isigi tum objeleri saldirgan bir bicimde orter Ya da Amerikali Barbara yi gece kulubune gelen diger kadinlarin koyu renkli giysilerinden ayirmak ve onun farkli kisiligine vurgu yapmak icin ona zumrut yesili bir elbise giydirilmistir Seckin davetli grubu gece kulubune ilk geldiginde ortam renkleri koyu cansiz ve tekduzeyken gecenin ilerleyen saatlerinde alkolun de etkisiyle davetliler toplumun kendilerine onceden bicmis oldugu sosyal statulerinin getirdigi baskilardan siyrilmaya baslarlar ve hem renkler hem de isiklandirma canlilik kazanmaya baslar YapimJacques Tati bir onceki filmi Amcam i 1958 de tamamladigi andan itibaren Playtime filmi icin kafa yormaya baslamisti 10 yil suren planlama uzun suren hazirliklardan sonra 1964 yilinda filmin cekimlerine baslandi Oyun Vakti 4 yillik bir yapim asmasindan sonra 1967 yilinda gosterime verilmistir Tati cekimler icin Paris in guneydogu ucunda Saint Meurice de Tativille adi verilen devasa bir set insa ettirmisti Havaalani terminal binasi caddeler gokdelenler tabii ki sadece fasadlari gece kulubu kafeteryalar hep bu setin icinde insa edildi Sette asansorleri ve yuruyen merdivenleriyle tam faal iki tane de ofis binasi yapildi Sadece setin insasi 17 milyon Fransiz frangina malolmus ve film de o tarihte Fransa nin en masrafli filmi unvanini almisti Setin insasi sirasinda butce cok asilinca banka filme ipotek koydu Film gosterime verildiginde elestirmenlerce cok begenildi Hatta bircoklarinca Playtime hala Jacques Tati nin basyapiti olarak degerlendirilmektedir Ancak bunlara ragmen gisede beklenen basari gelmedi Boylelikle Tati kendi filmin haklarini kaybettigi gibi uzun yillar odemek zorunda kalacagi buyuk bir mali borcun altina da girdi Daha sonra cekecegi iki filmi icin finansman bulma sikintisi da yasayacakti Film tamamlandiktan sonra Tativille seti hemen yikilmadi birkac yil turistlerin ziyaretine acik tutuldu Tati setin baska film yapimcilari tarafindan da kullanilmasini arzu ediyordu ancak kaderin bir baska cilvesi sonucunda yerine modern bir karayolu yapilabilmesi icin yerle bir edildi Tativille ayni zamanda Jacques Tati nin resmi sitesinin adidir Tati filmini yuksek cozunurluklu 65 mm genis format negatife 1 85 1 cerceve oraniyla ve Mitchell kamera kullanarak cekmisti Renk sistemi olarak Eastmancolor i tercih etmisti Bu negatiflerden genis perde projeksiyonlar icin 6 kanalli ses kusagi olan 70 mm pozitif baskilar yapildi Siradan salonlar icin haliyle 35 mm pozitif baskilar da yapildi Bu 35 mm baskilarin bazilarinda 4 kanalli stereo bazilarinda da mono ses kusaklari vardi 2002 yilinda film restore edildiginde 6 kanalli ses kusagi dijital yontemlerle DTS sistemine cevrildi Restorasyon1967 cikisli Playtime in 65 mm Eastmancolor film stoguna cekilmis orijinal kopyalari aradan gecen yillar zarfinda 300 ila 600 metrelik kirk kadar teneke kutunun icinde raflarda beklemekteydi Paris teki Arane Guilliver Laboratuvarlari ndan Jean Rene Faillot ve Jacques Tati nin kizi Sophie Tatichieff 1997 yilinda bir araya gelerek filmi restore etmeye karar verdiler Hedefleri filmi 2002 deki Cannes Film Festivali ne yetistirebilmekti Bir on hazirliktan sonra calismalarina Haziran 1998 de basladilar Subat 2001 de Les Films de mon Oncle sirketi de devreye girdi Orijinal negatiflerde cizikler lekeler ve renk bozulmalari saptandi Restorasyonda hem geleneksel kimyasal yontemler hem de dijital yontemlere basvuruldu Ara negatif ve ara pozitif film stoklari Kodak 5242 baskida kullanilan film stogu ise Kodak 2383 tu Subat 2002 de ara pozitif filmler Los Angeles ta Imagica USA firmasina gonderildi burada 10 bit veri akisiyla 4K cozunurlukte dijital tarama yapildi Nisan 2002 de Mikros Image firmasi dijital kopya uzerinde iyilestirmeleri sagladi Nihayet cizikler ve lekeler duzeltilerek renk bozulmalari giderilip renk dengesi saglandiktan sonra 70 mm pozitife basilan kopyalar kil payi Mayis 2002 deki Cannes Film Festivali ne yetistirilebildi AdlandirmaJacques Tati bir Fransiz Italyan ortak yapimi olan filmine Ingilizce bir ad olan Playtime i uygun gormustu Bu sozcuk oyun zamani anlamina gelmektedir Tati filmine le temps des loisirs bos zamanlar gibi Fransizca bir ad koymayi da dusundugunu ancak o gunlerde Paris te gundelik yasam icerisinde Ingilizce sozcuklerin kullanilmasinin onune gecilemeyen bir moda haline geldigini belirtmistir Ozellikle de parking supermarket night club gece kulubu drugstore ilac da satilan kucuk supermarket bufe snack meze on the rocks buzlu icki gibi sozcuklerin Fransiz gundelik yasamina cok fazla girdigini bu ozenti sozcuklerin Fransizca karsiliklarinin neredeyse kullanimdan kalktigini soylemisti Tati filmde Amerikali turistlerden birine drugstore un Fransizcasi nedir diye sordurtur Bu gibi nedenlerle Tati filmine Fransizca bir ad bulamadigindan bahseder Filmin Ingilizce olan ozgun adi Playtime ayni zamanda bircok ulkedeki gosterim adi olmustur Film bu ulkelerde gosterime verildiginde afislerde ve tanitimlarda bazen PlayTime veya Play Time seklinde yazildigi da olmustur OyuncularFilmin oyuncu kadrosu tamamen profesyonel olmayan oyunculardan olusmaktaydi Jacques Tati zaten diger filmlerinde de amator oyuncularla calismayi tercih etmistir Oyuncu RoluJacques TatiBarbara Dennek Barbara Amerikali turistGeorges Montant Mr Giffard bas garsonBilly Kearns Mr Schulz Amerikali is adamiLeon Doyen KapiciYves Barsacq Bay Hulot nun eski arkadasiKaynakca Ozon Nijat 1985 Sinema Uygulayimi Sanati Tarihi Hil Yayin ss sayfa 218 The 50 Greatest Directors and Their 100 Best Movies Ingilizce Entertainment Weekly 24 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Mayis 2013 Playtime 1967 Awards for Ingilizce IMDb 5 Haziran 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Mayis 2013 a b c Ebert Roger 2010 The Great Movies III The University of Chicago Press ss sayfa 303 306 Ingilizce frenchculture org 5 Haziran 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 20 Mayis 2013 Life in Cubes and Fishbowls Ingilizce epinions com Erisim tarihi 19 Mayis 2013 olu kirik baglanti Playtime 1967 Technical Specifications Ingilizce IMDb 5 Haziran 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 21 Mayis 2013 Ingilizce in70mm com 5 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 20 Mayis 2013 Ingilizce www tativille com 4 Subat 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Mayis 2013 Playtime 1967 Also Known As AKA Ingilizce IMDb 25 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Mayis 2013 Dis baglantilarIMDb de Oyun Vakti SinemaTurk te Oyun Vakti Allmovie com da Playtime 15 Haziran 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Rotten Tomatoes da Playtime 18 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Filmin cesitli afisleri9 Mayis 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Tati nin resmi sitesinde Playtime 4 Subat 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde