Biyokimyada reseptör veya almaç, birbiriyle kısmen örtüşen iki anlama karşılık gelir.
Birinci anlamıyla reseptör, sinyal transdüksiyonunda yer alan bir proteindir, hücre dışındaki bir sinyali hücre içine taşır. Sinyalin bir biçimden başka bir biçime dönüşmesini sağlayan protein hücre dışında olabileceği gibi hücre içinde de olabilir. Reseptöre bağlanan moleküle ligand denir, bu bir peptit (örneğin bir nörotransmitter), bir hormon, bir ilaç veya bir toksin olabilir, bu bağlanma olunca reseptör biçimini değiştirir ve hücresel bir tepki meydana gelir. Ancak, bazı ligandlar herhangi bir değişikliğe neden olmadan sadece reseptörleri bloke ederler, bunlara antagonist denir. Ligand etkisiyle reseptörde meydana gelen değişiklikler sonucu fizyolojik tepkiler meydana gelir, bunlar liganda atfedilen biyolojik aktiviteyi oluşturur.
İkinci anlamıyla reseptör, hücre dışındaki bir protein veya taneciğin hücre içine girmek için hücre zarında bağlandığı bir moleküldür. Hücreye bağlanan şey, bir protein (örneğin kolera toksini), bir virüs (örneğin HIV) veya bir lipoprotein taneciği olabilir (örneğin LDL). Bu ikinci anlamıyla reseptör, genelde protein olmakla beraber bir karbonhidrat veya lipit de olabilir (örneğin, , GM1 adlı bir bağlanır).
Bu iki tanım kısmen örtüşürler. Virüs veya toksinlerin bağlandığı reseptörlerin bazıları (örneğin, HIV'in bağlanma reseptörü ) yukarıda verilen birinci anlamıyla bir sinyal reseptörüdür. Patojen organizma, bu reseptörü kendi amacına göre kullanacak şekilde evrimleşmiştir. Buna karşın sinyal reseptörlerinin hepsi hücre zarında değildir. Örneğin , hücre çekirdeğinde bulunurlar ve aslında transkripsiyon faktörleridir. Bu reseptörlerin ligandları, hücre zarından kolaylıkla geçebilen steroid hormonlardır, bunlar reseptörlerine bağlanınca onların belli genleri aktive etmesine neden olurlar. Bazı bağlanma reseptörlerinin ise sinyal transdüksiyonu ile ilgileri yoktur. Örneğin, , bazı besinlerin (örneğin LDL taneciklerinde bulunan kolesterol ve trigliseritlerin veya tarafından taşınan demirin) endositoz yoluyla hücre içine alınmasını sağlar. Bazı sinyal transdüksiyon reseptörlerinin hücre içine aktardığı sinyal mutlaka bir molekülün bağlanması değildir; ışık veya ses titreşimlerinin neden olduğu reseptördeki şekilsel deformasyon da sinyal olabilir.
Genel bakış
Reseptörlerin şekil ve etkileri ve bilgisayar modellemesi ile araştırılır, bu yöntemler sayesinde reseptörlerin bağlanma bölgelerinde ilaçların etkilerin anlaşılmasında büyük ilerleme katedilmiştir..
İşlevlerine ve ligandlarına bağlı olarak, birkaç farklı tip sinyal transdüksiyon reseptörü tanımlanabilir:
- Bazı reseptör proteini periferal membran proteinleridir.
- Çoğu hormon reseptörü ve : transmembran reseptörler hücre zarının içinde yerleşiktir, böylece dışarıdan bir ligandın bağlanması, hücrenin içine doğru yolunun etkinleşmesini sağlar.
- Metabotropik reseptörler, G proteinleri ile kenetlidir. bunlar iyon kanallarını kontrol eden enzimler aracılığıyla hücreye dolaylı yoldan etki ederler.
- merkezi bir gözenek bulunur, bu ligand-kapılı bir iyon kanalı olarak işlev görür.
- Reseptörlerin bir diğer ana sınıfı, hücre içi reseptörleridir, steroid veya peptit hormon reseptörlere bağlanırlar. Bu reseptörler, ligand bağlanıp aktive olunca, genelde hücre çekirdeğine girip orada gen ifadesini ayarlar.
Bağlanma ve aktivasyon
Ligand bağlanması bir denge sürecidir. Ligandlar, uygun olarak reseptörlere bağlanır ve onlardan ayrışır.
- (köşeli parantezler konsantrasyon anlamındadır)
Bir molekülün bir reseptöre ne derece iyi uyduğunun ölçüsü olan bağlanma afinitesi (bağlanma eğilimi), onun (Kd) ile ters orantılıdır. Kuvvetli bir bağlanma, yüksek afinite ve düşük Kd'ye karşılık gelir. Nihai biyolojik tepki (örneğin veya kas kasılması), önemli sayıda reseptörün aktivasyonu ardından olur.
Eğer reseptörün iki hali varsa ve onun ligandı her iki haldeki reseptöre de bağlanabiliyorsa, ligandın mevcudiyetinde iki hal arasındaki denge değişebilir. Bir agonistin bağlanması, reseptörün birbiriyle dengede olan iki halinden birini stabilize ederse, bu durumda normal ligandının reseptöre bağlanma dengesi etkilenebilir.
Endositik reseptörler, farklı ortamlarda ligandlarına bağlanma afinitelerinin farklı olması esasına göre çalışırlar. Genelde bu tür reseptörlerin ligandlarına bağlanma afinitesi asit ortamda çok daha azdır, bu yüzden hücre yüzeyinde oluşan reseptör-ligand kompleksleri, düşük pH'li endozomlara taşınınca orada ayrışırlar. Reseptör hücre yüzeyine geri gider, ligand ise ilgili enzimler tarafından işleme tabi tutulur.
Yapısal etkinlik
Bir liganda bağlı olmadan biyolojik aktivitesini gösteren bir reseptör "yapısal etkinlik" gösterir ("constitutive activity.") Reseptörlerin yapısal aktivitesi bir bağlanması ile bloke olabilir. Yapısal etkinliğin artmasına neden olan mutasyonlar bazı kalıtsal hastalıkların nedenidirler, örneğin ( reseptöründe mutasyonlar nedeniyle) ve hipertiroidizm (tiroid uyarıcı hormon reseptörlerinde mutasyonlar nedeniyle). Uyarıcılar ters agonist olarak etki eder.
Agonist ve antagonistler
Bir sinyal transdüksiyon reseptörüne bağlanan her ligand onu aktive etmez. Bunlar genel olarak agonist ve antagonist olarak sınıflandırılırlar. Aşağıdaki ligand sınıfları mevcuttur:
- Tam agonistler reseptörü aktive eder ve tam biyolojik tepki doğurur. Çoğu doğal ligand tam agonisttir.
- Kısmi agonistler reseptörleri tamamem aktive etmezler, tam agonistlerin doğurduğu tepkiye kıyasla kısmi bir tepkiye neden olur.
- Antagonistler reseptöre bağlanır ama onu aktive etmez. Bunun sonucunda reseptör bloke olur, başka agonistlerin bağlanması engellenir.
- Ters agonistler reseptörün yapısal aktivitesini inhibe ederek onun aktivitesini azaltırlar.
Kalıtsal bozukluklarda rolü
Çoğu genetik bozukluk reseptör genlerinde kalıtsal bozukluklarla ilişkilidir. Genelde hormon mu düşük düzeyde üretiliyor yoksa reseptör mü çalışmıyor anlamak zordur; bunlar "psödo-hipo" grubunu meydana getirir.
Reseptör regülasyonu
Bir hormona veya nörotransmitter'e duyarlı reseptörlerin sayısını artırarak veya azaltarak hücreler bu moleküle olan duyarlılıklarını ayarlayabilirler. Bu bir geri besleme mekanizmasıdır.
Bir uyarıya uzun süreli veya tekrarlı maruz kalmak çoğu zaman bir reseptörün o uyarana düşük tepki vermesine yol açar, buna reseptör duyarsızlaşması denir. Reseptör duyarsızlaşması (desensitizasyonu) liganda olan afinitenin azalmasına yol açar. Ligand-bağlı reseptörlerin duyarsızlaşması (desensitizasyonu) ilk kez nikotinik asetilkolin reseptörlerinde gösterildi.
Duyarsızlaşma aşağıdaki şekillerde olabilir:
- Reseptör fosforilasyonu.
- Reseptör effektör moleküllerinin ayrışması.
- Reseptorün tecrit edilmesi (içselleştirme).
Bağışıklık sisteminde
Bağışıklık sistemindeki ana reseptörler (İng. pattern recognition receptors, PRR), Toll-benzeri reseptörler (İng. Toll-like reseptors, TLR), ve , , , ve .
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ Milligan G (Aralık 2003). "Constitutive activity and inverse agonists of G protein-coupled receptors: a current perspective". Mol. Pharmacol. 64 (6). ss. 1271-6. doi:10.1124/mol.64.6.1271. (PMID) 14645655.
- ^ a b Y. Sun, R. Olson, M. Horning, N. Armstrong, M. Mayer and E. Gouaux. (2002) Mechanism of glutamate receptor desensitization Nature 417, 245-253
- ^ S. Pitchford, J.W. Day, A. Gordon and D. Mochly-Rosen. (1992) Acetylcholine receptor desensitization is Regulate by activation-induced extracellular adenosine accumulation. The Journal of Neuroscience, 1.311): 4540-4544.
- ^ a b G. Boulay, L. Chrbtien, D.E. Richard, AND G. Guillemettes. (1994) Short-Term Desensitization of the Angiotensin II Receptor of Bovine Adrenal Glomerulosa Cells Corresponds to a Shift from a High to a Low Affinity State. Endocrinology Vol. 135. No. 5 2130-2136
- ^ Lippincott's Illustrated Reviews: Immunology. Paperback: 384 pages. Publisher: Lippincott Williams & Wilkins; (July 1, 2007). Language: English. . . Page 20
Dış bağlantılar
- IUPHAR GPCR Database and Ion Channels Compendium23 Mart 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- http://www.receptome.org15 Eylül 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde . sitesinde insan plazma membran reseptörlerinin tamamı listelenmiştir (İngilizce)
- Ligand-bağlı reseptör desensitizasyonu23 Ocak 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Biyokimyada reseptor veya almac birbiriyle kismen ortusen iki anlama karsilik gelir Birinci anlamiyla reseptor sinyal transduksiyonunda yer alan bir proteindir hucre disindaki bir sinyali hucre icine tasir Sinyalin bir bicimden baska bir bicime donusmesini saglayan protein hucre disinda olabilecegi gibi hucre icinde de olabilir Reseptore baglanan molekule ligand denir bu bir peptit ornegin bir norotransmitter bir hormon bir ilac veya bir toksin olabilir bu baglanma olunca reseptor bicimini degistirir ve hucresel bir tepki meydana gelir Ancak bazi ligandlar herhangi bir degisiklige neden olmadan sadece reseptorleri bloke ederler bunlara antagonist denir Ligand etkisiyle reseptorde meydana gelen degisiklikler sonucu fizyolojik tepkiler meydana gelir bunlar liganda atfedilen biyolojik aktiviteyi olusturur Ikinci anlamiyla reseptor hucre disindaki bir protein veya tanecigin hucre icine girmek icin hucre zarinda baglandigi bir molekuldur Hucreye baglanan sey bir protein ornegin kolera toksini bir virus ornegin HIV veya bir lipoprotein tanecigi olabilir ornegin LDL Bu ikinci anlamiyla reseptor genelde protein olmakla beraber bir karbonhidrat veya lipit de olabilir ornegin GM1 adli bir baglanir Bu iki tanim kismen ortusurler Virus veya toksinlerin baglandigi reseptorlerin bazilari ornegin HIV in baglanma reseptoru yukarida verilen birinci anlamiyla bir sinyal reseptorudur Patojen organizma bu reseptoru kendi amacina gore kullanacak sekilde evrimlesmistir Buna karsin sinyal reseptorlerinin hepsi hucre zarinda degildir Ornegin hucre cekirdeginde bulunurlar ve aslinda transkripsiyon faktorleridir Bu reseptorlerin ligandlari hucre zarindan kolaylikla gecebilen steroid hormonlardir bunlar reseptorlerine baglaninca onlarin belli genleri aktive etmesine neden olurlar Bazi baglanma reseptorlerinin ise sinyal transduksiyonu ile ilgileri yoktur Ornegin bazi besinlerin ornegin LDL taneciklerinde bulunan kolesterol ve trigliseritlerin veya tarafindan tasinan demirin endositoz yoluyla hucre icine alinmasini saglar Bazi sinyal transduksiyon reseptorlerinin hucre icine aktardigi sinyal mutlaka bir molekulun baglanmasi degildir isik veya ses titresimlerinin neden oldugu reseptordeki sekilsel deformasyon da sinyal olabilir Genel bakisReseptorlerin sekil ve etkileri ve bilgisayar modellemesi ile arastirilir bu yontemler sayesinde reseptorlerin baglanma bolgelerinde ilaclarin etkilerin anlasilmasinda buyuk ilerleme katedilmistir Membran asiri reseptor E hucre disi I hucre ici P plazma zari Islevlerine ve ligandlarina bagli olarak birkac farkli tip sinyal transduksiyon reseptoru tanimlanabilir Bazi reseptor proteini periferal membran proteinleridir Cogu hormon reseptoru ve transmembran reseptorler hucre zarinin icinde yerlesiktir boylece disaridan bir ligandin baglanmasi hucrenin icine dogru yolunun etkinlesmesini saglar Metabotropik reseptorler G proteinleri ile kenetlidir bunlar iyon kanallarini kontrol eden enzimler araciligiyla hucreye dolayli yoldan etki ederler merkezi bir gozenek bulunur bu ligand kapili bir iyon kanali olarak islev gorur Reseptorlerin bir diger ana sinifi hucre ici reseptorleridir steroid veya peptit hormon reseptorlere baglanirlar Bu reseptorler ligand baglanip aktive olunca genelde hucre cekirdegine girip orada gen ifadesini ayarlar Baglanma ve aktivasyonLigand baglanmasi bir denge surecidir Ligandlar uygun olarak reseptorlere baglanir ve onlardan ayrisir Ligand Reseptor Kd Ligand reseptor kompleksi displaystyle left mathrm Ligand right left mathrm Reseptor right overset K d rightleftharpoons left mbox Ligand reseptor kompleksi right koseli parantezler konsantrasyon anlamindadir Bir molekulun bir reseptore ne derece iyi uydugunun olcusu olan baglanma afinitesi baglanma egilimi onun Kd ile ters orantilidir Kuvvetli bir baglanma yuksek afinite ve dusuk Kd ye karsilik gelir Nihai biyolojik tepki ornegin veya kas kasilmasi onemli sayida reseptorun aktivasyonu ardindan olur Eger reseptorun iki hali varsa ve onun ligandi her iki haldeki reseptore de baglanabiliyorsa ligandin mevcudiyetinde iki hal arasindaki denge degisebilir Bir agonistin baglanmasi reseptorun birbiriyle dengede olan iki halinden birini stabilize ederse bu durumda normal ligandinin reseptore baglanma dengesi etkilenebilir Endositik reseptorler farkli ortamlarda ligandlarina baglanma afinitelerinin farkli olmasi esasina gore calisirlar Genelde bu tur reseptorlerin ligandlarina baglanma afinitesi asit ortamda cok daha azdir bu yuzden hucre yuzeyinde olusan reseptor ligand kompleksleri dusuk pH li endozomlara tasininca orada ayrisirlar Reseptor hucre yuzeyine geri gider ligand ise ilgili enzimler tarafindan isleme tabi tutulur Yapisal etkinlik Bir liganda bagli olmadan biyolojik aktivitesini gosteren bir reseptor yapisal etkinlik gosterir constitutive activity Reseptorlerin yapisal aktivitesi bir baglanmasi ile bloke olabilir Yapisal etkinligin artmasina neden olan mutasyonlar bazi kalitsal hastaliklarin nedenidirler ornegin reseptorunde mutasyonlar nedeniyle ve hipertiroidizm tiroid uyarici hormon reseptorlerinde mutasyonlar nedeniyle Uyaricilar ters agonist olarak etki eder Agonist ve antagonistlerBir sinyal transduksiyon reseptorune baglanan her ligand onu aktive etmez Bunlar genel olarak agonist ve antagonist olarak siniflandirilirlar Asagidaki ligand siniflari mevcuttur Tam agonistler reseptoru aktive eder ve tam biyolojik tepki dogurur Cogu dogal ligand tam agonisttir Kismi agonistler reseptorleri tamamem aktive etmezler tam agonistlerin dogurdugu tepkiye kiyasla kismi bir tepkiye neden olur Antagonistler reseptore baglanir ama onu aktive etmez Bunun sonucunda reseptor bloke olur baska agonistlerin baglanmasi engellenir Ters agonistler reseptorun yapisal aktivitesini inhibe ederek onun aktivitesini azaltirlar Kalitsal bozukluklarda roluCogu genetik bozukluk reseptor genlerinde kalitsal bozukluklarla iliskilidir Genelde hormon mu dusuk duzeyde uretiliyor yoksa reseptor mu calismiyor anlamak zordur bunlar psodo hipo grubunu meydana getirir Reseptor regulasyonuBir hormona veya norotransmitter e duyarli reseptorlerin sayisini artirarak veya azaltarak hucreler bu molekule olan duyarliliklarini ayarlayabilirler Bu bir geri besleme mekanizmasidir Bir uyariya uzun sureli veya tekrarli maruz kalmak cogu zaman bir reseptorun o uyarana dusuk tepki vermesine yol acar buna reseptor duyarsizlasmasi denir Reseptor duyarsizlasmasi desensitizasyonu liganda olan afinitenin azalmasina yol acar Ligand bagli reseptorlerin duyarsizlasmasi desensitizasyonu ilk kez nikotinik asetilkolin reseptorlerinde gosterildi Duyarsizlasma asagidaki sekillerde olabilir Reseptor fosforilasyonu Reseptor effektor molekullerinin ayrismasi Reseptorun tecrit edilmesi icsellestirme Bagisiklik sistemindeBagisiklik sistemindeki ana reseptorler Ing pattern recognition receptors PRR Toll benzeri reseptorler Ing Toll like reseptors TLR ve ve Ayrica bakinizKimyasal kapili iyon kanali Kannabinoid reseptorleri Noropsikofarmakoloji Sinyal transduksiyonu Reseptorler listesiKaynakca Milligan G Aralik 2003 Constitutive activity and inverse agonists of G protein coupled receptors a current perspective Mol Pharmacol 64 6 ss 1271 6 doi 10 1124 mol 64 6 1271 PMID 14645655 a b Y Sun R Olson M Horning N Armstrong M Mayer and E Gouaux 2002 Mechanism of glutamate receptor desensitization Nature 417 245 253 S Pitchford J W Day A Gordon and D Mochly Rosen 1992 Acetylcholine receptor desensitization is Regulate by activation induced extracellular adenosine accumulation The Journal of Neuroscience 1 311 4540 4544 a b G Boulay L Chrbtien D E Richard AND G Guillemettes 1994 Short Term Desensitization of the Angiotensin II Receptor of Bovine Adrenal Glomerulosa Cells Corresponds to a Shift from a High to a Low Affinity State Endocrinology Vol 135 No 5 2130 2136 Lippincott s Illustrated Reviews Immunology Paperback 384 pages Publisher Lippincott Williams amp Wilkins July 1 2007 Language English ISBN 0 7817 9543 5 ISBN 978 0 7817 9543 2 Page 20Dis baglantilarIUPHAR GPCR Database and Ion Channels Compendium23 Mart 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde http www receptome org15 Eylul 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde sitesinde insan plazma membran reseptorlerinin tamami listelenmistir Ingilizce Ligand bagli reseptor desensitizasyonu23 Ocak 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde