Hormon, Yunanca kökenden gelmektedir; ὁρμῶν yani uyarmak, canlandırmak anlamındadır. İç salgı bezlerinden kana geçen ve organların işlemesini düzenleyen adrenalin, insülin, tiroksin vb. fizyolojik etkisi olan maddelerin genel adı olarak tanımlanmaktadır. Hormonlar; klasik anlamda endokrin organlar diye bilinen hipofiz, böbrek üstü bezleri, tiroit, paratiroit, gonatlar gibi kanalsız iç salgı bezlerinde sentez edilen ve kanla taşınarak gittikleri belli hedef doku hücrelerinde etki gösteren organik bileşiklerdir. Fakat klasik hormon tanımına uymayan, ama hormon etkisi gösteren bileşikler de vardır. Hipotalamik düzenleyici hormonlar, antidiüretik hormon, oksitosin, prostaglandinler, gastrin, sekretin, somatostatin, anjiotensin örnek verilebilir.
Hormonların kimyasal yapıları heterojendir. Kimyasal yapılarına göre dörde ayrılırlar; peptid veya protein yapısındaki hormonlar, amino asit türevi hormonlar, steroid hormonlar, eikozanoidler.
Hormonların, biyolojik etkinlikleri için düşük konsantrasyonları yeterlidir; serumda nmol, pmol düzeylerinde bulunurlar; serum düzeyleri ancak çok hassas metotlarla ölçülebilir. Serum hormon düzeyini ölçmek için sık kullanılan bir metot RIA’dir. Hormonların hepsi uyarıcı değildir; bazıları inhibitör etkilidir. Örneğin somatostatin, diğer bazı hormonların sekresyonunu azaltır; adrenalin, bazen stimulatör bazen inhibitör etkilidir. Hormonların sekresyon hızı sabit değildir; hormona duyulan gereksinim ve hormonun inaktivasyon hızı ile düzenlenir.
Hormonların bazıları depolanma özelliği gösterir. Katekolaminler (adrenalin ve noradrenalin), adrenal medulla ve sinir uçlarında hormon-kromogranin a-ATP kompleksi şeklinde depolanırlar; tiroit hormonları, tiroit bezinde depolanırlar. Steroid hormonlar depolanma özelliği göstermezler. Hormonlar, dolaşımda serbest veya transport proteinlere bağlı olarak bulunurlar; peptit yapıda hormonlar ve katekolaminler serbest formdadırlar, steroidler ve tiroit hormonları transport proteinlere bağlı olarak taşınırlar. Hormonun sadece serbest formu biyolojik olayları regüle edebilir. Hormonların bazı etkileri, büyüme faktörleri, histamin, serotonin gibi bazı biyolojik aktif maddeler tarafından gösterilebilir ki endokrin organlardan salgılanmayan fakat hormon etkisi gösteren böyle maddeler doku hormonları olarak adlandırılırlar.
Hormonların başlattıkları yanıt uzun sürelidir; hormon ortadan kaybolduktan sonra da devam eder.
Hedef dokuların hormona fizyolojik yanıtı, yaş ve genetik yapıya bağlıdır.
Hormon tanımına uymadan hormon etkisi gösteren bileşikler
Hipotalamik düzenleyici hormonlar, hipotalamusta sentez edilirler, hipofizer portal sistem vasıtasıyla taşınırlar ve kısa mesafedeki hipofizin sekretuvar hücrelerini etkilerler. Antidiüretik hormon (ADH) ve oksitosin; hipotalamusta sentez edilirler, nöronlarla hipofize taşınırlar ve gerektiğinde salgılanmak üzere burada depolanırlar. Prostaglandinler; hemen hemen tüm dokularda sentezlenirler, yakında ve uzakta etkili olurlar. Gastrin, sekretin, somatostatin gibi bazı hormonlar spesial hücrelerinde sentezlenirler, lokal diffüzyonla parakrin etki gösterirler. Anjiotensin, karaciğer kökenli prekürsörden spesifik enzimatik etki ile oluşur.
Hormonların hekimlik yönünden önemi
Hormonlar; metabolizmanın, su ve elektrolit alışverişinin, büyümenin, seksüel gelişimin ve seksüel fonksiyonların regülatörleri olarak hayati öneme sahiptirler. Hormonların yokluk, azlık ve fazlalıkları çeşitli hastalık belirtilerine yol açar; bazılarının yokluğu ölüme neden olur. Bu nedenle hekimlikte bir endokrin organın hipofonksiyonunu veya bir hormonun eksikliğini zamanında saptayarak eksik hormonu yerine koymak önemlidir.
Bir endokrin organın hiperfonksiyonu da hastalık belirtilerine neden olabilir. Hormon üretiminde patoloji, kandaki hormon miktarının veya karakteristik hormon yıkılım ürünlerinin kantitatif tayini ile saptanabilir. Ayrıca kan plazmasındaki inorganik veya organik maddelerin normal konsantrasyonlarında değişiklik de ilgili maddenin metabolizması üzerine etkili hormonun etkisindeki patolojileri tanımaya yardımcı olur.
Bir hormonun azlığında veya yokluğunda, buna karşı gelen hayvansal organdan saf halde hazırlanan hormonun verilmesi suretiyle tedavi mümkündür. Bu durumda genellikle hayat boyunca süren devamlı tedavi yapılması gerekir. Hormon tedavisinde, protein yapısındaki hormonların parenteral yani enjeksiyon gibi sindirim yolu dışı bir yoldan verilmesi zorunluluğu vardır; çünkü, protein yapısındaki hormonların ağız yoluyla alınması halinde, sindirim kanalında parçalanmaları ve emilmemeleri söz konusudur.
Evcil hayvanlarda verim kabiliyetinin ve büyüme hızının önemli ölçüde artması, endokrin sistem aktivitesinin yüksekliği ile paralel seyreder.
Hormonların salgılandıkları yere göre sınıflandırmaları
Hormonların salgılandıkları yerler aynı olabilir.
- Hipotalamus hormonları
- Supraoptik paraventriküler çekirdekte oluşanlar: Antidiüretik hormon ve oksitosin. ADH ve oksitosin, hipotalamusun supraoptik paraventriküler çekirdeğinde oluştuktan sonra nörofizin denilen taşıyıcı proteinlere bağlanırlar, aksonlar boyunca hipofiz arka lobuna taşınırlar ve gerektiğinde salıverilmek üzere burada depolanırlar.
- Adenohipofiz hormonlarının sekresyonunu düzenleyen hormon veya faktörler: Kortikotropin salgılatıcı hormon, TSH salgılatıcı hormon(TRH), gonadotropin salgılatıcı hormon, büyüme hormonu salgılatıcı hormon, somatostatin, prolaktin inhibe edici hormon.
- Hipofiz hormonları
- Ön lop hormonları: Follikül stimüle edici hormon, Lüteinize edici hormon, Prolaktin, Adrenokortikotrop hormon (ACTH), Tiroit stimüle edici hormon (TSH), Büyüme hormonu.
- Arka lop hormonları: Antidiüretik hormon ve Oksitosin.
- Epifiz (pineal bez) hormonu: Melatonin.
- Timus hormonları: Timozinler.
- Tiroit hormonları: Tiroksin (T4), triiyodotironin (T3), Kalsitonin
- Paratiroit hormonu: Parathormon (PTH, PH). Paratiroit hormonu ve kalsitonin, hormon olarak da kabul edilen 1,25-dihidroksikolekalsiferol (Aktif vitamin D3) ile birlikte kalsiyum ve fosfor metabolizmasını etkileyen hormonlar olarak bilinirler.
- Pankreas hormonları: İnsülin, glukagon.
- Böbrek üstü bezi (sürrenal) hormonları
- Korteks hormonları: Kortizon, Kortizol, Kortikosteron, aldosteron), androstenedion, Dehidroepiandrosteron (DHEA).
- Medülla hormonları: Katekolaminler (Adrenalin, Noradrenalin).
- Cinsiyet bezleri hormonları
- Erkek cinsiyet hormonları: Androjenler (Testosteron, Dehidroepiandrosteron (DHEA), Androstenedion).
- Dişi cinsiyet hormonları: Östrojenler, Progestron.
- Doku hormonları: Eikozanoidler, gastrin, sekretin gibi bazı gastrointestinal polipeptidler.
Hormonların kimyasal yapılarına göre sınıflandırmaları
Hormonların kimyasal yapıları heterojendir. Dörde ayrılırlar.
- Peptid veya protein yapısındaki hormonlar: Tirotropin salıverici hormon (TSH, TRF) ve diğer hipotalamus hormon veya faktörleri, adrenokortikotropik hormon (ACTH, kortikotropin) ve diğer hipofiz ön lop hormonları, arka lop hormonları, antidiüretik hormon (ADH, vazopressin), oksitosin, insülin, glukagon, parathormon, kalsitonin, hormon olarak kabul edilen gastrointestinal polipeptitler, peptit veya protein yapısında hormonlardır.
- Amino asit türevi hormonlar: Katekolaminler (adrenalin, noradrenalin, dopamin), tiroit hormonları (tiroksin, triiyodotironin), amino asit türevi hormonlardır.
- Steroid hormonlar: Glükokortikoidler (kortizol, kortizon), aldosteron, cinsiyet hormonları (östrojenler, progesteron, testosteron), steroid yapıda hormonlardır.
- Eikozanoidler: Prostaglandinler, , , eikozanoid yapıda hormonlardır.
Hormon salgılanmasının düzenlenmesi
Hormon salgılanmasının düzenlenmesi, feedback düzenlenme ve sinir sistemi ile olur. Hormon salgılanmasının sinir sistemi ile düzenlenmesi pek çok hormon için geçerlidir.
Hormon salgılanmasının feedback düzenlenmesi
Hormon salgılanmasının feedback düzenlenmesi, kandaki kimyasal maddelerle ve tropik hormonlar ile olabilir. Hormon salgılanmasının kandaki kimyasal maddelerle feedback düzenlenmesinin iki güzel örneği, parathormon salgılanmasının plazma Ca2+ düzeyi ile düzenlenmesi ve insülin salgılanmasının plazma glukoz düzeyi ile düzenlenmesidir.
Plazma Ca2+ düzeyinin düşmesi durumunda paratiroit bezleri bunu algılar ve uyarılarak parathormon salgılamayı artırırlar; sonuçta plazma Ca2+ düzeyi normal değere yükseltilmeye çalışılır. Plazma Ca2+ düzeyinin düşmesi paratiroit bezlerinin uyarılmasına ve parathormon salgılanmasının artışına neden olur. Plazma Ca2+ düzeyinin yükselmesi de parathormon salgılanışını baskılar.
Plazma glukoz düzeyinin yükselmesi durumunda pankreasın Langerhans adacıklarının β hücreleri bunu algılar ve uyarılarak insülin salgılamayı artırırlar; sonuçta plazma glukoz düzeyi normal değere düşürülmeye çalışılır. Plazma glukoz düzeyinin düşmesiyle insülin salgılanması azalır ve bu defa pankreasın α-hücreleri uyarılarak glukagon salgılanışı artar.
Hormon salgılanmasının tropik hormonlar ile feedback düzenlenmesinin örnekleri, tiroit, sürrenal korteks ve gonat hormonlarının sentez ve salgılanışıdır. Bu hormonların plazmada azalışı, ilgili tropik hormonun salgılanmasını uyarır ve sonuçta hormonun kendisinin düzeyi de plazmada artar. Bu hormonların plazmada artışları ilgili tropik hormonun salgılanmasını baskılar ve sonuçta hormonun kendisinin düzeyi de plazmada azalır.
Hormonların sinyal transdüksiyonu
Sinyal molekülleri (hormonlar) endokrin organ hücrelerince sentezlenirler. Sentezlendikleri yerin uzağında başka bir mikroçevredeki hedef hücrelere etki ederler.
- Sinyal üreten hücre tarafından sinyal molekülünün sentezlenmesi,
- Sinyal üreten hücre tarafından sinyal molekülünün salınması,
- Sinyal molekülünün hedef hücreye taşınması,
- Sinyalin hedef hücrede özgül reseptör protein tarafından tutulması,
- Hücre içi sinyal transdüksiyon yolunu tetiklemesi,
- Hücre metabolizmasında veya gen ekspresyonunda değişiklikler (hücresel yanıt),
- Sinyalin sönümlenmesi, çoğunlukla hücresel yanıtın sonlandırılması.
Hayvanlarda Hormonlar
Hayvanlardaki hormonal düzenleme gelişmiş bir endokrin sistem tarafından yapılır. Endokrin sistemin temel yapıları iç salgı bezleridir. İç salgı bezleri (Endokrin bezleri) salgıladıkları hormonları doğrudan kana veren kanalsız bezlerdir. Birbirinden ayrı ve özelleşmiş endokrin bezler sadece kan dolaşım sistemine sahip hayvanlarda bulunur.
Sölenterlerde ve halkalı solucanlarda hormon, yalnızca salgı yapan sinir hücreleri tarafından üretilir. Eklembacaklılar ve yumuşakçalar gibi omurgasızlarda özel endokrin organlar bulunur. Vücudumuzun düzenleyicileri: oksijen, vitamin, mineral, tuzlar, enzim ve hormonlardır. Bunlardan son ikisi vücutça sentezlenir. Hormonlar, organik yapılı olmakla beraber protein ve yağlar gibi belli bir gruba girmezler. Hormonlar kanda çok az miktarda bulunur ve vücudun herhangi bir bölümüne taşındığında hormon mesajlarını alabilen reseptörleri taşıyan belli hücre ve dokuları faaliyete geçirir. Yani her hormonun etkilediği hücre, doku ve organ farklıdır. Örneğin: FUH (folikul uyarıcı hormon) yumurtalıktaki folikülü etkilerken (TUH) tiroid uyarıcı hormon tiroid bezini uyarır. Bunun yanı sıra bazı hormonlarda birden fazla dokular üzerinde etkilidir. Östrojen hormonu hem uterusu hem de meme bezlerini uyarır. Hormonların çoğu iç salgı bezleri ya da bazı sinir hücreleri tarafından salgılanmakla beraber, bazı bez olmayan dokulardan salgılanan hormonlar vardır. Mideden salgılanan gastrin, 12 parmak bağırsağından salgılanan sekretin gibi. Bir iç salgı bezinin çıkarılması o bezin hormon salgısının azalması ya da hormon salgısının aşırı derecede artması organizmanın işleyişinde büyük aksaklıklar meydana getirebilir.
Hormonların sentezlenmesi ve parçalanması enzimlerin yardımıyla olur. Hormonlar kana geçtikten ve belli konsantrasyona ulaştıktan sonra ilgili hücre, doku ve organ işleyişinde düzenleyici görevini yapar. Hormonların salgılanması sinir sistemi tarafından kontrol edilebileceği gibi, çoğunlukla hormonlarda sinir sistemini etkiler. Böylece sinir sistemi ve endokrin sistem birbirine bağımlı ve etkileyerek çalışır. Ancak, sinir sistemi bir organda kısa zamanda düzenleyici etkisini gösterebildiği halde, hormonların düzenleyici etkisi çok daha yavaştır. Hormonların etkileri dört grupta incelenebilir: Vücudun büyümesini düzenlerler. Üremeyi düzenlerler. İkincil eş eysel karakterlerin gelişmesine yardımcı olurlar. Vücudun iç dengesinin düzenlenmesinde görev yaparlar. Sinir sistemiyle beraber organ ve sistemlerin koordinasyonunu ve organizmanın bütünlüğünü sağlar.
Organizmanın herhangi özel bir faaliyeti bir hormonla düzenlenebildiği gibi birden fazla hormonla da düzenlenebilir. Kan şekerinin düzenlenmesi gibi. Örneğin, kandaki şeker miktarının düzenlenmesinde pankreastan salgılanan insülin ve glukagon hormonlarıyla, böbrek üstü bezi tarafından salgılanan adrenalin hormonu etkilidirler. Kanda glikoz yükselince pankreastan insülin salgılanır. İnsülinin etkisi ile glikozun karaciğer ve diğer vücut hücreleri tarafından alınışı hızlanır, kandaki glikoz normal seviyeye düşer. Emilen glikoz karaciğer ve vücut hücrelerinde glikojen halinde depolanır. Kandaki glikoz miktarı normalin altına düşerse adrenalin hormonu hücrelerde depo edilmiş glikojenin glikoza dönüşmesini sağlar. Pankreastan salgılanan glukagon hormonu glikozun kana geçişini artırır. Böylece kandaki şeker miktarı normal seviyeye ulaşır.
Oksitosin
Oksitosin, primer olarak beyinde nöromodülatör görevi olan bir memeli hormonudur. Beyinde hipotalamusta sentez edilir ve arka hipofizden salınır. Oksitosin en fazla üremedeki rolü ile bilinir. Özellikle doğum esnasındaki ve doğum sonrasındaki rolü önemlidir. Doğum esnasında serviks ve uterusun gerilmesi ile çok miktarlarda salınır, rahim kaslarının kasılmasını uyarır ve doğumu kolaylaştırır. Doğumdan sonra ise meme başı uyarısı ile sütün salınımını sağlayarak emzirmeye yardımcı olur.
Son zamanlardaki çalışmalar oksitosin hormonunun davranışlar üzerine etkisini de ortaya koymaktadır. Örneğin; orgazm, sosyal tanıma, eşler arasındaki bağ, anksiyete ve anne davranışları bu davranışlar arasında sayılabilir. Bu nedenle bu hormona bazen "aşk hormonu" da denmektedir. Oksitosin salgılanmasındaki yetersizlik sosyopati, psikopati, narsisizm ve genel manipülasyon eğilimi ile ilişkili bulunmuştur.
Oksitosin Yunanca ὼκυτοκίνη, ōkytokínē, “hızlı doğum” kelimesinden gelmektedir. Büyük Britanyalı farmakolog Sir Henry Hallett Dale 1906 yılında bu hormonun uterus kasılmalarındaki etkilerini keşfinden sonra bu ismi kullanmıştır. Süt atılımındaki etkileri Ott ve Scott tarafından 1910 yılında, ve Schafer ve Mackenzie tarafından 1911 yılında tanımlanmıştır. Hormonun 9 aminoasitlik dizilimi Vincent du Vigneaud ve ark. ve Tuppy tarafından 1953'te tanımlanmıştır. Kimyasal sentezi Vigneaud ve arkadaşları tarafından 1953'te yapılmıştır.
Tiroksin
Tiroksin veya T4; tiroid bezi tarafından salgılanan, tirozin aminoasitlerinden üretilen, iyot atomları içeren bir hormondur.
T4, iki adet tirozin aminoasitine toplam 4 tane iyot atomunun bağlanmasıyla oluşur. Bazal metabolizma hızını arttırır, protein sentezine etki eder ve vücudun katekolaminlere (adrenalin vs.) olan duyarlılığını arttırır. Bazal metabolizma hızının artması, hücre reaksiyonlarının hızlanması, böylece daha hızlı ve yüksek oranda enerji açığa çıkması nedeniyle vücut ısısı yükselir. Soğuk iklimli bölgelerde yaşayan insan topluluklarının daha sıcak iklimde yaşayanlara oranla daha fazla T4 salgıladığı bilinmektedir.
Büyüme hormonu
Büyüme hormonu, Growth hormon (GH) veya Somatotropin; ön hipofizden salgılanan, peptit yapılı, insanlarda ve hayvanlarda büyüme, hücre üretimi ve yenilenmesini uyaran hormondur. Ön hipofizin somatotropik (asidofilik) hücrelerinde 191 aminoasitlik tek bir polipeptit zincir şeklinde üretilmektedir. GH sentez ve salınımı, hipotalamustan salgılanan (GHRH) tarafından kontrol altında tutulmaktadır.
Somatostatin, GH salınımını azaltır. Bunun yanında insülin, glukagon, TSH, FSH, ACTH gibi hormonlar da salınımını baskılamaktadır. GH, glikoz ve serbest yağ asitlerinin konsantrasyonunu artıran bir stres hormonudur. Egzersiz, stres ve uykunun derin döneminde artış gösterir. GH dokuları doğrudan etkilemez. Etkilerini somatomedin denilen peptitler aracılığı ile gösterir. GH kıkırdak yapımını arttırmakta ve uzun kemiklerde büyümeyi sağlamaktadır. Bu yüzden çocukluk döneminde büyük önem arz etmektedir. Eksikliği büyümede yetersizliğe yol açar ve değişik tipte cücelikler görülür. Büyüme hormonu aşırı salınımı (genellikle hipofiz tümörüne bağlı) uzun kemik uçlarındaki epifiz plaklarının kapanmasından önce orantılı olarak aşırı büyümeye (gigantizm), epifiz plaklarının kapanmasından sonra ise akromegali hastalığına neden olur. Günümüzde GH, rekombinant DNA teknolojisi ile üretilebilmekte ve tedavide kullanılabilmektedir.
İnsülin
İnsülin, moleküler ağırlığı 5,8 kilodalton (kDa) olan, polipeptit yapılı ve vücuttaki karbonhidrat özüştürmesinin düzenlenmesinde glukagon ile birlikte rol alan bir hormondur. Kan şekerini düşürücü etki yapar. Pankreasin hormonal salgı birimleri olan Langerhans adacıklarından salgılanan insülinin adı da Latincede "ada" anlamına gelen "insula" sözcüğünden türetilmiştir.
İnsülinin, karbonhidrat özüştürmesinin birincil dengeleyicisi olmanın yanında, karbonhidrat metabolizması ile ilişki içinde bulunan yağ ve protein metabolizmaları üzerinde de önemi vardır ve kandaki insülin derişimi değişikliklerinin tüm bedende yaygın etkileri bulunur. Bu hormonun tam yokluğu, şeker hastalığının yüksek şekerine; görece azlığı ya da insüline karşı direnç ya da her ikisinin birlikte olması ise düşük şekere yol açar. Bu doğrultuda, endüstriyel olarak üretilmiş olan insülin, tip-1 şeker hastalığında ve başka ilaçların yetersiz kaldığı tip-2 şeker hastalığı vakalarında ilaç olarak kullanılır.
İnsülinin yapısı hayvanlar arasında görece küçük farklara bağlı bir çeşitlilik gösterir ve insan insülinine en benzer yapıdaki insülin, arada tek bir aminoasit biriminin farklı oluşuyla, domuz insülinidir. İnsülinin karbonhidrat metabolizması üzerindeki düzenleyici işlevinin etkinliği de insandan insana değişkenlik gösterebilmektedir.
Glukagon
Glukagon, pankreasın α-hücreleri tarafından sentez edilen bir polipeptit hormondur. Glukagon molekülü, 29 amino asitten kurulmuştur. Glukagon, bağırsak hormonları olan sekretin, vazoaktif intestinal polipeptit ve gastrik inhibitör polipeptit ile yapısal benzerlik gösterir. Glukogonun son zamanlarda memeli beyninde de bulunması, bir nörotransmitter olarak işlev görüyor olabileceğini düşündürmektedir.
Pankreastan glukagonun salıverilişi, açlık, insülin veya sülfanilüreler tarafından oluşturulan düşük kan glukoz düzeyi durumunda artar. Özellikle arjinin olmak üzere amino asitlerin büyük kısmı da pankreastan hızlı bir glukagon salıverilişine neden olurlar. Yüksek karbonhidratlı karışık beslenme sırasında insülin daha fazla olmak üzere hem insülin hem glukagon salıverilir; yüksek proteinli bir beslenme sırasında glukagon salıverilişi daha fazladır. Karbonhidrat metabolizmasının düzenlenmesinde glukagon ile insülinin salıverilişleri arasındaki denge önemlidir. Akut streste epinefrin, β-stimülasyonla glukagon salıverilişine neden olur ve α-stimülasyonla insülin salıverilişini inhibe eder.
Adrenalin
Adrenalin (Epinefrin), böbreküstü bezlerinin iç kısımları tarafından öz bölgede salgılanan bir hormondur.
Doğada bu hormonun görevi, organizmayı acil harekete hazırlamaktır. Etkisini, nabzın atışı, kanın iç organlar ve deriden kaslara sevk edilmesi, karaciğerdeki glikojenin glikoza değişmesi ve böylelikle, acil bir enerji kaynağı sağlanması şeklinde gösterir. Heyecan ve korku durumunda adrenalin salgılanması artar. Kan damarlarını genişletir. Acı hissini azaltır. Göz bebeklerinin büyümesiyle göze alınan ışık artar, daha net ve hızlı görüş sağlanır.
Adrenalinin salgılanması sırasında iskelet kaslarına ait atardamarlarda genişleme, düz kas ve sindirim sistemine ait atardamarlarda daralma meydana getirir. Koroner arterler genişler, kan basıncı yükselir, kalp atış hızı artar, göz bebekleri (pupilla) büyür, kan şekeri (glisemi) yükselir.
Testosteron
Testosteron androjen grubundan bir steroid hormondur. Memelilerde testosteron birincil olarak, erkeklerde testisler, dişilerde yumurtalıklarda üretilir. Çok az bir oranda da böbreküstü bezlerinden salgılanır. Erkek cinsiyet hormonudur.
Sağlık, enerji, libido, bağışıklık sistemi ile ve kemik erimesi ile yakından ilgilidir. İnsanlarda yetişkin bir erkeğin kanındaki derişimi yetişkin bir kadındakinin 40-60 katı kadar olabilir. Ancak kadınlar davranışsal açıdan (anatomik ya da biyolojik açı yerine) bu hormona karşı çok daha fazla hassasiyet gösterir.
Erkeklerde saçların dökülmesine neden olabildiği gibi saç dökülmesi, sadece testosterona bağlı bir olgu değildir.
Kadınlarda eritrosit sayısının erkeklere göre daha düşük olmasının nedenlerinden biri de kadınlardaki testosteron seviyesinin erkeklere göre daha düşük seviyede olmasıdır.
Östrojen
Östrojen, kadınların adet döngüsünde ve diğer memeli hayvanların dişilerinde estrus döngüsünde önemli rol oynayan bir grup steroid hormondur.
Östrojenler hem erkek hem kadınlarda bulunmakla beraber, üreme yaşında kadınlarda seviyeleri çok daha yüksektir. Bu hormonlar kadınlarda göğüs gibi ikincil cinsiyet özelliklerinin gelişimini sağlarlar ve adet döngüsüyle ilişkili olan endometrium kalınlaşması ve diğer süreçleri düzenlerler. Folikül uyarıcı hormon (follicle stimulating hormone, FSH) ve lüteinizan hormon (LH), yumurtalayan kadınlarda östrojen üretimini düzenlerler. Kan dolaşımında bulunan östrojen, FSH ve LH'nin seviyelerinin azalmasına neden olduğu için bazı oral kontraseptiflerde östrojenler bulunur.
Kadınlarda bulunan üç ana östrojen, östradiol, östriol ve östron'dur. Menarş ile menopoz arasında başlıca östrojen östradioldür. Vücutta bunlar enzim reaksiyonları sonucu androjenlerden sentezlenir. Östradiol testosterondan, östron da androstenediondan sentezlenir. Östron östradioldan daha zayıf etkilidir ve menopoz sonrası kadınlarda östradioldan çok östron bulunur.
Östrojen hormonu kadınların yüksek acıya dayanmasını sağlar. Östrojen hormonu saldırganlaştırır, saçların çıkmasını sağlar.
Bitkilerde Hormonlar
Bitkilerde hormon denilen düzenleyiciler üretilmektedir.
- Oksinler: Oksinler, diğer hormonlarla birlikte hücre bölünmeleri, hücre büyümeleri, çiçek açma, meyve verme, yaprak dökümü gibi olayları düzenler.
- Giberellinler: Giberellinler, gövde uzaması ve meyve büyümesini hızlandırır. Tohum çimlenmesini de uyarırlar.
- Sitokininler: Sitokininler, tomurcukların gelişmesi, tohum çimlenmesi ve yaprakların geç yaşlanmasını düzenlerler.
- Absisik asit: Absisik asit, bazı bitkilerde uyku halindeki tomurcukların gelişmesini engeller.
- Etilen: Etilen, olgunlaşmakta olan meyvelerin dokularında, kök nodüllerinde, yaşlanan yapraklarda ve çiçeklerde bulunan bitkisel hormondur. Gaz halinde bulunan tek hormondur. Meyve olgunlaşmasını sağlar. Nişastanın şekere dönüşmesini sağlar. Yaprak dökümünü etkiler. Tohum çimlenmesi ve tomurcuklanmada etkilidir. Sadece salgılandığı bölgede etkili değildir gaz halinde olduğu için çevre bitkiler üzerinde de etkisi vardır.
Kaynakça
- ^ . www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_content&view=frontpage&Itemid=1. 15 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ocak 2017. Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ Menopoz tedavisi, Nobel Tıp Kitabevi, Editör Prof.Turgay Atasü
- ^ Marieb, Elaine (2014). Anatomy & physiology. Glenview, IL: Pearson Education, Inc. ISBN .
- ^ a b Mustafa Altınışık. (PDF). ss. 10-12. 23 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ocak 2017.
- ^ Nussey S, Whitehead S (2001). Endocrinology: an integrated approach. Oxford: Bios Scientific Publ. ISBN . 27 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Şubat 2017.
- ^ a b c d . www.nkfu.com/. 15 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ocak 2017. Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - ^ Lee HJ, Macbeth AH, Pagani JH, Young WS (Haziran 2009). "Oxytocin: the Great Facilitator of Life". Progress in Neurobiology. 88 (2). ss. 127-51. doi:10.1016/j.pneurobio.2009.04.001. (PMC) 2689929 $2. (PMID) 19482229.
- ^ O'Callaghan, Tiffany (7 Haziran 2010). "Thanks, Mom!". Time Magazine. Time, Inc. 31 Mayıs 2010 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Haziran 2010.
- ^ Dale HH (Mayıs 1906). "On some physiological actions of ergot". J. Physiol. (Lond.). 34 (3). ss. 163-206. (PMC) 1465771 $2. (PMID) 16992821.
- ^ Ott I, Scott JC. The Action of Infundibulum upon Mammary Secretion. Proc Soc Exp Biol. (1910) p.8:48–49.
- ^ Schafer EA, Mackenzie K. The action of animal extracts on milk secretion. Proceedings of the Royal Society of London Series B-Containing Papers of a Biological Character. (1911) p.84:16–22.
- ^ du Vigneaud V, Ressler C, Trippett S (Aralık 1953). "The sequence of amino acids in oxytocin, with a proposal for the structure of oxytocin". J. Biol. Chem. 205 (2). ss. 949-57. (PMID) 13129273.
- ^ du Vigneaud V, Ressler C, Swan JM, Roberts CW, Katsoyannis PG, Gordon S (1953). "The synthesis of an octapeptide amide with the hormonal activity of oxytocin". J. Am. Chem. Soc. 75 (19). ss. 4879-80. doi:10.1021/ja01115a553. 13 Eylül 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Ocak 2017.
- ^ du Vigneaud V, Ressler C, Swan JM, Roberts CW, Katsoyannis PG (Haziran 1954). "The synthesis of oxytocin". J. Am. Chem. Soc. 76 (12). ss. 3115-3121. doi:10.1021/ja01641a004.
- ^ Ranabir S, Reetu K (Ocak 2011). "Stress and hormones". Indian J Endocrinol Metab. 15 (1). ss. 18-22. doi:10.4103/2230-8210.77573. (PMC) 3079864 $2. (PMID) 21584161.
- ^ Greenwood FC, Landon J (Nisan 1966). "Growth hormone secretion in response to stress in man". Nature. 210 (5035). ss. 540-1. doi:10.1038/210540a0. (PMID) 5960526.
- ^ a b . 28 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ocak 2017.
- ^ Daniels ME (1992). "Lilly's Humatrope Experience". Nature Biotechnology. 10 (7). s. 812. doi:10.1038/nbt0792-812a.
- ^ . 10 Kasım 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ocak 2017.
- ^ a b c (PDF). s. 30-31. 23 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ocak 2017.
- ^ "U.S. National Library of Medicine: Drug Information Portal - Epinephrine". 3 Temmuz 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Ocak 2017.
- ^ Voet D, Voet J (2004). Biochemistry (3. bas.). ABD: Wiley. ISBN . OCLC 154657578.
- ^ Boron WF, Boulpaep EL (2005). Medical Physiology: A Cellular And Molecular Approach. Philadelphia, PA: Elsevier/Saunders. ISBN . OCLC 56191776.
- ^ James McBride Dabbs, 2000
- ^ . www.nkfu.com/. 15 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ocak 2017. Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
()
Dış bağlantılar
Wikimedia Commons'ta Hormon ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
- (PDF). www.mustafaaltinisik.org.uk/. Mustafa Altınışık. ss. 1-4. 23 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ocak 2017. Yazar
|ad1=
eksik|soyadı1=
() - The Hormone Foundation25 Eylül 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Article on hormones and their receptors23 Eylül 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- HMRbase: A database of hormones and their receptors4 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Medical Subject Headings Hormones
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Hormon Yunanca kokenden gelmektedir ὁrmῶn yani uyarmak canlandirmak anlamindadir Ic salgi bezlerinden kana gecen ve organlarin islemesini duzenleyen adrenalin insulin tiroksin vb fizyolojik etkisi olan maddelerin genel adi olarak tanimlanmaktadir Hormonlar klasik anlamda endokrin organlar diye bilinen hipofiz bobrek ustu bezleri tiroit paratiroit gonatlar gibi kanalsiz ic salgi bezlerinde sentez edilen ve kanla tasinarak gittikleri belli hedef doku hucrelerinde etki gosteren organik bilesiklerdir Fakat klasik hormon tanimina uymayan ama hormon etkisi gosteren bilesikler de vardir Hipotalamik duzenleyici hormonlar antidiuretik hormon oksitosin prostaglandinler gastrin sekretin somatostatin anjiotensin ornek verilebilir Insandaki insulin hormonunun 3D cizimi Hormonlarin kimyasal yapilari heterojendir Kimyasal yapilarina gore dorde ayrilirlar peptid veya protein yapisindaki hormonlar amino asit turevi hormonlar steroid hormonlar eikozanoidler Hormonlarin biyolojik etkinlikleri icin dusuk konsantrasyonlari yeterlidir serumda nmol pmol duzeylerinde bulunurlar serum duzeyleri ancak cok hassas metotlarla olculebilir Serum hormon duzeyini olcmek icin sik kullanilan bir metot RIA dir Hormonlarin hepsi uyarici degildir bazilari inhibitor etkilidir Ornegin somatostatin diger bazi hormonlarin sekresyonunu azaltir adrenalin bazen stimulator bazen inhibitor etkilidir Hormonlarin sekresyon hizi sabit degildir hormona duyulan gereksinim ve hormonun inaktivasyon hizi ile duzenlenir Hormonlarin bazilari depolanma ozelligi gosterir Katekolaminler adrenalin ve noradrenalin adrenal medulla ve sinir uclarinda hormon kromogranin a ATP kompleksi seklinde depolanirlar tiroit hormonlari tiroit bezinde depolanirlar Steroid hormonlar depolanma ozelligi gostermezler Hormonlar dolasimda serbest veya transport proteinlere bagli olarak bulunurlar peptit yapida hormonlar ve katekolaminler serbest formdadirlar steroidler ve tiroit hormonlari transport proteinlere bagli olarak tasinirlar Hormonun sadece serbest formu biyolojik olaylari regule edebilir Hormonlarin bazi etkileri buyume faktorleri histamin serotonin gibi bazi biyolojik aktif maddeler tarafindan gosterilebilir ki endokrin organlardan salgilanmayan fakat hormon etkisi gosteren boyle maddeler doku hormonlari olarak adlandirilirlar Hormonlarin baslattiklari yanit uzun surelidir hormon ortadan kaybolduktan sonra da devam eder Hedef dokularin hormona fizyolojik yaniti yas ve genetik yapiya baglidir Hormon tanimina uymadan hormon etkisi gosteren bilesiklerHipotalamik duzenleyici hormonlar hipotalamusta sentez edilirler hipofizer portal sistem vasitasiyla tasinirlar ve kisa mesafedeki hipofizin sekretuvar hucrelerini etkilerler Antidiuretik hormon ADH ve oksitosin hipotalamusta sentez edilirler noronlarla hipofize tasinirlar ve gerektiginde salgilanmak uzere burada depolanirlar Prostaglandinler hemen hemen tum dokularda sentezlenirler yakinda ve uzakta etkili olurlar Gastrin sekretin somatostatin gibi bazi hormonlar spesial hucrelerinde sentezlenirler lokal diffuzyonla parakrin etki gosterirler Anjiotensin karaciger kokenli prekursorden spesifik enzimatik etki ile olusur Hormonlarin hekimlik yonunden onemiInsandaki hipofiz bezi Hormonlar metabolizmanin su ve elektrolit alisverisinin buyumenin seksuel gelisimin ve seksuel fonksiyonlarin regulatorleri olarak hayati oneme sahiptirler Hormonlarin yokluk azlik ve fazlaliklari cesitli hastalik belirtilerine yol acar bazilarinin yoklugu olume neden olur Bu nedenle hekimlikte bir endokrin organin hipofonksiyonunu veya bir hormonun eksikligini zamaninda saptayarak eksik hormonu yerine koymak onemlidir Bir endokrin organin hiperfonksiyonu da hastalik belirtilerine neden olabilir Hormon uretiminde patoloji kandaki hormon miktarinin veya karakteristik hormon yikilim urunlerinin kantitatif tayini ile saptanabilir Ayrica kan plazmasindaki inorganik veya organik maddelerin normal konsantrasyonlarinda degisiklik de ilgili maddenin metabolizmasi uzerine etkili hormonun etkisindeki patolojileri tanimaya yardimci olur Bir hormonun azliginda veya yoklugunda buna karsi gelen hayvansal organdan saf halde hazirlanan hormonun verilmesi suretiyle tedavi mumkundur Bu durumda genellikle hayat boyunca suren devamli tedavi yapilmasi gerekir Hormon tedavisinde protein yapisindaki hormonlarin parenteral yani enjeksiyon gibi sindirim yolu disi bir yoldan verilmesi zorunlulugu vardir cunku protein yapisindaki hormonlarin agiz yoluyla alinmasi halinde sindirim kanalinda parcalanmalari ve emilmemeleri soz konusudur Evcil hayvanlarda verim kabiliyetinin ve buyume hizinin onemli olcude artmasi endokrin sistem aktivitesinin yuksekligi ile paralel seyreder Hormonlarin salgilandiklari yere gore siniflandirmalariBuyuk ic salgi bezleri 1 Epifiz 2 Hipofiz 3 Tiroid 4 Timus 5 Bobrekustu bezler 6 Pankreas 7 Yumurtaliklar 8 Testis Hormonlarin salgilandiklari yerler ayni olabilir Hipotalamus hormonlari Supraoptik paraventrikuler cekirdekte olusanlar Antidiuretik hormon ve oksitosin ADH ve oksitosin hipotalamusun supraoptik paraventrikuler cekirdeginde olustuktan sonra norofizin denilen tasiyici proteinlere baglanirlar aksonlar boyunca hipofiz arka lobuna tasinirlar ve gerektiginde saliverilmek uzere burada depolanirlar Adenohipofiz hormonlarinin sekresyonunu duzenleyen hormon veya faktorler Kortikotropin salgilatici hormon TSH salgilatici hormon TRH gonadotropin salgilatici hormon buyume hormonu salgilatici hormon somatostatin prolaktin inhibe edici hormon Hipofiz hormonlari On lop hormonlari Follikul stimule edici hormon Luteinize edici hormon Prolaktin Adrenokortikotrop hormon ACTH Tiroit stimule edici hormon TSH Buyume hormonu Arka lop hormonlari Antidiuretik hormon ve Oksitosin Epifiz pineal bez hormonu Melatonin Timus hormonlari Timozinler Tiroit hormonlari Tiroksin T4 triiyodotironin T3 Kalsitonin Paratiroit hormonu Parathormon PTH PH Paratiroit hormonu ve kalsitonin hormon olarak da kabul edilen 1 25 dihidroksikolekalsiferol Aktif vitamin D3 ile birlikte kalsiyum ve fosfor metabolizmasini etkileyen hormonlar olarak bilinirler Pankreas hormonlari Insulin glukagon Bobrek ustu bezi surrenal hormonlari Korteks hormonlari Kortizon Kortizol Kortikosteron aldosteron androstenedion Dehidroepiandrosteron DHEA Medulla hormonlari Katekolaminler Adrenalin Noradrenalin Cinsiyet bezleri hormonlari Erkek cinsiyet hormonlari Androjenler Testosteron Dehidroepiandrosteron DHEA Androstenedion Disi cinsiyet hormonlari Ostrojenler Progestron Doku hormonlari Eikozanoidler gastrin sekretin gibi bazi gastrointestinal polipeptidler Hormonlarin kimyasal yapilarina gore siniflandirmalariHormonlarin kimyasal yapilari heterojendir Dorde ayrilirlar Peptid veya protein yapisindaki hormonlar Tirotropin saliverici hormon TSH TRF ve diger hipotalamus hormon veya faktorleri adrenokortikotropik hormon ACTH kortikotropin ve diger hipofiz on lop hormonlari arka lop hormonlari antidiuretik hormon ADH vazopressin oksitosin insulin glukagon parathormon kalsitonin hormon olarak kabul edilen gastrointestinal polipeptitler peptit veya protein yapisinda hormonlardir Amino asit turevi hormonlar Katekolaminler adrenalin noradrenalin dopamin tiroit hormonlari tiroksin triiyodotironin amino asit turevi hormonlardir Steroid hormonlar Glukokortikoidler kortizol kortizon aldosteron cinsiyet hormonlari ostrojenler progesteron testosteron steroid yapida hormonlardir Eikozanoidler Prostaglandinler eikozanoid yapida hormonlardir Hormon salgilanmasinin duzenlenmesiHormon salgilanmasinin duzenlenmesi feedback duzenlenme ve sinir sistemi ile olur Hormon salgilanmasinin sinir sistemi ile duzenlenmesi pek cok hormon icin gecerlidir Hormon salgilanmasinin feedback duzenlenmesi Hormon salgilanmasinin feedback duzenlenmesi kandaki kimyasal maddelerle ve tropik hormonlar ile olabilir Hormon salgilanmasinin kandaki kimyasal maddelerle feedback duzenlenmesinin iki guzel ornegi parathormon salgilanmasinin plazma Ca2 duzeyi ile duzenlenmesi ve insulin salgilanmasinin plazma glukoz duzeyi ile duzenlenmesidir Plazma Ca2 duzeyinin dusmesi durumunda paratiroit bezleri bunu algilar ve uyarilarak parathormon salgilamayi artirirlar sonucta plazma Ca2 duzeyi normal degere yukseltilmeye calisilir Plazma Ca2 duzeyinin dusmesi paratiroit bezlerinin uyarilmasina ve parathormon salgilanmasinin artisina neden olur Plazma Ca2 duzeyinin yukselmesi de parathormon salgilanisini baskilar Plazma glukoz duzeyinin yukselmesi durumunda pankreasin Langerhans adaciklarinin b hucreleri bunu algilar ve uyarilarak insulin salgilamayi artirirlar sonucta plazma glukoz duzeyi normal degere dusurulmeye calisilir Plazma glukoz duzeyinin dusmesiyle insulin salgilanmasi azalir ve bu defa pankreasin a hucreleri uyarilarak glukagon salgilanisi artar Hormon salgilanmasinin tropik hormonlar ile feedback duzenlenmesinin ornekleri tiroit surrenal korteks ve gonat hormonlarinin sentez ve salgilanisidir Bu hormonlarin plazmada azalisi ilgili tropik hormonun salgilanmasini uyarir ve sonucta hormonun kendisinin duzeyi de plazmada artar Bu hormonlarin plazmada artislari ilgili tropik hormonun salgilanmasini baskilar ve sonucta hormonun kendisinin duzeyi de plazmada azalir Hormonlarin sinyal transduksiyonuSinyal molekulleri hormonlar endokrin organ hucrelerince sentezlenirler Sentezlendikleri yerin uzaginda baska bir mikrocevredeki hedef hucrelere etki ederler Sinyal ureten hucre tarafindan sinyal molekulunun sentezlenmesi Sinyal ureten hucre tarafindan sinyal molekulunun salinmasi Sinyal molekulunun hedef hucreye tasinmasi Sinyalin hedef hucrede ozgul reseptor protein tarafindan tutulmasi Hucre ici sinyal transduksiyon yolunu tetiklemesi Hucre metabolizmasinda veya gen ekspresyonunda degisiklikler hucresel yanit Sinyalin sonumlenmesi cogunlukla hucresel yanitin sonlandirilmasi Hayvanlarda HormonlarHayvanlardaki hormonal duzenleme gelismis bir endokrin sistem tarafindan yapilir Endokrin sistemin temel yapilari ic salgi bezleridir Ic salgi bezleri Endokrin bezleri salgiladiklari hormonlari dogrudan kana veren kanalsiz bezlerdir Birbirinden ayri ve ozellesmis endokrin bezler sadece kan dolasim sistemine sahip hayvanlarda bulunur Solenterlerde ve halkali solucanlarda hormon yalnizca salgi yapan sinir hucreleri tarafindan uretilir Eklembacaklilar ve yumusakcalar gibi omurgasizlarda ozel endokrin organlar bulunur Vucudumuzun duzenleyicileri oksijen vitamin mineral tuzlar enzim ve hormonlardir Bunlardan son ikisi vucutca sentezlenir Hormonlar organik yapili olmakla beraber protein ve yaglar gibi belli bir gruba girmezler Hormonlar kanda cok az miktarda bulunur ve vucudun herhangi bir bolumune tasindiginda hormon mesajlarini alabilen reseptorleri tasiyan belli hucre ve dokulari faaliyete gecirir Yani her hormonun etkiledigi hucre doku ve organ farklidir Ornegin FUH folikul uyarici hormon yumurtaliktaki folikulu etkilerken TUH tiroid uyarici hormon tiroid bezini uyarir Bunun yani sira bazi hormonlarda birden fazla dokular uzerinde etkilidir Ostrojen hormonu hem uterusu hem de meme bezlerini uyarir Hormonlarin cogu ic salgi bezleri ya da bazi sinir hucreleri tarafindan salgilanmakla beraber bazi bez olmayan dokulardan salgilanan hormonlar vardir Mideden salgilanan gastrin 12 parmak bagirsagindan salgilanan sekretin gibi Bir ic salgi bezinin cikarilmasi o bezin hormon salgisinin azalmasi ya da hormon salgisinin asiri derecede artmasi organizmanin isleyisinde buyuk aksakliklar meydana getirebilir Hormonlarin sentezlenmesi ve parcalanmasi enzimlerin yardimiyla olur Hormonlar kana gectikten ve belli konsantrasyona ulastiktan sonra ilgili hucre doku ve organ isleyisinde duzenleyici gorevini yapar Hormonlarin salgilanmasi sinir sistemi tarafindan kontrol edilebilecegi gibi cogunlukla hormonlarda sinir sistemini etkiler Boylece sinir sistemi ve endokrin sistem birbirine bagimli ve etkileyerek calisir Ancak sinir sistemi bir organda kisa zamanda duzenleyici etkisini gosterebildigi halde hormonlarin duzenleyici etkisi cok daha yavastir Hormonlarin etkileri dort grupta incelenebilir Vucudun buyumesini duzenlerler Uremeyi duzenlerler Ikincil es eysel karakterlerin gelismesine yardimci olurlar Vucudun ic dengesinin duzenlenmesinde gorev yaparlar Sinir sistemiyle beraber organ ve sistemlerin koordinasyonunu ve organizmanin butunlugunu saglar Organizmanin herhangi ozel bir faaliyeti bir hormonla duzenlenebildigi gibi birden fazla hormonla da duzenlenebilir Kan sekerinin duzenlenmesi gibi Ornegin kandaki seker miktarinin duzenlenmesinde pankreastan salgilanan insulin ve glukagon hormonlariyla bobrek ustu bezi tarafindan salgilanan adrenalin hormonu etkilidirler Kanda glikoz yukselince pankreastan insulin salgilanir Insulinin etkisi ile glikozun karaciger ve diger vucut hucreleri tarafindan alinisi hizlanir kandaki glikoz normal seviyeye duser Emilen glikoz karaciger ve vucut hucrelerinde glikojen halinde depolanir Kandaki glikoz miktari normalin altina duserse adrenalin hormonu hucrelerde depo edilmis glikojenin glikoza donusmesini saglar Pankreastan salgilanan glukagon hormonu glikozun kana gecisini artirir Boylece kandaki seker miktari normal seviyeye ulasir Oksitosin Oksitosin Oksitosin primer olarak beyinde noromodulator gorevi olan bir memeli hormonudur Beyinde hipotalamusta sentez edilir ve arka hipofizden salinir Oksitosin en fazla uremedeki rolu ile bilinir Ozellikle dogum esnasindaki ve dogum sonrasindaki rolu onemlidir Dogum esnasinda serviks ve uterusun gerilmesi ile cok miktarlarda salinir rahim kaslarinin kasilmasini uyarir ve dogumu kolaylastirir Dogumdan sonra ise meme basi uyarisi ile sutun salinimini saglayarak emzirmeye yardimci olur Son zamanlardaki calismalar oksitosin hormonunun davranislar uzerine etkisini de ortaya koymaktadir Ornegin orgazm sosyal tanima esler arasindaki bag anksiyete ve anne davranislari bu davranislar arasinda sayilabilir Bu nedenle bu hormona bazen ask hormonu da denmektedir Oksitosin salgilanmasindaki yetersizlik sosyopati psikopati narsisizm ve genel manipulasyon egilimi ile iliskili bulunmustur Oksitosin Yunanca ὼkytokinh ōkytokine hizli dogum kelimesinden gelmektedir Buyuk Britanyali farmakolog Sir Henry Hallett Dale 1906 yilinda bu hormonun uterus kasilmalarindaki etkilerini kesfinden sonra bu ismi kullanmistir Sut atilimindaki etkileri Ott ve Scott tarafindan 1910 yilinda ve Schafer ve Mackenzie tarafindan 1911 yilinda tanimlanmistir Hormonun 9 aminoasitlik dizilimi Vincent du Vigneaud ve ark ve Tuppy tarafindan 1953 te tanimlanmistir Kimyasal sentezi Vigneaud ve arkadaslari tarafindan 1953 te yapilmistir Tiroksin Tiroksin veya T4 tiroid bezi tarafindan salgilanan tirozin aminoasitlerinden uretilen iyot atomlari iceren bir hormondur T4 iki adet tirozin aminoasitine toplam 4 tane iyot atomunun baglanmasiyla olusur Bazal metabolizma hizini arttirir protein sentezine etki eder ve vucudun katekolaminlere adrenalin vs olan duyarliligini arttirir Bazal metabolizma hizinin artmasi hucre reaksiyonlarinin hizlanmasi boylece daha hizli ve yuksek oranda enerji aciga cikmasi nedeniyle vucut isisi yukselir Soguk iklimli bolgelerde yasayan insan topluluklarinin daha sicak iklimde yasayanlara oranla daha fazla T4 salgiladigi bilinmektedir Buyume hormonu GH yapisi Buyume hormonu Growth hormon GH veya Somatotropin on hipofizden salgilanan peptit yapili insanlarda ve hayvanlarda buyume hucre uretimi ve yenilenmesini uyaran hormondur On hipofizin somatotropik asidofilik hucrelerinde 191 aminoasitlik tek bir polipeptit zincir seklinde uretilmektedir GH sentez ve salinimi hipotalamustan salgilanan GHRH tarafindan kontrol altinda tutulmaktadir Somatostatin GH salinimini azaltir Bunun yaninda insulin glukagon TSH FSH ACTH gibi hormonlar da salinimini baskilamaktadir GH glikoz ve serbest yag asitlerinin konsantrasyonunu artiran bir stres hormonudur Egzersiz stres ve uykunun derin doneminde artis gosterir GH dokulari dogrudan etkilemez Etkilerini somatomedin denilen peptitler araciligi ile gosterir GH kikirdak yapimini arttirmakta ve uzun kemiklerde buyumeyi saglamaktadir Bu yuzden cocukluk doneminde buyuk onem arz etmektedir Eksikligi buyumede yetersizlige yol acar ve degisik tipte cucelikler gorulur Buyume hormonu asiri salinimi genellikle hipofiz tumorune bagli uzun kemik uclarindaki epifiz plaklarinin kapanmasindan once orantili olarak asiri buyumeye gigantizm epifiz plaklarinin kapanmasindan sonra ise akromegali hastaligina neden olur Gunumuzde GH rekombinant DNA teknolojisi ile uretilebilmekte ve tedavide kullanilabilmektedir Insulin Insulin tersiyer yapisi animasyonu Insulin molekuler agirligi 5 8 kilodalton kDa olan polipeptit yapili ve vucuttaki karbonhidrat ozusturmesinin duzenlenmesinde glukagon ile birlikte rol alan bir hormondur Kan sekerini dusurucu etki yapar Pankreasin hormonal salgi birimleri olan Langerhans adaciklarindan salgilanan insulinin adi da Latincede ada anlamina gelen insula sozcugunden turetilmistir Insulinin karbonhidrat ozusturmesinin birincil dengeleyicisi olmanin yaninda karbonhidrat metabolizmasi ile iliski icinde bulunan yag ve protein metabolizmalari uzerinde de onemi vardir ve kandaki insulin derisimi degisikliklerinin tum bedende yaygin etkileri bulunur Bu hormonun tam yoklugu seker hastaliginin yuksek sekerine gorece azligi ya da insuline karsi direnc ya da her ikisinin birlikte olmasi ise dusuk sekere yol acar Bu dogrultuda endustriyel olarak uretilmis olan insulin tip 1 seker hastaliginda ve baska ilaclarin yetersiz kaldigi tip 2 seker hastaligi vakalarinda ilac olarak kullanilir Insulinin yapisi hayvanlar arasinda gorece kucuk farklara bagli bir cesitlilik gosterir ve insan insulinine en benzer yapidaki insulin arada tek bir aminoasit biriminin farkli olusuyla domuz insulinidir Insulinin karbonhidrat metabolizmasi uzerindeki duzenleyici islevinin etkinligi de insandan insana degiskenlik gosterebilmektedir Glukagon Glukagon Glukagon pankreasin a hucreleri tarafindan sentez edilen bir polipeptit hormondur Glukagon molekulu 29 amino asitten kurulmustur Glukagon bagirsak hormonlari olan sekretin vazoaktif intestinal polipeptit ve gastrik inhibitor polipeptit ile yapisal benzerlik gosterir Glukogonun son zamanlarda memeli beyninde de bulunmasi bir norotransmitter olarak islev goruyor olabilecegini dusundurmektedir Pankreastan glukagonun saliverilisi aclik insulin veya sulfanilureler tarafindan olusturulan dusuk kan glukoz duzeyi durumunda artar Ozellikle arjinin olmak uzere amino asitlerin buyuk kismi da pankreastan hizli bir glukagon saliverilisine neden olurlar Yuksek karbonhidratli karisik beslenme sirasinda insulin daha fazla olmak uzere hem insulin hem glukagon saliverilir yuksek proteinli bir beslenme sirasinda glukagon saliverilisi daha fazladir Karbonhidrat metabolizmasinin duzenlenmesinde glukagon ile insulinin saliverilisleri arasindaki denge onemlidir Akut streste epinefrin b stimulasyonla glukagon saliverilisine neden olur ve a stimulasyonla insulin saliverilisini inhibe eder Adrenalin Adrenalin Epinefrin bobrekustu bezlerinin ic kisimlari tarafindan oz bolgede salgilanan bir hormondur Dogada bu hormonun gorevi organizmayi acil harekete hazirlamaktir Etkisini nabzin atisi kanin ic organlar ve deriden kaslara sevk edilmesi karacigerdeki glikojenin glikoza degismesi ve boylelikle acil bir enerji kaynagi saglanmasi seklinde gosterir Heyecan ve korku durumunda adrenalin salgilanmasi artar Kan damarlarini genisletir Aci hissini azaltir Goz bebeklerinin buyumesiyle goze alinan isik artar daha net ve hizli gorus saglanir Adrenalinin salgilanmasi sirasinda iskelet kaslarina ait atardamarlarda genisleme duz kas ve sindirim sistemine ait atardamarlarda daralma meydana getirir Koroner arterler genisler kan basinci yukselir kalp atis hizi artar goz bebekleri pupilla buyur kan sekeri glisemi yukselir Testosteron Testosteronun 3B yapisi Testosteron androjen grubundan bir steroid hormondur Memelilerde testosteron birincil olarak erkeklerde testisler disilerde yumurtaliklarda uretilir Cok az bir oranda da bobrekustu bezlerinden salgilanir Erkek cinsiyet hormonudur Saglik enerji libido bagisiklik sistemi ile ve kemik erimesi ile yakindan ilgilidir Insanlarda yetiskin bir erkegin kanindaki derisimi yetiskin bir kadindakinin 40 60 kati kadar olabilir Ancak kadinlar davranissal acidan anatomik ya da biyolojik aci yerine bu hormona karsi cok daha fazla hassasiyet gosterir Erkeklerde saclarin dokulmesine neden olabildigi gibi sac dokulmesi sadece testosterona bagli bir olgu degildir Kadinlarda eritrosit sayisinin erkeklere gore daha dusuk olmasinin nedenlerinden biri de kadinlardaki testosteron seviyesinin erkeklere gore daha dusuk seviyede olmasidir Ostrojen Ostrojen kadinlarin adet dongusunde ve diger memeli hayvanlarin disilerinde estrus dongusunde onemli rol oynayan bir grup steroid hormondur Ostrojenler hem erkek hem kadinlarda bulunmakla beraber ureme yasinda kadinlarda seviyeleri cok daha yuksektir Bu hormonlar kadinlarda gogus gibi ikincil cinsiyet ozelliklerinin gelisimini saglarlar ve adet dongusuyle iliskili olan endometrium kalinlasmasi ve diger surecleri duzenlerler Folikul uyarici hormon follicle stimulating hormone FSH ve luteinizan hormon LH yumurtalayan kadinlarda ostrojen uretimini duzenlerler Kan dolasiminda bulunan ostrojen FSH ve LH nin seviyelerinin azalmasina neden oldugu icin bazi oral kontraseptiflerde ostrojenler bulunur Kadinlarda bulunan uc ana ostrojen ostradiol ostriol ve ostron dur Menars ile menopoz arasinda baslica ostrojen ostradioldur Vucutta bunlar enzim reaksiyonlari sonucu androjenlerden sentezlenir Ostradiol testosterondan ostron da androstenediondan sentezlenir Ostron ostradioldan daha zayif etkilidir ve menopoz sonrasi kadinlarda ostradioldan cok ostron bulunur Ostrojen hormonu kadinlarin yuksek aciya dayanmasini saglar Ostrojen hormonu saldirganlastirir saclarin cikmasini saglar Bitkilerde HormonlarOksin Bitkilerde hormon denilen duzenleyiciler uretilmektedir Oksinler Oksinler diger hormonlarla birlikte hucre bolunmeleri hucre buyumeleri cicek acma meyve verme yaprak dokumu gibi olaylari duzenler Giberellinler Giberellinler govde uzamasi ve meyve buyumesini hizlandirir Tohum cimlenmesini de uyarirlar Sitokininler Sitokininler tomurcuklarin gelismesi tohum cimlenmesi ve yapraklarin gec yaslanmasini duzenlerler Absisik asit Absisik asit bazi bitkilerde uyku halindeki tomurcuklarin gelismesini engeller Etilen Etilen olgunlasmakta olan meyvelerin dokularinda kok nodullerinde yaslanan yapraklarda ve ciceklerde bulunan bitkisel hormondur Gaz halinde bulunan tek hormondur Meyve olgunlasmasini saglar Nisastanin sekere donusmesini saglar Yaprak dokumunu etkiler Tohum cimlenmesi ve tomurcuklanmada etkilidir Sadece salgilandigi bolgede etkili degildir gaz halinde oldugu icin cevre bitkiler uzerinde de etkisi vardir Kaynakca www tdk gov tr index php option com content amp view frontpage amp Itemid 1 15 Ocak 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 12 Ocak 2017 Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim Menopoz tedavisi Nobel Tip Kitabevi Editor Prof Turgay Atasu Marieb Elaine 2014 Anatomy amp physiology Glenview IL Pearson Education Inc ISBN 978 0321861580 a b Mustafa Altinisik PDF ss 10 12 23 Mayis 2012 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 11 Ocak 2017 Nussey S Whitehead S 2001 Endocrinology an integrated approach Oxford Bios Scientific Publ ISBN 978 1 85996 252 7 27 Agustos 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Subat 2017 a b c d www nkfu com 15 Ocak 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 11 Ocak 2017 Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim Lee HJ Macbeth AH Pagani JH Young WS Haziran 2009 Oxytocin the Great Facilitator of Life Progress in Neurobiology 88 2 ss 127 51 doi 10 1016 j pneurobio 2009 04 001 PMC 2689929 2 PMID 19482229 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link O Callaghan Tiffany 7 Haziran 2010 Thanks Mom Time Magazine Time Inc 31 Mayis 2010 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Haziran 2010 Dale HH Mayis 1906 On some physiological actions of ergot J Physiol Lond 34 3 ss 163 206 PMC 1465771 2 PMID 16992821 Ott I Scott JC The Action of Infundibulum upon Mammary Secretion Proc Soc Exp Biol 1910 p 8 48 49 Schafer EA Mackenzie K The action of animal extracts on milk secretion Proceedings of the Royal Society of London Series B Containing Papers of a Biological Character 1911 p 84 16 22 du Vigneaud V Ressler C Trippett S Aralik 1953 The sequence of amino acids in oxytocin with a proposal for the structure of oxytocin J Biol Chem 205 2 ss 949 57 PMID 13129273 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link du Vigneaud V Ressler C Swan JM Roberts CW Katsoyannis PG Gordon S 1953 The synthesis of an octapeptide amide with the hormonal activity of oxytocin J Am Chem Soc 75 19 ss 4879 80 doi 10 1021 ja01115a553 13 Eylul 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Ocak 2017 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link du Vigneaud V Ressler C Swan JM Roberts CW Katsoyannis PG Haziran 1954 The synthesis of oxytocin J Am Chem Soc 76 12 ss 3115 3121 doi 10 1021 ja01641a004 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Ranabir S Reetu K Ocak 2011 Stress and hormones Indian J Endocrinol Metab 15 1 ss 18 22 doi 10 4103 2230 8210 77573 PMC 3079864 2 PMID 21584161 Greenwood FC Landon J Nisan 1966 Growth hormone secretion in response to stress in man Nature 210 5035 ss 540 1 doi 10 1038 210540a0 PMID 5960526 a b 28 Nisan 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 14 Ocak 2017 Daniels ME 1992 Lilly s Humatrope Experience Nature Biotechnology 10 7 s 812 doi 10 1038 nbt0792 812a 10 Kasim 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 14 Ocak 2017 a b c PDF s 30 31 23 Mayis 2012 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 11 Ocak 2017 U S National Library of Medicine Drug Information Portal Epinephrine 3 Temmuz 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Ocak 2017 Voet D Voet J 2004 Biochemistry 3 bas ABD Wiley ISBN 047119350X OCLC 154657578 Boron WF Boulpaep EL 2005 Medical Physiology A Cellular And Molecular Approach Philadelphia PA Elsevier Saunders ISBN 1 4160 2328 3 OCLC 56191776 James McBride Dabbs 2000 www nkfu com 15 Ocak 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 11 Ocak 2017 Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim Dis baglantilarWikimedia Commons ta Hormon ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir PDF www mustafaaltinisik org uk Mustafa Altinisik ss 1 4 23 Mayis 2012 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 11 Ocak 2017 Yazar ad1 eksik soyadi1 yardim The Hormone Foundation25 Eylul 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde Article on hormones and their receptors23 Eylul 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde HMRbase A database of hormones and their receptors4 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Medical Subject Headings Hormones