Tertullianus, MS 160-225 yılları arasında yaşamış olan Kilise Babası.
Tertullianus | |
---|---|
Doğumu | Quintus Septimius Florens Tertullianus c. 160 Kartaca, Roma İmparatorluğu |
Ölümü | c. 225 Kartaca, Roma İmparatorluğu |
Bölgesi | Kilise babaları dönemi |
Okulu | |
İlgi alanları | Soteryoloji, |
Önemli eser | |
Önemli fikirleri | Hipostaz, , sacrament, , persona |
Hayatı
155 senesinde Kartaca’da pagan bir ailede doğan ve babası bir yüzbaşı olan Tertullianus’un mesleği avukatlıktı. 193 senesinde Hristiyanlığı kabul ettiğinde hukuki bilgi ve becerisini Hristiyan inancını açıklamaya ve savunmaya adadı. Hayat boyunca ne papazlığa atandı ne de Kilise tarafından azizlik mertebesine yüceltildi. Hayatının son döneminde kendisini peygamber ilan eden Montanus'un kurduğu Montanizm akımına katılmıştır. Kartaca'da eğitim alan Tertullianus, kendisini 20 yıl boyunca yazmaya adamış ve Afrika kilisesinin önde gelenlerinden biri olmuştur.
Düşünceleri
Ateş misali yanan bir enerjinin yanı sıra atılgan bir mizaca da sahip olan Tertullianus, mizacına uygun bir biçimde, hakikate yönelik oldukça fanatik bir tutku beslemekteydi. Hristiyanlık onun için hakikat ile özdeşti ve Hristiyanlığın Tanrısı onun için gerçek Tanrı’ydı. Ona göre, Tanrı’yı bulanlar tam manasıyla hakikatin kendisini bulurlar ve hakikat Pagan olan ile Hristiyan olanın farkını ortaya koymaktadır.
Latince yazmış ilk büyük Hristiyan düşünürü olan Tertullianus, Tanrı'nın İsa'dan, İsa'nın da Kutsal Ruh'tan ayrı olarak bilinemeyeceğini öne sürdüğü için, içindeki kutlu ses tarafından yönlendirilen Sokrates'in bilgeliğinin bile bir işe yaramayacağını belirtmiştir. Yunan felsefesiyle Hristiyan bilgeliği arasında kurduğu bu karşıtlığa rağmen, Tertullianus, Yunan felsefesinden, özellikle de Stoalılardan etkilenmiş ve kendisi de birtakım felsefi konu ve açıklamalar ortaya koymuştur. Tanrı'nın varoluşunu, yaratıklarından ve eserlerinden hareketle bilebileceğimizi, Tanrı kanıtımızın deneysel bir temeli olması gerektiğini öne süren Tertullianus, yine O'nun yaratılmamış oluşundan, O'nun yetkin olduğu sonucunu çıkartabileceğimizi iddia etmiştir. O, Stoacıların etkisiyle, var olan her şeyin, Tanrı da dahil olmak üzere, cisimsel olduğunu öne sürmüş, örneğin Tanrı'nın corpus sui generis, yani kendisine özgü türden bir cisim olduğunu belirtmiştir.
Dünyanın Yaratılışı Hakkındaki Görüşleri (Cf. Adversus Hermogenem)
Maddenin ebediliğine inanmış bir Hristiyan olan Hermogenes’e yönelik olarak Tertullianus Adversus Hermogenem isimli eserinin ilk bölümünde verdiği cevaba göre, eğer ki madde ebedi ve sonsuz ve hatta o maddi olan kötü de olabilir ise, kötülük buna göre Tanrı ile aynı varlık seviyesinde olacaktır. Oysaki Tanrı ebediyet seviyesine sahip olması ile bilinen tek varlıktır.
Hermogenes Tanrı’nın dünyayı ilkel ve yaratılmamış bir maddeden yarattığına inanıyordu. Tertullianus için ise dünyanın bir şeyden yapılmış olması mümkün olmasına rağmen bu şeyin yalnızca ilahi bilgelik olabileceğini belirterek ilkel ve ebedi olarak var olan bir maddeden meydana gelmiş olabileceği fikrini reddetmiştir.
Üçlü-Birlik Hakkındaki Görüşleri
Tertullianus, üç ilahi kişilikten bahsetmek için ‘Trinitas’ kelimesini kullanan ilk kişilerden biridir. Ayrıca bu üçlüden her birini tanımlamak için ‘persona’ terimini kullanan da ilk kişidir. Ona göre, bu üç kişiliğin birliği aslen özün birliğidir. Baba tüm özün kendisi olmak ile birlikte Oğul ve Kutsal Ruh’un ikisi de Baba’nın temsil ettiği o tüm olan özden türemiştir. Yine de belirtilmelidir ki aynı öze sahip olmaları neticesinde, Teslis’deki üç ilahi kişilik de eş değer ilahi mertebeye sahiptir.
Mesih Hakkındaki Görüşleri
Tertullianus’un bizzat da zikrettiği üzere Mesih eşdeğer olarak Kelam/Logos ve Bilgelik olarak adlandırılmıştır. İznik Konsili’nden 100 sene önce, Tertullianus Mesih’de iki türden öz (doğa) bulunduğunu beyan etmiştir.
Bakire Meryem Hakkındaki Görüşleri
Ona göre Meryem gebe kaldığında bakire olmasının yanı sıra İsa’yı doğurduğunda da evliydi. ‘İsa’nın iman kardeşleri’ denildiğinde Tertullianus’un anladığı Meryem’in bedenen çocuklarıdır.
Kilise Hakkındaki Görüşleri
Tertullianus hürmet ve sevgi ile anabilmek amacıyla Kilise’yi ‘Anne’ olarak anan ilk kişi olmuştur. Ona göre Kilise aynı zamanda imanı barındıran zengin bir kaynak ve vahyin muhafızıydı. Kilise başlı başına hakikati miras almıştı ve Kutsal Yazılar’ı bizzat kendi başına ihtiva etmekteydi.
Tertullianus’un Eskatolojik (Ahiret Hakkındaki) Düşünceleri
Araf kelimesini kullanmamış olsa da Tertullianus, ruhun ölümden sonra kefaret için acı çekeceği üzerine konuşmuştur. Yalnızca İman Şehitleri’nin bu kefaret için ödenen cezadan muaf olacağını belirten Tertullianus, Adversus Markionus isimli eserinde cennetten gelecek olan adaletin göklerin hükümdarlığına yükselen Mesih ile birlikte Yeruşalim’de bin sene hüküm süreceğinden bahsetmiştir.
Eserleri
Tertullianus'un günümüze ulaşmış otuz eseri bulunmaktadır. Bunların büyük bölümü, Roma'daki çeşitli Hristiyan öğretmenlerin hatalarını ortaya çıkarmayı amaçlayan sapkınlık karşıtı araştırma eserleridir.
Apolejetik (İman savunması içeren) Eserleri
Ad Nationes ve Apologeticum isimli iki eser de 197 yılında yazılmış olmak ile birlikte yine ikisi de aynı konuyu tez edinmiştir: Pagan inancının keskin bir eleştirisinin yanı sıra Hristiyanlığın güçlü bir savunması.
- Ad Nationes – (Paganlar İçin) Bu eserindeki tezlerde genellikle pagan inancını benimseyen cemaatlere yönelik yazıları kaleme almıştır. Tezlerin ilk cildi, Hristiyanlık ve Hristiyanlar’a yönelik hukuksuz saldırıları konu edinmiştir. Bu ilk ciltte Hristiyanlığa karşı alışılagelmiş iftiraları yanlışlayarak çürüten Tertullianus, ikinci ciltte ise daha saldırgan bir tutum sergileyerek, Tanrı kavramının irdelenmesi aracılığıyla pagan ilahi kişiliklerinin insanların uydurmasından ibaret olduğunu ortaya koymuştur.
- Apologeticum (İman Savunması) isimli eseri Tertullianus’un en önemli çalışmasıdır. Bu eserdeki tezlerinde ikna etmek için çaba gösterdiği, Roma eyaletlerinin valilerine seslenmiştir. Ad Nationes eserine oranla daha planlı ve tutarlı bir içeriğe sahip olan Apologeticum eserindeki akıl yürütme felsefi ve retorik olmaktan daha çok daha hukuki bir temele dayanmaktadır. Tertullianus’a göre Hristiyanlar’a yönelik zulümler adaletin ilkelerine aykırılık içermekteydi. Hristiyanlar'dan nefret ediliyor olmasının tek nedeninin cehalet ve yalan yanlış söylentilerden ibaret olduğunu hatırlatarak, Hristiyanlar’ın hiçbir kanıt olmamasına rağmen yeni doğan bebekleri ayinlerde kurban etmek, ensest ilişkide bulunmak ve uçarı (ahlaksız) bir yaşam sürmek ile suçlandığını söylemiştir. Hristiyanlar’ın Pagan tanrılarına hürmet etmek üzere herhangi bir pratikte bulunmamalarının tek nedeninin yalnızca o sözde tanrıların maddeden ibaret ve ruhtan yoksun olmaları ile açıklanabileceğini belirtmiştir. Nihayetinde tekrar onayladığı üzere Tertullianus Hristiyanlığın devlete bir tehdit olmadığını belirtmiş ve Hristiyanlığın yalnızca yeni bir felsefi akımdan ibaret olduğu fikrini reddederek, Hristiyanlığı ilahi bir vahiy yani hakikatin kendini açığa vurması olarak tanımlamıştır.
- Ad Scapula – (Scapula İçin) 212 yılında kaleme alınmış ve ibadet özgürlüğü üzerine yazılmış bir bildiri olan bu eseri ile Tertullianus tarihte temel bir insan hakkı olarak ibadet özgürlüğünden ilk kez bahseden birkaç kişiden biri olmuştur.
- Adversus Judaeos – (Yahudiler'e Karşı) Yahudi misyonerler ile yürüttüğü tartışmanın devamı olarak kaleme aldığı bu eserinde Tertullianus kısaca ele aldığı tezi aracılığıyla, İsrail’in Tanrı’yı terk ederek onun lütfunu reddettiğini ve dolayısıyla Yahudiler yerine artık Yahudi olmayanların müjdeye çağrıldığını belirtmiştir. Tertullianus, Eski Ahit’in ruhani açıdan yorumlanması gerektiğinin yanı sıra, Yasa’nın Musa’dan önce de var olduğu, dolayısıyla tüm uluslara verildiğinin altını çizmiştir. Kısacası, Tanrı’nın Yasa’sının yalnızca Yahudiler’in tekelinde olmadığını belirtmiştir.
Tartışmalı Tezleri
- De Praescriptione Haereticorum (Sapkın İnanışlara Karşı Reçete) – 200 yılı civarında Sapkın İnanışlara Karşı Reçete adlı Hristiyan inanışı üzerine sistematik araştırma eserleri yazmıştır. Tertullianus en değerli çalışmalarından biri olan bu eserde, temel argümanını Kutsal Yazıları davalarını savunmak yerine kendi çıkarları uğruna suiistimal eden sapkınlara karşı oluşturmuştur. Tertullianus’a göre Kutsal Kitap yalnızca gerçek imana sahip kişilerin mülkü olabilirdi. Buna göre bir öğretinin doğruluğu yalnızca, o öğretiyi yayan öğretmen ve öğretinin elçisel kilise ile uyum içerisinde olabilmesi ile mümkündü (21. Bölüm).
- En büyük ve pek çok yönden en önemli eseri beş ciltten oluşan Markion'a Karşı adlı eseridir. Bu eseri, Markion’un öğretileri üzerine devasa bir kaynak niteliği taşımasından dolayı oldukça büyük bir önem arz etmektedir. Bu tezinde Markion’un Eski Ahit’in Tanrısı ve Yeni Ahit’in Tanrı’sı olmak üzere ayrımını yaptığı düalizmi reddeden Tertullianus, yalnızca tek bir Tanrı’nın varlığına işaret ederek bu Tanrı’nın evrenin yaratıcısı ve insanlığın kurtarıcısı olan kişiliklerle özdeş (aynı kişi) olduğunu belirtmiştir.
Teolojik Tezleri
- Adversus Praxean (Praxean'a Karşı) – hâlihazırda Montanizm hareketine katılmış olduğu 212 yılında yazmış olduğu tartışmalı yazılarından oluşan bu eserinde Tertullianus, ilahi özün birliğini riske atmadan Tanrı’nın doğasında sayıların var olamayacağını göstermenin zorluğuna değinmiştir.
- Teolojik yazıları arasında vaftiz üzerine yazılmış De baptismo (Vaftiz Üzerine) isimli kitap da bulunmaktadır. De baptismo, Tertullianus’un bir öğretmen misali Katekümenlere seslenerek bedenin su ile yıkanması aracılığıyla ruhun da nasıl temizlendiği ve ebedi ölümden kurtuluşun nasıl sağlandığını öğrettiği tezidir. Tertullianus’a göre, vaftiz olan herkes Âdem’e verilmiş olan ve günahı nedeniyle kaybedilen Tanrı’nın Ruh’unu geri kazanmaktadır. Yine Tertullianus, acele hareket edilerek katekümenlerin imanını sorgulamadan vaftizin gerçekleştirilmemesi gerektiğini savunmuştur. Ayrıca vaftizlerin Paskalya ya da Pentekost Bayramı dönemlerinde gerçekleştirilmesi önerisinde bulunmuştur.
- De carne Christi (Mesih'in Bedeni Üzerine) ve De resurrectione carnis (Bedenin Dirilişi Üzerine) isimli eserlerinin ikisi de bedenin yeniden dirilişi için güçlü deliller sunmuştur. Bu tezler, Mesih’in gerçekten de bedenen doğmuş, yaşamış ve ölmüş olduğunu hatırlatmak için yazılmıştır. Tertullianus’a göre Mesih o denli insani bir doğaya sahipti ki fiziken ‘çirkin’ olması gayet mümkündü. İnsanlığı gerçek anlamda kurtarabilmesi için Mesih’in %110 beden ve ruha sahip bir insan olması gerekmekteydi. Mesih, bazı sapkınların inandığının aksine öğretileri yaymak için kendini görünür kılmış bir melek değildi. O tam anlamıyla gerçekten de bir insandı. Öyle ki ölümü sonrasında ölümlü bedeni ile tekrar dirilmesi aracılığıyla insanların da bedenleriyle birlikte tekrar dirileceği anlaşılmalıdır.
- De Testimonio Animae ve De Anima (Ruh'un Gerçeği üzerine ve Ruh hakkında)– Bu iki tez de insan ruhunu konu edinmiştir. - De Testimonio Animae. Bu tezinde Tertullianus ruhu entelektüel ve ruhani bir yöne sahip ‘rasyonel nefes’ olarak tanımlamıştır. Ruh tüm hakikate mazhar olmakla birlikte Tanrı’ya inanmak için eğitilmiş olmasına gerek yoktur. Bundan dolayı yalnızca Tanrı’nın varlığı konusunda farkındalığa ihtiyaç duymaktadır. Tertullianus’a göre bundan dolayı Tanrı’ya inanmak aslında bir sağduyu meselesiydi. Buna göre aklıselim olan herkesin Tanrı’ya inanıyor olması gerekmektedir. Bunların ötesinde, ruh ölümden sonraki dünyada ya cezalandırılacak ya da ödüllendirilecektir. - De Anima. Bu tezinde Tertullianus, ruhun temel özelliklerini sorgulamıştır. Stoacılar gibi Tertullianus da ruhun zamansal açıdan bir başlangıcının ve maddesel bir doğasının var olduğuna inanmıştır. İnsani doğa ile sahip olunan ve sınırları olan Ruh Tanrı’nın nefesi olarak tanımlanabilmekle birlikte bizzat Mesih’e iman ile edinilmiş olan Ruh ile özdeş de tutulabilmektedir. Ruhun varlığının her insanda görülmesinin bir diğer kanıtı ise özgür iradenin varlığı olarak gösterilebilir. Eğer ki ruh ve beden aynı anda var olmuşlar ise, bedene can veren şey bizzat ruhun kendisidir. Ruhun varlığı insanın düşünceleri ve özgürlüğünde kendini tezahür etmekle birlikte bunlara eşdeğer de değildir. Tanrı’nın gözünde bir insan ruhuyla beraber var olabilmektedir. İnsanlardaki ruhun varlığı Tanrı’nın varlığına yönelik en temel kanıtı oluşturmaktadır.
Ahlaki ve Münzevi Temalı Tezleri
Geniş bir spektrumda birçok ahlaki tez yazan Tertullianus bu eserlerinde oruç tutmak, alçakgönüllülük, sabır ve tövbe konularına değinmiştir. Dua üzerine de yazmış olan Tertullianus bu eserinde düzgün giyimin nasıl olması gerektiği, iffet ve tek eşlilik konularını da ele almıştır.
Kaynakça
- ^ Hristiyan İlahiyatının Hikayesi. Roger E. Olson. Haberci Basın Yayın Dağıtım Turizm San. ve Tic. Led. Şti. 2020. ss. 91-99.
- ^ The New Catholic Encyclopedia - Second Edition (İngilizce). Thomson and Gale. 2003. ss. 834-838 Cilt 13 .
- ^ A history of Christian Doctrine - Vol 3 - The origins of Latin Christianity. Jean Daniélou (İngilizce). Longman and Todd. 1977. ss. 361-404.
- ^ Hıristiyanlık Tarihi. David F. Wright. Yeni Yaşam Yayınları. 1977. s. 185 .
- ^ Patrology, Volume 2. Johannes Quasten (İngilizce). Christian Classics INC. 1986. ss. 247-340 .
- ^ A Dictionary of Christian Spirituality. Gordon S. Wakefield (İngilizce). SCM Press LTD. 1983. ss. 375-376.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Tertullianus MS 160 225 yillari arasinda yasamis olan Kilise Babasi TertullianusKilise BabasiDogumuQuintus Septimius Florens Tertullianus c 160 Kartaca Roma ImparatorluguOlumuc 225 Kartaca Roma ImparatorluguBolgesiKilise babalari donemiOkuluIlgi alanlariSoteryoloji Onemli eserOnemli fikirleriHipostaz sacrament personaHayati155 senesinde Kartaca da pagan bir ailede dogan ve babasi bir yuzbasi olan Tertullianus un meslegi avukatlikti 193 senesinde Hristiyanligi kabul ettiginde hukuki bilgi ve becerisini Hristiyan inancini aciklamaya ve savunmaya adadi Hayat boyunca ne papazliga atandi ne de Kilise tarafindan azizlik mertebesine yuceltildi Hayatinin son doneminde kendisini peygamber ilan eden Montanus un kurdugu Montanizm akimina katilmistir Kartaca da egitim alan Tertullianus kendisini 20 yil boyunca yazmaya adamis ve Afrika kilisesinin onde gelenlerinden biri olmustur DusunceleriAtes misali yanan bir enerjinin yani sira atilgan bir mizaca da sahip olan Tertullianus mizacina uygun bir bicimde hakikate yonelik oldukca fanatik bir tutku beslemekteydi Hristiyanlik onun icin hakikat ile ozdesti ve Hristiyanligin Tanrisi onun icin gercek Tanri ydi Ona gore Tanri yi bulanlar tam manasiyla hakikatin kendisini bulurlar ve hakikat Pagan olan ile Hristiyan olanin farkini ortaya koymaktadir Latince yazmis ilk buyuk Hristiyan dusunuru olan Tertullianus Tanri nin Isa dan Isa nin da Kutsal Ruh tan ayri olarak bilinemeyecegini one surdugu icin icindeki kutlu ses tarafindan yonlendirilen Sokrates in bilgeliginin bile bir ise yaramayacagini belirtmistir Yunan felsefesiyle Hristiyan bilgeligi arasinda kurdugu bu karsitliga ragmen Tertullianus Yunan felsefesinden ozellikle de Stoalilardan etkilenmis ve kendisi de birtakim felsefi konu ve aciklamalar ortaya koymustur Tanri nin varolusunu yaratiklarindan ve eserlerinden hareketle bilebilecegimizi Tanri kanitimizin deneysel bir temeli olmasi gerektigini one suren Tertullianus yine O nun yaratilmamis olusundan O nun yetkin oldugu sonucunu cikartabilecegimizi iddia etmistir O Stoacilarin etkisiyle var olan her seyin Tanri da dahil olmak uzere cisimsel oldugunu one surmus ornegin Tanri nin corpus sui generis yani kendisine ozgu turden bir cisim oldugunu belirtmistir Dunyanin Yaratilisi Hakkindaki Gorusleri Cf Adversus Hermogenem Maddenin ebediligine inanmis bir Hristiyan olan Hermogenes e yonelik olarak Tertullianus Adversus Hermogenem isimli eserinin ilk bolumunde verdigi cevaba gore eger ki madde ebedi ve sonsuz ve hatta o maddi olan kotu de olabilir ise kotuluk buna gore Tanri ile ayni varlik seviyesinde olacaktir Oysaki Tanri ebediyet seviyesine sahip olmasi ile bilinen tek varliktir Hermogenes Tanri nin dunyayi ilkel ve yaratilmamis bir maddeden yarattigina inaniyordu Tertullianus icin ise dunyanin bir seyden yapilmis olmasi mumkun olmasina ragmen bu seyin yalnizca ilahi bilgelik olabilecegini belirterek ilkel ve ebedi olarak var olan bir maddeden meydana gelmis olabilecegi fikrini reddetmistir Uclu Birlik Hakkindaki Gorusleri Tertullianus uc ilahi kisilikten bahsetmek icin Trinitas kelimesini kullanan ilk kisilerden biridir Ayrica bu ucluden her birini tanimlamak icin persona terimini kullanan da ilk kisidir Ona gore bu uc kisiligin birligi aslen ozun birligidir Baba tum ozun kendisi olmak ile birlikte Ogul ve Kutsal Ruh un ikisi de Baba nin temsil ettigi o tum olan ozden turemistir Yine de belirtilmelidir ki ayni oze sahip olmalari neticesinde Teslis deki uc ilahi kisilik de es deger ilahi mertebeye sahiptir Mesih Hakkindaki Gorusleri Tertullianus un bizzat da zikrettigi uzere Mesih esdeger olarak Kelam Logos ve Bilgelik olarak adlandirilmistir Iznik Konsili nden 100 sene once Tertullianus Mesih de iki turden oz doga bulundugunu beyan etmistir Bakire Meryem Hakkindaki Gorusleri Ona gore Meryem gebe kaldiginda bakire olmasinin yani sira Isa yi dogurdugunda da evliydi Isa nin iman kardesleri denildiginde Tertullianus un anladigi Meryem in bedenen cocuklaridir Kilise Hakkindaki Gorusleri Tertullianus hurmet ve sevgi ile anabilmek amaciyla Kilise yi Anne olarak anan ilk kisi olmustur Ona gore Kilise ayni zamanda imani barindiran zengin bir kaynak ve vahyin muhafiziydi Kilise basli basina hakikati miras almisti ve Kutsal Yazilar i bizzat kendi basina ihtiva etmekteydi Tertullianus un Eskatolojik Ahiret Hakkindaki Dusunceleri Araf kelimesini kullanmamis olsa da Tertullianus ruhun olumden sonra kefaret icin aci cekecegi uzerine konusmustur Yalnizca Iman Sehitleri nin bu kefaret icin odenen cezadan muaf olacagini belirten Tertullianus Adversus Markionus isimli eserinde cennetten gelecek olan adaletin goklerin hukumdarligina yukselen Mesih ile birlikte Yerusalim de bin sene hukum sureceginden bahsetmistir EserleriTertullianus un gunumuze ulasmis otuz eseri bulunmaktadir Bunlarin buyuk bolumu Roma daki cesitli Hristiyan ogretmenlerin hatalarini ortaya cikarmayi amaclayan sapkinlik karsiti arastirma eserleridir ApologeticumApolejetik Iman savunmasi iceren Eserleri Ad Nationes ve Apologeticum isimli iki eser de 197 yilinda yazilmis olmak ile birlikte yine ikisi de ayni konuyu tez edinmistir Pagan inancinin keskin bir elestirisinin yani sira Hristiyanligin guclu bir savunmasi Ad Nationes Paganlar Icin Bu eserindeki tezlerde genellikle pagan inancini benimseyen cemaatlere yonelik yazilari kaleme almistir Tezlerin ilk cildi Hristiyanlik ve Hristiyanlar a yonelik hukuksuz saldirilari konu edinmistir Bu ilk ciltte Hristiyanliga karsi alisilagelmis iftiralari yanlislayarak curuten Tertullianus ikinci ciltte ise daha saldirgan bir tutum sergileyerek Tanri kavraminin irdelenmesi araciligiyla pagan ilahi kisiliklerinin insanlarin uydurmasindan ibaret oldugunu ortaya koymustur Apologeticum Iman Savunmasi isimli eseri Tertullianus un en onemli calismasidir Bu eserdeki tezlerinde ikna etmek icin caba gosterdigi Roma eyaletlerinin valilerine seslenmistir Ad Nationes eserine oranla daha planli ve tutarli bir icerige sahip olan Apologeticum eserindeki akil yurutme felsefi ve retorik olmaktan daha cok daha hukuki bir temele dayanmaktadir Tertullianus a gore Hristiyanlar a yonelik zulumler adaletin ilkelerine aykirilik icermekteydi Hristiyanlar dan nefret ediliyor olmasinin tek nedeninin cehalet ve yalan yanlis soylentilerden ibaret oldugunu hatirlatarak Hristiyanlar in hicbir kanit olmamasina ragmen yeni dogan bebekleri ayinlerde kurban etmek ensest iliskide bulunmak ve ucari ahlaksiz bir yasam surmek ile suclandigini soylemistir Hristiyanlar in Pagan tanrilarina hurmet etmek uzere herhangi bir pratikte bulunmamalarinin tek nedeninin yalnizca o sozde tanrilarin maddeden ibaret ve ruhtan yoksun olmalari ile aciklanabilecegini belirtmistir Nihayetinde tekrar onayladigi uzere Tertullianus Hristiyanligin devlete bir tehdit olmadigini belirtmis ve Hristiyanligin yalnizca yeni bir felsefi akimdan ibaret oldugu fikrini reddederek Hristiyanligi ilahi bir vahiy yani hakikatin kendini aciga vurmasi olarak tanimlamistir Ad Scapula Scapula Icin 212 yilinda kaleme alinmis ve ibadet ozgurlugu uzerine yazilmis bir bildiri olan bu eseri ile Tertullianus tarihte temel bir insan hakki olarak ibadet ozgurlugunden ilk kez bahseden birkac kisiden biri olmustur Adversus Judaeos Yahudiler e Karsi Yahudi misyonerler ile yuruttugu tartismanin devami olarak kaleme aldigi bu eserinde Tertullianus kisaca ele aldigi tezi araciligiyla Israil in Tanri yi terk ederek onun lutfunu reddettigini ve dolayisiyla Yahudiler yerine artik Yahudi olmayanlarin mujdeye cagrildigini belirtmistir Tertullianus Eski Ahit in ruhani acidan yorumlanmasi gerektiginin yani sira Yasa nin Musa dan once de var oldugu dolayisiyla tum uluslara verildiginin altini cizmistir Kisacasi Tanri nin Yasa sinin yalnizca Yahudiler in tekelinde olmadigini belirtmistir Tartismali Tezleri De Praescriptione Haereticorum Sapkin Inanislara Karsi Recete 200 yili civarinda Sapkin Inanislara Karsi Recete adli Hristiyan inanisi uzerine sistematik arastirma eserleri yazmistir Tertullianus en degerli calismalarindan biri olan bu eserde temel argumanini Kutsal Yazilari davalarini savunmak yerine kendi cikarlari ugruna suiistimal eden sapkinlara karsi olusturmustur Tertullianus a gore Kutsal Kitap yalnizca gercek imana sahip kisilerin mulku olabilirdi Buna gore bir ogretinin dogrulugu yalnizca o ogretiyi yayan ogretmen ve ogretinin elcisel kilise ile uyum icerisinde olabilmesi ile mumkundu 21 Bolum En buyuk ve pek cok yonden en onemli eseri bes ciltten olusan Markion a Karsi adli eseridir Bu eseri Markion un ogretileri uzerine devasa bir kaynak niteligi tasimasindan dolayi oldukca buyuk bir onem arz etmektedir Bu tezinde Markion un Eski Ahit in Tanrisi ve Yeni Ahit in Tanri si olmak uzere ayrimini yaptigi dualizmi reddeden Tertullianus yalnizca tek bir Tanri nin varligina isaret ederek bu Tanri nin evrenin yaraticisi ve insanligin kurtaricisi olan kisiliklerle ozdes ayni kisi oldugunu belirtmistir Teolojik Tezleri Adversus Praxean Praxean a Karsi halihazirda Montanizm hareketine katilmis oldugu 212 yilinda yazmis oldugu tartismali yazilarindan olusan bu eserinde Tertullianus ilahi ozun birligini riske atmadan Tanri nin dogasinda sayilarin var olamayacagini gostermenin zorluguna deginmistir Teolojik yazilari arasinda vaftiz uzerine yazilmis De baptismo Vaftiz Uzerine isimli kitap da bulunmaktadir De baptismo Tertullianus un bir ogretmen misali Katekumenlere seslenerek bedenin su ile yikanmasi araciligiyla ruhun da nasil temizlendigi ve ebedi olumden kurtulusun nasil saglandigini ogrettigi tezidir Tertullianus a gore vaftiz olan herkes Adem e verilmis olan ve gunahi nedeniyle kaybedilen Tanri nin Ruh unu geri kazanmaktadir Yine Tertullianus acele hareket edilerek katekumenlerin imanini sorgulamadan vaftizin gerceklestirilmemesi gerektigini savunmustur Ayrica vaftizlerin Paskalya ya da Pentekost Bayrami donemlerinde gerceklestirilmesi onerisinde bulunmustur De carne Christi Mesih in Bedeni Uzerine ve De resurrectione carnis Bedenin Dirilisi Uzerine isimli eserlerinin ikisi de bedenin yeniden dirilisi icin guclu deliller sunmustur Bu tezler Mesih in gercekten de bedenen dogmus yasamis ve olmus oldugunu hatirlatmak icin yazilmistir Tertullianus a gore Mesih o denli insani bir dogaya sahipti ki fiziken cirkin olmasi gayet mumkundu Insanligi gercek anlamda kurtarabilmesi icin Mesih in 110 beden ve ruha sahip bir insan olmasi gerekmekteydi Mesih bazi sapkinlarin inandiginin aksine ogretileri yaymak icin kendini gorunur kilmis bir melek degildi O tam anlamiyla gercekten de bir insandi Oyle ki olumu sonrasinda olumlu bedeni ile tekrar dirilmesi araciligiyla insanlarin da bedenleriyle birlikte tekrar dirilecegi anlasilmalidir De Testimonio Animae ve De Anima Ruh un Gercegi uzerine ve Ruh hakkinda Bu iki tez de insan ruhunu konu edinmistir De Testimonio Animae Bu tezinde Tertullianus ruhu entelektuel ve ruhani bir yone sahip rasyonel nefes olarak tanimlamistir Ruh tum hakikate mazhar olmakla birlikte Tanri ya inanmak icin egitilmis olmasina gerek yoktur Bundan dolayi yalnizca Tanri nin varligi konusunda farkindaliga ihtiyac duymaktadir Tertullianus a gore bundan dolayi Tanri ya inanmak aslinda bir sagduyu meselesiydi Buna gore akliselim olan herkesin Tanri ya inaniyor olmasi gerekmektedir Bunlarin otesinde ruh olumden sonraki dunyada ya cezalandirilacak ya da odullendirilecektir De Anima Bu tezinde Tertullianus ruhun temel ozelliklerini sorgulamistir Stoacilar gibi Tertullianus da ruhun zamansal acidan bir baslangicinin ve maddesel bir dogasinin var olduguna inanmistir Insani doga ile sahip olunan ve sinirlari olan Ruh Tanri nin nefesi olarak tanimlanabilmekle birlikte bizzat Mesih e iman ile edinilmis olan Ruh ile ozdes de tutulabilmektedir Ruhun varliginin her insanda gorulmesinin bir diger kaniti ise ozgur iradenin varligi olarak gosterilebilir Eger ki ruh ve beden ayni anda var olmuslar ise bedene can veren sey bizzat ruhun kendisidir Ruhun varligi insanin dusunceleri ve ozgurlugunde kendini tezahur etmekle birlikte bunlara esdeger de degildir Tanri nin gozunde bir insan ruhuyla beraber var olabilmektedir Insanlardaki ruhun varligi Tanri nin varligina yonelik en temel kaniti olusturmaktadir Ahlaki ve Munzevi Temali Tezleri Genis bir spektrumda bircok ahlaki tez yazan Tertullianus bu eserlerinde oruc tutmak alcakgonulluluk sabir ve tovbe konularina deginmistir Dua uzerine de yazmis olan Tertullianus bu eserinde duzgun giyimin nasil olmasi gerektigi iffet ve tek eslilik konularini da ele almistir Kaynakca Hristiyan Ilahiyatinin Hikayesi Roger E Olson Haberci Basin Yayin Dagitim Turizm San ve Tic Led Sti 2020 ss 91 99 The New Catholic Encyclopedia Second Edition Ingilizce Thomson and Gale 2003 ss 834 838 Cilt 13 ISBN 0 7876 4017 4 A history of Christian Doctrine Vol 3 The origins of Latin Christianity Jean Danielou Ingilizce Longman and Todd 1977 ss 361 404 Hiristiyanlik Tarihi David F Wright Yeni Yasam Yayinlari 1977 s 185 ISBN 975 8318 86 1 Patrology Volume 2 Johannes Quasten Ingilizce Christian Classics INC 1986 ss 247 340 ISBN 087061 085 6 A Dictionary of Christian Spirituality Gordon S Wakefield Ingilizce SCM Press LTD 1983 ss 375 376