Bu madde veya bölüm muhtemelen Vikipedi'nin ihlal eden başka bir yerden kopyalayıp yapıştırılmış metinler içermektedir.Nisan 2024) ( |
Tophane-i Amire binası, 15. yüzyılda Bizans döneminde Ste. Claire ve Aya Photini kiliselerinin yer aldığı Metopon adlı bölgede kurulmuştur. Sultan II. Mehmet tarafından fetihten sonra kurulan top döküm merkezi, Osmanlı ordu ve donanmasının kullandığı askeri topların üretildiği yerdir. 1992 yılına kadar çeşitli düzenlemeler geçiren Tophane-i Amire binası, bu tarihte Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’ne devredilmiştir. Günümüzde Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi olarak hizmete açılan bu tarihi askeri binada Tophane-i Amire Beş Kubbe, Tophane-i Amire Tek Kubbe ve Tophane-i Amire Sarnıçlar olmak üzere üç ayrı sergi holü bulunmakta ve bu mekanlarda yurtiçi ve yurtdışı sergiler düzenlenmektedir.
Tophane Binası
Osmanlı Devleti'nde top, döküm ocakları adı verilen yerlerde icra edilirdi. Bu çalışmanın yapıldığı binalar yüksek duvarlı, kubbeli, kâgir ve fazla miktarda bacaya sahip mekânlardı. Ayrıca, top dökümü için zemine açılmış büyük çukurlar, erimiş maddenin taşınması için kullanılan künkler ve döküm esnasında çıkabilecek yangın tehlikesine karşı su sarnıçları vardı. İstanbul'da bulunan Tophâne-i Âmire binasında top dökümünden dolayı meydana gelen büyük alevlerin çıkarabileceği yangınları engellemek amacı ile bal dolu fıçıların hazır tutulduğu bilinmektedir.
Top, demir veya taş mermi atan bütün ağır ateşli silahlara verilen bir isim olup, muhtelif manaları bulunan Türkçe bir kelimedir . Divan-ı Lügati‘t-Türk’te, kalın ağaç gövdelerinin içi oyularak, barut doldurmak suretiyle taş mermilerin atıldığı bir silah olarak tarif edilen tüfek, aynı zamanda topu da ifade etmektedir. Kamus-ı Türkî'de, ‘’barut ve gülle ile doldurulup atılan ma’ruf büyük silah’’, Resimli Kamus-ı Osmanî’de ise ‘’barut gazlarının kuvve-i dafiasıyla mermiyyâtı remy etmekte istimal olunan âlât-ı nâriye’’ olarak izah edilir .
Osmanlılarda ‘’tophâne’’ kelimesi, topların döküldüğü ve kundaklandığı teşkilatlı bir müessese için kullanıldığı gibi, zaman zaman baruthane, top güllesi mahzeni ve top deposu gibi yerler içinde kullanılmıştır. Sadece gülle dökülen veya yapılan yerlere de tophâne adı verildiği görülmektedir. Mesela Lütfi Paşa 22 Şaban 895 (11 Temmuz 1489) günü yıldırım düşmesi sonucunda infilak eden Güngörmez Kilisesi Baruthanesi’den ‘’Tophâne’’ olarak bahsetmektedir. Top dökümü yapılmayan ve bahsedilen amaçlarla kullanılan yerlere tophâne denilmesinden dolayı, bu tür yerlerin bulunduğu bölgeye de Tophâne mahallesi adı verilmektedir. Mesela, Bursa’da ramazan topunun bulunduğu ve ateşlendiği mahalleye Tophâne mahallesi denilmektedir.
İstanbul Dışındaki Tophâne Binaları
Osmanlı İmparatorluğu’nun İstanbul'un fethinden önce, Bursa ve Edirne olmak üzere iki yerde tophânelerinin olduğu tahmin edilmektedir. İstanbul’un fethinden sonra da Bursa ve Edirne tophânelerinin yanında birçok yerde daha tophâne kurulmuştur. İstanbul'da Fatih Sultan Mehmet’in kurduğu Tophâne–i Âmire’den sonra kurulan bu tophâneler; Avlonya, Semendire, , İşkodra, Belgrad, Budin, Erzurum, Mısır, Basra, Birecik, Hasköy ve Van tophâneleridir. Osmanlılar fetih alanlarının genişlemesi ile birlikte mevcut bu tophânelerin yanı sıra seyyar tophâneler de kurmuş ve buralarda da top dökmüşlerdir.
İstanbul’un fethi’nden önce biri Bursa diğeri Edirne olmak üzere Osmanlıların iki yerde tophânelerinin olduğu tahmin edilmektedir. Bunun yanında, sarp yerlerde bulunan kalelerin muhasaralarında kullanılacak büyük topların, savaş alanına yakın bir yerde inşa edilen seyyar tophânelerde döküldüğü kaynaklarda zikredilmektedir. Bu şekilde seyyar top dökümü, Osmanlıların Avrupa ve Balkanlar’daki fütuhatında önemli bir rol oynamıştır. Osmanlılar Tophâne –i Amire’nin faaliyete geçmesine kadar top ihtiyaçlarını sabit tophâneler yanında bu şekilde seyyar tophâneler vasıtasıyla da temin etmekteydiler. Ayrıca savaşlarda elde edilen ganimet topların da top temininde önemli bir yekun tuttuğu bilinmektedir .
Osmanlı sınırlarının mütemadiyen genişlemesiyle, buna paralel olarak, merkeze uzak yerlerde bulunan sınır eyaletlerine ve kalelere top ve diğer mühimmatın yetiştirilmesi meselesi ortaya çıkmıştır. Osmanlılar bunun için bir taraftan buralardaki kalelerde ve uygun yerlerde tophâneler kurarken, diğer taraftan da düşmandan ele geçirilen bu tür imalathanelerin işlevlerini sürdürmüştür.
XVI. asrın başlarına kadar Avrupa ve Balkanlar’daki tophâne ve benzeri kurumlar personeli ile birlikte faaliyetlerine devam ettirilirken . Yüzyılın başlarından itibaren bu uygulamadan vazgeçilmeye başlandığı anlaşılmaktadır. İstanbul’da Tophâne –i Amire’nin faaliyete geçmesi ile birlikte çok sayıda topçu ve dökücünün yetişmeye başlaması ile birlikte Osmanlılar’ın topçuları ve dökücüleri artmaya başlamıştır. XVI. asrın ortalarına doğru Osmanlılar, hem İstanbul’da ve hem de diğer tophânelerde yabancı usta yerine kendi ustalarını çalıştırmaya başlamışlardır. İstanbul dışında düşmanlardan ele geçirilen veya Osmanlılar tarafından kurulan tophânelerde,sürekli üretim yapma ihtiyacı olmadığı için mevcut işçi ve ustaları muhtemelen merkeze almışlar ya da kalelerde topçu birliklerinde görevlendirmişlerdir. Top dökümü zamanlarında ise İstanbul’dan Tophâne –i Amire’de çalışan bazı dökücüleri bir bölükbaşı veya kethüda ile birlikte, ihtiyaç kadar top dökmek üzere bir süreliğine istenilen bölgelere sevketmişlerdir .Bazen de İstanbul’dan sadece usta dökücüler gönderilmekte, gerekli diğer elemanlar ise top dökülen yerde ya da çevre kalelerde bulunan topçular arasından seçilip yardımcı olarak görevlendirilmekteydi . İstanbul’dan topçu gönderilemediği takdirde büyük merkezlerdeki topçubaşılar top dökümü için görevlendirilirdi .Osmanlılar, kendilerinden ateşli silah yardımı talep eden Müslüman ülkelere de Tophâne’den dökücü ustası göndermekteydi . Gittikleri yerde görevleri biten dökücüler ya tekrar İstanbul’a dönerler ya da ihtiyaç duyulan diğer yerlere sevkedilirlerdi . Osmanlıların bu şekilde hareket etmelerinde hem iktisadi hem de askeri bazı maksatları bulunmaktaydı.
Osmanlılar İstanbul’un fethinden sonra da Bursa ve Edirne tophânelerinin yanında birçok yerde tophâne kurmuşlardır. Tophâne–i Amire’den sonra kurulan bu Tophâneler; Avlonya, Semendire, Novaberda, İşkodra, Belgrad, Budin, Erzurum, Mısır, Basra, Birecik ve Van Tophâneleridir.
Tophâne-i Âmire Binası
Osmanlı İmparatorluğu'nda Fatih Sultan Mehmet'in yaptırdığı ve uzun yıllar top dökümünün gerçekleştirildiği Tophâne-i Âmire binası zaman içerisinde, birçok padişahın eklemeler yapması ile iş hacmini genişletmiş ve imparatorluğun en önemli askeri sanayi teşekkülü olma özelliğini uzun süre korumayı başarmıştır.
Evliya Çelebi’ye göre II. Bayezid, Fatih Sultan Mehmet’in yaptırmış olduğu Tophâne binasının civarına bir takım binalar daha yaparak topçuların ve dökücü ustalarının yerleşimini sağlamıştır.
Kanuni Sultan Süleyman döneminde, ise Fatih Sultan Mehmet ve II. Bayezit’in inşa ettirdiği Tophâne–i Âmire müştemilâtına ait bütün binalar yıkılarak, yerlerine yeni ve daha büyük bir Tophâne binası yapılmıştır. Kanuni Sultan Süleyman’ın yaptığı bu yapı 1742 yılında geniş çaplı bir tamirat geçirmiş, 1743 tarihinde tamamen yıkılmış ve bugünkü haliyle yeniden yapılmıştır.
Kâgir tophâne III. Ahmed’in emri ile tarafından yaptırılmıştır. 1843 yılında Ohannes ve Boghos Dadian tarafından kurulan Zeytinburnu Demir Fabrikası'nın (Grande Fabrique) faaliyete geçmesi ile, top ve diğer silahlar bu fabrikada dökülmeye başlanmıştır. 1850 yılında fabrikanın tam kapasite ile çalışmaya başlaması ile birlikte, Tophâne–i Âmire’deki top dökümü yavaş yavaş kaldırılmış ve top dökümünün yanı sıra birçok döküm işleri de Zeytinburnu Demir Fabrikası’nda yapılmaya başlanmıştır.
14. yüzyılın başlarından itibaren Avrupa’da hızlı bir şekilde yaygınlaşmaya başlayan top dökümü ve üretimi, aynı yüzyılın ikinci yarısından itibaren Osmanlılar'da da görülmeye başlanmıştır. Osmanlılar, yeni teknolojilerle üretilen güçlü ve etkili toplarla diğer devletler üzerinde bir baskı kurmuşlardır.
Osmanlıların 15. yüzyılda yakaladıkları teknik üstünlük ve top döküm anlayışı, Avrupa’da ancak 16. yüzyılın ortalarından itibaren uygulanmaya başlayabilmiştir. Ekonomik gücü, hammadde kaynakları ve teknik kadro bakımından Avrupa’nın çok ilerisinde olan Osmanlı Devleti top dökümü konusunda uzun yıllar Avrupa’nın önünde yer almıştır. Ancak 17. yüzyıldan itibaren Osmanlılar Avrupa’ya karşı olan bu üstünlüğünü yavaş yavaş kaybetmeye başlamıştır. Osmanlı İmparatorluğunun kuruluş yıllarında Avrupa’nın, özelikle papalığın Osmanlı Devleti’nin savaş gücünün yıkıcılığının önüne set çekmek ve Osmanlı sınırlarının Avrupa içlerine yayılmasına engel olmak maksadıyla top dökümünde kullanılan çeşitli malzemelerin Osmanlı ülkesine girişini engellemeye çalışmışlardır. Ancak alınan birçok önleme karşın Avrupalı tüccarların para kazanma hırsından kaynaklanan nedenlerle Osmanlı ülkesine çeşitli yollardan bu malzemeleri sattığı bilinmektedir. Osmanlı Devleti’ne uygulanan bu ambargo İmparatorluğun sınırlarını genişletmesi ve zengin kaynaklara sahip olması ile tersine uygulanmıştır. Osmanlı Devleti bir zamanlar kendisine uygulanan bu ambargoyu Avrupa devletlerinin yanı sıra doğudaki bazı düşman gördüğü devletlere de uygulamış ve onların savaş olanaklarının gelişmesini elinden geldiği kadar engellemeye çalışmıştır.
19. Yüzyılda Osmanlı Devleti'nde Topçuluk ve Ahmed Süreyya Emin Bey
19. yüzyılda ise Osmanlı Devleti’nin askeri malzeme ihtiyacını karşılamakta bir hayli zorlandığı ve bu tür malzemelerin çoğunlukla dışarıdan karşılandığı bilinmektedir. Bu dönemde Tophâne–i Âmire Müşirliği'ne bağlı bulunan harp sanayi ihtiyacı karşılamaktan uzaktı. Ordunun silah ve cephane gereksinimi, Fransız, Alman ve daha sonra Amerika’dan sağlanmaya başlanmıştı. Özellikle Kırım Savaşı sonrasında, 1869’da ordu yeniden düzenlenirken, artan silah ihtiyacı Alman ve Amerikan şirketlerinden temin edilmekte idi.
Zaman içerisinde Tophâne-i Âmire binası işlevselliğini büyük ölçüde kaybetmiş, Zeytinburnu'nda bulunan dökümhane ağırlık kazanmıştır. Nitekim dünyanın ilk seri atışlı sahra topu 1866-1868 yılları arasında tarafından beş yüz altın mukabilinde Zeytinburnu Fabrika-i Hümayunu'nda dökülmüştür.
Osmanlı İmparatorluğu’nda 14. yüzyıldan itibaren gelişme olanağı bulan topçuluk, imparatorluğun yükselme döneminde zirveye çıkmış, ancak 17. yüzyıldan itibaren, Avrupa topçuluğu karşısında duraklamaya ve daha sonra gerilemeye başlamıştır. 19. yüzyılda ise İmparatorlukta topçuluk konusunda çok önemli bir gelişme meydana gelmiş ancak hak ettiği ilgiyi ve takdiri görmekten uzak kalmıştır.
(1848-1923) seri atışlı bir top yapılabileceğini kanıtlayan dünyadaki ilk insan olarak çok parlak bir başarıya imza atmıştır. Bu başarı Ahmed Süreyya Emin Bey’in, zamanının çok ilerisinde bir anlayışa sahip olduğunu göstermektedir. Ahmed Süreyya Emin Bey bu icadının yanı sıra, topların ateş edildikleri sırada falyalarından dışarıya çıkan gazın, güllelerin sürat ve kuvvetini azaltmakta olduğunu ve bu sakıncanın giderilmesi ile ilgili teknoloji mühendislerini araştırmaya çağıran Fransa Hükûmeti’nin yaptığı resmi duyuruyu haber almış, bu çalışmalar devam ederken yaptığı bir icad ile bu sorunu çözümlemiştir.
barutunun ateşlenmesi ile gaz namludan süratle dışarı çıkarken topun içerisine büyük bir şiddet ve gürültü ile hava doluyordu. Ayrıca kuyruktan ortaya çıkan gaz kaçakları mermilere sürat kaybettiriyordu. Ahmed Süreyya Emin Bey gaz kaçaklarının meydana gelmesine engel olacak yeni usulde bir barut haznesi kapağının, falyayı kapatarak ateş edici bir alet ile kuyruktan ortaya çıkan gaz kaçaklarını engelleyen, biri çelik ve diğeri tunç toplara mahsus olmak üzere iki çeşit gaz halkasıyla bir de ayrıca barut haznesi kapağının icadına muvaffak olmuştur. Ancak bütün bu çalışmalar devletten hak ettiği ilgiyi görmemiştir.
Kaynakça
- Özel
- Genel
- Şafak Tunç, Tophâne-i Âmire ve Osmanlı Devleti'nde Top Döküm Faaliyetleri 15 Kasım 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde ..
Dış bağlantılar
- Osmanlı Araştırmaları 5 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu madde veya bolum muhtemelen Vikipedi nin telif hakki politikasini ihlal eden baska bir yerden kopyalayip yapistirilmis metinler icermektedir Lutfen maddenin kaynaklarini inceleyin ve telif hakki ihlal eden tum icerigi kaldirin metni duzenleyin veya icerigi silinmesi icin isaretleyin Nisan 2024 Tophane i Amire binasi 15 yuzyilda Bizans doneminde Ste Claire ve Aya Photini kiliselerinin yer aldigi Metopon adli bolgede kurulmustur Sultan II Mehmet tarafindan fetihten sonra kurulan top dokum merkezi Osmanli ordu ve donanmasinin kullandigi askeri toplarin uretildigi yerdir 1992 yilina kadar cesitli duzenlemeler geciren Tophane i Amire binasi bu tarihte Mimar Sinan Guzel Sanatlar Universitesi ne devredilmistir Gunumuzde Mimar Sinan Guzel Sanatlar Universitesi Tophane i Amire Kultur ve Sanat Merkezi olarak hizmete acilan bu tarihi askeri binada Tophane i Amire Bes Kubbe Tophane i Amire Tek Kubbe ve Tophane i Amire Sarniclar olmak uzere uc ayri sergi holu bulunmakta ve bu mekanlarda yurtici ve yurtdisi sergiler duzenlenmektedir Tophane i Amire BinasiTophane BinasiOsmanli Devleti nde top dokum ocaklari adi verilen yerlerde icra edilirdi Bu calismanin yapildigi binalar yuksek duvarli kubbeli kagir ve fazla miktarda bacaya sahip mekanlardi Ayrica top dokumu icin zemine acilmis buyuk cukurlar erimis maddenin tasinmasi icin kullanilan kunkler ve dokum esnasinda cikabilecek yangin tehlikesine karsi su sarniclari vardi Istanbul da bulunan Tophane i Amire binasinda top dokumunden dolayi meydana gelen buyuk alevlerin cikarabilecegi yanginlari engellemek amaci ile bal dolu ficilarin hazir tutuldugu bilinmektedir Top demir veya tas mermi atan butun agir atesli silahlara verilen bir isim olup muhtelif manalari bulunan Turkce bir kelimedir Divan i Lugati t Turk te kalin agac govdelerinin ici oyularak barut doldurmak suretiyle tas mermilerin atildigi bir silah olarak tarif edilen tufek ayni zamanda topu da ifade etmektedir Kamus i Turki de barut ve gulle ile doldurulup atilan ma ruf buyuk silah Resimli Kamus i Osmani de ise barut gazlarinin kuvve i dafiasiyla mermiyyati remy etmekte istimal olunan alat i nariye olarak izah edilir Osmanlilarda tophane kelimesi toplarin dokuldugu ve kundaklandigi teskilatli bir muessese icin kullanildigi gibi zaman zaman baruthane top gullesi mahzeni ve top deposu gibi yerler icinde kullanilmistir Sadece gulle dokulen veya yapilan yerlere de tophane adi verildigi gorulmektedir Mesela Lutfi Pasa 22 Saban 895 11 Temmuz 1489 gunu yildirim dusmesi sonucunda infilak eden Gungormez Kilisesi Baruthanesi den Tophane olarak bahsetmektedir Top dokumu yapilmayan ve bahsedilen amaclarla kullanilan yerlere tophane denilmesinden dolayi bu tur yerlerin bulundugu bolgeye de Tophane mahallesi adi verilmektedir Mesela Bursa da ramazan topunun bulundugu ve ateslendigi mahalleye Tophane mahallesi denilmektedir Istanbul Disindaki Tophane BinalariOsmanli Imparatorlugu nun Istanbul un fethinden once Bursa ve Edirne olmak uzere iki yerde tophanelerinin oldugu tahmin edilmektedir Istanbul un fethinden sonra da Bursa ve Edirne tophanelerinin yaninda bircok yerde daha tophane kurulmustur Istanbul da Fatih Sultan Mehmet in kurdugu Tophane i Amire den sonra kurulan bu tophaneler Avlonya Semendire Iskodra Belgrad Budin Erzurum Misir Basra Birecik Haskoy ve Van tophaneleridir Osmanlilar fetih alanlarinin genislemesi ile birlikte mevcut bu tophanelerin yani sira seyyar tophaneler de kurmus ve buralarda da top dokmuslerdir Istanbul un fethi nden once biri Bursa digeri Edirne olmak uzere Osmanlilarin iki yerde tophanelerinin oldugu tahmin edilmektedir Bunun yaninda sarp yerlerde bulunan kalelerin muhasaralarinda kullanilacak buyuk toplarin savas alanina yakin bir yerde insa edilen seyyar tophanelerde dokuldugu kaynaklarda zikredilmektedir Bu sekilde seyyar top dokumu Osmanlilarin Avrupa ve Balkanlar daki futuhatinda onemli bir rol oynamistir Osmanlilar Tophane i Amire nin faaliyete gecmesine kadar top ihtiyaclarini sabit tophaneler yaninda bu sekilde seyyar tophaneler vasitasiyla da temin etmekteydiler Ayrica savaslarda elde edilen ganimet toplarin da top temininde onemli bir yekun tuttugu bilinmektedir Osmanli sinirlarinin mutemadiyen genislemesiyle buna paralel olarak merkeze uzak yerlerde bulunan sinir eyaletlerine ve kalelere top ve diger muhimmatin yetistirilmesi meselesi ortaya cikmistir Osmanlilar bunun icin bir taraftan buralardaki kalelerde ve uygun yerlerde tophaneler kurarken diger taraftan da dusmandan ele gecirilen bu tur imalathanelerin islevlerini surdurmustur XVI asrin baslarina kadar Avrupa ve Balkanlar daki tophane ve benzeri kurumlar personeli ile birlikte faaliyetlerine devam ettirilirken Yuzyilin baslarindan itibaren bu uygulamadan vazgecilmeye baslandigi anlasilmaktadir Istanbul da Tophane i Amire nin faaliyete gecmesi ile birlikte cok sayida topcu ve dokucunun yetismeye baslamasi ile birlikte Osmanlilar in topculari ve dokuculeri artmaya baslamistir XVI asrin ortalarina dogru Osmanlilar hem Istanbul da ve hem de diger tophanelerde yabanci usta yerine kendi ustalarini calistirmaya baslamislardir Istanbul disinda dusmanlardan ele gecirilen veya Osmanlilar tarafindan kurulan tophanelerde surekli uretim yapma ihtiyaci olmadigi icin mevcut isci ve ustalari muhtemelen merkeze almislar ya da kalelerde topcu birliklerinde gorevlendirmislerdir Top dokumu zamanlarinda ise Istanbul dan Tophane i Amire de calisan bazi dokuculeri bir bolukbasi veya kethuda ile birlikte ihtiyac kadar top dokmek uzere bir sureligine istenilen bolgelere sevketmislerdir Bazen de Istanbul dan sadece usta dokuculer gonderilmekte gerekli diger elemanlar ise top dokulen yerde ya da cevre kalelerde bulunan topcular arasindan secilip yardimci olarak gorevlendirilmekteydi Istanbul dan topcu gonderilemedigi takdirde buyuk merkezlerdeki topcubasilar top dokumu icin gorevlendirilirdi Osmanlilar kendilerinden atesli silah yardimi talep eden Musluman ulkelere de Tophane den dokucu ustasi gondermekteydi Gittikleri yerde gorevleri biten dokuculer ya tekrar Istanbul a donerler ya da ihtiyac duyulan diger yerlere sevkedilirlerdi Osmanlilarin bu sekilde hareket etmelerinde hem iktisadi hem de askeri bazi maksatlari bulunmaktaydi Osmanlilar Istanbul un fethinden sonra da Bursa ve Edirne tophanelerinin yaninda bircok yerde tophane kurmuslardir Tophane i Amire den sonra kurulan bu Tophaneler Avlonya Semendire Novaberda Iskodra Belgrad Budin Erzurum Misir Basra Birecik ve Van Tophaneleridir Tophane i Amire BinasiTophane i Amire Binasi kubbesinin icten gorunumuTophane i Amire Binasi Osmanli Imparatorlugu nda Fatih Sultan Mehmet in yaptirdigi ve uzun yillar top dokumunun gerceklestirildigi Tophane i Amire binasi zaman icerisinde bircok padisahin eklemeler yapmasi ile is hacmini genisletmis ve imparatorlugun en onemli askeri sanayi tesekkulu olma ozelligini uzun sure korumayi basarmistir Evliya Celebi ye gore II Bayezid Fatih Sultan Mehmet in yaptirmis oldugu Tophane binasinin civarina bir takim binalar daha yaparak topcularin ve dokucu ustalarinin yerlesimini saglamistir Kanuni Sultan Suleyman doneminde ise Fatih Sultan Mehmet ve II Bayezit in insa ettirdigi Tophane i Amire mustemilatina ait butun binalar yikilarak yerlerine yeni ve daha buyuk bir Tophane binasi yapilmistir Kanuni Sultan Suleyman in yaptigi bu yapi 1742 yilinda genis capli bir tamirat gecirmis 1743 tarihinde tamamen yikilmis ve bugunku haliyle yeniden yapilmistir Kagir tophane III Ahmed in emri ile tarafindan yaptirilmistir 1843 yilinda Ohannes ve Boghos Dadian tarafindan kurulan Zeytinburnu Demir Fabrikasi nin Grande Fabrique faaliyete gecmesi ile top ve diger silahlar bu fabrikada dokulmeye baslanmistir 1850 yilinda fabrikanin tam kapasite ile calismaya baslamasi ile birlikte Tophane i Amire deki top dokumu yavas yavas kaldirilmis ve top dokumunun yani sira bircok dokum isleri de Zeytinburnu Demir Fabrikasi nda yapilmaya baslanmistir 14 yuzyilin baslarindan itibaren Avrupa da hizli bir sekilde yayginlasmaya baslayan top dokumu ve uretimi ayni yuzyilin ikinci yarisindan itibaren Osmanlilar da da gorulmeye baslanmistir Osmanlilar yeni teknolojilerle uretilen guclu ve etkili toplarla diger devletler uzerinde bir baski kurmuslardir Osmanlilarin 15 yuzyilda yakaladiklari teknik ustunluk ve top dokum anlayisi Avrupa da ancak 16 yuzyilin ortalarindan itibaren uygulanmaya baslayabilmistir Ekonomik gucu hammadde kaynaklari ve teknik kadro bakimindan Avrupa nin cok ilerisinde olan Osmanli Devleti top dokumu konusunda uzun yillar Avrupa nin onunde yer almistir Ancak 17 yuzyildan itibaren Osmanlilar Avrupa ya karsi olan bu ustunlugunu yavas yavas kaybetmeye baslamistir Osmanli Imparatorlugunun kurulus yillarinda Avrupa nin ozelikle papaligin Osmanli Devleti nin savas gucunun yikiciliginin onune set cekmek ve Osmanli sinirlarinin Avrupa iclerine yayilmasina engel olmak maksadiyla top dokumunde kullanilan cesitli malzemelerin Osmanli ulkesine girisini engellemeye calismislardir Ancak alinan bircok onleme karsin Avrupali tuccarlarin para kazanma hirsindan kaynaklanan nedenlerle Osmanli ulkesine cesitli yollardan bu malzemeleri sattigi bilinmektedir Osmanli Devleti ne uygulanan bu ambargo Imparatorlugun sinirlarini genisletmesi ve zengin kaynaklara sahip olmasi ile tersine uygulanmistir Osmanli Devleti bir zamanlar kendisine uygulanan bu ambargoyu Avrupa devletlerinin yani sira dogudaki bazi dusman gordugu devletlere de uygulamis ve onlarin savas olanaklarinin gelismesini elinden geldigi kadar engellemeye calismistir 19 Yuzyilda Osmanli Devleti nde Topculuk ve Ahmed Sureyya Emin Bey19 yuzyilda ise Osmanli Devleti nin askeri malzeme ihtiyacini karsilamakta bir hayli zorlandigi ve bu tur malzemelerin cogunlukla disaridan karsilandigi bilinmektedir Bu donemde Tophane i Amire Musirligi ne bagli bulunan harp sanayi ihtiyaci karsilamaktan uzakti Ordunun silah ve cephane gereksinimi Fransiz Alman ve daha sonra Amerika dan saglanmaya baslanmisti Ozellikle Kirim Savasi sonrasinda 1869 da ordu yeniden duzenlenirken artan silah ihtiyaci Alman ve Amerikan sirketlerinden temin edilmekte idi Zaman icerisinde Tophane i Amire binasi islevselligini buyuk olcude kaybetmis Zeytinburnu nda bulunan dokumhane agirlik kazanmistir Nitekim dunyanin ilk seri atisli sahra topu 1866 1868 yillari arasinda tarafindan bes yuz altin mukabilinde Zeytinburnu Fabrika i Humayunu nda dokulmustur Osmanli Imparatorlugu nda 14 yuzyildan itibaren gelisme olanagi bulan topculuk imparatorlugun yukselme doneminde zirveye cikmis ancak 17 yuzyildan itibaren Avrupa topculugu karsisinda duraklamaya ve daha sonra gerilemeye baslamistir 19 yuzyilda ise Imparatorlukta topculuk konusunda cok onemli bir gelisme meydana gelmis ancak hak ettigi ilgiyi ve takdiri gormekten uzak kalmistir 1848 1923 seri atisli bir top yapilabilecegini kanitlayan dunyadaki ilk insan olarak cok parlak bir basariya imza atmistir Bu basari Ahmed Sureyya Emin Bey in zamaninin cok ilerisinde bir anlayisa sahip oldugunu gostermektedir Ahmed Sureyya Emin Bey bu icadinin yani sira toplarin ates edildikleri sirada falyalarindan disariya cikan gazin gullelerin surat ve kuvvetini azaltmakta oldugunu ve bu sakincanin giderilmesi ile ilgili teknoloji muhendislerini arastirmaya cagiran Fransa Hukumeti nin yaptigi resmi duyuruyu haber almis bu calismalar devam ederken yaptigi bir icad ile bu sorunu cozumlemistir barutunun ateslenmesi ile gaz namludan suratle disari cikarken topun icerisine buyuk bir siddet ve gurultu ile hava doluyordu Ayrica kuyruktan ortaya cikan gaz kacaklari mermilere surat kaybettiriyordu Ahmed Sureyya Emin Bey gaz kacaklarinin meydana gelmesine engel olacak yeni usulde bir barut haznesi kapaginin falyayi kapatarak ates edici bir alet ile kuyruktan ortaya cikan gaz kacaklarini engelleyen biri celik ve digeri tunc toplara mahsus olmak uzere iki cesit gaz halkasiyla bir de ayrica barut haznesi kapaginin icadina muvaffak olmustur Ancak butun bu calismalar devletten hak ettigi ilgiyi gormemistir KaynakcaOzel Tophane i Amire Kultur ve Sanat Merkezi Kisa Tarihcesi Sabanci Vakfi 8 Agustos 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 25 Subat 2024 10 Mart 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Mart 2008 GenelSafak Tunc Tophane i Amire ve Osmanli Devleti nde Top Dokum Faaliyetleri 15 Kasim 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Dis baglantilarOsmanli Arastirmalari 5 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde