Wounded Knee Katliamı (Yaralı Diz Katliamı), Lakota Siyuları ile Birleşik Devletler arasındaki son büyük çatışma. Güney Dakota'da Wounded Knee Deresi (Lakotaca: Čhaŋkpé Ópi Wakpála) yakınlarında 29 Aralık 1890'daki olaylarda 62'si kadın ve çocuk en az 153 Kızılderili (çoğu Minikonju 38 kişi de Hunkpapa Lakotası) öldürülmüştür. General Nelson A. Miles tarafından Yerli İşleri Komisyonu'na yazılan bir mektupta çatışma sonrasındaki olaylar katliam olarak nitelendirilmiştir.
Alaska'da Kodiak Adası'nın yakınındaki Sitkalidak adasında 1784 yılında Rus kürk tüccarları tarafından yerli Supiklere karşı yapılan Awa’uq Katliamı'nı arkeolog Rick Knecht Wounded Knee of Alaska («Alaska'nın Wounded Knee [Katliamı]») olarak nitelendirir.
Katliam
1890'da ABD hükûmeti Amerikan yerlilerinin (Kızılderililer) yaptığı "Hayalet Dansı" nın bir savaş dansı olduğundan şüpheleniyordu. Ancak bu dans Kızılderililer için kutsal bir tören idi ve bazı yerliler ellerinden alınan haklara bu kutsal dansı icra ederek kavuşacaklarına inanıyorlardı. Savaş Bakanlığı yerlilerin bir isyan hareketine kalkışacakları düşüncesiyle 7. Süvari alayını Pine Ridge ve Rosebud bölgelerindeki Lakota yerlilerinin kamp yerine göndermiş, bu kutsal dansı icra edenleri tutuklamak istemişti.
29 Aralık 1890'da Birleşik Devletlerin beş yüz kişilik 7. Süvari alayı Minikonju Lakotalarının kamp yerlerini çevirmiş ve çıkan çatışmada yirmi beş süvariye karşılık, aralarında altmış iki kadın ve çocuğun yer aldığı en az 153 Siu öldürülmüştür. Ancak çatışma sırasındaki kargaşada tam olarak kaç kişinin öldüğü bilinmemektedir.
Dee Brown 1970 yılında yazdığı Bury My Heart at Wounded Knee adlı incelemesinde (Türkçeye Kalbimi Vatanıma Gömün olarak çevrilmiştir) Kristof Kolomb'un İspanya Kraliçesine Kızılderililerle ilgili şunları yazdığını aktarır:
Yeryüzünde bunlardan daha iyi bir ulus bulunmadığına Majestelerin önünde ant içebilirim. Komşularını kendileri kadar seviyorlar, konuşmaları son derece tatlı ve kibar, konuşurken hep gülümsüyorlar. Elli adamla bu halkın hepsini boyunduruk altına alabilir ve onlara her istediğimizi yaptırabiliriz.
1890'da Wounded Knee'deki Siu katliamı Kızılderili özgürlüğünün sembolik olarak sonu oldu. Katliamı yaşayan Kara Geyik o gün bir başka şeyin daha öldüğünü söyler: "O zaman kaç kişinin öldüğünü anlayamamıştım. Şimdi kocamışlığımın şu yüksek tepesinden gerilere baktığımda, yerde birbirleri üzerinde yığılı duran boğazlanmış kadınları ve çocukları hâlâ o genç gözlerimle görebiliyorum. Ve orada, o çamurun içinde bir şeyin daha öldüğünü ve o kar fırtınasına gömüldüğünü görebiliyorum. Evet, bir halkın düşü öldü orada..."
Bu katliamı yaşayanlardan biri, Gelincik Louise yaşadıklarını şöyle anlatıyordu:
"Kaçmaya çalıştık. Ama yaban sığırı gibi bir bir vurdular bizi. Beyazların içinde de iyi insanlar bulunduğunu biliyorum, ama kadınları ve çocukları da vurduklarına bakılırsa askerler çok kötü insanlar olmalı. Kızılderili askerler beyaz çocuklara asla böyle yapmazlardı."
Katliam sonrası
Amerikan Ordusu katliam sonrasında ölüleri gömmek için sivil vatandaşlar kiraladı. Savaş meydanına gelenler soğuk havada 84'ü erkek, 44'ü kadın, 18'i çocuk Lakota cesedi ile karşı karşıya kaldı. Katliamdan yaralı kurtulan 7 Lakotalı Wounded Knee Creek bölgesindeki Pine Ridge hastanesinde öldü.
General Nelson Miles, katliamın sorumlusu Albay Forsyth'ı görevden almış, Askerî Araştırma Mahkemesi taktik hatasından dolayı kendisini eleştirmiş ancak yine de mahkemede hakkında beraat kararı çıkmıştır. Daha sonra The Wonderful Wizard of Oz'un yazarı olarak ünlenecek olan genç editör L.Frank Baum 3 Ocak 1891 yılında Aberdeen Saturday Pioneer'da şunları yazmıştı:
"Öncüler daha önce güvenliğimizin tek yolunun Yerlilerin tamamen yok edilmesine bağlı olduğunu ilan etmişlerdi. Asırlardır onlara karşı hata edip durmaktansa medeniyetimizi korumak adına daha büyük bir hata yapıp bu evcilleşmeyen ve evilleştirilemeyen yaratıkları dünya üzerinden tek bir iz kalmamacasına yok etseydik daha iyi yapardık. Biz sıradan insanlar ve beceriksiz komutanların emri altındaki askerler için gelecek güvenliğimiz bunda yatmaktadır. Aksi takdirde gelecekte de geçmişte olduğu gibi Kızılderililerle tümüyle sıkıntı yaşayacağımızı bekleyebiliriz."
Yirminci yüzyılın sonlarında Wounded Knee Katliamına karşı protesto sesleri daha da yükselmiş, tarihçi Dee Brown aynı adla bir kitap yazmış, ise protest bir müzik bestelemişti. Ünlü oyuncu Marlon Brando 1973'te Baba (The Godfather) filmindeki rolüyle en iyi erkek oyuncu dalında verilen Oskar ödülünü Yaralı Diz Katliamı sebebiyle reddetmişti. 27 Mart 1973'teki ödül törenine kendi adına konuşma yapması için Sacheen Littlefeather adlı Kızılderili genç bir kadını gönderdi. Brando'nun kaleme aldığı, genç Kızılderili'nin zaman darlığı nedeniyle tümünü okuyamadığı yazının bir bölümü şu şekildeydi:
Marlon Brando... benden zaman darlığı ile şu anda sizinle paylaşamayacağım uzun bir konuşma yapmamı istedi ancak basınla paylaşmaktan memnuniyet duyacağım şey şu ki o... çok üzülerek bu cömert ödülü kabul edemiyor. Ve bunun sebebi de... günümüz film endüstrisinin ...beni affedin.. ve televizyonlardaki filmlerdeki yeniden çevrimlerde Amerikan Yerlilerine yaptıkları ve Wounded Knee'deki son olaylardır. Bu akşam aranızda bulunamadığım için beni affedin gelecekte kalplerimiz ve anlayışlarımızda sevgi ve cömerlikte bir araya geleceğiz. Marlon Brando adına sizlere teşekkür ederim.
Littlefeather, zaman darlığı sebebiyle tamamını okuyamadığı konuşmanın tam metnini basına dağıtmıştır. Marlon Brando'nun basına dağıtılan metininden bir bölümün çevirisi:
200 yıl boyunca toprağı, ailesi ve özgür olma hakkı için savaşan Yerli halka şöyle dedik: "İndir silahını arkadaş gel birlikte oturalım. İndirirsen eğer silahını arkadaş senle barıştan söz ederiz, senin hayrına anlaşırız birlikte." Silahlarını indirdiklerinde onları katlettik biz. Onlara yalan söyledik. Onları topraklarından koparmak için kandırdık. Onları açlığa mahkûm ettik ki antlaşma dediğimiz ama hiçbir zamanda andımıza sadık kalmadığımız o hileli anlaşmaları zorla imzalasınlar. Onları, yalnızca yaşamın anımsayacağı kadar uzun bir süredir yaşam vermiş bu kıtada dilencilere döndürdük. Ve tarihi istediği kadar çarpıtılmış dahi olsa nasıl yorumlarsanız yorumlayın: Biz doğru yapmadık. Ne adil davrandık ne de dürüst. Onlara karşı ne haklarını iade etmek zorundaydık ne de anlaşmalarımıza sadık kalmak, çünkü gücümüzün üstünlüğü bize diğerlerinin haklarına saldırma, mallarını gaspetme, yalnızca yaşamlarını ve özgürlüklerini savunmaya çalışırken onların yaşamlarını ellerinden alma hakkını sağlıyordu ki onların erdemleri suça dönüşürken bizim ahlâksızlıklarımız erdem oluyordu.
Vikikaynak'ta Marlon Brando'nun Wounded Knee Katliamı Protestosuile ilgili metin bulabilirsiniz.Fakat öyle bir şey var ki bu sapkınlığın ulaşamayacağı, o da tarihin büyük hükmü. Emin olun ki tarih bizi yargılayacaktır. Ama umurumuzda mı? O nasıl bir ahlâki şizofrenidir ki tüm dünyanın işitmesi için ulusumuzun en tepesindeki sesle ciğerlerimiz patlayana kadar bizim taahhütlerimizi tuttuğumuzu haykırırız da tarihin tüm sayfaları, Amerikan Yerlilerinin yaşamındaki son 100 yıl boyunca geçirdikleri tüm o aç, susuz günler ve geceler bu sesin dediklerinin tam zıttını söyler...
Kaynakça
- Wounded Knee Massacre Wikipedi maddesi 18 Temmuz 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Massacre At Wounded Knee 15 Temmuz 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Marlon Brando'nun Oskar Töreni Konuşması 8 Eylül 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
Konuyla ilgili yayınlar
- Brown, Dee. Bury My Heart at Wounded Knee: An Indian History of the American West, Owl Books (1970). .(Kitap Türkçeye de çevirilmiştir. Dee Brown, Kalbimi Vatanıma Gömün, E Yayınları, Çev. Celal Üster 1993. )
- Coleman, William S.E. Voices of Wounded Knee, University of Nebraska Press (2000). .
- Smith, Rex Alan. Moon of Popping Trees, University of Nebraska Press (1981). .
- Utley, Robert. The Indian Frontier 1846-1890, University of New Mexico Press (2003). .
- Utley, Robert. Frontier Regulars The United States Army and the Indian 1866-1891, MacMillan Publishing (1973).
- Yenne, Bill. Indian Wars: The Campaign for the American West, Westholme (2005). .
Kaynakça
- ^ John Enders (1992), Archaeologist May Have Found Site Of Alaska Massacre 18 Ekim 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., The Seattle Times, Sunday, August 16, 1992
Dış bağlantılar
- Wounded Knee Museum 15 Temmuz 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- General Miles'in Raporu 15 Haziran 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
Wikimedia Commons'ta Wounded Knee Massacre ile ilgili çoklu ortam belgeleri bulunur
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Wounded Knee Katliami Yarali Diz Katliami Lakota Siyulari ile Birlesik Devletler arasindaki son buyuk catisma Guney Dakota da Wounded Knee Deresi Lakotaca Chaŋkpe opi Wakpala yakinlarinda 29 Aralik 1890 daki olaylarda 62 si kadin ve cocuk en az 153 Kizilderili cogu Minikonju 38 kisi de Hunkpapa Lakotasi oldurulmustur General Nelson A Miles tarafindan Yerli Isleri Komisyonu na yazilan bir mektupta catisma sonrasindaki olaylar katliam olarak nitelendirilmistir Frederick Remington un Yarali Diz Katliami icin yaptigi tablo Alaska da Kodiak Adasi nin yakinindaki Sitkalidak adasinda 1784 yilinda Rus kurk tuccarlari tarafindan yerli Supiklere karsi yapilan Awa uq Katliami ni arkeolog Rick Knecht Wounded Knee of Alaska Alaska nin Wounded Knee Katliami olarak nitelendirir KatliamKatliam oncesi Siu kabilesi kampi 1890 da ABD hukumeti Amerikan yerlilerinin Kizilderililer yaptigi Hayalet Dansi nin bir savas dansi oldugundan supheleniyordu Ancak bu dans Kizilderililer icin kutsal bir toren idi ve bazi yerliler ellerinden alinan haklara bu kutsal dansi icra ederek kavusacaklarina inaniyorlardi Savas Bakanligi yerlilerin bir isyan hareketine kalkisacaklari dusuncesiyle 7 Suvari alayini Pine Ridge ve Rosebud bolgelerindeki Lakota yerlilerinin kamp yerine gondermis bu kutsal dansi icra edenleri tutuklamak istemisti 29 Aralik 1890 da Birlesik Devletlerin bes yuz kisilik 7 Suvari alayi Minikonju Lakotalarinin kamp yerlerini cevirmis ve cikan catismada yirmi bes suvariye karsilik aralarinda altmis iki kadin ve cocugun yer aldigi en az 153 Siu oldurulmustur Ancak catisma sirasindaki kargasada tam olarak kac kisinin oldugu bilinmemektedir Dee Brown 1970 yilinda yazdigi Bury My Heart at Wounded Knee adli incelemesinde Turkceye Kalbimi Vatanima Gomun olarak cevrilmistir Kristof Kolomb un Ispanya Kralicesine Kizilderililerle ilgili sunlari yazdigini aktarir Yeryuzunde bunlardan daha iyi bir ulus bulunmadigina Majestelerin onunde ant icebilirim Komsularini kendileri kadar seviyorlar konusmalari son derece tatli ve kibar konusurken hep gulumsuyorlar Elli adamla bu halkin hepsini boyunduruk altina alabilir ve onlara her istedigimizi yaptirabiliriz 1890 da Wounded Knee deki Siu katliami Kizilderili ozgurlugunun sembolik olarak sonu oldu Katliami yasayan Kara Geyik o gun bir baska seyin daha oldugunu soyler O zaman kac kisinin oldugunu anlayamamistim Simdi kocamisligimin su yuksek tepesinden gerilere baktigimda yerde birbirleri uzerinde yigili duran bogazlanmis kadinlari ve cocuklari hala o genc gozlerimle gorebiliyorum Ve orada o camurun icinde bir seyin daha oldugunu ve o kar firtinasina gomuldugunu gorebiliyorum Evet bir halkin dusu oldu orada Bu katliami yasayanlardan biri Gelincik Louise yasadiklarini soyle anlatiyordu Kacmaya calistik Ama yaban sigiri gibi bir bir vurdular bizi Beyazlarin icinde de iyi insanlar bulundugunu biliyorum ama kadinlari ve cocuklari da vurduklarina bakilirsa askerler cok kotu insanlar olmali Kizilderili askerler beyaz cocuklara asla boyle yapmazlardi Katliam sonrasiSilahli Amerikalilar ve Kizilderililerin cesetleriBig Foot un kampinin Wounded Knee Muharebesi nden sonraki haliKizilderili sefi in karlar uzerindeki cesediDee Brown un eseri Amerikan Ordusu katliam sonrasinda oluleri gommek icin sivil vatandaslar kiraladi Savas meydanina gelenler soguk havada 84 u erkek 44 u kadin 18 i cocuk Lakota cesedi ile karsi karsiya kaldi Katliamdan yarali kurtulan 7 Lakotali Wounded Knee Creek bolgesindeki Pine Ridge hastanesinde oldu General Nelson Miles katliamin sorumlusu Albay Forsyth i gorevden almis Askeri Arastirma Mahkemesi taktik hatasindan dolayi kendisini elestirmis ancak yine de mahkemede hakkinda beraat karari cikmistir Daha sonra The Wonderful Wizard of Oz un yazari olarak unlenecek olan genc editor L Frank Baum 3 Ocak 1891 yilinda Aberdeen Saturday Pioneer da sunlari yazmisti Onculer daha once guvenligimizin tek yolunun Yerlilerin tamamen yok edilmesine bagli oldugunu ilan etmislerdi Asirlardir onlara karsi hata edip durmaktansa medeniyetimizi korumak adina daha buyuk bir hata yapip bu evcillesmeyen ve evillestirilemeyen yaratiklari dunya uzerinden tek bir iz kalmamacasina yok etseydik daha iyi yapardik Biz siradan insanlar ve beceriksiz komutanlarin emri altindaki askerler icin gelecek guvenligimiz bunda yatmaktadir Aksi takdirde gelecekte de gecmiste oldugu gibi Kizilderililerle tumuyle sikinti yasayacagimizi bekleyebiliriz Yirminci yuzyilin sonlarinda Wounded Knee Katliamina karsi protesto sesleri daha da yukselmis tarihci Dee Brown ayni adla bir kitap yazmis ise protest bir muzik bestelemisti Unlu oyuncu Marlon Brando 1973 te Baba The Godfather filmindeki roluyle en iyi erkek oyuncu dalinda verilen Oskar odulunu Yarali Diz Katliami sebebiyle reddetmisti 27 Mart 1973 teki odul torenine kendi adina konusma yapmasi icin Sacheen Littlefeather adli Kizilderili genc bir kadini gonderdi Brando nun kaleme aldigi genc Kizilderili nin zaman darligi nedeniyle tumunu okuyamadigi yazinin bir bolumu su sekildeydi Sacheen Littlefeather Marlon Brando nun Oscar Odulu nu reddedis mektubunu okurkenMarlon Brando benden zaman darligi ile su anda sizinle paylasamayacagim uzun bir konusma yapmami istedi ancak basinla paylasmaktan memnuniyet duyacagim sey su ki o cok uzulerek bu comert odulu kabul edemiyor Ve bunun sebebi de gunumuz film endustrisinin beni affedin ve televizyonlardaki filmlerdeki yeniden cevrimlerde Amerikan Yerlilerine yaptiklari ve Wounded Knee deki son olaylardir Bu aksam aranizda bulunamadigim icin beni affedin gelecekte kalplerimiz ve anlayislarimizda sevgi ve comerlikte bir araya gelecegiz Marlon Brando adina sizlere tesekkur ederim Littlefeather zaman darligi sebebiyle tamamini okuyamadigi konusmanin tam metnini basina dagitmistir Marlon Brando nun basina dagitilan metininden bir bolumun cevirisi 200 yil boyunca topragi ailesi ve ozgur olma hakki icin savasan Yerli halka soyle dedik Indir silahini arkadas gel birlikte oturalim Indirirsen eger silahini arkadas senle baristan soz ederiz senin hayrina anlasiriz birlikte Silahlarini indirdiklerinde onlari katlettik biz Onlara yalan soyledik Onlari topraklarindan koparmak icin kandirdik Onlari acliga mahkum ettik ki antlasma dedigimiz ama hicbir zamanda andimiza sadik kalmadigimiz o hileli anlasmalari zorla imzalasinlar Onlari yalnizca yasamin animsayacagi kadar uzun bir suredir yasam vermis bu kitada dilencilere dondurduk Ve tarihi istedigi kadar carpitilmis dahi olsa nasil yorumlarsaniz yorumlayin Biz dogru yapmadik Ne adil davrandik ne de durust Onlara karsi ne haklarini iade etmek zorundaydik ne de anlasmalarimiza sadik kalmak cunku gucumuzun ustunlugu bize digerlerinin haklarina saldirma mallarini gaspetme yalnizca yasamlarini ve ozgurluklerini savunmaya calisirken onlarin yasamlarini ellerinden alma hakkini sagliyordu ki onlarin erdemleri suca donusurken bizim ahlaksizliklarimiz erdem oluyordu Vikikaynak ta Marlon Brando nun Wounded Knee Katliami Protestosu ile ilgili metin bulabilirsiniz Fakat oyle bir sey var ki bu sapkinligin ulasamayacagi o da tarihin buyuk hukmu Emin olun ki tarih bizi yargilayacaktir Ama umurumuzda mi O nasil bir ahlaki sizofrenidir ki tum dunyanin isitmesi icin ulusumuzun en tepesindeki sesle cigerlerimiz patlayana kadar bizim taahhutlerimizi tuttugumuzu haykiririz da tarihin tum sayfalari Amerikan Yerlilerinin yasamindaki son 100 yil boyunca gecirdikleri tum o ac susuz gunler ve geceler bu sesin dediklerinin tam zittini soyler KaynakcaWounded Knee Massacre Wikipedi maddesi 18 Temmuz 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi Massacre At Wounded Knee 15 Temmuz 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde Marlon Brando nun Oskar Toreni Konusmasi 8 Eylul 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde Konuyla ilgili yayinlarBrown Dee Bury My Heart at Wounded Knee An Indian History of the American West Owl Books 1970 ISBN 0 8050 6669 1 Kitap Turkceye de cevirilmistir Dee Brown Kalbimi Vatanima Gomun E Yayinlari Cev Celal Uster 1993 ISBN 975 390 040 6 Coleman William S E Voices of Wounded Knee University of Nebraska Press 2000 ISBN 0 8032 1506 1 Smith Rex Alan Moon of Popping Trees University of Nebraska Press 1981 ISBN 0 8032 9120 5 Utley Robert The Indian Frontier 1846 1890 University of New Mexico Press 2003 ISBN 0 8263 2998 5 Utley Robert Frontier Regulars The United States Army and the Indian 1866 1891 MacMillan Publishing 1973 Yenne Bill Indian Wars The Campaign for the American West Westholme 2005 ISBN 1 59416 016 3 Kaynakca John Enders 1992 Archaeologist May Have Found Site Of Alaska Massacre 18 Ekim 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde The Seattle Times Sunday August 16 1992Dis baglantilarWounded Knee Museum 15 Temmuz 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde General Miles in Raporu 15 Haziran 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde Wikimedia Commons ta Wounded Knee Massacre ile ilgili coklu ortam belgeleri bulunur