Sera gazları, Dünya'nın yüzeyi, atmosferi ve bulutları tarafından yayılan kızılötesi radyasyon spektrumu dahilinde belirli dalga boylarındaki radyasyonu emen ve yayan, atmosferin hem doğal hem de antropojenik gaz hâlindeki bileşenleridir. Bu özellikleri nedeniyle, sera etkisine neden olurlar. Su buharı (H2O), karbondioksit (CO2), nitröz oksit (N2O), metan (CH4) ve ozon (O3) başlıca sera gazlarıdır. Sera gazları olmadan, Dünya yüzeyinin ortalama sıcaklığı mevcut ortalama olan 15 °C yerine yaklaşık -18 °C olurdu.
Sanayi Devrimi'nin başlangıcından bu yana (yaklaşık 1750) insan faaliyetleri sebebiyle, atmosferik karbondioksit konsantrasyonunda 1750'de %47'lik bir artış görülmüştür. Atmosferik karbondioksit konsantrasyonunun bu kadar yüksek olduğu en yakın zamanın 3 milyon yıldan fazla bir zaman öncesi olduğu gözlemlenmiştir. Bu artış, doğal karbon döngüsünde yer alan çeşitli "karbon yutakları" tarafından emisyonların yarısından fazlasının emilmesine rağmen meydana gelmiştir.
Mevcut sera gazı emisyon oranları devam ederse, Dünya yüzeyinin ortalama sıcaklığı 2036 yılına kadar 2 °C (3,6 °F) kadar artabilir. Bu artış miktarı Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından "tehlikeli" seviyelerden kaçınabilmek için üst sınır olarak belirlendi. Antropojenik karbondioksit emisyonlarının büyük çoğunluğu fosil yakıtların, özellikle kömür, petrol ve doğal gazın yakılmasından kaynaklanır ve ormansızlaşma ve arazi kullanımındaki diğer değişiklikler de buna katkıda bulunur.
Dünya Atmosferindeki Gazlar
Sera dışı gazlar
Dünya atmosferinin ana bileşenleri olan nitrojen (N2) (%78), oksijen (O2) (%21) ve argon (Ar) (%0,9), sera gazı değildir çünkü aynı elementten iki atom içeren moleküller N2 ve O2, titreştiklerinde elektrik yüklerinin dağılımında net bir değişime sahip değildir ve Ar gibi tek atomlu gazların titreşim modları yoktur. Dolayısıyla kızılötesi radyasyondan neredeyse hiç etkilenmezler. Karbon monoksit (CO) ve hidrojen klorür (HCl) gibi farklı elementlerden sadece iki atom içeren bazı moleküller, kızılötesi radyasyonu emer, ancak bu moleküller, reaktiviteleri veya çözünürlükleri nedeniyle atmosferde kısa ömürlüdür. Bu nedenle, sera gazı etkisine önemli ölçüde bir katkıda bulunmazlar ve sera gazları tartışılırken çoğu zaman ihmal edilirler.
Sera gazları
Sera gazları, Dünya tarafından yayılan dalga boyu aralığında kızılötesi radyasyonu emen ve yayan gazlardır. Karbondioksit (%0,04), azot oksit, metan ve ozon Dünya atmosferinin neredeyse %0,1'ini oluşturan ve kayda değer bir sera etkisine sahip olan eser gazlardır.
Sırasıyla, Dünya atmosferinde en bol bulunan sera gazları şunlardır:
- Su buharı (H2O)
- Karbondioksit (CO2)
- Metan (CH4)
- Nitröz Oksit (N2O)
- Ozon (O3)
- Kloroflorokarbonlar (CFC'ler)
- Hidroflorokarbonlar (HCFC'leri ve HFC'leri içerir)
Atmosferik konsantrasyonlar, kaynaklar (insan faaliyetlerinden ve doğal sistemlerden kaynaklanan gaz emisyonları) ve yutaklar (gazın atmosferden farklı bir kimyasal bileşiğe dönüştürülerek veya su kütleleri tarafından absorbe edilerek uzaklaştırılması) arasındaki denge ile belirlenir.
Belirli bir süre sonra atmosferde kalan emisyon oranı, "havadan taşınan kısımdır" (İngilizce: Airborne fraction). Yıllık havada taşınan kısım, belirli bir yıldaki atmosferik artışın o yılki toplam emisyonlara oranıdır. 2006 yılı itibarıyla CO2'nin yıllık hava kaynaklı oranı yaklaşık 0,45 idi. Yıllık havada taşınan kısım 1959-2006 döneminde yılda %0.25 ± 0.21 oranında artmıştır.
Dolaylı radyatif etkiler
Bazı gazların dolaylı ışınım etkileri vardır (sera gazları olsun ya da olmasın). Bu iki şekilde olur. Bir yolu, atmosferde parçalandıklarında başka bir sera gazı üretmeleridir. Örneğin, metan ve karbon monoksit (CO), karbon dioksit vermek için oksitlenir (ve metan oksidasyonu ayrıca su buharı üretir). CO'nun CO2'ye oksidasyonu, nedeni belirsiz olmasına rağmen, ışınım zorlamasında doğrudan net bir artışa neden olur.
Dünya yüzeyinden termal IR emisyonunun zirvesi, CO2'nin güçlü titreşim absorpsiyon bandına çok yakındır (dalga boyu 15 mikron veya dalga sayısı 667 cm − 1). Öte yandan, tek CO2 titreşim bandı IR'yi yalnızca çok daha kısa dalga boylarında (4,7 mikron veya 2145 cm-1) emer; burada, Dünya yüzeyinden yayılan enerji emisyonu en az on kat daha düşüktür.
Metanın CO2'ye oksidasyonu, OH radikaliyle reaksiyona girmeyi gerektirir, CO2 metandan daha zayıf bir sera gazı olduğundan, radyatif emilim ve emisyonda anlık bir azalma sağlar. Bununla birlikte, her ikisi de OH radikallerini tükettiği için CO ve CH4 oksidasyonları birbirine bağlıdır. Her durumda, toplam ışıma etkisinin hesaplanması hem doğrudan hem de dolaylı zorlamayı içerir.
İkinci bir tür dolaylı etki, atmosferdeki bu gazları içeren kimyasal reaksiyonlar sera gazlarının konsantrasyonlarını değiştirdiğinde meydana gelir. Örneğin, atmosferdeki metan olmayan uçucu organik bileşiklerin (NMVOC'ler) yok edilmesi ozon üretebilir. Dolaylı etkinin boyutu, büyük ölçüde gazın nereye ve ne zaman yayıldığına bağlı olabilir.
Metanın CO2 oluşturmanın yanı sıra dolaylı etkileri de vardır. Atmosferde metanla tepkimeye giren ana kimyasal hidroksil radikalidir (OH), bu nedenle daha fazla metan, OH konsantrasyonunun azalması anlamına gelir. Etkili bir şekilde, metan kendi atmosferik ömrünü ve dolayısıyla genel ışıma etkisini arttırır. Metanın oksidasyonu hem ozon hem de su üretebilir; ve normalde kuru stratosferde önemli bir su buharı kaynağıdır. CO ve NMVOC'ler okside olduklarında CO2 üretirler. OH'yi atmosferden uzaklaştırırlar ve bu da daha yüksek metan konsantrasyonlarına yol açar. Bunun şaşırtıcı etkisi, CO2'nin küresel ısınma potansiyelinin CO2'ninkinin üç katı olmasıdır. NMVOC'leri karbondioksite dönüştüren süreç aynı zamanda troposferik ozon oluşumuna da yol açabilir. Halokarbonlar, stratosferik ozonu tahrip ettikleri için dolaylı bir etkiye sahiptir. Son olarak, hidrojen stratosferik su buharı üretmesinin yanı sıra ozon üretimine ve CH4 artışına yol açabilir.
Bulutların Dünya'nın sera etkisine katkısı
Dünyanın sera etkisine en büyük gaz olmayan katkı maddesi olan bulutlar da kızılötesi radyasyonu emer ve yayar ve dolayısıyla sera gazı ışınım özellikleri üzerinde bir etkiye sahiptir. Bulutlar, atmosferde asılı kalan su damlacıkları veya buz kristalleridir.
Genel sera etkisi üzerindeki etkiler
Her bir gazın sera etkisine katkısı, o gazın özelliklerine, bolluğuna ve neden olabileceği dolaylı etkilere göre belirlenir. Örneğin, bir metan kütlesinin doğrudan ışınım etkisi, 20 yıllık bir zaman çerçevesinde aynı karbondioksit kütlesinden yaklaşık 84 kat daha güçlüdür, ancak çok daha küçük konsantrasyonlarda mevcuttur, böylece toplam doğrudan ışıma etkisi şimdiye kadar daha küçük olmuştur. Bu durum kısmen de, ek karbon sekestrasyonunun yokluğunda daha kısa atmosferik ömrü olması nedeniyledir.
Öte yandan metan, doğrudan ışınım etkisine ek olarak, ozon oluşumuna katkıda bulunduğu için büyük, dolaylı bir ışıma etkisine sahiptir. Shindell vd. (2005), metanın iklim değişikliğine katkısının, bu etkinin bir sonucu olarak önceki tahminlerin en az iki katı olduğunu savunmaktadır.
Sera etkisine doğrudan katkılarına göre sıralandıklarında en önemlileri şunlardır:
Bileşik | Formül | Atmosfer Konsantrasyonu (ppm) | Katkı (%) |
---|---|---|---|
Su buharı ve bulutlar | H2O | 10-50.000 (A) | %36-72 |
Karbondioksit | CO2 | ~400 | %9-26 |
Metan | CH4 | ~1.8 | %4-9 |
Ozon | O3 | 2-8 (B) | %3-7 |
Notlar: (A) Su buharı büyük ölçüde yerel olarak değişir (B) Stratosferdeki konsantrasyon. Dünya atmosferindeki ozonun yaklaşık %90'ı stratosferde bulunur. |
Yukarıda listelenen ana sera gazlarına ek olarak, diğer sera gazları arasında , ve bulunur (bkz. IPCC sera gazları listesi). Bazı sera gazları genellikle listelenmez. Örneğin, nitrojen triflorür yüksek bir küresel ısınma potansiyeline (GWP) sahiptir ancak yalnızca çok küçük miktarlarda mevcuttur.
Belirli bir andaki doğrudan etkilerin oranı
Belirli bir gazın sera etkisinin belirli bir yüzdesine neden olduğunu söylemek mümkün değildir. Bunun nedeni, bazı gazların diğerleriyle aynı frekanslarda radyasyonu emmesi ve yaymasıdır, bu sebeple toplam sera etkisi basitçe her bir gazın etkisinin toplamına eşit değildir. Ek olarak, metan gibi bazı gazların, halen ölçülmeye çalışılan önemli dolaylı etkilerinin olduğu bilinmektedir.
Atmosferik ömür
Yaklaşık dokuz günlük bir atmosferde kalma süresine sahip olan su buharının yanı sıra, ana sera gazlarının atmosferi terk etmesi uzun yıllar alır. Sera gazlarının atmosferi terk etmesinin ne kadar sürdüğünü kesin olarak bilmek kolay olmasa da, başlıca sera gazları için tahminler vardır.
Bir türün atmosferik ömrü, atmosferdeki konsantrasyonundaki ani bir artış veya düşüşün ardından dengeyi yeniden sağlamak için gereken süreyi ölçer. Tek tek atomlar veya moleküller kaybolabilir veya toprak, okyanuslar ve diğer sular veya bitki örtüsü ve diğer biyolojik sistemler gibi bataklıklarda birikerek fazlalıkları arka plan konsantrasyonlarına indirgeyebilir. Bunu başarmak için geçen ortalama süre, ortalama yaşam süresidir.
Karbondioksitin değişken bir atmosferik ömrü vardır ve kesin olarak belirtilemez. Yayılan CO2'nin yarısından fazlası bir yüzyıl içinde atmosferden uzaklaştırılsa da, salınan CO2'nin bir kısmı (yaklaşık %20) binlerce yıl boyunca atmosferde kalır. Benzer sorunlar, çoğu CO2'den daha uzun ortalama ömre sahip diğer sera gazları için de geçerlidir, örn. N2O'nun ortalama atmosferik ömrü 121 yıldır.
Radyatif zorlama ve yıllık sera gazı endeksi
Dünya, güneşten aldığı ışıyan enerjinin bir kısmını emer, bir kısmını ışık olarak yansıtır ve geri kalanını ısı olarak uzaya geri yansıtır veya yayar. Dünyanın yüzey sıcaklığı, gelen ve giden enerji arasındaki bu dengeye bağlıdır. Bu enerji dengesi değişirse, Dünya'nın yüzeyi ısınır veya soğur ve küresel iklimde çeşitli değişikliklere yol açar.
Bir dizi doğal ve insan yapımı mekanizma, küresel enerji dengesini etkileyebilir ve Dünya'nın iklimindeki değişiklikleri zorlayabilir. Sera gazları böyle bir mekanizma. Sera gazları, Dünya yüzeyinden yayılan enerjinin bir kısmını emer ve yayarak bu ısının atmosferin alt kısmında tutulmasına neden olur. Yukarıda açıklandığı gibi, bazı sera gazları atmosferde onlarca yıl hatta yüzyıllarca kalır ve bu nedenle Dünya'nın enerji dengesini uzun bir süre etkileyebilir. Işınım zorlaması, Dünya'nın enerji dengesini etkileyen faktörlerin etkisini (metre kare başına Watt cinsinden) ölçer; sera gazı konsantrasyonlarındaki değişiklikler dahil. Pozitif ışıma zorlaması net gelen enerjiyi artırarak ısınmaya yol açarken, negatif ışıma zorlaması soğumaya yol açar.
Yıllık Sera Gazı Endeksi (AGGI), NOAA'daki atmosferik bilim adamları tarafından, yeterli küresel ölçümlerin mevcut olduğu herhangi bir yıl için uzun ömürlü ve iyi karışmış sera gazlarından kaynaklanan toplam doğrudan ışınım zorlamasının 1990 yılında mevcut olana oranı olarak tanımlanmaktadır. Bu ışınımsal zorlama seviyeleri, 1750 yılında mevcut olanlarla (yani endüstriyel çağın başlamasından öncekilere) görelidir. 1990’ın seçilme sebebi, Kyoto Protokolü’nün temel alındığı yıl ve IPCC İklim Değişikliği Bilimsel Değerlendirmesinin ilk yayın yılı olmasıdır.
Küresel ısınma potansiyeli
Küresel ısınma potansiyeli (İngilizce: Global warming potential (GWP)) hem molekülün bir sera gazı olarak etkinliğine hem de atmosferik ömrüne bağlıdır. GWP, aynı CO2 kütlesine göre ölçülür ve belirli bir zaman ölçeği için değerlendirilir. Bu nedenle, bir gazın yüksek (pozitif) bir ışınım zorlaması var ama aynı zamanda kısa bir ömrü varsa, 20 yıllık bir ölçekte büyük bir GWP'ye, ancak 100 yıllık bir ölçekte küçük bir GWP'ye sahip olacaktır. Tersine, bir molekülün atmosferik ömrü CO2'den daha uzunsa, zaman ölçeği düşünüldüğünde GWP'si artacaktır. Karbondioksit, tüm zaman dilimlerinde 1 GWP'ye sahip olacak şekilde tanımlanır.
Metanın atmosferik ömrü 12 ± 3 yıldır. 2007 IPCC raporu, GWP'sini 20 yıllık bir zaman ölçeğinde 72, 100 yılda 25 ve 500 yılda 7.6 olarak listeliyor. Bununla birlikte, 2014'te yapılan bir analiz, metanın ilk etkisinin CO2'ninkinden yaklaşık 100 kat daha fazla olmasına rağmen, daha kısa atmosferik ömür nedeniyle, altmış ya da yetmiş yıl sonra, iki gazın etkisinin yaklaşık olarak eşit olacağını ve bu noktadan sonra metanın göreceli etkisinin düşmeye devam edeceğini belirtiyor. Daha uzun sürelerde GWP'deki bu düşüşün sebebi, metanın atmosferdeki kimyasal reaksiyonlar yoluyla suya ve CO2'ye indirgenmesidir.
Çeşitli sera gazları için atmosferik ömür ve GWP'nin CO2'ye göre örnekleri aşağıdaki tabloda verilmiştir:
Gaz adı | Kimyasal formül | Ömrü (yıl) | Belirli bir zaman ufku için küresel ısınma potansiyeli (GWP) | ||
---|---|---|---|---|---|
20 yıl | 100 yıl | 500 yıl | |||
Karbondioksit | CO2 | (A) | 1 | 1 | 1 |
Metan | CH4 | 12 | 84 | 28 | 7.6 |
Nitröz oksit | N2O | 121 | 264 | 265 | 153 |
CFC-12 | CCl2F2 | 100 | 10 800 | 10 200 | 5 200 |
HCFC-22 | CHClF2 | 12 | 5 280 | 1 760 | 549 |
Tetraflorometan | CF4 | 50 000 | 4 880 | 6 630 | 11 200 |
C2F6 | 10 000 | 8 210 | 11 100 | 18 200 | |
Kükürt hekzaflorür | SF6 | 3 200 | 17 500 | 23 500 | 32 600 |
NF3 | 500 | 12 800 | 16 100 | 20 700 | |
(A) Atmosferik CO2 için tek bir ömür verilemez. |
CFC-12'nin kullanımı (bazı temel kullanımlar hariç), ozon tabakasını incelten özelliklerinden dolayı aşamalı olarak kaldırılmıştır. Daha az aktif HCFC bileşiklerinin aşamalı olarak kaldırılması 2030'da tamamlanacaktır.
Doğal ve antropojenik kaynaklar
Tamamen insan tarafından üretilen sentetik halokarbonların yanı sıra, çoğu sera gazının hem doğal hem de insan kaynaklı kaynakları vardır. Sanayi öncesi Holosen döneminde, büyük doğal kaynaklar ve yutaklar kabaca dengelendiği için mevcut gazların konsantrasyonları yaklaşık olarak sabitti. Endüstriyel çağda, temel olarak fosil yakıtların yakılması ve ormanların kesilmesi gibi insan faaliyetleri sebebiyle atmosfere fazladan sera gazları eklemiştir.
IPCC (AR4) tarafından derlenen 2007 Dördüncü Değerlendirme Raporu, "atmosferik sera gazları ve aerosol konsantrasyonlarındaki değişiklikler, arazi örtüsü ve güneş radyasyonu iklim sisteminin enerji dengesini değiştirir" ve "antropojenik sera gazı konsantrasyonlarındaki artışların, 20. yüzyılın ortalarından bu yana küresel ortalama sıcaklıklardaki artışların çoğuna neden olması çok muhtemeldir" sonuçlarını yayınladı.
Buz çekirdekleri, son 800.000 yıldaki sera gazı konsantrasyon değişimlerine dair kanıt sağlar. Hem CO2 hem de CH4 buzul ve buzullararası fazlar arasında farklılık gösterir ve bu gazların konsantrasyonları sıcaklıkla güçlü bir şekilde ilişkilidir. Buz çekirdeği kaydında gösterilenlerden daha önceki dönemler için doğrudan veriler mevcut değildir. Bu kayıtlar, CO2 mol fraksiyonlarının son 800.000 yıl boyunca 180 ppm ila 280 ppm aralığında kaldığını ve sadece son 250 yılda artış gösterdiğini söylemektedir. Bununla birlikte, çeşitli modellemeler, geçmiş çağlarda daha büyük varyasyonlar önermektedir; 500 milyon yıl önce CO2 seviyeleri muhtemelen şimdi olduğundan 10 kat daha yüksekti. Aslında, daha yüksek CO2 konsantrasyonlarının Phanerozoyik çağın çoğunda hüküm sürdüğü düşünülmektedir; Mesozoyik çağda konsantrasyonların şu ankinin dört ila altı katı ve erken Paleozoik çağda Devoniyen döneminin ortasına kadar on ila on beş katı olduğu düşünülmektedir. Kara bitkilerinin yayılmasının Devoniyenin sonlarında CO2 konsantrasyonlarını azalttığı düşünülmektedir ve bitki aktiviteleri hem CO2 kaynakları hem de yutakları olarak stabilize edici geri bildirimler sağlamada o zamandan beri önemli olmuştur. Daha önce, ekvatora yakın uzanan 200 milyon yıllık aralıklı, yaygın buzullaşma dönemi (Kartopu Dünyası), devasa bir volkanik patlama sonucu atmosferdeki CO2 konsantrasyonunu aniden 12'ye yükselten gaz çıkışı ile yaklaşık 550 milyon yıl önce, aniden sona erdi. Bu konsantrasyon modern seviyelerin yaklaşık 350 katıdır. Bu dönem Prekambriyen çağının kapanışını işaret etti ve çok hücreli hayvan ve bitki yaşamının evrimleştiği Phanerozoik çağın genel olarak daha sıcak koşulları tarafından takip edildi. O zamandan beri benzer ölçekte volkanik karbondioksit emisyonu meydana gelmemiştir. Modern çağda, yanardağlardan atmosfere salınan emisyonlar yılda yaklaşık 0,645 milyar ton CO2 iken, insanlar her yıl 29 milyar tonluk CO2 emisyonu oluşturmaktadır.
Buz çekirdekleri
Antarktika buz çekirdeklerinden yapılan ölçümler, endüstriyel emisyonlar başlamadan önce atmosferik CO2 mol fraksiyonlarının milyonda yaklaşık 280 parça (ppm) olduğunu ve önceki on bin yıl boyunca 260 ile 280 arasında kaldığını göstermektedir. Atmosferdeki karbondioksit mol fraksiyonları, 1900'lerden bu yana yaklaşık yüzde 35 artarak, hacimce milyonda 280 parçadan 2009'da milyonda 387 parçaya yükseldi. Fosilleşmiş yaprakların stomalarından elde edilen kanıtları kullanan bir çalışma, yedi ila on bin yıl önceki dönemde 300 ppm'nin üzerindeki karbondioksit mol fraksiyonları ile daha fazla değişkenlik olduğunu öne sürse de, diğerleri bu bulguların gerçek CO2 değişkenliği yerine büyük olasılıkla kalibrasyon veya kontaminasyon sorunlarını yansıttığını iddia etti. Havanın buza hapsolma şekli (buzdaki gözenekler, fırının derinliklerinde kabarcıklar oluşturmak için yavaşça kapanır) ve analiz edilen her buz örneğinde temsil edilen zaman periyodu nedeniyle, bu rakamlar, yıllık veya on yıllık seviyeler yerine birkaç yüzyıllık ortalamaları almaktadır.
Sanayi Devrimi'nden bu yana değişiklikler
Sanayi Devrimi'nin başlangıcından bu yana, birçok sera gazının konsantrasyonları artmıştır. Örneğin, karbondioksitin mol fraksiyonu, modern sanayi öncesi seviyelere göre 280 ppm'den 415 ppm'ye yani 120 ppm kadar yükselmiştir. İlk 30 ppm’lik artış, Sanayi Devrimi'nin başlangıcından 1958'e kadar yaklaşık 200 yılda gerçekleşti; ancak sonraki 90 ppm’lik artış, 1958'den 2014'e 56 yıl içinde gerçekleşti.
Son veriler ayrıca konsantrasyonun daha yüksek bir oranda arttığını göstermektedir. 1960'larda, ortalama yıllık artış, 2000'den 2007'ye kadar olanın yalnızca %37'siydi.
1870'ten 2017'ye kadar toplam kümülatif emisyonlar, fosil yakıtlar ve endüstriden 425 ± 20 GtC (1539 GtCO2) ve arazi kullanım değişikliğinden kaynaklanan 180 ± 60 GtC (660 GtCO2) idi.1870-2017 döneminde kümülatif emisyonların yaklaşık %31'ine ormansızlaşma gibi arazi kullanımı değişikliği, %32'sine kömür, %25'ine petrol ve %10'una gaz neden oldu.
İnsan aktivitesinden üretilen diğer sera gazları hem miktar hem de artış oranında benzer artışlar göstermektedir. Birçok gözlem, çeşitli şekillerde Atmosferik Kimya Gözlem Veritabanlarında çevrimiçi olarak mevcuttur.
Kyoto Protokolü
Kyoto Protokolü EK-A bölümünde altı seragazı ve salınım kaynaklarını listelemiştir. Bu gazlar şunlardır:
- Karbon dioksit (CO2)
- Metan (CH4)
- Nitröz Oksit (N2O)
- Hidroflorür karbonlar (HFCs)
- (PFCs)
- (SF6)
Atmosferdeki yoğunluğu ve iklim değişikliğine etkisi
İklim değişikliği açısından atmosferdeki sera gazı miktarı hesaplanırken karbon dioksit eşdeğeri olarak ppm (milyonda bir parçacık birimi) esas alınır. 2015 itibarıyla güncel sera gazı yoğunluğu yaklaşık 400 CO2 eşdeğeri ppm düzeyindedir. Bu sadece karbon dioksit gazının değil hesaplamaya giren diğerlerinin de uygun çarpanlarla denkleştirilerek bulunan bir sayıdır. Bu hesaplamada gazların gözönünde bulundurulur. Örneğin yukarıdaki listede GWP değeri yukarıdan aşağı inildikçe artmaktadır. GWP değeri büyük olan gazlar, aynı miktardaki karbon dioksite göre küresel ısınma'yı çok daha büyük ölçüde etkileyebilmektedirler. Ancak salınan karbon dioksit miktarı çok yüksek olduğu kürsel ısınmanın birinci derece sorumlusu olan gaz olarak gösterilmektedir.
Kaynakça
- ^ a b . archive.ipcc.ch. 19 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Nisan 2021.
- ^ Karl, T. R. (5 Aralık 2003). "Modern Global Climate Change". doi:10.1126/science.1090228. 22 Nisan 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Nisan 2021.
- ^ . web.archive.org. 17 Ocak 2009. 17 Ocak 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Nisan 2021.
- ^ . 23 Eylül 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Nisan 2021.
- ^ . www.climate.gov (İngilizce). 24 Haziran 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Nisan 2021.
- ^ US Department of Commerce, NOAA. . www.esrl.noaa.gov (İngilizce). 16 Mart 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Nisan 2021.
- ^ Mann, Michael E. . Scientific American (İngilizce). 20 Mart 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Nisan 2021.
- ^ US EPA, OAR (12 Ocak 2016). . US EPA (İngilizce). 16 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Nisan 2021.
- ^ . web.archive.org. 28 Şubat 2018. 11 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Nisan 2021.
- ^ Canadell, Josep G.; Le Quéré, Corinne; Raupach, Michael R.; Field, Christopher B.; Buitenhuis, Erik T.; Ciais, Philippe; Conway, Thomas J.; Gillett, Nathan P.; Houghton, R. A.; Marland, Gregg (20 Kasım 2007). "Contributions to accelerating atmospheric CO2 growth from economic activity, carbon intensity, and efficiency of natural sinks". Proceedings of the National Academy of Sciences of the United States of America. 104 (47): 18866-18870. doi:10.1073/pnas.0702737104. ISSN 0027-8424. (PMC) 2141868 $2. (PMID) 17962418. 11 Mart 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Nisan 2021.
- ^ a b . 9 Şubat 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Nisan 2021.
- ^ (PDF). web.archive.org. 11 Kasım 2013. 12 Kasım 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Nisan 2021.
- ^ a b Kiehl, J. T.; Trenberth, Kevin E. (Şubat 1997). "Earth's Annual Global Mean Energy Budget". Bulletin of the American Meteorological Society (İngilizce). 78 (2): 197-197. doi:10.1175/1520-0477(1997)0782.0.CO;2. ISSN 1520-0477. 27 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Nisan 2021.
- ^ (İngilizce). 6 Nisan 2005. 25 Haziran 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Nisan 2021.
- ^ a b c (PDF). 13 Mart 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
- ^ Shindell, Drew T.; Faluvegi, Greg; Bell, Nadine; Schmidt, Gavin A. (2005). "An emissions-based view of climate forcing by methane and tropospheric ozone". Geophysical Research Letters (İngilizce). 32 (4). doi:10.1029/2004GL021900. ISSN 1944-8007. 24 Nisan 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Nisan 2021.
- ^ GSFC, Krishna Ramanujan :. . www.nasa.gov (İngilizce). 11 Eylül 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Nisan 2021.
- ^ US EPA, OAR (27 Haziran 2016). . US EPA (İngilizce). 27 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Nisan 2021.
- ^ Wallace, John M. and Peter V. Hobbs. (2006). Atmospheric Science; An Introductory Survey. . Elsevier. s. Second Edition Chapter 1.
- ^ Prather, Michael J.; Hsu, Juno (Haziran 2008). "NF3, the greenhouse gas missing from Kyoto". Geophysical Research Letters (İngilizce). 35 (12): L12810. doi:10.1029/2008GL034542. ISSN 0094-8276. 24 Nisan 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Nisan 2021.
- ^ Isaksen, Ivar S. A.; Gauss, Michael; Myhre, Gunnar; Walter Anthony, Katey M.; Ruppel, Carolyn (1 Haziran 2011). "Strong atmospheric chemistry feedback to climate warming from Arctic methane emissions". Global Biogeochemical Cycles. 25: GB2002. doi:10.1029/2010GB003845. ISSN 0886-6236.
- ^ . www.eso.org. 15 Şubat 1998 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Nisan 2021.
- ^ . web.archive.org. 29 Haziran 2011. 8 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Nisan 2021.
- ^ (İngilizce). 15 Mart 2005. 26 Haziran 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Nisan 2021.
- ^ . web.archive.org. 24 Aralık 2011. 24 Aralık 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Nisan 2021.
- ^ (PDF). 19 Aralık 2005 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
- ^ (PDF). 8 Mart 2021 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Nisan 2021.
- ^ a b US EPA, OAR (16 Aralık 2015). . US EPA (İngilizce). 27 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Nisan 2021.
- ^ US EPA, OAR (27 Haziran 2016). . US EPA (İngilizce). 27 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Nisan 2021.
- ^ . 22 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ . 16 Ağustos 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ (PDF). 18 Şubat 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
- ^ . MIT News | Massachusetts Institute of Technology (İngilizce). 19 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Nisan 2021.
- ^ . web.archive.org. 6 Ağustos 2011. 11 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Nisan 2021.
- ^ "Montreal Protocol". 28 Temmuz 2004 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ (PDF). 14 Mart 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
- ^ "Phanerozoic Carbon Dioxide". 17 Aralık 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ Berner, R. A. (1 Ocak 1994). "GEOCARB II; a revised model of atmospheric CO 2 over Phanerozoic time". American Journal of Science. 294: 56-91. doi:10.2475/ajs.294.1.56. ISSN 0002-9599.
- ^ Royer, Dana L.; Berner, Robert A.; Beerling, David J. (1 Ağustos 2001). "Phanerozoic atmospheric CO 2 change: evaluating geochemical and paleobiological approaches". Earth Science Reviews. 54: 349-392. doi:10.1016/S0012-8252(00)00042-8. ISSN 0012-8252. 11 Eylül 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Nisan 2021.
- ^ Berner, R. A. (1 Şubat 2001). "GEOCARB III: A revised model of atmospheric CO2 over Phanerozoic time". American Journal of Science. 301: 182-204. doi:10.2475/ajs.301.2.182. ISSN 0002-9599.
- ^ Beerling, David J.; Berner, Robert A. (1 Şubat 2005). "Feedbacks and the coevolution of plants and atmospheric CO2". Proceedings of the National Academy of Science. 102: 1302-1305. doi:10.1073/pnas.0408724102. ISSN 0027-8424. 8 Ağustos 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Nisan 2021.
- ^ Hoffman, Paul F.; Kaufman, Alan J.; Halverson, Galen P.; Schrag, Daniel P. (28 Ağustos 1998). "A Neoproterozoic Snowball Earth". Science (İngilizce). 281 (5381): 1342-1346. doi:10.1126/science.281.5381.1342. ISSN 0036-8075. (PMID) 9721097. 24 Nisan 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Nisan 2021.
- ^ Siegel, Ethan. . Forbes (İngilizce). 6 Haziran 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Nisan 2021.
- ^ Gerlach, Terrence M. (1991). "Present-day CO2 emissions from volcanos". Eos, Transactions American Geophysical Union (İngilizce). 72 (23): 249-255. doi:10.1029/90EO10192. ISSN 2324-9250. 24 Nisan 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Nisan 2021.
- ^ Flückiger, Jacqueline; Monnin, Eric; Stauffer, Bernhard; Schwander, Jakob; Stocker, Thomas F.; Chappellaz, Jérôme; Raynaud, Dominique; Barnola, Jean-Marc (2002). "High-resolution Holocene N2O ice core record and its relationship with CH4 and CO2". Global Biogeochemical Cycles (İngilizce). 16 (1): 10-1-10-8. doi:10.1029/2001GB001417. ISSN 1944-9224.[]
- ^ Wagner, Friederike; Aaby, Bent; Visscher, Henk (1 Eylül 2002). "Rapid atmospheric CO2 changes associated with the 8,200-years-B.P. cooling event". Proceedings of the National Academy of Science. 99: 12011-12014. doi:10.1073/pnas.182420699. ISSN 0027-8424. 21 Mart 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Nisan 2021.
- ^ Indermühle, Andreas; Stauffer, Bernhard; Stocker, Thomas F.; Raynaud, Dominique; Barnola, Jean-Marc (3 Aralık 1999). "Early Holocene Atmospheric CO2 Concentrations". Science (İngilizce). 286 (5446): 1815-1815. doi:10.1126/science.286.5446.1815a. ISSN 0036-8075. 21 Nisan 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Nisan 2021.
- ^ Smith, H. J.; Wahlen, M.; Mastroianni, D.; Taylor, K. C. (1997). "The CO2 concentration of air trapped in GISP2 ice from the Last Glacial Maximum-Holocene transition". Geophysical Research Letters. 24: 1-4. doi:10.1029/96GL03700. ISSN 0094-8276. 21 Mart 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Nisan 2021.
- ^ Kibert, Charles J. (4 Nisan 2016). Sustainable Construction: Green Building Design and Delivery (İngilizce). John Wiley & Sons. ISBN . 24 Nisan 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Nisan 2021.
- ^ . 16 Mart 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ Masarie, Kenneth A.; Tans, Pieter P. (1 Ocak 1995). "Extension and integration of atmospheric carbon dioxide data into a globally consistent measurement record". doi:10.1029/95jd00859. 8 Mart 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Nisan 2021.
- ^ . web.archive.org. 4 Nisan 2019. 4 Nisan 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Nisan 2021.
- ^ Birleşmiş Milletler (1998). "Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çevre Sözleşmesi - Kyoto Protokolü" (PDF). www.un.org. T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı. s. Annex A. 17 Haziran 2012 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 7 Nisan 2015.
- ^ . cevreonline. 23 Nisan 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Nisan 2015.
Dış bağlantılar
- . 15 Eylül 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi.
Kimya ile ilgili bu madde seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. |
Ekoloji ile ilgili bu madde seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. |
Afetler ile ilgili bu madde seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. |
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Sera gazlari Dunya nin yuzeyi atmosferi ve bulutlari tarafindan yayilan kizilotesi radyasyon spektrumu dahilinde belirli dalga boylarindaki radyasyonu emen ve yayan atmosferin hem dogal hem de antropojenik gaz halindeki bilesenleridir Bu ozellikleri nedeniyle sera etkisine neden olurlar Su buhari H2O karbondioksit CO2 nitroz oksit N2O metan CH4 ve ozon O3 baslica sera gazlaridir Sera gazlari olmadan Dunya yuzeyinin ortalama sicakligi mevcut ortalama olan 15 C yerine yaklasik 18 C olurdu Sera etkisi Sanayi Devrimi nin baslangicindan bu yana yaklasik 1750 insan faaliyetleri sebebiyle atmosferik karbondioksit konsantrasyonunda 1750 de 47 lik bir artis gorulmustur Atmosferik karbondioksit konsantrasyonunun bu kadar yuksek oldugu en yakin zamanin 3 milyon yildan fazla bir zaman oncesi oldugu gozlemlenmistir Bu artis dogal karbon dongusunde yer alan cesitli karbon yutaklari tarafindan emisyonlarin yarisindan fazlasinin emilmesine ragmen meydana gelmistir Mevcut sera gazi emisyon oranlari devam ederse Dunya yuzeyinin ortalama sicakligi 2036 yilina kadar 2 C 3 6 F kadar artabilir Bu artis miktari Birlesmis Milletler Hukumetlerarasi Iklim Degisikligi Paneli IPCC tarafindan tehlikeli seviyelerden kacinabilmek icin ust sinir olarak belirlendi Antropojenik karbondioksit emisyonlarinin buyuk cogunlugu fosil yakitlarin ozellikle komur petrol ve dogal gazin yakilmasindan kaynaklanir ve ormansizlasma ve arazi kullanimindaki diger degisiklikler de buna katkida bulunur Dunya Atmosferindeki GazlarSera disi gazlar Dunya atmosferinin ana bilesenleri olan nitrojen N2 78 oksijen O2 21 ve argon Ar 0 9 sera gazi degildir cunku ayni elementten iki atom iceren molekuller N2 ve O2 titrestiklerinde elektrik yuklerinin dagiliminda net bir degisime sahip degildir ve Ar gibi tek atomlu gazlarin titresim modlari yoktur Dolayisiyla kizilotesi radyasyondan neredeyse hic etkilenmezler Karbon monoksit CO ve hidrojen klorur HCl gibi farkli elementlerden sadece iki atom iceren bazi molekuller kizilotesi radyasyonu emer ancak bu molekuller reaktiviteleri veya cozunurlukleri nedeniyle atmosferde kisa omurludur Bu nedenle sera gazi etkisine onemli olcude bir katkida bulunmazlar ve sera gazlari tartisilirken cogu zaman ihmal edilirler Sera gazlari Sera gazlari Dunya tarafindan yayilan dalga boyu araliginda kizilotesi radyasyonu emen ve yayan gazlardir Karbondioksit 0 04 azot oksit metan ve ozon Dunya atmosferinin neredeyse 0 1 ini olusturan ve kayda deger bir sera etkisine sahip olan eser gazlardir Sirasiyla Dunya atmosferinde en bol bulunan sera gazlari sunlardir Su buhari H2O Karbondioksit CO2 Metan CH4 Nitroz Oksit N2O Ozon O3 Kloroflorokarbonlar CFC ler Hidroflorokarbonlar HCFC leri ve HFC leri icerir Atmosferik konsantrasyonlar kaynaklar insan faaliyetlerinden ve dogal sistemlerden kaynaklanan gaz emisyonlari ve yutaklar gazin atmosferden farkli bir kimyasal bilesige donusturulerek veya su kutleleri tarafindan absorbe edilerek uzaklastirilmasi arasindaki denge ile belirlenir Belirli bir sure sonra atmosferde kalan emisyon orani havadan tasinan kisimdir Ingilizce Airborne fraction Yillik havada tasinan kisim belirli bir yildaki atmosferik artisin o yilki toplam emisyonlara oranidir 2006 yili itibariyla CO2 nin yillik hava kaynakli orani yaklasik 0 45 idi Yillik havada tasinan kisim 1959 2006 doneminde yilda 0 25 0 21 oraninda artmistir Dolayli radyatif etkiler Bazi gazlarin dolayli isinim etkileri vardir sera gazlari olsun ya da olmasin Bu iki sekilde olur Bir yolu atmosferde parcalandiklarinda baska bir sera gazi uretmeleridir Ornegin metan ve karbon monoksit CO karbon dioksit vermek icin oksitlenir ve metan oksidasyonu ayrica su buhari uretir CO nun CO2 ye oksidasyonu nedeni belirsiz olmasina ragmen isinim zorlamasinda dogrudan net bir artisa neden olur Dunya yuzeyinden termal IR emisyonunun zirvesi CO2 nin guclu titresim absorpsiyon bandina cok yakindir dalga boyu 15 mikron veya dalga sayisi 667 cm 1 Ote yandan tek CO2 titresim bandi IR yi yalnizca cok daha kisa dalga boylarinda 4 7 mikron veya 2145 cm 1 emer burada Dunya yuzeyinden yayilan enerji emisyonu en az on kat daha dusuktur Metanin CO2 ye oksidasyonu OH radikaliyle reaksiyona girmeyi gerektirir CO2 metandan daha zayif bir sera gazi oldugundan radyatif emilim ve emisyonda anlik bir azalma saglar Bununla birlikte her ikisi de OH radikallerini tukettigi icin CO ve CH4 oksidasyonlari birbirine baglidir Her durumda toplam isima etkisinin hesaplanmasi hem dogrudan hem de dolayli zorlamayi icerir Ikinci bir tur dolayli etki atmosferdeki bu gazlari iceren kimyasal reaksiyonlar sera gazlarinin konsantrasyonlarini degistirdiginde meydana gelir Ornegin atmosferdeki metan olmayan ucucu organik bilesiklerin NMVOC ler yok edilmesi ozon uretebilir Dolayli etkinin boyutu buyuk olcude gazin nereye ve ne zaman yayildigina bagli olabilir Metanin CO2 olusturmanin yani sira dolayli etkileri de vardir Atmosferde metanla tepkimeye giren ana kimyasal hidroksil radikalidir OH bu nedenle daha fazla metan OH konsantrasyonunun azalmasi anlamina gelir Etkili bir sekilde metan kendi atmosferik omrunu ve dolayisiyla genel isima etkisini arttirir Metanin oksidasyonu hem ozon hem de su uretebilir ve normalde kuru stratosferde onemli bir su buhari kaynagidir CO ve NMVOC ler okside olduklarinda CO2 uretirler OH yi atmosferden uzaklastirirlar ve bu da daha yuksek metan konsantrasyonlarina yol acar Bunun sasirtici etkisi CO2 nin kuresel isinma potansiyelinin CO2 ninkinin uc kati olmasidir NMVOC leri karbondioksite donusturen surec ayni zamanda troposferik ozon olusumuna da yol acabilir Halokarbonlar stratosferik ozonu tahrip ettikleri icin dolayli bir etkiye sahiptir Son olarak hidrojen stratosferik su buhari uretmesinin yani sira ozon uretimine ve CH4 artisina yol acabilir Bulutlarin Dunya nin sera etkisine katkisi Dunyanin sera etkisine en buyuk gaz olmayan katki maddesi olan bulutlar da kizilotesi radyasyonu emer ve yayar ve dolayisiyla sera gazi isinim ozellikleri uzerinde bir etkiye sahiptir Bulutlar atmosferde asili kalan su damlaciklari veya buz kristalleridir Genel sera etkisi uzerindeki etkilerHer bir gazin sera etkisine katkisi o gazin ozelliklerine bolluguna ve neden olabilecegi dolayli etkilere gore belirlenir Ornegin bir metan kutlesinin dogrudan isinim etkisi 20 yillik bir zaman cercevesinde ayni karbondioksit kutlesinden yaklasik 84 kat daha gucludur ancak cok daha kucuk konsantrasyonlarda mevcuttur boylece toplam dogrudan isima etkisi simdiye kadar daha kucuk olmustur Bu durum kismen de ek karbon sekestrasyonunun yoklugunda daha kisa atmosferik omru olmasi nedeniyledir Ote yandan metan dogrudan isinim etkisine ek olarak ozon olusumuna katkida bulundugu icin buyuk dolayli bir isima etkisine sahiptir Shindell vd 2005 metanin iklim degisikligine katkisinin bu etkinin bir sonucu olarak onceki tahminlerin en az iki kati oldugunu savunmaktadir Sera etkisine dogrudan katkilarina gore siralandiklarinda en onemlileri sunlardir Bilesik Formul Atmosfer Konsantrasyonu ppm Katki Su buhari ve bulutlar H2O 10 50 000 A 36 72Karbondioksit CO2 400 9 26Metan CH4 1 8 4 9Ozon O3 2 8 B 3 7Notlar A Su buhari buyuk olcude yerel olarak degisir B Stratosferdeki konsantrasyon Dunya atmosferindeki ozonun yaklasik 90 i stratosferde bulunur Yukarida listelenen ana sera gazlarina ek olarak diger sera gazlari arasinda ve bulunur bkz IPCC sera gazlari listesi Bazi sera gazlari genellikle listelenmez Ornegin nitrojen triflorur yuksek bir kuresel isinma potansiyeline GWP sahiptir ancak yalnizca cok kucuk miktarlarda mevcuttur Belirli bir andaki dogrudan etkilerin orani Belirli bir gazin sera etkisinin belirli bir yuzdesine neden oldugunu soylemek mumkun degildir Bunun nedeni bazi gazlarin digerleriyle ayni frekanslarda radyasyonu emmesi ve yaymasidir bu sebeple toplam sera etkisi basitce her bir gazin etkisinin toplamina esit degildir Ek olarak metan gibi bazi gazlarin halen olculmeye calisilan onemli dolayli etkilerinin oldugu bilinmektedir Atmosferik omur Yaklasik dokuz gunluk bir atmosferde kalma suresine sahip olan su buharinin yani sira ana sera gazlarinin atmosferi terk etmesi uzun yillar alir Sera gazlarinin atmosferi terk etmesinin ne kadar surdugunu kesin olarak bilmek kolay olmasa da baslica sera gazlari icin tahminler vardir Bir turun atmosferik omru atmosferdeki konsantrasyonundaki ani bir artis veya dususun ardindan dengeyi yeniden saglamak icin gereken sureyi olcer Tek tek atomlar veya molekuller kaybolabilir veya toprak okyanuslar ve diger sular veya bitki ortusu ve diger biyolojik sistemler gibi batakliklarda birikerek fazlaliklari arka plan konsantrasyonlarina indirgeyebilir Bunu basarmak icin gecen ortalama sure ortalama yasam suresidir Karbondioksitin degisken bir atmosferik omru vardir ve kesin olarak belirtilemez Yayilan CO2 nin yarisindan fazlasi bir yuzyil icinde atmosferden uzaklastirilsa da salinan CO2 nin bir kismi yaklasik 20 binlerce yil boyunca atmosferde kalir Benzer sorunlar cogu CO2 den daha uzun ortalama omre sahip diger sera gazlari icin de gecerlidir orn N2O nun ortalama atmosferik omru 121 yildir Radyatif zorlama ve yillik sera gazi endeksi Dunya gunesten aldigi isiyan enerjinin bir kismini emer bir kismini isik olarak yansitir ve geri kalanini isi olarak uzaya geri yansitir veya yayar Dunyanin yuzey sicakligi gelen ve giden enerji arasindaki bu dengeye baglidir Bu enerji dengesi degisirse Dunya nin yuzeyi isinir veya sogur ve kuresel iklimde cesitli degisikliklere yol acar Bir dizi dogal ve insan yapimi mekanizma kuresel enerji dengesini etkileyebilir ve Dunya nin iklimindeki degisiklikleri zorlayabilir Sera gazlari boyle bir mekanizma Sera gazlari Dunya yuzeyinden yayilan enerjinin bir kismini emer ve yayarak bu isinin atmosferin alt kisminda tutulmasina neden olur Yukarida aciklandigi gibi bazi sera gazlari atmosferde onlarca yil hatta yuzyillarca kalir ve bu nedenle Dunya nin enerji dengesini uzun bir sure etkileyebilir Isinim zorlamasi Dunya nin enerji dengesini etkileyen faktorlerin etkisini metre kare basina Watt cinsinden olcer sera gazi konsantrasyonlarindaki degisiklikler dahil Pozitif isima zorlamasi net gelen enerjiyi artirarak isinmaya yol acarken negatif isima zorlamasi sogumaya yol acar Yillik Sera Gazi Endeksi AGGI NOAA daki atmosferik bilim adamlari tarafindan yeterli kuresel olcumlerin mevcut oldugu herhangi bir yil icin uzun omurlu ve iyi karismis sera gazlarindan kaynaklanan toplam dogrudan isinim zorlamasinin 1990 yilinda mevcut olana orani olarak tanimlanmaktadir Bu isinimsal zorlama seviyeleri 1750 yilinda mevcut olanlarla yani endustriyel cagin baslamasindan oncekilere gorelidir 1990 in secilme sebebi Kyoto Protokolu nun temel alindigi yil ve IPCC Iklim Degisikligi Bilimsel Degerlendirmesinin ilk yayin yili olmasidir Kuresel isinma potansiyeli Kuresel isinma potansiyeli Ingilizce Global warming potential GWP hem molekulun bir sera gazi olarak etkinligine hem de atmosferik omrune baglidir GWP ayni CO2 kutlesine gore olculur ve belirli bir zaman olcegi icin degerlendirilir Bu nedenle bir gazin yuksek pozitif bir isinim zorlamasi var ama ayni zamanda kisa bir omru varsa 20 yillik bir olcekte buyuk bir GWP ye ancak 100 yillik bir olcekte kucuk bir GWP ye sahip olacaktir Tersine bir molekulun atmosferik omru CO2 den daha uzunsa zaman olcegi dusunuldugunde GWP si artacaktir Karbondioksit tum zaman dilimlerinde 1 GWP ye sahip olacak sekilde tanimlanir Metanin atmosferik omru 12 3 yildir 2007 IPCC raporu GWP sini 20 yillik bir zaman olceginde 72 100 yilda 25 ve 500 yilda 7 6 olarak listeliyor Bununla birlikte 2014 te yapilan bir analiz metanin ilk etkisinin CO2 ninkinden yaklasik 100 kat daha fazla olmasina ragmen daha kisa atmosferik omur nedeniyle altmis ya da yetmis yil sonra iki gazin etkisinin yaklasik olarak esit olacagini ve bu noktadan sonra metanin goreceli etkisinin dusmeye devam edecegini belirtiyor Daha uzun surelerde GWP deki bu dususun sebebi metanin atmosferdeki kimyasal reaksiyonlar yoluyla suya ve CO2 ye indirgenmesidir Cesitli sera gazlari icin atmosferik omur ve GWP nin CO2 ye gore ornekleri asagidaki tabloda verilmistir Cesitli sera gazlari icin farkli zaman olcutlerindeki CO2 ye gore atmosferik omur ve GWP Gaz adi Kimyasal formul Omru yil Belirli bir zaman ufku icin kuresel isinma potansiyeli GWP 20 yil 100 yil 500 yilKarbondioksit CO2 A 1 1 1Metan CH4 12 84 28 7 6Nitroz oksit N2O 121 264 265 153CFC 12 CCl2F2 100 10 800 10 200 5 200HCFC 22 CHClF2 12 5 280 1 760 549Tetraflorometan CF4 50 000 4 880 6 630 11 200C2F6 10 000 8 210 11 100 18 200Kukurt hekzaflorur SF6 3 200 17 500 23 500 32 600NF3 500 12 800 16 100 20 700 A Atmosferik CO2 icin tek bir omur verilemez CFC 12 nin kullanimi bazi temel kullanimlar haric ozon tabakasini incelten ozelliklerinden dolayi asamali olarak kaldirilmistir Daha az aktif HCFC bilesiklerinin asamali olarak kaldirilmasi 2030 da tamamlanacaktir Dogal ve antropojenik kaynaklar Tamamen insan tarafindan uretilen sentetik halokarbonlarin yani sira cogu sera gazinin hem dogal hem de insan kaynakli kaynaklari vardir Sanayi oncesi Holosen doneminde buyuk dogal kaynaklar ve yutaklar kabaca dengelendigi icin mevcut gazlarin konsantrasyonlari yaklasik olarak sabitti Endustriyel cagda temel olarak fosil yakitlarin yakilmasi ve ormanlarin kesilmesi gibi insan faaliyetleri sebebiyle atmosfere fazladan sera gazlari eklemistir IPCC AR4 tarafindan derlenen 2007 Dorduncu Degerlendirme Raporu atmosferik sera gazlari ve aerosol konsantrasyonlarindaki degisiklikler arazi ortusu ve gunes radyasyonu iklim sisteminin enerji dengesini degistirir ve antropojenik sera gazi konsantrasyonlarindaki artislarin 20 yuzyilin ortalarindan bu yana kuresel ortalama sicakliklardaki artislarin coguna neden olmasi cok muhtemeldir sonuclarini yayinladi Buz cekirdekleri son 800 000 yildaki sera gazi konsantrasyon degisimlerine dair kanit saglar Hem CO2 hem de CH4 buzul ve buzullararasi fazlar arasinda farklilik gosterir ve bu gazlarin konsantrasyonlari sicaklikla guclu bir sekilde iliskilidir Buz cekirdegi kaydinda gosterilenlerden daha onceki donemler icin dogrudan veriler mevcut degildir Bu kayitlar CO2 mol fraksiyonlarinin son 800 000 yil boyunca 180 ppm ila 280 ppm araliginda kaldigini ve sadece son 250 yilda artis gosterdigini soylemektedir Bununla birlikte cesitli modellemeler gecmis caglarda daha buyuk varyasyonlar onermektedir 500 milyon yil once CO2 seviyeleri muhtemelen simdi oldugundan 10 kat daha yuksekti Aslinda daha yuksek CO2 konsantrasyonlarinin Phanerozoyik cagin cogunda hukum surdugu dusunulmektedir Mesozoyik cagda konsantrasyonlarin su ankinin dort ila alti kati ve erken Paleozoik cagda Devoniyen doneminin ortasina kadar on ila on bes kati oldugu dusunulmektedir Kara bitkilerinin yayilmasinin Devoniyenin sonlarinda CO2 konsantrasyonlarini azalttigi dusunulmektedir ve bitki aktiviteleri hem CO2 kaynaklari hem de yutaklari olarak stabilize edici geri bildirimler saglamada o zamandan beri onemli olmustur Daha once ekvatora yakin uzanan 200 milyon yillik aralikli yaygin buzullasma donemi Kartopu Dunyasi devasa bir volkanik patlama sonucu atmosferdeki CO2 konsantrasyonunu aniden 12 ye yukselten gaz cikisi ile yaklasik 550 milyon yil once aniden sona erdi Bu konsantrasyon modern seviyelerin yaklasik 350 katidir Bu donem Prekambriyen caginin kapanisini isaret etti ve cok hucreli hayvan ve bitki yasaminin evrimlestigi Phanerozoik cagin genel olarak daha sicak kosullari tarafindan takip edildi O zamandan beri benzer olcekte volkanik karbondioksit emisyonu meydana gelmemistir Modern cagda yanardaglardan atmosfere salinan emisyonlar yilda yaklasik 0 645 milyar ton CO2 iken insanlar her yil 29 milyar tonluk CO2 emisyonu olusturmaktadir Buz cekirdekleri Antarktika buz cekirdeklerinden yapilan olcumler endustriyel emisyonlar baslamadan once atmosferik CO2 mol fraksiyonlarinin milyonda yaklasik 280 parca ppm oldugunu ve onceki on bin yil boyunca 260 ile 280 arasinda kaldigini gostermektedir Atmosferdeki karbondioksit mol fraksiyonlari 1900 lerden bu yana yaklasik yuzde 35 artarak hacimce milyonda 280 parcadan 2009 da milyonda 387 parcaya yukseldi Fosillesmis yapraklarin stomalarindan elde edilen kanitlari kullanan bir calisma yedi ila on bin yil onceki donemde 300 ppm nin uzerindeki karbondioksit mol fraksiyonlari ile daha fazla degiskenlik oldugunu one surse de digerleri bu bulgularin gercek CO2 degiskenligi yerine buyuk olasilikla kalibrasyon veya kontaminasyon sorunlarini yansittigini iddia etti Havanin buza hapsolma sekli buzdaki gozenekler firinin derinliklerinde kabarciklar olusturmak icin yavasca kapanir ve analiz edilen her buz orneginde temsil edilen zaman periyodu nedeniyle bu rakamlar yillik veya on yillik seviyeler yerine birkac yuzyillik ortalamalari almaktadir Sanayi Devrimi nden bu yana degisiklikler Sanayi Devrimi nin baslangicindan bu yana bircok sera gazinin konsantrasyonlari artmistir Ornegin karbondioksitin mol fraksiyonu modern sanayi oncesi seviyelere gore 280 ppm den 415 ppm ye yani 120 ppm kadar yukselmistir Ilk 30 ppm lik artis Sanayi Devrimi nin baslangicindan 1958 e kadar yaklasik 200 yilda gerceklesti ancak sonraki 90 ppm lik artis 1958 den 2014 e 56 yil icinde gerceklesti Son veriler ayrica konsantrasyonun daha yuksek bir oranda arttigini gostermektedir 1960 larda ortalama yillik artis 2000 den 2007 ye kadar olanin yalnizca 37 siydi 1870 ten 2017 ye kadar toplam kumulatif emisyonlar fosil yakitlar ve endustriden 425 20 GtC 1539 GtCO2 ve arazi kullanim degisikliginden kaynaklanan 180 60 GtC 660 GtCO2 idi 1870 2017 doneminde kumulatif emisyonlarin yaklasik 31 ine ormansizlasma gibi arazi kullanimi degisikligi 32 sine komur 25 ine petrol ve 10 una gaz neden oldu Insan aktivitesinden uretilen diger sera gazlari hem miktar hem de artis oraninda benzer artislar gostermektedir Bircok gozlem cesitli sekillerde Atmosferik Kimya Gozlem Veritabanlarinda cevrimici olarak mevcuttur Kyoto ProtokoluKyoto Protokolu EK A bolumunde alti seragazi ve salinim kaynaklarini listelemistir Bu gazlar sunlardir Karbon dioksit CO2 Metan CH4 Nitroz Oksit N2O Hidroflorur karbonlar HFCs PFCs SF6 Atmosferdeki yogunlugu ve iklim degisikligine etkisiIklim degisikligi acisindan atmosferdeki sera gazi miktari hesaplanirken karbon dioksit esdegeri olarak ppm milyonda bir parcacik birimi esas alinir 2015 itibariyla guncel sera gazi yogunlugu yaklasik 400 CO2 esdegeri ppm duzeyindedir Bu sadece karbon dioksit gazinin degil hesaplamaya giren digerlerinin de uygun carpanlarla denklestirilerek bulunan bir sayidir Bu hesaplamada gazlarin gozonunde bulundurulur Ornegin yukaridaki listede GWP degeri yukaridan asagi inildikce artmaktadir GWP degeri buyuk olan gazlar ayni miktardaki karbon dioksite gore kuresel isinma yi cok daha buyuk olcude etkileyebilmektedirler Ancak salinan karbon dioksit miktari cok yuksek oldugu kursel isinmanin birinci derece sorumlusu olan gaz olarak gosterilmektedir Kaynakca a b archive ipcc ch 19 Aralik 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Nisan 2021 Karl T R 5 Aralik 2003 Modern Global Climate Change doi 10 1126 science 1090228 22 Nisan 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Nisan 2021 web archive org 17 Ocak 2009 17 Ocak 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Nisan 2021 23 Eylul 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Nisan 2021 www climate gov Ingilizce 24 Haziran 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Nisan 2021 US Department of Commerce NOAA www esrl noaa gov Ingilizce 16 Mart 2007 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Nisan 2021 Mann Michael E Scientific American Ingilizce 20 Mart 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Nisan 2021 US EPA OAR 12 Ocak 2016 US EPA Ingilizce 16 Agustos 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Nisan 2021 web archive org 28 Subat 2018 11 Kasim 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Nisan 2021 Canadell Josep G Le Quere Corinne Raupach Michael R Field Christopher B Buitenhuis Erik T Ciais Philippe Conway Thomas J Gillett Nathan P Houghton R A Marland Gregg 20 Kasim 2007 Contributions to accelerating atmospheric CO2 growth from economic activity carbon intensity and efficiency of natural sinks Proceedings of the National Academy of Sciences of the United States of America 104 47 18866 18870 doi 10 1073 pnas 0702737104 ISSN 0027 8424 PMC 2141868 2 PMID 17962418 11 Mart 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Nisan 2021 a b 9 Subat 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Nisan 2021 PDF web archive org 11 Kasim 2013 12 Kasim 2020 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 22 Nisan 2021 a b Kiehl J T Trenberth Kevin E Subat 1997 Earth s Annual Global Mean Energy Budget Bulletin of the American Meteorological Society Ingilizce 78 2 197 197 doi 10 1175 1520 0477 1997 0782 0 CO 2 ISSN 1520 0477 27 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Nisan 2021 Ingilizce 6 Nisan 2005 25 Haziran 2006 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Nisan 2021 a b c PDF 13 Mart 2019 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Shindell Drew T Faluvegi Greg Bell Nadine Schmidt Gavin A 2005 An emissions based view of climate forcing by methane and tropospheric ozone Geophysical Research Letters Ingilizce 32 4 doi 10 1029 2004GL021900 ISSN 1944 8007 24 Nisan 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Nisan 2021 GSFC Krishna Ramanujan www nasa gov Ingilizce 11 Eylul 2005 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 24 Nisan 2021 US EPA OAR 27 Haziran 2016 US EPA Ingilizce 27 Agustos 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 24 Nisan 2021 Wallace John M and Peter V Hobbs 2006 Atmospheric Science An Introductory Survey ISBN 978 0127329512 Elsevier s Second Edition Chapter 1 Prather Michael J Hsu Juno Haziran 2008 NF3 the greenhouse gas missing from Kyoto Geophysical Research Letters Ingilizce 35 12 L12810 doi 10 1029 2008GL034542 ISSN 0094 8276 24 Nisan 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Nisan 2021 Isaksen Ivar S A Gauss Michael Myhre Gunnar Walter Anthony Katey M Ruppel Carolyn 1 Haziran 2011 Strong atmospheric chemistry feedback to climate warming from Arctic methane emissions Global Biogeochemical Cycles 25 GB2002 doi 10 1029 2010GB003845 ISSN 0886 6236 www eso org 15 Subat 1998 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 24 Nisan 2021 web archive org 29 Haziran 2011 8 Mart 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 24 Nisan 2021 Ingilizce 15 Mart 2005 26 Haziran 2006 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 24 Nisan 2021 web archive org 24 Aralik 2011 24 Aralik 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 24 Nisan 2021 PDF 19 Aralik 2005 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi PDF 8 Mart 2021 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 24 Nisan 2021 a b US EPA OAR 16 Aralik 2015 US EPA Ingilizce 27 Agustos 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 24 Nisan 2021 US EPA OAR 27 Haziran 2016 US EPA Ingilizce 27 Agustos 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 24 Nisan 2021 22 Eylul 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi 16 Agustos 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi PDF 18 Subat 2019 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi MIT News Massachusetts Institute of Technology Ingilizce 19 Eylul 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 24 Nisan 2021 web archive org 6 Agustos 2011 11 Mart 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 24 Nisan 2021 Montreal Protocol 28 Temmuz 2004 tarihinde kaynagindan arsivlendi PDF 14 Mart 2019 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Phanerozoic Carbon Dioxide 17 Aralik 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Berner R A 1 Ocak 1994 GEOCARB II a revised model of atmospheric CO 2 over Phanerozoic time American Journal of Science 294 56 91 doi 10 2475 ajs 294 1 56 ISSN 0002 9599 Royer Dana L Berner Robert A Beerling David J 1 Agustos 2001 Phanerozoic atmospheric CO 2 change evaluating geochemical and paleobiological approaches Earth Science Reviews 54 349 392 doi 10 1016 S0012 8252 00 00042 8 ISSN 0012 8252 11 Eylul 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Nisan 2021 Berner R A 1 Subat 2001 GEOCARB III A revised model of atmospheric CO2 over Phanerozoic time American Journal of Science 301 182 204 doi 10 2475 ajs 301 2 182 ISSN 0002 9599 Beerling David J Berner Robert A 1 Subat 2005 Feedbacks and the coevolution of plants and atmospheric CO2 Proceedings of the National Academy of Science 102 1302 1305 doi 10 1073 pnas 0408724102 ISSN 0027 8424 8 Agustos 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Nisan 2021 Hoffman Paul F Kaufman Alan J Halverson Galen P Schrag Daniel P 28 Agustos 1998 A Neoproterozoic Snowball Earth Science Ingilizce 281 5381 1342 1346 doi 10 1126 science 281 5381 1342 ISSN 0036 8075 PMID 9721097 24 Nisan 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Nisan 2021 Siegel Ethan Forbes Ingilizce 6 Haziran 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 24 Nisan 2021 Gerlach Terrence M 1991 Present day CO2 emissions from volcanos Eos Transactions American Geophysical Union Ingilizce 72 23 249 255 doi 10 1029 90EO10192 ISSN 2324 9250 24 Nisan 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Nisan 2021 Fluckiger Jacqueline Monnin Eric Stauffer Bernhard Schwander Jakob Stocker Thomas F Chappellaz Jerome Raynaud Dominique Barnola Jean Marc 2002 High resolution Holocene N2O ice core record and its relationship with CH4 and CO2 Global Biogeochemical Cycles Ingilizce 16 1 10 1 10 8 doi 10 1029 2001GB001417 ISSN 1944 9224 olu kirik baglanti Wagner Friederike Aaby Bent Visscher Henk 1 Eylul 2002 Rapid atmospheric CO2 changes associated with the 8 200 years B P cooling event Proceedings of the National Academy of Science 99 12011 12014 doi 10 1073 pnas 182420699 ISSN 0027 8424 21 Mart 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Nisan 2021 Indermuhle Andreas Stauffer Bernhard Stocker Thomas F Raynaud Dominique Barnola Jean Marc 3 Aralik 1999 Early Holocene Atmospheric CO2 Concentrations Science Ingilizce 286 5446 1815 1815 doi 10 1126 science 286 5446 1815a ISSN 0036 8075 21 Nisan 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Nisan 2021 Smith H J Wahlen M Mastroianni D Taylor K C 1997 The CO2 concentration of air trapped in GISP2 ice from the Last Glacial Maximum Holocene transition Geophysical Research Letters 24 1 4 doi 10 1029 96GL03700 ISSN 0094 8276 21 Mart 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Nisan 2021 Kibert Charles J 4 Nisan 2016 Sustainable Construction Green Building Design and Delivery Ingilizce John Wiley amp Sons ISBN 978 1 119 05532 7 24 Nisan 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Nisan 2021 16 Mart 2007 tarihinde kaynagindan arsivlendi Masarie Kenneth A Tans Pieter P 1 Ocak 1995 Extension and integration of atmospheric carbon dioxide data into a globally consistent measurement record doi 10 1029 95jd00859 8 Mart 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Nisan 2021 web archive org 4 Nisan 2019 4 Nisan 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 24 Nisan 2021 Birlesmis Milletler 1998 Birlesmis Milletler Iklim Degisikligi Cevre Sozlesmesi Kyoto Protokolu PDF www un org T C Cevre ve Orman Bakanligi s Annex A 17 Haziran 2012 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 7 Nisan 2015 cevreonline 23 Nisan 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Nisan 2015 Dis baglantilar 15 Eylul 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Kimya ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir Madde icerigini genisleterek Vikipedi ye katki saglayabilirsiniz Ekoloji ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir Madde icerigini genisleterek Vikipedi ye katki saglayabilirsiniz Afetler ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir Madde icerigini genisleterek Vikipedi ye katki saglayabilirsiniz