Romantik dönemin Avrupalı bilim insanları, Aydınlanma'nın doğa felsefesine karşı olarak, doğayı anlamanın kendini anlamak anlamına da geldiğini ve doğa bilgisinin "zorla elde edilmemesi" gerektiğini söylediler. Aydınlanmacılığın, bilimlerin suistimal edilmesini teşvik ettiğini düşündüler ve bu yüzden bilimsel bilgi elde etmenin başka bir yolunu, sadece insanlığa değil de doğaya da yarar sağlayan bir yolunu aradılar.
19.yüzyıl bilimi, 18.yüzyıldaki Aydınlanma hareketine tepki olarak başlayanRomantizm akımından oldukça etkilenmiştir. Romantizm; siyaset, sanat ve beşeri bilimler dahil birçok alana etki etmiştir.
Romantizm bir dizi tema geliştirdi: anti-indirgemeciliği (bütünün tek başına parçalardan daha değerli olduğu) ve epistemolojik iyimserliği (insanın doğaya bağlı olduğu) ve yaratıcılığı, deneyimi ve dehayı teşvik etti. Ayrıca, bilim insanının bilimsel keşifteki rolünü, doğa bilgisi edinmenin insanı anlamak anlamına geldiğini söyleyerek vurguladı. Bu nedenle, bu bilim adamları doğaya saygıya büyük önem verdiler.
Romantizm, 1840'lardan itibaren yerini yeni bir hareket olan pozitivizm'e bırakarak geriledi, entelektüelleri ele geçirdi ve yaklaşık 1880'e kadar sürdü. Daha önce Aydınlanma'dan hayal kırıklığına uğramış ve bilime yeni bir yaklaşım arayan aydınlarda olduğu gibi, insanlar artık Romantizme olan ilgilerini kaybetti ve bilimi daha belirgin bir süreçle incelemeye çalıştı.
Romantik bilim vs. Aydınlanma bilimi
Aydınlanma, 18. yüzyılın son on yılında Fransa'da sağlam bir yere sahipken, bilime ilişkin Romantik görüş 19. yüzyılın ilk yarısında Büyük Britanya'da ve özellikle Almanya'da gelişen bir hareketti. Her ikisi de doğayı ve insanın entelektüel kapasitelerini inceleme yoluyla insan bilgisindeki sınırları tanıyarak bireysel ve kültürel öz-anlayışı artırmaya çalıştı. Ancak Romantik hareket, birçok entelektüel tarafından Aydınlanma'nın desteklediği ilkelere karşı artan bir hoşnutsuzluk olarak sonuçlandı; Bazıları, Aydınlanmış düşünürlerin rasyonel düşünceye vurgusunu indirgemeci düşünme yoluyla yapmasının ve doğa felsefesinin matematikselleştirilmesinin, doğa ile barış içinde bir arada var olmaktan çok, doğayı kontrol etmeye çalışan ve çok soğuk olan bir bilim yaklaşımı yarattığını hissetti.
Aydınlanma Philosophe'larına göre, bilgiyi tamamlamanın yolu, indirgemecilikti, yani herhangi bir konuyla ilgili bilgilerin incelenmesini ve bilginin alt kategorilere bölünmesini gerektiriyordu. Bu, bilgiyi Ptolemy gibi kadim insanların ve Copernicus, Kepler ve Galileo gibi Rönesans düşünürlerinin bilgisinin üzerine inşa etmek için gerekli görüldü. İnsanın salt entelektüel gücünün doğanın her yönünü anlamak için yeterli olduğuna yaygın olarak inanılıyordu. Öne çıkan Aydınlanma bilim adamlarının örnekleri arasında Sir Isaac Newton (fizik ve matematik), Gottfried Leibniz (felsefe ve matematik) ve Carl Linnaeus (botanikçi ve hekim) bulunmaktadır.
Romantizmin İlkeleri
Romantizmin dört temel ilkesi vardı: " Altın Çağda insan ve doğanın orijinal birliği; daha sonra insanın doğadan ayrılması ve insan yetilerinin parçalanması; evren tarihinin insanın manevi terimleriyle yorumlanabilirliği; ve doğanın tefekkürü yoluyla kurtuluşa erme olasılığı. "
Yukarıda bahsedilen Altın Çağ, Yunan mitolojisinden ve efsanesinden bir referanstır. Romantik düşünürler, insanı doğayla ve dolayısıyla doğal haliyle yeniden birleştirmeyi arzuladılar.
Romantiklere göre, "bilim, doğa ile insan arasında herhangi bir bölünmeye neden olmamalıdır." Romantikler, Aydınlanmadaki Philosophe gibi, insanlığın doğayı ve onun fenomenlerini anlama konusundaki içsel yeteneğine inanıyorlardı, ancak bilgiyi, bilgi için doyumsuz bir susuzluk olarak incelememeyi tercih ettiler ve bu görüşü doğanın manipülasyonu olarak savunmadılar. Aydınlanma'yı, insanı doğanın ahenkli bir parçası olmaktan ziyade doğanın üstüne yerleştiren "doğadan bilgiyi gasp etme çabası" olarak gördüler; tersine, "büyük bir enstrüman olarak doğanın üzerine doğaçlama yapmak" istiyorlardı. Doğa felsefesi, gerçeklerin gözlemlenmesine ve dikkatli deneylere adanmıştı.
Romantiklere göre doğa bilimi, organik metaforların lehine mekanik metaforları reddetmeyi içeriyordu; başka bir deyişle, dünyayı sadece işleyen nesnelerden ziyade duyguları olan canlı varlıklardan oluşmuş olarak görmeyi seçtiler. Tanınmış bir Romantik düşünür olan Sir Humphry Davy, doğayı anlamanın "bir hayranlık, sevgi ve ibadet tutumu" gerektirdiğini söyledi. Bilginin yalnızca doğayı gerçekten takdir eden ve ona saygı duyan kişiler tarafından elde edilebileceğine inanıyordu. Kendini anlamak, Romantizmin önemli bir yönüydü ve bu insanın, tomurcuklanmakta olan zekası ile doğayı anlayabileceğini kanıtlamak ve böylece onu kontrol etmekten çok, doğayla bağlantı kurmasının ve ahenkli bir birliktelikle doğayı anlamasının duygusal çekiciliğiyle ilgiliydi.
Romantik bilimde önemli eserler
Bu dönemde gelişen çeşitli disiplenleri sınıflandırırken; Romantikler, fenomenlerin açıklanmasının "vera causa" yani bir yerde bulunan sebeplerin başka bir yerde de aynı sonuçları vereceği temelli olması gerektiğini düşündü.
Romantizm tarafından geliştirilen doğa araştırmaları üzerine çeşitli disiplinler şunları içermektedir: Schelling'in Naturphilosophie; kozmoloji ve kozmogoni; yeryüzü ve yaratıklarının gelişim tarihi; yeni biyoloji bilimi; zihinsel durumların araştırılması, bilinçli ve bilinçsiz, normal ve anormal; doğanın gizli güçlerini ortaya çıkarmak için deneysel disiplinler - elektrik, manyetizma, galvanizm ve diğer yaşam güçleri; diğerleri arasında fizyonomi, frenoloji, meteoroloji, mineraloji, "felsefi" anatomi.
Naturphilosophie
Friedrich Schelling Naturphilosophie adlı eserinde, insanı doğa ile yeniden birleştirmenin gerekliliğine ilişkin tezini açıkladı; Romantik bilim anlayışını ve doğa felsefesi vizyonunu ilk tanımlayan eser bu Alman eseriydi. Doğayı "özgürlüğe giden yolun tarihi" olarak adlandırdı ve insan ruhunun doğa ile yeniden birleşmesini teşvik etti.
Biyoloji
"Yeni biyoloji bilimi" ilk kez 1801'de Jean-Baptiste Lamarck tarafından biyoloji olarak adlandırıldı ve 'Mekanik felsefenin' uzun süren erozyon sürecinin sonunda doğmuş bir bağımsız bilim dalıydı, bu bilim canlı varlık fenomeninin sadece fizik kuralları ışığıyla anlaşılamayacağı ve bir ad hoc açıklamaya ihtiyaç duyduğunu belirten yaygın bir görüşten oluşmuştu. 17. yüzyılın , yaşamı bir makineninki gibi çalışan veya etkileşime giren parçalar sistemi olarak açıklamaya çalıştı. Lamarck, yaşam bilimlerinin fizik bilimlerinden kopması ve fiziğin kavram, yasa ve ilkelerinden farklı bir araştırma alanı oluşturmaya çalışması gerektiğini belirtti. Mekanizmayı, doğada gerçekleşen fiziksel fenomenlerin araştırmasını tamamen reddetmeyerek "canlıların, fiziksel nesnelerin sahip olduğu yasalara indirgenemeyen belirli özelliklere sahip olduğunu" ve yaşayan doğanın "metafiziksel objelerin bir toplantısı" olduğunu belirtebildi. Biyolojiyi 'keşfetmedi'; önceki çalışmaları bir araya getirdi ve yeni bir bilim olarak organize etti.
Goethe
Johann Goethe'nin optikle ilgili deneyleri, Newton'un kendi optik çalışmalarına aldırış etmemesi ve romantik gözlem ideallerini uygulamasının doğrudan sonucuydu. Rengin dışsal bir fiziksel fenomen değil de insanın içseli olduğuna inanıyordu; Newton, beyaz ışığın diğer renklerin bir karışımı olduğu sonucuna vardı, ancak Goethe, gözlemsel deneyleriyle bu iddiayı çürüttüğüne inanıyordu. Böylece insanın renk görme yetisine, onu analitik olarak açıklayabilecek matematiksel eşitliğe değil de insanın "içgörü parlamaları" yoluyla bilgi etme yetisine vurgu yaptı.
Humboldt
Alexander von Humboldt, deneysel veri toplamanın ve doğayı anlamadaki miktar belirleme ve tecrübe kullanımı için doğa bilimcisinin zorunluluğunun sadık bir savunucusuydu. Doğanın birliğini bulmaya çalıştı ve and , doğa bilimlerini dini tonlarda betimleyerek doğal dünyanın estetik niteliklerini övdü.:15 Bilim ve güzelliğin birbirini tamamlayabileceğine inanıyordu.
Matematik
Alexander (2006), 19. yüzyılda matematiğin doğasının gerçek dünya problemlerini çözmek için kullanılan sezgisel, hiyerarşik ve anlatı uygulamasından; uygulamadan ziyade mantık, titizlik ve iç tutarlılığın önemli olduğu teorik bir uygulamaya dönüştüğünü savunmaktadır. Öklid dışı geometri ve istatistiğin yanı sıra grup teorisi, küme teorisi ve sembolik mantık gibi beklenmedik yeni alanlar ortaya çıktı. Disiplin değiştikçe, dahil olan kişilerin doğası da değişti ve sanatta, edebiyatta ve müzikte sıklıkla bulunan trajik Romantik deha imajı, Évariste Galois (1811–32), Niels Henrik Abel(1802–29) ve János Bolyai (1802–60) gibi matematikçiler için de uygulanabilir. Romantik matematikçilerin en büyüğü, matematiğin birçok dalına büyük katkılarda bulunan Carl Friedrich Gauss'tur (1777–1855).
Fizik
Christensen (2005), Hans Christian Ørsted'in (1777–1851) çalışmasının Romantizm'e dayandığını gösterir. Ørsted'in 1820'de elektromanyetizma keşfi, Aydınlanma'nın matematik tabanlı Newton fiziğine karşı yöneltilmişti; Ørsted, teknolojinin ve bilimin pratik uygulamalarının gerçek bilimsel araştırmalarla bağlantılı olmadığını düşünüyordu. Ona göre doğa felsefesinin amacı, kendisini faydadan koparmak ve özerk bir girişim haline gelmekti ve o, insanın kendisinin ve doğa ile etkileşiminin doğa felsefesinin odak noktasında olduğu Romantik inancını paylaştı.
Astronomi
Gök bilimci William Herschel (1738–1822) ve kız kardeşi Caroline Herschel (1750–1848), kendilerini yıldızlarla ilgili çalışmalara adamışlardı; Güneş sistemi, Samanyolu ve evrenin anlamının kamusal anlayışını değiştirdiler.
Kimya
Sir Humphry Davy, "Britanya'da Romantik olarak tanımlanabilecek en önemli bilim insanıydı.":20 Romantik anti-indirgemeciliğe sadık olan Davy; maddelere karakter verenin tekil bileşenler, değil, onlarla alakalı güçler olduğunu iddia etti; başka bir deyişle, elementlerin tek tek ne olduğu değil, kimyasal reaksiyonlar oluşturmak ve dolayısıyla kimya bilimini tamamlamak için nasıl birleştikleri. :31–42
Bilimin popüler imgesi
Bir başka Romantik düşünür, bilim insanı değil de yazar olan Mary Shelley'di. Ünlü kitabı Frankenstein, romantizm karşıtı unsurları ve doğanın manipülasyonunu, hem Romantikleri ilgilendiren ana temaları hem de kimya, anatomi ve doğa felsefesinin bilimsel alanlarını içerdiği için bilimde Romantizmin önemli yönlerini de aktarmıştır. Toplumun bilimle ilgili rolünü ve sorumluluğunu vurguladı ve öyküsünün ahlaki dersiyle, insan doğayı kontrol etmekten çok takdir etmeye daha fazla özen göstermedikçe, bilimin kolayca yanlış gidebileceği Romantik duruşu destekledi.:20
John Keats'in "" şiirindeki "soğuk felsefe" tasviri, Edgar Allan Poe'nun 1829'deki sonesi ve Richard Dawkins'in 1998'deki kitabını etkiledi.
Romantizmin Düşüşü
Auguste Comte'un pozitivizminin 1840'taki yükselişi, bilime romantik yaklaşımın azalmasına katkıda bulunmuştur.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ a b c d e f g Romanticism in Science: Science in Europe, 1790–1840.
- ^ a b c d e f g h i j k l m Romanticism and the Sciences.
- ^ Molvig, Ole, History of the Modern Sciences in Society, lecture course, Sept. 26.
- ^ Bossi and Poggi, ed. Romanticism in Science.
- ^ Dan Ch. Christensen (1995). "The Ørsted-Ritter Partnership and the Birth of Romantic Natural Philosophy". Annals of Science. 52 (2): 153-185. doi:10.1080/00033799500200161.
- ^ a b The Age of Wonder: The Romantic Generation and the Discovery of the Beauty and Terror of Science. 2009. ISBN .
- ^ Shelley, M. Frankenstein, p. 26–27.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Romantik donemin Avrupali bilim insanlari Aydinlanma nin doga felsefesine karsi olarak dogayi anlamanin kendini anlamak anlamina da geldigini ve doga bilgisinin zorla elde edilmemesi gerektigini soylediler Aydinlanmaciligin bilimlerin suistimal edilmesini tesvik ettigini dusunduler ve bu yuzden bilimsel bilgi elde etmenin baska bir yolunu sadece insanliga degil de dogaya da yarar saglayan bir yolunu aradilar 19 yuzyil bilimi 18 yuzyildaki Aydinlanma hareketine tepki olarak baslayanRomantizm akimindan oldukca etkilenmistir Romantizm siyaset sanat ve beseri bilimler dahil bircok alana etki etmistir Romantizm bir dizi tema gelistirdi anti indirgemeciligi butunun tek basina parcalardan daha degerli oldugu ve epistemolojik iyimserligi insanin dogaya bagli oldugu ve yaraticiligi deneyimi ve dehayi tesvik etti Ayrica bilim insaninin bilimsel kesifteki rolunu doga bilgisi edinmenin insani anlamak anlamina geldigini soyleyerek vurguladi Bu nedenle bu bilim adamlari dogaya saygiya buyuk onem verdiler Romantizm 1840 lardan itibaren yerini yeni bir hareket olan pozitivizm e birakarak geriledi entelektuelleri ele gecirdi ve yaklasik 1880 e kadar surdu Daha once Aydinlanma dan hayal kirikligina ugramis ve bilime yeni bir yaklasim arayan aydinlarda oldugu gibi insanlar artik Romantizme olan ilgilerini kaybetti ve bilimi daha belirgin bir surecle incelemeye calisti Romantik bilim vs Aydinlanma bilimiAydinlanma 18 yuzyilin son on yilinda Fransa da saglam bir yere sahipken bilime iliskin Romantik gorus 19 yuzyilin ilk yarisinda Buyuk Britanya da ve ozellikle Almanya da gelisen bir hareketti Her ikisi de dogayi ve insanin entelektuel kapasitelerini inceleme yoluyla insan bilgisindeki sinirlari taniyarak bireysel ve kulturel oz anlayisi artirmaya calisti Ancak Romantik hareket bircok entelektuel tarafindan Aydinlanma nin destekledigi ilkelere karsi artan bir hosnutsuzluk olarak sonuclandi Bazilari Aydinlanmis dusunurlerin rasyonel dusunceye vurgusunu indirgemeci dusunme yoluyla yapmasinin ve doga felsefesinin matematiksellestirilmesinin doga ile baris icinde bir arada var olmaktan cok dogayi kontrol etmeye calisan ve cok soguk olan bir bilim yaklasimi yarattigini hissetti Aydinlanma Philosophe larina gore bilgiyi tamamlamanin yolu indirgemecilikti yani herhangi bir konuyla ilgili bilgilerin incelenmesini ve bilginin alt kategorilere bolunmesini gerektiriyordu Bu bilgiyi Ptolemy gibi kadim insanlarin ve Copernicus Kepler ve Galileo gibi Ronesans dusunurlerinin bilgisinin uzerine insa etmek icin gerekli goruldu Insanin salt entelektuel gucunun doganin her yonunu anlamak icin yeterli olduguna yaygin olarak inaniliyordu One cikan Aydinlanma bilim adamlarinin ornekleri arasinda Sir Isaac Newton fizik ve matematik Gottfried Leibniz felsefe ve matematik ve Carl Linnaeus botanikci ve hekim bulunmaktadir Romantizmin IlkeleriCennet bahcesi Romantizmin dort temel ilkesi vardi Altin Cagda insan ve doganin orijinal birligi daha sonra insanin dogadan ayrilmasi ve insan yetilerinin parcalanmasi evren tarihinin insanin manevi terimleriyle yorumlanabilirligi ve doganin tefekkuru yoluyla kurtulusa erme olasiligi Yukarida bahsedilen Altin Cag Yunan mitolojisinden ve efsanesinden bir referanstir Romantik dusunurler insani dogayla ve dolayisiyla dogal haliyle yeniden birlestirmeyi arzuladilar Romantiklere gore bilim doga ile insan arasinda herhangi bir bolunmeye neden olmamalidir Romantikler Aydinlanmadaki Philosophe gibi insanligin dogayi ve onun fenomenlerini anlama konusundaki icsel yetenegine inaniyorlardi ancak bilgiyi bilgi icin doyumsuz bir susuzluk olarak incelememeyi tercih ettiler ve bu gorusu doganin manipulasyonu olarak savunmadilar Aydinlanma yi insani doganin ahenkli bir parcasi olmaktan ziyade doganin ustune yerlestiren dogadan bilgiyi gasp etme cabasi olarak gorduler tersine buyuk bir enstruman olarak doganin uzerine dogaclama yapmak istiyorlardi Doga felsefesi gerceklerin gozlemlenmesine ve dikkatli deneylere adanmisti Romantiklere gore doga bilimi organik metaforlarin lehine mekanik metaforlari reddetmeyi iceriyordu baska bir deyisle dunyayi sadece isleyen nesnelerden ziyade duygulari olan canli varliklardan olusmus olarak gormeyi sectiler Taninmis bir Romantik dusunur olan Sir Humphry Davy dogayi anlamanin bir hayranlik sevgi ve ibadet tutumu gerektirdigini soyledi Bilginin yalnizca dogayi gercekten takdir eden ve ona saygi duyan kisiler tarafindan elde edilebilecegine inaniyordu Kendini anlamak Romantizmin onemli bir yonuydu ve bu insanin tomurcuklanmakta olan zekasi ile dogayi anlayabilecegini kanitlamak ve boylece onu kontrol etmekten cok dogayla baglanti kurmasinin ve ahenkli bir birliktelikle dogayi anlamasinin duygusal cekiciligiyle ilgiliydi Romantik bilimde onemli eserlerBu donemde gelisen cesitli disiplenleri siniflandirirken Romantikler fenomenlerin aciklanmasinin vera causa yani bir yerde bulunan sebeplerin baska bir yerde de ayni sonuclari verecegi temelli olmasi gerektigini dusundu Romantizm tarafindan gelistirilen doga arastirmalari uzerine cesitli disiplinler sunlari icermektedir Schelling in Naturphilosophie kozmoloji ve kozmogoni yeryuzu ve yaratiklarinin gelisim tarihi yeni biyoloji bilimi zihinsel durumlarin arastirilmasi bilincli ve bilincsiz normal ve anormal doganin gizli guclerini ortaya cikarmak icin deneysel disiplinler elektrik manyetizma galvanizm ve diger yasam gucleri digerleri arasinda fizyonomi frenoloji meteoroloji mineraloji felsefi anatomi Naturphilosophie Friedrich Schelling Naturphilosophie adli eserinde insani doga ile yeniden birlestirmenin gerekliligine iliskin tezini acikladi Romantik bilim anlayisini ve doga felsefesi vizyonunu ilk tanimlayan eser bu Alman eseriydi Dogayi ozgurluge giden yolun tarihi olarak adlandirdi ve insan ruhunun doga ile yeniden birlesmesini tesvik etti Biyoloji Yeni biyoloji bilimi ilk kez 1801 de Jean Baptiste Lamarck tarafindan biyoloji olarak adlandirildi ve Mekanik felsefenin uzun suren erozyon surecinin sonunda dogmus bir bagimsiz bilim daliydi bu bilim canli varlik fenomeninin sadece fizik kurallari isigiyla anlasilamayacagi ve bir ad hoc aciklamaya ihtiyac duydugunu belirten yaygin bir gorusten olusmustu 17 yuzyilin yasami bir makineninki gibi calisan veya etkilesime giren parcalar sistemi olarak aciklamaya calisti Lamarck yasam bilimlerinin fizik bilimlerinden kopmasi ve fizigin kavram yasa ve ilkelerinden farkli bir arastirma alani olusturmaya calismasi gerektigini belirtti Mekanizmayi dogada gerceklesen fiziksel fenomenlerin arastirmasini tamamen reddetmeyerek canlilarin fiziksel nesnelerin sahip oldugu yasalara indirgenemeyen belirli ozelliklere sahip oldugunu ve yasayan doganin metafiziksel objelerin bir toplantisi oldugunu belirtebildi Biyolojiyi kesfetmedi onceki calismalari bir araya getirdi ve yeni bir bilim olarak organize etti Goethe Goethe nin renk cemberi Johann Goethe nin optikle ilgili deneyleri Newton un kendi optik calismalarina aldiris etmemesi ve romantik gozlem ideallerini uygulamasinin dogrudan sonucuydu Rengin dissal bir fiziksel fenomen degil de insanin icseli olduguna inaniyordu Newton beyaz isigin diger renklerin bir karisimi oldugu sonucuna vardi ancak Goethe gozlemsel deneyleriyle bu iddiayi curuttugune inaniyordu Boylece insanin renk gorme yetisine onu analitik olarak aciklayabilecek matematiksel esitlige degil de insanin icgoru parlamalari yoluyla bilgi etme yetisine vurgu yapti Humboldt Alexander von Humboldt deneysel veri toplamanin ve dogayi anlamadaki miktar belirleme ve tecrube kullanimi icin doga bilimcisinin zorunlulugunun sadik bir savunucusuydu Doganin birligini bulmaya calisti ve and doga bilimlerini dini tonlarda betimleyerek dogal dunyanin estetik niteliklerini ovdu 15 Bilim ve guzelligin birbirini tamamlayabilecegine inaniyordu Matematik Alexander 2006 19 yuzyilda matematigin dogasinin gercek dunya problemlerini cozmek icin kullanilan sezgisel hiyerarsik ve anlati uygulamasindan uygulamadan ziyade mantik titizlik ve ic tutarliligin onemli oldugu teorik bir uygulamaya donustugunu savunmaktadir Oklid disi geometri ve istatistigin yani sira grup teorisi kume teorisi ve sembolik mantik gibi beklenmedik yeni alanlar ortaya cikti Disiplin degistikce dahil olan kisilerin dogasi da degisti ve sanatta edebiyatta ve muzikte siklikla bulunan trajik Romantik deha imaji Evariste Galois 1811 32 Niels Henrik Abel 1802 29 ve Janos Bolyai 1802 60 gibi matematikciler icin de uygulanabilir Romantik matematikcilerin en buyugu matematigin bircok dalina buyuk katkilarda bulunan Carl Friedrich Gauss tur 1777 1855 Fizik Christensen 2005 Hans Christian Orsted in 1777 1851 calismasinin Romantizm e dayandigini gosterir Orsted in 1820 de elektromanyetizma kesfi Aydinlanma nin matematik tabanli Newton fizigine karsi yoneltilmisti Orsted teknolojinin ve bilimin pratik uygulamalarinin gercek bilimsel arastirmalarla baglantili olmadigini dusunuyordu Ona gore doga felsefesinin amaci kendisini faydadan koparmak ve ozerk bir girisim haline gelmekti ve o insanin kendisinin ve doga ile etkilesiminin doga felsefesinin odak noktasinda oldugu Romantik inancini paylasti Herschel in 40 foot teleskobuAstronomi Gok bilimci William Herschel 1738 1822 ve kiz kardesi Caroline Herschel 1750 1848 kendilerini yildizlarla ilgili calismalara adamislardi Gunes sistemi Samanyolu ve evrenin anlaminin kamusal anlayisini degistirdiler Kimya Sir Humphry Davy Britanya da Romantik olarak tanimlanabilecek en onemli bilim insaniydi 20 Romantik anti indirgemecilige sadik olan Davy maddelere karakter verenin tekil bilesenler degil onlarla alakali gucler oldugunu iddia etti baska bir deyisle elementlerin tek tek ne oldugu degil kimyasal reaksiyonlar olusturmak ve dolayisiyla kimya bilimini tamamlamak icin nasil birlestikleri 31 42Bilimin populer imgesiBir baska Romantik dusunur bilim insani degil de yazar olan Mary Shelley di Unlu kitabi Frankenstein romantizm karsiti unsurlari ve doganin manipulasyonunu hem Romantikleri ilgilendiren ana temalari hem de kimya anatomi ve doga felsefesinin bilimsel alanlarini icerdigi icin bilimde Romantizmin onemli yonlerini de aktarmistir Toplumun bilimle ilgili rolunu ve sorumlulugunu vurguladi ve oykusunun ahlaki dersiyle insan dogayi kontrol etmekten cok takdir etmeye daha fazla ozen gostermedikce bilimin kolayca yanlis gidebilecegi Romantik durusu destekledi 20 John Keats in siirindeki soguk felsefe tasviri Edgar Allan Poe nun 1829 deki sonesi ve Richard Dawkins in 1998 deki kitabini etkiledi Romantizmin DususuAuguste Comte un pozitivizminin 1840 taki yukselisi bilime romantik yaklasimin azalmasina katkida bulunmustur Ayrica bakinizBilim tarihi CanlilikKaynakca a b c d e f g Romanticism in Science Science in Europe 1790 1840 a b c d e f g h i j k l m Romanticism and the Sciences Molvig Ole History of the Modern Sciences in Society lecture course Sept 26 Bossi and Poggi ed Romanticism in Science Dan Ch Christensen 1995 The Orsted Ritter Partnership and the Birth of Romantic Natural Philosophy Annals of Science 52 2 153 185 doi 10 1080 00033799500200161 a b The Age of Wonder The Romantic Generation and the Discovery of the Beauty and Terror of Science 2009 ISBN 978 1 4000 3187 0 Shelley M Frankenstein p 26 27