Bu maddedeki bilgilerin için ek kaynaklar gerekli.Mayıs 2020) () ( |
Bilim tarihi, hem doğa hem de toplumsal bilimler dahil olmak üzere bilimsel bilgi ve bilimin gelişiminin incelenmesidir. 18. yüzyıl ile 20. yüzyıl arası dönemde, öteden beri yanlış bilindiği düşünülen olguların bilimsel gerçeklerle değiştirilmesi yolunu izlemiştir.
Bilim, gerçek dünyadaki olayların gözlemlenmesi, açıklanması ve öngörüsünü vurgulayan, bilim adamları tarafından yapılan, doğal dünya hakkındaki deneysel, kuramsal ve pratik bilginin bir bütünüdür. Buna karşılık, bilim tarihçiliği bilim tarihçileri tarafından kullanılan yöntemleri inceler.
İngilizce bir kelime olan ve ilk defa William Whewell tarafından kullanılan scientist (bilim insanı) tanımlaması nispeten yakın bir tarih olan 19. yüzyılda kullanılmaya başlanmıştır. Daha önce, araştırmacılar kendilerini "doğa filozofları" olarak adlandırıyorlardı. Doğal dünyaya ilişkin deneysel araştırmalar klasik antik çağlardan beri (örneğin Thales ve Aristo tarafından) tanımlanmış, bilimsel yöntem Orta Çağ'dan beri kullanılmıştır (örneğin, İbn-i Heysem ve Roger Bacon tarafından). Modern bilim, modern çağın erken döneminde, özellikle bilimsel devrim dönemine denk gelen 16. ve 17. yüzyıl Avrupa'sında gelişmeye başladı. Bilim tarihçileri geleneksel olarak, bilimi, daha önceki araştırmaları da içerecek şekilde yeterince geniş olarak tanımlamıştı.
18. yüzyıldan 20. yüzyılın sonlarına kadar bilim tarihi, özellikle de fizik ve biyoloji bilimlerinin çoğu için gerçek teorilerin yanlış inançların yerini aldığı, ilerici bir anlatımla sunulmuştur.Thomas Kuhn'unki gibi daha yeni tarihsel yorumlar, bilim tarihini paradigmalar veya kavramsal sistemler açısından, entelektüel, kültürel, ekonomik ve politik eğilimlerden oluşan daha geniş bir çerçeve içerisinde tasvir etme eğilimindedir.
İlk uygarlıklar
Tarih öncesi çağlarda, teknik ve bilgi nesilden nesle sözlü bir gelenekle geçmiştir. Örneğin, mısırın tarım için Meksika'nın güneyinde evcilleştirilmesi, yaklaşık 9000 yıl önceye, yazım sistemlerinin geliştirilmesinden daha eski bir tarihe dayanmaktadır. Benzer şekilde, arkeolojik kanıtlar, yazının icadından önceki toplumlarda astronomik bilginin geliştiğini gösterir. Yazının gelişimi, bilginin muhafaza edilmesine ve çok daha doğru bir şekilde nesilden nesle iletilmesine olanak tanımıştır.
Birçok eski uygarlık sistematik olarak astronomik gözlemler yapıp bilgi toplamıştır. Gezegenler ve yıldızların maddi doğası üzerine kafa yormak yerine, çoğunlukla toplum üzerindeki etkilerinden çıkarım yaparak gök cisimlerinin nispi konumlarını şema haline getirmişlerdir. Bu, antik araştırmacıların, her şeyin birbirine bağlı olduğunu varsayarak, genel olarak bütüncül bir sezgi kullandıklarını, buna karşılık modern bilimin böyle kavramsal sıçramaları reddettiğini göstermektedir
Bu dönemde insan fizyolojisi ile ilgili temel bilgiler bazı bölgelerde biliniyordu ve birkaç medeniyette simya ile ilgili uygulamalar yapılmaktaydı. Makroskobik flora ve faunayla ilgili kayda değer gözlemler yapılmıştır.
Mısır
Eski Mısır, astronomi, matematik ve tıp alanlarında önemli ilerlemeler kaydetmiştir. Mısır’da geometrinin gelişmesinin temel sebebi, tarım arazilerinin düzenini ve mülkiyetini, her yıl Nil nehrinde gerçekleşen taşkınlardan korumak için yapılan araştırmalardır. 3-4-5 dik üçgen ve diğer geometri kuralları doğrusal yapılarla birlikte Mısır mimarisindeki sütun ve lentoların yapımında kullanılmıştır. Mısır ayrıca Akdeniz'in çoğu için bir simya araştırma merkezi olmuştur. Günümüze ulaşmış olan ilk tıbbi belgelerden biri olan Edwin Smith Papirüsüü muhtemelen beyni tarif eden analiz etmeye çalışan en eski belgedir: bu modern sinirbilimin başlangıcı olarak görülebilir. Mısır tıbbı bazı etkili uygulamalara sahip olmasına rağmen genellikle etkisiz ve bazen de zararlıydı. Örneğin tıbbi tarihçiler, eski Mısır ilaçbiliminin büyük ölçüde etkisiz olduğuna inanmaktadırlar. Buna rağmen, hastalığın tedavisinde inceleme, tanı, tedavi ve öngörü bileşenlerini kullanmışlardır. G. E. R. Lloyd’a göre bunlar temel deneysel bilim yöntemiyle paralellik sergiler ve bu metodolojinin geliştirilmesinde önemli rol oynamıştır. Ayrıca Ebers papirüs’ü (MÖ 1550) geleneksel deneyciliğin bulgularını da içerir.
Antik Ortadoğu
Sümer'deki (şimdiki Irak'ta) Mezopotamya halkı, MÖ 3500'lerin başlangıcından itibaren, dünya ile ilgili bazı gözlemlerini sayısal verilerle kaydetmeye başlamışlardı. Fakat gözlem ve ölçümlerin bilimsel yasaları aydınlatmaktan başka amaçlar için yapıldığı görülmektedir. Pisagor yasalarının somut bir örneği, MÖ 18. yüzyılda kaydedilmiştir: MÖ 1900 tarihli Mezopotamya çivi yazımı tableti olan Plimpton 322, bazı Pisagor üçlülerini (3, 4, 5) kaydeder (5, 12, 13). …, Pisagor teoreminin soyut bir formülasyonu yok iken, Pisagor’dan yaklaşık 1000 yıl önce kaydetmişlerdir.
Babil astronomisinde, yıldızların, gezegenlerin ve ay'ın ait hareketlerin kayıtlarının, yazarların yarattığı binlerce kil tablet üzerinde kaldı. Mezopotamya'daki ilk bilim adamları tarafından belirlenen güneş ayı ve ay ayı gibi astronomik dönemler, günümüzde hâlen yaygın bir şekilde batılı takvimlerde kullanılmaktadır. Bu verileri kullanarak, gün ışığının yıl boyunca değişen uzunluğunu hesaplamak ve Güneş, Ay ve gezegenlerin ayrıca tutulmaların görünümlerini ve kaybolmalarını tahmin etmek için aritmetik yöntemler geliştirdiler. Bir Keldani astronomu ve matematikçisi olan gibi yalnızca birkaç gökbilimcinin ismi bilinmektedir. Kidinnu’nun çalışmaları, günümüzdeki takvimlerde kullanılan güneş yılı için önemlidir. Babil astronomisi "astronomik olayların detaylı bir matematiksel tanımını yapmaya yönelik ilk ve oldukça başarılı girişim" idi. Tarihçi A. Aaboe'ya göre, "Helen dünyasında, Hindistan'da, İslam dünyasında ve Batı'da yapılmış olan birçok bilimsel astronomi çalışması, belirleyici ve temel yollarla Babil astronomisine bağlıdır.
Grek-Romen dünyası
Klasik Antik dönemde, evrenin işleyişine ilişkin sorgunun izleri, hem güvenilir bir takvim oluşturma hem de çeşitli hastalıkların nasıl tedavi edileceğinin belirlenmesi gibi doğal amaçlar için yapılan araştırmalarda, doğa felsefesi olarak bilinen soyut araştırmalarda görülmektedir. Kendilerini, doğa filozofu, yetenek gerektiren bir mesleğin uygulayıcıları (örneğin doktorlar) veya dini bir geleneğin takipçileri olarak (örneğin, tapınak şifacıları) olarak düşünen eski insanlar ilk bilim insanları olarak kabul edilebilir.
Öncü Sokratlar olarak bilinen ilk Yunan filozoflar komşularının mitlerinde bulunan soruna değerli yanıtlar sundular: "Yaşadığımız düzeni nasıl buldular?”. "bilimin babası" olarak kabul edilen, Sokratizm öncesi filozofu olan, Thales (MÖ 640-546) doğal olaylar için doğaüstü olmayan açıklamaları öne süren ilk kişi oldu. Örneğin, karalar suyun üzerinde yüzmektedir ve depremler tanrı Poseidon’dan değil karaların üzerinde yüzdüğü bu suların çalkalanmasından meydana geldiğini ileri sürer. Thales'in öğrencisi olan Samos’lu Pisagor’u, kendi için matematiği araştıran Pisagor okulunu kurdu ve Dünyanın küre şeklinde olduğunu öne süren ilk kişi oldu. Leucippus (MÖ 5. yüzyıl) tüm maddenin atomlar olarak bölünemeyen, tekrar etmeyen birimlerden oluştuğu teorisi ile atomculuk kavramını başlattı. Bu teori, öncelikle öğrencisi Demokritos daha sonra da Epikür tarafından oldukça genişletilmiştir.
Ardından, Plato ve Aristo, daha sonraki doğa araştırmalarını da şekillendirecek olan, doğa felsefesi hakkında ilk sistematik tartışmaları yaptılar. Tümdengelimli akıl yürütmenin geliştirilmesi, daha sonraki bilimsel araştırmalar için yararlı olmuştur. Plato, MÖ 387'de sloganı "Geometri bilmeyen giremez" olan ve birçok önemli filozof yetiştiren Platon Akademisini kurdu. Plato'nun öğrencisi Aristo, deneyciliği ve evrensel hakikatlere gözlem ve tümevarım yoluyla ulaşabileceği fikrini ortaya koyarak bilimsel yöntemin temellerini attı. Aristo, biyolojik nedensellik ve yaşam çeşitliliğine odaklanan ve deneysel nitelikte birçok biyolojik yazı da üretti. Özellikle, çevresindeki bitki ve hayvanların alışkanlıkları ve özellikleriyle ilgili birçok gözlem yaptı ve 540'tan fazla hayvan türünü sınıflandırarak en az 50 tanesini inceledi. Aristo’nun çalışmaları İslam dönemi ve Avrupa bilimini etkiledi ve sonunda Bilimsel Devrim'de yerini aldılar.
Bu dönem, özellikle anatomi, zooloji, botanik, madenbilimi, coğrafya, matematik ve astronomi alanlarındaki gerçek bilgide önemli ilerlemeler içeriyordu. Bunlar arasında özellikle değişim sorunu ve nedenleri ile ilgili olan bazı bilimsel problemlerin öneminin farkındalığı, matematiğin doğal olaylara uygulanması ve deneysel araştırma yapmanın metodolojik öneminin tanınması bulunmaktadır. Helenistik çağda bilginler, bilimsel araştırmalarında önce Yunan düşüncesinde geliştirilen ilkeler olan matematik uygulamaları ve kasıtlı deneysel araştırma yöntemlerini kullanmışlardır. Böylece, eski Yunan ve Helenistik filozoflardan Orta Çağ Müslüman filozof ve bilim adamlarına uzanan bu kesintisiz bilim çizgisi Avrupa Rönesansı ve Aydınlanmasına, günümüzün seküler bilimlerinin ortaya çıkmasına yol açtı. Sebep ve sorgulama ilkeleri antik Yunanlarla değil sokratik yöntem fikrinin oluşmasıyla birlikte başladı ve geometri, mantık ve doğa bilimlerindeki büyük ilerlemeleri de beraberinde getirdi. Swansea Üniversitesi'nde Profesör olan Benjamin Farrington'a göre:
- "İnsanlar Arşimet’in denge kanunlarını hazırlamasından binlerce yıl önce, bu ilkeler hakkında pratik ve sezgisel bilgiler yardımıyla, tartım işlemini yapıyordu. Arşimet’in yaptığı bu pratik bilginin kuramsal etkilerini sıralamak ve ortaya çıkan bilgiyi mantıksal olarak tutarlı bir sistemi olarak sunmaktı."
Ve yine:
- "Şaşkınlık içerisinde kendimizi modern bilimin eşiğinde buluyoruz. Bazı çevirilerden alıntılara modernite havası verildiği de söylenemez. Ne münasebet. Bu yazıların kelime dağarcığı ve tarzı kendi sözcük dağarcığımızdan ve tarzımızdan türetilen kaynaktır."
Coğrafya uzmanı Eratosthenes Dünya'nın çevresini doğru olarak hesaplarken, gök bilimci Samos’lu Aristarchus’u, güneş sisteminin helyosentrik (güneş merkezli) bir modelini öne süren ilk kişi oldu. Hipparkos (MÖ 190 - yaklaşık 120) ilk sistematik yıldız kataloğunu üretmiştir. Helenistik dönemde astronomi ve mühendislikteki başarı düzeyi, gezegenlerin konumunu hesaplamak için kullanılan bir analog bilgisayar olan Antikythera mekanizması (MÖ 150-100) tarafından etkileyici bir şekilde ortaya koyulmaktadır. Benzer karmaşıklığa sahip teknolojik eserler, mekanik astronomik saatlerin Avrupa'da ortaya çıktığı 14. yüzyıla kadar bir daha ortaya çıkmadı.
Tıp alanında, Hipokrat (MÖ 460 - 370) ve takipçileri pek çok hastalığı ve tıbbi durumu tanımlayan öncüler oldular ve günümüzde hekimler için hâlen geçerli olan Hipokrat Yemini geliştirdiler. Herophilos (MÖ 335-280) insan vücudunu kesip inceleyerek sinir sistemini tanımlayan ilk kişi olmuştur. Galen (MS 129 - 200) beyin ve göz ameliyatları da dahil olmak üzere neredeyse iki bin boyunca tekrar denenmeyen pek çok cesur operasyonlar gerçekleştirdi.
Helenistik Mısır'da, Öklid matematiksel titreşimin temellerini attı ve bugüne kadar yazılmış en ilham verici ders kitabı olan ve günümüzde hala kullanılan Elemanlar isimli eserinde, önerme, teori ve kanıt kavramlarını tanıttı. Tüm zamanların en büyük matematikçilerinden biri olarak kabul edilen Arşimet, bir sonsuz serinin toplamı ile bir parabolün yayı altındaki alanı hesaplamak için tüketme yöntemini kullandı ayrıca π sayısının inanılmaz derecede doğru bir yaklaşımını verdi. Bunun yanında fizikte, hidrostatik, statik ve kaldıraç prensibinin temellerini attığı bilinmektedir.
Theophrastus, bitki ve hayvanların ilk tanımlamalarını yazdı, ilk sınıflandırmayı yaptı ve mineralleri sertlik gibi özellikleri açısından inceledi. Theophrastus'un halefi olarak görülen Yaşlı Pliny, MS 77 yılında doğal dünyanın en büyük ansiklopedilerinden birini üretti. Örneğin, elmasın oktahedral şeklini doğru bir biçimde anlatır ve elmas tozu’nun çok sert olması sebebiyle diğer mücevherleri kesip cilalamak için gravürcüler tarafından kullanıldığından bahseder. Kristal biçiminin öneminin farkına varılması, modern kristal biliminin öncüsüdür. Ayrıca, diğer minerallerin kendine özgü kristal şekillerine sahip olduklarını da söyler. Bunun yanı sıra kehribar taşının çam ağaçlarının fosilleşmiş bir reçinesi olduğunu, içinde hapsolmuş böcekler bulunan örneklerden yola çıkarak fark eden ilk kişilerden biridir.
Hindistan
Matematik: Hindistan’daki matematiksel bilginin en eski izleri İndus Vadisi Uygarlığı'na (MÖ 4. binyıl~ MÖ 3. binyıl) aittir. Bu medeniyet zamanında yaşamış insanlar tuğladan yapılmış bir yapının sağlamlığı ve dengesi için uygun görülen 4:2:1 oranlarında olan tuğlalar yaptılar. Ayrıca uzunluk ölçümünü, yüksek bir doğruluk derecesinde standart hale getirmeye çalıştılar. Uzunluğu yaklaşık 3.4 santimetre olan (1.32 inç) on eşit parçaya bölünmüş bir cetvel olan Mohenjo-daro cetveli’ni tasarladılar. Eski Mohenjo-daro'da imal edilen tuğlalar genellikle bu uzunluk birimin tam katları olan boyutlara sahipti.
Hint gök bilimci ve matematikçisi Aryabhata (476-550) bazı trigonometrik fonksiyonlarla birlikte (sinüs, versine, kosinüs ve ters sinüs dahil olmak üzere) trigonometrik tabloların yanında cebir ve algoritma tekniklerini tanıtmıştır. MS 628 yılında Brahmagupta, yerin bir çekim kuvveti olduğunu ileri sürdü. Ayrıca, dünya genelinde şu anda evrensel olarak kullanılan Hint-Arap rakam sistemi ile birlikte sıfır sayısının kullanımını açıkça belirtti. İki gök bilimcinin metinlerinin Arapça çevirileri Arap rakamlarını 9. yüzyılda İslam dünyasına tanıtacaktı. 14. ve 16. yüzyıllar arasında Kerala astronomi ve matematik okulu, trigonometri ve analiz gibi alanlar da dahil olmak üzere astronomi ve özellikle matematikte çok önemli ilerlemeler kaydetti. Özellikle, Sangamagrama Madhava "matematiksel analizin kurucusu" olarak düşünülmektedir.
Astronomi: Astronomik kavramlardan bahseden ilk metin, Hint dini edebiyatı olan Vedalar'tan gelmektedir. Sarma'ya göre (2008): "Rigveda'da evrenin varoluşu hakkında akılcı yorumlar bulunur, bunlar; evrenin yapısı, küresel dünya ve 360 günden oluşan 1 yılın 12 eşit parçaya bölünüp, her biri 30 günden oluşan periyodik aylara bölünmesidir." Bhāskara tarafından 12. yüzyılda yazılmış olan Siddhanta Shiromani'nin ilk 12 bölümü, gezegenlerin ortalama boylamları; gezegenlerin gerçek boylamları; günlük döngü’nün üç problemi; ayın yeni ay ve dolunay fazları; ay tutulmaları; güneş tutulmaları; gezegenlerin enlemleri; yükselmeler ve ayarlar; ayın hilali; gezegenlerin birbirleriyle bağlantıları; sabit yıldızlarla gezegenlerin bağlantıları; ve güneş ve ayın pataları. İkinci bölümün 13. faslı, kürenin doğasını ve buna dayanan önemli astronomik ve trigonometrik hesaplamaları kapsar. İkinci 13 bölümlük kısım, kürenin doğasını ve buna dayanan önemli astronomik ve trigonometrik hesaplamaları kapsar.
Nilakantha Somayaji'nin astronomik tezi Tantrasangraha, 17. yüzyıldaki Johannes Kepler’e kadar en doğru astronomik model olan ve Tycho Brahe tarafından ortaya atılan Tychonic sistemle benzer özellikler taşımaktadır. İlk dilsel etkinlikler Sanskrit dili analizi ile birlikte Vedik metinlerin doğru okunması ve yorumlanması amacıyla Demir Çağı’nda Hindistan'da (MÖ 1. binyıl) bulunur. Sanskritçenin en önemli gramer uzmanı olan Pāîini (MÖ 520-460) 4000’e yakın kuralı formüle ederek üretken bir dilbigisi oluşturmuştur. Analitik yaklaşımının doğasında fonem, şekil bilgisi ve kök kavramları bulunmaktadır.
Tıp: Şimdiki Pakistan’da neolitik mezarlıklardan elde edilen bulgular erken tarım medeniyetlerindeki diş hekimliğiyle ilgili kanıtlarını göstermektedir. Ayurveda, MÖ 2500'den önce antik Hindistan'da ortaya çıkmış olan geleneksel tıp sistemidir ve günümüzde dünyanın çeşitli yerlerinde alternatif tıp yöntemi olarak uygulanmaktadır. Bununla alakalı en ünlü yazılı metin olan Suśruta'nın Suśrutasamhitā, rinoplasti, yırtık kulak loblarının onarımı, perineal litotomi, katarakt ameliyatı ve diğer bazı cerrahi işlemler gibi cerrahi prosedürlerin tanımlanmasını gösteren bir kaynaktır.
Metalurji: Wootz, pota ve paslanmaz çelik Hindistan'da icat edildi ve çoğunlukla Klasik Akdeniz dünyasına ihraç edildi. Hint Wootz çeliği, Roma İmparatorluğu'nda en iyi çelik olarak düşünülüyordu büyük saygı görüyordu. Ortaçağdan sonra çok özel tekniklerle Suriye'de üretilen "Şam çeliği" 1000 yılına kadar ithal edildi.
Çin
Matematik: Çinliler ilk hesaplamaları yapmak için sayım tahtalarında pozisyonel ondalık bir sistem kullandılar. 10'u ifade etmek için, sağdaki ikinci kutuya tek bir çubuk yerleştirilir. Konuşulan dilde İngilizceye benzer bir sistem kullanılır: ör. dört bin iki yüz yedi. Sıfır için herhangi bir sembol kullanmadılar. MÖ 1. yüzyıla kadar negatif sayılar ve ondalık kesirler kullanılıyordu ve Matematik Sanatında Dokuz Bölüm, ile yüksek mertebeden kökleri çıkarmak ve doğrusal denklemleri çözmek için kullanılan yöntemleri ve Pisagor teoremini içeriyordu.
Tang hanedanında üçüncü dereceden denklemler çözülmüş ve Ch'in Chiu-shao tarafından MS 1245'te basılan 3'ün üstündeki denklem çözümleri ortaya çıkmıştır. Pascal'ın binom katsayıları için üçgeni Jia Xian tarafından 1100 civarında açıkladı
Astronomi: Çin'den gelen astronomik gözlemler, herhangi bir medeniyete ait en uzun süreli kayıt serisi olup güneş lekelerinin (MÖ 364'te 112 kayıt), süpernovaların (1054), ay ve güneş tutulmalarını kayıtlarını içerir. 12. yüzyılda tutulmaların tahminlerini makul bir şekilde doğru yapabiliyorlardı, ancak Ming hanedanlığı döneminde bu bilgiler kayboldu. Ardından, Jesuit Matteo Ricci tahminleri nedeniyle 1601 yılında büyük kabul gördü. MÖ 635'te Çinli gök bilimciler, kuyruklu yıldızların kuyruklarının daima güneşten uzak olduğunu gözlemişti.
Çinliler, antik çağlardan beri gökyüzünü tanımlamak için ekvatoral sistem kullandılar ve 940 yılında, silindirik (Mercator) bir projeksiyon kullanarak yıldız haritası çizdiler. MÖ 4. yüzyıldan itibaren halkalı küre ve MÖ 52'den itibaren ekvatoral eksende kalıcı olarak monte edilen bir küre kullanımı kaydedilmiştir. MS 125'te Zhang Heng, küreyi gerçek zamanlı olarak döndürmek için suyun gücünü kullandı. 1270 yılına gelindiğinde, Arap torquetum ilkelerini birleştirdiler.
Sismoloji: Felaketlere daha iyi hazırlık yapmak için Zhang Heng, MS 132'de deprem olduğu anda başkent Luoyang'daki yetkililere anında uyarı vermesi için sismometreyi icat etti. Zhang mahkemeye kuzeybatıda bir deprem yaşandığını söylediği sırada başkentte hiçbir sallantı hissedilmemesine rağmen kısa bir süre sonra Luoyang’ın 400 km ile 500 km kuzeydoğusunu depremin vurduğu mesajı geldi. Zhang, cihazını "mevsimsel rüzgarları ve Dünya'nın hareketlerini ölçmek için alet" (Houfeng didong yi 候 风 地动 仪) olarak adlandırdı. Bu şekilde adlandırmasının sebebi ise Zhang ve diğerlerinin, depremlerin muhtemelen sıkışmış havanın basıncından dolayı kaynaklandığını düşünmesiydi. Ayrıntılı bilgi için Zhang'ın sismometresine bakın.
Çağlar boyunca Çin’deki bilim alanına çok önemli katkılarda bulunan birçok kişi vardır. Bunlar arasında iyi örneklerden birisi bilim insanı, polimat ve aynı zamanda devlet adamı olan Shen Kuo’dur (1031-1095). Yön bulmak için kullanılan manyetik iğne pusulasını tanımlayan ilk kişi oldu, gerçek kuzey kavramını keşfetti. Ayrıca güneş saati,halkalı küre ve su saati tasarımını iyileştirdi, teknelerin tamir edildiği yüzer havuzların kullanımını tanımladı. Shen Kuo, su baskınlarının doğal sürecini ve Taihang Dağları'ndaki deniz fosillerinin (Pasifik Okyanusu'ndan yüzlerce kilometre uzakta) bulgularını gözlemledikten sonra arazi oluşumu diğer bir deyişle jeomorfoloji teorisi geliştirdi. Ayrıca, Shaanxi eyaletindeki Yan'an'da, yer altında bulunan taşlaşmış bambuları gözlemledikten sonra, zaman içerisinde yeryüzünde kademeli bir iklim değişikliği olduğu teorisini benimsedi. Bir başka önemli polimat ve astronom olan Su Song (1020-1101) yıldız haritalarından oluşan bir gök atlası yaptı, botanik, zooloji, mineraloji ve metalurjinin ilgili konuları ile farmasötik bir tez yazmış ve 1088 yılında Kaifeng kentinde büyük bir astronomik saat kulesi inşa etmiştir. Bu saat kulesi bilinen en eski sonsuz güç iletim zinciri mekanizmasını içermektedir.
16. ve 17. yüzyıllarda Çin’deki Avrupalı Hristiyan misyonerlerin yazışmaları sayesinde, bu eski kültüre ait bilimsel başarılar Avrupalı bilim adamları tarafından kabul ve takdir gördü ve Avrupa'da tanındı. Çin teknolojisi ve bilim tarihi üzerine Batılı akademik düşünce, Joseph Needham ve Needham Araştırma Enstitüsü’nün çalışmaları sayesinde galvanizlendi. İngiliz bilim insanı Needham'a göre Çin'in teknolojik başarıları arasında şunlar yer aldı; ilk sismolojik dedektörler (2. yüzyılda Zhang Heng), suyla çalışan göksel küre (Zhang Heng), ondalık sistemin bağımsız icadı, kuru havuz, sürgülü kapaklar, çift etkili pistonlu pompa, dökme demir, yüksek fırın, demir pulluk, çok borulu tohum dikme aleti, el arabası, asma köprü, harman savurma makinesi, döner fan, paraşüt, doğalgaz yakıt, kabartma haritası, pervane, tatar yayı, katı yakıt roketi, çok kademeli roket, kurtarma kayışı, mantık, astronomi, tıp ve diğer alanlardaki gelişmeler.
Bununla birlikte, kültürel etkenler, Çin’dek bu gelişmelerin "modern bilim" diye tabir ettiğimiz şeye dönüşmesini engelledi. Needham'a göre, Çin aydınlarının dini ve felsefi görüşleri, doğa yasaları fikirlerini kabul edememelerine neden olmuş olabilir.
Orta Çağ’da bilim
Roma İmparatorluğunun bölünmesi ile birlikte, Batı Roma İmparatorluğu geçmişinin çoğuyla olan temasını kaybetti. Yunan felsefesi, Orta Doğu’da yeni kurulan Arap İmparatorluğu'nda bir miktar destek buldu. 7. ve 8. yüzyılda İslam'ın yayılmasıyla, İslam Altınçağı olarak bilinen İslam bilimi dönemi 13. yüzyıla kadar sürdü.Çeşitli faktörler bu dönemde bilimin gelişmesine yardım etti. Tek bir dil olan Arapçanın kullanılması, bir tercüman olmaksızın iletişim kurulmasına izin verdi. Hint öğrenme kaynakları ile Bizans İmparatorluğu'ndaki Yunan metinlerine erişim, Müslüman akademisyenlere üzerine inşa edebilecekleri bir bilgi tabanı sağlamıştır.
Bizans İmparatorluğu hala Konstantinopolis gibi öğrenim merkezlerini korurken, Batı Avrupa bilimi, 12. ve 13. yüzyıllarda Orta Çağ üniversitelerinin gelişimine kadar manastırlarda sürdürülmüştür. Manastır okullarının müfredatı, az sayıda antik metinler ile birlikte tıp ve zamanın kaydı gibi pratik konular üzerine yapılan yeni çalışmalar incelenmiştir.
İslam Dünyası
Bilimsel yöntem, İbn-i Heysem’in Optik (MS 1000) adlı eserinde kaleme aldığı optik deneylerinden başlayarak, metodoloji alanında önemli ilerlemelerin yapıldığı İslam dünyasında gelişmeye başlamıştır. Bilimsel yöntemdeki en önemli gelişim, Müslüman bilim adamları arasında başlayan, genel olarak deneysel bir yönelim içinde kurulmuş olan ve birbiriyle rekabet eden bilimsel kuramları birbirinden ayırmak için deneylerin kullanılmasıydı. İbn-i Heysem optik alanında yaptığı deneysel çalışmalar ve teoriler sebebiyle optik biliminin babası olarak kabul edilmektedir. Bazıları, İbn-i Heysem'i modern bilimsel metodu geliştirdiği için "ilk bilim insanı" olarak nitelendirdiler. Matematikçi Muhammed b. Musa el-Harezmi’nin adı algoritma kavramına verilirken, cebir terimi onun çalışmalarından biri olan El-Cebir’den türetilmiştir. Şu anda kullanılan Arap rakamlarının Hindistan'dan geldiği bilinmektedir ancak Müslüman matematikçiler ondalık sayı gösteriminin tanıtımı gibi birçok geliştirme yapmışlardır.
El-Battani astronomi alanında, Batlamyus’un Hè Megalè Syntaxis (Büyük tez)’in, Almagest olarak çevrilerek saklanan, Hipparchus’un ölçümlerini geliştirdi. El-Battani ayrıca, Dünya eksenel deviniminin ölçüm hassasiyetini geliştirdi. Battani, İbn-i Heysem ile birlikte Averroes, el-Tusi, ve gibi Maragha gök bilimcileri tarafından yer merkezli modele yapılan düzeltmeler Kopernik’in güneş merkezli modeline benzemektedir. Güneş merkezli teoriler, Ja'fer İbn Muhammed Ebu Ma'shar el-Balkhi, Ebû Rayhan Biruni, Abu Said el-Sijzi, Kutub-al-Dinî Şirazi ve Necm el-Dîn el-Kâzminî el-Kâtibî, gibi diğer birçok Müslüman gök bilimci tarafından da tartışılmış olabilir. Müslüman kimyagerler ve simyacılar modern kimyanın kurulmasında önemli bir rol oynadılar. Will Durant ve Fielding H. Garrison gibi araştırmacılar, Müslüman kimyagerleri kimyanın kurucuları olarak görüyorlardı. Özellikle Câbir bin Hayyan birçok kimse tarafından kimyanın babası olarak görülür. Arap bilim adamlarının eserleri, önce Roger Bacon'u (deneysel metodu Avrupa'ya tanıttı, Fars yazarlarından çok etkilendi) ve daha sonra da Isaac Newton'u etkiledi. Alim Al-Razi, kimya ve tıbba katkılarda bulundu. İbni Sina (Avicenna) İslam dünyasının en etkili filozofu olarak görülüyor. Deneysel tıp bilimine öncülük eden ve klinik denemelerde yapan ilk doktordu. Tıp alanında onun en dikkat çekici iki eseri olan Kitāb el-Hisfahâr (Şifa Kitabı) ve The Canon of Medicine, hem Müslüman dünyasında hem de Avrupa'da standart tıbbi metinler olarak 17. yüzyıla kadar kullanılmıştır. Tıp alanında yaptığı birçok katkının arasında bulaşıcı hastalıkların bulaşıcı doğasının keşfi ve klinik farmakolojinin tanıtılması bulunmaktadır.
İslam dünyasındaki diğer ünlü bilim adamları arasında, Farabi (polimat), Abu-el-Kaim el-Zahrawi (ameliyatın öncüsü), Abū Rayhān el-Bīrūnī (İndology'nin öncüsü, jeodezi ve antropoloji), Nasihir-i Dîn el-Tûsî (polimath) ve İbn Haldun bulunmaktadır (Demografi, kültür tarihi, tarih yazımı, tarih felsefesi ve sosyoloji gibi sosyal bilimleri öncüsü).
İslam bilimi, Avrupa'daki Rönesans'tan önce 12. veya 13. yüzyılda, kısmen kütüphaneler, gözlemevleri, hastaneler ve üniversitelerin yok edildiği Moğol fetihleri ile gerilemeye başladı. İslam'ın Altın Çağı, 1258 yılında Abbasi halifeliğinin başkenti olan Bağdat bilim merkezinin tahrip edilmesi ile kapanmıştır.
Avrupa
Avrupa'nın entelektüel canlanması, 12. yüzyılda Orta Çağ üniversitelerinin doğuşuyla başlamıştır. İspanya ve Sicilya’daki İslam dünyasıyla olan temaslar ayrıca Reconquista ve Haçlı Seferleri sırasında Aristo, Batlamyus, Jābir bin Hayyān, el-Harezmi, İbn-i Heysem (Alhazen), İbn-i Sina (Avicenna) ve İbn Rüşd (Averroes)'ün eserleri de dahil olmak üzere bilimsel Yunanca ve Arapça metinlere erişim imkânına sahip oldular. Avrupalı bilginler, 12. yüzyılda Arapçadan Latinceye çevirilerin desteklendiği "Toledo Çevirmenler Okulu"nun tercüme programlarına erişme imkânına sahiptiler. Daha sonra Michael Scotus gibi tercümanlar bu metinleri doğrudan incelemek için Arapça öğrendiler. Avrupa üniversiteleri bu metinlerin tercüme edilmesi ve çoğaltılmasına maddi olarak yardımcı olmuş ve bilim toplulukları için ihtiyaç duyulan yeni bir altyapı tesis etmiştir. Aslında, Avrupa üniversitesi doğal dünyayla ilgili birçok çalışmayı ve doğayı kendi müfredatının merkezinde koymuştur ve Orta Çağ üniversiteleri bilimin önemine modern üniversitelerden daha çok vurgu yapmıştır.
Bunun yanında Avrupalılar, Moğolistan barışının bir sonucu olarak, daha da doğuya (özellikle de Marco Polo) yönelmeye başlamışlardır. Bu, Hint geleneği ile Çin kültürü ve medeniyetinin, Avrupa geleneği içindeki farkındalığının artmasına yol açtı. Malmesbury Eilmer'in (11. yüzyılda İngiltere'de Matematik eğitimi alan) ilk uçuşu ve Laskill'deki Cistercian fırının metalürjik başarımları gibi teknolojik gelişmeler de yapılmıştır.
3. yüzyılın başında, entelektüel açıdan önemli antik yazarların hemen hepsinin temel çalışmalarını doğru çevirileri vardı ve bu çeviriler üniversiteler ve manastırlar aracılığıyla bilimsel fikirlerin sağlıklı bir şekilde aktarılmasına olanak sağladı. Ondan sonra bu metinlerde yer alan doğal felsefe, Robert Grosseteste, Roger Bacon, Albertus Magnus ve Duns Scotus gibi ünlü bilim adamları tarafından genişletilmeye başlandı. İslam dünyasının daha önceki katkılarından etkilenen modern bilimsel yöntemlerin öncülleri olan, Grosseteste'nin doğayı anlamanın bir yolu olarak matematiğe vurgu yapması ve Bacon tarafından benimsenen deneysel yaklaşımı Opus Majus’da görülebilir. Pierre Duhem’in tartışmalı Katolik Kilisesi 1277 tarihli kınama tezi, Orta Çağ bilimini ciddi bir disiplin olarak başlamasına yol açmıştır ancak modern bilimin 1277’de başladığı fikrini destekleyen olmadı. Bununla birlikte, pek çok bilim insanı, Duhem'in belirttiği gibi Orta Çağ’ın bilimsel gelişmelerin önemli bir dönemi olduğu görüşüne katılıyor.
14. yüzyılın ilk yarısında, büyük ölçüde Aristo’nun bilimsel yazıları üzerine skolastik yorumlamalar çerçevesinde gerçekleştirilen çok önemli bilimsel çalışmaları görülmüştür. Ockham'lı William tutumluluk ilkesini getirdi. Jean Buridan ve Nicole Oresme gibi akademisyenler Aristo'nun mekaniğinin unsurlarını yeniden yorumlamaya başladılar. Özellikle Buridan, Modern hareketsizlik kavramının ilk adımı olan atış hareketinin sebebinin enerji olduğuna dair teoriyi geliştirdi. Oxford hesaplayıcıları, hareketin kinematiğini matematiksel olarak analiz etmeye başlamış ve hareketin nedenlerini dikkate almadan bu analizi yapmıştır.
1348'de Kara veba ve diğer felaketler, önceki felsefi ve bilimsel gelişim dönemine ani bir son vermiştir. Yine de, antik metinlerin yeniden keşfi, birçok Bizans aliminin Batı'ya sığınmak zorunda kaldığı 1453'teki İstanbul’un fethinden sonra gelişti. Bu arada, matbaanın bulunması Avrupa toplumu üzerinde büyük etkiye sahip oldu. Matbaanın gelişmesi ve basılı yayınların artması, öğrenmeyi çok büyük bir kesim için mümkün kıldı ve yeni fikirlerin çok daha fazla artmasına yol açtı. Yeni fikirler, bu noktada Avrupa biliminin gelişimini etkilemeye, cebirin tanıtılmasına yardımcı oldu. Bu gelişmeler, Kara Veba başlangıcında duran bilimsel araştırma sürecinin yeniden başlaması olarak da görülebilecek Bilimsel Devrim'in yolunu açtı.
Bilimin Avrupa'daki etkisi
Avrupa'da bilimin başlaması 12’nci yüzyıl ile başladı. Öte yandan Kuzey Rönesansı’nda odak noktası, Aristoteles’in doğa felsefesinden, kimya ve biyolojik bilimlere (botanik, anatomi ve tıp) kaydı ve belirgin bir değişim gösterdi. Böylece Avrupa'da modern bilim, büyük bir karışıklık döneminde yeniden başladı. Protestan Reformu ve Katolik Karşı-Reformasyon; Christopher Columbus'un Amerika kıtasını keşfetmesi; İstanbul’un fethi; Aristo’nun Skolatik dönemde yeniden keşfedilmesi, büyük toplumsal ve siyasal değişikliklere neden oldu. Böylece, Martin Luther ve John Calvin'in dini öğretiyi sorgulaması gibi, bilimsel doktrini sorgulanması mümkün olan uygun bir ortam yaratılmıştır. Batlamyus (astronomi) ve Galen’in (tıp) eserleri günlük gözlemlerle her zaman tutarlı olmamaktaydı. Vesalius insan kadavraları üzerindeki çalışmalarıyla, Galen’in anatomi görüşündeki sorunları ortaya koymuştur.
Daha önce elde edilen gerçekleri sorgulama ve yeni cevaplar aramak, günümüzde Bilim Devrimi olarak bilinen önemli bir bilimsel ilerleme dönemi ile sonuçlandı. Çoğu tarihçi geleneksel olarak Bilim Devrimi’nin başlangıç tarihini, Andreas Vesalius'un De humani corporis fabrica (İnsan Vücudundaki Çalışmalar Üzerine) ve Kopernik’in De Revolutionibus adlı kitaplarının ilk basıldığı, 1543 yılı olarak kabul eder. Kopernik’in kitabındaki tezi, Dünya'nın Güneş'in etrafında hareket etmesi idi. Bu dönem, Avrupa çapında bilimsel yayınların benzeri görülmemiş büyümesini temsil eden Isaac Newton'ın Philosophiæ Naturalis Principia Mathematica'nın 1687'de yayınlanmasıyla zirveye ulaşmıştır.
Bu dönemdeki diğer önemli bilimsel gelişmeler ise Galileo Galilei, Edmond Halley, Robert Hooke, Christiaan Huygens, Tycho Brahe, Johannes Kepler, Gottfried Leibniz ve Blaise Pascal tarafından yapıldı. Francis Bacon, Sir Thomas Browne, René Descartes ve Thomas Hobbes tarafından felsefede büyük katkılar yapıldı. Bilimsel yöntem, geleneksel düşünceler üzerine modern düşünce ile yapılan nedensel ve deneysel çalışmalarla daha da geliştirildi.
Aydınlanma Çağı
Aydınlanma Çağı, Avrupa 17. yüzyıl ile başlayan 18. yüzyılda hızlanan modern bilime yönelik, belirleyici adımlar attı. Doğrudan Newton, Descartes, Pascal ve Leibniz'in eserlerine dayanan bu dönem, Benjamin Franklin (1706-1790), Leonhard Euler (1707-1783), Mikhail Lomonosov (1711-1765) ve Jean le Rond d'Alembert’in (1717-1783) aralarında bulunduğu jenerasyonun, modern matematik, fizik ve teknolojiye olan katkıları ile şekillendi. Denis Diderot’un 1751-1772 yılları arasında yayınlanan Ansiklopedisi, bu yeni anlayışı daha geniş bir kitleye taşıdı. Bu süreç yalnız bilim ve teknolojiyi değil, aynı zamanda felsefe (Immanuel Kant, David Hume), din (bilimin giderek dine yansıması), toplumu ve siyaseti (Adam Smith, Voltaire) önemli ölçüde etkilemiştir. Çoğu zaman Bilimsel Devrim olarak bilinen Avrupa Rönesans'ının başlangıcı, diğer bir deyişle Modern Çağ’ın ilk dönemleri modern bilimin başlangıcı olarak görülür.
Bilimde Romantizm
19. yüzyılın başlarındaki Romantik Hareket, Aydınlanmanın klasik yaklaşımlarında beklenmedik yeni arayışlar başlatarak bilimi yeniden şekillendirdi. Özelikle biyoloji (Darwin’in evrim teorisi), matematik (grup teorisi) ve kimya (organik kimya) alanlarında çok önemli atılımlar yapıldı. Romantizmin çöküşü, yeni bir hareket olan Positivizm'in 1840'tan sonra aydınların ideallerini ele geçirmesiyle başladı ve yaklaşık 1880 yılına kadar sürdü.
Modern Bilim
Bilim devrimi, bilimi, bilginin gelişimi için bir kaynak olarak kurdu. Bilim uygulaması 19. yüzyıl boyunca, 20. yüzyıla uzanan yol boyunca profesyonelleşti ve kurumsallaştı. Toplumda bilimsel bilginin rolü arttıkça, ulus-devletlerin işleyişini birçok yönüyle birleştirildi.
Doğa Bilimleri
Fizik
Bilimsel devrim, eski düşünce ve klasik fizik arasında elverişli bir sınırdır. Kopernik, Samos'lu Aristarchus tarafından tanımlanan heliosentrik güneş sistemi modeli düşüncesini canlandırdı. Bunu Johannes Kepler'in 17. yüzyılın başında ortaya koyduğu ilk gezegen hareketi modeli izledi. Kepler bu modelde, gezegenlerin eliptik yörüngeleri izlemeleri ve Güneş'in bu eliptik yörüngenin odak noktasında olduğunu ileri sürdü. Galileo ("Modern Fiziğin Babası"), bilimsel yöntemin kilit bir unsuru olan fizik teorilerini doğrulamak için de deneyler yaptı. William Gilbert, dünyanın kendisinin de manyetik olduğunu ortaya koyan ilk elektrik ve manyetizma deneylerini yaptı.
Isaac Newton 1687’de Principia Mathematica 'yı yayınladı ve iki kapsamlı ve başarılı fiziksel teoriyi detaylandırdı. Bunlar; Klasik mekaniğe öncülük eden Newton'un hareket yasaları ve yer çekiminin temel kuvvetini tanımlayan Newton'un 'dur.
18. yüzyıl sonu ve 19. yüzyılın başlarında elektrik ve manyetizmanın davranışı Luigi Galvani, Giovanni Aldini, Alessandro Volta, Michael Faraday, Georg Ohm ve diğerleri tarafından incelendi. Bu çalışmalar, James Clerk Maxwell (Maxwell denklemleri olarak da bilinir) tarafından iki olgunun tek bir elektromanyetizma teorisine birleştirilmesinde önemli rol oynadı.
20. yüzyılın başıyla birlikte fizikte devrim başladı. Newton'un uzun süredir kabul gören bazı teorilerin, bazı koşullarda doğru olmadığı ortaya koyuldu. 1900’den başlayarak Max Planck, Albert Einstein, Niels Bohr ve diğerleri, çelişkili deneysel sonuçları açıklamak için, ayrık enerji seviyelerini tanıtarak kuantum teorilerini geliştirdiler. Kuantum mekaniği, hareket yasalarının küçük ölçeklerde tutarlı olmadığını göstermiştir. Ayrıca Einstein'ın 1915'te ileri sürdüğü genel görelilik teorisi, hem Newton mekaniği hem de özel göreliliğin dayandığı uzay zamanının sabit arka planının mevcut olamayacağını gösterdi. 1925 yılında, Werner Heisenberg ve Erwin Schrödinger, önceki kuantum teorilerini açıklayan kuantum mekaniğini formüle ettiler. Edwin Hubble'ın 1929'da yaptığı gözlemlere göre galaksilerin geri çekilme hızı, uzaklıkları ile doğru orantılıdır. Bu, Georges Lemaitre tarafından Büyük Patlama teorisinin formüle edilmesi için yol gösterdi ve Evren’in genişlediğini kanıtladı.
1938'de Otto Hahn ve Fritz Strassmann radyokimyasal yöntemlerle birlikte nükleer füzyonu keşfetti. 1939'da Lise Meitner ve Otto Robert Frisch, daha sonra Niels Bohr ve John A. Wheeler tarafından geliştirilecek olan füzyon sürecinin ilk teorik tanımını yaptılar. İkinci Dünya Savaşı sırasında radarın pratikte uygulanmasına, atom bombasının geliştirilmesine ve kullanılmasına yol açan gelişmeler yaşandı. Bu süre zarfında, Chien-Shiung Wu, Uranyum metalinin gaz difüzyonu ile U-235 ve U-238 izotoplarına ayrılmasına yönelik bir sürecin geliştirilmesine yardımcı olmak için Manhattan Projesi tarafından işe alındı. Ayrıca Beta bozunumu ve zayıf etkileşim fiziğinde uzman deneyciydi. Wu, kuramsal fizikçiler olan Tsung-Dao Lee ve Chen-Ning Yang’ın 1957 yılında nobel kazandıkları kuramlarını yapmalarına olanak sağlayan bir deney dizayn etti (Wu deneyi).
Tarihçilerin "Büyük Bilim" olarak adlandırdıkları 1930'larda Ernest O. Lawrence tarafından siklotronun keşfi ile başlamış olan ve savaş sonrası dönemi fizikçilerinin teorilerini test etmek ve yeni sınırlara girmek için devasa makineler, bütçeler ve laboratuvarlar gerektiren bir döneme girildi. Fizikte asıl müşterisi hükûmetler olmuş ve "temel" araştırmaların desteklenmesinin askeri ve endüstriyel uygulamalar için faydalı teknolojilere neden olabileceğini kabul etmiştir.
Hâlen, genel görelilik ve kuantum mekaniği birbiriyle çelişkilidir ve ikisini birleştirmek için çaba gösterilmektedir.
Kimya
Modern kimya on altıncı yüzyıl ve on sekizinci yüzyıllar boyunca, simyanın, tıbbın, imalatın ve madenciliğin desteklediği maddi uygulamalar ve teoriler aracılığıyla ortaya çıktı. 1661'de Robert Boyle, The Sceptical Chymist adlı eserinde 'kimya' ve 'simya'yı birbirinden ayırt etmesi belirleyici bir dönüm noktası oldu. Diğer önemli adımlar; William Cullen, Joseph Black, ve gibi tıbbi kimyagerlerin gravimetrik deneysel uygulamaları ile phlogiston teorisini çürüten, oksijen ve kütlenin korunması yasası üzerine Antoine Lavoisier'in (Modern Kimyanın Babası) çalışmalarıdır. 1803 yılında John Dalton, maddenin temel kimyasal ve fiziksel özelliklerini kaybetmeden parçalanamayan en küçük madde bileşenlerinden oluşan “atom”lardan oluştuğu teorisini sundu. Dalton ayrıca kütle ilişkileri yasasını da formüle etti. 1869'da Dmitri Mendeleev, Dalton'un keşiflerine dayanan periyodik tablo düzenini oluşturdu.
Friedrich Wöhler tarafından yapılan üre sentezi, yeni bir araştırma alanı olan organik kimyanın kapılarını açtı ve 19. yüzyılın sonunda bilim adamları yüzlerce organik bileşiği sentezleyebiliyorlardı. Yağ kaynağı olarak kullanılan balinaların tükenmesinden sonra, 19. yüzyılın sonlarına doğru yerküredeki petrokimyasallarının sömürülmesi görüldü. 20. yüzyılda, rafine edilmiş maddelerin sistematik olarak üretilmesi, yalnızca enerji değil aynı zamanda giyim, tıp ve günlük tek kullanımlık ürünlerin yapımında kullanılan sentetik malzemeler için hazır kaynak sağladı. Organik kimya tekniklerinin canlı organizmalara uygulanması, biyokimyanın öncülüğünü yapan fizyolojik kimyanın gelişmesine yol açtı. 20. yüzyıl fizik ve kimyanın atomun elektronik yapısının sonucu olarak açıklanan kimyasal kitabında, her zamankinden daha karmaşık moleküllerdeki bağ açılarını hesaplamak için kuantum mekaniği ilkelerini kullandı. Pauling'in çalışması DNA'nın fiziksel modellemesiyle (the secret of life, Francis Crick’in sözleriyle, 1953) nihayete ulaştı. Aynı yıl, Miller-Urey deneyi, primordiyal süreçleri bir simülasyonunda gösterdi: Proteinlerin temel bileşenleri olan basit aminoasitler, kendilerini daha basit moleküllerden oluşabiliyordu.
Jeoloji
Jeoloji, tutarlı bir bilim haline gelmeden çok önce, kayalar, mineraller ve yeryüzü biçimleri hakkında izole edilmiş, kopuk fikirler kümesi olarak var olmuştur. Theophrastus'un Peri lithōn kayalarındaki çalışmaları binyıllarca başvurulan bir kaynaktı: Fosillerin yorumlanması Bilimsel Devrim sonrasına kadar aynı kaldı. Çinli polimat Shen Kua (1031-1095) arazi oluşumu süreci için hipotezler hazırlayan ilk kişidir. Okyanustan yüzlerce mil uzaktaki bir dağda bulunan bir jeolojik tabakadaki fosilleri inceleyerek, arazinin dağların erozyona uğraması ve silt birikimi yoluyla oluştuğu sonucuna vardı.
Jeoloji, Bilim Devrimi sırasında büyük bir yeniden yapılanmaya uğramadı, ancak bireysel teorisyenler önemli katkılarda bulundu. Örneğin Robert Hooke, deprem teorisini formüle etti ve Nicholas Steno, üst üste binme teorisini geliştirdi ve fosillerin bir zamanlar yaşayan canlıların kalıntıları olduğunu savundu. Doğa filozofları, 1681'de Thomas Burnet'in ileri sürdüğü Kutsal Dünya Teorisi'nden başlayarak Dünya'nın zamanla değiştiğini keşfetmeye başladılar. Burnet ve çağdaşları Dünya'nın geçmişini Kitâb-ı Mukaddes'te anlatılan olaylar bağlamında yorumladılar, ancak yaptıkları çalışmalar, Dünya tarihinin seküler yorumlamaları için entelektüel temelleri attı
Modern jeoloji, modern kimya gibi, 18. yüzyılda ve 19. yüzyılın başlarında yavaş yavaş gelişti. Benoît de Maillet ve Comte de Buffon, dini bilginler tarafından da öngörüldüğü gibi, Dünya’nın yaşının 6000 yıldan eski olduğunu düşünüyordu. Jean-Étienne Guettard ve Nicolas Desmarest Fransa'nın orta kesimini gezip gözlemlerini ilk jeolojik haritaların bazılarına kaydetti. Kimyasal deneyler yardımıyla, İskoçyalı John Walker, İsveçli Torbern Bergman ve Alman Abraham Gottlob Werner gibi doğabilimciler, kayalar ve mineraller için kapsamlı sınıflandırma sistemleri oluşturdu. Bu, 18. yüzyılın sonuna kadar jeolojiyi en ileri safhaya taşıyan kolektif bir başarıydı. Steno'nun adımlarını takip eden James Hutton, Georges Cuvier ve Alexandre Brongniart, kaya katmanlarının içerdikleri fosillerle tarihlendirilebileceğini iddia ettikleri, Dünya tarihi ile ilgili genelleştirilmiş bir yorum ortaya koydu. Bu ilk önce Paris Havzasının jeolojik incelemesinde için uygulanan bir ilkedir. Fosil indeksleri, jeologlara, bir bölgedeki kayaların, benzer yaştaki uzak yerlerdeki kayalarla olan bağlantısını göstermeye olanak sağlayan, jeolojik haritaları yapmak için güçlü bir araçtır. Charles Lyell, Adam Sedgwick ve Roderick Murchison gibi jeologlar, 19. yüzyılın ilk yarısı boyunca Avrupa ve doğu Kuzey Amerika'daki kayalıklarda, hükûmet tarafından finanse edilen haritalama projelerine zemin hazırlayan yeni bir teknik uyguladı.
19. yüzyılın ortalarında, jeolojinin odağı, açıklama ve sınıflamadan, Dünya yüzeyinin nasıl değiştiğini anlama girişimlerine kaydı. Depremler ve yanardağların ilk modern teorileri gibi dağ yapılarının ilk kapsamlı teorileri de bu dönemde önerildi. Louis Agassiz ve diğerleri kıtaları kaplayan buzul çağı gerçeğini ortaya çıkardı ve Andrew Crombie Ramsay gibi "fluvialists"ler akarsu vadilerinin milyonlarca yıldır onlardan akan nehirler tarafından oluştuğunu savundu. 20. yüzyıldan itibaren, Radyoaktivitenin keşfinden sonra radyometrik tarihlendirme yöntemleri geliştirildi. Alfred Wegener'in "kıtasal sürüklenme" teorisi 1910'larda öne sürüldüğünde genellikle kabul görmedi ancak ancak 1950'lerde ve 1960'larda toplanan yeni veriler levha tektoniği teorisine öncü olmuştur. Bu teori, birbirleriyle bağlantısız gibi görülen çok geniş yelpazedeki olaylara birleştirici bir açıklama sağlamıştır. 1970 yılından bu yana, jeolojide birleştirici ilke olarak süregelmektedir.
Levha tektoniği sayesinde kayaların incelenmesinden, Dünyanın bir gezegen olarak bütün halde incelenmesine olanak tanıyan çalışma alanı doğmuştur. Bu dönüşümün diğer unsurları şunları içerir: Dünyanın iç mekanının jeofizik çalışmaları, jeolojinin "yer bilimlerinden" biri olan meteoroloji ve oşinografiyle gruplanması ve Dünya ile güneş sisteminin diğer kayalık gezegenlerinin kıyaslanması.
Astronomi
Samos'lu Aristarchus, Güneş’in ve Ay’ın boyutlarını ve mesafelerini nasıl belirleyeceğiniz üzerine çalışma yayınladı ve Eratosthenes bu çalışmayı Dünya'nın büyüklüğünü bulmak için kullandı. Hipparkus daha sonra dünyanın devinimini keşfetti.
19. yüzyılda astronomide ve optik sistemlerdeki ilerlemeler, 1801’de ilk göktaşı gözlemi (1 Ceres) ve 1846’da Neptün’ün keşfedilmesiyle sonuçlandı. 1925’te Cecilia Payne-Gaposchkin, yıldızların çoğunlukla Hidrojen ve Helyumdan oluştuğunu belirledi. Gök bilimci , Dünya ile yıldızların aynı yapıda olduğu yaygın inancından dolayı, Cecilia Payne-Gaposchkin’i bu bulguları doktora tezinde kullanmasından caydırmıştır. Bununla birlikte, dört yıl sonra, 1929'da Henry Norris Russell farklı mantıkla aynı sonuca vardı ve keşif sonunda kabul edildi.
George Gamow, ve , evrenin arka plan sıcaklığında Büyük Patlama için bir kanıt bulunması gerektiğini hesapladılar. 1964'te Arno Penzias ve Robert Wilson, bu hipotez için kanıt olan Bell Labs radyoteleskopunda (Holmdel Horn Antenna'da) 3 Kelvin arka plan keşfetti ve evrenin yaşını belirlememize yardımcı olan bazı sonuçların temelini oluşturdu.
Supernova SN1987A, Dünya üzerindeki gök bilimciler tarafından hem görsel olarak hem de, nötrino astronomisi için bir zafer olarak, Kamiokande'deki güneş nötrino dedektörleri tarafından gözlemlendi.
Fakat güneş nötrino akışı teorik olarak beklenen değerin bir kısmıydı. Bu uyumsuzluk parçacık fiziği için standart modelde bazı değerlerde değişiklik yapmaya zorladı.
Biyoloji ve tıp
William Harvey, omurgalı dolaşım sistemleri hakkındaki kapsamlı çalışmalarının sonuçlarına dayanan Dee Motu Cordis'i 1628'de yayınladı. Kalp, atardamar ve toplardamarların kan dolaşımındaki merkezi rolünü tespit etti ve Galen'in daha önce var olan ısıtma ve soğutma işlevleri hakkındaki görüşlerini doğrulayacak herhangi bir bulguya ulaşamadı.
İngiliz Kraliyet Cemiyeti, Antonie van Leeuwenhoek'ten bir mektup aldı ve bilim insanının kendi hazırlamış olduğu özel merceklerle yaptığı, mikroskobik organizmalar hakkındaki gözlemlerini 1673'te yayınladı.
1847'de Macar hekim Ignác Fülöp Semmelweis, doktorların doğuma katılmadan önce ellerini yıkamalarını zorunlu tutarak, doğum ateşini ciddi bir şekilde azalttı. Bu keşif, bakterilerin hastalık yapıcı etkisi teorisini öngörüyordu. Bununla birlikte, Semmelweis'in bulguları çağdaşları tarafından kabul görmedi ve 1865 yılında antisepsi ilkelerini kanıtlayan İngiliz cerrah Joseph Lister'in keşifleriyle başladı. Lister'in çalışması, Fransız biyolog Louis Pasteur'un önemli bulgularına dayanıyordu. Pasteur tıp’da devrim yaratan mikroorganizmalar ile hastalık arasındaki bağlantıyı kurabilmişti. Ayrıca 1880’e tıptaki en önemli koruyucu yöntemlerden biri olan kuduz aşısını üretti. Bunların yanında Pasteur, süt ve diğer gıdalar yoluyla hastalığın yayılmasını önlemeye yardımcı olmak için pastörizasyon sürecini keşfetti.
Belki de tüm bilimlerin en belirgin, tartışmalı ve geniş kapsamlı teorisi, İngiliz doğa bilimci Charles Darwin'in 1859'da Türlerin Kökeni Üzerine adlı kitabında ortaya koyduğu doğal seçilimle evrim teorisi olmuştur. Darwin, insan da dahil olmak üzere tüm canlıların özelliklerinin uzun süren doğal süreçlerle şekillendiğini ileri sürdü. Evrim teorisi şu andaki haliyle biyolojinin hemen hemen tüm alanlarını etkiler. Evrimin saf bilimin dışındaki alanlara etkisi, toplumun farklı kesimlerinden gelen hem desteğe hem de muhalefete yol açtı ve “insanın evrendeki yeri” hakkındaki anlayışı derinden etkiledi. 20. yüzyılın başlarında kalıtım çalışması, keşiş Moravian Gregor Mendel'in 1866 yılında geliştirdiği miras yasalarının 1900 yılında yeniden keşfinden sonra önemli bir araştırma haline geldi. Mendel'in kanunları, hem bilimsel hem de endüstriyel araştırmalar için önemli bir araştırma alanı olan genetik çalışma alanının başlangıcını sağlamıştır. 1953 yılına gelindiğinde James D. Watson, Francis Crick ve Maurice, yaşamın tüm biçimlerinin ifade edilmesi için genetik madde olan, DNA’nın temel yapısını açıkça ortaya koydu. 20. yüzyılın sonlarında, genetik mühendisliğinin imkânları ilk kez hayata geçirildi ve 1990'da tüm insan genomunu haritalamak için büyük bir uluslararası çalışma başlatıldı (İnsan Genom Projesi).
Ekoloji
19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başlarında Ekoloji disiplini, tipik olarak, kökenini Darwin’in evriminin ve Humboldt biyocoğrafyasının sentezine kadar izler. Bununla birlikte, ekolojinin yükselişinde aynı derecede önemli olan mikroprobiyoloji ve toprak bilimi, özellikle de Louis Pasteur ve Ferdinand Cohn'da göze çarpan yaşam kavramı döngüsü idi. Ekoloji kelimesi, özellikle doğayı (özellikle Darwin'in teorisi) bütünsel olarak düşünen ekojik düşünce fikrinin sahibi Ernst Haeckel tarafından ortaya atıldı. 1930'larda Arthur Tansley ve diğerleri, deneysel toprak bilimi ile fizyolojik enerji kavramlarını ve saha biyolojisi tekniklerini birleştiren ekosistem ekolojisi alanını geliştirmeye başladılar. 20. yüzyılda ekoloji tarihi çevrecilik ile yakından bağlantılıdır. İlk kez 1960'larda formüle edilen ve 1970'lerde yaygınlaşan Gaia hipotezi, son zamanlarda Derin Ekolojinin bilimsel-dinsel hareketi birbirine daha yakın hale getirdi.
Sosyal bilimler
Fiziksel bilimlerde bilimsel metodun başarılı bir şekilde kullanılması, aynı metodolojinin birçok alanda insan çabalarını daha iyi anlayacak şekilde uyarlanmasını sağladı. Bu çabadan sosyal bilimler gelişti.
Siyaset bilimi
Siyaset bilimi, sosyal bilimler açısından geç gelmiştir. Bununla birlikte, bu disiplinin; ahlak felsefesi, siyasi felsefe, siyasi ekonomi, tarih ve diğer alanların kuralcı belirmeler ışığında nasıl olması gerektiğinin belirlenmesi ve ideal hükûmet biçiminin özelliklerinin ve işlevlerinin çıkarılması gibi net öncelikleri vardır. Politikanın kökenleri tarih öncesi döneme dayanır. Her tarihi dönemde ve hemen hemen her coğrafi alanda, siyaset üzerine çalışan ve siyasi anlayışı geliştiren birilerini bulabiliriz.
Batı kültüründe, ilk siyaset araştırması Antik Yunan'da bulunur. Avrupa siyasetinin köklerinin geçmişe yönelik izleri, Plato ve Aristo’dan bile önce, özellikle Homeros, Hesiod, Thucydides, Xenophon ve Euripides'in eserlerinde görülür. Daha sonradan Plato siyasi sistemleri analiz etti. Bu analizleri, daha edebi ve tarih odaklı çalışmalarından özetledi ve felsefeye daha yakın olarak, anlayabileceğimiz bir yaklaşım uyguladı. Benzer şekilde, Aristo, Plato'nun analizindeki tarihi deneysel kanıtları da içerecek şekilde analizini yaptı.
Geleneksel olarak Chāṇakya (MÖ 350–283) ile birlikte tanımlanan Kautilya Kautilya ve Viṣhṇugupta tarafından yazılmış olan eski bir Hint tezi, devletçilik, ekonomi, siyaset ve askeri strateji üzerine yazılmıştır. Bu tezde, halkın, kralın, devletin, hükûmet görevlilerinin, saray mensuplarının, düşmanlarının, işgalcilerin ve kurumların davranışları ve ilişkileri analiz edilmiş ve belgelendirilmiştir. Roger Boesche, Arthaśāstra’yı "siyasi gerçekçilik kitabı, politik dünyayı nasıl işlediğini analiz eden bir kitap ve genellikle nasıl çalışması gerektiğini söylemeyen bir kitap" olarak tanımlıyor. Bu kitap genellikle krala, devleti yönetmek ve ortak çıkarları korumak için nasıl önlemler alması gerektiğini sık sık açıklayan kitap olarak da bilinir.
Roma hükümdarlığı sırasında, Julius Caesar, Cicero ve diğerleri gibi devlet adamları bize cumhuriyet ve Roma imparatorluğu ve savaş politikaları hakkında örnekler sunarken, Polybius, Livy ve Plutarch gibi ünlü tarihçiler de Roma Cumhuriyeti’nin yükselişini, diğer ulusların örgütlenmelerini ve tarihlerini belgeledi. Bu çağdaki siyaset çalışması, tarih anlayışı, yönetim yöntemlerini anlama ve hükûmetlerin işleyişini tanımlamaya odaklanmıştır. Batı Roma İmparatorluğunun çöküşüyle siyasi araştırmalar için daha yaygın bir alan ortaya çıktı. Özellikle Batı geleneğinde tek tanrılığın yükselişiyle, Hristiyanlık, siyaset ve siyasi eylem için yeni bir alan ortaya çıkarmıştır. Orta Çağ boyunca, kilise ve mahkemelerde siyaset araştırması yaygınlaştı. Hippo'lu Augustine'in yazdığı, Tanrı'nın Şehri gibi eserler, mevcut felsefeleri ve siyasi gelenekleri Hristiyanlığınkilerle sentezledi, din ile siyaset arasındaki sınırları yeniden tanımladı. Kilise ve Devlet arasındaki ilişkiyi çevreleyen siyasi soruların çoğu bu dönemde tartışmaya açıldı ve netleşti.
Ortadoğu’da ve daha sonra İslami bölgelerde, Ömer Hayyam’ın Rubaiyat ve Firdevsî’nin Kralların destanı gibi eserler siyasi analiz kanıtları sağlarken, İbn-i Sina, Musa ibn Meymun, İbn Rüşd gibi İslamcı Aristocular, Aristo’nun analiz ve deneyci geleneğini sürdürerek, O'nun eserleri üzerine yorumlar yazdılar. İtalyan Rönesansı sırasında Niccolò Machiavelli, siyasal kurumlar ve aktörler üzerine doğrudan deneysel gözlemler yaptı ve modern siyasal bilimlerin önemine vurgu yaptı. Daha sonra, Aydınlanma döneminde bilimsel paradigmanın genişletilmesi, politik araştırmayı normatif belirlemelerin de ötesine itti. Özellikle istatistik çalışmaları, seçim ve oy kullanımı alanlarında kullanıldı.
20. yüzyılda, ideoloji, davranışçılık ve uluslararası ilişkiler çalışması 'pol-sci' olarak adlandırılan çok sayıda alt disiplinin oluşmasına yol açmıştır. Bunlardan bazıları; rasyonel seçim teorisi, seçim sistemi, oyun teorisi, seçimbilim, siyasi coğrafya/jeopolitik, siyasi psikoloji/siyasal sosyoloji, siyasi ekonomi, siyasi analiz, kamu yönetimi, karşılaştırmalı siyasi analiz ve barış ve çatışma araştırmaları’dır.
Dil Bilimi
Tarihsel dilbilim, 18. yüzyılın sonunda bağımsız bir çalışma alanı olarak ortaya çıktı. Sir William Jones, Sanskritçe, Farsça, Yunanca, Latince, Gotik ve Kelt dillerinin hepsinin ortak bir temel paylaştığını ileri sürdü. Jones'tan sonra, dünyanın tüm dillerini kataloglamak için 19. yüzyıldan ve 20. yüzyıla kadar bazı çalışmalar yapılmıştır. Ferdinand de Saussure'nin Cours de linguistique générale adlı kitabının yayınlanması betimsel dilbilimin gelişmesini sağladı. Tanımlayıcı dilbilim ve ilgili yapısalcılık hareketi, diller arasındaki farklılıkları tanımlamak yerine, dil biliminin, dillerin zamanla nasıl değiştiğini belirlemeye odaklanmasını sağlamıştır. Noam Chomsky, 1950'lerde yaratıcı dil biliminin geliştirerek dil bilimini çeşitlendirdi. Çalışmaları, geçerli söz diziminin tanımlanmasına ve tahmin edilmesine izin veren matematiksel bir dil modeline dayanmaktadır. Sosyolinguistik, bilişsel dilbilim ve hesaplamalı dilbilim gibi uzmanlık alanları dilbilim ve diğer disiplinler arasındaki işbirliğinden ortaya çıkmıştır.
Ekonomi
Adam Smith'in 1776'da yayınlanan Ulusların zenginliği (An Inquiry into the Nature and Causes of the Wealth of Nations) adlı eseri klasik ekonomi için temel oluşturur. Smith, sınıf ayrımı ile serbest ticaret sistemini savunan merkantilizm’i eleştirdi. Aktif unsurlardan oluşmuş ekonomi sistemlerini, yalnızca kendi çıkarları doğrultusunda yönlendiren, ‘gizli el’ diye tabir ettiği, aktörlerin olduğunu ileri sürmüştür. Karl Marx, Marksist ekonomi diye adlandırılan alternatif bir ekonomik teori geliştirdi. Marksist ekonomi, emeğin değer teorisine dayanır ve malın değerinin, üretmek için gerekli olan emek miktarına dayandığını var sayar. Bu varsayıma göre, kapitalizm, kâr sağlamak için işçilerin emeğinin tam karşılığını ödemeyen işverenlere dayanıyordu. Avusturya okulu, girişimciliği ekonomik kalkınmanın itici gücü olarak görerek Marksist ekonomi teorisine tepki gösterdi. Bu, emek değer teorisini, bir arz ve talep sistemi ile değiştirdi.
1920'lerde, John Maynard Keynes, mikroekonomi ve makroekonomi arasında bir ayrıma öncü oldu. Keynesyen ekonomi altında, makroekonomik eğilimler bireylerin ekonomik tercihlerini bastırabilir. Hükûmetler, ekonomik genişlemeyi teşvik etmek için bir araç olarak, mallara olan toplam talebi teşvik etmelidir. İkinci Dünya Savaşı'nı takiben, Milton Friedman parasalcılık kavramını yarattı. Parasalcılık, para arzı ve talebini, ekonomik faaliyetin kontrolü için bir araç olarak kullanmaya odaklanır. 1970'lerde parasalcılık, ekonomik büyümeyi ve mevcut para miktarını artırmak için bir araç olarak vergileri azaltmayı savunan, arz yanlı ekonomi politikasına adapte edildi. Diğer modern ekonomik düşünceler, Yeni Klasik ekonomi ve Yeni Keynesgil ekonomidir. 1970'lerde klasik yeni ekonomi geliştirildi ve mikroekonominin makroekonomik büyümenin temeli olduğunu vurguladı. Yeni Keynesyen ekonomi, kısmen Yeni Klasik ekonomiye tepki olarak yaratıldı ve neden piyasadaki verimsizliklerin bir merkez bankası veya hükûmet tarafından kontrol edilmesi gerektiğini ele alır.
Yukarıdaki "ekonomi tarihi", modern ekonomi ders kitaplarını yansıtır ve bu bilimin son aşamasının, tarihinin doruk noktası anlamına gelir (Kuhn, 1962). 1776'da, "Ulusların Zenginlikleri" kitabının ortasındaki bir bölümün kayıp bir sayfasında belirtilen “gizli el”, Smith'in esas mesajını taşımaktadır. Modern teoriye entegre edilemeyeceği için, Smith'in mesajını içeren "Zenginlik" in açılış pasajından asla söz edilmemektedir: “Zenginlik” piyasa hacmi ve verimsiz emek için üretkenlik oranı ile değişen işgücü dağılımına bağlıdır.
Psikoloji
19. yüzyılın sonu, bilimsel bir girişim olarak psikolojinin başlangıcına işaret eder. 1879 yılı, genellikle, bağımsız bir çalışma alanı olarak psikolojinin başlaması olarak görülmektedir. Aynı yıl içinde Wilhelm Wundt, psikolojik araştırmaya ayrılmış ilk laboratuvarı (Leipzig'de) kurdu. Psikolojiye önemli katkılarda bulunan ilk kişiler arasında Hermann Ebbinghaus (hafıza araştırmalarında öncü), Ivan Pavlov (klasik koşullanmayı keşfetti), William James ve Sigmund Freud da yer alıyor. Kültürel bir simge olmasının yanında, Freud'un bilimsel psikolojiye etkisi muazzam olmuştur.
20. yüzyılda, Freud'un teorilerini çok bilim dışı olarak reddedilmesi ve Edward Titchener'ın zihnin atomistik yaklaşımına karşı bir tepki ortaya çıktı. Bu, John F. Skinner tarafından yaygınlaştırılan ve John B. Watson tarafından yapılan davranışçılığın formüle edilmesine yol açtı. Davranışçılık, açık davranış için epistemolojik olarak sınırlayıcı psikolojik çalışmayı önerdi; çünkü bu, güvenilir bir şekilde ölçülebilirdi. "Akıl" ın bilimsel bilgisi çok metafizik olarak kabul edildi, bu nedenle ulaşılması imkânsızdı.
20. yüzyılın sonlarında, toplu olarak bilişsel bilim diye tabir edilen, insan psikolojisinin incelenmesine yönelik yeni bir disiplinler arası yaklaşım ortaya çıkmıştır. Bilişsel bilim, psikoloji, dilbilim, bilgisayar bilimi, felsefe ve nevrobiyoloji araçlarını kullanarak, zihni yeniden inceleme konusu olarak değerlendirir. PET taramaları ve taramaları gibi beyin aktivitelerinin görselleştirilmesi ile ilgili yeni yöntemler, bazı araştırmacıları zihni, biliş yerine beyni inceleyerek araştırmaya yöneltti. Bu yeni araştırma biçimleri insan zihnini geniş bir şekilde anlamanın mümkün olduğunu ve böyle bir anlayışın yapay zeka gibi diğer araştırma alanlarına uygulanabileceğini varsaymaktadır.
Sosyoloji
İbn-i Haldun en eski bilimsel sistematik sosyolog olarak görülebilir. Modern sosyoloji, 19. yüzyılın başlarında dünyanın modernleşmesine akademik yanıt olarak ortaya çıktı. Birçok erken sosyolog (ör. Émile Durkheim) için sosyolojinin amacı yapısalcılığın içinde, toplumsal grupların kaynaşmasını anlamak ve toplumsal parçalanmaya "panzehir" geliştirmekti. Max Weber, kişileri akılcı düşüncenin "demir kafesine" çekeceklerine inandığı rasyonalizasyon kavramıyla ve toplumun modernizasyonu ile ilgilendi. Georg Simmel ve W. E. B. Du Bois de dahil olmak üzere bazı sosyologlar daha fazla mikro sosyolojik ve niteliksel analiz kullandı. Bu mikro düzeydeki yaklaşım, sosyolojiye sembolik etkileşimcilik yaklaşımının yaratılmasına neden olan, George Herbert Mead ve öğrencisi Herbert Blumer'ın teorileri ile birlikte, Amerikan sosyolojisinde önemli bir rol oynamıştır.
1940'larda ve 1950'lerde Amerikan sosyolojisi büyük oranda, yapısal entegrasyonu destekleyen toplumun yönlerinin "işlevsel" olduğunu savunan, Talcott Parsons tarafından idame edildi. 1960'lı yıllarda, statükoya özgü eşitsizliklerin gerekçesi olarak görmeye başladıkları yapısal işlevsellik yaklaşımı sosyologlar tarafından sorgulandı. Tepki olarak, kısmen Karl Marx'ın felsefelerine dayanan çatışma kuramı geliştirildi. Çatışma teorisyenleri, toplumu, farklı grupların kaynakları kontrol etmek için yarıştığı bir alan olarak görüyorlardı. Sembolik etkileşimcilik de sosyolojik düşüncenin merkezi olarak görülmeye başlamıştır. Erving Goffman, sosyal etkileşimleri, bireylerin "sahne arkası"nı hazırladığı ve izlenim yönetimi yoluyla kitlelerini kontrol etmeye çalıştıkları, bir "sahne performansı" olarak gördü. Bu teori günümüzde sosyolojik düşüncede ön plana çıkarken, feminist kuram, postyapısalcı felsefe, rasyonel seçim teorisi ve postmodernizm gibi başka yaklaşımlar da görülür.
Antropoloji
Antropoloji Aydınlanma Çağı'nın bir sonucu olarak anlaşılabilir. Bu dönemde Avrupalılar sistematik olarak insan davranışlarını inceleme girişimlerinde bulundular. Hukuk felsefesi, tarih, filoloji ve sosyoloji gelenekleri bu dönemde gelişti.
Aynı zamanda “Aydınlanma”ya verilen romantik tepki Johann Gottfried Herder ve sonrasında, bu disiplinin merkezinde yer alan kültür kavramının temelini oluşturan çalışmalara imza atan, Wilhelm Dilthey gibi düşünürler çıkarttı. Geleneksel olarak, konunun tarihinin büyük kısmı Batı Avrupa ve dünyanın geri kalanı arasındaki sömürge karşılaşmalarına dayanıyordu ve 18. yüzyılın ve 19. yüzyılın çoğunun antropolojisi şimdi bilimsel ırkçılık olarak sınıflandırılmaktadır.
19. yüzyılın sonlarında, "antropometrik teknikler"e dayanan "antropolojik" bir ikna ile "etnolojik" ikna (kültürlere ve geleneklere bakanlar) arasında, "insan çalışması" ile ilgili savaşlar gerçekleşti ve bu ayrımlar daha sonra fiziksel antropoloji ile kültürel antropoloji arasındaki bölünmenin bir parçası haline geldi ve bu antropoloji Franz Boas’ın öğrencileri tarafından başlatıldı.
20. yüzyılın ortalarında, önceki antropolojik ve etnografik araştırmaların metodolojilerinin çoğunun araştırma etiği yönünden gözden geçirildi ve aynı zamanda soruşturma alanı olan "ilkel kültürler" geleneksel çalışmanın ötesine genişlemiştir.
Paleontoloji, fiziksel antropoloji ve etoloji metodolojilerini diğer disiplinlerden alan, bilimsel bir disiplin olan paleoantropolojinin ortaya çıkışı 20. yüzyılın ortalarındadır ve insan kökenleri, evrim, genetik ve kültürel miras ve çağdaş insanlık çıkmazına ilişkin perspektifler hakkında geniş bilgiler verir.
Yükselen disiplinler
20. yüzyılda bir takım disiplinler arası bilim alanları ortaya çıktı. Örnekler şunlardır:
İletişim bilimi, hayvan iletişimi, bilgi teorisi, pazarlama, halkla ilişkiler, telekomünikasyon ve diğer iletişim biçimlerini birleştirir.
Teorik dilbilim temeli üzerine inşa edilen bilgisayar bilimleri, ayrık matematik ve elektrik mühendisliği, hesaplamanın doğasını ve sınırlarını inceler. Alt alanlar arasında, hesaplanabilirlik, hesaplama karmaşıklığı, veritabanı tasarımı, bilgisayar ağları, yapay zeka ve bilgisayar donanım tasarımı bulunmaktadır. Bilişim alanındaki ilerlemeler, bilimsel verilerin büyük ölçekli arşivlenmesini kolaylaştırarak daha büyük bilimsel gelişime katkıda bulunmuştur. Çağdaş bilgisayar bilimleri, yazılım mühendisliğinin pratik vurgusunun aksine, matematiksel 'teoriyi vurgulayarak kendisini ayırt eder.
Çevre bilimi disiplinler arası bir alandır. Biyoloji, kimya, yer bilimleri, ekoloji, coğrafya, matematik ve fizik disiplinleri ışığında gelişir.
Malzeme bilimi; metalürji, mineraloji ve kristalografiden köken alır. Kimya, fizik ve çeşitli mühendislik disiplinlerini birleştirir. Bu çalışma alanı metaller, seramik, cam, plastik, yarı iletkenler ve kompozit malzemeler üzerinde çalışmaktadır.
Akademik çalışma
Akademik bir alan olarak, bilim ve teknoloji tarihi, William Whewell'in Endüktif Bilimler Tarihi 'nin yayımıyla başladı (önce 1837'de yayınlandı). Bilim tarihinin bağımsız bir disiplin olarak daha resmi bir çalışması George Sarton'un Bilim Tarihine Giriş (1927) yayınları ve İsis dergisi (1912'de kurulmuş) tarafından başlatılmıştır. Sarton, 20. yüzyılın başlarındaki bilim tarihini, büyük adamlar ve harika fikirler tarihi olarak tasvir etti. Bilimin tarihi, bu dönemde Amerikan tarihinin tanınmış bir alt alanı değildi çalışmaların çoğu profesyonel tarihçilerden ziyade ilgili bilim insanları ve hekimler tarafından gerçekleştirildi. Harvard'daki 'in çalışmaları ile 1945'ten sonra bilim tarihi kurulmuş bir alt disiplin haline geldi.
Matematik tarihi, teknoloji tarihi ve felsefe tarihi farklı araştırma alanlarından oluşmakta ve diğer makalelerde yer almaktadır. Matematik, doğal bilimlerle (en azından modern anlayışla) yakından ilgilidir. Aynı şekilde teknoloji, ampirik gerçeğin araştırılmasıyla yakından ilişkili ancak açıkça farklıdır.
Bilim tarihi, uluslararası uzman bir topluluğa sahip akademik bir disiplindir. Bu alandaki ana mesleki organizasyonlar, Bilim Tarihi Topluluğu, İngiliz Bilim Tarihi Topluluğu ve Avrupa Bilim Tarihi Topluluğu'dur.
Bilim tarihi teorileri ve sosyolojisi
Bilim tarihinin araştırmalarının çoğu, bilimin ne olduğu, işlevinin nasıl olduğu hakkında sorulara cevap bulmak için ayrılmıştır. Özellikle bilim sosyolojisi, bilim insanlarının "bilimsel bilgiyi" ürettikleri ve inşa ettikleri yolları yakından inceleyen çalışmalara odaklanmıştır. 1960'lardan bu yana, bilim çalışmalarındaki (sosyolojinin ve bilim tarihinin incelenmesi) yaygın trend, bilim çalışmalarında ortak bir eğilim olan bilimsel bilginin "insani bileşeni"ni vurgulamak olmuştur. Bilim ve Teknoloji Çalışma alanları, bilim tarihi çalışmalarını çakıştıran ve sıklıkla bilgilendiren bir alandır. Hem çağdaş hem de tarihsel dönemlerdeki bilimin toplumsal bağlamı üzerine odaklanmaktadır.
Humboldtian bilimi, bilimsel çalışmaları Romantizm çağındaki hassasiyetle birleştiren, 19. yüzyılın başlarındaki etik ve estetik yaklaşımları ifade eder. Bilim insanı, tabiatçı ve kâşif Alexander von Humboldt'ın modeline dayanan, ekoloji temelli, doğa biliminin ayrı bir alan olarak kurulmasına yardımcı oldu. Daha sonraki 19. yüzyıl pozitivizmi tüm özgün bilgilerin doğrulamaya izin verdiğini iddia etti ve bu otantik bilgiler, tek geçerli bilginin bilimsel olduğunu varsayar.
Bilimin felsefesindeki önemli bir endişe ve tartışma konusu, teorinin doğası bilimin değişimidir. Karl Popper, bilimsel bilginin kademeli ve kümülatif olduğunu savundu; Thomas Kuhn, “bu bilimsel bilgi "paradigma kaymaları" boyunca hareket eder ve aşamalı olmak zorunda değildir”; Paul Feyerabend, “bu bilimsel bilgi kümülatif veya kademeli değildir ve yöntem açısından bilimle herhangi bir araştırma şekli arasında herhangi bir sınırlama olamaz” der.
20. yüzyılın ortalarında, Thomas Kuhn'un 1962'de Bilimsel Devrimlerin Yapısı’ndan başlayarak, sosyal bağlamda bilimin rolüne dayanan bir dizi çalışma görüldü. Pozitivizmin, bilimdeki insan katılımcıların gerçek etkileşimlerini ve stratejilerini açıklamadığını ve bilimsel evrimin kısmen sosyolojik olarak belirlendiğini ileri sürerek bilim çalışmalarını yeni disiplinlere açtı. Thomas Kuhn'ın belirttiği gibi, bilim tarihi, bilim dışında entelektüel, kültürel, ekonomik ve politik temaları içeren rakip paradigmalar veya kavramsal sistemler gibi, daha geniş bir matriste, daha incelikli terimlerle görülebilir. Kısmen tercih ve kısmen çarpıtma ile, daha erken yaştaki bilim insanları üstü kapalı olarak aynı sabit sorunlar dizisi üzerinde çalışılmış gibi sunulmuş ve aynı ilkelere uygun olarak bilimsel teoride en son devrim ve metodun bilimsel görünmesine neden olmuştur.
Daha ileri çalışmalar, örn. Jerome Ravetz’in 1971 deki Bilimsel Bilgi ve Toplumsal Sorunları, bir bilimsel topluluğun, toplumsal bir yapı olarak bilimsel bilgiyi kabul etmede veya reddetmedeki (objektif) rolüne değindi. 1990'daki Bilim savaşları, bilimin genel olarak objektifliğini reddeden ya da öyle görünen Fransız filozoflarının etkisiyle ilgiliydi. Saf bir bilimin idealize edilmiş modeli ile fiili bilimsel uygulama arasındaki farkları da açıkladılar. Pozitivizm yaklaşımının yeniden canlandırılması olan bilimcilik, nihai metafizik ve ahlaki tartışmaları halletmek için kesin ölçümü ve titiz hesaplamayı tanımladılar.
Birçok Bilimsel Yenilikçinin Sıkıntısı
Bilim tarihinde tekrarlanan bir gözlem, bilimsel kuruluşun çevresi üzerinde çalışan birinci sınıf bilim insanlarının tanınması için verilen mücadeleyi içerir. Mesela, büyük fizikçi Lord Rayleigh, 'un gazların kinetik teorisine ilişkin taslak kâğıtlarına baktıktan sonraki hissiyatını şu şekilde ifade eder: “iyi şeyler yapabileceğine inanan genç bir yazar genellikle bilim dünyasının olumlu bir şekilde tanınmasını sağlamak için iyi şeyler yapar...daha yüksekten uçmaya başlamadan önce”
Daha genel anlamda, Robert K. Merton, nispeten bilinmeyen bilim adamları tarafından yazılan yazıların, yıllarca reddedilen ya da ihmal edilen örneklerinin, bilim tarihi ile dolu olduğunu söylemektedir.
Ayrıca bakınız
Konuyla ilgili yayınlar
- Agar, Jon (Nisan 2012). Science in the Twentieth Century and Beyond. Polity Press. ISBN . 18 Ekim 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Nisan 2021.
- (2007) Science and Its History: A Reassessment of the Historiography of Science (Boston Studies in the Philosophy of Science, 253) Springer. .
- (1983). The Discoverers : A History of Man's Search to Know His World and Himself. Random House. ISBN . OCLC 9645583.
- Bowler, Peter J. (1993) The Norton History of the Environmental Sciences.
- Brock, W.H. (1993) The Norton History of Chemistry.
- (1951) The Common Sense of Science Heinemann. .) (Includes a description of the history of science in England.)
- Byers, Nina & Gary Williams, (Ed.) (2006). . Cambridge University Press. ISBN . 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- Herzenberg, Caroline L. (1986). Women Scientists from Antiquity to the Present Locust Hill Press
- Kuhn, Thomas S. (1996). The Structure of Scientific Revolutions (3. bas.). University of Chicago Press. ISBN .
- (2006). Science and the Raj: A Study of British India, 2nd edition. Oxford University Press.
- Lakatos, Imre (1978). History of Science and its Rational Reconstructions published in The Methodology of Scientific Research Programmes: Philosophical Papers Volume 1. Cambridge University Press
- Levere, Trevor Harvey. (2001) Transforming Matter: A History of Chemistry from Alchemy to the Buckyball
- ; Shank, Michael H., (Ed.) (2013). The Cambridge History of Science. 2, Medieval Science. Cambridge University Press. doi:10.1017/CHO9780511974007. ISBN . 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 18 Eylül 2020.
- Margolis, Howard (2002). It Started with Copernicus. McGraw-Hill.
- Mayr, Ernst. (1985). The Growth of Biological Thought: Diversity, Evolution, and Inheritance.
- North, John. (1995). The Norton History of Astronomy and Cosmology.
- Nye, Mary Jo, ed. (2002). The Cambridge History of Science, Volume 5: The Modern Physical and Mathematical Sciences
- Park, Katharine, and Lorraine Daston, eds. (2006) The Cambridge History of Science, Volume 3: Early Modern Science
- Porter, Roy, ed. (2003). The Cambridge History of Science, Volume 4: The Eighteenth Century
- and Roy Porter, eds. 1980). The Ferment of Knowledge: Studies in the Historiography of Science Cambridge University Press.
- Slotten, Hugh Richard, ed. (2014) The Oxford Encyclopedia of the History of American Science, Medicine, and Technology.
Dış bağlantılar
Wikimedia Commons'ta Bilim tarihi ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
Vikisöz'de Bilim tarihi ile ilgili sözleri bulabilirsiniz. |
- . 22 Mart 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- . 23 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- . 6 Ekim 1999 tarihinde kaynağından (çevrimiçi metin) arşivlendi.
- . 15 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- . 28 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
An open access discovery tool
- (Fransızca). Paris (Fransa). 24 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- "The official site of the Nobel Foundation". 4 Nisan 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi.
Features biographies and info on Nobel laureates
- . 11 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- . 18 Ağustos 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- . 10 Haziran 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi.
Feynman, Perutz, Rotblat, Born ve birçok Nobel Ödülü Sahibi dahil birçok bilim adamının videoları.
- . 19 Haziran 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- . 19 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- . 15 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi.
Otto Brunfels, Charles Darwin, Erasmus Darwin, Carolus Linnaeus Antony van Leeuwenhoek, Jan Swammerdam, James Sowerby, Andreas Vesalius ve diğerleri gibi bilimsel araştırma tarihindeki önemli isimlerin temel kaynaklarını içerir.
- . 13 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- . 19 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- . Linda Hall Library Digital Collections. 13 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
Kaynakça
- ^ . blogs.kent.ac.uk. 19 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ekim 2016.
- ^ Hendrix, Scott E. (2011). "Natural Philosophy or Science in Premodern Epistemic Regimes? The Case of the Astrology of Albert the Great and Galileo Galilei". Teorie Vědy / Theory of Science. 33 (1): 111-132. 18 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Şubat 2012.
- ^ "Amacımız için bilim, doğa olayları ve bunlar arasındaki ilişkilerin sıralı bilgisi olarak tanımlanabilir. "William C. Dampier-Whetham, Bilim, Encyclopædia Britannica, 11. ed. (New York: 1911); "Bilim, ilk olarak, doğal olayların düzenli ve sistematik olarak anlaşılmasını, tanımlanmasını ve/veya açıklanmasını ve ikinci olarak girişim için gerekli [matematiksel ve mantıksal] araçları içerir." , Antik Çağda Yunan Bilimi (New York: Collier Books, 1955); "Bilim, algılanan veya hayali olayların sistematik bir açıklamasıdır veya böyle bir açıklamaya dayanır. Matematik bilimde ancak bilimsel açıklamaların ifade edilebileceği sembolik dillerden biri olarak kendine yer bulur." , "Hellenophilia versus the History of Science", Isis 83, 559 (1982); , entry "History of Science", New Dictionary of the History of Ideas (Charles Scribner's Sons, 2005).
- ^ Golinski, Jan (2001). Making Natural Knowledge: Constructivism and the History of Science (reprint bas.). University of Chicago Press. s. 2. ISBN .
[Bilim tarihi] başladığında, on sekizinci yüzyılda, girişimlerini doğrulamak ve savunmakla ilgilenen bilim adamları (veya "doğa filozofları") tarafından uygulandı. Ahlaki ve kültürel gelişimin ayrılmaz bir parçası olan insan bilgisinin ilerleyen birikiminin sonucu olarak ... günün biliminin sergilendiği tarihleri yazdılar.
- ^ Kuhn, T., 1962, "The Structure of Scientific Revolutions", University of Chicago Press, s. 137: "Kısmen seçimle kısmen de çarpıtma yoluyla, daha önceki çağların bilim adamları, örtük olarak, aynı sabit sorunlar kümesi üzerinde ve bilimsel teori ve yöntemdeki en son devrimin bilimsel göründüğü aynı sabit kriterler dizisine uygun olarak çalışmış olarak sunulurlar."
- ^ . "One of the Oldest Extant Diagrams from Euclid". University of British Columbia. 4 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Eylül 2008.
- ^ Needham, Joseph (1986). Science and Civilization in China: Volume 3, Mathematics and the Sciences of the Heavens and the Earth. Taipei: Caves Books Ltd. Page 208.
- ^ Küskü, Elif Aslan (1 Ocak 2022). "Examination of Scientific Revolution Medicine on the Human Body / Bilimsel Devrim Tıbbını İnsan Bedeni Üzerinden İncelemek". The Legends Journal of European History Studies. 28 Eylül 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Eylül 2022.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddedeki bilgilerin dogrulanabilmesi icin ek kaynaklar gerekli Lutfen guvenilir kaynaklar ekleyerek maddenin gelistirilmesine yardimci olun Kaynaksiz icerik itiraz konusu olabilir ve kaldirilabilir Kaynak ara Bilim tarihi haber gazete kitap akademik JSTOR Mayis 2020 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Bilim tarihi hem doga hem de toplumsal bilimler dahil olmak uzere bilimsel bilgi ve bilimin gelisiminin incelenmesidir 18 yuzyil ile 20 yuzyil arasi donemde oteden beri yanlis bilindigi dusunulen olgularin bilimsel gerceklerle degistirilmesi yolunu izlemistir Newton teleskopu ilk yansitmali teleskop Bilim gercek dunyadaki olaylarin gozlemlenmesi aciklanmasi ve ongorusunu vurgulayan bilim adamlari tarafindan yapilan dogal dunya hakkindaki deneysel kuramsal ve pratik bilginin bir butunudur Buna karsilik bilim tarihciligi bilim tarihcileri tarafindan kullanilan yontemleri inceler Ingilizce bir kelime olan ve ilk defa William Whewell tarafindan kullanilan scientist bilim insani tanimlamasi nispeten yakin bir tarih olan 19 yuzyilda kullanilmaya baslanmistir Daha once arastirmacilar kendilerini doga filozoflari olarak adlandiriyorlardi Dogal dunyaya iliskin deneysel arastirmalar klasik antik caglardan beri ornegin Thales ve Aristo tarafindan tanimlanmis bilimsel yontem Orta Cag dan beri kullanilmistir ornegin Ibn i Heysem ve Roger Bacon tarafindan Modern bilim modern cagin erken doneminde ozellikle bilimsel devrim donemine denk gelen 16 ve 17 yuzyil Avrupa sinda gelismeye basladi Bilim tarihcileri geleneksel olarak bilimi daha onceki arastirmalari da icerecek sekilde yeterince genis olarak tanimlamisti 18 yuzyildan 20 yuzyilin sonlarina kadar bilim tarihi ozellikle de fizik ve biyoloji bilimlerinin cogu icin gercek teorilerin yanlis inanclarin yerini aldigi ilerici bir anlatimla sunulmustur Thomas Kuhn unki gibi daha yeni tarihsel yorumlar bilim tarihini paradigmalar veya kavramsal sistemler acisindan entelektuel kulturel ekonomik ve politik egilimlerden olusan daha genis bir cerceve icerisinde tasvir etme egilimindedir Ilk uygarliklarTarih oncesi caglarda teknik ve bilgi nesilden nesle sozlu bir gelenekle gecmistir Ornegin misirin tarim icin Meksika nin guneyinde evcillestirilmesi yaklasik 9000 yil onceye yazim sistemlerinin gelistirilmesinden daha eski bir tarihe dayanmaktadir Benzer sekilde arkeolojik kanitlar yazinin icadindan onceki toplumlarda astronomik bilginin gelistigini gosterir Yazinin gelisimi bilginin muhafaza edilmesine ve cok daha dogru bir sekilde nesilden nesle iletilmesine olanak tanimistir Bircok eski uygarlik sistematik olarak astronomik gozlemler yapip bilgi toplamistir Gezegenler ve yildizlarin maddi dogasi uzerine kafa yormak yerine cogunlukla toplum uzerindeki etkilerinden cikarim yaparak gok cisimlerinin nispi konumlarini sema haline getirmislerdir Bu antik arastirmacilarin her seyin birbirine bagli oldugunu varsayarak genel olarak butuncul bir sezgi kullandiklarini buna karsilik modern bilimin boyle kavramsal sicramalari reddettigini gostermektedir Bu donemde insan fizyolojisi ile ilgili temel bilgiler bazi bolgelerde biliniyordu ve birkac medeniyette simya ile ilgili uygulamalar yapilmaktaydi Makroskobik flora ve faunayla ilgili kayda deger gozlemler yapilmistir Misir Eski Misir astronomi matematik ve tip alanlarinda onemli ilerlemeler kaydetmistir Misir da geometrinin gelismesinin temel sebebi tarim arazilerinin duzenini ve mulkiyetini her yil Nil nehrinde gerceklesen taskinlardan korumak icin yapilan arastirmalardir 3 4 5 dik ucgen ve diger geometri kurallari dogrusal yapilarla birlikte Misir mimarisindeki sutun ve lentolarin yapiminda kullanilmistir Misir ayrica Akdeniz in cogu icin bir simya arastirma merkezi olmustur Gunumuze ulasmis olan ilk tibbi belgelerden biri olan Edwin Smith Papirusuu muhtemelen beyni tarif eden analiz etmeye calisan en eski belgedir bu modern sinirbilimin baslangici olarak gorulebilir Misir tibbi bazi etkili uygulamalara sahip olmasina ragmen genellikle etkisiz ve bazen de zararliydi Ornegin tibbi tarihciler eski Misir ilacbiliminin buyuk olcude etkisiz olduguna inanmaktadirlar Buna ragmen hastaligin tedavisinde inceleme tani tedavi ve ongoru bilesenlerini kullanmislardir G E R Lloyd a gore bunlar temel deneysel bilim yontemiyle paralellik sergiler ve bu metodolojinin gelistirilmesinde onemli rol oynamistir Ayrica Ebers papirus u MO 1550 geleneksel deneyciligin bulgularini da icerir Antik Ortadogu MO 18 ve 19 yuzyillara tarihlenen hayvan cigerlerinin kil modelleri simdiki Suriye de Mari Kraliyet Sarayi nda bulundu Sumer deki simdiki Irak ta Mezopotamya halki MO 3500 lerin baslangicindan itibaren dunya ile ilgili bazi gozlemlerini sayisal verilerle kaydetmeye baslamislardi Fakat gozlem ve olcumlerin bilimsel yasalari aydinlatmaktan baska amaclar icin yapildigi gorulmektedir Pisagor yasalarinin somut bir ornegi MO 18 yuzyilda kaydedilmistir MO 1900 tarihli Mezopotamya civi yazimi tableti olan Plimpton 322 bazi Pisagor uclulerini 3 4 5 kaydeder 5 12 13 Pisagor teoreminin soyut bir formulasyonu yok iken Pisagor dan yaklasik 1000 yil once kaydetmislerdir Mezopotamya kil tableti MO 492 astronomik bilgilerin kaydedilmesine izin verdi Babil astronomisinde yildizlarin gezegenlerin ve ay in ait hareketlerin kayitlarinin yazarlarin yarattigi binlerce kil tablet uzerinde kaldi Mezopotamya daki ilk bilim adamlari tarafindan belirlenen gunes ayi ve ay ayi gibi astronomik donemler gunumuzde halen yaygin bir sekilde batili takvimlerde kullanilmaktadir Bu verileri kullanarak gun isiginin yil boyunca degisen uzunlugunu hesaplamak ve Gunes Ay ve gezegenlerin ayrica tutulmalarin gorunumlerini ve kaybolmalarini tahmin etmek icin aritmetik yontemler gelistirdiler Bir Keldani astronomu ve matematikcisi olan gibi yalnizca birkac gokbilimcinin ismi bilinmektedir Kidinnu nun calismalari gunumuzdeki takvimlerde kullanilan gunes yili icin onemlidir Babil astronomisi astronomik olaylarin detayli bir matematiksel tanimini yapmaya yonelik ilk ve oldukca basarili girisim idi Tarihci A Aaboe ya gore Helen dunyasinda Hindistan da Islam dunyasinda ve Bati da yapilmis olan bircok bilimsel astronomi calismasi belirleyici ve temel yollarla Babil astronomisine baglidir Grek Romen dunyasi Platon Akademisi Pompei den 1 yuzyil mozaikleri Klasik Antik donemde evrenin isleyisine iliskin sorgunun izleri hem guvenilir bir takvim olusturma hem de cesitli hastaliklarin nasil tedavi edileceginin belirlenmesi gibi dogal amaclar icin yapilan arastirmalarda doga felsefesi olarak bilinen soyut arastirmalarda gorulmektedir Kendilerini doga filozofu yetenek gerektiren bir meslegin uygulayicilari ornegin doktorlar veya dini bir gelenegin takipcileri olarak ornegin tapinak sifacilari olarak dusunen eski insanlar ilk bilim insanlari olarak kabul edilebilir Oncu Sokratlar olarak bilinen ilk Yunan filozoflar komsularinin mitlerinde bulunan soruna degerli yanitlar sundular Yasadigimiz duzeni nasil buldular bilimin babasi olarak kabul edilen Sokratizm oncesi filozofu olan Thales MO 640 546 dogal olaylar icin dogaustu olmayan aciklamalari one suren ilk kisi oldu Ornegin karalar suyun uzerinde yuzmektedir ve depremler tanri Poseidon dan degil karalarin uzerinde yuzdugu bu sularin calkalanmasindan meydana geldigini ileri surer Thales in ogrencisi olan Samos lu Pisagor u kendi icin matematigi arastiran Pisagor okulunu kurdu ve Dunyanin kure seklinde oldugunu one suren ilk kisi oldu Leucippus MO 5 yuzyil tum maddenin atomlar olarak bolunemeyen tekrar etmeyen birimlerden olustugu teorisi ile atomculuk kavramini baslatti Bu teori oncelikle ogrencisi Demokritos daha sonra da Epikur tarafindan oldukca genisletilmistir Ardindan Plato ve Aristo daha sonraki doga arastirmalarini da sekillendirecek olan doga felsefesi hakkinda ilk sistematik tartismalari yaptilar Tumdengelimli akil yurutmenin gelistirilmesi daha sonraki bilimsel arastirmalar icin yararli olmustur Plato MO 387 de slogani Geometri bilmeyen giremez olan ve bircok onemli filozof yetistiren Platon Akademisini kurdu Plato nun ogrencisi Aristo deneyciligi ve evrensel hakikatlere gozlem ve tumevarim yoluyla ulasabilecegi fikrini ortaya koyarak bilimsel yontemin temellerini atti Aristo biyolojik nedensellik ve yasam cesitliligine odaklanan ve deneysel nitelikte bircok biyolojik yazi da uretti Ozellikle cevresindeki bitki ve hayvanlarin aliskanliklari ve ozellikleriyle ilgili bircok gozlem yapti ve 540 tan fazla hayvan turunu siniflandirarak en az 50 tanesini inceledi Aristo nun calismalari Islam donemi ve Avrupa bilimini etkiledi ve sonunda Bilimsel Devrim de yerini aldilar Arsimet p sayisinin yaklasik degerini bulmak icin tuketme yontemini kullandi Bu donem ozellikle anatomi zooloji botanik madenbilimi cografya matematik ve astronomi alanlarindaki gercek bilgide onemli ilerlemeler iceriyordu Bunlar arasinda ozellikle degisim sorunu ve nedenleri ile ilgili olan bazi bilimsel problemlerin oneminin farkindaligi matematigin dogal olaylara uygulanmasi ve deneysel arastirma yapmanin metodolojik oneminin taninmasi bulunmaktadir Helenistik cagda bilginler bilimsel arastirmalarinda once Yunan dusuncesinde gelistirilen ilkeler olan matematik uygulamalari ve kasitli deneysel arastirma yontemlerini kullanmislardir Boylece eski Yunan ve Helenistik filozoflardan Orta Cag Musluman filozof ve bilim adamlarina uzanan bu kesintisiz bilim cizgisi Avrupa Ronesansi ve Aydinlanmasina gunumuzun sekuler bilimlerinin ortaya cikmasina yol acti Sebep ve sorgulama ilkeleri antik Yunanlarla degil sokratik yontem fikrinin olusmasiyla birlikte basladi ve geometri mantik ve doga bilimlerindeki buyuk ilerlemeleri de beraberinde getirdi Swansea Universitesi nde Profesor olan Benjamin Farrington a gore Insanlar Arsimet in denge kanunlarini hazirlamasindan binlerce yil once bu ilkeler hakkinda pratik ve sezgisel bilgiler yardimiyla tartim islemini yapiyordu Arsimet in yaptigi bu pratik bilginin kuramsal etkilerini siralamak ve ortaya cikan bilgiyi mantiksal olarak tutarli bir sistemi olarak sunmakti Ve yine Saskinlik icerisinde kendimizi modern bilimin esiginde buluyoruz Bazi cevirilerden alintilara modernite havasi verildigi de soylenemez Ne munasebet Bu yazilarin kelime dagarcigi ve tarzi kendi sozcuk dagarcigimizdan ve tarzimizdan turetilen kaynaktir Antikythera mekanizmasinin semasi MO 150 100 Cografya uzmani Eratosthenes Dunya nin cevresini dogru olarak hesaplarken gok bilimci Samos lu Aristarchus u gunes sisteminin helyosentrik gunes merkezli bir modelini one suren ilk kisi oldu Hipparkos MO 190 yaklasik 120 ilk sistematik yildiz katalogunu uretmistir Helenistik donemde astronomi ve muhendislikteki basari duzeyi gezegenlerin konumunu hesaplamak icin kullanilan bir analog bilgisayar olan Antikythera mekanizmasi MO 150 100 tarafindan etkileyici bir sekilde ortaya koyulmaktadir Benzer karmasikliga sahip teknolojik eserler mekanik astronomik saatlerin Avrupa da ortaya ciktigi 14 yuzyila kadar bir daha ortaya cikmadi Tip alaninda Hipokrat MO 460 370 ve takipcileri pek cok hastaligi ve tibbi durumu tanimlayan onculer oldular ve gunumuzde hekimler icin halen gecerli olan Hipokrat Yemini gelistirdiler Herophilos MO 335 280 insan vucudunu kesip inceleyerek sinir sistemini tanimlayan ilk kisi olmustur Galen MS 129 200 beyin ve goz ameliyatlari da dahil olmak uzere neredeyse iki bin boyunca tekrar denenmeyen pek cok cesur operasyonlar gerceklestirdi Oklid in Elemanlar isimli calismasindan gunumuze ulasmis en eski parcalardan biri MS 100 de Oxyrhynchus ta bulundu Helenistik Misir da Oklid matematiksel titresimin temellerini atti ve bugune kadar yazilmis en ilham verici ders kitabi olan ve gunumuzde hala kullanilan Elemanlar isimli eserinde onerme teori ve kanit kavramlarini tanitti Tum zamanlarin en buyuk matematikcilerinden biri olarak kabul edilen Arsimet bir sonsuz serinin toplami ile bir parabolun yayi altindaki alani hesaplamak icin tuketme yontemini kullandi ayrica p sayisinin inanilmaz derecede dogru bir yaklasimini verdi Bunun yaninda fizikte hidrostatik statik ve kaldirac prensibinin temellerini attigi bilinmektedir Theophrastus bitki ve hayvanlarin ilk tanimlamalarini yazdi ilk siniflandirmayi yapti ve mineralleri sertlik gibi ozellikleri acisindan inceledi Theophrastus un halefi olarak gorulen Yasli Pliny MS 77 yilinda dogal dunyanin en buyuk ansiklopedilerinden birini uretti Ornegin elmasin oktahedral seklini dogru bir bicimde anlatir ve elmas tozu nun cok sert olmasi sebebiyle diger mucevherleri kesip cilalamak icin gravurculer tarafindan kullanildigindan bahseder Kristal biciminin oneminin farkina varilmasi modern kristal biliminin oncusudur Ayrica diger minerallerin kendine ozgu kristal sekillerine sahip olduklarini da soyler Bunun yani sira kehribar tasinin cam agaclarinin fosillesmis bir recinesi oldugunu icinde hapsolmus bocekler bulunan orneklerden yola cikarak fark eden ilk kisilerden biridir Hindistan Antik Hindistan metalurji alaninda oncuydu Delhi deki dovme celikten yapilmis direk bunun kanitidir Matematik Hindistan daki matematiksel bilginin en eski izleri Indus Vadisi Uygarligi na MO 4 binyil MO 3 binyil aittir Bu medeniyet zamaninda yasamis insanlar tugladan yapilmis bir yapinin saglamligi ve dengesi icin uygun gorulen 4 2 1 oranlarinda olan tuglalar yaptilar Ayrica uzunluk olcumunu yuksek bir dogruluk derecesinde standart hale getirmeye calistilar Uzunlugu yaklasik 3 4 santimetre olan 1 32 inc on esit parcaya bolunmus bir cetvel olan Mohenjo daro cetveli ni tasarladilar Eski Mohenjo daro da imal edilen tuglalar genellikle bu uzunluk birimin tam katlari olan boyutlara sahipti Hint gok bilimci ve matematikcisi Aryabhata 476 550 bazi trigonometrik fonksiyonlarla birlikte sinus versine kosinus ve ters sinus dahil olmak uzere trigonometrik tablolarin yaninda cebir ve algoritma tekniklerini tanitmistir MS 628 yilinda Brahmagupta yerin bir cekim kuvveti oldugunu ileri surdu Ayrica dunya genelinde su anda evrensel olarak kullanilan Hint Arap rakam sistemi ile birlikte sifir sayisinin kullanimini acikca belirtti Iki gok bilimcinin metinlerinin Arapca cevirileri Arap rakamlarini 9 yuzyilda Islam dunyasina tanitacakti 14 ve 16 yuzyillar arasinda Kerala astronomi ve matematik okulu trigonometri ve analiz gibi alanlar da dahil olmak uzere astronomi ve ozellikle matematikte cok onemli ilerlemeler kaydetti Ozellikle Sangamagrama Madhava matematiksel analizin kurucusu olarak dusunulmektedir Astronomi Astronomik kavramlardan bahseden ilk metin Hint dini edebiyati olan Vedalar tan gelmektedir Sarma ya gore 2008 Rigveda da evrenin varolusu hakkinda akilci yorumlar bulunur bunlar evrenin yapisi kuresel dunya ve 360 gunden olusan 1 yilin 12 esit parcaya bolunup her biri 30 gunden olusan periyodik aylara bolunmesidir Bhaskara tarafindan 12 yuzyilda yazilmis olan Siddhanta Shiromani nin ilk 12 bolumu gezegenlerin ortalama boylamlari gezegenlerin gercek boylamlari gunluk dongu nun uc problemi ayin yeni ay ve dolunay fazlari ay tutulmalari gunes tutulmalari gezegenlerin enlemleri yukselmeler ve ayarlar ayin hilali gezegenlerin birbirleriyle baglantilari sabit yildizlarla gezegenlerin baglantilari ve gunes ve ayin patalari Ikinci bolumun 13 fasli kurenin dogasini ve buna dayanan onemli astronomik ve trigonometrik hesaplamalari kapsar Ikinci 13 bolumluk kisim kurenin dogasini ve buna dayanan onemli astronomik ve trigonometrik hesaplamalari kapsar Nilakantha Somayaji nin astronomik tezi Tantrasangraha 17 yuzyildaki Johannes Kepler e kadar en dogru astronomik model olan ve Tycho Brahe tarafindan ortaya atilan Tychonic sistemle benzer ozellikler tasimaktadir Ilk dilsel etkinlikler Sanskrit dili analizi ile birlikte Vedik metinlerin dogru okunmasi ve yorumlanmasi amaciyla Demir Cagi nda Hindistan da MO 1 binyil bulunur Sanskritcenin en onemli gramer uzmani olan Paiini MO 520 460 4000 e yakin kurali formule ederek uretken bir dilbigisi olusturmustur Analitik yaklasiminin dogasinda fonem sekil bilgisi ve kok kavramlari bulunmaktadir Tip Simdiki Pakistan da neolitik mezarliklardan elde edilen bulgular erken tarim medeniyetlerindeki dis hekimligiyle ilgili kanitlarini gostermektedir Ayurveda MO 2500 den once antik Hindistan da ortaya cikmis olan geleneksel tip sistemidir ve gunumuzde dunyanin cesitli yerlerinde alternatif tip yontemi olarak uygulanmaktadir Bununla alakali en unlu yazili metin olan Susruta nin Susrutasamhita rinoplasti yirtik kulak loblarinin onarimi perineal litotomi katarakt ameliyati ve diger bazi cerrahi islemler gibi cerrahi prosedurlerin tanimlanmasini gosteren bir kaynaktir Metalurji Wootz pota ve paslanmaz celik Hindistan da icat edildi ve cogunlukla Klasik Akdeniz dunyasina ihrac edildi Hint Wootz celigi Roma Imparatorlugu nda en iyi celik olarak dusunuluyordu buyuk saygi goruyordu Ortacagdan sonra cok ozel tekniklerle Suriye de uretilen Sam celigi 1000 yilina kadar ithal edildi Cin Lui Hui nin deniz adalari arastirmasi Matematik Cinliler ilk hesaplamalari yapmak icin sayim tahtalarinda pozisyonel ondalik bir sistem kullandilar 10 u ifade etmek icin sagdaki ikinci kutuya tek bir cubuk yerlestirilir Konusulan dilde Ingilizceye benzer bir sistem kullanilir or dort bin iki yuz yedi Sifir icin herhangi bir sembol kullanmadilar MO 1 yuzyila kadar negatif sayilar ve ondalik kesirler kullaniliyordu ve Matematik Sanatinda Dokuz Bolum ile yuksek mertebeden kokleri cikarmak ve dogrusal denklemleri cozmek icin kullanilan yontemleri ve Pisagor teoremini iceriyordu Tang hanedaninda ucuncu dereceden denklemler cozulmus ve Ch in Chiu shao tarafindan MS 1245 te basilan 3 un ustundeki denklem cozumleri ortaya cikmistir Pascal in binom katsayilari icin ucgeni Jia Xian tarafindan 1100 civarinda acikladi 1902 de Su Song un Xin Yi Xiang Fa Yao daki yildiz haritalarindan biri Shen Kuo nun Mercator a benzer bir silindirik projeksiyon ile yaptigi astronomik gozlemleri sayesinde kutup yildizinin duzeltilmis pozisyonu yayinlandi Astronomi Cin den gelen astronomik gozlemler herhangi bir medeniyete ait en uzun sureli kayit serisi olup gunes lekelerinin MO 364 te 112 kayit supernovalarin 1054 ay ve gunes tutulmalarini kayitlarini icerir 12 yuzyilda tutulmalarin tahminlerini makul bir sekilde dogru yapabiliyorlardi ancak Ming hanedanligi doneminde bu bilgiler kayboldu Ardindan Jesuit Matteo Ricci tahminleri nedeniyle 1601 yilinda buyuk kabul gordu MO 635 te Cinli gok bilimciler kuyruklu yildizlarin kuyruklarinin daima gunesten uzak oldugunu gozlemisti Cinliler antik caglardan beri gokyuzunu tanimlamak icin ekvatoral sistem kullandilar ve 940 yilinda silindirik Mercator bir projeksiyon kullanarak yildiz haritasi cizdiler MO 4 yuzyildan itibaren halkali kure ve MO 52 den itibaren ekvatoral eksende kalici olarak monte edilen bir kure kullanimi kaydedilmistir MS 125 te Zhang Heng kureyi gercek zamanli olarak dondurmek icin suyun gucunu kullandi 1270 yilina gelindiginde Arap torquetum ilkelerini birlestirdiler Zhang Heng in sismometre sinin modern bir kopyasi MS 132 Sismoloji Felaketlere daha iyi hazirlik yapmak icin Zhang Heng MS 132 de deprem oldugu anda baskent Luoyang daki yetkililere aninda uyari vermesi icin sismometreyi icat etti Zhang mahkemeye kuzeybatida bir deprem yasandigini soyledigi sirada baskentte hicbir sallanti hissedilmemesine ragmen kisa bir sure sonra Luoyang in 400 km ile 500 km kuzeydogusunu depremin vurdugu mesaji geldi Zhang cihazini mevsimsel ruzgarlari ve Dunya nin hareketlerini olcmek icin alet Houfeng didong yi 候 风 地动 仪 olarak adlandirdi Bu sekilde adlandirmasinin sebebi ise Zhang ve digerlerinin depremlerin muhtemelen sikismis havanin basincindan dolayi kaynaklandigini dusunmesiydi Ayrintili bilgi icin Zhang in sismometresine bakin Caglar boyunca Cin deki bilim alanina cok onemli katkilarda bulunan bircok kisi vardir Bunlar arasinda iyi orneklerden birisi bilim insani polimat ve ayni zamanda devlet adami olan Shen Kuo dur 1031 1095 Yon bulmak icin kullanilan manyetik igne pusulasini tanimlayan ilk kisi oldu gercek kuzey kavramini kesfetti Ayrica gunes saati halkali kure ve su saati tasarimini iyilestirdi teknelerin tamir edildigi yuzer havuzlarin kullanimini tanimladi Shen Kuo su baskinlarinin dogal surecini ve Taihang Daglari ndaki deniz fosillerinin Pasifik Okyanusu ndan yuzlerce kilometre uzakta bulgularini gozlemledikten sonra arazi olusumu diger bir deyisle jeomorfoloji teorisi gelistirdi Ayrica Shaanxi eyaletindeki Yan an da yer altinda bulunan taslasmis bambulari gozlemledikten sonra zaman icerisinde yeryuzunde kademeli bir iklim degisikligi oldugu teorisini benimsedi Bir baska onemli polimat ve astronom olan Su Song 1020 1101 yildiz haritalarindan olusan bir gok atlasi yapti botanik zooloji mineraloji ve metalurjinin ilgili konulari ile farmasotik bir tez yazmis ve 1088 yilinda Kaifeng kentinde buyuk bir astronomik saat kulesi insa etmistir Bu saat kulesi bilinen en eski sonsuz guc iletim zinciri mekanizmasini icermektedir 16 ve 17 yuzyillarda Cin deki Avrupali Hristiyan misyonerlerin yazismalari sayesinde bu eski kulture ait bilimsel basarilar Avrupali bilim adamlari tarafindan kabul ve takdir gordu ve Avrupa da tanindi Cin teknolojisi ve bilim tarihi uzerine Batili akademik dusunce Joseph Needham ve Needham Arastirma Enstitusu nun calismalari sayesinde galvanizlendi Ingiliz bilim insani Needham a gore Cin in teknolojik basarilari arasinda sunlar yer aldi ilk sismolojik dedektorler 2 yuzyilda Zhang Heng suyla calisan goksel kure Zhang Heng ondalik sistemin bagimsiz icadi kuru havuz surgulu kapaklar cift etkili pistonlu pompa dokme demir yuksek firin demir pulluk cok borulu tohum dikme aleti el arabasi asma kopru harman savurma makinesi doner fan parasut dogalgaz yakit kabartma haritasi pervane tatar yayi kati yakit roketi cok kademeli roket kurtarma kayisi mantik astronomi tip ve diger alanlardaki gelismeler Bununla birlikte kulturel etkenler Cin dek bu gelismelerin modern bilim diye tabir ettigimiz seye donusmesini engelledi Needham a gore Cin aydinlarinin dini ve felsefi gorusleri doga yasalari fikirlerini kabul edememelerine neden olmus olabilir Orta Cag da bilimRoma Imparatorlugunun bolunmesi ile birlikte Bati Roma Imparatorlugu gecmisinin coguyla olan temasini kaybetti Yunan felsefesi Orta Dogu da yeni kurulan Arap Imparatorlugu nda bir miktar destek buldu 7 ve 8 yuzyilda Islam in yayilmasiyla Islam Altincagi olarak bilinen Islam bilimi donemi 13 yuzyila kadar surdu Cesitli faktorler bu donemde bilimin gelismesine yardim etti Tek bir dil olan Arapcanin kullanilmasi bir tercuman olmaksizin iletisim kurulmasina izin verdi Hint ogrenme kaynaklari ile Bizans Imparatorlugu ndaki Yunan metinlerine erisim Musluman akademisyenlere uzerine insa edebilecekleri bir bilgi tabani saglamistir Bizans Imparatorlugu hala Konstantinopolis gibi ogrenim merkezlerini korurken Bati Avrupa bilimi 12 ve 13 yuzyillarda Orta Cag universitelerinin gelisimine kadar manastirlarda surdurulmustur Manastir okullarinin mufredati az sayida antik metinler ile birlikte tip ve zamanin kaydi gibi pratik konular uzerine yapilan yeni calismalar incelenmistir Islam Dunyasi Ibn i Sina nin El Kanun fi t Tib kitabinin 15 yuzyil el yazmasi Bilimsel yontem Ibn i Heysem in Optik MS 1000 adli eserinde kaleme aldigi optik deneylerinden baslayarak metodoloji alaninda onemli ilerlemelerin yapildigi Islam dunyasinda gelismeye baslamistir Bilimsel yontemdeki en onemli gelisim Musluman bilim adamlari arasinda baslayan genel olarak deneysel bir yonelim icinde kurulmus olan ve birbiriyle rekabet eden bilimsel kuramlari birbirinden ayirmak icin deneylerin kullanilmasiydi Ibn i Heysem optik alaninda yaptigi deneysel calismalar ve teoriler sebebiyle optik biliminin babasi olarak kabul edilmektedir Bazilari Ibn i Heysem i modern bilimsel metodu gelistirdigi icin ilk bilim insani olarak nitelendirdiler Matematikci Muhammed b Musa el Harezmi nin adi algoritma kavramina verilirken cebir terimi onun calismalarindan biri olan El Cebir den turetilmistir Su anda kullanilan Arap rakamlarinin Hindistan dan geldigi bilinmektedir ancak Musluman matematikciler ondalik sayi gosteriminin tanitimi gibi bircok gelistirme yapmislardir El Battani astronomi alaninda Batlamyus un He Megale Syntaxis Buyuk tez in Almagest olarak cevrilerek saklanan Hipparchus un olcumlerini gelistirdi El Battani ayrica Dunya eksenel deviniminin olcum hassasiyetini gelistirdi Battani Ibn i Heysem ile birlikte Averroes el Tusi ve gibi Maragha gok bilimcileri tarafindan yer merkezli modele yapilan duzeltmeler Kopernik in gunes merkezli modeline benzemektedir Gunes merkezli teoriler Ja fer Ibn Muhammed Ebu Ma shar el Balkhi Ebu Rayhan Biruni Abu Said el Sijzi Kutub al Dini Sirazi ve Necm el Din el Kazmini el Katibi gibi diger bircok Musluman gok bilimci tarafindan da tartisilmis olabilir Musluman kimyagerler ve simyacilar modern kimyanin kurulmasinda onemli bir rol oynadilar Will Durant ve Fielding H Garrison gibi arastirmacilar Musluman kimyagerleri kimyanin kuruculari olarak goruyorlardi Ozellikle Cabir bin Hayyan bircok kimse tarafindan kimyanin babasi olarak gorulur Arap bilim adamlarinin eserleri once Roger Bacon u deneysel metodu Avrupa ya tanitti Fars yazarlarindan cok etkilendi ve daha sonra da Isaac Newton u etkiledi Alim Al Razi kimya ve tibba katkilarda bulundu Ibni Sina Avicenna Islam dunyasinin en etkili filozofu olarak goruluyor Deneysel tip bilimine onculuk eden ve klinik denemelerde yapan ilk doktordu Tip alaninda onun en dikkat cekici iki eseri olan Kitab el Hisfahar Sifa Kitabi ve The Canon of Medicine hem Musluman dunyasinda hem de Avrupa da standart tibbi metinler olarak 17 yuzyila kadar kullanilmistir Tip alaninda yaptigi bircok katkinin arasinda bulasici hastaliklarin bulasici dogasinin kesfi ve klinik farmakolojinin tanitilmasi bulunmaktadir Islam dunyasindaki diger unlu bilim adamlari arasinda Farabi polimat Abu el Kaim el Zahrawi ameliyatin oncusu Abu Rayhan el Biruni Indology nin oncusu jeodezi ve antropoloji Nasihir i Din el Tusi polimath ve Ibn Haldun bulunmaktadir Demografi kultur tarihi tarih yazimi tarih felsefesi ve sosyoloji gibi sosyal bilimleri oncusu Islam bilimi Avrupa daki Ronesans tan once 12 veya 13 yuzyilda kismen kutuphaneler gozlemevleri hastaneler ve universitelerin yok edildigi Mogol fetihleri ile gerilemeye basladi Islam in Altin Cagi 1258 yilinda Abbasi halifeliginin baskenti olan Bagdat bilim merkezinin tahrip edilmesi ile kapanmistir Avrupa Ortacag Universiteleri haritasi Avrupa nin entelektuel canlanmasi 12 yuzyilda Orta Cag universitelerinin dogusuyla baslamistir Ispanya ve Sicilya daki Islam dunyasiyla olan temaslar ayrica Reconquista ve Hacli Seferleri sirasinda Aristo Batlamyus Jabir bin Hayyan el Harezmi Ibn i Heysem Alhazen Ibn i Sina Avicenna ve Ibn Rusd Averroes un eserleri de dahil olmak uzere bilimsel Yunanca ve Arapca metinlere erisim imkanina sahip oldular Avrupali bilginler 12 yuzyilda Arapcadan Latinceye cevirilerin desteklendigi Toledo Cevirmenler Okulu nun tercume programlarina erisme imkanina sahiptiler Daha sonra Michael Scotus gibi tercumanlar bu metinleri dogrudan incelemek icin Arapca ogrendiler Avrupa universiteleri bu metinlerin tercume edilmesi ve cogaltilmasina maddi olarak yardimci olmus ve bilim topluluklari icin ihtiyac duyulan yeni bir altyapi tesis etmistir Aslinda Avrupa universitesi dogal dunyayla ilgili bircok calismayi ve dogayi kendi mufredatinin merkezinde koymustur ve Orta Cag universiteleri bilimin onemine modern universitelerden daha cok vurgu yapmistir Bunun yaninda Avrupalilar Mogolistan barisinin bir sonucu olarak daha da doguya ozellikle de Marco Polo yonelmeye baslamislardir Bu Hint gelenegi ile Cin kulturu ve medeniyetinin Avrupa gelenegi icindeki farkindaliginin artmasina yol acti Malmesbury Eilmer in 11 yuzyilda Ingiltere de Matematik egitimi alan ilk ucusu ve Laskill deki Cistercian firinin metalurjik basarimlari gibi teknolojik gelismeler de yapilmistir Oxford Universite Muzesi ndeki Roger Bacon heykeli 3 yuzyilin basinda entelektuel acidan onemli antik yazarlarin hemen hepsinin temel calismalarini dogru cevirileri vardi ve bu ceviriler universiteler ve manastirlar araciligiyla bilimsel fikirlerin saglikli bir sekilde aktarilmasina olanak sagladi Ondan sonra bu metinlerde yer alan dogal felsefe Robert Grosseteste Roger Bacon Albertus Magnus ve Duns Scotus gibi unlu bilim adamlari tarafindan genisletilmeye baslandi Islam dunyasinin daha onceki katkilarindan etkilenen modern bilimsel yontemlerin onculleri olan Grosseteste nin dogayi anlamanin bir yolu olarak matematige vurgu yapmasi ve Bacon tarafindan benimsenen deneysel yaklasimi Opus Majus da gorulebilir Pierre Duhem in tartismali Katolik Kilisesi 1277 tarihli kinama tezi Orta Cag bilimini ciddi bir disiplin olarak baslamasina yol acmistir ancak modern bilimin 1277 de basladigi fikrini destekleyen olmadi Bununla birlikte pek cok bilim insani Duhem in belirttigi gibi Orta Cag in bilimsel gelismelerin onemli bir donemi oldugu gorusune katiliyor 14 yuzyilin ilk yarisinda buyuk olcude Aristo nun bilimsel yazilari uzerine skolastik yorumlamalar cercevesinde gerceklestirilen cok onemli bilimsel calismalari gorulmustur Ockham li William tutumluluk ilkesini getirdi Jean Buridan ve Nicole Oresme gibi akademisyenler Aristo nun mekaniginin unsurlarini yeniden yorumlamaya basladilar Ozellikle Buridan Modern hareketsizlik kavraminin ilk adimi olan atis hareketinin sebebinin enerji olduguna dair teoriyi gelistirdi Oxford hesaplayicilari hareketin kinematigini matematiksel olarak analiz etmeye baslamis ve hareketin nedenlerini dikkate almadan bu analizi yapmistir 1348 de Kara veba ve diger felaketler onceki felsefi ve bilimsel gelisim donemine ani bir son vermistir Yine de antik metinlerin yeniden kesfi bircok Bizans aliminin Bati ya siginmak zorunda kaldigi 1453 teki Istanbul un fethinden sonra gelisti Bu arada matbaanin bulunmasi Avrupa toplumu uzerinde buyuk etkiye sahip oldu Matbaanin gelismesi ve basili yayinlarin artmasi ogrenmeyi cok buyuk bir kesim icin mumkun kildi ve yeni fikirlerin cok daha fazla artmasina yol acti Yeni fikirler bu noktada Avrupa biliminin gelisimini etkilemeye cebirin tanitilmasina yardimci oldu Bu gelismeler Kara Veba baslangicinda duran bilimsel arastirma surecinin yeniden baslamasi olarak da gorulebilecek Bilimsel Devrim in yolunu acti Bilimin Avrupa daki etkisiGelileo Galilei modern bilimin babasi Avrupa da bilimin baslamasi 12 nci yuzyil ile basladi Ote yandan Kuzey Ronesansi nda odak noktasi Aristoteles in doga felsefesinden kimya ve biyolojik bilimlere botanik anatomi ve tip kaydi ve belirgin bir degisim gosterdi Boylece Avrupa da modern bilim buyuk bir karisiklik doneminde yeniden basladi Protestan Reformu ve Katolik Karsi Reformasyon Christopher Columbus un Amerika kitasini kesfetmesi Istanbul un fethi Aristo nun Skolatik donemde yeniden kesfedilmesi buyuk toplumsal ve siyasal degisikliklere neden oldu Boylece Martin Luther ve John Calvin in dini ogretiyi sorgulamasi gibi bilimsel doktrini sorgulanmasi mumkun olan uygun bir ortam yaratilmistir Batlamyus astronomi ve Galen in tip eserleri gunluk gozlemlerle her zaman tutarli olmamaktaydi Vesalius insan kadavralari uzerindeki calismalariyla Galen in anatomi gorusundeki sorunlari ortaya koymustur Isaac Newton klasik mekanigin oncusu Daha once elde edilen gercekleri sorgulama ve yeni cevaplar aramak gunumuzde Bilim Devrimi olarak bilinen onemli bir bilimsel ilerleme donemi ile sonuclandi Cogu tarihci geleneksel olarak Bilim Devrimi nin baslangic tarihini Andreas Vesalius un De humani corporis fabrica Insan Vucudundaki Calismalar Uzerine ve Kopernik in De Revolutionibus adli kitaplarinin ilk basildigi 1543 yili olarak kabul eder Kopernik in kitabindaki tezi Dunya nin Gunes in etrafinda hareket etmesi idi Bu donem Avrupa capinda bilimsel yayinlarin benzeri gorulmemis buyumesini temsil eden Isaac Newton in Philosophiae Naturalis Principia Mathematica nin 1687 de yayinlanmasiyla zirveye ulasmistir Bu donemdeki diger onemli bilimsel gelismeler ise Galileo Galilei Edmond Halley Robert Hooke Christiaan Huygens Tycho Brahe Johannes Kepler Gottfried Leibniz ve Blaise Pascal tarafindan yapildi Francis Bacon Sir Thomas Browne Rene Descartes ve Thomas Hobbes tarafindan felsefede buyuk katkilar yapildi Bilimsel yontem geleneksel dusunceler uzerine modern dusunce ile yapilan nedensel ve deneysel calismalarla daha da gelistirildi Aydinlanma Cagi Alessandro Volta 1801 de Napolyon a ilk elektrik hucresini gosteriyor Aydinlanma Cagi Avrupa 17 yuzyil ile baslayan 18 yuzyilda hizlanan modern bilime yonelik belirleyici adimlar atti Dogrudan Newton Descartes Pascal ve Leibniz in eserlerine dayanan bu donem Benjamin Franklin 1706 1790 Leonhard Euler 1707 1783 Mikhail Lomonosov 1711 1765 ve Jean le Rond d Alembert in 1717 1783 aralarinda bulundugu jenerasyonun modern matematik fizik ve teknolojiye olan katkilari ile sekillendi Denis Diderot un 1751 1772 yillari arasinda yayinlanan Ansiklopedisi bu yeni anlayisi daha genis bir kitleye tasidi Bu surec yalniz bilim ve teknolojiyi degil ayni zamanda felsefe Immanuel Kant David Hume din bilimin giderek dine yansimasi toplumu ve siyaseti Adam Smith Voltaire onemli olcude etkilemistir Cogu zaman Bilimsel Devrim olarak bilinen Avrupa Ronesans inin baslangici diger bir deyisle Modern Cag in ilk donemleri modern bilimin baslangici olarak gorulur Bilimde Romantizm 19 yuzyilin baslarindaki Romantik Hareket Aydinlanmanin klasik yaklasimlarinda beklenmedik yeni arayislar baslatarak bilimi yeniden sekillendirdi Ozelikle biyoloji Darwin in evrim teorisi matematik grup teorisi ve kimya organik kimya alanlarinda cok onemli atilimlar yapildi Romantizmin cokusu yeni bir hareket olan Positivizm in 1840 tan sonra aydinlarin ideallerini ele gecirmesiyle basladi ve yaklasik 1880 yilina kadar surdu Modern BilimBilim devrimi bilimi bilginin gelisimi icin bir kaynak olarak kurdu Bilim uygulamasi 19 yuzyil boyunca 20 yuzyila uzanan yol boyunca profesyonellesti ve kurumsallasti Toplumda bilimsel bilginin rolu arttikca ulus devletlerin isleyisini bircok yonuyle birlestirildi Doga Bilimleri Fizik Albert EinsteinJames Clerk Maxwell Bilimsel devrim eski dusunce ve klasik fizik arasinda elverisli bir sinirdir Kopernik Samos lu Aristarchus tarafindan tanimlanan heliosentrik gunes sistemi modeli dusuncesini canlandirdi Bunu Johannes Kepler in 17 yuzyilin basinda ortaya koydugu ilk gezegen hareketi modeli izledi Kepler bu modelde gezegenlerin eliptik yorungeleri izlemeleri ve Gunes in bu eliptik yorungenin odak noktasinda oldugunu ileri surdu Galileo Modern Fizigin Babasi bilimsel yontemin kilit bir unsuru olan fizik teorilerini dogrulamak icin de deneyler yapti William Gilbert dunyanin kendisinin de manyetik oldugunu ortaya koyan ilk elektrik ve manyetizma deneylerini yapti Isaac Newton 1687 de Principia Mathematica yi yayinladi ve iki kapsamli ve basarili fiziksel teoriyi detaylandirdi Bunlar Klasik mekanige onculuk eden Newton un hareket yasalari ve yer cekiminin temel kuvvetini tanimlayan Newton un dur 18 yuzyil sonu ve 19 yuzyilin baslarinda elektrik ve manyetizmanin davranisi Luigi Galvani Giovanni Aldini Alessandro Volta Michael Faraday Georg Ohm ve digerleri tarafindan incelendi Bu calismalar James Clerk Maxwell Maxwell denklemleri olarak da bilinir tarafindan iki olgunun tek bir elektromanyetizma teorisine birlestirilmesinde onemli rol oynadi 20 yuzyilin basiyla birlikte fizikte devrim basladi Newton un uzun suredir kabul goren bazi teorilerin bazi kosullarda dogru olmadigi ortaya koyuldu 1900 den baslayarak Max Planck Albert Einstein Niels Bohr ve digerleri celiskili deneysel sonuclari aciklamak icin ayrik enerji seviyelerini tanitarak kuantum teorilerini gelistirdiler Kuantum mekanigi hareket yasalarinin kucuk olceklerde tutarli olmadigini gostermistir Ayrica Einstein in 1915 te ileri surdugu genel gorelilik teorisi hem Newton mekanigi hem de ozel goreliligin dayandigi uzay zamaninin sabit arka planinin mevcut olamayacagini gosterdi 1925 yilinda Werner Heisenberg ve Erwin Schrodinger onceki kuantum teorilerini aciklayan kuantum mekanigini formule ettiler Edwin Hubble in 1929 da yaptigi gozlemlere gore galaksilerin geri cekilme hizi uzakliklari ile dogru orantilidir Bu Georges Lemaitre tarafindan Buyuk Patlama teorisinin formule edilmesi icin yol gosterdi ve Evren in genisledigini kanitladi Atom bombasi fizikte Buyuk Bilim e onculuk etti 1938 de Otto Hahn ve Fritz Strassmann radyokimyasal yontemlerle birlikte nukleer fuzyonu kesfetti 1939 da Lise Meitner ve Otto Robert Frisch daha sonra Niels Bohr ve John A Wheeler tarafindan gelistirilecek olan fuzyon surecinin ilk teorik tanimini yaptilar Ikinci Dunya Savasi sirasinda radarin pratikte uygulanmasina atom bombasinin gelistirilmesine ve kullanilmasina yol acan gelismeler yasandi Bu sure zarfinda Chien Shiung Wu Uranyum metalinin gaz difuzyonu ile U 235 ve U 238 izotoplarina ayrilmasina yonelik bir surecin gelistirilmesine yardimci olmak icin Manhattan Projesi tarafindan ise alindi Ayrica Beta bozunumu ve zayif etkilesim fiziginde uzman deneyciydi Wu kuramsal fizikciler olan Tsung Dao Lee ve Chen Ning Yang in 1957 yilinda nobel kazandiklari kuramlarini yapmalarina olanak saglayan bir deney dizayn etti Wu deneyi Tarihcilerin Buyuk Bilim olarak adlandirdiklari 1930 larda Ernest O Lawrence tarafindan siklotronun kesfi ile baslamis olan ve savas sonrasi donemi fizikcilerinin teorilerini test etmek ve yeni sinirlara girmek icin devasa makineler butceler ve laboratuvarlar gerektiren bir doneme girildi Fizikte asil musterisi hukumetler olmus ve temel arastirmalarin desteklenmesinin askeri ve endustriyel uygulamalar icin faydali teknolojilere neden olabilecegini kabul etmistir Halen genel gorelilik ve kuantum mekanigi birbiriyle celiskilidir ve ikisini birlestirmek icin caba gosterilmektedir Kimya Dmitri Mendeleev Modern kimya on altinci yuzyil ve on sekizinci yuzyillar boyunca simyanin tibbin imalatin ve madenciligin destekledigi maddi uygulamalar ve teoriler araciligiyla ortaya cikti 1661 de Robert Boyle The Sceptical Chymist adli eserinde kimya ve simya yi birbirinden ayirt etmesi belirleyici bir donum noktasi oldu Diger onemli adimlar William Cullen Joseph Black ve gibi tibbi kimyagerlerin gravimetrik deneysel uygulamalari ile phlogiston teorisini curuten oksijen ve kutlenin korunmasi yasasi uzerine Antoine Lavoisier in Modern Kimyanin Babasi calismalaridir 1803 yilinda John Dalton maddenin temel kimyasal ve fiziksel ozelliklerini kaybetmeden parcalanamayan en kucuk madde bilesenlerinden olusan atom lardan olustugu teorisini sundu Dalton ayrica kutle iliskileri yasasini da formule etti 1869 da Dmitri Mendeleev Dalton un kesiflerine dayanan periyodik tablo duzenini olusturdu Friedrich Wohler tarafindan yapilan ure sentezi yeni bir arastirma alani olan organik kimyanin kapilarini acti ve 19 yuzyilin sonunda bilim adamlari yuzlerce organik bilesigi sentezleyebiliyorlardi Yag kaynagi olarak kullanilan balinalarin tukenmesinden sonra 19 yuzyilin sonlarina dogru yerkuredeki petrokimyasallarinin somurulmesi goruldu 20 yuzyilda rafine edilmis maddelerin sistematik olarak uretilmesi yalnizca enerji degil ayni zamanda giyim tip ve gunluk tek kullanimlik urunlerin yapiminda kullanilan sentetik malzemeler icin hazir kaynak sagladi Organik kimya tekniklerinin canli organizmalara uygulanmasi biyokimyanin onculugunu yapan fizyolojik kimyanin gelismesine yol acti 20 yuzyil fizik ve kimyanin atomun elektronik yapisinin sonucu olarak aciklanan kimyasal kitabinda her zamankinden daha karmasik molekullerdeki bag acilarini hesaplamak icin kuantum mekanigi ilkelerini kullandi Pauling in calismasi DNA nin fiziksel modellemesiyle the secret of life Francis Crick in sozleriyle 1953 nihayete ulasti Ayni yil Miller Urey deneyi primordiyal surecleri bir simulasyonunda gosterdi Proteinlerin temel bilesenleri olan basit aminoasitler kendilerini daha basit molekullerden olusabiliyordu Jeoloji Jeoloji tutarli bir bilim haline gelmeden cok once kayalar mineraller ve yeryuzu bicimleri hakkinda izole edilmis kopuk fikirler kumesi olarak var olmustur Theophrastus un Peri lithōn kayalarindaki calismalari binyillarca basvurulan bir kaynakti Fosillerin yorumlanmasi Bilimsel Devrim sonrasina kadar ayni kaldi Cinli polimat Shen Kua 1031 1095 arazi olusumu sureci icin hipotezler hazirlayan ilk kisidir Okyanustan yuzlerce mil uzaktaki bir dagda bulunan bir jeolojik tabakadaki fosilleri inceleyerek arazinin daglarin erozyona ugramasi ve silt birikimi yoluyla olustugu sonucuna vardi Levha tektonigi deniz tabani yayilimi ve kita kayma teorisi bir kabartma kurede resmedilmistir Jeoloji Bilim Devrimi sirasinda buyuk bir yeniden yapilanmaya ugramadi ancak bireysel teorisyenler onemli katkilarda bulundu Ornegin Robert Hooke deprem teorisini formule etti ve Nicholas Steno ust uste binme teorisini gelistirdi ve fosillerin bir zamanlar yasayan canlilarin kalintilari oldugunu savundu Doga filozoflari 1681 de Thomas Burnet in ileri surdugu Kutsal Dunya Teorisi nden baslayarak Dunya nin zamanla degistigini kesfetmeye basladilar Burnet ve cagdaslari Dunya nin gecmisini Kitab i Mukaddes te anlatilan olaylar baglaminda yorumladilar ancak yaptiklari calismalar Dunya tarihinin sekuler yorumlamalari icin entelektuel temelleri atti James Hutton modern jeolojinin babasi Modern jeoloji modern kimya gibi 18 yuzyilda ve 19 yuzyilin baslarinda yavas yavas gelisti Benoit de Maillet ve Comte de Buffon dini bilginler tarafindan da ongoruldugu gibi Dunya nin yasinin 6000 yildan eski oldugunu dusunuyordu Jean Etienne Guettard ve Nicolas Desmarest Fransa nin orta kesimini gezip gozlemlerini ilk jeolojik haritalarin bazilarina kaydetti Kimyasal deneyler yardimiyla Iskocyali John Walker Isvecli Torbern Bergman ve Alman Abraham Gottlob Werner gibi dogabilimciler kayalar ve mineraller icin kapsamli siniflandirma sistemleri olusturdu Bu 18 yuzyilin sonuna kadar jeolojiyi en ileri safhaya tasiyan kolektif bir basariydi Steno nun adimlarini takip eden James Hutton Georges Cuvier ve Alexandre Brongniart kaya katmanlarinin icerdikleri fosillerle tarihlendirilebilecegini iddia ettikleri Dunya tarihi ile ilgili genellestirilmis bir yorum ortaya koydu Bu ilk once Paris Havzasinin jeolojik incelemesinde icin uygulanan bir ilkedir Fosil indeksleri jeologlara bir bolgedeki kayalarin benzer yastaki uzak yerlerdeki kayalarla olan baglantisini gostermeye olanak saglayan jeolojik haritalari yapmak icin guclu bir aractir Charles Lyell Adam Sedgwick ve Roderick Murchison gibi jeologlar 19 yuzyilin ilk yarisi boyunca Avrupa ve dogu Kuzey Amerika daki kayaliklarda hukumet tarafindan finanse edilen haritalama projelerine zemin hazirlayan yeni bir teknik uyguladi 19 yuzyilin ortalarinda jeolojinin odagi aciklama ve siniflamadan Dunya yuzeyinin nasil degistigini anlama girisimlerine kaydi Depremler ve yanardaglarin ilk modern teorileri gibi dag yapilarinin ilk kapsamli teorileri de bu donemde onerildi Louis Agassiz ve digerleri kitalari kaplayan buzul cagi gercegini ortaya cikardi ve Andrew Crombie Ramsay gibi fluvialists ler akarsu vadilerinin milyonlarca yildir onlardan akan nehirler tarafindan olustugunu savundu 20 yuzyildan itibaren Radyoaktivitenin kesfinden sonra radyometrik tarihlendirme yontemleri gelistirildi Alfred Wegener in kitasal suruklenme teorisi 1910 larda one suruldugunde genellikle kabul gormedi ancak ancak 1950 lerde ve 1960 larda toplanan yeni veriler levha tektonigi teorisine oncu olmustur Bu teori birbirleriyle baglantisiz gibi gorulen cok genis yelpazedeki olaylara birlestirici bir aciklama saglamistir 1970 yilindan bu yana jeolojide birlestirici ilke olarak suregelmektedir Levha tektonigi sayesinde kayalarin incelenmesinden Dunyanin bir gezegen olarak butun halde incelenmesine olanak taniyan calisma alani dogmustur Bu donusumun diger unsurlari sunlari icerir Dunyanin ic mekaninin jeofizik calismalari jeolojinin yer bilimlerinden biri olan meteoroloji ve osinografiyle gruplanmasi ve Dunya ile gunes sisteminin diger kayalik gezegenlerinin kiyaslanmasi Astronomi Samos lu Aristarchus Gunes in ve Ay in boyutlarini ve mesafelerini nasil belirleyeceginiz uzerine calisma yayinladi ve Eratosthenes bu calismayi Dunya nin buyuklugunu bulmak icin kullandi Hipparkus daha sonra dunyanin devinimini kesfetti 19 yuzyilda astronomide ve optik sistemlerdeki ilerlemeler 1801 de ilk goktasi gozlemi 1 Ceres ve 1846 da Neptun un kesfedilmesiyle sonuclandi 1925 te Cecilia Payne Gaposchkin yildizlarin cogunlukla Hidrojen ve Helyumdan olustugunu belirledi Gok bilimci Dunya ile yildizlarin ayni yapida oldugu yaygin inancindan dolayi Cecilia Payne Gaposchkin i bu bulgulari doktora tezinde kullanmasindan caydirmistir Bununla birlikte dort yil sonra 1929 da Henry Norris Russell farkli mantikla ayni sonuca vardi ve kesif sonunda kabul edildi George Gamow ve evrenin arka plan sicakliginda Buyuk Patlama icin bir kanit bulunmasi gerektigini hesapladilar 1964 te Arno Penzias ve Robert Wilson bu hipotez icin kanit olan Bell Labs radyoteleskopunda Holmdel Horn Antenna da 3 Kelvin arka plan kesfetti ve evrenin yasini belirlememize yardimci olan bazi sonuclarin temelini olusturdu Supernova SN1987A Dunya uzerindeki gok bilimciler tarafindan hem gorsel olarak hem de notrino astronomisi icin bir zafer olarak Kamiokande deki gunes notrino dedektorleri tarafindan gozlemlendi Fakat gunes notrino akisi teorik olarak beklenen degerin bir kismiydi Bu uyumsuzluk parcacik fizigi icin standart modelde bazi degerlerde degisiklik yapmaya zorladi Biyoloji ve tip Yari korunumlu DNA ikilesmesi William Harvey omurgali dolasim sistemleri hakkindaki kapsamli calismalarinin sonuclarina dayanan Dee Motu Cordis i 1628 de yayinladi Kalp atardamar ve toplardamarlarin kan dolasimindaki merkezi rolunu tespit etti ve Galen in daha once var olan isitma ve sogutma islevleri hakkindaki goruslerini dogrulayacak herhangi bir bulguya ulasamadi Ingiliz Kraliyet Cemiyeti Antonie van Leeuwenhoek ten bir mektup aldi ve bilim insaninin kendi hazirlamis oldugu ozel merceklerle yaptigi mikroskobik organizmalar hakkindaki gozlemlerini 1673 te yayinladi 1847 de Macar hekim Ignac Fulop Semmelweis doktorlarin doguma katilmadan once ellerini yikamalarini zorunlu tutarak dogum atesini ciddi bir sekilde azaltti Bu kesif bakterilerin hastalik yapici etkisi teorisini ongoruyordu Bununla birlikte Semmelweis in bulgulari cagdaslari tarafindan kabul gormedi ve 1865 yilinda antisepsi ilkelerini kanitlayan Ingiliz cerrah Joseph Lister in kesifleriyle basladi Lister in calismasi Fransiz biyolog Louis Pasteur un onemli bulgularina dayaniyordu Pasteur tip da devrim yaratan mikroorganizmalar ile hastalik arasindaki baglantiyi kurabilmisti Ayrica 1880 e tiptaki en onemli koruyucu yontemlerden biri olan kuduz asisini uretti Bunlarin yaninda Pasteur sut ve diger gidalar yoluyla hastaligin yayilmasini onlemeye yardimci olmak icin pastorizasyon surecini kesfetti Belki de tum bilimlerin en belirgin tartismali ve genis kapsamli teorisi Ingiliz doga bilimci Charles Darwin in 1859 da Turlerin Kokeni Uzerine adli kitabinda ortaya koydugu dogal secilimle evrim teorisi olmustur Darwin insan da dahil olmak uzere tum canlilarin ozelliklerinin uzun suren dogal sureclerle sekillendigini ileri surdu Evrim teorisi su andaki haliyle biyolojinin hemen hemen tum alanlarini etkiler Evrimin saf bilimin disindaki alanlara etkisi toplumun farkli kesimlerinden gelen hem destege hem de muhalefete yol acti ve insanin evrendeki yeri hakkindaki anlayisi derinden etkiledi 20 yuzyilin baslarinda kalitim calismasi kesis Moravian Gregor Mendel in 1866 yilinda gelistirdigi miras yasalarinin 1900 yilinda yeniden kesfinden sonra onemli bir arastirma haline geldi Mendel in kanunlari hem bilimsel hem de endustriyel arastirmalar icin onemli bir arastirma alani olan genetik calisma alaninin baslangicini saglamistir 1953 yilina gelindiginde James D Watson Francis Crick ve Maurice yasamin tum bicimlerinin ifade edilmesi icin genetik madde olan DNA nin temel yapisini acikca ortaya koydu 20 yuzyilin sonlarinda genetik muhendisliginin imkanlari ilk kez hayata gecirildi ve 1990 da tum insan genomunu haritalamak icin buyuk bir uluslararasi calisma baslatildi Insan Genom Projesi Ekoloji Ay in uzerinden Dunya nin yukselisi Bu goruntu Dunyanin sinirliligi ve dogal kaynaklarinin limitleri hakkinda farkindalik yaratti 19 yuzyilin sonu ve 20 yuzyilin baslarinda Ekoloji disiplini tipik olarak kokenini Darwin in evriminin ve Humboldt biyocografyasinin sentezine kadar izler Bununla birlikte ekolojinin yukselisinde ayni derecede onemli olan mikroprobiyoloji ve toprak bilimi ozellikle de Louis Pasteur ve Ferdinand Cohn da goze carpan yasam kavrami dongusu idi Ekoloji kelimesi ozellikle dogayi ozellikle Darwin in teorisi butunsel olarak dusunen ekojik dusunce fikrinin sahibi Ernst Haeckel tarafindan ortaya atildi 1930 larda Arthur Tansley ve digerleri deneysel toprak bilimi ile fizyolojik enerji kavramlarini ve saha biyolojisi tekniklerini birlestiren ekosistem ekolojisi alanini gelistirmeye basladilar 20 yuzyilda ekoloji tarihi cevrecilik ile yakindan baglantilidir Ilk kez 1960 larda formule edilen ve 1970 lerde yayginlasan Gaia hipotezi son zamanlarda Derin Ekolojinin bilimsel dinsel hareketi birbirine daha yakin hale getirdi Sosyal bilimler Fiziksel bilimlerde bilimsel metodun basarili bir sekilde kullanilmasi ayni metodolojinin bircok alanda insan cabalarini daha iyi anlayacak sekilde uyarlanmasini sagladi Bu cabadan sosyal bilimler gelisti Siyaset bilimi Siyaset bilimi sosyal bilimler acisindan gec gelmistir Bununla birlikte bu disiplinin ahlak felsefesi siyasi felsefe siyasi ekonomi tarih ve diger alanlarin kuralci belirmeler isiginda nasil olmasi gerektiginin belirlenmesi ve ideal hukumet biciminin ozelliklerinin ve islevlerinin cikarilmasi gibi net oncelikleri vardir Politikanin kokenleri tarih oncesi doneme dayanir Her tarihi donemde ve hemen hemen her cografi alanda siyaset uzerine calisan ve siyasi anlayisi gelistiren birilerini bulabiliriz Bati kulturunde ilk siyaset arastirmasi Antik Yunan da bulunur Avrupa siyasetinin koklerinin gecmise yonelik izleri Plato ve Aristo dan bile once ozellikle Homeros Hesiod Thucydides Xenophon ve Euripides in eserlerinde gorulur Daha sonradan Plato siyasi sistemleri analiz etti Bu analizleri daha edebi ve tarih odakli calismalarindan ozetledi ve felsefeye daha yakin olarak anlayabilecegimiz bir yaklasim uyguladi Benzer sekilde Aristo Plato nun analizindeki tarihi deneysel kanitlari da icerecek sekilde analizini yapti Geleneksel olarak Chaṇakya MO 350 283 ile birlikte tanimlanan Kautilya Kautilya ve Viṣhṇugupta tarafindan yazilmis olan eski bir Hint tezi devletcilik ekonomi siyaset ve askeri strateji uzerine yazilmistir Bu tezde halkin kralin devletin hukumet gorevlilerinin saray mensuplarinin dusmanlarinin isgalcilerin ve kurumlarin davranislari ve iliskileri analiz edilmis ve belgelendirilmistir Roger Boesche Arthasastra yi siyasi gercekcilik kitabi politik dunyayi nasil isledigini analiz eden bir kitap ve genellikle nasil calismasi gerektigini soylemeyen bir kitap olarak tanimliyor Bu kitap genellikle krala devleti yonetmek ve ortak cikarlari korumak icin nasil onlemler almasi gerektigini sik sik aciklayan kitap olarak da bilinir Roma hukumdarligi sirasinda Julius Caesar Cicero ve digerleri gibi devlet adamlari bize cumhuriyet ve Roma imparatorlugu ve savas politikalari hakkinda ornekler sunarken Polybius Livy ve Plutarch gibi unlu tarihciler de Roma Cumhuriyeti nin yukselisini diger uluslarin orgutlenmelerini ve tarihlerini belgeledi Bu cagdaki siyaset calismasi tarih anlayisi yonetim yontemlerini anlama ve hukumetlerin isleyisini tanimlamaya odaklanmistir Bati Roma Imparatorlugunun cokusuyle siyasi arastirmalar icin daha yaygin bir alan ortaya cikti Ozellikle Bati geleneginde tek tanriligin yukselisiyle Hristiyanlik siyaset ve siyasi eylem icin yeni bir alan ortaya cikarmistir Orta Cag boyunca kilise ve mahkemelerde siyaset arastirmasi yayginlasti Hippo lu Augustine in yazdigi Tanri nin Sehri gibi eserler mevcut felsefeleri ve siyasi gelenekleri Hristiyanliginkilerle sentezledi din ile siyaset arasindaki sinirlari yeniden tanimladi Kilise ve Devlet arasindaki iliskiyi cevreleyen siyasi sorularin cogu bu donemde tartismaya acildi ve netlesti Ortadogu da ve daha sonra Islami bolgelerde Omer Hayyam in Rubaiyat ve Firdevsi nin Krallarin destani gibi eserler siyasi analiz kanitlari saglarken Ibn i Sina Musa ibn Meymun Ibn Rusd gibi Islamci Aristocular Aristo nun analiz ve deneyci gelenegini surdurerek O nun eserleri uzerine yorumlar yazdilar Italyan Ronesansi sirasinda Niccolo Machiavelli siyasal kurumlar ve aktorler uzerine dogrudan deneysel gozlemler yapti ve modern siyasal bilimlerin onemine vurgu yapti Daha sonra Aydinlanma doneminde bilimsel paradigmanin genisletilmesi politik arastirmayi normatif belirlemelerin de otesine itti Ozellikle istatistik calismalari secim ve oy kullanimi alanlarinda kullanildi 20 yuzyilda ideoloji davraniscilik ve uluslararasi iliskiler calismasi pol sci olarak adlandirilan cok sayida alt disiplinin olusmasina yol acmistir Bunlardan bazilari rasyonel secim teorisi secim sistemi oyun teorisi secimbilim siyasi cografya jeopolitik siyasi psikoloji siyasal sosyoloji siyasi ekonomi siyasi analiz kamu yonetimi karsilastirmali siyasi analiz ve baris ve catisma arastirmalari dir Dil Bilimi Tarihsel dilbilim 18 yuzyilin sonunda bagimsiz bir calisma alani olarak ortaya cikti Sir William Jones Sanskritce Farsca Yunanca Latince Gotik ve Kelt dillerinin hepsinin ortak bir temel paylastigini ileri surdu Jones tan sonra dunyanin tum dillerini kataloglamak icin 19 yuzyildan ve 20 yuzyila kadar bazi calismalar yapilmistir Ferdinand de Saussure nin Cours de linguistique generale adli kitabinin yayinlanmasi betimsel dilbilimin gelismesini sagladi Tanimlayici dilbilim ve ilgili yapisalcilik hareketi diller arasindaki farkliliklari tanimlamak yerine dil biliminin dillerin zamanla nasil degistigini belirlemeye odaklanmasini saglamistir Noam Chomsky 1950 lerde yaratici dil biliminin gelistirerek dil bilimini cesitlendirdi Calismalari gecerli soz diziminin tanimlanmasina ve tahmin edilmesine izin veren matematiksel bir dil modeline dayanmaktadir Sosyolinguistik bilissel dilbilim ve hesaplamali dilbilim gibi uzmanlik alanlari dilbilim ve diger disiplinler arasindaki isbirliginden ortaya cikmistir Ekonomi Arz Talep modeliAdam Smith ekonominin ilk modern calismasi olan Uluslarin Zenginligi ni yazdi Adam Smith in 1776 da yayinlanan Uluslarin zenginligi An Inquiry into the Nature and Causes of the Wealth of Nations adli eseri klasik ekonomi icin temel olusturur Smith sinif ayrimi ile serbest ticaret sistemini savunan merkantilizm i elestirdi Aktif unsurlardan olusmus ekonomi sistemlerini yalnizca kendi cikarlari dogrultusunda yonlendiren gizli el diye tabir ettigi aktorlerin oldugunu ileri surmustur Karl Marx Marksist ekonomi diye adlandirilan alternatif bir ekonomik teori gelistirdi Marksist ekonomi emegin deger teorisine dayanir ve malin degerinin uretmek icin gerekli olan emek miktarina dayandigini var sayar Bu varsayima gore kapitalizm kar saglamak icin iscilerin emeginin tam karsiligini odemeyen isverenlere dayaniyordu Avusturya okulu girisimciligi ekonomik kalkinmanin itici gucu olarak gorerek Marksist ekonomi teorisine tepki gosterdi Bu emek deger teorisini bir arz ve talep sistemi ile degistirdi 1920 lerde John Maynard Keynes mikroekonomi ve makroekonomi arasinda bir ayrima oncu oldu Keynesyen ekonomi altinda makroekonomik egilimler bireylerin ekonomik tercihlerini bastirabilir Hukumetler ekonomik genislemeyi tesvik etmek icin bir arac olarak mallara olan toplam talebi tesvik etmelidir Ikinci Dunya Savasi ni takiben Milton Friedman parasalcilik kavramini yaratti Parasalcilik para arzi ve talebini ekonomik faaliyetin kontrolu icin bir arac olarak kullanmaya odaklanir 1970 lerde parasalcilik ekonomik buyumeyi ve mevcut para miktarini artirmak icin bir arac olarak vergileri azaltmayi savunan arz yanli ekonomi politikasina adapte edildi Diger modern ekonomik dusunceler Yeni Klasik ekonomi ve Yeni Keynesgil ekonomidir 1970 lerde klasik yeni ekonomi gelistirildi ve mikroekonominin makroekonomik buyumenin temeli oldugunu vurguladi Yeni Keynesyen ekonomi kismen Yeni Klasik ekonomiye tepki olarak yaratildi ve neden piyasadaki verimsizliklerin bir merkez bankasi veya hukumet tarafindan kontrol edilmesi gerektigini ele alir Yukaridaki ekonomi tarihi modern ekonomi ders kitaplarini yansitir ve bu bilimin son asamasinin tarihinin doruk noktasi anlamina gelir Kuhn 1962 1776 da Uluslarin Zenginlikleri kitabinin ortasindaki bir bolumun kayip bir sayfasinda belirtilen gizli el Smith in esas mesajini tasimaktadir Modern teoriye entegre edilemeyecegi icin Smith in mesajini iceren Zenginlik in acilis pasajindan asla soz edilmemektedir Zenginlik piyasa hacmi ve verimsiz emek icin uretkenlik orani ile degisen isgucu dagilimina baglidir Psikoloji 19 yuzyilin sonu bilimsel bir girisim olarak psikolojinin baslangicina isaret eder 1879 yili genellikle bagimsiz bir calisma alani olarak psikolojinin baslamasi olarak gorulmektedir Ayni yil icinde Wilhelm Wundt psikolojik arastirmaya ayrilmis ilk laboratuvari Leipzig de kurdu Psikolojiye onemli katkilarda bulunan ilk kisiler arasinda Hermann Ebbinghaus hafiza arastirmalarinda oncu Ivan Pavlov klasik kosullanmayi kesfetti William James ve Sigmund Freud da yer aliyor Kulturel bir simge olmasinin yaninda Freud un bilimsel psikolojiye etkisi muazzam olmustur 20 yuzyilda Freud un teorilerini cok bilim disi olarak reddedilmesi ve Edward Titchener in zihnin atomistik yaklasimina karsi bir tepki ortaya cikti Bu John F Skinner tarafindan yayginlastirilan ve John B Watson tarafindan yapilan davranisciligin formule edilmesine yol acti Davraniscilik acik davranis icin epistemolojik olarak sinirlayici psikolojik calismayi onerdi cunku bu guvenilir bir sekilde olculebilirdi Akil in bilimsel bilgisi cok metafizik olarak kabul edildi bu nedenle ulasilmasi imkansizdi 20 yuzyilin sonlarinda toplu olarak bilissel bilim diye tabir edilen insan psikolojisinin incelenmesine yonelik yeni bir disiplinler arasi yaklasim ortaya cikmistir Bilissel bilim psikoloji dilbilim bilgisayar bilimi felsefe ve nevrobiyoloji araclarini kullanarak zihni yeniden inceleme konusu olarak degerlendirir PET taramalari ve taramalari gibi beyin aktivitelerinin gorsellestirilmesi ile ilgili yeni yontemler bazi arastirmacilari zihni bilis yerine beyni inceleyerek arastirmaya yoneltti Bu yeni arastirma bicimleri insan zihnini genis bir sekilde anlamanin mumkun oldugunu ve boyle bir anlayisin yapay zeka gibi diger arastirma alanlarina uygulanabilecegini varsaymaktadir Sosyoloji Ibn i Haldun en eski bilimsel sistematik sosyolog olarak gorulebilir Modern sosyoloji 19 yuzyilin baslarinda dunyanin modernlesmesine akademik yanit olarak ortaya cikti Bircok erken sosyolog or Emile Durkheim icin sosyolojinin amaci yapisalciligin icinde toplumsal gruplarin kaynasmasini anlamak ve toplumsal parcalanmaya panzehir gelistirmekti Max Weber kisileri akilci dusuncenin demir kafesine cekeceklerine inandigi rasyonalizasyon kavramiyla ve toplumun modernizasyonu ile ilgilendi Georg Simmel ve W E B Du Bois de dahil olmak uzere bazi sosyologlar daha fazla mikro sosyolojik ve niteliksel analiz kullandi Bu mikro duzeydeki yaklasim sosyolojiye sembolik etkilesimcilik yaklasiminin yaratilmasina neden olan George Herbert Mead ve ogrencisi Herbert Blumer in teorileri ile birlikte Amerikan sosyolojisinde onemli bir rol oynamistir 1940 larda ve 1950 lerde Amerikan sosyolojisi buyuk oranda yapisal entegrasyonu destekleyen toplumun yonlerinin islevsel oldugunu savunan Talcott Parsons tarafindan idame edildi 1960 li yillarda statukoya ozgu esitsizliklerin gerekcesi olarak gormeye basladiklari yapisal islevsellik yaklasimi sosyologlar tarafindan sorgulandi Tepki olarak kismen Karl Marx in felsefelerine dayanan catisma kurami gelistirildi Catisma teorisyenleri toplumu farkli gruplarin kaynaklari kontrol etmek icin yaristigi bir alan olarak goruyorlardi Sembolik etkilesimcilik de sosyolojik dusuncenin merkezi olarak gorulmeye baslamistir Erving Goffman sosyal etkilesimleri bireylerin sahne arkasi ni hazirladigi ve izlenim yonetimi yoluyla kitlelerini kontrol etmeye calistiklari bir sahne performansi olarak gordu Bu teori gunumuzde sosyolojik dusuncede on plana cikarken feminist kuram postyapisalci felsefe rasyonel secim teorisi ve postmodernizm gibi baska yaklasimlar da gorulur Antropoloji Antropoloji Aydinlanma Cagi nin bir sonucu olarak anlasilabilir Bu donemde Avrupalilar sistematik olarak insan davranislarini inceleme girisimlerinde bulundular Hukuk felsefesi tarih filoloji ve sosyoloji gelenekleri bu donemde gelisti Ayni zamanda Aydinlanma ya verilen romantik tepki Johann Gottfried Herder ve sonrasinda bu disiplinin merkezinde yer alan kultur kavraminin temelini olusturan calismalara imza atan Wilhelm Dilthey gibi dusunurler cikartti Geleneksel olarak konunun tarihinin buyuk kismi Bati Avrupa ve dunyanin geri kalani arasindaki somurge karsilasmalarina dayaniyordu ve 18 yuzyilin ve 19 yuzyilin cogunun antropolojisi simdi bilimsel irkcilik olarak siniflandirilmaktadir 19 yuzyilin sonlarinda antropometrik teknikler e dayanan antropolojik bir ikna ile etnolojik ikna kulturlere ve geleneklere bakanlar arasinda insan calismasi ile ilgili savaslar gerceklesti ve bu ayrimlar daha sonra fiziksel antropoloji ile kulturel antropoloji arasindaki bolunmenin bir parcasi haline geldi ve bu antropoloji Franz Boas in ogrencileri tarafindan baslatildi 20 yuzyilin ortalarinda onceki antropolojik ve etnografik arastirmalarin metodolojilerinin cogunun arastirma etigi yonunden gozden gecirildi ve ayni zamanda sorusturma alani olan ilkel kulturler geleneksel calismanin otesine genislemistir Paleontoloji fiziksel antropoloji ve etoloji metodolojilerini diger disiplinlerden alan bilimsel bir disiplin olan paleoantropolojinin ortaya cikisi 20 yuzyilin ortalarindadir ve insan kokenleri evrim genetik ve kulturel miras ve cagdas insanlik cikmazina iliskin perspektifler hakkinda genis bilgiler verir Yukselen disiplinler 20 yuzyilda bir takim disiplinler arasi bilim alanlari ortaya cikti Ornekler sunlardir Iletisim bilimi hayvan iletisimi bilgi teorisi pazarlama halkla iliskiler telekomunikasyon ve diger iletisim bicimlerini birlestirir Teorik dilbilim temeli uzerine insa edilen bilgisayar bilimleri ayrik matematik ve elektrik muhendisligi hesaplamanin dogasini ve sinirlarini inceler Alt alanlar arasinda hesaplanabilirlik hesaplama karmasikligi veritabani tasarimi bilgisayar aglari yapay zeka ve bilgisayar donanim tasarimi bulunmaktadir Bilisim alanindaki ilerlemeler bilimsel verilerin buyuk olcekli arsivlenmesini kolaylastirarak daha buyuk bilimsel gelisime katkida bulunmustur Cagdas bilgisayar bilimleri yazilim muhendisliginin pratik vurgusunun aksine matematiksel teoriyi vurgulayarak kendisini ayirt eder Cevre bilimi disiplinler arasi bir alandir Biyoloji kimya yer bilimleri ekoloji cografya matematik ve fizik disiplinleri isiginda gelisir Malzeme bilimi metalurji mineraloji ve kristalografiden koken alir Kimya fizik ve cesitli muhendislik disiplinlerini birlestirir Bu calisma alani metaller seramik cam plastik yari iletkenler ve kompozit malzemeler uzerinde calismaktadir Akademik calismaAkademik bir alan olarak bilim ve teknoloji tarihi William Whewell in Enduktif Bilimler Tarihi nin yayimiyla basladi once 1837 de yayinlandi Bilim tarihinin bagimsiz bir disiplin olarak daha resmi bir calismasi George Sarton un Bilim Tarihine Giris 1927 yayinlari ve Isis dergisi 1912 de kurulmus tarafindan baslatilmistir Sarton 20 yuzyilin baslarindaki bilim tarihini buyuk adamlar ve harika fikirler tarihi olarak tasvir etti Bilimin tarihi bu donemde Amerikan tarihinin taninmis bir alt alani degildi calismalarin cogu profesyonel tarihcilerden ziyade ilgili bilim insanlari ve hekimler tarafindan gerceklestirildi Harvard daki in calismalari ile 1945 ten sonra bilim tarihi kurulmus bir alt disiplin haline geldi Matematik tarihi teknoloji tarihi ve felsefe tarihi farkli arastirma alanlarindan olusmakta ve diger makalelerde yer almaktadir Matematik dogal bilimlerle en azindan modern anlayisla yakindan ilgilidir Ayni sekilde teknoloji ampirik gercegin arastirilmasiyla yakindan iliskili ancak acikca farklidir Bilim tarihi uluslararasi uzman bir topluluga sahip akademik bir disiplindir Bu alandaki ana mesleki organizasyonlar Bilim Tarihi Toplulugu Ingiliz Bilim Tarihi Toplulugu ve Avrupa Bilim Tarihi Toplulugu dur Bilim tarihi teorileri ve sosyolojisi Bilim tarihinin arastirmalarinin cogu bilimin ne oldugu islevinin nasil oldugu hakkinda sorulara cevap bulmak icin ayrilmistir Ozellikle bilim sosyolojisi bilim insanlarinin bilimsel bilgiyi urettikleri ve insa ettikleri yollari yakindan inceleyen calismalara odaklanmistir 1960 lardan bu yana bilim calismalarindaki sosyolojinin ve bilim tarihinin incelenmesi yaygin trend bilim calismalarinda ortak bir egilim olan bilimsel bilginin insani bileseni ni vurgulamak olmustur Bilim ve Teknoloji Calisma alanlari bilim tarihi calismalarini cakistiran ve siklikla bilgilendiren bir alandir Hem cagdas hem de tarihsel donemlerdeki bilimin toplumsal baglami uzerine odaklanmaktadir Humboldtian bilimi bilimsel calismalari Romantizm cagindaki hassasiyetle birlestiren 19 yuzyilin baslarindaki etik ve estetik yaklasimlari ifade eder Bilim insani tabiatci ve kasif Alexander von Humboldt in modeline dayanan ekoloji temelli doga biliminin ayri bir alan olarak kurulmasina yardimci oldu Daha sonraki 19 yuzyil pozitivizmi tum ozgun bilgilerin dogrulamaya izin verdigini iddia etti ve bu otantik bilgiler tek gecerli bilginin bilimsel oldugunu varsayar Bilimin felsefesindeki onemli bir endise ve tartisma konusu teorinin dogasi bilimin degisimidir Karl Popper bilimsel bilginin kademeli ve kumulatif oldugunu savundu Thomas Kuhn bu bilimsel bilgi paradigma kaymalari boyunca hareket eder ve asamali olmak zorunda degildir Paul Feyerabend bu bilimsel bilgi kumulatif veya kademeli degildir ve yontem acisindan bilimle herhangi bir arastirma sekli arasinda herhangi bir sinirlama olamaz der 20 yuzyilin ortalarinda Thomas Kuhn un 1962 de Bilimsel Devrimlerin Yapisi ndan baslayarak sosyal baglamda bilimin rolune dayanan bir dizi calisma goruldu Pozitivizmin bilimdeki insan katilimcilarin gercek etkilesimlerini ve stratejilerini aciklamadigini ve bilimsel evrimin kismen sosyolojik olarak belirlendigini ileri surerek bilim calismalarini yeni disiplinlere acti Thomas Kuhn in belirttigi gibi bilim tarihi bilim disinda entelektuel kulturel ekonomik ve politik temalari iceren rakip paradigmalar veya kavramsal sistemler gibi daha genis bir matriste daha incelikli terimlerle gorulebilir Kismen tercih ve kismen carpitma ile daha erken yastaki bilim insanlari ustu kapali olarak ayni sabit sorunlar dizisi uzerinde calisilmis gibi sunulmus ve ayni ilkelere uygun olarak bilimsel teoride en son devrim ve metodun bilimsel gorunmesine neden olmustur Daha ileri calismalar orn Jerome Ravetz in 1971 deki Bilimsel Bilgi ve Toplumsal Sorunlari bir bilimsel toplulugun toplumsal bir yapi olarak bilimsel bilgiyi kabul etmede veya reddetmedeki objektif rolune degindi 1990 daki Bilim savaslari bilimin genel olarak objektifligini reddeden ya da oyle gorunen Fransiz filozoflarinin etkisiyle ilgiliydi Saf bir bilimin idealize edilmis modeli ile fiili bilimsel uygulama arasindaki farklari da acikladilar Pozitivizm yaklasiminin yeniden canlandirilmasi olan bilimcilik nihai metafizik ve ahlaki tartismalari halletmek icin kesin olcumu ve titiz hesaplamayi tanimladilar Bircok Bilimsel Yenilikcinin Sikintisi Bilim tarihinde tekrarlanan bir gozlem bilimsel kurulusun cevresi uzerinde calisan birinci sinif bilim insanlarinin taninmasi icin verilen mucadeleyi icerir Mesela buyuk fizikci Lord Rayleigh un gazlarin kinetik teorisine iliskin taslak kagitlarina baktiktan sonraki hissiyatini su sekilde ifade eder iyi seyler yapabilecegine inanan genc bir yazar genellikle bilim dunyasinin olumlu bir sekilde taninmasini saglamak icin iyi seyler yapar daha yuksekten ucmaya baslamadan once Daha genel anlamda Robert K Merton nispeten bilinmeyen bilim adamlari tarafindan yazilan yazilarin yillarca reddedilen ya da ihmal edilen orneklerinin bilim tarihi ile dolu oldugunu soylemektedir Ayrica bakinizTarih Matematik tarihi Geometri tarihi Fizik tarihi Kimya tarihi Felsefe tarihi Bilim ve teknoloji tarihi Bilim felsefesi Imre Lakatos Nobel Odulu sahipleri listesi Coklu kesif Tarih felsefesi Bilim Doga Bilimleri Cambridge Universitesi Ingiltere Sosyal Bilimler Bilim tarihcileri listesiKonuyla ilgili yayinlarAgar Jon Nisan 2012 Science in the Twentieth Century and Beyond Polity Press ISBN 978 0 7456 3469 2 18 Ekim 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Nisan 2021 2007 Science and Its History A Reassessment of the Historiography of Science Boston Studies in the Philosophy of Science 253 Springer 1 4020 5631 1 1983 The Discoverers A History of Man s Search to Know His World and Himself Random House ISBN 978 0 394 40229 1 OCLC 9645583 Bowler Peter J 1993 The Norton History of the Environmental Sciences Brock W H 1993 The Norton History of Chemistry 1951 The Common Sense of Science Heinemann 84 297 1380 8 Includes a description of the history of science in England Byers Nina amp Gary Williams Ed 2006 Cambridge University Press ISBN 978 0 521 82197 1 3 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi KB1 bakim Editorler parametresini kullanan link Herzenberg Caroline L 1986 Women Scientists from Antiquity to the Present Locust Hill Press 0 933951 01 9 Kuhn Thomas S 1996 The Structure of Scientific Revolutions 3 bas University of Chicago Press ISBN 978 0 226 45807 6 2006 Science and the Raj A Study of British India 2nd edition Oxford University Press 0 19 568003 0 Lakatos Imre 1978 History of Science and its Rational Reconstructions published in The Methodology of Scientific Research Programmes Philosophical Papers Volume 1 Cambridge University Press Levere Trevor Harvey 2001 Transforming Matter A History of Chemistry from Alchemy to the Buckyball Shank Michael H Ed 2013 The Cambridge History of Science 2 Medieval Science Cambridge University Press doi 10 1017 CHO9780511974007 ISBN 978 0 521 59448 6 4 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 18 Eylul 2020 Margolis Howard 2002 It Started with Copernicus McGraw Hill 0 07 138507 X Mayr Ernst 1985 The Growth of Biological Thought Diversity Evolution and Inheritance North John 1995 The Norton History of Astronomy and Cosmology Nye Mary Jo ed 2002 The Cambridge History of Science Volume 5 The Modern Physical and Mathematical Sciences Park Katharine and Lorraine Daston eds 2006 The Cambridge History of Science Volume 3 Early Modern Science Porter Roy ed 2003 The Cambridge History of Science Volume 4 The Eighteenth Century and Roy Porter eds 1980 The Ferment of Knowledge Studies in the Historiography of Science Cambridge University Press 0 521 22599 X Slotten Hugh Richard ed 2014 The Oxford Encyclopedia of the History of American Science Medicine and Technology Dis baglantilarWikimedia Commons ta Bilim tarihi ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir Vikisoz de Bilim tarihi ile ilgili sozleri bulabilirsiniz 22 Mart 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi 23 Eylul 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi 6 Ekim 1999 tarihinde kaynagindan cevrimici metin arsivlendi 15 Eylul 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi 28 Eylul 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi An open access discovery tool Fransizca Paris Fransa 24 Subat 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi The official site of the Nobel Foundation 4 Nisan 2006 tarihinde kaynagindan arsivlendi Features biographies and info on Nobel laureates 11 Aralik 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi 18 Agustos 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi 10 Haziran 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Feynman Perutz Rotblat Born ve bircok Nobel Odulu Sahibi dahil bircok bilim adaminin videolari 19 Haziran 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi 19 Eylul 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi 15 Eylul 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Otto Brunfels Charles Darwin Erasmus Darwin Carolus Linnaeus Antony van Leeuwenhoek Jan Swammerdam James Sowerby Andreas Vesalius ve digerleri gibi bilimsel arastirma tarihindeki onemli isimlerin temel kaynaklarini icerir 13 Ocak 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi 19 Eylul 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Linda Hall Library Digital Collections 13 Ocak 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Kaynakca blogs kent ac uk 19 Ekim 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 19 Ekim 2016 Hendrix Scott E 2011 Natural Philosophy or Science in Premodern Epistemic Regimes The Case of the Astrology of Albert the Great and Galileo Galilei Teorie Vedy Theory of Science 33 1 111 132 18 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Subat 2012 Amacimiz icin bilim doga olaylari ve bunlar arasindaki iliskilerin sirali bilgisi olarak tanimlanabilir William C Dampier Whetham Bilim Encyclopaedia Britannica 11 ed New York 1911 Bilim ilk olarak dogal olaylarin duzenli ve sistematik olarak anlasilmasini tanimlanmasini ve veya aciklanmasini ve ikinci olarak girisim icin gerekli matematiksel ve mantiksal araclari icerir Antik Cagda Yunan Bilimi New York Collier Books 1955 Bilim algilanan veya hayali olaylarin sistematik bir aciklamasidir veya boyle bir aciklamaya dayanir Matematik bilimde ancak bilimsel aciklamalarin ifade edilebilecegi sembolik dillerden biri olarak kendine yer bulur Hellenophilia versus the History of Science Isis 83 559 1982 entry History of Science New Dictionary of the History of Ideas Charles Scribner s Sons 2005 Golinski Jan 2001 Making Natural Knowledge Constructivism and the History of Science reprint bas University of Chicago Press s 2 ISBN 978 0 226 30232 4 Bilim tarihi basladiginda on sekizinci yuzyilda girisimlerini dogrulamak ve savunmakla ilgilenen bilim adamlari veya doga filozoflari tarafindan uygulandi Ahlaki ve kulturel gelisimin ayrilmaz bir parcasi olan insan bilgisinin ilerleyen birikiminin sonucu olarak gunun biliminin sergilendigi tarihleri yazdilar Kuhn T 1962 The Structure of Scientific Revolutions University of Chicago Press s 137 Kismen secimle kismen de carpitma yoluyla daha onceki caglarin bilim adamlari ortuk olarak ayni sabit sorunlar kumesi uzerinde ve bilimsel teori ve yontemdeki en son devrimin bilimsel gorundugu ayni sabit kriterler dizisine uygun olarak calismis olarak sunulurlar One of the Oldest Extant Diagrams from Euclid University of British Columbia 4 Haziran 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Eylul 2008 Needham Joseph 1986 Science and Civilization in China Volume 3 Mathematics and the Sciences of the Heavens and the Earth Taipei Caves Books Ltd Page 208 Kusku Elif Aslan 1 Ocak 2022 Examination of Scientific Revolution Medicine on the Human Body Bilimsel Devrim Tibbini Insan Bedeni Uzerinden Incelemek The Legends Journal of European History Studies 28 Eylul 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Eylul 2022