Cinsiyet, erillik ve dişilik arasında farklılık gösteren özellikler aralığı veya bağlama göre, bu özellikler biyolojik cinsiyeti ve cinsiyete dayalı toplumsal yapıları (cinsiyet rolleri ve diğer toplumsal roller de) kapsayabilir.
Kalıtımsal yapıya göre cinsiyet
Gonozomal kromozomal yapıda Y kromozomunun bulunup bulunmamasına göre adlandırılan cinsiyettir.
- 44+XX kromozomlarına sahip bir birey kalıtımsal olarak dişi cinsiyettedir.
- 44+XY kromozomlarına sahip bir birey kalıtımsal olarak erkek cinsiyettedir.
Bunu da döllenme sırasında babadan gelen sperm hücresinin kromozomal yapısı (X kromozomu ya da Y kromozomu içerdiği) belirler. Kalıtımsal cinsiyeti belirleyen erkekten gelen gonozomal kromozomun (X, Y) türüdür.
Üreme organları
İç üreme organlarına göre cinsiyet
Döllenme sonrası Y kromozomundaki (TBF, testis determinating factor, TDF) geni "Testis Belirleyici Faktör" adlı ürünü sentezlemekte ve bu ürün () testis yönünde farklılaştırmaktadır. (Farklılaşım, diferansiyasyon)
Bu faktörün bulunmaması durumunda farklılaşmamış (over, yumurtalık, dişilik bezi ve testis, erkeklik bezi birden verilen ortak ad) over yönünde farklılaşacaktır.
Testisler başlıca androjen hormonu (testosteron) üretirler. Yumurtalıklar başlıca östrojen hormonu üretirler.
gelişimini engelleyen testislerin sertoli hücresinden sentezlenen hormonal yapıdır. Varlığında gelişim gözlenmez, testesteronun da etkisiyle iç üreme organları erkek yönünde gelişim gösterirler.
Yokluğunda ise duktal yapılardan Müller kanallarından Fallop tüpleri (Döllenme tüpleri, rahim tüpleri) (), rahim (uterus) ve vajenin (dölyolu) 2/3 üst kısmı oluşur.
Duktal yapılardan over dışı kadın iç üreme organlarının ve testis-penis dışı erkek üreme organlarının farklılaşması testislerden sentezlenen Müleryen inhibe edici faktör varlığına/yokluğuna bağlıdır.
Dış görünüşe göre cinsiyet
adı verilen yapıdan köken alırlar. Bu yapı yüksek derecede androjenik hormonlara maruz kaldığında erkek tipi dış üreme organlarına Farklılaşım. Bu yapı düşük derecede androjenik hormonlara maruz kaldığında ise dişi tipi dış üreme organlarına farklılaşır.
Dış üreme organlarının farklılaşması değişik derecelerde androjenik hormonlara maruz kalmalarına bağlı bir olaydır.
Cinsiyet rolleri
Cinsiyet rolü, bir kültürde belli bir cinsiyet için kabul edilen ve geçerli sayılan davranış biçimleridir. Diğer bir deyişle, bir bireyin kendi cinsiyet kimliğiyle bağdaşan ve bu kimliğini ifade etmeye yarayan davranış biçimleridir.
Günümüzde, kişiye verilen toplumsal (kültürel) cinsiyet rolüyle, biyolojik rolün farkını anlamak için, biyolojik cinsiyet (İngilizce: sex) ve toplumsal cinsiyet (İngilizce: gender, aslen dilbilimde kullanılan bir terimdir) kavramı sosyolojik ve psikolojik alanlarda farklı iki kavram olarak ele alınmıştır.
Toplumsal cinsiyet rolü
Toplumsal cinsiyet rolü, toplumsallaşma süreci ve bireyin yaşadığı toplum içerisinde edindiği cinsiyettir. Bu kavram ilk defa 1972 yılında kullanılmıştır. Doğuştan edinilen biyolojik cinsiyetin tam tersi özellikler gösterebilir. Kadın ve erkeğin, toplumda üstlendikleri rollerin çoğu zaman kültür tarafından belirlendiğini anlatır ve bu nedenle de değişebilir olduğunu söyler.
Toplumsal cinsiyet rolleri, toplumların sosyal, ekonomik ve kültürel yapısından etkilendiği için, buna uygun mekanizmalar da üretir. Bu mekanizmalar da toplumun koşullarına göre zamanla değişiklik gösterir.
Cinsiyet rollerinin kültürel boyutu çok geniş yelpaze içinde biçimlenir. Bu genişlik içinde belli başlı ana yönelimler belirginleşse de, kültürel görev dağılım olanaklarının hemen hemen tümü bir yerde ve belli bir zamanda uygulama alanı bulmuştur.
Bugüne kadar, her kültürde, bir cinsiyet rolü var olmuştur. Bu rollerin her biri tarihsel olarak ortaya çıkmış ve sürekli değişime uğramışlardır. Sadece, üreme konusunda kadın ve erkeğin biyolojik rolleri, 20. yüzyılın ortasına kadar sorgulanmamıştır, fakat tıbbın olanak sunmasıyla birlikte, bu biyolojik roller kısmen değişmiş ve bu konuda tartışmalar yürütülmüştür. Yalnız bu tartışmalar, toplumun sadece küçük bir kesimiyle sınırlı kalmıştır.
Toplumsal cinsiyet rollerinin en bilindik şekli, geçmiş yüzyıllarda, Batı’da giderek sorgulanan ve değişen heteronormatif ve ataerkil rollerdir.
Geleneksel roller, “erkek” ve “kadın” olarak birbirinden kati bir şekilde ayrılan ve her iki cinsiyete de doğuştan verilen cinsiyet rollerinin var olduğu iddiasındadır. Bu roller: Erkek:
- Aile reisi ve evin geçiminden sorumlu,
- Dışarıyla olan bağı kurmada sorumlu,
- Güçlü, mantıkla hareket eden, cesur, cinsel açıdan aktif,
- Kadınlara, yani “besleyicilere” hemen hemen hiç bağlı olmayan “avcılar” olarak erkekler.
Kadın
- Erkeğe bağlı ve onun korumasına muhtaç,
- Eşiyle ve ailesiyle olan ilişkide sosyalliği sağlayan,
- Güçsüz, duygusal, mantıkla hareket etmeyen, her zaman kendinden ödün veren, cinsel açıdan pasif
- “Avcılara” muhtaç “Kuluçka sağlayıcısı” olarak kadınlar
19. yüzyılda ortaya çıkan kadın hareketleri, sanayi devrimi gibi politik değişiklikler ve özellikle de I. Dünya Savaşı ile II. Dünya Savaşı, kadının toplumdaki konumunun değişmesini sağlamıştır. Böylelikle, cinsiyet rolü bağlamında da çok önemli değişiklikler meydana gelmiştir. Kadının rolü, erkeklere oranla, daha çok liberalleşmiştir. Bu liberalleşme, kadınlara verilen olanakların, erkeklere göre daha fazla olmasına yol açmıştır.
Toplumsal cinsiyet araştırmaları
Toplumsal cinsiyet, sosyal ve kültürel (sosyokültürel) koşullara bağlı cinsiyet anlayışıdır. Özellikle toplumsal cinsiyet araştırmaları, biyolojik ve sosyal cinsiyet arasında nedenselliğe dayanan bir bağ olduğunu ve onların devamlılık çabalarını reddeder. Toplumsal cinsiyet, bir cinsiyet yapısından daha fazlasıdır. Burada insanların “tipik erkek’’ veya “tipik kadın’’ özelliklerinden hangisinde yer aldığı ve bu rollerin değerleri önceliklidir. Her şeyden önce, kadın ve erkeğin kendi başlarına toplumdaki rollerinin nasıl olduğunu ve bunları nasıl değerlendirdiklerinden bahseder. Bu bakımdan, örnek olarak, bir yandan biyolojik cinsiyetine doğası gereği önem verip, diğer yandan da belli bir toplumsal kesime ait olup, kendi toplumsal değerini oluşturmuş kadınlar ele alınabilir.
Bu tür toplumsal cinsiyetlerin, sosyal anlamları, çeşitli biçimlerde açıklanabilir. Bir toplumdaki cinsiyet ve bu cinsiyetin değeri, orada baskın olan güç değerlerine bağlıdır. Böylelikle, anaerkil bir toplumdaki cinsiyet problemi, ataerkil toplumdakinden az çok farklıdır denilebilir çünkü “erkeklik’’ ve “kadınlık’’ kavramları her kültürde farklı değerlendirilir. Bu değerlendirmeler üzerine, kendi kendine gelişen, toplumsal hak ve çıkar anlayışları belirlenir. Her birey, sosyalleşme koşullarının etkisiyle, bu rollerin ve anlayış farklılığının normal olduğunu hisseder.
Biyolojik ve toplumsal cinsiyet kavramına eleştirel yaklaşım
Biyolojik ve toplumsal cinsiyet kavramlarının ayrımı, yıllardan beri var olan bir konudur. her şeyden önce, bu ayrım, 1960'lı yıllarda sosyo bilimsel-feminizm tartışmalarının merkezi haline gelmiştir.
Cinsiyet bozuklukları
Nedenleri
- Kromozomsal değişimler
- Üreme organlarındaki değişimler
- Hormonal değişimler
- Anatomik değişimler
İnterseksüelliğin birçok sendromu, kanıtlanabilen, tek bir sebepten meydana gelmez. Aksine burada birçok faktör birlikte rol oynamaktadır.
İnterseksüelliğin sıklığı, son derece farklı değerlendirilir. Bir bireyin, interseksüel olup olmadığını anlamak için, hormon analizinin dâhil olduğu detaylı bir tıbbi inceleme gereklidir. Bu tür biyolojik gözlemler, disiplinler içinde de eleştirilir. Bu da, sayılan birçok faktörün, cinsiyet gelişiminde etkisi olduğunu kanıtlamaktadır. Cinsiyet gelişimi, cinsiyetin bireysel ve çok yönlü olarak kendine nasıl yön verdiğidir. Interseksüellik ve seks hastalığıyla ilgili bu tür tespitler, değerlendirmede bir ölçü değerinde olan biseksüellikten doğan patolojik hastalıklardır. Aynı zamanda, birçok interseksüel birey, biyolojik sınıflandırmayı, interseksüelliğin bir hastalık olarak değerlendirilmesini ve zorla uygulanan tedavi yöntemlerini eleştirmektedir.
Başarısız tıbbi cinsiyet tespiti denemeleri
Bir cinsiyetin tıbben değiştirilebileceği teorisi günümüzde, cinsiyet değiştirme ameliyatlarıyla (ya da cerrahi operasyonlarla) yürütülmektedir. Bunlar üreme organının kesilerek, normal bir kadın organı büyüklüğünde (özellikle klitoris küçültülerek) genç yapay vajinanın yapılması veya birbirine bağlı olan zıt kromozomların değiştirilmesi ile yapılan hadımlaştırma uygulamalarını. Tıbbi müdahaleler, bazen uzun süreli ek tedavileri de gerektirebilir.
Karşıt kromozomlu hormon terapisi uygulamasıyla, birden fazla metabolizma bozukluğu da ortaya çıkabilir. Günümüze kadar yapılan uygulamalarda yaşanan bir diğer zorluk da ilgili kişilerin, kromozomsal cinsiyetine ilişkin bilgilendirilmemesi ve böylelikle yanlış tıbbi tedavilerle çoğu kez önemli belgelerden yoksun bırakılmasıdır. Yapılan operasyonlar ve bu operasyonların sonuçlarından doğan güçlü travmalar da, fiziksel rahatsızlıklara sebep olmaktadır. Aynı zamanda cinsiyet tanımına ilişkin sosyal çevrenin verdiği aşırı tepkiler ve toplumda var olan tabular, interseksüel bireyler için çoğu zaman sıkıntı veren bir durumdur.
İnterseksüel eylemciler, bu sebepler nedeniyle özellikle çocuk yaşlarda baskıyla yapılan cinsiyet tanımlamasına karşı çıkmakta ve cinsiyet değiştirme ameliyatlarının, önce interseksüel bireyler tarafından kabul edilip, onaylandıktan sonra yapılmasını talep etmektedirler.
Batı kültürlerinde interseksüellik
Modern çağda batı kültüründe, interseksüellerle olan ilişkilerin iki ana kabulü vardır: bunlardan ilki, her insanın gerçek cinsiyetinin, bilimsel olarak belirlenmesinin mümkün olduğudur. Bu yüzden çok sayıda interseksüel birey sözde hermafrodit olarak tanımlanmışlardır.
Bazı interseksüel bireyler, kendilerini “erselik” veya “hemafrodit” diye adlandırarak, toplumun onları kabul etmeleri için çaba harcamaktalar. Bu bireylerin, “interseksüel” kavramını kullanmama nedeni de kavramın, toplumda çok fazla bilinmemesi ve interseksüel bireylere karşı eleştirel bir bakış açısı ile yaklaşıldığından, bu kavramın onları sadece tıp alanında ele almasıdır.
Ayrıca bakınız
Dış bağlantılar
Kaynakça
- ^ Beier, K. M., Loewit, K., Bosinski, H. A. (2021). Sexualmedizin. Deutschland: Elsevier Health Sciences.
- ^ Udry, J. Richard (Kasım 1994). "The Nature of Gender" (PDF). Demography. 31 (4). s. 561–573. doi:10.2307/2061790. JSTOR 2061790. (PMID) 7890091. 3 Nisan 2013 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 6 Mayıs 2017.
- ^ (Nisan 2004). "The Inexorable Rise of Gender and the Decline of Sex: Social Change in Academic Titles, 1945–2001" (PDF). Archives of Sexual Behavior. 33 (2). s. 87–96. doi:10.1023/B:ASEB.0000014323.56281.0d. (PMID) 15146141. 15 Haziran 2012 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 6 Mayıs 2017.
- ^ Ann-Maree Nobelius (23 Haziran 2004). . Monash University. 11 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Mayıs 2012.
- ^ "What do we mean by "sex" and "gender"?". Dünya Sağlık Örgütü. 21 Aralık 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Eylül 2009.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Cinsiyet erillik ve disilik arasinda farklilik gosteren ozellikler araligi veya baglama gore bu ozellikler biyolojik cinsiyeti ve cinsiyete dayali toplumsal yapilari cinsiyet rolleri ve diger toplumsal roller de kapsayabilir Erkek X Y ve disi X X farelerin embriyonik kok hucrelerinde X kromozomlari kirmizi ve Y kromozomlari yesil Kromozom mutlaka erkek disi cinsel organina veya erkek disi beyin yapisina yol acmaz Kalitimsal yapiya gore cinsiyetGonozomal kromozomal yapida Y kromozomunun bulunup bulunmamasina gore adlandirilan cinsiyettir 44 XX kromozomlarina sahip bir birey kalitimsal olarak disi cinsiyettedir 44 XY kromozomlarina sahip bir birey kalitimsal olarak erkek cinsiyettedir Bunu da dollenme sirasinda babadan gelen sperm hucresinin kromozomal yapisi X kromozomu ya da Y kromozomu icerdigi belirler Kalitimsal cinsiyeti belirleyen erkekten gelen gonozomal kromozomun X Y turudur Ureme organlariIc ureme organlarina gore cinsiyet Dollenme sonrasi Y kromozomundaki TBF testis determinating factor TDF geni Testis Belirleyici Faktor adli urunu sentezlemekte ve bu urun testis yonunde farklilastirmaktadir Farklilasim diferansiyasyon Bu faktorun bulunmamasi durumunda farklilasmamis over yumurtalik disilik bezi ve testis erkeklik bezi birden verilen ortak ad over yonunde farklilasacaktir Testisler baslica androjen hormonu testosteron uretirler Yumurtaliklar baslica ostrojen hormonu uretirler gelisimini engelleyen testislerin sertoli hucresinden sentezlenen hormonal yapidir Varliginda gelisim gozlenmez testesteronun da etkisiyle ic ureme organlari erkek yonunde gelisim gosterirler Yoklugunda ise duktal yapilardan Muller kanallarindan Fallop tupleri Dollenme tupleri rahim tupleri rahim uterus ve vajenin dolyolu 2 3 ust kismi olusur Duktal yapilardan over disi kadin ic ureme organlarinin ve testis penis disi erkek ureme organlarinin farklilasmasi testislerden sentezlenen Muleryen inhibe edici faktor varligina yokluguna baglidir Dis gorunuse gore cinsiyet adi verilen yapidan koken alirlar Bu yapi yuksek derecede androjenik hormonlara maruz kaldiginda erkek tipi dis ureme organlarina Farklilasim Bu yapi dusuk derecede androjenik hormonlara maruz kaldiginda ise disi tipi dis ureme organlarina farklilasir Dis ureme organlarinin farklilasmasi degisik derecelerde androjenik hormonlara maruz kalmalarina bagli bir olaydir Cinsiyet rolleriCinsiyet rolu bir kulturde belli bir cinsiyet icin kabul edilen ve gecerli sayilan davranis bicimleridir Diger bir deyisle bir bireyin kendi cinsiyet kimligiyle bagdasan ve bu kimligini ifade etmeye yarayan davranis bicimleridir Gunumuzde kisiye verilen toplumsal kulturel cinsiyet roluyle biyolojik rolun farkini anlamak icin biyolojik cinsiyet Ingilizce sex ve toplumsal cinsiyet Ingilizce gender aslen dilbilimde kullanilan bir terimdir kavrami sosyolojik ve psikolojik alanlarda farkli iki kavram olarak ele alinmistir Toplumsal cinsiyet rolu Toplumsal cinsiyet rolu toplumsallasma sureci ve bireyin yasadigi toplum icerisinde edindigi cinsiyettir Bu kavram ilk defa 1972 yilinda kullanilmistir Dogustan edinilen biyolojik cinsiyetin tam tersi ozellikler gosterebilir Kadin ve erkegin toplumda ustlendikleri rollerin cogu zaman kultur tarafindan belirlendigini anlatir ve bu nedenle de degisebilir oldugunu soyler Toplumsal cinsiyet rolleri toplumlarin sosyal ekonomik ve kulturel yapisindan etkilendigi icin buna uygun mekanizmalar da uretir Bu mekanizmalar da toplumun kosullarina gore zamanla degisiklik gosterir Cinsiyet rollerinin kulturel boyutu cok genis yelpaze icinde bicimlenir Bu genislik icinde belli basli ana yonelimler belirginlesse de kulturel gorev dagilim olanaklarinin hemen hemen tumu bir yerde ve belli bir zamanda uygulama alani bulmustur Bugune kadar her kulturde bir cinsiyet rolu var olmustur Bu rollerin her biri tarihsel olarak ortaya cikmis ve surekli degisime ugramislardir Sadece ureme konusunda kadin ve erkegin biyolojik rolleri 20 yuzyilin ortasina kadar sorgulanmamistir fakat tibbin olanak sunmasiyla birlikte bu biyolojik roller kismen degismis ve bu konuda tartismalar yurutulmustur Yalniz bu tartismalar toplumun sadece kucuk bir kesimiyle sinirli kalmistir Toplumsal cinsiyet rollerinin en bilindik sekli gecmis yuzyillarda Bati da giderek sorgulanan ve degisen heteronormatif ve ataerkil rollerdir Geleneksel roller erkek ve kadin olarak birbirinden kati bir sekilde ayrilan ve her iki cinsiyete de dogustan verilen cinsiyet rollerinin var oldugu iddiasindadir Bu roller Erkek Aile reisi ve evin geciminden sorumlu Disariyla olan bagi kurmada sorumlu Guclu mantikla hareket eden cesur cinsel acidan aktif Kadinlara yani besleyicilere hemen hemen hic bagli olmayan avcilar olarak erkekler Kadin Erkege bagli ve onun korumasina muhtac Esiyle ve ailesiyle olan iliskide sosyalligi saglayan Gucsuz duygusal mantikla hareket etmeyen her zaman kendinden odun veren cinsel acidan pasif Avcilara muhtac Kulucka saglayicisi olarak kadinlar 19 yuzyilda ortaya cikan kadin hareketleri sanayi devrimi gibi politik degisiklikler ve ozellikle de I Dunya Savasi ile II Dunya Savasi kadinin toplumdaki konumunun degismesini saglamistir Boylelikle cinsiyet rolu baglaminda da cok onemli degisiklikler meydana gelmistir Kadinin rolu erkeklere oranla daha cok liberallesmistir Bu liberallesme kadinlara verilen olanaklarin erkeklere gore daha fazla olmasina yol acmistir Toplumsal cinsiyet arastirmalari Toplumsal cinsiyet sosyal ve kulturel sosyokulturel kosullara bagli cinsiyet anlayisidir Ozellikle toplumsal cinsiyet arastirmalari biyolojik ve sosyal cinsiyet arasinda nedensellige dayanan bir bag oldugunu ve onlarin devamlilik cabalarini reddeder Toplumsal cinsiyet bir cinsiyet yapisindan daha fazlasidir Burada insanlarin tipik erkek veya tipik kadin ozelliklerinden hangisinde yer aldigi ve bu rollerin degerleri onceliklidir Her seyden once kadin ve erkegin kendi baslarina toplumdaki rollerinin nasil oldugunu ve bunlari nasil degerlendirdiklerinden bahseder Bu bakimdan ornek olarak bir yandan biyolojik cinsiyetine dogasi geregi onem verip diger yandan da belli bir toplumsal kesime ait olup kendi toplumsal degerini olusturmus kadinlar ele alinabilir Bu tur toplumsal cinsiyetlerin sosyal anlamlari cesitli bicimlerde aciklanabilir Bir toplumdaki cinsiyet ve bu cinsiyetin degeri orada baskin olan guc degerlerine baglidir Boylelikle anaerkil bir toplumdaki cinsiyet problemi ataerkil toplumdakinden az cok farklidir denilebilir cunku erkeklik ve kadinlik kavramlari her kulturde farkli degerlendirilir Bu degerlendirmeler uzerine kendi kendine gelisen toplumsal hak ve cikar anlayislari belirlenir Her birey sosyallesme kosullarinin etkisiyle bu rollerin ve anlayis farkliliginin normal oldugunu hisseder Biyolojik ve toplumsal cinsiyet kavramina elestirel yaklasim Biyolojik ve toplumsal cinsiyet kavramlarinin ayrimi yillardan beri var olan bir konudur her seyden once bu ayrim 1960 li yillarda sosyo bilimsel feminizm tartismalarinin merkezi haline gelmistir Cinsiyet bozukluklariNedenleri Kromozomsal degisimler Ureme organlarindaki degisimler Hormonal degisimler Anatomik degisimler Interseksuelligin bircok sendromu kanitlanabilen tek bir sebepten meydana gelmez Aksine burada bircok faktor birlikte rol oynamaktadir Interseksuelligin sikligi son derece farkli degerlendirilir Bir bireyin interseksuel olup olmadigini anlamak icin hormon analizinin dahil oldugu detayli bir tibbi inceleme gereklidir Bu tur biyolojik gozlemler disiplinler icinde de elestirilir Bu da sayilan bircok faktorun cinsiyet gelisiminde etkisi oldugunu kanitlamaktadir Cinsiyet gelisimi cinsiyetin bireysel ve cok yonlu olarak kendine nasil yon verdigidir Interseksuellik ve seks hastaligiyla ilgili bu tur tespitler degerlendirmede bir olcu degerinde olan biseksuellikten dogan patolojik hastaliklardir Ayni zamanda bircok interseksuel birey biyolojik siniflandirmayi interseksuelligin bir hastalik olarak degerlendirilmesini ve zorla uygulanan tedavi yontemlerini elestirmektedir Basarisiz tibbi cinsiyet tespiti denemeleri Bir cinsiyetin tibben degistirilebilecegi teorisi gunumuzde cinsiyet degistirme ameliyatlariyla ya da cerrahi operasyonlarla yurutulmektedir Bunlar ureme organinin kesilerek normal bir kadin organi buyuklugunde ozellikle klitoris kucultulerek genc yapay vajinanin yapilmasi veya birbirine bagli olan zit kromozomlarin degistirilmesi ile yapilan hadimlastirma uygulamalarini Tibbi mudahaleler bazen uzun sureli ek tedavileri de gerektirebilir Karsit kromozomlu hormon terapisi uygulamasiyla birden fazla metabolizma bozuklugu da ortaya cikabilir Gunumuze kadar yapilan uygulamalarda yasanan bir diger zorluk da ilgili kisilerin kromozomsal cinsiyetine iliskin bilgilendirilmemesi ve boylelikle yanlis tibbi tedavilerle cogu kez onemli belgelerden yoksun birakilmasidir Yapilan operasyonlar ve bu operasyonlarin sonuclarindan dogan guclu travmalar da fiziksel rahatsizliklara sebep olmaktadir Ayni zamanda cinsiyet tanimina iliskin sosyal cevrenin verdigi asiri tepkiler ve toplumda var olan tabular interseksuel bireyler icin cogu zaman sikinti veren bir durumdur Interseksuel eylemciler bu sebepler nedeniyle ozellikle cocuk yaslarda baskiyla yapilan cinsiyet tanimlamasina karsi cikmakta ve cinsiyet degistirme ameliyatlarinin once interseksuel bireyler tarafindan kabul edilip onaylandiktan sonra yapilmasini talep etmektedirler Bati kulturlerinde interseksuellik Modern cagda bati kulturunde interseksuellerle olan iliskilerin iki ana kabulu vardir bunlardan ilki her insanin gercek cinsiyetinin bilimsel olarak belirlenmesinin mumkun oldugudur Bu yuzden cok sayida interseksuel birey sozde hermafrodit olarak tanimlanmislardir Bazi interseksuel bireyler kendilerini erselik veya hemafrodit diye adlandirarak toplumun onlari kabul etmeleri icin caba harcamaktalar Bu bireylerin interseksuel kavramini kullanmama nedeni de kavramin toplumda cok fazla bilinmemesi ve interseksuel bireylere karsi elestirel bir bakis acisi ile yaklasildigindan bu kavramin onlari sadece tip alaninda ele almasidir Ayrica bakinizCinsellik Cinsel Iliski Cinsel yonelim Cinsiyet rolleriDis baglantilarKaynakca Beier K M Loewit K Bosinski H A 2021 Sexualmedizin Deutschland Elsevier Health Sciences Udry J Richard Kasim 1994 The Nature of Gender PDF Demography 31 4 s 561 573 doi 10 2307 2061790 JSTOR 2061790 PMID 7890091 3 Nisan 2013 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 6 Mayis 2017 Nisan 2004 The Inexorable Rise of Gender and the Decline of Sex Social Change in Academic Titles 1945 2001 PDF Archives of Sexual Behavior 33 2 s 87 96 doi 10 1023 B ASEB 0000014323 56281 0d PMID 15146141 15 Haziran 2012 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 6 Mayis 2017 Ann Maree Nobelius 23 Haziran 2004 Monash University 11 Mayis 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Mayis 2012 What do we mean by sex and gender Dunya Saglik Orgutu 21 Aralik 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Eylul 2009