Bu maddede bulunmasına karşın yetersizliği nedeniyle bazı bilgilerin hangi kaynaktan alındığı belirsizdir.Mayıs 2017) () ( |
Feminist eleştiri’nin (ya da teorinin) etkileşimli ya da çelişkili farklı okulları ve akımları söz konusudur. Marksist feminizm, radikal feminizm, , söz konusu olduğundan, feminist eleştiri çok genel bir başlık olarak bütün bu eleştiri geleneklerini içermektedir demek gerekir. Özellikle 1960'lardan sonra Fransa, Amerika ve İngiltere'de ortaya çıkan ve güçlenen yeni kuramsal akımlarla ve disiplinlerle feminist hareket de toplumsal ve siyasal bir savaşım olarak canlanma gösterir.
Feminist eleştiri, toplum eleştirisinden edebiyata kadar özgül bir örnek sergiler ve bu örnekler içinde yeni kuramsal perspektifler ve önermeler geliştirir. Özellikle edebiyat metinlerinin incelenmesinde feminist eleştiri kendi başına bir ağırlık ve önem kazanır. Simone de Beauvoir’un özgül Marksizm bağlantılı feminist değerlendirmeleri ilk önemli kaynak olarak olarak anılabilir. Bu eleştirinin kuramsal ve felsefi içerimleri ve bu alanda ortaya konulan görüşler, hem siyasal hem de felsefi olarak edebiyat eleştirisinin çok ötesine taşındı ya da edebi metinlerin incelenmesinde köklü bir toplumsal/kuramsal/felsefi hesaplaşma örneği ortaya konuldu. Böylece feminist eleştiri geleneğinde de yeni bir döneme girildi; meseleye erkek-kadın eşitliği sorunu olarak bakmaktan, eşitsizliği üreten yapının dilsel, söylemsel, ideolojik niteliklerinin ortaya serilmesine yönelen bir perspektife yönelindi. Özellikle, "cinsiyetin politik nitelikli bir sınıflama" (Kate Millet) olduğundan hareketle, feminist eleştiri yeni bir yönelim kazandı.
Bunun yanı sıra, Jacques Lacan ve Jacques Derrida gibi isimlerin postyapısalcı felsefe çalışmalarından yararlanan feminist eleştiri, dilin ve düşüncenin eleştirisine yönelerek deşifre edilmesini içeren siyasal ve kuramsal bir yönelim gösterdi. Bu yönelim özellikle , Luce Irigaray, Julia Kristeva, Monique Wittig ile belirginlik kazanır. Feminist eleştiri, toplumsal cinsiyeti kuran söylemleri her alanda izlemeye ve eleştiriden geçirmeye, bu söylemsel yapıları kendi içinde bozmaya ve yerinden etmeye yönelir. Burada artık önemli olan kadınların yok sayıldıkları alanlarda varolduklarının söylenmesi ve erkeklerle belirli başlıklar altında eşitlenmesi değil, söz konusu cinsiyetçi yapının söylemsel yapısının kendi içinde istikrarsızlaştırılmasıdır.
Feminist felsefe
Feminist felsefe, felsefe tarihi içinde feminist düşüncenin ortaya koyduğu ve özellikle 60'lar sonrasında derinleşen ve kendinden söz ettirecek şekilde yer tutan felsefe geleneğini dile getirir. Edebiyat dünyası, toplumsal ve siyasal dünyanın erilliğinin eleştirisini gerçekleştiren feminist düşüncenin ve eleştirinin felsefe alanında ortaya konulması olarak şekillenir. Felsefenin eleştirisinde, cinsiyetin politik bir konu olduğu kadar kuramsal/felsefi bir konu olduğu da belirtilir. Söz konusu felsefe eleştirisi özellikle Batı felsefesi olarak bilinen felsefi düşünce geleneğini hedefler.
Feminist felsefe eleştirisi, felsefenin cinsiyetsiz bir alan olduğunu düşünmenin neden ve nasıl yanıltıcı olduğunu göstermeye çalışır. Felsefe tarihi, bu eleştiriye göre, yalnızca kadınların felsefi etkinlikleri hakkında susmakla kalmamış, hem ilkeleri hem de kurumsal ve söylemsel yapısı gereği kadınları dışta bırakmıştır. Duygusal olan ile akılsal olan ayrımı ve bu ayrımda ilkinin kadınca ikincisinin erkekçe olduğu düşüncesi felsefe tarihi boyunca izi sürülebilir bir genel önermedir. başlıklı iki ciltlik kitabında Marit Rullmann, "Bu yüzden baştan beri feminist felsefenin amacı, felsefi düşünme alanında kadınların bu çifte dışlanmalarını göstermek ve bunun bilgi teorisi bakımından önemini ortaya çıkarmak olmuştur." (italikler eklendi, Rullmann, sayfa 13) demektedir.
Rulmann'a göre;
- Felsefi söylemin geleneksel ve her şeyden önce hiyerarşik bir yapıya sahip olan karşıtlıkları, birçokları arasında şunlardır: form/madde, etkinlik/edilgenlik, akıl/doğa, ruh/beden, erkek/kadın. Bu olgu karşısında feminist eleştiri daima bir dil eleştirisidir. Çünkü ataerkil önyargıları durmadan yinelemeden, kadınlık hakkında konuşmak güçtür. Eğer şimdiye kadar kadın, felsefede bir eksiklik, erkek varlığı ve düşüncesinin negatifi olarak görülmüşse, yapılması gereken, bu bilgi teorisi bakımından da önemli olan durumun gösterilmesi, yani felsefi düşüncedeki cinsel başkalığın hesaba katılmasıdır. (italikler eklendi, Kadın Filozoflar, sayfa 15)
Böylece feminist felsefe, felsefenin temel ilke ve kategorilerinin eleştirisinin yanı sıra, felsefe tarihinin eleştirel değerlendirilmesini hedeflemektedir. Bu, bir anlamda, felsefe tarihinin yeniden yazılma sürecidir ve bu yeniden yazma da yalnızca filozof kadınların ve erkeklerin tarihteki varlıkları ve hareket noktalarını belirtmek değil, felsefenin erkeksiliğinin anlamı ve cinsel başkalık üzerinde durulması da önemlidir.
Akıl'ın feminist eleştirisi
Bazı feminist kuramcılarda bu düşünce daha ileri götürülür ve akıl yapısının erkek egemen kültüre göre şekillenmiş olduğu ve dolayısıyla bu noktada köklü bir eleştiri gerekliliği öne sürülür. Bu akıl eleştirisi 1960'lar sonrası yoğunlaşan ve derinleşen akıl eleştirilerinin bir parçasıdır ve doğrudan aklın yapısını eleştiri konusu yapar. Burada, mevcut akıl paradigmalarının cinsiyetçiliğinin eleştirisi söz konusu edilir. Öne sürülen argüman şöyle belirtilebilir: Kadınlar başka şeylerin yanı sıra akılsal ideallerden de dışlanmışlardır ve kadınlık denilen konum bizzat bu dışlanmanın ürettiği bir konumdur. Aranılan şey, kadınlarla erkekleri akıl bağlamında birbirine eşitlemek, aklı kadınsılaştırmak ya da kadınsı denilen ögeleri (duygusallık, duyarlılık vb.) yüceltip öne çıkarmak değil, felsefeyi felsefenin içinde kalarak dönüşüme uğratacak şekilde eleştirmektir.
Kaynakça
- Edebiyat Kuramları ve Eleştiri,Berna Moran,İletişim Yayınları.
- Postyapısalcılık ve Postmodernizm, , .
- Feminist Edebiyat Eleştirisi, , .
- Feminist Eleştiri Özel Sayısı, Toplum ve Bilim dergisi, sayı 15, 2002.
- Erkek Akıl, Genevieve Lloyd, çeviren: , .
- Kadın Filozoflar, cilt I,II, , çeviren: , .
- Feminist Teori, , çevirenler: Aksu Bora, , , İletişim Yayınları
- Feminist Felsefe, , sayı:15, 2001
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddede kaynak listesi bulunmasina karsin metin ici kaynaklarin yetersizligi nedeniyle bazi bilgilerin hangi kaynaktan alindigi belirsizdir Lutfen kaynaklari uygun bicimde metin icine yerlestirerek maddenin gelistirilmesine yardimci olun Mayis 2017 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Feminist elestiri nin ya da teorinin etkilesimli ya da celiskili farkli okullari ve akimlari soz konusudur Marksist feminizm radikal feminizm soz konusu oldugundan feminist elestiri cok genel bir baslik olarak butun bu elestiri geleneklerini icermektedir demek gerekir Ozellikle 1960 lardan sonra Fransa Amerika ve Ingiltere de ortaya cikan ve guclenen yeni kuramsal akimlarla ve disiplinlerle feminist hareket de toplumsal ve siyasal bir savasim olarak canlanma gosterir Simone de Beauvoir 1955 Feminist elestiri toplum elestirisinden edebiyata kadar ozgul bir ornek sergiler ve bu ornekler icinde yeni kuramsal perspektifler ve onermeler gelistirir Ozellikle edebiyat metinlerinin incelenmesinde feminist elestiri kendi basina bir agirlik ve onem kazanir Simone de Beauvoir un ozgul Marksizm baglantili feminist degerlendirmeleri ilk onemli kaynak olarak olarak anilabilir Bu elestirinin kuramsal ve felsefi icerimleri ve bu alanda ortaya konulan gorusler hem siyasal hem de felsefi olarak edebiyat elestirisinin cok otesine tasindi ya da edebi metinlerin incelenmesinde koklu bir toplumsal kuramsal felsefi hesaplasma ornegi ortaya konuldu Boylece feminist elestiri geleneginde de yeni bir doneme girildi meseleye erkek kadin esitligi sorunu olarak bakmaktan esitsizligi ureten yapinin dilsel soylemsel ideolojik niteliklerinin ortaya serilmesine yonelen bir perspektife yonelindi Ozellikle cinsiyetin politik nitelikli bir siniflama Kate Millet oldugundan hareketle feminist elestiri yeni bir yonelim kazandi Bunun yani sira Jacques Lacan ve Jacques Derrida gibi isimlerin postyapisalci felsefe calismalarindan yararlanan feminist elestiri dilin ve dusuncenin elestirisine yonelerek desifre edilmesini iceren siyasal ve kuramsal bir yonelim gosterdi Bu yonelim ozellikle Luce Irigaray Julia Kristeva Monique Wittig ile belirginlik kazanir Feminist elestiri toplumsal cinsiyeti kuran soylemleri her alanda izlemeye ve elestiriden gecirmeye bu soylemsel yapilari kendi icinde bozmaya ve yerinden etmeye yonelir Burada artik onemli olan kadinlarin yok sayildiklari alanlarda varolduklarinin soylenmesi ve erkeklerle belirli basliklar altinda esitlenmesi degil soz konusu cinsiyetci yapinin soylemsel yapisinin kendi icinde istikrarsizlastirilmasidir Feminist felsefeFeminist felsefe felsefe tarihi icinde feminist dusuncenin ortaya koydugu ve ozellikle 60 lar sonrasinda derinlesen ve kendinden soz ettirecek sekilde yer tutan felsefe gelenegini dile getirir Edebiyat dunyasi toplumsal ve siyasal dunyanin erilliginin elestirisini gerceklestiren feminist dusuncenin ve elestirinin felsefe alaninda ortaya konulmasi olarak sekillenir Felsefenin elestirisinde cinsiyetin politik bir konu oldugu kadar kuramsal felsefi bir konu oldugu da belirtilir Soz konusu felsefe elestirisi ozellikle Bati felsefesi olarak bilinen felsefi dusunce gelenegini hedefler Feminist felsefe elestirisi felsefenin cinsiyetsiz bir alan oldugunu dusunmenin neden ve nasil yaniltici oldugunu gostermeye calisir Felsefe tarihi bu elestiriye gore yalnizca kadinlarin felsefi etkinlikleri hakkinda susmakla kalmamis hem ilkeleri hem de kurumsal ve soylemsel yapisi geregi kadinlari dista birakmistir Duygusal olan ile akilsal olan ayrimi ve bu ayrimda ilkinin kadinca ikincisinin erkekce oldugu dusuncesi felsefe tarihi boyunca izi surulebilir bir genel onermedir baslikli iki ciltlik kitabinda Marit Rullmann Bu yuzden bastan beri feminist felsefenin amaci felsefi dusunme alaninda kadinlarin bu cifte dislanmalarini gostermek ve bunun bilgi teorisi bakimindan onemini ortaya cikarmak olmustur italikler eklendi Rullmann sayfa 13 demektedir Rulmann a gore Felsefi soylemin geleneksel ve her seyden once hiyerarsik bir yapiya sahip olan karsitliklari bircoklari arasinda sunlardir form madde etkinlik edilgenlik akil doga ruh beden erkek kadin Bu olgu karsisinda feminist elestiri daima bir dil elestirisidir Cunku ataerkil onyargilari durmadan yinelemeden kadinlik hakkinda konusmak guctur Eger simdiye kadar kadin felsefede bir eksiklik erkek varligi ve dusuncesinin negatifi olarak gorulmusse yapilmasi gereken bu bilgi teorisi bakimindan da onemli olan durumun gosterilmesi yani felsefi dusuncedeki cinsel baskaligin hesaba katilmasidir italikler eklendi Kadin Filozoflar sayfa 15 dd Boylece feminist felsefe felsefenin temel ilke ve kategorilerinin elestirisinin yani sira felsefe tarihinin elestirel degerlendirilmesini hedeflemektedir Bu bir anlamda felsefe tarihinin yeniden yazilma surecidir ve bu yeniden yazma da yalnizca filozof kadinlarin ve erkeklerin tarihteki varliklari ve hareket noktalarini belirtmek degil felsefenin erkeksiliginin anlami ve cinsel baskalik uzerinde durulmasi da onemlidir Akil in feminist elestirisiBazi feminist kuramcilarda bu dusunce daha ileri goturulur ve akil yapisinin erkek egemen kulture gore sekillenmis oldugu ve dolayisiyla bu noktada koklu bir elestiri gerekliligi one surulur Bu akil elestirisi 1960 lar sonrasi yogunlasan ve derinlesen akil elestirilerinin bir parcasidir ve dogrudan aklin yapisini elestiri konusu yapar Burada mevcut akil paradigmalarinin cinsiyetciliginin elestirisi soz konusu edilir One surulen arguman soyle belirtilebilir Kadinlar baska seylerin yani sira akilsal ideallerden de dislanmislardir ve kadinlik denilen konum bizzat bu dislanmanin urettigi bir konumdur Aranilan sey kadinlarla erkekleri akil baglaminda birbirine esitlemek akli kadinsilastirmak ya da kadinsi denilen ogeleri duygusallik duyarlilik vb yuceltip one cikarmak degil felsefeyi felsefenin icinde kalarak donusume ugratacak sekilde elestirmektir KaynakcaEdebiyat Kuramlari ve Elestiri Berna Moran Iletisim Yayinlari Postyapisalcilik ve Postmodernizm Feminist Edebiyat Elestirisi Feminist Elestiri Ozel Sayisi Toplum ve Bilim dergisi sayi 15 2002 Erkek Akil Genevieve Lloyd ceviren Kadin Filozoflar cilt I II ceviren Feminist Teori cevirenler Aksu Bora Iletisim Yayinlari Feminist Felsefe sayi 15 2001