Bu maddede bulunmasına karşın yetersizliği nedeniyle bazı bilgilerin hangi kaynaktan alındığı belirsizdir. () |
Sabatay Sevi (İbranice: שַׁבְּתַי צְבִי - Şavtay Tsvi; 1 Ağustos 1626, İzmir - muhtemelen 17 Eylül 1676, Ülgün), Yahudi din adamı ve tarikat lideriydi.
Sabatay Sevi 17. yüzyılda Osmanlı topraklarında, İzmir Agora'da doğdu. 22 yaşında Mesihlik iddiasında bulundu. Dünyayı kötülüklerden arındıracağına, tüm Yahudileri mukaddes İsrail’e götürerek orada yeniden tapınağı inşa edeceğine inanıyordu. Yahudiliği ikiye böldü. Her kıtada binlerce mürit edindi. Mahkemeye çıkarıldı, kerhen Müslüman oldu. İnananların çoğu peşini bıraktı, ufak bir grup onu takip ederek Müslüman oldu. Bunlar dış görünüşte Müslüman veya Hristiyan, gerçekte Kabbala Musevi inancına sahip günümüze kadar gelen bir cemaattir. Halk arasında Sabataycılık adı ile bilinir. İnananları ona derlerdi.
Yahudiler, günün birinde bir Mesih'in gelerek kendilerini uzun yıllardır süren sosyopolitik tabanlı acılardan kurtaracağını düşünüyorlardı. Zor koşullar altında Yahudiler arasında mistisizme inananların sayısı da giderek artıyordu. Yahudi mistisizminin en önemli kaynaklarından biri 'Kabala' idi. Görünenin arkasında mutlaka bir başka şeyin gizlendiği fikrinden hareket eden Kabalistler, kutsal metinlerde çeşitli sayılar ve matematiksel işlemlerle gizli gerçeği ortaya çıkarmaya çalışıyorlardı.
Ortaya çıkarılmaya çalışılan gizli gerçekler arasında kurtarıcı Mesih'in kim olacağı ve hangi tarihte geleceği de vardı. Bu görüşler içinde en çok rağbet görenlerinden birisi de milenyumda (1000'li yıllarda) bir Mesih'in mutlaka geleceği şeklindeydi. Yine Kabala'da 666 sayısının şeytanın yılı ya da sayısı olduğu şeklinde bir inanış bulunuyordu. (Vahiy 13:18, Altı yüz altmış altı korkusu) Bu iki sonuçtan hareketle, 1666 yılının 'hayati önemine' ilişkin yaygın bir inanış oluştu.
Ailesi
Sevi'nin ailesinin kökeni tartışma konusu olmakla beraber İspanyol kökenli oldukları değerlendirilmektedir. Babası Mordehay, kümes hayvanları satıcılığı yapıyordu. Annesi Kılara'yı (Clara) erken yaşta kaybeden Sevi'nin iki de kardeşi vardı: Ağabeyi Eliyah (İlyas) ve kardeşi Yosef (Yusuf). O yıllarda İzmir Limanı ticarette öne çıkmıştı. Artan ticaretle birlikte İzmir, Avrupalı tüccarlarla dolup taşmıştı. Babası ticaret hayatında ilerleyen Mordehay Sevi, bir İngiliz şirketinde çalışmaya başlamıştır.
Din eğitimi
Hahambaşı () ve , Talmud konusunda onu eğittiler. Gösterdiği başarı nedeniyle genç yaşında haham unvanı verildi. Ancak genç Sabatay’ın mistik konulara girme arzusu olduğu bir süre sonra anlaşıldı. Sevi, 15 yaşına kadar Tevrat, hadis, fıkıh konularına vakıf olmayı başardıktan sonra Kabala eğitimine başladı. Sevi 18 yaşına geldiğinde kendi yorumlarını başkalarına da okuyup öğreten biri haline geldi. Hatta etrafında bir öğrenci grubu da topladı. Melankolik ruhsal yapıya sahip olması bir süre sonra mistik hayatın zorlukları ile birleşince anlaşılmaz eylemlerde bulunmasına yol açtı. Oruç günlerinin dışında da sık sık oruçlar tutuyor, sık sık bedenini yıkıyor ve uzun müddetler boyunca yalnız başına tefekküre dalıyordu. Kendini Yahudi mistisizmine, Kabala'ya kaptırmıştı. Bilincini yitirdiği, coşkulu dönemler yaşıyordu.
Sabatay Sevi, 1666'da kıyametin kopacağını, bundan hemen önce kurtarıcı Mesih'in geleceğini, bunun da 1648'de olacağını 'biliyordu'. Etrafındakileri yavaş yavaş hazırlayan Sevi 22 yaşına geldiğinde Kabbalacı yorumlara dayanarak, kendisinin Musa'nın geleceğini vadettiği Mesih olduğunu iddia etti. Yaşlı hahamlar bir hayli sinirlenerek duruma tepki gösterdiler. Hatta hocası Başhaham Eskapa, iki hahamı Sevi ile görüşerek iddiasını geri almaya ikna etmeleri için görevlendirdi. Sevi mesihliğini kanıtlayan delillerden söz ediyordu ve İzmir’deki Yahudi cemaat arasında ise çok sayıda taraftar buldu. Tarihçilere göre tam da bu tarihlerde Sevi'nin vücudundan hoş bir koku yayılmaya başladı. Hatta bunun bir hile olabileceğinden kuşkulanılarak Sevi bir doktora muayene bile ettirildi. Mesihliğin alameti sayılan bu durum sonraları müritleri tarafından bayram olarak kutlanmaya başlandı. Sevi 23 yaşına geldiğinde bu kez de Tanrı'nın, Yahudilerce söylenmesi yasaklanan adı 'Yehova'yı telaffuz etti. Gelişmelerden huzursuz olan hahambaşılık, Sabatay Sevi'nin dinlerini bozduğu gerekçesiyle öldürülmesine karar verdiler, ama bu kararı uygulayamadılar. Bunun üzerine hahambaşı Eskapa, Sabatay Sevi'yi Osmanlı sarayına iletmek üzere İstanbul'daki hahamlara şikâyet etti. Başka rivayete göre Hahambaşılık onu İzmir'i terk etmeye zorladı.
Bazı kaynaklar bu bilgiyi doğrulamazken Sabatay Sevi'nin İzmir'de bulunduğu dönemde kendi ağzından mesihlik iddiasında bulunmadığı da iddia ediliyor. Gerşom Şolem de kitabında, "Sevi, olsa olsa o da bir defacık havrada dualardan önce 'Ben Mesih-i İsrail'im demiştir" diyor. Sabatay Sevi'in her şeye rağmen aforoz gücünde bir dışlanmaya uğramadığını belirten Şolem, Sevi'nin İzmir'den kovulduğu için değil zorunluluktan dolayı seyahat ettiğini söylüyor.
Sevi önce eski bir Kabbala merkezi olan Selanik'e, sonra İstanbul'a gitti. Başkent'te, saygıdeğer ve ünlü bir vaiz olan ile karşılaştı. Yakini'nin elinde Sevi'nin mesih olduğunu doğrulayan Kabalacı bir kehanet belgesi vardı. Kısa süre sonra İstanbul'dan da ayrılan Sevi, önce Kudüs'e ve sonra Mısır'a gitti. Kahire'de Osmanlı valisinin hazinedarı olan güçlü ve varlıklı 'yi kendi davasına inandırdı.
İstanbul
Sevi'nin İzmir'den sonraki ilk durağı İstanbul'du. 1650 yılında İstanbul'a gelen Sevi burada adlı bir hahamla karşılaştı. Bu hahamda '' adında Sevi'nin mesih olduğunu doğrulayan Kabalacı bir kehanet belgesi vardı. Belgeyi alan Sevi, bunu mesihliğinin delili olarak yanında taşımaya başladı. Zira çok eski olduğu iddia edilen belgede, Sabatay Sevi isimli bir Mesih'in doğacağından haber veriliyordu. Gerek eski gerekse bu yeni 'belgeyle' birlikte Sevi, İstanbul'daki Yahudiler arasında önemli bir nüfuz elde etti. Ancak İzmirli hahamların İstanbullu hahamları "Sabatay'dan uzak durun" diye uyarması üzerine Sevi Selanik'e gitmeyi kararlaştırdı.
Selanik
Sevi Selanik'teki ilk günlerinde Mesihlik iddiasında bulunmazken zekasıyla Selanikli Yahudiler'i kendisine hayran bıraktı. Öyle ki evinde misafir olduğu bir Yahudi, ona kızını bile verdi. Ancak Sabatay üçüncü eşiyle de cinsel ilişkiye girmedi. Bunun nedenini soranlara ise, gerçek anlamda evlenmeyeceğini çünkü zaten Tevrat ile evli olduğunu söyledi. Ama bu sözleri duyan hahamlar bunun Mesihlik iddiası olduğunu belirterek sert tepki gösterdiler. Bu gelişme üzerine Selanik'ten ayrılıp Atina'ya geçen Sabatay Sevi burada da iyi karşılanmayınca önce İzmir'e döndü ardından da ikinci kez İstanbul'a gitti. İstanbullu hahamların kendisini rahat bırakmamaları üzerine 1659'da babasının yanına İzmir'e geri döndü.
Kudüs
İstanbul ve Selanik'e yaptığı yolculuklarda beklediği ilgiyi göremeyen Sabatay Sevi bu kez rotasını Filistin'e çevirdi. 1662 yılında birkaç yakınıyla birlikte bir gemiye binen Sevi, Trablus ve Beyrut'a kadar ulaştı. Ancak burada karar değiştirerek Mısır'a gitmeye karar verdi. İskenderiye'de gemiden inen Sevi doğruca Kahire'ye gitti. Sevi'yi, burada tüm hayatını değiştirecek gelişmeler bekliyordu.
Burada ayrıca Rafael Yusuf Çelebi adında zengin bir sarrafla tanıştı. Nayir adındaki Leh bir hahamın yetim kızı olan Sara ile evlendikten sonra Gazze’ye gitti.
1663 yılının sonbahar aylarında Kahire'ye doğru yola çıkan Sabatay Sevi, yolculuk sırasında kısa süre sonra kendisinin Mesih olduğunu onaylayacak olan Gazzeli Natan yani ile tanıştı. Natan çok başarılı ve zeki bir öğrenciydi. Din konusunda Sabatay Sevi'den bile daha bilgiliydi.
Natan 19 yaşlarındayken okula gelen adlı zengin bir Yahudi'nin çok güzel ama bir gözü görmeyen kızıyla evlendi. Bu kızla evlenmeyi kabul eden Natan hemen ardından da Kabala öğretisiyle daha yakından ilgilenmeye başladı. Bu konuda epeyce ilerleyen Natan çevresindekilere gördüğü bir sanrıdan bahsetmişti. Natan bu sanrıda kendisine "büyük bir ışığı bekle" dendiğini söylüyordu.
Burada, adında yirmi yaşlarında bir öğrenci, Yahudi geleneklerine göre Gazzeli Natan, "Mesih'in muştucusu", İlyas rolünü üstlendi. Natan, coşku içinde, İsrail devletinin yeniden kuruluşunun çok yakında gerçekleşeceğini ve Sevi'nin utkusuyla dünyanın yeniden kurtulacağını herkese duyurdu. Natan, Kabala hesaplarına dayanarak, kıyamet günü için 1666 yılını bildirdi.
Kudüs’e tekrar döndüğünde, kendisinin Mesih olduğunu gizlemeye gerek duymadı. Kudüs’teki hahamlar karşı çıktılarsa da, Sabatay’ın taraftarları gün geçtikçe arttı. Mısır, İstanbul, İzmir ve Avrupa’nın çeşitli şehirlerine Mesihliğini ilan ve propagandasını yapmaları için sadık adamlarını yolladı. Sabatay Sevi, Yahudilerin dini ayin ve törenlerinde bazı değişiklikler yaptığı gibi, havralarda okunan duaların çoğunu değiştirdi. Kudüs hahamları tarafından tehdit edilen Sevi, Halep’e geçti.
İzmir - 2
1665 yılında sevinçle karşılandığı İzmir'e geri döndü. Birkaç yıllık süre içinde, Sabataycılık akımı hızla güçlenerek Venedik, Amsterdam, Hamburg, Londra ve bazı Kuzey Afrika kentlerine kadar yayıldı. Sevi kendisini kralların kralı olarak görüyordu. Dünyayı, kendi hesabına göre 38 krallığa böldü. Her birine de, kardeşlerini ve sadık adamlarını kral tayin etti. Çeşitli beyannameler yayınlayarak, Osmanlı idaresine karşı harekete geçti.
İstanbul, İlk mahkeme
30 Haziran 1666 da Sabatay İstanbul’a hareket etmek üzere yola çıkar. O zamana kadar genel olarak Yahudilerin siyasi otoriteye karşı bağlı olmaları ve hiçbir zaman politik hareket etmemeleri Osmanlı idarecilerini bu olaya karşı kayıtsız bırakmıştır. Müritleri onun İstanbul'a, imparatorluğu Padişah IV. Mehmed'ten almak üzere gittiğine inanıyorlardı. İzmirli hahamların şikayetiyle saray da bu durumun ciddiyetinde erken haberdar olur. Sadrazam Fazıl Ahmet Paşa'nın emriyle, Sabatay'ın içinde bulunduğu gemi Çanakkale Boğazı'nda durduruldu. Sabatay elleri ve ayakları zincire vurularak İstanbul'a getirildi. Hemen ardından da kürek mahkûmlarının tutulduğu Haliç'teki Bagno Zindanı'na kapatıldı. Sevi üç gün sonra yargılanmak üzere Sadrazam'ın başkanlığındaki Divan'a çıkarıldı. Girit Seferi öncesinde ortalığın karışmasını istemeyen Osmanlı yönetimi, bir 2 ay sonra Sabatay'ı Çanakkale Gelibolu'da bulunan bir kaleye hapsetmeye karar verdiler.
Gelibolu'da Hapis
Sabatay, Gelibolu'da eski limanın yanı başındaki kapatılırken müritleri de peşinden gitti. Zaten onun kellesinin vurulması yerine hapis cezasına çarptırılmasını, 'bir mucize daha gerçekleşti' şeklinde yorumluyorlardı. Sabatay'ın hapsedildiği kale, kısa sürede dünyanın dört bir yanından gelen ipek halılar ve atlas kumaşlar gibi hediyelerle onun sarayı haline geldi. Bir süre sonra Gelibolu'daki kale Sabataycılar arasında '' yani '' olarak anılmaya başlandı. Bu ad biraz da Sabatay'ın buradan müritlerine yazdığı bir mektuptan dolayı verilmişti. Zira bu mektupta Sabatay, içinde bulunduğu sıkıntılı durumdan kurtulup tam bir aydınlanmaya girdiğini belirterek, "Tanrı bir güç kalesidir; ona sığınanlar kurtulacaktır" diyordu.
Polonya'dan onu ziyarete gelen Talmud uzmanı Levov ve Galiçya; Sevi'ye Polonya'da adlı kâhinin onun gelişini muştuladığını bildirirler. Sevi, Kohen'in kendisini ziyaret etmesini emreder. 3 ay süren yolculuktan sonra buluşma gerçekleşir. Ancak saatler süren konuşmalar sonrası buluşma her iki taraf için hayal kırıklığı ile sonuçlanır. İddiaya göre Sevi tutkunları Nehemiyah ha-Kohen'i gizlice ortadan kaldırırlar.
Edirne
İzmirli hahamlar Sabatay Sevi'nin dinlerini bozduğu gerekçesiyle öldürülmesine karar verirler ancak bu kararı uygulayamazlar ve onu Osmanlı sarayına şikayet ederler. Osmanlı yönetimi en başta olaya ilgisiz kalmıştır. Daha sonra Yahudi din adamlarının artan şikayetleri üzerine Sevi tutuklanıp Sultan 4. Mehmet'in huzuruna çıkarıldı. Sevi, Sultan'dan Mesih olarak tanınma talep etti, ayrıca İsrail toprağını kendisine vermesini de istedi. Sultan onu Çanakkale'de bir kaleye hapsetti. Faaliyetlerine burada da devam eden Sevi'yi yine Yahudi hahamlar Saray'a şikayet edince, Osmanlı bu talepler karşısında kayıtsız kalamadı. Ortaya çıkan kargaşayı gidermek için Fazıl Ahmet Paşa'dan işin esasını öğrenmek için Sevi'nin derhal İstanbul'a gönderilmesini istedi.
Edirne sarayında, Padişahın iktidarına meydan okumakla suçlanan Sabatay için Sadaret Kaymakamı Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, Şeyhülislam Minkarizade Yahya Efendi ve padişahın imamı meşhur 'den oluşan bir divan kuruldu, Sultan 4. Mehmet de divanı 'paravan'ın arkasından' izledi. Divanda, Türkçe konuşamayan Sabatay için Padişah'ın hekimbaşısı Yahudilikten dönme tercümanlık etti (Asıl adı: Moşe Ben Rafael Abrabanel).
Divan reisi: "Karıştırmadığın halt kalmadı. Uyandırmadık fitne bırakmadın Sabatay Efendi. Haydi bakalım şimdi göster mucizeni!"
Deyince Sabatay Sevi afallar. Ne yapacağını, ne diyeceğini şaşırır. Mucize göstermesi beklenmektedir. Tercüman, mucizenin şeklini de anlatır: Sabatay soyunacak, vücudunu en maharetli okçular nişangâh yapacaklardır. Attıkları oklar vücuduna işlemezse o zaman Osmanlı Padişahı da onun mesih olduğunu resmi olarak tasdik edecektir. Çünkü Yahudiler, ona kılıç, ok, tüfek, kurşun işlemez, hatta onu ateş yakmaz, suda boğulmaz diye itikat etmektedirler.
Divan heyetinin teklifi karşısında Sabatay Sevi “Adiyo santo!”(İsp. Kutsal ses) diye titremeye başlar ve her şeyi inkâr eder. Ayrıca mesihlik davasının bazı Yahudiler tarafından ortaya atıldığını, kendisinin asla böyle bir iddiada bulunmadığına dair yemin eder. Ancak, ulema ve padişah bu yanıtlardan tatmin olmaz. Bunun üzerine Hekimbaşı Hayyâtîzâde (Terzizâde) Mustafa Fevzî Efendi, Sabatay'a Müslüman olma teklifi götürür. Önce Sabatay bunu kabule yanaşmaz. Ancak, Hekimbaşı, ona bunu kabul etmediği takdirde türlü, türlü işkencelerle öldürüleceğini Ladino (Yahudi İspanyolcası) diliyle uzunca anlatır. Sevi, dönme Hayatizade'nin tavsiyesi üzerine, canının bağışlanması karşılığında, "Bu can bu bedende kaldığı sürece..." diyerek kendisine söylenen kelime-i şehâdeti tekrarlar. Vânî Mehmed Efendi; “Bu adamın, Müslümanlığı yürekten hisler ve ihlâsla kabul ettiğine kâni değilim. Fakat dinimiz kuşkuyu onaylamaz ve kişinin imanı üzerine hüküm, ancak Allah'ındır. ...” der. Söylentiye göre divandan çıkan Sevi, kaftanını içerisinde sakladığı Can adlı beyaz güvercini serbest bırakarak "can bedenden çıktı" 'Şema Yisrael' (Dinle İsrail) demiş ve çevresindekilere tanrı üzerine ettiği yeminin geçerli olmadığını, sadık kalması gerekmediğini ima etmiştir.
16 Eylül 1666'da Divan huzurunda Müslüman olan Mordehay oğlu Sabatay veya Sabatay Sevi, üzerine saray içoğlanlarına mahsus hamama gönderilerek gusül abdesti aldırılır ve kendisine Müslüman kisvesi kürk ve hil’at giydirilir. Ertesi gün Sultan huzuruna çıkarak Aziz Mehmed Efendi adını aldı. Sabatay Sevi'nin Müslüman olduktan sonraki durumu Osmanlı vesikalarından takip edilmediği için yanlış yorumlanmıştır. Sabatay Sevi, Müslüman olduktan sonra kapıcıbaşı olarak gösterilir. Lakin bu yanlıştır. Osmanlı kaynaklarında Sevi'ye kapıbaşılık veya payesinin verildiğina dair bir bilgi yoktur. Sabatay'ın Müslüman olması üzerine kapu ortasından tekaüd maaşı bağlanması kapıcıbaşılık verildi şeklinde yorumlanmıştır. Osmanlı devlet teşkilatının fazla bilinmemesi böyle bir kargaşaya sebep olmaktadır.
Sabataycıların açıklamalarının başka bir versiyonu ise şu şekildedir: Musa firavunların sarayında bir Mısırlı gibi yaşamıştı. Sabatay’da kendi halkını kurtarmak için Müslüman olmalı ve bir Türk gibi yaşamalıydı. Sevi'nin resmi açıklaması ise şu şekilde: “Tanrı beni İsmaili, yani Müslüman yaptı. Ben kardeşiniz kapıcıbaşı Mehmet’im. O öyle emretti. Ben boyun eğdim” dedi.
Müslüman olmanın etkileri
Sevi'nin Müslüman olması bütün Yahudi dünyasında şok etkisi yarattı. Hahambaşılık olayı sevinçle karşıladı ve Müslüman olan Sevi'yi dinden çıkmış saydı. Büyük çoğunluk onun Mesih olmadığına inanarak Ortodoks Yahudi inancına geri döndü, iki yüz ailelik bir topluluk ise İslamiyete geçerek onun yolundan gitti. Bu tarihten sonra da Dönme olarak adlandırıldılar. Bunlar onun büyük bir hikmet üzerine müslüman olduğunu, mesihliğinin bir gereği olduğu yorumunda bulunurlar. Gazzeli Natan bunu çelişkili hareketler (ma'asim zarim) kurtarıcının yapması gereken garip işler şeklinde açıklar. Leh karısı Sara, Sara'nın kardeşi Yakop Kerido'da (Yakup Kerido) müslüman olurlar. Sara Fatma adını, Kerido'da Yakup adını alır.
Sevi, bu olayla taraftarlarına karanlık bir dönemin başladığını ve bunu aydınlık günlerin takip edeceğini söyleyip, aydınlık dönemin başlaması için karanlığın koşul olduğunu dile getirir. Sabataycılar "Aydınlık Günler" gelinceye kadar gizlenmeye devam edeceklerdir. Din değiştirme sonrası Sevi'de kendini bırakan Musevi kitlelere karşı bir öfke dönemi başlar. Onları "kendisini anlamamak" ile suçlar.
Edirne Sarayı'nda yedi yıl kalan Sabatay bir süre sonra Padişah 4. Mehmet'in takdirini kazandı. Zaman zaman İstanbul ve Selanik'e bile gidebiliyordu. Bir süre Edirne/Hızırlık yakınlarında bulunan bir Bektaşi tekkesine devam etmiş. Bu tekke 1641-1642 yıllarında "şüpheli" bulunarak yetkililerce kapatılmış ancak 4. Mehmed tarafından Zaviye olarak tekrar açılmış. Musevi kaynakları Sevi'nin Suficilik ve Bektaşilikten etkilendiğini ve bu öğretileri Kabala öğretisiyle harmanlayarak kendi öğretisine biçimlendirdiğini söylerler.
Bir süre sarayda kapıcıbaşı olarak sarayda üst düzey memur olarak çalışsa da, mesihlik inancına bağlılığının fark edilmesi üzerine Batı Trakya'ya sürülür. , Sabatay Sevi isimli eserinin 68. sayfasında olayı anlatıyor:
“ | Sabatay Sevi'nin (Mehmet Efendi adı ve Müslüman giysisiyle) İstanbul’da yine eski müritlerinden bir kısmını toplayarak ayinler yaptığını, Girit seferinden dönen Sadrazam Fazıl Ahmet Paşaya haber verdiler. Sadrazam kendini çağırtarak - Bu ne iştir? Sen hala uslanmadın mı? diye tembih ettiği zaman Sabatay ağız kalabalığına başladı ve meşhur olan kurnazlığıyla - Aman Sultanım, ben birtakım akrabamı, dostlarımı Müslüman yaptığım gibi bunları da dini celil İslam’a celp ve davet etmeye uğraşıyorum, yolunda cevaplar verir. Sadrazam ona ihtar eder: - Aklını başına topla. Müslümanım dedikten sonra yine çıfıtlığa başlarsan belânı bulursun. Yine de bu sözlerle bir müddet takipten kurtulur. Fakat aradan uzun bir süre geçmeden Sadrazamın adamları Boğaziçi’nde Kuruçeşme’deki havrada Sabatay Sevi’yi müritleriyle beraber İbranice dua okurken yakalarlar. Artık hiçbir şeyi inkâr edecek gücü kalmaz, bütün foyası meydana çıkar. Bu hadise üzerine İzmirli Sevi kendisini unutturmak ve izini kaybettirmek için Kuruçeşme’yi bırakarak Kağıthane civarında ıssız bir köşeye çekildi. Fakat müritlerinin bir müddet sonra orada da etrafına toplanıp ayinler yapmaya devam ettikleri görüldü. İş tekrar Sadrazama haber verilince Fazıl Ahmet Paşa kızdı ve onu tek bir Yahudi’nin yaşamadığı Arnavutluk’un Ülgün kentine sürülmesini emretti. | „ |
Sevi dini tefekküre ve teorik çalışmalarına Arnavutluk’ta devam eder. Bu sıralarda Sabataycılığın ana kaynağı olan kitaplar yazılacaktır. Şahsının isteği üzere Selanik şehri kutsallığa kavuşur ve inananlar (maminim/müminler) buraya yerleşirler. İki yüz ailelik ilk Sabataycı çekirdek toplum işte burada kurulur. Natan Levi ise din değiştirmeden onu takip eder. Daha sonra bir kısım din değiştiren Sabataycıların tekrar Yahudi dinine döndükleri bilinmektedir.
Ölüm
Maaşı azaltılan Sevi Arnavutluk'ta beş yıl sürgünde yaşadıktan sonra 30 Eylül 1675 (başka bir söylem: 17 Eylül 1676) tarihinde yalnızlık ve sırlar içinde ölmüştür. Avram Galante'ye göre Berat'ta Müslümanlar tarafından, şehrin içinden geçen ırmağın kıyısında halen yeri bilinmeyen bir noktada toprağa verilir.
Kendisi gibi Müslümanlığı kabul eden takipçisi 200 aile Selanik'e yerleşerek dış görünüşte Müslüman, gerçekte ise Sabataycı-Yahudi olarak yaşamaya devam etti. Sabataya inananlar mesihlerinin ölümüne inanmazlar, onun göğe yükselmiş olup, yeniden geleceğine ilişkin inançlarını sürdürürler. Hâlâ inançlı Sabataycılar, belli zamanlarda deniz ve ırmak kıyılarına gelerek, "Sabatay Sevi Seni bekliyoruz!" diye bağırma geleneğini sürdürmektedirler.
Evlilikleri
Sabatay Sevi ailesi tarafından genç yaşta 2 veya 3 kez evlendirildi. Ancak Sevi, eşiyle cinsel ilişkiye girmedi. Ailesi bu durumu onun eşinden hoşlanmadığı şeklinde yorumlayarak birincisini boşattırıp ikinci kez evlendirdi. Ancak Sevi ikinci evliliğinde de cinsel ilişkiye girmekten kaçındı.
Lehistan'daki Rus kıyımlardan kaçan yetim bir kız olan Sara çevresine kurtarıcı (Mesih) ile evleneceğini düşünde gördüğünü söylemekteydi. Bunu duyan Sevi, Sara'yı Kahire'ye çağırır ve onunla evlenir. Bu Sevi'nin dördüncü evliliğidir. Sara'nın güzelliği ve cazibesi bu yeni tarikata yeni müritler kazandırır. Din değişimi sonrası karısı Sara ise artık Fatma Hanımefendi’dir.
Rivayete göre Müslüman olduktan sonra Sevi'ye, Sara'nın yanında haremden bir eş daha tahsis edilir. Sabatay Sevi’nin son eşi Ayşe Hatun ise Selaniklidir.
Kaynakça
Sabatayizm'e ilişkin uzun yıllar Selanik'te korunmuş olan belgeler mübadele sırasında cemaat tarafından İstanbul'a getirilir.[]Ancak açıklanmayan bir nedenle bu belgelerin şu anda cemaatin elinde olmayıp İsrail devletinin gizli arşivinde bulunduğu iddia edilir.[]
- Tarihin Esrarengiz Bir Sahifesi/"Dönmeler" ve "Dönmelerin Hakikati", Ahmet Almaz, Kültür Yayıncılık ve Dağıtım 2002
- Tevrat'ın Türk Evlatları, Ahmet Almaz (İlber Ortaylı'nın Eki ile) Yakamoz Yayınları 2008
- Yahudilik Tarihi, Ahmet Almaz (İlber Ortaylı'nın Eki ile) Nokta Kitap 2007
- Selanik'ten Ne çıkar? Ahmet Almaz, Karakutu yayınları 2009
- Shekina, Ahmet Almaz, Postiga Yayınları 2010
- İbrahim Alaettin Gövsa, Sabatay Sevi isimli eseri,
- Evet, Ben Selanikliyim/Türkiye Sabetaycılığı, , Belge Yayınları, Temmuz 1999
- Evet, Ben Selanikliyim/Türkiye Sabetaycılığı/ Makaleler, , , 2001
- Şişli Terakki Davaları, , Abdurrahman Dilipak, , Ekim 2001
- Efendi: Beyaz Türklerin Büyük Sırrı, Soner Yalçın,
- Efendi 2: Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı, Soner Yalçın, Doğan Kitapçılık
- Yahudi Türkler Yahut Sabetaycılar İki Kimlikli, Gizli, Esrarlı ve Çok Güçlü Bir Cemaat,
- Gizli Din Taşıyanlar, Yorgo Andreadis
- Temel Garip Todoron (Anadolu'nun Gizli Tarihinden Sayfalar), Yorgo Andreadis
- Selanik 1850-1918 Yahudilerin Kenti ve Balkanlar'ın Uyanışı, Gilles Veinstein
- Sabetay Sevi ve Sabetaycıların Gelenekleri, Avram Galanti (Abraham Galante)
- Yahudi Türkler Yahut Sabetaycılar İki Kimlikli, Gizli, Esrarlı ve Çok Güçlü Bir Cemaat, Mehmed Şevket Eygi
- , Yalçın Küçük
- Dönmeler Âdeti: Selanik'te Yaşayan Sabetaycıların Gizli Hayatı Hakkında 120 Yıl Önce Yapılmış Bir Araştırma; Ahmed Safi, Ilgaz Zorlu Zvi-Geyik Yayınları .
- Gerchom G. Sholem/The Mystical Messiah: Sabbtai Zwi/ Princeton Uni. Press 1977
- Gerchom G. Sholem/On the Kabbalah and its Symbolism/Schocken Books 1965
- Gerchom G. Sholem Mojor Trends in Jewish Mysticism/Schocken Books 1995
- Jane Hathaway Makalesi pdf[]
- Sabetay Sevi ve Sabetaycılar Mitler ve Gerçekler,
- 1666 Işığı Beklerken, Cengiz Günkut
Dipnotlar
Wikimedia Commons'ta Sabatay Sevi ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddede kaynak listesi bulunmasina karsin metin ici kaynaklarin yetersizligi nedeniyle bazi bilgilerin hangi kaynaktan alindigi belirsizdir Lutfen kaynaklari uygun bicimde metin icine yerlestirerek maddenin gelistirilmesine yardimci olun Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Sabatay Sevi Ibranice ש ב ת י צ ב י Savtay Tsvi 1 Agustos 1626 Izmir muhtemelen 17 Eylul 1676 Ulgun Yahudi din adami ve tarikat lideriydi Sabatay Sevi Sabatay Sevi 17 yuzyilda Osmanli topraklarinda Izmir Agora da dogdu 22 yasinda Mesihlik iddiasinda bulundu Dunyayi kotuluklerden arindiracagina tum Yahudileri mukaddes Israil e goturerek orada yeniden tapinagi insa edecegine inaniyordu Yahudiligi ikiye boldu Her kitada binlerce murit edindi Mahkemeye cikarildi kerhen Musluman oldu Inananlarin cogu pesini birakti ufak bir grup onu takip ederek Musluman oldu Bunlar dis gorunuste Musluman veya Hristiyan gercekte Kabbala Musevi inancina sahip gunumuze kadar gelen bir cemaattir Halk arasinda Sabataycilik adi ile bilinir Inananlari ona derlerdi Yahudiler gunun birinde bir Mesih in gelerek kendilerini uzun yillardir suren sosyopolitik tabanli acilardan kurtaracagini dusunuyorlardi Zor kosullar altinda Yahudiler arasinda mistisizme inananlarin sayisi da giderek artiyordu Yahudi mistisizminin en onemli kaynaklarindan biri Kabala idi Gorunenin arkasinda mutlaka bir baska seyin gizlendigi fikrinden hareket eden Kabalistler kutsal metinlerde cesitli sayilar ve matematiksel islemlerle gizli gercegi ortaya cikarmaya calisiyorlardi Ortaya cikarilmaya calisilan gizli gercekler arasinda kurtarici Mesih in kim olacagi ve hangi tarihte gelecegi de vardi Bu gorusler icinde en cok ragbet gorenlerinden birisi de milenyumda 1000 li yillarda bir Mesih in mutlaka gelecegi seklindeydi Yine Kabala da 666 sayisinin seytanin yili ya da sayisi oldugu seklinde bir inanis bulunuyordu Vahiy 13 18 Alti yuz altmis alti korkusu Bu iki sonuctan hareketle 1666 yilinin hayati onemine iliskin yaygin bir inanis olustu AilesiSevi nin ailesinin kokeni tartisma konusu olmakla beraber Ispanyol kokenli olduklari degerlendirilmektedir Babasi Mordehay kumes hayvanlari saticiligi yapiyordu Annesi Kilara yi Clara erken yasta kaybeden Sevi nin iki de kardesi vardi Agabeyi Eliyah Ilyas ve kardesi Yosef Yusuf O yillarda Izmir Limani ticarette one cikmisti Artan ticaretle birlikte Izmir Avrupali tuccarlarla dolup tasmisti Babasi ticaret hayatinda ilerleyen Mordehay Sevi bir Ingiliz sirketinde calismaya baslamistir Din egitimiHahambasi ve Talmud konusunda onu egittiler Gosterdigi basari nedeniyle genc yasinda haham unvani verildi Ancak genc Sabatay in mistik konulara girme arzusu oldugu bir sure sonra anlasildi Sevi 15 yasina kadar Tevrat hadis fikih konularina vakif olmayi basardiktan sonra Kabala egitimine basladi Sevi 18 yasina geldiginde kendi yorumlarini baskalarina da okuyup ogreten biri haline geldi Hatta etrafinda bir ogrenci grubu da topladi Melankolik ruhsal yapiya sahip olmasi bir sure sonra mistik hayatin zorluklari ile birlesince anlasilmaz eylemlerde bulunmasina yol acti Oruc gunlerinin disinda da sik sik oruclar tutuyor sik sik bedenini yikiyor ve uzun muddetler boyunca yalniz basina tefekkure daliyordu Kendini Yahudi mistisizmine Kabala ya kaptirmisti Bilincini yitirdigi coskulu donemler yasiyordu Sabatay Sevi 1666 da kiyametin kopacagini bundan hemen once kurtarici Mesih in gelecegini bunun da 1648 de olacagini biliyordu Etrafindakileri yavas yavas hazirlayan Sevi 22 yasina geldiginde Kabbalaci yorumlara dayanarak kendisinin Musa nin gelecegini vadettigi Mesih oldugunu iddia etti Yasli hahamlar bir hayli sinirlenerek duruma tepki gosterdiler Hatta hocasi Bashaham Eskapa iki hahami Sevi ile goruserek iddiasini geri almaya ikna etmeleri icin gorevlendirdi Sevi mesihligini kanitlayan delillerden soz ediyordu ve Izmir deki Yahudi cemaat arasinda ise cok sayida taraftar buldu Tarihcilere gore tam da bu tarihlerde Sevi nin vucudundan hos bir koku yayilmaya basladi Hatta bunun bir hile olabileceginden kuskulanilarak Sevi bir doktora muayene bile ettirildi Mesihligin alameti sayilan bu durum sonralari muritleri tarafindan bayram olarak kutlanmaya baslandi Sevi 23 yasina geldiginde bu kez de Tanri nin Yahudilerce soylenmesi yasaklanan adi Yehova yi telaffuz etti Gelismelerden huzursuz olan hahambasilik Sabatay Sevi nin dinlerini bozdugu gerekcesiyle oldurulmesine karar verdiler ama bu karari uygulayamadilar Bunun uzerine hahambasi Eskapa Sabatay Sevi yi Osmanli sarayina iletmek uzere Istanbul daki hahamlara sikayet etti Baska rivayete gore Hahambasilik onu Izmir i terk etmeye zorladi Bazi kaynaklar bu bilgiyi dogrulamazken Sabatay Sevi nin Izmir de bulundugu donemde kendi agzindan mesihlik iddiasinda bulunmadigi da iddia ediliyor Gersom Solem de kitabinda Sevi olsa olsa o da bir defacik havrada dualardan once Ben Mesih i Israil im demistir diyor Sabatay Sevi in her seye ragmen aforoz gucunde bir dislanmaya ugramadigini belirten Solem Sevi nin Izmir den kovuldugu icin degil zorunluluktan dolayi seyahat ettigini soyluyor Sevi once eski bir Kabbala merkezi olan Selanik e sonra Istanbul a gitti Baskent te saygideger ve unlu bir vaiz olan ile karsilasti Yakini nin elinde Sevi nin mesih oldugunu dogrulayan Kabalaci bir kehanet belgesi vardi Kisa sure sonra Istanbul dan da ayrilan Sevi once Kudus e ve sonra Misir a gitti Kahire de Osmanli valisinin hazinedari olan guclu ve varlikli yi kendi davasina inandirdi IstanbulSevi nin Izmir den sonraki ilk duragi Istanbul du 1650 yilinda Istanbul a gelen Sevi burada adli bir hahamla karsilasti Bu hahamda adinda Sevi nin mesih oldugunu dogrulayan Kabalaci bir kehanet belgesi vardi Belgeyi alan Sevi bunu mesihliginin delili olarak yaninda tasimaya basladi Zira cok eski oldugu iddia edilen belgede Sabatay Sevi isimli bir Mesih in dogacagindan haber veriliyordu Gerek eski gerekse bu yeni belgeyle birlikte Sevi Istanbul daki Yahudiler arasinda onemli bir nufuz elde etti Ancak Izmirli hahamlarin Istanbullu hahamlari Sabatay dan uzak durun diye uyarmasi uzerine Sevi Selanik e gitmeyi kararlastirdi SelanikSevi Selanik te Sevi Selanik teki ilk gunlerinde Mesihlik iddiasinda bulunmazken zekasiyla Selanikli Yahudiler i kendisine hayran birakti Oyle ki evinde misafir oldugu bir Yahudi ona kizini bile verdi Ancak Sabatay ucuncu esiyle de cinsel iliskiye girmedi Bunun nedenini soranlara ise gercek anlamda evlenmeyecegini cunku zaten Tevrat ile evli oldugunu soyledi Ama bu sozleri duyan hahamlar bunun Mesihlik iddiasi oldugunu belirterek sert tepki gosterdiler Bu gelisme uzerine Selanik ten ayrilip Atina ya gecen Sabatay Sevi burada da iyi karsilanmayinca once Izmir e dondu ardindan da ikinci kez Istanbul a gitti Istanbullu hahamlarin kendisini rahat birakmamalari uzerine 1659 da babasinin yanina Izmir e geri dondu KudusIstanbul ve Selanik e yaptigi yolculuklarda bekledigi ilgiyi goremeyen Sabatay Sevi bu kez rotasini Filistin e cevirdi 1662 yilinda birkac yakiniyla birlikte bir gemiye binen Sevi Trablus ve Beyrut a kadar ulasti Ancak burada karar degistirerek Misir a gitmeye karar verdi Iskenderiye de gemiden inen Sevi dogruca Kahire ye gitti Sevi yi burada tum hayatini degistirecek gelismeler bekliyordu Burada ayrica Rafael Yusuf Celebi adinda zengin bir sarrafla tanisti Nayir adindaki Leh bir hahamin yetim kizi olan Sara ile evlendikten sonra Gazze ye gitti 1663 yilinin sonbahar aylarinda Kahire ye dogru yola cikan Sabatay Sevi yolculuk sirasinda kisa sure sonra kendisinin Mesih oldugunu onaylayacak olan Gazzeli Natan yani ile tanisti Natan cok basarili ve zeki bir ogrenciydi Din konusunda Sabatay Sevi den bile daha bilgiliydi Natan 19 yaslarindayken okula gelen adli zengin bir Yahudi nin cok guzel ama bir gozu gormeyen kiziyla evlendi Bu kizla evlenmeyi kabul eden Natan hemen ardindan da Kabala ogretisiyle daha yakindan ilgilenmeye basladi Bu konuda epeyce ilerleyen Natan cevresindekilere gordugu bir sanridan bahsetmisti Natan bu sanrida kendisine buyuk bir isigi bekle dendigini soyluyordu Burada adinda yirmi yaslarinda bir ogrenci Yahudi geleneklerine gore Gazzeli Natan Mesih in mustucusu Ilyas rolunu ustlendi Natan cosku icinde Israil devletinin yeniden kurulusunun cok yakinda gerceklesecegini ve Sevi nin utkusuyla dunyanin yeniden kurtulacagini herkese duyurdu Natan Kabala hesaplarina dayanarak kiyamet gunu icin 1666 yilini bildirdi Kudus e tekrar dondugunde kendisinin Mesih oldugunu gizlemeye gerek duymadi Kudus teki hahamlar karsi ciktilarsa da Sabatay in taraftarlari gun gectikce artti Misir Istanbul Izmir ve Avrupa nin cesitli sehirlerine Mesihligini ilan ve propagandasini yapmalari icin sadik adamlarini yolladi Sabatay Sevi Yahudilerin dini ayin ve torenlerinde bazi degisiklikler yaptigi gibi havralarda okunan dualarin cogunu degistirdi Kudus hahamlari tarafindan tehdit edilen Sevi Halep e gecti Izmir 21665 yilinda sevincle karsilandigi Izmir e geri dondu Birkac yillik sure icinde Sabataycilik akimi hizla guclenerek Venedik Amsterdam Hamburg Londra ve bazi Kuzey Afrika kentlerine kadar yayildi Sevi kendisini krallarin krali olarak goruyordu Dunyayi kendi hesabina gore 38 kralliga boldu Her birine de kardeslerini ve sadik adamlarini kral tayin etti Cesitli beyannameler yayinlayarak Osmanli idaresine karsi harekete gecti Istanbul Ilk mahkeme30 Haziran 1666 da Sabatay Istanbul a hareket etmek uzere yola cikar O zamana kadar genel olarak Yahudilerin siyasi otoriteye karsi bagli olmalari ve hicbir zaman politik hareket etmemeleri Osmanli idarecilerini bu olaya karsi kayitsiz birakmistir Muritleri onun Istanbul a imparatorlugu Padisah IV Mehmed ten almak uzere gittigine inaniyorlardi Izmirli hahamlarin sikayetiyle saray da bu durumun ciddiyetinde erken haberdar olur Sadrazam Fazil Ahmet Pasa nin emriyle Sabatay in icinde bulundugu gemi Canakkale Bogazi nda durduruldu Sabatay elleri ve ayaklari zincire vurularak Istanbul a getirildi Hemen ardindan da kurek mahkumlarinin tutuldugu Halic teki Bagno Zindani na kapatildi Sevi uc gun sonra yargilanmak uzere Sadrazam in baskanligindaki Divan a cikarildi Girit Seferi oncesinde ortaligin karismasini istemeyen Osmanli yonetimi bir 2 ay sonra Sabatay i Canakkale Gelibolu da bulunan bir kaleye hapsetmeye karar verdiler Gelibolu da Hapis Sevi Aydos kalesinde Sabatay Gelibolu da eski limanin yani basindaki kapatilirken muritleri de pesinden gitti Zaten onun kellesinin vurulmasi yerine hapis cezasina carptirilmasini bir mucize daha gerceklesti seklinde yorumluyorlardi Sabatay in hapsedildigi kale kisa surede dunyanin dort bir yanindan gelen ipek halilar ve atlas kumaslar gibi hediyelerle onun sarayi haline geldi Bir sure sonra Gelibolu daki kale Sabataycilar arasinda yani olarak anilmaya baslandi Bu ad biraz da Sabatay in buradan muritlerine yazdigi bir mektuptan dolayi verilmisti Zira bu mektupta Sabatay icinde bulundugu sikintili durumdan kurtulup tam bir aydinlanmaya girdigini belirterek Tanri bir guc kalesidir ona siginanlar kurtulacaktir diyordu Polonya dan onu ziyarete gelen Talmud uzmani Levov ve Galicya Sevi ye Polonya da adli kahinin onun gelisini mustuladigini bildirirler Sevi Kohen in kendisini ziyaret etmesini emreder 3 ay suren yolculuktan sonra bulusma gerceklesir Ancak saatler suren konusmalar sonrasi bulusma her iki taraf icin hayal kirikligi ile sonuclanir Iddiaya gore Sevi tutkunlari Nehemiyah ha Kohen i gizlice ortadan kaldirirlar EdirneIzmirli hahamlar Sabatay Sevi nin dinlerini bozdugu gerekcesiyle oldurulmesine karar verirler ancak bu karari uygulayamazlar ve onu Osmanli sarayina sikayet ederler Osmanli yonetimi en basta olaya ilgisiz kalmistir Daha sonra Yahudi din adamlarinin artan sikayetleri uzerine Sevi tutuklanip Sultan 4 Mehmet in huzuruna cikarildi Sevi Sultan dan Mesih olarak taninma talep etti ayrica Israil topragini kendisine vermesini de istedi Sultan onu Canakkale de bir kaleye hapsetti Faaliyetlerine burada da devam eden Sevi yi yine Yahudi hahamlar Saray a sikayet edince Osmanli bu talepler karsisinda kayitsiz kalamadi Ortaya cikan kargasayi gidermek icin Fazil Ahmet Pasa dan isin esasini ogrenmek icin Sevi nin derhal Istanbul a gonderilmesini istedi Edirne sarayinda Padisahin iktidarina meydan okumakla suclanan Sabatay icin Sadaret Kaymakami Merzifonlu Kara Mustafa Pasa Seyhulislam Minkarizade Yahya Efendi ve padisahin imami meshur den olusan bir divan kuruldu Sultan 4 Mehmet de divani paravan in arkasindan izledi Divanda Turkce konusamayan Sabatay icin Padisah in hekimbasisi Yahudilikten donme tercumanlik etti Asil adi Mose Ben Rafael Abrabanel Divan reisi Karistirmadigin halt kalmadi Uyandirmadik fitne birakmadin Sabatay Efendi Haydi bakalim simdi goster mucizeni Deyince Sabatay Sevi afallar Ne yapacagini ne diyecegini sasirir Mucize gostermesi beklenmektedir Tercuman mucizenin seklini de anlatir Sabatay soyunacak vucudunu en maharetli okcular nisangah yapacaklardir Attiklari oklar vucuduna islemezse o zaman Osmanli Padisahi da onun mesih oldugunu resmi olarak tasdik edecektir Cunku Yahudiler ona kilic ok tufek kursun islemez hatta onu ates yakmaz suda bogulmaz diye itikat etmektedirler Divan heyetinin teklifi karsisinda Sabatay Sevi Adiyo santo Isp Kutsal ses diye titremeye baslar ve her seyi inkar eder Ayrica mesihlik davasinin bazi Yahudiler tarafindan ortaya atildigini kendisinin asla boyle bir iddiada bulunmadigina dair yemin eder Ancak ulema ve padisah bu yanitlardan tatmin olmaz Bunun uzerine Hekimbasi Hayyatizade Terzizade Mustafa Fevzi Efendi Sabatay a Musluman olma teklifi goturur Once Sabatay bunu kabule yanasmaz Ancak Hekimbasi ona bunu kabul etmedigi takdirde turlu turlu iskencelerle oldurulecegini Ladino Yahudi Ispanyolcasi diliyle uzunca anlatir Sevi donme Hayatizade nin tavsiyesi uzerine caninin bagislanmasi karsiliginda Bu can bu bedende kaldigi surece diyerek kendisine soylenen kelime i sehadeti tekrarlar Vani Mehmed Efendi Bu adamin Muslumanligi yurekten hisler ve ihlasla kabul ettigine kani degilim Fakat dinimiz kuskuyu onaylamaz ve kisinin imani uzerine hukum ancak Allah indir der Soylentiye gore divandan cikan Sevi kaftanini icerisinde sakladigi Can adli beyaz guvercini serbest birakarak can bedenden cikti Sema Yisrael Dinle Israil demis ve cevresindekilere tanri uzerine ettigi yeminin gecerli olmadigini sadik kalmasi gerekmedigini ima etmistir 16 Eylul 1666 da Divan huzurunda Musluman olan Mordehay oglu Sabatay veya Sabatay Sevi uzerine saray icoglanlarina mahsus hamama gonderilerek gusul abdesti aldirilir ve kendisine Musluman kisvesi kurk ve hil at giydirilir Ertesi gun Sultan huzuruna cikarak Aziz Mehmed Efendi adini aldi Sabatay Sevi nin Musluman olduktan sonraki durumu Osmanli vesikalarindan takip edilmedigi icin yanlis yorumlanmistir Sabatay Sevi Musluman olduktan sonra kapicibasi olarak gosterilir Lakin bu yanlistir Osmanli kaynaklarinda Sevi ye kapibasilik veya payesinin verildigina dair bir bilgi yoktur Sabatay in Musluman olmasi uzerine kapu ortasindan tekaud maasi baglanmasi kapicibasilik verildi seklinde yorumlanmistir Osmanli devlet teskilatinin fazla bilinmemesi boyle bir kargasaya sebep olmaktadir Sabataycilarin aciklamalarinin baska bir versiyonu ise su sekildedir Musa firavunlarin sarayinda bir Misirli gibi yasamisti Sabatay da kendi halkini kurtarmak icin Musluman olmali ve bir Turk gibi yasamaliydi Sevi nin resmi aciklamasi ise su sekilde Tanri beni Ismaili yani Musluman yapti Ben kardesiniz kapicibasi Mehmet im O oyle emretti Ben boyun egdim dedi Musluman olmanin etkileri Sevi nin Musluman olmasi butun Yahudi dunyasinda sok etkisi yaratti Hahambasilik olayi sevincle karsiladi ve Musluman olan Sevi yi dinden cikmis saydi Buyuk cogunluk onun Mesih olmadigina inanarak Ortodoks Yahudi inancina geri dondu iki yuz ailelik bir topluluk ise Islamiyete gecerek onun yolundan gitti Bu tarihten sonra da Donme olarak adlandirildilar Bunlar onun buyuk bir hikmet uzerine musluman oldugunu mesihliginin bir geregi oldugu yorumunda bulunurlar Gazzeli Natan bunu celiskili hareketler ma asim zarim kurtaricinin yapmasi gereken garip isler seklinde aciklar Leh karisi Sara Sara nin kardesi Yakop Kerido da Yakup Kerido musluman olurlar Sara Fatma adini Kerido da Yakup adini alir Sevi bu olayla taraftarlarina karanlik bir donemin basladigini ve bunu aydinlik gunlerin takip edecegini soyleyip aydinlik donemin baslamasi icin karanligin kosul oldugunu dile getirir Sabataycilar Aydinlik Gunler gelinceye kadar gizlenmeye devam edeceklerdir Din degistirme sonrasi Sevi de kendini birakan Musevi kitlelere karsi bir ofke donemi baslar Onlari kendisini anlamamak ile suclar Edirne Sarayi nda yedi yil kalan Sabatay bir sure sonra Padisah 4 Mehmet in takdirini kazandi Zaman zaman Istanbul ve Selanik e bile gidebiliyordu Bir sure Edirne Hizirlik yakinlarinda bulunan bir Bektasi tekkesine devam etmis Bu tekke 1641 1642 yillarinda supheli bulunarak yetkililerce kapatilmis ancak 4 Mehmed tarafindan Zaviye olarak tekrar acilmis Musevi kaynaklari Sevi nin Suficilik ve Bektasilikten etkilendigini ve bu ogretileri Kabala ogretisiyle harmanlayarak kendi ogretisine bicimlendirdigini soylerler Arnavutluk SurgunBir sure sarayda kapicibasi olarak sarayda ust duzey memur olarak calissa da mesihlik inancina bagliliginin fark edilmesi uzerine Bati Trakya ya surulur Sabatay Sevi isimli eserinin 68 sayfasinda olayi anlatiyor Sabatay Sevi nin Mehmet Efendi adi ve Musluman giysisiyle Istanbul da yine eski muritlerinden bir kismini toplayarak ayinler yaptigini Girit seferinden donen Sadrazam Fazil Ahmet Pasaya haber verdiler Sadrazam kendini cagirtarak Bu ne istir Sen hala uslanmadin mi diye tembih ettigi zaman Sabatay agiz kalabaligina basladi ve meshur olan kurnazligiyla Aman Sultanim ben birtakim akrabami dostlarimi Musluman yaptigim gibi bunlari da dini celil Islam a celp ve davet etmeye ugrasiyorum yolunda cevaplar verir Sadrazam ona ihtar eder Aklini basina topla Muslumanim dedikten sonra yine cifitliga baslarsan belani bulursun Yine de bu sozlerle bir muddet takipten kurtulur Fakat aradan uzun bir sure gecmeden Sadrazamin adamlari Bogazici nde Kurucesme deki havrada Sabatay Sevi yi muritleriyle beraber Ibranice dua okurken yakalarlar Artik hicbir seyi inkar edecek gucu kalmaz butun foyasi meydana cikar Bu hadise uzerine Izmirli Sevi kendisini unutturmak ve izini kaybettirmek icin Kurucesme yi birakarak Kagithane civarinda issiz bir koseye cekildi Fakat muritlerinin bir muddet sonra orada da etrafina toplanip ayinler yapmaya devam ettikleri goruldu Is tekrar Sadrazama haber verilince Fazil Ahmet Pasa kizdi ve onu tek bir Yahudi nin yasamadigi Arnavutluk un Ulgun kentine surulmesini emretti Sevi dini tefekkure ve teorik calismalarina Arnavutluk ta devam eder Bu siralarda Sabatayciligin ana kaynagi olan kitaplar yazilacaktir Sahsinin istegi uzere Selanik sehri kutsalliga kavusur ve inananlar maminim muminler buraya yerlesirler Iki yuz ailelik ilk Sabatayci cekirdek toplum iste burada kurulur Natan Levi ise din degistirmeden onu takip eder Daha sonra bir kisim din degistiren Sabataycilarin tekrar Yahudi dinine dondukleri bilinmektedir OlumMaasi azaltilan Sevi Arnavutluk ta bes yil surgunde yasadiktan sonra 30 Eylul 1675 baska bir soylem 17 Eylul 1676 tarihinde yalnizlik ve sirlar icinde olmustur Avram Galante ye gore Berat ta Muslumanlar tarafindan sehrin icinden gecen irmagin kiyisinda halen yeri bilinmeyen bir noktada topraga verilir Kendisi gibi Muslumanligi kabul eden takipcisi 200 aile Selanik e yerleserek dis gorunuste Musluman gercekte ise Sabatayci Yahudi olarak yasamaya devam etti Sabataya inananlar mesihlerinin olumune inanmazlar onun goge yukselmis olup yeniden gelecegine iliskin inanclarini surdururler Hala inancli Sabataycilar belli zamanlarda deniz ve irmak kiyilarina gelerek Sabatay Sevi Seni bekliyoruz diye bagirma gelenegini surdurmektedirler EvlilikleriSabatay Sevi ailesi tarafindan genc yasta 2 veya 3 kez evlendirildi Ancak Sevi esiyle cinsel iliskiye girmedi Ailesi bu durumu onun esinden hoslanmadigi seklinde yorumlayarak birincisini bosattirip ikinci kez evlendirdi Ancak Sevi ikinci evliliginde de cinsel iliskiye girmekten kacindi Lehistan daki Rus kiyimlardan kacan yetim bir kiz olan Sara cevresine kurtarici Mesih ile evlenecegini dusunde gordugunu soylemekteydi Bunu duyan Sevi Sara yi Kahire ye cagirir ve onunla evlenir Bu Sevi nin dorduncu evliligidir Sara nin guzelligi ve cazibesi bu yeni tarikata yeni muritler kazandirir Din degisimi sonrasi karisi Sara ise artik Fatma Hanimefendi dir Rivayete gore Musluman olduktan sonra Sevi ye Sara nin yaninda haremden bir es daha tahsis edilir Sabatay Sevi nin son esi Ayse Hatun ise Selaniklidir KaynakcaSabatayizm e iliskin uzun yillar Selanik te korunmus olan belgeler mubadele sirasinda cemaat tarafindan Istanbul a getirilir kaynak belirtilmeli Ancak aciklanmayan bir nedenle bu belgelerin su anda cemaatin elinde olmayip Israil devletinin gizli arsivinde bulundugu iddia edilir kaynak belirtilmeli Tarihin Esrarengiz Bir Sahifesi Donmeler ve Donmelerin Hakikati Ahmet Almaz Kultur Yayincilik ve Dagitim 2002 Tevrat in Turk Evlatlari Ahmet Almaz Ilber Ortayli nin Eki ile Yakamoz Yayinlari 2008 Yahudilik Tarihi Ahmet Almaz Ilber Ortayli nin Eki ile Nokta Kitap 2007 Selanik ten Ne cikar Ahmet Almaz Karakutu yayinlari 2009 Shekina Ahmet Almaz Postiga Yayinlari 2010 Ibrahim Alaettin Govsa Sabatay Sevi isimli eseri ISBN 975 8455 06 0 Evet Ben Selanikliyim Turkiye Sabetayciligi Belge Yayinlari Temmuz 1999 ISBN 9753441750 Evet Ben Selanikliyim Turkiye Sabetayciligi Makaleler 2001 ISBN 975 8516 06 X Sisli Terakki Davalari Abdurrahman Dilipak Ekim 2001 Efendi Beyaz Turklerin Buyuk Sirri Soner Yalcin Efendi 2 Beyaz Muslumanlarin Buyuk Sirri Soner Yalcin Dogan Kitapcilik Yahudi Turkler Yahut Sabetaycilar Iki Kimlikli Gizli Esrarli ve Cok Guclu Bir Cemaat Gizli Din Tasiyanlar Yorgo Andreadis Temel Garip Todoron Anadolu nun Gizli Tarihinden Sayfalar Yorgo Andreadis Selanik 1850 1918 Yahudilerin Kenti ve Balkanlar in Uyanisi Gilles Veinstein Sabetay Sevi ve Sabetaycilarin Gelenekleri Avram Galanti Abraham Galante Yahudi Turkler Yahut Sabetaycilar Iki Kimlikli Gizli Esrarli ve Cok Guclu Bir Cemaat Mehmed Sevket Eygi Yalcin Kucuk Donmeler Adeti Selanik te Yasayan Sabetaycilarin Gizli Hayati Hakkinda 120 Yil Once Yapilmis Bir Arastirma Ahmed Safi Ilgaz Zorlu Zvi Geyik Yayinlari ISBN 975 8516 12 4 Gerchom G Sholem The Mystical Messiah Sabbtai Zwi Princeton Uni Press 1977 Gerchom G Sholem On the Kabbalah and its Symbolism Schocken Books 1965 Gerchom G Sholem Mojor Trends in Jewish Mysticism Schocken Books 1995 ISBN 975 8455 06 0 Jane Hathaway Makalesi pdf olu kirik baglanti Sabetay Sevi ve Sabetaycilar Mitler ve Gercekler ISBN 978 9944 963 26 8 1666 Isigi Beklerken Cengiz GunkutDipnotlar Freely John Kayip Mesih Remzi Kitapevi s 27 Sisman Cengiz Sabatay Sevi ve Sabataycilar Mitler ve Gercekler Asina Kitaplar s 44 Wikimedia Commons ta Sabatay Sevi ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir