Hasan Basri Çantay (d. 18 Kasım 1887, Balıkesir - ö. 3 Aralık 1964, İstanbul), TBMM 1. Dönem Balıkesir Milletvekili, öğretmen, gazeteci, politikacı, fikir ve din adamı, Kur'an müfessiri.
Hasan Basri Çantay | |
---|---|
Doğum | 1887 Balıkesir, Osmanlı İmparatorluğu |
Ölüm | 3 Aralık 1964 (77 yaşında) İstanbul, Türkiye |
Milliyet | Türk |
Meslek | İlahiyatçı, tercüman, öğretmen, gazeteci, politikacı, fikir ve din adamı |
Türk Kurtuluş Savaşı yıllarında yazılarıyla milli mücadeleye destek veren, ilk TBMM’de Karesi (Balıkesir) milletvekili olarak yer alan Hasan Basri Bey, Mehmet Akif’in yakın arkadaşı idi. Onu milli marş yazmaya ikna etmiş olan kişidir. Türkiye'deki ilk Kuran Meali çalışmalarından birisini gerçekleştirmiştir.
Hayatı
1887’de Balıkesir’de dünyaya geldi. Babası, tüccar ve ulema Çantayoğlu Halil Cenabi Efendi; annesi ise Sincanoğulları ailesinden Kepsutlu Hatice Hanım'dır. 1903 yılında Balıkesir idadisi 4. sınıfındayken babası vefat eden Hasan Basri, annesi ve 3 kız kardeşinin geçimini sağlamak üzere okulunu yarım bırakarak nafia dairesi, tahrirat kaleminde görev alarak memuriyet hayatına atıldı. Mutasarrıf Ömer Ali Bey’in desteği sayesinde memuriyet hayatını sürdürürken babasının dostu Ahmet Naci Efendi’den ders alarak eğitimine devam etme fırsatı buldu. Daha sonra valilik yazı işlerinde görev yaparken öğrenimine devam etti ve bir yandan da edebiyat ve felsefeyle meşgul oldu, makaleler yazıp tercümeler yaptı. Arapça ve Farsça öğrendi, maliye ve iktisat dersleri aldı.
Gazeteciliği
Meşrutiyet'in ilk yıllarında Balıkesir’de "Nasihat" ve “Balıkesir” adlı iki gazete çıkardı. 1909 yılında İstanbul’da Sirat-ı Müstakim Dergisi’nin idare merkezinde Mehmet Akif ile tanıştı. 1911’de Balıkesir Gazetesi’ni çıkarmayı matbaanın sahibi Cemil Efendi’ye bıraktı; kendisi gazeteciliğe " Yıldırım Gazetesi" ve "Karesi" gazetelerini çıkararak devam etti; I. Dünya Savaşı sonlarına doğru "Ses Gazetesi"’ni çıkardı (17 Ekim 1918- 13 Mart 1919). Bu gazetede yayımladığı bağımsız yazılarla Türk Kurtuluş Savaşı'na kalemiyle destek verdi. Mehmet Akif, onun daveti üzerine İstanbul’dan gelerek Zağnos Paşa Camii’ndeki ünlü vaazı verdi.
Kaçaklık Dönemi
Hasan Basri, İzmir Redd-i İlhak Cemiyeti kongresine katılacak delegeler arasında yer aldı. Kongreye katılmak için Balıkesir’den ayrıldığı sırada, padişah Mehmet Vahdeddin'e açıktan hücum eden yazıları nedeniyle gazetesinin kapatılması ve tutuklanması emri çıktı. Balıkesir’e dönmeyerek Burhaniye, Kepsut ve Dursunbey’de 9 ay sürecek bir kaçaklık dönemi yaşadı. Bu arada köy ve kasabaları dolaşarak, halk içinde, vatan savunması yolunda bir milli birlik sağlama ve milli şuur uyandırma gayreti içinde bulundu.
Milletvekilliği
Sürgün ve kaçaklık dönemi, Gazi Mustafa Kemal'in Ankara'ya gelmesiyle ve kendisinin de Balıkesir'e dönmesiyle son buldu. Karesi Milletvekili olarak Millet Meclisi'ne seçildi. Hiçbir gruba girmeyip bağımsız olarak kaldı. 3 yıl Ankara’da Taceddin Dergahı’nda Mehmet Akif ile birlikte yaşadı. Israrları ile Mehmet Akif'i, "İstiklâl Marşı"nı yazmaya ikna etti. Akifname adlı eserinde İstiklal Marşı’nın yazılış öyküsünü “Milli İstiklal Marşı Nasıl Yazıldı? Nasıl Kabul Edildi?” başlığı altında ayrıntılarıyla anlattı.
I. Meclis Döneminden Sonra
Büyük Millet Meclisi'nin birinci dönemi sonunda tekrar Balıkesir’e dönen Hasan Basri Bey, okullarda edebiyat öğretmenliği ve Çocuk Yuvası Müdürlüğü yaptı. Mahalli gazetelerde yazı yazdı. 1928 senesinde rahatsızlığı sebebiyle emekliye ayrıldı. Ziraat ve ticaretle uğraştı; bir hukuk bürosunda avukatlık yaptı. 1936’da dostu Mehmet Akif’in ölümü üzerine onunla ilgili hatıralarını Balıkesir’de çıkan Türk Dili Gazetesi’nde yayınladı.
Bir ara İstanbul İmam Hatip Okulu’nda öğretmenlik yapan Hasan Basri Çantay, 1950’den itibaren İslam dininin yaşanması, öğretilmesi ile ilgili faaliyetlere katıldı.
Türkiye'de yapılan ilk meal çalışmalarından olan “Kur’an-ı Hakim ve Meal-i Kerim” adlı 3 ciltlik eserinin ilk cildini 1952’de, ikinci ve üçüncü ciltleri 1953'te yayımladı. Eser, peşpeşe basılarak 1984 tarihinde 13. baskıya ulaştı. 1993’te başka bir yayınevi tarafından biri 3, diğeri tek cilt olmak üzere iki farklı baskısı daha yapıldı. Eserin gelirini Balıkesir’de kendi adına yaptırılan camiye harcadı.
Ömrünün son yıllarını dinî, ilmî, edebî araştırmalara veren Hasan Basri, şiir ve musiki ile de ilgilenmiş, çeşitli besteler yapmıştır. Şiirlerinde, Basri, Hüzni, Serseri, Aşık Hasan mahlaslarını kullanmıştır.
3 Aralık 1964'te İstanbul'da vefat eden Hasan Basri Çantay, Fatih Camii'nde kılınan namazdan sonra Edirnekapı Şehitliği'ne defnedildi. 1971’de toprağa verildiği yerden çevre yolu geçtiği için mezarının yeri değiştirildi; hayattayken çok sevdiği Mehmet Akif Ersoy ile ’nin kabri yakınlarına defnedildi.
Cumhuriyet"in kurucularına verilen "yeşil-kırmızı şeritli İstiklal Madalyası" sahibidir.
Ölümünden sonra oğlu Mürşit Çantay, babasının Âkif hakkındaki yazılarını "Âkifname" adıyla, şiirlerini ise "Babamın Şiirleri" adıyla kitaplaştırmıştır.
Eserleri
- Mektebli Yavrularıma, Kurtuluş Savaşından sonra Balıkesir’e dönünce yöneticiliğini üstlendiği “Şehit Çocukları Yuvası” öğrencileri için hazırlanmıştır. Vatan, millet, istiklal kavramlarını işleyen okul piyesleri şeklindedir. 1922’ de Balıkesir’de iki kitaplık bir seri halinde yayınlanmıştır.
- Müslümanlıkta Himâye-i Etfâl: Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Merkezinin isteğiyle hazırlanmış olan eser, çocukları korumanın, onları yetiştirip topluma faydalı olmalarını sağlamanın dini ve sosyal açıdan önemi hakkındadır. 1922’ de Ankara’da basılmıştır.
- Ülkü Edebiyâtı: Edebi sanatları olabildiğince ustalıkla kullanarak şiirler yazan genç bir şâir ile karşılıklı konuşma ve tartışma şeklinde kaleme alınmış bir eserdir. Sanat sanat içindir felsefesinin eleştirilir; her türlü sanatın toplum için olduğu tezini savunur. 1939’da Balıkesir’de basılmıştır.
- Fıkh-ı Ekber Tercümesi: İmâm’ı Âzam Ebu Hanife’ye nisbet edilen El-Fıkh-ul-Ekber isimli risalenin Türkçe çevirisidir. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın isteği üzerine hazırlanmıştır.
- Zeka Demetleri: Mecâni’l-edep isimli derlemeden seçilmiş bazı fıkra, latife ve vecizelerin tercümesi olup Arapça’dan çevrilmiştir. Son kısmına bir kısım Türkçe fıkralar eklenmiştir. 1939 da Balıkesir’de basılmıştır.
- Kur’ân-ı Hakîm ve Meâl-i Kerîm: Üç ciltlik Kur’an meâlidir. Cumhuriyet tarihinde yazılan Kur’an tercümelerine kaynak oluşturmuştur. İlk baskısı 1952-53’te İstanbul’da yapıldı.
- Kara Günler ve İbret Levhaları: Hasan Basri Bey’in kaçaklık günlerine ait hâtıralarını içerir. 18-27 Ocak 1939 tarihleri arasında Balıkesir’de yayınlanan Türk Dili Gazetesi’nde yayınlanan bu hatıralar; 1964'te İstanbul’da kitap olarak yayınlanmıştır.
- The Straight Path of İslâm adlı kitabın İslamiyet Bölümü: Amerikalı İlahiyatçı Kenneth Morgan, bu kitapta; yeryüzünde taraftarı bulunan dinlerin her birini o dine inanan bir âlimin yazdığı yazıyla anlatmıştır. Hasan Basri Çantay, İslâmiyet’e ayrılan kısmı kaleme almıştır. İngilizceye çevrilerek Amerika’da yayınlanmıştır.
- Hadisler (On Kere Kırk Hadis): 400 hadisin yer aldığı 10 kitapçığın bir araya gelmesiyle oluşur; tamamı 1200 hadislik bir derlemedir. 3 cilt olarak 1958’de basıldı.
- Babamın Şiirleri: Hasan Basri Çantay’ın oğlu tarafından derlenmiş şiirleridir.
- Âkifnâme: Mehmet Âkif’in kısa hayat hikayesi, sanatı, fikirleri, onunla ilgili hâtıralar ve ölümünü izleyen günlerde onun hakkında çıkan yazılardan bir kısmına dâir hatıra türünde bir eserdir (1966).
Mehmet Âkif 'in Hasan Basri Bey'e ithaf ettiği şiir
Mehmet Akif Ersoy, 1922’de Bursa’nın Yunanlar tarafından işgal edildiği duyumu üzerine isyanını dile getirdiği “Bülbül” şiirini, “Basri oğlumuza…” notuyla Hasan Basri Çantay’a ithaf etmiştir.
BÜLBÜL (Basri Bey oğlumuza)
Bütün dünyaya küskündüm, dün akşam pek bunalmıştım:
Nihâyet bir zaman kırlarda gezmiş, köyde kalmıştım.
Şehirden kaçmak isterken sular zaten kararmıştı;
Pek ıssız bir karanlık sonradan vâdîyi sarmıştı.
Işık yok, yolcu yok, ses yok, bütün hilkat kesilmiş lâl...
Bu istiğrakı tek bir nefha olsun etmiyor ihlâl.
Muhîtin hâli "insâniyet"in timsâlidir sandım;
Dönüp mâziye tırmandım, ne hicranlar, neler andım!
Taşarken haşrolup beynimden artık bin müselsel yâd,
Zalâmın sînesinden fışkıran memdûd bir feryâd.
O müstağrak, o durgun vecdi nâgâh öyle coşturdu:
Ki vâdiden bütün, yer yer, eninler çağlayıp durdu.
Ne muhrik nağmeler, yâ Rab, ne mevcâmevc demlerdi:
Ağaçlar, taşlar ürpermişti, gûyâ sûr-ı Mahşer'di!
Eşin var âşiyanın var, bahârın var ki beklerdin.
Kıyâmetler koparmak neydi ey bülbül, nedir derdin?
O zümrüt tahta kondun, bir semâvî saltanat kurdun,
Cihânın yurdu hep çiğnense, çiğnenmez senin yurdun!
Bugün bir yemyeşil vâdi, yarın bir kıpkızıl gülşen,
Gezersin hânumânın şen, için şen, kâinatın şen!
Hazansız bir zemîn isterse, şâyet rûh-ı serbâzın,
Ufuklar, bu'd-i mutlaklar bütün mahkûm-ı pervâzın.
Değil bir kayda, sığmazsın - kanatlandın mı - eb'âda
Hayâtın en muhayyel gâyedir âhrara dünyâda.
Neden öyleyse mâtemlerle eyyâmın perişandır,
Niçin bir katrecik göğsünde bir umman huruşândır?
Hayır mâtem senin hakkın değil... Mâtem benim hakkım;
Asırlar var ki, aydınlık nedir, hiç bilmez âfâkım.
Tesellîden nasîbim yok, hazan ağlar bahârımda;
Bugün bir hânumansız serserîyim öz diyârımda.
Ne hüsrandır ki: Şark'ın ben vefâsız, kansız evlâdı,
Serapa Garb'a çiğnettim de çıktım hâk-i ecdâdı!
Hayalimden geçerken şimdi, fikrim hercümerc oldu,
Salâhaddîn-i Eyyûbî'lerin, Fâtih'lerin yurdu.
Ne zillettir ki: Nâkûs inlesin beyninde Osman'ın;
Ezan sussun, fezâlardan silinsin yâdı Mevlâ'nın!
Ne hicrandır ki: En şevketli bir mâzi serâp olsun;
O kudretler, o satvetler harâb olsun, türâb olsun!
Çökük bir kubbe kalsın ma'bedinden Yıldırım Hân'ın;
Şenâatleri çiğnensin muazzam Kabri Orhan'ın!
Ne heybettir ki: Vahdet-gâhı dînin devrilip, taş taş,
Sürünsün şimdi milyonlarca me'vâsız kalan dindaş!
Yıkılmış hânümânlar yerde işkenceyle kıvransın;
Serilmiş gövdeler, binlerce, yüz binlerce doğransın!
Dolaşsın, sonra, İslâm'ın harem-gâhında nâ-mahrem...
Benim hakkım, sus ey bülbül, senin hakkın değil mâtem!
Mehmet Âkif Ersoy, Ankara, Tâceddin Dergâhı, 9 Mayıs 1337 (1921)
Kaynakça
- ^ "rehber.ihya.org". 18 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 6 Haziran 2010.
- ^ a b Yunus Özdamar, Hasan Basri Çantay’ın “Kuran-ı Hakim ve Meali Kerim” Adlı Meali ile “Kuran Yolu” Tefsirinde Sosyal Meselelere Yaklaşımlar, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslami Bilimler Anabilim Dalı Master Tezi, Ankara 2006
- ^ a b c d e Sadık Erenbaş, Hasan Basri Çantay’ın Tefsir İlmindeki Yeri, Karadeniz Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, Trabzon, Kasım 2006
- ^ "haberler.com". 12 Şubat 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 6 Haziran 2010.
Dış bağlantılar
- siraze.net 12 Haziran 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Hasan Basri Cantay d 18 Kasim 1887 Balikesir o 3 Aralik 1964 Istanbul TBMM 1 Donem Balikesir Milletvekili ogretmen gazeteci politikaci fikir ve din adami Kur an mufessiri Hasan Basri CantayDogum1887 Balikesir Osmanli ImparatorluguOlum3 Aralik 1964 77 yasinda Istanbul TurkiyeMilliyetTurkMeslekIlahiyatci tercuman ogretmen gazeteci politikaci fikir ve din adami Turk Kurtulus Savasi yillarinda yazilariyla milli mucadeleye destek veren ilk TBMM de Karesi Balikesir milletvekili olarak yer alan Hasan Basri Bey Mehmet Akif in yakin arkadasi idi Onu milli mars yazmaya ikna etmis olan kisidir Turkiye deki ilk Kuran Meali calismalarindan birisini gerceklestirmistir Hayati1887 de Balikesir de dunyaya geldi Babasi tuccar ve ulema Cantayoglu Halil Cenabi Efendi annesi ise Sincanogullari ailesinden Kepsutlu Hatice Hanim dir 1903 yilinda Balikesir idadisi 4 sinifindayken babasi vefat eden Hasan Basri annesi ve 3 kiz kardesinin gecimini saglamak uzere okulunu yarim birakarak nafia dairesi tahrirat kaleminde gorev alarak memuriyet hayatina atildi Mutasarrif Omer Ali Bey in destegi sayesinde memuriyet hayatini surdururken babasinin dostu Ahmet Naci Efendi den ders alarak egitimine devam etme firsati buldu Daha sonra valilik yazi islerinde gorev yaparken ogrenimine devam etti ve bir yandan da edebiyat ve felsefeyle mesgul oldu makaleler yazip tercumeler yapti Arapca ve Farsca ogrendi maliye ve iktisat dersleri aldi Gazeteciligi Mesrutiyet in ilk yillarinda Balikesir de Nasihat ve Balikesir adli iki gazete cikardi 1909 yilinda Istanbul da Sirat i Mustakim Dergisi nin idare merkezinde Mehmet Akif ile tanisti 1911 de Balikesir Gazetesi ni cikarmayi matbaanin sahibi Cemil Efendi ye birakti kendisi gazetecilige Yildirim Gazetesi ve Karesi gazetelerini cikararak devam etti I Dunya Savasi sonlarina dogru Ses Gazetesi ni cikardi 17 Ekim 1918 13 Mart 1919 Bu gazetede yayimladigi bagimsiz yazilarla Turk Kurtulus Savasi na kalemiyle destek verdi Mehmet Akif onun daveti uzerine Istanbul dan gelerek Zagnos Pasa Camii ndeki unlu vaazi verdi Kacaklik Donemi Hasan Basri Izmir Redd i Ilhak Cemiyeti kongresine katilacak delegeler arasinda yer aldi Kongreye katilmak icin Balikesir den ayrildigi sirada padisah Mehmet Vahdeddin e aciktan hucum eden yazilari nedeniyle gazetesinin kapatilmasi ve tutuklanmasi emri cikti Balikesir e donmeyerek Burhaniye Kepsut ve Dursunbey de 9 ay surecek bir kacaklik donemi yasadi Bu arada koy ve kasabalari dolasarak halk icinde vatan savunmasi yolunda bir milli birlik saglama ve milli suur uyandirma gayreti icinde bulundu Milletvekilligi Surgun ve kacaklik donemi Gazi Mustafa Kemal in Ankara ya gelmesiyle ve kendisinin de Balikesir e donmesiyle son buldu Karesi Milletvekili olarak Millet Meclisi ne secildi Hicbir gruba girmeyip bagimsiz olarak kaldi 3 yil Ankara da Taceddin Dergahi nda Mehmet Akif ile birlikte yasadi Israrlari ile Mehmet Akif i Istiklal Marsi ni yazmaya ikna etti Akifname adli eserinde Istiklal Marsi nin yazilis oykusunu Milli Istiklal Marsi Nasil Yazildi Nasil Kabul Edildi basligi altinda ayrintilariyla anlatti I Meclis Doneminden Sonra Buyuk Millet Meclisi nin birinci donemi sonunda tekrar Balikesir e donen Hasan Basri Bey okullarda edebiyat ogretmenligi ve Cocuk Yuvasi Mudurlugu yapti Mahalli gazetelerde yazi yazdi 1928 senesinde rahatsizligi sebebiyle emekliye ayrildi Ziraat ve ticaretle ugrasti bir hukuk burosunda avukatlik yapti 1936 da dostu Mehmet Akif in olumu uzerine onunla ilgili hatiralarini Balikesir de cikan Turk Dili Gazetesi nde yayinladi Bir ara Istanbul Imam Hatip Okulu nda ogretmenlik yapan Hasan Basri Cantay 1950 den itibaren Islam dininin yasanmasi ogretilmesi ile ilgili faaliyetlere katildi Turkiye de yapilan ilk meal calismalarindan olan Kur an i Hakim ve Meal i Kerim adli 3 ciltlik eserinin ilk cildini 1952 de ikinci ve ucuncu ciltleri 1953 te yayimladi Eser pespese basilarak 1984 tarihinde 13 baskiya ulasti 1993 te baska bir yayinevi tarafindan biri 3 digeri tek cilt olmak uzere iki farkli baskisi daha yapildi Eserin gelirini Balikesir de kendi adina yaptirilan camiye harcadi Omrunun son yillarini dini ilmi edebi arastirmalara veren Hasan Basri siir ve musiki ile de ilgilenmis cesitli besteler yapmistir Siirlerinde Basri Huzni Serseri Asik Hasan mahlaslarini kullanmistir 3 Aralik 1964 te Istanbul da vefat eden Hasan Basri Cantay Fatih Camii nde kilinan namazdan sonra Edirnekapi Sehitligi ne defnedildi 1971 de topraga verildigi yerden cevre yolu gectigi icin mezarinin yeri degistirildi hayattayken cok sevdigi Mehmet Akif Ersoy ile nin kabri yakinlarina defnedildi Cumhuriyet in kurucularina verilen yesil kirmizi seritli Istiklal Madalyasi sahibidir Olumunden sonra oglu Mursit Cantay babasinin Akif hakkindaki yazilarini Akifname adiyla siirlerini ise Babamin Siirleri adiyla kitaplastirmistir EserleriMektebli Yavrularima Kurtulus Savasindan sonra Balikesir e donunce yoneticiligini ustlendigi Sehit Cocuklari Yuvasi ogrencileri icin hazirlanmistir Vatan millet istiklal kavramlarini isleyen okul piyesleri seklindedir 1922 de Balikesir de iki kitaplik bir seri halinde yayinlanmistir Muslumanlikta Himaye i Etfal Cocuk Esirgeme Kurumu Genel Merkezinin istegiyle hazirlanmis olan eser cocuklari korumanin onlari yetistirip topluma faydali olmalarini saglamanin dini ve sosyal acidan onemi hakkindadir 1922 de Ankara da basilmistir Ulku Edebiyati Edebi sanatlari olabildigince ustalikla kullanarak siirler yazan genc bir sair ile karsilikli konusma ve tartisma seklinde kaleme alinmis bir eserdir Sanat sanat icindir felsefesinin elestirilir her turlu sanatin toplum icin oldugu tezini savunur 1939 da Balikesir de basilmistir Fikh i Ekber Tercumesi Imam i Azam Ebu Hanife ye nisbet edilen El Fikh ul Ekber isimli risalenin Turkce cevirisidir Diyanet Isleri Baskanligi nin istegi uzerine hazirlanmistir Zeka Demetleri Mecani l edep isimli derlemeden secilmis bazi fikra latife ve vecizelerin tercumesi olup Arapca dan cevrilmistir Son kismina bir kisim Turkce fikralar eklenmistir 1939 da Balikesir de basilmistir Kur an i Hakim ve Meal i Kerim Uc ciltlik Kur an mealidir Cumhuriyet tarihinde yazilan Kur an tercumelerine kaynak olusturmustur Ilk baskisi 1952 53 te Istanbul da yapildi Kara Gunler ve Ibret Levhalari Hasan Basri Bey in kacaklik gunlerine ait hatiralarini icerir 18 27 Ocak 1939 tarihleri arasinda Balikesir de yayinlanan Turk Dili Gazetesi nde yayinlanan bu hatiralar 1964 te Istanbul da kitap olarak yayinlanmistir The Straight Path of Islam adli kitabin Islamiyet Bolumu Amerikali Ilahiyatci Kenneth Morgan bu kitapta yeryuzunde taraftari bulunan dinlerin her birini o dine inanan bir alimin yazdigi yaziyla anlatmistir Hasan Basri Cantay Islamiyet e ayrilan kismi kaleme almistir Ingilizceye cevrilerek Amerika da yayinlanmistir Hadisler On Kere Kirk Hadis 400 hadisin yer aldigi 10 kitapcigin bir araya gelmesiyle olusur tamami 1200 hadislik bir derlemedir 3 cilt olarak 1958 de basildi Babamin Siirleri Hasan Basri Cantay in oglu tarafindan derlenmis siirleridir Akifname Mehmet Akif in kisa hayat hikayesi sanati fikirleri onunla ilgili hatiralar ve olumunu izleyen gunlerde onun hakkinda cikan yazilardan bir kismina dair hatira turunde bir eserdir 1966 Mehmet Akif in Hasan Basri Bey e ithaf ettigi siirMehmet Akif Ersoy 1922 de Bursa nin Yunanlar tarafindan isgal edildigi duyumu uzerine isyanini dile getirdigi Bulbul siirini Basri oglumuza notuyla Hasan Basri Cantay a ithaf etmistir BULBUL Basri Bey oglumuza Butun dunyaya kuskundum dun aksam pek bunalmistim Nihayet bir zaman kirlarda gezmis koyde kalmistim Sehirden kacmak isterken sular zaten kararmisti Pek issiz bir karanlik sonradan vadiyi sarmisti Isik yok yolcu yok ses yok butun hilkat kesilmis lal Bu istigraki tek bir nefha olsun etmiyor ihlal Muhitin hali insaniyet in timsalidir sandim Donup maziye tirmandim ne hicranlar neler andim Tasarken hasrolup beynimden artik bin muselsel yad Zalamin sinesinden fiskiran memdud bir feryad O mustagrak o durgun vecdi nagah oyle costurdu Ki vadiden butun yer yer eninler caglayip durdu Ne muhrik nagmeler ya Rab ne mevcamevc demlerdi Agaclar taslar urpermisti guya sur i Mahser di Esin var asiyanin var baharin var ki beklerdin Kiyametler koparmak neydi ey bulbul nedir derdin O zumrut tahta kondun bir semavi saltanat kurdun Cihanin yurdu hep cignense cignenmez senin yurdun Bugun bir yemyesil vadi yarin bir kipkizil gulsen Gezersin hanumanin sen icin sen kainatin sen Hazansiz bir zemin isterse sayet ruh i serbazin Ufuklar bu d i mutlaklar butun mahkum i pervazin Degil bir kayda sigmazsin kanatlandin mi eb ada Hayatin en muhayyel gayedir ahrara dunyada Neden oyleyse matemlerle eyyamin perisandir Nicin bir katrecik gogsunde bir umman hurusandir Hayir matem senin hakkin degil Matem benim hakkim Asirlar var ki aydinlik nedir hic bilmez afakim Teselliden nasibim yok hazan aglar baharimda Bugun bir hanumansiz serseriyim oz diyarimda Ne husrandir ki Sark in ben vefasiz kansiz evladi Serapa Garb a cignettim de ciktim hak i ecdadi Hayalimden gecerken simdi fikrim hercumerc oldu Salahaddin i Eyyubi lerin Fatih lerin yurdu Ne zillettir ki Nakus inlesin beyninde Osman in Ezan sussun fezalardan silinsin yadi Mevla nin Ne hicrandir ki En sevketli bir mazi serap olsun O kudretler o satvetler harab olsun turab olsun Cokuk bir kubbe kalsin ma bedinden Yildirim Han in Senaatleri cignensin muazzam Kabri Orhan in Ne heybettir ki Vahdet gahi dinin devrilip tas tas Surunsun simdi milyonlarca me vasiz kalan dindas Yikilmis hanumanlar yerde iskenceyle kivransin Serilmis govdeler binlerce yuz binlerce dogransin Dolassin sonra Islam in harem gahinda na mahrem Benim hakkim sus ey bulbul senin hakkin degil matem Mehmet Akif Ersoy Ankara Taceddin Dergahi 9 Mayis 1337 1921 Kaynakca rehber ihya org 18 Agustos 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 6 Haziran 2010 a b Yunus Ozdamar Hasan Basri Cantay in Kuran i Hakim ve Meali Kerim Adli Meali ile Kuran Yolu Tefsirinde Sosyal Meselelere Yaklasimlar Gazi Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Temel Islami Bilimler Anabilim Dali Master Tezi Ankara 2006 a b c d e Sadik Erenbas Hasan Basri Cantay in Tefsir Ilmindeki Yeri Karadeniz Teknik Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Temel Islam Bilimleri Anabilim Dali Yuksek Lisans Tezi Trabzon Kasim 2006 haberler com 12 Subat 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 6 Haziran 2010 Dis baglantilarsiraze net 12 Haziran 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde