Ahmedîlik (Urduca: احمدیہ) veya resmî olarak Müslüman Ahmediye Cemaati (Urduca: جماعت احمدیہ مسلمہ), Mirza Gulâm Ahmed tarafından Hindistan'ın Pencap eyâleti sınırlarında kalan Kadıyan kasabasında kurulan dinî hareket.
Ahmedîliğe, kurucusu Mirzâ Gulam Ahmed'in adına izâfetle “Mirzâiyye” ya da ortaya çıktığı yere nispetle “Kadıyâniyye” adları da verilmektedir. Gulam Ahmed, 4 Kasım 1900'de bir bildiri yayımlayıp kurduğu hareketin adını Muhammed'in isimlerinden biri olan "Ahmed"e işâret ederek “Ahmediye” olarak ilân etti. 1908'den beri dünyanın geri kalanı da cemaatin resmen benimsediği “Ahmediye” ismini yaygın olarak kullanmaktadır. Ana akım Müslümanlar ise, Müslüman âlimlerin "Ahmediye" isminin İslâmî telakkîye uygun olmadığı hususunda görüş birliğinde olmalarına dayanarak İslâmî anlayışa daha uygun buldukları “Kadıyâniyye” ismini tercih etmişlerdir. Yakın döneme âit hemen hemen bütün İslâm kaynaklarında da bu isim kullanılmaktadır.
Ahmedîler, İslâm'ın temel kaynakları olan Kur'an, sünnet ve hadisi tam olarak kabul ederler. Mirza Gulam Ahmed'in düşünceleri, fikirleri ve de kendisine ilham olunduğuna da önem atfetmektedirler.
Tarihi
Gulam Ahmed, Hindistan'ın Pencap eyaletinin Gurdaspür bölgesinde Kadıyan kasabasında, kendi ifâdesiyle 1839 yılında doğdu. Ailesi, Babürlüler devletinin kurucusu Babür Şah döneminde Hindistan'a göç etti. Halk hekimi olan dedesi ve babası, İngiliz idaresine bağlılıklarından dolayı elde ettikleri topraklarda tarımla uğraşırlardı. Gulam Ahmed, küçük yaştan itibaren Kur'an, Arapça ve Farsça öğrendi. Daha sonra mantık ve felsefe dersleri de aldı. Âilesinde de hekimlik ve geleneksel tıp hakkında bilgi edindi.
Babası Ahmed'in hukukçu olmasını istiyordu. 1864'te onu hukuk eğitimi almak üzere Siyalküt kentine gönderdi. Memur olarak bu kente giden Gulam, hukuk imtihanında başarılı olamadı. 1868'de Kadıyan'a geri döndü ve inzivaya çekildi. Kendi kendine "vahiy" dediği bazı sesler duyduğunu ileri sürmesi de bu dönemde başladı.
1876 yılından itibaren Gulam Ahmed'in Hindular ve Hristiyanlara karşı kaleme aldığı yazıları gazetelerde yayımlanmaya başladı. 1857'de tamamen İngiliz hakimiyeti altına giren Hindistan'da Hindular, Hristiyanlar ve Müslümanların birbirleriyle karşı karşıya geldiği bir dönemde, İslam'ı ve Müslümanları savunmak amacıyla kaleme alınan bu yazılar, dikkat çekti. Gulam Ahmed ismi de bu yazılar neticesinde duyuldu. Yavaş yavaş şöhret kazanmaya başlayan Gulam Ahmed, Hindu ve Hristiyanlara karşı elli ciltlik bir reddiye yazacağını iddia ederek para toplamaya başladı. “” adını verdiği eserinin ilk cildi 1880'de neşredildi. Eser, Hint Müslümanları tarafından ilgiyle karşılandı ve 1884'e kadar 3 cilt daha yayımlandı. Bu arada Gulam Ahmed, kendisine ilham geldiğini, kerametler görüldüğünü iddia etmeye başladı. Kaleme aldığı eserinde vahyin sona ermediğini, Muhammed ile bağ kurabilen kişilerin ona bahşedilen zahirî ve batınî bilgilerle donatılacağını da iddia etti. Gulam Ahmed, diğer yandan da İngiliz hükûmetini övüyor, silahlı mücadeleyi yeriyor, “cihad” çağrılarına karşı çıkıyordu.
1885 yılında Gulam Ahmed, kendisinin 19'uncu yüzyılın “müceddîd”i olduğunu ilân etti. 1888'de, Allah'ın kendisine taraftarlarından biat almasını ve ayrı bir cemaat oluşturmasını emrettiğini duyurdu. 1891'de daha da ileri giderek vahiy aldığını, Allah'ın kendisini Hristiyanların ve Müslümanların beklediği mesih ve mehdi olarak görevlendirdiğini açıkladı. Bu konulardaki görüşlerini de 1891'de peş peşe yazdığı “Feth-i İslâm”, “Tavzih -i Merâm” ve “İzale-i Evham” ismini verdiği kitaplarda savundu.
Bu aşırı iddialarından dolayı Müslümanlar ve Hristiyanlar gibi, yine aynı dönemde Hindistan'da ortaya çıkmış “arya samac” mezhebinin mensupları da Gulâm Ahmed'e şiddetle karşı çıktılar. Önceleri Gulam Ahmed'i ve eseri “Berâhîn-i Aĥmediyye”yi metheden isimler ve çevreler dahi artık onun küfre saptığını söylemeye başladılar.
Gulam Ahmed ise 1893'te yazdığı “Kerâmâtü’s-Sâdıķîn” “Hamâmetü’l-büşrâ” ve 1894'te yazdığı “Nûrü’l-Hakk” ve “Sırrü’l-Hilâfe” başlıklı eserlerinde iddialarını sürdürdü. Kendisine karşı gelenlerin başlarına gelecek felâketler ve hatta ölümleri ilgili kehânetlerde bulundu. 1899’da da “Tuhfe-i Kayzeriyye” ve “Sitâre-i Kayzeriyye” adlı kitaplar yayımlandı. Bu eserlerinde İngiliz idaresini ve kraliçeyi methediyor ve kendilerine dua ediyordu.
11 Nisan 1900 günü, kurban bayramı namazında Arapça bir hutbe okudu. İlk defa bu hutbeden sonra kendisine “nebî” ve “resul” şeklinde hitap edilmeye başlandı. Gulam Ahmed de yeni bir kitap getirmediğini fakat Allah'ın seçilmiş bir kulu olarak Allah’ın yeryüzündeki gölgesi olduğunu ilân etti. Bu konudaki itirazlara yönelik 1902'de "Tuhfetü’n Nedve" ve 1907'de "Hakîkatü’l Vahy" adıyla iki risâle yayımladı.
Gulam Ahmed, 26 Mayıs 1908’de Lahor’da beklenmedik bir şekilde vefât etti. Ertesi gün memleketi Kadıyan'da taraftarları için ayrılan “Bihiştî Makbere”ye defnedildi. Gulam Ahmed, 1905'te ilân ettiği vasiyetinde ardından hareketin başına kimin, ne şekilde getirilmesi gerektiğini bildirmişti. Cenaze namazının öncesinde vasiyeti gereğince cemaatin ileri gelenleri arasında yapılan seçim sonucunda, Hakim Nûreddin, “mesîhin ilk halifesi” unvânıyla hareketin başına getirildi.
Gulam Ahmed'den sonra Ahmedîlik
Hakim Nûreddîn, 1841'de Pencap'ın Sargoda bölgesinin Biheyre şehrinde doğdu. 1880'de "Tasdîk-i Berâhîn-i Ahmediyye" adıyla bir kitap yazdı ve daha sonra Gulâm Ahmed ile aralarında sağlam bir dostluk başladı. Hakim Nûreddîn, Gulâm Ahmed'e nazaran daha iyi bir eğitim gördü. Hem Arapça ve Farsça bilgisiyle, hem de dinî ilimlerdeki bilgisiyle Ahmedîler arasında ön plana çıktı.
Hakîm Nûreddin döneminde Ahmedîlik içinde, 1913'te yaşanan Kanpûr Camii ayaklanması hariç, bir bölünme olmamıştır. Hakîm Nûreddin, 13 Mart 1914’te ölümünden önce yerine halîfe olarak Gulam Ahmed’in oğlu Mirza Beşîrüddîn Mahmud Ahmed’i aday göstermişti. Bu arada Mevlânâ Muhammed Ali adındaki bir kişi ve takımı da Gulâm Ahmed’in vasiyeti gereğince halife yerine mezhebin işlerini "Sadr-ı Encümen-i Ahmediyye"nin yürütmesi gerektiği fikrini ileri sürdü. Ancak yaklaşık 1500-2000 kadar olduğu tahmin edilen Hakîm Nûreddîn taraftarları ağır bastı ve Mahmud Ahmed "mesîhin ikinci halifesi" unvânıyla halifeliğe getirildi. Mevlânâ Muhammed Ali ve beraberindeki 50 kadar taraftarı da Kadıyân’ı terk ederek Lahor’a yerleştiler. Böylece Ahmedîlik, iki gruba ayrıldı.
Müslüman Ahmediye Cemaati
Bugün halifelik ve Mirza Beşîrüddîn Mahmud Ahmed taraftarları, "Müslüman Ahmediye Cemaati" adında bir teşkilat oluşturmuşlardır. Teşkilatın başı 1984'ten beri Londra'da olan "halîfe"dir, teşkilat merkezi ise Kadıyân'dır. Müslüman Ahmediye Cemaati'ni 2003 yılında göreve getirilen Mirza Masrur Ahmed idâre etmektedir. Ahmedîliğin Türkiye şubesi de bu kola bağlıdır. İnanışlarına göre Mirza Masrur Ahmed, Ahmedîler tarafından "Mesih'in Beşinci Halifesi" olarak kabul edilmektedir. "Halife" sıfatıyla Avrupa Parlamentosu'na davet edilmiş ve 4 Aralık 2012'de parlamento huzurunda bir konuşma yapmıştır.
Müslüman Ahmediye Cemaati, İsa'nın Musa ümmetine geldiği inancı gibi Gulâm Ahmed'in Muhammed'e bağlı gelmiş bir peygamber olduğuna imân etmiştir. Bunu kabul etmeyenlere hiçbir zaman kafir dememişler, gayri Ahmedi Müslümanlar olarak kabul etmiş ve saygı göstermişlerdir. "Mesih'in halîfesi"nin bütün dünyanın halifesi sayıldığına inanırlar. 1947'de Pakistan kurulduktan sonra Kadıyân Hindistan sınırları içinde kalmış, cemaat de merkezini Pakistan’da yeni kurulan Rabvah şehrine taşımıştır. 1965'te ölen Mahmud Ahmed'in yaklaşık 50 yıllık idâresinde genel eğitim öğretim, propaganda ve tanıtım, iç ve dış işleri, maliye, ağırlama ve yerleştirme, basın yayın ve kutlu-mezarlık gibi birtakım teşkilâtlar kurulmuştur. 1902'den itibaren aylık olarak "Review of Religions", 1913'ten itibaren Urduca "el-Fazl", Amerika Birleşik Devletleri'nde "The Muslim Sunrise" ve Londra’da aylık "The Muslim Herald" isimli dergiler yayımlanmaktadır.
1969'da Gulam Ferid, Kur'an'ı İngilizceye tercüme etmiştir. Bu tercüme de çeşitli Avrupa ve Afrika dillerine tercüme edilmiştir.
Lahor Ahmediye Hareketi
"Sadr-ı Encümen-i Ahmediyye" ve Mevlânâ Muhammed Ali taraftarları ise "Lahor Ahmediyye Hareketi" olarak "Ahmadiyya Anjuman Ischat-i-Islam Lahore" adı altında örgütlenmişlerdir. Ahmediye'nin bu kolunun merkezi Lahor'dur. Cemaatin başında hâlen 2002'den beri "emir" unvânıyla görev yapan Abdülkerim Saîd Paşa bulunmaktadır.
İtikâdî açıdan Ahmedîlik
Gulam Ahmed'den nakledildiği şekilde Ahmedîler, İsa'nın çarmıhta ölmediğine, öldü sanılarak mezara konduktan sonra kendine geldiğine, yaralarını "merhem-i İsa" denen bir ilaçla iyileştirip İncil'i yaymak ve özellikle kayıp "on İsrail koyunu"nu aramak üzere Keşmir'e geldiğine, Keşmir'de yaklaşık olarak 120 yaşında öldüğüne, Srinagar'da gömüldüğüne inanmaktadırlar. Âhir zamanda gelmesi beklenen Mesih Meryemoğlu İsa değil, yaratılış bakımından ona benzeyen fakat Muhammed ümmetinden bir kimse olacaktır. Müslümanların beklediği "mesih" ile "mehdî" aynı kişi olup bu da bizzât Mirza Gulam Ahmed'in kendisidir.
Ahmedî inanışına göre, Gulam Ahmed, hem Muhammed'in, hem de İsa'nın ruhunu taşıdığı için barışçıdır. Barıştan yana olduğu için, "cihad"ını kılıçla değil tebliğle yaparak İslam'ı yayacaktır. Gulam Ahmed, Allah tarafından görevlendirildiğini kerâmetleri, kendisine indirilen vahiy ve kendisine bahşedilen mucizeler ile ispatlamıştır. Ona imân etmek farzdır.
Bu konudaki itirazlara Gulam Ahmed henüz sağlığında "Tuhfetü’n-nedve" ve "Hakîkatü’l-vahy" adlı eserleriyle cevap vermiştir. Gulâm Ahmed’in bu yorumlarından sonra, kendisinden sonra ikiye ayrılan taraftarları arasında ciddi tartışmalara sebep oldu. Müslüman Ahmediye Cemaati, onun gerçek anlamda nebîliğini ileri sürerken, Lahor Ahmediye Hareketi ise Muhammed’in son peygamber olduğunu, ondan sonra hiçbir nebînin gelmeyeceğini, Gulâm Ahmed’in sadece müceddid yahut mesîh ve mehdî olduğuna imân eder.
Şiar ve semboller
Ahmediye Halifeliği'nin şiarı "Herkesi sev, kimseden nefret etme"dir. Bu şiar, İspanya'daki Başarat Camii'nin temel taşının yerine oturtulması sırasında yaptığı konuşmada, cemaatin üçüncü halifesi olan tarafından dile getirilmiştir.
Ayrıca Ahmedî Beyaz Minaresi, Ahmediye Cemaatinin bir sembolü ve ayırt edici özelliği olmakla birlikte, bayraklarındaki sembollerden de biridir.
Dünyada Ahmedîlik
Dünya çapında Muslim TV Ahmadiyya (MTA) adlı Türkçe yayınlar da yapan bir TV kanalları bulunmaktadır.
Genellikle devletin yetersiz kaldığı Afrika ve Asya'nın birçok ülkesinde okulları hastaneleri vardır ve din, dil, ırk ayrımı yapmadan cemaat üyelerinin fedakarlıklarıyla hizmet üretirler. Bugün hâlâ yoğun bir şekilde İslam'ı bütün dünyada tebliğ ediyor ve Ahmediye Cemaatini gönüllü olarak tanıtmaya devam ediyorlar. Cemaatin masrafları ve maddî ihtiyaçları, her cemaat üyesinin verdiği "zekât" ile karşılanmaktadır.
Tarihte Nobel Ödülünü kazanan ilk Müslüman bilim insanı Prof. Abdüsselam bu cemaatin bir üyesidir. Yine Birleşmiş Milletler Uluslararası Adalet Divanı başkanlığı yapmış da bu cemaatin üyesidir ve Pakistan'da dış işleri bakanlığı yapmıştır.
Diğer yandan, Almanya'da 1920'lerden beri faaliyette bulunan Ahmediye Cemaati, bu ülkenin Hessen eyaleti ve Hamburg şehrinde resmen tanınmıştır.
Bugün Hindistan, Pakistan, Afrika, Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık'ın da dahil olduğu 207 ülkede faaliyetlerini sürdüren Ahmedîlerin sayısının yaklaşık 10 milyondan fazla olduğu söylenmektedir. Müslüman kesimlerce, "İngiliz fidanı" olmakla suçlanmış ancak cemaat bu iddiaları kesin bir dille ''iftira'' olarak nitelendirmiştir.
Kaynakça
- ^ "Günümüz İslam Mezhepleri", Ethem Ruhi Fığlalı, İzmir İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları, 2014, ISBN 9789759795016
- ^ "Islam in Europa: Religiöses Leben heute", Der: Dietrich Reetz, Waxmann Verlag, 2010 Münster, S. 95,
- ^ "Der Vortrag von Sialkot: Über die Endzeit, Jesu Tod und Prophezeiungen", Mirza Gulam Ahmed, Verlag Der Islam, 2012, / 3-932244-96-6
- ^ "Mirza Masrur Ahmed'in AB Parlamentosunda yaptığı İngilizce konuşması (İngilizce)". 5 Nisan 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Kasım 2015.
- ^ "Mirza Masrur Ahmed'in AB Parlamentosunda yaptığı konuşmanın Türkçe açıklaması". 17 Kasım 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Kasım 2015.
- ^ a b "Islam and the Ahmadiyya Jama'at: History, Belief, Practice", Simon Ross Valentine, Columbia Univ Press, New York 2008, ISBN 978-0-231-70094-8
- ^ . Nobelprize.org. 21 Kasım 1996. 13 Temmuz 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Ocak 2021.
- ^ "Almanya'da Ahmediyye Cemaati resmen tanındı". 2 Haziran 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Haziran 2014.
- ^ "Almanya'ya uygun İslam, Kadiyanilik mi?". 31 Mayıs 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Haziran 2014.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 16 Mart 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Kasım 2015.
- ^ "Diyanet'in Kadıyanilik hakkında verilen fetvası". 17 Kasım 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Kasım 2015.
- ^ "Cemaatin, İngilizlerle işbirliği yapıldığı iddiasına yönelik cevapları-1". 17 Kasım 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Kasım 2015.
- ^ "Cemaatin, İngilizlerle işbirliği yapıldığı iddiasına yönelik cevapları-2". 17 Kasım 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Kasım 2015.
Dış bağlantılar
- Müslüman Ahmediye Cemaati resmi sayfası (Türkçe) 17 Kasım 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Ahmedilik Urduca احمدیہ veya resmi olarak Musluman Ahmediye Cemaati Urduca جماعت احمدیہ مسلمہ Mirza Gulam Ahmed tarafindan Hindistan in Pencap eyaleti sinirlarinda kalan Kadiyan kasabasinda kurulan dini hareket Kadiyan Hindistan da Beyaz Minare ve Ahmediye bayragi Ahmediler icin ikisi Vadedilen Mesih in ortaya cikisini simgeliyor Ahmedilige kurucusu Mirza Gulam Ahmed in adina izafetle Mirzaiyye ya da ortaya ciktigi yere nispetle Kadiyaniyye adlari da verilmektedir Gulam Ahmed 4 Kasim 1900 de bir bildiri yayimlayip kurdugu hareketin adini Muhammed in isimlerinden biri olan Ahmed e isaret ederek Ahmediye olarak ilan etti 1908 den beri dunyanin geri kalani da cemaatin resmen benimsedigi Ahmediye ismini yaygin olarak kullanmaktadir Ana akim Muslumanlar ise Musluman alimlerin Ahmediye isminin Islami telakkiye uygun olmadigi hususunda gorus birliginde olmalarina dayanarak Islami anlayisa daha uygun bulduklari Kadiyaniyye ismini tercih etmislerdir Yakin doneme ait hemen hemen butun Islam kaynaklarinda da bu isim kullanilmaktadir Ahmediler Islam in temel kaynaklari olan Kur an sunnet ve hadisi tam olarak kabul ederler Mirza Gulam Ahmed in dusunceleri fikirleri ve de kendisine ilham olunduguna da onem atfetmektedirler TarihiMirza Gulam Ahmed ve takipcileri Kadiyan 1899 Gulam Ahmed Hindistan in Pencap eyaletinin Gurdaspur bolgesinde Kadiyan kasabasinda kendi ifadesiyle 1839 yilinda dogdu Ailesi Baburluler devletinin kurucusu Babur Sah doneminde Hindistan a goc etti Halk hekimi olan dedesi ve babasi Ingiliz idaresine bagliliklarindan dolayi elde ettikleri topraklarda tarimla ugrasirlardi Gulam Ahmed kucuk yastan itibaren Kur an Arapca ve Farsca ogrendi Daha sonra mantik ve felsefe dersleri de aldi Ailesinde de hekimlik ve geleneksel tip hakkinda bilgi edindi Babasi Ahmed in hukukcu olmasini istiyordu 1864 te onu hukuk egitimi almak uzere Siyalkut kentine gonderdi Memur olarak bu kente giden Gulam hukuk imtihaninda basarili olamadi 1868 de Kadiyan a geri dondu ve inzivaya cekildi Kendi kendine vahiy dedigi bazi sesler duydugunu ileri surmesi de bu donemde basladi 1876 yilindan itibaren Gulam Ahmed in Hindular ve Hristiyanlara karsi kaleme aldigi yazilari gazetelerde yayimlanmaya basladi 1857 de tamamen Ingiliz hakimiyeti altina giren Hindistan da Hindular Hristiyanlar ve Muslumanlarin birbirleriyle karsi karsiya geldigi bir donemde Islam i ve Muslumanlari savunmak amaciyla kaleme alinan bu yazilar dikkat cekti Gulam Ahmed ismi de bu yazilar neticesinde duyuldu Yavas yavas sohret kazanmaya baslayan Gulam Ahmed Hindu ve Hristiyanlara karsi elli ciltlik bir reddiye yazacagini iddia ederek para toplamaya basladi adini verdigi eserinin ilk cildi 1880 de nesredildi Eser Hint Muslumanlari tarafindan ilgiyle karsilandi ve 1884 e kadar 3 cilt daha yayimlandi Bu arada Gulam Ahmed kendisine ilham geldigini kerametler goruldugunu iddia etmeye basladi Kaleme aldigi eserinde vahyin sona ermedigini Muhammed ile bag kurabilen kisilerin ona bahsedilen zahiri ve batini bilgilerle donatilacagini da iddia etti Gulam Ahmed diger yandan da Ingiliz hukumetini ovuyor silahli mucadeleyi yeriyor cihad cagrilarina karsi cikiyordu 1885 yilinda Gulam Ahmed kendisinin 19 uncu yuzyilin muceddid i oldugunu ilan etti 1888 de Allah in kendisine taraftarlarindan biat almasini ve ayri bir cemaat olusturmasini emrettigini duyurdu 1891 de daha da ileri giderek vahiy aldigini Allah in kendisini Hristiyanlarin ve Muslumanlarin bekledigi mesih ve mehdi olarak gorevlendirdigini acikladi Bu konulardaki goruslerini de 1891 de pes pese yazdigi Feth i Islam Tavzih i Meram ve Izale i Evham ismini verdigi kitaplarda savundu Bu asiri iddialarindan dolayi Muslumanlar ve Hristiyanlar gibi yine ayni donemde Hindistan da ortaya cikmis arya samac mezhebinin mensuplari da Gulam Ahmed e siddetle karsi ciktilar Onceleri Gulam Ahmed i ve eseri Berahin i Aĥmediyye yi metheden isimler ve cevreler dahi artik onun kufre saptigini soylemeye basladilar Gulam Ahmed ise 1893 te yazdigi Keramatu s Sadikin Hamametu l busra ve 1894 te yazdigi Nuru l Hakk ve Sirru l Hilafe baslikli eserlerinde iddialarini surdurdu Kendisine karsi gelenlerin baslarina gelecek felaketler ve hatta olumleri ilgili kehanetlerde bulundu 1899 da da Tuhfe i Kayzeriyye ve Sitare i Kayzeriyye adli kitaplar yayimlandi Bu eserlerinde Ingiliz idaresini ve kraliceyi methediyor ve kendilerine dua ediyordu 11 Nisan 1900 gunu kurban bayrami namazinda Arapca bir hutbe okudu Ilk defa bu hutbeden sonra kendisine nebi ve resul seklinde hitap edilmeye baslandi Gulam Ahmed de yeni bir kitap getirmedigini fakat Allah in secilmis bir kulu olarak Allah in yeryuzundeki golgesi oldugunu ilan etti Bu konudaki itirazlara yonelik 1902 de Tuhfetu n Nedve ve 1907 de Hakikatu l Vahy adiyla iki risale yayimladi Gulam Ahmed 26 Mayis 1908 de Lahor da beklenmedik bir sekilde vefat etti Ertesi gun memleketi Kadiyan da taraftarlari icin ayrilan Bihisti Makbere ye defnedildi Gulam Ahmed 1905 te ilan ettigi vasiyetinde ardindan hareketin basina kimin ne sekilde getirilmesi gerektigini bildirmisti Cenaze namazinin oncesinde vasiyeti geregince cemaatin ileri gelenleri arasinda yapilan secim sonucunda Hakim Nureddin mesihin ilk halifesi unvaniyla hareketin basina getirildi Gulam Ahmed den sonra AhmedilikCemaatin ucuncu halifesi Mirza Nasir Ahmed ve bir grup Ahmedi Kahire 1938 Hakim Nureddin 1841 de Pencap in Sargoda bolgesinin Biheyre sehrinde dogdu 1880 de Tasdik i Berahin i Ahmediyye adiyla bir kitap yazdi ve daha sonra Gulam Ahmed ile aralarinda saglam bir dostluk basladi Hakim Nureddin Gulam Ahmed e nazaran daha iyi bir egitim gordu Hem Arapca ve Farsca bilgisiyle hem de dini ilimlerdeki bilgisiyle Ahmediler arasinda on plana cikti Hakim Nureddin doneminde Ahmedilik icinde 1913 te yasanan Kanpur Camii ayaklanmasi haric bir bolunme olmamistir Hakim Nureddin 13 Mart 1914 te olumunden once yerine halife olarak Gulam Ahmed in oglu Mirza Besiruddin Mahmud Ahmed i aday gostermisti Bu arada Mevlana Muhammed Ali adindaki bir kisi ve takimi da Gulam Ahmed in vasiyeti geregince halife yerine mezhebin islerini Sadr i Encumen i Ahmediyye nin yurutmesi gerektigi fikrini ileri surdu Ancak yaklasik 1500 2000 kadar oldugu tahmin edilen Hakim Nureddin taraftarlari agir basti ve Mahmud Ahmed mesihin ikinci halifesi unvaniyla halifelige getirildi Mevlana Muhammed Ali ve beraberindeki 50 kadar taraftari da Kadiyan i terk ederek Lahor a yerlestiler Boylece Ahmedilik iki gruba ayrildi Musluman Ahmediye Cemaati Bugun halifelik ve Mirza Besiruddin Mahmud Ahmed taraftarlari Musluman Ahmediye Cemaati adinda bir teskilat olusturmuslardir Teskilatin basi 1984 ten beri Londra da olan halife dir teskilat merkezi ise Kadiyan dir Musluman Ahmediye Cemaati ni 2003 yilinda goreve getirilen Mirza Masrur Ahmed idare etmektedir Ahmediligin Turkiye subesi de bu kola baglidir Inanislarina gore Mirza Masrur Ahmed Ahmediler tarafindan Mesih in Besinci Halifesi olarak kabul edilmektedir Halife sifatiyla Avrupa Parlamentosu na davet edilmis ve 4 Aralik 2012 de parlamento huzurunda bir konusma yapmistir Musluman Ahmediye Cemaati Isa nin Musa ummetine geldigi inanci gibi Gulam Ahmed in Muhammed e bagli gelmis bir peygamber olduguna iman etmistir Bunu kabul etmeyenlere hicbir zaman kafir dememisler gayri Ahmedi Muslumanlar olarak kabul etmis ve saygi gostermislerdir Mesih in halifesi nin butun dunyanin halifesi sayildigina inanirlar 1947 de Pakistan kurulduktan sonra Kadiyan Hindistan sinirlari icinde kalmis cemaat de merkezini Pakistan da yeni kurulan Rabvah sehrine tasimistir 1965 te olen Mahmud Ahmed in yaklasik 50 yillik idaresinde genel egitim ogretim propaganda ve tanitim ic ve dis isleri maliye agirlama ve yerlestirme basin yayin ve kutlu mezarlik gibi birtakim teskilatlar kurulmustur 1902 den itibaren aylik olarak Review of Religions 1913 ten itibaren Urduca el Fazl Amerika Birlesik Devletleri nde The Muslim Sunrise ve Londra da aylik The Muslim Herald isimli dergiler yayimlanmaktadir 1969 da Gulam Ferid Kur an i Ingilizceye tercume etmistir Bu tercume de cesitli Avrupa ve Afrika dillerine tercume edilmistir Lahor Ahmediye Hareketi Sadr i Encumen i Ahmediyye ve Mevlana Muhammed Ali taraftarlari ise Lahor Ahmediyye Hareketi olarak Ahmadiyya Anjuman Ischat i Islam Lahore adi altinda orgutlenmislerdir Ahmediye nin bu kolunun merkezi Lahor dur Cemaatin basinda halen 2002 den beri emir unvaniyla gorev yapan Abdulkerim Said Pasa bulunmaktadir Itikadi acidan AhmedilikGulam Ahmed den nakledildigi sekilde Ahmediler Isa nin carmihta olmedigine oldu sanilarak mezara konduktan sonra kendine geldigine yaralarini merhem i Isa denen bir ilacla iyilestirip Incil i yaymak ve ozellikle kayip on Israil koyunu nu aramak uzere Kesmir e geldigine Kesmir de yaklasik olarak 120 yasinda oldugune Srinagar da gomuldugune inanmaktadirlar Ahir zamanda gelmesi beklenen Mesih Meryemoglu Isa degil yaratilis bakimindan ona benzeyen fakat Muhammed ummetinden bir kimse olacaktir Muslumanlarin bekledigi mesih ile mehdi ayni kisi olup bu da bizzat Mirza Gulam Ahmed in kendisidir Ahmedi inanisina gore Gulam Ahmed hem Muhammed in hem de Isa nin ruhunu tasidigi icin bariscidir Baristan yana oldugu icin cihad ini kilicla degil tebligle yaparak Islam i yayacaktir Gulam Ahmed Allah tarafindan gorevlendirildigini kerametleri kendisine indirilen vahiy ve kendisine bahsedilen mucizeler ile ispatlamistir Ona iman etmek farzdir Bu konudaki itirazlara Gulam Ahmed henuz sagliginda Tuhfetu n nedve ve Hakikatu l vahy adli eserleriyle cevap vermistir Gulam Ahmed in bu yorumlarindan sonra kendisinden sonra ikiye ayrilan taraftarlari arasinda ciddi tartismalara sebep oldu Musluman Ahmediye Cemaati onun gercek anlamda nebiligini ileri surerken Lahor Ahmediye Hareketi ise Muhammed in son peygamber oldugunu ondan sonra hicbir nebinin gelmeyecegini Gulam Ahmed in sadece muceddid yahut mesih ve mehdi olduguna iman eder Siar ve semboller Ahmediye bayragi Ahmediye Halifeligi nin siari Herkesi sev kimseden nefret etme dir Bu siar Ispanya daki Basarat Camii nin temel tasinin yerine oturtulmasi sirasinda yaptigi konusmada cemaatin ucuncu halifesi olan tarafindan dile getirilmistir Ayrica Ahmedi Beyaz Minaresi Ahmediye Cemaatinin bir sembolu ve ayirt edici ozelligi olmakla birlikte bayraklarindaki sembollerden de biridir Dunyada AhmedilikDunya capinda Muslim TV Ahmadiyya MTA adli Turkce yayinlar da yapan bir TV kanallari bulunmaktadir Genellikle devletin yetersiz kaldigi Afrika ve Asya nin bircok ulkesinde okullari hastaneleri vardir ve din dil irk ayrimi yapmadan cemaat uyelerinin fedakarliklariyla hizmet uretirler Bugun hala yogun bir sekilde Islam i butun dunyada teblig ediyor ve Ahmediye Cemaatini gonullu olarak tanitmaya devam ediyorlar Cemaatin masraflari ve maddi ihtiyaclari her cemaat uyesinin verdigi zekat ile karsilanmaktadir Tarihte Nobel Odulunu kazanan ilk Musluman bilim insani Prof Abdusselam bu cemaatin bir uyesidir Yine Birlesmis Milletler Uluslararasi Adalet Divani baskanligi yapmis da bu cemaatin uyesidir ve Pakistan da dis isleri bakanligi yapmistir Diger yandan Almanya da 1920 lerden beri faaliyette bulunan Ahmediye Cemaati bu ulkenin Hessen eyaleti ve Hamburg sehrinde resmen taninmistir Bugun Hindistan Pakistan Afrika Amerika Birlesik Devletleri ve Birlesik Krallik in da dahil oldugu 207 ulkede faaliyetlerini surduren Ahmedilerin sayisinin yaklasik 10 milyondan fazla oldugu soylenmektedir Musluman kesimlerce Ingiliz fidani olmakla suclanmis ancak cemaat bu iddialari kesin bir dille iftira olarak nitelendirmistir Kaynakca Gunumuz Islam Mezhepleri Ethem Ruhi Figlali Izmir Ilahiyat Fakultesi Vakfi Yayinlari 2014 ISBN 9789759795016 Islam in Europa Religioses Leben heute Der Dietrich Reetz Waxmann Verlag 2010 Munster S 95 ISBN 978 3 8309 2381 7 Der Vortrag von Sialkot Uber die Endzeit Jesu Tod und Prophezeiungen Mirza Gulam Ahmed Verlag Der Islam 2012 ISBN 3932244966 3 932244 96 6 Mirza Masrur Ahmed in AB Parlamentosunda yaptigi Ingilizce konusmasi Ingilizce 5 Nisan 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Kasim 2015 Mirza Masrur Ahmed in AB Parlamentosunda yaptigi konusmanin Turkce aciklamasi 17 Kasim 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Kasim 2015 a b Islam and the Ahmadiyya Jama at History Belief Practice Simon Ross Valentine Columbia Univ Press New York 2008 ISBN 978 0 231 70094 8 Nobelprize org 21 Kasim 1996 13 Temmuz 2006 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Ocak 2021 Almanya da Ahmediyye Cemaati resmen tanindi 2 Haziran 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Haziran 2014 Almanya ya uygun Islam Kadiyanilik mi 31 Mayis 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Haziran 2014 Arsivlenmis kopya 16 Mart 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Kasim 2015 Diyanet in Kadiyanilik hakkinda verilen fetvasi 17 Kasim 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Kasim 2015 Cemaatin Ingilizlerle isbirligi yapildigi iddiasina yonelik cevaplari 1 17 Kasim 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Kasim 2015 Cemaatin Ingilizlerle isbirligi yapildigi iddiasina yonelik cevaplari 2 17 Kasim 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Kasim 2015 Dis baglantilarMusluman Ahmediye Cemaati resmi sayfasi Turkce 17 Kasim 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde