Ampirik kanıt, bir önerme için kanıt, yani bu önermeyi destekleyen veya karşı çıkan, duyu deneyimi veya deneysel prosedür tarafından oluşturulan veya erişilebilen delildir. Ampirik kanıtlar bilimler için merkezi öneme sahiptir ve epistemoloji ve hukuk gibi diğer çeşitli alanlarda da rol oynar.
Kanıt ve ampirik kavramlarının nasıl tanımlanacağı konusunda genel bir mutabakat bulunmamaktadır. Genellikle farklı alanlar oldukça farklı kavramlarla çalışır. Epistemolojide kanıt, inançları haklı çıkaran veya belirli bir inanca sahip olmanın rasyonel olup olmadığını belirleyen şeydir. Bu ancak kanıta kişinin sahip olması halinde mümkündür; bu da çeşitli epistemologların kanıtı deneyimler veya diğer inançlar gibi özel zihinsel durumlar olarak algılamasına yol açmıştır. Bilim felsefesinde ise kanıt, bilimsel hipotezleri doğrulayan veya çürüten ve rakip teoriler arasında hakemlik yapan şey olarak anlaşılır. Bu rol için, kanıtın gözlemlenebilir fiziksel nesneler veya olaylar gibi kamuya açık ve tartışmasız olması ve özel zihinsel durumlardan farklı olması önemlidir, böylece kanıt Bilimsel konsensüsü teşvik edebilir. Ampirik terimi Yunanca ἐμπειρία empeiría'dan, yani 'deneyim'den gelmektedir. Bu bağlamda, genellikle gözlemlenemeyen veya teorik nesnelerin aksine gözlemlenebilir olanlar olarak anlaşılır. Genel olarak yardımsız algının gözlem teşkil ettiği kabul edilir, ancak mikroskoptan görülen bakteriler veya bir bulut odasında tespit edilen pozitronlar gibi yalnızca yardımlı algının erişebildiği nesnelerin ne ölçüde gözlemlenebilir olarak kabul edilmesi gerektiği tartışmalıdır.
Ampirik kanıt, a posteriori bilgi veya ampirik bilgi, yani gerekçelendirilmesi veya yanlışlanması deneyime veya deneye bağlı olan bilgi için esastır. Öte yandan, a priori bilgi ya doğuştandır ya da rasyonel sezgiyle doğrulanmıştır ve bu nedenle ampirik kanıtlara bağlı değildir. Rasyonalizm, ampirizm tarafından ya tamamen reddedilen ya da sadece kavramlarımız arasındaki ilişkilere dair bilgi şeklinde kısıtlı bir şekilde benimsenen fakat dış dünyaya ilişkin olmayan a priori bilginin varlığını bütünüyle dikkate almaktadır.
Bilimsel kanıtlar deneysel delillerle yakından ilişkilidir ancak her türlü deneysel delil bilimsel yöntemlerin belirlediği standartları karşılamamaktadır. Ampirik kanıt kaynakları bazen gözlem ve deney olarak ayrılmaktadır; aralarındaki fark sadece deneylerin manipülasyon veya müdahale içermesidir: fenomenler pasif olarak gözlemlenmek yerine aktif olarak yaratılmaktadır.
Arka plan
Kanıt kavramı epistemoloji ve bilim felsefesinde önemli bir yere sahiptir ancak bu iki alanda farklı roller oynamaktadır. Epistemolojide kanıt, inançları gerekçelendiren bir şeydir veya belirli bir kanısal tutuma sahip olmanın akılcı olup olmadığını belirleyen şeydir. Örneğin, duman kokusu alma tecrübesi bir şeyin yanmakta olduğu yönündeki inancı gerekçelendirir ya da mantıklı hale getirir. Genellikle gerekçelendirmenin işe yaraması için kanıtın inanan kişi tarafından sahiplenilmesi gerektiği kabul edilir. Bu tür bir kanıt sahipliği durumunu açıklamanın en basit yolu, kanıtın inanan kişinin sahip olduğu özel zihinsel durumlardan oluştuğunu kabul etmektir.
Bazı filozoflar kanıtları daha da kısıtlar; örneğin yalnızca bilinçli, önermeye dayalı veya olgusal zihinsel durumlarla kısıtlamak örnek olarak gösterilebilir. Kanıtı bilinçli zihinsel durumlarla sınırlandırmak, pek çok basit gündelik inancın gerekçelendirilemeyeceği gibi mantıksız bir sonuca yol açacaktır. Bu nedenle, depolanmış ancak halihazırda bilinçli olmayan inançlar da dahil olmak üzere her türlü zihinsel durumun kanıt olarak işlev görebileceği görüşü daha yaygındır. Akıl yürütmede, örneğin açıklayıcı, olasılıklı ve tümdengelimli akıl yürütmede kanıtın oynadığı çeşitli roller, kanıtın doğası gereği önermesel olması gerektiğini, yani "inanmak" gibi önerme niteliğindeki tutum fiilleri ile "bir şeyin yanmakta olduğu" gibi bir cümle ile birlikte doğru bir şekilde ifade edildiğini göstermektedir. Fakat bu, vücut ağrıları gibi önerme niteliği taşımayan duyu deneyimlerinin kanıt olarak ele alınması şeklindeki yaygın uygulamaya ters düşmektedir. Savunucuları bazen bunu, kanıtın gerçekçi olması gerektiği, yani yalnızca doğru önermelere yönelik tutumların kanıt oluşturduğu görüşüyle birleştirir. Bu görüşe göre yanıltıcı hiçbir kanıt yoktur. Dumanla ilgili koku alma deneyimi, dumanın bir yangından kaynaklanması durumunda kanıt olarak kabul edilir, ancak bir duman jeneratörü tarafından üretilmesi durumunda kanıt olarak kabul edilmez. Bu konumun, koku alma deneyimi kanıt olarak kabul edilemese bile deneğin bir yangının olduğuna inanmasının neden hala mantıklı olduğunu açıklamada sorunları vardır.
Bilim felsefesinde kanıt, bilimsel hipotezleri doğrulayan veya çürüten ve rakip teoriler arasında hakemlik yapan şey olarak anlaşılmaktadır. Örneğin Merkür'ün "anormal" yörüngesinin ölçümleri, Einstein'ın teorisini doğrulayarak Newton'un ve Einstein'ın yerçekimi teorileri karşısında tarafsız hakem rolü oynayan bir kanıt niteliğindedir. Bilimsel konsensüs için, gözlemlenebilir fiziksel nesneler veya olaylar gibi ve özel zihinsel durumlardan farklı olarak, kanıtın kamusal ve tartışmasız olması esastır. Bu şekilde, rakip teorilerin savunucuları için ortak bir zemin olarak hareket edebilir. Bu rolü tehdit eden iki husus, eksik belirleme sorunu ve teoriye yatkınlıktır. Yetersiz belirleme sorunu, mevcut kanıtların genellikle her iki teoriye de eşit destek sağlaması ve bu nedenle aralarında hakemlik yapamaması gerçeğiyle alakalıdır. Teori bağımlılığı, kanıtların halihazırda teorik varsayımlar içerdiği fikrini işaret etmektedir. Bu varsayımlar onun tarafsız bir hakem olarak hareket etmesini önleyebilir. Ayrıca, farklı bilim insanları bu varsayımları paylaşmıyorsa, ortak kanıt eksikliğine de yol açabilmektedir.Thomas Kuhn, bilimsel paradigmalarla ilişkili olarak teori yüklülüğün bilimde merkezi bir rol oynadığı görüşünün önemli bir savunucusudur.
Tanım
Bir şey, bir önermeyi epistemik olarak destekliyorsa veya desteklenen önermenin doğru olduğunu gösteriyorsa, o önermenin kanıtıdır . Kanıt, duyu deneyiminden oluşuyorsa veya duyu deneyimine erişebiliyorsa ampiriktir. Kanıt ve ampirik terimlerinin tam tanımı konusunda birbiriyle rekabet eden çeşitli teoriler mevcuttur. Epistemoloji, bilimler veya hukuk sistemleri gibi farklı alanlar genellikle bu terimlerle farklı kavramları ilişkilendirmektedir. Kanıt teorileri arasındaki önemli bir fark, kanıtı özel zihni durumlarla mı yoksa kamusal fiziksel nesnelerle mi özdeşleştirdikleridir. Ampirik terimiyle ilgili olarak, gözlemlenemeyen ya da sadece teorik nesnelerin aksine gözlemlenebilir ya da ampirik nesneler arasındaki çizginin nereye çekileceği konusunda bir tartışma bulunmaktadır.
Geleneksel görüşe göre kanıt, duyusal deneyim tarafından oluşturuluyorsa ya da bu deneyime erişilebiliyorsa deneyseldir. Bu, görsel veya işitsel deneyimler gibi duyu organlarının uyarılmasından kaynaklanan deneyimleri içerir, ancak terim genellikle anıları ve iç gözlemi de içeren daha geniş bir anlamda kullanılır. Genellikle, temel mantıksal veya matematiksel ilkeleri gerekçelendirmek için kullanılan rasyonel içgörüler veya sezgiler gibi tamamen entelektüel deneyimleri hariç tuttuğu düşünülür.Ampirik ve gözlemlenebilir terimleri birbiriyle yakından ilişkilidir ve bazen eşanlamlı olarak kullanılır.
Çağdaş bilim felsefesinde, neyin gözlemlenemez ya da sadece teorik nesnelere karşılık gözlemlenebilir ya da ampirik olarak kabul edilmesi gerektiği konusunda aktif bir tartışma bulunmaktadır. Kitaplar ya da evler gibi gündelik nesnelerin, yardımsız algı yoluyla erişilebilir oldukları için gözlemlenebilir oldukları yönünde genel bir konsensüs mevcuttur, ancak sadece yardımlı algı yoluyla erişilebilir olan nesneler için anlaşmazlık başlamaktadır. Buna uzak galaksileri incelemek için teleskopların, bakterileri incelemek için mikroskopların ya da pozitronları incelemek için bulut odalarının kullanılması dahildir. Dolayısıyla soru, uzaktaki galaksilerin, bakterilerin ya da pozitronların gözlemlenebilir nesneler olarak mı yoksa sadece teorik nesneler olarak mı görülmesi gerektiğiyle ilintilidir. Hatta bazıları, bir varlığın herhangi bir ölçüm işleminin bu varlığın bir gözlemi olarak kabul edilmesi gerektiğini düşünmektedir. Bu anlamda, Güneş'in içi gözlemlenebilirdir çünkü buradan kaynaklanan nötrinolar saptanabilir. Bu tartışmanın zorluğu, bir şeye çıplak gözle, pencereden, gözlükten, mikroskoptan vb. bakmaktan vakaların sürekliliği olmasıdır. Bu süreklilik nedeniyle, herhangi iki bitişik durum arasına çizgi çekmek keyfi gibi görünüyor. Bu zorluklardan kaçınmanın bir yolu ampirik olanı gözlemlenebilir veya duyulabilir olanla özdeşleştirmenin bir hata olduğunu savunmaktır. Bunun yerine ampirik kanıtların, uygun ölçümlerle tespit edilebildiği sürece gözlemlenemeyen varlıkları içerebileceği öne sürülmüştür. Bu yaklaşımın bir sorunu, deneyime göndermeyi içeren "ampirik" kelimesinin orijinal anlamından oldukça uzak olmasından kaynaklıdır.
İlgili kavramlar
a posteriori ve a priori bilgi
Bilgi veya bir inancın gerekçelendirilmesi, ampirik kanıtlara dayanıyorsa bu durumun a posteriori olduğunu göstermektedir. A posteriori, deneyime bağlı olanı ifade ederken, deneyimden bağımsız olanı temsil eden a priori'nin aksi bir durumdur. Örneğin, "tüm bekarlar evli değildir" önermesi a priori olarak bilinebilir, çünkü doğruluğu yalnızca ifadede kullanılan kelimelerin anlamlarına bağlıcolan bir durumdur. Öte yandan "Bazı bekarlar mutludur" önermesi ancak a posteriori olarak bilinebilir, çünkü bu önermenin gerekçesi dünyada edinilen deneyime dayanmaktadır.Immanuel Kant, a posteriori ve a priori arasındaki farkın ampirik ve ampirik olmayan bilgi arasındaki ayrımla eşdeğer olduğunu savunmuştur.
Bu ayrıma ilişkin iki önemli husus "deneyim" ve "bağımlılık" kavramlarının hangi açıdan ele alınması gerektiğiyle ilgilidir. A posteriori bilginin paradigmatik gerekçelendirmesi duyusal deneyimlerden oluşmaktadır, bununla birlikte hafıza veya iç gözlem gibi diğer zihinsel fenomenler de çoğunlukla bu kapsama dahil edilmektedir. Fakat rasyonel içgörüler veya temel mantıksal veya matematiksel ilkeleri gerekçelendirmek için kullanılan sezgiler gibi salt entelektüel deneyimler normalde bu kapsamın haricinde tutulmaktadır. Bilginin deneyime bağlı olduğunun söylenebileceği farklı anlamlar vardır. Bir önermeyi bilmek için deneğin bu önermeyi akılda tutabilmesi, yani ilgili kavramlara sahip olması gerekir. Örneğin, "eğer bir şeyin her yeri kırmızıysa her yeri yeşil değildir" önermesini dikkate almak için deneyim gereklidir, çünkü "kırmızı" ve "yeşil" terimlerinin bu şekilde edinilmesi gerekir. Ancak ampirik kanıtlarla en alakalı bağımlılık duygusu, bir inancın gerekçelendirilmesi durumuyla ilgilidir. Dolayısıyla yukarıdaki örnekte ilgili kavramları elde etmek için deneyim gerekebilir, ancak bu kavramlara sahip olunduktan sonra, önermenin doğru olduğunu bilmek için ampirik kanıt sağlayan başka bir deneyime gerek yoktur, bu nedenle bunun a priori olarak haklı olduğu kabul edilir.
Ampirizm ve rasyonalizm
Ampirizm, tüm bilginin deneyime dayandığı veya tüm epistemik gerekçelendirmenin ampirik kanıtlardan kaynaklandığını öne süren görüştür. Bu, bazı bilgilerin ya doğuştan olması ya da yalnızca akıl ya da rasyonel düşünceyle doğrulanması nedeniyle deneyimden bağımsız olduğunu savunan rasyonalist görüşle çelişmektedir. Önceki bölümdeki a priori bilgi ile a posteriori bilgi arasındaki ayrımla ifade edilen rasyonalizm, bu katı haliyle ampirizm tarafından reddedilen a priori bilginin var olduğunu doğrulamaktadır. Deneyciler için bir zorluk, matematik ve mantık gibi alanlara ilişkin, örneğin 3'ün asal sayı olduğu ya da modus ponens'in geçerli bir tümdengelim biçimi olduğu gibi bilgilerin gerekçelendirilmesini açıklamaktır. Bu zorluk, bu inançları gerekçelendirebilecek iyi bir ampirik kanıt adayı bulunmamasından kaynaklanmaktadır. Bu gibi durumlar deneycileri, örneğin totolojiler ya da kavramlarımız arasındaki ilişkiler gibi belirli a priori bilgi biçimlerine izin vermeye sevk etmiştir. Bu tavizler, deneyime getirilen kısıtlama dış dünya hakkındaki bilgi için hala geçerli olduğu sürece deneyciliğin ruhunu korumaktadır.Metafizik veya etik gibi bazı alanlarda ampirizm ile rasyonalizm arasındaki seçim, yalnızca belirli bir iddianın nasıl haklı olduğu konusunda değil, aynı zamanda onun haklı olup olmadığı konusunda da fark yaratır. Bu durum en iyi metafizikte örneklendirilebilir; deneyciler şüpheci bir pozisyon alma eğiliminde olup metafizik bilginin varlığını inkâr ederken, rasyonalistler metafizik sezgilerde metafizik iddialar için gerekçe aramaktadır.
Bilimsel kanıt
Bilimsel kanıt, ampirik kanıtla yakından bağlantılıdır. Carlos Santana gibi bazı teorisyenler, tüm ampirik kanıtların bilimsel kanıt teşkil etmediğini öne sürmüşlerdir. Bunun bir nedeni, bilim insanlarının kanıta uyguladıkları standartların veya kriterlerin, başka bağlamlarda geçerli olan belirli kanıtları hariç tutmasıdır. Mesela, belirli bir hastalığın nasıl tedavi edileceğine dair bir arkadaştan alınan anekdot niteliğindeki kanıtlar, bu tedavinin işe yaradığına dair ampirik kanıt teşkil eder ancak bilimsel kanıt olarak değerlendirilmez. Bazıları ise ampirik kanıtın algısal kanıt olarak geleneksel ampirist tanımının, çeşitli algısal olmayan ekipmanlardan elde edilen kanıtları kullanan bilimsel uygulamaların çoğu için çok dar olduğunu ileri sürmüştür.
Bilimsel kanıtların merkezinde, buna bazı bilimsel teoriler bağlamında bilimsel yöntem izlenerek ulaşılmış olmasıdır. Fakat insanlar günlük yaşamlarında bu şekilde elde edilmemiş ve bu nedenle bilimsel kanıt olarak nitelendirilemeyecek çeşitli ampirik kanıt biçimlerine bel bağlamaktadır. Bilimsel olmayan kanıtlarla ilgili bir sorun, .
Gözlem, deney ve bilimsel yöntem
Bilim felsefesinde bazen ampirik kanıtın iki kaynağının olduğu kabul edilir: gözlem ve deney . Bu ayrımın ardındaki fikir, sadece deneylerin manipülasyonu veya müdahaleyi içerdiğidir: fenomenler pasif olarak gözlemlenmek yerine aktif olarak yaratılmaktadır. Örneğin, bir bakteriye virüs DNA'sı yerleştirmek bir deney biçimiyken, gezegenlerin yörüngelerini teleskopla incelemek yalnızca gözlemdir. Bu durumlarda, mutasyona uğramış DNA aktif olarak biyolog kişi tarafından üretilirken, gezegen yörüngeleri onları gözlemleyen astronomdan bağımsız olarak gerçekleşmektedir. Bilim tarihine uygulandığında, bazen antik bilimin esas olarak gözleme dayalı olduğu, deneye yapılan önemin ise sadece modern bilimde mevcut olduğu ve bilimsel devrimden sorumlu olduğu kabul edilmektedir. Bu bazen modern bilimin aktif olarak "doğaya sorular yönelttiği" ifadesiyle ifade edilmektedir. Bu ayrım aynı zamanda bilimlerin fizik gibi deneysel bilimler ve astronomi gibi gözlemsel bilimler olarak kategorize edilmesinin de temelini oluşturmaktadır. Paradigmatik vakalarda bu ayrım nispeten sezgisel olsa da, tüm vakalar için geçerli genel bir "müdahale" tanımı vermenin zor olduğu kanıtlanmıştır, bu yüzden bazen açıkça reddedilmektedir.
Bir hipotezin bilim camiasında kabul görmesi için ampirik kanıtlara ihtiyaç duyulmaktadır. Normalde bu doğrulama, hipotez oluşturma, deneysel tasarım, hakem değerlendirmesi, sonuçların çoğaltılması, konferans sunumu ve dergi yayınlama gibi bilimsel yöntemlerle sağlanmaktadır. Bu, varsayımların (genellikle matematiksel olarak ifade edilir), deneysel sınırlamaların ve kontrollerin (standart deneysel aparatlar açısından ifade edilir) ve ortak bir ölçüm anlayışının titizlikle iletilmesini gerektirmektedir. Bilimsel bağlamda yarı ampirik terimi, kısmen temel aksiyomları veya öne sürülen bilimsel yasaları ve deneysel sonuçları kullanan teorik yöntemleri nitelendirmek için kullanılır. Bu tür yöntemler, tamamen tümdengelimli ve ilk ilkelere dayanan teorik ab initio yöntemlerin karşıtı durumundadır. Hem ab initio hem de yarı deneysel yöntemlerin tipik örnekleri bilgisayarlı kimyada bulunabilmektedir.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ a b c d e DiFate, Victor. . Internet Encyclopedia of Philosophy. 25 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Haziran 2021.
- ^ a b c d e f g h Kelly, Thomas (2016). . The Stanford Encyclopedia of Philosophy. Metaphysics Research Lab, Stanford University. 8 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Haziran 2021.
- ^ Steup, Matthias; Neta, Ram (2020). . The Stanford Encyclopedia of Philosophy. Metaphysics Research Lab, Stanford University. 21 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Haziran 2021.
- ^ Mittag, Daniel M. . Internet Encyclopedia of Philosophy. 29 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Haziran 2021.
- ^ a b Gage, Logan Paul (2014). "1. Introduction: Two Rival Conceptions of Evidence". . Baylor University. 16 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Haziran 2021.
- ^ a b c Conee, Earl; Feldman, Richard (2008). "Evidence". . Oxford University Press. 24 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Haziran 2021.
- ^ a b Piazza, Tommaso (2009). . Philosophical Studies. 145 (2): 311-324. doi:10.1007/s11098-008-9233-1. 16 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Haziran 2021.
- ^ a b Williamson, Timothy (2002). . Oxford University Press. doi:10.1093/019925656X.001.0001. ISBN . 16 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Haziran 2021.
- ^ . Encyclopedia Britannica (İngilizce). 19 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Nisan 2021.
- ^ Huemer, Michael (2019). . The Stanford Encyclopedia of Philosophy. Metaphysics Research Lab, Stanford University. 11 Haziran 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Haziran 2021.
- ^ Crupi, Vincenzo (2021). . The Stanford Encyclopedia of Philosophy. Metaphysics Research Lab, Stanford University. 17 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Haziran 2021.
- ^ Stanford, Kyle (2017). . The Stanford Encyclopedia of Philosophy. Metaphysics Research Lab, Stanford University. 21 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Haziran 2021.
- ^ . Encyclopedia Britannica (İngilizce). 16 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Haziran 2021.
- ^ Andersen, Hanne; Green, Sara (2013). "Theory-Ladenness". (İngilizce). Springer. ss. 2165-2167. doi:10.1007/978-1-4419-9863-7_86. ISBN . 8 Nisan 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Haziran 2021.
- ^ Kuhn 1970
- ^ Bird 2013
- ^ . Encyclopedia Britannica (İngilizce). 3 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Haziran 2021.
- ^ a b c d e Baehr, Jason S. . Internet Encyclopedia of Philosophy. 4 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Haziran 2021.
- ^ Willer, David; Webster, Murray (1970). . American Sociological Review. 35 (4): 748-757. doi:10.2307/2093949. ISSN 0003-1224. 25 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Haziran 2021.
- ^ Churchland, Paul M. (1985). "The Ontological Status of Observables: In Praise of the Superempirical Virtues". Images of Science: Essays on Realism and Empiricism. University of Chicago Press.
- ^ van Fraassen, Bas (1980). The Scientific Image. Oxford University Press. ss. 16-17.
- ^ Schickore, Jutta (1999). . Journal for General Philosophy of Science. 30 (2): 273-287. doi:10.1023/A:1008374032737. 24 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Haziran 2021.
- ^ Shapere, Dudley (1982). . Philosophy of Science. 49 (4): 485-525. doi:10.1086/289075. 28 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Haziran 2021.
- ^ Malik, Saira (1 Mart 2017). "Observation Versus Experiment: An Adequate Framework for Analysing Scientific Experimentation?". Journal for General Philosophy of Science (İngilizce). 48 (1): 71-95. doi:10.1007/s10838-016-9335-y. ISSN 1572-8587.
- ^ Okasha, Samir (2016). "4. Realism and anti-realism". . 2nd. Oxford University Press. ISBN . 24 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Haziran 2021.
- ^ Boyd, Nora Mills (2018). . Philosophy of Science. 85 (3): 403-421. doi:10.1086/697747. 24 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Haziran 2021.
- ^ a b c Russell, Bruce (2020). . The Stanford Encyclopedia of Philosophy. Metaphysics Research Lab, Stanford University. 12 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Haziran 2021.
- ^ Gensler, Harry J. (2012). "3.7 A priori and a posteriori". Introduction to Logic (İngilizce). Routledge. ISBN .
- ^ Craig 2005
- ^ a b c d e Markie, Peter (2017). . The Stanford Encyclopedia of Philosophy. Metaphysics Research Lab, Stanford University. 9 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Haziran 2021.
- ^ Siebel, Mark (2005). . Grazer Philosophische Studien. 68 (1): 1-22. doi:10.1163/18756735-068001001. 28 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Haziran 2021.
- ^ Feldman 2001
- ^ Alston, William P. (1998). "Empiricism". (İngilizce). Taylor and Francis. doi:10.4324/9780415249126-P014-1. ISBN . 24 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Haziran 2021.
- ^ Markie, Peter J. (1998). "Rationalism". (İngilizce). Taylor and Francis. doi:10.4324/9780415249126-P041-1. ISBN . 24 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Haziran 2021.
- ^ a b Teixeira, Célia (2018). "How Not to Reject the a Priori". Kriterion: Journal of Philosophy. 59 (140): 365-384. doi:10.1590/0100-512x2018n14002ct.
- ^ Friedman, Michael (2007). "The Aufbau and the rejection of metaphysics". . Cambridge University Press. ss. 129-152. ISBN . 30 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Haziran 2021.
- ^ Chakravartty, Anjan (2004). . Studies in History and Philosophy of Science Part A. 35 (1): 173-184. doi:10.1016/j.shpsa.2003.12.002. 29 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Haziran 2021.
- ^ a b c Santana, Carlos (2018). . Episteme. 15 (2): 209-227. doi:10.1017/epi.2017.3. 27 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Haziran 2021.
- ^ Browning, Heather (2017). . Animal Sentience. 2 (16): 13. doi:10.51291/2377-7478.1246. 29 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Haziran 2021.
- ^ Bogen, James (2016). "Empiricism and After". The Oxford Handbook of Philosophy of Science. Oxford Handbooks in Philosophy. Oxford; New York: Oxford University Press. ss. 779-795. doi:10.1093/oxfordhb/9780199368815.013.12. ISBN . OCLC 933596096.
- ^ Bunge, Mario (1998) [1967]. Philosophy of Science: Volume 1, From Problem to Theory. Science and Technology Studies. New Brunswick, NJ: . s. 21. ISBN . OCLC 37156799.
... empirical information is not weighed in a theoretical vacuum: every piece of evidence must be judged in the light of the theory employed in the design and implementation of the technique used to gather that information. Just as no factual theory stands by itself, so no datum constitutes an evidence for or against a theory unless it is gathered and interpreted with the help of some scientific theory.
- ^ Tversky, Amos; Kahneman, Daniel (27 Eylül 1974). . Science (İngilizce). 185 (4157): 1124-1131. doi:10.1126/science.185.4157.1124. ISSN 0036-8075. (PMID) 17835457. 15 Temmuz 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Haziran 2022.
- ^ Pickett 2011
- ^ a b c Malik, Saira (2017). . Journal for General Philosophy of Science. 48 (1): 71-95. doi:10.1007/s10838-016-9335-y. 24 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Haziran 2021.
- ^ González, Wenceslao J. (2010). "1. Recent approaches on Observation and Experimentation". New Methodological Perspectives on Observation and Experimentation in Science (İngilizce). Netbiblo. ISBN .
- ^ Boyd, Nora Mills; Bogen, James (2021). . The Stanford Encyclopedia of Philosophy. Metaphysics Research Lab, Stanford University. 14 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Haziran 2021.
- ^ a b c Okasha, S. (2011). . Analysis. 71 (2): 222-232. doi:10.1093/analys/anr014. 24 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Haziran 2021.
- Bird, Alexander (2013). "Thomas Kuhn". Zalta, Edward N. (Ed.). . Erişim tarihi: 25 Ocak 2012.
- Craig, Edward (2005). "a posteriori". . Routledge. ISBN .
- Feldman, Richard (2001) [1999]. "Evidence". Audi, Robert (Ed.). . 2nd. Cambridge, UK: Cambridge University Press. ss. 293-294. ISBN .
- Kuhn, Thomas S. (1970) [1962]. The Structure of Scientific Revolutions. 2nd. Chicago: University of Chicago Press. ISBN .
- Pickett, Joseph P., (Ed.) (2011). . 5th. Houghton Mifflin. ISBN .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Ampirik kanit bir onerme icin kanit yani bu onermeyi destekleyen veya karsi cikan duyu deneyimi veya deneysel prosedur tarafindan olusturulan veya erisilebilen delildir Ampirik kanitlar bilimler icin merkezi oneme sahiptir ve epistemoloji ve hukuk gibi diger cesitli alanlarda da rol oynar Kanit ve ampirik kavramlarinin nasil tanimlanacagi konusunda genel bir mutabakat bulunmamaktadir Genellikle farkli alanlar oldukca farkli kavramlarla calisir Epistemolojide kanit inanclari hakli cikaran veya belirli bir inanca sahip olmanin rasyonel olup olmadigini belirleyen seydir Bu ancak kanita kisinin sahip olmasi halinde mumkundur bu da cesitli epistemologlarin kaniti deneyimler veya diger inanclar gibi ozel zihinsel durumlar olarak algilamasina yol acmistir Bilim felsefesinde ise kanit bilimsel hipotezleri dogrulayan veya curuten ve rakip teoriler arasinda hakemlik yapan sey olarak anlasilir Bu rol icin kanitin gozlemlenebilir fiziksel nesneler veya olaylar gibi kamuya acik ve tartismasiz olmasi ve ozel zihinsel durumlardan farkli olmasi onemlidir boylece kanit Bilimsel konsensusu tesvik edebilir Ampirik terimi Yunanca ἐmpeiria empeiria dan yani deneyim den gelmektedir Bu baglamda genellikle gozlemlenemeyen veya teorik nesnelerin aksine gozlemlenebilir olanlar olarak anlasilir Genel olarak yardimsiz alginin gozlem teskil ettigi kabul edilir ancak mikroskoptan gorulen bakteriler veya bir bulut odasinda tespit edilen pozitronlar gibi yalnizca yardimli alginin erisebildigi nesnelerin ne olcude gozlemlenebilir olarak kabul edilmesi gerektigi tartismalidir Ampirik kanit a posteriori bilgi veya ampirik bilgi yani gerekcelendirilmesi veya yanlislanmasi deneyime veya deneye bagli olan bilgi icin esastir Ote yandan a priori bilgi ya dogustandir ya da rasyonel sezgiyle dogrulanmistir ve bu nedenle ampirik kanitlara bagli degildir Rasyonalizm ampirizm tarafindan ya tamamen reddedilen ya da sadece kavramlarimiz arasindaki iliskilere dair bilgi seklinde kisitli bir sekilde benimsenen fakat dis dunyaya iliskin olmayan a priori bilginin varligini butunuyle dikkate almaktadir Bilimsel kanitlar deneysel delillerle yakindan iliskilidir ancak her turlu deneysel delil bilimsel yontemlerin belirledigi standartlari karsilamamaktadir Ampirik kanit kaynaklari bazen gozlem ve deney olarak ayrilmaktadir aralarindaki fark sadece deneylerin manipulasyon veya mudahale icermesidir fenomenler pasif olarak gozlemlenmek yerine aktif olarak yaratilmaktadir Arka planKanit kavrami epistemoloji ve bilim felsefesinde onemli bir yere sahiptir ancak bu iki alanda farkli roller oynamaktadir Epistemolojide kanit inanclari gerekcelendiren bir seydir veya belirli bir kanisal tutuma sahip olmanin akilci olup olmadigini belirleyen seydir Ornegin duman kokusu alma tecrubesi bir seyin yanmakta oldugu yonundeki inanci gerekcelendirir ya da mantikli hale getirir Genellikle gerekcelendirmenin ise yaramasi icin kanitin inanan kisi tarafindan sahiplenilmesi gerektigi kabul edilir Bu tur bir kanit sahipligi durumunu aciklamanin en basit yolu kanitin inanan kisinin sahip oldugu ozel zihinsel durumlardan olustugunu kabul etmektir Bazi filozoflar kanitlari daha da kisitlar ornegin yalnizca bilincli onermeye dayali veya olgusal zihinsel durumlarla kisitlamak ornek olarak gosterilebilir Kaniti bilincli zihinsel durumlarla sinirlandirmak pek cok basit gundelik inancin gerekcelendirilemeyecegi gibi mantiksiz bir sonuca yol acacaktir Bu nedenle depolanmis ancak halihazirda bilincli olmayan inanclar da dahil olmak uzere her turlu zihinsel durumun kanit olarak islev gorebilecegi gorusu daha yaygindir Akil yurutmede ornegin aciklayici olasilikli ve tumdengelimli akil yurutmede kanitin oynadigi cesitli roller kanitin dogasi geregi onermesel olmasi gerektigini yani inanmak gibi onerme niteligindeki tutum fiilleri ile bir seyin yanmakta oldugu gibi bir cumle ile birlikte dogru bir sekilde ifade edildigini gostermektedir Fakat bu vucut agrilari gibi onerme niteligi tasimayan duyu deneyimlerinin kanit olarak ele alinmasi seklindeki yaygin uygulamaya ters dusmektedir Savunuculari bazen bunu kanitin gercekci olmasi gerektigi yani yalnizca dogru onermelere yonelik tutumlarin kanit olusturdugu gorusuyle birlestirir Bu goruse gore yaniltici hicbir kanit yoktur Dumanla ilgili koku alma deneyimi dumanin bir yangindan kaynaklanmasi durumunda kanit olarak kabul edilir ancak bir duman jeneratoru tarafindan uretilmesi durumunda kanit olarak kabul edilmez Bu konumun koku alma deneyimi kanit olarak kabul edilemese bile denegin bir yanginin olduguna inanmasinin neden hala mantikli oldugunu aciklamada sorunlari vardir Bilim felsefesinde kanit bilimsel hipotezleri dogrulayan veya curuten ve rakip teoriler arasinda hakemlik yapan sey olarak anlasilmaktadir Ornegin Merkur un anormal yorungesinin olcumleri Einstein in teorisini dogrulayarak Newton un ve Einstein in yercekimi teorileri karsisinda tarafsiz hakem rolu oynayan bir kanit niteligindedir Bilimsel konsensus icin gozlemlenebilir fiziksel nesneler veya olaylar gibi ve ozel zihinsel durumlardan farkli olarak kanitin kamusal ve tartismasiz olmasi esastir Bu sekilde rakip teorilerin savunuculari icin ortak bir zemin olarak hareket edebilir Bu rolu tehdit eden iki husus eksik belirleme sorunu ve teoriye yatkinliktir Yetersiz belirleme sorunu mevcut kanitlarin genellikle her iki teoriye de esit destek saglamasi ve bu nedenle aralarinda hakemlik yapamamasi gercegiyle alakalidir Teori bagimliligi kanitlarin halihazirda teorik varsayimlar icerdigi fikrini isaret etmektedir Bu varsayimlar onun tarafsiz bir hakem olarak hareket etmesini onleyebilir Ayrica farkli bilim insanlari bu varsayimlari paylasmiyorsa ortak kanit eksikligine de yol acabilmektedir Thomas Kuhn bilimsel paradigmalarla iliskili olarak teori yuklulugun bilimde merkezi bir rol oynadigi gorusunun onemli bir savunucusudur TanimBir sey bir onermeyi epistemik olarak destekliyorsa veya desteklenen onermenin dogru oldugunu gosteriyorsa o onermenin kanitidir Kanit duyu deneyiminden olusuyorsa veya duyu deneyimine erisebiliyorsa ampiriktir Kanit ve ampirik terimlerinin tam tanimi konusunda birbiriyle rekabet eden cesitli teoriler mevcuttur Epistemoloji bilimler veya hukuk sistemleri gibi farkli alanlar genellikle bu terimlerle farkli kavramlari iliskilendirmektedir Kanit teorileri arasindaki onemli bir fark kaniti ozel zihni durumlarla mi yoksa kamusal fiziksel nesnelerle mi ozdeslestirdikleridir Ampirik terimiyle ilgili olarak gozlemlenemeyen ya da sadece teorik nesnelerin aksine gozlemlenebilir ya da ampirik nesneler arasindaki cizginin nereye cekilecegi konusunda bir tartisma bulunmaktadir Geleneksel goruse gore kanit duyusal deneyim tarafindan olusturuluyorsa ya da bu deneyime erisilebiliyorsa deneyseldir Bu gorsel veya isitsel deneyimler gibi duyu organlarinin uyarilmasindan kaynaklanan deneyimleri icerir ancak terim genellikle anilari ve ic gozlemi de iceren daha genis bir anlamda kullanilir Genellikle temel mantiksal veya matematiksel ilkeleri gerekcelendirmek icin kullanilan rasyonel icgoruler veya sezgiler gibi tamamen entelektuel deneyimleri haric tuttugu dusunulur Ampirik ve gozlemlenebilir terimleri birbiriyle yakindan iliskilidir ve bazen esanlamli olarak kullanilir Cagdas bilim felsefesinde neyin gozlemlenemez ya da sadece teorik nesnelere karsilik gozlemlenebilir ya da ampirik olarak kabul edilmesi gerektigi konusunda aktif bir tartisma bulunmaktadir Kitaplar ya da evler gibi gundelik nesnelerin yardimsiz algi yoluyla erisilebilir olduklari icin gozlemlenebilir olduklari yonunde genel bir konsensus mevcuttur ancak sadece yardimli algi yoluyla erisilebilir olan nesneler icin anlasmazlik baslamaktadir Buna uzak galaksileri incelemek icin teleskoplarin bakterileri incelemek icin mikroskoplarin ya da pozitronlari incelemek icin bulut odalarinin kullanilmasi dahildir Dolayisiyla soru uzaktaki galaksilerin bakterilerin ya da pozitronlarin gozlemlenebilir nesneler olarak mi yoksa sadece teorik nesneler olarak mi gorulmesi gerektigiyle ilintilidir Hatta bazilari bir varligin herhangi bir olcum isleminin bu varligin bir gozlemi olarak kabul edilmesi gerektigini dusunmektedir Bu anlamda Gunes in ici gozlemlenebilirdir cunku buradan kaynaklanan notrinolar saptanabilir Bu tartismanin zorlugu bir seye ciplak gozle pencereden gozlukten mikroskoptan vb bakmaktan vakalarin surekliligi olmasidir Bu sureklilik nedeniyle herhangi iki bitisik durum arasina cizgi cekmek keyfi gibi gorunuyor Bu zorluklardan kacinmanin bir yolu ampirik olani gozlemlenebilir veya duyulabilir olanla ozdeslestirmenin bir hata oldugunu savunmaktir Bunun yerine ampirik kanitlarin uygun olcumlerle tespit edilebildigi surece gozlemlenemeyen varliklari icerebilecegi one surulmustur Bu yaklasimin bir sorunu deneyime gondermeyi iceren ampirik kelimesinin orijinal anlamindan oldukca uzak olmasindan kaynaklidir Ilgili kavramlara posteriori ve a priori bilgi Bilgi veya bir inancin gerekcelendirilmesi ampirik kanitlara dayaniyorsa bu durumun a posteriori oldugunu gostermektedir A posteriori deneyime bagli olani ifade ederken deneyimden bagimsiz olani temsil eden a priori nin aksi bir durumdur Ornegin tum bekarlar evli degildir onermesi a priori olarak bilinebilir cunku dogrulugu yalnizca ifadede kullanilan kelimelerin anlamlarina baglicolan bir durumdur Ote yandan Bazi bekarlar mutludur onermesi ancak a posteriori olarak bilinebilir cunku bu onermenin gerekcesi dunyada edinilen deneyime dayanmaktadir Immanuel Kant a posteriori ve a priori arasindaki farkin ampirik ve ampirik olmayan bilgi arasindaki ayrimla esdeger oldugunu savunmustur Bu ayrima iliskin iki onemli husus deneyim ve bagimlilik kavramlarinin hangi acidan ele alinmasi gerektigiyle ilgilidir A posteriori bilginin paradigmatik gerekcelendirmesi duyusal deneyimlerden olusmaktadir bununla birlikte hafiza veya ic gozlem gibi diger zihinsel fenomenler de cogunlukla bu kapsama dahil edilmektedir Fakat rasyonel icgoruler veya temel mantiksal veya matematiksel ilkeleri gerekcelendirmek icin kullanilan sezgiler gibi salt entelektuel deneyimler normalde bu kapsamin haricinde tutulmaktadir Bilginin deneyime bagli oldugunun soylenebilecegi farkli anlamlar vardir Bir onermeyi bilmek icin denegin bu onermeyi akilda tutabilmesi yani ilgili kavramlara sahip olmasi gerekir Ornegin eger bir seyin her yeri kirmiziysa her yeri yesil degildir onermesini dikkate almak icin deneyim gereklidir cunku kirmizi ve yesil terimlerinin bu sekilde edinilmesi gerekir Ancak ampirik kanitlarla en alakali bagimlilik duygusu bir inancin gerekcelendirilmesi durumuyla ilgilidir Dolayisiyla yukaridaki ornekte ilgili kavramlari elde etmek icin deneyim gerekebilir ancak bu kavramlara sahip olunduktan sonra onermenin dogru oldugunu bilmek icin ampirik kanit saglayan baska bir deneyime gerek yoktur bu nedenle bunun a priori olarak hakli oldugu kabul edilir Ampirizm ve rasyonalizm Ampirizm tum bilginin deneyime dayandigi veya tum epistemik gerekcelendirmenin ampirik kanitlardan kaynaklandigini one suren gorustur Bu bazi bilgilerin ya dogustan olmasi ya da yalnizca akil ya da rasyonel dusunceyle dogrulanmasi nedeniyle deneyimden bagimsiz oldugunu savunan rasyonalist gorusle celismektedir Onceki bolumdeki a priori bilgi ile a posteriori bilgi arasindaki ayrimla ifade edilen rasyonalizm bu kati haliyle ampirizm tarafindan reddedilen a priori bilginin var oldugunu dogrulamaktadir Deneyciler icin bir zorluk matematik ve mantik gibi alanlara iliskin ornegin 3 un asal sayi oldugu ya da modus ponens in gecerli bir tumdengelim bicimi oldugu gibi bilgilerin gerekcelendirilmesini aciklamaktir Bu zorluk bu inanclari gerekcelendirebilecek iyi bir ampirik kanit adayi bulunmamasindan kaynaklanmaktadir Bu gibi durumlar deneycileri ornegin totolojiler ya da kavramlarimiz arasindaki iliskiler gibi belirli a priori bilgi bicimlerine izin vermeye sevk etmistir Bu tavizler deneyime getirilen kisitlama dis dunya hakkindaki bilgi icin hala gecerli oldugu surece deneyciligin ruhunu korumaktadir Metafizik veya etik gibi bazi alanlarda ampirizm ile rasyonalizm arasindaki secim yalnizca belirli bir iddianin nasil hakli oldugu konusunda degil ayni zamanda onun hakli olup olmadigi konusunda da fark yaratir Bu durum en iyi metafizikte orneklendirilebilir deneyciler supheci bir pozisyon alma egiliminde olup metafizik bilginin varligini inkar ederken rasyonalistler metafizik sezgilerde metafizik iddialar icin gerekce aramaktadir Bilimsel kanit Bilimsel kanit ampirik kanitla yakindan baglantilidir Carlos Santana gibi bazi teorisyenler tum ampirik kanitlarin bilimsel kanit teskil etmedigini one surmuslerdir Bunun bir nedeni bilim insanlarinin kanita uyguladiklari standartlarin veya kriterlerin baska baglamlarda gecerli olan belirli kanitlari haric tutmasidir Mesela belirli bir hastaligin nasil tedavi edilecegine dair bir arkadastan alinan anekdot niteligindeki kanitlar bu tedavinin ise yaradigina dair ampirik kanit teskil eder ancak bilimsel kanit olarak degerlendirilmez Bazilari ise ampirik kanitin algisal kanit olarak geleneksel ampirist taniminin cesitli algisal olmayan ekipmanlardan elde edilen kanitlari kullanan bilimsel uygulamalarin cogu icin cok dar oldugunu ileri surmustur Bilimsel kanitlarin merkezinde buna bazi bilimsel teoriler baglaminda bilimsel yontem izlenerek ulasilmis olmasidir Fakat insanlar gunluk yasamlarinda bu sekilde elde edilmemis ve bu nedenle bilimsel kanit olarak nitelendirilemeyecek cesitli ampirik kanit bicimlerine bel baglamaktadir Bilimsel olmayan kanitlarla ilgili bir sorun Gozlem deney ve bilimsel yontem Bilim felsefesinde bazen ampirik kanitin iki kaynaginin oldugu kabul edilir gozlem ve deney Bu ayrimin ardindaki fikir sadece deneylerin manipulasyonu veya mudahaleyi icerdigidir fenomenler pasif olarak gozlemlenmek yerine aktif olarak yaratilmaktadir Ornegin bir bakteriye virus DNA si yerlestirmek bir deney bicimiyken gezegenlerin yorungelerini teleskopla incelemek yalnizca gozlemdir Bu durumlarda mutasyona ugramis DNA aktif olarak biyolog kisi tarafindan uretilirken gezegen yorungeleri onlari gozlemleyen astronomdan bagimsiz olarak gerceklesmektedir Bilim tarihine uygulandiginda bazen antik bilimin esas olarak gozleme dayali oldugu deneye yapilan onemin ise sadece modern bilimde mevcut oldugu ve bilimsel devrimden sorumlu oldugu kabul edilmektedir Bu bazen modern bilimin aktif olarak dogaya sorular yonelttigi ifadesiyle ifade edilmektedir Bu ayrim ayni zamanda bilimlerin fizik gibi deneysel bilimler ve astronomi gibi gozlemsel bilimler olarak kategorize edilmesinin de temelini olusturmaktadir Paradigmatik vakalarda bu ayrim nispeten sezgisel olsa da tum vakalar icin gecerli genel bir mudahale tanimi vermenin zor oldugu kanitlanmistir bu yuzden bazen acikca reddedilmektedir Bir hipotezin bilim camiasinda kabul gormesi icin ampirik kanitlara ihtiyac duyulmaktadir Normalde bu dogrulama hipotez olusturma deneysel tasarim hakem degerlendirmesi sonuclarin cogaltilmasi konferans sunumu ve dergi yayinlama gibi bilimsel yontemlerle saglanmaktadir Bu varsayimlarin genellikle matematiksel olarak ifade edilir deneysel sinirlamalarin ve kontrollerin standart deneysel aparatlar acisindan ifade edilir ve ortak bir olcum anlayisinin titizlikle iletilmesini gerektirmektedir Bilimsel baglamda yari ampirik terimi kismen temel aksiyomlari veya one surulen bilimsel yasalari ve deneysel sonuclari kullanan teorik yontemleri nitelendirmek icin kullanilir Bu tur yontemler tamamen tumdengelimli ve ilk ilkelere dayanan teorik ab initio yontemlerin karsiti durumundadir Hem ab initio hem de yari deneysel yontemlerin tipik ornekleri bilgisayarli kimyada bulunabilmektedir Ayrica bakinizAmpirik formul FenomenolojiKaynakca a b c d e DiFate Victor Internet Encyclopedia of Philosophy 25 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 11 Haziran 2021 a b c d e f g h Kelly Thomas 2016 The Stanford Encyclopedia of Philosophy Metaphysics Research Lab Stanford University 8 Eylul 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 11 Haziran 2021 Steup Matthias Neta Ram 2020 The Stanford Encyclopedia of Philosophy Metaphysics Research Lab Stanford University 21 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Haziran 2021 Mittag Daniel M Internet Encyclopedia of Philosophy 29 Temmuz 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Haziran 2021 a b Gage Logan Paul 2014 1 Introduction Two Rival Conceptions of Evidence Baylor University 16 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Haziran 2021 a b c Conee Earl Feldman Richard 2008 Evidence Oxford University Press 24 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Haziran 2021 a b Piazza Tommaso 2009 Philosophical Studies 145 2 311 324 doi 10 1007 s11098 008 9233 1 16 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Haziran 2021 a b Williamson Timothy 2002 Oxford University Press doi 10 1093 019925656X 001 0001 ISBN 978 0 19 159867 8 16 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Haziran 2021 Encyclopedia Britannica Ingilizce 19 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Nisan 2021 Huemer Michael 2019 The Stanford Encyclopedia of Philosophy Metaphysics Research Lab Stanford University 11 Haziran 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Haziran 2021 Crupi Vincenzo 2021 The Stanford Encyclopedia of Philosophy Metaphysics Research Lab Stanford University 17 Mayis 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 13 Haziran 2021 Stanford Kyle 2017 The Stanford Encyclopedia of Philosophy Metaphysics Research Lab Stanford University 21 Mayis 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Haziran 2021 Encyclopedia Britannica Ingilizce 16 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Haziran 2021 Andersen Hanne Green Sara 2013 Theory Ladenness Ingilizce Springer ss 2165 2167 doi 10 1007 978 1 4419 9863 7 86 ISBN 978 1 4419 9863 7 8 Nisan 2022 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Haziran 2021 Kuhn 1970 Bird 2013 Encyclopedia Britannica Ingilizce 3 Mayis 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 17 Haziran 2021 a b c d e Baehr Jason S Internet Encyclopedia of Philosophy 4 Ekim 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 18 Haziran 2021 Willer David Webster Murray 1970 American Sociological Review 35 4 748 757 doi 10 2307 2093949 ISSN 0003 1224 25 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Haziran 2021 Churchland Paul M 1985 The Ontological Status of Observables In Praise of the Superempirical Virtues Images of Science Essays on Realism and Empiricism University of Chicago Press van Fraassen Bas 1980 The Scientific Image Oxford University Press ss 16 17 Schickore Jutta 1999 Journal for General Philosophy of Science 30 2 273 287 doi 10 1023 A 1008374032737 24 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Haziran 2021 Shapere Dudley 1982 Philosophy of Science 49 4 485 525 doi 10 1086 289075 28 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Haziran 2021 Malik Saira 1 Mart 2017 Observation Versus Experiment An Adequate Framework for Analysing Scientific Experimentation Journal for General Philosophy of Science Ingilizce 48 1 71 95 doi 10 1007 s10838 016 9335 y ISSN 1572 8587 Okasha Samir 2016 4 Realism and anti realism 2nd Oxford University Press ISBN 978 0 19 180764 0 24 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Haziran 2021 Boyd Nora Mills 2018 Philosophy of Science 85 3 403 421 doi 10 1086 697747 24 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Haziran 2021 a b c Russell Bruce 2020 The Stanford Encyclopedia of Philosophy Metaphysics Research Lab Stanford University 12 Agustos 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 20 Haziran 2021 Gensler Harry J 2012 3 7 A priori and a posteriori Introduction to Logic Ingilizce Routledge ISBN 978 1 136 99452 4 Craig 2005 a b c d e Markie Peter 2017 The Stanford Encyclopedia of Philosophy Metaphysics Research Lab Stanford University 9 Agustos 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 20 Haziran 2021 Siebel Mark 2005 Grazer Philosophische Studien 68 1 1 22 doi 10 1163 18756735 068001001 28 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Haziran 2021 Feldman 2001 Alston William P 1998 Empiricism Ingilizce Taylor and Francis doi 10 4324 9780415249126 P014 1 ISBN 978 0415250696 24 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Haziran 2021 Markie Peter J 1998 Rationalism Ingilizce Taylor and Francis doi 10 4324 9780415249126 P041 1 ISBN 978 0415250696 24 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Haziran 2021 a b Teixeira Celia 2018 How Not to Reject the a Priori Kriterion Journal of Philosophy 59 140 365 384 doi 10 1590 0100 512x2018n14002ct Friedman Michael 2007 The Aufbau and the rejection of metaphysics Cambridge University Press ss 129 152 ISBN 978 0 521 84015 6 30 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Haziran 2021 Chakravartty Anjan 2004 Studies in History and Philosophy of Science Part A 35 1 173 184 doi 10 1016 j shpsa 2003 12 002 29 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Haziran 2021 a b c Santana Carlos 2018 Episteme 15 2 209 227 doi 10 1017 epi 2017 3 27 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Haziran 2021 Browning Heather 2017 Animal Sentience 2 16 13 doi 10 51291 2377 7478 1246 29 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Haziran 2021 Bogen James 2016 Empiricism and After The Oxford Handbook of Philosophy of Science Oxford Handbooks in Philosophy Oxford New York Oxford University Press ss 779 795 doi 10 1093 oxfordhb 9780199368815 013 12 ISBN 978 0199368815 OCLC 933596096 Bunge Mario 1998 1967 Philosophy of Science Volume 1 From Problem to Theory Science and Technology Studies New Brunswick NJ s 21 ISBN 9780765804136 OCLC 37156799 empirical information is not weighed in a theoretical vacuum every piece of evidence must be judged in the light of the theory employed in the design and implementation of the technique used to gather that information Just as no factual theory stands by itself so no datum constitutes an evidence for or against a theory unless it is gathered and interpreted with the help of some scientific theory Tversky Amos Kahneman Daniel 27 Eylul 1974 Science Ingilizce 185 4157 1124 1131 doi 10 1126 science 185 4157 1124 ISSN 0036 8075 PMID 17835457 15 Temmuz 2022 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 30 Haziran 2022 Pickett 2011 a b c Malik Saira 2017 Journal for General Philosophy of Science 48 1 71 95 doi 10 1007 s10838 016 9335 y 24 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Haziran 2021 Gonzalez Wenceslao J 2010 1 Recent approaches on Observation and Experimentation New Methodological Perspectives on Observation and Experimentation in Science Ingilizce Netbiblo ISBN 978 84 9745 530 5 Boyd Nora Mills Bogen James 2021 The Stanford Encyclopedia of Philosophy Metaphysics Research Lab Stanford University 14 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Haziran 2021 a b c Okasha S 2011 Analysis 71 2 222 232 doi 10 1093 analys anr014 24 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Haziran 2021 Bird Alexander 2013 Thomas Kuhn Zalta Edward N Ed Erisim tarihi 25 Ocak 2012 Craig Edward 2005 a posteriori Routledge ISBN 978 0415324953 Feldman Richard 2001 1999 Evidence Audi Robert Ed 2nd Cambridge UK Cambridge University Press ss 293 294 ISBN 978 0521637220 Kuhn Thomas S 1970 1962 The Structure of Scientific Revolutions 2nd Chicago University of Chicago Press ISBN 978 0226458045 Pickett Joseph P Ed 2011 5th Houghton Mifflin ISBN 978 0 547 04101 8