Arap Edebiyatı (Arapça: الأدب العربي), anadili Arapça olan ulusların ortaya koymuş oldukları edebiyat eserlerini kapsar. Arapça Arap Yarımadası'nda ilkçağlardan beri kullanılan bir dildir. İslam dininin ortaya çıkışından sonra yayılarak İspanya'dan Endonezya'ya kadar uzanan bir alanda 600 yıl boyunca kültür dili durumuna gelmiştir.
İslamiyet öncesi Arap edebiyatı
Cahiliye Dönemi adı da verilen İslam Öncesi Dönem'de Arap edebiyatında şiirin özel bir yeri vardı. Devesinin sırtında uzun çöl yolculuklarına çıkan Bedeviler'in söyledikleri türküler Arap şiirinin kaynağını oluşturur. Yiğitliği, sevgiyi, çöl yaşamını anlatan bu türkülere deveci türküsü anlamına gelen denir. Göçer çöl insanının söylediği bu türküler kentlerde söylenmeye başlanınca belli değişikliklere uğrayarak kesin ölçüler kazanmıştır.
İslam öncesi Arap şiirinden günümüze kalan en önemli örnek Muallakati seba'dır (Yedi Askı). Bu şiirler Ukaz panayırında düzenlenen bir şiir yarışmasında beğenilerek Mısır ketenine yazılmış ve Kâbe'ye asılmıştı. benzer konuları işleyen bu şiirlerde gelişmiş bir dil ve anlatım görülür. Hangi yıllarda yazıldığı kesin olarak bilinmeyen şiirlerini İmruü'l-Kays, (Tarafe b. el-Abd) (539-564), , , Antere bin Şeddad, (Zuheyr b. Ebi Sulma), (Lebid b. Rebia) adlı şairler yazmıştır.
Yedi Askı şairleri dışında ünü günümüze kadar gelmiş başka şairler de vardır. Koltuğunun altında uzun bir bıçak taşıdığı için adıyla bilinen şair bunlardandır. Şiirlerinde üstüne binerek dolaştığı koçundan, hayal ettiği korkunç yaratıklardan söz eder. Kurnazlığı ve savaşçılığı üzerine birçok öykü anlatılan , karşılıklı söyledikleri yergilerle ün kazanmış ile İslam öncesi dönemin başlıca şairlerindendir.
Bu dönemde muamma (bilmece), hayvan masalları (fabl), efsane ve halk öyküleri gibi düzyazı türleri de gelişmiştir. adı verilen ve kent dolaşılarak anlatılan söylence ve öyküler daha sonra yazıya geçirilmiştir.
Sadru'l-İslam Dönemi
Sadru'l-İslam dönemi, İslam Peygamberi Muhammed'in ve onun ardından gelen dört halifenin hüküm sürdüğü asrı tanımlamaktadır. (Hassan b. Sabit), Ka'b b. Malik, (Abdullah b. Revaha) bu dönemde yaşamış şairlerdir.
İslamiyet'in peygamberi Muhammed'in döneminde, ölçülü ve uyaklı bir dili olan Kur'an'ın özel bir yeri vardı. Seci denen uyaklı Kuran dili özellikle ilk surelerde şiir düzeninde, çok duygulu ve etkileyicidir. Önceleri şairlere karşı tavır içinde olan Muhammed daha sonra toplumdaki etkilerini görerek onlarla iyi ilişkiler içine girmiş, İslamiyet'in savunuculuğunu yapan şairlerle dostluk kurmuştur. Bunlardan Hassan bin Sabit Peygamber'in şairi sanını almıştır.
Emevi Dönemi
Emeviler döneminde şiir dinsel konuların dışına çıkarak gündelik yaşamla da ilgilenmeye başladı. Cerir b. Atiyye, Ahtal ve (Ferezdak) gibi şairler bu dönemde söyledikleri hiciv şiirleri ile ün kazanmışlardır. (Malik b. er-Reyb), (Şizaz ed-Dabbi), Kays b. Mulavvah by dönemde yaşamış şairlerdir.
Abbasiler dönemi
Abbasiler döneminde Bağdat bir kültür ve sanat merkezi oldu. Arapça çok geniş bir alana yayılarak kültür dili haline geldi. Halife ve zenginler bilgin ve sanatçıları desteklediler. Zenginlerin koruması altına giren şairler efendilerini öven şiirler yazıyordu. Şairlerin bir araya gelerek aralarında yarışmalar düzenlemeleri de şiirin gelişmesinde katkıda bulundu. (Beşşar bin Bürd) ve (Ebu Nuvas) zevk ve eğlenceyi konu alan şairlerin önde gelen temsilcileridir. ve gibi dilciler Arapçanın dilbilgisi kurallarını saptadılar. Yunanca'dan yapılan çeviriler yabancı kültürlerle ilişki kurulmasını sağladı.
Bu dönemde, Bağdat dışında da önemli şairler yetişti. Çoğunlukla geleneğe bağlı olan şairlerden (Mütenebbi) (905-965) şan ve şöhret duygularını dile getiren şiirler yazdı. (Ebu Temmam) (804-845), kendinden önceki şairler üzerine Hamse adlı büyük bir derleme hazırladı.
Araplar'ın yazın gözde şairlerinden biri olan (Ebu'l-Âlâ el-Maarri) (973-1057) Suriye'de yaşadı, saray şiirine karşı bir şiir anlayışı geliştirdi. Şiirlerinde dönemin toplumsal adaletsizlik, acı ve ölüm gibi sorunlarını ele aldı. Bilgiye ulaşmanın yolu olarak iman yerine aklı savundu. İslam'ın cennet-cehennem anlayışını yergi diliyle eleştirdi ve saray şairlerini cennet-cehennem bekçileri diyerek alaya aldı.
Türk edebiyatını da etkileyen Tasavvuf şiiri de bu dönemde doğdu. Dinsel kurallar karşısında hoşgörü ve inanç özgürlüğünü savunan Tasavvufçular, halifelerce hoş görülmeyerek cezalandırıldılar. Tasavvuf şairlerinin en ünlülerinden (Hallac-ı Mansur) (858-922) Tanrı'nın kendisinde yansıdığını söylediği için öldürülerek derisi yüzüldü.
Abbasiler döneminde seci denen ölçülü, uyaklı düzyazı yapıtları da hızla çoğaldı. Öncelikle Kuran ayetlerini ve hadisleri yorumlamak amacıyla yazılan düzyazı, savaşları anlatan yapıtlarla gelişti. Bu dönem yazarlarının en tanınmışları (Ebubekir el-Harizmi) (935-993) ve 'dir (969-1008). (1054-1122) makame türünün Arap edebiyatına girmesini sağladı. Bu dönemde Basra ve Kufe okulları ile medreselerinde dilbilim çalışmaları yapıldı. İlk Arapça dilbilgisi kitabı bu dönemde yazıldı. Dilbilim alanında çalışmalarıyla ünlü yazar Türkçe üzerine de dört kitap yazdı.
Çöküş Dönemi
Çöküş dönemi, Abbâsîlerin iktidarı kaybettiği dönemden Modern Arap edebiyatının başlangıcı olarak kabul edilen 1798 senesine kadar geçen süreçtir. (İbn Mekânis) bu dönemin şairlerinden biridir.
Modern Dönem
Genellikle çağdaş arap edebiyatında iki önemli tarihî olaydan bahsedilir. Bunlardan birincisi 'da hemen hemen tüm Arap Yarımadası'nda gerçekleşen arap bağımsızlık hareketi. Bir diğeri ise 1797 senesinde Napolyon Bonapart'ın Mısır'a girmesidir.
19. Yüzyıl sonu arap şiirinin yenilikçi önderlerinden Mahmut Sami El-Baroudy Paşa (d.1839, ö.1904) ve ondan etkilenen Mısır'daki Diriliş Ekolü, Ahmet Şevki (d.1868, ö.1932), Hafız İbrahim (d.1872, ö.1932) ve Irak'ın meşhur şairlerinden Maruf Rusafî (d.1875, ö.1945) ve onun çağdaşlarından İsmail Sabri (d.1854, ö.1923), Ahmet Muharrem (d.1877, ö.1945), Cemil Sıtkı Zehavi (d.1863, ö.1936), Vahit Huyun (d.1966) gibi birçok şair arap şiirinin yenilikçilerindendir.
Ve onlardan sonra (Avrupa Edebiyatı)'nın tercümelerinden etkilenen şairler geldiler. Mısır'da Ebu Lev Ekolü'nü oluşturdular
Altmışlı yıllarda nesir kasideler üzerinde çabalayan bazı edebiyatçılar ortaya çıktı. Bunlar ahenk ve mecazla yetinmeye çalıştılar ancak yaygın kanı bunun arapçaya uygun düşmediğidir.
Kaynakça
- ^ ينظر مقدمة تراث الإسلام تحرير المستشرق: جوزيف شاخت، عالم المعرفة : الكويت
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 16 Mayıs 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Mayıs 2018.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar