Bu maddedeki bilgilerin için ek kaynaklar gerekli.Mart 2020) () ( |
Yulaf (Avena), bol nişastalı taneleri (tohumları) için yetiştirilen bir tarım bitkisi. Daha çok hayvan yemi olarak kullanılan bu tahıldan insanların beslenmesinde de yararlanılır. Bir yulaf tarlası, buğday ya da arpa başaklarına benzemeyen, salkım biçimindeki dağınık başakları sayesinde öbürlerinden kolayca ayırt edilebilir. Sapçıkların ucunda bulunan başakcıkların her biri iki ya da üç tohum içerir. Dışları kılıfta (iç kavuz) örtülü olan bu tohumların ikisini (ya da üçünü) birden yeniden zarsı iki yaprak (dış kavuz) kuşatır.
Yulaf | ||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Biyolojik sınıflandırma | ||||||||||||
| ||||||||||||
Türler | ||||||||||||
Avena abyssinica |
Yulafın beyaz, siyah, sarı, kırmızı ya da boz tohumlu, kısa ya da uzun saplı pek çok çeşidi vardır. Tarım uzmanlarının öteden beri sürdürdükleri çalışmalarla değişik iklim ve toprak koşullarına uygun yulaf çeşitleri geliştirilmiştir. Örneğin, bunlardan kırmızı yulaf sıcak ve nemli iklimlerde yetiştirilir.
Yulafın dünyaya, yabanıl olarak yetiştiği Asya'nın batısı ile Avrupa'nın doğusu arasında kalan bölgelerden yayıldığı sanılır. Yabanıl yulaflardan türeyerek günümüze ulaşmış olan kültür yulafları içinde en çok yetiştirileni hiç kuşkusuz Avena sativa türüdür. Bugün yulaf, arpa ve çavdardan daha büyük miktarlarda üretilen bir tahıldır. Serin ve nemli iklimleri sevdiği için en iyi Avrupa'nın batı ve İskandinav ülkelerinini de içine alan kuzey bölümlerinde, Rusya'da ve Kuzey Amerika'da yetişir. Bununla birlikte Avustralya ve Yeni Zelanda'da da ekilir. Yulaf fazla yağış almayan kurak yerlerde kalın kavuzlu, uzunca tohumlar verir.
ABD ve Rusya dünyanın en çok yulaf üreten ülkeleridir; ama, İskoçya, İsveç ve Finlandiya gibi küçük kuzey ülkelerinde, buğday ve çavdardan daha iyi ürün verdiği için yulaftan geniş ölçüde yararlanılır. Türkiye'de ise başlıca Marmara, Ege ve İç Anadolu bölgelerinde yetiştirilen yulafın üretimi 350 bin tona yaklaşır.
Bol miktarda nişasta ile protein, vitamin ve mineraller de içeren yulaf taneleri en çok hayvan yemi olarak kullanılır. Ayrıca bitki tazeyken biçilerek yeşil yem ya da taneler hasat edildikten sonra kuru yem olarak hayvanlara yedirilir. Yulaf unundan hazırlanan hamur buğday unu gibi kabarmadığından ekmek yapımında kullanılmaz. Yulaf unundan daha çok lapa ya da gözleme gibi yiyecekler yapılır; taneleri ise özellikle kahvaltı için hazırlanan, besleyici değeri yüksek tahıl karışımlarına katılır. Yulaf eskiden buğdayın pahalı olduğu dönemlerde onun yerini almıştır. Bugün de kuzey ülkelerinde yulafın gıda ürünleri arasında küçümsenmeyecek bir yeri vardır.
Yulaf üretiminin yapıldığı bölgelerin çoğunda yulaf ilkbaharda ekilir. Kış yulafları dona ve kara dayanıklı olmadığı için Kuzey Kutbu'na yakın bölgelerde yetiştirilemez. Aynı arpa gibi yulaf da bazen üçgül ve buğdaygillerden öbür bazı bitkilerin fidelerini güneş ve rüzgârın zararlı etkisinden korunmak için, onlarla birlikte ekilir.
Sınıflandırma
Yulafların iç kavuz uçlarının sorguçlu veya dişli, kromozon sayılarına, yabani ve kavuzlu ya da çıplak daneli kültür formu oluşlarına göre sınıflandırılmaktadır.
Aristulatae (sorguçlu yulaflar)
İç kavuzun uçları iki parçalı tüy şeklinde uzamıştır. Bu yüzden diploid ve tetraploid grup yulaf türlerine “sorguçlu yulaflar” adı verilir. Bazı Avrupa kıyılarında, Akdeniz çevresinde, Habeşistan, İran, Afganistan dolaylarında yayılmıştır. Bu grup yulaflarında vegetatif ve generatif organlar küçük, bitkiler cılızdır. Daneleri ufak, ermeleri eş zamanlı ve dökülmeleri çok fazladır. Diploid ve tetraploid yulafların dünya yulafçılığında fazla önemleri yoktur. Bu grup yulafların orijini Akdeniz çevresindeki ülkelerdir.
Denticulatae (dişli yulaflar)
İç kavuzun ucu iki parçalı diş şeklini almıştır. Bu bakımdan hekzoploid yulaflara “Dişli yulaflar” adı verilir.
- (yabani beyaz yulaf): Türkiye'de yaygın bir tarla zararlı otu olarak bulunur ve erken olgunlaşıp dökülür. Dökülen tohumlar çimlenme ermelerini bölüm bölüm ve birkaç yıl içinde tamamladıklarından, yabani yulafla kirlenen bir tarlada ertesi yıl hiç tohum dökülmese bile, yine yabani yulaf bitkileri ortaya çıkar. Erme zamanında öteki bitkilerden daha beyaz görünür. Başakcığı saptan kopunca (ya da koparılınca) birinci danenin dibi oyuk görünür. Başakçıkta ikinci dane birinciden ayrılınca (koparılınca), iki daneyi birbirine bağlayan sapçık parçası birinci danenin karın kısmında kalır. Başakcığın dibi ve sapçık tüylüdür. İç kavuzlarda dişlilik belirli değildir. kısa olmakla birlikte, kaba ve büyüktür.
- Avena sativa (beyaz yulaf) :Dünyadaki kültür yulafının 2/3’ünü oluşturur. Orta Anadolu bölgesinde yaygın olarak ekilmektedir. Ekonomik önemi fazladır. Koparılan başakcığın dibinde A. Fatua’da olduğu gibi çukurluk görülmez; çoğu çeşitlerde burası, sivri bir nokta ya da çıkıntı halindedir. Alt ve ikinci daneyi birbirine bağlayan sapçık parçası, ikinci daneyi koparınca, tümüyle birinci danenin karın kısmında kalır. Bu türe giren çeşitlerin çoğunda, daneler beyazdır, sarı gri-siyah renkli çeşitleri de vardır. İç kavuzlarda, sapçık ve başakçık dibinde tüylülük gösterebilir. Çoğunlukla kılçıksızdırlar; bazı çeşitlerde alt danede zayıf bir kılçık bulunur.
- (çıplak yulaf) : Daneleri oldukça iri ve çıplaktır; içkavuz ve kapçık öteki türlerde olduğu gibi daneyi sıkıca sarmamıştır. “İri daneli çıplak yulaf’ta denilir. Bu türde başakcık ekseninin boğumları çok uzamıştır ve başakcıklar çok çiçeklidir. Kavuzlar çok gevşek olduğundan dane dökümü fazladır. Karyopsiz üzerinde tüylülük de fazladır.
- Avena sterilis(kırmızı yabani yulaf): Akdeniz çevresinde ve özellikle Türkiye'de yaygındır.
- (kırmızı yulaf) : Kavuzlu kültür formunun bu türden çıktığı kabul edilir. Son yıllarda kışa dayanıklı çeşitler bu tür içinden elde edilmesiyle, yeryüzünde ekimi gitgide genişlemektedir. Akdeniz, Ege ve Marmara ve Trakya bölgelerinde yaygın olarak ekilmektedir. Bitki boylu, yaprakları geniş, daneleri iridir. Tahıl tarlalarının zararlı otlarındandır. Başakcığın dip kısmı, başakcık ekseni boğumları ve içkavuzun sırtı tüylüdür
Adaptasyon
Yulaf kültürü 640 kuzey, 350 güney enlemleri arasında yayılmıştır; önemli alanları ise kuzey yarımkürede 400-550 enlemleri arasıdır. Yayılışın kuzey sınırına çıkabilen yulaflar, A sativa çeşitleridir. Daha ılıman bölgelerde ise kırmızı yulaf çeşitleri yayılmıştır.
İklim İstekleri
Yulaf, serin iklim tahılları içerisinde iklim istekleri en fazla olan bir genustur. Daha çok sahil bölgelerinde, dağ eteklerindeki ovalarda yetiştirilir. Yulaftan iyi ürün alınabilmesi, bitkinin vejetasyon süresindeki yağışların iyi dağılmasına ve havanın fazla sıcak olmamasına bağlıdır. Çimlenmeden başaklanmaya kadar geçen devrelerde serin bir hava (15 0C’yi geçmeyen) ve yüksek bir nem ister. 1 g. kuru madde oluşturmak için 600 g’ın üstünde su ister. Yıllık yağış 700–800 mm olan yerler yulaf için en uygun yerlerdir. Çok az nemli yerlerde yetişse de verim düşer. Böyle yerlerde gerekli suyu alabilmesi için kökler yanlara ve derinlere doğru fazla gelişir. Kumlu bölgelerde ve kurak ve sıcak yerlerde su yetersizliği özellikle generatif devrede çok fazla olur. Bu bölgelerde yulaf ekimi, kurakların başlamasından önce ermeye geçebileceği uygun bir tarihte yapılır. Yulaf kışa pek dayanıklı değildir. Isının –150C’ye düştüğü yerlerde yulafı kışlık olarak yetiştirmek sakıncalıdır. Bu nedenle kışlık yulaf kültürü daha ılıman bölgelerde yerleşmiştir. Bir bölgenin kışına dayanabilen çeşitlerle kışlık ekimde bitkilerin kök sistemi kuvvetli, gelişme devresi uzun olduğundan, bitkiler yazlık bölgede ekilen yulaftan 5-10 gün önce ermesini tamamlar dolayısıyla dane ve saman verimi daha yüksek, hastalık ve böceklerden zarar görmesi daha az olur. Çok nemli ve güneşlenmesi az olan bölgelerde yatma problemi önem kazanır.
Toprak İstekleri
Çavdardan sonra, toprak seçiciliği en az olan yulaf, yeteri kadar nemi bulunan en fakir topraklarda bile yetişir. Kök sistemi çok kuvvetlidir, yanlara ve derinlere doğru iyi gelişir. Çok ağır ve havasız topraklarda toprak yüzeyine yakın kökler meydana getirerek havalanmayı sağlar. Killi-tınlı ve kumlu fakat hümüsü bol olan topraklarda yeter nem bulabilirse en yüksek verimi getirebilir. Toprak reaksiyonuna duyarlılığı fazla değildir. Bunun içindir ki, bataklık yerlerin kurutularak tarlaya çevrilmesinde ilk ele alınıp yetiştirilecek kültür bitkisi yulaftır. Yulaf, toprak tuzluluğuna da arpadan daha dayanıklıdır.
Yulaf kültürü
Toprak işleme
Yulaf genellikle yağışı bol taban yerlerde ekildiğinden, bu toprakların tava gelmesi kolay olmadığı hallerde toprak devrilerek sürülebilir. Böyle yerlerde su kaybı önemli olmadığı gibi, devirerek işleme ile ilk gelişmesi çok yavaş olan yulaf için yabancı otlara karşı daha iyi bir mücadele yapılmış olur. Kuru ziraat bölgelerinde ise toprak, suyu uçurmayacak ve erozyonu önleyecek şekilde, kırlangıçkuyruğu pulluklar veya kazayağı ile devrilmeden alttan işlenerek otlar yok edilir. Tarla otlandıkça aynı aletlerle ikileme gerekirse üçleme yapılarak tarla hazırlanır.
Gübreleme
Ahır gübresi toprağın su tutmasını ve havalanmasını sağladığından yulafta verimi çok artırır. Killi topraklarda 2-2.5 ton ahır gübresi verme uygun bir gübrelemedir. Azot devamlı kardeşlenmeye sebep olduğundan, bu yüzden de aynı bitki üzerinde ermesini tamamlayan saplar yanında yeni çiçeklenen saplar bulunacağından hasat çok güçleşir. Bunun içindir ki azot gübresinin yulafa fazla verilmesi doğru değildir. En iyisi azotlu gübrenin büyük çoğunluğu başaklanmadan hemen önceki devrede verilmelidir. Verilecek gübre miktarı ortalama olarak dönüme 4 kg N, 4–6 kg P2O5 üzerinden hesaplanmalıdır. Fosforlu gübrenin tamamı, verilecek azotlu gübrenin 1/3’ü tohumla beraber verilir. Geriye kalan azot ise başaklanmadan önce verilmelidir.
Ekim nöbeti
Yulaf köklerinin topraktan zor alınabilen besin maddelerini ve suyu alma gücü buğday ve arpaya göre daha fazladır. Özellikle kurak bölgelerde yulafın arpa ve buğday anızına ekilmesi doğru değildir. Yulaftan sonra da hemen ara vermeden diğer tahılların ekimi de yapılmamalıdır. Çünkü yulaf tarlanın suyunu iyice sömürür. Kurak bölgelerde sınırlı olan su azalacağından yulaftan sonra gelen buğday, arpa veya yine yulaf kuraklıktan zarar görür. Çavdardan sonra ekilen yulafın verimi yeterli düzeyde olabilmektedir. Yulaf çapa bitkilerinin ekim nöbetine girebilir. Gübreli çapa bitkilerinden sonra kışlık yulaf ekilebilir. Yulaf, silo yemi olarak baklagil yem bitkilerinden tırfılla karışık olarak ekilir. Yulaf fiğ karışımının ekimi, yem üretimi yönünden önem taşır.
Ekim
Yüksek verim için yulafın kışa dayanabileceği yerlerde ekim kıştan yapılmalıdır. Kışlık ekimde ekim tarihi, bölgelere göre değişmekle birlikte, bitkinin kışa 3-4 yapraklı girecek şekilde ekiminin yapıldığı zamandır. Türkiye için 15 Ekim- Aralık sonu en uygun ekim zamanı aralığıdır. Yulaf yazlık ekilecekse ekim erken yapılmalıdır. Çünkü yulafta vernelizasyon uzun sürelidir. Ayrıca sıcak ve kurak bastırmadan başaklanmış olacak şekilde ayarlanmalıdır. Çimlendikten sonra 1-3 0C’lik sıcaklıklarda en az 2 hafta kaldıktan sonra ilk gelişmesini tamamlar. Kışlık erken de ekilse, çimlenen bitki toprak yüzünde ilk gelişmesini yapabilmek için bu düşük sıcaklığın gelmesini bekler. Bunun için yulafta ilk gelişme öteki genuslara oranla çok yavaştır. Yulaf genelde ağır ve nemli topraklarda yetiştirildiğinden mibzer, bu topraklarda kolay çalışmaz bu nedenle ekim el ile serpmeyle yapılır, çalı sürgüsü veya tırmıklarla tohumlar kapatılır. Böyle ağır tavlı topraklarda ekimi yüzden yapmak gerekir. Toprak tipi ne olursa olsun tav durumu uygunsa mibzer kullanılmalıdır. Kuru ziraat bölgelerinde kışlık ekim daha derine, en iyisi de arkvari ekim yapan üstten baskılı düz mibzerler ile yapılır. Kavuzların kalın olması tohumun su almasını geciktirir. Derine ekilmesinde amaç çimlenme suyunu zamanında bulmasıdır. Ancak, tohumu örten toprak tabakasının kalın olması cücüğün toprak yüzüne çıkmasını tehlikeye koyabilir. Tohumluk kalburlanmış ve böylece küçük, cılız ve yeşil danelerden temizlenmiş, çimlenme hızı yüksek tohumluk olmalıdır. Soğuk ve kurak zararı ilk gelişmenin hızlı olmasıyla azalacağı için, çimlenme ve sürme hızının yüksek olması istenir. Tohumluğun 1000-dane ağırlığı 25 g’ın altına düşmemelidir. Dekara 15–18 kg tohum atılır. 1000-dane ağırlığı düşükse, metrekareye atılacak tohum sayısı 600’e kadar çıkabilir. Sık ekim, ilk gelişmenin hızlı olmasını sağlar, sonraki devrelerde etkisi azalır. Danesi için yetiştirilmediğinde ekimini daha sık yapmak uygun olur.
Hasat Harman
Yulaf, genellikle ana saptaki danelerin sarı erme ile tam erme arasında bulunduğu sırada biçilmelidir. Sarı erme sonunda başakçıkların sapçıklarla ilgisi kesildiğinden dane dökme fazla olur. Bu devrede birinci sapın bütün yaprakları sararmış, yalnız uç yaprağın dip kısımları yeşildir ve 1. boğum az çok sararmıştır, öteki kardeşler henüz yeşildir. Bu devrede biçilip 3-5 gün kurutulduktan sonra harman yapılır. Biçerdöver ile bu zamanda hasat yapılmaz. Biçerdöverle hasat için 1. ve 2. saptaki danelerin tam erme devresine girmesini beklemek gereklidir.
Hastalıkları
Pas (Puccinia)
Yulafın en önemli hastalığıdır. İki türü vardır.
- Puccinia graminis avenae (yulaf karapası): Belirtisi buğday karapasında olduğu gibidir.
- Puccinia coronata (taçlı pas): Yapraklarda ve yaprak kınında bazen sapta açık püstüller görülür. Her iki pas da kıyı bölgelerimizde ve Orta Anadolu’da zarar yapar. Mücadele için dayanıklı çeşitlerin seçilmesi gerekmektedir.
Yaprak Lekesi Hastalığı (Septoria)
Serin ve fazla yağışlı mevsimlerde ortaya çıkar. Genç yapraklarda önce belirsizce sonradan kahverengiye dönen lekeler görülür. İleri devrelerde sap siyah bir renk alır, incelip kırılır.
Yaprak çizgi hastalığı (Helminthosporium)
Gelişmenin çeşitli devrelerinde zarar yapabilir. Çim devresinde kök gelişmesi durur; çimler koyu renk alarak ölür. Başaklanma öncesi devrede yapraklarda uzunluğuna sarı çizgiler görülür, sap boğumlarında renksizlik alt boğumlarda siyah renkli spor yığınları görülür. Bitkide başaklanma sırasında yatma görülür.
Rastık (Ustilago
İki türü vardır.
- Yulaf açık rastığı (U. avenae): Danelerin yerini önce çok ince bir zar içinde bulunan siyah renkli sporlar doldurur, bu zar kolayca yırtılır ve sporları dökülür, geriye salkım ekseni ve dalları kalır.
- Yulaf kapalı rastığı (U. kolleri):Danelerin yerini dolduran sporları saran zar bunda daha kalındır ve körlü dane harmana kadar bütün kalır.
Kaynakça
- ^ Ege Üniversitesi Tarla Bitkileri Bölümü Ders Notları
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddedeki bilgilerin dogrulanabilmesi icin ek kaynaklar gerekli Lutfen guvenilir kaynaklar ekleyerek maddenin gelistirilmesine yardimci olun Kaynaksiz icerik itiraz konusu olabilir ve kaldirilabilir Kaynak ara Yulaf haber gazete kitap akademik JSTOR Mart 2020 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Yulaf Avena bol nisastali taneleri tohumlari icin yetistirilen bir tarim bitkisi Daha cok hayvan yemi olarak kullanilan bu tahildan insanlarin beslenmesinde de yararlanilir Bir yulaf tarlasi bugday ya da arpa basaklarina benzemeyen salkim bicimindeki daginik basaklari sayesinde oburlerinden kolayca ayirt edilebilir Sapciklarin ucunda bulunan basakciklarin her biri iki ya da uc tohum icerir Dislari kilifta ic kavuz ortulu olan bu tohumlarin ikisini ya da ucunu birden yeniden zarsi iki yaprak dis kavuz kusatir YulafBiyolojik siniflandirmaAlem PlantaeBolum Magnoliophyta Kapali tohumlular Sinif Liliopsida Bir cenekliler Takim PoalesFamilya Poaceae Bugdaygiller Cins Avena L TurlerAvena abyssinica Avena barbata Avena brevis Avena fatua Avena maroccana Avena nuda Avena occidentalis Avena pubescens Avena pratensis Avena sativa Avena sterilis Avena strigosa Yulafin beyaz siyah sari kirmizi ya da boz tohumlu kisa ya da uzun sapli pek cok cesidi vardir Tarim uzmanlarinin oteden beri surdurdukleri calismalarla degisik iklim ve toprak kosullarina uygun yulaf cesitleri gelistirilmistir Ornegin bunlardan kirmizi yulaf sicak ve nemli iklimlerde yetistirilir Yulafin dunyaya yabanil olarak yetistigi Asya nin batisi ile Avrupa nin dogusu arasinda kalan bolgelerden yayildigi sanilir Yabanil yulaflardan tureyerek gunumuze ulasmis olan kultur yulaflari icinde en cok yetistirileni hic kuskusuz Avena sativa turudur Bugun yulaf arpa ve cavdardan daha buyuk miktarlarda uretilen bir tahildir Serin ve nemli iklimleri sevdigi icin en iyi Avrupa nin bati ve Iskandinav ulkelerinini de icine alan kuzey bolumlerinde Rusya da ve Kuzey Amerika da yetisir Bununla birlikte Avustralya ve Yeni Zelanda da da ekilir Yulaf fazla yagis almayan kurak yerlerde kalin kavuzlu uzunca tohumlar verir ABD ve Rusya dunyanin en cok yulaf ureten ulkeleridir ama Iskocya Isvec ve Finlandiya gibi kucuk kuzey ulkelerinde bugday ve cavdardan daha iyi urun verdigi icin yulaftan genis olcude yararlanilir Turkiye de ise baslica Marmara Ege ve Ic Anadolu bolgelerinde yetistirilen yulafin uretimi 350 bin tona yaklasir Bol miktarda nisasta ile protein vitamin ve mineraller de iceren yulaf taneleri en cok hayvan yemi olarak kullanilir Ayrica bitki tazeyken bicilerek yesil yem ya da taneler hasat edildikten sonra kuru yem olarak hayvanlara yedirilir Yulaf unundan hazirlanan hamur bugday unu gibi kabarmadigindan ekmek yapiminda kullanilmaz Yulaf unundan daha cok lapa ya da gozleme gibi yiyecekler yapilir taneleri ise ozellikle kahvalti icin hazirlanan besleyici degeri yuksek tahil karisimlarina katilir Yulaf eskiden bugdayin pahali oldugu donemlerde onun yerini almistir Bugun de kuzey ulkelerinde yulafin gida urunleri arasinda kucumsenmeyecek bir yeri vardir Yulaf uretiminin yapildigi bolgelerin cogunda yulaf ilkbaharda ekilir Kis yulaflari dona ve kara dayanikli olmadigi icin Kuzey Kutbu na yakin bolgelerde yetistirilemez Ayni arpa gibi yulaf da bazen ucgul ve bugdaygillerden obur bazi bitkilerin fidelerini gunes ve ruzgarin zararli etkisinden korunmak icin onlarla birlikte ekilir SiniflandirmaYulaflarin ic kavuz uclarinin sorguclu veya disli kromozon sayilarina yabani ve kavuzlu ya da ciplak daneli kultur formu oluslarina gore siniflandirilmaktadir Aristulatae sorguclu yulaflar Ic kavuzun uclari iki parcali tuy seklinde uzamistir Bu yuzden diploid ve tetraploid grup yulaf turlerine sorguclu yulaflar adi verilir Bazi Avrupa kiyilarinda Akdeniz cevresinde Habesistan Iran Afganistan dolaylarinda yayilmistir Bu grup yulaflarinda vegetatif ve generatif organlar kucuk bitkiler cilizdir Daneleri ufak ermeleri es zamanli ve dokulmeleri cok fazladir Diploid ve tetraploid yulaflarin dunya yulafciliginda fazla onemleri yoktur Bu grup yulaflarin orijini Akdeniz cevresindeki ulkelerdir Denticulatae disli yulaflar Ic kavuzun ucu iki parcali dis seklini almistir Bu bakimdan hekzoploid yulaflara Disli yulaflar adi verilir yabani beyaz yulaf Turkiye de yaygin bir tarla zararli otu olarak bulunur ve erken olgunlasip dokulur Dokulen tohumlar cimlenme ermelerini bolum bolum ve birkac yil icinde tamamladiklarindan yabani yulafla kirlenen bir tarlada ertesi yil hic tohum dokulmese bile yine yabani yulaf bitkileri ortaya cikar Erme zamaninda oteki bitkilerden daha beyaz gorunur Basakcigi saptan kopunca ya da koparilinca birinci danenin dibi oyuk gorunur Basakcikta ikinci dane birinciden ayrilinca koparilinca iki daneyi birbirine baglayan sapcik parcasi birinci danenin karin kisminda kalir Basakcigin dibi ve sapcik tuyludur Ic kavuzlarda dislilik belirli degildir kisa olmakla birlikte kaba ve buyuktur Avena sativa beyaz yulaf Dunyadaki kultur yulafinin 2 3 unu olusturur Orta Anadolu bolgesinde yaygin olarak ekilmektedir Ekonomik onemi fazladir Koparilan basakcigin dibinde A Fatua da oldugu gibi cukurluk gorulmez cogu cesitlerde burasi sivri bir nokta ya da cikinti halindedir Alt ve ikinci daneyi birbirine baglayan sapcik parcasi ikinci daneyi koparinca tumuyle birinci danenin karin kisminda kalir Bu ture giren cesitlerin cogunda daneler beyazdir sari gri siyah renkli cesitleri de vardir Ic kavuzlarda sapcik ve basakcik dibinde tuyluluk gosterebilir Cogunlukla kilciksizdirlar bazi cesitlerde alt danede zayif bir kilcik bulunur ciplak yulaf Daneleri oldukca iri ve ciplaktir ickavuz ve kapcik oteki turlerde oldugu gibi daneyi sikica sarmamistir Iri daneli ciplak yulaf ta denilir Bu turde basakcik ekseninin bogumlari cok uzamistir ve basakciklar cok ciceklidir Kavuzlar cok gevsek oldugundan dane dokumu fazladir Karyopsiz uzerinde tuyluluk de fazladir Avena sterilis kirmizi yabani yulaf Akdeniz cevresinde ve ozellikle Turkiye de yaygindir kirmizi yulaf Kavuzlu kultur formunun bu turden ciktigi kabul edilir Son yillarda kisa dayanikli cesitler bu tur icinden elde edilmesiyle yeryuzunde ekimi gitgide genislemektedir Akdeniz Ege ve Marmara ve Trakya bolgelerinde yaygin olarak ekilmektedir Bitki boylu yapraklari genis daneleri iridir Tahil tarlalarinin zararli otlarindandir Basakcigin dip kismi basakcik ekseni bogumlari ve ickavuzun sirti tuyludurAdaptasyonYulaf kulturu 640 kuzey 350 guney enlemleri arasinda yayilmistir onemli alanlari ise kuzey yarimkurede 400 550 enlemleri arasidir Yayilisin kuzey sinirina cikabilen yulaflar A sativa cesitleridir Daha iliman bolgelerde ise kirmizi yulaf cesitleri yayilmistir Iklim Istekleri Yulaf serin iklim tahillari icerisinde iklim istekleri en fazla olan bir genustur Daha cok sahil bolgelerinde dag eteklerindeki ovalarda yetistirilir Yulaftan iyi urun alinabilmesi bitkinin vejetasyon suresindeki yagislarin iyi dagilmasina ve havanin fazla sicak olmamasina baglidir Cimlenmeden basaklanmaya kadar gecen devrelerde serin bir hava 15 0C yi gecmeyen ve yuksek bir nem ister 1 g kuru madde olusturmak icin 600 g in ustunde su ister Yillik yagis 700 800 mm olan yerler yulaf icin en uygun yerlerdir Cok az nemli yerlerde yetisse de verim duser Boyle yerlerde gerekli suyu alabilmesi icin kokler yanlara ve derinlere dogru fazla gelisir Kumlu bolgelerde ve kurak ve sicak yerlerde su yetersizligi ozellikle generatif devrede cok fazla olur Bu bolgelerde yulaf ekimi kuraklarin baslamasindan once ermeye gecebilecegi uygun bir tarihte yapilir Yulaf kisa pek dayanikli degildir Isinin 150C ye dustugu yerlerde yulafi kislik olarak yetistirmek sakincalidir Bu nedenle kislik yulaf kulturu daha iliman bolgelerde yerlesmistir Bir bolgenin kisina dayanabilen cesitlerle kislik ekimde bitkilerin kok sistemi kuvvetli gelisme devresi uzun oldugundan bitkiler yazlik bolgede ekilen yulaftan 5 10 gun once ermesini tamamlar dolayisiyla dane ve saman verimi daha yuksek hastalik ve boceklerden zarar gormesi daha az olur Cok nemli ve guneslenmesi az olan bolgelerde yatma problemi onem kazanir Toprak Istekleri Cavdardan sonra toprak seciciligi en az olan yulaf yeteri kadar nemi bulunan en fakir topraklarda bile yetisir Kok sistemi cok kuvvetlidir yanlara ve derinlere dogru iyi gelisir Cok agir ve havasiz topraklarda toprak yuzeyine yakin kokler meydana getirerek havalanmayi saglar Killi tinli ve kumlu fakat humusu bol olan topraklarda yeter nem bulabilirse en yuksek verimi getirebilir Toprak reaksiyonuna duyarliligi fazla degildir Bunun icindir ki bataklik yerlerin kurutularak tarlaya cevrilmesinde ilk ele alinip yetistirilecek kultur bitkisi yulaftir Yulaf toprak tuzluluguna da arpadan daha dayaniklidir Yulaf kulturuToprak isleme Yulaf genellikle yagisi bol taban yerlerde ekildiginden bu topraklarin tava gelmesi kolay olmadigi hallerde toprak devrilerek surulebilir Boyle yerlerde su kaybi onemli olmadigi gibi devirerek isleme ile ilk gelismesi cok yavas olan yulaf icin yabanci otlara karsi daha iyi bir mucadele yapilmis olur Kuru ziraat bolgelerinde ise toprak suyu ucurmayacak ve erozyonu onleyecek sekilde kirlangickuyrugu pulluklar veya kazayagi ile devrilmeden alttan islenerek otlar yok edilir Tarla otlandikca ayni aletlerle ikileme gerekirse ucleme yapilarak tarla hazirlanir Gubreleme Ahir gubresi topragin su tutmasini ve havalanmasini sagladigindan yulafta verimi cok artirir Killi topraklarda 2 2 5 ton ahir gubresi verme uygun bir gubrelemedir Azot devamli kardeslenmeye sebep oldugundan bu yuzden de ayni bitki uzerinde ermesini tamamlayan saplar yaninda yeni ciceklenen saplar bulunacagindan hasat cok guclesir Bunun icindir ki azot gubresinin yulafa fazla verilmesi dogru degildir En iyisi azotlu gubrenin buyuk cogunlugu basaklanmadan hemen onceki devrede verilmelidir Verilecek gubre miktari ortalama olarak donume 4 kg N 4 6 kg P2O5 uzerinden hesaplanmalidir Fosforlu gubrenin tamami verilecek azotlu gubrenin 1 3 u tohumla beraber verilir Geriye kalan azot ise basaklanmadan once verilmelidir Ekim nobeti Yulaf koklerinin topraktan zor alinabilen besin maddelerini ve suyu alma gucu bugday ve arpaya gore daha fazladir Ozellikle kurak bolgelerde yulafin arpa ve bugday anizina ekilmesi dogru degildir Yulaftan sonra da hemen ara vermeden diger tahillarin ekimi de yapilmamalidir Cunku yulaf tarlanin suyunu iyice somurur Kurak bolgelerde sinirli olan su azalacagindan yulaftan sonra gelen bugday arpa veya yine yulaf kurakliktan zarar gorur Cavdardan sonra ekilen yulafin verimi yeterli duzeyde olabilmektedir Yulaf capa bitkilerinin ekim nobetine girebilir Gubreli capa bitkilerinden sonra kislik yulaf ekilebilir Yulaf silo yemi olarak baklagil yem bitkilerinden tirfilla karisik olarak ekilir Yulaf fig karisiminin ekimi yem uretimi yonunden onem tasir Ekim Yuksek verim icin yulafin kisa dayanabilecegi yerlerde ekim kistan yapilmalidir Kislik ekimde ekim tarihi bolgelere gore degismekle birlikte bitkinin kisa 3 4 yaprakli girecek sekilde ekiminin yapildigi zamandir Turkiye icin 15 Ekim Aralik sonu en uygun ekim zamani araligidir Yulaf yazlik ekilecekse ekim erken yapilmalidir Cunku yulafta vernelizasyon uzun surelidir Ayrica sicak ve kurak bastirmadan basaklanmis olacak sekilde ayarlanmalidir Cimlendikten sonra 1 3 0C lik sicakliklarda en az 2 hafta kaldiktan sonra ilk gelismesini tamamlar Kislik erken de ekilse cimlenen bitki toprak yuzunde ilk gelismesini yapabilmek icin bu dusuk sicakligin gelmesini bekler Bunun icin yulafta ilk gelisme oteki genuslara oranla cok yavastir Yulaf genelde agir ve nemli topraklarda yetistirildiginden mibzer bu topraklarda kolay calismaz bu nedenle ekim el ile serpmeyle yapilir cali surgusu veya tirmiklarla tohumlar kapatilir Boyle agir tavli topraklarda ekimi yuzden yapmak gerekir Toprak tipi ne olursa olsun tav durumu uygunsa mibzer kullanilmalidir Kuru ziraat bolgelerinde kislik ekim daha derine en iyisi de arkvari ekim yapan ustten baskili duz mibzerler ile yapilir Kavuzlarin kalin olmasi tohumun su almasini geciktirir Derine ekilmesinde amac cimlenme suyunu zamaninda bulmasidir Ancak tohumu orten toprak tabakasinin kalin olmasi cucugun toprak yuzune cikmasini tehlikeye koyabilir Tohumluk kalburlanmis ve boylece kucuk ciliz ve yesil danelerden temizlenmis cimlenme hizi yuksek tohumluk olmalidir Soguk ve kurak zarari ilk gelismenin hizli olmasiyla azalacagi icin cimlenme ve surme hizinin yuksek olmasi istenir Tohumlugun 1000 dane agirligi 25 g in altina dusmemelidir Dekara 15 18 kg tohum atilir 1000 dane agirligi dusukse metrekareye atilacak tohum sayisi 600 e kadar cikabilir Sik ekim ilk gelismenin hizli olmasini saglar sonraki devrelerde etkisi azalir Danesi icin yetistirilmediginde ekimini daha sik yapmak uygun olur Hasat Harman Yulaf genellikle ana saptaki danelerin sari erme ile tam erme arasinda bulundugu sirada bicilmelidir Sari erme sonunda basakciklarin sapciklarla ilgisi kesildiginden dane dokme fazla olur Bu devrede birinci sapin butun yapraklari sararmis yalniz uc yapragin dip kisimlari yesildir ve 1 bogum az cok sararmistir oteki kardesler henuz yesildir Bu devrede bicilip 3 5 gun kurutulduktan sonra harman yapilir Bicerdover ile bu zamanda hasat yapilmaz Bicerdoverle hasat icin 1 ve 2 saptaki danelerin tam erme devresine girmesini beklemek gereklidir HastaliklariPas Puccinia Yulafin en onemli hastaligidir Iki turu vardir Puccinia graminis avenae yulaf karapasi Belirtisi bugday karapasinda oldugu gibidir Puccinia coronata tacli pas Yapraklarda ve yaprak kininda bazen sapta acik pustuller gorulur Her iki pas da kiyi bolgelerimizde ve Orta Anadolu da zarar yapar Mucadele icin dayanikli cesitlerin secilmesi gerekmektedir Yaprak Lekesi Hastaligi Septoria Serin ve fazla yagisli mevsimlerde ortaya cikar Genc yapraklarda once belirsizce sonradan kahverengiye donen lekeler gorulur Ileri devrelerde sap siyah bir renk alir incelip kirilir Yaprak cizgi hastaligi Helminthosporium Gelismenin cesitli devrelerinde zarar yapabilir Cim devresinde kok gelismesi durur cimler koyu renk alarak olur Basaklanma oncesi devrede yapraklarda uzunluguna sari cizgiler gorulur sap bogumlarinda renksizlik alt bogumlarda siyah renkli spor yiginlari gorulur Bitkide basaklanma sirasinda yatma gorulur Rastik Ustilago Iki turu vardir Yulaf acik rastigi U avenae Danelerin yerini once cok ince bir zar icinde bulunan siyah renkli sporlar doldurur bu zar kolayca yirtilir ve sporlari dokulur geriye salkim ekseni ve dallari kalir Yulaf kapali rastigi U kolleri Danelerin yerini dolduran sporlari saran zar bunda daha kalindir ve korlu dane harmana kadar butun kalir Kaynakca Ege Universitesi Tarla Bitkileri Bolumu Ders Notlari