Bu maddede yeterince bilgilendirici olmayan ve karşı savunmasız olan kullanılmıştır.Aralık 2023) () ( |
Babai Ayaklanması ya da Babai İsyanı ya da Baba Resul Ayaklanması/İsyanı, Vefaiyye takipçilerinden Baba İlyas Horasani ve müridi Baba İshak’ın 1240 yılında Anadolu Selçuklu Devleti topraklarında çıkardığı ayaklanmadır.
Babai İsyanı | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
| |||||||
Taraflar | |||||||
Anadolu Selçuklu Devleti | Babaîler | ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
II. Gıyaseddin Keyhüsrev | Baba İshak (ölü) Baba İlyas (ölü) | ||||||
Güçler | |||||||
60.000 Selçuklu askeri ve 1000 zırhlı Frank şövalyelesi | 6.000 den az | ||||||
Kayıplar | |||||||
+50,000 | 5500-6000 |
Ayaklanma Maraş, Adıyaman, Kâhta, Gerger, Elbistan, Kefersud (günümüzde adı Doğanyol), Harran, Urfa, Amasya ve Tokat bölgelerindeki Türkmen kitleleri arasında yayılmıştır. Anadolu Selçuklu tarihindeki en büyük Türkmen ayaklanmasıdır. Başlangıçta Güneydoğu Anadolu’da ortaya çıkan, daha sonra Orta Anadolu’ya yayılan ayaklanmada kadın, erkek, çocuk ve yaşlılarla birlikte bir araya gelen kalabalık Türkmen grupları etrafı yağmalayarak ilerledi ve karşılarına çıkan Anadolu Selçuklu kuvvetlerini birçok kez yenilgiye uğrattı. En sonunda Malya Ovası’nda, Anadolu Selçuklu ordusu içinde yer alan Frenk paralı askerlerinin atılganlığı sayesinde Türkmen savaşçıların büyük çoğunluğu imha edilerek ayaklanma bastırılmıştır. Devlet büyük bir tehlikeyi bu şekilde atlatmış olmasına karşın bu başarının ağırlığı altında kalmış, Anadolu Selçuklu Devleti’nin Moğol İmparatorluğu’nun vassalı haline gelmesinin önünü açmıştır. Dahası bu olayı izleyen yüzyıllarda ortaya çıkan ve Babai hareketi, Babailer Hareketi ya da Babailik olarak bilinen siyasi, toplumsal ve dini nitelikteki hareketin etkisi yıllarca sürmüştür. Yerli ve yabancı araştırmacılar, muhtemelen Mehmet Fuat Köprülü ve Abdülbaki Gölpınarlı’nın etkisinde kalarak Baba İlyas tarafından kurulmuş bir tarikatın var olduğu konusunda hemfikirdir. Buna karşın Ahmet Yaşar Ocak'a göre böyle bir tarikatın varlığını kabul ettirecek herhangi bir ipucuna rastlanmamaktadır.
Kaynakça
Günümüze ulaşan kaynaklar esas olarak Farsça kaleme alınmış bir Müslüman çalışması ile biri Latince, diğeri Süryanice olmak üzere iki Hristiyan kitabıdır. Ortaçağ kaynaklarından diğerleri birkaç cümlelik bilgiler vermektedir. Üçüncü el kaynaklar ise daha fazla bilgi içermektedir. Günümüzde ise konu üzerine yerli ya da yabancı pek çok çalışma vardır. Ayaklanmanın niteliği konusunda ise araştırmacılar oldukça geniş bir yayılım içinde değerlendirme yapmaktadırlar. Yalın olarak bir “Türkmen isyanı” olan ayaklanmayı Marksist araştırmacılar, bir “köylü isyanı” olarak, bir sınıf mücadelesi olarak tanımlamaktadır. Diğer yandan tarihte böyle bir olayın gerçekleşmediği, Türkmenlere düşman Anadolu Selçuklu yöneticilerinin Türkmenleri suçlamak için uydurdukları bir söylence olduğu ya da Alevi Türkmenleri imha etmek isteyen Sunni Anadolu Selçuklu idarecilerinin katliamı olarak anlatan tarihçiler vardır.
Günümüze ulaşan kaynaklar içinde en önemlisi sayılan İbn Bibi’nin el-Evâmirü'l-Alâiyye fi'l-umûri'l-Alâiyye adında bir eseri vardır. Anadolu Selçuklu sarayında görev yaptığı ve dönemin olaylarına bizzat tanık olduğu için çok önemli ayrıntılar vermektedir. Birinci elden bir kaynak olmasına karşın, yüksek bürokrat ve Anadolu Selçuklu resmi tarihçisi misyonu nedeniyle tarafsızlığı tartışma götürmektedir. Örneğin Türkmenler hakkında yazdıkları son derece olumsuz satırlardır. Hatta peygamberlik iddiasında olduğu savı da İbn Bibi’nin Türkmenlere karşı düşmanca duygularından kaynaklandığı ileri sürülmektedir. İranlı bir aileden gelen İbn Bibi’nin babası Harzem sarayında bürokrat olarak hizmet görmüş, Moğol istilası nedeniyle Anadolu’ya gelmiştir. İbn Bibi, I. Alaeddin Keykubat’ın daveti üzerine Anadolu Selçuklu hizmetine girmiştir. Söz konusu eserini, Eski baba dostu İlhanlı tarihçisi Alaüddin Atamelik Cüneyvi’nin direktifi üzerine yazmaya başlamıştır. Cüneyvi’nin İlhanlı sarayı hizmetinde ve İran’da İlhanlı hakimiyetini meşrulaştırmayı amaçlayan bir aile dostu olması nedeniyle İbn Bibi de onun çizgisine içeriğine, tarzına ve amacına uygun bir eser yazmak zorundaydı. Sadece Cüneyvi’ye yakınlığı dolayısıyla değil, Anadolu’daki noyanlarla da yakın temas halinde olmasından ötürü Moğol işgaline sempatik görünmek zorundadır. Öyle ki eserinin bir yerinde İlhanlı hakimiyeti zamanını kastederek “tüm rum ülkesine (Selçuklu ülkesi) bolluk, bereket ve asayiş gelmişti” demektedir.
Latince kaynak olan Simon de Saint-Quentin’in çalışması orijinalde günümüze ulaşmamıştır. Elimizdeki eser bir Fransız tarihçinin büyük kısmını kendi çalışmasında vermesine dayanır. Daha sonra Fransızca olarak Histories des Tartares adıyla yayımlanmıştır. Saint-Quentin, Moğollar’a Hristiyanlığı anlatma görevi verilen bir Dominiken misyoner grubunda, doğu dillerini çok iyi bildiği için yer almıştır. Anadolu’da birkaç yıl kalmıştır.
Önderler ve kitle tabanı
Önderler
Genel olarak
Ayaklanmanın propaganda, örgütlenme ve yönetilmesinde etkin olan unsurlar heterodoks dervişlerdir. Farklı tarikatlara mensup olsalar da, Melamilik akımının etkilerinin görüldüğü belirli bir tasavvuf anlayışına sahip kimselerdir. Moğol istilası nedeniyle Anadolu'ya göç eden bu dervişlerden bir kısmı kentlere yerleşirken, diğerleri kırsal alana yönelmiştir. Kırsal alanda faaliyet gösterenler Türkmen babaları olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir kısmı aynı zamanda Türkmen boy şefleridir. Ayaklanmanın esas önderi Baba İlyas da böyledir. Şamanizmin kam – ozanlarına benzeyen, medrese eğitimi görmemiş bu dervişler bir halk İslam'ı anlatmaktadırlar. Bu halk İslamı Müslüman hükümdarlıkların desteklediği, yaygın, geleneksel, bu haliyle ortodoks olarak tanımlanan Sünni anlayışının dışında, bu haliyle heterodoks olarak bilinen inanç sistemidir. Her zaman siyasi otoriteye muhalif ve ayaklanmaya eğilimli bir takım akımlar içinde görülmektedirler. Babai Ayaklanmasına katılan dervişlerin içinde, şeriat ve ahlak kurallarına uymayan, dini yasakları umursamayan, şarap ve esrar kullanan, aralarında homoseksüellerin de bulunduğu Kalenderi'in bulunduğu, belki de çoğunlukta olduğu belirtilmektedir. Kalenderiler dışındaki dervişlerin, boy şefleri olmalarının da sayesinde birer zaviye açtıkları görülmektedir. Bu zaviyeler merkezi yönetim tarafından resmen tescil edilmiştir ve mali yönden vakıf arazileriyle desteklenmiş, ayrıca vergi bağışıklığı da sağlanmıştır. Böylece çok sayıda zaviye sahibi şeyh, varlıklı ve geniş bir aileye sahip oluyor, böylelikle önemli bir güç elde ediyorlardı. Bir kısmı tarih boyunca varlıklarını sürdürmüş ve Osmanlı dönemine kadar, hatta günümüze kadar gelebilmiştir.
Yakın geçmişe kadar İbn Bibi’nin tarih yazınına bakılarak Ayaklanma’nın hem fiili, hem de ideolojik liderinin Baba İshak olduğu kabul edilmekteydi. Daha sonra dönemin başka kaynaklarına bakıldığında peygamberlik iddiası öne süren, kendine “Resulallah” dedirten ideolojik liderin Baba İlyas olduğu anlaşılmıştır. İbn Bibi’nin çalışması, Ayaklanma’nın lideri olarak Baba İshak’ı gösteren tek kaynaktır. St. Quentin ise Baba İshak’la Baba İlyas arasındaki bağdan hiç söz etmezken, ve Aşıkpaşazade’nin ifadelerinde Baba İshak’ın Baba İlyas’ın halifesi olduğu açıkça belirtilmiştir.
Baba İlyas
Baba İlyas'ın da temasta olduğu anlaşılan Türkmen babalarının Kalenderi (Abdallar), Haydariler ve Vefailer gibi tarikatlardır. Zaman zaman söz edilmiş olmakla birlikte Yeseviler (Hacı Bektaş Veli), Babai Ayaklanması’nda etkili bir grup olarak görülmezler. Vefailer özellikle önemlidir. Tarihi kaynaklardaki ipuçlarından anlaşıldığı kadarıyla Babai Ayaklanması'nın esas yönetici kadrosu, Baba İlyas ve Baba İshak da dahil Vefai tarikatına bağlı oldukları ileri sürülmektedir. Baba İlyas Elbistan yöresinde faaliyet gösteren Vefai Tarikatı Türkmen şeyhi Dede Garkın’ın müridi olduğu kabul edilmektedir. Kısa sürede Dede Garkın’ın en değer verdiği müridlerinden biri olan Baba İlyas onun tarafından Samsat yakınlarındaki bugünkü adı Doğanyol olan Kefersud Köyü’nde görevlendirilmiştir. Burada görevi gereği Türkmenler arasında dolaşmış, halkı kendine bağlamak için onların sosyoekonomik sorunlarıyla ilgilenmiş, muskalar yazmış olduğu İbn Bibi tarafından ileri sürülmektedir.
Babai Ayaklanması’na varacak olan asıl faaliyetleri Amasya’ya bağlı, bugünkü adı İlyas Köyü olan Çat Köyü’nde başlamış görünmektedir. Burada bir zaviye kurmuştur. Sultan I. Alaeddin Keykubat’ın kendisini ziyarete geldiği ve takdir ettiği anlatılmaktadır. Burada evlenmiş, beş oğlu olmuştur.
Baba İshak
Baba İshak’ın Ayaklanma’nın ikinci ve fiili başlatıcısı, idare edicisi olduğu dışında hakkında tek bir kaynak dışında hiçbir yazılı kaynak günümüze ulaşmamıştır. Bu tek kaynağa (Hüseyin Hüsameddin, “Amasya Tarihi”) göre Trabzon doğumludur ve asıl adı Izak’dır. Trabzon’daki Komninos Hanedanı’ndan bir Rum olduğu, bir Rum imparatorluğu kurmak amacıyla Müslüman görünümü altında faaliyet gösterdiği ileri sürülmekte, fakat kaynak gösterilmemektedir. Bu yüzden bu kaynakta Baba İshak hakkındaki bilgilerin bir olasılık olarak görülmesi daha doğru olacaktır.
Kitle tabanı
Günümüze ulaşan tarihi belgelerde ayaklanmanın kitle tabanına ilişkin bilgiler ne yazık ki yetersizdir. Yakın tarihte bu konuyu kapsayan üç çalışma, önemli bilgiler sağlamıştır. Bunlar, Ahmet Refik Altınay'ın Anadolu'da Türk Aşiretleri (966-1200), Faruk Sümer'in Oğuzlar (Türkmenler) Tarihleri – Boy Teşkilatları - Destanları ve 'in Nomands and Ottomans in Medieval Anatolia çalışmalarıdır. Tüm bu kaynaklardan derlenen bilgilerimize göre Babai Ayaklanmasının en geniş ve en aktif kitle tabanını konar-göçer Türkmenler oluşturmaktadır. Yoğun bir Türkmen göçü, XIII. yüzyıl başlarında Karahıtaylar'la Harzemşahlar arasındaki savaşlarla ağır bir şekilde tahrip olan Fergana bölgesinden Anadolu'ya olmuştu. Diğer bir göç dalgası Maveraünnehir, ardından Harzemşah ülkesine yönelen Moğol istilalarının sonucu gerçekleşmiştir. Bu göç dalgalarıyla Anadolu'ya büyük sayıda Oğuz toplulukları yanı sıra Harzemşah ordusunu oluşturan Kıpçak Türkleri büyük gruplar gelmiştir. Bu yoğun göç dalgasını Anadolu'ya yerleştirmek Anadolu Selçuklu yönetimi için bile güçlükler getirmiştir. Ahmet Yaşar Ocak, kaynaklardaki bazı ifadelerden yola çıkarak ayaklanmanın kitle tabanının yalnızca konar göçer Türkmen grupları olmadığını, diğer önemli bileşenin Orta Anadolu'dan ve Güneydoğu Anadolu'dan köylüler, hatta bir kısmının Hristiyan köylüler olduğunu belirtmektedir. Ayaklanmaya katılanlar içinden bir kısmının da elde edilen ganimetten pay almak isteyen ganimetten pay almak isteyen maceracı insanlar ile kentlerdeki işsiz kesimin olabileceğini belirtmektedir. Genel olarak ifade edilirse bunlar ganimetten pay almak isteyen, ganimet peşindeki unsurlardır. Bu bağlam içinde, Babai Ayaklanması’nın konar göçer Türkmenler ile yerleşik köylüler olduğu kabul edilebilir.
Ayaklanmaya katılan kitlenin önemli bir kısmının Kalenderi grupları olduğu ileri sürülmektedir. Anadolu’ya göçlerle akıp gelen Kalenderilerden büyük kısmı, tek başlarına ya da küçük gruplar halinde dolaşan, yiyecek dilenen kimseler olduğu, diğerlerinin ise görece daha yüksek tasavvuf düşüncesine sahip Kalenderi şeyhleri olup, kentlere yerleşen, zaviyeler kuran unsurları içerdiği kabul edilmektedir. Kentlere yerleşerek zaviyeler kuranlar büyük saygı görmüş, saray tarafından kendilerine vakıf araziler bağlanmışken, başıboş dolaşanların istenmeyen kimseler olduğu, örneğin I. Alaeddin Keykubat tarafından toplatılıp buğday tarlalarında ya da maden ocaklarında çalıştırıldığı ifade edilmektedir. Bu Kalenderi kesimin ayaklanmaya büyük ölçüde katılmış olmaları muhtemeldir. Dolaşan Kalenderi unsurların şeriat ve ahlak kurallarına uymadıkları, dini yasakları reddettikleri, namaz kılmadıkları, hatta şarap içip esrar kullandıkları, aralarında homoseksüel ilişkilerin bile pervasızca sürdürüldüğü, bu yüzden hemen her kesim tarafından istenmeyen kimseler olduğu bilinmektedir.
Ayaklanmanın nedenleri
Pek çok araştırmacı ayaklanmanın çeşitli nedenleri üzerinde durmuşlardır. Bu nedenler, her tarihsel olayın içinde cereyan ettiği ortamdan doğmuş olduğu dikkate alınırsa, ekonomik ve sosyal şartlar olarak gruplandırılabilir.
Ekonomik ortam
Moğol yayılmasının başladığı kabaca 1220 yılından itibaren büyük Türkmen kitleleri batıya doğru kaçmak zorunda kalmış, bunların bir kısmı da Anadolu’ya gelmeye başlamıştır. Ne var ki daha önceki göç hareketleriyle Anadolu’ya gelmiş olan Türkmenler, özellikle Güneydoğu Anadolu bölgesindeki yazlak ve kışlaklara yerleşmiştiler. Yeni gelenler için yazlak ve kışlak bulmak büyük bir sorun olmuştur. Bir önceki yüzyılda Anadolu Selçuklu yönetimi Türkmenlere yazlak ve kışlak göstermekte bir sorun yaşamıyordu, çünkü otlak olarak kullanılabilecek çok geniş alanlar vardı. Yeni gelen göçlerle birlikte yenilere otlak göstermek çok zor olmaya başlamıştır. Bu nedenle zaman zaman Türkmen grupları arasında çeşitli seviyelerde sürtüşmeler de olmuştur. Diğer yandan Türkmenlerin büyük çoğunluğu, yüzyıllardan beri sürdüre geldikleri konar göçer yaşam biçimlerini değiştirmeye yanaşmıyorlardı. Türkmenlerin bu mevsimlik yer değiştirmeleri sırasında yerleşik topluluklarla aralarında, ekili alanlara verilen zararlar dolayısıyla ister istemez sürtüşmeler çıkmaktadır. Konar göçerlerle yerleşik topluluklar arasındaki sürtüşmelerin bir başka nedeni de Türkmenlerin yerleşim yerlerine ve kervanlara karşı düzenledikleri talan seferleridir. Devletin yerel askerî güçleri derhal müdahale ediyor, böylece Anadolu Selçuklu Devleti ile konar göçer Türkmenler arasında bazı bazı çatışmalar oluyordu. Kitlesel hareketlerin en temel nedeninin geçim zorlukları olduğu bilinmektedir. Türkmenler de ağır bir geçim zorluğu içine düşmüş olmalıdırlar. Ne var ki o günkü şartları günümüze aktaran yazılı bir kaynak bulunmamaktadır.
Sosyal – dini ortam
Babai Hareketi’nden günümüze, onların ideolojilerini, görüşlerini yansıtan yazılı hiçbir belge kalmamıştır. Bu yüzden inançlarını, yönettikleri hareketin ilkelerini ve hedeflerini birinci elden kaynaklardan bulamıyoruz. Bununla birlikte Babai Hareketi’nin tüm geleneğinin mirasçısı olan Kalenderiler, sonraki yıllarda menkıbeler, deyişler ve nefesler şeklinde bir geleneği kaleme almışlardır. Bu inanç sisteminin Babai Ayaklanması’nın ideolojik yaklaşımları olduğu, bu haliyle heterodoks özellikler göstermesi gerektiği düşünülmektedir. Bu tarz inanç sistemlerinde ortak üç özelliğin, bir kurtarıcı olarak mehdi inancı, İslam öncesi inançlarla İslam inancını bir arada harmanlayıp yaşatmak ve güçlü bir mistik yapıya sahip olmanın Babailik inanç çerçevesinde de görüldüğü ileri sürülmektedir.
Babai Ayaklanması’nın yayıldığı iki ana bölgeden biri olan, Tokat, Çorum, Sivas ve Yozgat kesimini içine alan İç Anadolu Bölgesi’nin, I. Alaeddin Keykubat saltanatı yıllarında en gelişkin seviyeye ulaşan uluslararası transit ve yerel ticareti sayesinde kentlerde yüksek bir yaşam standartına erişilmişti. Kentlerin dışında ise göçlerle gelen Türkmen grupları, tüm kırsalı yazlak ve kışlak olarak kaplamıştı. II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in basiretsiz yönetiminde bu bölge gelir yönünden gerileme gösterdi. Konar göçer Türkmenler de bu durumdan doğal olarak etkilenmiştir. Diğer yandan bölgede geçmiş yüzyıllarda Hristiyan heterodoks akımlar ortaya çıkmış ve geniş bir kesimi etkilemiştir. Özellikle Kızılırmak kavsinin içinde kalan bölgede 8. ve 9. yüzyıllarda ortaya çıkan, Maniheizm ve Hristiyanlık inanç unsurlarını birleştiren heterodoks bir inanç yapısı geniş kitleleri etkilemişti. Ana belkemiği dünyanın iyi ve kötü güçler arasında bir mücadele arenası olduğu, günün birinde bir kurtarıcının ortaya çıkarak iyi güçlerin hakimiyetini sağlayacağı inancıdır. Hızla yayılmış, Trakya – Ermenistan arasında etkileri görülmüştür. Birçok yerde kendine özgü kiliseler kurulmuştur. Ayaklanmanın etkin olduğu ikinci bölge Güneydoğu Anadolu Bölgesi’dir. Her şey bir yana bölge bir yüzyıldır Anadolu Selçuklu – Eyyubi çatışma bölgesiydi. Böyle olunca hem yerleşik halkın, hem de konar göçer Türkmenlerin yaşam koşulları değişkendir. Diyarbakır, Urfa ve Mardin gibi şehirlerin dışındaki alanlar göçebe sürücü toplulukların hakim kitle oldukları alanlardır. Bu gruplardan Döğerler, Bayatlar ve günümüzdeki adı Tahtacılar olan Ağaçerleri büyük bir nüfusa sahiptir. Bu bölgelerde kökleri çok eskilere dayanan heterodoks inançlar yayılmıştır. Bilinen en eskileri II. yüzyılda Marcion adında bir dini şahsiyetin, Zerdüştlük’den esinlenen, iyi ve kötü güçlerin mücadelesine dayanan bir inanç sistemini yaydığı bilinmektedir. En son heterodoks inan İsmailik olarak karşımıza çıkmaktadır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi konusunda, II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in icraatleriyle topluca yağma hareketlerine yönelen Harezmli toplulukların bu bölgeye göç ederek yağmaları burada sürdürmeleri de göz önünde tutulmalıdır.
Babai Ayaklanmasının safhaları
Propaganda ve kitle tabanı oluşturma safhası
Dönemin sultanı olan II. Gıyaseddin Keyhüsrev hakkında günümüze ulaşan hemen hemen bütün kaynaklarda onun ve yönetimi hakkında olumlu bir şey bulmak olanaksızdır. Devlet işlerini bütün bütün, onu tahta geçirmekte esas rol oynayan emirlerin en çok çaba harcıyanı olan Sadeddin Köpek’e bırakmış, tüm zamanını zevk ve eğlencede geçiren, bu yüzden de halkın nefretini kazanan bir hükümdar olarak söz edilmektedir. Baba İlyas, muhtemelen zaten Türkmenler arasında var olan hoşnutsuzluğu körüklemiş, parlak bir gelecek umudu yaratmış olmalıdır. Bu şekilde geniş Türkmen kitlelerinin bağlılığını kazanmıştır. Öte yandan Gıyaseddin Keyhüsrev’in tahta geçmesinin ananeye aykırı bir şekilde bazı emirlerin oldu bittiye getirmesi, bunların dışındaki emirleri kızdırmış, devlet ricali arasında birbirine diş bileyen iki grup ortaya çıkmıştır. Bu çekişme kuşkusuz devlet idaresinde halkın aleyhine gelişmeleri de doğurmuştur.
Sultan I. Alaeddin Keykubat döneminde ise halkın genel durumunun çok daha iyi olduğu anlaşılmaktadır. Baba İlyas için de durum sorunsuz görünmektedir. Keykubat’ın zaviyesinde Baba İlyas’ı ziyaret ederek ona yakınlık ve saygı göstermiştir.
O dönemin kaynaklarında ayaklanmayı Baba İshak’ın başlattığı yazılmaktadır. Oysaki 15. ve 16. yüzyıllardan günümüze ulaşan Osmanlı kaynaklarında II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in Baba İlyas üzerine bir ordu göndermesinin ayaklanmanın başlamasında esas neden olduğu belirtilmektedir. Anlatılanlara göre genç sultan, Baba İlyas’ın zaman içinde büyüyen gücünden çekinmeye başlamış, Baba İlyas’ın Anadolu Selçuklu tahtına karşı ayaklanacağını ileri süren telkinlere değer vermiş, ondan önce harekete geçerek Baba İlyas’ı bertaraf etmek istemiştir. Nitekim Aşıkpaşaza’de, Çat Köyü Kadısı Köre Kadı’nın Sultan nezdinde kışkırtmaları etkili olmuştur. Yine de Baba İlyas’ın en yakın müridini Güneydoğu Anadolu’ya göndermesi ve onun oralardaki faaliyetleri Anadolu Selçuklu Sarayı tarafından tespit edilmiş, bir ayaklanma hazırlığında olan bu büyük gücün merkezinin imha edilmesi amaçlanmış olmalıdır.Kaynak hatası: <ref>
etiketi için </ref>
kapanışı eksik (Bkz: )
Ancak faaliyet gösterdiği bölgede başkaca bir harekete geçmeyen Baba İlyas, birden bire ortadan kaybolmuştur. Bir süre sonra yine Türkmenlerin yoğun bulunduğu Amasya civarlarında, bugünkü adı İlyas olan köyde ortaya çıkmıştır. Üçüncü göbekten torunu Âşıkpaşazâde, yanına dört müridini veren Dede Garkın tarafından Amasya’ya gönderildiğini yazmaktadır. Buradaki köyde köyün sürüsüne karşılıksız çobanlık yaparken münzevi bir hayat sürmekteydi. Kısa süre sonra köylülerin ve çevredeki Türkmenlerin güvenini kazanmış, sonra da evlenmiştir. Art arda beş çocuğunun olduğu belirtilmektedir.
Amasya dolaylarında müritlerinin sayısı arttığında yetenekli ve kendisine bağlı bulduğu bazı müritlerini farklı bölgelerdeki Türkmen grupları içine göndermiştir. Bu müritler Maraş, Elbistan, Kefersud, Adıyaman, Gerger, Kâhta, Harran ve Urfa yörelerine gönderilmiştir.
Ayaklanmanın başlaması
Baba İlyas’ın gönderdiği müritleri görev bölgelerinde gizlice ayaklanma hazırlıklarına başlamışlardır. Birçok Türkmen hayvanlarını satıp at ve silah edindiler. Ayaklanmanın başlatılması zamanı geldiğini düşünen Baba İlyas, İbn Bibi’nin sözcükleri ile ifade edilirse, müritler vasıtasıyla kendisine bağlı kitlelere iki hedef gösteren bir emir vermiştir. “fesatların kökünü kazımak”, “insanların halini düzeltmek”. Bu hedefler için yöntem de belirtilmiştir, “Karşı gelenler ise, hiç tereddüt etmeden öldürülecek…” Bu iki hedef dışında bir de ödül vardır, elde edilecek ganimetten eşit pay almak”.
Ayaklanmanın yayılması ve Baba İlyas’ın idamı
Baba İshak kuvvetleri Malatya üzerine yürüdüklerinde Malatya subaşısı Alişiroğlu Muzafferiddin ya da Muzafferüddin Ali Şîr karşılarına çıkmıştır. Malatya subaşısı Babailer karşısında yenilgiye uğramıştır. Ancak subaşı yeniden asker toplayıp karşılarına çıktı, lakin yine yenilgiye uğradı. Baba İshak kendisine katılan yöre halkından insanlarla daha büyük bir kuvvet haline gelmiştir. Haber saraya ulaştığında Sultan II. Gıyaseddin Keyhüsrev korkuya kapılarak emirlere bırakarak ailesiyle birlikte Beyşehir Gölü kıyısındaki Kubadabad Sarayı’na çekilmiştir.
İsyancı ordusunun Malatya’dan sonra Elbistan üzerine bölgeyi yağmalamış, karşı koyanları öldürmüştür. Kendilerine katılanlarla daha da güçlenerek en iyi savaşçılarını önden Sivas yönüne göndererek geriden onları izlemişlerdir. Kentteki garnizon komutanı arka arkaya Konya’ya gönderdiği ulaklarla takviye kuvvet istediyse de cevap alamamıştır. İsyancılar kent önlerine gelince kararlı bir saldırıyla kenti düşürdüler, yağmaladılar ve ileri gelenleri öldürdüler. Sivas’ta işlerini bitirince bu kez Amasya yönünde ilerlemişlerdir.
Baba İshak ve isyancı ordusu, Baba İlyas’a ulaşmak için Amasya üzerine ilerlerken Baba İlyas da bölgede sözü geçen Türkmenleri topladı, onlara mücadelelerinde hiç birinin yaralanmayacağını, ölmeyeceğini söyledi. Çevreyi kontrol altına aldıktan sonra, kaleyi bir an öne ele geçirerek hem kuvvetlerini emniyete almak, hem de bu müstahkem mevkiyi bir harekat üssü haline getirmek için Amasya Kalesi’ne saldırmıştır. Kale, Amasya subaşısı Hacı Armağanşah komutası altındadır. Çatışmaların haftalarca sürdüğü belirtilmektedir. Şiddetli çatışmalarda iki taraftan da yaralı ve ölü olunca müritleri Baba İlyas’tan hesap sordular. Baba İlyas ise şeytan işi bir rüya gördüklerini söylemekle yetinmiştir. Ardından hata yaptığını fark etmiş, “Yarın huzurunuzda tanrı ile konuşmaya gideceğim. Neden fikrini değiştirdi. Öğrenip size söyleyeceğim” demiştir. Daha sonra çatışmalara kendisi de katılmış, ağır biçimde yaralanmış, müridleri kendisini, eşini ve çocuklarını uzaklaştırarak emniyete almışlardır. Kısa süre sonra kale komutanı Hacı Armağanşah bir huruç hareketine girişerek kuşatmacıları püskürttü ve yaralı haldeki Baba İlyas’ı ele geçirdi, hemen ardından kale burçlarından birine astırdı. Fakat Babailer onun ölmediğine, geri döneceğine inandılar.
Malya Muharebesi ve ayaklanmanın bastırılması
Amasya ve Tokat civarına hakim olan isyancılar Konya üzerine ilerlemeye başladıklarında Sultan Gıyaseddin Keyhüsrev, Babai şeflerine bir elçi göndererek ayaklanmadan vazgeçtikleri takdirde Kayseri’i onlara bırakacağını bildirmiştir. Ancak Babai şefleri bu öneriyi geri çevirdiler. Bunun üzerine Konya’dan ve Erzurum’dan kuvvetler 6 gün içinde Sivas’ta toplanmıştır. En seçme askerlerden bir araya getirilen bir öncü birlik Emir-i Candar Necmeddîn Behramşah ve Gürcüoğlu Zahireddin Şir komutasında isyancıların üzerine gönderilmiştir. Öncü kuvvet, Malya Ovası’na hakim bir tepe üzerinde henüz kamp kurmuş olan Babailer karşısında savaş durumu almıştır. İki ordunun
Baba İshak’ın güçlerine ayaklanan Türkmenler'in yanı sıra, Halep ve Antep yöresine sürülmüş olan Harezm Türkleri de katılınca ayaklanma daha da geniş bir bölgeye yayılmış oldu.[]Elbistan’da yenilen Anadolu Selçuklu ordusu Sivas’ı ayaklanmacılara bırakmak zorunda kaldı. Ardından Amasya ve Kayseri de ayaklanmacıların eline geçti. Ayaklanmacılar başkent Konya’yı tehdit etmeye başlayınca, II. Gıyaseddin Keyhüsrev buradan ayrılmak zorunda kaldı. Baba İlyas'ın Amasya Kalesi'nde öldürülmesi ayaklanmacıları daha da kışkırttı. Ayaklanmacılar Kırşehir'e doğru ilerlemeye başlamışlardı. 1240 tarihinde Baba İshak kumandasındaki Babailer, aileleri, sürüleri ve bütün ağırlıklarıyla Kırşehir’in doğusunda yer alan "Malya" Ovası’nda "Emîr Necm’ed-Dîn" komutasındaki Selçuklu Ordusu ile karşı karşıya geldiler. Kumandan Emîr Necm’ed-Dîn'in zırhlı kuvvetlerden oluşan kiralık Frank askerlerini öne almak suretiyle saldırması[] neticesinde "Babailer Ordusu" darmadağın oldu. Muharebenin sonunda Baba İshak ta hayatını kaybetmişti. Mağlup olan Babailer'in tamamı kadın ve çocuklar hariç herkes kılıçtan geçirildi.[]
Babai ayaklanmasının belli başlı sonuçları
- Babai Ayaklanmasından sonra, yüzyıllarca Anadolu’da görülen tarikatların bir kısmının Baba İlyas’ın görüşlerinden etkilendiği, hatta devam ettirildiği ileri sürülmektedir. Örneğin, Aşıkpaşazade’ye göre Hacı Bektaş-ı Veli’nin Horasan’dan Anadolu’ya kardeşi Menteş ile birlikte geldiği, o zamanlar Sivas’ta bulunan Baba İlyas’ı ziyaret ettikleri, kardeşi ile birlikte Kırşehir üzerinden Kayseri’ye geldiklerli, Menteş’in Sivas’a döndüğü ve Babai Ayaklanmasına katılıp bu ayaklanma sırasında öldüğü bildirilmektedir. Aşıkpaşazade, Hacı Bektaş-ı Veli’nin Baba İlyas’ın müridi olduğunu ve daha sonra kendi adıyla bilinen Bektaşilik Tarikatı’nı kurduğunu yazmaktadır.Ahmet Yaşar Ocak, Vefailik Tarikatı içinde yeni bir senkretik, heterodoks akımın ortaya çıktığını, 14. yüzyılın başlarına kadar yarım yüzyıl süresince Anadolu’da gelişerek ilk Osmanlı sultanlarının da desteğini sağlayan “Rum Abdalları” denilen bu zümrenin, devletin kuruluş yılları boyunca fetihlerde ve iskan hareketlerinde önemli işler gördüğünü belirtmektedir. Bu zümre kendilerine isim babası olarak Hacı Bektaş-ı Veli’yi seçerek yeni bir tarikat şekline dönüşerek 16. yüzyıl başında Bektaşilik adını aldığını ileri sürmektedir.
Babai Ayaklanması, Anadolu Selçuklu Devletini iyice güçsüz duruma düşürdü ve Anadolu Selçukluları Anadolu’ya giren Moğollara 1243’teki Kösedağ Savaşı’nda teslim olmak zorunda kaldı.[] Babai Ayaklanması bastırılmasına karşın, bu harekete bağlı olarak yayılan Babailik inancı etkisini uzun zaman sürdürmüştür. Babai Ayaklanmasının meydana getirdiği tesirleri aşağıdaki maddeler halinde sıralanabilir:
- Asıl Babai Hareketi'de bu ayaklanmadan sonra tesirlerini göstermeye başladı. Baba İlyas çevresine toplanan Yesev’îyye, Vefâ’îyye, Kalender’îyye, Haydâr’îyye Türkmen dervişlerinden çoğunun katıldığı bu ayaklanma hedefine ulaşamadıysa da, sağ olarak kurtulabilen taraftarları arasında büyük bir dayanışmanın hasıl olmasına aracılık etti.
- Baba İlyas'ın kutsallaştırılan şahsiyeti gittikçe yeni bir syncrétique (farklı dinî inançları bünyesinde toplamak suretiyle birleştiren) tasavvufî hareketin odak noktası oldu. Sonradan Babailik adını alan bu cereyan Türkmenler arasında doğduğu ve onlara hitap ettiğinden ötürü, onların sosyal, kültürel ve dinî i'tikadlarıyla ahenkli bir yapı oluşturdu. Kısacası Babaîler'in inançları o devirde doğuda Müslümanlar tarafından Semen’îyye olarak adlandırılan dinîn i'tikadlarının pek çoğunu kendi bünyesinde barındırmaktaydı.
- Günümüzde her ne kadar Babailik adı altında bir mezhep / tarikat bulunmamaktaysa da, Babai hareketinin inanç ve geleneklerini atalarından miras olarak alan Kızılbaşlar adını verdiğimiz zümreler ve onların i'tikadlarını barındıran[] bir Bektaşilik mevcuttur. Daha sonraki dönemlerde Şiîliğin ve Hurûfîliğin etkileri hariç tutulacak olduğunda, Kızılbaşlık ve Bektaşîi]liğin inançlarının değişik isimler altında yeniden sahneye çıkmasından başka bir şey olmadıkları[] apaçık bir şekilde görülmektedir.
- İlmî açıdan Şiîlik aracılığıyla açıklanması pek olası görülmeyen ve bu iki tarikata mensup yazarlar tarafından XVI. yüzyıldan evvel kendi bünyelerinde henüz Şiîliğin tesirlerinin hissedilmediği devirlerde üretilen bazı menkıbelerden müteşekkil olan eserler Babai Hareketini anlamamıza ışık tutan yegâne kaynaklar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kaynakça
- ^ a b c d e f g "Arşivlenmiş kopya". 22 Aralık 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Aralık 2023.
- ^ a b c d "Arşivlenmiş kopya". 14 Ekim 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Aralık 2023.
- ^ Salim Koca, sh.: 12
- ^ a b TDV, İslâm Ansiklopedisi, Cilt 4, Sahife 368-369.
- ^ Dursun Gümüşoğlu: Tâcü'l Arifîn es-Seyyid Ebu'l Vefâ Menakıbnamesi - Yaşamı ve Tasavvufi Görüşleri, Can Yayınları, 2006, s. 48
- ^ Ahmet Yaşar Ocak, sh.: 54
- ^ Ahmet Yaşar Ocak, sh.: 21
- ^ Ahmet Yaşar Ocak, sh.: 9, 40 - 51
- ^ Ahmet Yaşar Ocak, sh.: 22 - 119
- ^ Mustafa Uyar, Kösedağ Savaşı’nı Yeniden Değerlendirmek: İlhanlı Döneminde Tarihyazıcılığı Bağlamında Bir Savaşın Anatomisi 14 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde . sh.: 326,
- ^ aAhmet Yaşar Ocak, sh.: 23
- ^ a b Salim Koca, sh.: 18
- ^ Ahmet Yaşar Ocak, Sh.: 83 - 86
- ^ Ahmet Yaşar Ocak, Sh.: 89. 90
- ^ Ahmet Yaşar Ocak, Sh.: 86
- ^ Ahmet Yaşar Ocak, sh.: 146
- ^ Ahmet Yaşar Ocak, Sh.: 86 - 94
- ^ Ahmet Yaşar Ocak, Sh.: 95, 96
- ^ "Malatya Polis Eğitim Merkezi". 17 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Mayıs 2019.
- ^ Ahmet Yaşar Ocak, sh.: 117, 118
- ^ "İslam Ansiklopedisi". 3 Eylül 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Mayıs 2019.
- ^ Ahmet Yaşar Ocak, Sh.: 75 - 77
- ^ Ahmet Yaşar Ocak, Sh.: 81, 82, 98
- ^ Ahmet Yaşar Ocak, sh.: 88 - 90
- ^ Salim Koca, sh.: 16, 17
- ^ Ahmet Yaşar Ocak, sh.: 60, 61
- ^ Ahmet Yaşar Ocak, sh.: 100, 101
- ^ Ahmet Yaşar Ocak, sh.: 142 - 144
- ^ Salim Koca, sh.: 18, 19
- ^ Salim Koca, 20, 21
- ^ Salim Koca, sh.: 24
- ^ Salim Koca, sh.: 25
- ^ Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi;a
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: ) - ^ Salim Koca, sh.: 26, 27
- ^ Salim Koca, sh.: 27, 28
- ^ Salim Koca, sh.: 130, 131
- ^ İsmet Kayaoğlu, Mevlana’nın Çağdaşı Derviş Tarikatları, Babalar, Kaslenderiler ve Diğerleri 3 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde . sh.: 149
- ^ Ahmet Yaşar Ocak, Alevî ve Bektaşî İnançlarının İslâm Öncesi Temelleri[]
- ^ Balcıoğlu, Tahir Harimî, Türk tarihinde mezhep cereyanları, (Mukaddime ve Notlar: Hilmi Ziya Ülken), Kanaat Yayınları, Ahmed Sait tab'ı, İstanbul, 1940.
- ^ TDV, İslâm Ansiklopedisi, Cilt 4, Sahife 373-374, İstanbul, 1991.
Bibliyografya
- Ahmet Yaşar Ocak, Babailer İsyanı, Dergah Yayınları. İkinci baskı 2016
- Bahri Arslan, Babailer İsyanı ve Anadolu Selçuklu Devleti’nin Durumu
- Salim Koca,
- İslam Ansiklopedisi 3 Eylül 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddede yeterince bilgilendirici olmayan ve baglanti olumune karsi savunmasiz olan yalin URL ler kullanilmistir Maddenin dogrulanabilir kalmasini ve maddede tutarli bir kaynak biciminin surdurulebilmesini saglamak adina lutfen bunlari tamamlayin Aralik 2023 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Babai Ayaklanmasi ya da Babai Isyani ya da Baba Resul Ayaklanmasi Isyani Vefaiyye takipcilerinden Baba Ilyas Horasani ve muridi Baba Ishak in 1240 yilinda Anadolu Selcuklu Devleti topraklarinda cikardigi ayaklanmadir Babai IsyaniTarih1240 1241BolgeAnadoluSonucIsyan basarili Anadolu Selcuklu Devleti yikildiTaraflarAnadolu Selcuklu DevletiBabailerKomutanlar ve liderlerII Giyaseddin KeyhusrevBaba Ishak olu Baba Ilyas olu Gucler60 000 Selcuklu askeri ve 1000 zirhli Frank sovalyelesi6 000 den azKayiplar 50 0005500 6000 Ayaklanma Maras Adiyaman Kahta Gerger Elbistan Kefersud gunumuzde adi Doganyol Harran Urfa Amasya ve Tokat bolgelerindeki Turkmen kitleleri arasinda yayilmistir Anadolu Selcuklu tarihindeki en buyuk Turkmen ayaklanmasidir Baslangicta Guneydogu Anadolu da ortaya cikan daha sonra Orta Anadolu ya yayilan ayaklanmada kadin erkek cocuk ve yaslilarla birlikte bir araya gelen kalabalik Turkmen gruplari etrafi yagmalayarak ilerledi ve karsilarina cikan Anadolu Selcuklu kuvvetlerini bircok kez yenilgiye ugratti En sonunda Malya Ovasi nda Anadolu Selcuklu ordusu icinde yer alan Frenk parali askerlerinin atilganligi sayesinde Turkmen savascilarin buyuk cogunlugu imha edilerek ayaklanma bastirilmistir Devlet buyuk bir tehlikeyi bu sekilde atlatmis olmasina karsin bu basarinin agirligi altinda kalmis Anadolu Selcuklu Devleti nin Mogol Imparatorlugu nun vassali haline gelmesinin onunu acmistir Dahasi bu olayi izleyen yuzyillarda ortaya cikan ve Babai hareketi Babailer Hareketi ya da Babailik olarak bilinen siyasi toplumsal ve dini nitelikteki hareketin etkisi yillarca surmustur Yerli ve yabanci arastirmacilar muhtemelen Mehmet Fuat Koprulu ve Abdulbaki Golpinarli nin etkisinde kalarak Baba Ilyas tarafindan kurulmus bir tarikatin var oldugu konusunda hemfikirdir Buna karsin Ahmet Yasar Ocak a gore boyle bir tarikatin varligini kabul ettirecek herhangi bir ipucuna rastlanmamaktadir KaynakcaGunumuze ulasan kaynaklar esas olarak Farsca kaleme alinmis bir Musluman calismasi ile biri Latince digeri Suryanice olmak uzere iki Hristiyan kitabidir Ortacag kaynaklarindan digerleri birkac cumlelik bilgiler vermektedir Ucuncu el kaynaklar ise daha fazla bilgi icermektedir Gunumuzde ise konu uzerine yerli ya da yabanci pek cok calisma vardir Ayaklanmanin niteligi konusunda ise arastirmacilar oldukca genis bir yayilim icinde degerlendirme yapmaktadirlar Yalin olarak bir Turkmen isyani olan ayaklanmayi Marksist arastirmacilar bir koylu isyani olarak bir sinif mucadelesi olarak tanimlamaktadir Diger yandan tarihte boyle bir olayin gerceklesmedigi Turkmenlere dusman Anadolu Selcuklu yoneticilerinin Turkmenleri suclamak icin uydurduklari bir soylence oldugu ya da Alevi Turkmenleri imha etmek isteyen Sunni Anadolu Selcuklu idarecilerinin katliami olarak anlatan tarihciler vardir Gunumuze ulasan kaynaklar icinde en onemlisi sayilan Ibn Bibi nin el Evamiru l Alaiyye fi l umuri l Alaiyye adinda bir eseri vardir Anadolu Selcuklu sarayinda gorev yaptigi ve donemin olaylarina bizzat tanik oldugu icin cok onemli ayrintilar vermektedir Birinci elden bir kaynak olmasina karsin yuksek burokrat ve Anadolu Selcuklu resmi tarihcisi misyonu nedeniyle tarafsizligi tartisma goturmektedir Ornegin Turkmenler hakkinda yazdiklari son derece olumsuz satirlardir Hatta peygamberlik iddiasinda oldugu savi da Ibn Bibi nin Turkmenlere karsi dusmanca duygularindan kaynaklandigi ileri surulmektedir Iranli bir aileden gelen Ibn Bibi nin babasi Harzem sarayinda burokrat olarak hizmet gormus Mogol istilasi nedeniyle Anadolu ya gelmistir Ibn Bibi I Alaeddin Keykubat in daveti uzerine Anadolu Selcuklu hizmetine girmistir Soz konusu eserini Eski baba dostu Ilhanli tarihcisi Alauddin Atamelik Cuneyvi nin direktifi uzerine yazmaya baslamistir Cuneyvi nin Ilhanli sarayi hizmetinde ve Iran da Ilhanli hakimiyetini mesrulastirmayi amaclayan bir aile dostu olmasi nedeniyle Ibn Bibi de onun cizgisine icerigine tarzina ve amacina uygun bir eser yazmak zorundaydi Sadece Cuneyvi ye yakinligi dolayisiyla degil Anadolu daki noyanlarla da yakin temas halinde olmasindan oturu Mogol isgaline sempatik gorunmek zorundadir Oyle ki eserinin bir yerinde Ilhanli hakimiyeti zamanini kastederek tum rum ulkesine Selcuklu ulkesi bolluk bereket ve asayis gelmisti demektedir Latince kaynak olan Simon de Saint Quentin in calismasi orijinalde gunumuze ulasmamistir Elimizdeki eser bir Fransiz tarihcinin buyuk kismini kendi calismasinda vermesine dayanir Daha sonra Fransizca olarak Histories des Tartares adiyla yayimlanmistir Saint Quentin Mogollar a Hristiyanligi anlatma gorevi verilen bir Dominiken misyoner grubunda dogu dillerini cok iyi bildigi icin yer almistir Anadolu da birkac yil kalmistir Onderler ve kitle tabaniOnderler Genel olarak Ayaklanmanin propaganda orgutlenme ve yonetilmesinde etkin olan unsurlar heterodoks dervislerdir Farkli tarikatlara mensup olsalar da Melamilik akiminin etkilerinin goruldugu belirli bir tasavvuf anlayisina sahip kimselerdir Mogol istilasi nedeniyle Anadolu ya goc eden bu dervislerden bir kismi kentlere yerlesirken digerleri kirsal alana yonelmistir Kirsal alanda faaliyet gosterenler Turkmen babalari olarak karsimiza cikmaktadir Bir kismi ayni zamanda Turkmen boy sefleridir Ayaklanmanin esas onderi Baba Ilyas da boyledir Samanizmin kam ozanlarina benzeyen medrese egitimi gormemis bu dervisler bir halk Islam i anlatmaktadirlar Bu halk Islami Musluman hukumdarliklarin destekledigi yaygin geleneksel bu haliyle ortodoks olarak tanimlanan Sunni anlayisinin disinda bu haliyle heterodoks olarak bilinen inanc sistemidir Her zaman siyasi otoriteye muhalif ve ayaklanmaya egilimli bir takim akimlar icinde gorulmektedirler Babai Ayaklanmasina katilan dervislerin icinde seriat ve ahlak kurallarina uymayan dini yasaklari umursamayan sarap ve esrar kullanan aralarinda homoseksuellerin de bulundugu Kalenderi in bulundugu belki de cogunlukta oldugu belirtilmektedir Kalenderiler disindaki dervislerin boy sefleri olmalarinin da sayesinde birer zaviye actiklari gorulmektedir Bu zaviyeler merkezi yonetim tarafindan resmen tescil edilmistir ve mali yonden vakif arazileriyle desteklenmis ayrica vergi bagisikligi da saglanmistir Boylece cok sayida zaviye sahibi seyh varlikli ve genis bir aileye sahip oluyor boylelikle onemli bir guc elde ediyorlardi Bir kismi tarih boyunca varliklarini surdurmus ve Osmanli donemine kadar hatta gunumuze kadar gelebilmistir Yakin gecmise kadar Ibn Bibi nin tarih yazinina bakilarak Ayaklanma nin hem fiili hem de ideolojik liderinin Baba Ishak oldugu kabul edilmekteydi Daha sonra donemin baska kaynaklarina bakildiginda peygamberlik iddiasi one suren kendine Resulallah dedirten ideolojik liderin Baba Ilyas oldugu anlasilmistir Ibn Bibi nin calismasi Ayaklanma nin lideri olarak Baba Ishak i gosteren tek kaynaktir St Quentin ise Baba Ishak la Baba Ilyas arasindaki bagdan hic soz etmezken ve Asikpasazade nin ifadelerinde Baba Ishak in Baba Ilyas in halifesi oldugu acikca belirtilmistir Baba Ilyas Baba Ilyas in da temasta oldugu anlasilan Turkmen babalarinin Kalenderi Abdallar Haydariler ve Vefailer gibi tarikatlardir Zaman zaman soz edilmis olmakla birlikte Yeseviler Haci Bektas Veli Babai Ayaklanmasi nda etkili bir grup olarak gorulmezler Vefailer ozellikle onemlidir Tarihi kaynaklardaki ipuclarindan anlasildigi kadariyla Babai Ayaklanmasi nin esas yonetici kadrosu Baba Ilyas ve Baba Ishak da dahil Vefai tarikatina bagli olduklari ileri surulmektedir Baba Ilyas Elbistan yoresinde faaliyet gosteren Vefai Tarikati Turkmen seyhi Dede Garkin in muridi oldugu kabul edilmektedir Kisa surede Dede Garkin in en deger verdigi muridlerinden biri olan Baba Ilyas onun tarafindan Samsat yakinlarindaki bugunku adi Doganyol olan Kefersud Koyu nde gorevlendirilmistir Burada gorevi geregi Turkmenler arasinda dolasmis halki kendine baglamak icin onlarin sosyoekonomik sorunlariyla ilgilenmis muskalar yazmis oldugu Ibn Bibi tarafindan ileri surulmektedir Babai Ayaklanmasi na varacak olan asil faaliyetleri Amasya ya bagli bugunku adi Ilyas Koyu olan Cat Koyu nde baslamis gorunmektedir Burada bir zaviye kurmustur Sultan I Alaeddin Keykubat in kendisini ziyarete geldigi ve takdir ettigi anlatilmaktadir Burada evlenmis bes oglu olmustur Baba Ishak Baba Ishak in Ayaklanma nin ikinci ve fiili baslaticisi idare edicisi oldugu disinda hakkinda tek bir kaynak disinda hicbir yazili kaynak gunumuze ulasmamistir Bu tek kaynaga Huseyin Husameddin Amasya Tarihi gore Trabzon dogumludur ve asil adi Izak dir Trabzon daki Komninos Hanedani ndan bir Rum oldugu bir Rum imparatorlugu kurmak amaciyla Musluman gorunumu altinda faaliyet gosterdigi ileri surulmekte fakat kaynak gosterilmemektedir Bu yuzden bu kaynakta Baba Ishak hakkindaki bilgilerin bir olasilik olarak gorulmesi daha dogru olacaktir Kitle tabani Gunumuze ulasan tarihi belgelerde ayaklanmanin kitle tabanina iliskin bilgiler ne yazik ki yetersizdir Yakin tarihte bu konuyu kapsayan uc calisma onemli bilgiler saglamistir Bunlar Ahmet Refik Altinay in Anadolu da Turk Asiretleri 966 1200 Faruk Sumer in Oguzlar Turkmenler Tarihleri Boy Teskilatlari Destanlari ve in Nomands and Ottomans in Medieval Anatolia calismalaridir Tum bu kaynaklardan derlenen bilgilerimize gore Babai Ayaklanmasinin en genis ve en aktif kitle tabanini konar gocer Turkmenler olusturmaktadir Yogun bir Turkmen gocu XIII yuzyil baslarinda Karahitaylar la Harzemsahlar arasindaki savaslarla agir bir sekilde tahrip olan Fergana bolgesinden Anadolu ya olmustu Diger bir goc dalgasi Maveraunnehir ardindan Harzemsah ulkesine yonelen Mogol istilalarinin sonucu gerceklesmistir Bu goc dalgalariyla Anadolu ya buyuk sayida Oguz topluluklari yani sira Harzemsah ordusunu olusturan Kipcak Turkleri buyuk gruplar gelmistir Bu yogun goc dalgasini Anadolu ya yerlestirmek Anadolu Selcuklu yonetimi icin bile guclukler getirmistir Ahmet Yasar Ocak kaynaklardaki bazi ifadelerden yola cikarak ayaklanmanin kitle tabaninin yalnizca konar gocer Turkmen gruplari olmadigini diger onemli bilesenin Orta Anadolu dan ve Guneydogu Anadolu dan koyluler hatta bir kisminin Hristiyan koyluler oldugunu belirtmektedir Ayaklanmaya katilanlar icinden bir kisminin da elde edilen ganimetten pay almak isteyen ganimetten pay almak isteyen maceraci insanlar ile kentlerdeki issiz kesimin olabilecegini belirtmektedir Genel olarak ifade edilirse bunlar ganimetten pay almak isteyen ganimet pesindeki unsurlardir Bu baglam icinde Babai Ayaklanmasi nin konar gocer Turkmenler ile yerlesik koyluler oldugu kabul edilebilir Ayaklanmaya katilan kitlenin onemli bir kisminin Kalenderi gruplari oldugu ileri surulmektedir Anadolu ya goclerle akip gelen Kalenderilerden buyuk kismi tek baslarina ya da kucuk gruplar halinde dolasan yiyecek dilenen kimseler oldugu digerlerinin ise gorece daha yuksek tasavvuf dusuncesine sahip Kalenderi seyhleri olup kentlere yerlesen zaviyeler kuran unsurlari icerdigi kabul edilmektedir Kentlere yerleserek zaviyeler kuranlar buyuk saygi gormus saray tarafindan kendilerine vakif araziler baglanmisken basibos dolasanlarin istenmeyen kimseler oldugu ornegin I Alaeddin Keykubat tarafindan toplatilip bugday tarlalarinda ya da maden ocaklarinda calistirildigi ifade edilmektedir Bu Kalenderi kesimin ayaklanmaya buyuk olcude katilmis olmalari muhtemeldir Dolasan Kalenderi unsurlarin seriat ve ahlak kurallarina uymadiklari dini yasaklari reddettikleri namaz kilmadiklari hatta sarap icip esrar kullandiklari aralarinda homoseksuel iliskilerin bile pervasizca surduruldugu bu yuzden hemen her kesim tarafindan istenmeyen kimseler oldugu bilinmektedir Ayaklanmanin nedenleriPek cok arastirmaci ayaklanmanin cesitli nedenleri uzerinde durmuslardir Bu nedenler her tarihsel olayin icinde cereyan ettigi ortamdan dogmus oldugu dikkate alinirsa ekonomik ve sosyal sartlar olarak gruplandirilabilir Ekonomik ortam Mogol yayilmasinin basladigi kabaca 1220 yilindan itibaren buyuk Turkmen kitleleri batiya dogru kacmak zorunda kalmis bunlarin bir kismi da Anadolu ya gelmeye baslamistir Ne var ki daha onceki goc hareketleriyle Anadolu ya gelmis olan Turkmenler ozellikle Guneydogu Anadolu bolgesindeki yazlak ve kislaklara yerlesmistiler Yeni gelenler icin yazlak ve kislak bulmak buyuk bir sorun olmustur Bir onceki yuzyilda Anadolu Selcuklu yonetimi Turkmenlere yazlak ve kislak gostermekte bir sorun yasamiyordu cunku otlak olarak kullanilabilecek cok genis alanlar vardi Yeni gelen goclerle birlikte yenilere otlak gostermek cok zor olmaya baslamistir Bu nedenle zaman zaman Turkmen gruplari arasinda cesitli seviyelerde surtusmeler de olmustur Diger yandan Turkmenlerin buyuk cogunlugu yuzyillardan beri surdure geldikleri konar gocer yasam bicimlerini degistirmeye yanasmiyorlardi Turkmenlerin bu mevsimlik yer degistirmeleri sirasinda yerlesik topluluklarla aralarinda ekili alanlara verilen zararlar dolayisiyla ister istemez surtusmeler cikmaktadir Konar gocerlerle yerlesik topluluklar arasindaki surtusmelerin bir baska nedeni de Turkmenlerin yerlesim yerlerine ve kervanlara karsi duzenledikleri talan seferleridir Devletin yerel askeri gucleri derhal mudahale ediyor boylece Anadolu Selcuklu Devleti ile konar gocer Turkmenler arasinda bazi bazi catismalar oluyordu Kitlesel hareketlerin en temel nedeninin gecim zorluklari oldugu bilinmektedir Turkmenler de agir bir gecim zorlugu icine dusmus olmalidirlar Ne var ki o gunku sartlari gunumuze aktaran yazili bir kaynak bulunmamaktadir Sosyal dini ortam Babai Hareketi nden gunumuze onlarin ideolojilerini goruslerini yansitan yazili hicbir belge kalmamistir Bu yuzden inanclarini yonettikleri hareketin ilkelerini ve hedeflerini birinci elden kaynaklardan bulamiyoruz Bununla birlikte Babai Hareketi nin tum geleneginin mirascisi olan Kalenderiler sonraki yillarda menkibeler deyisler ve nefesler seklinde bir gelenegi kaleme almislardir Bu inanc sisteminin Babai Ayaklanmasi nin ideolojik yaklasimlari oldugu bu haliyle heterodoks ozellikler gostermesi gerektigi dusunulmektedir Bu tarz inanc sistemlerinde ortak uc ozelligin bir kurtarici olarak mehdi inanci Islam oncesi inanclarla Islam inancini bir arada harmanlayip yasatmak ve guclu bir mistik yapiya sahip olmanin Babailik inanc cercevesinde de goruldugu ileri surulmektedir Babai Ayaklanmasi nin yayildigi iki ana bolgeden biri olan Tokat Corum Sivas ve Yozgat kesimini icine alan Ic Anadolu Bolgesi nin I Alaeddin Keykubat saltanati yillarinda en geliskin seviyeye ulasan uluslararasi transit ve yerel ticareti sayesinde kentlerde yuksek bir yasam standartina erisilmisti Kentlerin disinda ise goclerle gelen Turkmen gruplari tum kirsali yazlak ve kislak olarak kaplamisti II Giyaseddin Keyhusrev in basiretsiz yonetiminde bu bolge gelir yonunden gerileme gosterdi Konar gocer Turkmenler de bu durumdan dogal olarak etkilenmistir Diger yandan bolgede gecmis yuzyillarda Hristiyan heterodoks akimlar ortaya cikmis ve genis bir kesimi etkilemistir Ozellikle Kizilirmak kavsinin icinde kalan bolgede 8 ve 9 yuzyillarda ortaya cikan Maniheizm ve Hristiyanlik inanc unsurlarini birlestiren heterodoks bir inanc yapisi genis kitleleri etkilemisti Ana belkemigi dunyanin iyi ve kotu gucler arasinda bir mucadele arenasi oldugu gunun birinde bir kurtaricinin ortaya cikarak iyi guclerin hakimiyetini saglayacagi inancidir Hizla yayilmis Trakya Ermenistan arasinda etkileri gorulmustur Bircok yerde kendine ozgu kiliseler kurulmustur Ayaklanmanin etkin oldugu ikinci bolge Guneydogu Anadolu Bolgesi dir Her sey bir yana bolge bir yuzyildir Anadolu Selcuklu Eyyubi catisma bolgesiydi Boyle olunca hem yerlesik halkin hem de konar gocer Turkmenlerin yasam kosullari degiskendir Diyarbakir Urfa ve Mardin gibi sehirlerin disindaki alanlar gocebe surucu topluluklarin hakim kitle olduklari alanlardir Bu gruplardan Dogerler Bayatlar ve gunumuzdeki adi Tahtacilar olan Agacerleri buyuk bir nufusa sahiptir Bu bolgelerde kokleri cok eskilere dayanan heterodoks inanclar yayilmistir Bilinen en eskileri II yuzyilda Marcion adinda bir dini sahsiyetin Zerdustluk den esinlenen iyi ve kotu guclerin mucadelesine dayanan bir inanc sistemini yaydigi bilinmektedir En son heterodoks inan Ismailik olarak karsimiza cikmaktadir Guneydogu Anadolu Bolgesi konusunda II Giyaseddin Keyhusrev in icraatleriyle topluca yagma hareketlerine yonelen Harezmli topluluklarin bu bolgeye goc ederek yagmalari burada surdurmeleri de goz onunde tutulmalidir Babai Ayaklanmasinin safhalariPropaganda ve kitle tabani olusturma safhasi Donemin sultani olan II Giyaseddin Keyhusrev hakkinda gunumuze ulasan hemen hemen butun kaynaklarda onun ve yonetimi hakkinda olumlu bir sey bulmak olanaksizdir Devlet islerini butun butun onu tahta gecirmekte esas rol oynayan emirlerin en cok caba harciyani olan Sadeddin Kopek e birakmis tum zamanini zevk ve eglencede geciren bu yuzden de halkin nefretini kazanan bir hukumdar olarak soz edilmektedir Baba Ilyas muhtemelen zaten Turkmenler arasinda var olan hosnutsuzlugu koruklemis parlak bir gelecek umudu yaratmis olmalidir Bu sekilde genis Turkmen kitlelerinin bagliligini kazanmistir Ote yandan Giyaseddin Keyhusrev in tahta gecmesinin ananeye aykiri bir sekilde bazi emirlerin oldu bittiye getirmesi bunlarin disindaki emirleri kizdirmis devlet ricali arasinda birbirine dis bileyen iki grup ortaya cikmistir Bu cekisme kuskusuz devlet idaresinde halkin aleyhine gelismeleri de dogurmustur Sultan I Alaeddin Keykubat doneminde ise halkin genel durumunun cok daha iyi oldugu anlasilmaktadir Baba Ilyas icin de durum sorunsuz gorunmektedir Keykubat in zaviyesinde Baba Ilyas i ziyaret ederek ona yakinlik ve saygi gostermistir O donemin kaynaklarinda ayaklanmayi Baba Ishak in baslattigi yazilmaktadir Oysaki 15 ve 16 yuzyillardan gunumuze ulasan Osmanli kaynaklarinda II Giyaseddin Keyhusrev in Baba Ilyas uzerine bir ordu gondermesinin ayaklanmanin baslamasinda esas neden oldugu belirtilmektedir Anlatilanlara gore genc sultan Baba Ilyas in zaman icinde buyuyen gucunden cekinmeye baslamis Baba Ilyas in Anadolu Selcuklu tahtina karsi ayaklanacagini ileri suren telkinlere deger vermis ondan once harekete gecerek Baba Ilyas i bertaraf etmek istemistir Nitekim Asikpasaza de Cat Koyu Kadisi Kore Kadi nin Sultan nezdinde kiskirtmalari etkili olmustur Yine de Baba Ilyas in en yakin muridini Guneydogu Anadolu ya gondermesi ve onun oralardaki faaliyetleri Anadolu Selcuklu Sarayi tarafindan tespit edilmis bir ayaklanma hazirliginda olan bu buyuk gucun merkezinin imha edilmesi amaclanmis olmalidir Kaynak hatasi lt ref gt etiketi icin lt ref gt kapanisi eksik Bkz Kaynak gosterme Ancak faaliyet gosterdigi bolgede baskaca bir harekete gecmeyen Baba Ilyas birden bire ortadan kaybolmustur Bir sure sonra yine Turkmenlerin yogun bulundugu Amasya civarlarinda bugunku adi Ilyas olan koyde ortaya cikmistir Ucuncu gobekten torunu Asikpasazade yanina dort muridini veren Dede Garkin tarafindan Amasya ya gonderildigini yazmaktadir Buradaki koyde koyun surusune karsiliksiz cobanlik yaparken munzevi bir hayat surmekteydi Kisa sure sonra koylulerin ve cevredeki Turkmenlerin guvenini kazanmis sonra da evlenmistir Art arda bes cocugunun oldugu belirtilmektedir Amasya dolaylarinda muritlerinin sayisi arttiginda yetenekli ve kendisine bagli buldugu bazi muritlerini farkli bolgelerdeki Turkmen gruplari icine gondermistir Bu muritler Maras Elbistan Kefersud Adiyaman Gerger Kahta Harran ve Urfa yorelerine gonderilmistir Ayaklanmanin baslamasi Baba Ilyas in gonderdigi muritleri gorev bolgelerinde gizlice ayaklanma hazirliklarina baslamislardir Bircok Turkmen hayvanlarini satip at ve silah edindiler Ayaklanmanin baslatilmasi zamani geldigini dusunen Baba Ilyas Ibn Bibi nin sozcukleri ile ifade edilirse muritler vasitasiyla kendisine bagli kitlelere iki hedef gosteren bir emir vermistir fesatlarin kokunu kazimak insanlarin halini duzeltmek Bu hedefler icin yontem de belirtilmistir Karsi gelenler ise hic tereddut etmeden oldurulecek Bu iki hedef disinda bir de odul vardir elde edilecek ganimetten esit pay almak Ayaklanmanin yayilmasi ve Baba Ilyas in idami Baba Ishak kuvvetleri Malatya uzerine yuruduklerinde Malatya subasisi Alisiroglu Muzafferiddin ya da Muzafferuddin Ali Sir karsilarina cikmistir Malatya subasisi Babailer karsisinda yenilgiye ugramistir Ancak subasi yeniden asker toplayip karsilarina cikti lakin yine yenilgiye ugradi Baba Ishak kendisine katilan yore halkindan insanlarla daha buyuk bir kuvvet haline gelmistir Haber saraya ulastiginda Sultan II Giyaseddin Keyhusrev korkuya kapilarak emirlere birakarak ailesiyle birlikte Beysehir Golu kiyisindaki Kubadabad Sarayi na cekilmistir Isyanci ordusunun Malatya dan sonra Elbistan uzerine bolgeyi yagmalamis karsi koyanlari oldurmustur Kendilerine katilanlarla daha da guclenerek en iyi savascilarini onden Sivas yonune gondererek geriden onlari izlemislerdir Kentteki garnizon komutani arka arkaya Konya ya gonderdigi ulaklarla takviye kuvvet istediyse de cevap alamamistir Isyancilar kent onlerine gelince kararli bir saldiriyla kenti dusurduler yagmaladilar ve ileri gelenleri oldurduler Sivas ta islerini bitirince bu kez Amasya yonunde ilerlemislerdir Baba Ishak ve isyanci ordusu Baba Ilyas a ulasmak icin Amasya uzerine ilerlerken Baba Ilyas da bolgede sozu gecen Turkmenleri topladi onlara mucadelelerinde hic birinin yaralanmayacagini olmeyecegini soyledi Cevreyi kontrol altina aldiktan sonra kaleyi bir an one ele gecirerek hem kuvvetlerini emniyete almak hem de bu mustahkem mevkiyi bir harekat ussu haline getirmek icin Amasya Kalesi ne saldirmistir Kale Amasya subasisi Haci Armagansah komutasi altindadir Catismalarin haftalarca surdugu belirtilmektedir Siddetli catismalarda iki taraftan da yarali ve olu olunca muritleri Baba Ilyas tan hesap sordular Baba Ilyas ise seytan isi bir ruya gorduklerini soylemekle yetinmistir Ardindan hata yaptigini fark etmis Yarin huzurunuzda tanri ile konusmaya gidecegim Neden fikrini degistirdi Ogrenip size soyleyecegim demistir Daha sonra catismalara kendisi de katilmis agir bicimde yaralanmis muridleri kendisini esini ve cocuklarini uzaklastirarak emniyete almislardir Kisa sure sonra kale komutani Haci Armagansah bir huruc hareketine giriserek kusatmacilari puskurttu ve yarali haldeki Baba Ilyas i ele gecirdi hemen ardindan kale burclarindan birine astirdi Fakat Babailer onun olmedigine geri donecegine inandilar Malya Muharebesi ve ayaklanmanin bastirilmasi Amasya ve Tokat civarina hakim olan isyancilar Konya uzerine ilerlemeye basladiklarinda Sultan Giyaseddin Keyhusrev Babai seflerine bir elci gondererek ayaklanmadan vazgectikleri takdirde Kayseri i onlara birakacagini bildirmistir Ancak Babai sefleri bu oneriyi geri cevirdiler Bunun uzerine Konya dan ve Erzurum dan kuvvetler 6 gun icinde Sivas ta toplanmistir En secme askerlerden bir araya getirilen bir oncu birlik Emir i Candar Necmeddin Behramsah ve Gurcuoglu Zahireddin Sir komutasinda isyancilarin uzerine gonderilmistir Oncu kuvvet Malya Ovasi na hakim bir tepe uzerinde henuz kamp kurmus olan Babailer karsisinda savas durumu almistir Iki ordunun Baba Ishak in guclerine ayaklanan Turkmenler in yani sira Halep ve Antep yoresine surulmus olan Harezm Turkleri de katilinca ayaklanma daha da genis bir bolgeye yayilmis oldu kaynak belirtilmeli Elbistan da yenilen Anadolu Selcuklu ordusu Sivas i ayaklanmacilara birakmak zorunda kaldi Ardindan Amasya ve Kayseri de ayaklanmacilarin eline gecti Ayaklanmacilar baskent Konya yi tehdit etmeye baslayinca II Giyaseddin Keyhusrev buradan ayrilmak zorunda kaldi Baba Ilyas in Amasya Kalesi nde oldurulmesi ayaklanmacilari daha da kiskirtti Ayaklanmacilar Kirsehir e dogru ilerlemeye baslamislardi 1240 tarihinde Baba Ishak kumandasindaki Babailer aileleri suruleri ve butun agirliklariyla Kirsehir in dogusunda yer alan Malya Ovasi nda Emir Necm ed Din komutasindaki Selcuklu Ordusu ile karsi karsiya geldiler Kumandan Emir Necm ed Din in zirhli kuvvetlerden olusan kiralik Frank askerlerini one almak suretiyle saldirmasi kaynak belirtilmeli neticesinde Babailer Ordusu darmadagin oldu Muharebenin sonunda Baba Ishak ta hayatini kaybetmisti Maglup olan Babailer in tamami kadin ve cocuklar haric herkes kilictan gecirildi kaynak belirtilmeli Babai ayaklanmasinin belli basli sonuclariBabai Ayaklanmasindan sonra yuzyillarca Anadolu da gorulen tarikatlarin bir kisminin Baba Ilyas in goruslerinden etkilendigi hatta devam ettirildigi ileri surulmektedir Ornegin Asikpasazade ye gore Haci Bektas i Veli nin Horasan dan Anadolu ya kardesi Mentes ile birlikte geldigi o zamanlar Sivas ta bulunan Baba Ilyas i ziyaret ettikleri kardesi ile birlikte Kirsehir uzerinden Kayseri ye geldiklerli Mentes in Sivas a dondugu ve Babai Ayaklanmasina katilip bu ayaklanma sirasinda oldugu bildirilmektedir Asikpasazade Haci Bektas i Veli nin Baba Ilyas in muridi oldugunu ve daha sonra kendi adiyla bilinen Bektasilik Tarikati ni kurdugunu yazmaktadir Ahmet Yasar Ocak Vefailik Tarikati icinde yeni bir senkretik heterodoks akimin ortaya ciktigini 14 yuzyilin baslarina kadar yarim yuzyil suresince Anadolu da geliserek ilk Osmanli sultanlarinin da destegini saglayan Rum Abdallari denilen bu zumrenin devletin kurulus yillari boyunca fetihlerde ve iskan hareketlerinde onemli isler gordugunu belirtmektedir Bu zumre kendilerine isim babasi olarak Haci Bektas i Veli yi secerek yeni bir tarikat sekline donuserek 16 yuzyil basinda Bektasilik adini aldigini ileri surmektedir Babai Ayaklanmasi Anadolu Selcuklu Devletini iyice gucsuz duruma dusurdu ve Anadolu Selcuklulari Anadolu ya giren Mogollara 1243 teki Kosedag Savasi nda teslim olmak zorunda kaldi kaynak belirtilmeli Babai Ayaklanmasi bastirilmasina karsin bu harekete bagli olarak yayilan Babailik inanci etkisini uzun zaman surdurmustur Babai Ayaklanmasinin meydana getirdigi tesirleri asagidaki maddeler halinde siralanabilir Asil Babai Hareketi de bu ayaklanmadan sonra tesirlerini gostermeye basladi Baba Ilyas cevresine toplanan Yesev iyye Vefa iyye Kalender iyye Haydar iyye Turkmen dervislerinden cogunun katildigi bu ayaklanma hedefine ulasamadiysa da sag olarak kurtulabilen taraftarlari arasinda buyuk bir dayanismanin hasil olmasina aracilik etti Baba Ilyas in kutsallastirilan sahsiyeti gittikce yeni bir syncretique farkli dini inanclari bunyesinde toplamak suretiyle birlestiren tasavvufi hareketin odak noktasi oldu Sonradan Babailik adini alan bu cereyan Turkmenler arasinda dogdugu ve onlara hitap ettiginden oturu onlarin sosyal kulturel ve dini i tikadlariyla ahenkli bir yapi olusturdu Kisacasi Babailer in inanclari o devirde doguda Muslumanlar tarafindan Semen iyye olarak adlandirilan dinin i tikadlarinin pek cogunu kendi bunyesinde barindirmaktaydi Gunumuzde her ne kadar Babailik adi altinda bir mezhep tarikat bulunmamaktaysa da Babai hareketinin inanc ve geleneklerini atalarindan miras olarak alan Kizilbaslar adini verdigimiz zumreler ve onlarin i tikadlarini barindiran kaynak belirtilmeli bir Bektasilik mevcuttur Daha sonraki donemlerde Siiligin ve Hurufiligin etkileri haric tutulacak oldugunda Kizilbaslik ve Bektasii ligin inanclarinin degisik isimler altinda yeniden sahneye cikmasindan baska bir sey olmadiklari kaynak belirtilmeli apacik bir sekilde gorulmektedir Ilmi acidan Siilik araciligiyla aciklanmasi pek olasi gorulmeyen ve bu iki tarikata mensup yazarlar tarafindan XVI yuzyildan evvel kendi bunyelerinde henuz Siiligin tesirlerinin hissedilmedigi devirlerde uretilen bazi menkibelerden mutesekkil olan eserler Babai Hareketini anlamamiza isik tutan yegane kaynaklar olarak karsimiza cikmaktadir Kaynakca a b c d e f g Arsivlenmis kopya 22 Aralik 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Aralik 2023 a b c d Arsivlenmis kopya 14 Ekim 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Aralik 2023 Salim Koca sh 12 a b TDV Islam Ansiklopedisi Cilt 4 Sahife 368 369 Dursun Gumusoglu Tacu l Arifin es Seyyid Ebu l Vefa Menakibnamesi Yasami ve Tasavvufi Gorusleri Can Yayinlari 2006 s 48 Ahmet Yasar Ocak sh 54 Ahmet Yasar Ocak sh 21 Ahmet Yasar Ocak sh 9 40 51 Ahmet Yasar Ocak sh 22 119 Mustafa Uyar Kosedag Savasi ni Yeniden Degerlendirmek Ilhanli Doneminde Tarihyaziciligi Baglaminda Bir Savasin Anatomisi 14 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde sh 326 aAhmet Yasar Ocak sh 23 a b Salim Koca sh 18 Ahmet Yasar Ocak Sh 83 86 Ahmet Yasar Ocak Sh 89 90 Ahmet Yasar Ocak Sh 86 Ahmet Yasar Ocak sh 146 Ahmet Yasar Ocak Sh 86 94 Ahmet Yasar Ocak Sh 95 96 Malatya Polis Egitim Merkezi 17 Mayis 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Mayis 2019 Ahmet Yasar Ocak sh 117 118 Islam Ansiklopedisi 3 Eylul 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Mayis 2019 Ahmet Yasar Ocak Sh 75 77 Ahmet Yasar Ocak Sh 81 82 98 Ahmet Yasar Ocak sh 88 90 Salim Koca sh 16 17 Ahmet Yasar Ocak sh 60 61 Ahmet Yasar Ocak sh 100 101 Ahmet Yasar Ocak sh 142 144 Salim Koca sh 18 19 Salim Koca 20 21 Salim Koca sh 24 Salim Koca sh 25 Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi a isimli refler icin metin saglanmadi Bkz Kaynak gosterme Salim Koca sh 26 27 Salim Koca sh 27 28 Salim Koca sh 130 131 Ismet Kayaoglu Mevlana nin Cagdasi Dervis Tarikatlari Babalar Kaslenderiler ve Digerleri 3 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde sh 149 Ahmet Yasar Ocak Alevi ve Bektasi Inanclarinin Islam Oncesi Temelleri olu kirik baglanti Balcioglu Tahir Harimi Turk tarihinde mezhep cereyanlari Mukaddime ve Notlar Hilmi Ziya Ulken Kanaat Yayinlari Ahmed Sait tab i Istanbul 1940 TDV Islam Ansiklopedisi Cilt 4 Sahife 373 374 Istanbul 1991 BibliyografyaAhmet Yasar Ocak Babailer Isyani Dergah Yayinlari Ikinci baski 2016 Bahri Arslan Babailer Isyani ve Anadolu Selcuklu Devleti nin Durumu Salim Koca Islam Ansiklopedisi 3 Eylul 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde