Balıklıgöl (Ayn-i Zeliha ve Halil-Ür Rahman Gölleri), Şanlıurfa şehir merkezinin güneybatısında yer alan ve İbrahim peygamberin ateşe atıldığına inanılan bu iki göl, mitolojik olarak İslam alemi için kutsal sayılan balıkları (sazangiller) ve çevrelerindeki tarihî eserler ile Şanlıurfa'nın en çok ziyaret edilen tarihî mekanlarındandır.
Tarihsel ve bilimsel verilere göre Balıklıgöl havuzları, yarı kadın yarı balık olan tanrıça Atargatis için yapılmış birer antik pagan (putperest) tapınaklarıdır. MÖ 1000-300 yılları arasında net olmayan bir tarihte yapıldığı tahmin edilmektedir. Günümüzde İsrail, Lübnan, Suriye'de de tanrıça Atargatis'e adanan içindeki balıklara dokunmanın ve yemenin yasak olduğu balıklı havuzlar vardır.
İslam mitolojisinin dışında Balıklıgöl platosunda ayrıca Yahudi ve Hristiyan mitolojileri de mevcuttur.
1970'lere kadar göllerde yüzülüp yüzme yarışmaları düzenlenirken, 1970'lerden sonra göle kutsal aidiyet verilip göllerde yüzmek ve balıklarını yemek yasaklanmıştır. Günümüzde birçok İslam araştırmacısı Balıklıgöl'e ait İslam mitolojisinin hurafe ve uyduma olup havuzların antik pagan tapınaklarına ait olduğunu kesin bir dille kabul etmiştir.
Halk arasında içindeki balıkların kutsal olup balıkları yiyenlerin hastalandığı söylenir. Gölde bıyıklı sazan türü bulunmaktadır. Bu türün havyarı zehirli olduğundan yenmesi insan sağlığı açısından sakıncalıdır.
Bugünkü görünümünü Mimar Behruz Çinici danışmanlığında Mimar Merih Karaaslan'ın tasarladığı 'Dergâh ve Balıklıgöl Çevre Düzenleme Projesi' restorasyonu ile elde etmiştir. Proje 1992'de başlayıp büyük kısmı 2000 yılında tamamlandı. Günümüzde de aynı proje adı altında kısmi restorasyonlar geçirmektedir.
Mitolojik tarihçesi
İslam mitolojisi
İbrahim peygamber, devrin zalim hükümdarı Nemrut (Babil hükümdarı) ve halkının taptığı putlarla mücadele etmeye, tek tanrı fikrini savunmaya başlayınca Nemrut tarafından bugünkü Urfa Kalesi'nin bulunduğu tepeden ateşe atılır. Bu sırada Allah tarafından ateşe "Ey ateş, İbrahim'e karşı serin ve selamet ol" emri verilir. Bu emir üzerine ateş suya, odunlar da balığa dönüşür. İbrahim bir gül bahçesinin içerisine sağ olarak düşer. İbrahim'in düştüğü yer Halilü'r-Rahman Gölü'dür. Rivayete göre Nemrut'un kızı Zeliha da İbrahim'e inandığından onun peşinden atlar. Zeliha'nın düştüğü yerde ise Ayn-i Zeliha Gölü oluşmuştur.
Kur'an ve Hadis kitaplarında bu olayla ilgili ayet veya hadis yoktur. 1900-1960 arası yakın tarihte Urfa halkı tarafından Yahudi mitolojisinden İslam mitolojisine eklentiler yapılarak ortaya çıkmış bir anlatıdır. Yahudi mitolojisi sadece İbrahim'in Urfa'da ateşten kurtulduğunu söyler. Urfalı Müslümanlar tarafından bu olayın Balıklıgöl'de yaşandığı ve mite kale sütunları (mancınık), havuz ve balıklar da eklenmiştir. Ek olarak İbrahim'in Balıklıgöl platosundaki bir mağarada (İbrahim Mağarası) doğduğunu iddia etmektedir. İslam mitolojisindeki anlatılar farklı tarihlerdeki 5 farklı devletle çakışıp büyük tarihi çelişkiler barındırmaktadır.
Yahudi mitolojisi
Yabancı kaynaklar Balıklıgöl efsanesinin aslında Yahudi dini kaynaklarına ait bir mitoloji olup zamanla İslam mitolojisine evrildiğini söylemektedir. İslam araştırmacıları Kuran'da İbrahim'in ateşten kurtulduğuna dair ayetlerin olduğunu söyler. Ancak ilgili olayın Balıklıgöl anlatısı ile alakası olmadığını söyleyip havuzların antik pagan dinlerine ait tapınakları olduğunu kabul ederler.
MS 1. yüzyılda İncil anlatıları İbraniceden Latinceye çevrilirken İbrahim Peygamber olan kısımlarında bazı kelimelerin yanlış çevrilmesiyle İbrahim ile ilgili olan anlatılar ateş kelimesine ve Urfa'ya bağlandı. Anlatılara göre Nemrut, İbrahim'in putlara tapınmasını ve Babil Kulesinin inşasını reddetmesine öfkelenir. Nemrut, İbrahim'i ateşe atıp diri diri yakmak ister. Dil bilimciler orijinal anlatılardaki tarihi Ur kentinin iki defa yanlış çevrilmesiyle olay ateşe ve Urfa'ya bağlanmıştır. Ur kelimesi İbranicede ateş(אש-Ar) kelimesi ile benzer harfleri taşır. Bu kelimelerin yanlış çevrilmesi üzerine; "İbrahim mucizevi bir şekilde Ur şehrinden canlı kurtuldu" yerine, "İbrahim mucizevi bir şekilde ateşten canlı kurtuldu" olarak çevrildi. Bu anlatı hahamlar tarafından Yahudi kaynaklarına da geçti. Ancak Yahudi hahamlar bu anlatıda yanlış çeviri olduğunu, Ur'un ateş değil bir şehir olduğunu farkına vardılar. Çeviride ikinci defa yanlış yapıp Irak'taki Ur şehri yerine o zamanlar Roma şehri olan Urhay (Urfa) sandılar. Günümüzde Yahudiler dini kaynaklardaki Ur şehrinin Urfa değil Irak'taki antik Ur şehri olduğunu söylemektedir artık.
1960'lardan önce Urfa bölgesinde Yahudi topluluklar bulunmaktaydı. Köken olarak antik çağlarda yaşanan Babil Sürgünü olayında günümüz Türkiye'sinin güneydoğu bölgesine yerleşmişlerdir. Cumhuriyet döneminden sonra büyük kısmı Urfa'yı terk edip yeni kurulan İsrail'e yerleşiyordu. Bazıları da Urfa'yı terk etmeyip sonradan Müslüman oldu. 1947'de Urfa'da Yahudi bir aile Müslüman olduğu için aileden 7 kişi katledilmiştir. Balıklıgöl mitolojisinin sonradan Müslüman olan bu Yahudi topluluklar aracılığı ile evrildiği düşünülmektedir.
Hristiyan mitolojisi
Balıklıgöl günümüzde her ne kadar İslam mitolojisi ile özdeşleşse de, Hristiyanlık tarihi de Balıklıgöl bölgesi ile ilgili iki farklı mitolojiye sahiptir. Ancak mitolojide mucizeler İbrahim ile değil İsa ile alakalıdır. M.S. 4. yüzyılda yaşamış Galyalı veya İspanyol olduğu tahmin edilen bir kadın seyyah olan Egaria, dönemin kutsal bölgelerini ziyaret edip bu bölgedeki tarihi olayları, kişilikleri ve mucizeleri kaleme almıştır.
Kudüs'ü ziyaret ettikten sonra bir sonraki durağı Edessa (Urfa) olan Egeria, dönemin balıklıgöl bölgesinde Hristiyan mitolojisi hakkındaki bir takım verileri günümüze ulaştırmıştır. İsa Mesih'in havarilerinden olan Aziz Thomas'ın martyriumunu görmek isteyen Egeria, Edessa şehrinin piskoposundan Hristiyan mitolojisini dinleyerek anlatıları kalem almıştır.
Şehrin piskoposunun anlatılanlara göre İsa ile aynı dönemde var olan Osroene Krallığında MS 13-50 yılları arasında hüküm süren V. Abgar cüzzam hastalığına yakalanmıştır. Kral Abgar İsa'nın hastaları iyileştirdiğini duymuştur ancak hasta olduğu için İsa'nın yaşadığı şehri Kudüs'ü ziyaret edememiştir. Kral, Hannah adındaki bir yardımcısını Kudüs'e gönderterek İsa'yı Edessa'ya davet etmiştir. Hannah aynı zamanda bir ressamdır. Kuddüs'e varan Hannah İsa'ya resmetmeye çalışsa da zorlanmıştır. Bunun farkına varan İsa, yüzünü yıkayıp bir mendili yüzüne sürmüştür. İsa'nın yüzü mucizevi bir şekilde mendile işlenmiştir. Hannah bu mendil (kutsal mendil) ve mektupla Edessa'ya geri dönmüştür. Mendili yüzüne süren Kral Abgar mucizevi bir şekilde iyileşmiştir.
Diğer mitoloji hikâye ile bağlantılı olup şöyledir; Kral Abgar iyileştikten sonra Persler şehri kuşatmıştır. Kral Abgar İsa'nın kendine verdiği mektubu şehrin kapısına götürüp dua etmiştir. Dua ettikten sonra gökyüzü kararmıştır, Persler karanlıktan dolayı şehri kuşatmakta zorlanmıştır. Çözüm olarak balıklıgöl platosuna giden akarsu kaynaklarının yönünü değiştirip şehri sussuz bırakmak istemişlerdir. Ancak mucizevi bir şekilde Balıklıgöl platosu içinde oluklardan sular akmıştır. Perslerin yönünü değiştirdiği akarsu kaynakları ise kurumuştur. Karanlıktan dolayı şehrin kapılarına ulaşamayan Persler kuşatmadan vazgeçip şehri terk etmişlerdir. Olay üzerine Hristiyanlar, her kuşatma esnasında mektubu şehrin kapısına asmışlardır.
Hristiyan ve İslam mitolojileri ortak paydada buluştuğu yer şudur; Edessa piskoposunun seyyah Egaria'ya anlattığına göre, Perslerin akarsu yataklarına müdahale etmesinden sonra plato içinde mucizevi şekilde oluklardan sular çıkmıştır. Piskopos Balıklıgöl havuzlarının da böyle oluştuğunu Egaria'ya söylemiştir. Kral Abgar bu su oluklarının bazılarına müdahale etmeyip üzerine oğlu Magnus için saray yaptırmıştır. Bahsedilen yerin bugün plato içerisinde İbrahim Mağarası adlı mekanın olduğu düşünülmektedir. Mağara içinde sular bulunup, su olmayan kısmında ibadetler yapılmaktadır.
Hristiyan mitolojisinin Osroene Krallığının Pagan dini inançlarından türediği de düşünülmektedir. Çünkü Tanrıça Atargatis'in koruyucu görevi de vardır. Bazı heykel betimlemelerinde koruyuculuk görevine atfen kafasında duvar tacı vardır. Kral Abgar'ın istilalar esnasında İsa'nın mektubu ile şehir kapılarında dua etmesi Hristiyan mitolojisine evrilmiştir.
Bilimsel tarihçesi
Şanlıurfa, Anadolu'da en eski yerleşim yerlerine sahip bir kenttir. 12.000 yıllık bir tarihi olan Urfa topraklarında Ebla, Akkad, Sümer, Babil, Hitit, Arami, Asur, Pers, Makedonya, Osroene, Roma, Bizans, Emevi, Abbasi, Akkoyunlu ve Osmanlı devlet ve imparatorlukları hüküm sürmüştür.
Balıklıgöl Platosu olarak adlandırılan bölgenin de 12.000 yıllık bir tarihi vardır. Platoya dair en eski tarihi bulgu, balıklıgöl civarında yapılan kazıda bulunan Urfa Adamı adlı heykeldir. Heykelin MÖ 9.000 - 10.000 öncesine ait olduğu tespit edilmiştir. Platodaki en eski yapılaşmalar ise MÖ 132 - MS 242 yılları arasında bölgede hüküm Osroene Krallığına aittir. Krallığa ait tapınak, saray ve önemli yapılar yer almıştır. Osroene Krallığından sonra bölge uzun süre Roma ve Bizans hakimiyetinde kalmıştır. Yaklaşık 600 yıl Roma ve Bizans hakimiyetinde kalan bölgede önemli su yapıları yapıldı.
Roma ve Bizans hakimiyeti zamanlarında Şanlıurfa'da büyük sel taşkınları yaşanmıştır. Sele neden olan akarsu yatakları günümüzde hâlâ Balıklıgöl'ün beslendiği akarsu yataklarıdır. Bu akarsu yatakları Eosen dönemi kalkerlerinden oluşmaktadır. Zamanla bu kaynakların etrafı antik devletler tarafından pagan dinlerine adak olarak havuzlara dönüştürülmüştür.
MS 6. yüzyılda kuvvetli yağmurlardan toplanan sular bölgedeki akarsularla birleşerek balıklıgöl havzasına dökülmekteydi. 525 yılında yaşanan büyük sel sonucu Balıklıgöl havzası büyük su toplayıp platodaki sarayları ve diğer yapıları yıkmıştır. Binlerce insanın ölümüyle sonuçlanmıştır. 527 yılında Bizans İmparatorluğu tahtına oturan I. Justinianus, o zamanki adı Edessa olan Urfa'ya mühendisler göndermiştir. Bu mühendisler halen günümüzde de var olan taşkın önlem yapıları yapmıştır. Akarsulardan toplanan suların yönü değiştirilerek balıklıgöl platosu büyük taşkınlardan kurtulmuştur. Yöre halkı I. Justinianus'un yardımlarından ötürü şehre Justinianopolis adını vermiştir.
1970'lere kadar da göletlerde yüzülüp, yüzme yarışları düzenlenirdi. 1970'lerden sonra göletlere kutsal aidiyet verilip gölde yüzmek ve balıklarını yemek yasaklandı. 1950'li yıllarda Urfa'yı ziyaret eden Fenerbahçeli futbolcu Lefter'e ait bir fotoğrafta halkın göletlerde yüzdüğü görülmektedir.
Havuzların yapılış tarihi
Balıklıgöl platosunda günümüzde arkeolojik kazı ve araştırma yapma imkanı kısıtlı olduğu için havuzların tam olarak hangi devletin ne zaman yaptığı net olarak bilinmemektedir. Büyük İskender MÖ 331'de günümüz Urfa bölgesini Perslerden aldığında bölgede Tanrıça Atargatis merkezli Pagan dini inancı yaygındı. Kuzey Suriye, İsrail ve Lübnan bölgelerinde de Atargatis'e adanmış balıklı havuz tapınakları vardı. Bu yerlerde de havuzdaki balıklar kutsaldı ve yenmesi yasaktı. Büyük İskender şehri fethettikten sonra Büyük İskender'in komutanı I. Seleukus tarafından şehrin adı 'Suyu Bol' anlamına gelen Edessa adı verildi. Büyük İskender'in ölümünden sonra Urfa bölgesinde Osroene Krallığı kuruldu. Tarihi belgelere bakıldığında Osroene Krallığının da Atargatis merkezli pagan dinini sürdüğü görülmektedir.
MÖ 5. yy. ve MS 2 yüzyılda bulunan iki adet Roma ve Süryani metinlerine göre Antik Yunan'da ve Antik Urfa bölgelerinde Pagan rahipler Tanrıça Atargatis'e tapıp kendilerini hadım edip, balık kuyruklu kadın suretinde dini hizmetler ederlerdi. MS 300'lü yıllarda bulunan Süryani belgesinde; Hristiyan olduktan sonra Osroene Kralı V. Abgar kendini hadım eden erkeklerin ellerini kesmesini emretti. Olaydan sonra pagan rahipler kendilerini hadım etmeyi bıraktı.
Tanrıça Atargatis
Balıklıgöl havuzları milattan önce 1000-300 arasında arasında tanrıça Atargatis için yapılmış antik pagan tapınaklarıdır. Atargatis, Klasik Antik Çağ'da dönemin Kuzey Suriye'sinin baş tanrıçasıydı. Tüccarlar sayesinde antik Suriye'den antik Yunanistan'a kadar yayılmış bir pagan dininin figürüdür. Romalılar tanrıçaya Derketo, Dea Syria, Deasura adını vermişlerdir. Tanrıça Atargatis'in eşi de bir antik tanrı olup adı Hadad'tır. Bu iki tanrının merkezi tapınakları günümüz Kuzey Suriye'nin Menbic şehrindedir. Avrupa ve Ortadoğu'da birçok antik devlette Atargatis'e adanan heykel ve sikkeler bulunmuştur.
Atargatis'in mitolojik teması sudaki yaşamların bereketi, aşk, cinsellik ve doğurkanlıktır. Dolayısıyla balık ve güvercinlerle özdeşleşmiş bir tanrıçadır. Var olan heykeller incelendiğinde ekseriyetle Balık Tanrıçası veya Deniz Kızı formunda betimlendiği görülmüştür. Tanrıçanın kökeni Tunç Çağına kadar geriye gitmektedir. Ugarit antik devletinde ortaya çıkıp sonraki devletlerin dini kültürüne evrilmiştir.
Tarihçi Diodoros (MÖ 1. yy) ve Ctesias'a (MÖ 5. yy) göre tanrıça Atargatis efsanesi şöyledir; Atargatis yasak bir aşk yaşayıp bir kız çocuğu dünyaya getirmiştir. Atargatis bu olaydan utanıp kendini bir göle atmıştır. Bedeni göl içinde balıklara dönüşmüştür. Kızını ise güvercinler beslemiştir. Antik Yunan tarihçi (MS 2. yy) kitabında, Suriye'liler güvercinlere tapar ve balık yemezler. Çünkü Atargatis balık yemeyi yasaklamıştır.
Günümüz İsrail sınırları içindeki tarihi Aşkelon'da, Suriye Menbic'te ve Lübnan'da da içindeki balıklara dokunmanın yasak olduğu balıklı havuzlar vardır. Balıklıgöl balıklı havuzları ile bilinse de plato içindeki camii avlularında çokça güvercin de bulunmaktadır. Bu güvercinlere de en az balıklar kadar kutsal aidiyet biçilmiştir. Cami avlularında bu güvercinler için havuzcuklar bulunup, güvercinlerin beslenip su içmesi için özel korunaklı alanlar vardır.
Kültürel olarak günümüzde Urfa ve Suriye'de halk içinde hâlâ güvercin besiciliği yapılmaktadır.
Bilgi kirliliği ve tarihi çelişkiler
İslami mitolojinin halk dilinde yayılması, Şanlıurfa'daki kültür vakıfları ve belediye kurumları bu anlatıyı turizm nedeniyle birebir alıp anlatılara ön ayak olması, Tarihî Balıklıgöl Platosunun kültürel tarihi hakkında bilgi kirliliğine neden olmuştur. Belediye günümüzde hâlâ 7-14 yaş arasındaki çocuklara mitolojiyi öğretip Balıklıgöl'ü ziyaret eden yerli ve yabancı turistlere mitolojiyi anlatmalarına izin vermektedir. Çocuklar para karşılığında turistlere mitolojiyi anlatmaktadır.
Tarihi çelişkiler
İslami anlatılara göre Balıklıgöl mucizesi 5 farklı antik devletle yolu çakışmaktadır.
- Hz. İbrahim'in Babil Kralı Nemrut tarafından ateşe verilmesi: Dini kaynaklar İbrahim'in MÖ 2150 yılında doğduğu MÖ 1975 yılında öldüğünü söyler. Babil devleti ise İbrahim'in ölümünden 80 yıl sonra MÖ 1895 yılında kurulmuştur. Ayrıca Babil devletinde Nemrut adında kral yoktur.
- Mitolojik söylemler İbrahim peygamberin Urfa kalesindeki sütunlara bağlanıp ateşe atıldığını öne sürse de, sütun üzerindeki yazıtlar tercüme edildiğinde, sütunların MS 240 yılında İbrahim'den 2215 yıl sonra yaşamış olan Osroene Kralı 9. Manu döneminde anıt olarak yaptırıldığı tespit edilmiştir.
- Halk arasında Nemrut Krallığı olarak bilinen Kommagene Krallığında Nemrut adında bir kral bulunmamaktadır. Nemrut dağı olarak bilinen dağdaki kalıntılar Kommagene krallığından kalmadır. Bu krallık İbrahim'den 1812 yıl sonra kurulmuş bir krallıktır.
- Balıklıgölden yaklaşık 20 km uzaklığında bulunan yöre halkının Nemrut tahtı/kalesi adı verdiği kalıntıların gerçek adı Deyr Yakup'tur (Yakup Manastırı). İbrahim'den 2275 yıl sonra MS 300'de Roma döneminden kalma bir manastırdır.
- İslam mitolojisine göre İbrahim'in Balıklıgöl platosu içindeki bir mağarada doğduğunu söylemektedir. Ancak dini kaynaklar İbrahim'in Keldaniler zamanındaki antik Ur şehrinde doğduğunu söylemektedir.
- Hristiyan mitolojisin havuzların Perslerin istilası sonrası Perslerin akarsu yataklarını değiştirmesi ile mucizevi şekilde oluştuğunu söyler. Ancak akarsuların yatağı sel baskınları yüzünden Roma mühendisleri tarafından bentler yaptırılarak değiştirilmiştir. Bahsettikleri Pers savaşı ise MÖ 300'lü yıllarda Büyük İskender zamanında yaşanmıştır.
- Yahudi mitolojisi İbrahim'in Babil Kulesi inşaatına katılmadığı için şehirden çıktığını söyler. Ancak Babil kulesi İbrahim'den yaklaşık 1000 yıl önce yapılmıştı. Kule'nin adında Babil geçmesine rağmen kule Sümerler zamanında Sümerler tarafından yapılmıştır.
Ayn-i Zeliha gölü
Ayn-i Zeliha Balıklıgöl platosunda bulundan iki havuzdan biridir. Diğerinin adı Halilü'r-Rahman'dır. Hiçbir semavi dinlerine ait kaynaklarda Balıklıgöl ile ilişkilendiren Zeliha figürü yoktur. Var olan tek figür Züleyha/Zeliha'dır. Bu kişi de dini anlatılara göre Antik Mısır zamanında yaşayıp Yusuf ile ilgili anlatılarda adı geçmektedir.
Diyarbakır'daki Anzele gölü (Ayn-i Zelal)
Şanlıurfa'nın komşu ili Diyarbakır'da Anzele Suyu adında bir akarsu bulunmaktadır. Bu suyun eteklerinde de balıklıgöle benzer tarihi kalıntılar bulunmaktadır. 1970'lere kadar suyun içinde balıkların bulunduğu tarihi havuzlar vardı. Havuzlar 1970'lerde yıkılmıştır. 2004'te yapılan tamiratlarda havuzlara ait kalıntılar tekrar gün yüzüne çıkartılmıştır. Günümüzde balıklıgöldeki balıklar kadar sayıları çok olmasa da Anzele Gölü'nde de balıklar bulunmaktadır.
İslamî kaynaklar
Alparslan Kuytul Kuran ve Hadislerde balıklıgöl ile bir anlatı olmadığını, Balıklıgöl hikâyesinin turizm amaçlı oluşturulduğunu öne sürmektedir. İslamî ilimler araştırmacısı ise Balıklıgöl hikâyesinin uydurma ve hurafe olduğunu söylemiştir.
İlahiyat Profesörü Şinasi Gündüz Anadolu Paganizmi adını verdiği kitabında havuzların İbrahim'le alakasının olmadığını tanrıça Atargatis adına yaptırıldığını söylemektedir.
Modern sit, imar, restorasyon ve yenileme geçmişi
Balıklıgöl Platosu
Tarihî Balıklıgöl Platosunda balıklıgöl ile beraber; birbirine bitişik olarak inşa edilmiş 8 tarihî cami ve mescit (Rızvaniye Camii, Hasan Paşa Camii, Narıncı Camii, Toktemur Mescidi, Sakıbiye Camii, Mevlid-i Halil Mescidi, Yeni Dergah Camii, Halil-ür rahman Camii) 6 medrese (Sakıbiye, Tahtamor, Hasan Paşa, Rahimiye, Halil-ür Rahman, Rızvaniye) 2 tekke (Sakıbiye Tekkesi, İbrahim Halil Tekkesi) 1 zaviye (Halil-ür Rahman Mevlevi Zaviyesi) bulunmaktadır.
Plato, 1924-1928 arasında Urfa'da vali olarak görevlendirilen Fuat Bey(Fuat Baturay) tarafından büyük tahribatlara uğramıştır. Dini yapılar da olmak üzere Urfa'da birçok tarihî yapı yıktırılmıştır. Fuat Bey, Ayn-Zeliha gölünün bulunduğu yerlerde düzenlemeler yapıp platoya Urfa Cumhuriyet Parkı adını vermiştir. Bugün Ayn-i Zeliha gölünün merkezinde bulunan fıskiye Fuat Bey döneminde eklenmiştir.
1960'lı yıllarda Hz.ibrahim Halilullah Kültür ve Eğitim Vakfı kurulup ilk defa bu tarihlerde platoda koruma ve düzenleme projeleri üretilmiştir.
1970-1971 yıllarında Urfalı da olan Turizm ve Tanıtma Bakanı Necmettin Cevheri platoda, cumhuriyet döneminde yapılan garajları yıkıp ağaçlar ekerek platoyu parka çevirmiştir.
Dergâh ve Balıklıgöl Çevre Düzenleme Projesi (1992)
1990-1996 arası Urfa'da vali görevini yürüten Ziyaeddin Akbulut, plato için büyük ölçekli restorasyon projeleri üzerinde çalışma yaptı. 1992'de Urfa'daki yerel dernek ve vakıfların görüşü üzerine iki mimara proje siparişi verilmiştir. Yapılan toplantılarda mimar Merih Karaaslan'ın projesi uygun görülmüştür. Ancak dönemin bakanı Necmettin Cevheri, Merih Karaaslan'ın projesine ret verip Urfalı peyzaj mimari Selami Sözer'e yeni bir proje siparişi verdi. Proje uygulamaya koyulup restorasyon işlemi başladı. Platodaki bir şadırvanın inşaat temeli açılışına Süleyman Demirel de katılmıştır.
Projenin başlangıç safhasında vali Ziyaeddin Akbulut ile bakan Necmettin Cevheri arasında anlaşmazlık çıkıp, inşaat durduruldu. Anlaşmazlık çözüme varamayınca konu dönemin başbakanı Süleyman Demirel'e intikal etti. Demirel de Selami Sözer'in projesine ret verip tekrar Merih Karaaslan'ın projesinin uygulanmasına karar verdi. Ancak Karaaslan'ın projesinde bazı değişiklikler önerip dönemin ünlü mimari Behruz Çinici danışmanlığında revize edilmesini önerdi. Dönemin cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın vefat etmesinden dolayı proje aksadı. 3 yıl boyunca projelendirme üzerinde yoğun tartışmalar yaşanıp nihayetinde 1995'te başbakan Tansu Çiller ve cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in emriyle proje onay aldı.
Eleştiriler
Proje aşamasında camiler büyük bir restorasyondan geçti. Camilerin eski fotoğraflarına bakılınca işlemin bir restorasyondan ziyade bir yenileme olduğu görülmektedir. Camiiler eski dokularından uzaklaştırılıp yenileme işlemine maruz kalmıştır. Minare taşları eskimiş denilip yeni kesme taşlarla onarılmıştır. Tarihi ahşap minberler kaldırılıp yerine yeni taş minberler konulmuştur.
Platoda bulunan kale de restorasyondan geçmiştir. Uzun yıllardır toprakla tıkalı olan 96 metre uzunluğundaki gizli geçit görevi gören kale tüneli açılmıştır. Tünelin orijinal merdivenleri yürümeye müsait olmadığı gerekçesiyle yenilenmiştir.
Günümüzde platoda bulunan tüm yürüyüş yolları bu proje kapsamında eklenmiştir. Yürüyüş yollarının genişlemesi için havuzların orijinal boyutları değiştirilmiştir. Ayn-i Zeliha gölü etrafına restoranlar inşa edilmiştir.
Restorasyon aşamasında yapılan kazılarda platoda islami dönem öncesi heykel veya kabartmalar bulunup bulunmadığına dair veri bulunmamaktadır. Çalışma tamamen islami değerler statüsünde ilerlemiştir.
Modern Sit
Balıklıgöl günümüzde Halil-ür Raman ve Ayn-i Zeliha gölleri ve etrafındaki dini yapılarla önem arzedip büyük ziyaretçi çekmektedir. Özellikle dini bayramlarda büyük ilgi toplamaktadır. Halil-ür Rahman gölünün ölçüleri 150m x 30m ebatlarında, Ayn-i Zeliha gölü ise 20m x 50m ebatlarındadır. Göllerdeki derinlik 3-5 metre arasındadır.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ . 13 Nisan 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ a b c . soL. 7 Ocak 2017. 7 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mayıs 2022.
- ^ a b Glueck (1937), s. 374, note 4
- ^ . Aytuğ Arslan. Dergipark. 12 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ a b c Karel Van Der Toorn and P.W. Van Der Horst, “Nimrod Before and After the Bible,” 19.
- ^ . Degipark. 3 Şubat 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ a b c d e f g h i j k l (PDF). Cihat Kürkçüoğlu. 1995. 2 Kasım 2021 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
- ^ a b . Radikal. 6 Ağustos 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2022.
- ^ a b c Van Der Toorn and Van Der Horst, “Nimrod Before and After the Bible,” 20.
- ^ (London : Printed for the author, by W. Bowyer, 1743), 159.
- ^ . Hürriyet. 17 Haziran 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Mayıs 2022.
- ^ . Harran Üniversitesi. 28 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "Urfa Adamı". 4 Mayıs 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2022.
- ^ . 19 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ a b c . 19 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "Efsane futbolcu Balıklıgöl'de". Urfanatik Haber. 4 Mayıs 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Mayıs 2022.
- ^ Lucian, On The Syrian Goddess, edited and translated by J.L. Lightfoot (Oxford: Oxford University Press, 2003), 80-3.
- ^ kamu malı olan bir yayından alınan metni içeriyor: Chisholm, Hugh, (Ed.) (1911). "Atargatis". Encyclopædia Britannica. 2 (11. bas.). Cambridge University Press. s. 823. Önceki cümlelerden bir veya daha fazlası artık
- ^ De Dea Syra, 14 apud Cowper (1865), ss. 9–10
- ^ . Arkitera. 30 Ocak 2014. 4 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Mayıs 2022.
- ^ Haber7. . Haber7. 16 Kasım 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2022.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Balikligol Ayn i Zeliha ve Halil Ur Rahman Golleri Sanliurfa sehir merkezinin guneybatisinda yer alan ve Ibrahim peygamberin atese atildigina inanilan bu iki gol mitolojik olarak Islam alemi icin kutsal sayilan baliklari sazangiller ve cevrelerindeki tarihi eserler ile Sanliurfa nin en cok ziyaret edilen tarihi mekanlarindandir Halil Ur Rahman GoluAyn i Zeliha Golu Tarihsel ve bilimsel verilere gore Balikligol havuzlari yari kadin yari balik olan tanrica Atargatis icin yapilmis birer antik pagan putperest tapinaklaridir MO 1000 300 yillari arasinda net olmayan bir tarihte yapildigi tahmin edilmektedir Gunumuzde Israil Lubnan Suriye de de tanrica Atargatis e adanan icindeki baliklara dokunmanin ve yemenin yasak oldugu balikli havuzlar vardir Islam mitolojisinin disinda Balikligol platosunda ayrica Yahudi ve Hristiyan mitolojileri de mevcuttur 1970 lere kadar gollerde yuzulup yuzme yarismalari duzenlenirken 1970 lerden sonra gole kutsal aidiyet verilip gollerde yuzmek ve baliklarini yemek yasaklanmistir Gunumuzde bircok Islam arastirmacisi Balikligol e ait Islam mitolojisinin hurafe ve uyduma olup havuzlarin antik pagan tapinaklarina ait oldugunu kesin bir dille kabul etmistir Halk arasinda icindeki baliklarin kutsal olup baliklari yiyenlerin hastalandigi soylenir Golde biyikli sazan turu bulunmaktadir Bu turun havyari zehirli oldugundan yenmesi insan sagligi acisindan sakincalidir Bugunku gorunumunu Mimar Behruz Cinici danismanliginda Mimar Merih Karaaslan in tasarladigi Dergah ve Balikligol Cevre Duzenleme Projesi restorasyonu ile elde etmistir Proje 1992 de baslayip buyuk kismi 2000 yilinda tamamlandi Gunumuzde de ayni proje adi altinda kismi restorasyonlar gecirmektedir Mitolojik tarihcesiIslam mitolojisi Ibrahim peygamber devrin zalim hukumdari Nemrut Babil hukumdari ve halkinin taptigi putlarla mucadele etmeye tek tanri fikrini savunmaya baslayinca Nemrut tarafindan bugunku Urfa Kalesi nin bulundugu tepeden atese atilir Bu sirada Allah tarafindan atese Ey ates Ibrahim e karsi serin ve selamet ol emri verilir Bu emir uzerine ates suya odunlar da baliga donusur Ibrahim bir gul bahcesinin icerisine sag olarak duser Ibrahim in dustugu yer Halilu r Rahman Golu dur Rivayete gore Nemrut un kizi Zeliha da Ibrahim e inandigindan onun pesinden atlar Zeliha nin dustugu yerde ise Ayn i Zeliha Golu olusmustur Kur an ve Hadis kitaplarinda bu olayla ilgili ayet veya hadis yoktur 1900 1960 arasi yakin tarihte Urfa halki tarafindan Yahudi mitolojisinden Islam mitolojisine eklentiler yapilarak ortaya cikmis bir anlatidir Yahudi mitolojisi sadece Ibrahim in Urfa da atesten kurtuldugunu soyler Urfali Muslumanlar tarafindan bu olayin Balikligol de yasandigi ve mite kale sutunlari mancinik havuz ve baliklar da eklenmistir Ek olarak Ibrahim in Balikligol platosundaki bir magarada Ibrahim Magarasi dogdugunu iddia etmektedir Islam mitolojisindeki anlatilar farkli tarihlerdeki 5 farkli devletle cakisip buyuk tarihi celiskiler barindirmaktadir Yahudi mitolojisi Yabanci kaynaklar Balikligol efsanesinin aslinda Yahudi dini kaynaklarina ait bir mitoloji olup zamanla Islam mitolojisine evrildigini soylemektedir Islam arastirmacilari Kuran da Ibrahim in atesten kurtulduguna dair ayetlerin oldugunu soyler Ancak ilgili olayin Balikligol anlatisi ile alakasi olmadigini soyleyip havuzlarin antik pagan dinlerine ait tapinaklari oldugunu kabul ederler MS 1 yuzyilda Incil anlatilari Ibraniceden Latinceye cevrilirken Ibrahim Peygamber olan kisimlarinda bazi kelimelerin yanlis cevrilmesiyle Ibrahim ile ilgili olan anlatilar ates kelimesine ve Urfa ya baglandi Anlatilara gore Nemrut Ibrahim in putlara tapinmasini ve Babil Kulesinin insasini reddetmesine ofkelenir Nemrut Ibrahim i atese atip diri diri yakmak ister Dil bilimciler orijinal anlatilardaki tarihi Ur kentinin iki defa yanlis cevrilmesiyle olay atese ve Urfa ya baglanmistir Ur kelimesi Ibranicede ates אש Ar kelimesi ile benzer harfleri tasir Bu kelimelerin yanlis cevrilmesi uzerine Ibrahim mucizevi bir sekilde Ur sehrinden canli kurtuldu yerine Ibrahim mucizevi bir sekilde atesten canli kurtuldu olarak cevrildi Bu anlati hahamlar tarafindan Yahudi kaynaklarina da gecti Ancak Yahudi hahamlar bu anlatida yanlis ceviri oldugunu Ur un ates degil bir sehir oldugunu farkina vardilar Ceviride ikinci defa yanlis yapip Irak taki Ur sehri yerine o zamanlar Roma sehri olan Urhay Urfa sandilar Gunumuzde Yahudiler dini kaynaklardaki Ur sehrinin Urfa degil Irak taki antik Ur sehri oldugunu soylemektedir artik 1960 lardan once Urfa bolgesinde Yahudi topluluklar bulunmaktaydi Koken olarak antik caglarda yasanan Babil Surgunu olayinda gunumuz Turkiye sinin guneydogu bolgesine yerlesmislerdir Cumhuriyet doneminden sonra buyuk kismi Urfa yi terk edip yeni kurulan Israil e yerlesiyordu Bazilari da Urfa yi terk etmeyip sonradan Musluman oldu 1947 de Urfa da Yahudi bir aile Musluman oldugu icin aileden 7 kisi katledilmistir Balikligol mitolojisinin sonradan Musluman olan bu Yahudi topluluklar araciligi ile evrildigi dusunulmektedir Hristiyan mitolojisi Balikligol gunumuzde her ne kadar Islam mitolojisi ile ozdeslesse de Hristiyanlik tarihi de Balikligol bolgesi ile ilgili iki farkli mitolojiye sahiptir Ancak mitolojide mucizeler Ibrahim ile degil Isa ile alakalidir M S 4 yuzyilda yasamis Galyali veya Ispanyol oldugu tahmin edilen bir kadin seyyah olan Egaria donemin kutsal bolgelerini ziyaret edip bu bolgedeki tarihi olaylari kisilikleri ve mucizeleri kaleme almistir Kudus u ziyaret ettikten sonra bir sonraki duragi Edessa Urfa olan Egeria donemin balikligol bolgesinde Hristiyan mitolojisi hakkindaki bir takim verileri gunumuze ulastirmistir Isa Mesih in havarilerinden olan Aziz Thomas in martyriumunu gormek isteyen Egeria Edessa sehrinin piskoposundan Hristiyan mitolojisini dinleyerek anlatilari kalem almistir Sehrin piskoposunun anlatilanlara gore Isa ile ayni donemde var olan Osroene Kralliginda MS 13 50 yillari arasinda hukum suren V Abgar cuzzam hastaligina yakalanmistir Kral Abgar Isa nin hastalari iyilestirdigini duymustur ancak hasta oldugu icin Isa nin yasadigi sehri Kudus u ziyaret edememistir Kral Hannah adindaki bir yardimcisini Kudus e gonderterek Isa yi Edessa ya davet etmistir Hannah ayni zamanda bir ressamdir Kuddus e varan Hannah Isa ya resmetmeye calissa da zorlanmistir Bunun farkina varan Isa yuzunu yikayip bir mendili yuzune surmustur Isa nin yuzu mucizevi bir sekilde mendile islenmistir Hannah bu mendil kutsal mendil ve mektupla Edessa ya geri donmustur Mendili yuzune suren Kral Abgar mucizevi bir sekilde iyilesmistir Isa sureti bulunduran mendili tutan Kral Abgar in tasviri Diger mitoloji hikaye ile baglantili olup soyledir Kral Abgar iyilestikten sonra Persler sehri kusatmistir Kral Abgar Isa nin kendine verdigi mektubu sehrin kapisina goturup dua etmistir Dua ettikten sonra gokyuzu kararmistir Persler karanliktan dolayi sehri kusatmakta zorlanmistir Cozum olarak balikligol platosuna giden akarsu kaynaklarinin yonunu degistirip sehri sussuz birakmak istemislerdir Ancak mucizevi bir sekilde Balikligol platosu icinde oluklardan sular akmistir Perslerin yonunu degistirdigi akarsu kaynaklari ise kurumustur Karanliktan dolayi sehrin kapilarina ulasamayan Persler kusatmadan vazgecip sehri terk etmislerdir Olay uzerine Hristiyanlar her kusatma esnasinda mektubu sehrin kapisina asmislardir Hristiyan ve Islam mitolojileri ortak paydada bulustugu yer sudur Edessa piskoposunun seyyah Egaria ya anlattigina gore Perslerin akarsu yataklarina mudahale etmesinden sonra plato icinde mucizevi sekilde oluklardan sular cikmistir Piskopos Balikligol havuzlarinin da boyle olustugunu Egaria ya soylemistir Kral Abgar bu su oluklarinin bazilarina mudahale etmeyip uzerine oglu Magnus icin saray yaptirmistir Bahsedilen yerin bugun plato icerisinde Ibrahim Magarasi adli mekanin oldugu dusunulmektedir Magara icinde sular bulunup su olmayan kisminda ibadetler yapilmaktadir Hristiyan mitolojisinin Osroene Kralliginin Pagan dini inanclarindan turedigi de dusunulmektedir Cunku Tanrica Atargatis in koruyucu gorevi de vardir Bazi heykel betimlemelerinde koruyuculuk gorevine atfen kafasinda duvar taci vardir Kral Abgar in istilalar esnasinda Isa nin mektubu ile sehir kapilarinda dua etmesi Hristiyan mitolojisine evrilmistir Bilimsel tarihcesiSanliurfa Anadolu da en eski yerlesim yerlerine sahip bir kenttir 12 000 yillik bir tarihi olan Urfa topraklarinda Ebla Akkad Sumer Babil Hitit Arami Asur Pers Makedonya Osroene Roma Bizans Emevi Abbasi Akkoyunlu ve Osmanli devlet ve imparatorluklari hukum surmustur Balikligol Platosu olarak adlandirilan bolgenin de 12 000 yillik bir tarihi vardir Platoya dair en eski tarihi bulgu balikligol civarinda yapilan kazida bulunan Urfa Adami adli heykeldir Heykelin MO 9 000 10 000 oncesine ait oldugu tespit edilmistir Platodaki en eski yapilasmalar ise MO 132 MS 242 yillari arasinda bolgede hukum Osroene Kralligina aittir Kralliga ait tapinak saray ve onemli yapilar yer almistir Osroene Kralligindan sonra bolge uzun sure Roma ve Bizans hakimiyetinde kalmistir Yaklasik 600 yil Roma ve Bizans hakimiyetinde kalan bolgede onemli su yapilari yapildi Roma ve Bizans hakimiyeti zamanlarinda Sanliurfa da buyuk sel taskinlari yasanmistir Sele neden olan akarsu yataklari gunumuzde hala Balikligol un beslendigi akarsu yataklaridir Bu akarsu yataklari Eosen donemi kalkerlerinden olusmaktadir Zamanla bu kaynaklarin etrafi antik devletler tarafindan pagan dinlerine adak olarak havuzlara donusturulmustur MS 6 yuzyilda kuvvetli yagmurlardan toplanan sular bolgedeki akarsularla birleserek balikligol havzasina dokulmekteydi 525 yilinda yasanan buyuk sel sonucu Balikligol havzasi buyuk su toplayip platodaki saraylari ve diger yapilari yikmistir Binlerce insanin olumuyle sonuclanmistir 527 yilinda Bizans Imparatorlugu tahtina oturan I Justinianus o zamanki adi Edessa olan Urfa ya muhendisler gondermistir Bu muhendisler halen gunumuzde de var olan taskin onlem yapilari yapmistir Akarsulardan toplanan sularin yonu degistirilerek balikligol platosu buyuk taskinlardan kurtulmustur Yore halki I Justinianus un yardimlarindan oturu sehre Justinianopolis adini vermistir 1970 lere kadar da goletlerde yuzulup yuzme yarislari duzenlenirdi 1970 lerden sonra goletlere kutsal aidiyet verilip golde yuzmek ve baliklarini yemek yasaklandi 1950 li yillarda Urfa yi ziyaret eden Fenerbahceli futbolcu Lefter e ait bir fotografta halkin goletlerde yuzdugu gorulmektedir Havuzlarin yapilis tarihi Athanasius Kircher in Oedipus Aegyptiacus undan Derceto Atargatis 1652 Atargatis in bir bustunu tutan kanatli zafer tanricasi Nike nin bir heykeli Atargatis Kader olarak taclandirilip zodyak burclariyla cevrelenmistir Urdun Amman Muzesi Balikligol platosunda gunumuzde arkeolojik kazi ve arastirma yapma imkani kisitli oldugu icin havuzlarin tam olarak hangi devletin ne zaman yaptigi net olarak bilinmemektedir Buyuk Iskender MO 331 de gunumuz Urfa bolgesini Perslerden aldiginda bolgede Tanrica Atargatis merkezli Pagan dini inanci yaygindi Kuzey Suriye Israil ve Lubnan bolgelerinde de Atargatis e adanmis balikli havuz tapinaklari vardi Bu yerlerde de havuzdaki baliklar kutsaldi ve yenmesi yasakti Buyuk Iskender sehri fethettikten sonra Buyuk Iskender in komutani I Seleukus tarafindan sehrin adi Suyu Bol anlamina gelen Edessa adi verildi Buyuk Iskender in olumunden sonra Urfa bolgesinde Osroene Kralligi kuruldu Tarihi belgelere bakildiginda Osroene Kralliginin da Atargatis merkezli pagan dinini surdugu gorulmektedir MO 5 yy ve MS 2 yuzyilda bulunan iki adet Roma ve Suryani metinlerine gore Antik Yunan da ve Antik Urfa bolgelerinde Pagan rahipler Tanrica Atargatis e tapip kendilerini hadim edip balik kuyruklu kadin suretinde dini hizmetler ederlerdi MS 300 lu yillarda bulunan Suryani belgesinde Hristiyan olduktan sonra Osroene Krali V Abgar kendini hadim eden erkeklerin ellerini kesmesini emretti Olaydan sonra pagan rahipler kendilerini hadim etmeyi birakti Tanrica Atargatis Balikligol havuzlari milattan once 1000 300 arasinda arasinda tanrica Atargatis icin yapilmis antik pagan tapinaklaridir Atargatis Klasik Antik Cag da donemin Kuzey Suriye sinin bas tanricasiydi Tuccarlar sayesinde antik Suriye den antik Yunanistan a kadar yayilmis bir pagan dininin figurudur Romalilar tanricaya Derketo Dea Syria Deasura adini vermislerdir Tanrica Atargatis in esi de bir antik tanri olup adi Hadad tir Bu iki tanrinin merkezi tapinaklari gunumuz Kuzey Suriye nin Menbic sehrindedir Avrupa ve Ortadogu da bircok antik devlette Atargatis e adanan heykel ve sikkeler bulunmustur MS 100 yillarindan kalma tanrica Atargatis in bir Nabatca tasviri su anda Urdun Arkeoloji Muzesi nde muhafaza edilmektedir Atargatis in mitolojik temasi sudaki yasamlarin bereketi ask cinsellik ve dogurkanliktir Dolayisiyla balik ve guvercinlerle ozdeslesmis bir tanricadir Var olan heykeller incelendiginde ekseriyetle Balik Tanricasi veya Deniz Kizi formunda betimlendigi gorulmustur Tanricanin kokeni Tunc Cagina kadar geriye gitmektedir Ugarit antik devletinde ortaya cikip sonraki devletlerin dini kulturune evrilmistir III Demetrius un sikkesinde balik govdeli Atargatis in tasviri Tarihci Diodoros MO 1 yy ve Ctesias a MO 5 yy gore tanrica Atargatis efsanesi soyledir Atargatis yasak bir ask yasayip bir kiz cocugu dunyaya getirmistir Atargatis bu olaydan utanip kendini bir gole atmistir Bedeni gol icinde baliklara donusmustur Kizini ise guvercinler beslemistir Antik Yunan tarihci MS 2 yy kitabinda Suriye liler guvercinlere tapar ve balik yemezler Cunku Atargatis balik yemeyi yasaklamistir Gunumuz Israil sinirlari icindeki tarihi Askelon da Suriye Menbic te ve Lubnan da da icindeki baliklara dokunmanin yasak oldugu balikli havuzlar vardir Balikligol balikli havuzlari ile bilinse de plato icindeki camii avlularinda cokca guvercin de bulunmaktadir Bu guvercinlere de en az baliklar kadar kutsal aidiyet bicilmistir Cami avlularinda bu guvercinler icin havuzcuklar bulunup guvercinlerin beslenip su icmesi icin ozel korunakli alanlar vardir Kulturel olarak gunumuzde Urfa ve Suriye de halk icinde hala guvercin besiciligi yapilmaktadir Bilgi kirliligi ve tarihi celiskilerIslami mitolojinin halk dilinde yayilmasi Sanliurfa daki kultur vakiflari ve belediye kurumlari bu anlatiyi turizm nedeniyle birebir alip anlatilara on ayak olmasi Tarihi Balikligol Platosunun kulturel tarihi hakkinda bilgi kirliligine neden olmustur Belediye gunumuzde hala 7 14 yas arasindaki cocuklara mitolojiyi ogretip Balikligol u ziyaret eden yerli ve yabanci turistlere mitolojiyi anlatmalarina izin vermektedir Cocuklar para karsiliginda turistlere mitolojiyi anlatmaktadir Tarihi celiskiler Balikligol havzasindan kale sutunlarina bakis Islami anlatilara gore Balikligol mucizesi 5 farkli antik devletle yolu cakismaktadir Hz Ibrahim in Babil Krali Nemrut tarafindan atese verilmesi Dini kaynaklar Ibrahim in MO 2150 yilinda dogdugu MO 1975 yilinda oldugunu soyler Babil devleti ise Ibrahim in olumunden 80 yil sonra MO 1895 yilinda kurulmustur Ayrica Babil devletinde Nemrut adinda kral yoktur Mitolojik soylemler Ibrahim peygamberin Urfa kalesindeki sutunlara baglanip atese atildigini one surse de sutun uzerindeki yazitlar tercume edildiginde sutunlarin MS 240 yilinda Ibrahim den 2215 yil sonra yasamis olan Osroene Krali 9 Manu doneminde anit olarak yaptirildigi tespit edilmistir Halk arasinda Nemrut Kralligi olarak bilinen Kommagene Kralliginda Nemrut adinda bir kral bulunmamaktadir Nemrut dagi olarak bilinen dagdaki kalintilar Kommagene kralligindan kalmadir Bu krallik Ibrahim den 1812 yil sonra kurulmus bir kralliktir Balikligolden yaklasik 20 km uzakliginda bulunan yore halkinin Nemrut tahti kalesi adi verdigi kalintilarin gercek adi Deyr Yakup tur Yakup Manastiri Ibrahim den 2275 yil sonra MS 300 de Roma doneminden kalma bir manastirdir Islam mitolojisine gore Ibrahim in Balikligol platosu icindeki bir magarada dogdugunu soylemektedir Ancak dini kaynaklar Ibrahim in Keldaniler zamanindaki antik Ur sehrinde dogdugunu soylemektedir Hristiyan mitolojisin havuzlarin Perslerin istilasi sonrasi Perslerin akarsu yataklarini degistirmesi ile mucizevi sekilde olustugunu soyler Ancak akarsularin yatagi sel baskinlari yuzunden Roma muhendisleri tarafindan bentler yaptirilarak degistirilmistir Bahsettikleri Pers savasi ise MO 300 lu yillarda Buyuk Iskender zamaninda yasanmistir Yahudi mitolojisi Ibrahim in Babil Kulesi insaatina katilmadigi icin sehirden ciktigini soyler Ancak Babil kulesi Ibrahim den yaklasik 1000 yil once yapilmisti Kule nin adinda Babil gecmesine ragmen kule Sumerler zamaninda Sumerler tarafindan yapilmistir Ayn i Zeliha golu Ayn i Zeliha Balikligol platosunda bulundan iki havuzdan biridir Digerinin adi Halilu r Rahman dir Hicbir semavi dinlerine ait kaynaklarda Balikligol ile iliskilendiren Zeliha figuru yoktur Var olan tek figur Zuleyha Zeliha dir Bu kisi de dini anlatilara gore Antik Misir zamaninda yasayip Yusuf ile ilgili anlatilarda adi gecmektedir Diyarbakir daki Anzele golu Ayn i Zelal Sanliurfa nin komsu ili Diyarbakir da Anzele Suyu adinda bir akarsu bulunmaktadir Bu suyun eteklerinde de balikligole benzer tarihi kalintilar bulunmaktadir 1970 lere kadar suyun icinde baliklarin bulundugu tarihi havuzlar vardi Havuzlar 1970 lerde yikilmistir 2004 te yapilan tamiratlarda havuzlara ait kalintilar tekrar gun yuzune cikartilmistir Gunumuzde balikligoldeki baliklar kadar sayilari cok olmasa da Anzele Golu nde de baliklar bulunmaktadir Islami kaynaklarAlparslan Kuytul Kuran ve Hadislerde balikligol ile bir anlati olmadigini Balikligol hikayesinin turizm amacli olusturuldugunu one surmektedir Islami ilimler arastirmacisi ise Balikligol hikayesinin uydurma ve hurafe oldugunu soylemistir Ilahiyat Profesoru Sinasi Gunduz Anadolu Paganizmi adini verdigi kitabinda havuzlarin Ibrahim le alakasinin olmadigini tanrica Atargatis adina yaptirildigini soylemektedir Modern sit imar restorasyon ve yenileme gecmisiBalikligol Platosu Tarihi Balikligol Platosunda balikligol ile beraber birbirine bitisik olarak insa edilmis 8 tarihi cami ve mescit Rizvaniye Camii Hasan Pasa Camii Narinci Camii Toktemur Mescidi Sakibiye Camii Mevlid i Halil Mescidi Yeni Dergah Camii Halil ur rahman Camii 6 medrese Sakibiye Tahtamor Hasan Pasa Rahimiye Halil ur Rahman Rizvaniye 2 tekke Sakibiye Tekkesi Ibrahim Halil Tekkesi 1 zaviye Halil ur Rahman Mevlevi Zaviyesi bulunmaktadir Plato 1924 1928 arasinda Urfa da vali olarak gorevlendirilen Fuat Bey Fuat Baturay tarafindan buyuk tahribatlara ugramistir Dini yapilar da olmak uzere Urfa da bircok tarihi yapi yiktirilmistir Fuat Bey Ayn Zeliha golunun bulundugu yerlerde duzenlemeler yapip platoya Urfa Cumhuriyet Parki adini vermistir Bugun Ayn i Zeliha golunun merkezinde bulunan fiskiye Fuat Bey doneminde eklenmistir 1960 li yillarda Hz ibrahim Halilullah Kultur ve Egitim Vakfi kurulup ilk defa bu tarihlerde platoda koruma ve duzenleme projeleri uretilmistir 1970 1971 yillarinda Urfali da olan Turizm ve Tanitma Bakani Necmettin Cevheri platoda cumhuriyet doneminde yapilan garajlari yikip agaclar ekerek platoyu parka cevirmistir Dergah ve Balikligol Cevre Duzenleme Projesi 1992 1990 1996 arasi Urfa da vali gorevini yuruten Ziyaeddin Akbulut plato icin buyuk olcekli restorasyon projeleri uzerinde calisma yapti 1992 de Urfa daki yerel dernek ve vakiflarin gorusu uzerine iki mimara proje siparisi verilmistir Yapilan toplantilarda mimar Merih Karaaslan in projesi uygun gorulmustur Ancak donemin bakani Necmettin Cevheri Merih Karaaslan in projesine ret verip Urfali peyzaj mimari Selami Sozer e yeni bir proje siparisi verdi Proje uygulamaya koyulup restorasyon islemi basladi Platodaki bir sadirvanin insaat temeli acilisina Suleyman Demirel de katilmistir Projenin baslangic safhasinda vali Ziyaeddin Akbulut ile bakan Necmettin Cevheri arasinda anlasmazlik cikip insaat durduruldu Anlasmazlik cozume varamayinca konu donemin basbakani Suleyman Demirel e intikal etti Demirel de Selami Sozer in projesine ret verip tekrar Merih Karaaslan in projesinin uygulanmasina karar verdi Ancak Karaaslan in projesinde bazi degisiklikler onerip donemin unlu mimari Behruz Cinici danismanliginda revize edilmesini onerdi Donemin cumhurbaskani Turgut Ozal in vefat etmesinden dolayi proje aksadi 3 yil boyunca projelendirme uzerinde yogun tartismalar yasanip nihayetinde 1995 te basbakan Tansu Ciller ve cumhurbaskani Suleyman Demirel in emriyle proje onay aldi Elestiriler Proje asamasinda camiler buyuk bir restorasyondan gecti Camilerin eski fotograflarina bakilinca islemin bir restorasyondan ziyade bir yenileme oldugu gorulmektedir Camiiler eski dokularindan uzaklastirilip yenileme islemine maruz kalmistir Minare taslari eskimis denilip yeni kesme taslarla onarilmistir Tarihi ahsap minberler kaldirilip yerine yeni tas minberler konulmustur Platoda bulunan kale de restorasyondan gecmistir Uzun yillardir toprakla tikali olan 96 metre uzunlugundaki gizli gecit gorevi goren kale tuneli acilmistir Tunelin orijinal merdivenleri yurumeye musait olmadigi gerekcesiyle yenilenmistir Gunumuzde platoda bulunan tum yuruyus yollari bu proje kapsaminda eklenmistir Yuruyus yollarinin genislemesi icin havuzlarin orijinal boyutlari degistirilmistir Ayn i Zeliha golu etrafina restoranlar insa edilmistir Restorasyon asamasinda yapilan kazilarda platoda islami donem oncesi heykel veya kabartmalar bulunup bulunmadigina dair veri bulunmamaktadir Calisma tamamen islami degerler statusunde ilerlemistir Modern Sit Balikligol gunumuzde Halil ur Raman ve Ayn i Zeliha golleri ve etrafindaki dini yapilarla onem arzedip buyuk ziyaretci cekmektedir Ozellikle dini bayramlarda buyuk ilgi toplamaktadir Halil ur Rahman golunun olculeri 150m x 30m ebatlarinda Ayn i Zeliha golu ise 20m x 50m ebatlarindadir Gollerdeki derinlik 3 5 metre arasindadir Ayrica bakinizIslam mitolojisi Tanrica Atargatis Kizilkoyun Nekropolu Edessa Seleukos Imparatorlugu Osroene Kralligi Ibrahim PeygamberKaynakca 13 Nisan 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi a b c soL 7 Ocak 2017 7 Ocak 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Mayis 2022 a b Glueck 1937 s 374 note 4 Aytug Arslan Dergipark 12 Mart 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi a b c Karel Van Der Toorn and P W Van Der Horst Nimrod Before and After the Bible 19 Degipark 3 Subat 2022 tarihinde kaynagindan arsivlendi a b c d e f g h i j k l PDF Cihat Kurkcuoglu 1995 2 Kasim 2021 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi a b Radikal 6 Agustos 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 29 Nisan 2022 a b c Van Der Toorn and Van Der Horst Nimrod Before and After the Bible 20 London Printed for the author by W Bowyer 1743 159 Hurriyet 17 Haziran 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Mayis 2022 Harran Universitesi 28 Ekim 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Urfa Adami 4 Mayis 2022 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Mayis 2022 19 Subat 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi a b c 19 Eylul 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Efsane futbolcu Balikligol de Urfanatik Haber 4 Mayis 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Mayis 2022 Lucian On The Syrian Goddess edited and translated by J L Lightfoot Oxford Oxford University Press 2003 80 3 Onceki cumlelerden bir veya daha fazlasi artik kamu mali olan bir yayindan alinan metni iceriyor Chisholm Hugh Ed 1911 Atargatis Encyclopaedia Britannica 2 11 bas Cambridge University Press s 823 De Dea Syra 14 apud Cowper 1865 ss 9 10 Arkitera 30 Ocak 2014 4 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 5 Mayis 2022 Haber7 Haber7 16 Kasim 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 29 Nisan 2022