Bağdat Kuşatması (6 Ekim-14 Kasım 1630), 1623-1639 Osmanlı-Safevî Savaşı'nda bir evre. Hüsrev Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu 1623'te İranlıların eline geçen Bağdat'ı 1625-26'daki başarısız kuşatmadan sonra ikinci kez kuşattıysa da, 39 günlük kuşatmanın sonucunda geri alamadı.
Kuşatma öncesi
Osmanlı Devleti 1623'ten beri Safevilerin elindeki Bağdat'ı geri almak için 1625-1626'daki başarısız kuşatmanın ardından 1630 yılında ikinci sefere hazırlanmaya başladı. Hüsrev Paşa önce 1628'de Abaza Mehmed Paşa'nın Erzurum merkezli isyanını bastırdı. Kars Beylerbeyi Sefer Paşa da Ahıska Valisi Şemsi Han'ın komutasındaki Safevi birliğini Kars Muharebesi'nde hezimete uğrattıktan kısa bir süre sonra Ahıska Kalesi'ni de ele geçirdi.
1587 yılından beri Safevî tahtında bulunan Şah Abbas ise 19 Ocak 1629'da öldü. Hüsrev Paşa ise Osmanlı ordusunun başında 10 Temmuz 1629'da Üsküdar'dan harekete geçtikten sonra 20 Aralık 1629'da Musul'a ulaştı. Kışın olumsuz koşullarının geçmesinin ardından 28 Ocak 1630'da yeniden harekete geçen Ordu, Safevilerce yıkılmış bulunan 'ne ulaştı ve 16 Mart 1630'da burayı yeniden inşa etmeye girişti. Kale inşa edildikten sonra ileri harekâtını sürdüren Osmanlı ordusu 'ni de aldı ve 5 Mayıs 1630'da Mihriban Muharebesi'nde Zeynel Han komutasındaki İran ordusunu büyük bir yenilgiye uğrattı. 9 Haziran'da Hemedan'ı ele geçiren Osmanlı ordusu 'i zaptettikten sonra ikmal merkezinden çok daha fazla uzaklaşmamak için geri döndü ve 21 Haziran'da Bağdat'a doğru yöneldi. Orduyu taciz etmek isteyen Luristan hâkimi Hüseyin Han komutasındaki Safevi birliği 14 Temmuz'da Çemhal Muharebesi'nde püskürtüldü.
Kuşatma
Osmanlı ordusu Ağustos ayının ortalarına doğru Dertenk Boğazı'na ulaştı. Hüsrev Paşa, 1625-1626 yılındaki kuşatmada burada gerekli önlemleri almayıp yardıma gelen Şah Abbas'ın ordusuyla buradan geçişine mani olamayan Hafız Ahmed Paşa'nın hatasına düşmemek adına, Trablusşam Beylerbeyi 'yı 500 yeniçeriyle buranın muhafazasıyla görevlendirdi. Kendisi de 6 Eylül'de İmâm-ı Âzam Türbesi ile Dicle arasındaki Başdolap adlı mevkide ordugâhını kurdu.
Bununla birlikte, Osmanlı ordusu kuşatmaya süratle başlayamadı. Zira, kurak mevsim nedeniyle suyu çekilmiş bulunan Dicle'de güçlükle ilerleyebilen ikmal gemileri kuşatma için gerekli top, cephane, mühimmat ve zahireyi Musul'dan üç haftada getirebildi. İstanbul'dan takviye askerle gelen Serasker Süleyman Paşa'nın da orduya katılması ve askerlerin de kazılan metrislere girmesiyle 5 Ekim 1630'da kuşatma başlatıldı.
Dört bir yandan kuşatılan kaleye günde 500 gülle atılmaya başlandı. Kale Komutanı Safi Han'ın Safevî birliklerine yaptırdığı birkaç huruç harekâtı Osmanlı birlikleri için tehlike yaratınca Hüsrev Paşa takviye askerlerinin daha çabuk mukabelede bulunabilmeleri için çadırları metrislere yaklaştırdı. Buna karşılık, çadırlarda İran topçusunun menziline girdi. Çadırların yaklaştırılması kaledeki gözcülerin lağımcıların faaliyetlerini de gözlemleyebilmelerine neden oldu ve 17 lağım girişimine Safevilerce engel olundu.
Osmanlı ordusunun yoğun topçu ateşi sonucunda Bağdat Kalesinin Sultan Süleyman kulesinin büyük hasara uğratılmasının ardından 10 Ekim'de nihayet taarruza geçildi. Başlangıçta başarılı gelişen bu genel taarruzda 400-500 asker Narinkale'ye girerek surlara bayrak dikmeyi başardılar. Ancak, yukarı tırmandıkları yıkıntıların çökmesi ve arkalarından takviye kuvvet gelmemesi sonucunda hepsi kılıçtan geçirildi.
Osmanlı ince donanması da eşzamanlı olarak Dicle tarafından sekiz gemiyle saldırıya geçti. Ancak (Musul'dan ikmalde yaşanan zorluğa benzer şekilde) suların sığlığı nedeniyle bu gemiler sahile ulaşamadan karaya oturdu. Kolay bir hedef haline gelen gemiler kaleden yoğun ateşe maruz kaldı ve içlerindeki askerlerin tamamı imha edildi. Ağır kayıp verilen bu genel taarruzda Zor Paşa, Genç Osman ve Küçük Abaza gibi komutanlar da öldü.
Bu sırada Han Ahmed komutasındaki bir Safevi birliği de ve Pelengan kalelerini ele geçirerek 'yı Şehrizor'a çekilmeye mecbur bıraktı. Durumu hemen Hüsrev Paşa'ya haber veren Arnavutoğlu Mustafa Paşa, Han Ahmed'in Tohta Han komutasındaki 30.000 kişilik bir Safevi ordusuyla Şehrizor üzerine yürümeye hazırlandığını bildirdi ve ivedi yardım istedi.
Hüsrev Paşa gerek 10 Ekim'deki taarruzun başarısız olması, gerek zahire ve mühimmatın azalması gerekse ordunun Şehrizor tarafından kuzeyinin tehlikeye girmesi nedeniyle 14 Kasım 1630'da kuşatmayı kaldırdı. Osmanlı ordusu Bağdat önlerinden ayrılıp İmâm-ı Âzam'a ulaştığında bölgedeki Arap şeyhleri Hüsrev Paşa'ya başvurarak Hille'nin muhafazası için bir miktar askerin bırakılması telkininde bulundular. Bu telkinlerinin gerekçesi, bu bölgenin Bağdat'ın iaşesi açısından önem taşıdığı ve elde tutulması halinde Bağdat Kalesi'ndeki İran garnizonunun sıkıntıya gireceği idi. Geride bırakılacak Osmanlı askerine İranlılarca saldırı halinde, 30.000 atlıyla yardım edecekleri teminatına güvenerek Hüsrev Paşa yaklaşık 10.000 askerlik bir birliği 20 topla birlikte Diyarbakır Beylerbeyi Halil Paşa'nın komutasında Hille'nin korunmasıyla görevlendirdi.
22 Kasım'da yeniden harekete geçen Osmanlı ordusu Aralık ortasına doğru Musul'a ulaştı ve 12 Aralık'ta kışlaklara dağıldı.
Kuşatma sonrası
Hüsrev Paşa ertesi yıl tekrar Bağdat üzerine gitmeyi düşündüğünden kışı burada geçirmeyi tasarladı. Bununla birlikte, gelişmeler umduğu gibi seyretmedi.
Zira, Hüsrev Paşa'dan beklediği yardımı alamayınca Şehrizor'u tahliye ederek Kerkük'e çekildi. Hâkimi Han Ahmed, Zaman Bey komutasındaki üç bin kişilik Safevi tüfekçisinin katılımıyla iyice güçlendi ve bazı yerel Kürt beylerinden de destek alarak komutasındaki birlikleri takibe başladı. Şehrizor kalesindeki topları da beraberinde götürdüğü için daha ağır hareket eden Osmanlı birliğine yetişen Han Ahmed 'nde Osmanlı birliğini dağıttı. Komutanları Arnavutoğlu Mustafa Paşa'nın ölmesinden sonra bozulan birlikler ağırlıklarını bırakarak düzensiz bir şekilde Musul'a çekildi.
Bu defa komutasındaki yaklaşık 30.000 kişilk Safevî ordusu Aralık sonunda Halil Paşa'nın tahkim ettiği Hille üzerine yürüdü. Halil Paşa'nın yardım talebine binaen Hüsrev Paşa Şam Beylerbeyi ile Halep Beylerbeyi komutasındaki birlikleri takviye olarak gönderse de, bu birlikler Fırat'ın üzerine kurulan köprü üzerinden süratle karşıya geçerek Hille'yi kuşatmaya başlayan Rüstem Paşa'nın birlikleri karşısında kaleye giremedi. Hüsrev Paşa'ya saldırı halinde yardıma geleceğini söyleyen Arap şeyhleri ise bilakis İranlıların Fırat'ı geçmelerine yardım etmişti. Safevilerin kuşatmasına 3 ay dayanan Halil Paşa, mühimmat ve zahirenin tükenmesi üzerine 9 Mart 1631'de huruç harekâtıyla şehirden çıkmaya çalıştıysa da beraberindeki askerin büyük kısmı imha edildi, kalanı da esir düştü. Şehir halkının uğradığı katliam 16 Mart'ta Şah Safi'nin Hille'ye gelip ilan ettiği afla sona erdi.
Hüsrev Paşa ise, Şah Safi'nin Bağdat'a gelmesi ve Rüstem Han'ın Hille'yi kuşatması üzerine Musul'daki durumunu tehlikede görmüş ve Bekir Paşa'yı Musul'da bırakarak 22 Ocak 1631'de Mardin yönüne hareket etmişti. Bekir Paşa 'ni tahkim etmeye koyulurken, Hüsrev Paşa da 1631 yılında planlanan harekât için, Kırım Hanlığı'nın 30.000 atlı göndermesini de içeren taleplerini IV. Murad'a iletti. IV. Murad'ın bu talepleri uygun bulmasıyla, Kırım Hanı'na emir gönderildi ve Anadolu ve Rumeli eyaletlerinden sefer için gereken lüzumlu mühimmat, zahire ve hayvanlar Halep ve Musul'a sevkedilmeye başlandı.
Bununla birlikte, Kırım atlılarının 1631'de sefer için geç bir tarihte orduya katılabilmesi ve orunun isyanı neticesinde Hüsrev Paşa Bağdat üzerine harekâtı 1632 yılına ertelemek zorunda kaldı. Bu süreçte de, İstanbul'da Hüsrev Paşa'nın zinde askerle Bağdat üzerine yürümek yerine, (sonradan kaybedilecek olan) 'nin inşası ve Hemedan/Dergüzin tarafına seferi nedeniyle zaman, asker ve mühimmat kaybetmesi neticesinde Bağdat'ı alamadığı konusunda muhalefet oluştu. Baskılara direnemeyen IV. Murad 25 Ekim 1631'de Hüsrev Paşa'yı sadrazamlıktan ve Doğu ordusu komutanlığından azletti ve yerine yeniden öncülü Hafız Ahmed Paşa'yı getirdi.
IV. Murad her ne kadar Hüsrev Paşa'yı azlederken baskılara boyun eğmişse de Saray'daki iktidar odaklarına karşı mücadelesine hız verdi ve 1632'den itibaren hakimiyeti tek başına eline almayı başardı. Lehistan'ın ardından 1635'ten itibaren yeniden İran'a yönelen IV. Murad 1638 yılında Bağdat Seferi sonucunda 15 yıl Safevî işgalinde kalan Bağdat'ı alarak yeniden Osmanlı topraklarına katmayı başardı.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
Bir asker ile ilgili bu madde seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. |
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bagdat Kusatmasi 6 Ekim 14 Kasim 1630 1623 1639 Osmanli Safevi Savasi nda bir evre Husrev Pasa komutasindaki Osmanli ordusu 1623 te Iranlilarin eline gecen Bagdat i 1625 26 daki basarisiz kusatmadan sonra ikinci kez kusattiysa da 39 gunluk kusatmanin sonucunda geri alamadi Kusatma oncesiOsmanli Devleti 1623 ten beri Safevilerin elindeki Bagdat i geri almak icin 1625 1626 daki basarisiz kusatmanin ardindan 1630 yilinda ikinci sefere hazirlanmaya basladi Husrev Pasa once 1628 de Abaza Mehmed Pasa nin Erzurum merkezli isyanini bastirdi Kars Beylerbeyi Sefer Pasa da Ahiska Valisi Semsi Han in komutasindaki Safevi birligini Kars Muharebesi nde hezimete ugrattiktan kisa bir sure sonra Ahiska Kalesi ni de ele gecirdi 1587 yilindan beri Safevi tahtinda bulunan Sah Abbas ise 19 Ocak 1629 da oldu Husrev Pasa ise Osmanli ordusunun basinda 10 Temmuz 1629 da Uskudar dan harekete gectikten sonra 20 Aralik 1629 da Musul a ulasti Kisin olumsuz kosullarinin gecmesinin ardindan 28 Ocak 1630 da yeniden harekete gecen Ordu Safevilerce yikilmis bulunan ne ulasti ve 16 Mart 1630 da burayi yeniden insa etmeye giristi Kale insa edildikten sonra ileri harekatini surduren Osmanli ordusu ni de aldi ve 5 Mayis 1630 da Mihriban Muharebesi nde Zeynel Han komutasindaki Iran ordusunu buyuk bir yenilgiye ugratti 9 Haziran da Hemedan i ele geciren Osmanli ordusu i zaptettikten sonra ikmal merkezinden cok daha fazla uzaklasmamak icin geri dondu ve 21 Haziran da Bagdat a dogru yoneldi Orduyu taciz etmek isteyen Luristan hakimi Huseyin Han komutasindaki Safevi birligi 14 Temmuz da Cemhal Muharebesi nde puskurtuldu KusatmaOsmanli ordusu Agustos ayinin ortalarina dogru Dertenk Bogazi na ulasti Husrev Pasa 1625 1626 yilindaki kusatmada burada gerekli onlemleri almayip yardima gelen Sah Abbas in ordusuyla buradan gecisine mani olamayan Hafiz Ahmed Pasa nin hatasina dusmemek adina Trablussam Beylerbeyi yi 500 yeniceriyle buranin muhafazasiyla gorevlendirdi Kendisi de 6 Eylul de Imam i Azam Turbesi ile Dicle arasindaki Basdolap adli mevkide ordugahini kurdu Bununla birlikte Osmanli ordusu kusatmaya suratle baslayamadi Zira kurak mevsim nedeniyle suyu cekilmis bulunan Dicle de guclukle ilerleyebilen ikmal gemileri kusatma icin gerekli top cephane muhimmat ve zahireyi Musul dan uc haftada getirebildi Istanbul dan takviye askerle gelen Serasker Suleyman Pasa nin da orduya katilmasi ve askerlerin de kazilan metrislere girmesiyle 5 Ekim 1630 da kusatma baslatildi Dort bir yandan kusatilan kaleye gunde 500 gulle atilmaya baslandi Kale Komutani Safi Han in Safevi birliklerine yaptirdigi birkac huruc harekati Osmanli birlikleri icin tehlike yaratinca Husrev Pasa takviye askerlerinin daha cabuk mukabelede bulunabilmeleri icin cadirlari metrislere yaklastirdi Buna karsilik cadirlarda Iran topcusunun menziline girdi Cadirlarin yaklastirilmasi kaledeki gozculerin lagimcilarin faaliyetlerini de gozlemleyebilmelerine neden oldu ve 17 lagim girisimine Safevilerce engel olundu Osmanli ordusunun yogun topcu atesi sonucunda Bagdat Kalesinin Sultan Suleyman kulesinin buyuk hasara ugratilmasinin ardindan 10 Ekim de nihayet taarruza gecildi Baslangicta basarili gelisen bu genel taarruzda 400 500 asker Narinkale ye girerek surlara bayrak dikmeyi basardilar Ancak yukari tirmandiklari yikintilarin cokmesi ve arkalarindan takviye kuvvet gelmemesi sonucunda hepsi kilictan gecirildi Osmanli ince donanmasi da eszamanli olarak Dicle tarafindan sekiz gemiyle saldiriya gecti Ancak Musul dan ikmalde yasanan zorluga benzer sekilde sularin sigligi nedeniyle bu gemiler sahile ulasamadan karaya oturdu Kolay bir hedef haline gelen gemiler kaleden yogun atese maruz kaldi ve iclerindeki askerlerin tamami imha edildi Agir kayip verilen bu genel taarruzda Zor Pasa Genc Osman ve Kucuk Abaza gibi komutanlar da oldu Bu sirada Han Ahmed komutasindaki bir Safevi birligi de ve Pelengan kalelerini ele gecirerek yi Sehrizor a cekilmeye mecbur birakti Durumu hemen Husrev Pasa ya haber veren Arnavutoglu Mustafa Pasa Han Ahmed in Tohta Han komutasindaki 30 000 kisilik bir Safevi ordusuyla Sehrizor uzerine yurumeye hazirlandigini bildirdi ve ivedi yardim istedi Husrev Pasa gerek 10 Ekim deki taarruzun basarisiz olmasi gerek zahire ve muhimmatin azalmasi gerekse ordunun Sehrizor tarafindan kuzeyinin tehlikeye girmesi nedeniyle 14 Kasim 1630 da kusatmayi kaldirdi Osmanli ordusu Bagdat onlerinden ayrilip Imam i Azam a ulastiginda bolgedeki Arap seyhleri Husrev Pasa ya basvurarak Hille nin muhafazasi icin bir miktar askerin birakilmasi telkininde bulundular Bu telkinlerinin gerekcesi bu bolgenin Bagdat in iasesi acisindan onem tasidigi ve elde tutulmasi halinde Bagdat Kalesi ndeki Iran garnizonunun sikintiya girecegi idi Geride birakilacak Osmanli askerine Iranlilarca saldiri halinde 30 000 atliyla yardim edecekleri teminatina guvenerek Husrev Pasa yaklasik 10 000 askerlik bir birligi 20 topla birlikte Diyarbakir Beylerbeyi Halil Pasa nin komutasinda Hille nin korunmasiyla gorevlendirdi 22 Kasim da yeniden harekete gecen Osmanli ordusu Aralik ortasina dogru Musul a ulasti ve 12 Aralik ta kislaklara dagildi Kusatma sonrasi17 yuzyilda Hille Husrev Pasa ertesi yil tekrar Bagdat uzerine gitmeyi dusundugunden kisi burada gecirmeyi tasarladi Bununla birlikte gelismeler umdugu gibi seyretmedi Zira Husrev Pasa dan bekledigi yardimi alamayinca Sehrizor u tahliye ederek Kerkuk e cekildi Hakimi Han Ahmed Zaman Bey komutasindaki uc bin kisilik Safevi tufekcisinin katilimiyla iyice guclendi ve bazi yerel Kurt beylerinden de destek alarak komutasindaki birlikleri takibe basladi Sehrizor kalesindeki toplari da beraberinde goturdugu icin daha agir hareket eden Osmanli birligine yetisen Han Ahmed nde Osmanli birligini dagitti Komutanlari Arnavutoglu Mustafa Pasa nin olmesinden sonra bozulan birlikler agirliklarini birakarak duzensiz bir sekilde Musul a cekildi Bu defa komutasindaki yaklasik 30 000 kisilk Safevi ordusu Aralik sonunda Halil Pasa nin tahkim ettigi Hille uzerine yurudu Halil Pasa nin yardim talebine binaen Husrev Pasa Sam Beylerbeyi ile Halep Beylerbeyi komutasindaki birlikleri takviye olarak gonderse de bu birlikler Firat in uzerine kurulan kopru uzerinden suratle karsiya gecerek Hille yi kusatmaya baslayan Rustem Pasa nin birlikleri karsisinda kaleye giremedi Husrev Pasa ya saldiri halinde yardima gelecegini soyleyen Arap seyhleri ise bilakis Iranlilarin Firat i gecmelerine yardim etmisti Safevilerin kusatmasina 3 ay dayanan Halil Pasa muhimmat ve zahirenin tukenmesi uzerine 9 Mart 1631 de huruc harekatiyla sehirden cikmaya calistiysa da beraberindeki askerin buyuk kismi imha edildi kalani da esir dustu Sehir halkinin ugradigi katliam 16 Mart ta Sah Safi nin Hille ye gelip ilan ettigi afla sona erdi Husrev Pasa ise Sah Safi nin Bagdat a gelmesi ve Rustem Han in Hille yi kusatmasi uzerine Musul daki durumunu tehlikede gormus ve Bekir Pasa yi Musul da birakarak 22 Ocak 1631 de Mardin yonune hareket etmisti Bekir Pasa ni tahkim etmeye koyulurken Husrev Pasa da 1631 yilinda planlanan harekat icin Kirim Hanligi nin 30 000 atli gondermesini de iceren taleplerini IV Murad a iletti IV Murad in bu talepleri uygun bulmasiyla Kirim Hani na emir gonderildi ve Anadolu ve Rumeli eyaletlerinden sefer icin gereken luzumlu muhimmat zahire ve hayvanlar Halep ve Musul a sevkedilmeye baslandi Bununla birlikte Kirim atlilarinin 1631 de sefer icin gec bir tarihte orduya katilabilmesi ve orunun isyani neticesinde Husrev Pasa Bagdat uzerine harekati 1632 yilina ertelemek zorunda kaldi Bu surecte de Istanbul da Husrev Pasa nin zinde askerle Bagdat uzerine yurumek yerine sonradan kaybedilecek olan nin insasi ve Hemedan Derguzin tarafina seferi nedeniyle zaman asker ve muhimmat kaybetmesi neticesinde Bagdat i alamadigi konusunda muhalefet olustu Baskilara direnemeyen IV Murad 25 Ekim 1631 de Husrev Pasa yi sadrazamliktan ve Dogu ordusu komutanligindan azletti ve yerine yeniden onculu Hafiz Ahmed Pasa yi getirdi IV Murad her ne kadar Husrev Pasa yi azlederken baskilara boyun egmisse de Saray daki iktidar odaklarina karsi mucadelesine hiz verdi ve 1632 den itibaren hakimiyeti tek basina eline almayi basardi Lehistan in ardindan 1635 ten itibaren yeniden Iran a yonelen IV Murad 1638 yilinda Bagdat Seferi sonucunda 15 yil Safevi isgalinde kalan Bagdat i alarak yeniden Osmanli topraklarina katmayi basardi Ayrica bakiniz1623 1639 Osmanli Safevi Savasi Mihriban Muharebesi Cemhal MuharebesiKaynakcaBir asker ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir Madde icerigini genisleterek Vikipedi ye katki saglayabilirsiniz