Cevdet Bey ve Oğulları, Orhan Pamuk'un ilk kez 1982'de yayımlanmış; bir tüccar ailesinin 1905'ten 1970'e kadar yaşadıklarını ve bu hikâye etrafında Türkiye Cumhuriyeti'nin toplumsal, ekonomik ve kültürel tarihinin de anlatıldığı ilk romanıdır. Romanın ilk baskısı Karacan Yayınları tarafından basılmıştır.
![]() | |
Yazar | Orhan Pamuk |
---|---|
Tür | Roman |
Yayım | 1982 |
Yayımcı | Yapı Kredi Yayınları |
Sayfa | 608 |
ISBN |
Romanın yazılış hikayesi
Orhan Pamuk; "Cevdet Bey ve Oğulları"nı yazmaya 1974'te, 22 yaşındayken başlamış ve romanı 1978'de, 26 yaşında tamamlamıştır. Başlangıçta romanın Karanlık ve Işık başlığını taşıması tasarlanmış. Cevdet Bey ve Oğulları, 1979 yılında yayımlanmamış kitapların katılabildiği Milliyet Roman Armağanı'nı kazandı ve birincilik ödülünü Mehmet Eroğlu'yla (Issızlığın Ortasında) paylaştı.
Yarışmada birinci olan eser ve eserlere büyük ödül olarak, kitapların Karacan Yayınları tarafından basılması vadedilmesine rağmen Türkiye'nin içinde bulunduğu çalkantılı siyâsî ve mâlî koşullarda, kağıt kıtlığı gibi ekonomik gerekçelerle roman basılamadı. Adı bilinmeyen bir yazarın 600 sayfa hacimli bu ilk romanı yarışmadan sonra da fazla ilgi görmedi.
Yayımlandıktan sonra yazara 1983 Orhan Kemal Roman Armağanı'nı getiren eser, bu ikinci ödülden sonra edebiyat dünyasının ilgisini çekti.
Romanın konusu
Cevdet Bey ve Oğulları, tipik bir aile romanıdır. Roman, ana hikâye olarak Cevdet Işıkçı ve Işıkçı Ailesi'nin hikâyesini anlatır. Işıkçı Ailesi ile birlikte, bu aile etrafında Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu, dönemin kültürel özellikleri, toplumun orta ve üst gelir sınıflarının dünya görüşleri, yaşam biçimleri, ev hâlleri, tüketim alışkanlıkları da hikâyenin öğeleri arasındadır. Bu özelliği ile roman, 19'uncu yüzyıl romanının özelliklerini taşıyan, klasik bir çağ romanı niteliklerini taşır. Türün başka örneklerinde olduğu gibi, toplumun belirli bir tarih dilimi içindeki değişimini anlatır.
80 sayfa ve 12 bölümden oluşan ilksöz, 24 Temmuz 1905 tarihinde İstanbul'da başlar. Evlilik hazırlıkları ile uğraşan nalbur Cevdet Bey'in tek bir gününü anlatır. 72 sayfa ve 10 bölümden müteşekkil sonsöz de, bu kez 12 Aralık 1970 günü ve yine İstanbul'da yaşayan Cevdet Bey'in torunu Ahmet'in bir gününü anlatır. Romanın ve hikâyenin ana gövdesini ise, bu iki kısım arasındaki bölüm oluşturur. Bu orta bölüm, 62 bölüm hâlinde toplam 450 sayfadır. Orta bölüm, 1936 yılının şubat ayında İstanbul'da, artık yaşı ilerlemiş Cevdet Bey ile oğlu Refik'in hayatından bir kesiti ve 10 Aralık 1939'a kadar süren bir zaman dilimini anlatır.
Cevdet Bey ve Oğulları, Jön Türkler'den başlayarak cumhuriyetin 50'inci yılına kadar uzanan bir zaman zarfında İstanbul'un ve Türkiye'nin toplumsal, kültürel, ekonomik ve siyasî durumunu da tasvir eder. Roman, bir yandan Türk edebiyatında ilk defa yüksek gelir sınıfına mensup, zengin bir burjuva ailesinin günlük hayatını, alışkanlıklarını, gelenek ve göreneklerini anlatırken, diğer yandan da 1930 ile 1970 yılları arasında, varlıklı kesimin yaşadığı Nişantaşı semtini, yine Türk edebiyatında ilk defa, içerden ve tarafsız bir bakışla betimledi.
Hikâye boyunca Cevdet Bey, karısı Nigân Hanım; oğulları Osman ve Refik Işıkçı; Refik'in arkadaşları Ömer ve Muhittin; ve nihayet Refik Işıkçı'nın oğlu, Cevdet Bey'in torunu Ahmet Işıkçı'nın hayatını okuruz. Roman, aslında Türkiye’nin modernleşme sürecini burjuva bir ailenin gözünden anlatmaktadır. Cevdet Bey ve ailesi ile Ömer, Muhittin, Muhtar Bey hep Türk modernleşmesinin farklı karakterleridir. Bir türlü benzenemeyen Avrupa ile uğraş, onları çeşitli hayal kırıklıkları ile başka yollara atmıştır.
Atilla Özkırımlı romanda‚ "burjuvalığa soyunanların gerçek anlamda burjuva olamayışları, alaturkalık ve alafrangalık arasında yaşadıkları çelişkiler"in de üst izlek olarak irdelenen konular arasında sayıldığını belirtir.
Roman kişileri
Cevdet (Bey) Işıkçı: Romanın baş kahramanı, tüccar
Nigân Işıkçı: Cevdet Bey'in eşi
Osman Işıkçı: Cevdet Bey'in büyük oğlu, (d. 1906)
Ayşe Işıkçı: Cevdet Bey'in kızı (d. 1920)
Refik Işıkçı: Cevdet Bey'in küçük oğlu, romanın ikinci bölümünün baş kahramanı (d. 1910)
Nermin Işıkçı: Cevdet Bey'in büyük gelini, Osman Işıkçı'nın eşi
Perihan Işıkçı: Cevdet Bey'in küçük gelini, Refik Işıkçı'nın eşi
Ahmet Işıkçı: Refik Işıkçı'nın oğlu, Cevdet Bey ile Nigân Hanım'ın torunu, romanın üçüncü bölümünün baş kahramanı
Nusret: Cevdet Bey'in kardeşi, Jöntürk hareketi mensubu
Ziya: Nusret'in oğlu, Cevdet Bey'in yeğeni
Şükrü Paşa: Cevdet Bey'in kayınpederi, Nigân Hanım'ın babası (7. Bölüm, Paşa Konağı'nda)
Cemil Işıkçı: Cevdet Bey'in torunu, Osman Işıkçı'nın oğlu, Mine Işıkçı'nın kocası
Melek: Cevdet Bey'in torunu, Refik Işıkçı'nın kızı (d. 29.05.1937)
Ferit: Melek'in kocası, Refik Işıkçı'nın damadı
Mine Işıkçı: Osman Işıkçı'nın gelini, Cemil Işıkçı'nın karısı
Cevdet: Osman Işıkçı'nın torunu, Cemil'in büyük oğlu
Kaya: Osman Işıkçı'nın torunu, Cemil'in küçük oğlu
Lâle: Osman Işıkçı'nın kızı, Cemil'in ablası
Necdet: Cemil'in damadı, Lâle'nin kocası
Tamer: Lâle ile Necdet'in oğlu
Füsun: Lâle ile Necdet'in kızı
Fuat Güveniç: Cevdet Bey'in arkadaşı, Jöntürk sempatizanı (6. Bölüm, Öğle Yemeği)
Ömer: Refik Işıkçı'nın Mühendis Mektebi'nden arkadaşı
Muhittin: Refik Işıkçı'nın Mühendis Mektebi'nden arkadaşı
Muhtar: Ömer'in kayınpederi
Hasan: Ahmet'in arkadaşı
İlknur: Ahmet'in arkadaşı, Hasan'ın sevgilisi
Aşçı Nuri: Cevdet Bey Konağı'nın aşçısı
Keriman: Osman Işıkçı'nın metresi
Remzi: Cevdet Bey'in damadı, Ayşe Işıkçı'nın kocası
Romanın yapısı
Cevdet Bey ve Oğulları, aile romanı türünün hemen hemen bütün öğelerini barındırmaktadır. Ne var ki, Gürsel Aytaç, Orhan Pamuk'un Işıkçı Ailesi dışındaki karakterlere de yer vermekle, eserini çağ romanı türüne de yaklaştırdığını vurgular. Romanda tasvir, iç konuşma, bilinç akışı gibi farklı anlatım teknikleri kullanılmıştır. Anlatıcı olarak romanın büyük bölümünde üçüncü kişi kullanılmakla beraber, zaman zaman bazı karakterlerin birinci ağızdan anlatıcı görevini üstlendikleri görülür.
karakterlerin ‘ben’ anlatıcı görevini üstlendikleri
Romanın zaman kurgusu, geçmişten günümüze doğru ilerleyen geleneksel anlatım ile ilerler. 1905 yılında başlayan hikâye, 1936 ile 1939 yıllarında geçen olaylarla ilerler ve nihâyet 1970 yılında geçen olaylarla sonlanır. Bu geleneksel zaman akışı içerisinde şimdiki zaman ile gelecek zaman arasında, şimdiki zaman ile geçmiş zaman arasında sık sık gidiş gelişler olur.
Büyük bölümü 3'üncü tekil zamir o ile ikinci bir ağızdan anlatılan romanda, örneğin hatıra defteri gibi bölümler birinci tekil zamir ben ile birinci ağızdan anlatılır. Birinci ağızdan anlatılan söz konusu bölümler, içe bakış tekniği kullanılarak, roman kişisi sanki kendi kendine konuşuyormuş ve biz onu dinliyormuşuz gibi anlatılır. Bu bölümlerde yazar, roman kişilerinin ne yaptıklarından ziyade, ne düşündüklerine, ne hissettiklerine odaklanmak istediği için, içe bakış açısından anlatımı tercih eder.
Ödülleri
- 1979 Milliyet Roman Armağanı (Karanlık ve Işık başlığıyla)
- 1983 Orhan Kemal Roman Ödülü
Eleştiriler
Roman, birçok eleştiri, makale ve akademik çalışmaya konu olmuştur.
Birçok romancıda olduğu üzere, Pamuk da ilk eserinde kendi hayatından paralellikler kurar. Romandaki ikinci kuşak olan Refik'in Pamuk'un babasıyla, üçüncü kuşak olan Ahmet'in yazarla benzeştiği noktalar bulunur. Örneğin Ahmet'in ressam olması, Pamuk'un da gençliğinde uzun süre ressamlık ve yazarlık arasında karar verememesiyle ilişkilendirilmektedir.
Fatma Akerson'un bir makalesinde, romandaki Müslüman bir kişinin tüccar olma sorunsalının romandaki işlenme biçimi üzerinde durur. Osmanlı'da Müslümanlar'ın ticaretle fazla ilgilenmemeleri hakkında üç temel sav bulunur. Bunlardan ilki, İslam dininin ticareti hor gördüğü iddiasıdır. Bizzat Muhammed'in tüccar olması bu iddianın zayıf noktasıdır. İkinci sav, Avrupa ülkelerinin ticaret yaparken daha kolay anlaşabildiği Gayrimüslimler'i tercih ve teşvik etmesidir, ki bu etmen daha çok katalizör olarak değerlendirilebilir. Pamuk ise romanında diğer savın doğruluğunu işlemiştir. Bu sava göre, Tanzimat'ın 1839'da ilan edilmesiyle hızlanan ve modern biçim alan bir bürokrasi oluşmuştur ve Müslüman nüfusa daha cazip iş olanakları oluşmuştur. Ticaret ise devlet ricâli tarafından ikinci sınıf bir statü olarak görülmüştür. Romanın Müslüman ve Tüccar ile Bir Paşa Konağı bölümlerinde işlendiği üzere, Paşa'nın Cevdet Bey'i sorgulayıcı ve ikinci sınıf görüşünün yanında, bizzat Cevdet Bey de kardeşinin arkadaşı olan doktorla karşılaştığında, geçmişi hatırlarken mecburen ticarete atıldığını vurgular. Yoksa tercih edilecek olanın, toplumda daha saygın olan ve kabul görenin ticaret olmadığını düşünmektedir.
Fethi Naci ise eleştiri yazısında Türkiye aydınının doğu ile batı arasındaki sıkışmışlığını incelemiştir. Romanda üçüncü kuşak olan Ahmet'in babasının Jean-Paul Sartre ile tanışmış olduğunu hatırlar ve ikisinin konuşmalarını hayâl eder. Konuşmanın sonunda ortaya çıkan "Aydınlık, Türkiye'ye nasıl gelir?" sorusu karşısında Sartre şöyle bir tavsiyede bulunur: "Mösyö, sizin yerinizde ben olsaydım, bir az gelişmiş ülke aydını olarak burada sütlü kahve içmez, ülkemde öğretmenlik yapardım."
Kaynakça
- ^ Pamuk, Orhan, 1952-. Öteki renkler : seçme yazılar ve bir hikâye. "Kitaplarım ve benim hayatım". YKY'de 1. baskı. İstanbul. ISBN . OCLC 880896766.
- ^ "Milliyet Roman Ödülleri". 14 Ocak 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ Özkırımlı, Atilla (1 Ocak 1995). Öykülerle Romanlarda Yaşamak. Ümit Yayınları. s. 37.
- ^ Orhan Pamuk'u Anlamak. "Cevdet Bey ve Oğulları", Gürsel Aytaç. 1. baskı. Kılıç, Engin, 1972-. İstanbul: Iletişim. 1999. ISBN . OCLC 47104372.
- ^ Anlatımda Kurgunun İşlevi, Fatma Erkman Akerson, Çağdaş Eleştiri dergisi, Ekim 1982.
- ^ a b Akerson, Fatma. Anlatımda Kurgunun İşlevi. Çağdaş Eleştiri, İstanbul, Ekim 1982.
- ^ Fethi Naci. Romanda Büyük Bir Yetenek. Yazko Somut dergisi. İstanbul, 15 Nisan 1983.
Dış bağlantılar
Vikisöz 'de Cevdet Bey ve Oğulları ile ilgili özlü sözler bulunur.
Ödüller | ||
---|---|---|
Önce gelen: Yıldız Karayel | Orhan Kemal Roman Armağanı 1983 | Sonra gelen: Kurşun Ata Ata Biter |
Önce gelen: - | Milliyet Roman Ödülleri 1979 | Sonra gelen: |
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Cevdet Bey ve Ogullari Orhan Pamuk un ilk kez 1982 de yayimlanmis bir tuccar ailesinin 1905 ten 1970 e kadar yasadiklarini ve bu hikaye etrafinda Turkiye Cumhuriyeti nin toplumsal ekonomik ve kulturel tarihinin de anlatildigi ilk romanidir Romanin ilk baskisi Karacan Yayinlari tarafindan basilmistir Cevdet Bey ve OgullariYazarOrhan PamukTurRomanYayim1982YayimciYapi Kredi YayinlariSayfa608ISBN9789750826313Romanin yazilis hikayesiOrhan Pamuk Cevdet Bey ve Ogullari ni yazmaya 1974 te 22 yasindayken baslamis ve romani 1978 de 26 yasinda tamamlamistir Baslangicta romanin Karanlik ve Isik basligini tasimasi tasarlanmis Cevdet Bey ve Ogullari 1979 yilinda yayimlanmamis kitaplarin katilabildigi Milliyet Roman Armagani ni kazandi ve birincilik odulunu Mehmet Eroglu yla Issizligin Ortasinda paylasti Yarismada birinci olan eser ve eserlere buyuk odul olarak kitaplarin Karacan Yayinlari tarafindan basilmasi vadedilmesine ragmen Turkiye nin icinde bulundugu calkantili siyasi ve mali kosullarda kagit kitligi gibi ekonomik gerekcelerle roman basilamadi Adi bilinmeyen bir yazarin 600 sayfa hacimli bu ilk romani yarismadan sonra da fazla ilgi gormedi Yayimlandiktan sonra yazara 1983 Orhan Kemal Roman Armagani ni getiren eser bu ikinci odulden sonra edebiyat dunyasinin ilgisini cekti Romanin konusuCevdet Bey ve Ogullari tipik bir aile romanidir Roman ana hikaye olarak Cevdet Isikci ve Isikci Ailesi nin hikayesini anlatir Isikci Ailesi ile birlikte bu aile etrafinda Turkiye Cumhuriyeti nin kurulusu donemin kulturel ozellikleri toplumun orta ve ust gelir siniflarinin dunya gorusleri yasam bicimleri ev halleri tuketim aliskanliklari da hikayenin ogeleri arasindadir Bu ozelligi ile roman 19 uncu yuzyil romaninin ozelliklerini tasiyan klasik bir cag romani niteliklerini tasir Turun baska orneklerinde oldugu gibi toplumun belirli bir tarih dilimi icindeki degisimini anlatir 80 sayfa ve 12 bolumden olusan ilksoz 24 Temmuz 1905 tarihinde Istanbul da baslar Evlilik hazirliklari ile ugrasan nalbur Cevdet Bey in tek bir gununu anlatir 72 sayfa ve 10 bolumden mutesekkil sonsoz de bu kez 12 Aralik 1970 gunu ve yine Istanbul da yasayan Cevdet Bey in torunu Ahmet in bir gununu anlatir Romanin ve hikayenin ana govdesini ise bu iki kisim arasindaki bolum olusturur Bu orta bolum 62 bolum halinde toplam 450 sayfadir Orta bolum 1936 yilinin subat ayinda Istanbul da artik yasi ilerlemis Cevdet Bey ile oglu Refik in hayatindan bir kesiti ve 10 Aralik 1939 a kadar suren bir zaman dilimini anlatir Cevdet Bey ve Ogullari Jon Turkler den baslayarak cumhuriyetin 50 inci yilina kadar uzanan bir zaman zarfinda Istanbul un ve Turkiye nin toplumsal kulturel ekonomik ve siyasi durumunu da tasvir eder Roman bir yandan Turk edebiyatinda ilk defa yuksek gelir sinifina mensup zengin bir burjuva ailesinin gunluk hayatini aliskanliklarini gelenek ve goreneklerini anlatirken diger yandan da 1930 ile 1970 yillari arasinda varlikli kesimin yasadigi Nisantasi semtini yine Turk edebiyatinda ilk defa icerden ve tarafsiz bir bakisla betimledi Hikaye boyunca Cevdet Bey karisi Nigan Hanim ogullari Osman ve Refik Isikci Refik in arkadaslari Omer ve Muhittin ve nihayet Refik Isikci nin oglu Cevdet Bey in torunu Ahmet Isikci nin hayatini okuruz Roman aslinda Turkiye nin modernlesme surecini burjuva bir ailenin gozunden anlatmaktadir Cevdet Bey ve ailesi ile Omer Muhittin Muhtar Bey hep Turk modernlesmesinin farkli karakterleridir Bir turlu benzenemeyen Avrupa ile ugras onlari cesitli hayal kirikliklari ile baska yollara atmistir Atilla Ozkirimli romanda burjuvaliga soyunanlarin gercek anlamda burjuva olamayislari alaturkalik ve alafrangalik arasinda yasadiklari celiskiler in de ust izlek olarak irdelenen konular arasinda sayildigini belirtir Roman kisileriCevdet Bey Isikci Romanin bas kahramani tuccar Nigan Isikci Cevdet Bey in esi Osman Isikci Cevdet Bey in buyuk oglu d 1906 Ayse Isikci Cevdet Bey in kizi d 1920 Refik Isikci Cevdet Bey in kucuk oglu romanin ikinci bolumunun bas kahramani d 1910 Nermin Isikci Cevdet Bey in buyuk gelini Osman Isikci nin esi Perihan Isikci Cevdet Bey in kucuk gelini Refik Isikci nin esi Ahmet Isikci Refik Isikci nin oglu Cevdet Bey ile Nigan Hanim in torunu romanin ucuncu bolumunun bas kahramani Nusret Cevdet Bey in kardesi Jonturk hareketi mensubu Ziya Nusret in oglu Cevdet Bey in yegeni Sukru Pasa Cevdet Bey in kayinpederi Nigan Hanim in babasi 7 Bolum Pasa Konagi nda Cemil Isikci Cevdet Bey in torunu Osman Isikci nin oglu Mine Isikci nin kocasi Melek Cevdet Bey in torunu Refik Isikci nin kizi d 29 05 1937 Ferit Melek in kocasi Refik Isikci nin damadi Mine Isikci Osman Isikci nin gelini Cemil Isikci nin karisi Cevdet Osman Isikci nin torunu Cemil in buyuk oglu Kaya Osman Isikci nin torunu Cemil in kucuk oglu Lale Osman Isikci nin kizi Cemil in ablasi Necdet Cemil in damadi Lale nin kocasi Tamer Lale ile Necdet in oglu Fusun Lale ile Necdet in kizi Fuat Guvenic Cevdet Bey in arkadasi Jonturk sempatizani 6 Bolum Ogle Yemegi Omer Refik Isikci nin Muhendis Mektebi nden arkadasi Muhittin Refik Isikci nin Muhendis Mektebi nden arkadasi Muhtar Omer in kayinpederi Hasan Ahmet in arkadasi Ilknur Ahmet in arkadasi Hasan in sevgilisi Asci Nuri Cevdet Bey Konagi nin ascisi Keriman Osman Isikci nin metresi Remzi Cevdet Bey in damadi Ayse Isikci nin kocasiRomanin yapisiCevdet Bey ve Ogullari aile romani turunun hemen hemen butun ogelerini barindirmaktadir Ne var ki Gursel Aytac Orhan Pamuk un Isikci Ailesi disindaki karakterlere de yer vermekle eserini cag romani turune de yaklastirdigini vurgular Romanda tasvir ic konusma bilinc akisi gibi farkli anlatim teknikleri kullanilmistir Anlatici olarak romanin buyuk bolumunde ucuncu kisi kullanilmakla beraber zaman zaman bazi karakterlerin birinci agizdan anlatici gorevini ustlendikleri gorulur karakterlerin ben anlatici gorevini ustlendikleri Romanin zaman kurgusu gecmisten gunumuze dogru ilerleyen geleneksel anlatim ile ilerler 1905 yilinda baslayan hikaye 1936 ile 1939 yillarinda gecen olaylarla ilerler ve nihayet 1970 yilinda gecen olaylarla sonlanir Bu geleneksel zaman akisi icerisinde simdiki zaman ile gelecek zaman arasinda simdiki zaman ile gecmis zaman arasinda sik sik gidis gelisler olur Buyuk bolumu 3 uncu tekil zamir o ile ikinci bir agizdan anlatilan romanda ornegin hatira defteri gibi bolumler birinci tekil zamir ben ile birinci agizdan anlatilir Birinci agizdan anlatilan soz konusu bolumler ice bakis teknigi kullanilarak roman kisisi sanki kendi kendine konusuyormus ve biz onu dinliyormusuz gibi anlatilir Bu bolumlerde yazar roman kisilerinin ne yaptiklarindan ziyade ne dusunduklerine ne hissettiklerine odaklanmak istedigi icin ice bakis acisindan anlatimi tercih eder Odulleri1979 Milliyet Roman Armagani Karanlik ve Isik basligiyla 1983 Orhan Kemal Roman OduluElestirilerRoman bircok elestiri makale ve akademik calismaya konu olmustur Bircok romancida oldugu uzere Pamuk da ilk eserinde kendi hayatindan paralellikler kurar Romandaki ikinci kusak olan Refik in Pamuk un babasiyla ucuncu kusak olan Ahmet in yazarla benzestigi noktalar bulunur Ornegin Ahmet in ressam olmasi Pamuk un da gencliginde uzun sure ressamlik ve yazarlik arasinda karar verememesiyle iliskilendirilmektedir Fatma Akerson un bir makalesinde romandaki Musluman bir kisinin tuccar olma sorunsalinin romandaki islenme bicimi uzerinde durur Osmanli da Muslumanlar in ticaretle fazla ilgilenmemeleri hakkinda uc temel sav bulunur Bunlardan ilki Islam dininin ticareti hor gordugu iddiasidir Bizzat Muhammed in tuccar olmasi bu iddianin zayif noktasidir Ikinci sav Avrupa ulkelerinin ticaret yaparken daha kolay anlasabildigi Gayrimuslimler i tercih ve tesvik etmesidir ki bu etmen daha cok katalizor olarak degerlendirilebilir Pamuk ise romaninda diger savin dogrulugunu islemistir Bu sava gore Tanzimat in 1839 da ilan edilmesiyle hizlanan ve modern bicim alan bir burokrasi olusmustur ve Musluman nufusa daha cazip is olanaklari olusmustur Ticaret ise devlet ricali tarafindan ikinci sinif bir statu olarak gorulmustur Romanin Musluman ve Tuccar ile Bir Pasa Konagi bolumlerinde islendigi uzere Pasa nin Cevdet Bey i sorgulayici ve ikinci sinif gorusunun yaninda bizzat Cevdet Bey de kardesinin arkadasi olan doktorla karsilastiginda gecmisi hatirlarken mecburen ticarete atildigini vurgular Yoksa tercih edilecek olanin toplumda daha saygin olan ve kabul gorenin ticaret olmadigini dusunmektedir Fethi Naci ise elestiri yazisinda Turkiye aydininin dogu ile bati arasindaki sikismisligini incelemistir Romanda ucuncu kusak olan Ahmet in babasinin Jean Paul Sartre ile tanismis oldugunu hatirlar ve ikisinin konusmalarini hayal eder Konusmanin sonunda ortaya cikan Aydinlik Turkiye ye nasil gelir sorusu karsisinda Sartre soyle bir tavsiyede bulunur Mosyo sizin yerinizde ben olsaydim bir az gelismis ulke aydini olarak burada sutlu kahve icmez ulkemde ogretmenlik yapardim Kaynakca Pamuk Orhan 1952 Oteki renkler secme yazilar ve bir hikaye Kitaplarim ve benim hayatim YKY de 1 baski Istanbul ISBN 978 975 08 2593 4 OCLC 880896766 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Milliyet Roman Odulleri 14 Ocak 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Ozkirimli Atilla 1 Ocak 1995 Oykulerle Romanlarda Yasamak Umit Yayinlari s 37 erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim Orhan Pamuk u Anlamak Cevdet Bey ve Ogullari Gursel Aytac 1 baski Kilic Engin 1972 Istanbul Iletisim 1999 ISBN 975 470 631 X OCLC 47104372 Anlatimda Kurgunun Islevi Fatma Erkman Akerson Cagdas Elestiri dergisi Ekim 1982 a b Akerson Fatma Anlatimda Kurgunun Islevi Cagdas Elestiri Istanbul Ekim 1982 Fethi Naci Romanda Buyuk Bir Yetenek Yazko Somut dergisi Istanbul 15 Nisan 1983 Dis baglantilarVikisoz de Cevdet Bey ve Ogullari ile ilgili ozlu sozler bulunur OdullerOnce gelen Yildiz Karayel Orhan Kemal Roman Armagani 1983 Sonra gelen Kursun Ata Ata BiterOnce gelen Milliyet Roman Odulleri 1979 Sonra gelen