Fil hastalığı ya da elefantiyazis, ve adlarındaki ipliksi solucanların neden olduğu, en çok tropikal bölgelerde görülen bir hastalıktır. Bazen lenf ödemi (lymphedema) için de "fil hastalığı" adı kullanılır.
Çeşitleri
Bu hastalığa yol açtığı bilinen insanları son konak olarak kullanan 9 yuvarlak solucan türü vardır. Yerleşme bölgelerine göre 3 gruba ayrılırlar:
- Lenf Filariasisi: , , solucanları tarafından oluşturulur. Lenf sistemine, lenf düğümlerine yerleşir ve kronik durumlarda fil hastalığına yol açarlar.
- Deri Filariasisi: (Afrika göz solucanı), , , (Gine kurdu) tarafından oluşturulur. Cildin yağ katmanına yerleşir.
- Kasık Filariasisi: , tarafından oluşturulur. Karında kasık boşluğuna yerleşir.
Bütün bu vakalarda hastalık kan emen böcekler (sinek veya sivrisinek) veya 'te tarafından bulaştırılır.
Bu hastalıkların ana taşıyıcıları (vektörleri), genellikle tropik ve subtropik iklim kuşağındaki ülkelerde görülen, Aedes cooki, Aedes fijiensis, Aedes horrensces, Aedes kochi, Aedes marshallensis, Aedes polynesiensis, Aedes pseudoscutellaris, Aedes rotumae, Aedes tabu, Aedes upolenis, Ochlerotatus oceanicus, Ochlerotatus samoanus, Ochlerotatus tutuilae, Ochlerotatus vigilax, An punctulatus complex, Anopheles farauti, Culex quinquefasciatus ve Mansonia uniformis cinsi sivrisineklerdir.
İnsanlarda görülen yuvarlak solucanların genelde 5 safhadan oluşan karmaşık bir yaşam süreci vardır:
- Dişi ve erkek solucanların çiftleşmesinden sonra, dişi binlerce mikro-solucan doğurur.
- Mikro-solucanlar geçici konak olan bir böcek tarafından alınırlar.
- Geçici konakta ilk kan emme sırasında kabuk değiştirerek bulaşıcı hale gelirler.
- İkinci kan emme sırasında böcek bulaşıcı larvayı cilde zerk eder.
- Bulaştıktan yaklaşık 2 yıl kadar sonra larvalar deri değiştirerek yetişkin solucanlar haline gelirler.
Neden ve sonucu
Yuvarlak biçimli asalak solucanların üreme biçimleriyle bıraktığı larvaların, sivrisineklerle taşınması yoluyla insanlara geçmesi sonucunda başlangıç gösteren fil hastalığının en önemli özelliği; lenf damarlarını tıkayarak iltihaplanmaya yol açmasıdır. Bunun sonucunda özellikle ayak ve bacaklarda aşırı şişme görülür. Fil hastalığı, aynı zamanda kanser dokusunun lenf yollarını tıkamasıyla radyoterapi ya da ameliyatta lenf yollarının hasar görmesiyle de gerçekleşebilir. Akkan (lenf) sıvısının çoğalması ya da dolaşıma girmeyip deri altı ve doku aralıklarına yayılmasıyla vücudun belirtilen bölgelerinde, ek olarak kol ve yüzde şişmelere neden olur.
Tanı ve gelişimi
Bacakların alt kısımlarında, üreme organları ve ayaklarda başlayan ağrılı şişmeler kansere dönüşebilir. Şişliğe bastırıldığında parmağın bıraktığı çukur, hastalığın tanı belirtisidir. Zamanla deri kalınlaşır, renk değiştirir. Fil derisini andırır hale gelir. Şişmelerle birlikte öksürük ve hafif ateş de hastalığın belirtilerindendir. Gece saatlerinde alınan kan örneklerinde mikrofilaryaların görülmesi, hastalığın kesin tanısıdır.
Değişik solucanlar vücutta değişik yerleri etkilerler. Örneğin bacaklar, kollar, vulva ve göğüsleri etkilediği halde cinsel organlara dokunmaz.
gözlere yerleşir ve körlüğe yol acar. Körlüğün dünyadaki en yaygın 2. sebebidir. 2. grup solucanlar deri dökuntülerine, artroza, deride renk değişikliklerine yol acar. 3. grup solucanlar, karın boşluğuna yerleşir ve burada ağrılara yol açar.
Tedavi
Tedavide hijyen büyük önem taşır. Fazla derinin cerrahi yolla alınmasının yanı sıra, ilaç tedavisi ( - DEC) uygulanır. Fizyoterapi, cerrahi müdahaleyle birlikte yürütülür. Bacaktaki şişliğin inmesi için, bacak yükseğe kaldırılarak, lenf sıvısının tıkanıklığı aşması için de varis çorapları uygulanır.
Hastalardaki yetişkin solucanları öldürmek için ve kullanılır. Dietilkarbamazin (DEC) ve albendazole de etkilidir.
2003 yılında, yaygin bir antibiyotik olan doxycyclinein da Fil hastalığı tedavisinde kullanılabileceği bildirilmiştir. Solucanlar taşıdıkları adlı bir bakteri ile simbiyotik bir hayat sürerler. Taşıdıkları bakteri öldüğünde solucanlar da ölürler.
Görüldüğü yerler ve kısmî önlem
Fil hastalığı, Uganda, Tanzanya, Kenya, Ruanda, Burundi, Sudan ve Etiyopya'da, Türkiye'de ise; Alanya, Elâzığ, Çubuk ve Samsun'da rastlanmakta olup, asıl tropikal bölgelerde rastlanmakta, bu bölgelerde bulunulduğunda, sivrisineklere karşı cibinlik altında uyumalı ve böcek ilacı kullanmalıdır.
Kaynakça
- ^ a b AnaBritannica (1988, 8. cilt, sayfa: 568 fil hastalığı)
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Fil hastaligi ya da elefantiyazis ve adlarindaki ipliksi solucanlarin neden oldugu en cok tropikal bolgelerde gorulen bir hastaliktir Bazen lenf odemi lymphedema icin de fil hastaligi adi kullanilir CesitleriBu hastaliga yol actigi bilinen insanlari son konak olarak kullanan 9 yuvarlak solucan turu vardir Yerlesme bolgelerine gore 3 gruba ayrilirlar Lenf Filariasisi solucanlari tarafindan olusturulur Lenf sistemine lenf dugumlerine yerlesir ve kronik durumlarda fil hastaligina yol acarlar Deri Filariasisi Afrika goz solucani Gine kurdu tarafindan olusturulur Cildin yag katmanina yerlesir Kasik Filariasisi tarafindan olusturulur Karinda kasik bosluguna yerlesir Butun bu vakalarda hastalik kan emen bocekler sinek veya sivrisinek veya te tarafindan bulastirilir Bu hastaliklarin ana tasiyicilari vektorleri genellikle tropik ve subtropik iklim kusagindaki ulkelerde gorulen Aedes cooki Aedes fijiensis Aedes horrensces Aedes kochi Aedes marshallensis Aedes polynesiensis Aedes pseudoscutellaris Aedes rotumae Aedes tabu Aedes upolenis Ochlerotatus oceanicus Ochlerotatus samoanus Ochlerotatus tutuilae Ochlerotatus vigilax An punctulatus complex Anopheles farauti Culex quinquefasciatus ve Mansonia uniformis cinsi sivrisineklerdir Insanlarda gorulen yuvarlak solucanlarin genelde 5 safhadan olusan karmasik bir yasam sureci vardir Disi ve erkek solucanlarin ciftlesmesinden sonra disi binlerce mikro solucan dogurur Mikro solucanlar gecici konak olan bir bocek tarafindan alinirlar Gecici konakta ilk kan emme sirasinda kabuk degistirerek bulasici hale gelirler Ikinci kan emme sirasinda bocek bulasici larvayi cilde zerk eder Bulastiktan yaklasik 2 yil kadar sonra larvalar deri degistirerek yetiskin solucanlar haline gelirler Neden ve sonucuYuvarlak bicimli asalak solucanlarin ureme bicimleriyle biraktigi larvalarin sivrisineklerle tasinmasi yoluyla insanlara gecmesi sonucunda baslangic gosteren fil hastaliginin en onemli ozelligi lenf damarlarini tikayarak iltihaplanmaya yol acmasidir Bunun sonucunda ozellikle ayak ve bacaklarda asiri sisme gorulur Fil hastaligi ayni zamanda kanser dokusunun lenf yollarini tikamasiyla radyoterapi ya da ameliyatta lenf yollarinin hasar gormesiyle de gerceklesebilir Akkan lenf sivisinin cogalmasi ya da dolasima girmeyip deri alti ve doku araliklarina yayilmasiyla vucudun belirtilen bolgelerinde ek olarak kol ve yuzde sismelere neden olur Tani ve gelisimiBacaklarin alt kisimlarinda ureme organlari ve ayaklarda baslayan agrili sismeler kansere donusebilir Sislige bastirildiginda parmagin biraktigi cukur hastaligin tani belirtisidir Zamanla deri kalinlasir renk degistirir Fil derisini andirir hale gelir Sismelerle birlikte oksuruk ve hafif ates de hastaligin belirtilerindendir Gece saatlerinde alinan kan orneklerinde mikrofilaryalarin gorulmesi hastaligin kesin tanisidir Degisik solucanlar vucutta degisik yerleri etkilerler Ornegin bacaklar kollar vulva ve gogusleri etkiledigi halde cinsel organlara dokunmaz gozlere yerlesir ve korluge yol acar Korlugun dunyadaki en yaygin 2 sebebidir 2 grup solucanlar deri dokuntulerine artroza deride renk degisikliklerine yol acar 3 grup solucanlar karin bosluguna yerlesir ve burada agrilara yol acar TedaviTedavide hijyen buyuk onem tasir Fazla derinin cerrahi yolla alinmasinin yani sira ilac tedavisi DEC uygulanir Fizyoterapi cerrahi mudahaleyle birlikte yurutulur Bacaktaki sisligin inmesi icin bacak yuksege kaldirilarak lenf sivisinin tikanikligi asmasi icin de varis coraplari uygulanir Hastalardaki yetiskin solucanlari oldurmek icin ve kullanilir Dietilkarbamazin DEC ve albendazole de etkilidir 2003 yilinda yaygin bir antibiyotik olan doxycyclinein da Fil hastaligi tedavisinde kullanilabilecegi bildirilmistir Solucanlar tasidiklari adli bir bakteri ile simbiyotik bir hayat surerler Tasidiklari bakteri oldugunde solucanlar da olurler Goruldugu yerler ve kismi onlemFil hastaligi Uganda Tanzanya Kenya Ruanda Burundi Sudan ve Etiyopya da Turkiye de ise Alanya Elazig Cubuk ve Samsun da rastlanmakta olup asil tropikal bolgelerde rastlanmakta bu bolgelerde bulunuldugunda sivrisineklere karsi cibinlik altinda uyumali ve bocek ilaci kullanmalidir Kaynakca a b AnaBritannica 1988 8 cilt sayfa 568 fil hastaligi