Tarihçiler arasında Fransız Devrimi'nin sebepleri hakkında büyük bir anlaşmazlık vardır. Genellikle birbiriyle bağlantılı birkaç faktörün varlığını kabul ederler, ancak her birine atfettikleri değer bakımından farklılık gösterirler. Bu faktörlerden bazıları şöyledir: Aydınlanma Çağı ile birlikte gelen kültürel değişiklikler, toplumsal değişiklikler, mali ve ekonomik zorluklar ve olaylardaki ilgili tarafların siyasi eylemleri. Fransız toplumu yüzyıllar boyunca üç sınıfa bölünmüştü.
- En yüksek sınıf olan birinci sınıf din adamlarından oluşuyordu.
- İkinci sınıf soylulardan oluşuyordu.
- Üçüncü sınıf işadamları, tüccarlar, mahkeme görevlileri, avukatlar, köylüler, toprak sahibi olmayan işçiler ve hizmetçiler gibi sıradan halktan oluşuyordu.
İlk iki sınıf birlikte toplam nüfusun %10'unu oluşturuyordu. Üçüncü sınıf ise %90'ını. Birçok çeşitli verginin neredeyse tümü üçüncü sınıf tarafından ödeniyordu. Toplumun yaşam biçimi eski bir Fransız özdeyişine dayanıyordu. "Soylular savaşır, din adamları dua eder ve halk öder."
Fransız Devrimi'ni çevreleyen sosyal koşullar hakkındaki bu nispeten kabul görmüş gerçeklerin de ötesinde tarihçiler arasında önemli bir görüş ayrılığı var.
Henri Lefebvre ve gibi Marksist tarihçiler Genel Meclis'in somut birer siyasal eyleme dönüşmesine göz yumduğu bu toplumsal gerilimleri Fransız Devrimi'nin ana nedeni olarak görüyorlar. Burjuvazi ve alt sınıflar üçüncü bir grupta beraber sınıflandırılmıştı ve bu da düzene beraber karşı çıkmalarına önayak olmuştu.
Diğer tarihçiler de toplumsal problemleri aynı derecede önemli görüyorlar, ancak Aydınlanma Çağı veya ekonomik kriz kadar önemli bir faktör olduğunu düşünmüyorlar. Aydınlanma Çağı faktörünün, ise ekonomik kriz faktörünün önemli savunucularındandır.
Siyasi zemin
Devrimden önce Fransa'nın yönetim biçimi kanuna göre mutlak monarşiydi. Ancien Régime olarak bilinen bir sistemdi. Uygulamada, monarşinin gücü tipik olarak soylular, Roma Katolik Kilisesi, yargı meclisleri gibi kurumlar, ulusal ve yerel gelenekler ve hepsinden önemlisi ayaklanma tehdidi tarafından kontrol ediliyordu. 1789 yılından önce monarşiye karşı en büyük tehdit XIV. Louis'in küçüklüğü sırasında patlak veren ve 1648 yılından 1653 yılına kadar süren iç savaşlarıydı. XIII. Louis'in hükmü sırasında ülkenin merkezileşmesine doğru bir hareket görülmüş olsa da, XIV. Louis'in yetişkinlik döneminde Fransız monarşisi gücünün doruğuna ulaşmıştı. Soyluları kontrol altına alma taktikleri arasında, onları şatafatlı Versay Sarayı'nda kalmaya ve pek detaylı görgü kuralları çerçevesinde saray ritüellerine katılmaya davet etmek vardı.
Bazı akademisyenler XIV. Louis'in, monarşi hâlâ güvendeyken hükûmetin kurumlarında reformlar yapmayarak monarşinin düşüşüne katkıda bulunduğunu iddia ederler. dahil başka akademisyenlerse ölümünden 70 yıl sonra ortaya çıkan sorunlardan XIV. Louis'in sorumlu tutulamayacağını savunuyorlar.
Halefi XV. Louis ülkeyi yönetmekle pek ilgili değildi ve saltanatı boyunca monarşi güç kaybetti. Tarihçiler, saltanatını genellikle bir durgunluk, dış politika başarısızlıkları ve monarşiye karşı artan halk hoşnutsuzluğu dönemi olarak tanımlarlar. Metresleriyle olan ilişkileri de monarşinin itibarına çokça zarar verdi.
XVI. Louis'in saltanatı boyunca monarşinin gücü ve prestiji, kralın mali reforma karşı direnen aristokratların üstesinden gelmek için mücadele ettiği bir noktaya kadar düşmüştü ve parlamentolar bu direnişin asıl odak noktalarıydı. Parlamentolar, fiilen kendi illerinde mevzuatın uygulanmasını engelleme yetkisine sahip olan bölge adliye mahkemeleriydi. Her biri bölgesel soyluların hakimiyetindeydi. Parlamentoların yetkileri XIV. Louis döneminde kısıtlanmıştır, ancak XV. Louis'in küçüklüğü sırasında yetkilerin birçoğu iade edilmiştir. 1770'de XV. Louis ve , en güçlü olan dışındaki parlamentoların yetkilerini tekrar kısıtladılar. XVI. Louis saltanatının başlarında yetkileri tekrar eski durumuna getirdi. , Paris Parlementosu'nu "Aslında küçük, bencil, gururlu ve rüşvetçi bir oligarşiden daha fazlası olmasa da, kendisini Fransa'nın anayasal özgürlüklerinin koruyucusu olarak görüyordu ve kamuoyu tarafından da öyle görülüyordu." şeklinde tanımlıyordu.
XV. Louis döneminde vergi reformu önerilerini zaten engellemiş olan parlamentolar, XVI. Louis'in borç krizini çözme girişimlerini engellemede önemli bir rol oynayacaktılar. Geleneksel olarak, kral, bir ferman kaydetmelerini talep etmek için şahsen orada görüneceği bir töreni düzenleyerek inatçı bir parlamentoyu bastırabilirdi. Ancak, 1787'de XVI. Louis bu taktiği de kullanamadı. Parlamentolar, kraliyet gücünü kontrol etme rollerini takdir eden halktan daha geniş bir destek gördü. Bu durum da, XVI. Louis'i 1787-1788'de onları zorlamaya ve ardından bastırmaya çalıştığında dezavantajlı bir konuma getirdi.
Britannica Ansiklopedisi, Prusya'yı, güçlü bir monarşinin devrimi engellemeyi ve yukarıdan reformlar yoluyla gücünü korumayı başardığı bir Avrupa devleti örneği olarak gösteriyor. Tam tersine, Fransa'nın yönetim biçiminin anayasal monarşi olmaması, herhangi bir halk hoşnutsuzluğunda direkt hedefin kral olması anlamına geliyordu. Önceki yıllarda insanlar direkt olarak kralı eleştirmekten veya krala saygısızlık (lèse-majesté) etmekten kaçınırlardı, ancak XVI. Louis'in saltanatının başlangıcında, monarşiye olan saygı azaldı. , kitapçıkları ve kitapları üzerine yaptığı çalışmasında, XIV. Louis döneminde yazılan bu kitapların eleştirilerini Kardinal Mazarin gibi bireysel şahsiyetlere yönelttiklerini ve hatta direkt kralı eleştirenlerin bile saygılı bir üslupla yazıldıklarını görmüştür. XV. Louis'in hükümdarlığı sırasında, libelle kitapları hem kralı hem de Ancien Régime'in tüm sistemini açıkça eleştirmeye istekli hale gelmişti.
Sosyal zemin
Yeni çağ boyunca üreticileri birbirine bağlayan zengin bir aracı sınıfı ortaya çıktı: burjuvazi. Bu burjuvazi, nüfusun yalnızca %7,7'sini oluşturmasına rağmen, milli gelirin %39,1'ini oluşturarak Fransız ekonomisinde temel bir rol oynadı. Ancien Régime'de, ne din adamı (birinci sınıf) ne de soylu (ikinci sınıf) olmadıkları için üçüncü sınıfın bir parçasıydılar. Güçlü ekonomik konumları ve sınıf çapındaki özlemleri göz önüne alındığında, burjuvazi, Zümre sisteminde resmileştirilmiş olan sosyal hiyerarşi aracılığıyla yükselmek istedi. Bu, üçüncü sınıf üyeleri tarafından Mart'tan Nisan 1789'a kadar sunulan şöyle yansıtılmaktadır: Carcassonne'dakiler, Louis'in "kamu hazinesine katkısı nedeniyle ... üçüncü sınıfa hak kazandığı etkiyi sağlamasını" talep etti. Daha yüksek bir toplumsal konuma yönelik bu arzu, 17. ve 18. yüzyıllar boyunca ikinci sınıfa yüksek düzeyde burjuva girişiyle sonuçlandı. Bunun yaşanması birkaç faktörle mümkün olabildi. Pek çok soylu ailenin yoksulluğu, burjuva ailelerle evlenecekleri anlamına geliyordu; soylular burjuva zenginliği kazanırken, burjuvazi soylu statüsü kazanıyordu. Ayrıca, yolsuzluk hat safhadaydı. birçok burjuvazi isimlerine soylu 'de' edatını basitçe ekliyor veya var olmayan unvanları alıyorlardı. Bu davranışla ilgili soruşturmalar 1727'de durduruldu. Dahası, nakit toplamak için birçok devlet dairesi ve pozisyonu satıldı. Burjuvazi bu mevkileri satın aldı ve böylece soylulaştırıldı; 1765'te altı bin aile bu yöntemle asalet kazanmıştı. Soylular, burjuvazinin kendi saflarına girmelerine kızdıkları için, bu tür bir girişim önemli bir toplumsal gerilime neden oldu (bir veya iki nesil önce birçoğunun kendileri burjuva olmalarına rağmen). Burjuvazi de, soyluların onların yükselmelerini engellemeye çalışmasına ve yükseldiklerinde bile küçümseyici davranmalarına kızmıştı. Bu nedenle, Fransız Devrimi sırasında egemen sınıflar arasında önemli bir toplumsal gerilim vardı.
, argümanını burjuva girişimine ve burjuvanın parçası olmaya çalıştıkları bir sisteme saldırmasının pek mantıklı olmadığı önerisine dayanarak, burjuvazi ve soyluların aslında o kadar da farklı olmadığını iddia ediyor. Lucas, burjuvazi ve soylular arasındaki kopuşun daha önce değil, Genel Meclis zamanında olduğunu düşünüyor. burjuvaların ancak üçüncü sınıfa gönderildiklerinde soylularla sorun yaşadıklarını ve kendilerini "kaba halk" ile eşit gördüklerini iddia ediyor. , soyluların aslen İngiliz soylularından daha fazla vergi ödediğini ve Encyclopédie Méthodique tarafından sıralanan ayrıcalıklardan yalnızca birinin vergilendirmeyle ilgili olduğunu savunarak, vergi sisteminin başarısızlığına ilişkin geleneksel görüşe karşı çıkardı.
Colin Lucas, pek çok yurtluğun soylu olmayanlara ait olduğunu, 1781'de Le Mans'taki sıradan senyörlerin %22'sinin soylu olmadığını ve burjuvazinin ticaretçi ailelerinin de toprağa yatırım yaptığını savunuyordu. Bunlar gibi revizyonist tarihçiler, Tenis Kortu Yemini'ni imzalayan 160 kişinin 'de' isim ön ekine sahip olduğuna dikkat çekerek, soyluların temelde değişime karşı olduğu görüşüne de karşı çıkıyorlar. Bu aynı zamanda Chateaubriand'ın da savunduğu bir görüştür ve yazılarında "Devletin eski anayasasına vurulan en ağır darbeler soylular tarafından indirildi. Devrimi asilzadeler başlattı, sıradan insanlar tamamladı" diye belirtmiştir. Öte yandan, , soylular arasında herhangi bir uzlaşma olasılığını engellemek isteyen "lanetli bir çete" olduğuna inanıyordu.
Kültürel değişiklikler
Daha fazlası için: Aydınlanma Çağı
Fransız Devrimi'nin bir nedeni olarak kültürel değişime ilişkin iki ana bakış açısı vardır. Birincisi, Aydınlanma fikirlerinin Fransız vatandaşları üzerindeki doğrudan etkisi, yani Jean-Jacques Rousseau, Voltaire ve diğerlerinin tartıştığı özgürlük ve eşitlik fikirlerini benimseyip değer verdiklerine dair bir görüş. İkinci görüş ise Aydınlanmanın dolaylı yoldan felsefi bir toplum yarattığını varsayar. Aydınlanma fikirleri, Amerikan Bağımsızlık Savaşı'ndan geri dönen askerler üzerindeki etkisiyle ve Fransız sarayına olan ziyaretinde oldukça dinamik ve ilgi çekici bir figür olan Benjamin Franklin sayesinde özellikle popüler hale geldi. John Locke tarafından yazılan 'in 1724'te Fransa'da yayımlanması da hem devrim öncesi hem de devrim sonrası ideolojiyi etkilemede önemli bir rol oynadı. Devrimin ideolojik "babası" olarak kabul edildi.
Üçüncü Sınıf'ın taleplerini hem Birinci ve İkinci Sınıflar, hem de Kralın ta kendisi karşılayamadığında ise Kralın otoritesinden kaçındılar ve bu da ve ardından devrimin gelişmesiyle sonuçlandı. Bu görüşten çok da farklı olmayan 'felsefi toplum' nüansının önde gelen savunucusu , Aydınlanma fikirlerinin "sıra ve doğumun soyut argümandan sonra geldiği" kulüplerde ve toplantılarda tartışıldığını söylüyordu. Bu, Fransa'nın sosyal örgütlenmesini temelden değiştirerek, burjuvazi ve soyluları hala ayıran toplumsal sınıf düzeninin çökmesine neden oldu. Genel Meclis göreve çağırıldığında, İkinci ve Üçüncü Sınıflara karşı olan kalıplaşmış katı tutumu, yeni ve gayri resmi organizasyonla çelişti ve muhalefete neden oldu. Üçüncü Sınıf, soylularla eşit statüye ulaştıkları görüşündeydi ve Zümrelerin eşit olarak buluşmasını talep etmişlerdi, Kral reddedince, bu onların kraliyet otoritesinden ayrılmalarını tetikledi. Furet ve diğerleri, Aydınlanma fikirlerinin devrime kadar, devrimci eylemi haklı çıkarmak ve monarşiyle ilgili hayal kırıklığının yarattığı merkezi, yol gösterici ideoloji eksikliğini doldurmak için kullanıldığını, ancak bu fikirlerin yalnızca devrim başladıktan sonra etkin bir rol oynadığını iddia ettiler.
Finansal kriz
Fransız kraliyetinin finansal krizi, hem devrimin sosyal zeminini hazırlamada, hem de sarayda yaygın bir öfke oluşmasında ve tartışmasız belki de en önemlisi kral Louis'i, Genel Meclis'i göreve çağırmaya zorlamakta büyük rol oynadı. Saray derin bir borçtaydı. Fransızların zayıf mali sistemiyle birleşince bir kriz yarattı. Borcu ödemek için, Kraliyet artık istekli borç veren bulamadığı için Louis, bir aracılığıyla soyluları göreve çağırmaya çalıştı. Fakat soylular yardımda bulunmayı reddettiler. XIV. Louis'in hükmü boyunca güçleri ve nüfuzları sürekli olarak azalmıştı. Louis çareyi başka yerde bulamayınca Genel Meclis'i göreve çağırmak zorunda kalmıştı. Bu, kötü politikalardan ve düşük yaşam standartlarından zarar görmüş, hoşnutsuz Üçüncü Sınıfa şikayetlerini dile getirme fırsatı verdi. Üçüncü Sınıf istediklerini alamayınca devrim fiilen başlamış oldu. Kralın otoritesini hiçe sayarak kendi hükûmetlerini kurdular.
Hasat başarısızlıkları
Tarım, tüm yerli üretimin yaklaşık %75'ini oluşturuyordu ve Fransız ekonomisinde baskın rol oynuyordu. Modası geçmiş üretim yöntemleri sebebiyle tarım, işçi gücüne dayalı olmaya devam ediyordu ve mahsul hastalıklarına karşı giderek daha zayıf bir hale geliyordu. 1760'ların sonlarında hasat üretimindeki artan dalgalanma, köyleri daha da belirsizliğe sürüklemişti. İşlerin çeşitlendirilmesindeki başarısızlık ve tarım işçileriyle sanayi işçilerinin arasındaki ayrımın yapılamaması, inşaat gibi işler bile çoğunlukla kazançlarını küçük köylerine geri getiren göçmen işçilere bağlıyken, hasat başarısızlıklarının büyük şehirlerde eşit derecede yaratacağı yıkıcı etkinin habercisi oldu.
Hasat başarısızlıkları, hasat verimine göre dalgalanan taleple Fransa'nın en büyük endüstrisi olan tekstili daha da etkiledi. Tekstil endüstrisi, yün üretimiyle bilinen Amiens ve Abbeville ve pamuk üretimiyle bilinen Rouen gibi şehirlerin dönüştürülmesinde çok önemli bir rol oynamıştı. Üretimin çoğunun çiftliklerde ve köylerde gerçekleştirildiği Lyon, üretimin yoğunlaştığı tek şehirdi. Bu, çoğu endüstriyel işçinin hem köylü hem de tüketici olmasıyla artan bir sorun teşkil ediyor ve tekstili, hasat başarısızlıklarının yıkıcı etkilerine açık hale getiriyordu. 1770'teki hasat belirsizliğiyle ipek endüstrisi krize girdi ve keten talebi giderek istikrarsız hale geldi.
Borçlanmanın sebepleri
Fransız Krallığı'nın borcu, hem Amerikan Bağımsızlık Savaşı'na ve Yedi Yıl Savaşı'na müdahale gibi bireysel kararlardan hem de yetersiz vergilendirme sistemi gibi altta yatan sorunlardan kaynaklanıyordu. Yalnızca Amerikan Bağımsızlık Savaşı 1,3 milyar liraya mal oldu, bu Kraliyet'in yıllık gelirinin iki katından fazlaydı. Sadece 1781 yılında sefer için 227 milyon lira harcanmıştı. Yedi Yıl Savaşı 1,8 milyar lira ile daha da maliyetliydi ve bundan önceki savaş olan Avusturya Veraset Savaşı bir milyar liraya mal olmuştu. Fransa, hem bu çatışmalara girerek uluslararası konumunu ve statüsünü nasıl sürdüreceği, hem de bunları modası geçmiş ve son derece verimsiz bir sistemle nasıl finanse edeceği imkansız bir ikilemle karşı karşıya kalmıştı.
Finansal sistem birçok yönden etkisizdi. İlk olarak, Bourbon Hanedanı'nın tüm çabalarına rağmen, soylular güçlerini ellerinde tutuyorlardı ve sarayda önemli bir etkiye sahiplerdi. Maliye bakanı , lüks eşyaların vergilendirilmesini önerdiğinde, soylular karşı çıktılar ve bunun sonucunda görevden alındı. İkincisi, ilk etapta çok az doğrudan vergi alınmasına rağmen, Fransa'nın zengin vatandaşlarının çoğunun birçok vergiden kaçmasına izin veren bir vergi muafiyetleri ve feodal ayrıcalıklar sistemi vardı. Soylulara başarılı bir şekilde uygulanan %5'lik bir vergi olan ("yirminci") gerçekten ödeniyordu, ancak bu ek gelir, Kraliyetin ihtiyaç duyduğu veya istediği harcama düzeylerini korumasına izin verecek kadar yüksek bir miktar değildi. Sosyal statüye ve ailedeki kişi sayısına göre değişen bir vergi olan Kelle Vergisi de uygulanıyordu, ancak bu da yetersizdi. Önemli bir meblağ olan bu toplanan vergiler, bir iltizam sistemi aracılığıyla hükûmet tarafından belirli seviyelerde sabitlendi. Özel kişilerden veya gruplardan devlet adına sabit miktarda vergi almaları istendi ve bu kişiler fazlasını kendilerine saklayabileceklerdi. Hükûmet toplayabilecekleri vergi seviyelerini doğru bir şekilde tahmin edemediğinde, ulusal üretimdeki herhangi bir artıştan fayda sağlayamadı. Dahası, Fransız Kraliyetinin bariz mali güçlükleri ve bir merkez bankasının olmaması nedeniyle, borç verenler yüksek riskleri telafi etmek için daha yüksek faiz oranları talep ettiler. Fransa, İngiltere'nin iki katı faiz oranlarıyla karşı karşıya kaldı, bu da borcun ödenmesinin maliyetini daha da artırdı ve dolayısıyla Kraliyet'in sorunlarını daha da kötüleştirdi.
Maliye bakanlarının etkisi
Louis'in mali krizi çözmek için başvurduğu bakanlardan biri, 1774'ten 1776'ya kadar maliye bakanı olan Anne Robert Jacques Turgot idi. Turgot, kraliyet polisi tarafından sıkı bir şekilde kontrol edilen gıda tedarikiyle ilgili düzenlemeleri kaldırdı. Ekmek ununun saflığını denetliyor, istifleme yoluyla yapılan fiyat manipülasyonunu engelliyor ve hasadın iyi ve kötü olduğu bölgelere tahıl girişini ve çıkışını kontrol ediyorlardı. Bu, yaygın spekülasyonlara ve bölgeler arası ithalat-ihracat dinamiklerinin bozulmasına neden oldu; kıtlık ve muhalefet () başladı. Turgot, düzenlemeyi yeniden sağlamak ve isyanları bastırmak zorunda kaldı. Çözülmüş olmasına rağmen, başarısız olan bu deney, monarşiye karşı derin bir güvensizliğe yol açtı ve onların fakirleri aç bırakma niyetlerine dair yaygın bir inanca sebep oldu.
1783'te , Maliye bakanı olarak atandı. Calonne, zamanının ilerisinde bir düşünceyle, tüketimi artırmak ve dolayısıyla ülkenin GSYİH'sini ve vergi gelirlerini artırmak için kamu harcamalarının artırılmasını savundu. Ancak, bu politika da başarısız oldu ve yalnızca daha yüksek borçla sonuçlandı ve Fransa ilk kez cari açıkla karşı karşıya kaldı. Toplam mali açık 1787'de 140 milyona ulaştı.
1777-1781 ve 1788-1789 dönemlerinde atanan , savaşları finanse etmek ve borcu ödemek için Avrupa bankalarıyla olan bağlantılarını borç almayı kolaylaştırmak için kullandı, ancak bu geçici bir önlem oldu ve uzun vadede pek bir değeri olmadı.
Yaşam standartları
Üçüncü Sınıf'ın endüstriyel ve kırsal işçiler gibi daha fakir olan üyeleri arasında büyük ölçüde artan yaşam maliyetleri sebebiyle önemli bir kızgınlık vardı. 1741'den 1785'e kadar yaşam maliyetinde %62'lik bir artış oldu. 1788 ve 1789'daki kötü hasadın, İzlanda'da 1783 yılında gerçekleşen patlamasından kaynaklandığı da düşünülür. Bu, ekmek fiyatlarının düşen maaşlarla birlikte yükselmesine neden oldu. 1789'da maaşlarda %25'lik bir düşüş ve ekmek fiyatlarında %88'lik bir artış oldu.
Bu acil sorunlar, köylülerin Fransız nüfusunun yaklaşık %80'ini oluşturduğu, ancak toprağın yalnızca %35'ine sahip olduğu toprak dağılımındaki eşitsizliğin altında yatan sorunun kızgınlığını da artırdı. Soylu toprak sahiplerine, genellikle gelirlerine kıyasla orantısız bir şekilde yüksek vergiler olan çeşitli aidatlar ödemek zorunda kaldılar. Bununla birlikte, kırsal köylüler en azından çiftlikleriyle geçimlerini sağlayabilirken, düşük hasadın Paris üzerinde çok daha kötü bir etkisi oldu ve bu da sans-culotte'ların isyanında önemli bir rol oynadı.
Kaynakça
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Tarihciler arasinda Fransiz Devrimi nin sebepleri hakkinda buyuk bir anlasmazlik vardir Genellikle birbiriyle baglantili birkac faktorun varligini kabul ederler ancak her birine atfettikleri deger bakimindan farklilik gosterirler Bu faktorlerden bazilari soyledir Aydinlanma Cagi ile birlikte gelen kulturel degisiklikler toplumsal degisiklikler mali ve ekonomik zorluklar ve olaylardaki ilgili taraflarin siyasi eylemleri Fransiz toplumu yuzyillar boyunca uc sinifa bolunmustu En yuksek sinif olan birinci sinif din adamlarindan olusuyordu Ikinci sinif soylulardan olusuyordu Ucuncu sinif isadamlari tuccarlar mahkeme gorevlileri avukatlar koyluler toprak sahibi olmayan isciler ve hizmetciler gibi siradan halktan olusuyordu Ilk iki sinif birlikte toplam nufusun 10 unu olusturuyordu Ucuncu sinif ise 90 ini Bircok cesitli verginin neredeyse tumu ucuncu sinif tarafindan odeniyordu Toplumun yasam bicimi eski bir Fransiz ozdeyisine dayaniyordu Soylular savasir din adamlari dua eder ve halk oder Fransiz Devrimi ni cevreleyen sosyal kosullar hakkindaki bu nispeten kabul gormus gerceklerin de otesinde tarihciler arasinda onemli bir gorus ayriligi var Henri Lefebvre ve gibi Marksist tarihciler Genel Meclis in somut birer siyasal eyleme donusmesine goz yumdugu bu toplumsal gerilimleri Fransiz Devrimi nin ana nedeni olarak goruyorlar Burjuvazi ve alt siniflar ucuncu bir grupta beraber siniflandirilmisti ve bu da duzene beraber karsi cikmalarina onayak olmustu Diger tarihciler de toplumsal problemleri ayni derecede onemli goruyorlar ancak Aydinlanma Cagi veya ekonomik kriz kadar onemli bir faktor oldugunu dusunmuyorlar Aydinlanma Cagi faktorunun ise ekonomik kriz faktorunun onemli savunucularindandir Siyasi zeminSoldan saga XIV Louis XV Louis ve XVI Louis devrimden onceki son uc kral Devrimden once Fransa nin yonetim bicimi kanuna gore mutlak monarsiydi Ancien Regime olarak bilinen bir sistemdi Uygulamada monarsinin gucu tipik olarak soylular Roma Katolik Kilisesi yargi meclisleri gibi kurumlar ulusal ve yerel gelenekler ve hepsinden onemlisi ayaklanma tehdidi tarafindan kontrol ediliyordu 1789 yilindan once monarsiye karsi en buyuk tehdit XIV Louis in kucuklugu sirasinda patlak veren ve 1648 yilindan 1653 yilina kadar suren ic savaslariydi XIII Louis in hukmu sirasinda ulkenin merkezilesmesine dogru bir hareket gorulmus olsa da XIV Louis in yetiskinlik doneminde Fransiz monarsisi gucunun doruguna ulasmisti Soylulari kontrol altina alma taktikleri arasinda onlari satafatli Versay Sarayi nda kalmaya ve pek detayli gorgu kurallari cercevesinde saray rituellerine katilmaya davet etmek vardi Bazi akademisyenler XIV Louis in monarsi hala guvendeyken hukumetin kurumlarinda reformlar yapmayarak monarsinin dususune katkida bulundugunu iddia ederler dahil baska akademisyenlerse olumunden 70 yil sonra ortaya cikan sorunlardan XIV Louis in sorumlu tutulamayacagini savunuyorlar Halefi XV Louis ulkeyi yonetmekle pek ilgili degildi ve saltanati boyunca monarsi guc kaybetti Tarihciler saltanatini genellikle bir durgunluk dis politika basarisizliklari ve monarsiye karsi artan halk hosnutsuzlugu donemi olarak tanimlarlar Metresleriyle olan iliskileri de monarsinin itibarina cokca zarar verdi 1450 yilinda yapilan bir tasviri XVI Louis in saltanati boyunca monarsinin gucu ve prestiji kralin mali reforma karsi direnen aristokratlarin ustesinden gelmek icin mucadele ettigi bir noktaya kadar dusmustu ve parlamentolar bu direnisin asil odak noktalariydi Parlamentolar fiilen kendi illerinde mevzuatin uygulanmasini engelleme yetkisine sahip olan bolge adliye mahkemeleriydi Her biri bolgesel soylularin hakimiyetindeydi Parlamentolarin yetkileri XIV Louis doneminde kisitlanmistir ancak XV Louis in kucuklugu sirasinda yetkilerin bircogu iade edilmistir 1770 de XV Louis ve en guclu olan disindaki parlamentolarin yetkilerini tekrar kisitladilar XVI Louis saltanatinin baslarinda yetkileri tekrar eski durumuna getirdi Paris Parlementosu nu Aslinda kucuk bencil gururlu ve rusvetci bir oligarsiden daha fazlasi olmasa da kendisini Fransa nin anayasal ozgurluklerinin koruyucusu olarak goruyordu ve kamuoyu tarafindan da oyle goruluyordu seklinde tanimliyordu XV Louis doneminde vergi reformu onerilerini zaten engellemis olan parlamentolar XVI Louis in borc krizini cozme girisimlerini engellemede onemli bir rol oynayacaktilar Geleneksel olarak kral bir ferman kaydetmelerini talep etmek icin sahsen orada gorunecegi bir toreni duzenleyerek inatci bir parlamentoyu bastirabilirdi Ancak 1787 de XVI Louis bu taktigi de kullanamadi Parlamentolar kraliyet gucunu kontrol etme rollerini takdir eden halktan daha genis bir destek gordu Bu durum da XVI Louis i 1787 1788 de onlari zorlamaya ve ardindan bastirmaya calistiginda dezavantajli bir konuma getirdi Britannica Ansiklopedisi Prusya yi guclu bir monarsinin devrimi engellemeyi ve yukaridan reformlar yoluyla gucunu korumayi basardigi bir Avrupa devleti ornegi olarak gosteriyor Tam tersine Fransa nin yonetim biciminin anayasal monarsi olmamasi herhangi bir halk hosnutsuzlugunda direkt hedefin kral olmasi anlamina geliyordu Onceki yillarda insanlar direkt olarak krali elestirmekten veya krala saygisizlik lese majeste etmekten kacinirlardi ancak XVI Louis in saltanatinin baslangicinda monarsiye olan saygi azaldi kitapciklari ve kitaplari uzerine yaptigi calismasinda XIV Louis doneminde yazilan bu kitaplarin elestirilerini Kardinal Mazarin gibi bireysel sahsiyetlere yonelttiklerini ve hatta direkt krali elestirenlerin bile saygili bir uslupla yazildiklarini gormustur XV Louis in hukumdarligi sirasinda libelle kitaplari hem krali hem de Ancien Regime in tum sistemini acikca elestirmeye istekli hale gelmisti Sosyal zemin17 Yuzyil Fransiz oyun yazari Moliere 1622 1673 Kibarlik Budalasi adli eserinde burjuvazinin toplumdaki tirmanisinin ozunu yazmistir 1670 Yeni cag boyunca ureticileri birbirine baglayan zengin bir araci sinifi ortaya cikti burjuvazi Bu burjuvazi nufusun yalnizca 7 7 sini olusturmasina ragmen milli gelirin 39 1 ini olusturarak Fransiz ekonomisinde temel bir rol oynadi Ancien Regime de ne din adami birinci sinif ne de soylu ikinci sinif olmadiklari icin ucuncu sinifin bir parcasiydilar Guclu ekonomik konumlari ve sinif capindaki ozlemleri goz onune alindiginda burjuvazi Zumre sisteminde resmilestirilmis olan sosyal hiyerarsi araciligiyla yukselmek istedi Bu ucuncu sinif uyeleri tarafindan Mart tan Nisan 1789 a kadar sunulan soyle yansitilmaktadir Carcassonne dakiler Louis in kamu hazinesine katkisi nedeniyle ucuncu sinifa hak kazandigi etkiyi saglamasini talep etti Daha yuksek bir toplumsal konuma yonelik bu arzu 17 ve 18 yuzyillar boyunca ikinci sinifa yuksek duzeyde burjuva girisiyle sonuclandi Bunun yasanmasi birkac faktorle mumkun olabildi Pek cok soylu ailenin yoksullugu burjuva ailelerle evlenecekleri anlamina geliyordu soylular burjuva zenginligi kazanirken burjuvazi soylu statusu kazaniyordu Ayrica yolsuzluk hat safhadaydi bircok burjuvazi isimlerine soylu de edatini basitce ekliyor veya var olmayan unvanlari aliyorlardi Bu davranisla ilgili sorusturmalar 1727 de durduruldu Dahasi nakit toplamak icin bircok devlet dairesi ve pozisyonu satildi Burjuvazi bu mevkileri satin aldi ve boylece soylulastirildi 1765 te alti bin aile bu yontemle asalet kazanmisti Soylular burjuvazinin kendi saflarina girmelerine kizdiklari icin bu tur bir girisim onemli bir toplumsal gerilime neden oldu bir veya iki nesil once bircogunun kendileri burjuva olmalarina ragmen Burjuvazi de soylularin onlarin yukselmelerini engellemeye calismasina ve yukseldiklerinde bile kucumseyici davranmalarina kizmisti Bu nedenle Fransiz Devrimi sirasinda egemen siniflar arasinda onemli bir toplumsal gerilim vardi 1782 yilinda yayinlanan Encyclopedie methodique in ilk sayfasi Paris argumanini burjuva girisimine ve burjuvanin parcasi olmaya calistiklari bir sisteme saldirmasinin pek mantikli olmadigi onerisine dayanarak burjuvazi ve soylularin aslinda o kadar da farkli olmadigini iddia ediyor Lucas burjuvazi ve soylular arasindaki kopusun daha once degil Genel Meclis zamaninda oldugunu dusunuyor burjuvalarin ancak ucuncu sinifa gonderildiklerinde soylularla sorun yasadiklarini ve kendilerini kaba halk ile esit gorduklerini iddia ediyor soylularin aslen Ingiliz soylularindan daha fazla vergi odedigini ve Encyclopedie Methodique tarafindan siralanan ayricaliklardan yalnizca birinin vergilendirmeyle ilgili oldugunu savunarak vergi sisteminin basarisizligina iliskin geleneksel goruse karsi cikardi Colin Lucas pek cok yurtlugun soylu olmayanlara ait oldugunu 1781 de Le Mans taki siradan senyorlerin 22 sinin soylu olmadigini ve burjuvazinin ticaretci ailelerinin de topraga yatirim yaptigini savunuyordu Bunlar gibi revizyonist tarihciler Tenis Kortu Yemini ni imzalayan 160 kisinin de isim on ekine sahip olduguna dikkat cekerek soylularin temelde degisime karsi oldugu gorusune de karsi cikiyorlar Bu ayni zamanda Chateaubriand in da savundugu bir gorustur ve yazilarinda Devletin eski anayasasina vurulan en agir darbeler soylular tarafindan indirildi Devrimi asilzadeler baslatti siradan insanlar tamamladi diye belirtmistir Ote yandan soylular arasinda herhangi bir uzlasma olasiligini engellemek isteyen lanetli bir cete olduguna inaniyordu Kulturel degisikliklerDaha fazlasi icin Aydinlanma Cagi Fransiz Devrimi nin bir nedeni olarak kulturel degisime iliskin iki ana bakis acisi vardir Birincisi Aydinlanma fikirlerinin Fransiz vatandaslari uzerindeki dogrudan etkisi yani Jean Jacques Rousseau Voltaire ve digerlerinin tartistigi ozgurluk ve esitlik fikirlerini benimseyip deger verdiklerine dair bir gorus Ikinci gorus ise Aydinlanmanin dolayli yoldan felsefi bir toplum yarattigini varsayar Aydinlanma fikirleri Amerikan Bagimsizlik Savasi ndan geri donen askerler uzerindeki etkisiyle ve Fransiz sarayina olan ziyaretinde oldukca dinamik ve ilgi cekici bir figur olan Benjamin Franklin sayesinde ozellikle populer hale geldi John Locke tarafindan yazilan in 1724 te Fransa da yayimlanmasi da hem devrim oncesi hem de devrim sonrasi ideolojiyi etkilemede onemli bir rol oynadi Devrimin ideolojik babasi olarak kabul edildi Ucuncu Sinif in taleplerini hem Birinci ve Ikinci Siniflar hem de Kralin ta kendisi karsilayamadiginda ise Kralin otoritesinden kacindilar ve bu da ve ardindan devrimin gelismesiyle sonuclandi Bu gorusten cok da farkli olmayan felsefi toplum nuansinin onde gelen savunucusu Aydinlanma fikirlerinin sira ve dogumun soyut argumandan sonra geldigi kuluplerde ve toplantilarda tartisildigini soyluyordu Bu Fransa nin sosyal orgutlenmesini temelden degistirerek burjuvazi ve soylulari hala ayiran toplumsal sinif duzeninin cokmesine neden oldu Genel Meclis goreve cagirildiginda Ikinci ve Ucuncu Siniflara karsi olan kaliplasmis kati tutumu yeni ve gayri resmi organizasyonla celisti ve muhalefete neden oldu Ucuncu Sinif soylularla esit statuye ulastiklari gorusundeydi ve Zumrelerin esit olarak bulusmasini talep etmislerdi Kral reddedince bu onlarin kraliyet otoritesinden ayrilmalarini tetikledi Furet ve digerleri Aydinlanma fikirlerinin devrime kadar devrimci eylemi hakli cikarmak ve monarsiyle ilgili hayal kirikliginin yarattigi merkezi yol gosterici ideoloji eksikligini doldurmak icin kullanildigini ancak bu fikirlerin yalnizca devrim basladiktan sonra etkin bir rol oynadigini iddia ettiler Rouen deki 1596 yillarinda toplanan Ileri Gelenler Meclisi nin 1822 yilindaki tasviri Finansal krizFransiz kraliyetinin finansal krizi hem devrimin sosyal zeminini hazirlamada hem de sarayda yaygin bir ofke olusmasinda ve tartismasiz belki de en onemlisi kral Louis i Genel Meclis i goreve cagirmaya zorlamakta buyuk rol oynadi Saray derin bir borctaydi Fransizlarin zayif mali sistemiyle birlesince bir kriz yaratti Borcu odemek icin Kraliyet artik istekli borc veren bulamadigi icin Louis bir araciligiyla soylulari goreve cagirmaya calisti Fakat soylular yardimda bulunmayi reddettiler XIV Louis in hukmu boyunca gucleri ve nufuzlari surekli olarak azalmisti Louis careyi baska yerde bulamayinca Genel Meclis i goreve cagirmak zorunda kalmisti Bu kotu politikalardan ve dusuk yasam standartlarindan zarar gormus hosnutsuz Ucuncu Sinifa sikayetlerini dile getirme firsati verdi Ucuncu Sinif istediklerini alamayinca devrim fiilen baslamis oldu Kralin otoritesini hice sayarak kendi hukumetlerini kurdular Hasat basarisizliklari Tarim tum yerli uretimin yaklasik 75 ini olusturuyordu ve Fransiz ekonomisinde baskin rol oynuyordu Modasi gecmis uretim yontemleri sebebiyle tarim isci gucune dayali olmaya devam ediyordu ve mahsul hastaliklarina karsi giderek daha zayif bir hale geliyordu 1760 larin sonlarinda hasat uretimindeki artan dalgalanma koyleri daha da belirsizlige suruklemisti Islerin cesitlendirilmesindeki basarisizlik ve tarim iscileriyle sanayi iscilerinin arasindaki ayrimin yapilamamasi insaat gibi isler bile cogunlukla kazanclarini kucuk koylerine geri getiren gocmen iscilere bagliyken hasat basarisizliklarinin buyuk sehirlerde esit derecede yaratacagi yikici etkinin habercisi oldu Hasat basarisizliklari hasat verimine gore dalgalanan taleple Fransa nin en buyuk endustrisi olan tekstili daha da etkiledi Tekstil endustrisi yun uretimiyle bilinen Amiens ve Abbeville ve pamuk uretimiyle bilinen Rouen gibi sehirlerin donusturulmesinde cok onemli bir rol oynamisti Uretimin cogunun ciftliklerde ve koylerde gerceklestirildigi Lyon uretimin yogunlastigi tek sehirdi Bu cogu endustriyel iscinin hem koylu hem de tuketici olmasiyla artan bir sorun teskil ediyor ve tekstili hasat basarisizliklarinin yikici etkilerine acik hale getiriyordu 1770 teki hasat belirsizligiyle ipek endustrisi krize girdi ve keten talebi giderek istikrarsiz hale geldi Borclanmanin sebepleri Fransiz Kralligi nin borcu hem Amerikan Bagimsizlik Savasi na ve Yedi Yil Savasi na mudahale gibi bireysel kararlardan hem de yetersiz vergilendirme sistemi gibi altta yatan sorunlardan kaynaklaniyordu Yalnizca Amerikan Bagimsizlik Savasi 1 3 milyar liraya mal oldu bu Kraliyet in yillik gelirinin iki katindan fazlaydi Sadece 1781 yilinda sefer icin 227 milyon lira harcanmisti Yedi Yil Savasi 1 8 milyar lira ile daha da maliyetliydi ve bundan onceki savas olan Avusturya Veraset Savasi bir milyar liraya mal olmustu Fransa hem bu catismalara girerek uluslararasi konumunu ve statusunu nasil surdurecegi hem de bunlari modasi gecmis ve son derece verimsiz bir sistemle nasil finanse edecegi imkansiz bir ikilemle karsi karsiya kalmisti Le Traite de la Police Nicolas de La Mare 1707 Ancien Regime yonetiminde polis ekmegin fiyatini kalitesini ve arzini duzenledi Finansal sistem bircok yonden etkisizdi Ilk olarak Bourbon Hanedani nin tum cabalarina ragmen soylular guclerini ellerinde tutuyorlardi ve sarayda onemli bir etkiye sahiplerdi Maliye bakani luks esyalarin vergilendirilmesini onerdiginde soylular karsi ciktilar ve bunun sonucunda gorevden alindi Ikincisi ilk etapta cok az dogrudan vergi alinmasina ragmen Fransa nin zengin vatandaslarinin cogunun bircok vergiden kacmasina izin veren bir vergi muafiyetleri ve feodal ayricaliklar sistemi vardi Soylulara basarili bir sekilde uygulanan 5 lik bir vergi olan yirminci gercekten odeniyordu ancak bu ek gelir Kraliyetin ihtiyac duydugu veya istedigi harcama duzeylerini korumasina izin verecek kadar yuksek bir miktar degildi Sosyal statuye ve ailedeki kisi sayisina gore degisen bir vergi olan Kelle Vergisi de uygulaniyordu ancak bu da yetersizdi Onemli bir meblag olan bu toplanan vergiler bir iltizam sistemi araciligiyla hukumet tarafindan belirli seviyelerde sabitlendi Ozel kisilerden veya gruplardan devlet adina sabit miktarda vergi almalari istendi ve bu kisiler fazlasini kendilerine saklayabileceklerdi Hukumet toplayabilecekleri vergi seviyelerini dogru bir sekilde tahmin edemediginde ulusal uretimdeki herhangi bir artistan fayda saglayamadi Dahasi Fransiz Kraliyetinin bariz mali guclukleri ve bir merkez bankasinin olmamasi nedeniyle borc verenler yuksek riskleri telafi etmek icin daha yuksek faiz oranlari talep ettiler Fransa Ingiltere nin iki kati faiz oranlariyla karsi karsiya kaldi bu da borcun odenmesinin maliyetini daha da artirdi ve dolayisiyla Kraliyet in sorunlarini daha da kotulestirdi Maliye bakanlarinin etkisi Louis in mali krizi cozmek icin basvurdugu bakanlardan biri 1774 ten 1776 ya kadar maliye bakani olan Anne Robert Jacques Turgot idi Turgot kraliyet polisi tarafindan siki bir sekilde kontrol edilen gida tedarikiyle ilgili duzenlemeleri kaldirdi Ekmek ununun safligini denetliyor istifleme yoluyla yapilan fiyat manipulasyonunu engelliyor ve hasadin iyi ve kotu oldugu bolgelere tahil girisini ve cikisini kontrol ediyorlardi Bu yaygin spekulasyonlara ve bolgeler arasi ithalat ihracat dinamiklerinin bozulmasina neden oldu kitlik ve muhalefet basladi Turgot duzenlemeyi yeniden saglamak ve isyanlari bastirmak zorunda kaldi Cozulmus olmasina ragmen basarisiz olan bu deney monarsiye karsi derin bir guvensizlige yol acti ve onlarin fakirleri ac birakma niyetlerine dair yaygin bir inanca sebep oldu 1783 te Maliye bakani olarak atandi Calonne zamaninin ilerisinde bir dusunceyle tuketimi artirmak ve dolayisiyla ulkenin GSYIH sini ve vergi gelirlerini artirmak icin kamu harcamalarinin artirilmasini savundu Ancak bu politika da basarisiz oldu ve yalnizca daha yuksek borcla sonuclandi ve Fransa ilk kez cari acikla karsi karsiya kaldi Toplam mali acik 1787 de 140 milyona ulasti 1777 1781 ve 1788 1789 donemlerinde atanan savaslari finanse etmek ve borcu odemek icin Avrupa bankalariyla olan baglantilarini borc almayi kolaylastirmak icin kullandi ancak bu gecici bir onlem oldu ve uzun vadede pek bir degeri olmadi Yasam standartlariUcuncu Sinif in endustriyel ve kirsal isciler gibi daha fakir olan uyeleri arasinda buyuk olcude artan yasam maliyetleri sebebiyle onemli bir kizginlik vardi 1741 den 1785 e kadar yasam maliyetinde 62 lik bir artis oldu 1788 ve 1789 daki kotu hasadin Izlanda da 1783 yilinda gerceklesen patlamasindan kaynaklandigi da dusunulur Bu ekmek fiyatlarinin dusen maaslarla birlikte yukselmesine neden oldu 1789 da maaslarda 25 lik bir dusus ve ekmek fiyatlarinda 88 lik bir artis oldu Bu acil sorunlar koylulerin Fransiz nufusunun yaklasik 80 ini olusturdugu ancak topragin yalnizca 35 ine sahip oldugu toprak dagilimindaki esitsizligin altinda yatan sorunun kizginligini da artirdi Soylu toprak sahiplerine genellikle gelirlerine kiyasla orantisiz bir sekilde yuksek vergiler olan cesitli aidatlar odemek zorunda kaldilar Bununla birlikte kirsal koyluler en azindan ciftlikleriyle gecimlerini saglayabilirken dusuk hasadin Paris uzerinde cok daha kotu bir etkisi oldu ve bu da sans culotte larin isyaninda onemli bir rol oynadi Kaynakca