Sıtma, hastalık yapıcı bir grup parazit olan plazmodiumların, dişi anofel sivrisinekleriyle insanlara bulaşmasıyla yayılan ateşli bir hastalıktır.
Sıtma | |
---|---|
Sıtma mikrobu | |
Uzmanlık | Enfeksiyon hastalıkları, Tropikal tıp, Parazitoloji |
Hastalığın en bariz belirtisi olan titremeyle yükselen ateş plazmodiumun çeşidine göre değişik fasılalarla olur. Teşhisi kolay, tedavisi ve korunması mümkün olan sıtma hastalığı çok eski zamanlardan beri bilinmektedir.
Hastalığın İngilizce adı olan "malaria" İtalyancada "kötü hava" (mala aria) anlamına gelir.
Hastalığın tarihçesi
Türkçede "sıtma" olarak adlandırılan hastalık, dünyada daha çok "malaria" olarak bilinir. Ayrıca, "paludismus", "remitten fever" ve "wechsel fieber" olarak da adlandırılır. Türkçedeki adının “ısıtmak” deyiminden geldiği sanılmaktadır.
Hastalığı ilk defa bildirenler Antik Mısırlılar'dır. MÖ 460-370 yıllarında Hipokrat da bataklık bölgelerde, tekrarlayan ateş ve dalak büyüklüğüyle seyreden bir hastalığın mevcudiyetini fark etmiş ve dört ayrı şekilde olabileceğini bildirmiştir.
Etkeni bulunmadan önce, daha çok bataklık ve sulak alanlarda görülmesi nedeniyle, hastalığın akşamdan sonra bataklıklardan salınan zehirli gazların/kokuların solunması ile oluştuğu sanılır ve geceleri evlerini kapatanlara bu hastalığın bulaşmayacağına inanılırdı. Bu nedenle de, İtalyan Hekim Francesco Torti hastalığa İtalyancadaki mala (kötü) aria (hava) kelimelerinin birleştirilmesi ile oluşturulmuş olan malaria adını vermiştir.
1894'te Manson, sıtmanın sivrisineklerle bulaştığını buldu ama malaria adı kullanılmaya devam etti. Eski çağlarda kitleler hâlinde ölüme sebep olan sıtma, bugün de bu tehlikesini muhâfaza etmektedir.
Rusya'da I. Dünya Savaşı'ndan sonra 5 milyon sıtmalı vardı ve bunların 60.000’i öldü. 1934'te Seylan'da 3 milyon sıtmalının 100.000’i yaşamını yitirdi. Amerika’daki ilk salgın 1938'de Brezilya'da vuku buldu ve 100.000 hastanın 14.000’i öldü. Salgın, 1942’de Nil Vadisi'ne kaydı ve Mısır’da 12.000 kişiyi öldürdü. Daha sonra Etiyopya'da 15.000 ölü bıraktı. Savaşları ve tabiî âfetleri takiben Karayipler'de büyük hasar yapan salgın, 1963’te Haiti’de 75.000 kişinin ölümüne sebep oldu.
Bölgesel Farklılıklar
Yeryüzünde belirli bölgelerde sık bulunan hastalık 45 derece kuzey, 40 derece güney enlemleri arasında daha fazladır. Tropik ve subtropik bölgelerin hastalığı olarak da bilinmektedir. Afrika’da ölen her yüz çocuktan onunun ölüm sebebi olan sıtma, Türkiye’de de önemli bir sağlık problemi olup, sürekli mücadele edilmektedir. Sıtma bugünün koşullarında Türkiye'de yaygın olmasa da değişen iklim koşulları ve çevre kirliliği nedeniyle ileride etkili olabilme potansiyeli olan bir hastalıktır.
Sıtma Paraziti
Plazmodiler amibe benzeyen, mikroskopta görülebilen tek hücreli parazitlerdir. Çoğalmaları iki safhada olur. Birincisi, cinsî üreme safhasıdır ve sivrisineklerde vukû bulur. İkincisi, cinsî olmayan çoğalma safhasıdır ki, insan alyuvarlarında olur.
Enfeksiyonun kaynağı genellikle hasta bir şahıs veya belirtisiz bir taşıyıcıdır. Sıtma, sivrisineklerle bulaştığı gibi, hastalıklı kan nakilleriyle veya bulaşık şırıngalarla da geçebilir.
beş tipi vardır: Plasmodium vivax denilen tipi, tersiyana sıtmasını yapar. Ateş 48 saatte bir yükselir. Asya'da, Avrupa'da ve Akdeniz ülkelerinde bulunur. Afrikalılar buna karşı dirençlidirler.
, quartana sıtmasını yapar, 72 saatte bir ateş yükselir. Az rastlanır. Hindistan, Asya ve tropikal Afrika’da karşılaşılır.
az bulunur. 48 saatte bir ateş yapar. Bilhassa Batı Afrika'da vardır.
Plasmodium falciparum, tropikal bölgelerde, Güneydoğu Asya'da çok görülen bu tip, en şiddetli seyreden sıtma şeklini yapar. Ateşler daha uzun sürer. Nöbetler ortalama günaşırı gelişir.
Plasmodium knowlesi, Güneydoğu Asya'da çoğunlukla görülür.
Belirtileri
Sıtma; kuluçka süresi ortalama 7 gün olan akut ateşli bir hastalıktır. Semptomlar sıtma-endemik bölgeye gidildikten en erken 7 gün sonra (genellikle 7-30 gün içinde) görülmekle beraber, sıtma-endemik bölgeden ayrıldıktan birkaç ay (nadiren bir yıla kadar) sonrasında da görülebilir. Bu yüzden, muhtemel bir sinek ısırığını takip eden ilk bir hafta içindeki ateşli hastalık büyük olasılıkla sıtma değildir.
Sıtmanın özelliği belirtilerin nöbetler halinde gelmesidir. Nöbet başlamadan birkaç gün önce halsizlik, neşesizlik, iştahsızlık, başağrısı, sırt ve bacak ağrıları olur. Nöbet, şiddetli titremeyle yükselen ateşle başlar, terlemeyle sona erer. Fakat ateşsiz vakalar da olabilir. Tersiyana ve quartanada titreme çok fazladır. Hastanın bütün vücudu sarsılır, çeneleri birbirine çarpar. Nabız hızlanır, başağrısı, sinirlilik, kollarda ve bacaklarda ağrılar olur.
Uzun süren durumlarda karaciğer ve dalak büyür, sarılık ve kansızlık gelişebilir. Solunum şikâyetleri ve hatta zatürre olabilir. Menenjit, şuur bulanıklığı, çeşitli felçler meydana gelebilir. Enterit sıcak iklimlerde sık olur. Dalak kendiliğinden yırtılabilir, iç kanama olabilir.
Tedavisi
Sıtmalı hasta devamlı yatakta bulundurulmalıdır. Kuvvetli besinler verilir. İlaç olarak ilk kullanılan kınakına kabuklarıdır. Bunları ilk kullananlar Güney Amerika’da Peruvia yerlileridir. Bunu ilk bildiren 1683’te Kontes dre Chinchone’dir. 1820’de bundan kinin elde edilmesi cihetine gidildi. İlk yapılan mepakrin idi, fakat yan tesirleri sebebiyle pek kullanılmadı. Daha sonra kinolon grubu ilâçlar geliştirildi ki, bunlardan klorokin hâlâ kullanılmaktadır.
Bu ilaçlar baskılayıcı ve tedavi edici olarak iki şekilde kullanılır. Primetamin, proguanil, klorakin baskılayıcılardandır. Düzenli şekilde alındıklarında parazitin insanda gelişip, çoğalmasını önler. Sıtmalı bölgeye seyahat edeceklerin bir hafta önceden bunlardan birini kullanmaları tavsiye edilir. Tedavi ediciler arasında klorokin, primakin ve kinin sayılabilir. Klorokin en etkilisidir. Alyuvarlar içindekilere etki etmesine rağmen karaciğerdeki sporozoitlere etki etmez. Cinsi üremeyi önler. Dokulardaki parazitlere primakin daha etkilidir. Bu ilaçlar uygun kombinasyonlarda ve özel ekipler tarafından hastalara bizzat uygulanmaktadır.
Korunma
Sıtmayla mücadelede en önemli hususlardan birisi sivrisineklerle mücadeledir. Bunun için de en kıymetli yol anofel türlerini yok etmektir. Bu hususta dünyâda geniş çaplı ilk çalışma 20. yüzyıl başlarında Küba ve Panama bölgesinde başlatılmıştır. Bu eradikasyon (kökünü kazıma) neticesinde Küba’da 1899’da binde 999 olan hasta oranı 1908’de binde 19’a düşürülmüştür. 1939’da DDT’nin kullanılmaya başlanması başarıyı daha da arttırmıştır. 1946 yılında Dünya Sağlık Örgütü, sıtma eradikasyonunu geniş çaplı olarak ele almıştır.
DDT (Dichloro-diphenyl-trichloroethane) petrol içinde % 5 emülsiyon şeklinde evlere, ahırlara, kümeslere, püskürtülür. Yiyecekler, içecekler korunmalıdır. Bazı tip anofeller DDT’ye karşı direnç kazanmışlardır. Bu yüzden yeni maddeler araştırılmaktadır. Bunlarla beraber bütün su birikintilerinin, bataklıkların kurutulması, nehirlerin, akarsuların düzenlenmesi gerekmektedir.
Türkiye'de sıtma eradikasyon çalışmaları 1926’dan bu yana ciddi surette ele alınmış ve başarı elde edilmiştir. Bu konuda 4871 sayılı kanun, çalışmaları disiplin altına almıştır. Sıtma, ihbarı mecbûri bir hastalıktır. Sıtma mücadelesini, Sıtma Savaş Dispanserleri’nde özel eğitim görmüş ekipler ücretsiz olarak yürütmektedir.
1957’den sonra Dünya Sağlık Örgütünün planlı çalışmaları ve dünya genelinde girişilen sıtma savaşı, dünyâda yaygın olarak seyreden bu hastalığı, hastalığa yakalananların sayısını, ölüm oranını gün geçtikçe azaltmaktadır. Türkiye’de sıtmayla savaş SSYB’ye bağlı Sıtma Savaş ve Eradikasyon Teşkilatı tarafından yürütülmektedir.
Bu ciddi çalışmaların neticesi olarak 1970 yılında sıtma sayısı 1293 vakaya kadar düşmüştür. Fakat “Sıtmayı ortadan kaldırdık” fikriyle çalışmaların bir ara duraklamasıyla, 1977’den sonra enfeksiyon sayısı birden artmış ve 28.849 kişi hastalanmıştır. Bu arada DDT’ye karşı direnç kazanan anofeller, hastalığı hızla yaymışlar, 1978’de 101.742 kişi hastalanmıştır. Bu tarihten sonra sıkı bir aşılama kampanyası başlatıldı. Hastalık tamamen yok edilemedi fakat hızlı yayılması önlendi. 1981’de ise bu rakam 53.403’tür. Türkiye’de daha çok Güneydoğu Anadolu, Çukurova Bölgesinde görülmektedir.
En fazla Sıtma görülen Ülkeler
Dünyada en fazla sıtma görülen ülkeler Burkina Faso, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Gana, Hindistan, Kamerun, Mali, Mozambik, Nijer, Nijerya, Tanzanya ve Uganda'dır.
Dış bağlantılar
- Türkiye- Sıtma Hastalığı30 Ocak 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- National Geographic Türkiye- Sıtma[]
- WHO site on malaria25 Şubat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Medicines for Malaria Venture (MMV)3 Ekim 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- World Malaria Report 200513 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- information pages
- Medline Plus – Malaria15 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Malaria Disease11 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Worldwide Antimalarial Resistance Network (WWARN)23 Kasım 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Curlie'de Sıtma (DMOZ tabanlı)
Kaynakça
Wikimedia Commons'ta Sıtma ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
- Rehber ansiklopedisi
Sınıflandırma | D |
---|---|
Dış kaynaklar |
|
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Sitma hastalik yapici bir grup parazit olan plazmodiumlarin disi anofel sivrisinekleriyle insanlara bulasmasiyla yayilan atesli bir hastaliktir SitmaSitma mikrobuUzmanlikEnfeksiyon hastaliklari Tropikal tip Parazitoloji Hastaligin en bariz belirtisi olan titremeyle yukselen ates plazmodiumun cesidine gore degisik fasilalarla olur Teshisi kolay tedavisi ve korunmasi mumkun olan sitma hastaligi cok eski zamanlardan beri bilinmektedir Hastaligin Ingilizce adi olan malaria Italyancada kotu hava mala aria anlamina gelir Hastaligin tarihcesiTurkcede sitma olarak adlandirilan hastalik dunyada daha cok malaria olarak bilinir Ayrica paludismus remitten fever ve wechsel fieber olarak da adlandirilir Turkcedeki adinin isitmak deyiminden geldigi sanilmaktadir Hastaligi ilk defa bildirenler Antik Misirlilar dir MO 460 370 yillarinda Hipokrat da bataklik bolgelerde tekrarlayan ates ve dalak buyukluguyle seyreden bir hastaligin mevcudiyetini fark etmis ve dort ayri sekilde olabilecegini bildirmistir Etkeni bulunmadan once daha cok bataklik ve sulak alanlarda gorulmesi nedeniyle hastaligin aksamdan sonra batakliklardan salinan zehirli gazlarin kokularin solunmasi ile olustugu sanilir ve geceleri evlerini kapatanlara bu hastaligin bulasmayacagina inanilirdi Bu nedenle de Italyan Hekim Francesco Torti hastaliga Italyancadaki mala kotu aria hava kelimelerinin birlestirilmesi ile olusturulmus olan malaria adini vermistir 1894 te Manson sitmanin sivrisineklerle bulastigini buldu ama malaria adi kullanilmaya devam etti Eski caglarda kitleler halinde olume sebep olan sitma bugun de bu tehlikesini muhafaza etmektedir Rusya da I Dunya Savasi ndan sonra 5 milyon sitmali vardi ve bunlarin 60 000 i oldu 1934 te Seylan da 3 milyon sitmalinin 100 000 i yasamini yitirdi Amerika daki ilk salgin 1938 de Brezilya da vuku buldu ve 100 000 hastanin 14 000 i oldu Salgin 1942 de Nil Vadisi ne kaydi ve Misir da 12 000 kisiyi oldurdu Daha sonra Etiyopya da 15 000 olu birakti Savaslari ve tabii afetleri takiben Karayipler de buyuk hasar yapan salgin 1963 te Haiti de 75 000 kisinin olumune sebep oldu Bolgesel Farkliliklar Yeryuzunde belirli bolgelerde sik bulunan hastalik 45 derece kuzey 40 derece guney enlemleri arasinda daha fazladir Tropik ve subtropik bolgelerin hastaligi olarak da bilinmektedir Afrika da olen her yuz cocuktan onunun olum sebebi olan sitma Turkiye de de onemli bir saglik problemi olup surekli mucadele edilmektedir Sitma bugunun kosullarinda Turkiye de yaygin olmasa da degisen iklim kosullari ve cevre kirliligi nedeniyle ileride etkili olabilme potansiyeli olan bir hastaliktir Sitma ParazitiSitma hastaligi dongusu Plazmodiler amibe benzeyen mikroskopta gorulebilen tek hucreli parazitlerdir Cogalmalari iki safhada olur Birincisi cinsi ureme safhasidir ve sivrisineklerde vuku bulur Ikincisi cinsi olmayan cogalma safhasidir ki insan alyuvarlarinda olur Enfeksiyonun kaynagi genellikle hasta bir sahis veya belirtisiz bir tasiyicidir Sitma sivrisineklerle bulastigi gibi hastalikli kan nakilleriyle veya bulasik siringalarla da gecebilir bes tipi vardir Plasmodium vivax denilen tipi tersiyana sitmasini yapar Ates 48 saatte bir yukselir Asya da Avrupa da ve Akdeniz ulkelerinde bulunur Afrikalilar buna karsi direnclidirler quartana sitmasini yapar 72 saatte bir ates yukselir Az rastlanir Hindistan Asya ve tropikal Afrika da karsilasilir az bulunur 48 saatte bir ates yapar Bilhassa Bati Afrika da vardir Plasmodium falciparum tropikal bolgelerde Guneydogu Asya da cok gorulen bu tip en siddetli seyreden sitma seklini yapar Atesler daha uzun surer Nobetler ortalama gunasiri gelisir Plasmodium knowlesi Guneydogu Asya da cogunlukla gorulur BelirtileriSitma kulucka suresi ortalama 7 gun olan akut atesli bir hastaliktir Semptomlar sitma endemik bolgeye gidildikten en erken 7 gun sonra genellikle 7 30 gun icinde gorulmekle beraber sitma endemik bolgeden ayrildiktan birkac ay nadiren bir yila kadar sonrasinda da gorulebilir Bu yuzden muhtemel bir sinek isirigini takip eden ilk bir hafta icindeki atesli hastalik buyuk olasilikla sitma degildir Sitmanin ozelligi belirtilerin nobetler halinde gelmesidir Nobet baslamadan birkac gun once halsizlik nesesizlik istahsizlik basagrisi sirt ve bacak agrilari olur Nobet siddetli titremeyle yukselen atesle baslar terlemeyle sona erer Fakat atessiz vakalar da olabilir Tersiyana ve quartanada titreme cok fazladir Hastanin butun vucudu sarsilir ceneleri birbirine carpar Nabiz hizlanir basagrisi sinirlilik kollarda ve bacaklarda agrilar olur Uzun suren durumlarda karaciger ve dalak buyur sarilik ve kansizlik gelisebilir Solunum sikayetleri ve hatta zaturre olabilir Menenjit suur bulanikligi cesitli felcler meydana gelebilir Enterit sicak iklimlerde sik olur Dalak kendiliginden yirtilabilir ic kanama olabilir Tedavisi Ingiliz Hindistani sitmaya yakalanmis bir adamin hayatindaki alti farkli asamayi gosteren baski Sitmali hasta devamli yatakta bulundurulmalidir Kuvvetli besinler verilir Ilac olarak ilk kullanilan kinakina kabuklaridir Bunlari ilk kullananlar Guney Amerika da Peruvia yerlileridir Bunu ilk bildiren 1683 te Kontes dre Chinchone dir 1820 de bundan kinin elde edilmesi cihetine gidildi Ilk yapilan mepakrin idi fakat yan tesirleri sebebiyle pek kullanilmadi Daha sonra kinolon grubu ilaclar gelistirildi ki bunlardan klorokin hala kullanilmaktadir Bu ilaclar baskilayici ve tedavi edici olarak iki sekilde kullanilir Primetamin proguanil klorakin baskilayicilardandir Duzenli sekilde alindiklarinda parazitin insanda gelisip cogalmasini onler Sitmali bolgeye seyahat edeceklerin bir hafta onceden bunlardan birini kullanmalari tavsiye edilir Tedavi ediciler arasinda klorokin primakin ve kinin sayilabilir Klorokin en etkilisidir Alyuvarlar icindekilere etki etmesine ragmen karacigerdeki sporozoitlere etki etmez Cinsi uremeyi onler Dokulardaki parazitlere primakin daha etkilidir Bu ilaclar uygun kombinasyonlarda ve ozel ekipler tarafindan hastalara bizzat uygulanmaktadir KorunmaSitmayla mucadelede en onemli hususlardan birisi sivrisineklerle mucadeledir Bunun icin de en kiymetli yol anofel turlerini yok etmektir Bu hususta dunyada genis capli ilk calisma 20 yuzyil baslarinda Kuba ve Panama bolgesinde baslatilmistir Bu eradikasyon kokunu kazima neticesinde Kuba da 1899 da binde 999 olan hasta orani 1908 de binde 19 a dusurulmustur 1939 da DDT nin kullanilmaya baslanmasi basariyi daha da arttirmistir 1946 yilinda Dunya Saglik Orgutu sitma eradikasyonunu genis capli olarak ele almistir DDT Dichloro diphenyl trichloroethane petrol icinde 5 emulsiyon seklinde evlere ahirlara kumeslere puskurtulur Yiyecekler icecekler korunmalidir Bazi tip anofeller DDT ye karsi direnc kazanmislardir Bu yuzden yeni maddeler arastirilmaktadir Bunlarla beraber butun su birikintilerinin batakliklarin kurutulmasi nehirlerin akarsularin duzenlenmesi gerekmektedir Turkiye de sitma eradikasyon calismalari 1926 dan bu yana ciddi surette ele alinmis ve basari elde edilmistir Bu konuda 4871 sayili kanun calismalari disiplin altina almistir Sitma ihbari mecburi bir hastaliktir Sitma mucadelesini Sitma Savas Dispanserleri nde ozel egitim gormus ekipler ucretsiz olarak yurutmektedir 1957 den sonra Dunya Saglik Orgutunun planli calismalari ve dunya genelinde girisilen sitma savasi dunyada yaygin olarak seyreden bu hastaligi hastaliga yakalananlarin sayisini olum oranini gun gectikce azaltmaktadir Turkiye de sitmayla savas SSYB ye bagli Sitma Savas ve Eradikasyon Teskilati tarafindan yurutulmektedir Bu ciddi calismalarin neticesi olarak 1970 yilinda sitma sayisi 1293 vakaya kadar dusmustur Fakat Sitmayi ortadan kaldirdik fikriyle calismalarin bir ara duraklamasiyla 1977 den sonra enfeksiyon sayisi birden artmis ve 28 849 kisi hastalanmistir Bu arada DDT ye karsi direnc kazanan anofeller hastaligi hizla yaymislar 1978 de 101 742 kisi hastalanmistir Bu tarihten sonra siki bir asilama kampanyasi baslatildi Hastalik tamamen yok edilemedi fakat hizli yayilmasi onlendi 1981 de ise bu rakam 53 403 tur Turkiye de daha cok Guneydogu Anadolu Cukurova Bolgesinde gorulmektedir En fazla Sitma gorulen Ulkeler Dunyada en fazla sitma gorulen ulkeler Burkina Faso Demokratik Kongo Cumhuriyeti Gana Hindistan Kamerun Mali Mozambik Nijer Nijerya Tanzanya ve Uganda dir Dis baglantilarTurkiye Sitma Hastaligi30 Ocak 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde National Geographic Turkiye Sitma olu kirik baglanti WHO site on malaria25 Subat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Medicines for Malaria Venture MMV 3 Ekim 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde World Malaria Report 200513 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde information pages Medline Plus Malaria15 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Malaria Disease11 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Worldwide Antimalarial Resistance Network WWARN 23 Kasim 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Curlie de Sitma DMOZ tabanli Kaynakca a b PDF 25 Mayis 2015 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 25 Mayis 2015 a b 25 Mayis 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 25 Mayis 2015 Wikimedia Commons ta Sitma ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir Rehber ansiklopedisiSiniflandirmaDICD 10 B 1 B 2 ICD 9 CM 084OMIM 248310MeSH D008288DiseasesDB 7728Dis kaynaklarMedlinePlus 000621eMedicine med 1385Patient UK Sitma