Konya iline bağlı Karapınar ilçesi sınırlarında bulunan, Tuz Gölü havzası (950m) ile Konya Ovasını (1000m) birbirinden ayıran Obruk Platosu, doğu-batı yönünde yaklaşık 75–80 km uzunluğa, kuzey-güney yönünde 35–65 km genişliğe sahiptir.
Konumu
Obruk Platosu, kuzeyde Tuz Gölü Havzası, güneyde ise Konya Havzası ile sınırlanır. Platonun Doğu ve Batısında ise dağlık alanlar vardır. Doğudaki dağlık alanlar volkanik kökenlidir. Bunlar, Güneybatı - Kuzeydoğu doğrultusunda sıralanmış olan Karacadağ-Hasan Dağı-Melendiz Dağları'dır.
Oluşumu
Üçüncü zaman öncesi temeli uyumsuz (diskordan) olarak örten, daha genç çökeller Obruk Platosu’nu meydana getirmiştir. ‘Obruk Formasyonu’ adı verilen bu çökeller kısmen denizel ve daha çok karasal kökenlidir.
Plato’nun doğusunda volkanik Karacadağ kütlesi vardır. Bu kütle ve çevresindeki volkanik yapılı tepeler, çeşitli piroklastik maddeler ve lavlardan meydana gelmiştir. Volkanik faaliyet üst Miosen’ de (10 milyon yıl önce) başlayıp Holosen’e (Günümüz) kadar sürmüştür.Bölgede Miosen (10 milyon yıl önce) sonlarından itibaren harekete geçen genç tektonik hareketler, Obruk Platosu’nun havza tabanlarından ayrılmasını sağlamıştır. Konya ve Tuz Gölü’nün Kuaterner (Dördüncü zaman) boyunca çekilme evreleri de alçalmaların belirgin hala gelmesine sebep olmuştur. Obrukların oluşumu da bu evrelerle yakından ilgilidir.
Plato üzerindeki obrukların oluşumu, çözünebilen kayaçlarda meydana gelen çözünme çukurlarının altında bulunan yer altı galerileri ve/veya mağaraların tavanlarının çökmesi sonucu gerçekleşmiştir. Yani bu şekillerin oluşumunda yüzeyde karstik taşların çözünmeleri, temelde ise mağara ve galerilerin tavanının çökmesi etkili olmuştur.
Ayrıca bakınız: Obruk
Jeolojisi
Obruk platosu yapısal olarak temeldeki yaşlı arazi üzerinde bulunan göl çökellerinde oluşur. Üçüncü zamanın birinci yarısının sonu (Oligosen) ile ikinci yarısın
da (Neojen) oluşmuş bulunan çökeller, o zamanda Konya ve Tuz Gölü havzasında mevcut olan gölün tabanında birikmiş kalker, marn ve killerden başka; yer yer kumtaşı, konglomera, çakıl, kumlu kil ve tuzlu kil gibi tabakalardır.
Bunlar arasında yer yer jipsler de bulunur. Bu tabakalar arasında görülen volkanik faaliyetlerin de olduğunu göstermektedir. Tabakaların kalınlığı yer yer değişmekle birlikte, 1000 m’den daha fazladır.
Jeomorfolojisi
Obruk Platosu'nun yüzeyi genel olarak 1000–1500 m’ler arasında değişen hafif dalgalı bir arazi özelliği gösterir. Platonun en yüksek yerleri ÜzecekDağı’nın doğu-kuzeydoğu kesimleri ile Karaca Dağ’ın kuzeyinde yer alan kısımlarıdır. Plato, kuzeydeki Tuz Gölünden 250, güneydeki Konya havzasının tabanında ise 150 m daha yüksektir. Platoyu oluşturan tabakalar çok zaman yatay ve yataya yakın duruştadır. Ama yer yer antiklinallere, senklinallere, bir yana eğimli tabakalara ve faylara da rastlanır. Plato üzerindeki akarsular genellikle kısa boylu, cılız ve sel karakterinde olup, yüzey eğimini takip ederek kuzey yönünde akmaktadır. Bu akarsuların bazıları ‘kornişli vadi’ tipindedir. Bunlar, süreksiz akarsulardır. Yataklarından ancak yağışlı mevsimlerde su akmaktadır.
Obruk platosunda yüzeyde ve yüzeye yakın kısımlarda kalkerin çokça bulunması sonucu kastlaşma etkili olmuş ve bu durum topoğrafyada kendini göstermiştir. Bunun sonucu olarak plato üzerinde çeşitli karstik şekiller bulunmaktadır. Bu şekiller; başta obruk olmak üzere polye, uvala, dolin ve düdenlerdir. Plato yüzeyindeki başlıca tarım alanlarını oluşturan polyelerin en önemlisi, 14 km uzunlukta ve ortalama 2 km genişlikte olan Dikmenpolyesidir.
Platodaki yer altı suları genellikle kırık hatlarını takip etmektedir. Obrukların da bu yer altı sularının oluşturduğu karstikmağaraların üstlerinde sıralandığı dikkate alındığında, obrukların oluşumuyla kırık hatları arasındaki ilişkilerin varlığı ortaya çıkmaktadır. Obruk platosunun üzerinde çok sayıdaki obruklardan en çok tanınanları Kızörenobruğu, Meyil obruğu, Karain obruğu, Çıralı obruğu ve Çifteler obruğudur. Obrukların çoğunun içinde su bulunmaktadır. Bunların en derini 170 m ile Kızören obruğudur.
Obruklar genellikle kuzeybatı-kuzeydoğu yönünde dizilmiştir. Genel olarak plato üzerindeki obrukların diziliş doğrultusu yeraltı suyunun akış yönüne uymaktadır.
Obrukları diziliş doğrultusununa göre gruplandırmak gerekirse;
Kuzeybatu-Güneydoğu doğrultusunda bulunan obruklar
- 1.Dizi: Kuru Obruk, Meyil Obruğu, Ak Obruk
- 2.Dizi: Karain Obruğu, Hamam Obruğu, Kızıl Obruk, Celal Obruğu, Kurk Obruk, Yeni Opan Obruğu, Yarım Obruk, Derin Obruk, Fincan Obruğu, Potur Obruk, Kangallı Obruğu, Zincancı Obruğu ve Çıralı Obruk.
- 3.Dizi: Yunus Obruğu, Kayalı Obruk.
Güneybatı-Kuzeydoğu doğrultusunda bulunan obruklar
Çifteler Obruğu 1, Çifteler Obruğu 2, Cehennem deresi Obruğu ve Dikmen Obruğu.
Belli bir doğrultuda olmayan obruklar ise Kızören Obruğu, Karkın Obruğu ve Güvercinli Obruğu olarak bilinmektedir.
İklim Özellikleri
Obruk platosunda karasal bir iklim egemendir. Bölgede soğuk geçen, kar yağışlı bir kış mevsimi, nispeten serin geçen bir ilkbahar, sıcak ve kuru bir yaz mevsimi ve oldukça kurak bir sonbahar yaşanmaktadır. Yıllık ortalama sıcaklık bölgede 11-12 derece arasında değişmektedir.
Yıllık ortalama yağış miktarı 278.1 mm’dir. Yağışın aylara ve mevsimlere göre dağılışı gözden geçirilirse, yağış en az yaz mevsiminde, en fazla kış mevsiminde olduğu ve ayrıca İlkbahar’ın Sonbahar’a göre daha yağışlı olduğu görülmektedir. En çok yağışlı geçen ve yağış miktarının en fazla olduğu aylar Mayıs, Haziran, Kasım ve Aralık’tır. Buna karşılık en az yağışlı ve yağış miktarının en düşük olduğu aylar Ağustos ve Temmuz’dur.
Toprak ve Bitki Örtüsü
Dağlık ve plato yüzeylerinde kırmızı kahverengi ve kahverengi topraklar, ova ile dağlık sahalar arasında kalan eğimli sahalarda kolüvyal topraklar daha yaygındır.
Konya Ovası’nın güney ve güneybatı kesimlerinde orman vejetasyonuna rastlanır. Özellikle Toros Dağları’nda ardıç, karaçam, kızılçam, köknar, gürgen ve dişbudak yaygın ağaç türleridir. Ova ve plato yüzeylerinde en fazla rastlanan bitki türleri; yavşan, yumak, keven, düğün çiçeği, sütleğen, kuzukulağı, gelincik ve kekiktir. Bataklık ve sulak alanlarda, saz ve kamış türleri; akarsu boylarında kavak, söğüt ve iğde türleri yayılış göstermektedir.
Kaynakça
- ^ a b c d e f BİRİCİK, A. S., 1992, Obruk Platosu ve Çevresinin Jeomorfolojisi, Marmara Üniversitesi Yayınları ,İstanbul.
- ^ a b c d e f ŞAHİN, C., 2005, Türkiye Fiziki Coğrafya, Gündüz Eğitim ve Yayıncılık, Ankara
- ^ ERSOY, B., 2015, Obruk Platosu örneğinde karstik yapıların morfometrik incelenmesi, Tübitak Çalışması
- ^ BOZYİĞİT,R. ve TAPUR,T., 2009, Konya Ovası ve Çevresinde Yeraltı Sularının Obruk Olusumlarına Etkisi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Konya iline bagli Karapinar ilcesi sinirlarinda bulunan Tuz Golu havzasi 950m ile Konya Ovasini 1000m birbirinden ayiran Obruk Platosu dogu bati yonunde yaklasik 75 80 km uzunluga kuzey guney yonunde 35 65 km genislige sahiptir Plato uzerinde bulunan Meyil ObruguKonumuObruk Platosu kuzeyde Tuz Golu Havzasi guneyde ise Konya Havzasi ile sinirlanir Platonun Dogu ve Batisinda ise daglik alanlar vardir Dogudaki daglik alanlar volkanik kokenlidir Bunlar Guneybati Kuzeydogu dogrultusunda siralanmis olan Karacadag Hasan Dagi Melendiz Daglari dir OlusumuUcuncu zaman oncesi temeli uyumsuz diskordan olarak orten daha genc cokeller Obruk Platosu nu meydana getirmistir Obruk Formasyonu adi verilen bu cokeller kismen denizel ve daha cok karasal kokenlidir Plato nun dogusunda volkanik Karacadag kutlesi vardir Bu kutle ve cevresindeki volkanik yapili tepeler cesitli piroklastik maddeler ve lavlardan meydana gelmistir Volkanik faaliyet ust Miosen de 10 milyon yil once baslayip Holosen e Gunumuz kadar surmustur Bolgede Miosen 10 milyon yil once sonlarindan itibaren harekete gecen genc tektonik hareketler Obruk Platosu nun havza tabanlarindan ayrilmasini saglamistir Konya ve Tuz Golu nun Kuaterner Dorduncu zaman boyunca cekilme evreleri de alcalmalarin belirgin hala gelmesine sebep olmustur Obruklarin olusumu da bu evrelerle yakindan ilgilidir Plato uzerindeki obruklarin olusumu cozunebilen kayaclarda meydana gelen cozunme cukurlarinin altinda bulunan yer alti galerileri ve veya magaralarin tavanlarinin cokmesi sonucu gerceklesmistir Yani bu sekillerin olusumunda yuzeyde karstik taslarin cozunmeleri temelde ise magara ve galerilerin tavaninin cokmesi etkili olmustur Ayrica bakiniz ObrukJeolojisiObruk platosu yapisal olarak temeldeki yasli arazi uzerinde bulunan gol cokellerinde olusur Ucuncu zamanin birinci yarisinin sonu Oligosen ile ikinci yarisin da Neojen olusmus bulunan cokeller o zamanda Konya ve Tuz Golu havzasinda mevcut olan golun tabaninda birikmis kalker marn ve killerden baska yer yer kumtasi konglomera cakil kumlu kil ve tuzlu kil gibi tabakalardir Bunlar arasinda yer yer jipsler de bulunur Bu tabakalar arasinda gorulen volkanik faaliyetlerin de oldugunu gostermektedir Tabakalarin kalinligi yer yer degismekle birlikte 1000 m den daha fazladir JeomorfolojisiObruk Platosu nun yuzeyi genel olarak 1000 1500 m ler arasinda degisen hafif dalgali bir arazi ozelligi gosterir Platonun en yuksek yerleri UzecekDagi nin dogu kuzeydogu kesimleri ile Karaca Dag in kuzeyinde yer alan kisimlaridir Plato kuzeydeki Tuz Golunden 250 guneydeki Konya havzasinin tabaninda ise 150 m daha yuksektir Platoyu olusturan tabakalar cok zaman yatay ve yataya yakin durustadir Ama yer yer antiklinallere senklinallere bir yana egimli tabakalara ve faylara da rastlanir Plato uzerindeki akarsular genellikle kisa boylu ciliz ve sel karakterinde olup yuzey egimini takip ederek kuzey yonunde akmaktadir Bu akarsularin bazilari kornisli vadi tipindedir Bunlar sureksiz akarsulardir Yataklarindan ancak yagisli mevsimlerde su akmaktadir Obruk platosunda yuzeyde ve yuzeye yakin kisimlarda kalkerin cokca bulunmasi sonucu kastlasma etkili olmus ve bu durum topografyada kendini gostermistir Bunun sonucu olarak plato uzerinde cesitli karstik sekiller bulunmaktadir Bu sekiller basta obruk olmak uzere polye uvala dolin ve dudenlerdir Plato yuzeyindeki baslica tarim alanlarini olusturan polyelerin en onemlisi 14 km uzunlukta ve ortalama 2 km genislikte olan Dikmenpolyesidir Platodaki yer alti sulari genellikle kirik hatlarini takip etmektedir Obruklarin da bu yer alti sularinin olusturdugu karstikmagaralarin ustlerinde siralandigi dikkate alindiginda obruklarin olusumuyla kirik hatlari arasindaki iliskilerin varligi ortaya cikmaktadir Obruk platosunun uzerinde cok sayidaki obruklardan en cok taninanlari Kizorenobrugu Meyil obrugu Karain obrugu Cirali obrugu ve Cifteler obrugudur Obruklarin cogunun icinde su bulunmaktadir Bunlarin en derini 170 m ile Kizoren obrugudur Obruklar genellikle kuzeybati kuzeydogu yonunde dizilmistir Genel olarak plato uzerindeki obruklarin dizilis dogrultusu yeralti suyunun akis yonune uymaktadir Obruklari dizilis dogrultusununa gore gruplandirmak gerekirse Kuzeybatu Guneydogu dogrultusunda bulunan obruklar 1 Dizi Kuru Obruk Meyil Obrugu Ak Obruk 2 Dizi Karain Obrugu Hamam Obrugu Kizil Obruk Celal Obrugu Kurk Obruk Yeni Opan Obrugu Yarim Obruk Derin Obruk Fincan Obrugu Potur Obruk Kangalli Obrugu Zincanci Obrugu ve Cirali Obruk 3 Dizi Yunus Obrugu Kayali Obruk Guneybati Kuzeydogu dogrultusunda bulunan obruklar Cifteler Obrugu 1 Cifteler Obrugu 2 Cehennem deresi Obrugu ve Dikmen Obrugu Belli bir dogrultuda olmayan obruklar ise Kizoren Obrugu Karkin Obrugu ve Guvercinli Obrugu olarak bilinmektedir Iklim OzellikleriObruk platosunda karasal bir iklim egemendir Bolgede soguk gecen kar yagisli bir kis mevsimi nispeten serin gecen bir ilkbahar sicak ve kuru bir yaz mevsimi ve oldukca kurak bir sonbahar yasanmaktadir Yillik ortalama sicaklik bolgede 11 12 derece arasinda degismektedir Yillik ortalama yagis miktari 278 1 mm dir Yagisin aylara ve mevsimlere gore dagilisi gozden gecirilirse yagis en az yaz mevsiminde en fazla kis mevsiminde oldugu ve ayrica Ilkbahar in Sonbahar a gore daha yagisli oldugu gorulmektedir En cok yagisli gecen ve yagis miktarinin en fazla oldugu aylar Mayis Haziran Kasim ve Aralik tir Buna karsilik en az yagisli ve yagis miktarinin en dusuk oldugu aylar Agustos ve Temmuz dur Toprak ve Bitki OrtusuDaglik ve plato yuzeylerinde kirmizi kahverengi ve kahverengi topraklar ova ile daglik sahalar arasinda kalan egimli sahalarda koluvyal topraklar daha yaygindir Konya Ovasi nin guney ve guneybati kesimlerinde orman vejetasyonuna rastlanir Ozellikle Toros Daglari nda ardic karacam kizilcam koknar gurgen ve disbudak yaygin agac turleridir Ova ve plato yuzeylerinde en fazla rastlanan bitki turleri yavsan yumak keven dugun cicegi sutlegen kuzukulagi gelincik ve kekiktir Bataklik ve sulak alanlarda saz ve kamis turleri akarsu boylarinda kavak sogut ve igde turleri yayilis gostermektedir Kaynakca a b c d e f BIRICIK A S 1992 Obruk Platosu ve Cevresinin Jeomorfolojisi Marmara Universitesi Yayinlari Istanbul a b c d e f SAHIN C 2005 Turkiye Fiziki Cografya Gunduz Egitim ve Yayincilik Ankara ERSOY B 2015 Obruk Platosu orneginde karstik yapilarin morfometrik incelenmesi Tubitak Calismasi BOZYIGIT R ve TAPUR T 2009 Konya Ovasi ve Cevresinde Yeralti Sularinin Obruk Olusumlarina Etkisi Selcuk Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi