Bu madde, uygun değildir.Eylül 2021) ( |
Osmanlıcılık veya Osmanlı milliyetçiliği, 19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu içindeki bütün ulusları ve unsurları Osmanlılık ruhu içinde birleştirmeyi amaçlamış bir ideolojiydi. Tanzimat (Osmanlıca: تنظيمات), Osmanlı İmparatorluğu'nda 1839 yılında Gülhane Hatt-ı Şerifi'nin okunmasıyla başlayan modernleşme ve yenileşme döneminin adıdır. Sözcük anlamı "düzenlemeler, reformlar" demektir. Diğer dillerde genellikle "Osmanlı Reformu" (İngilizce: The Ottoman Reform) deyimi kullanılmaktadır.
İmparatorluk bünyesindeki tüm kavim, cemaat ve milletlerin din, mezhep ve etnik farkları gözetilmeksizin adalet, hürriyet, eşitlik ortamında beraber yaşamalarını temin etmek isteyen bir anlayıştır. Osmanlıcılık fikri devletin kuruluşunda ve şekillenmesinde fiilen mevcut ve yaşayan bir olguydu. Fransız İhtilali’nin yaydığı hürriyet, eşitlik, milliyet (bir etnik gruba ait olma) gibi fikirler çokuluslu bir yapıya sahip olan yani etnik birliği olmayan Osmanlı’yı olumsuz etkilemiş ve Osmanlı devlet adamları gelişmekte olan milliyetçilik hareketlerinin karşısında Osmanlıcılığı, devletin siyasi birliğinin korunması, devletin devamlılığı için ortaya atmışlardır.
Tanzimat dönemi Osmanlıcılık fikrine bakacak olursak; batılılaşma hareketlerinin istenilen sonuçları vermediğini ve bu yüzden Tanzimatla birlikte Osmanlıcılık fikrinin batılılaşma akımına karşı bir fikir hareketi olarak ortaya çıkmıştır. Osmanlı içte azınlıkları itaat altına almak, dışarıda batılı devletlere karşı tedbirler almak, ülkedeki düzeni ve içine düştüğü kötü durumdan kurtarmak için 1839’da Tanzimat Fermanı’nı ilan etti. Fermanla var olan ayrıcalıklar ortadan kaldırılmaya çalışıldı. Müslim ve gayrimüslim tüm tebaanın ırz, namus, can ve mal güvenliğinin sağlanması, vergilerin usullere göre toplanması ve askerlik görevinin düzenli bir şekle bağlanması gibi kanunlar yer alıyordu
Bu dönemdeki reformlar II. Mahmut zamanında belirlenmiş düşüncelerdir. Tanzimat döneminde izlenen yol "şekilde batılı, ruhen doğulu" bir tavırdır. Tanzimat’ın en fazla üzerinde durduğu konu eşitlik ilkesidir. Eşitliği tabii bir zihniyetle değil de Osmanlıcılık ilkesi çerçevesinde bir hedef haline getirilmiştir. Bu dönemde Osmanlı aydınları milli çapta idari hukuki ve iktisadi tedbirlerle Osmanlı’da yüksek sayıda yer alan kültür birimlerini bir arada tutabilecek bir Osmanlıcılık şuuru yaratma hedefindeydiler.
Osmanlıcılık akımı, Tanzimat’la Osmanlı’nın siyasi ideolojisi haline gelmiştir; fakat Osmanlıcılık fikri her ne kadar tüm tebaa arasındaki ayrıcalıkları kaldırmayı bir nebze başarsa da müslim-gayrimüslim arasındaki ayrılığı arttırmıştır ve bu dönemdeki Osmanlıcılık akımı pek başarılı olamamış; yeni tavizler, yeni arayışlar ve yeni ideolojiler ortaya çıkmıştır.
Islahat Fermanı, Osmanlıcılık faaliyetlerine bakacak olursak; daha sistemli ve donanımlı bir Osmanlılık fikri çıkar karşımıza. Azınlık haklarının batılı devletler tarafından savunulmak istenmesi, kanun önünde eşitlik ve tam bir din serbestliği konularında Osmanlı üzerinde baskılar artmıştı. Tanzimat Fermanı’yla ortaya atılan istek ve imtiyazlar ıslahat fermanıyla Osmanlılık fikri üzerinde gerçekleştirilmeye çalışılmıştır. Islahat fermanı yabancıların hazırladığı ve Osmanlının imzalamak zorunda kaldığı bir fermandır. Osmanlıcılık fikri ilk kez ıslahat fermanında belirmeye başladı. Bu fermanla tüm ülke topraklarında bir Osmanlı vatandaşlığı kurulması hedeflenmişti. Gayrimüslimler kendilerine tanınan mali, siyasi, sosyal imtiyazlar ve batılıların desteğiyle Müslüman tebaayı geride bırakmaya başlamışlardı. Islahat fermanı Hristiyanlara verdiği imtiyazlarla ülkede ulusların birliğini kurmaya çalışıyordu; fakat verilen imtiyazlar azınlıkların milliyetçilik faaliyetlerine destek olmuştur ve imparatorluğun yıkılmasını hızlandırmıştır.
Osmanlı devleti, Osmanlılık ilkesi çerçevesinde yabancı uyruklar üzerinde asimilasyon politikası gütmemiştir. Tüm tebaayı memnun etmek için ve bir Osmanlı birliği sağlamak için egemenliğine aykırı haklar bile vermiştir. Bu dönemde Osmanlı aydın kesimi ortaya çıkmaya başlamış ve Tanzimat’ın verdiği imtiyazları Osmanlı devlet bürokrasisini ve devletin kötü gidişatını eleştirmeye başlamışlardır. İlk büyük tepki ise Genç Osmanlılar adında bir cemiyetin kurulması oldu.
Genç Osmanlılar Cemiyeti
Osmanlının iç-dış faaliyetleri ve kötü gidişatı sürekli aydınların tepkisiyle eleştiriliyordu. Bu durum da yeni bir siyasi teşekkülün ortaya çıkmasına neden oldu. Genç Osmanlılar Cemiyeti 1865 yılında kurulmuştur. , , , gibi isimler cemiyetin ilk kurucularıdır. Daha sonra Namık Kemal, Şinasi ve Ziya Paşa da bu cemiyete katılmışlar ve cemiyetin öncüleri olmuşlardır. Bunlar doğrultusunda Osmanlılık ilkesi halka hizmet etmek, halk tarafından anlaşılmak ve halka hitap etmek için basın ve gazete yoluyla görüşlerin halka iletmeye çalışıyorlardı. Tasvir-i Efkar, Tercüman-ı Ahval, Muhbir, Hürriyet gibi gazetelerde sadrazam ve nazırların keyfi idaresi, politikalarını hedef alan yazılar yazıyorlardı. Bu cemiyet devletin parçalanmasını önlemek ve birliği korumak için "İttihat-ı Anasır" fikrini Osmanlılık politikası aracılığıyla üstlenmiştir.
Genç Osmanlılar adıyla bir cemiyet kurdular. Daha sonra siyasi faaliyette bulunmaya başladılar. Onlara göre milliyet isyanlarını durdurup ülkenin bütünlüğünü korumak için devletin sınırları içinde yaşayan bütün milletleri Osmanlıcılık düşüncesi etrafında toplamak gerekiyordu. Bunun için dil, ırk ve din farkı gözetmeden herkesin aynı hak ve yetkilere sahip olması şarttı. Bu yapılırsa Osmanlı birliği gerçekleşir ve devlet yıkılmaktan kurtulabilirdi. Bu düşünceler ancak Genç Osmanlılar (Young Ottomans) 1865 yılında ortaya çıkan Osmanlı milliyetçiliğini savunan Montesquieu ve Rousseau gibi Fransız devriminin kavramcılarını benimsemiş, Osmanlı'nın ilk anayasasını ve parlamenter sistemini geliştirmiş devlet adamları. Çoğunlukla Jön Türklerle karıştırılmalarına rağmen, bu grup Tanzimat reformlarını yeterli bulmayan bürokratik mutlakıyet (bureaucratic absolutism) ve demokratik çözümü öngören kesim I. Meşrutiyet dönemi Osmanlıcılık fikri daha kapsamlı bir hal almıştır. Asıl olarak Tanzimat’ın otoriter merkeziyetçi siyasetine bir tepki olarak ortaya çıktı. Bu dönemde Genç Osmanlılar, Osmanlılık düşüncesini daha meşrutiyetçi ve daha iyi bir seviyede irdelemeye çalışmışlardır. Müslümanlarla Hristiyanların eşitliğini ve uyumunu meşruti bir düzen içinde olacağını savunmuşlardır. Genç Osmanlılar Mustafa Fazıl Paşa’nın denetiminde Ali ve Fuat paşalara basına verdikleri açık mektuplar yoluyla ilan etmeye devam ediyorlardı. Genç Osmanlılar azınlıklara verilen tavizler ve reformlara herhangi bir sınırlayıcı şer’i hükmün getirilmemesine tepki gösteriyorlardı. Azınlıklara verilen tavizler onlar arasına eşitlik sağlamaktan çok onlar arasındaki eşitsizliğin artmasına neden olmuştur. Onlar bu eşitsizliği kaldırmak ve onlara haklarını meşrutiyet düzenine göre verilmesini öngörüyorlardı. Onların savunduğu politika daha çok milliyetçi ve dinen farklı unsurların bir araya toplandığı Osmanlı milleti politikasıydı. Sadece genç Osmanlılar değil Mithat ve Halil paşalar da Osmanlılık fikrinin devletin geleceği için en önemli politika olarak görüyorlardı.
II. Meşrutiyet dönemi Osmanlılık politikası gelecek açısından umutsuz bir süreç içine girmişti. Bu dönem Osmanlılık politikası, daha çok İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin merkeziyetçi, Türkçü ve liberal muhalefeti bastırıcı uygulamaları karşısında muhalefetin bir tür çoğulculuğu savunma hizmetiydi. Bu dönemde Ahrar Fırkası, Osmanlı Demokrat Fırkası, Mutedil Hüriyetperveran Fırkası, Hürriyet ve İtilaf Fırkası gibi partiler de Osmanlılık fikrini kendi programlarına almışlardı. Bu partiler genel itibarıyla Osmanlılar arasında eşitlik kardeşlik karşılıklı sevgi ve saygının olması gerektiği, devletin ancak bu sayede ayakta kalabileceğini savunuyorlardı. Fakat bu muhalif partilerin Osmanlıcı yaklaşımları Balkan Savaşları sırasında meydana gelen Bab-ı Ali baskını ve İttihatçı askerlerin faaliyetleriyle son bulmuştur. İttihat ve Terakki'nin baskıcı politikaları, bu dönemde ortaya çıkan İslamcılık ve Türkçülük akımları karşısında Osmanlılık akımının fazla bir siyasal ağırlığının kalmadığını görüyoruz. Bu dönemdeki bir diğer önemli alan da basında görülen Osmanlıcı ve Türkçü aydınlar arasındaki tartışmalardır. Osmanlılar Türkçülüğü devletin sonunu getirecek bir politika olarak gördükleri için onlara şiddetle karşı çıkıyor ve kendilerini onlardan her konuda soyutlamaya gitmişlerdir.
Meşrutiyet veya anayasal monarşi, hükümdarın yetkilerinin anayasa ve halkoyuyla seçilen meclis tarafından kısıtlandığı yönetim biçimine denir. Meşrutiyet, bir hükümdarın başkanlığı altında parlamento yönetimine dayanan hükûmet biçimidir. Milliyetçilik akımının Osmanlı Devleti üzerindeki yıkıcı etkilerine karşı ortaya atılmış bir fikir akımıdır.
Milliyetçilik dil, tarih ve kültür birliğine dayalı ulusun ve devletin mutlak ve temel bir değer olduğunu kabul eden anlayış. Bireylerin devletin büyüklüğünü sağlayacak ve koruyacak şekilde, devletin ihtiyaçlarına uygun olarak davranmaları gerektiğini, davranışlarını bu amaca göre ayarlaması gerektiğini öne süren akım olarak milliyetçilik, ulus olgusunu, o ulusu meydana getiren bireylere, hukuki bir yapı olan devlete dönüştürme imkânı sağlamıştır.
II. Mahmut'un "Ben tebamdaki din farkını ancak camilerine, havralarına ve kiliselerine girdikleri zaman görmek isterim!" sözleri bu fikrin pratikteki en önemli göstergesidir. Osmanlı toplumunu kaynaştırmayı hedefleyen Osmanlıcılık akımı, fertlerin sosyal siyasi ve hukuki eşitliklerini sağlamak için faaliyet göstermiştir.
Sultan II. Mahmud (1785-1839), 20 Temmuz 1785 tarihinde İstanbul'da doğdu. Babası Sultan I. Abdülhamid, annesi Nakşidil Valide Sultan'dır. Orta boylu, geniş omuzlu, beyaz sakallı, zarif ve sevimli yüzlüydü. Diğer Osmanlı padişahları gibi kuvvetli bir tahsil gördü. Öğrenimi ile Sultan III. Selim padişahlığı sırasında bizzat meşgul olmuştu.
Bu amaçla iki önemli çalışma yapıldı.
Meclis-i Mebusan'ın açılması
Meclis-i Mebûsan, Mebuslar Meclisi olarak da adlandırılır. İIk Türk Parlamentosu, "Meclis-i Umumi" (Genel Meclis) adı altında ve iki meclisli olarak, 20 Mart 1877'de çalışmalarına başladı. İki dereceli seçimler sonucu oluşan "Heyet-i Mebusan" veya bazen ifade edildiği gibi "Meclis-i Mebusan" (Milletvekilleri Heyeti), 69'u Müslüman ve 46'sı Müslüman olmayan 115 üyeden oluşuyordu.
Kânûn-ı Esâsî'nin ilanı
Böylece meşrutiyet fikri ve programı yürürlüğe girmiş oldu. Osmanlıcılık fikrine taraftar olanlar, bütün Osmanlıların siyasi birliğini gerekli görüyorlar ve ortak yurt gereğini savunuyorlardı.
İlk Anayasanın yürürlüğe girmesiyle Osmanlı toplumunda hukuki bir eşitlik, ilk meclisin açılmasıyla da siyasi bir eşitlik sağlanmıştır.
Osmanlıcılık fikrini zayıflatan ilk büyük etki 1878 Osmanlı-Rus Savaşı ve bu savaşın sonuçları oldu. Bu savaş sırasında Balkanlarda Osmanlı egemenliğinde yaşayan Hristiyanların Müslümanlara kötü davranmaları, Rusların Rum ve Ermenileri kışkırtmaları, Müslüman halkta Hristiyanlara karşı sert bir tepki doğurmuştu.
Sonuçta 1860'tan sonra benimsenen ve II. Abdülhamit tarafından da desteklenen Osmanlıcılık ideolojisi, Balkan Savaşları'ndan sonra imparatorluk sınırları içinde patlak veren bağımsızlık mücadeleleri sonucu, geçerliğini kaybetmiştir.
Sonuç olarak Osmanlılık akımı siyasi düşüncesi Osmanlıdaki cemaat ve milliyet farklılıklarını aşan ve tüm Osmanlı topluluğuna aynı anda hitap eden ilk ideolojik yaklaşımdır. Yeni Osmanlılar, Jön Türkler ve Meşrutiyet dönemi aydınları tarafından daha sistemli bir hale getirilmiştir. 19. yüzyılın ilk yarılarında daha otoriter ve yarı dinsel bir anlayış sergiliyordu. Allah'ın indinde herkesin eşit olduğu gibi herkesin aynı şekilde padişah ve devlet adamlarının karşısında eşit olması gerektiğini savunur. Osmanlı birliğini ancak parlamenter bir düzeyde siyasi haklar verilerek elde edilebilirdi. Osmanlılık fikrine karşı çıkan Türkçülük ve İslamcılık gibi ilkelerin doğmasına olanak sağlamıştır. Osmanlılık akla mantığa sağduyuya dayanan bir yaklaşımdır fakat bürokratik ve seçkin kökeninden kurtulup kitlelere mal olamamıştır.
Cumhuriyetçi ve ulusçu tarih yazımında Osmanlılık düşüncesi ve uygulamaları genellikle başarısız olarak görülür. Osmanlılık fikri günümüze de büyük katkıları olmuştur. Örneğin 19. yüzyıldan başlayarak din ve ırk farkı gözetmeksizin herkesin yasa önünde eşitliği ilkesini getirmesi gibi. Türkiye'nin demokrasi tarihindeki en temel katkının Osmanlılık düşüncesinden geldiğini söyleyebiliriz.
Kaynakça
- ^ Selçuk Akşin Somer, Modern Türkiye'de Siyasi Düşünce, İletişim Yayınları, cilt 1, s. 88.
- ^ Nevin Yazıcı, Osmanlılık Fikri ve Genç Osmanlılar Cemiyeti, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 2002, s. 15.
- ^ Selçuk Akşin Somer, Modern Türkiye'de Siyasi Düşünce, İletişim Yayınları, cilt 1, s. 90.
- ^ Şaban H. Çalış,Neoosmanlılık, Özal ve Balkanlar, Çizgi Yayınevi, Konya 2006, s. 33.
- ^ Selçuk Akşin Somer, Modern Türkiye'de Siyasi Düşünce, İletişim Yayınları, cilt 1, s. 96.
- ^ Selçuk Akşin Somer, Modern Türkiye'de Siyasi Düşünce, İletişim Yayınları, cilt 1, s. 97-98.
- ^ Nevin Yazıcı, Osmanlılık Fikri ve Genç Osmanlılar Cemiyeti, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 2002, s. 60-61.
- ^ Niyazi Berkes, Batıcılık, Ulusçuluk ve Toplumsal Devrimler, Kaynak Yayınları, 2. Basım, s. 48.
- ^ Niyazi Berkes, Batıcılık, Ulusçuluk ve Toplumsal Devrimler, Kaynak Yayınları, 2. Basım, s. 51-52.
- ^ Selçuk Akşin Somer, Modern Türkiye'de Siyasi Düşünce, İletişim Yayınları, cilt 1, s. 115-116.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu madde Vikipedi bicem el kitabina uygun degildir Maddeyi Vikipedi standartlarina uygun bicimde duzenleyerek Vikipedi ye katkida bulunabilirsiniz Gerekli duzenleme yapilmadan bu sablon kaldirilmamalidir Eylul 2021 Osmanlicilik veya Osmanli milliyetciligi 19 yuzyilda Osmanli Imparatorlugu icindeki butun uluslari ve unsurlari Osmanlilik ruhu icinde birlestirmeyi amaclamis bir ideolojiydi Tanzimat Osmanlica تنظيمات Osmanli Imparatorlugu nda 1839 yilinda Gulhane Hatt i Serifi nin okunmasiyla baslayan modernlesme ve yenilesme doneminin adidir Sozcuk anlami duzenlemeler reformlar demektir Diger dillerde genellikle Osmanli Reformu Ingilizce The Ottoman Reform deyimi kullanilmaktadir Ulusal bayragin benimsenmesinin ardindaki fikir Osmanliciliktan ilham aldi imparatorlugun tum vatandaslarinin irk veya dini grup ne olursa olsun altinda toplanabilecegi ortak bir bayrakOsmanlici sair tiyatro yazari gazeteci Ibrahim Sinasi Efendi Imparatorluk bunyesindeki tum kavim cemaat ve milletlerin din mezhep ve etnik farklari gozetilmeksizin adalet hurriyet esitlik ortaminda beraber yasamalarini temin etmek isteyen bir anlayistir Osmanlicilik fikri devletin kurulusunda ve sekillenmesinde fiilen mevcut ve yasayan bir olguydu Fransiz Ihtilali nin yaydigi hurriyet esitlik milliyet bir etnik gruba ait olma gibi fikirler cokuluslu bir yapiya sahip olan yani etnik birligi olmayan Osmanli yi olumsuz etkilemis ve Osmanli devlet adamlari gelismekte olan milliyetcilik hareketlerinin karsisinda Osmanliciligi devletin siyasi birliginin korunmasi devletin devamliligi icin ortaya atmislardir Tanzimat donemi Osmanlicilik fikrine bakacak olursak batililasma hareketlerinin istenilen sonuclari vermedigini ve bu yuzden Tanzimatla birlikte Osmanlicilik fikrinin batililasma akimina karsi bir fikir hareketi olarak ortaya cikmistir Osmanli icte azinliklari itaat altina almak disarida batili devletlere karsi tedbirler almak ulkedeki duzeni ve icine dustugu kotu durumdan kurtarmak icin 1839 da Tanzimat Fermani ni ilan etti Fermanla var olan ayricaliklar ortadan kaldirilmaya calisildi Muslim ve gayrimuslim tum tebaanin irz namus can ve mal guvenliginin saglanmasi vergilerin usullere gore toplanmasi ve askerlik gorevinin duzenli bir sekle baglanmasi gibi kanunlar yer aliyordu Bu donemdeki reformlar II Mahmut zamaninda belirlenmis dusuncelerdir Tanzimat doneminde izlenen yol sekilde batili ruhen dogulu bir tavirdir Tanzimat in en fazla uzerinde durdugu konu esitlik ilkesidir Esitligi tabii bir zihniyetle degil de Osmanlicilik ilkesi cercevesinde bir hedef haline getirilmistir Bu donemde Osmanli aydinlari milli capta idari hukuki ve iktisadi tedbirlerle Osmanli da yuksek sayida yer alan kultur birimlerini bir arada tutabilecek bir Osmanlicilik suuru yaratma hedefindeydiler Osmanlicilik akimi Tanzimat la Osmanli nin siyasi ideolojisi haline gelmistir fakat Osmanlicilik fikri her ne kadar tum tebaa arasindaki ayricaliklari kaldirmayi bir nebze basarsa da muslim gayrimuslim arasindaki ayriligi arttirmistir ve bu donemdeki Osmanlicilik akimi pek basarili olamamis yeni tavizler yeni arayislar ve yeni ideolojiler ortaya cikmistir Islahat Fermani Osmanlicilik faaliyetlerine bakacak olursak daha sistemli ve donanimli bir Osmanlilik fikri cikar karsimiza Azinlik haklarinin batili devletler tarafindan savunulmak istenmesi kanun onunde esitlik ve tam bir din serbestligi konularinda Osmanli uzerinde baskilar artmisti Tanzimat Fermani yla ortaya atilan istek ve imtiyazlar islahat fermaniyla Osmanlilik fikri uzerinde gerceklestirilmeye calisilmistir Islahat fermani yabancilarin hazirladigi ve Osmanlinin imzalamak zorunda kaldigi bir fermandir Osmanlicilik fikri ilk kez islahat fermaninda belirmeye basladi Bu fermanla tum ulke topraklarinda bir Osmanli vatandasligi kurulmasi hedeflenmisti Gayrimuslimler kendilerine taninan mali siyasi sosyal imtiyazlar ve batililarin destegiyle Musluman tebaayi geride birakmaya baslamislardi Islahat fermani Hristiyanlara verdigi imtiyazlarla ulkede uluslarin birligini kurmaya calisiyordu fakat verilen imtiyazlar azinliklarin milliyetcilik faaliyetlerine destek olmustur ve imparatorlugun yikilmasini hizlandirmistir Osmanli devleti Osmanlilik ilkesi cercevesinde yabanci uyruklar uzerinde asimilasyon politikasi gutmemistir Tum tebaayi memnun etmek icin ve bir Osmanli birligi saglamak icin egemenligine aykiri haklar bile vermistir Bu donemde Osmanli aydin kesimi ortaya cikmaya baslamis ve Tanzimat in verdigi imtiyazlari Osmanli devlet burokrasisini ve devletin kotu gidisatini elestirmeye baslamislardir Ilk buyuk tepki ise Genc Osmanlilar adinda bir cemiyetin kurulmasi oldu Genc Osmanlilar CemiyetiZiya PasaIslahat Hatt i Humayun u nun bas mimari Mehmed Emin Ali Pasa Osmanlinin ic dis faaliyetleri ve kotu gidisati surekli aydinlarin tepkisiyle elestiriliyordu Bu durum da yeni bir siyasi tesekkulun ortaya cikmasina neden oldu Genc Osmanlilar Cemiyeti 1865 yilinda kurulmustur gibi isimler cemiyetin ilk kurucularidir Daha sonra Namik Kemal Sinasi ve Ziya Pasa da bu cemiyete katilmislar ve cemiyetin onculeri olmuslardir Bunlar dogrultusunda Osmanlilik ilkesi halka hizmet etmek halk tarafindan anlasilmak ve halka hitap etmek icin basin ve gazete yoluyla goruslerin halka iletmeye calisiyorlardi Tasvir i Efkar Tercuman i Ahval Muhbir Hurriyet gibi gazetelerde sadrazam ve nazirlarin keyfi idaresi politikalarini hedef alan yazilar yaziyorlardi Bu cemiyet devletin parcalanmasini onlemek ve birligi korumak icin Ittihat i Anasir fikrini Osmanlilik politikasi araciligiyla ustlenmistir Genc Osmanlilar adiyla bir cemiyet kurdular Daha sonra siyasi faaliyette bulunmaya basladilar Onlara gore milliyet isyanlarini durdurup ulkenin butunlugunu korumak icin devletin sinirlari icinde yasayan butun milletleri Osmanlicilik dusuncesi etrafinda toplamak gerekiyordu Bunun icin dil irk ve din farki gozetmeden herkesin ayni hak ve yetkilere sahip olmasi sartti Bu yapilirsa Osmanli birligi gerceklesir ve devlet yikilmaktan kurtulabilirdi Bu dusunceler ancak Genc Osmanlilar Young Ottomans 1865 yilinda ortaya cikan Osmanli milliyetciligini savunan Montesquieu ve Rousseau gibi Fransiz devriminin kavramcilarini benimsemis Osmanli nin ilk anayasasini ve parlamenter sistemini gelistirmis devlet adamlari Cogunlukla Jon Turklerle karistirilmalarina ragmen bu grup Tanzimat reformlarini yeterli bulmayan burokratik mutlakiyet bureaucratic absolutism ve demokratik cozumu ongoren kesim I Mesrutiyet donemi Osmanlicilik fikri daha kapsamli bir hal almistir Asil olarak Tanzimat in otoriter merkeziyetci siyasetine bir tepki olarak ortaya cikti Bu donemde Genc Osmanlilar Osmanlilik dusuncesini daha mesrutiyetci ve daha iyi bir seviyede irdelemeye calismislardir Muslumanlarla Hristiyanlarin esitligini ve uyumunu mesruti bir duzen icinde olacagini savunmuslardir Genc Osmanlilar Mustafa Fazil Pasa nin denetiminde Ali ve Fuat pasalara basina verdikleri acik mektuplar yoluyla ilan etmeye devam ediyorlardi Genc Osmanlilar azinliklara verilen tavizler ve reformlara herhangi bir sinirlayici ser i hukmun getirilmemesine tepki gosteriyorlardi Azinliklara verilen tavizler onlar arasina esitlik saglamaktan cok onlar arasindaki esitsizligin artmasina neden olmustur Onlar bu esitsizligi kaldirmak ve onlara haklarini mesrutiyet duzenine gore verilmesini ongoruyorlardi Onlarin savundugu politika daha cok milliyetci ve dinen farkli unsurlarin bir araya toplandigi Osmanli milleti politikasiydi Sadece genc Osmanlilar degil Mithat ve Halil pasalar da Osmanlilik fikrinin devletin gelecegi icin en onemli politika olarak goruyorlardi Sair roman ve tiyatro yazari gazeteci Namik Kemal II Mesrutiyet donemi Osmanlilik politikasi gelecek acisindan umutsuz bir surec icine girmisti Bu donem Osmanlilik politikasi daha cok Ittihat ve Terakki Cemiyeti nin merkeziyetci Turkcu ve liberal muhalefeti bastirici uygulamalari karsisinda muhalefetin bir tur cogulculugu savunma hizmetiydi Bu donemde Ahrar Firkasi Osmanli Demokrat Firkasi Mutedil Huriyetperveran Firkasi Hurriyet ve Itilaf Firkasi gibi partiler de Osmanlilik fikrini kendi programlarina almislardi Bu partiler genel itibariyla Osmanlilar arasinda esitlik kardeslik karsilikli sevgi ve sayginin olmasi gerektigi devletin ancak bu sayede ayakta kalabilecegini savunuyorlardi Fakat bu muhalif partilerin Osmanlici yaklasimlari Balkan Savaslari sirasinda meydana gelen Bab i Ali baskini ve Ittihatci askerlerin faaliyetleriyle son bulmustur Ittihat ve Terakki nin baskici politikalari bu donemde ortaya cikan Islamcilik ve Turkculuk akimlari karsisinda Osmanlilik akiminin fazla bir siyasal agirliginin kalmadigini goruyoruz Bu donemdeki bir diger onemli alan da basinda gorulen Osmanlici ve Turkcu aydinlar arasindaki tartismalardir Osmanlilar Turkculugu devletin sonunu getirecek bir politika olarak gordukleri icin onlara siddetle karsi cikiyor ve kendilerini onlardan her konuda soyutlamaya gitmislerdir Mesrutiyet veya anayasal monarsi hukumdarin yetkilerinin anayasa ve halkoyuyla secilen meclis tarafindan kisitlandigi yonetim bicimine denir Mesrutiyet bir hukumdarin baskanligi altinda parlamento yonetimine dayanan hukumet bicimidir Milliyetcilik akiminin Osmanli Devleti uzerindeki yikici etkilerine karsi ortaya atilmis bir fikir akimidir Milliyetcilik dil tarih ve kultur birligine dayali ulusun ve devletin mutlak ve temel bir deger oldugunu kabul eden anlayis Bireylerin devletin buyuklugunu saglayacak ve koruyacak sekilde devletin ihtiyaclarina uygun olarak davranmalari gerektigini davranislarini bu amaca gore ayarlamasi gerektigini one suren akim olarak milliyetcilik ulus olgusunu o ulusu meydana getiren bireylere hukuki bir yapi olan devlete donusturme imkani saglamistir II Mahmut un Ben tebamdaki din farkini ancak camilerine havralarina ve kiliselerine girdikleri zaman gormek isterim sozleri bu fikrin pratikteki en onemli gostergesidir Osmanli toplumunu kaynastirmayi hedefleyen Osmanlicilik akimi fertlerin sosyal siyasi ve hukuki esitliklerini saglamak icin faaliyet gostermistir Sultan II Mahmud 1785 1839 20 Temmuz 1785 tarihinde Istanbul da dogdu Babasi Sultan I Abdulhamid annesi Naksidil Valide Sultan dir Orta boylu genis omuzlu beyaz sakalli zarif ve sevimli yuzluydu Diger Osmanli padisahlari gibi kuvvetli bir tahsil gordu Ogrenimi ile Sultan III Selim padisahligi sirasinda bizzat mesgul olmustu Bu amacla iki onemli calisma yapildi Meclis i Mebusan in acilmasiMeclis i Mebusan Mebuslar Meclisi olarak da adlandirilir IIk Turk Parlamentosu Meclis i Umumi Genel Meclis adi altinda ve iki meclisli olarak 20 Mart 1877 de calismalarina basladi Iki dereceli secimler sonucu olusan Heyet i Mebusan veya bazen ifade edildigi gibi Meclis i Mebusan Milletvekilleri Heyeti 69 u Musluman ve 46 si Musluman olmayan 115 uyeden olusuyordu Koca Mustafa Resit Pasa Sultan Abdulmecid in emriyle Gulhane Hatt i Serif i ni hazirlayarak 3 Kasim 1839 tarihinde ilan etmistir Kanun i Esasi nin ilaniBoylece mesrutiyet fikri ve programi yururluge girmis oldu Osmanlicilik fikrine taraftar olanlar butun Osmanlilarin siyasi birligini gerekli goruyorlar ve ortak yurt geregini savunuyorlardi Ilk Anayasanin yururluge girmesiyle Osmanli toplumunda hukuki bir esitlik ilk meclisin acilmasiyla da siyasi bir esitlik saglanmistir Osmanlicilik fikrini zayiflatan ilk buyuk etki 1878 Osmanli Rus Savasi ve bu savasin sonuclari oldu Bu savas sirasinda Balkanlarda Osmanli egemenliginde yasayan Hristiyanlarin Muslumanlara kotu davranmalari Ruslarin Rum ve Ermenileri kiskirtmalari Musluman halkta Hristiyanlara karsi sert bir tepki dogurmustu Sonucta 1860 tan sonra benimsenen ve II Abdulhamit tarafindan da desteklenen Osmanlicilik ideolojisi Balkan Savaslari ndan sonra imparatorluk sinirlari icinde patlak veren bagimsizlik mucadeleleri sonucu gecerligini kaybetmistir Sonuc olarak Osmanlilik akimi siyasi dusuncesi Osmanlidaki cemaat ve milliyet farkliliklarini asan ve tum Osmanli topluluguna ayni anda hitap eden ilk ideolojik yaklasimdir Yeni Osmanlilar Jon Turkler ve Mesrutiyet donemi aydinlari tarafindan daha sistemli bir hale getirilmistir 19 yuzyilin ilk yarilarinda daha otoriter ve yari dinsel bir anlayis sergiliyordu Allah in indinde herkesin esit oldugu gibi herkesin ayni sekilde padisah ve devlet adamlarinin karsisinda esit olmasi gerektigini savunur Osmanli birligini ancak parlamenter bir duzeyde siyasi haklar verilerek elde edilebilirdi Osmanlilik fikrine karsi cikan Turkculuk ve Islamcilik gibi ilkelerin dogmasina olanak saglamistir Osmanlilik akla mantiga sagduyuya dayanan bir yaklasimdir fakat burokratik ve seckin kokeninden kurtulup kitlelere mal olamamistir Cumhuriyetci ve uluscu tarih yaziminda Osmanlilik dusuncesi ve uygulamalari genellikle basarisiz olarak gorulur Osmanlilik fikri gunumuze de buyuk katkilari olmustur Ornegin 19 yuzyildan baslayarak din ve irk farki gozetmeksizin herkesin yasa onunde esitligi ilkesini getirmesi gibi Turkiye nin demokrasi tarihindeki en temel katkinin Osmanlilik dusuncesinden geldigini soyleyebiliriz Kaynakca Selcuk Aksin Somer Modern Turkiye de Siyasi Dusunce Iletisim Yayinlari cilt 1 s 88 Nevin Yazici Osmanlilik Fikri ve Genc Osmanlilar Cemiyeti Kultur Bakanligi Yayinlari Ankara 2002 s 15 Selcuk Aksin Somer Modern Turkiye de Siyasi Dusunce Iletisim Yayinlari cilt 1 s 90 Saban H Calis Neoosmanlilik Ozal ve Balkanlar Cizgi Yayinevi Konya 2006 s 33 Selcuk Aksin Somer Modern Turkiye de Siyasi Dusunce Iletisim Yayinlari cilt 1 s 96 Selcuk Aksin Somer Modern Turkiye de Siyasi Dusunce Iletisim Yayinlari cilt 1 s 97 98 Nevin Yazici Osmanlilik Fikri ve Genc Osmanlilar Cemiyeti Kultur Bakanligi Yayinlari Ankara 2002 s 60 61 Niyazi Berkes Baticilik Ulusculuk ve Toplumsal Devrimler Kaynak Yayinlari 2 Basim s 48 Niyazi Berkes Baticilik Ulusculuk ve Toplumsal Devrimler Kaynak Yayinlari 2 Basim s 51 52 Selcuk Aksin Somer Modern Turkiye de Siyasi Dusunce Iletisim Yayinlari cilt 1 s 115 116