Pön Savaşları, Kartaca Savaşları olarak da bilinir. Kartaca ile Roma Cumhuriyeti arasında, MÖ 264-146 yılları arasında, Akdeniz deniz ticaretini ele geçirmek ve elde tutmak için yapılan ve üç evre olarak gerçekleşen savaşlardır. Döneminin bilinen en geniş çaplı savaşlarıdır. Pön sözcüğü, Latince'deki Punicus (ya da Poenicus) sözcüğünden türetilmiş bir sözcük olup "Kartacalı" anlamına gelmektedir ve Kartacalıların Fenike kökenini belirten bir sözcüktür.
Pön Savaşlarının ana nedeni, büyüyen Roma Cumhuriyeti ile yıllardır hüküm süren Kartaca İmparatorluğu arasındaki çıkar çatışmalarıdır. Pön Savaşları'nın başladığı tarihlerde Kartaca, Batı Akdeniz'de, yaygın deniz imparatorluğu ile egemen güçtü. Deniz ticaretini neredeyse tümüyle kontrolü altında tutuyor ve bu ticaretten büyük bir servet Kartaca'ya akıyordu. Roma Cumhuriyeti ise İtalya Yarımadası'nda hızla genişleyen ve yayılan bir güç olmakla birlikte Kartaca'nın deniz gücüne sahip değildi. Dolayısıyla deniz ticaretinin kazançlarından mahrumdu. Pön Savaşları esasta, Kartacalı tacirler ile Romalı tacirler arasında bir pazar savaşıdır.
Romalılar başlangıçta etki alanlarını, halihazırda Kartaca'nın kontrolü altında bulunan, fakat aynı zamanda Roma ile kültürel yakınlıkları da olan Sicilya yönünde genişletmeye yönelmişlerdi.
Üçüncü savaşın sonunda, her iki taraftan yüz binlerce askerin öldüğü bir asırdan uzun süren savaş durumunun ardından, Roma Cumhuriyeti Kartaca'yı istila etti ve Kartaca kentini yerle bir etti. Artık Roma Cumhuriyeti, Batı Akdeniz'de en güçlü durumdaki devletti. Öte yandan Roma Cumhuriyeti doğuda da büyük başarılar kazanmıştı. Pön Savaşları'yla aynı dönemde gerçekleşen ve Doğu Akdeniz'deki, MÖ 188 yılında Selevkos İmparatorluğu'nun yenilgisiyle sonuçlanan , Roma Cumhuriyeti'ni Akdeniz'de hakim güç ve 'da en güçlü şehir devletlerinden biri haline gelmesinde önemli bir yere sahiptir.
Kartaca üzerindeki Pön Savaşları'yla sağlanan Roma zaferi, Roma'ya MS 5. yüzyıla kadar elde tutacağı hakim bir statü sağladı.
Öncesi
MÖ 262 yılında Güney İtalya’daki bir Yunan kent devleti olan Tarantium’u (bugünkü Taranto) kontrolü altına alan Roma İmparatorluğu, ardından Güney İtalya’daki diğer Yunan kent devletlerinde de kontrolü ele geçirmiştir. Böylece Yunanistan ’daki diğer kent devletleriyle ticari, askeri ve kültürel bağlarını genişleten Roma’nın, Akdeniz ticareti ve egemenliği için Kartaca’yla çatışması kaçınılmaz olmuştur.
Bir Fenike kolonisi olarak MÖ 9. yüzyıl ortalarında kurulmuş olan Kartaca, bugünkü Tunus'ta, korunaklı bir liman kentidir. MÖ 240'lı yıllara gelindiğinde Kartaca, Batı Akdeniz'de kurduğu kolonilerde güçlü ve zengin bir ticari imparatorluk oluşturmuştu. Bölgede Kartaca ile güç, varlık ve nüfuz açısından rekabet edebilecek tek güç artık Roma Cumhuriyeti'dir.
Kartaca donanması, antik çağda Batı Akdeniz'de en büyük deniz gücüydü. Buna karşın Kartaca'nın sürekli, güçlü, düzenli bir kara gücü yoktu. Kara savaşları için, gerektiğinde silah altına alınan paralı askerlere dayanan bir askeri güç oluşturulma yolu seçilmişti. Yine de subayların çoğu varlıklı Kartacalılardı. Donanmada ise çoğunlukla, denizcilikteki ustalıklarıyla ünlenmiş orta ya da alt sınıftan Kartacalılar istihdam edilmekte idi.
Roma Cumhuriyeti ise Kartaca'nın aksine sürekli, düzenli bir kara ordusuna sahipti. Subaylar, varlıklı Romalılardı fakat, askerler daha alt sınıftan Romalılardan oluşuyordu. Deniz gücü ise Birinci Pön Savaşı'na kadar düzenli bir güç değildi. Bununla birlikte savaşlar sırasında yeni filolar oluşturarak ve müttefiklerinin filolarını komutası altında birleştirerek güçlü bir deniz gücü oluşturabildi.
Pön Savaşları, aralarında barış dönemlerinin olduğu üç evrede gerçekleşmiştir.
I. Pön Savaşı
Roma Cumhuriyeti’nin Kartaca’nın kontrolündeki Akdeniz ticaretine karşı giriştiği bir yarma hareketidir. Sirakuza (Sicilya Adasındaki bir şehir) tiranı Agatokles, Messena’yla (Sicilya Adasındaki başka bir şehir Messina) mücadelesinde, İtalya’dan bir paralı asker grubuyla anlaşmıştı. Kendilerine "Mars’ın oğulları" anlamında Mamertinler diyen bu paralı asker grubunun tehdidi karşısında Messena, Kartaca’dan yardım istemişti. Sirakuza, MÖ 307 tarihindeki üçüncü savaşta yenilince Messena, Kartaca’nın kontrolüne geçmiş oldu. Ancak Agatokles’in MÖ 289 yılında ölmesiyle Mamertinler işsiz kaldılar. Ülkelerine dönmek yerine MÖ 288 yılında Messena’yı işgal ettiler. Kent nüfusunun büyük kısmını öldürerek uygun gördükleri kadınları bırakarak kente yerleştiler. İzleyen yıllarda Mamertinler, Sicilya adasına yayılan yağma ve talanlara giriştiler. Bu akınların Sirakuza topraklarına kadar genişlemesi üzerine Sirakuza kralı , Messena üzerine bir sefer düzenlemiştir. Bu savaşta Mamertinler yenilgiye uğradılar ve Sirakuza kralı, bu yağma akınlarını önleyecek şekilde kenti sardı. Bu tarihlerde Kartaca, Sicilya adasındaki çıkarlarına Sirakuza’nın rakip olması nedeniyle Messena’yı desteklemekteydi. II. Hiero MÖ 264 yılında Messena üzerine yeniden yürümüştür. Mamertinler bu kez taraf değiştirerek Roma Senatosu’ndan yardım istediler. Roma Senatosu aynı yıl içinde Sicilya’ya bir askerî birlik gönderme kararı almıştır. Kartaca’nın buna tepkisi, bu kez Sirakuza’yı desteklemek şeklinde olmuştur. Tüm bu gelişmeler Sicilya’a Kartaca ve Roma Cumhuriyetini karşı karşıya getirmiş oldu.
MÖ 260 yılında Sicilya’ya yönelen bir Roma donanması, Sicilya’daki Kartaca egemenliğine son veremediyse de Korsika adasını, Akdeniz’deki Roma etki alanına almayı başarmıştır.
MÖ 256 yılında bir Roma donanması bu kez Afrika kıyılarına bir çıkartma yapmıştır. Her ne kadar Kartaca, bu tehdit karşısında teslim olmayı kabul etse de Roma’nın dikte etmeye çalıştığı anlaşma koşullarının ağırlığı karşısında, direnme yolunu seçti. Ertesi yıl, Afrika kıtasındaki Roma kuvvetlerine, ağır süvarinin ve savaş fillerinin desteğinde saldıran Kartaca kuvvetleri, Roma ordusunun kıtayı terk etmesini sağlamıştır.
Akdeniz egemenliğinin kilit noktası olan Sicilya için mücadele, ertesi yıl yeniden alevlendi. MÖ 241 yılına değin taraflar belirgin bir üstünlük sağlayamadılar. 241 yılında 200 parçalık bir Roma donanması, Sicilya’daki Kartaca egemenliğine son vermiştir.
II. Pön Savaşı
Roma, I. Pön Savaşının getirdiği bu sınırlı başarıyla yetinmek niyetinde değildi, MÖ 238 yılında Sardinya adasını istila etti. Hemen ardından Kartaca’yı, Akdeniz’in batı yarısından tümüyle çekilmeyecek ve ek savaş tazminatı ödemeyecek olursa, Kartaca kentine saldırmakla tehdit etti.
Kartaca’nın buna tepkisi İber yarımadasında askeri organizasyonlarını güçlendirmek ve genişletmek olmuştur. Kartaca komutan ve devlet adamı Hamilcar Barca, yaşanan savaş deneyimlerini analiz ettiğinde, deniz savaşlarında Roma’ya karşı bir üstünlük sağlayamadığı fakat, kara savaşlarında çok daha fazla şansı olduğunu görmüştür.
Hannibal MÖ 219 yılında İber yarımadasının Akdeniz kıyısındaki Kartaca'nın müttefiki bugünkü Saguntum’u yerleşti. Ertesi yıl da yirmibin piyade, altıbin ağır süvari ve savaş fillerinden oluşan ordusuyla Pirene dağlarını aşıp güney Fransa’da ilerlemeye başladı.
Pek çok tarihçi tarafından Hannibal’in karadan harekâtı tercih etmesi tartışılmıştır. Ordusunu denizden harekâtla, İtalya yarımadasına çıkartma yapmasının çok daha mantıklı olacağı ileri sürülmüştür. Genel kanı, Hannibal’in Roma deniz gücünden çekindiği yönündedir. Ne var ki o tarihlerde Roma deniz gücü, bu konuda tehlike oluşturacak denli geniş bir deniz kontrolü sağlayabilmiş değildir. Hannibal’in, kara yolunu seçmesinin arkasında muhtemelen güney Fransa’daki ve kuzey İtalya’daki kelt halklarını safına katabileceği beklentisi vardı. Nitekim gerek erzak sağlama gerekse yerel halktan asker toplama konusunda düşkırıklığına uğramamıştır.
Roma, Scipio komutasındaki bir orduyu, Hannibal’i karşılamak üzere güney Fransa’da Rhone nehrinin kıyılarına göndermiştir. Rhone nehrinin kıyılarına geldiğinde Scipio, Hannibal’in çoktan bölgeyi geçtiğini fark etmiştir. Hannibal, ordusunun yönünü kuzeye çevirip Rhone nehrini daha yukarıdan bir bölümde geçmeyi tercih etmişti. Geniş bir kavis çizerek eteklerine ulaştığında, son derece engebeli ve uzun bir yol izlemek zorunda kalmıştır ama, Scipio’nun kuvvetlerini de böylece pas geçmiştir.
Scipio, bölgede küçük bir müfreze bırakıp ordusunun büyük bir bölümünü deniz yoluyla kuzey İtalya’ya nakletmek zorunda kalıyor, Hannibal ordusunun Alp dağlarını aşıp girmesinden hemen sonra bölgeye ulaşabiliyor.
Hannibal’in ordusunun Alp dağlarını geçerek Po Ovası indiği haberi üzerine Roma, iki görev kuvvetini Po ovasına sevk eder. Hannibal harekâtın bu aşamasında da karmaşık ve dolaylı bir manevra izlemeye karar vermiştir. Po nehrinin kollarından Ticius ve Trebia’nın oluşturduğu bataklık bölgeyi ilerleme hattı olarak seçmiştir. Tüm ordusunu bataklık bölgeye sürecektir. Asker ve at olarak ciddi kayıplara uğramak pahasına, dört gün ve üç gecede geçilen bu bölge, Hannibal’i kendisini karşılamak üzere tertiplenmiş Roma kuvvetlerinin yine gerisine ulaştırmıştır. Hannibal, Roma kuvvetlerinin komutanının, yapmış olduğu manevrayı kısa sürede öğreneceğini ve birliklerini buna göre tertipleyeceğini düşünerek, Roma birliklerini geriden çevirerek bir saldırı düzenlemeye yanaşmaz. Tersine, güney İtalya yönünde ilerlemeye devam eder. Bu harekât tarzı, Roma birlikleri komutanını, aynen Rhone nehri kıyılarında Hannibal’i karşılamak için düzen alan Scipio’nun karşılaştığı açmaza düşürmüştür, düşman, yanından geçip gitmiştir.
Başarısızlığı göze alamayan Romalı komutan, pozisyonunu bozarak Hannibal’i izlemek zorunda kalmıştır. Hannibal’in de istediği budur. Düşmanının oluşturduğu bir pozisyona karşı savaşa girmek yerine onu, pozisyonunu bozarak, kendi düzenlediği bir pozisyonda savaşa girmek zorunda bırakmak. Nitekim, MÖ 217 yılının baharında, Hannibal’i izleyen Roma ordusu, Tresimen gölü çevresinde tuzağa düşürülerek kılıçtan geçirilmiştir.
Art arda kazandığı bu zaferlere karşın Hannibal, Roma üzerine yürümemiştir. Pek çok tarihçi Hannibal’in bu tutumunu, kuşatma silahlarının olmamasına bağlamaktadır. Hannibal’in bu tutumunun esas nedeni ne olursa olsun sonuçta, üstün süvari gücüne güvenerek İtalya topraklarında kalabilmiş ve Roma ile İtalyan müttefikleri arasındaki dayanışmayı zorlamaya çalışmıştır.
Tresimen yenilgisinin ardından Roma, bugün ‘’’Fabian Strateji’’’ olarak bilinen ve tarihte pek çok olayda izlenen ya da izlenmeye çalışılan bir strateji izlemiştir. Romalı komutan ve devlet adamı Fabius’un izlediği bu strateji, kabaca yıpratma savaşı ya da oyalama savaşı olarak da bilinir. Fabius, sürekli olarak bir meydan savaşından kaçınmış, çeşitli vur-kaç taktikleriyle, erzak tedariki için hareket halindeki ikmal birliklerine, yayılmış kuvvetlerine saldırarak Hannibal’i yıpratmaya çalışmıştır. Hannibal ordusundaki süvari birliklerini etkisiz hale getirebilmek için dağlık bölgelerde harekâtı tercih etmiş, Hannibal kuvvetlerine sürekli saldırılar düzenlemiştir. Ne var ki yıpratma savaşı, uzun sürede sonuç alınabilecek bir stratejidir ve bu yüzden de iki yanı keskin bir kılıçtır. Fabius’un bu tutumu, Roma’da kısa bir süre sonra sorgulanmaya, eleştirilmeye başlanmıştır. Trasimen yenilgisinin ardından Diktatör seçilmişti ve görev süresinin sonlarına doğru Roma süvari komutanı Rufus’la aralarındaki fikir ayrılığı giderek derinleşmekteydi. Hannibal’in Campania’yı yakıp yıkmasına seyirci kalınması da itibarını iyice zedelemiştir. Diktatörlük süresi bittiğinde ise Roma artık onun stratejisini izlemiyordu.
Böylece Roma’yı es geçen Hannibal İtalya’nın güneyine doğru, ikinci büyük kent olan Capua’ya yöneliyor. Cannae’de –bugünkü - MÖ 216 yılında Roma ordusunu bozguna uğratıyor. Her iki taraf da alışılmış biçimde piyadelerini merkezde, süvarilerini ise iki yanda tertiplemiş olarak savaş meydanında karşı karşıya geliyorlar. Hannibal, Kelt ve İspanyol piyadeleri tam merkezde ama kendi piyadelerinden daha ileri bir hatta yerleştirmiştir. Dolayısıyla cephe hattı, merkezde ileri çıkık bir durum almıştır. Roma piyadeleri bu hatta saldırınca Kelt ve İspanyol piyadeler, bu sert yüklenme karşısında gerilemek zorunda kalmışlardır. Kartaca ordusunun merkezini yardıklarına inanan piyade de onları izlemiştir. Böylece içbükey bir hal alan merkezde Roma piyadeleri yığılmış ve silahlarını kullanamaz hale gelmişlerdir. Kelt ve İspanyol piyadesinin her iki yanıda tertiplenmiş olan Kartaca piyadelerinin ileri hareketiyle merkezdeki bu sıkışıklık iyice artmıştır.
Merkezde bunlar olurken Hannibal’in sol kanatdaki ağır süvarisi karşısındaki Roma süvarisini dağıtmış, Roma birliklerinin gerisi boyunca hızla ilerleyerek sağ kanattaki Roma süvarisine arkadan saldırmıştır. Bu kanatdaki Roma süvarisinin ezilmesinin ardından ağır süvari bu kez merkezdeki piyadenin gerisinden taarruza girişmiştir. O güne kadarki en kalabalık Roma ordusunun 76 bin mevcudundan ancak 6 bini izleyen katliamdan kurtulabilmiştir.
Roma, Fabius’u tekrar konsül seçmiştir. Art arda konsüllük süresi yenilenen Fabius, MÖ 209 yılında, Hannibal’in üç yıldır elinde tuttuğu Tarentum’u –bugünkü Taranto- geri almıştır. Fabius’un bu stratejisi, Hannibal’in oyununu bozmuştu, Roma’nın müttefiklerinin ona sırt çevirmesini önlemişti.
Hannibal’in kardeşi Hasdrubal, MÖ 207 yılında Hannibal’i takviye edecek bir ordu ile kuzey İtalya’ya girmiştir, ancak Metaurus ırmağı kıyılarında karşılaştığı Roma ordusu karşısında yenilgiye uğradı ve bu savaş sırasında tüm askerleriyle birlikte hayatını kaybetti.
İtalya topraklarında bunlar olurken Scipio, Afrika kıyılarına bir çıkartma yaparak Hannibal’i İtalya topraklarından çekilmek zorunda bırakmak yönünde bir strateji ileri sürmüştür. Fabius’la aralarındaki fikir ayrılığı, Scipio’nun Senato’da yeterli desteği bulabilmesini önlemiştir. Senato, Afrika’ya çıkartma yapma girişimini onaylamıştır ancak Scipio, istediği askerî gücü alamamıştır. Yedibin gönüllü ve iki lejyon emrine verilmiştir.
Scipio, MÖ 204 yılında Afrika kıyılarına çıkartma yapmıştır. O sırada Afrika’da Kartaca’nın sadece süvari birlikleri vardır. Scipio, ustaca geri çekilme manevralarıyla bu birlikleri tuzağa düşürüp imha etmiştir.
Scipio bu başarısının ardından, yılında ikmal merkezi olarak kullanmak amacıyla limanını kuşatmıştır. Ancak kuşatma gecikince Kartacalılar yeni kuvvetler derleyip Uttica üzerine yürüme fırsatı bulabilmişlerdi. Scipio, Kartaca komutanı Syphax komutasındaki altmış bin kişilik kuvvetin bölgeye gelmesi üzerine kuşatmayı kaldırmış ve bir yarımadaya çekilmiştir. Sırtı denize dönük olarak yarımadanın kara bağlantısında tahkimat yapmıştır.
Kartaca ordusu da Roma tahkimatının yarımadadan çıkışını kesecek biçimde ordugahını kurmuştur ve iki taraf da birbirinin zayıf anını kollamaya koyulmuştur. Daha sonra Scipio, bir gece baskınıyla Kartaca ordusunu dağıtmıştır.
Bu başarısının ardından Scipio’nun Tunus üzerine yürümesi, Kartaca’nın tüm direnme azmini kırmıştır. Kartaca, barış istemek zorunda kalmış, ancak Roma senatosu barış anlaşmasını daha onaylamadan, Hannibal’in ordusuyla birlikte Afrika’ya dönmesi üzerine barıştan vazgeçmişlerdir.
Hannibal’in Afrika’ya dönmesi üzerine Scipio, Kartaca yakınlarındaki ordugahında bin kadar asker bırakarak Bagdaras vadisi boyunca güneye ilerlemiş ve Kartaca’nın ülkenin iç kesimleriyle olan bağlantısını kesmiştir. Bu ilerleme onun, Masinissa’nın getirdiği süvarilerden oluşan takviye kuvvetleriyle birleşmesini sağlamıştır.
Hannibal’in üzerine yürümesi karşısında Scipio Naraggara’ya –Zama- çekilmiş ve Hannibal kuvvetleriyle muharebeye girmek açısından uygun bulduğu bu bölgede Hannibal kuvvetlerini karşılamıştır. MÖ 203 yılında yapılan Zama muharebesi'nde Hannibal’in yenilmesi üzerine Kartaca’nın barış istemekten başka seçeneği kalmamıştır.
Zama yenilgisi üzerine Kartaca, barış anlaşması yapmak zorunda kalmıştır. Savaş tazminatı ödemiş, donanmasını Roma’ya teslim etmiş ve Akdeniz ve İber yarımadalarındaki denetimini geri çekmek zorunda kalmıştır.
III. Pön Savaşı
Numidya kralı Massinissa devletini Kartaca devleti aleyhine genişletmeye karar vermiş ve Kartaca’ya ait birçok limanı işgal etmişti. Bütün bu olaylar esnasında Kartaca durumu Roma’ya şikayet ettikçe, Roma hep Numidya lehinde karar alıyordu. Çünkü Roma ile Numidya müttefikti. Numidya’nın yine Kartaca aleyhine harekete geçtiği bir anda, Kartaca’nın Roma’ya sormadan Numidia ile savaşa başlaması, Roma’ya aradığı bahaneyi vermiş ve Kartaca’ya savaş ilan etmiştir. Sonuç olarak Roma Kartaca’yı mağlup etmiş Africanus Minor unvanını almış olan Scipio Aemilianus 134'te Konsul seçilmiş ve İspanya valiliği kendisine verilmiştir. Numantia açlık neticesinde Scipio Aemilianus’ teslim olmuştur. Uzun seneler düşman kuvvetlerinin toplanma yeri ve Roma yenilgilerinin merkezi olan bu şehir tamamıyla tahrip edilmiş ve halkı esir edilmiştir. Bundan sonra Scipio’ya “Numantinus” zafer unvanı verilmiştir. Böylece Pireneler’in dağlık kavimleri hariç, bütün yarımada Roma idaresine girmiş oluyordu. Fakat çeşitli zamanlarda yapılan küçük çarpışmalar imparator Augustus zamanına kadar devam etmiştir.
Ayrıca bakınız
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Pon Savaslari Kartaca Savaslari olarak da bilinir Kartaca ile Roma Cumhuriyeti arasinda MO 264 146 yillari arasinda Akdeniz deniz ticaretini ele gecirmek ve elde tutmak icin yapilan ve uc evre olarak gerceklesen savaslardir Doneminin bilinen en genis capli savaslaridir Pon sozcugu Latince deki Punicus ya da Poenicus sozcugunden turetilmis bir sozcuk olup Kartacali anlamina gelmektedir ve Kartacalilarin Fenike kokenini belirten bir sozcuktur Roma ve Kartaca nin siyasi haritasi Pon Savaslarinin ana nedeni buyuyen Roma Cumhuriyeti ile yillardir hukum suren Kartaca Imparatorlugu arasindaki cikar catismalaridir Pon Savaslari nin basladigi tarihlerde Kartaca Bati Akdeniz de yaygin deniz imparatorlugu ile egemen guctu Deniz ticaretini neredeyse tumuyle kontrolu altinda tutuyor ve bu ticaretten buyuk bir servet Kartaca ya akiyordu Roma Cumhuriyeti ise Italya Yarimadasi nda hizla genisleyen ve yayilan bir guc olmakla birlikte Kartaca nin deniz gucune sahip degildi Dolayisiyla deniz ticaretinin kazanclarindan mahrumdu Pon Savaslari esasta Kartacali tacirler ile Romali tacirler arasinda bir pazar savasidir Romalilar baslangicta etki alanlarini halihazirda Kartaca nin kontrolu altinda bulunan fakat ayni zamanda Roma ile kulturel yakinliklari da olan Sicilya yonunde genisletmeye yonelmislerdi Ucuncu savasin sonunda her iki taraftan yuz binlerce askerin oldugu bir asirdan uzun suren savas durumunun ardindan Roma Cumhuriyeti Kartaca yi istila etti ve Kartaca kentini yerle bir etti Artik Roma Cumhuriyeti Bati Akdeniz de en guclu durumdaki devletti Ote yandan Roma Cumhuriyeti doguda da buyuk basarilar kazanmisti Pon Savaslari yla ayni donemde gerceklesen ve Dogu Akdeniz deki MO 188 yilinda Selevkos Imparatorlugu nun yenilgisiyle sonuclanan Roma Cumhuriyeti ni Akdeniz de hakim guc ve da en guclu sehir devletlerinden biri haline gelmesinde onemli bir yere sahiptir Kartaca uzerindeki Pon Savaslari yla saglanan Roma zaferi Roma ya MS 5 yuzyila kadar elde tutacagi hakim bir statu sagladi OncesiMO 262 yilinda Guney Italya daki bir Yunan kent devleti olan Tarantium u bugunku Taranto kontrolu altina alan Roma Imparatorlugu ardindan Guney Italya daki diger Yunan kent devletlerinde de kontrolu ele gecirmistir Boylece Yunanistan daki diger kent devletleriyle ticari askeri ve kulturel baglarini genisleten Roma nin Akdeniz ticareti ve egemenligi icin Kartaca yla catismasi kacinilmaz olmustur Bir Fenike kolonisi olarak MO 9 yuzyil ortalarinda kurulmus olan Kartaca bugunku Tunus ta korunakli bir liman kentidir MO 240 li yillara gelindiginde Kartaca Bati Akdeniz de kurdugu kolonilerde guclu ve zengin bir ticari imparatorluk olusturmustu Bolgede Kartaca ile guc varlik ve nufuz acisindan rekabet edebilecek tek guc artik Roma Cumhuriyeti dir Kartaca donanmasi antik cagda Bati Akdeniz de en buyuk deniz gucuydu Buna karsin Kartaca nin surekli guclu duzenli bir kara gucu yoktu Kara savaslari icin gerektiginde silah altina alinan parali askerlere dayanan bir askeri guc olusturulma yolu secilmisti Yine de subaylarin cogu varlikli Kartacalilardi Donanmada ise cogunlukla denizcilikteki ustaliklariyla unlenmis orta ya da alt siniftan Kartacalilar istihdam edilmekte idi Roma Cumhuriyeti ise Kartaca nin aksine surekli duzenli bir kara ordusuna sahipti Subaylar varlikli Romalilardi fakat askerler daha alt siniftan Romalilardan olusuyordu Deniz gucu ise Birinci Pon Savasi na kadar duzenli bir guc degildi Bununla birlikte savaslar sirasinda yeni filolar olusturarak ve muttefiklerinin filolarini komutasi altinda birlestirerek guclu bir deniz gucu olusturabildi Pon Savaslari aralarinda baris donemlerinin oldugu uc evrede gerceklesmistir I Pon SavasiRoma Cumhuriyeti nin Kartaca nin kontrolundeki Akdeniz ticaretine karsi giristigi bir yarma hareketidir Sirakuza Sicilya Adasindaki bir sehir tirani Agatokles Messena yla Sicilya Adasindaki baska bir sehir Messina mucadelesinde Italya dan bir parali asker grubuyla anlasmisti Kendilerine Mars in ogullari anlaminda Mamertinler diyen bu parali asker grubunun tehdidi karsisinda Messena Kartaca dan yardim istemisti Sirakuza MO 307 tarihindeki ucuncu savasta yenilince Messena Kartaca nin kontrolune gecmis oldu Ancak Agatokles in MO 289 yilinda olmesiyle Mamertinler issiz kaldilar Ulkelerine donmek yerine MO 288 yilinda Messena yi isgal ettiler Kent nufusunun buyuk kismini oldurerek uygun gordukleri kadinlari birakarak kente yerlestiler Izleyen yillarda Mamertinler Sicilya adasina yayilan yagma ve talanlara giristiler Bu akinlarin Sirakuza topraklarina kadar genislemesi uzerine Sirakuza krali Messena uzerine bir sefer duzenlemistir Bu savasta Mamertinler yenilgiye ugradilar ve Sirakuza krali bu yagma akinlarini onleyecek sekilde kenti sardi Bu tarihlerde Kartaca Sicilya adasindaki cikarlarina Sirakuza nin rakip olmasi nedeniyle Messena yi desteklemekteydi II Hiero MO 264 yilinda Messena uzerine yeniden yurumustur Mamertinler bu kez taraf degistirerek Roma Senatosu ndan yardim istediler Roma Senatosu ayni yil icinde Sicilya ya bir askeri birlik gonderme karari almistir Kartaca nin buna tepkisi bu kez Sirakuza yi desteklemek seklinde olmustur Tum bu gelismeler Sicilya a Kartaca ve Roma Cumhuriyetini karsi karsiya getirmis oldu MO 260 yilinda Sicilya ya yonelen bir Roma donanmasi Sicilya daki Kartaca egemenligine son veremediyse de Korsika adasini Akdeniz deki Roma etki alanina almayi basarmistir MO 256 yilinda bir Roma donanmasi bu kez Afrika kiyilarina bir cikartma yapmistir Her ne kadar Kartaca bu tehdit karsisinda teslim olmayi kabul etse de Roma nin dikte etmeye calistigi anlasma kosullarinin agirligi karsisinda direnme yolunu secti Ertesi yil Afrika kitasindaki Roma kuvvetlerine agir suvarinin ve savas fillerinin desteginde saldiran Kartaca kuvvetleri Roma ordusunun kitayi terk etmesini saglamistir Akdeniz egemenliginin kilit noktasi olan Sicilya icin mucadele ertesi yil yeniden alevlendi MO 241 yilina degin taraflar belirgin bir ustunluk saglayamadilar 241 yilinda 200 parcalik bir Roma donanmasi Sicilya daki Kartaca egemenligine son vermistir Hannibal s route of invasion given graciously by The Department of History United States Military AcademyTrebia Trasimene Golu ve Cannae maharebeleriII Pon SavasiRoma I Pon Savasinin getirdigi bu sinirli basariyla yetinmek niyetinde degildi MO 238 yilinda Sardinya adasini istila etti Hemen ardindan Kartaca yi Akdeniz in bati yarisindan tumuyle cekilmeyecek ve ek savas tazminati odemeyecek olursa Kartaca kentine saldirmakla tehdit etti Kartaca nin buna tepkisi Iber yarimadasinda askeri organizasyonlarini guclendirmek ve genisletmek olmustur Kartaca komutan ve devlet adami Hamilcar Barca yasanan savas deneyimlerini analiz ettiginde deniz savaslarinda Roma ya karsi bir ustunluk saglayamadigi fakat kara savaslarinda cok daha fazla sansi oldugunu gormustur Hannibal MO 219 yilinda Iber yarimadasinin Akdeniz kiyisindaki Kartaca nin muttefiki bugunku Saguntum u yerlesti Ertesi yil da yirmibin piyade altibin agir suvari ve savas fillerinden olusan ordusuyla Pirene daglarini asip guney Fransa da ilerlemeye basladi Pek cok tarihci tarafindan Hannibal in karadan harekati tercih etmesi tartisilmistir Ordusunu denizden harekatla Italya yarimadasina cikartma yapmasinin cok daha mantikli olacagi ileri surulmustur Genel kani Hannibal in Roma deniz gucunden cekindigi yonundedir Ne var ki o tarihlerde Roma deniz gucu bu konuda tehlike olusturacak denli genis bir deniz kontrolu saglayabilmis degildir Hannibal in kara yolunu secmesinin arkasinda muhtemelen guney Fransa daki ve kuzey Italya daki kelt halklarini safina katabilecegi beklentisi vardi Nitekim gerek erzak saglama gerekse yerel halktan asker toplama konusunda duskirikligina ugramamistir Roma Scipio komutasindaki bir orduyu Hannibal i karsilamak uzere guney Fransa da Rhone nehrinin kiyilarina gondermistir Rhone nehrinin kiyilarina geldiginde Scipio Hannibal in coktan bolgeyi gectigini fark etmistir Hannibal ordusunun yonunu kuzeye cevirip Rhone nehrini daha yukaridan bir bolumde gecmeyi tercih etmisti Genis bir kavis cizerek eteklerine ulastiginda son derece engebeli ve uzun bir yol izlemek zorunda kalmistir ama Scipio nun kuvvetlerini de boylece pas gecmistir Scipio bolgede kucuk bir mufreze birakip ordusunun buyuk bir bolumunu deniz yoluyla kuzey Italya ya nakletmek zorunda kaliyor Hannibal ordusunun Alp daglarini asip girmesinden hemen sonra bolgeye ulasabiliyor Hannibal in ordusunun Alp daglarini gecerek Po Ovasi indigi haberi uzerine Roma iki gorev kuvvetini Po ovasina sevk eder Hannibal harekatin bu asamasinda da karmasik ve dolayli bir manevra izlemeye karar vermistir Po nehrinin kollarindan Ticius ve Trebia nin olusturdugu bataklik bolgeyi ilerleme hatti olarak secmistir Tum ordusunu bataklik bolgeye surecektir Asker ve at olarak ciddi kayiplara ugramak pahasina dort gun ve uc gecede gecilen bu bolge Hannibal i kendisini karsilamak uzere tertiplenmis Roma kuvvetlerinin yine gerisine ulastirmistir Hannibal Roma kuvvetlerinin komutaninin yapmis oldugu manevrayi kisa surede ogrenecegini ve birliklerini buna gore tertipleyecegini dusunerek Roma birliklerini geriden cevirerek bir saldiri duzenlemeye yanasmaz Tersine guney Italya yonunde ilerlemeye devam eder Bu harekat tarzi Roma birlikleri komutanini aynen Rhone nehri kiyilarinda Hannibal i karsilamak icin duzen alan Scipio nun karsilastigi acmaza dusurmustur dusman yanindan gecip gitmistir Basarisizligi goze alamayan Romali komutan pozisyonunu bozarak Hannibal i izlemek zorunda kalmistir Hannibal in de istedigi budur Dusmaninin olusturdugu bir pozisyona karsi savasa girmek yerine onu pozisyonunu bozarak kendi duzenledigi bir pozisyonda savasa girmek zorunda birakmak Nitekim MO 217 yilinin baharinda Hannibal i izleyen Roma ordusu Tresimen golu cevresinde tuzaga dusurulerek kilictan gecirilmistir Art arda kazandigi bu zaferlere karsin Hannibal Roma uzerine yurumemistir Pek cok tarihci Hannibal in bu tutumunu kusatma silahlarinin olmamasina baglamaktadir Hannibal in bu tutumunun esas nedeni ne olursa olsun sonucta ustun suvari gucune guvenerek Italya topraklarinda kalabilmis ve Roma ile Italyan muttefikleri arasindaki dayanismayi zorlamaya calismistir Tresimen yenilgisinin ardindan Roma bugun Fabian Strateji olarak bilinen ve tarihte pek cok olayda izlenen ya da izlenmeye calisilan bir strateji izlemistir Romali komutan ve devlet adami Fabius un izledigi bu strateji kabaca yipratma savasi ya da oyalama savasi olarak da bilinir Fabius surekli olarak bir meydan savasindan kacinmis cesitli vur kac taktikleriyle erzak tedariki icin hareket halindeki ikmal birliklerine yayilmis kuvvetlerine saldirarak Hannibal i yipratmaya calismistir Hannibal ordusundaki suvari birliklerini etkisiz hale getirebilmek icin daglik bolgelerde harekati tercih etmis Hannibal kuvvetlerine surekli saldirilar duzenlemistir Ne var ki yipratma savasi uzun surede sonuc alinabilecek bir stratejidir ve bu yuzden de iki yani keskin bir kilictir Fabius un bu tutumu Roma da kisa bir sure sonra sorgulanmaya elestirilmeye baslanmistir Trasimen yenilgisinin ardindan Diktator secilmisti ve gorev suresinin sonlarina dogru Roma suvari komutani Rufus la aralarindaki fikir ayriligi giderek derinlesmekteydi Hannibal in Campania yi yakip yikmasina seyirci kalinmasi da itibarini iyice zedelemistir Diktatorluk suresi bittiginde ise Roma artik onun stratejisini izlemiyordu Boylece Roma yi es gecen Hannibal Italya nin guneyine dogru ikinci buyuk kent olan Capua ya yoneliyor Cannae de bugunku MO 216 yilinda Roma ordusunu bozguna ugratiyor Her iki taraf da alisilmis bicimde piyadelerini merkezde suvarilerini ise iki yanda tertiplemis olarak savas meydaninda karsi karsiya geliyorlar Hannibal Kelt ve Ispanyol piyadeleri tam merkezde ama kendi piyadelerinden daha ileri bir hatta yerlestirmistir Dolayisiyla cephe hatti merkezde ileri cikik bir durum almistir Roma piyadeleri bu hatta saldirinca Kelt ve Ispanyol piyadeler bu sert yuklenme karsisinda gerilemek zorunda kalmislardir Kartaca ordusunun merkezini yardiklarina inanan piyade de onlari izlemistir Boylece icbukey bir hal alan merkezde Roma piyadeleri yigilmis ve silahlarini kullanamaz hale gelmislerdir Kelt ve Ispanyol piyadesinin her iki yanida tertiplenmis olan Kartaca piyadelerinin ileri hareketiyle merkezdeki bu sikisiklik iyice artmistir Merkezde bunlar olurken Hannibal in sol kanatdaki agir suvarisi karsisindaki Roma suvarisini dagitmis Roma birliklerinin gerisi boyunca hizla ilerleyerek sag kanattaki Roma suvarisine arkadan saldirmistir Bu kanatdaki Roma suvarisinin ezilmesinin ardindan agir suvari bu kez merkezdeki piyadenin gerisinden taarruza girismistir O gune kadarki en kalabalik Roma ordusunun 76 bin mevcudundan ancak 6 bini izleyen katliamdan kurtulabilmistir Roma Fabius u tekrar konsul secmistir Art arda konsulluk suresi yenilenen Fabius MO 209 yilinda Hannibal in uc yildir elinde tuttugu Tarentum u bugunku Taranto geri almistir Fabius un bu stratejisi Hannibal in oyununu bozmustu Roma nin muttefiklerinin ona sirt cevirmesini onlemisti Hannibal in kardesi Hasdrubal MO 207 yilinda Hannibal i takviye edecek bir ordu ile kuzey Italya ya girmistir ancak Metaurus irmagi kiyilarinda karsilastigi Roma ordusu karsisinda yenilgiye ugradi ve bu savas sirasinda tum askerleriyle birlikte hayatini kaybetti Italya topraklarinda bunlar olurken Scipio Afrika kiyilarina bir cikartma yaparak Hannibal i Italya topraklarindan cekilmek zorunda birakmak yonunde bir strateji ileri surmustur Fabius la aralarindaki fikir ayriligi Scipio nun Senato da yeterli destegi bulabilmesini onlemistir Senato Afrika ya cikartma yapma girisimini onaylamistir ancak Scipio istedigi askeri gucu alamamistir Yedibin gonullu ve iki lejyon emrine verilmistir Scipio MO 204 yilinda Afrika kiyilarina cikartma yapmistir O sirada Afrika da Kartaca nin sadece suvari birlikleri vardir Scipio ustaca geri cekilme manevralariyla bu birlikleri tuzaga dusurup imha etmistir Scipio bu basarisinin ardindan yilinda ikmal merkezi olarak kullanmak amaciyla limanini kusatmistir Ancak kusatma gecikince Kartacalilar yeni kuvvetler derleyip Uttica uzerine yurume firsati bulabilmislerdi Scipio Kartaca komutani Syphax komutasindaki altmis bin kisilik kuvvetin bolgeye gelmesi uzerine kusatmayi kaldirmis ve bir yarimadaya cekilmistir Sirti denize donuk olarak yarimadanin kara baglantisinda tahkimat yapmistir Kartaca ordusu da Roma tahkimatinin yarimadadan cikisini kesecek bicimde ordugahini kurmustur ve iki taraf da birbirinin zayif anini kollamaya koyulmustur Daha sonra Scipio bir gece baskiniyla Kartaca ordusunu dagitmistir Bu basarisinin ardindan Scipio nun Tunus uzerine yurumesi Kartaca nin tum direnme azmini kirmistir Kartaca baris istemek zorunda kalmis ancak Roma senatosu baris anlasmasini daha onaylamadan Hannibal in ordusuyla birlikte Afrika ya donmesi uzerine baristan vazgecmislerdir Hannibal in Afrika ya donmesi uzerine Scipio Kartaca yakinlarindaki ordugahinda bin kadar asker birakarak Bagdaras vadisi boyunca guneye ilerlemis ve Kartaca nin ulkenin ic kesimleriyle olan baglantisini kesmistir Bu ilerleme onun Masinissa nin getirdigi suvarilerden olusan takviye kuvvetleriyle birlesmesini saglamistir Hannibal in uzerine yurumesi karsisinda Scipio Naraggara ya Zama cekilmis ve Hannibal kuvvetleriyle muharebeye girmek acisindan uygun buldugu bu bolgede Hannibal kuvvetlerini karsilamistir MO 203 yilinda yapilan Zama muharebesi nde Hannibal in yenilmesi uzerine Kartaca nin baris istemekten baska secenegi kalmamistir Zama yenilgisi uzerine Kartaca baris anlasmasi yapmak zorunda kalmistir Savas tazminati odemis donanmasini Roma ya teslim etmis ve Akdeniz ve Iber yarimadalarindaki denetimini geri cekmek zorunda kalmistir Afrikali ScipioIII Pon SavasiNumidya krali Massinissa devletini Kartaca devleti aleyhine genisletmeye karar vermis ve Kartaca ya ait bircok limani isgal etmisti Butun bu olaylar esnasinda Kartaca durumu Roma ya sikayet ettikce Roma hep Numidya lehinde karar aliyordu Cunku Roma ile Numidya muttefikti Numidya nin yine Kartaca aleyhine harekete gectigi bir anda Kartaca nin Roma ya sormadan Numidia ile savasa baslamasi Roma ya aradigi bahaneyi vermis ve Kartaca ya savas ilan etmistir Sonuc olarak Roma Kartaca yi maglup etmis Africanus Minor unvanini almis olan Scipio Aemilianus 134 te Konsul secilmis ve Ispanya valiligi kendisine verilmistir Numantia aclik neticesinde Scipio Aemilianus teslim olmustur Uzun seneler dusman kuvvetlerinin toplanma yeri ve Roma yenilgilerinin merkezi olan bu sehir tamamiyla tahrip edilmis ve halki esir edilmistir Bundan sonra Scipio ya Numantinus zafer unvani verilmistir Boylece Pireneler in daglik kavimleri haric butun yarimada Roma idaresine girmis oluyordu Fakat cesitli zamanlarda yapilan kucuk carpismalar imparator Augustus zamanina kadar devam etmistir Ayrica bakinizAntik Kartaca Roma Imparatorlugu Pon Savaslari kronolojisi