Tralleis antik kenti Aydın ilinin kuzeyinde, Kestane Dağı'nın (Mesogis) güney yamacındaki geniş ve yüksek plato üzerinde konumlanır. Antik metinlerde Menderes Nehri veya Mesogis Dağı'nın sınır kabul edilmesi kentin bazen Karia, bazen de Lidya Bölgesi içinde gösterilmesine neden olmuştur. Strabon, Magnesia'dan gelerek Tralleis'e ulaşan antik yolun solunda Mesogis Dağı'nın, sağında ise Maiandros Irmağı Ovası'nın bulunduğunu ve kentin etrafı korunmuş yaşayan halkın Anadolu'daki diğer kentler kadar zengin bir halk tarafından iskan edildiğini ve kentte yaşayan bazı kişilerin başka eyaletlerde önemli mevkilere geldiğini söyler.
Tralleis | |
Tralleis antik kenti | |
Diğer adı | Tralles |
---|---|
Konum | Aydın, Efeler |
Bölge | Lidya |
Koordinatlar | 37°51′35″K 27°50′0″D / 37.85972°K 27.83333°D |
Tür | Antik yerleşim |
Tarihçe | |
Kuruluş | MÖ 5. yüzyıl |
Devir(ler) | Kalkolitik Çağ, Erken Tunç Çağı, Orta Tunç Çağı |
Sit ayrıntıları | |
Kazı tarihleri | 1888 |
Arkeologlar | Albay William M. Leake (Keşif), Fransız Ch. Texler (Keşif), C. Humann ve W. Dörpfeld (İlk kazı) |
Durum | Restore |
Tralleis'in Tarihçesi
Menderes havzasının verimli toprakları üzerine kurulmuş olan bu kent İskender tarafından alınmasından sonra Hellenistik krallıklar arasında sık sık el değiştirmiştir. Kentin ismi antik kaynaklarda çoğunlukla Tralleis, ender olarak da Trallis şeklinde geçer. Atinalı tarihçi Ksenofon, Anabasis ve Hellenika adlı eserlerinde kentten Tralli şeklinde bahsetmektedir. Diğer antik kentlerde olduğu gibi Tralleis bir kavim olan Traller ve Argonlular tarafından Dor göçleri sonrasında kurulmuş ve ismini de buradan almıştır. Ancak kentin adını Tralla veya Thiba adında bir Amazon'dan aldığı düşüncesi de bulunmaktadır. Antik Dönemin önemli yazarlarından Yaşlı Plinius'a göre kent sakinlerinin su ihtiyacı Tralleis'in içinden geçen Thebaid adı verilen su kaynağının birleştiği Eudon (Tabakhane) Nehri'nden karşılanmaktadır. Tralleis’te bu gün ayakta kalan tek yapı “Üç Gözler” olarak adlandırılan 2. asırda yapılmış olan, antik çağın eğitim, spor ve kültür açısından önde gelen yapılarından olan gymnasiuma ait kalıntıdır.
Tralleis kentinin güneybatısındaki Dedekuyusu (Deştepe) Höyüğü, kentin erken dönem tarihi hakkında bilgi vermektedir. Höyük üzerinde yapılan çalışmalarda Kalkolitik Çağ, Erken ve Orta Tunç Çağlarına ait seramikler ele geçmiştir. Ancak kentin Klasik Dönem öncesi tarihi hakkındaki bilgilerimiz yetersizdir. İÖ 546 yılında Perslerin Lydia Krallığı'na son vermesinin ardından Tralleis'in kenti Pers İmparatorluğu'nun idaresine girmiştir. Tralleis, Ksenophon'un yaşadığı dönemde genç Kyros'a bağlı bir Pers Satraplığıdır. Genç Kyros'un abisi Pers Kralı Artakserkses'i tahttan indirmek için MÖ 401-400 yıllarında düzenlediği seferde mağlup olması üzerine Tralleis, Pers denetiminde Karia Satraplığı'na bağlı bir merkez konumuna geldiğini 2011 yılında Tralleis antik kent hakkında araştırma yapan belgesel yönetmeni Tekin Gün notlarından anlaşılmaktadır.
Büyük İskender'in MÖ 334 yılında Pers Kralı Dareios'u yenerek Anadolu'ya girmesiyle Tralleis de diğer birçok Batı Anadolu kenti gibi gönüllü olarak Makedonya Krallığı'nın hakimiyetini kabul etmiştir. İskender'in Halikarnassos'u aldıktan sonra Phrygia'ya doğru yola çıkmadan önce mancınık ve diğer savaş aletlerini Tralleis'e taşıttığı, Halikarnassos'u aldıktan sonra ise bütün Karia'nın satraplığını Idrieus'un karısı Ada'ya verdiği bilinmektedir. Büyük İskender'in MÖ 323 yılında ölümünden sonra komutanlar arasında çıkan Diadokhlar (halefler) Savaşları'nda kent kısa süreli olarak Asandros, Antigonos ve Lysimakhos arasında el değiştirmiştir. Diadokhlar arasında MÖ 281 yılında yapılan sonrasında ise Seleukos Krallığı'nın egemenliğine girmiş ve Seleuka adını almıştır. Kentin Seleukoslar Dönemi'ndeki durumu konusundaki bilgilerimiz yetersizdir. Ancak Seleukos Kralı III. Antiokhos (MÖ 241-187) ile Pergamon Kralı II. Eumenes (MÖ 197-159) ve müttefiki Romalılar arasında, Sipylos (Yamanlar) Dağı yakınlarında MÖ 190'da yapılan Magnesia Savaşı'nda Tralleis halkı, III. Antiokhos'u desteklemiştir. Tüm bu olaylar kentin İÖ 190 yılında Seleukos Krallığı'na bağlı bir şehir olduğunu göstermektedir. Savaşın kaybedilmesi sonrasında Tralleisliler Romalıların lideri 'ya gidip af dileyip Roma hakimiyetine girmek istemişlerdir. Seleukos Kralı III. Antiokhos'un Magnesia Savaşı'nda Roma'ya yenilmesinin ardından yapılan Apameia Barışı (MÖ 188) sonrasında, Batı ve Güneybatı Anadolu topraklarının siyasi yapısı büyük değişikliğe uğramıştır. Bu dönemde diğer birçok Batı Anadolu kenti gibi Tralleis de Romalılar tarafından II. Eumenes (MÖ 197-159) yönetimindeki Pergamon Krallığı'na bırakılmıştır. Tralleis, MÖ 188-133 yılları arasında Pergamon Krallığı'na bağlı kalmış son Pergamon Kralı III. Attalos'un vasiyeti ile MÖ 133 yılında Roma egemenliğine girmiştir. MÖ 126 yılında Aristonikos'un Roma'ya karşı Anadolu'da başlattığı ayaklanmaya Tralleis de katılmıştır. Ancak Aristonikos'un uğradığı yenilgi sonrasında kent vergiye bağlanmış ve kistophor basma hakkı elinden alınmıştır. Tralleislilerin direnişi sadece bu olayla sınırlı kalmamıştır. Kent MÖ 88 yılında Pontus Kralı VI. Mithridates'in Roma'ya karşı başlattığı ayaklanmaya da destek vermiştir. Bu amaçla Koncordia Tapınağı'nda toplanan Romalılar ve Roma yandaşları, Mithridates'in askerleri tarafından katledilmiştir. Dulla'nın Pontus Kralı Mithridates'i yenmesi sonrasında bu isyana katılan kentler Romalılar tarafından beş yıl süreyle ağır vergi ödemekle cezalandırılmıştır. Daha sonraları Pompeius'un ılımlı tutumu ile vergiler hafifletilmiş ve ekonomik açıdan iyileşme dönemi başlamıştır. Tralleis'in tekrar itibar kazanmasında Pompeius'un yakın dostu Tralleis'de yaşayan Nysalı tüccar Pythodoros'un önemli katkısı olmuş ve kent MÖ 58 yılından sonra tekrar kistophor basmaya başlamıştır.
MÖ 1. yüzyılın ikinci yarısında daha da gelişen ve ünlenen Tralleis, antik yazarların bahsettiğine göre zengin ve entelektüel insanların yaşadığı bir kent haline gelmiştir. Tüm bu olumlu gelişmelerin yanında MÖ 26'da İmparator Augustus Dönemi'nde (MÖ 27 - MS 14) yaşanan şiddetli deprem, kentte büyük zarara yol açmıştır. Bu depremin zararlarını silmek isteyen Augustus kente parasal destek sağlamış ve imar faaliyetlerini yeniden başlatmıştır. Kent bu dönemden Nero dönemine kadar "Caesarea" ismini almış, ancak İmparator Traianus Döenmi'nde (MS 98 - 117) ismi yeniden Tralleis olarak değiştirilmiştir. Augustus'la başlayan imar faaliyetleri, Tiberius zamanında da (MS 14 - 37) devam etmiştir. Kent, Caligula (MS 37 - 41) ve Claudius (MS 41 - 54) Dönemleri'nde heykeltıraşlık alanında ün kazanmıştır. MS 129 yılında Anadolu'ya yaptığı ziyaret sırasında Tralleis'e de uğrayan Roma İmparatoru Hadrianus kente ticari yönden destek vermiştir. Ancak sikke ve yazıtlar dışında kentin bu dönemden sonraki tarihi hakkında bilgilerimiz yetersizdir.
Tralleis Bizans İmparatorluğu Dönemi'nde Anadolu Patriğine bağlı yönetilmiştir. 13. yüzyıl sonunda Türkler tarafından fethedilmiştir. Ancak depremlerin yarattığı ağır tahribat ve olasılıkla su kaynaklarındaki yetersizlik nedeniyle iskan edilemeyip, kentin güney eteklerine yerleşilmiştir. Aydın 14. yüzyılın ilk çeyreği içinde Aydınoğulları Beyliği'nin, 15. yüzyılın ilk yarısında ise Osmanlı İmparatorluğu'nun eline geçmiştir.
Tralleis'te Yapılan Kazı ve Araştırmalar
Gezginlerin Verdiği Bilgiler
Tralleis antik kenti hakkındaki ilk bilgiler Anadolu'yu 18. ve 19. yüzyıllarda dolaşan batılı gezginler tarafından verilir. 18. yüzyılda Anadolu'yu dolaşan İngiliz R. Chandler ve daha sonra Ch. Fellows Tralleis'e de uğramışlardır. Ancak kentin bir ören yeri olduğu ilk kez İngiliz Albay William M. Leake tarafından saptanmıştır. Tralleis'i ziyaret eden ilk gezginlerden Fransız Ch. Texler antik kentin taş ocağı olarak kullanıldığından ve Antik Dönem eserlerinin tahrip edildiğinden bahsetmektedir. Ch. Texler'den kısa bir süre sonra kenti ziyaret eden İngiliz gezgin Ch. Fellows Aydın'daki yapıların inşasında Tralleis'ten götürülen antik kent malzemelerinin kullanıldığını anlatır. Fellows ayrıca halk arasında "" şeklinde adlandırılan yapının aslında bir saray ya da gymnasioum olabileceğini ilk söyleyen kişidir.. Tralleis hakkında yapılan önemli araştırmalardan birisi Fransız gezginler O. Rayet ve A. Thomas'ın çalışmalarıdır. O. Rayet - A. Thomas bu çalışmalarında Tralleis'in tarihi hakkında bilgi vermiş, antik kenti detaylı bir içimde inceleyerek tiyatro ve tiyatronun batısındaki stadyumu saptamışlardır. Ayrıca stadyumun batısında bir agoranın var olabileceğini ileri sürmüşlerdir.
Erken Dönem Kazı Çalışmaları
Tralleis antik kentindeki ilk resmi kazı çalışmalarına 1888 yılında Alman Orient Komitesi üyeleri C. Humann ve W. Dörpfeld tarafından başlanmıştır. İlk olarak gymnasium, tiyatro ve çevresinde başlayan kazı çalışmalarına daha sonraki haftalarda stadyum ve tiyatronun çevresinde devam edilmiştir. Yapılan bu kazı çalışmalarında kentin 1/10.000 ölçeğindeki ilk planı çıkarılmıştır.
1899 yılında bütün Batı Anadolu'yu etkileyen şiddetli deprem Aydın'a da zarar vermiş ve Aydın'daki birçok kamusal yapının tahrip olmasına neden olmuştur. Meydana gelen bu şiddetli depremden sonra hasar gören yapıların onarımında Tralleis antik kentinden götürülen antik taşlar kullanılmıştır. Tralleis tiyatrosundaki bu taş çıkarma çalışmaları sırasında kentin en güzel heykeltıraşlık eserleri arasında gösterilen Karyatit, Ephep ve Nymphe heykelleri bulunmuştur. Bu eserlerin İstanbul İmparatorluk Müzesi'ne gönderilmesinin ardından Müze Müdürü Osman Hamdi Bey'in oğlu Ethem Bey durumu incelemek ve kazı yapmak için Tralleis'e gelmiştir. 1902 yılı ilkbahar aylarında başlayan kazı çalışmaları üç sezon boyunca devam etmiştir. Gymnasium'un bulunduğu alanda devam eden kazı çalışmalarında renkli monolit sütunlar ortaya çıkarmıştır. Edhem Bey'in kazı çalışmalarında ortaya çıkardığı arkeolojik eserler Tralleis'in büyük ilgi çekmesine neden olmuştur.
I. Dünya Savaşı sonunda Yunanların Batı Anadolu'yu işgal ettiği yıllarda Klazomenai'de kazı çalışmalarına başlayan G. Oikonomos, Batı Anadolu'daki bazı antik kentlerde kazılar yaparken aynı zamanda İzmir Evengelos okulunda bulunan Tralleis heykellerini de yayınlamıştır.
Yakın Dönem Kazı Çalışmaları
1996-2002 yılları arasında Aydın Arkeoloji Müzesi Başkanlığı'nda, Adnan Menderes Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Rafet Dinç'in bilimsel danışmanlığında kazı çalışmaları yapılmıştır.
2006-2008 yılları arasında Adnan Menderes Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Yaylalı başkanlığında kazı çalışmaları yapılmıştır.
2012 yılında Aydın Arkeoloji Müzesi Başkanlığı'nda, Adnan Menderes Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aslı Saraçoğlu'nun bilimsel danışmanlığında kazı çalışmalarına başlanmıştır.
Antik Dönemde Tralleis'te Bilim ve Sanat
Tralleis, verimli toprakları, uygun iklim koşulları ve Mesogis Dağı'nın eteğinde yüksek plato üzerindeki savunmaya uygun konumuyla her dönemde önemli bir kent olmuştur. Ayrıca Tralleis'in Menderes Nehri'nin kuzeyi boyunca uzanan Smyrna, Ephesos, Magnesia, Nysa ve Laodikeia kentleri ana yolu üzerinde bulunan kavşak durumundaki stratejik konumu ekonomik, siyasi ve sanatsal gelişimini yüzyıllar boyunca desteklemiştir.
Tralleis antik kentinin sanatsal açıdan en aktif olduğu dönem Hellenistik Dönemdir. Özellikle M.Ö. 2. yüzyıl ile M.S. 1. yüzyıl ortaları arasında kentte heykeltıraşlık, mimarlık ve seramik üretiminde önemli bir canlılık yaşanır. Hellenistik Dönemde Pergamon Krallığı'nın destekleyici politikası sayesinde, Batı Anadolu kentleri sanatın birçok alanında altın çağını yaşamıştır. Örneğin Tralleis, ekonomik gücünün göstergesi olarak bu tarihlerde kistophor basmaya başlamıştır. Ayrıca Helenistik Dönemde Tralleisli sanatçılar hem kendi, hem de komşu kentlerde birçok önemli anıtın yapımına çalışmışlardır. Bu eserlerin işçiliği kentin heykeltıraşlık alanında Batı Anadolu'da önemli bir merkez olduğunu göstermektedir. Tralleis'in heykeltıraşlık sanatında ünlenmesinin en önemli nedeni politik ve ekonomik gücüdür. Ayrıca kentin zengin mermer yataklarına ve bunları işleyecek yetenekte sanatçıya sahip olduğu bilinmektedir. Ancak Flaviuslar Dönemi ve sonrasında kentin ekonomik ve siyasi gücündeki azalma ile birlikte heykeltıraşlık alanındaki çalışmalar Aphrodisias'a kaymıştır.
Kent heykeltıraşlık sanatı dışında mimari alanda da önemli bir merkezdir. Özellikle Helenistik Dönem'de kentte imar faaliyetlerinde artış olmuştur. Bu dönemde kentte Zeus, Larasios, Askiepios, Nike ve Dionysos adına tapınaklar yapılmıştır. Ayrıca halkın sosyal ve kültürel yaşantısı için tiyatro, stadyum ve gymnasium gibi yapılar inşa edilmiştir. Yine Helenistik Dönem'de halk, kentte Attalos Kralları için tuğladan büyük bir saray yaptırmıştır. Antik yazarlardan Vitruvius ve Pilinius'un bahsettiği politik amaçla yapılan bu yapı, Roma Dönemi'nde Tralleis kentinin baş tanrısı Zeus Larasios'un rahibi tarafından kullanılmıştır.
Yapılan çalışmalar ve antik kaynaklar, Tralleis'in seramik alanında da önemli bir merkez olduğunu göstermektedir. Tralleis'in M.Ö. 2. yüzyıl ortalarından başlayarak kaplar ürettiği ve Roma İmparatoru Tiberius Dönemi'nden (M.S. 14-37) M.S. 1. yüzyıl sonuna kadar Ephesos ile birlikte Doğu Sigillata üretim merkezi olduğu belirlenmiştir. Bu kırmızı renkli astarlı seramik geleneğinin devamı günümüzde Aydın - Karacasu çömlekçiliğinde izlenmektedir.
Kentte adı günümüze ulaşan birçok ünlü kişi yetişmiştir. Örneğin kentte en fazla tanınan kişilerden birisi aslen Nysalı olan ancak kentin zenginliği ve ününden dolayı Tralleis'te yaşayan Pompeius'un arkadaşı Pythodoros'tur. Tralleis'te Dionysokles ve Damasos Skrombros gibi ünlü hatipler doğmuştur. Tralleis'te doğmuş önemli kişilerden bir diğeri Bizans Dönemi'nin ünlü hekimlerinden 'tur (). M.S. 525 yılında Tralleis'te doğan hekim, zamanın tıp kitaplarından öğrendiği bilgileri kişisel tecrübeleri ile birleştirerek farklı tedaviler uygulamıştır. Çeşitli hastalıkları ve uygulanması gereken tedavi yöntemlerini anlatan on iki ciltlik kitabında yaklaşık 600 ilacın farmakolojisini anlatmaktadır. Aleksandros'un kendisi gibi ünlü dört kardeşinin daha olduğu bilinmektedir. Bunlardan Anthemius, İmparator I. Justinianus'un baş mimarı ve saray mühendisi olarak çalışmıştır. M.S. 6. yüzyılın ünlü mimarlarından Miletli Isidoros ve Tralleisli Anthemius, Justinianus tarafından yapımına büyük bir servet harcanan Ayasofya'nın inşasında görev almıştır. Aynı zamanda Tralleisli Anthemius'un geometri alanında da büyük yeteneğe sahip olduğu bilinmektedir. Anthemius'un iyi bir gramerci olan diğer kardeşi özellikle Bizans sarayındaki çocukların eğitilmesinde görev almıştır. Kardeşlerden dördüncü kardeş ise babası ve ağabeyi Aleksandros gibi hekim olarak Tralleis'te yaşamıştır.
1882-1883 yıllarında Aydın - İzmir demiryolunun yapımı sırasında Tralleis'te yaşamış Seiklios'un mezar taşı bulunmuştur. Seiklios'un mezar yazıtı antik devirden günümüze noksansız ulaşan tek müzik parçasını kaydettiği için müzik tarihinde çok özel bir yere sahiptir. Mezar taşının üzerinde Grekçe bir mezar yazıtı ile bir melodinin söz ve bestesi yer almaktadır. Yazıtın önemli tarafı, güftenin her hecesinin üzerinde birer notanın yer almasıdır. Seiklios adındaki mezar sahibi, mezar taşının üzerine dört satırlık bir güfte ve buna ilişkin besteye ait notaları yazdırmıştır.
Tralleisli Seiklios'un Ünlü Bestesi
Seiklios dikti beni, ben taştan bir heykelim,
Anısını yaşatmaktır sonsuza dek görevim.
Işılda yaşadığın sürece, hiçbir şeyi dert etme,
Yaşam kısacık ve zaman,
Bedelini ödetir günü gelince.
Euter(pes) oğlu Seiklios (bunu) henüz hayatta iken (yaptırdı).
Geç Roma - Erken Bizans Dönemi Dükkânları
Tralleis Hamam - Gymnasiumu'nda sürdürülen kazı çalışmalarında yapının kuzey duvarına bitişik yapılmış Geç Roma - Erken Bizans Dönemi dükkânları ortaya çıkartılmıştır. Dükkânların kuzey bölümünde ise sütunlu cadde yer almaktadır. Doğu - batı doğrultusunda uzanan dükkânların toplam uzunluğu 95.58 m.'dir. Dükkân duvarları arasında bulunan pencere biçimli açıklıklar bu mekanların birbiriyle bağlantılı olduğunu göstermektedir. Dükkânların üst örtü sistemiyle ilgili olarak çok az veri elde edilmiştir. Ayrıca yoğun biçimde tahrip olmaları nedeniyle dükkânların iç döşemine ilişkin bilgilerimiz sınırlıdır. Ancak bazı dükkânların duvarlarına kireç - tuğla harçlı sıva üzerine siyah ve kırmızı renkte geometrik süslemeler yapıldığı ve mekanın işlevine uygun olarak nişler açıldığı görülmektedir.
Yapı kompleksinin tam ortasında yarım daire şeklinde bir çeşme yapısı bulunmaktadır. Çeşmenin her iki yanında simetrik olarak yapılmış yedişer adet dükkân yer almaktadır. Merkezde yer alan ve 8.28 x 7.19 metre ölçülerindeki bu çeşme olasılıkla birbirine simetrik durumdaki dükkânların su ihtiyacını karşılamak amacıyla yapılmıştır. Çeşmenin zemini tuğla plaka ile örülmüş, tuğla plakaların üzeri ise su sızdırmaması için kil harçla sıvanmıştır. İki kademeli yapılan çeşmede harçla sıvalı bölümün üzeri yarım daire şeklinde tuğla ile örülmüştür. Tuğla örgünün merkezinde çeşmeye su doldurmayı sağlayan dikine yerleştirilmiş bir künk sistemi yer almaktadır. Çeşmenin kuzeybatı köşesinde ise içinde biriken suyun yapı dışına akıtılmasını sağlayan gider deliği vardır
Çeşme yapısının doğu ve batısında yer alan dükkânlar yaklaşık 5.20 x 6.15 metre ölçülerindedir. Geç Antik Çağ'da çok fazla tahrip edildiklerinden dükkânların kullanım amaçları tam olarak belirlenememiştir. Bununla birlikte girişinin batısındaki dükkânın ve "7 Nolu Dükkân" olarak adlandırılan mekanın cam atölyesi olarak kullanıldıkları tespit edilmiştir. Kazı çalışmalarında çok sayıda cam obje, cam çubuk ve bunların yapımında kullanılan fırına rastlanması dükkânlarda cam üretimi yapıldığı düşüncesini doğrulamaktadır.
Kazı çalışmaları sırasında bulunan eserler yardımıyla dükkânların M.S. 5. yüzyılda kullanılmaya başladığı, M.S. 8. yüzyılın ilk yarısına kadar kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Kaynakça
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Tralleis antik kenti Aydin ilinin kuzeyinde Kestane Dagi nin Mesogis guney yamacindaki genis ve yuksek plato uzerinde konumlanir Antik metinlerde Menderes Nehri veya Mesogis Dagi nin sinir kabul edilmesi kentin bazen Karia bazen de Lidya Bolgesi icinde gosterilmesine neden olmustur Strabon Magnesia dan gelerek Tralleis e ulasan antik yolun solunda Mesogis Dagi nin saginda ise Maiandros Irmagi Ovasi nin bulundugunu ve kentin etrafi korunmus yasayan halkin Anadolu daki diger kentler kadar zengin bir halk tarafindan iskan edildigini ve kentte yasayan bazi kisilerin baska eyaletlerde onemli mevkilere geldigini soyler TralleisTralleisTralleis antik kentiDiger adiTrallesKonumAydin EfelerBolgeLidyaKoordinatlar37 51 35 K 27 50 0 D 37 85972 K 27 83333 D 37 85972 27 83333TurAntik yerlesimTarihceKurulusMO 5 yuzyilDevir ler Kalkolitik Cag Erken Tunc Cagi Orta Tunc CagiSit ayrintilariKazi tarihleri1888ArkeologlarAlbay William M Leake Kesif Fransiz Ch Texler Kesif C Humann ve W Dorpfeld Ilk kazi DurumRestore Tralleis antik kenti Gymnasium a ait uc gozlu yapisiTralleis in TarihcesiMenderes havzasinin verimli topraklari uzerine kurulmus olan bu kent Iskender tarafindan alinmasindan sonra Hellenistik kralliklar arasinda sik sik el degistirmistir Kentin ismi antik kaynaklarda cogunlukla Tralleis ender olarak da Trallis seklinde gecer Atinali tarihci Ksenofon Anabasis ve Hellenika adli eserlerinde kentten Tralli seklinde bahsetmektedir Diger antik kentlerde oldugu gibi Tralleis bir kavim olan Traller ve Argonlular tarafindan Dor gocleri sonrasinda kurulmus ve ismini de buradan almistir Ancak kentin adini Tralla veya Thiba adinda bir Amazon dan aldigi dusuncesi de bulunmaktadir Antik Donemin onemli yazarlarindan Yasli Plinius a gore kent sakinlerinin su ihtiyaci Tralleis in icinden gecen Thebaid adi verilen su kaynaginin birlestigi Eudon Tabakhane Nehri nden karsilanmaktadir Tralleis te bu gun ayakta kalan tek yapi Uc Gozler olarak adlandirilan 2 asirda yapilmis olan antik cagin egitim spor ve kultur acisindan onde gelen yapilarindan olan gymnasiuma ait kalintidir Tralleis kentinin guneybatisindaki Dedekuyusu Destepe Hoyugu kentin erken donem tarihi hakkinda bilgi vermektedir Hoyuk uzerinde yapilan calismalarda Kalkolitik Cag Erken ve Orta Tunc Caglarina ait seramikler ele gecmistir Ancak kentin Klasik Donem oncesi tarihi hakkindaki bilgilerimiz yetersizdir IO 546 yilinda Perslerin Lydia Kralligi na son vermesinin ardindan Tralleis in kenti Pers Imparatorlugu nun idaresine girmistir Tralleis Ksenophon un yasadigi donemde genc Kyros a bagli bir Pers Satrapligidir Genc Kyros un abisi Pers Krali Artakserkses i tahttan indirmek icin MO 401 400 yillarinda duzenledigi seferde maglup olmasi uzerine Tralleis Pers denetiminde Karia Satrapligi na bagli bir merkez konumuna geldigini 2011 yilinda Tralleis antik kent hakkinda arastirma yapan belgesel yonetmeni Tekin Gun notlarindan anlasilmaktadir Buyuk Iskender in MO 334 yilinda Pers Krali Dareios u yenerek Anadolu ya girmesiyle Tralleis de diger bircok Bati Anadolu kenti gibi gonullu olarak Makedonya Kralligi nin hakimiyetini kabul etmistir Iskender in Halikarnassos u aldiktan sonra Phrygia ya dogru yola cikmadan once mancinik ve diger savas aletlerini Tralleis e tasittigi Halikarnassos u aldiktan sonra ise butun Karia nin satrapligini Idrieus un karisi Ada ya verdigi bilinmektedir Buyuk Iskender in MO 323 yilinda olumunden sonra komutanlar arasinda cikan Diadokhlar halefler Savaslari nda kent kisa sureli olarak Asandros Antigonos ve Lysimakhos arasinda el degistirmistir Diadokhlar arasinda MO 281 yilinda yapilan sonrasinda ise Seleukos Kralligi nin egemenligine girmis ve Seleuka adini almistir Kentin Seleukoslar Donemi ndeki durumu konusundaki bilgilerimiz yetersizdir Ancak Seleukos Krali III Antiokhos MO 241 187 ile Pergamon Krali II Eumenes MO 197 159 ve muttefiki Romalilar arasinda Sipylos Yamanlar Dagi yakinlarinda MO 190 da yapilan Magnesia Savasi nda Tralleis halki III Antiokhos u desteklemistir Tum bu olaylar kentin IO 190 yilinda Seleukos Kralligi na bagli bir sehir oldugunu gostermektedir Savasin kaybedilmesi sonrasinda Tralleisliler Romalilarin lideri ya gidip af dileyip Roma hakimiyetine girmek istemislerdir Seleukos Krali III Antiokhos un Magnesia Savasi nda Roma ya yenilmesinin ardindan yapilan Apameia Barisi MO 188 sonrasinda Bati ve Guneybati Anadolu topraklarinin siyasi yapisi buyuk degisiklige ugramistir Bu donemde diger bircok Bati Anadolu kenti gibi Tralleis de Romalilar tarafindan II Eumenes MO 197 159 yonetimindeki Pergamon Kralligi na birakilmistir Tralleis MO 188 133 yillari arasinda Pergamon Kralligi na bagli kalmis son Pergamon Krali III Attalos un vasiyeti ile MO 133 yilinda Roma egemenligine girmistir MO 126 yilinda Aristonikos un Roma ya karsi Anadolu da baslattigi ayaklanmaya Tralleis de katilmistir Ancak Aristonikos un ugradigi yenilgi sonrasinda kent vergiye baglanmis ve kistophor basma hakki elinden alinmistir Tralleislilerin direnisi sadece bu olayla sinirli kalmamistir Kent MO 88 yilinda Pontus Krali VI Mithridates in Roma ya karsi baslattigi ayaklanmaya da destek vermistir Bu amacla Koncordia Tapinagi nda toplanan Romalilar ve Roma yandaslari Mithridates in askerleri tarafindan katledilmistir Dulla nin Pontus Krali Mithridates i yenmesi sonrasinda bu isyana katilan kentler Romalilar tarafindan bes yil sureyle agir vergi odemekle cezalandirilmistir Daha sonralari Pompeius un ilimli tutumu ile vergiler hafifletilmis ve ekonomik acidan iyilesme donemi baslamistir Tralleis in tekrar itibar kazanmasinda Pompeius un yakin dostu Tralleis de yasayan Nysali tuccar Pythodoros un onemli katkisi olmus ve kent MO 58 yilindan sonra tekrar kistophor basmaya baslamistir MO 1 yuzyilin ikinci yarisinda daha da gelisen ve unlenen Tralleis antik yazarlarin bahsettigine gore zengin ve entelektuel insanlarin yasadigi bir kent haline gelmistir Tum bu olumlu gelismelerin yaninda MO 26 da Imparator Augustus Donemi nde MO 27 MS 14 yasanan siddetli deprem kentte buyuk zarara yol acmistir Bu depremin zararlarini silmek isteyen Augustus kente parasal destek saglamis ve imar faaliyetlerini yeniden baslatmistir Kent bu donemden Nero donemine kadar Caesarea ismini almis ancak Imparator Traianus Doenmi nde MS 98 117 ismi yeniden Tralleis olarak degistirilmistir Augustus la baslayan imar faaliyetleri Tiberius zamaninda da MS 14 37 devam etmistir Kent Caligula MS 37 41 ve Claudius MS 41 54 Donemleri nde heykeltiraslik alaninda un kazanmistir MS 129 yilinda Anadolu ya yaptigi ziyaret sirasinda Tralleis e de ugrayan Roma Imparatoru Hadrianus kente ticari yonden destek vermistir Ancak sikke ve yazitlar disinda kentin bu donemden sonraki tarihi hakkinda bilgilerimiz yetersizdir Tralleis Bizans Imparatorlugu Donemi nde Anadolu Patrigine bagli yonetilmistir 13 yuzyil sonunda Turkler tarafindan fethedilmistir Ancak depremlerin yarattigi agir tahribat ve olasilikla su kaynaklarindaki yetersizlik nedeniyle iskan edilemeyip kentin guney eteklerine yerlesilmistir Aydin 14 yuzyilin ilk ceyregi icinde Aydinogullari Beyligi nin 15 yuzyilin ilk yarisinda ise Osmanli Imparatorlugu nun eline gecmistir Tralles antik kentinde imparatorluk salonu ve kemerli spor salonu binasi kalintilariTralleis te Yapilan Kazi ve ArastirmalarGezginlerin Verdigi Bilgiler Tralleis antik kenti hakkindaki ilk bilgiler Anadolu yu 18 ve 19 yuzyillarda dolasan batili gezginler tarafindan verilir 18 yuzyilda Anadolu yu dolasan Ingiliz R Chandler ve daha sonra Ch Fellows Tralleis e de ugramislardir Ancak kentin bir oren yeri oldugu ilk kez Ingiliz Albay William M Leake tarafindan saptanmistir Tralleis i ziyaret eden ilk gezginlerden Fransiz Ch Texler antik kentin tas ocagi olarak kullanildigindan ve Antik Donem eserlerinin tahrip edildiginden bahsetmektedir Ch Texler den kisa bir sure sonra kenti ziyaret eden Ingiliz gezgin Ch Fellows Aydin daki yapilarin insasinda Tralleis ten goturulen antik kent malzemelerinin kullanildigini anlatir Fellows ayrica halk arasinda seklinde adlandirilan yapinin aslinda bir saray ya da gymnasioum olabilecegini ilk soyleyen kisidir Tralleis hakkinda yapilan onemli arastirmalardan birisi Fransiz gezginler O Rayet ve A Thomas in calismalaridir O Rayet A Thomas bu calismalarinda Tralleis in tarihi hakkinda bilgi vermis antik kenti detayli bir icimde inceleyerek tiyatro ve tiyatronun batisindaki stadyumu saptamislardir Ayrica stadyumun batisinda bir agoranin var olabilecegini ileri surmuslerdir Erken Donem Kazi Calismalari Tralleis antik kentindeki ilk resmi kazi calismalarina 1888 yilinda Alman Orient Komitesi uyeleri C Humann ve W Dorpfeld tarafindan baslanmistir Ilk olarak gymnasium tiyatro ve cevresinde baslayan kazi calismalarina daha sonraki haftalarda stadyum ve tiyatronun cevresinde devam edilmistir Yapilan bu kazi calismalarinda kentin 1 10 000 olcegindeki ilk plani cikarilmistir 1899 yilinda butun Bati Anadolu yu etkileyen siddetli deprem Aydin a da zarar vermis ve Aydin daki bircok kamusal yapinin tahrip olmasina neden olmustur Meydana gelen bu siddetli depremden sonra hasar goren yapilarin onariminda Tralleis antik kentinden goturulen antik taslar kullanilmistir Tralleis tiyatrosundaki bu tas cikarma calismalari sirasinda kentin en guzel heykeltiraslik eserleri arasinda gosterilen Karyatit Ephep ve Nymphe heykelleri bulunmustur Bu eserlerin Istanbul Imparatorluk Muzesi ne gonderilmesinin ardindan Muze Muduru Osman Hamdi Bey in oglu Ethem Bey durumu incelemek ve kazi yapmak icin Tralleis e gelmistir 1902 yili ilkbahar aylarinda baslayan kazi calismalari uc sezon boyunca devam etmistir Gymnasium un bulundugu alanda devam eden kazi calismalarinda renkli monolit sutunlar ortaya cikarmistir Edhem Bey in kazi calismalarinda ortaya cikardigi arkeolojik eserler Tralleis in buyuk ilgi cekmesine neden olmustur I Dunya Savasi sonunda Yunanlarin Bati Anadolu yu isgal ettigi yillarda Klazomenai de kazi calismalarina baslayan G Oikonomos Bati Anadolu daki bazi antik kentlerde kazilar yaparken ayni zamanda Izmir Evengelos okulunda bulunan Tralleis heykellerini de yayinlamistir Farnese Bull Tralles Apollonius ve Tauriscus tarafindan yapilan antik cagdan gunumuze kadar gelmis en buyuk heykeldir 1826 dan beri Napoli Ulusal Arkeoloji Muzesi nde sergilenmektedir Yakin Donem Kazi Calismalari 1996 2002 yillari arasinda Aydin Arkeoloji Muzesi Baskanligi nda Adnan Menderes Universitesi Fen Edebiyat Fakultesi Arkeoloji Bolumu Ogretim Uyesi Yrd Doc Dr Rafet Dinc in bilimsel danismanliginda kazi calismalari yapilmistir 2006 2008 yillari arasinda Adnan Menderes Universitesi Fen Edebiyat Fakultesi Arkeoloji Bolumu Ogretim Uyesi Prof Dr Abdullah Yaylali baskanliginda kazi calismalari yapilmistir 2012 yilinda Aydin Arkeoloji Muzesi Baskanligi nda Adnan Menderes Universitesi Fen Edebiyat Fakultesi Arkeoloji Bolumu Ogretim Uyesi Prof Dr Asli Saracoglu nun bilimsel danismanliginda kazi calismalarina baslanmistir Antik Donemde Tralleis te Bilim ve SanatTralleis verimli topraklari uygun iklim kosullari ve Mesogis Dagi nin eteginde yuksek plato uzerindeki savunmaya uygun konumuyla her donemde onemli bir kent olmustur Ayrica Tralleis in Menderes Nehri nin kuzeyi boyunca uzanan Smyrna Ephesos Magnesia Nysa ve Laodikeia kentleri ana yolu uzerinde bulunan kavsak durumundaki stratejik konumu ekonomik siyasi ve sanatsal gelisimini yuzyillar boyunca desteklemistir Tralleis antik kentinin sanatsal acidan en aktif oldugu donem Hellenistik Donemdir Ozellikle M O 2 yuzyil ile M S 1 yuzyil ortalari arasinda kentte heykeltiraslik mimarlik ve seramik uretiminde onemli bir canlilik yasanir Hellenistik Donemde Pergamon Kralligi nin destekleyici politikasi sayesinde Bati Anadolu kentleri sanatin bircok alaninda altin cagini yasamistir Ornegin Tralleis ekonomik gucunun gostergesi olarak bu tarihlerde kistophor basmaya baslamistir Ayrica Helenistik Donemde Tralleisli sanatcilar hem kendi hem de komsu kentlerde bircok onemli anitin yapimina calismislardir Bu eserlerin isciligi kentin heykeltiraslik alaninda Bati Anadolu da onemli bir merkez oldugunu gostermektedir Tralleis in heykeltiraslik sanatinda unlenmesinin en onemli nedeni politik ve ekonomik gucudur Ayrica kentin zengin mermer yataklarina ve bunlari isleyecek yetenekte sanatciya sahip oldugu bilinmektedir Ancak Flaviuslar Donemi ve sonrasinda kentin ekonomik ve siyasi gucundeki azalma ile birlikte heykeltiraslik alanindaki calismalar Aphrodisias a kaymistir Kent heykeltiraslik sanati disinda mimari alanda da onemli bir merkezdir Ozellikle Helenistik Donem de kentte imar faaliyetlerinde artis olmustur Bu donemde kentte Zeus Larasios Askiepios Nike ve Dionysos adina tapinaklar yapilmistir Ayrica halkin sosyal ve kulturel yasantisi icin tiyatro stadyum ve gymnasium gibi yapilar insa edilmistir Yine Helenistik Donem de halk kentte Attalos Krallari icin tugladan buyuk bir saray yaptirmistir Antik yazarlardan Vitruvius ve Pilinius un bahsettigi politik amacla yapilan bu yapi Roma Donemi nde Tralleis kentinin bas tanrisi Zeus Larasios un rahibi tarafindan kullanilmistir Yapilan calismalar ve antik kaynaklar Tralleis in seramik alaninda da onemli bir merkez oldugunu gostermektedir Tralleis in M O 2 yuzyil ortalarindan baslayarak kaplar urettigi ve Roma Imparatoru Tiberius Donemi nden M S 14 37 M S 1 yuzyil sonuna kadar Ephesos ile birlikte Dogu Sigillata uretim merkezi oldugu belirlenmistir Bu kirmizi renkli astarli seramik geleneginin devami gunumuzde Aydin Karacasu comlekciliginde izlenmektedir Kentte adi gunumuze ulasan bircok unlu kisi yetismistir Ornegin kentte en fazla taninan kisilerden birisi aslen Nysali olan ancak kentin zenginligi ve ununden dolayi Tralleis te yasayan Pompeius un arkadasi Pythodoros tur Tralleis te Dionysokles ve Damasos Skrombros gibi unlu hatipler dogmustur Tralleis te dogmus onemli kisilerden bir digeri Bizans Donemi nin unlu hekimlerinden tur M S 525 yilinda Tralleis te dogan hekim zamanin tip kitaplarindan ogrendigi bilgileri kisisel tecrubeleri ile birlestirerek farkli tedaviler uygulamistir Cesitli hastaliklari ve uygulanmasi gereken tedavi yontemlerini anlatan on iki ciltlik kitabinda yaklasik 600 ilacin farmakolojisini anlatmaktadir Aleksandros un kendisi gibi unlu dort kardesinin daha oldugu bilinmektedir Bunlardan Anthemius Imparator I Justinianus un bas mimari ve saray muhendisi olarak calismistir M S 6 yuzyilin unlu mimarlarindan Miletli Isidoros ve Tralleisli Anthemius Justinianus tarafindan yapimina buyuk bir servet harcanan Ayasofya nin insasinda gorev almistir Ayni zamanda Tralleisli Anthemius un geometri alaninda da buyuk yetenege sahip oldugu bilinmektedir Anthemius un iyi bir gramerci olan diger kardesi ozellikle Bizans sarayindaki cocuklarin egitilmesinde gorev almistir Kardeslerden dorduncu kardes ise babasi ve agabeyi Aleksandros gibi hekim olarak Tralleis te yasamistir 1882 1883 yillarinda Aydin Izmir demiryolunun yapimi sirasinda Tralleis te yasamis Seiklios un mezar tasi bulunmustur Seiklios un mezar yaziti antik devirden gunumuze noksansiz ulasan tek muzik parcasini kaydettigi icin muzik tarihinde cok ozel bir yere sahiptir Mezar tasinin uzerinde Grekce bir mezar yaziti ile bir melodinin soz ve bestesi yer almaktadir Yazitin onemli tarafi guftenin her hecesinin uzerinde birer notanin yer almasidir Seiklios adindaki mezar sahibi mezar tasinin uzerine dort satirlik bir gufte ve buna iliskin besteye ait notalari yazdirmistir Tralleisli Seiklios un Unlu Bestesi Seiklios dikti beni ben tastan bir heykelim Anisini yasatmaktir sonsuza dek gorevim Isilda yasadigin surece hicbir seyi dert etme Yasam kisacik ve zaman Bedelini odetir gunu gelince Euter pes oglu Seiklios bunu henuz hayatta iken yaptirdi Gec Roma Erken Bizans Donemi DukkanlariTralleis Hamam Gymnasiumu nda surdurulen kazi calismalarinda yapinin kuzey duvarina bitisik yapilmis Gec Roma Erken Bizans Donemi dukkanlari ortaya cikartilmistir Dukkanlarin kuzey bolumunde ise sutunlu cadde yer almaktadir Dogu bati dogrultusunda uzanan dukkanlarin toplam uzunlugu 95 58 m dir Dukkan duvarlari arasinda bulunan pencere bicimli acikliklar bu mekanlarin birbiriyle baglantili oldugunu gostermektedir Dukkanlarin ust ortu sistemiyle ilgili olarak cok az veri elde edilmistir Ayrica yogun bicimde tahrip olmalari nedeniyle dukkanlarin ic dosemine iliskin bilgilerimiz sinirlidir Ancak bazi dukkanlarin duvarlarina kirec tugla harcli siva uzerine siyah ve kirmizi renkte geometrik suslemeler yapildigi ve mekanin islevine uygun olarak nisler acildigi gorulmektedir Yapi kompleksinin tam ortasinda yarim daire seklinde bir cesme yapisi bulunmaktadir Cesmenin her iki yaninda simetrik olarak yapilmis yediser adet dukkan yer almaktadir Merkezde yer alan ve 8 28 x 7 19 metre olculerindeki bu cesme olasilikla birbirine simetrik durumdaki dukkanlarin su ihtiyacini karsilamak amaciyla yapilmistir Cesmenin zemini tugla plaka ile orulmus tugla plakalarin uzeri ise su sizdirmamasi icin kil harcla sivanmistir Iki kademeli yapilan cesmede harcla sivali bolumun uzeri yarim daire seklinde tugla ile orulmustur Tugla orgunun merkezinde cesmeye su doldurmayi saglayan dikine yerlestirilmis bir kunk sistemi yer almaktadir Cesmenin kuzeybati kosesinde ise icinde biriken suyun yapi disina akitilmasini saglayan gider deligi vardir Cesme yapisinin dogu ve batisinda yer alan dukkanlar yaklasik 5 20 x 6 15 metre olculerindedir Gec Antik Cag da cok fazla tahrip edildiklerinden dukkanlarin kullanim amaclari tam olarak belirlenememistir Bununla birlikte girisinin batisindaki dukkanin ve 7 Nolu Dukkan olarak adlandirilan mekanin cam atolyesi olarak kullanildiklari tespit edilmistir Kazi calismalarinda cok sayida cam obje cam cubuk ve bunlarin yapiminda kullanilan firina rastlanmasi dukkanlarda cam uretimi yapildigi dusuncesini dogrulamaktadir Kazi calismalari sirasinda bulunan eserler yardimiyla dukkanlarin M S 5 yuzyilda kullanilmaya basladigi M S 8 yuzyilin ilk yarisina kadar kullanildigi anlasilmaktadir Kaynakca Arastirma Yazi Tekin Gun Aralik 2011 Mootol Kultur Sanat 9 Agustos 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Aydin Belediyesi