Bu madde, uygun değildir.Eylül 2015) ( |
Sipahi (Osmanlı Türkçesi: سپاهی), Osmanlı ordusunun ağır süvari sınıfı askeri. Tımar sahibi olan tımarlı sipahiler ve Kapıkulu Ocağı'na bağlı kapıkulu sipahileri olmak üzere ikiye ayrılır. "
Tımarlı sipahiler
Klasik çağ Osmanlı ordusunun belkemiğini oluşturan Tımarlı Sipahiler, ordu içindeki en kalabalık asker sınıfını oluşturur. Tımarlı sipahilerin Osmanlı askeri ve idari sistemi içindeki konumları Avrupalı tarihçilerce Orta Çağ Avrupası'nın şövalye sistemi ile karşılaştırılmalarına ve bazı kaynaklarda (hatalı olarak) "Osmanlı şövalyeleri" olarak tanımlanmalarına neden olmuştur.
Kökenleri
Tımarlı sipahi sınıfı temel olarak Türk atlı göçebe hayat tarzından kaynaklanan, Alp veya Batur olarak adlandırılan beye bağlı, asil, atlı savaşçı tipinin Klasik Osmanlı çağındaki ifadesidir. Bu asker sınıfı, Türklerin Ön Asya'ya göçerek yerleşik devletler kurması sürecinde bir profesyonel ordunun yaratılması amacıyla, göçebe savaşçı sisteminin yerleşik hayat düzenine uyarlanmasıyla doğmuştur. Büyük Selçuklu Devleti'nde "İkta" adını alan ve daha sonraki Osmanlı döneminde "dirlik" (geçimlik) olarak Türkçeleştirilen bu idari ve ekonomik sisteme bağlanan ve sipahilik ("sipahi" Farsça: silahşor, asker) adını alan bu savaşçı sınıfı Büyük Selçuklu ordusunun temelini oluşturmuş; daha sonra Büyük Selçuklu Devletinin mirasçısı olan Anadolu Selçuklu ve diğer Türkmen devletleri de tımarlı sipahi sistemini erken evrelerde, kısmen ve farklı uygulamalarla sürdürmüşlerdir. Anadolu Selçuklu Devleti'nin halefi olan ve Ertuğrul Gazi'nin Söğüt ve Domaniç bölgesini Anadolu Selçuklu Hanı'ndan tımar olarak aldığı düşünülürse kendisi de kuruluşunu bu sisteme borçlu olan Osmanlı Devleti tımarlı sipahi asker sınıfını da diğer kurumları ile beraber miras almış, devletin genişleyerek Anadolu'ya yayılması döneminde Sultan I. Murad zamanında tam anlamıyla, ama farklı bir düzenlemeyle uyarlanmıştır.
Özellikleri
Tımarlı sipahilerin temel vazifesi savaş zamanında savaşa katılmak, barış zamanında bulundukları bölgenin güvenliğini sağlamak ve Tımar sistemine göre tımarı dahilindeki halktan vergi toplayarak bununla hem kendini geçindirmek, hem de tımarının büyüklüğüne göre asker yetiştirmekti. Böylece hazineye yük olmadan ve ayrıca masraf gerektirmeden ordunun insan, silah, malzeme ve eğitim açısından her an harbe hazır olması ve barış zamanı da ülke genelinde asayişin korunması sağlanıyordu.
Tımarlı sipahiler tamamen Türk soyundan geldiği şeklindeki görüşler tümüyle yanlıştır. Bölgenin diğer etnik unsurlarına da ikta verildiği sık görülür. Balkanlar'da bazı bölgelerdeki tımarlı sipahilerin neredeyse yarısı, yerel Hristiyan soylularıdır ve inançlarını sürdürmüşlerdir.[] Bu özellikleri tarihte Fransız atlı süvarilerinde de görmek mümkündür. Fas, Tunus, Cezayir doğumlular eğitilerek atlı süvariler olarak oluşturulmuştur.
“Ednâ” denilen küçük tımar sahipleri er ve erbaş; “evsâf” denilen orta tımar sahipleri astsubay; “âlâ” denilen büyük tımar sahipleri küçük rütbeli subay derecesindeydiler. Küçük zeamet sahipleri binbaşı, orta zeamet sahipleri yarbay, büyük zeamet sahipleri alay beyi rütbesindeki yüksek rütbeli süvari subaylarıydı.
İki türlü tımarlı olurdu: Tezkireli ve Tezkiresiz. Tezkireli tımarlılar, tımarı merkezden, yani İstanbul’da Dîvân-ı Hümâyundan doğrudan doğruya alanlardır. Tezkiresiz tımarlılar ise dirliklerini Beylerbeyinin arzı üzerine alırlardı.
Bir tımarın ilk üç bin akçalık çekirdek kısmına kılıç gerisine terakki denilirdi. Her üç bin akça için sipahi yanında kendisi gibi atlı ve teçhizatlı bir asker getirmeye mecburdu. Cebeli (cebe: zırh) denilen bu erler, sipahinin çocukları, kardeşleri, akrabası olacağı gibi, toprağı işleyen herhangi bir kimse de olabilirdi. Bazı tımarlarda kılıç iki bin akçaya, hatta daha aza düşebiliyordu. Bazı tımarlarda ise en çok altı bin akçaya kadar çıkabiliyordu.
Sefer ilan edilince sipahiler, Seraskerin bulunduğu yere gelir, yoklama olurlar, dirlik sipahileri ve cebelileri ayrı ayrı deftere yazılırdı. “Sipahi ve cebeli falanca paşanın defterlisidir” diye bilinirdi. Sefere davet olunup da sefere iştirak etmeyen sipahinin elindeki tımar zaptolunur, başkasına verilirdi. Kanunen götürmek mecburiyetinde oldukları cebeliyi getirmeyenler ve götürüp de kaçanların yerlerine diğerlerini tedarik edemeyenler hakkında da aynı muamele tatbik olunurdu.
Yığınak emri gelince her tımar sahibi, cebelileriyle beraber, kendi kazasının belirli yerinde toplanırdı. O kazadaki tımarlılar, çeribaşı denilen sipahi yüzbaşısının emrinde bulunurlardı. Çeribaşı da alay beyinin emrine giriyordu. Alayını toplayan alay beyi, sancak beyine gidip hazır olduğunu bildiriyordu. Kendi maiyet askerini de alan sancak beyi, bu sipahi alayıyla beraber, beylerbeyine katılmak üzere harekete geçiyordu. Bu iş büyük bir süratle yapılıyordu.
Beylerbeyilerin izin vermesiyle sancak beyleri tarafından bir kısım sipahiler memleket muhafazası için yerlerinde bırakılabilirdi. Sipahi sefere gittiğinde yerine vekil olarak bıraktığı korucu, dirlik sahibinin yokluğunda toprağın muntazaman işlenmesine nezaret ederdi. Eğer sipahi harbin uzaması halinde kışı hudutta geçirmek emri alırsa, dirliğine harçlıkçı denilen bir vekil göndererek, yıllık gelirini bulunduğu yere getirtirdi.
Tımar ve zeamet; sahibi ölünce, ekseriya büyük oğluna, yoksa kardeşine veya yeğenine verilirdi. Fakat bunun için tımar ve zeametin bağlı olduğu alay, varisin toprağı idare edebilecek kabiliyet ve şartlara haiz olduğuna şehadet ederlerdi. Zaten bir sipahi subayı, yerine geçecek birini yıllar boyunca hazırlayıp, yetiştirirdi. Bu suretle dirlik tecrübesiz insanların eline geçmezdi.
Tımar ve zeamet sahipleri, arazileri üzerindeki toprakları üç yıldan fazla işlemezlerse, dirliklerini kaybederlerdi. Toprak işlememek, Allah'a karşı bir günah sayılırdı. Zira toprak sayesinde Allah'ın kulları beslenirdi.
Sultan Birinci Süleyman Han (1520-1566) zamanında tımarlı sipahiler, en parlak devrini yaşadı. Bu zamanda 166.200 tımarlı sipahi vardı; bunun 74.000’i Rumeli, 91.600'ü Anadolu tımarlı sipahisiydi. Bu surette Türk atlı ordusu, iki orduya ayrılırdı: Rumeli atlı ordusu ve Anadolu atlı ordusu. Meydan muharebelerinde ordu düzeninin sağ ve sol kanatlarını bu iki ordu teşkil ederdi.
İlk zamanlarda, Rumeli tımarlı ordusunun kumandanı Rumeli Beylerbeyi, Anadolu tımarlı ordusunun kumandanı da Anadolu Beylerbeyi idi. Fakat sonradan bu iki kanada da padişah tarafından seçilen vezirler kumanda etmeye başladı. Sultan Süleyman Han devrinde bu iki ordu o derece büyüdü ki, sefer Avrupa’da olduğu zaman çok defa Anadolu sipahi ordusu çağrılmaz veya bazı birlikler çağrılırdı. Sefer Asya’da ise, Rumeli askerleri ya çağrılmaz veya bazı birlikleri sefere katılmak için istenirdi.
Silahları ve Savaş Taktikleri
Tımarlı sipahiler askeri olarak "ağır süvari" kategorisine girmektedir. Savaşa kendileri ve atları tam zırhlı olarak katılan Tımarlı sipahilerin tipik zırhları: göğüs, karın ve sırtı birbiri üzerine bindirilerek perçinlenmiş şeritler halindeki çelik levhalarla (ayna) desteklenmiş etekte dize, kollarda dirseğe kadar uzanan örme zırh, yine çelik levha ve zincirden yapılan ve bacakları koruyan "dizçek", yekpare çelik veya bronzdan yapılmış ve ön kolu koruyan "kolçak" ve çelik veya tombaktan hareketli burunluklu ve zincir enselikli Türk tipi miğferden oluşmaktadır. Uzak mesafede at üzerinde ok ve yay ile cirit kullanan tımarlı sipahiler göğüs göğüse muharebede kargı, aybalta, balta, dilli topuz (şeşper), bozdoğan, topuz, eğri Türk süvari kılıcı ve kama kullanırdı. Kalkanları ise çelik, bronz veya madeni göbekli ibrişim sarmalı söğüt dallarından yapılmış hafif, orta boy yuvarlak kalkanlardı. Kanuni döneminden itibaren hafif ateşli silahların da etkin olarak savaş alanına girmesiyle at üzerinden ateşlenebilecek karabina ve piştov gibi ateşli silahlar da sipahilerin silahları arasına girdi.
Tımarlı Sipahiler has ordunun merkezi teşkil ettiği savaş düzeninde sağ ve sol kanatlarda yer alırdı. "Kurt Kapanı", "Hilal Taktiği" veya "Turan Taktiği" olarak adlandırılan stratejide akıncıların sahte saldırı ve geri çekilmelerini takip ederek saldıran düşman birliklerinin ardını alarak çembere almak ve çevirdiği düşmanı göğüs göğüse mücadelede imha etmek tımarlı sipahilerin göreviydi.
Sipahi eğitiminde binicilik en önemli unsurdu. Özellikle süvari okçuluğu becerisine önem verilirdi. Sipahi adaylarına kemankeşlik, cirit, matrak ve çevgen oyunları, kılıç başta olmak üzere silahların kullanımı ve karakucak güreş öğretilirdi.
Sonuç
17. yüzyıldan itibaren Osmanlı İmparatorluğunun ekonomik ve siyasi olarak duraklamaya girmesi, askeri zaferlerin azalarak savaşların uzaması ve tımar sisteminin istismar edilmesi gibi sebeplerle gittikçe yoksullaşan tımarlı sipahi sınıfı bozulmaya başladı Nihayet Sultan Abdülmecîd Han'ın 19 Ocak 1841 fermanı ile kalan son tımarlı sipahileri tımarlarına ölene kadar sahip olmak şartıyla emekliye sevk etmesi ile Büyük Selçuklu döneminden beri Anadolu ve Ön Asya Türklüğünün idari ve askeri aristokrasisi ve bürokrasisini oluşturan tımarlı sipahi sınıfı resmen sona erdi.
Kapıkulu Sipahileri
Kapıkulu Sipahileri padişahın özel ordusunu oluşturan Hassa Ordusu'nun süvari sınıfını oluşturan birliklere verilen addır.
Tımarlı sipahilerin aksine Kapıkulu Ocağı'na bağlı aylıklı askerlerden oluşan Kapıkulu sipahileri I. Murad Dönemi'nde kurulmuştur. İlk dönemlerde hassa ordusunun piyade birlikleri olan yeniçeriler gibi bu sınıfa da devşirme sistemi ile asker yetiştirilmesi amaçlandıysa da önceden ata alışık olmayan Avrupalı devşirme çocuklarına süvariliğin inceliklerini öğretmedeki zorluklar neticesinde gitgide bu sınıfa daha çok Yörük Türkmen çocukları alınmaya başlamış ve Fatih Sultan Mehmet zamanından itibaren de tamamen Türklerden oluşturulması kanuna bağlanmıştır. Klasik dönemde sipahi ocağının Kapıkulu ordusu içinde gitgide seçkin ve padişaha yakın bir sınıf haline gelmeye başlamasıyla, saray içindeki yüksek memurlar ve paşaların çocukları da sipahi ocağına alınmaya başlamış ve Kanuni devrinden itibaren Sipahi Ocağı neredeyse tamamen Türk aristokrat aileleri ile savaşlarda üstün beceri gösteren seçme savaşçıların alındığı seçkin bir bölük haline gelmiştir.
Eğitim ve harp sanatı yönlerinden tımarlı sipahilerle paralellik gösterseler de sayı olarak çok daha küçük bir birlik olan kapıkulu sipahileri tımarlı sipahiler ile aynı, lakin daha zengin süslenmiş silahlar kullanırlardı. Görevleri savaşta padişahın sağ yanında savaşarak yalancı geri çekilme sırasında ordunun merkezini ve padişahı savunmak, barış zamanı padişahı ve sarayı korumaktı.
Kuruluşundan itibaren hassa ordusunun piyade askerleri olan yeniçerilerle rekabet halinde olan kapıkulu sipahileri yeniçerilerin aksine Osmanlı tarihi boyunca nadiren kazan kaldırmış, bu sebepten ötürü "Atlı er başkaldırmaz" sözü Osmanlı devletinde bir deyim halini almıştır. Yeniçerilerle olan rekabetleri ise Osmanlı tarihi boyunca zaman zaman kanlı bir hale dönüşmüş ve Sultanahmet Meydanı'nda iki grubun zaman zaman silahlı çatışmalara girdikleri görülmüştür. Özellikle Sultan IV. Murad'ın saltanatını sağlamlaştırmak ve yeniçerilerin elinden iktidar gücünü almak mücadelesinde kapıkulu sipahileri payitahtta padişahı destekleyen en önemli güç olmuştur.
Sultan II. Mahmud'un yeniçeri ocağını tasfiyesinde de kapıkulu sipahileri yeniçerilere karşı II. Mahmud'u destekleyerek isyancı yeniçerilere karşı halkla beraber dövüşmüş ve bu sebepten topyekûn yok edilen ve tüm malları devlete geçen yeniçerilerin aksine canları ve mallarına dokunulmayarak yeni orduya gönüllü olarak katılmalarına izin verilmiştir.
Kaynakça
- ^ . TDV İslâm Ansiklopedisi. 17 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Şubat 2023.
Ayrıca bakınız
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu madde Vikipedi bicem el kitabina uygun degildir Maddeyi Vikipedi standartlarina uygun bicimde duzenleyerek Vikipedi ye katkida bulunabilirsiniz Gerekli duzenleme yapilmadan bu sablon kaldirilmamalidir Eylul 2015 Sipahi Osmanli Turkcesi سپاهی Osmanli ordusunun agir suvari sinifi askeri Timar sahibi olan timarli sipahiler ve Kapikulu Ocagi na bagli kapikulu sipahileri olmak uzere ikiye ayrilir Sipahi SancagiSipahi Bolugu SancagiZirhli Sipahi 1550Timarli sipahilerKlasik cag Osmanli ordusunun belkemigini olusturan Timarli Sipahiler ordu icindeki en kalabalik asker sinifini olusturur Timarli sipahilerin Osmanli askeri ve idari sistemi icindeki konumlari Avrupali tarihcilerce Orta Cag Avrupasi nin sovalye sistemi ile karsilastirilmalarina ve bazi kaynaklarda hatali olarak Osmanli sovalyeleri olarak tanimlanmalarina neden olmustur KokenleriTimarli sipahi sinifi temel olarak Turk atli gocebe hayat tarzindan kaynaklanan Alp veya Batur olarak adlandirilan beye bagli asil atli savasci tipinin Klasik Osmanli cagindaki ifadesidir Bu asker sinifi Turklerin On Asya ya gocerek yerlesik devletler kurmasi surecinde bir profesyonel ordunun yaratilmasi amaciyla gocebe savasci sisteminin yerlesik hayat duzenine uyarlanmasiyla dogmustur Buyuk Selcuklu Devleti nde Ikta adini alan ve daha sonraki Osmanli doneminde dirlik gecimlik olarak Turkcelestirilen bu idari ve ekonomik sisteme baglanan ve sipahilik sipahi Farsca silahsor asker adini alan bu savasci sinifi Buyuk Selcuklu ordusunun temelini olusturmus daha sonra Buyuk Selcuklu Devletinin mirascisi olan Anadolu Selcuklu ve diger Turkmen devletleri de timarli sipahi sistemini erken evrelerde kismen ve farkli uygulamalarla surdurmuslerdir Anadolu Selcuklu Devleti nin halefi olan ve Ertugrul Gazi nin Sogut ve Domanic bolgesini Anadolu Selcuklu Hani ndan timar olarak aldigi dusunulurse kendisi de kurulusunu bu sisteme borclu olan Osmanli Devleti timarli sipahi asker sinifini da diger kurumlari ile beraber miras almis devletin genisleyerek Anadolu ya yayilmasi doneminde Sultan I Murad zamaninda tam anlamiyla ama farkli bir duzenlemeyle uyarlanmistir OzellikleriTimarli sipahilerin temel vazifesi savas zamaninda savasa katilmak baris zamaninda bulunduklari bolgenin guvenligini saglamak ve Timar sistemine gore timari dahilindeki halktan vergi toplayarak bununla hem kendini gecindirmek hem de timarinin buyuklugune gore asker yetistirmekti Boylece hazineye yuk olmadan ve ayrica masraf gerektirmeden ordunun insan silah malzeme ve egitim acisindan her an harbe hazir olmasi ve baris zamani da ulke genelinde asayisin korunmasi saglaniyordu Timarli sipahiler tamamen Turk soyundan geldigi seklindeki gorusler tumuyle yanlistir Bolgenin diger etnik unsurlarina da ikta verildigi sik gorulur Balkanlar da bazi bolgelerdeki timarli sipahilerin neredeyse yarisi yerel Hristiyan soylularidir ve inanclarini surdurmuslerdir kaynak belirtilmeli Bu ozellikleri tarihte Fransiz atli suvarilerinde de gormek mumkundur Fas Tunus Cezayir dogumlular egitilerek atli suvariler olarak olusturulmustur Edna denilen kucuk timar sahipleri er ve erbas evsaf denilen orta timar sahipleri astsubay ala denilen buyuk timar sahipleri kucuk rutbeli subay derecesindeydiler Kucuk zeamet sahipleri binbasi orta zeamet sahipleri yarbay buyuk zeamet sahipleri alay beyi rutbesindeki yuksek rutbeli suvari subaylariydi Iki turlu timarli olurdu Tezkireli ve Tezkiresiz Tezkireli timarlilar timari merkezden yani Istanbul da Divan i Humayundan dogrudan dogruya alanlardir Tezkiresiz timarlilar ise dirliklerini Beylerbeyinin arzi uzerine alirlardi Bir timarin ilk uc bin akcalik cekirdek kismina kilic gerisine terakki denilirdi Her uc bin akca icin sipahi yaninda kendisi gibi atli ve techizatli bir asker getirmeye mecburdu Cebeli cebe zirh denilen bu erler sipahinin cocuklari kardesleri akrabasi olacagi gibi topragi isleyen herhangi bir kimse de olabilirdi Bazi timarlarda kilic iki bin akcaya hatta daha aza dusebiliyordu Bazi timarlarda ise en cok alti bin akcaya kadar cikabiliyordu Sefer ilan edilince sipahiler Seraskerin bulundugu yere gelir yoklama olurlar dirlik sipahileri ve cebelileri ayri ayri deftere yazilirdi Sipahi ve cebeli falanca pasanin defterlisidir diye bilinirdi Sefere davet olunup da sefere istirak etmeyen sipahinin elindeki timar zaptolunur baskasina verilirdi Kanunen goturmek mecburiyetinde olduklari cebeliyi getirmeyenler ve goturup de kacanlarin yerlerine digerlerini tedarik edemeyenler hakkinda da ayni muamele tatbik olunurdu Viyana Kusatmasi esnasinda iki sipahi Yiginak emri gelince her timar sahibi cebelileriyle beraber kendi kazasinin belirli yerinde toplanirdi O kazadaki timarlilar ceribasi denilen sipahi yuzbasisinin emrinde bulunurlardi Ceribasi da alay beyinin emrine giriyordu Alayini toplayan alay beyi sancak beyine gidip hazir oldugunu bildiriyordu Kendi maiyet askerini de alan sancak beyi bu sipahi alayiyla beraber beylerbeyine katilmak uzere harekete geciyordu Bu is buyuk bir suratle yapiliyordu Beylerbeyilerin izin vermesiyle sancak beyleri tarafindan bir kisim sipahiler memleket muhafazasi icin yerlerinde birakilabilirdi Sipahi sefere gittiginde yerine vekil olarak biraktigi korucu dirlik sahibinin yoklugunda topragin muntazaman islenmesine nezaret ederdi Eger sipahi harbin uzamasi halinde kisi hudutta gecirmek emri alirsa dirligine harclikci denilen bir vekil gondererek yillik gelirini bulundugu yere getirtirdi Timar ve zeamet sahibi olunce ekseriya buyuk ogluna yoksa kardesine veya yegenine verilirdi Fakat bunun icin timar ve zeametin bagli oldugu alay varisin topragi idare edebilecek kabiliyet ve sartlara haiz olduguna sehadet ederlerdi Zaten bir sipahi subayi yerine gececek birini yillar boyunca hazirlayip yetistirirdi Bu suretle dirlik tecrubesiz insanlarin eline gecmezdi Timar ve zeamet sahipleri arazileri uzerindeki topraklari uc yildan fazla islemezlerse dirliklerini kaybederlerdi Toprak islememek Allah a karsi bir gunah sayilirdi Zira toprak sayesinde Allah in kullari beslenirdi Sultan Birinci Suleyman Han 1520 1566 zamaninda timarli sipahiler en parlak devrini yasadi Bu zamanda 166 200 timarli sipahi vardi bunun 74 000 i Rumeli 91 600 u Anadolu timarli sipahisiydi Bu surette Turk atli ordusu iki orduya ayrilirdi Rumeli atli ordusu ve Anadolu atli ordusu Meydan muharebelerinde ordu duzeninin sag ve sol kanatlarini bu iki ordu teskil ederdi Ilk zamanlarda Rumeli timarli ordusunun kumandani Rumeli Beylerbeyi Anadolu timarli ordusunun kumandani da Anadolu Beylerbeyi idi Fakat sonradan bu iki kanada da padisah tarafindan secilen vezirler kumanda etmeye basladi Sultan Suleyman Han devrinde bu iki ordu o derece buyudu ki sefer Avrupa da oldugu zaman cok defa Anadolu sipahi ordusu cagrilmaz veya bazi birlikler cagrilirdi Sefer Asya da ise Rumeli askerleri ya cagrilmaz veya bazi birlikleri sefere katilmak icin istenirdi Silahlari ve Savas TaktikleriTimarli sipahiler askeri olarak agir suvari kategorisine girmektedir Savasa kendileri ve atlari tam zirhli olarak katilan Timarli sipahilerin tipik zirhlari gogus karin ve sirti birbiri uzerine bindirilerek percinlenmis seritler halindeki celik levhalarla ayna desteklenmis etekte dize kollarda dirsege kadar uzanan orme zirh yine celik levha ve zincirden yapilan ve bacaklari koruyan dizcek yekpare celik veya bronzdan yapilmis ve on kolu koruyan kolcak ve celik veya tombaktan hareketli burunluklu ve zincir enselikli Turk tipi migferden olusmaktadir Uzak mesafede at uzerinde ok ve yay ile cirit kullanan timarli sipahiler gogus goguse muharebede kargi aybalta balta dilli topuz sesper bozdogan topuz egri Turk suvari kilici ve kama kullanirdi Kalkanlari ise celik bronz veya madeni gobekli ibrisim sarmali sogut dallarindan yapilmis hafif orta boy yuvarlak kalkanlardi Kanuni doneminden itibaren hafif atesli silahlarin da etkin olarak savas alanina girmesiyle at uzerinden ateslenebilecek karabina ve pistov gibi atesli silahlar da sipahilerin silahlari arasina girdi Timarli Sipahiler has ordunun merkezi teskil ettigi savas duzeninde sag ve sol kanatlarda yer alirdi Kurt Kapani Hilal Taktigi veya Turan Taktigi olarak adlandirilan stratejide akincilarin sahte saldiri ve geri cekilmelerini takip ederek saldiran dusman birliklerinin ardini alarak cembere almak ve cevirdigi dusmani gogus goguse mucadelede imha etmek timarli sipahilerin goreviydi Sipahi egitiminde binicilik en onemli unsurdu Ozellikle suvari okculugu becerisine onem verilirdi Sipahi adaylarina kemankeslik cirit matrak ve cevgen oyunlari kilic basta olmak uzere silahlarin kullanimi ve karakucak gures ogretilirdi Sonuc17 yuzyildan itibaren Osmanli Imparatorlugunun ekonomik ve siyasi olarak duraklamaya girmesi askeri zaferlerin azalarak savaslarin uzamasi ve timar sisteminin istismar edilmesi gibi sebeplerle gittikce yoksullasan timarli sipahi sinifi bozulmaya basladi Nihayet Sultan Abdulmecid Han in 19 Ocak 1841 fermani ile kalan son timarli sipahileri timarlarina olene kadar sahip olmak sartiyla emekliye sevk etmesi ile Buyuk Selcuklu doneminden beri Anadolu ve On Asya Turklugunun idari ve askeri aristokrasisi ve burokrasisini olusturan timarli sipahi sinifi resmen sona erdi Kapikulu SipahileriSipahi Kapikulu Sipahileri padisahin ozel ordusunu olusturan Hassa Ordusu nun suvari sinifini olusturan birliklere verilen addir Timarli sipahilerin aksine Kapikulu Ocagi na bagli aylikli askerlerden olusan Kapikulu sipahileri I Murad Donemi nde kurulmustur Ilk donemlerde hassa ordusunun piyade birlikleri olan yeniceriler gibi bu sinifa da devsirme sistemi ile asker yetistirilmesi amaclandiysa da onceden ata alisik olmayan Avrupali devsirme cocuklarina suvariligin inceliklerini ogretmedeki zorluklar neticesinde gitgide bu sinifa daha cok Yoruk Turkmen cocuklari alinmaya baslamis ve Fatih Sultan Mehmet zamanindan itibaren de tamamen Turklerden olusturulmasi kanuna baglanmistir Klasik donemde sipahi ocaginin Kapikulu ordusu icinde gitgide seckin ve padisaha yakin bir sinif haline gelmeye baslamasiyla saray icindeki yuksek memurlar ve pasalarin cocuklari da sipahi ocagina alinmaya baslamis ve Kanuni devrinden itibaren Sipahi Ocagi neredeyse tamamen Turk aristokrat aileleri ile savaslarda ustun beceri gosteren secme savascilarin alindigi seckin bir boluk haline gelmistir Egitim ve harp sanati yonlerinden timarli sipahilerle paralellik gosterseler de sayi olarak cok daha kucuk bir birlik olan kapikulu sipahileri timarli sipahiler ile ayni lakin daha zengin suslenmis silahlar kullanirlardi Gorevleri savasta padisahin sag yaninda savasarak yalanci geri cekilme sirasinda ordunun merkezini ve padisahi savunmak baris zamani padisahi ve sarayi korumakti Kapikulu Sipahileri Sol alttan 1 2 3 ve sol ustten 3 ve 4 askerler Kurulusundan itibaren hassa ordusunun piyade askerleri olan yenicerilerle rekabet halinde olan kapikulu sipahileri yenicerilerin aksine Osmanli tarihi boyunca nadiren kazan kaldirmis bu sebepten oturu Atli er baskaldirmaz sozu Osmanli devletinde bir deyim halini almistir Yenicerilerle olan rekabetleri ise Osmanli tarihi boyunca zaman zaman kanli bir hale donusmus ve Sultanahmet Meydani nda iki grubun zaman zaman silahli catismalara girdikleri gorulmustur Ozellikle Sultan IV Murad in saltanatini saglamlastirmak ve yenicerilerin elinden iktidar gucunu almak mucadelesinde kapikulu sipahileri payitahtta padisahi destekleyen en onemli guc olmustur Sultan II Mahmud un yeniceri ocagini tasfiyesinde de kapikulu sipahileri yenicerilere karsi II Mahmud u destekleyerek isyanci yenicerilere karsi halkla beraber dovusmus ve bu sebepten topyekun yok edilen ve tum mallari devlete gecen yenicerilerin aksine canlari ve mallarina dokunulmayarak yeni orduya gonullu olarak katilmalarina izin verilmistir Kaynakca TDV Islam Ansiklopedisi 17 Kasim 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Subat 2023 Ayrica bakinizSepoy