X-ışını astronomisi, astronomik nesnelerin X-ışınının gözlem ve algılama çalışmalarıyla uğraşan astronominin bir dalıdır. X-ışınları Dünya’nın atmosferi tarafından emildiği için x-ışınlarını tespit eden balon, sondaj roketleri ve uydular belirli bir yükseklikte bulunmalıdır. X-ışını astronomisi, Mauna Kea Gözlemevlerindeki gibi standart ışık emilimi olan teleskoplardan daha ilerisini gören uzay teleskopları ile ilgili bir uzay bilimidir.
X-ışını emisyonu yaklaşık bir milyon kelvin ile yüz milyonlarca kelvin arasında sıcaklığa sahip aşırı sıcak gazlar içeren astronomik nesnelerden beklenmektedir. Güneşten yayılan X-ışınları 1940'lardan beri gözlenmesine rağmen, ilk kozmik X-ışını kaynağının 1962 yılındaki keşfi tam bir sürpriz oldu. Akrep Takımyıldızında bulunan bu ilk X-ışını kaynağına (SCO X-1) adı verildi. Scorpius X-1’in X-ışını emilimi görsel emilimden 10,000 kat fazlaydı ve Güneş’in emilimi bundan bir milyon kat daha azdı. Buna ek olarak, X-ışınlarının enerji üretimi tüm dalga boylarında Güneş’in toplam emiliminden 100,000 kat daha fazlaydı. Scorpius X-1 ile başlayan X-ışınları astronomisi üzerine yapılan bu yeni keşifler Riccardo Giacconi’ye 2002 yılında Nobel Fizik Ödülü’nü kazandırdı. Bugün biliyoruz ki Sco X-1 gibi X-ışını kaynakları nötron yıldızları veya karadelikler gibi sıkışık yıldızlardır. Bir karadeliğin içine düşen malzemeler X-ışını yayabilir fakat karadeliğin kendisi yayamaz. X-ışını emilimi için gerekli olan enerji yerçekimi ile sağlanmaktadır. Yerçekimi tarafından çekilen gaz ve toz yüksek yerçekimi alanı ve diğer gök cisimleri tarafından ısıtılır.
Binlerce X-ışını kaynağı bilinmektedir. Buna ek olarak, galaksi kümelerindeki galaksiler arası boşluk sıcaklığı 10 ve 100 megakelvin arasında değişen çok sıcak ama seyreltik bir gaz ile doludur. Sıcak gazın toplam miktarı görünür galaksilerin toplam kütlesinin 5-10 kat fazlasıdır.
Sondaj roket uçuşları
X-ışını araştırmaları için yapılan ilk sondaj roket uçuşu 28 Ocak 1949’da V-2 roketi ile New Mexico’daki Beyaz Kumlar Füze Atışyeri’nde başarıya ulaştı. Atmosferin hemen üzerinde uçan bu roketin burun konisi bölümüne bir dedektör yerleştirildi.
Güneşten gelen X-ışınları, Blossom deneyi ile belirlendi. 12 Haziran 1962 yılında bir Aerobee 150 roketi fırlatıldı ve bu roket diğer gök cisimlerinden ilk kez X-ışını saptadı.
Roket uçuşlarının en büyük dezavantajı onların çok kısa süreli uçuşu (tekrar Dünya’ya düşmeden önce atmosfer üzerinde sadece birkaç dakika) ve sınırlı bakış açısına sahip olmalarıydı. Amerika Birleşik Devletleri’nden fırlatılan bir roket güney gökyüzündeki kaynakları göremezken, Avustralya’dan atılan bir roket de kuzey gökyüzündeki kaynakları göremiyordu.
X-ışını Kuantum Kalorimetre Projesi
Astronomide, yıldızlar arası bulunan boşlukta yayılan gazlar ve kozmik tozlar bulunur. Bunlar yıldızlararası boşluğu doldurur ve çevredeki galaksiler arası ortamlarla sorunsuz olarak karışır. Yıldızlar arası ortam iyonların, atomların, moleküllerin, büyük toz tanelerinin, kozmik ışınların ve galaktik manyetik alanların oluşturduğu seyreltik bir bileşenden oluşur. Elektromanyetik radyasyon formunda aynı hacmi kaplayan enerjiler yıldızlararası radyasyon alanıdır.
X-ray ışını yayan yıldız yüzeylerinden fırlayan koronal bulutlardan oluşan 106-107 kelvin sıcaklığa sahip sıcak iyonize ortamlar asıl ilgi alanıydı. ISM (yıldızlararası boşluk) fırtınalı ve uzaysal ölçeklerde bir yapıya sahiptir. Yıldızlar molekül bulutlarının büyük komplekslerinin içinde doğarlar. Yaşamları boyunca ISM ile fiziksel olarak bir etkileşime sahiptirler. Süpernova tarafından oluşturulan şok dalgaları ve genç yıldız kümelerinin yıldız rüzgarları hipersonik türbülansa dönüşen büyük enerjiler ile çevrilir. Elde edilen yapılar sıcak gazın yıldız bulut baloncukları ve süper baloncuklardır. Güneş şu anda düşük yoğunluktaki Yerel baloncuğun daha yoğun bir bölge olan Yerel Yıldızlararası Bulut kısmına doğru hareket etmektedir.
0,07-1 keV bant aralığı üzerindeki yıldızlararası ortamdan ışıyan X-ışınlarının spektrumunu ölçmek için NASA 1 Mayıs 2008 tarihinde Siyah Brant 9’u Beyaz Kumlar Füze Atışyeri’nde fırlattı. ’nden Dan McCammon yürütücü olarak bu göreve getirildi.
Balonlar
Balon uçuşları Dünya’nın atmosferinin %99,997’sine denk gelen deniz seviyesinin 40 km yüksekliğine kadar araçları taşıyabilir. Verileri kısa birkaç dakika boyunca toplayan roketlerin aksine bu kabarcıklar çok uzun sürede havada kalabilmektedirler. Ancak, bu yüksekliklerde çoğu X-ışını spektrumu emilmektedir. 35 keV’den az enerjiye sahip X-ışınları kabarcıklara ulaşamaz. 21 Temmuz 1964 yılında Filistin, Teksas, ABD’den fırlatılan bir kabarcık üzerindeki sintilasyon sayacı ile Yengeç Bulutsusu süpernovasının kalıntısının sert X-ışını olduğunun bulunmasına yardımcı oldu. Bu olay ayrı bir kozmik X-ışını kaynağından X-ışınlarının ilk balon tabanlı algılaması olarak tarihe geçti.
Yüksek enerjili odaklama teleskobu
Yüksek enerjili odaklama teleskobu(HEFT) sert X-ışını bandında (20-100 keV) astrofizik kaynaklarını görüntülemek üzere yapılan kabarcık kaynaklı bir deneydir. Uçuş Mayıs 2005’te Fort Sumner, New Mexico, ABD’de gerçekleşti. HEFT’in açısal çözünürlüğü yaklaşık 1.5’dir. Otlatma açılı X-ışını teleskobu yerine kullanılan HEFT, 10 keV ötesindeki iç içe otlatma rastlantılı aynasının yansımasını genişletmek için alışılmamış tungsten silikon katmanlı kaplamaya sahiptir. HEFT 60 keV’de yarım maksimumda 1,0 keV tam genişlikte bir enerji çözünürlüğüne sahiptir. HEFT Mayıs 2005’te 25 saatlik bir uçuş için fırlatıldı ve Yengeç Bulutsusu gözlendi.
Yüksek çözünürlüklü gama-ışını ve sert X-ışını spektrometres)
Balon kaynaklı bir deney olan yüksek çözünürlüklü gama ışını ve sert x-ışını spektrometresi deneyi x-ışınlarını ve gama ışınlarını gözlemek için yapıldı. Aralık 1991’de McMurdo Üssü , Antarktika’dan fırlatıldı. Sabit rüzgarlar balonu kutup etrafında 2 hafta boyunca taşıdı.
Rakonlar
Rakonlar (roket ve balonun birleşiminden oluşan sözcük) yerdeyken yakılmasındansa katı roket yakıtı kullanılan üst atmosfere kadar gitmiş gaz dolu balon ve roketten oluşan bir alettir. Rakonlar maksimum yüksekliğe ulaştıklarında roket ve balon ayrılır ve roket otomatik olarak ateşlenir. Bu nedenden dolayı daha fazla kimyasal yakıt gereksinimi duyulmadan daha yükseğe ulaşabilir.
Orijinal "rakonlar" konsepti 1 Mart 1949'da 'un Aerobee roket ateşleme seyiri sırasında Komutan Lee Lewis, Komutan G. Halvorson, S. F. Singer ve James A. Van Allen tarafından geliştirildi. 17 - 27 Temmuz 1956 tarihleri arasında, (NRL) gemisi, 'nın güneybatısındaki ~30°K ve ~121,6°B'de güneş ultraviyole ve X-ışını gözlemleri için sekiz rakonu fırlattı: yeröte: 120 km.
X-ışınları Astronomi Uyduları
X-ışınları astronomi uyduları X-ışınlarının gök cisimlerinden ışımasını inceler. X-ışınlarını tespit eden ve iletebilen bu uydular X-ışınları astronomisinin bir parçasıdır. X-radyasyonları Dünya’nın atmosferi tarafından emildiği için uydulara ihtiyaç vardır ve bu nedenle X-ışınlarını belirleyecek araçlar balonlar, sondaj roketleri ve uydular gibi yüksek yerlere çıkabilmelidir.
X-ışını teleskopları ve aynaları
X-ışını teleskopları kırılma ya da geniş sapma yansımalarından farklı olarak kayan yansıma açılarına dayanılarak yön veya görüntüleme yeteneğine sahiptir. Bu durum görünür veya UV teleskoplarından daha dar görüş alanına neden olur. Aynalar seramikten ya da metal folyodan oluşabilir.
Astronomideki ilk X-ışını teleskobu Güneş’i gözlemlemek için yapıldı. Güneşin X-ışını fotoğrafı roket kaynaklı bir teleskopla ilk kez 1963’te çekildi. Fakat güneşin ilk X-ışını fotoğrafı 19 Nisan 1960’ta Aerobee-Hi roketindeki bir iğne deliği kamerasıyla çekildi.
X-ışını aynalarının güneşdışı X-ışınları astronomisi için kullanımı için şunlar gerekir:
- iki boyutlu bir X-ışının foton varış yerini tespit etme kabiliyeti ve
- makul bir algılama verimliliği.
X-ışını astronomisi detektörleri
X-ışını astronomisi detektörleri öncelikle enerji ve genellikle çeşitli tekniklerle dalga boylarını tespit etmek üzere tasarlanmıştır.
X-ışını detektörleri bireysel X-ışınlarını toplamak ve toplanan fotonların sayısını saymakta, enerjisini ölçmekte, dalga boyunu belirlemekte veya ne kadar hızlı olduklarını anlatır.
X-ışınlarının astrofiziksel kaynakları
Çeşitli astrofiziksel cisim türleri; galaksi kümeleri, etkin galaksi çekirdeklerindeki kara delikler, süpernova kalıntıları, yıldızlar ve beyaz cüce içeren ikili yıldızlar (kataklizmik değişen yıldızlar ve süper yumuşak X-ışını kaynakları), nötron yıldızı veya kara delik (X ışını ikilileri) gibi galaktik cisimler, floresan ışığı yansıtırlar ya da X-ışını yayarlar. Bazı güneş sistemi cisimleri X-ışınlarını emer. Buna en iyi örnek Ay’dır. Ayın X-ışını parlaklığı yansıyan solar X-ışınlarından kaynaklanır. Birçok çözülmemiş X-ışını kaynağı kombinasyonu gözlenen X-ışını arka planını üretir. X-ışını sürekli siyah cisim radyasyonu, foton ışınlaması, senkrotron veya düşük enerjili fotonların ters Compton saçılmasından ortaya çıkar.
Bir orta-kütle X-ışını ikilisi bileşenlerinden biri nötron yıldızı veya kara delik, diğer bileşeni ise orta-kütle yıldızdan oluşan ikili yıldız sistemlerinden oluşur.
Hercules X-1 genellikle Roche lobunun taşmasıyla oluşan normal yıldızın nötron yıldızıyla birleşmesiyle oluşur. X-1 büyük X-ışını ikililerinin protatifidir.
Göksel X-ışını kaynakları
Bir göksel küre 88 takımyıldıza bölünmüştür. Uluslararası Astronomi Birliği bu takımyıldızları gökyüzünün alanları olarak tanımlamıştır. Bütün takımyıldızlar kayda değer bir X-ışını kaynağıdır. Bazıları galaksilerin merkezindeki kara delik veya astrofiziksel modeline göre tanımlanmıştır. Bazıları ise atarca yıldızıdır. X-ışını astronomisi tarafından modellenen başarılı kaynaklar sayesinde Güneşi, bütün evreni ve bunların gezegenimizi nasıl etkilediğini anlayarak X-ışınlarının neslini anlamaya uğraşıyoruz. Takımyıldızları mevcut fiziksel teorinin veya yorumlarından ayrı olarak gözlem ve kesinlikle baş edebilmek için bulunmuş bir astronomik cihazdır. Astronomi çok uzun zamandır mevcut. Fiziksel teori zamanla değişir. X-ışını astronomisi sınıflandırma, keşif sırası, değişkenlik, çözülebilirlik ve yakın kaynaklarla ilişkisine odaklanırken göksel X-ışın kaynaklarına bağlı olan X-ışını astronomisi, X-ışını parlaklığının fiziksel nedenine odaklanır.
Avcı (Orion) ve Irmak (Eridanus) takımyıldızları içinde ve bunların arasında uzanan, Avcı-Irmak Süperkabarcığı, Eridanus Yumuşak X-ışın Artışı veya Eridanus Kabarcığı olarak da bilinen yumuşak X-ışını "sıcak noktası", Hα yayan filamentlerin birbirine kenetlenen yaylarından oluşan 25°'lik bir alandır. Yumuşak X-ışınları süper kabarcığın içindeki sıcak gaz tarafından yayılır (T ~ 2–3 MK). Bu parlak nesne, gaz ve toz iplikçiğinin "gölge" arka planını oluşturur. İplikçik, IRAS tarafından ölçülen yaklaşık 30 K'lik bir sıcaklıktaki tozdan 100 mikrometre emisyonu temsil eden üst üste konturlarla gösterilir. Burada iplikçik, 100 ile 300 eV arasındaki yumuşak X-ışınlarını emer, bu da sıcak gazın iplikçiğin arkasında bulunduğunu gösterir. Bu iplikçik belki de sıcak kabarcığı çevreleyen nötr gaz kabuğunun bir parçasıdır. İç kısmı, Orion OB1 birliğindeki sıcak yıldızlardan gelen ultraviyole (UV) ışık ve yıldız rüzgarlarıyla eneyji kazanır. Bu yıldızlar, tayfın görsel (Hα) ve X-ışını bölümlerinde gözlenen yaklaşık 1200 lys büyüklüğünde bir süper kabarcığa enerji verir.
Önerilen (Gelecek) X-ışınları Gözlemci Uyduları
X-ışını gözlemci uydularıyla ilgili bir sürü proje vadedilmektedir.
Keşifsel X-ışını astronomisi
Genellikle gözlemsel astronominin Dünya’nın yüzeyinde gerçekleştiği düşünülmektedir (ya da nötrino astronomisinin altında). Dünya’nın gözlemlerini sınırlama fikri Dünya’nın yörüngesini de içerir. Gözlemci Dünya’nın rahat sınırlarını bırakır bırakmaz derin bir uzay gezginine dönüşür Gezgin 1 ve Gezgin 3 hariç). Eğer araştırma derin uzay gezginine dönüşürse Dünya’yı ya da onun yörüngesini terkeder.
Uydu veya uzay sondasını derin uzay X-ışını astronotu/gezgini veya “astronot”/gezgin olarak nitelemek için gereken şey XRT veya X-ışını detektörüdür ve böylelikle Dünya’nın yörüngesini terkedebilir.
6 Ekim 1990’da Ulysses fırlatıldı ve Şubat 1992’de kendi kütleçekimsel sapanından dolayı Jüpiter’e ulaştı. Haziran 1994’te güney güneş kutbunu geçti ve Şubat 1995’te çapraz olarak tutulum çemberi ekvatorunu geçti. Güneş X-ışını ve kozmik gama-ışını patlaması deneyinin 3 ana hedefi vardı: güneş ışınlarını görüntülemek ve incelemek, patlamalarını tespit etmek ve belirlemek ve yerinde tespit etmek. Ulysses ilk gama patlama detektörü taşıyan uyduydu ve Mars’ın yörüngesinin dışına gönderildi. Sert X-ışını detektörleri 15-150 keV aralığında işletilmektedir. Dedektörler plastik ışık tüplerinden fotomultiplikatörlere 23 mm kalınlığında 51 mm çaplı CsI(TI) kristalinden oluşmaktadır. Sert detektörler çalışma modunu şunlara bağlı olarak değiştirir (1) ölçülen sayım oranı, (2) yer konumu, (3) uzay aracı telemetri modu. Tetikleme seviyesi genellikle arka plan üzerinde 8-sigma ve duyarlılığı 10−6 erg/cm2 (1 nJ/m2) olacak şekildedir. Bir patlama tetiği kaydedildiği zaman, cihaz yavaş telemetri okumaları için 32-kbit hafızasında kaydı yüksek çözünürlüklü veriye dönüştürür. Patlama dataları ya 8-ms’nin 16 s’yesinin çözünürlük sayı oranını ya da 2 detektörün toplamından 32-ms’nin 64 s’yesinin sayım oranını içerir. Ayrıca 2 detektörün toplamından 16 kanal enerji spektrumu da bulunur (1, 2, 4, 16 veya 32 saniyelik tümlemelerin alındığı). Bekleme modunda data ya 0.25lik ya da 0.5 s’lik tümlemelerle ve 4 enerji kanalıyla alınır. Tekrar, 2 detektörün çıkışları toplanır.
Ulysses yumuşak X-ışını detektörleri 2.5-mm kalınlığında x 0.5 cm2 alana sahip Si yüzey bariyer dedektörlerinden oluşur. 100 mg/cm2 berilyum folyonun ön camı düşük enerjili X-ışınlarını geri çevirir ve 75°’lik (yarım açı) konik FOV tanımlar. Bu dedektörler pasif olarak soğutulur ve -35 ile -55 °C’lik aralıkta faaliyete geçer. Bu dedektör 5-20 keV’i kapsayan 6 enerji kanalına sahiptir.
Teorik X-ışını Astronomisi
Teorik X-ışını astronomisi teorik astronominin bir dalıdır ve teorik astrofizik ve X-ışınlarının teorik astrokimyası, ışıması ve astronomik cisimlere uygulandığında algılamasıyla uğraşır.
Teorik astrofizikte olduğu gibi, teorik X-ışını astronomisinde de mümkün olan X-ışın kaynaklarının davranışlarının yaklaşık olarak analitik modelini içeren ve gözlemlenmiş verilerin yaklaşık olarak sayısal simülasyonunu içeren bir sürü araç kullanılır. Bir kere potansiyel gözlem sonuçları mümkün olduğunda deneysel gözlemlerle karşılaştırılabilir. Gözlemciler bir modeli yalanlayan ya da değiştiren veya çelişen modellerden birkaçını seçip onları iyileştirmeye yardım etmeye çalışabilir.
Teorisyenler ayrıca modelleri üretebilir ya da değiştirebilir. Herhangi bir tutarsızlık durumunda, genel eğilim minimum düzeyde değişiklikler yapmak yönündedir. Bazı durumlarda büyük oranlarda tutarsızlıkla karşılaşılabilir ve model terkedilebilir.
Astrofizik, astrokimya, astrometri ve diğer bütün alanların konularının çoğu X-ışını ve X-ışını kaynaklarıyla ilgilenen teknisyenler içerir. Birçok teorinin başında X-ışını kaynaklarının inşa edildiği ve kullanıldığı Dünya bazlı laboratuvarlar bulunur.
Dinamolar
Dinamo teorisi dönen, konveksiyona uğrayan ve manyetik alan oluşturmak için sıvı eylemlerini yürüten bu süreçte geçenleri anlatır. Bu teori astrofiziksel yapının anormal derecede uzun ömre sahip manyetik alanını açıklamak için kullanılır. Eğer yıldız manyetik alanların birçoğu gerçekten dinamolar tarafından indüklenmişse, alan şiddeti dönme oranıyla ilişkili olabilir.
Astronomik Modeller
Diğer dalga boylarının aralığından kaynaklanan spektral yansıma ile bir araya gelen X-ışını spektrumu tarafından gözlemlenen X-ışını yansıması gibi bir astronomik model inşa edilebilir. Örneğin, Scorpius X-1 ile termal plaza mekanizmasına benzeyen X-ışını spektrumu X-ışını enerjisi 20 keV’e kadar çıkarken dik olarak düşüşe geçer. Buna ek olarak, hiçbir radyo yansıması gerçekleşmez ve görünür süreklilik gözlenen X-ışını akısının sıcak plazmaya uyumundan beklenenle aynıdır. Plazma, enerji kaynağının belirsiz olduğu fakat yakın ikili fikriyle ilgili olabilecek geçici plazmanın ya da merkez objenin koronal bulutundan oluşabilir.
Yengeç bulutsusu X-ışını spektrumunda Scorpius X-1’den farklı olan üç özellik vardı: spektrumu daha sertti, kaynak çapının birimi ışık yılıydı (astronomik birimler değil), radyo ve optik sinkrotron yayılımı daha güçlüydü. Onun genel ışık parlaklığı optik yayılmayla ve ısısal olmayan plazmayla rekabet edebilir. Buna rağmen, Yengeç Bulutsusu X-ışın kaynağı olarak bilinir. Enerji içeriği toplam enerji içeriğinden 100 kat fazladır ve görünen büyük bilinmeyen bir kaynaktan elde edilen radyo kısmına sahiptir.
Dev yıldızlar kırmızı deve dönüştüklerinde rüzgar ve koronal bölme çizgileriyle çakışırlar. Bu bölme çizgileri üzerindeki X-ışınları ışımasının düşüşünü açıklamak için şu modeller önerilmiştir:
- coronae’deki düşük ışımaya yol açan düşük geçiş bölgesi özkütleleri,
- koronal ışımanın yüksek özkütleli rüzgarının yok olması,
- sadece soğuk koronal hatların sabit olması,
- manyetik alanda sınırlı plazmanın azalmasıyla ortaya çıkan manyetik alan yapısındaki değişim veya
- kırmızı devler arasında türbülans oluşturan küçük boyuttaki yıldız alanlarının kaybolmasından dolayı manyetik dinamo karakterindeki değişim
Analitik X-ışını Astronomisi
Analitik X-ışını astronomisi kabul edilebilir bir çözüm sağlamak amacıyla oluşturulan astronomik bir bulmacaya uygulanabilir. Aşağıdaki bulmacayı göz önüne alalım.
Yüksek kütleli X-ışını ikilileri OB süper dev yıldızları ve kompakt nesnelerle, bazen de nötron yıldızı veya kara deliklerin birleşmesiyle oluşur. Süper dev X-ışını ikilileri HMXB’lerdir. SGXB’ler tipik sert X-ışını spektrumunu gösterir. X-ışını parlaklığı 1036 erg·s−1 (1029 watts)’e kadar yükselir.
Klasik SGXB’ler ve yeni keşfedilmiş süper dev hızlı X-ışını geçişi arasındaki gözlenen farklı zamansal davranışı tetikleyen mekanizma hala tartışılmaktadır.
Amaç: ışınım modelleri arasındaki farkı ayırt etmeye yardım eden uzun yörüngeleri keşfetmek ve belki de modellere sınırlama getirmek.
Metod: INTEGRAL tarafından elde edilen gibi değişik SGXB’lerdeki arşivsel dataları incelemek. Kısa dönem ve uzun dönem ışık eğimi inşa etmek. Her bir adayın değişik zaman dilimlerindeki değişen davranışlarına zamanlama analizi uygulamak.
Değişik astronomik modelleri karşılaştırmak:
- direkt küresel büyüme
- kompakt objelerde büyüme diskinin Roche-Lobe taşması
Çıkartılıcak sonuç: X-ışını akısında oluşan büyük farklılıklar yıldız rüzgarlarıyla oluşan makro-kümelerin büyümesiyle açıklanabilir.
Yıldızsal X-ışını astronomisi
Yıldızsal X-ışını astronomisi 5 Nisan 1974’te Capella’da X-ışını tespit edilmesiyle başladı diyebiliriz. Bu tarihte bir roket fırlatıldı ve kontrol sisteminde davranışını ayarlamak için yıldız sensörü ’nın yük eksenine doğrultulmuştu. Bu dönem boyunca, X-ışını detektörleri tarafından X-ışınlarının 0.2-1.6 keV aralığında olduğu tespit edilmiştir.
Eta Carinae
Chandra X-ışını Gözlemevi tarafından yapılan yeni X-ışını gözlemleri 3 farklı yapıyı göstermektedir: bir dış, at nalı şeklinde 2 ışık yılı çapa sahip halka, 3 ışık ayı çapa sahip bir sıcak iç çekirdek ve 1 ışık ayı çaptan daha az çapa sahip sıcak merkez kaynağı ve bu kaynak tüm olayı yürüten süper yıldıza sahip kısım olabilir. Dış halka 1000 yılın üzerinde meydana gelmiş büyük bir patlamanın kanıtlarına sahip. Eta Carinae etrafındaki bu 3 yapı süpersonik hızlardaki süper yıldızlardan gelen şok dalgalarını temsil ediyor. Sıcak şok gaz aralığının sıcaklığı 60 MK’dir ve iç kısımlarınki 3 MK’dir. Minnesota Üniversitesi’nden Prof. “Chandra resmi yıldız nasıl bu kadar sıcak ve yoğun X-ışınına sahiptir gibi birçok bulmaca içermektedir.” demiştir. Hubble Uzay teleskopuyla yapılan Eta Carinae gözlemlerinde Davidson yürütücüydü.
Yıldız Güneştacı
Koronal yıldızlar ya da koronal bulut içindeki yıldızlar Hertzsprung-Russell diyagramının serin yarısındaki yıldızlar arasında sık rastlanan yerdir. Skylab ve Copernicus’un içindeki aletlerle yapılan deneyler yıldız güneştacındaki 0.14-0.284 keV aralığındaki yumuşak X-ışını ışımasını bulmak için kullanılmıştır. ANS ile yapılan deneyler Capella ve Sirius’ta X-ışını sinyali bulunmasıyla başarıya ulaştı. Güneşsel bir koronadan X-ışını ışıması ilk defa vadedildi. Capella’nın koronasının yüksek sıcaklığı ilk koronal X-ışını spektrumundan elde edildi. 1977 yılında Proxima Centauri XUV’lerden yüksek enerjili radyasyon emisyonunu keşfetti. 1978’de α Cen düşük aktiflipe sahip koronal kaynak olarak tanımlandı. Einstein gözlemleri operasyonu ile X-ışınlarının emisyonu yıldızların yaygın özelliği olarak Hertzsprung-Russell diyagramında gösterildi. İlk Einstein anketi önemli kavramalara neden olmuştur:
- X-ışını kaynakları Hertzsprung-Russell diyagramı genelinde ve evrimin birçok aşamasında, bütün yıldız türleri arasında bolca bulunmaktadır.
- X-ışını parlaklıkları ve ana sekans boyunca dağılımları uzun akustik ısıtma teorileri ile uyumlu olmasa da manyetik koronal ısınmanın etkisi olarak yorumlanmıştır ve
- eğer yıldızların dönme periyotları farklı ise büyük farklılıklara neden olur.
UX Ari’nin orta çözünürlüklü spektrumuna uymak için, güneşaltı bolluk gereklidir.
Yıldız X-ışını Astronomisi aşağıdakilerin daha derin anlamlarına katkı sağlamaktadır:
- manyehidrodinamik dinamolarda manyetik alanlar
- çeşitli plazma-fiziksel süreçler sonucunda zayıf astrofizik plazmalarda enerji salınımında ve
- yıldız çevresinde yüksek enerjili radyasyon etkileşimlerinde.
Dengesiz rüzgarlar
Teori, önemli dış aktarım bölgesindeki yetersizliğin A yıldızlarındaki manyetik dinamonun yokluğundan kaynaklandığını söyler. O ve B tipi yıldızlarda ise dengesiz rüzgarların X-ışını kaynağı olduğu belirlenmiştir.
En serin M cüceleri
Spektral M5 tipinin ötesinde, klasik αω dinamosu cüce yıldızların iç yapısı önemli ölçüde değişemez ve bu şekilde çalışamaz, tam olarak iletimli olurlar. Dağıtılmış (veya α2) dinamo hem yüzeydeki manyetik akıyla hem de koronadaki manyetik alanın topolojisi dönüşümlü olarak değişebilmesiyle alakalı olabilir. Belki de spektral sınıf dM5’in çevresindeki X-ışını özelliklerinin bazılarının süreksizliği ile sonuçlanabilir. Ancak, gözlemler bunu desteklemiyor gibi görünebilir: uzun süreli düşük kütleli X-ışını algılamanın sabit emisyon ve daha yüksek büyüklükte ateşlemeye sahipliği gösterildi.
Herbig Ae/Be yıldızlarından güçlü X-ışını ışıması
Herbig Ae/Be yıldızları ana sekans öncesi yıldızlardır. Kendi X-ışını ışıma özellikleri ile ilgili olarak bazıları;
- sıcak yıldızları anımsatırlar
- diğerleri serin yıldızlarda koronal aktiviteye işaret ederken, bu yıldızlar parlaklığın varlığına ve çok yüksek sıcaklıklara dikkat çeker.
Bu güçlü ışımaların doğası aşağıdakileri içeren modellerle tartışmalı kalmıştır;
- dengesiz yıldız rüzgarları,
- çarpışan rüzgarlar
- manyetik korona
- disk korona
- rüzgardan beslenen manyetosferler
- büyüyen şoklar
- kayma dinamosu operasyonları
- bilinmeyen geç tip yoldaşlar
K devleri
FK Com yıldızları alışılmadık hızlı dönüşlere ve aşırı aktif belirtilere sahip spektral K tipi devlerdir. X-ışını koronaları bilinen en parlak ve en sıcaktır. Fakat, güncel popüler hipotez yoldaşının yörüngesel açısal momentumunun birincile transfer edildiği birleşmiş kapalı ikili bir sistem içerir.
Pollux İkizler takımyıldızının en parlak, gökyüzünün is en parlak onyedinci yıldızıdır. Pollux dev turuncu K yıldızıdır ve kendisinin beyaz olan ikizi Castor ile ilginç bir renk kontrastı yakalar. Pollux etrafında sıcak, dış, manyetiksel olarak desteklenen bir korona bulunduğuna dair kanıtlar vardır ve bu yıldız X-ışını yayıcısı olarak bilinmektedir.
Amatör X-ışını astronomisi
Topluca, amatör gök bilimciler yıldızsal objelerin çeşitliliğini ve kendi inşa ettikleri ekipmanlarla fenomen olayları gözlemlerler. (USAFA) ABD’nin tek lisans uydu programına ev sahipliği yapar ve FalconLaunch sondaj roketlerini geliştirmeye devam ederler. X-ışını astronomisini uzaydaki yükünü koymak için harcanan direkt amatör çabalara ek olarak öğrenciler tarafından geliştirilen deneylere imkân sağlar.
Gözlemlerde ve X-ışını astronomisi deneylerini raporlamakta bazı sınırlamalar vardır: amatör roket ya da balonu inşa etme maliyetine uygun bir X-ışını detektörü oluşturmak ve uygun bir x-ışını detektörünün parçaları için uygun maliyet bulmak gibi.
X-ışını astronomisinin tarihi
1927 yılında ’ndan ve ortakları ve ’ın roketlerinin üst atmosferin keşfi için donatılmasını önerdi. “İki yıl sonra, o bir roketin üst atmosferi keşfedeceği ve ultraviyole radyasyonun ve yüksekliklerdeki X-ışınlarının tespit edilebileceği bir deney programı önerdi”.
1930’ların sonunda Güneş’i çevreleyen çok sıcak, narin bir gazın varlığı yüksek oranda iyonize türlerin optik koronalından dolaylı yoldan anlaşıldı. Güneş bu zamana kadar sıcak narin bir korona ile çevrili olarak biliniyordu. 1940’ların ortasında radyo gözlemleri Güneş’in etrafında radyo koronası olduğunu belirledi.
X-ışını kaynakları için Dünya’nın atmosferinden ötede başlayan ilk arama 5 Ağustos 1948 saat 12:07’de yapıldı. Birleşik milletler ordusu Hermes projesi kapsamında V-2 roketini Beyaz Kumlar’da fırlattı. İlk güneş X-ışını T.Burnight tarafından kaydedildi.
X-ışını astronomisindeki önemli sorular
X-ışını astronomisi kaynak içinde eş olarak önemli spektral sondaj kullanır ve birçok bulmacayı anlama çabasında önemli bir araçtır.
Yıldızsal Manyetik Alan
Manyetik alanlar yıldızlar arasında her yerdedir fakat biz bunun ne nedenini kesin olarak bilebiliyoruz ne de yıldızsal çevrelerde fiziksel plazma gibi davranmasını şaşırtıcı şekilde açıklayabiliyoruz. Örneğin bazı yıldızlar manyetik alana sahip gibi görünürken diğerleri sık sık alan oluşturuyor gibi görünüyor.
Güneşdışı X-ışını kaynağı astrometrisi
Güneşdışı X-ışını kaynaklarının ilk tespiti ile, genellikle sorulan ilk soru “Kaynak nedir?” olmuştur. Kapsamlı bir arama genellikle başka dalga boylarında mümkün olmuştur. Örneğin mümkün olan tesadüf objelerde görünür veya radyo dalga boyları gibi. Çoğu doğrulanmış X-ışını yerleri hala kolaylıkla ayırt edilebilir kaynaklar değildir. X-ışını astrometrisi ince açısal çözünürlük ve spektral ışıltısının her zamankinden daha fazla talep edilmesinden ötürü ciddi bir endişe oluşturmaktadır.
X-ışını/optiği, X-ışını/radyosu ve X-ışını/X-ışını tanımlamalarının yapılmasında konum rastlantılarından dolayı doğal zorluklar vardır.
X-ışını kaynakları yıldızlar kaynağın kütle merkezi ile yıldızın konumu arasındaki açısal uzaklığa göre tanımlanabilmesini karşılar. İzin verilen maksimum uzaklık olabildiğince gerçek eşleme elde etmek için tanımlamak için belirlenen daha büyük bir değer ile sahte eşlemelerin ihtimalini minimuma indirmek için daha küçük bir değer arasında uzlaşmadır.
Güneşsel X-ışını astronomisi
Güneş’in etrafında ya da yakınındaki belirlenmiş X-ışınları kaynakları dış atmosferin ya içindedir ya da koronal bulutuyla ilişkilidir.
Koronal ısınma problemi
X-ışını astronomisi alanında koronal bir ısınma problemi mevcut. Güneş’in ışık yuvarı 5570 Kelvin sıcaklığa sahipken koronası 1–2 × 106 Kelvin sıcaklığa sahiptir. Yine de, en sıcak bölgenin sıcaklığı 20 × 106 Kelvindir. Koronanın yüksek sıcaklığı ışık yuvarından gelen direkt ısı iletimi haricinde bir şey tarafından ısıtıldığını gösterir.
Koronayı ısıtmak için enerji gerektiği düşünülmekteydi. Bu yüzden iki temel mekanizma koronal ısınmayı anlatmak için geliştirildi. İlk mekanizma dalga ısınmasıydı. Diğeri ise manyetik ısınmadır.
Günümüzde dalgaların daha etkili bir ısınmaya sebep olduğu tam olarak belli değildir. Alfvén dalgaları dışındaki tüm dalgaların dağıldığı veya koronaya ulaşmadan kırıldığı bulunmuştur. Buna ek olarak Alfvén dalgaları kolay kolay koronada dağılmamaktadır.
X-ışını karanlık yıldızlar
Güneşsel döngü esnasında sağdaki görüntüde de görüldüğü gibi Güneş neredeyse bir X-ışını karanlığıdır. Bunun yanı sıra Betelgeuse her zaman X-ışını karanlığı gibi gözükmektedir. Neredeyse herhangi bir X-ışını kırmızı devler tarafından yayılır.
X-ışını karanlık gezegen/kuyrukluyıldız
X-ışını gözlemleri geçiş esnasındaki ebeveyn yıldızlarının koronaları tutulurken gezegenlerin belirlenmesine olanak sağlamıştır.
X-ışını dedektörleri daha duyarlı oldukça başka gezengenler ve X-ışını parlak olmayan göksel cisimler gözlendi.
Tek X-ışını yıldızları
Güneşe ek olarak birçok tekli yıldız veya yıldız sistemi galaksi boyunca X-ışını yayar.
Tek yıldızlar üzerine çalışmanın yararı tüm etkilerden arınmış ölçümler yapabilmek veya çoklu yıldız sisteminin bir parçası olabilmektir. Teoriler ve modeller daha kolay test edilebilir.
Kaynakça
- ^ . 21 Haziran 2002 tarihinde kaynağından arşivlendi.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
X isini astronomisi astronomik nesnelerin X isininin gozlem ve algilama calismalariyla ugrasan astronominin bir dalidir X isinlari Dunya nin atmosferi tarafindan emildigi icin x isinlarini tespit eden balon sondaj roketleri ve uydular belirli bir yukseklikte bulunmalidir X isini astronomisi Mauna Kea Gozlemevlerindeki gibi standart isik emilimi olan teleskoplardan daha ilerisini goren uzay teleskoplari ile ilgili bir uzay bilimidir Dunya nin atmosferinin opak oldugu yerde X isinlari 0 008 nm den baslar ve elektromanyetik spektrumda 8 nm ye kadar genisler X isini emisyonu yaklasik bir milyon kelvin ile yuz milyonlarca kelvin arasinda sicakliga sahip asiri sicak gazlar iceren astronomik nesnelerden beklenmektedir Gunesten yayilan X isinlari 1940 lardan beri gozlenmesine ragmen ilk kozmik X isini kaynaginin 1962 yilindaki kesfi tam bir surpriz oldu Akrep Takimyildizinda bulunan bu ilk X isini kaynagina SCO X 1 adi verildi Scorpius X 1 in X isini emilimi gorsel emilimden 10 000 kat fazlaydi ve Gunes in emilimi bundan bir milyon kat daha azdi Buna ek olarak X isinlarinin enerji uretimi tum dalga boylarinda Gunes in toplam emiliminden 100 000 kat daha fazlaydi Scorpius X 1 ile baslayan X isinlari astronomisi uzerine yapilan bu yeni kesifler Riccardo Giacconi ye 2002 yilinda Nobel Fizik Odulu nu kazandirdi Bugun biliyoruz ki Sco X 1 gibi X isini kaynaklari notron yildizlari veya karadelikler gibi sikisik yildizlardir Bir karadeligin icine dusen malzemeler X isini yayabilir fakat karadeligin kendisi yayamaz X isini emilimi icin gerekli olan enerji yercekimi ile saglanmaktadir Yercekimi tarafindan cekilen gaz ve toz yuksek yercekimi alani ve diger gok cisimleri tarafindan isitilir Binlerce X isini kaynagi bilinmektedir Buna ek olarak galaksi kumelerindeki galaksiler arasi bosluk sicakligi 10 ve 100 megakelvin arasinda degisen cok sicak ama seyreltik bir gaz ile doludur Sicak gazin toplam miktari gorunur galaksilerin toplam kutlesinin 5 10 kat fazlasidir Sondaj roket ucuslariX isini arastirmalari icin yapilan ilk sondaj roket ucusu 28 Ocak 1949 da V 2 roketi ile New Mexico daki Beyaz Kumlar Fuze Atisyeri nde basariya ulasti Atmosferin hemen uzerinde ucan bu roketin burun konisi bolumune bir dedektor yerlestirildi Gunesten gelen X isinlari Blossom deneyi ile belirlendi 12 Haziran 1962 yilinda bir Aerobee 150 roketi firlatildi ve bu roket diger gok cisimlerinden ilk kez X isini saptadi Roket ucuslarinin en buyuk dezavantaji onlarin cok kisa sureli ucusu tekrar Dunya ya dusmeden once atmosfer uzerinde sadece birkac dakika ve sinirli bakis acisina sahip olmalariydi Amerika Birlesik Devletleri nden firlatilan bir roket guney gokyuzundeki kaynaklari goremezken Avustralya dan atilan bir roket de kuzey gokyuzundeki kaynaklari goremiyordu X isini Kuantum Kalorimetre Projesi Siyah Brant 8 mikrokalorimetresinin firlatilisi Astronomide yildizlar arasi bulunan boslukta yayilan gazlar ve kozmik tozlar bulunur Bunlar yildizlararasi boslugu doldurur ve cevredeki galaksiler arasi ortamlarla sorunsuz olarak karisir Yildizlar arasi ortam iyonlarin atomlarin molekullerin buyuk toz tanelerinin kozmik isinlarin ve galaktik manyetik alanlarin olusturdugu seyreltik bir bilesenden olusur Elektromanyetik radyasyon formunda ayni hacmi kaplayan enerjiler yildizlararasi radyasyon alanidir X ray isini yayan yildiz yuzeylerinden firlayan koronal bulutlardan olusan 106 107 kelvin sicakliga sahip sicak iyonize ortamlar asil ilgi alaniydi ISM yildizlararasi bosluk firtinali ve uzaysal olceklerde bir yapiya sahiptir Yildizlar molekul bulutlarinin buyuk komplekslerinin icinde dogarlar Yasamlari boyunca ISM ile fiziksel olarak bir etkilesime sahiptirler Supernova tarafindan olusturulan sok dalgalari ve genc yildiz kumelerinin yildiz ruzgarlari hipersonik turbulansa donusen buyuk enerjiler ile cevrilir Elde edilen yapilar sicak gazin yildiz bulut baloncuklari ve super baloncuklardir Gunes su anda dusuk yogunluktaki Yerel baloncugun daha yogun bir bolge olan Yerel Yildizlararasi Bulut kismina dogru hareket etmektedir 0 07 1 keV bant araligi uzerindeki yildizlararasi ortamdan isiyan X isinlarinin spektrumunu olcmek icin NASA 1 Mayis 2008 tarihinde Siyah Brant 9 u Beyaz Kumlar Fuze Atisyeri nde firlatti nden Dan McCammon yurutucu olarak bu goreve getirildi BalonlarBalon ucuslari Dunya nin atmosferinin 99 997 sine denk gelen deniz seviyesinin 40 km yuksekligine kadar araclari tasiyabilir Verileri kisa birkac dakika boyunca toplayan roketlerin aksine bu kabarciklar cok uzun surede havada kalabilmektedirler Ancak bu yuksekliklerde cogu X isini spektrumu emilmektedir 35 keV den az enerjiye sahip X isinlari kabarciklara ulasamaz 21 Temmuz 1964 yilinda Filistin Teksas ABD den firlatilan bir kabarcik uzerindeki sintilasyon sayaci ile Yengec Bulutsusu supernovasinin kalintisinin sert X isini oldugunun bulunmasina yardimci oldu Bu olay ayri bir kozmik X isini kaynagindan X isinlarinin ilk balon tabanli algilamasi olarak tarihe gecti Yuksek enerjili odaklama teleskobu Bu fotograf Yengec bulutsusunun enerji evrelerini gostermektedir Yuksek enerjili odaklama teleskobu HEFT sert X isini bandinda 20 100 keV astrofizik kaynaklarini goruntulemek uzere yapilan kabarcik kaynakli bir deneydir Ucus Mayis 2005 te Fort Sumner New Mexico ABD de gerceklesti HEFT in acisal cozunurlugu yaklasik 1 5 dir Otlatma acili X isini teleskobu yerine kullanilan HEFT 10 keV otesindeki ic ice otlatma rastlantili aynasinin yansimasini genisletmek icin alisilmamis tungsten silikon katmanli kaplamaya sahiptir HEFT 60 keV de yarim maksimumda 1 0 keV tam genislikte bir enerji cozunurlugune sahiptir HEFT Mayis 2005 te 25 saatlik bir ucus icin firlatildi ve Yengec Bulutsusu gozlendi Yuksek cozunurluklu gama isini ve sert X isini spektrometres Balon kaynakli bir deney olan yuksek cozunurluklu gama isini ve sert x isini spektrometresi deneyi x isinlarini ve gama isinlarini gozlemek icin yapildi Aralik 1991 de McMurdo Ussu Antarktika dan firlatildi Sabit ruzgarlar balonu kutup etrafinda 2 hafta boyunca tasidi RakonlarRakonlar roket ve balonun birlesiminden olusan sozcuk yerdeyken yakilmasindansa kati roket yakiti kullanilan ust atmosfere kadar gitmis gaz dolu balon ve roketten olusan bir alettir Rakonlar maksimum yukseklige ulastiklarinda roket ve balon ayrilir ve roket otomatik olarak ateslenir Bu nedenden dolayi daha fazla kimyasal yakit gereksinimi duyulmadan daha yuksege ulasabilir Orijinal rakonlar konsepti 1 Mart 1949 da un Aerobee roket atesleme seyiri sirasinda Komutan Lee Lewis Komutan G Halvorson S F Singer ve James A Van Allen tarafindan gelistirildi 17 27 Temmuz 1956 tarihleri arasinda NRL gemisi nin guneybatisindaki 30 K ve 121 6 B de gunes ultraviyole ve X isini gozlemleri icin sekiz rakonu firlatti yerote 120 km Temmuz 1956 da Navy Deacon rakonu firlatildiginda cekilmis bir fotograf X isinlari Astronomi UydulariX isinlari astronomi uydulari X isinlarinin gok cisimlerinden isimasini inceler X isinlarini tespit eden ve iletebilen bu uydular X isinlari astronomisinin bir parcasidir X radyasyonlari Dunya nin atmosferi tarafindan emildigi icin uydulara ihtiyac vardir ve bu nedenle X isinlarini belirleyecek araclar balonlar sondaj roketleri ve uydular gibi yuksek yerlere cikabilmelidir X isini teleskoplari ve aynalariSwift Gama Isini Patlamasi Gorevi Swift Gamma Ray Burst Mission X isinlarini son teknoloji urunu bir CCD ye odaklamak icin paralel bir Wolter I teleskopu XRT icerir X isini teleskoplari kirilma ya da genis sapma yansimalarindan farkli olarak kayan yansima acilarina dayanilarak yon veya goruntuleme yetenegine sahiptir Bu durum gorunur veya UV teleskoplarindan daha dar gorus alanina neden olur Aynalar seramikten ya da metal folyodan olusabilir Astronomideki ilk X isini teleskobu Gunes i gozlemlemek icin yapildi Gunesin X isini fotografi roket kaynakli bir teleskopla ilk kez 1963 te cekildi Fakat gunesin ilk X isini fotografi 19 Nisan 1960 ta Aerobee Hi roketindeki bir igne deligi kamerasiyla cekildi X isini aynalarinin gunesdisi X isinlari astronomisi icin kullanimi icin sunlar gerekir iki boyutlu bir X isinin foton varis yerini tespit etme kabiliyeti ve makul bir algilama verimliligi X isini astronomisi detektorleriX isini astronomisi detektorleri oncelikle enerji ve genellikle cesitli tekniklerle dalga boylarini tespit etmek uzere tasarlanmistir Rossi X isini Zaman Gezgini uydusundan oransal sayac dizisi aleti X isini detektorleri bireysel X isinlarini toplamak ve toplanan fotonlarin sayisini saymakta enerjisini olcmekte dalga boyunu belirlemekte veya ne kadar hizli olduklarini anlatir X isinlarinin astrofiziksel kaynaklariCesitli astrofiziksel cisim turleri galaksi kumeleri etkin galaksi cekirdeklerindeki kara delikler supernova kalintilari yildizlar ve beyaz cuce iceren ikili yildizlar kataklizmik degisen yildizlar ve super yumusak X isini kaynaklari notron yildizi veya kara delik X isini ikilileri gibi galaktik cisimler floresan isigi yansitirlar ya da X isini yayarlar Bazi gunes sistemi cisimleri X isinlarini emer Buna en iyi ornek Ay dir Ayin X isini parlakligi yansiyan solar X isinlarindan kaynaklanir Bircok cozulmemis X isini kaynagi kombinasyonu gozlenen X isini arka planini uretir X isini surekli siyah cisim radyasyonu foton isinlamasi senkrotron veya dusuk enerjili fotonlarin ters Compton sacilmasindan ortaya cikar Bir orta kutle X isini ikilisi bilesenlerinden biri notron yildizi veya kara delik diger bileseni ise orta kutle yildizdan olusan ikili yildiz sistemlerinden olusur Hercules X 1 genellikle Roche lobunun tasmasiyla olusan normal yildizin notron yildiziyla birlesmesiyle olusur X 1 buyuk X isini ikililerinin protatifidir Goksel X isini kaynaklariBir goksel kure 88 takimyildiza bolunmustur Uluslararasi Astronomi Birligi bu takimyildizlari gokyuzunun alanlari olarak tanimlamistir Butun takimyildizlar kayda deger bir X isini kaynagidir Bazilari galaksilerin merkezindeki kara delik veya astrofiziksel modeline gore tanimlanmistir Bazilari ise atarca yildizidir X isini astronomisi tarafindan modellenen basarili kaynaklar sayesinde Gunesi butun evreni ve bunlarin gezegenimizi nasil etkiledigini anlayarak X isinlarinin neslini anlamaya ugrasiyoruz Takimyildizlari mevcut fiziksel teorinin veya yorumlarindan ayri olarak gozlem ve kesinlikle bas edebilmek icin bulunmus bir astronomik cihazdir Astronomi cok uzun zamandir mevcut Fiziksel teori zamanla degisir X isini astronomisi siniflandirma kesif sirasi degiskenlik cozulebilirlik ve yakin kaynaklarla iliskisine odaklanirken goksel X isin kaynaklarina bagli olan X isini astronomisi X isini parlakliginin fiziksel nedenine odaklanir Avci Orion ve Irmak Eridanus takimyildizlari icinde ve bunlarin arasinda uzanan Avci Irmak Superkabarcigi Eridanus Yumusak X isin Artisi veya Eridanus Kabarcigi olarak da bilinen yumusak X isini sicak noktasi Ha yayan filamentlerin birbirine kenetlenen yaylarindan olusan 25 lik bir alandir Yumusak X isinlari super kabarcigin icindeki sicak gaz tarafindan yayilir T 2 3 MK Bu parlak nesne gaz ve toz iplikciginin golge arka planini olusturur Iplikcik IRAS tarafindan olculen yaklasik 30 K lik bir sicakliktaki tozdan 100 mikrometre emisyonu temsil eden ust uste konturlarla gosterilir Burada iplikcik 100 ile 300 eV arasindaki yumusak X isinlarini emer bu da sicak gazin iplikcigin arkasinda bulundugunu gosterir Bu iplikcik belki de sicak kabarcigi cevreleyen notr gaz kabugunun bir parcasidir Ic kismi Orion OB1 birligindeki sicak yildizlardan gelen ultraviyole UV isik ve yildiz ruzgarlariyla eneyji kazanir Bu yildizlar tayfin gorsel Ha ve X isini bolumlerinde gozlenen yaklasik 1200 lys buyuklugunde bir super kabarciga enerji verir Onerilen Gelecek X isinlari Gozlemci UydulariX isini gozlemci uydulariyla ilgili bir suru proje vadedilmektedir Kesifsel X isini astronomisiUlysses in ikinci yorungesi Genellikle gozlemsel astronominin Dunya nin yuzeyinde gerceklestigi dusunulmektedir ya da notrino astronomisinin altinda Dunya nin gozlemlerini sinirlama fikri Dunya nin yorungesini de icerir Gozlemci Dunya nin rahat sinirlarini birakir birakmaz derin bir uzay gezginine donusur Gezgin 1 ve Gezgin 3 haric Eger arastirma derin uzay gezginine donusurse Dunya yi ya da onun yorungesini terkeder Uydu veya uzay sondasini derin uzay X isini astronotu gezgini veya astronot gezgin olarak nitelemek icin gereken sey XRT veya X isini detektorudur ve boylelikle Dunya nin yorungesini terkedebilir 6 Ekim 1990 da Ulysses firlatildi ve Subat 1992 de kendi kutlecekimsel sapanindan dolayi Jupiter e ulasti Haziran 1994 te guney gunes kutbunu gecti ve Subat 1995 te capraz olarak tutulum cemberi ekvatorunu gecti Gunes X isini ve kozmik gama isini patlamasi deneyinin 3 ana hedefi vardi gunes isinlarini goruntulemek ve incelemek patlamalarini tespit etmek ve belirlemek ve yerinde tespit etmek Ulysses ilk gama patlama detektoru tasiyan uyduydu ve Mars in yorungesinin disina gonderildi Sert X isini detektorleri 15 150 keV araliginda isletilmektedir Dedektorler plastik isik tuplerinden fotomultiplikatorlere 23 mm kalinliginda 51 mm capli CsI TI kristalinden olusmaktadir Sert detektorler calisma modunu sunlara bagli olarak degistirir 1 olculen sayim orani 2 yer konumu 3 uzay araci telemetri modu Tetikleme seviyesi genellikle arka plan uzerinde 8 sigma ve duyarliligi 10 6 erg cm2 1 nJ m2 olacak sekildedir Bir patlama tetigi kaydedildigi zaman cihaz yavas telemetri okumalari icin 32 kbit hafizasinda kaydi yuksek cozunurluklu veriye donusturur Patlama datalari ya 8 ms nin 16 s yesinin cozunurluk sayi oranini ya da 2 detektorun toplamindan 32 ms nin 64 s yesinin sayim oranini icerir Ayrica 2 detektorun toplamindan 16 kanal enerji spektrumu da bulunur 1 2 4 16 veya 32 saniyelik tumlemelerin alindigi Bekleme modunda data ya 0 25lik ya da 0 5 s lik tumlemelerle ve 4 enerji kanaliyla alinir Tekrar 2 detektorun cikislari toplanir Ulysses yumusak X isini detektorleri 2 5 mm kalinliginda x 0 5 cm2 alana sahip Si yuzey bariyer dedektorlerinden olusur 100 mg cm2 berilyum folyonun on cami dusuk enerjili X isinlarini geri cevirir ve 75 lik yarim aci konik FOV tanimlar Bu dedektorler pasif olarak sogutulur ve 35 ile 55 C lik aralikta faaliyete gecer Bu dedektor 5 20 keV i kapsayan 6 enerji kanalina sahiptir Teorik X isini AstronomisiTeorik X isini astronomisi teorik astronominin bir dalidir ve teorik astrofizik ve X isinlarinin teorik astrokimyasi isimasi ve astronomik cisimlere uygulandiginda algilamasiyla ugrasir Teorik astrofizikte oldugu gibi teorik X isini astronomisinde de mumkun olan X isin kaynaklarinin davranislarinin yaklasik olarak analitik modelini iceren ve gozlemlenmis verilerin yaklasik olarak sayisal simulasyonunu iceren bir suru arac kullanilir Bir kere potansiyel gozlem sonuclari mumkun oldugunda deneysel gozlemlerle karsilastirilabilir Gozlemciler bir modeli yalanlayan ya da degistiren veya celisen modellerden birkacini secip onlari iyilestirmeye yardim etmeye calisabilir Teorisyenler ayrica modelleri uretebilir ya da degistirebilir Herhangi bir tutarsizlik durumunda genel egilim minimum duzeyde degisiklikler yapmak yonundedir Bazi durumlarda buyuk oranlarda tutarsizlikla karsilasilabilir ve model terkedilebilir Astrofizik astrokimya astrometri ve diger butun alanlarin konularinin cogu X isini ve X isini kaynaklariyla ilgilenen teknisyenler icerir Bircok teorinin basinda X isini kaynaklarinin insa edildigi ve kullanildigi Dunya bazli laboratuvarlar bulunur Dinamolar Dinamo teorisi donen konveksiyona ugrayan ve manyetik alan olusturmak icin sivi eylemlerini yuruten bu surecte gecenleri anlatir Bu teori astrofiziksel yapinin anormal derecede uzun omre sahip manyetik alanini aciklamak icin kullanilir Eger yildiz manyetik alanlarin bircogu gercekten dinamolar tarafindan induklenmisse alan siddeti donme oraniyla iliskili olabilir Astronomik Modeller Diger dalga boylarinin araligindan kaynaklanan spektral yansima ile bir araya gelen X isini spektrumu tarafindan gozlemlenen X isini yansimasi gibi bir astronomik model insa edilebilir Ornegin Scorpius X 1 ile termal plaza mekanizmasina benzeyen X isini spektrumu X isini enerjisi 20 keV e kadar cikarken dik olarak dususe gecer Buna ek olarak hicbir radyo yansimasi gerceklesmez ve gorunur sureklilik gozlenen X isini akisinin sicak plazmaya uyumundan beklenenle aynidir Plazma enerji kaynaginin belirsiz oldugu fakat yakin ikili fikriyle ilgili olabilecek gecici plazmanin ya da merkez objenin koronal bulutundan olusabilir Yengec bulutsusu X isini spektrumunda Scorpius X 1 den farkli olan uc ozellik vardi spektrumu daha sertti kaynak capinin birimi isik yiliydi astronomik birimler degil radyo ve optik sinkrotron yayilimi daha gucluydu Onun genel isik parlakligi optik yayilmayla ve isisal olmayan plazmayla rekabet edebilir Buna ragmen Yengec Bulutsusu X isin kaynagi olarak bilinir Enerji icerigi toplam enerji iceriginden 100 kat fazladir ve gorunen buyuk bilinmeyen bir kaynaktan elde edilen radyo kismina sahiptir Dev yildizlar kirmizi deve donustuklerinde ruzgar ve koronal bolme cizgileriyle cakisirlar Bu bolme cizgileri uzerindeki X isinlari isimasinin dususunu aciklamak icin su modeller onerilmistir coronae deki dusuk isimaya yol acan dusuk gecis bolgesi ozkutleleri koronal isimanin yuksek ozkutleli ruzgarinin yok olmasi sadece soguk koronal hatlarin sabit olmasi manyetik alanda sinirli plazmanin azalmasiyla ortaya cikan manyetik alan yapisindaki degisim veya kirmizi devler arasinda turbulans olusturan kucuk boyuttaki yildiz alanlarinin kaybolmasindan dolayi manyetik dinamo karakterindeki degisimAnalitik X isini AstronomisiAnalitik X isini astronomisi kabul edilebilir bir cozum saglamak amaciyla olusturulan astronomik bir bulmacaya uygulanabilir Asagidaki bulmacayi goz onune alalim Yuksek kutleli X isini ikilileri OB super dev yildizlari ve kompakt nesnelerle bazen de notron yildizi veya kara deliklerin birlesmesiyle olusur Super dev X isini ikilileri HMXB lerdir SGXB ler tipik sert X isini spektrumunu gosterir X isini parlakligi 1036 erg s 1 1029 watts e kadar yukselir Klasik SGXB ler ve yeni kesfedilmis super dev hizli X isini gecisi arasindaki gozlenen farkli zamansal davranisi tetikleyen mekanizma hala tartisilmaktadir Amac isinim modelleri arasindaki farki ayirt etmeye yardim eden uzun yorungeleri kesfetmek ve belki de modellere sinirlama getirmek Metod INTEGRAL tarafindan elde edilen gibi degisik SGXB lerdeki arsivsel datalari incelemek Kisa donem ve uzun donem isik egimi insa etmek Her bir adayin degisik zaman dilimlerindeki degisen davranislarina zamanlama analizi uygulamak Degisik astronomik modelleri karsilastirmak direkt kuresel buyume kompakt objelerde buyume diskinin Roche Lobe tasmasi Cikartilicak sonuc X isini akisinda olusan buyuk farkliliklar yildiz ruzgarlariyla olusan makro kumelerin buyumesiyle aciklanabilir Yildizsal X isini astronomisiYildizsal X isini astronomisi 5 Nisan 1974 te Capella da X isini tespit edilmesiyle basladi diyebiliriz Bu tarihte bir roket firlatildi ve kontrol sisteminde davranisini ayarlamak icin yildiz sensoru nin yuk eksenine dogrultulmustu Bu donem boyunca X isini detektorleri tarafindan X isinlarinin 0 2 1 6 keV araliginda oldugu tespit edilmistir Eta Carinae Eta Carinae Chandra X isini Gozlemevi tarafindan yapilan yeni X isini gozlemleri 3 farkli yapiyi gostermektedir bir dis at nali seklinde 2 isik yili capa sahip halka 3 isik ayi capa sahip bir sicak ic cekirdek ve 1 isik ayi captan daha az capa sahip sicak merkez kaynagi ve bu kaynak tum olayi yuruten super yildiza sahip kisim olabilir Dis halka 1000 yilin uzerinde meydana gelmis buyuk bir patlamanin kanitlarina sahip Eta Carinae etrafindaki bu 3 yapi supersonik hizlardaki super yildizlardan gelen sok dalgalarini temsil ediyor Sicak sok gaz araliginin sicakligi 60 MK dir ve ic kisimlarinki 3 MK dir Minnesota Universitesi nden Prof Chandra resmi yildiz nasil bu kadar sicak ve yogun X isinina sahiptir gibi bircok bulmaca icermektedir demistir Hubble Uzay teleskopuyla yapilan Eta Carinae gozlemlerinde Davidson yurutucuydu Yildiz Gunestaci Koronal yildizlar ya da koronal bulut icindeki yildizlar Hertzsprung Russell diyagraminin serin yarisindaki yildizlar arasinda sik rastlanan yerdir Skylab ve Copernicus un icindeki aletlerle yapilan deneyler yildiz gunestacindaki 0 14 0 284 keV araligindaki yumusak X isini isimasini bulmak icin kullanilmistir ANS ile yapilan deneyler Capella ve Sirius ta X isini sinyali bulunmasiyla basariya ulasti Gunessel bir koronadan X isini isimasi ilk defa vadedildi Capella nin koronasinin yuksek sicakligi ilk koronal X isini spektrumundan elde edildi 1977 yilinda Proxima Centauri XUV lerden yuksek enerjili radyasyon emisyonunu kesfetti 1978 de a Cen dusuk aktiflipe sahip koronal kaynak olarak tanimlandi Einstein gozlemleri operasyonu ile X isinlarinin emisyonu yildizlarin yaygin ozelligi olarak Hertzsprung Russell diyagraminda gosterildi Ilk Einstein anketi onemli kavramalara neden olmustur X isini kaynaklari Hertzsprung Russell diyagrami genelinde ve evrimin bircok asamasinda butun yildiz turleri arasinda bolca bulunmaktadir X isini parlakliklari ve ana sekans boyunca dagilimlari uzun akustik isitma teorileri ile uyumlu olmasa da manyetik koronal isinmanin etkisi olarak yorumlanmistir ve eger yildizlarin donme periyotlari farkli ise buyuk farkliliklara neden olur UX Ari nin orta cozunurluklu spektrumuna uymak icin gunesalti bolluk gereklidir Yildiz X isini Astronomisi asagidakilerin daha derin anlamlarina katki saglamaktadir manyehidrodinamik dinamolarda manyetik alanlar cesitli plazma fiziksel surecler sonucunda zayif astrofizik plazmalarda enerji saliniminda ve yildiz cevresinde yuksek enerjili radyasyon etkilesimlerinde Dengesiz ruzgarlar Teori onemli dis aktarim bolgesindeki yetersizligin A yildizlarindaki manyetik dinamonun yoklugundan kaynaklandigini soyler O ve B tipi yildizlarda ise dengesiz ruzgarlarin X isini kaynagi oldugu belirlenmistir En serin M cuceleri Spektral M5 tipinin otesinde klasik aw dinamosu cuce yildizlarin ic yapisi onemli olcude degisemez ve bu sekilde calisamaz tam olarak iletimli olurlar Dagitilmis veya a2 dinamo hem yuzeydeki manyetik akiyla hem de koronadaki manyetik alanin topolojisi donusumlu olarak degisebilmesiyle alakali olabilir Belki de spektral sinif dM5 in cevresindeki X isini ozelliklerinin bazilarinin sureksizligi ile sonuclanabilir Ancak gozlemler bunu desteklemiyor gibi gorunebilir uzun sureli dusuk kutleli X isini algilamanin sabit emisyon ve daha yuksek buyuklukte ateslemeye sahipligi gosterildi Herbig Ae Be yildizlarindan guclu X isini isimasi Herbig Ae Be yildizlari ana sekans oncesi yildizlardir Kendi X isini isima ozellikleri ile ilgili olarak bazilari sicak yildizlari animsatirlar digerleri serin yildizlarda koronal aktiviteye isaret ederken bu yildizlar parlakligin varligina ve cok yuksek sicakliklara dikkat ceker Bu guclu isimalarin dogasi asagidakileri iceren modellerle tartismali kalmistir dengesiz yildiz ruzgarlari carpisan ruzgarlar manyetik korona disk korona ruzgardan beslenen manyetosferler buyuyen soklar kayma dinamosu operasyonlari bilinmeyen gec tip yoldaslarK devleri FK Com yildizlari alisilmadik hizli donuslere ve asiri aktif belirtilere sahip spektral K tipi devlerdir X isini koronalari bilinen en parlak ve en sicaktir Fakat guncel populer hipotez yoldasinin yorungesel acisal momentumunun birincile transfer edildigi birlesmis kapali ikili bir sistem icerir Pollux Ikizler takimyildizinin en parlak gokyuzunun is en parlak onyedinci yildizidir Pollux dev turuncu K yildizidir ve kendisinin beyaz olan ikizi Castor ile ilginc bir renk kontrasti yakalar Pollux etrafinda sicak dis manyetiksel olarak desteklenen bir korona bulunduguna dair kanitlar vardir ve bu yildiz X isini yayicisi olarak bilinmektedir Amator X isini astronomisiTopluca amator gok bilimciler yildizsal objelerin cesitliligini ve kendi insa ettikleri ekipmanlarla fenomen olaylari gozlemlerler USAFA ABD nin tek lisans uydu programina ev sahipligi yapar ve FalconLaunch sondaj roketlerini gelistirmeye devam ederler X isini astronomisini uzaydaki yukunu koymak icin harcanan direkt amator cabalara ek olarak ogrenciler tarafindan gelistirilen deneylere imkan saglar Gozlemlerde ve X isini astronomisi deneylerini raporlamakta bazi sinirlamalar vardir amator roket ya da balonu insa etme maliyetine uygun bir X isini detektoru olusturmak ve uygun bir x isini detektorunun parcalari icin uygun maliyet bulmak gibi X isini astronomisinin tarihi1927 yilinda ndan ve ortaklari ve in roketlerinin ust atmosferin kesfi icin donatilmasini onerdi Iki yil sonra o bir roketin ust atmosferi kesfedecegi ve ultraviyole radyasyonun ve yuksekliklerdeki X isinlarinin tespit edilebilecegi bir deney programi onerdi 1930 larin sonunda Gunes i cevreleyen cok sicak narin bir gazin varligi yuksek oranda iyonize turlerin optik koronalindan dolayli yoldan anlasildi Gunes bu zamana kadar sicak narin bir korona ile cevrili olarak biliniyordu 1940 larin ortasinda radyo gozlemleri Gunes in etrafinda radyo koronasi oldugunu belirledi NRL scientists J D Purcell C Y Johnson and Dr F S Johnson are among those recovering instruments from a V 2 used for upper atmospheric research above the New Mexico desert This is V 2 number 54 launched January 18 1951 photo by Dr Richard Tousey NRL X isini kaynaklari icin Dunya nin atmosferinden otede baslayan ilk arama 5 Agustos 1948 saat 12 07 de yapildi Birlesik milletler ordusu Hermes projesi kapsaminda V 2 roketini Beyaz Kumlar da firlatti Ilk gunes X isini T Burnight tarafindan kaydedildi X isini astronomisindeki onemli sorularX isini astronomisi kaynak icinde es olarak onemli spektral sondaj kullanir ve bircok bulmacayi anlama cabasinda onemli bir aractir Yildizsal Manyetik Alan Manyetik alanlar yildizlar arasinda her yerdedir fakat biz bunun ne nedenini kesin olarak bilebiliyoruz ne de yildizsal cevrelerde fiziksel plazma gibi davranmasini sasirtici sekilde aciklayabiliyoruz Ornegin bazi yildizlar manyetik alana sahip gibi gorunurken digerleri sik sik alan olusturuyor gibi gorunuyor Gunesdisi X isini kaynagi astrometrisi Gunesdisi X isini kaynaklarinin ilk tespiti ile genellikle sorulan ilk soru Kaynak nedir olmustur Kapsamli bir arama genellikle baska dalga boylarinda mumkun olmustur Ornegin mumkun olan tesaduf objelerde gorunur veya radyo dalga boylari gibi Cogu dogrulanmis X isini yerleri hala kolaylikla ayirt edilebilir kaynaklar degildir X isini astrometrisi ince acisal cozunurluk ve spektral isiltisinin her zamankinden daha fazla talep edilmesinden oturu ciddi bir endise olusturmaktadir X isini optigi X isini radyosu ve X isini X isini tanimlamalarinin yapilmasinda konum rastlantilarindan dolayi dogal zorluklar vardir X isini kaynaklari yildizlar kaynagin kutle merkezi ile yildizin konumu arasindaki acisal uzakliga gore tanimlanabilmesini karsilar Izin verilen maksimum uzaklik olabildigince gercek esleme elde etmek icin tanimlamak icin belirlenen daha buyuk bir deger ile sahte eslemelerin ihtimalini minimuma indirmek icin daha kucuk bir deger arasinda uzlasmadir Gunessel X isini astronomisi Gunes in etrafinda ya da yakinindaki belirlenmis X isinlari kaynaklari dis atmosferin ya icindedir ya da koronal bulutuyla iliskilidir Koronal isinma problemi X isini astronomisi alaninda koronal bir isinma problemi mevcut Gunes in isik yuvari 5570 Kelvin sicakliga sahipken koronasi 1 2 106 Kelvin sicakliga sahiptir Yine de en sicak bolgenin sicakligi 20 106 Kelvindir Koronanin yuksek sicakligi isik yuvarindan gelen direkt isi iletimi haricinde bir sey tarafindan isitildigini gosterir Koronayi isitmak icin enerji gerektigi dusunulmekteydi Bu yuzden iki temel mekanizma koronal isinmayi anlatmak icin gelistirildi Ilk mekanizma dalga isinmasiydi Digeri ise manyetik isinmadir Gunumuzde dalgalarin daha etkili bir isinmaya sebep oldugu tam olarak belli degildir Alfven dalgalari disindaki tum dalgalarin dagildigi veya koronaya ulasmadan kirildigi bulunmustur Buna ek olarak Alfven dalgalari kolay kolay koronada dagilmamaktadir X isini karanlik yildizlarGunessel dongu Gunessel dongu esnasinda sagdaki goruntude de goruldugu gibi Gunes neredeyse bir X isini karanligidir Bunun yani sira Betelgeuse her zaman X isini karanligi gibi gozukmektedir Neredeyse herhangi bir X isini kirmizi devler tarafindan yayilir X isini karanlik gezegen kuyrukluyildizX isini gozlemleri gecis esnasindaki ebeveyn yildizlarinin koronalari tutulurken gezegenlerin belirlenmesine olanak saglamistir X isini dedektorleri daha duyarli oldukca baska gezengenler ve X isini parlak olmayan goksel cisimler gozlendi Tek X isini yildizlariGunese ek olarak bircok tekli yildiz veya yildiz sistemi galaksi boyunca X isini yayar Tek yildizlar uzerine calismanin yarari tum etkilerden arinmis olcumler yapabilmek veya coklu yildiz sisteminin bir parcasi olabilmektir Teoriler ve modeller daha kolay test edilebilir Kaynakca 21 Haziran 2002 tarihinde kaynagindan arsivlendi