Godfrey de Bouillon (d. yaklaşık 1060, Baisy, , Belçika veya , Fransa – ö. 18 Temmuz 1100, Kudüs) Fransız Orta Çağ şövalyesi olan ve Birinci Haçlı Seferi liderlerinden birisi. Kutsal Kabir Koruyucusu unvanı ile Kudüs Krallığı'nın kurucusu.
Godfrey de Bouillon | |
---|---|
Godfrey de Bouillon | |
Hüküm süresi | 1089 – 1096 |
Önce gelen | |
Sonra gelen | |
Kutsal Kabir Savunucusu ve Kudüs Hükümdarı | |
Hüküm süresi | 1099-1100 |
Taç giymesi | Haziran 1099, Kudüs |
Önce gelen | İftikar El-Devle Fatımiler Devleti Kudüs Valisi |
Sonra gelen | I.Baudouin |
Doğum | yak. 1058 Baisy, , Belçika veya Boulogne-sur-Mer, Fransa |
Ölüm | 18 Temmuz 1100 Kudüs |
Babası | II. Eustache, Boulogne Kontu |
Annesi | Ida Lorraineli |
Gençliği
Godfrey de Bouillon yaklaşık 1060'ta Boulougne Kontu II. Euctace'in ikinci oğlu olarak doğdu. Annesi İda Lorraineli Aşağı Lorraine Dükü III Godfrey ve karşı Doda'nın kızı idi.). Doğum yeri bir 13. yüzyıl kronikçisine göre (modern Belçika'da ve o zaman Lorraine ülkesinde bulunan) Bassy kasabası idi. Bazı tarihçiler ise doğum yerini modern Fransa'da bulunan Boulogne-sur-Mer olarak verirler.
Bir dükün ikinci oğlu olarak gayet geniş arazilere sahip zengin malikane sahibi soylu babası ve sonra da varis olan ağabeyi yanında bulunan önemsiz bir şövalye olması çok muhtemeldi. Fakat dayısı olan Aşağı Lorraine Dükü "Kambur Godfrey" çocuksuzdu ve kendine varis olmak için ve Aşağı Lorraine Dükü unvanını da almak üzere kızkardeşinin ikinci oğlu Godfrey de Bouillon'u seçti.
O zamanlar Aşağı Lorraine Düklüğü Batı Avrupa'da stratejik bakımdan Fransa Krallığı ve Almanya devletleri arasında bulunan bir tampon devlet olarak gayet önemli olan bir konumdaydı. Aşağı Lorraine Düklüğü'nün Almanya devletleri ve Kutsal Roma İmparatorluğu için gayet önemli stratejik durumundan dolayı Kutsal Roma İmparatoru olacak IV. Heindrich Godfrey de Bouillon'un yeteneklerini sınamak ve devlet yönetimi tecrübesi kazanması için ona dayısının ölümünden sonra hemen düklük bahşetmedi. Aşağı Lorraine Düklüğü'nü oğlu olan ve sonra Kutsal Roma imparatoru olacak V. Heinrich'i atadı ve Godfrey de Bouillon'ı sadece Bouillon Kontluğu ve Antwerp Margravlığı unvanları ve görevlerine atadı. Godfrey de Bouillon Kutsal Roma İmparatoru IV. Heindrich'e sadık bir asker olarak hizmet verip destek sağladı. Önce IV. Heindrich için Almanya'da Robert Swabialı ordusu ile muharebelere katıldı. Papa VII. Gregorius ile IV. Heindrich'in arasında çıkan "Papalık Ataması Çatışması"nda IV. Heindrich yanında İtalya'yı fetheden Alman ordusunda bulunarak İtalya'da yapılan muharebelerde savaştı ve Almanların Roma'yı Papalık elinden almasına katkıda bulundu.
Bu sadık hizmeti dolayısıyla 1087'de Aşağı Lorraine Dükü olarak atandı. Birçok Avrupa tarihçisi eğer Godfrey de Bouillon Birinci Haçlı seferi'ne katılmayı tercih etmeseydi, Batı Avrupa tarihinde önemli işler yapmış bir devlet yöneticisi olarak isim yapmış olabileceğini iddia etmişlerdir.
Birinci Haçlı Seferinde komutanlık
1096'da başlayan Birinci Haçlı Seferi sırasında Baronların Seferi adı verilen etabında Fransa'dan Kudüs'e giden Haçlı ordusu içinde önemli bir rol oynamıştır.
1095'te papa seçilen II. Urbanus Hristiyanlar için kutsal olan Kudüs şehrini ve kaleyi zaptetmiş olan Türk asıllı Artukluların elinden almak için bir kutsal haç şeklinde olan ama askeri bir saldırı olan Haçlı seferi yapmak için bir kutsal davet yapmaya başladı. Avrupa ülkelerinden gelen bu askeri saldırı ile Anadolu'yu istilaya geçen ve orada yerleşmeye başlayan Türkmen ve Selçuklu Hanedanı'in bu arazilerden çıkarılması için Bizans İmparatorluğu'na destek sağlanmış olunacaktı.
Bu Birinci Haçlı seferine katılan Avrupalı asillerin en yüksek unvanlılarından biri Aşağı Lorraine Dükü Godfrey de Bouillon oldu. Godfrey de Bouillon bu sefere kendi askerleri ile katılmak üzere sahibi olduğu arazilerin çoğunu sattı ve diğer bir kısmını Liège Piskoposu ve Verdun Piskoposu'nda aldığı borç için teminat olarak verdi. Sağlanan bu fonlarla Godfrey de Bouillon yaklaşık 1000 kadar şövalyeden oluşan bir ağır süvari birliğini Kudüs'e götürmeye karar verdi. Ağabeyi Eustace ve küçük kardeşi Baudouin de kendisine refakat etmekteydiler; ama bunların Avrupa'da arazileri bulunmamaktaydı.
Birinci Haçlı seferi'ne Godfrey de Bouillon yanında diğer Avrupalı asiller de iştirak etmekteydiler. Bunlar arasında en yüksek rütbeli olan asilin Toulouse kontu IV. Raymond (1041/1042 – 1105), (bazen Raymond de Saint-Gilles) olduğu kabul edilmektedir. 52 yaşında olan Raymond St Gilles Haçlı ordusuna en yüksek sayıda Haçlı şövalye askerî birliği getiren soylu baron olmaktaydı. Bu getirdiği asker sayısı, yaşı ve Avrupa'daki savaşlarda kazandığı ünü dolayısıyla Raymond St Gilles'in bu Birinci Haçlı seferinin "Baronlar Seferi" denen kısmının lideri olması beklenmekte idi.
Yine Frank asıllı olan büyük bir ordu ile Flandre Kontu II. Robert ayrı bir grup olarak Avrupa'dan Konstantinopolis'e giden bir Haçlı ordusunun başında idi. Bu Frank asıllı asil orduları yanında Norman asıllı ve Sicilya ile güney İtalya'yı eline geçirmiş olan Norman Sicilya Grandkontu 'nun oğlu olan Taranto'lu Boemondo Norman haçlılarla İtalya'dan Adriyatik Denizi'ni geçerek bu sefere katılmıştı. Ayrıca Papa temsilcisi olarak Puy Piskoposu olan bu sefere iştirak etmekte idi.
Avrupa'dan gelen Haçlılar dört değişik ordu grubu olarak ayrı olarak Avrupa'dan Konstantinopolis'e geçmeye başladı. Godfrey de Bouillon kardeşleri ile birlikte çoğunluğu Franklardan oluşan (bazı kaynaklara göre 40.000 askeri aşkın) bir şövalye ordusu başında Ağustos 1096'da Aşağı Lorraine'den sefere başladılar. Almanya ve Macaristan'dan geçerek kuzey Balkanlar Bizans sınırına eriştiler. Bu ordu Almanya ve Macaristan'da yerli halk ile bazı çatışmalara girişmişti. Balkanlardan Bizanslıların kurduğu ve idare ettiği menzil sistemi ve Bizans ordusunun sağladığı kılavuzluk ile daha disiplinli geçiş yapıldı. Godfrey de Bouillon ve ordusu, Vermandois'lı Hugh'un haçlı ordusundan sonra, ikinci ordu olarak Kasım'da Konstantinopolis'e erişti ve şehrin dışında şehirden pek uzak olmayan bir ordugaha yerleştirildi.
Diğer Haçlı orduları birkaç ay içinde Konstantinopolis'e ulaştılar. Birdenbire Bizans İmparatorluğu başkentinin yanında 25.000-50.000 kişilik piyade ordusu ve 4.000-8.000 kişilik ağır süvari şövalye ordusu kampa girmişti. Bizans İmparatoru I. Aleksios ve Godfrey de Bouillon ve diğer Haçlı orduları komutanlarının hedefleri değişik ve çatışmalı idi. Bizans İmparatoru bu Haçlı ordusunun Orta Asya ve İran yoluyla Anadolu'ya göç eden Türkmenleri buralardan temizlemek ve Anadolu Selçuklu Devleti'ni ortadan kaldırmak için kullanılmasını istemekte idi. Godfrey de Bouillon ve diğer Haçlı orduları ise Anadolu'dan biran evvel geçerek Filistin'e inip Kudüs'ü ellerine geçirmeyi istemekteydiler. Bizans İmparatoru gelen Haçlı ordusu komutanlarından onları ve ordularının kendine biat ederek tabi olup vassalları olacağını ve ellerine geçirecekleri eski Bizans arazilerini imparatorluk yönetimine geri vereceklerine dair bir sadakat yemini vermelerini istemekteydi. Sonunda Godfrey de Bouillon diğer haçlı liderleri biraz değiştirilmiş sadakat yemini verdiler. Bizans donanması ile Anadolu yakasına geçirildiler.
1097'de Baronların Haçlı ordusu Anadolu'ya geçip yürüyüşe başladı. Önce Keşiş Piyer'in "Halk Haçlı Seferi" ufak kalıntıları ile birleştiler. Kılavuzluğu iki Bizans generali, Manuel Boutoumites ve Tatikios, komutasında Bizans ordusu sağlamaktaydı. İlk hedef Sultan Kılıç Arslan'ın Selçuklu başkenti olan Nikea (modern İznik) idi. 1. Kılıç Arslan Anadolu'da savaşmakta idi ama hazinesi ve ailesi Nikea'da kalmıştı. Haçlı ordusu Nikea'yı kuşatma altına aldı. Nikea Kuşatması'nda Beomondo Haçlı ordusunu komuta ederek önemli rol oynadı ve Godfrey ve Lorraine şövalyeleri nispeten ufak rol oynadılar. Haçlı ordusu kaleye son bir büyük saldırıya hazırlanırken kaleye Bizans bayrağı çekildiğini gördüler. Bizanslılar Selçuklu kale komutanı ile ayrı ve Haçlılardan gizli bir anlaşma yapmışlardı ve Nikea şehri Bizanslılara verildi. Fakat bu Haçlılar ile Bizanslılar arasını açtı.
Bundan sonraki Haçlı ordusunun Anadolu'yu geçişinde Godfrey de Bouillon ancak önemli çarpışmalarda belirli rol oynadı ve genellikle ordunun ilerlemesi Raymond de Gilles ve Tarantolu Beomondo komutasında oldu. İznik kuşatması ve fethinden sonra Haçlı ordusu, ordu idaresini ve iaşe toplamayı kolaylaştırmak nedeniyle, ikiye bölündü. Birisi Boemondo idaresinde Normanlardan ve kılavuz Bizanslılardan oluşmakta idi ve diğeri Godfrey de Bouillon ve Papa temsilcisi Adhemar idaresinde olup Frankları ihtiva etmekteydi. Dağlık araziden geçen iki ordu grubu Eskişehir yakınlarında Dorileon ovasında birleşmek kararlıydılar ve burada Birinci Dorileon Muharebesi yapıldı. Dorieleon ovasından 1 Temmuz'da öncü Normanlardan oluşan grup Anadolu Selçuklu Sultanı I. Kılıç Arslan tarafından bir baskınla karşılandı. Selçuklu ordusunun çok oynak okçu süvarileri öncü Haçlı ordu grubunu sardı. Bu gruptan Franklardan oluşan ikinci gruba bir atlı haberci gönderildi. Godfrey'in komutasında ikinci grubun zırhlı şövalye ağır süvarileri, hücuma geçip Kılıç Arslan'ın çemberini yarıp iki Haçlı ordu grubunu birleştirdi. İkinci gruptan bir ayrı birlik başında bulunan Puy Piskoposu Adhemar ise savaşanların kenarından geçti ve Selçukluları arkadan vurdu. Kılıç Arslan'in Selçuklu ordusu epeyce kayıp vererek ve hatta devlet hazinesini de geri de bırakarak geri çekmek zorunda kaldı.
Selçuklu orduları bu muharebeden sonra doğrudan doğruya Haçlı ordusu ile savaşa girişmekten kaçındılar. Kılıç Arslan gerilla tipi bir savaşa girdi ve yak-yık-boşalt tipi bir yıldırıcı ve yıpratıcı savaşa girişti. Haçlı ordusu ta Antakya'ya varıncaya kadar nerede ise hiç karşıtsız ilerledi. Haçlılar, kılavuz Bizanslı general Tatakios'a uyarak güneyde ve Bizans yerleşkeleri yakınların geçen bir güney güzergâh takip ettiler. Takip edilen yol şöyle oldu: Uluborlu (Polybotus), Yalvaç (Antioch-Pisidia), Akşehir (Philomelium), Ladik (Laodicea), Konya (Iconium), Ereğli (Hereclea), Kemerhisar (Tyana), Niğde (Augustapolis). Norman ve güney İtalyanlar Boemondo ve Tancred komutası altında Torosları Gülek Boğazı'ndan geçerek Çukurova'ya indi. Ama bu yol pusuya uygun olduğu için Godfrey de Bouillon ve Franklar'dan oluşan Haçlıların büyük bir kısmı Kayseri (Mazacha), Kahramanmaraş (Maraş) yoluyla Çukurova'ya indiler. Anadolu'yu geçmekte iken Haçlı ordusu liderleri birbirleriyle başkomutan olmak için devamlı mücadele ettiler. Anadolu'yu geçişte Godfrey de Bouillon'ın bir ayının saldırısına uğradığı ve bu saldırıdan sonra, yarası iyileşene kadar sedye ile taşınarak yol aldığı bildirilmektedir. Haçlı ordusu Anadolu'yu 3 ayda geçerek Ekim 1097 Antakya önüne gelebildi.
Ekim 1098'da Haçlılar Selçuk emiri tarafından savunulan 'na başladılar ve bu kuşatma gayet uzun sürdü. Bu kuşatma sırasında Anadolu'dan geçişte kendisine refakat eden karısı ölen Godfrey'in küçük kardeşi Bouluognelu Edessa'da, (modern Şanlıurfa) Ortodoks Hristiyan olan Rum halkı tarafından beğenilmeyen bir Ermeni Katolik Kilisesi mensubu olan Ermeni Kralı Toros'a yardım icin ordudan ayrıldı. Baudouin kendine bağlı şövalyelerle Urfa'ya ulaşınca onu özel bir törenle evlat edinerek kendine varis yaptı. Birkaç hafta geçmeden Toros bir suikastla öldürüldü. Böylece Baudouin Bouluognelu kendisine Edessa Kontu unvanı vererek idareyi ele alıp ilk Haçlı Devleti olarak Edessa (Urfa) Kontluğu devletini kurdu.
Bu uzun süren kuşatma sırasında Bizans İmparatoru olan I. Aleksios Antakya'nın Haçlılara düşmeyeceğine karar verip Haçlılara yaptığı yardım ve destekleri kesti ve yeni yardım sağlamamaya başladı. 2 Haziran 1099'da akşamı Firuz adında Ermeni'den dönme bir zırh tamircisi Yağı Sıyan'ın kendini cezalandırmasının öcünü almak için ve Haçlıların kendine vadettikleri altın ve toprak bağışlarından gözü kararak şehrin büyük kulelerinden olan "İki Kızkardeş Kulesi"'nde bir pencereyi açtı ve Beomondo komutasında şehre giren Haçlılar kale kapılarını açıp Haçlıların şehre girmesini sağladılar.
Haçlılar Antakya kalesini ellerine geçirdikten üç gün sonra, uzun zaman yolda kalıp çeşitli diğer ordularla takviye edilmiş Selçuklu Musul Atabeyi 'nin ordusu Antakya önünde göründü ve kale içinde bulunan Haçlı ordusunu kuşatmaya aldı. Tarihçi Ali ibn el-Esir'e göre Antakya'yı zapt ettikten sonra 12 gün Haçlılar yiyeceksiz kale içinde kapalı kaldılar. Antakya kalesi içinde beklenmedik bir mucize ortaya çıktı. Bir keşiş İsa'nın çarmıhta öldürülmesi için kullanılan Kutsal Mızrak'ın Antakya'da Katedralinin zemininde gömülü olduğunu ve bu mızrağı kullanarak Müslümanlara karşı galip geleceği rüyasını gördü ve Antakya Katedrali'nde yapılan kazıda bir mızrak bulundu. Haçlılar moral kazanıp başlarında Kutsal Mızrak taşıyan Le Puy Başpiskoposu bulunarak 18 Haziran 1098'de Antakya'dan bir büyük huruç hareketi yapıp Kurboğa'ya saldırıya geçtiler. Şam Emiri Dukak ve diğer bazı emirler Kurboğa ordusundan kaçtılar ve Kurboğa'yla kalan müslüman ordusu büyük bir mağlubiyete uğradı.
Haçlı askerleri hemen Kudüs'e yürümek istemekteydiler. Ama önemli asil komutanlar, başlarında Raymond de Saint-Gilles ve Norman , kuşatmada aç ve perişan olan Haçlılar ordusunun bir müddet Antakya'da bekletmeye karar verdiler. Bu bekleme sırasında Temmuz, Ağustos aylarında Haçlı ordusu ve şehir nüfusu içinde bir veba salgını çıktı ve birçok kişi, bunlar arasında 1 Ağustos'ta Papalık temsilcisi Le Puy Başpiskoposu Adhemar, öldü. Haçlı orduları komutanları, Bizans İmparatoru'nun onların şehri almadan önceki tutumu nedeniyle onlara destek verme sözünden ayrıldığı için Haçlı komutanların Bizans'a verdikleri yeminlerin geçersiz düşürdüğü iddiası ile, işgal ettikleri Antakya ve diğer arazileri Bizanslılara geri vermeyeceklerini ilan ettiler. Bu arada şehre ilk giren komutan olan Beomondo şehrin hükümdarı olma isteğini açıkça savunmaya başladı. Haçlı ordusunun Antakya'da beklemesi alelade Haçlı askerlerin ve Haçlıları takip eden sivillerin bekleme takatlerini aştı ve Raymond de Saint-Gilles'i Kudüs'e gitmek için zorlamaya başladılar ve Godfrey de Bouillon da bunlara katıldı.
Tam bu sıralarda Kudüs ve Filistin'de büyük değişiklikler oldu. Mısır'da bulunan Fatımiler devleti, Selçuklu Devleti adına, Kudüs ve Filistin'i emir unvanı ile yöneten Artuklu kardeşler (Sökmen Bey ve İlgazi Bey) elinden tekrar Fatımiler halifeliğinin eline geçirmeye karar verdi. Fatımi Veziri Şahinşah El-Afdal, komutasındaki Fatımi ordusu ile Filistin'e girdi ve Kudüs'e yönelerek şehir kuşatmaya aldı. Kudüs'ü yöneten Selçuk Emirleri Artukoğlu kardeşler Haçlıların Antakya kuşatmasını kırma amaçlı Musul Atabegi Kurboğa'nın seferine katılmışlardı. Fakat bu sefer Haçlılara yenilgi ile sonuçlanınca alelacele Kudüs'e geri dönmüşlerdi. Artuklu kardeşlerin komutasında, Kudüs kalesi kırk gün kadar süren bir direnmeden sonra Fatımiler eline geçti. Fatımiler Suriye'de ilerlemekte olan Haçlılarla anlaşma yapmayı denediler ama Kudüs'ten vazgeçmedikleri için bu imkânsız oldu. Bunun üzerine Fatımiler Veziri El-Afdal Ağustos 1098'de İftikar El-Devle komutasında, çoğu Arap asıllı olmayan Berberi ve Nübyeli siyahi askerlerden oluşan, Fatımiler ordusunun küçük bir kısmını, Kudüs'ü savunmaya bırakarak Mısır'a geri çekildi.
En sonunda Ocak 1099'da Haçlı ordusu tekrar Kudüs üzerine yürümek için Antakya'dan ayrıldı. Ama şehir Bizans'a geri verilmedi ve burada bir Haçlı devleti olan Antakya Prensliği devletini kurup başına Beomondo'yu geçirdiler. Kudüs'e yönelen Haçlı ordusu Toulouse kontu IV. Raymond tarafından sevk ve idare edildi. Saycar ve Trablusşam kaleleri etrafından geçildi. Hisn-el-Akrad kalesi, Tartus, , Arsuf, Ramallah ve Beytüllahim şehirleri Haçlılar ellerine geçti. Raymond de Saint-Gilles Akka kalesine ve Godfrey de Bouillon kalelerine saldırdılar ama ele geçiremeyip başarısız kaldılar. Uzun ve yıpratıcı bu seferden ve bu sefer güzergâhı üzerindeki Müslümanlara karşı gerçekleştirdikleri pek çok yağma ve katliamdan sonra gerçekten de Haçlılar 7 Temmuz 1099'da Kudüs kale duvarları önüne vardılar.
7 Temmuz 1099 başlayan Haçlılar Kudüs Kuşatması 15 Temmuz 1099'e kadar sürdü. Bu kuşatmada Godfrey de Bouillon büyük cesaret ve kahramanlık gösterip kendi hakkında bir efsane doğmasına neden oldu. Haçlı orduları önce şehrin surlarına birçok başarısız saldırılarda bulundular ve geri püskürtüldüler. Denizden Yafa yakınlarına gelen Cenevizliler karaya oturttukları gemilerini parçalayarak tahtalarını Kudüs önlerine getirdiler ve iki tane büyük kuşatma kulesi yaptılar. Bunlar 14 Temmuz gecesi şehrin duvarları önüne getirildi. Bu kulelerden şehrin kuzeydoğu kapısı önünde bulunana Godfrey komuta etmekteydi. Askerlerinden iki Flandralı şövalye ilk defa kuleden şehre girmeyi başardı. Sonra Godfrey, kardeşi Boulogne'lu Eustace, Tancerd ve askerleri de şehre girdiler. Raymond komutasındaki ikinci kule bir hendek dolayısıyla ilerleyemedi. Fatımiler komutanı İftikar el-Devle fazla direniş yapamayacağını anlamıştı. Raymond de Saint-Gilles İftikar El-Devle'ye bir haberci göndererek teslim olursa kendisi ve ordusunun ziyan görmeden serbest olarak Kudüs'ten ayrılmasına izin verileceğini bildirdi. İftikar el-Devle bu teklifleri kabul edip teslim olup şehir kapılarını Haçlılara açtı. Kudüs 15 Temmuz sabahı Haçlılar eline geçti. Raymond bu sözünü tuttu ve İftikar El-Devle ve ordusu 15 Temmuz akşamı Kudüs'ten ayrılarak Eskalon kalesine gittiler.
Haçlı ordusu üç yıl süren sefer sonunda hayallerine ve isteklerine erişmişler ve Kudüs'ü ve Hristiyanların en kutsal saydıkları Kutsal Kabir'i ele geçirmişlerdi. 15 Temmuz 1099 günü öğleden sonra, akşam üstü ve ertesi sabah Haçlı ordusu mensupları Kudüs'te bulunan bütün Müslümanları ve Yahudileri öldürmeye başlayıp dünya tarihinde eşine az rastlanır bir vahşet gerçekleştirdiler. Haçlı ordusu Kudüs'te iki gün içinde şehirdeki 70 binden fazla olmak üzere tüm Müslümanları ve Yahudileri kılıçtan geçirdiler. Birçok Müslüman Kudüslü Mescid-i Aksa camisine, , , Yahudiler ise Batı Duvarı (Ağlama Duvarı) kenarında bulunan kendi sinagoglarına sığınmışlardı. Haremi Şerif, Süleyman Tapınak Tepesi üstünde kendi tapınaklarına sığınanların hepsi (Müslüman ve Yahudiler) öldürüldü.
Kudüs Hükümdarı ve Kutsal Kabir Koruyucusu
15 Temmuz 1099'da Haçlılar Kudüs'ü ellerine geçirdikten sonra Haçlı ordusunun soylu komutanları Kutsal Kabir Kilisesi'nde 22 Temmuz'da yapılan bir toplantı ile bu Hristiyan eline geçmiş olan Kutsal şehrin ve diğer arazilerin nasıl yönetilebileceği hakkında kararlar aldılar. Yeni bir Kudüs Krallığı kurulmasına karar verdiler. Bu krallık Hristiyanların kutsal saydıkları topraklarda dinsel olmayan devlet işleri ile uğraşmaya yetkili olacaktı. Kudüs Krallığı Kudüs şehri yanında Suriye'in güneyi ve Filistin'i de ihtiva edecekti. Bizans Hükümdarı I. Aleksius'a verdikleri sadakat yemini ve kazanılan eski Bizans topraklarını tekrar Bizans yönetimine verecekleri sözüne rağmen hiçbir Haçlı soylu buna yanaşmamıştı. Fakat Kudüs krallığının bir teokratik devlet mi olup olmayacağı üzerinde tartışma oldu ve sonra krallık tacının Katolik Kilisesi hiyerarşisinden olmayan Avrupalı asıllı olan asillere verilmesi kabul edildi. Bu devletin başına Toulouse Kontu Raymond St Gilles'in geçirilmesi bu toplantıya katılanların çoğunluğu tarafından beklenmekteydi. Raymond, ya kendi tutumunu mütevazı bir dindar göstermek için yahut ta katılan soyluların ne de olsa kendini seçeceklerini beklediği için önce bu hükümdarlığı kabul etmekte çekingen davrandı. Fakat ona rakip olan Godfrey de Bouillon böyle bir çekingenlik göstermedi ve Antakya Kuşatması ve fethine olan katkısı dolayısıyla Haçlı soylu komutanları arasında kazandığı popülerliği kullanarak kendinin kutsal Kudüs Kralı olarak seçilmesini sağladı. Godfrey'un bu başarısı Raymond tarafından hiç iyi karşılanmadı ve hatta Raymond bu gelişmeye çok kızarak kendi komutası altında olan birliklerle Kudüs şehrinden çekilip kırsal bir ordugâha yerleşti.
Godfrey de Bouillon da güya mütevazılık göstermek için inanmış olduğu sıkı Hristiyan etik kurallarına göre Kudüs krallık tacının sadece İsa'ya ait dikenli taç olduğunu kabul etmekte idi ve kral olup altından bir taç giymeyi reddetmekte idi. Ama Kudüs'ün yönetimini üzerine almayı reddetmemekte idi. Bunlara uyan soylular toplantının kurdukları devlet olan Kudüs Krallığı'nin ilk hükümdarı olarak Godfrey de Bouillon seçildi. Bu görev için kendisinin seçtiği unvan "Kutsal Kabir Koruyucusu (Advocatus Sancti Sepulchri)" olmuştur. Fakat bu unvanı taşıyan herhangi Godfrey de Bouillon elinden çıkmış orijinal bir belge elimize geçmiş bulunmamaktadır. Godfrey'in elinden çıkmış ve günümüze gelmiş belgelerde kendisi için ya "princeps" (hükümdar) ya da Avrupa Aşağı Lorraine'de kullandığı unvan olan dux unvanını kullanmıştır. Birinci Haçlı seferi kronikçi tarihi yazanlardan sadece "Keşiş Robert (Robert the Monk)" Godfery'nin "Kudüs Kralı" unvanının aldığını bildirmektedir. Fakat kendini takip eden Haçlı Kudüs Krallığı devleti hükümdarları "kral" unvanını seçmişlerdir.
Kudüs Hükümdarı olarak kısa süren döneminde Godfrey önce Kudüs Krallığı'nı Mısır'da bulunan ve daha önce Filistin ve Kudüs'ü ellerinde bulunduran Fatımiler devleti ile silahlı çatışmaya girdi. Filistin'in bu güneydoğu kesimdeki sahil şehrinde Fatımi Devleti'nin gerçek idarecisi olan Vezir Afdal Şahenşah komutasında bir ordu toplanmaya başladı. Fatımiler Haçlılarla anlaşıp Suriye'yi onlara vermeyi kabul etmişlerdi; ama Filistin ve Kudüs'ü Haçlılara teslim etmemeye kararlıydılar. Ağustos 1100'de 'nde Fatımi ordusunu yendi. Fakat Haçlı Franklar ordusu o yıl bu kaleyi eline geçiremedi ve bu kale Müslümanlara elinde kaldı ve yeni Hristiyan Kudüs Krallığı'nın yıllarca devamlı temkinli davranmalarına neden oldu. Bu sonucun doğmasına başlıca sebebin yeni hükümdar Godfrey de Bouillon'ın rakibi olarak gördüğü bu kaleyi kendi eline geçirip orada bir Haçlı devleti kurmasını önlemek için aldığı tedbirler olmuştu.
Bu krallığın bu Haçlı Seferi'ne iştirak eden Papalık Temsilcisi olan "Pisa'lı Daimbert" tarafından teokratik bir devlet olarak Papa idaresinde olması istenmekteydi ve Daimbert kendine müttefik olarak Sicilyalı tarafından tutulmaktaydı. Fakat bu tez kabul edilmedi ve yeni krallık Batılı Avrupa Franklarının yönetim ve kullanım şekillerine uygun olarak kurulup ve geliştirildi. Ancak bu krallığı bazı idare organları ve idare tarzları bu krallığa özel orijinal şekilde geliştirilmiştir.
1100'de Kudüs krallığına yeni araziler katma politikası başarısız kalmıştı. Fakat ayni yıl yaptığı askeri seferlerin devam etmesi sonucu Godfrey Akka, Aşkelon, Arsuf, ve Caesarea şehirlerini kendine yıllık tazminat veren şehirler haline dönüştürdü.
Fakat Godfrey'in "Pisa'lı Daimbert" ile olan fikir çatışmaları devam etti. "Pisa'lı Daimbert" kendine müttefik olan Tancred ile Kudüs'ü ve Kudüs Krallığı'nın aynen Roma'daki Vatikan gibi bir başpatrik tarafından fiilen idare edilen ve Roma Papalığı'na feodal bağlara tabi olan bir teokratik devlet olmasını istemekteydi. Bunun hakkında elimize geçen bilgilerin hemen hepsi Surlu Vilyam'ın kronik tarihinden gelmektedir.
Ölümü
Godfrey de Bouillion 18 Temmuz 1100'da Şam Emiri Dukak'in güçlerine karşı kalesinin kuşatılmasından sonra dönmekte iken ciddi olarak hasta olmuş ve Kudüs'e vardıktan hemen sonra ölmüştür. Ölümü hakkında zamanının kronikleri değişik nedenler vermektedirler. Hristiyan Haçlı tarihi-kronikçiler olan Albert Aixli ve Ekkehard Auralı hazırladıkları tarih eserlerine Godfrey'in Haziran 1100'de Caesarea'da yakalandığı bir hastalık sonunda öldüğünü yazarlar. Ekkehard Auralı bu hastalığını, Askelon Emiri'nin hazırlattığı bir zehirli elmayı yemesi sonundan zehirlenmesinden ortaya çıktığını bildirir. Birinci Haçlı seferi için en inanılır Hristiyan kronikçi olan Surlu Vilyam bu hastalıklardan bahsetmez. Günün Arap vakainüvisi olan İbnü'l Kalanisi'ye göre Akka kalesini kuşatmaya alan Kudüs Hükümdarının ciddi bir ok yarası aldığını ve bu yaradan epeyce muzdarip olduktan sonra Kudüs'e döndüğünde öldüğünü bildirir. Her ne surette olursa olsun Kudüs'e dönerken ciddi olarak hasta olan Godfrey de Bouillon 18 Temmuz 1100'da Kudüs'te ölmüştür.
Kudüs Krallığı devletinin teokratik olmayan bir krallık olmasını isteyen Haçlılar ilerigelenleri tarafından Kudüs Kralı olmaya Godfrey de Bouillon küçük erkek kardeşi olan ve Haçlı Edessa Kontluğu kontu olan I. Baudouin çağrıldı. Baudouin Edessa Kontluğu'nu (sonra II. Baudouin adı ile Kudüs Kralı olacak) Baudouin Bourcq'e bırakarak Kudüs'e yönelmiştir ve Kasım başında Kudüs'e ulaşmıştır. Fakat hemen bir askeri sefere çıkmış ve ancak 25 Aralık 1100'de Kudüs Kralı olarak taç giydirilmiştir. Ama bu seremoniyi Katolik Kudüs Patriği Dagobert Pisalı kutsamamıştır.
Hakkında mitler ve edebiyat ve sanat eserleri
Fransız yazar Albert Aixli 1100-1110 döneminde Godfrey de Bouillon hakkında tarih yazdığı zaman objektif olarak tarihsel incelemelerden ayrıldı ve Godfrey de Bouillon tarihine bir efsane veya mit olma karakteri verdi.
Godfrey de Bouillon'un yaşadığı zamanların kronikçilerinden en inanılır olduğu kabul edilen Surlu Vilyam da Godfrey de Bouillon'a efsanevi nitelikler atfedederek onun yaptıklarını masalsal olarak "Eracles'in Tarihi" adlı eserde gayet detaylı bir destan şeklinde anlattı.
Orta Çağlar sonlarında geliştirilen ve sonradan 19. yüzyılda Wagner tarafından opera haline hazırlanan adlı efsanevi eserde bulunan "Kuğu Şövalye" Godfrey de Bouillon karakteridir.
İtalyan rönesans şairi Torquato Tasso (yaşamı 1544–1595) en önemli şiirsel eseri olan (La Gerüsalemme liberata) adlı eserinin kahramanı olarak Godfrey de Bouillon'u kullanmıştır.
İtalyan şairi Dante Alighieri (yaşamı 1265-1321) tarafından hazırlanmış klasik İlahi Komedya (La Divina Commedia) adlı eserinde Godfrey de Bouillon'un ruhunu diğer "İnanmışlar Savaşçıları" ile birlikte Mars Cenneti'nde olarak göstermektedir.
1711 yılında George Frideric Handel tarafından hazırlanan Rinaldo opera eserinin baş kahramanları arasında Goffredo adı ile kontralto sesi ile Godfrey de Bouillon bulunmaktadır.
Fransa'da 19. yüzyılda ortaya çıkan romantik edebiyat akımın baş yazarlarından olan Chateaubriand hazırlamış olduğu günlükte Godfrey de Bouillon'un şövalyeliğinin Kutsal Kabir'de kutsanmasının Fransız olan Godfrey de Bouillon'un Fransa vatanının şeref ve sanını artırdığını ve bu nedenle Fransızların ve özellikle şairin kendisi için büyük bir sevgi, sevinç ve övünme kaynağı olduğunu yazmıştır.
1830'da bağımsızlığını kazanan Belçika liderleri yeni ortaya çıkan ülkeye tarihsel kökler bulmak ve her Belçikalı'ya bu yeni çıkartılan milliyetçi tarihsel kökleri kabul ettirmek için Godfrey de Bouillon'u bir millî kahraman olarak kabul edip onu lanse etmeye başladılar. Bu nedenle modern Valon Brabant'ta bulunan Godfrey de Bouillon doğum yeri olduğu kabul edilen küçük Baisy-Thys köyüne gayet büyük önem verip bu köyün milliyetçi Belçikalılar için bir turistik mevki olmasını sağladılar. Belçika başkenti Brüksel'de bulunan kraliyet sarayı önündeki "Kraliyet Meydanı (Place Royale)" için, heykeltıraş "Eugène Simonis" tarafından 1848'de hazırlanmış bir Godfrey de Bouillon'un bronzdan atlı bir heykelini ihtiva eden bir büyük anıt yaptırıldı.
Kaynakça
- ^ . Godfrey of Bouillon, French Godefroi de Bouillon, (born c. 1060—died July 18, 1100, kingdom of Jerusalem [now Jerusalem, Israel]), duke of Lower Lorraine (as Godfrey IV; 1089–1100) and a leader of the First Crusade, who became the first Latin ruler in Palestine after the capture of Jerusalem from the Muslims in July 1099. Godfrey, with his brothers Eustace and Baldwin, joined the First Crusade in 1096. When Raymond of Toulouse declined to become king of Jerusalem, Godfrey accepted the crown but refused the title of king and was called instead Advocatus Sancti Sepulchri (Defender of the Holy Sepulchre). Encyclopedia Britannica. 26 Ağustos 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ekim 2020.
- ^ Burns, Paul (2000). Butler's Lives of the Saints (İngilizce). Continuum International Publishing Group. ISBN .
- ^ Bu asiller Birinci Haçlı seferi ile Güney Anadolu, Lübnan ve Kudüs'ü ellerine geçirdikten sonra buralarda kurulan Frank Haçlı devletlerinin hükümdarları olmuşlardı. Godfrey de Bouillon kurulan Kutsal Kudüs Krallığı hükümdarı; küçük kardeşi önce sonra ağabeyi yerine ikinci Kudüs Kralı; Toulouse kontu IV. Raymond ve Beomondo ise Antakya Prensi olmuşlardı.
- ^ Natasha Hodgson (2013) "Lions, Tigers and Bears: encounters with wild animals and bestial imagery in the context of crusading to the Latin East", Viator
- ^ Riley-Smith, Jonathan (1979) "The Title of Godfrey of Bouillon", Bulletin of the Institute of Historical Research Cilt:52 say.: 83–86; V. Murray, Allan (1990) "The Title of Godfrey of Bouillon as Ruler of Jerusalem", Collegium Medievale Cilt:3, say.: 163–78; ve France, John (1983) "The Election and Title of Godfrey de Bouillon", Canadian Journal of History, Cilt:18 Sayi:3, say.:321–29.
Dış bağlantılar
Wikimedia Commons'ta Godefroy de Bouillon ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
- Runciman, Steven (çev. Fikret Işıltan) (1992), Haçlı Seferleri Tarihi: I. Cilt Kudüs Krallığı ve Frank Doğu, Ankara:Türk Tarih Kurumu Yayınları
- Maalouf, Amin (çev. Ali Berktay), (2006) Arapların Gözünden Haçlı Seferleri, İstanbul: Yapı Kredi Kültür Yayınları, ISBN 975-80-121-6
Resmî unvanlar | ||
---|---|---|
Önce gelen: Önce gelen yoktur. | Kutsal Kabir Savunucusu ve Kudüs Hükümdarı 1099-1100 | Sonra gelen: I. Baudouin |
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Godfrey de Bouillon d yaklasik 1060 Baisy Belcika veya Fransa o 18 Temmuz 1100 Kudus Fransiz Orta Cag sovalyesi olan ve Birinci Hacli Seferi liderlerinden birisi Kutsal Kabir Koruyucusu unvani ile Kudus Kralligi nin kurucusu Godfrey de BouillonGodfrey de BouillonHukum suresi1089 1096Once gelenSonra gelenKutsal Kabir Savunucusu ve Kudus HukumdariHukum suresi1099 1100Tac giymesiHaziran 1099 KudusOnce gelenIftikar El Devle Fatimiler Devleti Kudus ValisiSonra gelenI BaudouinDogumyak 1058 Baisy Belcika veya Boulogne sur Mer FransaOlum18 Temmuz 1100 KudusBabasiII Eustache Boulogne KontuAnnesiIda LorraineliKudus Hukumdari ve Kutsal Kabir Koruyucusu armasiGodfrey de Bouillon freski Saluzzo Italya Ressam Giacomo Jaquerio yaklasik 1420 Innsbruck Hofkirche da bulunan Bronz HeykeliGencligiGodfrey de Bouillon yaklasik 1060 ta Boulougne Kontu II Euctace in ikinci oglu olarak dogdu Annesi Ida Lorraineli Asagi Lorraine Duku III Godfrey ve karsi Doda nin kizi idi Dogum yeri bir 13 yuzyil kronikcisine gore modern Belcika da ve o zaman Lorraine ulkesinde bulunan Bassy kasabasi idi Bazi tarihciler ise dogum yerini modern Fransa da bulunan Boulogne sur Mer olarak verirler Bir dukun ikinci oglu olarak gayet genis arazilere sahip zengin malikane sahibi soylu babasi ve sonra da varis olan agabeyi yaninda bulunan onemsiz bir sovalye olmasi cok muhtemeldi Fakat dayisi olan Asagi Lorraine Duku Kambur Godfrey cocuksuzdu ve kendine varis olmak icin ve Asagi Lorraine Duku unvanini da almak uzere kizkardesinin ikinci oglu Godfrey de Bouillon u secti O zamanlar Asagi Lorraine Duklugu Bati Avrupa da stratejik bakimdan Fransa Kralligi ve Almanya devletleri arasinda bulunan bir tampon devlet olarak gayet onemli olan bir konumdaydi Asagi Lorraine Duklugu nun Almanya devletleri ve Kutsal Roma Imparatorlugu icin gayet onemli stratejik durumundan dolayi Kutsal Roma Imparatoru olacak IV Heindrich Godfrey de Bouillon un yeteneklerini sinamak ve devlet yonetimi tecrubesi kazanmasi icin ona dayisinin olumunden sonra hemen dukluk bahsetmedi Asagi Lorraine Duklugu nu oglu olan ve sonra Kutsal Roma imparatoru olacak V Heinrich i atadi ve Godfrey de Bouillon i sadece Bouillon Kontlugu ve Antwerp Margravligi unvanlari ve gorevlerine atadi Godfrey de Bouillon Kutsal Roma Imparatoru IV Heindrich e sadik bir asker olarak hizmet verip destek sagladi Once IV Heindrich icin Almanya da Robert Swabiali ordusu ile muharebelere katildi Papa VII Gregorius ile IV Heindrich in arasinda cikan Papalik Atamasi Catismasi nda IV Heindrich yaninda Italya yi fetheden Alman ordusunda bulunarak Italya da yapilan muharebelerde savasti ve Almanlarin Roma yi Papalik elinden almasina katkida bulundu Bu sadik hizmeti dolayisiyla 1087 de Asagi Lorraine Duku olarak atandi Bircok Avrupa tarihcisi eger Godfrey de Bouillon Birinci Hacli seferi ne katilmayi tercih etmeseydi Bati Avrupa tarihinde onemli isler yapmis bir devlet yoneticisi olarak isim yapmis olabilecegini iddia etmislerdir Birinci Hacli Seferinde komutanlik1096 da baslayan Birinci Hacli Seferi sirasinda Baronlarin Seferi adi verilen etabinda Fransa dan Kudus e giden Hacli ordusu icinde onemli bir rol oynamistir Kutsal Kabir Kilisesi nden 1808 de tahrip edilip kaybolmus olan Godfrey de Bouillon mezarindan kalan ve ona ait olarak sergilenmis olan kilic 1095 te papa secilen II Urbanus Hristiyanlar icin kutsal olan Kudus sehrini ve kaleyi zaptetmis olan Turk asilli Artuklularin elinden almak icin bir kutsal hac seklinde olan ama askeri bir saldiri olan Hacli seferi yapmak icin bir kutsal davet yapmaya basladi Avrupa ulkelerinden gelen bu askeri saldiri ile Anadolu yu istilaya gecen ve orada yerlesmeye baslayan Turkmen ve Selcuklu Hanedani in bu arazilerden cikarilmasi icin Bizans Imparatorlugu na destek saglanmis olunacakti Bu Birinci Hacli seferine katilan Avrupali asillerin en yuksek unvanlilarindan biri Asagi Lorraine Duku Godfrey de Bouillon oldu Godfrey de Bouillon bu sefere kendi askerleri ile katilmak uzere sahibi oldugu arazilerin cogunu satti ve diger bir kismini Liege Piskoposu ve Verdun Piskoposu nda aldigi borc icin teminat olarak verdi Saglanan bu fonlarla Godfrey de Bouillon yaklasik 1000 kadar sovalyeden olusan bir agir suvari birligini Kudus e goturmeye karar verdi Agabeyi Eustace ve kucuk kardesi Baudouin de kendisine refakat etmekteydiler ama bunlarin Avrupa da arazileri bulunmamaktaydi Birinci Hacli seferi ne Godfrey de Bouillon yaninda diger Avrupali asiller de istirak etmekteydiler Bunlar arasinda en yuksek rutbeli olan asilin Toulouse kontu IV Raymond 1041 1042 1105 bazen Raymond de Saint Gilles oldugu kabul edilmektedir 52 yasinda olan Raymond St Gilles Hacli ordusuna en yuksek sayida Hacli sovalye askeri birligi getiren soylu baron olmaktaydi Bu getirdigi asker sayisi yasi ve Avrupa daki savaslarda kazandigi unu dolayisiyla Raymond St Gilles in bu Birinci Hacli seferinin Baronlar Seferi denen kisminin lideri olmasi beklenmekte idi Yine Frank asilli olan buyuk bir ordu ile Flandre Kontu II Robert ayri bir grup olarak Avrupa dan Konstantinopolis e giden bir Hacli ordusunun basinda idi Bu Frank asilli asil ordulari yaninda Norman asilli ve Sicilya ile guney Italya yi eline gecirmis olan Norman Sicilya Grandkontu nun oglu olan Taranto lu Boemondo Norman haclilarla Italya dan Adriyatik Denizi ni gecerek bu sefere katilmisti Ayrica Papa temsilcisi olarak Puy Piskoposu olan bu sefere istirak etmekte idi Avrupa dan gelen Haclilar dort degisik ordu grubu olarak ayri olarak Avrupa dan Konstantinopolis e gecmeye basladi Godfrey de Bouillon kardesleri ile birlikte cogunlugu Franklardan olusan bazi kaynaklara gore 40 000 askeri askin bir sovalye ordusu basinda Agustos 1096 da Asagi Lorraine den sefere basladilar Almanya ve Macaristan dan gecerek kuzey Balkanlar Bizans sinirina eristiler Bu ordu Almanya ve Macaristan da yerli halk ile bazi catismalara girismisti Balkanlardan Bizanslilarin kurdugu ve idare ettigi menzil sistemi ve Bizans ordusunun sagladigi kilavuzluk ile daha disiplinli gecis yapildi Godfrey de Bouillon ve ordusu Vermandois li Hugh un hacli ordusundan sonra ikinci ordu olarak Kasim da Konstantinopolis e eristi ve sehrin disinda sehirden pek uzak olmayan bir ordugaha yerlestirildi Bizans Imparatoru I Aleksios un Godfrey de Bouillon ve diger Hacli ordulari komutanlarini kabulu Diger Hacli ordulari birkac ay icinde Konstantinopolis e ulastilar Birdenbire Bizans Imparatorlugu baskentinin yaninda 25 000 50 000 kisilik piyade ordusu ve 4 000 8 000 kisilik agir suvari sovalye ordusu kampa girmisti Bizans Imparatoru I Aleksios ve Godfrey de Bouillon ve diger Hacli ordulari komutanlarinin hedefleri degisik ve catismali idi Bizans Imparatoru bu Hacli ordusunun Orta Asya ve Iran yoluyla Anadolu ya goc eden Turkmenleri buralardan temizlemek ve Anadolu Selcuklu Devleti ni ortadan kaldirmak icin kullanilmasini istemekte idi Godfrey de Bouillon ve diger Hacli ordulari ise Anadolu dan biran evvel gecerek Filistin e inip Kudus u ellerine gecirmeyi istemekteydiler Bizans Imparatoru gelen Hacli ordusu komutanlarindan onlari ve ordularinin kendine biat ederek tabi olup vassallari olacagini ve ellerine gecirecekleri eski Bizans arazilerini imparatorluk yonetimine geri vereceklerine dair bir sadakat yemini vermelerini istemekteydi Sonunda Godfrey de Bouillon diger hacli liderleri biraz degistirilmis sadakat yemini verdiler Bizans donanmasi ile Anadolu yakasina gecirildiler Hacli liderleri Godfrey de Bouillon Antakya Prensi Boemondo Toulouse kontu IV Raymond ve diger Haclilar 1097 de Baronlarin Hacli ordusu Anadolu ya gecip yuruyuse basladi Once Kesis Piyer in Halk Hacli Seferi ufak kalintilari ile birlestiler Kilavuzlugu iki Bizans generali Manuel Boutoumites ve Tatikios komutasinda Bizans ordusu saglamaktaydi Ilk hedef Sultan Kilic Arslan in Selcuklu baskenti olan Nikea modern Iznik idi 1 Kilic Arslan Anadolu da savasmakta idi ama hazinesi ve ailesi Nikea da kalmisti Hacli ordusu Nikea yi kusatma altina aldi Nikea Kusatmasi nda Beomondo Hacli ordusunu komuta ederek onemli rol oynadi ve Godfrey ve Lorraine sovalyeleri nispeten ufak rol oynadilar Hacli ordusu kaleye son bir buyuk saldiriya hazirlanirken kaleye Bizans bayragi cekildigini gorduler Bizanslilar Selcuklu kale komutani ile ayri ve Haclilardan gizli bir anlasma yapmislardi ve Nikea sehri Bizanslilara verildi Fakat bu Haclilar ile Bizanslilar arasini acti Bundan sonraki Hacli ordusunun Anadolu yu gecisinde Godfrey de Bouillon ancak onemli carpismalarda belirli rol oynadi ve genellikle ordunun ilerlemesi Raymond de Gilles ve Tarantolu Beomondo komutasinda oldu Iznik kusatmasi ve fethinden sonra Hacli ordusu ordu idaresini ve iase toplamayi kolaylastirmak nedeniyle ikiye bolundu Birisi Boemondo idaresinde Normanlardan ve kilavuz Bizanslilardan olusmakta idi ve digeri Godfrey de Bouillon ve Papa temsilcisi Adhemar idaresinde olup Franklari ihtiva etmekteydi Daglik araziden gecen iki ordu grubu Eskisehir yakinlarinda Dorileon ovasinda birlesmek kararliydilar ve burada Birinci Dorileon Muharebesi yapildi Dorieleon ovasindan 1 Temmuz da oncu Normanlardan olusan grup Anadolu Selcuklu Sultani I Kilic Arslan tarafindan bir baskinla karsilandi Selcuklu ordusunun cok oynak okcu suvarileri oncu Hacli ordu grubunu sardi Bu gruptan Franklardan olusan ikinci gruba bir atli haberci gonderildi Godfrey in komutasinda ikinci grubun zirhli sovalye agir suvarileri hucuma gecip Kilic Arslan in cemberini yarip iki Hacli ordu grubunu birlestirdi Ikinci gruptan bir ayri birlik basinda bulunan Puy Piskoposu Adhemar ise savasanlarin kenarindan gecti ve Selcuklulari arkadan vurdu Kilic Arslan in Selcuklu ordusu epeyce kayip vererek ve hatta devlet hazinesini de geri de birakarak geri cekmek zorunda kaldi Selcuklu ordulari bu muharebeden sonra dogrudan dogruya Hacli ordusu ile savasa girismekten kacindilar Kilic Arslan gerilla tipi bir savasa girdi ve yak yik bosalt tipi bir yildirici ve yipratici savasa giristi Hacli ordusu ta Antakya ya varincaya kadar nerede ise hic karsitsiz ilerledi Haclilar kilavuz Bizansli general Tatakios a uyarak guneyde ve Bizans yerleskeleri yakinlarin gecen bir guney guzergah takip ettiler Takip edilen yol soyle oldu Uluborlu Polybotus Yalvac Antioch Pisidia Aksehir Philomelium Ladik Laodicea Konya Iconium Eregli Hereclea Kemerhisar Tyana Nigde Augustapolis Norman ve guney Italyanlar Boemondo ve Tancred komutasi altinda Toroslari Gulek Bogazi ndan gecerek Cukurova ya indi Ama bu yol pusuya uygun oldugu icin Godfrey de Bouillon ve Franklar dan olusan Haclilarin buyuk bir kismi Kayseri Mazacha Kahramanmaras Maras yoluyla Cukurova ya indiler Anadolu yu gecmekte iken Hacli ordusu liderleri birbirleriyle baskomutan olmak icin devamli mucadele ettiler Anadolu yu geciste Godfrey de Bouillon in bir ayinin saldirisina ugradigi ve bu saldiridan sonra yarasi iyilesene kadar sedye ile tasinarak yol aldigi bildirilmektedir Hacli ordusu Anadolu yu 3 ayda gecerek Ekim 1097 Antakya onune gelebildi Ekim 1098 da Haclilar Selcuk emiri tarafindan savunulan na basladilar ve bu kusatma gayet uzun surdu Bu kusatma sirasinda Anadolu dan geciste kendisine refakat eden karisi olen Godfrey in kucuk kardesi Bouluognelu Edessa da modern Sanliurfa Ortodoks Hristiyan olan Rum halki tarafindan begenilmeyen bir Ermeni Katolik Kilisesi mensubu olan Ermeni Krali Toros a yardim icin ordudan ayrildi Baudouin kendine bagli sovalyelerle Urfa ya ulasinca onu ozel bir torenle evlat edinerek kendine varis yapti Birkac hafta gecmeden Toros bir suikastla olduruldu Boylece Baudouin Bouluognelu kendisine Edessa Kontu unvani vererek idareyi ele alip ilk Hacli Devleti olarak Edessa Urfa Kontlugu devletini kurdu Bu uzun suren kusatma sirasinda Bizans Imparatoru olan I Aleksios Antakya nin Haclilara dusmeyecegine karar verip Haclilara yaptigi yardim ve destekleri kesti ve yeni yardim saglamamaya basladi 2 Haziran 1099 da aksami Firuz adinda Ermeni den donme bir zirh tamircisi Yagi Siyan in kendini cezalandirmasinin ocunu almak icin ve Haclilarin kendine vadettikleri altin ve toprak bagislarindan gozu kararak sehrin buyuk kulelerinden olan Iki Kizkardes Kulesi nde bir pencereyi acti ve Beomondo komutasinda sehre giren Haclilar kale kapilarini acip Haclilarin sehre girmesini sagladilar Haclilar Antakya kalesini ellerine gecirdikten uc gun sonra uzun zaman yolda kalip cesitli diger ordularla takviye edilmis Selcuklu Musul Atabeyi nin ordusu Antakya onunde gorundu ve kale icinde bulunan Hacli ordusunu kusatmaya aldi Tarihci Ali ibn el Esir e gore Antakya yi zapt ettikten sonra 12 gun Haclilar yiyeceksiz kale icinde kapali kaldilar Antakya kalesi icinde beklenmedik bir mucize ortaya cikti Bir kesis Isa nin carmihta oldurulmesi icin kullanilan Kutsal Mizrak in Antakya da Katedralinin zemininde gomulu oldugunu ve bu mizragi kullanarak Muslumanlara karsi galip gelecegi ruyasini gordu ve Antakya Katedrali nde yapilan kazida bir mizrak bulundu Haclilar moral kazanip baslarinda Kutsal Mizrak tasiyan Le Puy Baspiskoposu bulunarak 18 Haziran 1098 de Antakya dan bir buyuk huruc hareketi yapip Kurboga ya saldiriya gectiler Sam Emiri Dukak ve diger bazi emirler Kurboga ordusundan kactilar ve Kurboga yla kalan musluman ordusu buyuk bir maglubiyete ugradi Hacli askerleri hemen Kudus e yurumek istemekteydiler Ama onemli asil komutanlar baslarinda Raymond de Saint Gilles ve Norman kusatmada ac ve perisan olan Haclilar ordusunun bir muddet Antakya da bekletmeye karar verdiler Bu bekleme sirasinda Temmuz Agustos aylarinda Hacli ordusu ve sehir nufusu icinde bir veba salgini cikti ve bircok kisi bunlar arasinda 1 Agustos ta Papalik temsilcisi Le Puy Baspiskoposu Adhemar oldu Hacli ordulari komutanlari Bizans Imparatoru nun onlarin sehri almadan onceki tutumu nedeniyle onlara destek verme sozunden ayrildigi icin Hacli komutanlarin Bizans a verdikleri yeminlerin gecersiz dusurdugu iddiasi ile isgal ettikleri Antakya ve diger arazileri Bizanslilara geri vermeyeceklerini ilan ettiler Bu arada sehre ilk giren komutan olan Beomondo sehrin hukumdari olma istegini acikca savunmaya basladi Hacli ordusunun Antakya da beklemesi alelade Hacli askerlerin ve Haclilari takip eden sivillerin bekleme takatlerini asti ve Raymond de Saint Gilles i Kudus e gitmek icin zorlamaya basladilar ve Godfrey de Bouillon da bunlara katildi Tam bu siralarda Kudus ve Filistin de buyuk degisiklikler oldu Misir da bulunan Fatimiler devleti Selcuklu Devleti adina Kudus ve Filistin i emir unvani ile yoneten Artuklu kardesler Sokmen Bey ve Ilgazi Bey elinden tekrar Fatimiler halifeliginin eline gecirmeye karar verdi Fatimi Veziri Sahinsah El Afdal komutasindaki Fatimi ordusu ile Filistin e girdi ve Kudus e yonelerek sehir kusatmaya aldi Kudus u yoneten Selcuk Emirleri Artukoglu kardesler Haclilarin Antakya kusatmasini kirma amacli Musul Atabegi Kurboga nin seferine katilmislardi Fakat bu sefer Haclilara yenilgi ile sonuclaninca alelacele Kudus e geri donmuslerdi Artuklu kardeslerin komutasinda Kudus kalesi kirk gun kadar suren bir direnmeden sonra Fatimiler eline gecti Fatimiler Suriye de ilerlemekte olan Haclilarla anlasma yapmayi denediler ama Kudus ten vazgecmedikleri icin bu imkansiz oldu Bunun uzerine Fatimiler Veziri El Afdal Agustos 1098 de Iftikar El Devle komutasinda cogu Arap asilli olmayan Berberi ve Nubyeli siyahi askerlerden olusan Fatimiler ordusunun kucuk bir kismini Kudus u savunmaya birakarak Misir a geri cekildi En sonunda Ocak 1099 da Hacli ordusu tekrar Kudus uzerine yurumek icin Antakya dan ayrildi Ama sehir Bizans a geri verilmedi ve burada bir Hacli devleti olan Antakya Prensligi devletini kurup basina Beomondo yu gecirdiler Kudus e yonelen Hacli ordusu Toulouse kontu IV Raymond tarafindan sevk ve idare edildi Saycar ve Trablussam kaleleri etrafindan gecildi Hisn el Akrad kalesi Tartus Arsuf Ramallah ve Beytullahim sehirleri Haclilar ellerine gecti Raymond de Saint Gilles Akka kalesine ve Godfrey de Bouillon kalelerine saldirdilar ama ele geciremeyip basarisiz kaldilar Uzun ve yipratici bu seferden ve bu sefer guzergahi uzerindeki Muslumanlara karsi gerceklestirdikleri pek cok yagma ve katliamdan sonra gercekten de Haclilar 7 Temmuz 1099 da Kudus kale duvarlari onune vardilar 7 Temmuz 1099 baslayan Haclilar Kudus Kusatmasi 15 Temmuz 1099 e kadar surdu Bu kusatmada Godfrey de Bouillon buyuk cesaret ve kahramanlik gosterip kendi hakkinda bir efsane dogmasina neden oldu Hacli ordulari once sehrin surlarina bircok basarisiz saldirilarda bulundular ve geri puskurtulduler Denizden Yafa yakinlarina gelen Cenevizliler karaya oturttuklari gemilerini parcalayarak tahtalarini Kudus onlerine getirdiler ve iki tane buyuk kusatma kulesi yaptilar Bunlar 14 Temmuz gecesi sehrin duvarlari onune getirildi Bu kulelerden sehrin kuzeydogu kapisi onunde bulunana Godfrey komuta etmekteydi Askerlerinden iki Flandrali sovalye ilk defa kuleden sehre girmeyi basardi Sonra Godfrey kardesi Boulogne lu Eustace Tancerd ve askerleri de sehre girdiler Raymond komutasindaki ikinci kule bir hendek dolayisiyla ilerleyemedi Fatimiler komutani Iftikar el Devle fazla direnis yapamayacagini anlamisti Raymond de Saint Gilles Iftikar El Devle ye bir haberci gondererek teslim olursa kendisi ve ordusunun ziyan gormeden serbest olarak Kudus ten ayrilmasina izin verilecegini bildirdi Iftikar el Devle bu teklifleri kabul edip teslim olup sehir kapilarini Haclilara acti Kudus 15 Temmuz sabahi Haclilar eline gecti Raymond bu sozunu tuttu ve Iftikar El Devle ve ordusu 15 Temmuz aksami Kudus ten ayrilarak Eskalon kalesine gittiler Hacli ordusu uc yil suren sefer sonunda hayallerine ve isteklerine erismisler ve Kudus u ve Hristiyanlarin en kutsal saydiklari Kutsal Kabir i ele gecirmislerdi 15 Temmuz 1099 gunu ogleden sonra aksam ustu ve ertesi sabah Hacli ordusu mensuplari Kudus te bulunan butun Muslumanlari ve Yahudileri oldurmeye baslayip dunya tarihinde esine az rastlanir bir vahset gerceklestirdiler Hacli ordusu Kudus te iki gun icinde sehirdeki 70 binden fazla olmak uzere tum Muslumanlari ve Yahudileri kilictan gecirdiler Bircok Musluman Kuduslu Mescid i Aksa camisine Yahudiler ise Bati Duvari Aglama Duvari kenarinda bulunan kendi sinagoglarina siginmislardi Haremi Serif Suleyman Tapinak Tepesi ustunde kendi tapinaklarina siginanlarin hepsi Musluman ve Yahudiler olduruldu Kudus Hukumdari ve Kutsal Kabir Koruyucusu15 Temmuz 1099 da Haclilar Kudus u ellerine gecirdikten sonra Hacli ordusunun soylu komutanlari Kutsal Kabir Kilisesi nde 22 Temmuz da yapilan bir toplanti ile bu Hristiyan eline gecmis olan Kutsal sehrin ve diger arazilerin nasil yonetilebilecegi hakkinda kararlar aldilar Yeni bir Kudus Kralligi kurulmasina karar verdiler Bu krallik Hristiyanlarin kutsal saydiklari topraklarda dinsel olmayan devlet isleri ile ugrasmaya yetkili olacakti Kudus Kralligi Kudus sehri yaninda Suriye in guneyi ve Filistin i de ihtiva edecekti Bizans Hukumdari I Aleksius a verdikleri sadakat yemini ve kazanilan eski Bizans topraklarini tekrar Bizans yonetimine verecekleri sozune ragmen hicbir Hacli soylu buna yanasmamisti Fakat Kudus kralliginin bir teokratik devlet mi olup olmayacagi uzerinde tartisma oldu ve sonra krallik tacinin Katolik Kilisesi hiyerarsisinden olmayan Avrupali asilli olan asillere verilmesi kabul edildi Bu devletin basina Toulouse Kontu Raymond St Gilles in gecirilmesi bu toplantiya katilanlarin cogunlugu tarafindan beklenmekteydi Raymond ya kendi tutumunu mutevazi bir dindar gostermek icin yahut ta katilan soylularin ne de olsa kendini sececeklerini bekledigi icin once bu hukumdarligi kabul etmekte cekingen davrandi Fakat ona rakip olan Godfrey de Bouillon boyle bir cekingenlik gostermedi ve Antakya Kusatmasi ve fethine olan katkisi dolayisiyla Hacli soylu komutanlari arasinda kazandigi populerligi kullanarak kendinin kutsal Kudus Krali olarak secilmesini sagladi Godfrey un bu basarisi Raymond tarafindan hic iyi karsilanmadi ve hatta Raymond bu gelismeye cok kizarak kendi komutasi altinda olan birliklerle Kudus sehrinden cekilip kirsal bir ordugaha yerlesti Godfrey de Bouillon da guya mutevazilik gostermek icin inanmis oldugu siki Hristiyan etik kurallarina gore Kudus krallik tacinin sadece Isa ya ait dikenli tac oldugunu kabul etmekte idi ve kral olup altindan bir tac giymeyi reddetmekte idi Ama Kudus un yonetimini uzerine almayi reddetmemekte idi Bunlara uyan soylular toplantinin kurduklari devlet olan Kudus Kralligi nin ilk hukumdari olarak Godfrey de Bouillon secildi Bu gorev icin kendisinin sectigi unvan Kutsal Kabir Koruyucusu Advocatus Sancti Sepulchri olmustur Fakat bu unvani tasiyan herhangi Godfrey de Bouillon elinden cikmis orijinal bir belge elimize gecmis bulunmamaktadir Godfrey in elinden cikmis ve gunumuze gelmis belgelerde kendisi icin ya princeps hukumdar ya da Avrupa Asagi Lorraine de kullandigi unvan olan dux unvanini kullanmistir Birinci Hacli seferi kronikci tarihi yazanlardan sadece Kesis Robert Robert the Monk Godfery nin Kudus Krali unvaninin aldigini bildirmektedir Fakat kendini takip eden Hacli Kudus Kralligi devleti hukumdarlari kral unvanini secmislerdir Kudus Hukumdari olarak kisa suren doneminde Godfrey once Kudus Kralligi ni Misir da bulunan ve daha once Filistin ve Kudus u ellerinde bulunduran Fatimiler devleti ile silahli catismaya girdi Filistin in bu guneydogu kesimdeki sahil sehrinde Fatimi Devleti nin gercek idarecisi olan Vezir Afdal Sahensah komutasinda bir ordu toplanmaya basladi Fatimiler Haclilarla anlasip Suriye yi onlara vermeyi kabul etmislerdi ama Filistin ve Kudus u Haclilara teslim etmemeye kararliydilar Agustos 1100 de nde Fatimi ordusunu yendi Fakat Hacli Franklar ordusu o yil bu kaleyi eline geciremedi ve bu kale Muslumanlara elinde kaldi ve yeni Hristiyan Kudus Kralligi nin yillarca devamli temkinli davranmalarina neden oldu Bu sonucun dogmasina baslica sebebin yeni hukumdar Godfrey de Bouillon in rakibi olarak gordugu bu kaleyi kendi eline gecirip orada bir Hacli devleti kurmasini onlemek icin aldigi tedbirler olmustu Bu kralligin bu Hacli Seferi ne istirak eden Papalik Temsilcisi olan Pisa li Daimbert tarafindan teokratik bir devlet olarak Papa idaresinde olmasi istenmekteydi ve Daimbert kendine muttefik olarak Sicilyali tarafindan tutulmaktaydi Fakat bu tez kabul edilmedi ve yeni krallik Batili Avrupa Franklarinin yonetim ve kullanim sekillerine uygun olarak kurulup ve gelistirildi Ancak bu kralligi bazi idare organlari ve idare tarzlari bu kralliga ozel orijinal sekilde gelistirilmistir 1100 de Kudus kralligina yeni araziler katma politikasi basarisiz kalmisti Fakat ayni yil yaptigi askeri seferlerin devam etmesi sonucu Godfrey Akka Askelon Arsuf ve Caesarea sehirlerini kendine yillik tazminat veren sehirler haline donusturdu Fakat Godfrey in Pisa li Daimbert ile olan fikir catismalari devam etti Pisa li Daimbert kendine muttefik olan Tancred ile Kudus u ve Kudus Kralligi nin aynen Roma daki Vatikan gibi bir baspatrik tarafindan fiilen idare edilen ve Roma Papaligi na feodal baglara tabi olan bir teokratik devlet olmasini istemekteydi Bunun hakkinda elimize gecen bilgilerin hemen hepsi Surlu Vilyam in kronik tarihinden gelmektedir OlumuGodfrey de Bouillion 18 Temmuz 1100 da Sam Emiri Dukak in guclerine karsi kalesinin kusatilmasindan sonra donmekte iken ciddi olarak hasta olmus ve Kudus e vardiktan hemen sonra olmustur Olumu hakkinda zamaninin kronikleri degisik nedenler vermektedirler Hristiyan Hacli tarihi kronikciler olan Albert Aixli ve Ekkehard Aurali hazirladiklari tarih eserlerine Godfrey in Haziran 1100 de Caesarea da yakalandigi bir hastalik sonunda oldugunu yazarlar Ekkehard Aurali bu hastaligini Askelon Emiri nin hazirlattigi bir zehirli elmayi yemesi sonundan zehirlenmesinden ortaya ciktigini bildirir Birinci Hacli seferi icin en inanilir Hristiyan kronikci olan Surlu Vilyam bu hastaliklardan bahsetmez Gunun Arap vakainuvisi olan Ibnu l Kalanisi ye gore Akka kalesini kusatmaya alan Kudus Hukumdarinin ciddi bir ok yarasi aldigini ve bu yaradan epeyce muzdarip olduktan sonra Kudus e dondugunde oldugunu bildirir Her ne surette olursa olsun Kudus e donerken ciddi olarak hasta olan Godfrey de Bouillon 18 Temmuz 1100 da Kudus te olmustur Kudus Kralligi devletinin teokratik olmayan bir krallik olmasini isteyen Haclilar ilerigelenleri tarafindan Kudus Krali olmaya Godfrey de Bouillon kucuk erkek kardesi olan ve Hacli Edessa Kontlugu kontu olan I Baudouin cagrildi Baudouin Edessa Kontlugu nu sonra II Baudouin adi ile Kudus Krali olacak Baudouin Bourcq e birakarak Kudus e yonelmistir ve Kasim basinda Kudus e ulasmistir Fakat hemen bir askeri sefere cikmis ve ancak 25 Aralik 1100 de Kudus Krali olarak tac giydirilmistir Ama bu seremoniyi Katolik Kudus Patrigi Dagobert Pisali kutsamamistir Hakkinda mitler ve edebiyat ve sanat eserleriFransiz yazar Albert Aixli 1100 1110 doneminde Godfrey de Bouillon hakkinda tarih yazdigi zaman objektif olarak tarihsel incelemelerden ayrildi ve Godfrey de Bouillon tarihine bir efsane veya mit olma karakteri verdi Godfrey de Bouillon un yasadigi zamanlarin kronikcilerinden en inanilir oldugu kabul edilen Surlu Vilyam da Godfrey de Bouillon a efsanevi nitelikler atfedederek onun yaptiklarini masalsal olarak Eracles in Tarihi adli eserde gayet detayli bir destan seklinde anlatti Orta Caglar sonlarinda gelistirilen ve sonradan 19 yuzyilda Wagner tarafindan opera haline hazirlanan adli efsanevi eserde bulunan Kugu Sovalye Godfrey de Bouillon karakteridir Italyan ronesans sairi Torquato Tasso yasami 1544 1595 en onemli siirsel eseri olan La Gerusalemme liberata adli eserinin kahramani olarak Godfrey de Bouillon u kullanmistir Italyan sairi Dante Alighieri yasami 1265 1321 tarafindan hazirlanmis klasik Ilahi Komedya La Divina Commedia adli eserinde Godfrey de Bouillon un ruhunu diger Inanmislar Savascilari ile birlikte Mars Cenneti nde olarak gostermektedir 1711 yilinda George Frideric Handel tarafindan hazirlanan Rinaldo opera eserinin bas kahramanlari arasinda Goffredo adi ile kontralto sesi ile Godfrey de Bouillon bulunmaktadir Fransa da 19 yuzyilda ortaya cikan romantik edebiyat akimin bas yazarlarindan olan Chateaubriand hazirlamis oldugu gunlukte Godfrey de Bouillon un sovalyeliginin Kutsal Kabir de kutsanmasinin Fransiz olan Godfrey de Bouillon un Fransa vataninin seref ve sanini artirdigini ve bu nedenle Fransizlarin ve ozellikle sairin kendisi icin buyuk bir sevgi sevinc ve ovunme kaynagi oldugunu yazmistir 1830 da bagimsizligini kazanan Belcika liderleri yeni ortaya cikan ulkeye tarihsel kokler bulmak ve her Belcikali ya bu yeni cikartilan milliyetci tarihsel kokleri kabul ettirmek icin Godfrey de Bouillon u bir milli kahraman olarak kabul edip onu lanse etmeye basladilar Bu nedenle modern Valon Brabant ta bulunan Godfrey de Bouillon dogum yeri oldugu kabul edilen kucuk Baisy Thys koyune gayet buyuk onem verip bu koyun milliyetci Belcikalilar icin bir turistik mevki olmasini sagladilar Belcika baskenti Bruksel de bulunan kraliyet sarayi onundeki Kraliyet Meydani Place Royale icin heykeltiras Eugene Simonis tarafindan 1848 de hazirlanmis bir Godfrey de Bouillon un bronzdan atli bir heykelini ihtiva eden bir buyuk anit yaptirildi Kaynakca Godfrey of Bouillon French Godefroi de Bouillon born c 1060 died July 18 1100 kingdom of Jerusalem now Jerusalem Israel duke of Lower Lorraine as Godfrey IV 1089 1100 and a leader of the First Crusade who became the first Latin ruler in Palestine after the capture of Jerusalem from the Muslims in July 1099 Godfrey with his brothers Eustace and Baldwin joined the First Crusade in 1096 When Raymond of Toulouse declined to become king of Jerusalem Godfrey accepted the crown but refused the title of king and was called instead Advocatus Sancti Sepulchri Defender of the Holy Sepulchre Encyclopedia Britannica 26 Agustos 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 23 Ekim 2020 Burns Paul 2000 Butler s Lives of the Saints Ingilizce Continuum International Publishing Group ISBN 0 86012 253 0 Bu asiller Birinci Hacli seferi ile Guney Anadolu Lubnan ve Kudus u ellerine gecirdikten sonra buralarda kurulan Frank Hacli devletlerinin hukumdarlari olmuslardi Godfrey de Bouillon kurulan Kutsal Kudus Kralligi hukumdari kucuk kardesi once sonra agabeyi yerine ikinci Kudus Krali Toulouse kontu IV Raymond ve Beomondo ise Antakya Prensi olmuslardi Natasha Hodgson 2013 Lions Tigers and Bears encounters with wild animals and bestial imagery in the context of crusading to the Latin East Viator Riley Smith Jonathan 1979 The Title of Godfrey of Bouillon Bulletin of the Institute of Historical Research Cilt 52 say 83 86 V Murray Allan 1990 The Title of Godfrey of Bouillon as Ruler of Jerusalem Collegium Medievale Cilt 3 say 163 78 ve France John 1983 The Election and Title of Godfrey de Bouillon Canadian Journal of History Cilt 18 Sayi 3 say 321 29 Dis baglantilarWikimedia Commons ta Godefroy de Bouillon ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir Runciman Steven cev Fikret Isiltan 1992 Hacli Seferleri Tarihi I Cilt Kudus Kralligi ve Frank Dogu Ankara Turk Tarih Kurumu Yayinlari ISBN 975 16 0497 4 Maalouf Amin cev Ali Berktay 2006 Araplarin Gozunden Hacli Seferleri Istanbul Yapi Kredi Kultur Yayinlari ISBN 975 80 121 6Resmi unvanlarOnce gelen Once gelen yoktur Kutsal Kabir Savunucusu ve Kudus Hukumdari 1099 1100 Sonra gelen I Baudouin