Tunca Sarayı, Hünkar Bahçesi Sarayı, Edirne Saray-ı Hümayunu gibi isimlerle de anılan Edirne Sarayı (Sarây-ı Cedîd-i Âmire); Edirne’nin Yeniimaret Mahallesi'nde Sarayiçi olarak adlandırılan bölgesinde, II. Murad’ın saltanatının son zamanlarında 1450 yılında Tunca Nehri’nin iki yakasında inşa edilmeye başlanmış ve esas karakterini II. Mehmed döneminde kazanmıştır. İstanbul’daki Topkapı Sarayı’ndan sonra Osmanlı İmparatorluğu'nun en büyük ikinci sarayıdır. Büyük meydanlar etrafında konumlanan değişik işlevli yapılarıyla Türk saray mimarisinin genel karakterini de yansıtan Edirne birçok yapıyı bünyesinde barındırmış ve oldukça geniş bir alana yayılmıştır.
Edirne Sarayı (Sarây-ı Cedîd-i Âmire)'nin restorasyon ve ihyası için Edirne Sarayı Cumhurbaşkanlığı kararı ile Milli Saraylar Başkanlığına tahsis edilmiştir. Milli Saraylar Başkanlığınca Edirne Sarayı'nın ihyası için planlanan 5 yıllık master plan çerçevesinde kazı, ikmal, inşa, teşhir, tanzim ve çevre düzenleme çalışmaları devam etmektedir.
Tarihçesi
Edirne Saray’ının bulunduğu yerinin tercih edilmesi Sultan I. Murad zamanına kadar dayanmaktadır. Evliya Çelebi'nin anlattığına göre, burası eskiden Edirne kralının av yeriydi. Fetihten sonra Sultan I. Murad'ın halktan uzakta ibadette bulunmak ve dinlenmek amacıyla bu yere geldiği, bu amaçla da tekke ve köşk inşa ettirdiği anlaşılmaktadır. Daha sonra Sultan II. Murad'ın Tunca nehri kıyısında 1450 yılında 152 bir köşk inşa ettirdiği, Fatih Sultan Mehmed zamanında ise babasının köşkünü de içine alacak şekilde bir saray kompleksinin bu mevkide bir bütün halinde planlanarak yapımını gerçekleştirildiği bilinmektedir.
Edirne'nin kuzeyinden akan, Evliya Çelebi'nin tabiri ile ab-ı hayat gibi tatlı olan Tunca nehri, cennet bahçesine benzeyen Hünkar Bahçesi'nin etrafını dolaşıp bu bahçeyi ihya eder. Tunca nehrinin etrafını kuşatmasıyla bir ada halini alan, koruluk halindeki verimli ve geniş topraklar, değişik cinste ağaçların, kuş ve canlıların yaşadığı bir bahçe halini alır. Sarayiçi ve Tavuk Ormanı isimleri ile bilinen ve Tunca nehrinin ikiye ayrılması ile oluşan alan Edirne Yeni Sarayı'nın sahasını belirler.
Türk saray mimarisinin yaşam ve tasarım özelliklerinin devam ettiği Edirne Yeni Sarayı'nda, çevresinin Tunca nehri ile çevrili olması dolayısıyla savunma amaçlı sur duvarı yapma ihtiyacı duyulmamış, sarayın etrafı üç metre civarında sade bir sur duvarı ile çevrilmişti.
Türk saray mimarisi geleneğinin geniş bir alan üzerinde ve uzun bir zaman diliminde (1450-1878) yaşatılmış örneği olan Edirne Yeni Sarayı, İstanbul Topkapı Sarayı gibi büyük kapılardan girilen, geniş avlular etrafında sıralanmış kasırlar, köşkler, daireler ve hizmet birimlerinden oluşan bir yapılar topluluğu olmuştur.
Tunca nehri kıyılarında, Sultan ll. Murad'ın bir köşk yaptırması ile başlayan, oğlu Fatih Sultan Mehmed'in planlı ve bir bütün halinde tasarlayarak yaptırdığı yapılar ile teşkilatlı bir sultan sarayı halini alan Edirne Yeni Sarayı, özellikle Kanuni Sultan Süleyman ve Sultan IV. Mehmed dönemlerinde en parlak zamanını yaşamıştır. Batılı tarzda inşa edilen saray binalarının yapılmasına kadar, tekrarlana gelen bir mimari kuruluş ile her hükümdar döneminde kimi yapıların yenilenmesi, ihtiyaca göre bölümlerin eklenmesi şeklinde saray sürekli genişlemiştir.
Edirne Yeni Sarayı'nın inşası Beşir Çelebi Risalesi'nden anlaşılacağı üzere Fatih Sultan Mehmed tarafından düşünülmüş bir bütün halinde yaptırılmıştır. Fatih Sultan Mehmed İstanbul'un fethinden sonra Edirne'de kalmaya devam etmiş, oğulları Bayezid ve Mustafa'yı 1455 yılında burada sünnet ettirmiştir. Bu sayede Edirne Yeni Sarayı, Fatih Sultan Mehmed döneminde daha da genişlemiş ve gelişmiştir. Fatih Sultan Mehmed döneminde Edirne Yeni Sarayı'nın Cihannüma Kasrı (Taht-ı Hümayun) ana yapısını oluşturmaktadır. Bu dönemde Bab-ı Hümayun, Alay Meydanı, Sancak-ı Şerif Dairesi, (valilik) Arz Odası, Kum Kasrı, Harem-i hümayunun bir kısmını, kütüphane-i hümayun, mutfak ve saire yaptırmıştır, ayrıca Hasbahçe'ye de çok sayıda ağaç diktirmiştir.
Fatih Sultan Mehmed tarafından Hasbahçe ile asıl saray alanı arasında kalan Tunca nehrinin üzerine kendi adıyla bilinen bir köprü de yaptırmış, nehrin yatağına da büyük mermer levhalar döşetmiştir. İstanbul'un fethinden üç sene sonra Edirne'de, Üç Şerefeli Cami yakınında çıkan (1457) büyük bir yangın sonucu şehir tamamen harap olmuş ve Edirne Yeni Sarayı da zarar görmüş, Fatih Sultan Mehmed'in emriyle şehir yeniden imar edilirken saray da yeniden inşa edilmiştir.
Kuruluşundan II. Rus istilasına kadar varlığını sürdüren saray yapılan, enderun teşkilatı genişledikçe ve ihtiyaca göre birçok ilavelerle her devir Osmanlı sivil mimarisinin temsil edildiği bir yapı kompleksi olmuştur. Asıl olarak bu durum, diğer Türk saraylarında da görülen gelenek halini almış bir özelliktir. Sultan ll. Bayezid, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman sık sık İstanbul'dan Edirne'ye gelir, Edirne Yeni Sarayı'nda kalırlardı. Saray, Kanuni Sultan Süleyman ve Sultan II. Selim zamanında daha da büyüdü. Sultanlardan I. Ahmed, II. Osman, IV. Murad, IV. Mehmed, Il. Ahmed ve II. Mustafa zamanında yeni yapılar eklenmiş, geniş bir alana yayılarak büyük bir saray halini almıştır. XVII. yüzyıl başlannda on altı sene süren Avusturya Seferi dolayısıyla Sultan II. Süleyman ile II. Ahmed saltanatlarını Edirne' de geçirmişler, Sultan II. Ahmed, II. Mustafa ve III. Ahmed Edirne'de tahta oturmuşlar; hatta Sultan II. Ahmed ile II. Mustafa, Edirne Eski Camii'de kılıç kuşanmışlardır.
Rifat Osman, Sultan II. Beyazıd'in Bayezid Camii'nin önünden saraya kadar olan, sarayın batısında bulunan ve saraydan camiye gidilmesini sağlayan istikametteki nehir yatağım temizletmiş olduğunu söyler. Bu sayede, kenarlarına rıhtım yapılmış olan nehir yoluyla saraydan camiye kayıkla gidilmesi temin edilmiştir .
Yavuz Sultan Selim, Mısır Seferi planlarını Edirne'de yapmış ve seferden sonra Edirne'ye dönmüştür.
Kanuni Sultan Süleyman zamanında, Edirne Yeni Sarayı da çok iyi bir devir yaşamış, mamur olmuştu. Hatta sultan burada ilim adamları ile sohbetler etmiş, elçileri burada kabul etmiştir. Kanuni Sultan Süleyman, sarayın Hasbahçe'si ile asıl saray yapılarının bulunduğu araziyi, Tunca nehri üzerine yaptırdığı köprü ile bağlamıştır, Terazi-i Kasrı ve Adalet Kasrı inşa edilmiş, suyun saray arazisine geçişi Kanuni Köprüsü üzerine yapılan borularla sağlanmıştır. Şehre yapılan su yolları sayesinde, inşa edilen çeşme, su terazisi ve sebillerle imar ve iskan durumu şekillenmiştir. Avusturya Seferi dolayısıyla Edirne'ye gelen Kanuni Sultan Süleyman, harem kısmında, Hünkar Sofası denilen çok süslü bir de divanhane (1538-39) ve büyük hamamı (1558) yaptırmıştır. Sultan II. Selim'in sarayda hamam yaptırılması için gerekli olan öd taşının Mimar Sinan aracılığıyla gönderilmesi emrini içeren Temmuz 1574 tarihli hüküm vardır. Sultan I. Ahmed de Edirne'ye geldiği zamanlarda sarayda inşa çalışmalarında bulunmuştur. Sultan I. Ahmed Han, 1612 yılında, sarayda bir de mescid yaptırmıştır. Kurban bayramını Edirne'de geçirmek üzere kaldığı zaman içinde saray ovasını bayram yeri olarak düzenletmiş ve bayramda kutlamaları Alay Köşkü'nden seyretmiştir. Sultan, 1613 Kasım ayında Edirne'ye geldiğinde kış mevsimi burada geçirilmiş ve İstanbul'dan getirttiği kayıklarla Tunca nehrinde yaptığı gezintiler sonraları bir gelenek halini almıştır.
Peremeci, Sultan IV. Murad (1566-1648) zamanında Edirne'nin artık eski merkezi rolünün kalmadığını, sultanın da arada bir Edirne'ye gelip birkaç gün kaldığını söyler
IV. Mehmed ava meraklı olduğu ve Edirne'de de bunun için uygun ortamın varlığından dolayı zamanının çoğunu Edirne'de geçirmiştir. Erdel ve Girit Adası gibi yerleri Edirne'den gönderdiği ordu ile fethettirmiş, Leh diyarının fethine kendisi gitmiş, dönüşte tekrar Edirne'ye gelmiştir. Evliya Çelebi'nin ifadesi ile Edirne'de Edirne bahçesini, Akpınar isimli mesireyi, Hıdırlık gibi yetmiş bağı mamur etti. Buradan da anlaşılacağı üzere, otuz yıldan fazla süren saltanatı içinde, Edirne Yeni Sarayı, Sultan IV. Mehmed zamanında en parlak dönemini yaşamıştır. Kanuni Sultan Süleyman'ın vefatından sonra tahta geçen Sultan II. Selim, III. Murad (1574-1595), III. Mehmed (1595-1603), I. Ahmed, I. Mustafa (1617-1618 ve 1622-1623), II. Osman ve IV. Murad dönemlerinde sultanlar tarafından çok az kullanılan Edirne Yeni Sarayı gereği gibi korunamamıştı. Sultan IV. Mehmed döneminde ise sarayda çok sayıda yeniliklerin yapıldığı görülür. Arşiv belgeleri ve kaynak eserlerden anlaşılacağı gibi sarayda ihtişamlı sünnet düğünleri, bayram törenleri, ziyafetler, ok ve tüfek atma yarışmaları, güreş ve diğer yarışların düzenlenmesiyle renkli bir yaşam oluşmuştur. Yine sarayda ve şehirde ilim adamlarının, sanatçıların ve zanaatkarların sayılarında artış gözlenmiş, ekonomik hayat canlanmıştır. Ayrıca bu dönemde, Ekim 1657'de yaşanan büyük su taşkını, 1679 yılında haremde dört yüzden fazla cariyenin ölmesi gibi üzücü olaylar da yaşanmıştır. İşte bu gelişmelerin bir ürünü olarak Hasbahçe genişletilmiş, düzenlenmiş, çeşitli yerlerden getirilen fidanlar Tavuk Ormanı'na ve Gülhane bahçesine dikilmiştir. Arşiv belgelerinden edinilen bilgilerle Sultan IV. Mehmed döneminde sürekli İstanbul'dan Edirne'ye bir hareket olduğu, sultanın, harem-i hümayunun, hazinenin ve bunlar için gerekli olan hizmet ve muhafaza görevlilerinin, ayrıca gerekli malzemelerin Edirne ve Edirne Yeni Sarayı'na taşındığı, nakledildiği anlaşılmaktadır.
Sultan IV. Mehmed'in tahttan indirilmesinden sonra tahta geçen Sultan II. Süleyman kısmen Edirne'de yaşamış ve Edirne'de vefat etmiştir. Günlerinin çoğunu Cihannüma Kasrı'nda geçiren sultan, hava değişikliklerinden etkilenen bir hastalığı olduğundan kasrın arka tarafındaki küçük kapıdan haremin dış kapısına kadar üstü kurşun ile örtülü bir yol inşa ettirmiştir. Sultan II. Süleyman döneminde yine İstanbul'dan Edirne'ye bir hareketliliğin varlığı söz konusudur. Edirne bu dönemde yine Avusturya Seferi'nin hareket merkezi olmuş, bu dönemde Edirne'de yaşanan idari ve iktisadi gerileme sonucunda şehir ve saray eski canlılığını kısmen kaybetmiştir. Sultan II. Mustafa dönemi öncesinde var olan İstanbul'dan Edirne'ye nakil ve taşınma hareketliliğinin bu dönemde Edirne'den İstanbul'a yönlendiği, harem-i hümayunun, hazinenin ve hizmet birimlerinin Edirne' den İstanbul' a taşındığı anlaşılmaktadır 228.
III. Ahmed, Edirne Vak'ası'ndan sonra tahta geçmiş ve sultanın istanbul'a dönüşü ile Edirne unutulmuştur. Batı etkilerini yansıtan, İstanbul'da, Sadabad, Haliç ve Boğaziçi'nde yaptırılan kasırlara karşın Edirne Yeni Sarayı'nda inşa çalışmaları olmamış ve artık tamamen ihmal edilmiş bir hal almıştır kanısının yanı sıra 1703 ve 1715 tarihli arşiv belgelerinden anlaşıldığı kadarıyla az da olsa sarayı ayakta tutma ve tamirleri yapma çalışması görülür. Sultanın 1718 Eylül ayında İstanbul'a dönmesi ile saray harap olma sürecine girmiştir. 18. yüzyılın ortalarında meydana gelen iki büyük afet, Edirne’de ciddi tahribata yol açmıştır. 1745’teki yangın ile 1751’deki deprem felaketleri, kentteki birçok binanın yıkılmasına veya tahrip olmasına neden olmuştur. Bundan sonraki zaman içinde, Sultan III. Mustafa (1757-1774)'ya kadar (1768) hiçbir sultan Edirne'ye gelmemiştir. Sultan III. Mustafa'nın Edirne'den ayrılması (1768) ile artık sultanların kalmak üzere Edirne'ye gelmediği, sarayın terk edildiği dönem başlamıştır
1805-1806 yıllarından itibaren sarayın bazı bölümleri askeri malzeme ve cephane deposu olmuştur. Sultan Il. Mahmud (I 808-1839) döneminde askeri malzeme ve cephane deposu olarak kullanımın devam ettiği, Rusların Edirne'yi işgal etmesi ve saray arazisi üzerinde ordugah kurmaları ile sarayın ahşap kısımları yakılmış, binalar tahrip edilmiştir. Edirne'yi terk etmeleri sırasında da duvarlardaki çinileri dahi söküp götürmüşlerdir. 1829'da Rus istilası ile 20 Ağustos'da savaşmadan Edirne'ye giren Rus ordusu, Edirne ve etrafına çok zarar vermiş, 400 senelik bir zenginliğin yıkılmasına neden olmuşlardır. Rus istilası ardından yıkıntılar haline gelen yapıların kurşun kaplamalarının başka yapılarda ve cebehanede kurşun yapımında kullanılmak üzere toplandığı hatta kurşun elde etmek için bazı saray yapılarının da yıktırdığı Sultan II. Mahmud hattını taşıyan belgeden anlaşılmaktadır. Sultan Il. Mahmud döneminde Edirne'de, 1816 yılında Topçu Kışlası, 1827'de de piyadeler için Asakir-i Mansure-i Muhammediye için kışla yapılmıştır.
1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonunda Edirne'nin ikinci defa Ruslar tarafından işgal edilmesi, Edirne Yeni Sarayı'nın kesin olarak mahvolmasına neden olmuştur. XIX. yüzyıl başlarından beri askeri malzeme ve cephane deposu olarak kullanılan saray binaları, Rusların Edirne'ye yaklaşmalan üzerine, cephanenin düşman eline geçmesini önlemek amacıyla, Bâb-üs Saade civarına yığılan cephane ateşe verilmiş, saray üç gün süren patlamalarla yanmıştır. Edirne, Rus istilasından kurtulduktan sonra, saray harabesi ve yanmamış binalara ait değerli parçalar, çiniler, kurnalar ve madeni eşyalar Vali Rauf Paşa tarafından yabancılara hediye edilmiştir. Rifat Osman, Edirne eşrafından Dilaver Cezzar Bey'in ifadesine dayanarak İngilizlere hediye edilen bu eşyaların yirmi yedi sandık olduğunu anlatır. 1884'te tekrar Edirne valisi olan Hacı İzzet Paşa sarayı yeniden inşa etmek istemişse de bu mümkün olmamıştır. Hacı İzzet Paşa'dan sonra gelen valiler döneminde de sarayın kalan binaları yıktırılmış, temelleri dahi sökülerek Edirne' de XIX. yüzyıl sonlarında yapılan askeri kışlaların, diğer askeri binaların ve kamu binalarının yapımında kullanılmıştır. Hatta Fatih Sultan Mehmed'in Tunca nehri yatağına döşettiği mermer levhalar dahi sökülmeye çalışılmıştır.
Edirne Sarayı (Sarây-ı Cedîd-i Âmire) Yapıları
Saray'ın günümüze ulaşan yapıların bazıları:
- Cihannüma Kasrı, kitabesine göre, H. 855- 56/ 1451- 1452 yılında Sultan II. Mehmed tarafından yaptırılmıştır. Bugünkü adıyla anılmadan önce, Hane-i Hassa, Kasr-ı Padişahi, Taht-ı Hümayun Kasrı, Kasr-ı Ali ya da Hasoda Köşkü olarak adlandırılan bu kasrın, Fatih zamanında Taht-ı Hümayun Dairesi’ni, Hasoda’yı ve Kütüphane’yi içerdiği, Yavuz Sultan Selim zamanında ise Sancak-ı Şerif ve Sancak-ı Şerif Şeyhi Odaları’yla genişletildiği biliniyor. Kasır hakkında bilgi veren kaynak ve yayınlarda yapının, II. Ahmed döneminde, 1104/ 1692 yılında onarıldığı ve bazı değişikliklere uğradığı belirtilmektedir. Daha geç tarihli keşif ve onarım belgeleri, yapının 19. yüzyılın başlarına kadar onarılmaya devam edildiğini ve bazı eklentilerle genişletildiğini ortaya koymaktadır. Kasrı gösteren en eski resim, bilebildiğimiz kadarıyla, Edirne Yeni Saray (Saray-ı Cedîd-i Âmire)’nı 15 Mayıs 1741’de ziyaret eden Baron Gudenus’un gezi notlarının ekinde yer almaktadır. Bu resimde kulenin ön cephesinin önünde üç merdiven kanadıyla çıkılan ve ahşap payandalara bindirilmiş geniş bir saçağın örttüğü bir sahanlık yer almaktadır. Bu betimlemede, saçaklığı taşıyan ahşap direklik bina yan kanatlarının üç katı yüksekliğindedir ve iki pencere sırası yüksekliğinde bir taban kısmının üzerine oturur. Saçaklığın gerisinde ise, kule cihannümasının kafesleri görünür. Bu binaya, avluyu kuşattığı anlaşılan tek katlı bir revak gelip dayanmaktadır. Ne var ki, resimdeki bu oranlar, Gudenus’un sunduğu kesitle tamtamına uyuşmamaktadır. Kesitte, saçağı taşıyan direklik tek kat yüksekliğindedir, buna karşılık saçaklığın çatı kısmı, -zemin kattan daha alçak olan- üçüncü ve dördüncü katların hizasındadır ve dördüncü kat penceresinin altında kesilmektedir. Baron Gudenus’un kasırla ilgili plan ve kesit resminin yanında “Edirne Sarayında bulunan kule ve onun çevresinde inşa edilmiş köşk” şeklinde bir açıklama yazısı vardır. Kasrın 19. yüzyıl başlarındaki görünümünü çok daha gerçekçi ayrıntı ve oranlarla veren daha sonraki bir tasvir ise, 1829 tarihli Sayger ve Desarnod albümündeki bir gravürdür. Bu gravürde, kulenin önündeki teras şeklindeki sahanlık ile onu örten yüksek saçaklık gösterilmemiştir. Buna karşılık, ön ve yan cephelere sonradan eklenmiş olması gereken, çıkıntı şeklinde ve daha alçak tali kanatlar dikkati çeker. : Bilindiği gibi, kasır, H. 1220/ 1805’den başlayarak Topçubaşı Dairesi ve cephanelik olarak kullanılmış, H. 1245/ 1830 tarihinde Edirne’ye giren Rusların ordugahı haline getirilmiş, H. 1293/ 1876- 77 savaşında ise, Vali Cemil Paşa tarafından, içindeki cephaneyle birlikte havaya uçurulmuştur.
- Babüssaade (Ak Ağalar Kapısı), Matbah-ı Amire’nin kuzeydoğusunda, Alay Meydanı’na bakmakta ve Arz Odası, Ak Ağalar Hamamı, Ak Ağalar Hamamı ile Cihannüma Kasrı’nın da bulunduğu bir avluya geçişi sağlamaktadır.
- Matbah-ı Amire Edirne Yeni Saray (Saray-ı Cedîd-i Âmire)’ın mutfak yapısı olarak bilinen Matbah-ı Amire, Tunca Nehri’nin güneybatı kesiminde, Fatih Köprüsü’nün batı yanında yer almaktadır. II. Mehmed zamanında, 15. y.y. ortalarında inşa edildiği kabul edilen yapı; mimari özellikleri yanı sıra, inşa malzemesi ve tekniği ile de devrinin özelliklerini yansıtmaktadır. Doğu- batı yönünde uzanan dikdörtgen bir plana sahip olan Matbah-ı Amire, üç bölüm halinde düzenlenmiştir. Doğu- batı yönünde sıralanmış kare planlı ayaklara oturan sivri kemerlerle yapının batı bölümü, kendi içerisinde dört, doğu yanında kalan eş büyüklükteki iki bölüm ise, ikişer kare mekana bölünmüştür. Her bir mekanın üzeri, pandantiflerle geçilen birer kubbe ile örtülmüştür. Yapının iç mekanlarında tuğla ile yapılmış dört adet dikdörtgen kesitli birer ocak vardır. Bu ocakların devamı niteliğinde, örtüde düzgün kesme taş ile yapılmış bacaları vardır. İnşasında kaba yonu ve moloz taş ile tuğlanın kullanıldığı yapının kuzey ve güney cephesini boydan boya kat eden; zemini tuğla döşeli, üzeri ise olasılıkla ahşap direklere oturan bir sundurmayla örtülü bir revağın var olduğu, mevcut izlerinden anlaşılmaktadır. Mevcut kalıntılardan iç duvar yüzeylerinin sıvalı olduğu anlaşılan yapıda, herhangi bir süsleme unsuruna rastlanmaz. Matbah-ı Amire’nin kuzeybatı köşesine bitişik ve 16. yüzyılda yapıldığı düşünülen bir çeşme vardır. Dikdörtgen planlı çeşmenin duvarları düzgün kesme taş, çapraz tonoz örtüsü ise tuğlayla inşa edilmiştir. Çeşmenin kuzey duvarı üzerinde, mihrabiye şeklinde iki niş mevcuttur. Bu nişlerin ortasında, birer musluk yuvası vardır.
- Kum Kasrı Hamamı, Edirne Yeni Saray (Saray-ı Cedîd-i Âmire) kompleksinin ayakta kalan az sayıdaki yapısından birisidir. D. S. İ. tarafından yapılan seddenin güneyinde, Tunca Nehri’nin kuzeybatısında yer alan hamam, bitişiğindeki Kum Kasrı ile organik bir bağa sahiptir. Ancak, hamama kuzeybatıdan bitişik olan kasırdan günümüze yalnızca temel kalıntıları ulaşmıştır. Sarayın Kum Meydanı, Kum Kasrı Meydanı ve II. avlusu olarak bilinen meydanın kuzeydoğusunda bulunan Kum Kasrı Hamamı, II. Mehmed zamanında, 15. yüzyıl ortalarında inşa edilmiştir. Yapıda inşa malzemesi olarak; kaba yonu ve düzgün kesme taş ile tuğla almaşık ve kasetleme tekniklerinde kullanılmıştır. Hamamın örtüsünde kubbe (soğukluk, ılıklık ve sıcaklıkta) ve tonozlar (külhan ve sıcaklık eyvanında) kullanılmıştır.
- Fatih Köprüsü II. Mehmed dönemine ait olan Fatih Köprüsü, Tunca Nehri’nin kuzey kolu üzerinde olup, Saray’ın Hasbahçesi ile Kum Meydanı’nı birbirine bağlamaktadır. Düzgün kesme taşlarla inşa edilen üç kemerli köprü, 1452 yılına tarihlendirilmektedir. Mülkiyeti Karayolları Genel Müdürlüğü’ne ait olan Fatih Köprüsü; Cephanelik Köprüsü, Süvari Köprüsü ve Hasbahçe Köprüsü olarak da bilinmektedir.
- Kanuni Köprüsü Tunca Nehri üzerinde yer alan Kanuni Köprüsü, Edirne Yeni Saray (Saray-ı Cedîd-i Âmire)’ın yer aldığı Sarayiçi mevkiinde, Tunca Nehri’nin kolu üzerinde bulunmakta ve şehir merkezi ile Sarayın Hasbahçesini birbirine bağlamaktadır. Kanuni Köprüsü; Saray Köprüsü olarak da bilinmektedir.
- Şehabeddin Paşa (Saraçhane) Köprüsü, kentin kuzeybatısında Tunca Nehri üzerinde yer alır. II. Murat Dönemi’ne ait olan köprü, Anadolu ve Rumeli’de pek çok vakıfları bulunan, dönemin veziri Şehabeddin Paşa tarafından inşa edilmiştir. Edirne kent merkezinde camii de bulunan Şehabeddin Paşa’nın Bulgaristan- Filibe (Plovdiv)’de de vakıfları eserleri bulunmaktadır. Düzgün kesme taşlarla inşa edilen Şehabeddin Paşa (Saraçhane) Köprüsü, on sivri kemerlidir. 120 metre uzunluğa sahip yapının genişliği ise 5 metredir. Köprünün, mihrap tarzında kitabe köşkü ile bunun karşısında mermer parmaklıklı ve korkuluklu bir balkon yer alır. Günümüzde Edirne Müzesi’nde yer alan inşa kitabesinden yapının 1451 tarihinde inşa edildiğini öğrenmekteyiz. Ayrıca yapının, 1706’da II. Mustafa Dönemi’nde onarıldığına dair bir de onarım kitabesi mevcuttur.
- Av Köşkü, Bülbül Köşkü Edirne Yeni Saray (Saray-ı Cedîd-i Âmire)’nin çok geniş bir av sahasına (Hadika-i Hassa) sahip olduğu, kaynak ve yayınlarda belirtilmektedir. Tunca Nehri’nin iki kolu arasında kalan ve adeta bir ada görünümündeki Tavuk Ormanı (Edirne Yeni Saray (Saray-ı Cedîd-i Âmire)’ın Hadika-i Hassa, Av Sahası)’nda yer alan Av Köşkü, Bülbül Köşkü olarak da bilinmektedir. Tavuk Ormanı’nda çok zengin bir ağaç ve bitki çeşitliliği yanı sıra kuş türlerinin de olduğu, yapılan araştırmalarla ortaya konulmuştur. Bu sahada 70 çeşit kuş türünün olduğu, ancak bunların zamanla göç ettiği veya neslinin tükendiği saptanmıştır. Bitki ve ağaç çeşitliliği bakımından da her geçen gün fakirleşen Tavuk Ormanı (Hadika-i Hassa)’da, pek çok av köşkünün inşa edildiği, ancak bunlardan yalnızca bir tanesinin günümüze ulaştığı görülmektedir.
- Adalet Kasrı, Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1561 yılında Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Zeminle beraber dört katlı olup, üst katında mermer fıskiyeli bir havuz bulunur. Döneminde, Divan-ı Hümayun (Bakanlar Kurulu) ve Yargıtay olarak kullanılmaktaydı. Rivayete göre Sultan Süleyman imparatorluğun kanunlarını burada yazmıştır. Edirne Yeni Saray (Saray-ı Cedîd-i Âmire)’nin Hasbahçesi olarak bilinen alanda, Hasbahçe ile Kum Meydanı’nı birbirine bağlayan Fatih Köprüsü’nün güney girişine yakın bir yerde bulunan Adalet Kasrı, büyük oranda sağlam olarak günümüze ulaşmıştır. Bugünkü halini onarımlarla alan Adalet Kasrı, kare planlı ve üç katlı olarak inşa edilmiştir. Düzgün kesme taşlarla inşa edilen kulenin üzeri, içten kubbe, dıştan ise piramidal bir külahla örtülmüştür. Kuzey cephesi ortasındaki, sağır alınlıklı ve sivri kemerli bir kapıyla girilen Adalet Kasrı’nın her katında bir mekan bulunmaktadır. İçeriden merdivenlerle ulaşılan katlardan en üsttekinin ortasında, mermer bir selsebil bulunmaktadır. Cephelerinde düşey dikdörtgen formlu, söveli ve lentolu pencereler yanında; en üst katın üst seviyesinde sivri kemerli olanları da bulunmaktadır.
- Su Maksemi Edirne’ye ve dolayısıyla Edirne Yeni Saray (Saray-ı Cedîd-i Âmire)’a, suyun sistemli bir şekilde gelmesi, ancak 16.yy.’da, Kanuni Sultan Süleyman zamanında, Haseki Hürrem Sultan tarafından Mimar Sinan’a yaptırılan su kemerleri, su yolları ve maksemler sayesinde sağlanmıştır. Şehre suyu taşımak için kanallar, kemerler, maksemler, su terazileri yapılmış, nehirler üzerine köprüler 13 kurulmuştur. Ayrıca, suyu dağıtan sebiller ve çeşmeler de yapılmıştır.
Sarayın günümüze ulaşamayan veya temelden mevcut diğer yapıları: 1. Bâb-ı Hümayun 2. Kapı arası 3. Köşk Kapısı 4. Yemeklik Kapı 5. Divan Kapısı 6. Haremin Dış Kapısı (Çadırlı Kapı) 7. Demir Kapı 8. Harem (Mabeyn) Kapısı 9. Harem-i Humayun Kapısı 10. Meyyid Kapısı 11. Tekke Kapı Caddesi 12. Kapıcıbaşı Odaları 13. Kapıcılar Odası 14. Yemek ve Kahve Odası 15. Mumcular Dairesi 16. Kadim Divan Yeri18 17. Zülüflü Baltacılar Dairesi 18. Zülüflü Baltacılar Hamamı 19. Zülüflü Baltacılar Mescidi 20. Kiler-i Âmire 21. Aşçılar Mescidi 22. Kiler Memurları Dairesi 23. Aşçılar Odası 24. Aşçılar Hamamı 25. Ak Ağalar Dairesi 26. Ak Ağalar Mektebi 27. Ak Ağalar Mescidi 28. Ak Ağalar Hamamı 29. Darüssaade Ağası Dairesi 30. Darüssaade Ağası Hamamı 31. Kubbe altı (Eski Meclis) 32. Haremdeki kubbe altına geçmeye mahsus mestur ve havai yol 33. Arz Odası 34. Silahdar-ı Padişah Dairesi 35. İç Hazine 36. Hazine Katipleri Dairesi 37. Hazine Kethudası Dairesi 38. Hazine-i Hümayun 39. Hazine 40. Enderun Camii 41. Kuşhane Matbahı 42. Enderun Kileri 43. Enderun Hazinelerine Mahsus Daire 44. Enderun Seferlilere Mahsus Daire 45. Camiye harem kapısından gitmeye mahsus mestur yol 46. Kadın Efendiler Mescidi 47. Kadın Efendiler Dairesi 48. Şehzadeler Dairesi 49. Şehzadeler Mektebi 50. Avcı Sultan Mehmet Dairesi 51. II. Sultan Ahmed Dairesi 52. Hünkar Sofası19 53. Yatak Hamamı 54. Valide Sultan Dairesi 55. Cariyeler Dairesi 56. Hastalar Sofası (Hareme Mahsus Hastane) 57. Harem Çamaşırlıkları 58. Başkapı Gulamu Dairesi 59. Teneffüshaneler ve Musluklar 60. Havuzlu Köşk 61. Şehsuvar adlı büyük havuz 62. Kübera Zindanı 63. Zindan 64. Camlı Köşk 65. Kum Köşkü (Hamamlı Kasır) 66. Havuzlu Köşk 67. İddiye Kasrı 68. Köşk Kapı (Çiftlik Köşkü) 69. Terazi Kasrı 70. İftar Köşkü 71. Bostancıbaşı Kasrı 72. Değirmen Köşkü ve Saray Değirmeni 73. Tebdil Köşkü 74. Alay Köşkü 75. Ehil Hayvanlar Çiftliği 76. Yonca Köprüsü
Edirne Sarayı’nda (Sarây-ı Cedîd-i Âmire) Yürütülen Çalışmalar
Osmanlı Devleti’nin son yıllarında, ülkede bulunan taşınır ve taşınmaz kültür varlıklarının tespiti, ortaya çıkarılması, belgelenmesi, tasnifi, bakım ve onarımlarının yapılmasına yönelik başlatılan çok yönlü çalışmalar (uzman yetiştirilmesi amacıyla yurt içinde ve dışında eğitim imkânlarının sağlanması, arkeolojik kazı ve müzecilik çalışmalarının başlatılması, yayın ve tanıtım faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi, vb.) Edirne Sarayı’nda da karşılık bulmuş ve bu kapsamda ilk olarak Türk Tarih Kurumu’nun desteği ile Tahsin Öz, Fikret Yücel ve Adnan Peknan’dan oluşan bir heyet tarafından ilk araştırmalar yapılmıştır. 18 Ağustos-15 Eylül 1956 tarihleri arasında gerçekleştirilen bu çalışmalarda özellikle Cihannümâ Kasrı ve çevresinde temizlik ve kazılar yapılarak geçici koruma önlemleri alınmıştır. Bu çalışmaya ilişkin olarak hazırlanan raporun sonuç kısmında ise Edirne Sarayı’nın kalıntılarının korunması ve restorasyonlarının yapılması için bazı öneriler de sunulmuştur. Prof. Dr. Doğan Kuban’ın da İTÜ’nün desteği ile 1968-1972 yılları arasında Edirne Sarayı’nda (Sarây-ı Cedîd-i Âmire) kısa süreli bir araştırma kazısı yaptığı, ayrıca Cihannümâ Kasrı’nın korunmasına ve restorasyonuna yönelik görüş ve öneriler ortaya koyduğu bilinmektedir. Uzun yıllar kaderine terk edilen Edirne Sarayı’nda (Sarây-ı Cedîd-i Âmire), 1999 yılına kadar kazı, araştırma ve koruma bağlamında gerçekleştirilen herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. 1999 yılında Edirne Sarayı Koruma ve Geliştirme Vakfı kurulmuş ve bu vakfın öncülüğünde bilimsel bir toplantı gerçekleştirilerek Edirne Sarayı’nın yeniden ihya edilmesine yönelik çalışmaların başlatılması için uzmanların görüşlerine başvurulmuş, sempozyumda sunulan bildiriler bir kitap hâlinde de yayımlanmıştır. Edirne Müze Müdürlüğünce 1999 yılında bilimsel danışmanların eşliğinde başlatılan Edirne Sarayı kazıları, kesintilerle 2007 yılına kadar devam ettirilmiştir. İki yıllık aradan sonra, 2009-2022 yılları arasında kesintilerle de olsa Edirne Sarayı’nda arkeolojik kazı, konservasyon, restorasyon ve çevre düzenleme çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Bu süreçte, yukarıda da ifade edildiği gibi, saray yapılarından Bâbüssaâde (Akağalar Kapısı), Matbah-ı Âmire (Saray Mutfağı) ve Adalet Kasrı’nın restorasyonları tamamlanmıştır. Bakanlar Kurulu’nun izniyle 2009-2016 yılları arasında Prof. Dr. Mustafa Özer başkanlığındaki bir ekip tarafından Edirne Sarayı’nda (Sarây-ı Cedîd-i Âmire) gerçekleştirilen, arkeolojik kazı, konservasyon ve restorasyon çalışmaları sürecinde sarayın yayılma alanı belirlenmiş, haritacılık çalışmaları kapsamında vaziyet planı haritası hazırlanmış, mevcut yapıların rölöve ve fotoğraflarla belgelenmesi tamamlanmış; Matbah-ı Âmire, Bâbüsaâde, Aşçılar Hamamı, Namazgâhlı Çeşme, Su Maksemi ve çevresinde kazı ve temizlik çalışmaları yapılmış; Matbah-ı Âmire’nin restorasyonu ve mutfak müzesine dönüştürülmesi çalışmaları gerçekleştirilmiş, Cihannümâ ve Adalet kasırlarının rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri hazırlatılmış, saray alanının çevre düzenleme çalışmalarına başlanmış; kazılar sırasında ele geçirilen taşınır kültür varlıklarının temizliği, tasnifi, envanterleri yapılmış; arşiv, kütüphane ve yayın çalışmaları kapsamında saray ile ilgili, başta Osmanlı ve Topkapı Sarayı arşivleri olmak üzere, yurt içi ve yurt dışındaki bilgi ve belgelerin temini yoluna gidilerek kazı ve restorasyon uygulamalarında yararlanılması için çalışmalar başlatılmıştır. Ayrıca, Edirne Sarayı’nın kamuoyunda ve bilim dünyasında bilinirliğini arttırmaya yönelik olarak Türkçe ve yabancı dilde yayınlar hazırlanmıştır. 2017 yılından itibaren yine Edirne Müze Müdürlüğü tarafından ve daha sonra Doç. Dr. Gülay Apa Kurtişoğlu başkanlığında bir ekip ile yürütülen Edirne Sarayı kazıları, 2022 yılına kadar devam etmiştir Görülmektedir ki Edirne Sarayı’nda yürütülen kazı, araştırma, koruma ve onarım çalışmalarında da bir süreklilik söz konusu olamamıştır. Süreklilik arz eden, Edirne Sarayı’nın makûs talihi olmuştur. Bununla birlikte, önceden T.B.M.M. Başkanlığına bağlı olan Millî Saraylar Başkanlığı, Edirne Sarayı’nın makûs talihinin değiştirilmesi yönünde en önemli adımlardan birini atmış ve sağladığı finansal destekle saray yapılarından Matbah-ı Âmire’nin restorasyonu gerçekleştirilmiştir.
18 Ekim 2022 tarihinde restorasyon ve ihyası için Edirne Sarayı Cumhurbaşkanlığı kararı ile Milli Saraylar Başkanlığına tahsis edilmiştir. Milli Saraylar Başkanı Dr. Yasin Yıldız Edirne Sarayı'nın beş yıl gibi bir süre içerisinde yeniden ihya olacağını belirtmiştir.. Milli Saraylar Başkanlığınca Edirne Sarayı'nın ihyası için planlanan 5 yıllık master plan çerçevesinde kazı, ikmal, inşa, teşhir, tanzim ve çevre düzenleme çalışmaları devam etmektedir.
Kaynakça
Wikimedia Commons'ta Edirne Palace ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
- ^ "Milli Saraylar Başkanlığı Edirne Sarayı'nı eski ihtişamına kavuşturacak". İHA. 26 Kasım 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Kasım 2023.
- ^ "Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Başkanlığına devredilen Edirne Yeni Sarayı ihya edilecek". HABERTÜRK. 26 Kasım 2023 tarihinde kaynağından .
- ^ "Edirne Sarayı'nda restorasyon çalışmaları devam ediyor". NTV. 26 Kasım 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Kasım 2023.
- ^ a b . TÜRKIYE CUMHURIYETI CUMHURBAŞKANLIĞI MILLI SARAYLAR BAŞKANLIĞI. 26 Kasım 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "Restorasyonu devam eden Edirne Sarayı "ikonik yapı"ları ile ayağa kalkacak". ANADOLU AJANSI. 30 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Kasım 2023.
- ^ Edirne'de Saray-ı Cedid-i Âmire ve kasırları / Tosyavizâde Dr. Rif'at Osman. Edirne, 16 Kânûnisânî 1339. ss. Türk Tarih Kurumu Kütüphanesi. 26 Kasım 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Kasım 2023.
- ^ "EDİRNE SARAYI'NIN (SARÂY-I CEDÎD-İ ÂMİRE) MEVCUT DURUMU, SORUNLARI VE MAKÛS TALİHİ HAKKINDA BAZI TESPİTLER". Millî Saraylar, Yıl: 2023, S: 24, s. 4-35 Mustafa Özer* Gönderilme Tarihi: 20.04.2023 - Kabul Tarihi: 20.06.2023. 26 Kasım 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Kasım 2023.
- ^ "BELGELERLE SARAY-I CEDİD-İ AMİRE-İ EDİRNE" (PDF). (Sanat Tarihi Yüksek Lisans Tezi) Önder Demir 1999. T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ.
- ^ "Adalet Kasrı - Edirne Kaynak: Edirne Valiliği (2013), 81 İlde Kültür ve Şehir, Edirne (1.Baskı) Türkiye Kültür Portalı". 30 Mart 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Kasım 2023.
- ^ "MEVCUT YAPILAR VE MEVCUT OLMAYAN SARAY YAPILARI". BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ. 6 Eylül 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Kasım 2023.
- ^ "EDİRNE SARAYI'NIN (SARÂY-I CEDÎD-İ ÂMİRE) MEVCUT DURUMU, SORUNLARI VE MAKÛS TALİHİ HAKKINDA BAZI TESPİTLER Edirne Sarayı'nda (Sarây-ı Cedîd-i Âmire) Yürütülen Çalışmalar". Mustafa Özer* Gönderilme Tarihi: 20.04.2023 - Kabul Tarihi: 20.06.2023. dergipark.org. 26 Kasım 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Kasım 2023.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Tunca Sarayi Hunkar Bahcesi Sarayi Edirne Saray i Humayunu gibi isimlerle de anilan Edirne Sarayi Saray i Cedid i Amire Edirne nin Yeniimaret Mahallesi nde Sarayici olarak adlandirilan bolgesinde II Murad in saltanatinin son zamanlarinda 1450 yilinda Tunca Nehri nin iki yakasinda insa edilmeye baslanmis ve esas karakterini II Mehmed doneminde kazanmistir Istanbul daki Topkapi Sarayi ndan sonra Osmanli Imparatorlugu nun en buyuk ikinci sarayidir Buyuk meydanlar etrafinda konumlanan degisik islevli yapilariyla Turk saray mimarisinin genel karakterini de yansitan Edirne bircok yapiyi bunyesinde barindirmis ve oldukca genis bir alana yayilmistir Edirne Sarayi Saray i Cedid i Amire nin restorasyon ve ihyasi icin Edirne Sarayi Cumhurbaskanligi karari ile Milli Saraylar Baskanligina tahsis edilmistir Milli Saraylar Baskanliginca Edirne Sarayi nin ihyasi icin planlanan 5 yillik master plan cercevesinde kazi ikmal insa teshir tanzim ve cevre duzenleme calismalari devam etmektedir TarihcesiEdirne Saray inin bulundugu yerinin tercih edilmesi Sultan I Murad zamanina kadar dayanmaktadir Evliya Celebi nin anlattigina gore burasi eskiden Edirne kralinin av yeriydi Fetihten sonra Sultan I Murad in halktan uzakta ibadette bulunmak ve dinlenmek amaciyla bu yere geldigi bu amacla da tekke ve kosk insa ettirdigi anlasilmaktadir Daha sonra Sultan II Murad in Tunca nehri kiyisinda 1450 yilinda 152 bir kosk insa ettirdigi Fatih Sultan Mehmed zamaninda ise babasinin koskunu de icine alacak sekilde bir saray kompleksinin bu mevkide bir butun halinde planlanarak yapimini gerceklestirildigi bilinmektedir Edirne Sarayi ndaki Babussaade Akagalar Kapisi Arz Odasi ve Cihannuma Kasri nin 1870 li yillardaki gorunumu D Ermakov Edirne nin kuzeyinden akan Evliya Celebi nin tabiri ile ab i hayat gibi tatli olan Tunca nehri cennet bahcesine benzeyen Hunkar Bahcesi nin etrafini dolasip bu bahceyi ihya eder Tunca nehrinin etrafini kusatmasiyla bir ada halini alan koruluk halindeki verimli ve genis topraklar degisik cinste agaclarin kus ve canlilarin yasadigi bir bahce halini alir Sarayici ve Tavuk Ormani isimleri ile bilinen ve Tunca nehrinin ikiye ayrilmasi ile olusan alan Edirne Yeni Sarayi nin sahasini belirler Turk saray mimarisinin yasam ve tasarim ozelliklerinin devam ettigi Edirne Yeni Sarayi nda cevresinin Tunca nehri ile cevrili olmasi dolayisiyla savunma amacli sur duvari yapma ihtiyaci duyulmamis sarayin etrafi uc metre civarinda sade bir sur duvari ile cevrilmisti Turk saray mimarisi geleneginin genis bir alan uzerinde ve uzun bir zaman diliminde 1450 1878 yasatilmis ornegi olan Edirne Yeni Sarayi Istanbul Topkapi Sarayi gibi buyuk kapilardan girilen genis avlular etrafinda siralanmis kasirlar koskler daireler ve hizmet birimlerinden olusan bir yapilar toplulugu olmustur Tunca nehri kiyilarinda Sultan ll Murad in bir kosk yaptirmasi ile baslayan oglu Fatih Sultan Mehmed in planli ve bir butun halinde tasarlayarak yaptirdigi yapilar ile teskilatli bir sultan sarayi halini alan Edirne Yeni Sarayi ozellikle Kanuni Sultan Suleyman ve Sultan IV Mehmed donemlerinde en parlak zamanini yasamistir Batili tarzda insa edilen saray binalarinin yapilmasina kadar tekrarlana gelen bir mimari kurulus ile her hukumdar doneminde kimi yapilarin yenilenmesi ihtiyaca gore bolumlerin eklenmesi seklinde saray surekli genislemistir Kum Kasri Mayis 2015 Edirne Yeni Sarayi nin insasi Besir Celebi Risalesi nden anlasilacagi uzere Fatih Sultan Mehmed tarafindan dusunulmus bir butun halinde yaptirilmistir Fatih Sultan Mehmed Istanbul un fethinden sonra Edirne de kalmaya devam etmis ogullari Bayezid ve Mustafa yi 1455 yilinda burada sunnet ettirmistir Bu sayede Edirne Yeni Sarayi Fatih Sultan Mehmed doneminde daha da genislemis ve gelismistir Fatih Sultan Mehmed doneminde Edirne Yeni Sarayi nin Cihannuma Kasri Taht i Humayun ana yapisini olusturmaktadir Bu donemde Bab i Humayun Alay Meydani Sancak i Serif Dairesi valilik Arz Odasi Kum Kasri Harem i humayunun bir kismini kutuphane i humayun mutfak ve saire yaptirmistir ayrica Hasbahce ye de cok sayida agac diktirmistir Fatih Sultan Mehmed tarafindan Hasbahce ile asil saray alani arasinda kalan Tunca nehrinin uzerine kendi adiyla bilinen bir kopru de yaptirmis nehrin yatagina da buyuk mermer levhalar dosetmistir Istanbul un fethinden uc sene sonra Edirne de Uc Serefeli Cami yakininda cikan 1457 buyuk bir yangin sonucu sehir tamamen harap olmus ve Edirne Yeni Sarayi da zarar gormus Fatih Sultan Mehmed in emriyle sehir yeniden imar edilirken saray da yeniden insa edilmistir Kurulusundan II Rus istilasina kadar varligini surduren saray yapilan enderun teskilati genisledikce ve ihtiyaca gore bircok ilavelerle her devir Osmanli sivil mimarisinin temsil edildigi bir yapi kompleksi olmustur Asil olarak bu durum diger Turk saraylarinda da gorulen gelenek halini almis bir ozelliktir Sultan ll Bayezid Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Suleyman sik sik Istanbul dan Edirne ye gelir Edirne Yeni Sarayi nda kalirlardi Saray Kanuni Sultan Suleyman ve Sultan II Selim zamaninda daha da buyudu Sultanlardan I Ahmed II Osman IV Murad IV Mehmed Il Ahmed ve II Mustafa zamaninda yeni yapilar eklenmis genis bir alana yayilarak buyuk bir saray halini almistir XVII yuzyil baslannda on alti sene suren Avusturya Seferi dolayisiyla Sultan II Suleyman ile II Ahmed saltanatlarini Edirne de gecirmisler Sultan II Ahmed II Mustafa ve III Ahmed Edirne de tahta oturmuslar hatta Sultan II Ahmed ile II Mustafa Edirne Eski Camii de kilic kusanmislardir Rifat Osman Sultan II Beyazid in Bayezid Camii nin onunden saraya kadar olan sarayin batisinda bulunan ve saraydan camiye gidilmesini saglayan istikametteki nehir yatagim temizletmis oldugunu soyler Bu sayede kenarlarina rihtim yapilmis olan nehir yoluyla saraydan camiye kayikla gidilmesi temin edilmistir Yavuz Sultan Selim Misir Seferi planlarini Edirne de yapmis ve seferden sonra Edirne ye donmustur Kanuni Sultan Suleyman zamaninda Edirne Yeni Sarayi da cok iyi bir devir yasamis mamur olmustu Hatta sultan burada ilim adamlari ile sohbetler etmis elcileri burada kabul etmistir Kanuni Sultan Suleyman sarayin Hasbahce si ile asil saray yapilarinin bulundugu araziyi Tunca nehri uzerine yaptirdigi kopru ile baglamistir Terazi i Kasri ve Adalet Kasri insa edilmis suyun saray arazisine gecisi Kanuni Koprusu uzerine yapilan borularla saglanmistir Sehre yapilan su yollari sayesinde insa edilen cesme su terazisi ve sebillerle imar ve iskan durumu sekillenmistir Avusturya Seferi dolayisiyla Edirne ye gelen Kanuni Sultan Suleyman harem kisminda Hunkar Sofasi denilen cok suslu bir de divanhane 1538 39 ve buyuk hamami 1558 yaptirmistir Sultan II Selim in sarayda hamam yaptirilmasi icin gerekli olan od tasinin Mimar Sinan araciligiyla gonderilmesi emrini iceren Temmuz 1574 tarihli hukum vardir Sultan I Ahmed de Edirne ye geldigi zamanlarda sarayda insa calismalarinda bulunmustur Sultan I Ahmed Han 1612 yilinda sarayda bir de mescid yaptirmistir Kurban bayramini Edirne de gecirmek uzere kaldigi zaman icinde saray ovasini bayram yeri olarak duzenletmis ve bayramda kutlamalari Alay Kosku nden seyretmistir Sultan 1613 Kasim ayinda Edirne ye geldiginde kis mevsimi burada gecirilmis ve Istanbul dan getirttigi kayiklarla Tunca nehrinde yaptigi gezintiler sonralari bir gelenek halini almistir Adalet Kasri ve Fatih Koprusu Peremeci Sultan IV Murad 1566 1648 zamaninda Edirne nin artik eski merkezi rolunun kalmadigini sultanin da arada bir Edirne ye gelip birkac gun kaldigini soyler IV Mehmed ava merakli oldugu ve Edirne de de bunun icin uygun ortamin varligindan dolayi zamaninin cogunu Edirne de gecirmistir Erdel ve Girit Adasi gibi yerleri Edirne den gonderdigi ordu ile fethettirmis Leh diyarinin fethine kendisi gitmis donuste tekrar Edirne ye gelmistir Evliya Celebi nin ifadesi ile Edirne de Edirne bahcesini Akpinar isimli mesireyi Hidirlik gibi yetmis bagi mamur etti Buradan da anlasilacagi uzere otuz yildan fazla suren saltanati icinde Edirne Yeni Sarayi Sultan IV Mehmed zamaninda en parlak donemini yasamistir Kanuni Sultan Suleyman in vefatindan sonra tahta gecen Sultan II Selim III Murad 1574 1595 III Mehmed 1595 1603 I Ahmed I Mustafa 1617 1618 ve 1622 1623 II Osman ve IV Murad donemlerinde sultanlar tarafindan cok az kullanilan Edirne Yeni Sarayi geregi gibi korunamamisti Sultan IV Mehmed doneminde ise sarayda cok sayida yeniliklerin yapildigi gorulur Arsiv belgeleri ve kaynak eserlerden anlasilacagi gibi sarayda ihtisamli sunnet dugunleri bayram torenleri ziyafetler ok ve tufek atma yarismalari gures ve diger yarislarin duzenlenmesiyle renkli bir yasam olusmustur Yine sarayda ve sehirde ilim adamlarinin sanatcilarin ve zanaatkarlarin sayilarinda artis gozlenmis ekonomik hayat canlanmistir Ayrica bu donemde Ekim 1657 de yasanan buyuk su taskini 1679 yilinda haremde dort yuzden fazla cariyenin olmesi gibi uzucu olaylar da yasanmistir Iste bu gelismelerin bir urunu olarak Hasbahce genisletilmis duzenlenmis cesitli yerlerden getirilen fidanlar Tavuk Ormani na ve Gulhane bahcesine dikilmistir Arsiv belgelerinden edinilen bilgilerle Sultan IV Mehmed doneminde surekli Istanbul dan Edirne ye bir hareket oldugu sultanin harem i humayunun hazinenin ve bunlar icin gerekli olan hizmet ve muhafaza gorevlilerinin ayrica gerekli malzemelerin Edirne ve Edirne Yeni Sarayi na tasindigi nakledildigi anlasilmaktadir Sultan IV Mehmed in tahttan indirilmesinden sonra tahta gecen Sultan II Suleyman kismen Edirne de yasamis ve Edirne de vefat etmistir Gunlerinin cogunu Cihannuma Kasri nda geciren sultan hava degisikliklerinden etkilenen bir hastaligi oldugundan kasrin arka tarafindaki kucuk kapidan haremin dis kapisina kadar ustu kursun ile ortulu bir yol insa ettirmistir Sultan II Suleyman doneminde yine Istanbul dan Edirne ye bir hareketliligin varligi soz konusudur Edirne bu donemde yine Avusturya Seferi nin hareket merkezi olmus bu donemde Edirne de yasanan idari ve iktisadi gerileme sonucunda sehir ve saray eski canliligini kismen kaybetmistir Sultan II Mustafa donemi oncesinde var olan Istanbul dan Edirne ye nakil ve tasinma hareketliliginin bu donemde Edirne den Istanbul a yonlendigi harem i humayunun hazinenin ve hizmet birimlerinin Edirne den Istanbul a tasindigi anlasilmaktadir 228 III Ahmed Edirne Vak asi ndan sonra tahta gecmis ve sultanin istanbul a donusu ile Edirne unutulmustur Bati etkilerini yansitan Istanbul da Sadabad Halic ve Bogazici nde yaptirilan kasirlara karsin Edirne Yeni Sarayi nda insa calismalari olmamis ve artik tamamen ihmal edilmis bir hal almistir kanisinin yani sira 1703 ve 1715 tarihli arsiv belgelerinden anlasildigi kadariyla az da olsa sarayi ayakta tutma ve tamirleri yapma calismasi gorulur Sultanin 1718 Eylul ayinda Istanbul a donmesi ile saray harap olma surecine girmistir 18 yuzyilin ortalarinda meydana gelen iki buyuk afet Edirne de ciddi tahribata yol acmistir 1745 teki yangin ile 1751 deki deprem felaketleri kentteki bircok binanin yikilmasina veya tahrip olmasina neden olmustur Bundan sonraki zaman icinde Sultan III Mustafa 1757 1774 ya kadar 1768 hicbir sultan Edirne ye gelmemistir Sultan III Mustafa nin Edirne den ayrilmasi 1768 ile artik sultanlarin kalmak uzere Edirne ye gelmedigi sarayin terk edildigi donem baslamistir 1805 1806 yillarindan itibaren sarayin bazi bolumleri askeri malzeme ve cephane deposu olmustur Sultan Il Mahmud I 808 1839 doneminde askeri malzeme ve cephane deposu olarak kullanimin devam ettigi Ruslarin Edirne yi isgal etmesi ve saray arazisi uzerinde ordugah kurmalari ile sarayin ahsap kisimlari yakilmis binalar tahrip edilmistir Edirne yi terk etmeleri sirasinda da duvarlardaki cinileri dahi sokup goturmuslerdir 1829 da Rus istilasi ile 20 Agustos da savasmadan Edirne ye giren Rus ordusu Edirne ve etrafina cok zarar vermis 400 senelik bir zenginligin yikilmasina neden olmuslardir Rus istilasi ardindan yikintilar haline gelen yapilarin kursun kaplamalarinin baska yapilarda ve cebehanede kursun yapiminda kullanilmak uzere toplandigi hatta kursun elde etmek icin bazi saray yapilarinin da yiktirdigi Sultan II Mahmud hattini tasiyan belgeden anlasilmaktadir Sultan Il Mahmud doneminde Edirne de 1816 yilinda Topcu Kislasi 1827 de de piyadeler icin Asakir i Mansure i Muhammediye icin kisla yapilmistir 1877 1878 Osmanli Rus Savasi sonunda Edirne nin ikinci defa Ruslar tarafindan isgal edilmesi Edirne Yeni Sarayi nin kesin olarak mahvolmasina neden olmustur XIX yuzyil baslarindan beri askeri malzeme ve cephane deposu olarak kullanilan saray binalari Ruslarin Edirne ye yaklasmalan uzerine cephanenin dusman eline gecmesini onlemek amaciyla Bab us Saade civarina yigilan cephane atese verilmis saray uc gun suren patlamalarla yanmistir Edirne Rus istilasindan kurtulduktan sonra saray harabesi ve yanmamis binalara ait degerli parcalar ciniler kurnalar ve madeni esyalar Vali Rauf Pasa tarafindan yabancilara hediye edilmistir Rifat Osman Edirne esrafindan Dilaver Cezzar Bey in ifadesine dayanarak Ingilizlere hediye edilen bu esyalarin yirmi yedi sandik oldugunu anlatir 1884 te tekrar Edirne valisi olan Haci Izzet Pasa sarayi yeniden insa etmek istemisse de bu mumkun olmamistir Haci Izzet Pasa dan sonra gelen valiler doneminde de sarayin kalan binalari yiktirilmis temelleri dahi sokulerek Edirne de XIX yuzyil sonlarinda yapilan askeri kislalarin diger askeri binalarin ve kamu binalarinin yapiminda kullanilmistir Hatta Fatih Sultan Mehmed in Tunca nehri yatagina dosettigi mermer levhalar dahi sokulmeye calisilmistir Edirne Sarayi Saray i Cedid i Amire Edirne Sarayi Saray i Cedid i Amire YapilariSaray in gunumuze ulasan yapilarin bazilari Cihannuma Kasri kitabesine gore H 855 56 1451 1452 yilinda Sultan II Mehmed tarafindan yaptirilmistir Bugunku adiyla anilmadan once Hane i Hassa Kasr i Padisahi Taht i Humayun Kasri Kasr i Ali ya da Hasoda Kosku olarak adlandirilan bu kasrin Fatih zamaninda Taht i Humayun Dairesi ni Hasoda yi ve Kutuphane yi icerdigi Yavuz Sultan Selim zamaninda ise Sancak i Serif ve Sancak i Serif Seyhi Odalari yla genisletildigi biliniyor Kasir hakkinda bilgi veren kaynak ve yayinlarda yapinin II Ahmed doneminde 1104 1692 yilinda onarildigi ve bazi degisikliklere ugradigi belirtilmektedir Daha gec tarihli kesif ve onarim belgeleri yapinin 19 yuzyilin baslarina kadar onarilmaya devam edildigini ve bazi eklentilerle genisletildigini ortaya koymaktadir Kasri gosteren en eski resim bilebildigimiz kadariyla Edirne Yeni Saray Saray i Cedid i Amire ni 15 Mayis 1741 de ziyaret eden Baron Gudenus un gezi notlarinin ekinde yer almaktadir Bu resimde kulenin on cephesinin onunde uc merdiven kanadiyla cikilan ve ahsap payandalara bindirilmis genis bir sacagin orttugu bir sahanlik yer almaktadir Bu betimlemede sacakligi tasiyan ahsap direklik bina yan kanatlarinin uc kati yuksekligindedir ve iki pencere sirasi yuksekliginde bir taban kisminin uzerine oturur Sacakligin gerisinde ise kule cihannumasinin kafesleri gorunur Bu binaya avluyu kusattigi anlasilan tek katli bir revak gelip dayanmaktadir Ne var ki resimdeki bu oranlar Gudenus un sundugu kesitle tamtamina uyusmamaktadir Kesitte sacagi tasiyan direklik tek kat yuksekligindedir buna karsilik sacakligin cati kismi zemin kattan daha alcak olan ucuncu ve dorduncu katlarin hizasindadir ve dorduncu kat penceresinin altinda kesilmektedir Baron Gudenus un kasirla ilgili plan ve kesit resminin yaninda Edirne Sarayinda bulunan kule ve onun cevresinde insa edilmis kosk seklinde bir aciklama yazisi vardir Kasrin 19 yuzyil baslarindaki gorunumunu cok daha gercekci ayrinti ve oranlarla veren daha sonraki bir tasvir ise 1829 tarihli Sayger ve Desarnod albumundeki bir gravurdur Bu gravurde kulenin onundeki teras seklindeki sahanlik ile onu orten yuksek sacaklik gosterilmemistir Buna karsilik on ve yan cephelere sonradan eklenmis olmasi gereken cikinti seklinde ve daha alcak tali kanatlar dikkati ceker Bilindigi gibi kasir H 1220 1805 den baslayarak Topcubasi Dairesi ve cephanelik olarak kullanilmis H 1245 1830 tarihinde Edirne ye giren Ruslarin ordugahi haline getirilmis H 1293 1876 77 savasinda ise Vali Cemil Pasa tarafindan icindeki cephaneyle birlikte havaya ucurulmustur Babussaade Ak Agalar Kapisi Matbah i Amire nin kuzeydogusunda Alay Meydani na bakmakta ve Arz Odasi Ak Agalar Hamami Ak Agalar Hamami ile Cihannuma Kasri nin da bulundugu bir avluya gecisi saglamaktadir Matbah i Amire Edirne Yeni Saray Saray i Cedid i Amire in mutfak yapisi olarak bilinen Matbah i Amire Tunca Nehri nin guneybati kesiminde Fatih Koprusu nun bati yaninda yer almaktadir II Mehmed zamaninda 15 y y ortalarinda insa edildigi kabul edilen yapi mimari ozellikleri yani sira insa malzemesi ve teknigi ile de devrinin ozelliklerini yansitmaktadir Dogu bati yonunde uzanan dikdortgen bir plana sahip olan Matbah i Amire uc bolum halinde duzenlenmistir Dogu bati yonunde siralanmis kare planli ayaklara oturan sivri kemerlerle yapinin bati bolumu kendi icerisinde dort dogu yaninda kalan es buyuklukteki iki bolum ise ikiser kare mekana bolunmustur Her bir mekanin uzeri pandantiflerle gecilen birer kubbe ile ortulmustur Yapinin ic mekanlarinda tugla ile yapilmis dort adet dikdortgen kesitli birer ocak vardir Bu ocaklarin devami niteliginde ortude duzgun kesme tas ile yapilmis bacalari vardir Insasinda kaba yonu ve moloz tas ile tuglanin kullanildigi yapinin kuzey ve guney cephesini boydan boya kat eden zemini tugla doseli uzeri ise olasilikla ahsap direklere oturan bir sundurmayla ortulu bir revagin var oldugu mevcut izlerinden anlasilmaktadir Mevcut kalintilardan ic duvar yuzeylerinin sivali oldugu anlasilan yapida herhangi bir susleme unsuruna rastlanmaz Matbah i Amire nin kuzeybati kosesine bitisik ve 16 yuzyilda yapildigi dusunulen bir cesme vardir Dikdortgen planli cesmenin duvarlari duzgun kesme tas capraz tonoz ortusu ise tuglayla insa edilmistir Cesmenin kuzey duvari uzerinde mihrabiye seklinde iki nis mevcuttur Bu nislerin ortasinda birer musluk yuvasi vardir Kum Kasri Hamami Edirne Yeni Saray Saray i Cedid i Amire kompleksinin ayakta kalan az sayidaki yapisindan birisidir D S I tarafindan yapilan seddenin guneyinde Tunca Nehri nin kuzeybatisinda yer alan hamam bitisigindeki Kum Kasri ile organik bir baga sahiptir Ancak hamama kuzeybatidan bitisik olan kasirdan gunumuze yalnizca temel kalintilari ulasmistir Sarayin Kum Meydani Kum Kasri Meydani ve II avlusu olarak bilinen meydanin kuzeydogusunda bulunan Kum Kasri Hamami II Mehmed zamaninda 15 yuzyil ortalarinda insa edilmistir Yapida insa malzemesi olarak kaba yonu ve duzgun kesme tas ile tugla almasik ve kasetleme tekniklerinde kullanilmistir Hamamin ortusunde kubbe sogukluk iliklik ve sicaklikta ve tonozlar kulhan ve sicaklik eyvaninda kullanilmistir Fatih Koprusu II Mehmed donemine ait olan Fatih Koprusu Tunca Nehri nin kuzey kolu uzerinde olup Saray in Hasbahcesi ile Kum Meydani ni birbirine baglamaktadir Duzgun kesme taslarla insa edilen uc kemerli kopru 1452 yilina tarihlendirilmektedir Mulkiyeti Karayollari Genel Mudurlugu ne ait olan Fatih Koprusu Cephanelik Koprusu Suvari Koprusu ve Hasbahce Koprusu olarak da bilinmektedir Kanuni Koprusu Tunca Nehri uzerinde yer alan Kanuni Koprusu Edirne Yeni Saray Saray i Cedid i Amire in yer aldigi Sarayici mevkiinde Tunca Nehri nin kolu uzerinde bulunmakta ve sehir merkezi ile Sarayin Hasbahcesini birbirine baglamaktadir Kanuni Koprusu Saray Koprusu olarak da bilinmektedir Sehabeddin Pasa Sarachane Koprusu kentin kuzeybatisinda Tunca Nehri uzerinde yer alir II Murat Donemi ne ait olan kopru Anadolu ve Rumeli de pek cok vakiflari bulunan donemin veziri Sehabeddin Pasa tarafindan insa edilmistir Edirne kent merkezinde camii de bulunan Sehabeddin Pasa nin Bulgaristan Filibe Plovdiv de de vakiflari eserleri bulunmaktadir Duzgun kesme taslarla insa edilen Sehabeddin Pasa Sarachane Koprusu on sivri kemerlidir 120 metre uzunluga sahip yapinin genisligi ise 5 metredir Koprunun mihrap tarzinda kitabe kosku ile bunun karsisinda mermer parmaklikli ve korkuluklu bir balkon yer alir Gunumuzde Edirne Muzesi nde yer alan insa kitabesinden yapinin 1451 tarihinde insa edildigini ogrenmekteyiz Ayrica yapinin 1706 da II Mustafa Donemi nde onarildigina dair bir de onarim kitabesi mevcuttur Av Kosku Bulbul Kosku Edirne Yeni Saray Saray i Cedid i Amire nin cok genis bir av sahasina Hadika i Hassa sahip oldugu kaynak ve yayinlarda belirtilmektedir Tunca Nehri nin iki kolu arasinda kalan ve adeta bir ada gorunumundeki Tavuk Ormani Edirne Yeni Saray Saray i Cedid i Amire in Hadika i Hassa Av Sahasi nda yer alan Av Kosku Bulbul Kosku olarak da bilinmektedir Tavuk Ormani nda cok zengin bir agac ve bitki cesitliligi yani sira kus turlerinin de oldugu yapilan arastirmalarla ortaya konulmustur Bu sahada 70 cesit kus turunun oldugu ancak bunlarin zamanla goc ettigi veya neslinin tukendigi saptanmistir Bitki ve agac cesitliligi bakimindan da her gecen gun fakirlesen Tavuk Ormani Hadika i Hassa da pek cok av koskunun insa edildigi ancak bunlardan yalnizca bir tanesinin gunumuze ulastigi gorulmektedir Adalet Kasri Kanuni Sultan Suleyman tarafindan 1561 yilinda Mimar Sinan a yaptirilmistir Zeminle beraber dort katli olup ust katinda mermer fiskiyeli bir havuz bulunur Doneminde Divan i Humayun Bakanlar Kurulu ve Yargitay olarak kullanilmaktaydi Rivayete gore Sultan Suleyman imparatorlugun kanunlarini burada yazmistir Edirne Yeni Saray Saray i Cedid i Amire nin Hasbahcesi olarak bilinen alanda Hasbahce ile Kum Meydani ni birbirine baglayan Fatih Koprusu nun guney girisine yakin bir yerde bulunan Adalet Kasri buyuk oranda saglam olarak gunumuze ulasmistir Bugunku halini onarimlarla alan Adalet Kasri kare planli ve uc katli olarak insa edilmistir Duzgun kesme taslarla insa edilen kulenin uzeri icten kubbe distan ise piramidal bir kulahla ortulmustur Kuzey cephesi ortasindaki sagir alinlikli ve sivri kemerli bir kapiyla girilen Adalet Kasri nin her katinda bir mekan bulunmaktadir Iceriden merdivenlerle ulasilan katlardan en usttekinin ortasinda mermer bir selsebil bulunmaktadir Cephelerinde dusey dikdortgen formlu soveli ve lentolu pencereler yaninda en ust katin ust seviyesinde sivri kemerli olanlari da bulunmaktadir Su Maksemi Edirne ye ve dolayisiyla Edirne Yeni Saray Saray i Cedid i Amire a suyun sistemli bir sekilde gelmesi ancak 16 yy da Kanuni Sultan Suleyman zamaninda Haseki Hurrem Sultan tarafindan Mimar Sinan a yaptirilan su kemerleri su yollari ve maksemler sayesinde saglanmistir Sehre suyu tasimak icin kanallar kemerler maksemler su terazileri yapilmis nehirler uzerine kopruler 13 kurulmustur Ayrica suyu dagitan sebiller ve cesmeler de yapilmistir Sarayin gunumuze ulasamayan veya temelden mevcut diger yapilari 1 Bab i Humayun 2 Kapi arasi 3 Kosk Kapisi 4 Yemeklik Kapi 5 Divan Kapisi 6 Haremin Dis Kapisi Cadirli Kapi 7 Demir Kapi 8 Harem Mabeyn Kapisi 9 Harem i Humayun Kapisi 10 Meyyid Kapisi 11 Tekke Kapi Caddesi 12 Kapicibasi Odalari 13 Kapicilar Odasi 14 Yemek ve Kahve Odasi 15 Mumcular Dairesi 16 Kadim Divan Yeri18 17 Zuluflu Baltacilar Dairesi 18 Zuluflu Baltacilar Hamami 19 Zuluflu Baltacilar Mescidi 20 Kiler i Amire 21 Ascilar Mescidi 22 Kiler Memurlari Dairesi 23 Ascilar Odasi 24 Ascilar Hamami 25 Ak Agalar Dairesi 26 Ak Agalar Mektebi 27 Ak Agalar Mescidi 28 Ak Agalar Hamami 29 Darussaade Agasi Dairesi 30 Darussaade Agasi Hamami 31 Kubbe alti Eski Meclis 32 Haremdeki kubbe altina gecmeye mahsus mestur ve havai yol 33 Arz Odasi 34 Silahdar i Padisah Dairesi 35 Ic Hazine 36 Hazine Katipleri Dairesi 37 Hazine Kethudasi Dairesi 38 Hazine i Humayun 39 Hazine 40 Enderun Camii 41 Kushane Matbahi 42 Enderun Kileri 43 Enderun Hazinelerine Mahsus Daire 44 Enderun Seferlilere Mahsus Daire 45 Camiye harem kapisindan gitmeye mahsus mestur yol 46 Kadin Efendiler Mescidi 47 Kadin Efendiler Dairesi 48 Sehzadeler Dairesi 49 Sehzadeler Mektebi 50 Avci Sultan Mehmet Dairesi 51 II Sultan Ahmed Dairesi 52 Hunkar Sofasi19 53 Yatak Hamami 54 Valide Sultan Dairesi 55 Cariyeler Dairesi 56 Hastalar Sofasi Hareme Mahsus Hastane 57 Harem Camasirliklari 58 Baskapi Gulamu Dairesi 59 Teneffushaneler ve Musluklar 60 Havuzlu Kosk 61 Sehsuvar adli buyuk havuz 62 Kubera Zindani 63 Zindan 64 Camli Kosk 65 Kum Kosku Hamamli Kasir 66 Havuzlu Kosk 67 Iddiye Kasri 68 Kosk Kapi Ciftlik Kosku 69 Terazi Kasri 70 Iftar Kosku 71 Bostancibasi Kasri 72 Degirmen Kosku ve Saray Degirmeni 73 Tebdil Kosku 74 Alay Kosku 75 Ehil Hayvanlar Ciftligi 76 Yonca KoprusuEdirne Sarayi nda Saray i Cedid i Amire Yurutulen CalismalarEdirne Saray inin ihya calismalari 2023 Osmanli Devleti nin son yillarinda ulkede bulunan tasinir ve tasinmaz kultur varliklarinin tespiti ortaya cikarilmasi belgelenmesi tasnifi bakim ve onarimlarinin yapilmasina yonelik baslatilan cok yonlu calismalar uzman yetistirilmesi amaciyla yurt icinde ve disinda egitim imkanlarinin saglanmasi arkeolojik kazi ve muzecilik calismalarinin baslatilmasi yayin ve tanitim faaliyetlerinin gerceklestirilmesi vb Edirne Sarayi nda da karsilik bulmus ve bu kapsamda ilk olarak Turk Tarih Kurumu nun destegi ile Tahsin Oz Fikret Yucel ve Adnan Peknan dan olusan bir heyet tarafindan ilk arastirmalar yapilmistir 18 Agustos 15 Eylul 1956 tarihleri arasinda gerceklestirilen bu calismalarda ozellikle Cihannuma Kasri ve cevresinde temizlik ve kazilar yapilarak gecici koruma onlemleri alinmistir Bu calismaya iliskin olarak hazirlanan raporun sonuc kisminda ise Edirne Sarayi nin kalintilarinin korunmasi ve restorasyonlarinin yapilmasi icin bazi oneriler de sunulmustur Prof Dr Dogan Kuban in da ITU nun destegi ile 1968 1972 yillari arasinda Edirne Sarayi nda Saray i Cedid i Amire kisa sureli bir arastirma kazisi yaptigi ayrica Cihannuma Kasri nin korunmasina ve restorasyonuna yonelik gorus ve oneriler ortaya koydugu bilinmektedir Uzun yillar kaderine terk edilen Edirne Sarayi nda Saray i Cedid i Amire 1999 yilina kadar kazi arastirma ve koruma baglaminda gerceklestirilen herhangi bir calisma bulunmamaktadir 1999 yilinda Edirne Sarayi Koruma ve Gelistirme Vakfi kurulmus ve bu vakfin onculugunde bilimsel bir toplanti gerceklestirilerek Edirne Sarayi nin yeniden ihya edilmesine yonelik calismalarin baslatilmasi icin uzmanlarin goruslerine basvurulmus sempozyumda sunulan bildiriler bir kitap halinde de yayimlanmistir Edirne Muze Mudurlugunce 1999 yilinda bilimsel danismanlarin esliginde baslatilan Edirne Sarayi kazilari kesintilerle 2007 yilina kadar devam ettirilmistir Iki yillik aradan sonra 2009 2022 yillari arasinda kesintilerle de olsa Edirne Sarayi nda arkeolojik kazi konservasyon restorasyon ve cevre duzenleme calismalari gerceklestirilmistir Bu surecte yukarida da ifade edildigi gibi saray yapilarindan Babussaade Akagalar Kapisi Matbah i Amire Saray Mutfagi ve Adalet Kasri nin restorasyonlari tamamlanmistir Bakanlar Kurulu nun izniyle 2009 2016 yillari arasinda Prof Dr Mustafa Ozer baskanligindaki bir ekip tarafindan Edirne Sarayi nda Saray i Cedid i Amire gerceklestirilen arkeolojik kazi konservasyon ve restorasyon calismalari surecinde sarayin yayilma alani belirlenmis haritacilik calismalari kapsaminda vaziyet plani haritasi hazirlanmis mevcut yapilarin rolove ve fotograflarla belgelenmesi tamamlanmis Matbah i Amire Babusaade Ascilar Hamami Namazgahli Cesme Su Maksemi ve cevresinde kazi ve temizlik calismalari yapilmis Matbah i Amire nin restorasyonu ve mutfak muzesine donusturulmesi calismalari gerceklestirilmis Cihannuma ve Adalet kasirlarinin rolove restitusyon ve restorasyon projeleri hazirlatilmis saray alaninin cevre duzenleme calismalarina baslanmis kazilar sirasinda ele gecirilen tasinir kultur varliklarinin temizligi tasnifi envanterleri yapilmis arsiv kutuphane ve yayin calismalari kapsaminda saray ile ilgili basta Osmanli ve Topkapi Sarayi arsivleri olmak uzere yurt ici ve yurt disindaki bilgi ve belgelerin temini yoluna gidilerek kazi ve restorasyon uygulamalarinda yararlanilmasi icin calismalar baslatilmistir Ayrica Edirne Sarayi nin kamuoyunda ve bilim dunyasinda bilinirligini arttirmaya yonelik olarak Turkce ve yabanci dilde yayinlar hazirlanmistir 2017 yilindan itibaren yine Edirne Muze Mudurlugu tarafindan ve daha sonra Doc Dr Gulay Apa Kurtisoglu baskanliginda bir ekip ile yurutulen Edirne Sarayi kazilari 2022 yilina kadar devam etmistir Gorulmektedir ki Edirne Sarayi nda yurutulen kazi arastirma koruma ve onarim calismalarinda da bir sureklilik soz konusu olamamistir Sureklilik arz eden Edirne Sarayi nin makus talihi olmustur Bununla birlikte onceden T B M M Baskanligina bagli olan Milli Saraylar Baskanligi Edirne Sarayi nin makus talihinin degistirilmesi yonunde en onemli adimlardan birini atmis ve sagladigi finansal destekle saray yapilarindan Matbah i Amire nin restorasyonu gerceklestirilmistir 18 Ekim 2022 tarihinde restorasyon ve ihyasi icin Edirne Sarayi Cumhurbaskanligi karari ile Milli Saraylar Baskanligina tahsis edilmistir Milli Saraylar Baskani Dr Yasin Yildiz Edirne Sarayi nin bes yil gibi bir sure icerisinde yeniden ihya olacagini belirtmistir Milli Saraylar Baskanliginca Edirne Sarayi nin ihyasi icin planlanan 5 yillik master plan cercevesinde kazi ikmal insa teshir tanzim ve cevre duzenleme calismalari devam etmektedir KaynakcaWikimedia Commons ta Edirne Palace ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir Milli Saraylar Baskanligi Edirne Sarayi ni eski ihtisamina kavusturacak IHA 26 Kasim 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Kasim 2023 Cumhurbaskanligi Milli Saraylar Baskanligina devredilen Edirne Yeni Sarayi ihya edilecek HABERTURK 26 Kasim 2023 tarihinde kaynagindan Edirne Sarayi nda restorasyon calismalari devam ediyor NTV 26 Kasim 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Kasim 2023 a b TURKIYE CUMHURIYETI CUMHURBASKANLIGI MILLI SARAYLAR BASKANLIGI 26 Kasim 2023 tarihinde kaynagindan arsivlendi Restorasyonu devam eden Edirne Sarayi ikonik yapi lari ile ayaga kalkacak ANADOLU AJANSI 30 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Kasim 2023 Edirne de Saray i Cedid i Amire ve kasirlari Tosyavizade Dr Rif at Osman Edirne 16 Kanunisani 1339 ss Turk Tarih Kurumu Kutuphanesi 26 Kasim 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Kasim 2023 EDIRNE SARAYI NIN SARAY I CEDID I AMIRE MEVCUT DURUMU SORUNLARI VE MAKUS TALIHI HAKKINDA BAZI TESPITLER Milli Saraylar Yil 2023 S 24 s 4 35 Mustafa Ozer Gonderilme Tarihi 20 04 2023 Kabul Tarihi 20 06 2023 26 Kasim 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Kasim 2023 BELGELERLE SARAY I CEDID I AMIRE I EDIRNE PDF Sanat Tarihi Yuksek Lisans Tezi Onder Demir 1999 T C ISTANBUL UNIVERSITESI SOSYAL BILIMLER ENSTITUSU Adalet Kasri Edirne Kaynak Edirne Valiligi 2013 81 Ilde Kultur ve Sehir Edirne 1 Baski Turkiye Kultur Portali 30 Mart 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Kasim 2023 MEVCUT YAPILAR VE MEVCUT OLMAYAN SARAY YAPILARI BAHCESEHIR UNIVERSITESI 6 Eylul 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Kasim 2023 EDIRNE SARAYI NIN SARAY I CEDID I AMIRE MEVCUT DURUMU SORUNLARI VE MAKUS TALIHI HAKKINDA BAZI TESPITLER Edirne Sarayi nda Saray i Cedid i Amire Yurutulen Calismalar Mustafa Ozer Gonderilme Tarihi 20 04 2023 Kabul Tarihi 20 06 2023 dergipark org 26 Kasim 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Kasim 2023