1 Ocak 1956'da Britanya-Mısır Sudanı, Sudan Cumhuriyeti olarak bağımsızlığını kazandı. Ancak 1955'ten önce İsmail el-Ezheri yönetimindeki hükûmet, Mısır ile birliği teşvik etmeyi umarak Sudan'ın kendi kaderini tayin etme yönündeki ilerlemesini geçici olarak durdurmuştu. Mısır yanlısı Ulusal Birlik Partisi'nin (UBP) 1953 parlamento seçimlerinde çoğunluğu kazanmasına rağmen, Ezheri, kamuoyunun böyle bir birliği istemediğini fark etti. "Nil Vadisi'nin birliğinin" en büyük sözcüsü olan Ezheri, bu nedenle UBP'nin duruşunu tersine çevirdi ve Sudan'ın bağımsızlığını destekledi. 19 Aralık 1955'te Ezheri'nin liderliğindeki Sudan parlamentosu oy birliğiyle 1 Ocak 1956'da yürürlüğe girecek olan bir bağımsızlık bildirgesini kabul etti. Ezheri, yabancı birliklerin geri çekilmesi çağrısında bulundu ve kondominyum yetkilerinin önceden bir plebisite sponsor olmasını istedi.
Sudan | |||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
1956-1969 | |||||||||||||||
Millî marş نحن جند الله، جند الوطن (Arapça) Nahnu Cund Allah Cund el-Vatan (Türkçe: "Biz Allah'ın Askerleriyiz, Vatanın Askerleriyiz") | |||||||||||||||
Başkent | Hartum | ||||||||||||||
Yaygın dil(ler) | İngilizce | ||||||||||||||
Demonim | |||||||||||||||
Hükûmet | Parlamenter cumhuriyet (1956–1958; 1964–1969) Askerî diktatörlük (1958–1964) | ||||||||||||||
Cumhurbaşkanı | |||||||||||||||
| |||||||||||||||
Başbakan | |||||||||||||||
| |||||||||||||||
Tarihî dönem | Soğuk Savaş | ||||||||||||||
| |||||||||||||||
Yüzölçümü | |||||||||||||||
1956 | 2505813 km2 | ||||||||||||||
Nüfus | |||||||||||||||
| |||||||||||||||
Para birimi | Sudan sterlini | ||||||||||||||
| |||||||||||||||
Günümüzdeki durumu | Sudan Güney Sudan |
Bağımsızlık siyaseti
Sudan, rakip siyasi partilerin kalıcı bir anayasanın şekli ve içeriği üzerinde anlaşmaya varmadan bağımsızlığını kazandı. Bunun yerine, Kurucu Meclis, devlet başkanı olarak genel valinin yerine, dolaylı olarak seçilmiş bir Senato ve halk tarafından seçilmiş bir Temsilciler Meclisinden oluşan bir parlamento tarafından seçilen beş üyeli bir Yüksek Komisyon ile değiştiren Geçiş Anayasası olarak bilinen bir belgeyi kabul etti. Geçiş Anayasası ayrıca, Temsilciler Meclisi tarafından aday gösterilen ve Yüksek Komisyon tarafından göreve geldiği onaylanan başbakana yürütme yetkisi verdi.
Çatışma olmadan bağımsızlığını elde etmesine rağmen, Sudan birçok sorunu kondominyumdan devraldı. Bunların başında kamu hizmetinin statüsü geliyordu. Hükûmet Sudanlıları yönetime yerleştirdi ve Sudan Siyasi Servisi'nin ülkeyi terk eden İngiliz memurlarına tazminat ve emekli maaşı verdi. Çoğunlukla teknisyenler ve öğretmenlerden oluşan yeri doldurulamayacak olanları elinde tuttu. Güneyliler, güneydeki İngiliz yöneticilerin kuzey Sudanlılarla değiştirilmesine içerlemese de, Hartum bu dönüşümü hızlı ve minimum bir türbülansla başardı. Birçok güneyli lider, çıkarlarını ilerletmek için çabalarını, anayasal tavizler kazanmayı umdukları Hartum'da yoğunlaştırdı. Arap emperyalizmi olarak algıladıkları şeye direnmeye kararlı olmalarına rağmen, şiddete karşıydılar. Güneyli temsilcilerin çoğu, eyalet özerkliğini destekledi ve yasal tavizler almamanın güneyi isyana sürükleyeceği konusunda uyardı.
Parlamenter rejim, ülkenin eğitim, ekonomi ve ulaşım sektörlerini genişletme planlarını uygulamaya koydu. Bu hedeflere ulaşmak için Hartum'un, ABD'nin erken taahhütte bulunduğu dış ekonomik ve teknik yardıma ihtiyacı vardı. İki hükûmet arasındaki görüşmeler 1957 yılının ortalarında başlamıştı ve parlamento Temmuz 1958'de bir ABD yardım anlaşmasını onayladı. Washington, bu anlaşmanın Sudan'ın tek mahsul (pamuk) ekonomisine aşırı bağımlılığını azaltacağını ve ülkenin ulaşım ve iletişim altyapısının gelişmesini kolaylaştıracağını umuyordu.
Başbakan Şubat 1956'da bir koalisyon hükûmeti kurdu, ancak giderek laik hükûmet politikalarını destekleyerek Hatmiyye'ye yabancılaştı. Haziran ayında UBP ayrılan bazı Hatmiye üyeleri tarafından Mirgani'nin liderliğinde Demokratik Halk Partisi (DHP) kuruldu. Ümmet ve DHP, Ezheri hükûmetini devirmek için mecliste birleşti. Abdullah Halil, iki partinin, Ensar ve Hatmiye'nin desteğiyle bir koalisyon hükûmeti kurdu.
Halil'in koalisyon hükûmetinin karşı karşıya olduğu başlıca sorunlar arasında kalıcı bir anayasa üzerinde anlaşmanın sağlanması, güneyde istikrarın sağlanması, ekonomik kalkınmanın teşvik edilmesi ve Mısır ile ilişkilerin iyileştirilmesi yer alıyordu. Ümmet-DHP koalisyonu içindeki gerginlikler, hükûmetin bu konularda ilerleme kaydetmesini engelledi. Örneğin Ümmet, önerilen anayasanın, ilk cumhurbaşkanı seçileceği varsayımıyla bir başkanlık hükûmeti kurmasını istedi. Ülkenin ekonomik geleceği hakkında fikir birliği yoktu. Kötü bir pamuk hasadı, Sudan'ın tıka basa dolu bir pazarda iyi bir fiyata satamadığı 1957 tampon pamuk mahsulünü izledi. Bu gerileme Sudan'ın rezervlerini tüketti ve hükûmetin uyguladığı ekonomik kısıtlamalar konusunda huzursuzluğa neden oldu. Bu sorunların üstesinden gelmek ve gelecekteki kalkınma projelerini finanse etmek için Ümmet, dış yardıma daha fazla güvenme çağrısında bulundu. Ancak DHP, Sudan'da kabul edilemez bir yabancı nüfuzu teşvik ettiği için bu stratejiye itiraz etti. DHP'nin felsefesi, 1954'te Mısır lideri Necib'in yerini alan Cemal Abdünnasır'ın benimsediği Arap milliyetçiliğini yansıtıyordu. Bu politika farklılıklarına rağmen, Ümmet-DHP koalisyonu, parlamentonun görev süresinin kalan yılı boyunca devam etti. Ayrıca, parlamentonun tatil edilmesinin ardından iki parti, 1958 seçimleri için ortak cepheyi sürdürme sözü verdi.
Seçmen, her iki mecliste de Ümmet'e ve Ümmet-DHP koalisyonuna genel çoğunluk verdi. Ancak UBP, büyük ölçüde şehir merkezlerinden ve Gezira Scheme tarım işçilerinden olmak üzere, sandalyelerin neredeyse dörtte birini kazandı. Güney'de, oylama hükûmetle işbirliği yapan adamların reddini - seçmenler ön seçim kabinesindeki üç güneyliyi de yendi - ve federal bir sistem içinde özerkliği savunanlar için zaferi temsil ediyordu. Hükûmetin misyoner okullarını ele geçirmesine ve 1955 isyanını bastırmak için kullanılan önlemlere karşı duyulan kızgınlık, isyana karışan birkaç adayın seçilmesine katkıda bulundu.
Yeni parlamento toplandıktan sonra Halil yeniden bir Ümmet-DHP koalisyon hükûmeti kurdu. Ne yazık ki, ülkenin önerilen anayasa ve güneyin geleceği konusunda kararlı bir eyleme ihtiyaç duyduğu bir zamanda, hizipçilik, yolsuzluk ve oy sahtekarlığı meclis görüşmelerine egemen oldu. Sonuç olarak, Ümmet-DHP koalisyonu etkili bir liderlik sergileyemedi.
Parlamentoyu ikiye bölen bir diğer konu ise Sudan-ABD ilişkileriyle ilgiliydi. Mart 1958'de Halil, Amerika Birleşik Devletleri ile bir teknik yardım anlaşması imzaladı. Paktı onaylanmak üzere meclise sunduğunda, UBP'nin konuyu Ümmet-DHP koalisyonunu yenmek için kullanmak istediğini ve birçok DHP delegesinin anlaşmaya karşı çıktığını keşfetti. Yine de Ümmet, bazı DHP ve güney delegelerinin desteğiyle anlaşmanın onayını almayı başardı.
Parlamentodaki hizipçilik ve rüşvet, hükûmetin Sudan'ın pek çok sosyal, politik ve ekonomik sorununu çözememesiyle birleştiğinde, demokratik bir hükûmetle ilgili halkın hayal kırıklığını artırdı. Özel şikayetler arasında Hartum'un pamuğu dünya piyasa fiyatlarının üzerinde bir fiyata satma kararı da vardı. Bu politika, Sudan'ın gelirinin çoğunu elde ettiği emtia olan pamuk satışlarının düşük olmasına neden oldu. Tükenen döviz rezervlerinin üzerindeki baskıyı azaltmak için ithalata getirilen kısıtlamalar, yabancı malı almaya alışmış kasabalılar arasında şaşkınlık yarattı. Ayrıca, kırsal kesimdeki kuzeyliler, Mısır'ın Sudan'dan sığır, deve ve hurma ithalatına uyguladığı ambargodan da zarar gördü. Artan popüler hoşnutsuzluk Hartum'da birçok hükûmet karşıtı gösteriye neden oldu. Mısır da Halil'i eleştirdi ve hükûmetine karşı bir darbeyi destekleyebileceğini öne sürdü. Bu arada Hartum'da Ümmet ve UBP'nin, DHP ve Halil'i dışlayacak yeni bir koalisyon üzerinde anlaşmaya yakın olduklarına dair haberler yayıldı.
Meclisin toplanacağı 17 Kasım 1958'de askeri bir darbe gerçekleşti. Kendisi emekli bir ordu generali olan Halil, önleyici darbeyi önde gelen Ümmet üyeleri ve askeri rejimin liderleri olan iki kıdemli general ve Ahmed Abdülvahab ile birlikte planladı. Abbud, Nil Nehri'nin statüsüyle ilgili uzun süredir devam eden sorun da dahil olmak üzere Mısır ile tüm anlaşmazlıkları derhal çözme sözü verdi. Abbud, önceki hükûmetin pamuk satışına ilişkin gerçekçi olmayan politikalarını terk etti. Ayrıca, kalıcı bir anayasa hazırlamak üzere başyargıcın başkanlığında bir anayasa komisyonu atadı. Ancak Abbud, siyasi partilerin yalnızca kişisel hırslar için araç olarak hizmet ettiğini ve sivil yönetim yeniden kurulduğunda yeniden kurulmayacaklarını iddia etti.
Abbud askeri hükûmeti (1958-1964)
Darbe, siyasi karar alma sürecini sivil kontrolden çıkardı. Abbud, Sudan'ı yönetmek için Silahlı Kuvvetler Yüksek Konseyi'ni kurdu. Bu kurum, Ensar ve Hatmiye'ye bağlı subayları içeriyordu. Abbud Hatmiye'ye aitti, Abdülvahab ise Ensar'ın bir üyesiydi. Abdülvahab'ın 1959 Mart'ında görevden alınmasına kadar, Ensar hükûmetteki iki gruptan güçlü olanıydı.
Rejim, görevdeki ilk yılında pamuk mahsulünün başarılı bir şekilde pazarlanmasından yararlandı. Abbud ayrıca Mısır ile Nil suları anlaşmazlığının çözülmesinden ve iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinden de yararlandı. Askeri rejim altında Ensar ve Hatmiye'nin etkisi azaldı. En güçlü dini lider olan Abdurrahman el-Mehdi 1959'un başlarında öldü. Oğlu ve halefi olan yaşlı Sadık el-Mehdi, babasına gösterilen saygıyı göremedi. Sadık iki yıl sonra öldüğünde, Ensar'ın dini ve siyasi liderliği kardeşi İmam El Hadi el-Mehdi ve oğlu küçük Sadık el-Mehdi arasında bölündü.
Abbud rejiminin erken dönem başarılarına rağmen, muhalefet unsurları güçlü kaldı. 1959'da muhalif subaylar, Abbod'un yerine "halkçı bir hükûmet" getirmek için üç farklı girişimde bulundular. Mahkemeler bu darbe girişimlerinin liderlerini müebbet hapis cezasına çarptırsa da ordudaki hoşnutsuzluk hükûmetin performansını düşürmeye devam etti. Özellikle, (SKP), etkili bir hükûmet karşıtı örgüt olarak itibar kazandı. Abbud rejimi, sorunlarını birleştirmek için dinamizmden ve ülkeyi istikrara kavuşturma yeteneğinden yoksundu. Yetkili sivil danışmanları yetkin pozisyonlara yerleştirememesi veya güvenilir bir ekonomik ve sosyal kalkınma programı başlatamaması ve ordunun desteğini alamaması, siyasi çalkantıları teşvik eden bir atmosfer yarattı.
Abbud'un Güney politikası onun sonunu getirdi. Hükûmet, toplumu Araplaştırma girişimlerini destekleyerek dini ve kültürel farklılıkların ifadelerini bastırdı. Örneğin, Şubat 1964'te Abbud, yabancı misyonerlerin Güney'den toplu olarak sınır dışı edilmesini emretti. Daha sonra Güney'den gelen şikayetleri kesmek için parlamentoyu kapattı. Güneyli liderler, 1955'ten beri aralıklarla devam eden Sudan hükûmetine karşı silahlı mücadeleyi 1963'te yenilediler. İsyan, 1963'ten itibaren (zehirli bir karışımın adı) olarak bilinen gerilla kuvvetleri tarafından yönetildi.
Sivil yönetime dönüş (1964-1969)
Ekim 1964 Devrimi
Bu alt başlığın genişletilmesi gerekiyor. Sayfayı düzenleyerek yardımcı olabilirsiniz. |
Abbud hükûmeti, Güney'deki artan hoşnutsuzluğu bastırma konusundaki yetersizliğini kabul ederek, sivil sektörden Güney sorununa çözüm önerileri sunmasını istedi. Ancak, hükûmet politikasına yönelik eleştiriler hızla Güney meselesinin ötesine geçti ve Abbud'un ekonomi ve eğitim gibi diğer sorunları ele alışını da içerdi. Hükûmetin merkezli bu protestoları susturma girişimleri, sadece öğretmenler ve öğrencilerden değil, Hartum'daki memurlar ve sendikacılardan da tepki gördü.
Daha sonra Ekim 1964 Devrimi veya Ekim Devrimi olarak anılacak olayı tetikleyen özel olay, 20 Ekim 1964 akşamı çevik kuvvet polisi tarafından Hartum Üniversitesi'nde "Güney Sudan Sorunu" konulu bir seminerin basılmasıydı. Polis saldırılarında üç kişiyi öldürdü; iki öğrenci, Beyaz Nil Garrasa'dan Ahmed el-Guraşi Taha ve Omdurman'daki Wad-Duroo'dan Babiker Abdül Hafiz ve Sudan'ın güneyinden Hartum Üniversitesi'nde bir el işçisi. Protestolar ertesi gün 21 Ekim'de başladı ve Sudan'a yayıldı. Muhammed Vardi ve Muhammed el-Emin gibi sanatçılar protestocuları cesaretlendirdi. 2012 yılında başkan yardımcısı Mahmud A. Süleyman'a göre, Ekim Devrimi'nin ana nedeni, Sudan halkının askeri totaliter rejimler tarafından yönetilmeyi sevmemesiydi.
20 Ekim Seminer Baskını tarafından tetiklenen sivil itaatsizlik hareketi, Sudan'da hızla yayılan bir genel grevi içeriyordu. Grev liderleri kendilerini Ulusal Profesyonelller Cephesi olarak tanımladılar. Bazı eski politikacılarla birlikte, muhalif ordu subaylarıyla temas kuran solcu Birleşik Ulusal Cephe'yi (BUC) kurdular. Birçok ölümle sonuçlanan ve birkaç gün süren protestolardan sonra Abbud, hükûmeti ve Silahlı Kuvvetler Yüksek Kurulunu feshetti. Ordudan sivil yönetime geçişi planlayan BUC liderleri ve ordu komutanları, geçiş hükûmetine başkanlık etmek üzere siyasi olmayan üst düzey bir memur olan Sir El-Hatim El-Halife'yi başbakan olarak seçtiler.
Ekim 1964 sonrası
1956 Geçiş Anayasası ile faaliyet gösteren yeni sivil hükûmet, bir koalisyon hükûmeti kurarak siyasi hizipçiliğe son vermeye çalıştı. Bununla birlikte, Abbud hükûmeti dönemindeki bölücülükleri nedeniyle siyasi partilerin yeniden ortaya çıkmasına karşı halk düşmanlığı devam etti. Yeni hükûmet SKP de dahil olmak üzere tüm partilerin faaliyet göstermesine izin vermesine rağmen, Hatim'in kabinesindeki on beş görevden sadece beşi parti politikacılarına gitti. Başbakan, partisiz güneylilere iki pozisyon ve geri kalan sekiz pozisyonu birkaç komünistin de dahil olduğu Ulusal Profesyoneller Cephesi üyelerine verdi.
Sonunda güneyi temsil etmek için iki siyasi parti ortaya çıktı. 1963 yılında kurulan ve ve bir Roma Katolik rahibi olan Saturino Lahure tarafından yönetilen , mülteci grupları ve gerilla güçleri arasında faaliyet gösteriyordu. Abbud hükûmeti sırasında yeraltında çalışan liderliğindeki bir kitle örgütü olan Güney Cephesi, güney eyaletlerinde açıkça faaliyet gösteriyordu. 1965'te hükûmet destekli barış konferanslarının çökmesinden sonra, Deng'in yerel olarak SAUB-William olarak bilinen SAUB kanadı ve Güney Cephesi parlamento seçimlerine katılmak için birleşti. Gruplaşma, birleşik bir devlet içinde güneydeki bölgesel özerkliğin sesi olarak sonraki dört yıl boyunca parlamentoda aktif kaldı. Sürgün edilen SAUB liderleri, Deng'in Uganda, Kampala'da yerleşik 'ni kurmaya yönelik ılımlı yaklaşımına karşı çıktılar. Anyanya liderleri siyasi hareketlerden uzak durma eğilimindeydi. Gerillalar etnik ve dini farklılıklarla parçalandı. Buna ek olarak, Anyanya'da 1955'ten beri çalılıklarda olan yaşlı liderler ile Sudan ordusu eski yüzbaşısı gibi daha genç, daha iyi eğitimli adamlar arasında çatışmalar yeniden ortaya çıktı.
Hükûmet Mart 1965'te genel seçimler planladığında, yeni parlamentonun görevinin yeni bir anayasa hazırlamak olacağını açıkladı. Ancak güneydeki güvenlik durumunun kötüleşmesi o bölgede seçimlerin yapılmasını engelledi ve siyasi partiler seçimlerin planlandığı gibi kuzeyde mi yapılması yoksa tüm ülke oy verene kadar ertelenmesi mi gerektiği konusunda bölündü. Her ikisi de oy kaybetmekten korkan Demokratik Halk Partisi ve , Hartum'a sadık güney unsurlarının yaptığı gibi seçimleri ertelemek istedi. Onların muhalefeti hükûmeti istifaya zorladı. Devlet başkanı olarak Abbud'un yerini alan eski Yüksek Komisyonun yeni başkanı, seçimlerin mümkün olan her yerde yapılmasını emretti; DHP bu kararı reddetti ve seçimleri boykot etti.
1965 seçim sonuçları yetersizdi. Düşük seçmen katılımının yanı sıra, oy pusulalarında kafa karıştırıcı bir aday bolluğu vardı. Sonuç olarak, seçilenlerden çok azı, kullanılan oyların çoğunluğunu kazandı. Marksist olmayan Ümmet Partisi 158 meclis sandalyesinden 75'ini ele geçirirken, UBP müttefiki kalan 52 sandalyeyi aldı. İki parti Haziran ayında Ümmet lideri başkanlığında bir koalisyon kabinesi kurarken, UBP lideri Ezheri Yüksek Komisyonun daimi başkanı ve devlet başkanı oldu.
Mahjcb hükûmetinin iki hedefi vardı: güney sorununun çözümüne yönelik ilerleme ve komünistlerin iktidar konumlarından uzaklaştırılması. Ordu, isyanı bastırmak için büyük bir saldırı başlattı ve bu süreçte güneyliler arasındaki vahşet konusundaki itibarını artırdı. Birçok güneyli, hükûmetin sivillere, özellikle de Cuba ve Wau'da vahşet uyguladığını bildirdi. Sudan ordusu birlikleri ayrıca kiliseleri ve kulübeleri yaktı, okulları kapattı, ekinleri yok etti ve sığırları yağmaladı. İkinci amacına ulaşmak için Mahcub, SKP'yi ortadan kaldıran ve on bir komünisti koltuklarından mahrum bırakan bir kararnameyi meclise onaylatmayı başardı. Ekim 1965'e gelindiğinde, Ümmet-UBP koalisyonu, Sudan'ın dış ilişkilerini başbakan olarak Mahcub'un veya cumhurbaşkanı olarak Ezheri'nin mi yönetmesi gerektiği konusundaki anlaşmazlık nedeniyle çöktü. Mahcub sekiz ay daha görevde kalmaya devam etti, ancak Ümmet'i bölen bir parlamento gensoru oylamasının ardından Temmuz 1966'da istifa etti. Mahcub liderliğindeki geleneksel bir kanat, Mahcub'un manevi liderliği İmam el Hadi'nin altında, partinin çoğunluğuna karşı çıktı. İkinci grup, İmam'ın yeğeni, Ümmet'in resmi lideri olan ve dini mezhepçiliği reddeden genç Sadık el Mehdi'ye bağlılıklarını ilan ettiler. Sadık, kendi Ümmet kanadının ve UBP müttefiklerinin desteğiyle başbakan oldu.
Büyük bir parlamento çoğunluğu tarafından desteklenen Sadık el Mehdi hükûmeti, ekonomik kalkınmayı organize ederek bölgesel farklılıkları azaltmaya çalıştı. Sadık el Mehdi ayrıca güneyli liderlerle olan kişisel ilişkisini isyancılarla bir barış anlaşması yapmak için kullanmayı planladı. Yüksek Komisyonun bir başkan ve güney eyaletleri için özerklik onayı isteyen bir güneyli başkan yardımcısı ile değiştirilmesini önerdi. Eğitimli seçkinler ve ordunun kesimleri, Sudan'ın siyasi, ekonomik ve sosyal sorunlarına kademeli yaklaşımı nedeniyle Sadık el Mehdi'ye karşı çıktı. Solcu öğrenci örgütleri ve sendikalar sosyalist bir devletin kurulmasını talep ettiler. Yüksek Mahkeme'nin SKP'yi yasaklayan ve meclis sandalyelerine seçilen komünistleri deviren yasayı bozan kararına saygı göstermeyi reddettiğinde Sadık'a olan kızgınlıkları arttı. Aralık 1966'da komünistler ve küçük bir ordu birliği tarafından hükûmete karşı planlanan bir darbe girişimi başarısız oldu. Birçok komünist ve ordu personeli daha sonra tutuklandı.
Mart 1967'de hükûmet, Güney'in pasifize edilmiş otuz altı seçim bölgesinde seçimler yaptı. Sadık el Mehdi'nin Ümmet kanadı on beş, federalist SAUB on ve UBP beş sandalye kazandı. Desteğindeki bu belirgin artışa rağmen, Sadık'ın parlamentodaki konumu zayıflamıştı: iç savaşı sona erdirmek için güneye söz verdiği tavizler kabul edilmedi. Ümmet'in gelenekçi kanadı Sadık el Mehdi'ye karşı çıktı: Din özgürlüğü için anayasal güvencelere ve onun Sudan'ı İslam devleti ilan etmeyi reddetmesine şiddetle karşı çıktılar. Gelenekçiler ve UBP desteklerini geri çekince hükûmet düştü.
Mayıs 1967'de Mahcub başbakan ve kabinesinde Ümmet, UBP ve DHP üyelerini içeren bir koalisyon hükûmetinin başkanı oldu. 1967 yılının Aralık ayında, DHP ve UBP Ezheri'nin liderliğinde birleşerek Demokratik Birlik Partisi'ni kurdu. 1968'in başlarında, Ümmet içindeki genişleyen bölünmeler Mahcub hükûmetinin hayatta kalmasını tehdit etti. Sadık el-Mehdi'nin kanadı mecliste çoğunluğa sahipti ve hükûmetin herhangi bir eylemini engelleyebiliyordu. Mahcub parlamentoyu feshettiğinde Sadık, başbakanın eyleminin meşruiyetini tanımayı reddetti. Rahatsız edici bir kriz gelişti: Hartum'da iki hükûmet görev yaptı - biri parlamento binasında, diğeri onun bahçesinde toplandı - her ikisi de yasama organının iradesini temsil ettiğini iddia etti. Ordu komutanı, hangilerinin emir verme yetkisine sahip olduğu konusunda Yüksek Mahkeme'den açıklama istedi. Mahkeme Mahcub'un kapatılmasını destekledi; ve hükûmet nisan ayı için yeni seçimler planladı.
DBP 218 sandalyenin 101'ini kazanmasına rağmen, hiçbir parti meclis çoğunluğunu kontrol etmedi. Otuz altı koltuk Ümmet gelenekçilerine, otuzu Sadık kanadına ve yirmi beş sandalye iki güney partisine - SAUB ve Güney Cephesi'ne - gitti. SKP genel sekreteri da sandalye kazandı. Büyük gerileme sebebiyle Sadık kendi koltuğunu gelenekçi bir rakibe kaptırdı. Çoğunluğa sahip olmadığı için DBP, liderleri Muhammed Ahmed Mahcub ve diğer dört kabine görevi için başbakanlığı alan Ümmet gelenekçileriyle ittifak kurdu. Koalisyonun programı, hükûmetin yeniden yapılanması, Arap dünyasıyla daha yakın bağlar ve özellikle güney eyaletlerinde yenilenen ekonomik kalkınma çabalarını içeriyordu. Muhammed Ahmed Mahjub hükûmeti de Sovyetler Birliği'nden askeri, teknik ve ekonomik yardımları kabul etti. Sadık el Mehdi'nin Ümmet kanadı, küçük parlamento muhalefetini oluşturdu. Zaten on yıl gecikmiş olan anayasa taslağını tamamlama çabalarına katılmayı reddedince, hükûmet buna muhalefetin gazetesini kapatarak ve Hartum'daki Sadık yanlısı gösterileri bastırarak misilleme yaptı.
1968 sonlarında, iki Ümmet kanadı, 1969 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ensar şefi 'yi desteklemeyi kabul etti. Aynı zamanda DBP, Ezheri'nin de cumhurbaşkanlığı için aday olacağını duyurdu. Komünistler ve diğer solcular, SKP'yi yasaklamaya çalıştığında hükûmet aleyhine karar verdiği için müttefik olarak gördükleri eski Baş Yargıç Babikir İvadullah'ın cumhurbaşkanlığı adaylığının arkasında yer aldılar.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- Bu madde Kongre Kütüphanesi kamu malı materyali içermektedir.
- Mohamed Hassan Fadlalla, Short History of Sudan, iUniverse, 30 April 2004, .
- Mohamed Hassan Fadlalla, The Problem of Dar Fur, iUniverse, Inc. (July 21, 2005), .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
1 Ocak 1956 da Britanya Misir Sudani Sudan Cumhuriyeti olarak bagimsizligini kazandi Ancak 1955 ten once Ismail el Ezheri yonetimindeki hukumet Misir ile birligi tesvik etmeyi umarak Sudan in kendi kaderini tayin etme yonundeki ilerlemesini gecici olarak durdurmustu Misir yanlisi Ulusal Birlik Partisi nin UBP 1953 parlamento secimlerinde cogunlugu kazanmasina ragmen Ezheri kamuoyunun boyle bir birligi istemedigini fark etti Nil Vadisi nin birliginin en buyuk sozcusu olan Ezheri bu nedenle UBP nin durusunu tersine cevirdi ve Sudan in bagimsizligini destekledi 19 Aralik 1955 te Ezheri nin liderligindeki Sudan parlamentosu oy birligiyle 1 Ocak 1956 da yururluge girecek olan bir bagimsizlik bildirgesini kabul etti Ezheri yabanci birliklerin geri cekilmesi cagrisinda bulundu ve kondominyum yetkilerinin onceden bir plebisite sponsor olmasini istedi Sudanجمهورية السودان Arapca Cumhuriyyetu s Sudan Sudan Cumhuriyeti1956 1969Bayrak 1956 1970 Arma 1956 1970 Milli mars نحن جند الله جند الوطن Arapca Nahnu Cund Allah Cund el Vatan Turkce Biz Allah in Askerleriyiz Vatanin Askerleriyiz source source track track track BaskentHartumYaygin dil ler IngilizceDemonimHukumetParlamenter cumhuriyet 1956 1958 1964 1969 Askeri diktatorluk 1958 1964 Cumhurbaskani 1956 1958Egemenlik Konseyi 1958 1964 1965 1969Ismail el EzheriBasbakan 1956Ismail el Ezheri 1956 1958 1958 1964 1964 1965 1965 1966 1966 1967Sadik el Mehdi 1967 1969Tarihi donemSoguk Savas Kurulusu1 Ocak 1956 Dagilisi25 Mayis 1969Yuzolcumu19562505813 km2Nufus 195610 262 536Para birimiSudan sterliniOnculler ArdillarBritanya Misir Sudani Sudan Demokratik CumhuriyetiGunumuzdeki durumuSudan Guney SudanBagimsizlik siyasetiSudan in bayragi 1 Ocak 1956 da Basbakan Ismail el Ezheri ve muhalefet lideri Muhammed Ahmed el Mahcub tarafindan bagimsizlik toreninde gondere cekildi Sudan rakip siyasi partilerin kalici bir anayasanin sekli ve icerigi uzerinde anlasmaya varmadan bagimsizligini kazandi Bunun yerine Kurucu Meclis devlet baskani olarak genel valinin yerine dolayli olarak secilmis bir Senato ve halk tarafindan secilmis bir Temsilciler Meclisinden olusan bir parlamento tarafindan secilen bes uyeli bir Yuksek Komisyon ile degistiren Gecis Anayasasi olarak bilinen bir belgeyi kabul etti Gecis Anayasasi ayrica Temsilciler Meclisi tarafindan aday gosterilen ve Yuksek Komisyon tarafindan goreve geldigi onaylanan basbakana yurutme yetkisi verdi Catisma olmadan bagimsizligini elde etmesine ragmen Sudan bircok sorunu kondominyumdan devraldi Bunlarin basinda kamu hizmetinin statusu geliyordu Hukumet Sudanlilari yonetime yerlestirdi ve Sudan Siyasi Servisi nin ulkeyi terk eden Ingiliz memurlarina tazminat ve emekli maasi verdi Cogunlukla teknisyenler ve ogretmenlerden olusan yeri doldurulamayacak olanlari elinde tuttu Guneyliler guneydeki Ingiliz yoneticilerin kuzey Sudanlilarla degistirilmesine icerlemese de Hartum bu donusumu hizli ve minimum bir turbulansla basardi Bircok guneyli lider cikarlarini ilerletmek icin cabalarini anayasal tavizler kazanmayi umduklari Hartum da yogunlastirdi Arap emperyalizmi olarak algiladiklari seye direnmeye kararli olmalarina ragmen siddete karsiydilar Guneyli temsilcilerin cogu eyalet ozerkligini destekledi ve yasal tavizler almamanin guneyi isyana surukleyecegi konusunda uyardi Parlamenter rejim ulkenin egitim ekonomi ve ulasim sektorlerini genisletme planlarini uygulamaya koydu Bu hedeflere ulasmak icin Hartum un ABD nin erken taahhutte bulundugu dis ekonomik ve teknik yardima ihtiyaci vardi Iki hukumet arasindaki gorusmeler 1957 yilinin ortalarinda baslamisti ve parlamento Temmuz 1958 de bir ABD yardim anlasmasini onayladi Washington bu anlasmanin Sudan in tek mahsul pamuk ekonomisine asiri bagimliligini azaltacagini ve ulkenin ulasim ve iletisim altyapisinin gelismesini kolaylastiracagini umuyordu Basbakan Subat 1956 da bir koalisyon hukumeti kurdu ancak giderek laik hukumet politikalarini destekleyerek Hatmiyye ye yabancilasti Haziran ayinda UBP ayrilan bazi Hatmiye uyeleri tarafindan Mirgani nin liderliginde Demokratik Halk Partisi DHP kuruldu Ummet ve DHP Ezheri hukumetini devirmek icin mecliste birlesti Abdullah Halil iki partinin Ensar ve Hatmiye nin destegiyle bir koalisyon hukumeti kurdu Halil in koalisyon hukumetinin karsi karsiya oldugu baslica sorunlar arasinda kalici bir anayasa uzerinde anlasmanin saglanmasi guneyde istikrarin saglanmasi ekonomik kalkinmanin tesvik edilmesi ve Misir ile iliskilerin iyilestirilmesi yer aliyordu Ummet DHP koalisyonu icindeki gerginlikler hukumetin bu konularda ilerleme kaydetmesini engelledi Ornegin Ummet onerilen anayasanin ilk cumhurbaskani secilecegi varsayimiyla bir baskanlik hukumeti kurmasini istedi Ulkenin ekonomik gelecegi hakkinda fikir birligi yoktu Kotu bir pamuk hasadi Sudan in tika basa dolu bir pazarda iyi bir fiyata satamadigi 1957 tampon pamuk mahsulunu izledi Bu gerileme Sudan in rezervlerini tuketti ve hukumetin uyguladigi ekonomik kisitlamalar konusunda huzursuzluga neden oldu Bu sorunlarin ustesinden gelmek ve gelecekteki kalkinma projelerini finanse etmek icin Ummet dis yardima daha fazla guvenme cagrisinda bulundu Ancak DHP Sudan da kabul edilemez bir yabanci nufuzu tesvik ettigi icin bu stratejiye itiraz etti DHP nin felsefesi 1954 te Misir lideri Necib in yerini alan Cemal Abdunnasir in benimsedigi Arap milliyetciligini yansitiyordu Bu politika farkliliklarina ragmen Ummet DHP koalisyonu parlamentonun gorev suresinin kalan yili boyunca devam etti Ayrica parlamentonun tatil edilmesinin ardindan iki parti 1958 secimleri icin ortak cepheyi surdurme sozu verdi Secmen her iki mecliste de Ummet e ve Ummet DHP koalisyonuna genel cogunluk verdi Ancak UBP buyuk olcude sehir merkezlerinden ve Gezira Scheme tarim iscilerinden olmak uzere sandalyelerin neredeyse dortte birini kazandi Guney de oylama hukumetle isbirligi yapan adamlarin reddini secmenler on secim kabinesindeki uc guneyliyi de yendi ve federal bir sistem icinde ozerkligi savunanlar icin zaferi temsil ediyordu Hukumetin misyoner okullarini ele gecirmesine ve 1955 isyanini bastirmak icin kullanilan onlemlere karsi duyulan kizginlik isyana karisan birkac adayin secilmesine katkida bulundu Yeni parlamento toplandiktan sonra Halil yeniden bir Ummet DHP koalisyon hukumeti kurdu Ne yazik ki ulkenin onerilen anayasa ve guneyin gelecegi konusunda kararli bir eyleme ihtiyac duydugu bir zamanda hizipcilik yolsuzluk ve oy sahtekarligi meclis gorusmelerine egemen oldu Sonuc olarak Ummet DHP koalisyonu etkili bir liderlik sergileyemedi Parlamentoyu ikiye bolen bir diger konu ise Sudan ABD iliskileriyle ilgiliydi Mart 1958 de Halil Amerika Birlesik Devletleri ile bir teknik yardim anlasmasi imzaladi Pakti onaylanmak uzere meclise sundugunda UBP nin konuyu Ummet DHP koalisyonunu yenmek icin kullanmak istedigini ve bircok DHP delegesinin anlasmaya karsi ciktigini kesfetti Yine de Ummet bazi DHP ve guney delegelerinin destegiyle anlasmanin onayini almayi basardi Parlamentodaki hizipcilik ve rusvet hukumetin Sudan in pek cok sosyal politik ve ekonomik sorununu cozememesiyle birlestiginde demokratik bir hukumetle ilgili halkin hayal kirikligini artirdi Ozel sikayetler arasinda Hartum un pamugu dunya piyasa fiyatlarinin uzerinde bir fiyata satma karari da vardi Bu politika Sudan in gelirinin cogunu elde ettigi emtia olan pamuk satislarinin dusuk olmasina neden oldu Tukenen doviz rezervlerinin uzerindeki baskiyi azaltmak icin ithalata getirilen kisitlamalar yabanci mali almaya alismis kasabalilar arasinda saskinlik yaratti Ayrica kirsal kesimdeki kuzeyliler Misir in Sudan dan sigir deve ve hurma ithalatina uyguladigi ambargodan da zarar gordu Artan populer hosnutsuzluk Hartum da bircok hukumet karsiti gosteriye neden oldu Misir da Halil i elestirdi ve hukumetine karsi bir darbeyi destekleyebilecegini one surdu Bu arada Hartum da Ummet ve UBP nin DHP ve Halil i dislayacak yeni bir koalisyon uzerinde anlasmaya yakin olduklarina dair haberler yayildi Meclisin toplanacagi 17 Kasim 1958 de askeri bir darbe gerceklesti Kendisi emekli bir ordu generali olan Halil onleyici darbeyi onde gelen Ummet uyeleri ve askeri rejimin liderleri olan iki kidemli general ve Ahmed Abdulvahab ile birlikte planladi Abbud Nil Nehri nin statusuyle ilgili uzun suredir devam eden sorun da dahil olmak uzere Misir ile tum anlasmazliklari derhal cozme sozu verdi Abbud onceki hukumetin pamuk satisina iliskin gercekci olmayan politikalarini terk etti Ayrica kalici bir anayasa hazirlamak uzere basyargicin baskanliginda bir anayasa komisyonu atadi Ancak Abbud siyasi partilerin yalnizca kisisel hirslar icin arac olarak hizmet ettigini ve sivil yonetim yeniden kuruldugunda yeniden kurulmayacaklarini iddia etti Abbud askeri hukumeti 1958 1964 Darbe siyasi karar alma surecini sivil kontrolden cikardi Abbud Sudan i yonetmek icin Silahli Kuvvetler Yuksek Konseyi ni kurdu Bu kurum Ensar ve Hatmiye ye bagli subaylari iceriyordu Abbud Hatmiye ye aitti Abdulvahab ise Ensar in bir uyesiydi Abdulvahab in 1959 Mart inda gorevden alinmasina kadar Ensar hukumetteki iki gruptan guclu olaniydi Rejim gorevdeki ilk yilinda pamuk mahsulunun basarili bir sekilde pazarlanmasindan yararlandi Abbud ayrica Misir ile Nil sulari anlasmazliginin cozulmesinden ve iki ulke arasindaki iliskilerin gelistirilmesinden de yararlandi Askeri rejim altinda Ensar ve Hatmiye nin etkisi azaldi En guclu dini lider olan Abdurrahman el Mehdi 1959 un baslarinda oldu Oglu ve halefi olan yasli Sadik el Mehdi babasina gosterilen saygiyi goremedi Sadik iki yil sonra oldugunde Ensar in dini ve siyasi liderligi kardesi Imam El Hadi el Mehdi ve oglu kucuk Sadik el Mehdi arasinda bolundu Abbud rejiminin erken donem basarilarina ragmen muhalefet unsurlari guclu kaldi 1959 da muhalif subaylar Abbod un yerine halkci bir hukumet getirmek icin uc farkli girisimde bulundular Mahkemeler bu darbe girisimlerinin liderlerini muebbet hapis cezasina carptirsa da ordudaki hosnutsuzluk hukumetin performansini dusurmeye devam etti Ozellikle SKP etkili bir hukumet karsiti orgut olarak itibar kazandi Abbud rejimi sorunlarini birlestirmek icin dinamizmden ve ulkeyi istikrara kavusturma yeteneginden yoksundu Yetkili sivil danismanlari yetkin pozisyonlara yerlestirememesi veya guvenilir bir ekonomik ve sosyal kalkinma programi baslatamamasi ve ordunun destegini alamamasi siyasi calkantilari tesvik eden bir atmosfer yaratti Abbud un Guney politikasi onun sonunu getirdi Hukumet toplumu Araplastirma girisimlerini destekleyerek dini ve kulturel farkliliklarin ifadelerini bastirdi Ornegin Subat 1964 te Abbud yabanci misyonerlerin Guney den toplu olarak sinir disi edilmesini emretti Daha sonra Guney den gelen sikayetleri kesmek icin parlamentoyu kapatti Guneyli liderler 1955 ten beri araliklarla devam eden Sudan hukumetine karsi silahli mucadeleyi 1963 te yenilediler Isyan 1963 ten itibaren zehirli bir karisimin adi olarak bilinen gerilla kuvvetleri tarafindan yonetildi Sivil yonetime donus 1964 1969 Ekim 1964 Devrimi Bu alt basligin genisletilmesi gerekiyor Sayfayi duzenleyerek yardimci olabilirsiniz Abbud hukumeti Guney deki artan hosnutsuzlugu bastirma konusundaki yetersizligini kabul ederek sivil sektorden Guney sorununa cozum onerileri sunmasini istedi Ancak hukumet politikasina yonelik elestiriler hizla Guney meselesinin otesine gecti ve Abbud un ekonomi ve egitim gibi diger sorunlari ele alisini da icerdi Hukumetin merkezli bu protestolari susturma girisimleri sadece ogretmenler ve ogrencilerden degil Hartum daki memurlar ve sendikacilardan da tepki gordu Daha sonra Ekim 1964 Devrimi veya Ekim Devrimi olarak anilacak olayi tetikleyen ozel olay 20 Ekim 1964 aksami cevik kuvvet polisi tarafindan Hartum Universitesi nde Guney Sudan Sorunu konulu bir seminerin basilmasiydi Polis saldirilarinda uc kisiyi oldurdu iki ogrenci Beyaz Nil Garrasa dan Ahmed el Gurasi Taha ve Omdurman daki Wad Duroo dan Babiker Abdul Hafiz ve Sudan in guneyinden Hartum Universitesi nde bir el iscisi Protestolar ertesi gun 21 Ekim de basladi ve Sudan a yayildi Muhammed Vardi ve Muhammed el Emin gibi sanatcilar protestoculari cesaretlendirdi 2012 yilinda baskan yardimcisi Mahmud A Suleyman a gore Ekim Devrimi nin ana nedeni Sudan halkinin askeri totaliter rejimler tarafindan yonetilmeyi sevmemesiydi 20 Ekim Seminer Baskini tarafindan tetiklenen sivil itaatsizlik hareketi Sudan da hizla yayilan bir genel grevi iceriyordu Grev liderleri kendilerini Ulusal Profesyonelller Cephesi olarak tanimladilar Bazi eski politikacilarla birlikte muhalif ordu subaylariyla temas kuran solcu Birlesik Ulusal Cephe yi BUC kurdular Bircok olumle sonuclanan ve birkac gun suren protestolardan sonra Abbud hukumeti ve Silahli Kuvvetler Yuksek Kurulunu feshetti Ordudan sivil yonetime gecisi planlayan BUC liderleri ve ordu komutanlari gecis hukumetine baskanlik etmek uzere siyasi olmayan ust duzey bir memur olan Sir El Hatim El Halife yi basbakan olarak sectiler Ekim 1964 sonrasi 1956 Gecis Anayasasi ile faaliyet gosteren yeni sivil hukumet bir koalisyon hukumeti kurarak siyasi hizipcilige son vermeye calisti Bununla birlikte Abbud hukumeti donemindeki boluculukleri nedeniyle siyasi partilerin yeniden ortaya cikmasina karsi halk dusmanligi devam etti Yeni hukumet SKP de dahil olmak uzere tum partilerin faaliyet gostermesine izin vermesine ragmen Hatim in kabinesindeki on bes gorevden sadece besi parti politikacilarina gitti Basbakan partisiz guneylilere iki pozisyon ve geri kalan sekiz pozisyonu birkac komunistin de dahil oldugu Ulusal Profesyoneller Cephesi uyelerine verdi Sonunda guneyi temsil etmek icin iki siyasi parti ortaya cikti 1963 yilinda kurulan ve ve bir Roma Katolik rahibi olan Saturino Lahure tarafindan yonetilen multeci gruplari ve gerilla gucleri arasinda faaliyet gosteriyordu Abbud hukumeti sirasinda yeraltinda calisan liderligindeki bir kitle orgutu olan Guney Cephesi guney eyaletlerinde acikca faaliyet gosteriyordu 1965 te hukumet destekli baris konferanslarinin cokmesinden sonra Deng in yerel olarak SAUB William olarak bilinen SAUB kanadi ve Guney Cephesi parlamento secimlerine katilmak icin birlesti Gruplasma birlesik bir devlet icinde guneydeki bolgesel ozerkligin sesi olarak sonraki dort yil boyunca parlamentoda aktif kaldi Surgun edilen SAUB liderleri Deng in Uganda Kampala da yerlesik ni kurmaya yonelik ilimli yaklasimina karsi ciktilar Anyanya liderleri siyasi hareketlerden uzak durma egilimindeydi Gerillalar etnik ve dini farkliliklarla parcalandi Buna ek olarak Anyanya da 1955 ten beri caliliklarda olan yasli liderler ile Sudan ordusu eski yuzbasisi gibi daha genc daha iyi egitimli adamlar arasinda catismalar yeniden ortaya cikti Hukumet Mart 1965 te genel secimler planladiginda yeni parlamentonun gorevinin yeni bir anayasa hazirlamak olacagini acikladi Ancak guneydeki guvenlik durumunun kotulesmesi o bolgede secimlerin yapilmasini engelledi ve siyasi partiler secimlerin planlandigi gibi kuzeyde mi yapilmasi yoksa tum ulke oy verene kadar ertelenmesi mi gerektigi konusunda bolundu Her ikisi de oy kaybetmekten korkan Demokratik Halk Partisi ve Hartum a sadik guney unsurlarinin yaptigi gibi secimleri ertelemek istedi Onlarin muhalefeti hukumeti istifaya zorladi Devlet baskani olarak Abbud un yerini alan eski Yuksek Komisyonun yeni baskani secimlerin mumkun olan her yerde yapilmasini emretti DHP bu karari reddetti ve secimleri boykot etti 1965 secim sonuclari yetersizdi Dusuk secmen katiliminin yani sira oy pusulalarinda kafa karistirici bir aday bollugu vardi Sonuc olarak secilenlerden cok azi kullanilan oylarin cogunlugunu kazandi Marksist olmayan Ummet Partisi 158 meclis sandalyesinden 75 ini ele gecirirken UBP muttefiki kalan 52 sandalyeyi aldi Iki parti Haziran ayinda Ummet lideri baskanliginda bir koalisyon kabinesi kurarken UBP lideri Ezheri Yuksek Komisyonun daimi baskani ve devlet baskani oldu Mahjcb hukumetinin iki hedefi vardi guney sorununun cozumune yonelik ilerleme ve komunistlerin iktidar konumlarindan uzaklastirilmasi Ordu isyani bastirmak icin buyuk bir saldiri baslatti ve bu surecte guneyliler arasindaki vahset konusundaki itibarini artirdi Bircok guneyli hukumetin sivillere ozellikle de Cuba ve Wau da vahset uyguladigini bildirdi Sudan ordusu birlikleri ayrica kiliseleri ve kulubeleri yakti okullari kapatti ekinleri yok etti ve sigirlari yagmaladi Ikinci amacina ulasmak icin Mahcub SKP yi ortadan kaldiran ve on bir komunisti koltuklarindan mahrum birakan bir kararnameyi meclise onaylatmayi basardi Ekim 1965 e gelindiginde Ummet UBP koalisyonu Sudan in dis iliskilerini basbakan olarak Mahcub un veya cumhurbaskani olarak Ezheri nin mi yonetmesi gerektigi konusundaki anlasmazlik nedeniyle coktu Mahcub sekiz ay daha gorevde kalmaya devam etti ancak Ummet i bolen bir parlamento gensoru oylamasinin ardindan Temmuz 1966 da istifa etti Mahcub liderligindeki geleneksel bir kanat Mahcub un manevi liderligi Imam el Hadi nin altinda partinin cogunluguna karsi cikti Ikinci grup Imam in yegeni Ummet in resmi lideri olan ve dini mezhepciligi reddeden genc Sadik el Mehdi ye bagliliklarini ilan ettiler Sadik kendi Ummet kanadinin ve UBP muttefiklerinin destegiyle basbakan oldu Buyuk bir parlamento cogunlugu tarafindan desteklenen Sadik el Mehdi hukumeti ekonomik kalkinmayi organize ederek bolgesel farkliliklari azaltmaya calisti Sadik el Mehdi ayrica guneyli liderlerle olan kisisel iliskisini isyancilarla bir baris anlasmasi yapmak icin kullanmayi planladi Yuksek Komisyonun bir baskan ve guney eyaletleri icin ozerklik onayi isteyen bir guneyli baskan yardimcisi ile degistirilmesini onerdi Egitimli seckinler ve ordunun kesimleri Sudan in siyasi ekonomik ve sosyal sorunlarina kademeli yaklasimi nedeniyle Sadik el Mehdi ye karsi cikti Solcu ogrenci orgutleri ve sendikalar sosyalist bir devletin kurulmasini talep ettiler Yuksek Mahkeme nin SKP yi yasaklayan ve meclis sandalyelerine secilen komunistleri deviren yasayi bozan kararina saygi gostermeyi reddettiginde Sadik a olan kizginliklari artti Aralik 1966 da komunistler ve kucuk bir ordu birligi tarafindan hukumete karsi planlanan bir darbe girisimi basarisiz oldu Bircok komunist ve ordu personeli daha sonra tutuklandi Mart 1967 de hukumet Guney in pasifize edilmis otuz alti secim bolgesinde secimler yapti Sadik el Mehdi nin Ummet kanadi on bes federalist SAUB on ve UBP bes sandalye kazandi Destegindeki bu belirgin artisa ragmen Sadik in parlamentodaki konumu zayiflamisti ic savasi sona erdirmek icin guneye soz verdigi tavizler kabul edilmedi Ummet in gelenekci kanadi Sadik el Mehdi ye karsi cikti Din ozgurlugu icin anayasal guvencelere ve onun Sudan i Islam devleti ilan etmeyi reddetmesine siddetle karsi ciktilar Gelenekciler ve UBP desteklerini geri cekince hukumet dustu Mayis 1967 de Mahcub basbakan ve kabinesinde Ummet UBP ve DHP uyelerini iceren bir koalisyon hukumetinin baskani oldu 1967 yilinin Aralik ayinda DHP ve UBP Ezheri nin liderliginde birleserek Demokratik Birlik Partisi ni kurdu 1968 in baslarinda Ummet icindeki genisleyen bolunmeler Mahcub hukumetinin hayatta kalmasini tehdit etti Sadik el Mehdi nin kanadi mecliste cogunluga sahipti ve hukumetin herhangi bir eylemini engelleyebiliyordu Mahcub parlamentoyu feshettiginde Sadik basbakanin eyleminin mesruiyetini tanimayi reddetti Rahatsiz edici bir kriz gelisti Hartum da iki hukumet gorev yapti biri parlamento binasinda digeri onun bahcesinde toplandi her ikisi de yasama organinin iradesini temsil ettigini iddia etti Ordu komutani hangilerinin emir verme yetkisine sahip oldugu konusunda Yuksek Mahkeme den aciklama istedi Mahkeme Mahcub un kapatilmasini destekledi ve hukumet nisan ayi icin yeni secimler planladi DBP 218 sandalyenin 101 ini kazanmasina ragmen hicbir parti meclis cogunlugunu kontrol etmedi Otuz alti koltuk Ummet gelenekcilerine otuzu Sadik kanadina ve yirmi bes sandalye iki guney partisine SAUB ve Guney Cephesi ne gitti SKP genel sekreteri da sandalye kazandi Buyuk gerileme sebebiyle Sadik kendi koltugunu gelenekci bir rakibe kaptirdi Cogunluga sahip olmadigi icin DBP liderleri Muhammed Ahmed Mahcub ve diger dort kabine gorevi icin basbakanligi alan Ummet gelenekcileriyle ittifak kurdu Koalisyonun programi hukumetin yeniden yapilanmasi Arap dunyasiyla daha yakin baglar ve ozellikle guney eyaletlerinde yenilenen ekonomik kalkinma cabalarini iceriyordu Muhammed Ahmed Mahjub hukumeti de Sovyetler Birligi nden askeri teknik ve ekonomik yardimlari kabul etti Sadik el Mehdi nin Ummet kanadi kucuk parlamento muhalefetini olusturdu Zaten on yil gecikmis olan anayasa taslagini tamamlama cabalarina katilmayi reddedince hukumet buna muhalefetin gazetesini kapatarak ve Hartum daki Sadik yanlisi gosterileri bastirarak misilleme yapti 1968 sonlarinda iki Ummet kanadi 1969 cumhurbaskanligi secimlerinde Ensar sefi yi desteklemeyi kabul etti Ayni zamanda DBP Ezheri nin de cumhurbaskanligi icin aday olacagini duyurdu Komunistler ve diger solcular SKP yi yasaklamaya calistiginda hukumet aleyhine karar verdigi icin muttefik olarak gordukleri eski Bas Yargic Babikir Ivadullah in cumhurbaskanligi adayliginin arkasinda yer aldilar Ayrica bakinizSudan tarihiKaynakca Bu madde Kongre Kutuphanesi kamu mali materyali icermektedir Mohamed Hassan Fadlalla Short History of Sudan iUniverse 30 April 2004 0 595 31425 2 Mohamed Hassan Fadlalla The Problem of Dar Fur iUniverse Inc July 21 2005 978 0 595 36502 9