Bu maddede bulunmasına karşın yetersizliği nedeniyle bazı bilgilerin hangi kaynaktan alındığı belirsizdir.Mart 2018) () ( |
İhvan-ı Safâ (Arapça اخوان الصفا ), Basra'da 10. yüzyılda ortaya çıkan bir felsefe çığırının taraftarlarına verilen bir addır. Bir nevî felsefe ansiklopedisi mahiyetindeki risalelerini Almancaya çeviren Dietrici[], bunların adlarının "Hâlis Kardeşler" anlamına geldiğini söylüyor.
Ortaya çıkışı
Bu ihvan, tarikat olarak önce 980 yılında Irak'ta Zencîler ayaklanması'nın tamamen bastırılmış olduğu sırada Vâsıt bölgesinde meydana çıktı. İnsan ruhunun ölümsüzlüğüne karşılıklı yardımlaşma ve eğitim ile ruhların arınacağına inanan kişilerin bir araya gelmesinden doğan bu İhvan üs-Safâ daha çok Yeni Eflatunculuk görüşünün etkisi altında idi. C. Brockelmann, bunların görüşlerinin temellerini şöyle açıklıyor:
“ | İran'ın Tanrı'nın esirgeyiciliği fikriyle hermetizm kökenli gnostik kurumlar, Yunan felsefesinin unsurları ve aydınlıkların Mani dini, Ön Asya (Anadolu) ırkının miras olarak doğuda yayılmış olan esrarengiz eğilimlerine uygun düşen Bâtınî doktrini hâlinde birbirine karıştı ve şan şöhret düşkünü kışkırtıcılar tarafından türlü zamanlarda en iyi politika aracı olarak kullanıldı. Bu kurallar edebi biçimlerine yüzyıl sonra Hâlis Kardeşler'in ansiklopedik eserlerinde erişti. | „ |
İhvan-ı Safâ topluluğunun üyeleri hakkında ayrıntılı bilgiler bulunmamakta, eldeki bilgiler ise topluluğa karşı olanların eleştiri ve haberlerinden günümüze yansıyanlardan oluşmaktadır.
Eser ve etkileri
İhvan üs-Safâ düşünce ve görüşlerini, felsefî inançlarını "risaleler" yani dergiler adı verilen 52 kitapta toplamıştır. Başkanlığını Zeyd b. Rufaa, sekreterliğini Ebu Süleyman'ın yaptığı Risaleler, Gazâlî (1058-1111), İbn Arabi (1165-1240) gibi İslâm dünyasının bilginleri, kelamcıları, filozofları ve sufileri üzerinde geniş bir etki bırakmış, yazarları tarafından felsefe ile dinin uyumunu sağlamaya çalışan, Aristo ve Platon felsefeleriyle, Hermetik öğretileri, Yeni Pisagorculuğu ve Sabiiler'in öğretilerini İslâmî öğretiler ile birleştirerek sunulmuştur.
Bu risaleleri yazanlar şunlardır:
el-Mukaddesî, Ebu'l-Hasan Ali bin Harun ez-Zencanî, Muhammed bin Ahmet el-Nehracûrî, el-Avfi, Zeyd bin Rifaa.
Risalelerin incelenmesinden anlaşıldığına göre "El-İhvan üs-Safâ" çığırı, eski Hint ve İran kültür ürünlerine, felsefî-dinî görüşlerine yabancı değildir.
Varlık anlayışları
İhvan üs-Safâ'nın görüşlerine göre; dünyanın ilahî kaynağı, ruhun Tanrı'ya dönüşü, ilahî niteliklerin ve ruhun özüdür. Dünya Tanrı'dan fışkırmıştır (sudur etmiştir). Bu çıkış vetiresi derece derece olmuştur:
- Tanrı birliği (vahdet-i ilahî) aşamasında bütün varlık türleri birlik içinde, Tanrı özündedir. Burada tek varlık Tanrı'dır.
- el-Akl aşamasında yönetici, denetleyici, öğretici, yol gösterici özellikleri bulunan tanrısal varlık olan akıl oluşur. Bu oluşma da bir fışkırmadır.
- el-Nefs, diri varlıkların özünü oluşturan, nitelik bakımından akılla yakınlığı bulunan bir güçtür.
- İlk madde (maddî ûlâ), yer kaplayan varlıkların meydana getirici bir aletidir.
- Dehr (Kâinat), bütün varlık türlerini kuşatan bütündür.
- Ecsam (cisimler-nesneler), yer kaplayan tek varlıklardır.
- Eflâk (gök katları), ayrı ayrı özellikler taşıyan varlık alanlarıdır.
- Anâsır (esaslar, yani elemanlar), varlık türlerini oluşturan kurucu özlerdir. Kâinat'ı dolduran bütün varlık türleri bu esasların belli oranlarda, belli bir düzene göre birleşmesiyle şekillenir.
- Madenler, bitkiler ve hayvanlar (cemâdât, nebâtât ve hayvanât), Kâinat'ta bulunan bütün varlık türlerinin toplandığı üç büyük bölümdür. Yeryüzünde görülen ne varsa bu üç türden birine bağlıdır.
Bu varlık katları, belli bir diziye göre bir öncekinden doğar. Yaratılış, Tanrı'dan çıkış ile başlar, son varlık katında bütünlüğe ulaştı. Bu çıkış, Tanrı'nın özünden güçlü bir fışkırma niteliğindedir. Bu nedenle yoktan varetme diye bir olay yoktur, var olan Tanrı'dan, görünüş alanına çıkarak şekillenme vardır.
Bilgi anlayışı
Bilgi, üç aşamalıdır:
- Duyular aşağı varlık katlarının bilgisini verir. Çevremizde bulunan nesnelerin, yerkaplayan varlıkların bilgisi yalnız duyu verileriyle sağlanır.
- Kanıtlama yoluyla daha üstün varlıkların bilgisi kazanılır.
- Akıl, sezgi ile insan kendi özünün bilgisini sağlar, kendi kendini bilir. Kendini bilmek, bilginin en yüksek aşamasına ulaşmaktır.
Akıl, insanı başarıya ulaştıran en güvenilir kabiliyettir, varlık aşamalarında Tanrı'dan ilk fışkıran akıl olduğundan Tanrı'ya en yakın olan da odur.
İhvan üs-Safâ filozofları Kur'an'ı mecazî olarak yorumlama yolunu kabul etmişlerdir. Savundukları akılcı görüş, imanı akıldan üstün sayan, İslâm âlimlerinin tepkisiyle karşılaşmıştır. Kur'an ile hadisten kaynaklanan düşünce çığırlarının aşırı suçlamaları, İhvan üs-Safâ filozoflarının etkisini azaltmamıştır. Aktöre sorunlarını yaşama ortamındaki davranışlarla dile getiren bu akılcı görüş, insanı bir "akıl varlığı" olarak yorumlamıştır.
İnsan anlayışı
İhvan üs-Safâ filozoflarına göre insanın kötülüklerden, geçici eğilimlerden sıyrılıp mutluluğa ulaştırıcı bir ahlâk esasına kavuşması için bilgi gereklidir. Eski Yunan eğitim ve öğretim ilkelerini kabul eden İhvan üs-Safâ, dört bölüme ayrılıyordu:
- 12-30 yaşlar arasındaki gençlerin katıldığı ilk bölümde öğretmenlerin sözlerine uymak, onların gösterdikleri yolda yürümek, düzenli bir nefis eğitimine alışmak gereği vardı.
- 30-40 yaşlar arasında olanların girdiği ikinci bölümde Dünya ile ilgili felsefî bilgiler öğretilirdi.
- 40-50 yaşlar arasında olanlar ilahî bilgiler üzerinde çalışırlardı. Bu basamağa erişenler bir takım ilahî sırlar öğrenir ve peygamberlere eşit sayılırdı.
- Elli yaşından yukarı olanların kabul edildiği bölüme yükselenler "Melâike-i Mukarribîn" denen ve Tanrı'ya en yakın melekler sırasındandılar. Bu son sıraya girenler, içinde bulunulan âlemin ve şeriat kanunlarına bağlı bütün olayların üzerinde bir değer taşırlardı.
Din anlayışı
- Madde, bütün kötülüklerin, eksikliklerin kaynağıdır. Bu yüzden maddeye bağlanmak kişiyi kötülüğe, eksikliğe sürükler.
- Ruh, Tanrı'dan fışkırmıştır, bütün Kâinat'ı kuşatır, vâsîdir. Bütün öteki ruhlar, bu vâsî ruhun bir bölümüdür.
- Bunlara göre insan bedeni yok olduktan sonra ruh, Tanrı'ya dönecektir. Bütün âlemi kuşatan vâsî ruhun kaynağı olan Tanrı'ya dönüş, büyük diriliştir (baʿs̱ü baʿde'l-mevt). İhvan üs-Safâ çığırına bağlı kalanların ölümü ise ruhların geldikleri yere dönmelerinden dolayı küçük diriliştir. Öz olan soylu ve yüce olan, ruhtur. Beden geçicidir, ölümlüdür.
İhvan-ı Safâ'ya göre insanlar kusurlu da olsa mevcut dinlerden birini seçmelidirler, çünkü bu dinsiz olmaktan daha iyidir. Ayrıca her dinde hakikatin çeşitli unsurları bulunmaktadır. Mezhepler konusunda da İhvan-ı Safâ, liberal bir tutum takınmakta ve takipçilerine mezhep taassubundan uzak durmalarını öğütlemektedir. İnanç bir seçim işi olduğu için bu konuda kişilerin zorlanmasından, herhangi bir dine inanmaya mecbur tutulmalarından yana değildirler. Ancak dinin topluma ilişkin bâzı kuralları toplumun huzur ve refahını sağlamaya yönelik olduğundan sosyal düzenlemelerin konusu hâline gelebilir.
Kutsal Kitaplar'daki yaratılış, Âdem, Şeytan, hesap günü, Cennet ve Cehennem gibi metafizik hususların Müteşâbih () şekilde anlaşılması gerektiğini düşünen İhvan-ı Safâ, bu kavramlara birer sembol olarak yaklaşırlar. Kavramların arkasındaki sembolik manaya ulaşamayan kişiler (İhvan-ı Safâ terminolojisinde avam denir) bu ifadeleri sözlük anlamlarıyla idrak eder. Mesela cin, melek, şeytan, İhvan-ı Safâ'ya göre tabiat kuvvetlerinin (el-kuvvetu't-tabiiyye) sembolleridir.
Kaynakça
- Bir Türk Kurumu Olan Âhilik - Prof. Dr. Neşet Çağatay TTK Basımevi 1989
- Adel Ava'nın makalesi - A.Ü. İlahiyat Fak. Dergisi - çeviren Hamdi Ragıp Atademir
- Ana Britannica - Cilt 11 - İhvan üs-Safâ maddesi, ss.483 İstanbul 1989
- C. Brockelmann, İslâm Milletleri ve Devletleri Tarihi,çeviren N. Çağatay
- Meydan Larus İhvan üs-Safâ maddesi
- Günümüz ışığında Tasavvuf Tarikatlar Mezhepler Tarihi - İsmet Zeki Eyüboğlu - Geçit Kitabevi 1987
- Bayram Ali Çetinkaya, Sayıların Gizemi ve Tasavvufun Dinamikleri -İhvan-ı Safâ Modeli- İnsan Yay. İst.2008
Konuyla ilgili yayınlar
- İsmail Yakıt, İhvan-ı Safâ Felsefesinde Bilgi Problemi, İ.Ü. Edebiyat Fak. Yay. İst.1992
- Süleyman Koç, İhvan-ı Safâ'da Din Felsefesi, M.Ü.S.B. Enst. (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi)İst. 1992
- Enver Uysal, İhvan-ı Safâ Felsefesinde Tanrı ve Âlem, İst. 1998
- Ahmet Koç, İhvan-ı Safâ'nın Eğitim Felsefesi, İst.1999
- Hamdi Onay, İhvan-ı Safâ'da Varlık Düşüncesi, İnsan Yay., İst.1999
- Bayram Ali Çetinkaya, Sayıların Gizemi ve Tasavvufun Dinamikleri -İhvan-ı Safâ Modeli- İnsan Yay. İst.2008
- Ian Richard Netton, Muslim Neoplatonists - An Introduction to the Thought of the Brethren of Purity, London, 1982
Dış bağlantılar
- İhvânû's-Safâ Ansiklopedisi
- İhvânû's-Safâ Ansiklopedisi'ndeki risalelerin listesi
- İhvan-ı Safâ'da Zaman Anlayışı[]
- Ikhwanus Safâ: A Rational and Liberal Approach to Islam 23 Ekim 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddede kaynak listesi bulunmasina karsin metin ici kaynaklarin yetersizligi nedeniyle bazi bilgilerin hangi kaynaktan alindigi belirsizdir Lutfen kaynaklari uygun bicimde metin icine yerlestirerek maddenin gelistirilmesine yardimci olun Mart 2018 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Ihvan i Safa Arapca اخوان الصفا Basra da 10 yuzyilda ortaya cikan bir felsefe cigirinin taraftarlarina verilen bir addir Bir nevi felsefe ansiklopedisi mahiyetindeki risalelerini Almancaya ceviren Dietrici kim bunlarin adlarinin Halis Kardesler anlamina geldigini soyluyor Ihvan i Safa icin 12 asirda yazilan Arapca el yazmasiOrtaya cikisiBu ihvan tarikat olarak once 980 yilinda Irak ta Zenciler ayaklanmasi nin tamamen bastirilmis oldugu sirada Vasit bolgesinde meydana cikti Insan ruhunun olumsuzlugune karsilikli yardimlasma ve egitim ile ruhlarin arinacagina inanan kisilerin bir araya gelmesinden dogan bu Ihvan us Safa daha cok Yeni Eflatunculuk gorusunun etkisi altinda idi C Brockelmann bunlarin goruslerinin temellerini soyle acikliyor Iran in Tanri nin esirgeyiciligi fikriyle hermetizm kokenli gnostik kurumlar Yunan felsefesinin unsurlari ve aydinliklarin Mani dini On Asya Anadolu irkinin miras olarak doguda yayilmis olan esrarengiz egilimlerine uygun dusen Batini doktrini halinde birbirine karisti ve san sohret duskunu kiskirticilar tarafindan turlu zamanlarda en iyi politika araci olarak kullanildi Bu kurallar edebi bicimlerine yuzyil sonra Halis Kardesler in ansiklopedik eserlerinde eristi Ihvan i Safa toplulugunun uyeleri hakkinda ayrintili bilgiler bulunmamakta eldeki bilgiler ise topluluga karsi olanlarin elestiri ve haberlerinden gunumuze yansiyanlardan olusmaktadir Eser ve etkileriIhvan us Safa dusunce ve goruslerini felsefi inanclarini risaleler yani dergiler adi verilen 52 kitapta toplamistir Baskanligini Zeyd b Rufaa sekreterligini Ebu Suleyman in yaptigi Risaleler Gazali 1058 1111 Ibn Arabi 1165 1240 gibi Islam dunyasinin bilginleri kelamcilari filozoflari ve sufileri uzerinde genis bir etki birakmis yazarlari tarafindan felsefe ile dinin uyumunu saglamaya calisan Aristo ve Platon felsefeleriyle Hermetik ogretileri Yeni Pisagorculugu ve Sabiiler in ogretilerini Islami ogretiler ile birlestirerek sunulmustur Bu risaleleri yazanlar sunlardir el Mukaddesi Ebu l Hasan Ali bin Harun ez Zencani Muhammed bin Ahmet el Nehracuri el Avfi Zeyd bin Rifaa Risalelerin incelenmesinden anlasildigina gore El Ihvan us Safa cigiri eski Hint ve Iran kultur urunlerine felsefi dini goruslerine yabanci degildir Varlik anlayislariIhvan us Safa nin goruslerine gore dunyanin ilahi kaynagi ruhun Tanri ya donusu ilahi niteliklerin ve ruhun ozudur Dunya Tanri dan fiskirmistir sudur etmistir Bu cikis vetiresi derece derece olmustur Tanri birligi vahdet i ilahi asamasinda butun varlik turleri birlik icinde Tanri ozundedir Burada tek varlik Tanri dir el Akl asamasinda yonetici denetleyici ogretici yol gosterici ozellikleri bulunan tanrisal varlik olan akil olusur Bu olusma da bir fiskirmadir el Nefs diri varliklarin ozunu olusturan nitelik bakimindan akilla yakinligi bulunan bir guctur Ilk madde maddi ula yer kaplayan varliklarin meydana getirici bir aletidir Dehr Kainat butun varlik turlerini kusatan butundur Ecsam cisimler nesneler yer kaplayan tek varliklardir Eflak gok katlari ayri ayri ozellikler tasiyan varlik alanlaridir Anasir esaslar yani elemanlar varlik turlerini olusturan kurucu ozlerdir Kainat i dolduran butun varlik turleri bu esaslarin belli oranlarda belli bir duzene gore birlesmesiyle sekillenir Madenler bitkiler ve hayvanlar cemadat nebatat ve hayvanat Kainat ta bulunan butun varlik turlerinin toplandigi uc buyuk bolumdur Yeryuzunde gorulen ne varsa bu uc turden birine baglidir Bu varlik katlari belli bir diziye gore bir oncekinden dogar Yaratilis Tanri dan cikis ile baslar son varlik katinda butunluge ulasti Bu cikis Tanri nin ozunden guclu bir fiskirma niteligindedir Bu nedenle yoktan varetme diye bir olay yoktur var olan Tanri dan gorunus alanina cikarak sekillenme vardir Bilgi anlayisiBilgi uc asamalidir Duyular asagi varlik katlarinin bilgisini verir Cevremizde bulunan nesnelerin yerkaplayan varliklarin bilgisi yalniz duyu verileriyle saglanir Kanitlama yoluyla daha ustun varliklarin bilgisi kazanilir Akil sezgi ile insan kendi ozunun bilgisini saglar kendi kendini bilir Kendini bilmek bilginin en yuksek asamasina ulasmaktir Akil insani basariya ulastiran en guvenilir kabiliyettir varlik asamalarinda Tanri dan ilk fiskiran akil oldugundan Tanri ya en yakin olan da odur Ihvan us Safa filozoflari Kur an i mecazi olarak yorumlama yolunu kabul etmislerdir Savunduklari akilci gorus imani akildan ustun sayan Islam alimlerinin tepkisiyle karsilasmistir Kur an ile hadisten kaynaklanan dusunce cigirlarinin asiri suclamalari Ihvan us Safa filozoflarinin etkisini azaltmamistir Aktore sorunlarini yasama ortamindaki davranislarla dile getiren bu akilci gorus insani bir akil varligi olarak yorumlamistir Insan anlayisiIhvan us Safa filozoflarina gore insanin kotuluklerden gecici egilimlerden siyrilip mutluluga ulastirici bir ahlak esasina kavusmasi icin bilgi gereklidir Eski Yunan egitim ve ogretim ilkelerini kabul eden Ihvan us Safa dort bolume ayriliyordu 12 30 yaslar arasindaki genclerin katildigi ilk bolumde ogretmenlerin sozlerine uymak onlarin gosterdikleri yolda yurumek duzenli bir nefis egitimine alismak geregi vardi 30 40 yaslar arasinda olanlarin girdigi ikinci bolumde Dunya ile ilgili felsefi bilgiler ogretilirdi 40 50 yaslar arasinda olanlar ilahi bilgiler uzerinde calisirlardi Bu basamaga erisenler bir takim ilahi sirlar ogrenir ve peygamberlere esit sayilirdi Elli yasindan yukari olanlarin kabul edildigi bolume yukselenler Melaike i Mukarribin denen ve Tanri ya en yakin melekler sirasindandilar Bu son siraya girenler icinde bulunulan alemin ve seriat kanunlarina bagli butun olaylarin uzerinde bir deger tasirlardi Din anlayisiMadde butun kotuluklerin eksikliklerin kaynagidir Bu yuzden maddeye baglanmak kisiyi kotuluge eksiklige surukler Ruh Tanri dan fiskirmistir butun Kainat i kusatir vasidir Butun oteki ruhlar bu vasi ruhun bir bolumudur Bunlara gore insan bedeni yok olduktan sonra ruh Tanri ya donecektir Butun alemi kusatan vasi ruhun kaynagi olan Tanri ya donus buyuk dirilistir baʿs u baʿde l mevt Ihvan us Safa cigirina bagli kalanlarin olumu ise ruhlarin geldikleri yere donmelerinden dolayi kucuk dirilistir Oz olan soylu ve yuce olan ruhtur Beden gecicidir olumludur Ihvan i Safa ya gore insanlar kusurlu da olsa mevcut dinlerden birini secmelidirler cunku bu dinsiz olmaktan daha iyidir Ayrica her dinde hakikatin cesitli unsurlari bulunmaktadir Mezhepler konusunda da Ihvan i Safa liberal bir tutum takinmakta ve takipcilerine mezhep taassubundan uzak durmalarini ogutlemektedir Inanc bir secim isi oldugu icin bu konuda kisilerin zorlanmasindan herhangi bir dine inanmaya mecbur tutulmalarindan yana degildirler Ancak dinin topluma iliskin bazi kurallari toplumun huzur ve refahini saglamaya yonelik oldugundan sosyal duzenlemelerin konusu haline gelebilir Kutsal Kitaplar daki yaratilis Adem Seytan hesap gunu Cennet ve Cehennem gibi metafizik hususlarin Mutesabih sekilde anlasilmasi gerektigini dusunen Ihvan i Safa bu kavramlara birer sembol olarak yaklasirlar Kavramlarin arkasindaki sembolik manaya ulasamayan kisiler Ihvan i Safa terminolojisinde avam denir bu ifadeleri sozluk anlamlariyla idrak eder Mesela cin melek seytan Ihvan i Safa ya gore tabiat kuvvetlerinin el kuvvetu t tabiiyye sembolleridir KaynakcaBir Turk Kurumu Olan Ahilik Prof Dr Neset Cagatay TTK Basimevi 1989 Adel Ava nin makalesi A U Ilahiyat Fak Dergisi ceviren Hamdi Ragip Atademir Ana Britannica Cilt 11 Ihvan us Safa maddesi ss 483 Istanbul 1989 C Brockelmann Islam Milletleri ve Devletleri Tarihi ceviren N Cagatay Meydan Larus Ihvan us Safa maddesi Gunumuz isiginda Tasavvuf Tarikatlar Mezhepler Tarihi Ismet Zeki Eyuboglu Gecit Kitabevi 1987 Bayram Ali Cetinkaya Sayilarin Gizemi ve Tasavvufun Dinamikleri Ihvan i Safa Modeli Insan Yay Ist 2008Konuyla ilgili yayinlarIsmail Yakit Ihvan i Safa Felsefesinde Bilgi Problemi I U Edebiyat Fak Yay Ist 1992 Suleyman Koc Ihvan i Safa da Din Felsefesi M U S B Enst Basilmamis Yuksek Lisans Tezi Ist 1992 Enver Uysal Ihvan i Safa Felsefesinde Tanri ve Alem Ist 1998 Ahmet Koc Ihvan i Safa nin Egitim Felsefesi Ist 1999 Hamdi Onay Ihvan i Safa da Varlik Dusuncesi Insan Yay Ist 1999 Bayram Ali Cetinkaya Sayilarin Gizemi ve Tasavvufun Dinamikleri Ihvan i Safa Modeli Insan Yay Ist 2008 Ian Richard Netton Muslim Neoplatonists An Introduction to the Thought of the Brethren of Purity London 1982Dis baglantilarIhvanu s Safa Ansiklopedisi Ihvanu s Safa Ansiklopedisi ndeki risalelerin listesi Ihvan i Safa da Zaman Anlayisi olu kirik baglanti Ikhwanus Safa A Rational and Liberal Approach to Islam 23 Ekim 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde