İsmet Özel (d. 19 Eylül 1944, Kayseri), Türk şair, yazar ve deneme yazarı. Aslen Aydın, Sökelidir. 1980 sonrası birçok şair ve yazarı, şiirleri ve düşünce alanında kaleme aldığı eserleriyle etkilemiştir. Modern Türk şiirinin hem anlam hem de söyleyiş bakımından zenginleşmesinde önemli katkılarda bulunmuştur.
İsmet Özel | |
---|---|
Doğum | İsmet Özel 19 Eylül 1944 , Kayseri, Türkiye |
Takma ad | Abdullah Çıdam |
Meslek | Şair, yazar, düşünür |
Milliyet | Türk |
Eğitim | Hacettepe Üniversitesi |
Dönem | Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatı |
Edebî akım | İkinci Yeni sonrası toplumcu şiir, 1960 sonrası mistik duyarlılık |
Etkin yılları | 1966-günümüz |
İsmet Özel, 1944'te Kayseri'de dünyaya gelmiştir. İlköğrenimini Kastamonu'da tamamlamıştır. Ortaöğrenime Çankırı'da devam etmiş, lise birinci sınıfı Çankırı Lisesinde okumuş, lise ikinci sınıfa Ankara Gazi Lisesinde devam etmiştir. 1962'de liseden mezun olmuştur. 1963’de Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesine kaydolmuş, bu yıllarda komünist dünya görüşünü benimsemiştir. Gençliğinde Türkiye İşçi Partisi'nde çeşitli görevler üstlenen Özel, 12 Mart Muhtırası sonrası, bir "arayış" döneminin ardından, Müslüman dünya görüşüne bağlanmıştır. Bu dönemde, bağlandığı bu dünya görüşü doğrultusunda çeşitli gazetelerde fikirler kaleme almıştır. 2000'li yılların başından itibaren Türklük meselesini tartışmaya açtığı görülür. 2007'de İstiklal Marşı Derneğini kurmuştur. 2013 itibarıyla şiire veda ettiğini duyurmuştur.
İsmet Özel, Hacettepe Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı mezunudur. İkinci Yeni anlayışının etkisi altındaki ilk şiirlerinde "özgün duyarlığın", "gözü pek ve yeni bir imge dünyası"nın göze çarptığı, daha sonraki şiirleriyle "toplumcu gerçekçi akımda daha önce rastlanmayan bir çizgiye" ulaştığı, "devrimci anlayışa benzeri görülmemiş örnekler" sunduğu, "İslamcı anlayışta da böyle bir hava estirecek gibi görünürken şiirden düzyazıya doğru kaydığı" ileri sürülmüştür.
Yaşamı
Çocukluğu ve eğitimi
İsmet Özel, 19 Eylül 1944'te Kayseri, Düvenönü'nde dünyaya geldi. Sıdıka Hanım ve Sökeli bir polis memuru olan Ahmet Özel'in altıncı çocuğudur. Kardeşleri; Ali Rıza, Hüseyin, Şükrü, Gülseren ve Aysel'dir. İsmet Özel, babası Ahmet Özel'in memuriyeti dolayısıyla birçok şehri dolaşmıştır. Özel ailesi 1947’de Kastamonu'ya taşınmış, İsmet Özel 1950'de Kastamonu'da Abdülhak Hamit İlkokuluna başlamıştır. 1955'te ilkokuludan mezun olmuştur.
Ahmet Özel'in 1955'te emekliliği ile Özel ailesi, ailedeki kız çocuklarının lise tahsilleri dolayısıyla Çankırı'ya taşınmıştır. Ortaokulu ve lise birinci sınıfı Çankırı Lisesinde okumuştur. Özel ailesi Çankırı'da dört yıl kalmış, ardından Ankara'ya taşınmışlardır. İsmet Özel, lise öğrenimine Ankara Gazi Lisesinde devam etmiştir. Üç yıllık lise eğitiminin son sınıfında matematik dersinden ikmale kalmış ve liseyi, dördüncü yılın sonunda, 1962'de bitirmiştir. Lise diplomasını alıncaya kadar geçen son bir yıllık dönemde boş durmamış; Ankara'nın kültür sanat aktivitelerini takip etmiş, kütüphaneleri dolaşıp bol bol okumuştur. 1963'te Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesine kaydolmuştur.
Üniversite ve TİP yılları
İsmet Özel, Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde eğitimine başladığı yıllarda sosyalist görüşlerini benimsemiştir. Bu dönem, Özel'in entelektüel gelişiminde ve siyasi fikirlerinin şekillenmesinde önemli bir rol oynamıştır. Özel, sosyalist söylemlerini savunurken, bu durumu "kadirşinas itaatsizliğim ve tevarüs edilmemiş asaletim beni böyle bir azınlığın içinde olmaya âdeta zorluyordu" sözleriyle ifade eder. Bu yıllarda sosyalist görüşlere sahip olmayan yaşıtlarında "kasvetli ve bayağı bir manzara" gördüğünü belirtir ve sosyalist olmayanların "adamdan sayılamayacağını" düşündüğünü ifade eder.
Bu yıllarda, fakültede yaptığı konuşmalarla dikkat çeker ve Fikir Kulübü'nün tanışma toplantısına davet edilir. Kısa süre sonra kulübün yönetim kurulunda sekreterlik görevine getirilir ve ilerleyen günlerde asbaşkan olarak görev alır.Devrimci Gençlik Federasyonu'na (Dev-Genç) dönüştürülecek Fikir Kulüpleri Federasyonu'nun kurulmasına öncülük eder.
İsmet Özel'in ilk şiiri, 1963 yılının Eylül ayında Yelken dergisinde yayımlandı. Aynı yıl, arkadaşı Ataol Behramoğlu'nun davetiyle 7 Aralık 1963'te Türkiye İşçi Partisi'ne (TİP) kaydoldu. 1964 yılında Bakırköy Halkevi'nin düzenlediği şiir yarışmasına katılarak üçüncülük ödülünü aldı. 1965'teki genel seçimlerde TİP adına görevler üstlendi. 1966'da Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden bir grup arkadaşıyla birlikte Dönüşüm dergisinin caddelerde satılması etkinliklerine katıldı. Aynı zamanda sendikalarda çalışmalarda bulundu. İlk şiir kitabı Geceleyin Bir Koşu 1966 yılında yayımlandı.
Bu yoğun siyasi atmosferde Özel, Siyasal Bilgiler Fakültesinde derslere devam etme olanağı bulamadı, iki sene birinci sınıfı ve iki sene de ikinci sınıfı okumak zorunda kaldı. Askerlik durum belgesi almak niyetiyle gittiği askerlik şubesinden yoklama kaçağı göründüğü için on beş dakika içinde asker olarak kaydedildi. Bunun üzerine 1966'da okuldan ayrılarak 64/4 er olarak tertip edildi.Sivas, Konya, Elazığ ve Muş'ta toplam 24 ay askerlik yaptı.
Askerden dönüşü ve 12 Mart Dönemi
İsmet Özel, 10 Ekim 1969'da terhis oldu ve çalışmak için İstanbul'a geldi. İlk olarak bir ay Meydan Larousse Ansiklopedisinde çalıştı. Ardından Eros Cinsel Bilgiler Ansiklopedisi'nin teknik sekreterliğini yaptı, bu dergide üç ay çalıştıktan sonra Ankara'ya döndü.Mühendislik Haber dergisinde teknik sekreter olarak çalışmaya başladı (1970-1972). 12 Mart 1971'de ilan edilen sıkıyönetimde derginin diğer yöneticileri tutuklanınca tüm sorumluluk İsmet Özel'e kaldı. 1972 yılına kadar bu dergide görev yapmaya devam etti. Kısa süre bir eczanede kalfa olarak çalıştı.
1969 yılında, askerden dönüşü sonrası değişen "sosyalist çevre"den hoşnut olmayan Özel, bunun "Türkiye'de gerçekleşmesini arzuladıkları sosyalist bir yönetimin ne şekilde olacağına yönelik" olduğunu belirtir. 1969 yılında "Evet, İsyan" şiiri Şiir Sanatı dergisinde yayımlanır. Bu şiir UNESCO tarafından "Oui la révolte" adıyla Fransızcaya çevirilecektir. Fransızca versiyonu Entre les murailles et la mer voix adlı kitapta yer almaktadır.
1969 yılının sonunda ise Ant dergisi için Osman Saffet Arolat'ın yönettiği "Devrimci Genç Şairler Savaş Açıyor" başlıklı bir oturumda; Ataol Behramoğlu, Süreyya Berfe ve Özkan Mert ile kavgacı (militan) bir şiir adına, barışçı (pasifist) şiire karşı çıkmıştır. 1970'te Ataol Behramoğlu ve Murat Belge ile birlikte devrimci sanatı savunan ve toplumcu gerçekçi akımın üçüncü kuşağı sayılabilecek şair ve yazarların ürünlerinin yayımlandığı Halkın Dostları dergisini çıkarır. 18 sayı yayımlanan dergi, sıkıyönetim bildirisiyle kapatılır.
Arayış dönemi
Halkın Dostları dergisinin Sıkıyönetim Komutanlığı'nca kapatıldığı ve yazarlarının tutuklandığı 12 Mart 1971'deki askerî müdahaleyi izleyen dönem, İsmet Özel için bir arayış ve değerlendirme dönemi olur; düşüncelerini ve inançlarını gözden geçirme gereği duyar. Bu dönemi, "12 Mart 1971 müdahalesiyle gelen yeni dönem benim düşünme merdivenimde yükselmeme, acılar pahasına da olsa, yardımcı olabilecek bir ortamı sağladı." sözleriyle ifade eder. Bu yıllardan itibaren giderek içe dönük duyarlıkları işleyen şiirler kaleme alır. Özel, 12 Mart sonrası düşünsel "inziva"ya çekildiğini belirtir.
İsmet Özel, "Kötü Şiirler"den (1971) başlayarak "Amentü"ye (1974) kadar yazdığı şiirleri tarih sırasına göre okunursa, "yaşadığım geçiş sürecinin işaretleri fark edilebilir" der. Arayışının en belirgin döneminin bu şiirleri yazdığı günlere denk düştüğünü vurgular. Özel, "Kendimi Müslüman saymamla, Müslüman olduğumu dışa vurmam arasında belli bir zaman aralığı vardır" diyerek, "herkesin solcu düşüncelerini rahatlıkla ifade edip savunabildiği bir ortam olan Türkiye'ye dönene kadar Müslümanlığımı kendimden başkasına itiraf etmedim" demiştir.
1972 yılının sonunda Hacettepe Üniversitesinde Fransız Dili ve Edebiyatı okumaya başlar.
Müslüman oluşu ve sonrası
"Gençliğim sırasında sosyalist görüşleri savunan gençler arasında bir sıralama yapılacak olsaydı, Müslüman'ım diyerek ortaya çıkacak en son kişi ben olurdum" diyen İsmet Özel, 1974'te Sezai Karakoç'un çıkardığı Diriliş dergisinde "Amentü" adlı şiirini yayımlayarak İslamcı dünya görüşüne bağlandığını açıkça belirtir. Yeni anlayışı doğrultusunda şiirler kaleme alsa da asıl gelişimi düzyazıda olur. "Amentü" şiirinden sonra 1975 yılının Ocak ve Şubat aylarında yine Diriliş dergisinde yayımlanan "Akdeniz'in Ufka Doğru Mora Çalan Mavisi" (1975) ve "İçimden Şu Zalim Şüpheyi Kaldır Ya Sen Gel Ya Beni Oraya Aldır" (1975) adlı şiirler, şairin henüz tam olarak sorgulama sürecini geride bırakmadığının bir ifadesi olarak ortaya çıkar. Özel'in varoluşsal sıkıntısının tam olarak sona erdiğinin göstergesi olarak kabul edilebilecek metinler ise, altı yıl gibi uzun bir süre sonra yazılmaya başlanacak olan şiirler ile görünürlük kazanır.
15 Ocak 1976'da Hacettepe Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünden sınıf arkadaşı Necla Aslandoğdu ile evlenir. 25 Ekim 1976 da ilk çocukları dünyaya gelir. Aynı yıl Ticaret Bakanlığında çalışmaya başlayan Özel, Müsteşarlık Kaleminin basın bürosundaki Fransızca yazışmaları yapar. 1977 yılında üniversiteden mezun olur. Mezun olur olmaz İslami düşünce dünyasına hitap eden Yeni Devir gazetesinde yazı yazmak için Ticaret Bakanlığından istifa eder. 24 Ekim 1978'de ikinci çocukları dünyaya gelir. 27 Haziran 1979 tarihine kadar Yeni Devir'de yazı yazmaya devam eder, Abdullah Çıdam takma adıyla sayfa hazırlar. 1981 yılında (YÖK kurulduktan sonra adı Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı olarak değiştirilecek olan) Kültür Bakanlığı İstanbul Devlet Konservatuvarı'nda Fransızca okutmanı olarak çalışır.Yeni Devir'de 21 Ağustos 1981'den 3 Ağustos 1982'ye kadar ikinci bir dönem daha yazar. 9 Mart 1983'te üçüncü çocukları dünyaya gelir. 1982 yılında bıraktığı gazete yazarlığına 2 Mayıs 1985 tarihinde Millî Gazete ile tekrar döner. 1985 yılında Taşları Yemek Yasak kitabıyla Türkiye Yazarlar Birliği Deneme Ödülü'ne layık görülür. 18 Ağustos 1986'da son çocukları dünyaya gelir.
Bizzat yayıncı olmayı tercih eden Özel, 1988-1994 yılları arasında Orhan Karabul ile birlikte Çıdam Yayınlarını kurar ve yönetir. 1991 yılında XII. Dünya Şairler Kongresi'nce verilen Uluslararası Yunus Emre Ödülü'ne layık görülen Özel, 1996'da Şilili şair Gabriela Mistral'ın Nobel Edebiyat Ödülü alışı sebebiyle her yıl bir ülkeden bir şaire verilen Gabriela Mistral Nişanı ödülünün de sahibi olur. 1998'de Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'ndaki Fransızca Okutmanlığından emekliye ayrılır. Aynı sene Bilgi Üniversitesinde misafir öğretim üyesi olarak çalışmaya başlamış ve burada şiir üzerine dersler vermiştir.
90'larda kurulup gelişen özel televizyon ve radyo yayınlarına da katılır. Ocak 1995'ten Eylül 1997'ye kadar üç yıl sürecek, Kanal 7'de yayımlanan İsmail Kara'nın hazırladığı ve sunduğu, "İsmet Özel'le Baş Başa" adlı programı yapar. Aynı zamanda, 6 Şubat 1996'da başlayıp 2001 yılına dek sürecek, Yeni Şafak gazetesinde haftada üç gün yazılar da yazmaya başlar.
Diriliş'teki "Amentü" şiirinden itibaren İslamcı kimliğine bürünen Özel, düşünce veya yaşam biçiminde bir kırılma daha yaşar. 4 Ağustos 2003 tarihinde Millî Gazete'de yayımlanan "Bir Zamanlar Bir İsmet Özel Vardı…" başlıklı yazısıyla yıllardır bilinçlendirme çabası içinde olduğu İslami kesimi, kendisini anlamamakla itham eder, "Ben sizin durduğunuz yerden tedirgin oldum, başka yere gidiyorum." diyerek ayrılır. Gerçek Hayat dergisindeki mektuplarına son verir. Bu tarihten itibaren hiçbir süreli yayında yer almaz.
2005 yılında Türkiye Yazarlar Birliği tarafından, İsmet Özel, Üstün Hizmet Ödülü'ne layık görülmüştür. 2007 yılında İstiklal Marşı Derneği'ni kuran Özel, derneği kurma sebebini, "İstiklal Marşı ne sebeple yazıldıysa İstiklal Marşı Derneği de bu sebepten kuruldu." gerekçesiyle açıklar. Özel, şiiri bıraktığını 2013 yılının Temmuz ayında İstiklal Marşı Derneği'nin internet sitesinden "Sesli Gemi" adlı son şiiriyle ilan eder.
İsmet Özel, hâlâ İstiklal Marşı Derneği'nin fahri genel başkanlık görevini yürütmektedir. İngilizce, Fransızca, Almanca, İspanyolca ve İtalyanca dillerini bilmektedir. 9 şiir, 22 deneme, söyleşi, mektup ve 5 çeviri kitabına imza atmıştır.
Sanat hayatı
İlk dönem şiirleri
Özel'in siyasi yönelimleri ilk şiir kitabı yayımlandıktan sonra (1966) daha belirgin bir hâle gelir. 1960'lı yılların ortalarından itibaren toplumcu gerçekçi bir şiire yönelir. Ancak, toplumcu gerçekçiliğe bağlı şiirlerinde, diğer toplumcu gerçekçi şairlerden farklı olarak, iç dünyasını zengin bir şekilde şiirine yansıtır. Bu dönemde "halk", şiirleri için belirgin bir tema olduğu kadar toplumun güncel siyasi hayatı da şiirlerinde belirgin bir temadır. 12 Mart 1965'te Zonguldak Kozlu'da gerçekleşen maden işçilerinin eylemleri, şairin "Kan Kalesi" şiirine yansır. Olaylara sosyalist bir bakış açısıyla yaklaşırken şiirsel yeteneklerini korumaya çaba gösteren Özel, Evet, İsyan (1969) ve Cinayetler Kitabı (1975) gibi eserlerinde görüldüğü üzere, siyasi söyleme dayandığında da şiir estetiğinden ödün vermeyen bir tutum geliştirir. Özel'in toplumcu gerçekçi şiirlerinde, şairin halkına yönelik sevgisi açık bir şekilde belirgindir ancak bu sevginin kaynağı ve gücü şairin kendi içindedir. Bu nedenle, sevgide belirleyici olan şairdir. Özel, devrimci şairlerin içinden çıktıkları toplumdan hem ilham aldıklarını hem de bu toplumun sınırlamalarıyla mücadele ettiklerini belirtir. Ona göre, devrimi düşüncede başlatmak önemlidir. Zira yazacakları şiir de toplumsal gerçeklikle sıkı bir bağ içindedir. Bu bağlamda, sosyolojinin şiirin temelini oluşturduğunu ve şairin dünyayı değiştirme amacının, toplumsal dönüşümle iç içe geçtiğini vurgular:
Neden toplumbilim? Psikoloji değil? Çünkü dünyayı, doğayı değiştirip yenmenin, böylece kendi kendini yenmenin tek yolu o da onun için. "İş" toplumsal bir olgudur. Şiir de bir "iş"tir.
— İsmet Özel, 1966
Şiirini bir "iş" olarak niteleyen Özel, bu "iş"in toplumsal dönüşümle iç içe geçtiğini belitrir. Halka yönelirken duygu ve düşüncelerini kullanmanın, bu "iş"ini gerçekleştirmenin coşkusunu yaşar. Özel, halka bakışında kendi benliğinin önemli bir yer tuttuğunu vurgular. Toplumun duygularının, beğenilerinin ve ahlaki görüşlerinin "sanıldığı kadar büyük bir zenginlik" taşımadığını ifade eder:
Halk sanıldığı kadar büyük bir zenginlik taşımıyor ülkemizde. Bunu şimdi âlem yapan çavuşlara bakarak yazıyorum. Duyguları, beğenileri, ahlak telakkileri yüzeyde. Nasıl sınıf ayrımları belirgin değilse aynı biçimde yaygın bir kasabalı psikolojisi. Her neyse daha iyi bakmak gerek.
— İsmet Özel, 1967
İsmet Özel, Ataol Behramoğlu'na 1968 yılında yazdığı bir mektupta, "Beynim hep yaratılacak Büyük Türk Halkı ile meşgul." ifadesini kullanmıştır. Ancak, sosyalist bir devrimin gerçekleşmesi için halkta siyasi ve sosyal hazırlık gerektiğine inandığı belirtilmiştir. 1969'da askerden döndüğünde karşılaştığı sosyalist çevreden hoşnut olmaz. Bu dönemlerde, "Türkiye'de sosyalist olmanın sosyalistliğe yakışır bir gerekçesinin bulunmadığı" düşüncesi zihninde olgunlaşmaya başlar. Şiirinde "cebimdeki adreslerden umut kalmamıştır." dizesi ile ifade ettiği bu değişikliği 1967'de "güllerin bin yıllık mezarı bendedir." dizesinin 1970'te "tez kızaran güllerden kendini sakın" dizesine dönüşmesi de bu değişikliğin göstergesidir. Ancak İsmet Özel'in fikir dünyası özellikle 12 Mart Muhtırası sonrasında temel değişikliklere uğrar.
İkinci dönem şiirleri
12 Mart Muhtırası'na maruz kalmamış olmasına rağmen askerî darbe atmosferinin etkisiyle, ilk kitabı Geceleyin Bir Koşu'nun atmosferine dönüş yapar. Bu dönüşle birlikte şiirlerinde romantik bir sevgiyle, tutkuyla yaklaşılan "halk" görünmez olur. Yaşama olan bağlılık da benzer şekilde arka plana düşer ve şairin ilk şiirlerindeki kendini yüceltme arzusu tekrar belirginlik kazanır. Muhtıra sonrası dönemde ontolojik bir sorgulamaya girişir, düşünsel "inziva"ya çekilir. "Amentü"ye kadar sürecek bu uzun sorgulama, şairin "ihtida" etmesi ile sonuçlanır.
İsmet Özel, 1970-1974 yılları boyunca yaşadığı "ihtida" süreci ve sonrasında da şiirlerinde siyasi hadiseleri farklı şekillerde çağrıştırmaya devam eder. Ancak önceki döneminde olduğu gibi siyasi olaylara doğrudan gönderme yapmaz, metaforlar yoluyla hissettirir. Dramatik şiir türüne has unsurlarıyla öne çıkan "Amentü", İsmet Özel'in sosyalist döneminde yazdığı diğer eserlerinden biçim ve üslup açısından ayrılan, aynı zamanda halka bakışını farklılaştıran bir yapıya sahiptir. Şair, baba figürü üzerinden, artık "halk" terimini kullanamayacağı, sosyalist bir temas yerine din, tarih ve dil bağlarıyla kaynaşabileceği daha geniş bir kitleye yönelir. Ataol Behramoğlu, "Amentü" şiirinin yayımlanmasından kısa bir süre sonra Militan dergisinde "İsmet Özel Üzerine" (1975) başlıklı uzun bir yazı kaleme alır. Özel'in ilk şiirlerinden başlayarak şiirlerindeki metafizik eğilimi tespit etmeye çalışır:
Evet, İsyan'ın ilk şiirlerinde alttan alta sürdüğü görülen ergenlik bunalımları, onun bu duyguları tümüyle aşamadığın kanıtıdır. Aceleciliğinde (Geceleyin Bir Koşu'dan "Partizan"a geçiverişinde) "bir başkası" olmayı denemenin payı vardır. Aynı şey bu kez "Akdeniz'in Ufka Doğru Mora Çalan Mavisi"nden "Amentü"ye geçişi için söz konusudur. Yine "bir başkası" olmayı denemek gereksinmesi... İsmet Özel, Evet, İsyan'ın ilk şiirlerinde bütün isyancı tonuna karşın, henüz yeterince toplumcu olamayacak kadar ergenlik boğuntularıyla doluydu. Bugün de onun yeterince dindar olamayacak kadar aynı boğuntuların etkisi altında olduğu ve üstelik (gerek Evet, İsyan'ın gerek son kitabın birçok şiirinin açıkça kanıtladığı üzere) kişiliğinde toplumcu bir dünya görüşünün derinliğine izler bıraktığı kanısındayım.
İsmet Özel, Şiir Okuma Kılavuzu'nda (1980) şairin niteliğini ele alır. Gerçek şairin dünya düzeniyle çatışan bir birey olduğunu ve dünyanın kapitalizm yüzünden olması gerekenden oldukça farklı ve sapkın bir dünyaya evrildiğini, insanların (Müslümanlar da dâhil olmak üzere) bu yanlışlığın peşinden koşarak kendi özüne yabancılaştıklarını söyler. Aynı zamanda bu tema, tüm şiirlerinde güçlü bir şekilde belirgindir. 1983 yılı şiirlerinden "Celladıma Gülümserken Çektirdiğim Resmin Arkasındaki Satırlar" şiiri de, Özel'de tanıdık bir izlek olan, kendilik arayışının toplumsal olanın körleştirici etkisi ile sınanması teması ile biçimlenmiştir.
Siyasi görüşleri
İsmet Özel'in bugün kendini İslamcı, sağcı ya da muhafazakâr kitlelerle aynı yerde duruyor gibi anlaşılması karşısında onlardan olmadığını ısrarla belirtme gereksinimi, onun sürekli yer değiştiren biri olduğunun iddia edilmesine yol açmıştır. Ancak Özel, değişimlerini doğal bir süreç olarak yorumlar: "Sadece ben, üzerinde yaşadığım toprakların ve birlikte yaşadığım insanların akıbeti konusunda endişelendiğim için şöyle veya böyle davrandım." ifadesini kullanır. Müslüman oluşunu ise sosyalizme bağlar:
Benim İslamiyet sularında yüzmemin sebebi herhangi bir iktisadi, içtimai veya siyasi bir hususa bağlanacaksa bu çok titizlik göstererek gerçekleştirilebilecek bir işlemdir. İşin bir ucunda benim ihtida edişim var ki kendimi Müslüman olarak görmemin, annem babam da dâhil, çocukluğumdan beri gördüğüm Müslümanlarla bir ilgisi yok. İşin diğer ucu kolayca sosyalizmle birleşiyor. Eğer benim için sosyalizmin bir ahlaki yönü var idiyse işaret oklarının beni götürdüğü yer İslam’dan başka bir yer olamazdı. Bu yüzden ben sosyalist iken neden herkesin sosyalist olmadığına ve ben İslamcı iken neden herkesin İslamcı olmadığına hep hayret ettim.
Gençliğinde sağcılardan haz etmediğini, "Gençliğimde sağcıları hep küçümsedim." ifadesiyle belirten Özel, "Bana göre onlar herhangi bir düşünceleri olduğu için değil, düşünmekten korktukları için bir mevzi tutmuşlardı." ifadesini kullanır. Sağcılığı besleyenin ise, "kendilerinden her bakımdan büyük saydıkları insanlar gözünde muti, işe yarar kılma gayreti" olduğunu söyler. Muhafazakâr kelimesinin de tercüme bir kelime olduğunu söyleyen Özel, bunun Avrupa'ya ait bir kavram olduğunu belirtir. "Müslüman dememek için muhafazakâr diyorlarsa bu sahtekârlığın bir sonu gelmesi lazım." der. "Müslüman'san adı üzerine Müslümanlığın kendi gereklerine uygun hareket etmen lazım. Muhafazakârlık Avrupa'ya aittir." ifadesini kullanır.
Özel, İslam'ı temel kaynak alırken, onu özgür olmanın bilgisi olarak kabul eder. Kur'an'ı ve sünneti insana ne olması gerektiği hakkında bilgi vermesi açısından özgürlüğün esas kaynağı olarak görür. Müslümanları, İslamcı ideolojilerin sağcılığa itmesi karşısında solun eşitlik, özgürlük ve paylaşımcılık gibi İslam'la ortak paydayı taşıyan noktalarından güç alan Özel; Türkiye'de sağdan bağımsız bir İslami tutum olmayışını beyan eder, kendi dönüşümünün sağcılaşmak olmadığı konusunda bir ipucu verir. Bu yolda, Yeni Devir gazetesinde günlük fıkralar yazması onun geldiği konumu inşa etmesi bakımından yorumlanabilir.
İsmet Özel, Müslüman oluşunda birincil etmenin "insan-dünya ilişkisi" olduğunu ifade etmiştir. "Müslüman olmak beni kendimi bildim bileli düştüğüm yalnızlıktan çekip çıkardı." demekte, "yalnızlıktan kurtuluşu"nu "modern insan olmaktan kurtuluşu" ile eş tutmaktadır. Bu yalnızlıktan kurtuluş özlemini, henüz 1964'te yazdığı "Dinsin dinsin benim çağdaş olmayan iğrenç yüzüm." dizelerinde de ifade ettiğini belirtmiştir. Müslüman olarak gelinecek noktayı şöyle tasvir eder:
Müslim ve mümin olarak hiçbir çelişkiye düşmeden hem bütün müslümanların hem de bütün insanların emniyette olduğu kişi mevkisine gelebiliriz. Bunun için zulme razı olmadığımızı dışa vurmamız, zulmün artmasına yardım etmeyeceğimizi ortaya koymamız yeter.
İsmet Özel, Müslümanlığı; zülme boyun eğmeyen, "Batılı yalnızlaşma" karşısında "emin bir kişi" olarak ele alır:
Göstereceğimiz odur ki Müslümanlık, insan oluşumuzun ekseninde yer almaktadır. Bunu nasıl göstereceğimizi soracak bazıları. Müslümanların dilinden ve elinden emniyette kişi olmak insanların emniyette oldukları kişi olmak karmaşık meseleler çıkarmaz karşımıza. Böyle bir kişi olmak için zorbalara yaltaklanmamak, zorbalıktan menfaat beklememek yeter. Bizi insanların gözünde güvensiz bir kişi hâline getiren tek belirti, bizim o insanları ezen, o insanları sömüren, o insanların yaşama imkânlarını gasp eden güç veya güçlerin müttefiki olarak görünmemizdir.
Dünya sistemine bakışı
İsmet Özel, Üç Zor Mesele adlı kitabında, "medeniyet, teknoloji ve yabancılaşma kelimelerinin art arda sıralanması sonucu bir bakıma modern dünyanın her şeyi dile getirilmiş sayılıyordu" ifadesini kullanır ve "neyim, ne yapıyorum, ne ile yapıyorum diye sorulduğunda karşınıza çıkan şeyin yabancılaşma, medeniyet ve teknoloji" olduğunu ifade eder:
Önemle üzerinde durmamız gereken nokta, bunların karşımıza teker teker çıkmadıklarıdır. Yabancılaşma ancak medeni bir hayat tarzıyla birlikte söz konusu edilebiliyor, medeniyet ancak kendi teknolojisiyle ayakta durabiliyor. Teknoloji, hayatını devam ettirebilecek bir medeniyeti türetiyor. Yabancılaşmadan medeni olunamıyor. Üç meselenin birbiriyle ilişkileri tam anlamıyla girift.
"Mali hegemonya" olarak nitelediği günümüz sistemini, "bütün insanları kendi emrinde çalıştırıyor" ifadesiyle itham eder. Varmak isteyeceği noktayı ise "paranın belirleyici bir unsur olmadığı bir hayat" olarak niteler. Ayrıca sistemin borç üzerine kurulduğunu, borcun da ne olduğunu, neler gerektirdiğini şu sözlerle ifade eder:
Borç, borç verenin lehine işleyen bir sistem yaratır. Yani borç verebilenin rahat ettiği her şey kötüdür. Borç alanın sıkıntıda olduğu her şey kötüdür. Ve bugün dünya, insanların borçlandırılması esasıyla işliyor. … Dünyada yaşayan her fert, imkânlarının ötesinde bir hayata icbar ediliyor. Herkes imkânlarının ötesinde bir hayatı yaşayabilmek için borçlanmak zorunda. Yani borç almadığın takdirde yapamayacağın işler vardır. … Mekanizma böyle işliyor.
Özel, "İnsanlar hayal aracılığıyla kendi hayatlarına girmiş olan kuvvetleri tanrılaştırıyor, sonra onları tecessüm ettiriyor ve nihayet onlara tapıyorlar." ifadesini kullanır. Ardından, insanların artık Ay'a Güneş'e veya putlara değil; devlet adamlarına, piyasaya, makinelere, teşkilatlara, teorilere taptığını ifade eder. Bu tapınmanın sebebinin "tapılan nesnede mevcut olduğunu farz ettiği kuvvete sığınarak güvenliğini sağlama" olduğunu belirtir. Bir çeşit morfin olarak niteler, "morfinin avutucu etkisiyle hayali seçmek"tir. Piyasayı, "fark edilmesi ve savaşılması en zor putperestlik" olarak niteler. Modern putperestliğin "piyasaya ve devlet adamlarına tapılması" olarak belirtmesi akabinde piyasaya tapınan kişinin tapınma biçiminin "açık seçik" olmadığını söyler:
Buna karşılık, mesela, piyasaya tapma şeklinde ortaya çıkan putperestlik, paranın mistifikasyonu ve modern iktisadiyatın karmaşık işleyişi içinde ortaya çıktığı için birinciye göre fark edilmesi, savaşılması daha zor bir putperestlik. … Emtiaya tanınan kutsallık, markaya atfedilen kuvvet, reklamın dua yerini tutması gibi hususları putpereste açıklamak; ona ihtiyaçtan nasıl uzaklaşıp, yalnızca piyasaya kulluk etmek gibi bir batıl dinin gereklerini yerine getirdiğini gösterebilmek oldukça zordur.
Piyasa denilen kuruluşun eskinin çarşı ve pazarından temelli farklılıklar gösterdiğini, eskinin çarşı ve pazarının insanların ihtiyaçlarını giderecek nesnelerin teminini ve sosyal etkileşimi sağladığını ve insanın hayatının bu denli "iktisadi kıskaç" içine girmemiş olduğunu ifade eder. "Ancak, buna rağmen şeytanın sancağını çarşıya diktiği bilinirdi." ifadesini kullanır. Günümüzde "her yerin piyasa" olduğunu, "alım satıma konu olmayan nesne"nin kalmadığını ve piyasanın; "akıl erdirilemeyen mekanizması, süper tapınakları, üretim ve tüketim orduları, bankaları" vasıtasıyla "dinden uzaklaşmış kimselere tanrılık edebileceğini" ifade eder. "Karmaşık" olarak belirttiği iktisadi yapının teknolojik güce ve makinaların gücüne tapınmayı beraberinde getirdiğini ifade ederek bu iki "putun" birbirini desteklediğini, birbirinin kutsiyetlerini koruduğunu söyler. Şu sözlerle devam eder:
Bugün elektronik aygıtları kadir birer nesne olarak görenler yalnız bunların mekanizmasına yabancı sokaktaki adam değildir, aynı zamanda bu edevatın uzmanları da makina dinine, elbet rakip olarak, dâhildirler. İnsanın uzayda rahatça yol alacak teknik güce erişmesi, bilgisayarların günlük hayattaki başarılı sonuçları makinayı tanrılar arasına kolayca katmıştır. Ancak bu dinin iki ana mezhebi vardır: Birincisi, teknik gelişmeye dolayısıyla makinaya taparken, ikinci mezhep, bu gelişmeyi sağladığı gerekçesiyle insan aklının işleyişine tapmaktadır.
Bu düzenin Orta Çağ'da da geçerli olduğunu hatta günümüz sisteminin Orta Çağ'daki sistemin değişmiş bir versiyonu olduğunu, burjuvazinin "her şeyin aynı kalması için her şeyi değiştirdiğini" söyler:
Burjuvazi, feodal düzeni allak bullak etti demek yanlıştır. İpleri, mavi kanlı soyluların elinden alırken ortalığı epey karıştırdı doğrusu, ama kınarmış gibi gözüktüğü düzeni muhafaza etti o da. Burjuvazi her şeyin aynı kalması için her şeyi değiştirdi. Son üç yüz yıl boyunca yapılan her değişiklik, her şeyin aynı kalması içinmiş meğer. Durum öyle güzel ayarlanmıştır ki artık, dünyanın kapitalist yapısı sosyalist yapıyla yer değiştirecek olsa öz bakımından o hiç sevilmeyen feodal yaşama tarzına daha uygun bir düzen uygulamasına geçildiği anlaşılacaktır.
Günümüz dünyasının "sermayedar, teknokrat ve bürokrat" üçlüsünü aynı cephede ele alır ve bu kişilerin hizmet ettikleri düzenin dünyanın neresinde ve hangi biçime girmiş olursa olsun "insanın insana kulluğunun en canlı şekilde hayatta kalmasına yönelik" olduğunu iddia eder. Günümüz dünyasındaki "insanın insana kulluğunun", burjuva ya da bürokrat (kapitalist-sosyalist) biçimlerinin çerçeveyi karışık bir hâle getirmelerinden haraketle, düzenin bazı özelliklerinin bile ancak felsefe, iktisat veya herhangi bir insani disiplin yönünden dikkatle bakıldığında anlaşılabildiğini söyler. İnsanın çok çeşitli avunma ve mistifikasyon nesneleri ile sarılmış olduğunu, "insanın insana kulluk edebilmesi için birçok usullerle sarhoş edildiğini" ifade eder. Orta Çağ'ın günümüz dünyası karşısında olduğundan daha kötü gösterilmesinin sebebini günümüzün dünyasını yüceltme amaçlı olduğunu; günümüzün bir Orta Çağ olduğunu, bu Orta Çağ'ın belirgin özelliklerinin "düş krıklığı ve insan ruhunun tıkanıklığı" olduğunu belirtir:
Evet, biz bugün bir Orta Çağ yaşıyoruz. Hem öyle bir Orta Çağ ki bir öncekinden çok daha aşağı seviyede. Birinci Orta Çağ'dan çıkılırken Avrupa düşüncesinin öngördüğü bütün varsayımlar iflas etmiştir. İnsanın üstün insana dönüşmesi bir yana, Âdemoğlu mevcut seviyesini koruyamaz hâle düşmüş, toplumlar yeni ve hakkaniyete dayalı bir düzenlemeye kavuşmak yerine gittikçe teknokrat-bürokrat despotluğuna boyun eğer hâle düşürülmüşlerdir. İçinde bulunduğumuz Orta Çağ'ın belirgin özelliği düş kırıklığı ve insan ruhunun tıkanıklığıdır.
Eserleri
Şiir kitapları
Çeviri
| Deneme, söyleşi, mektup
|
Kaynakça
Özel
- ^ Yalçın 2003, s. 823.
- ^ a b c d e f g h i j k l m n o p q r s t u v w x y z aa ab ac ad ae af Tüzer 2019.
- ^ Behramoğlu, Ataol (1995). Şiirin Dili - Anadil. İstanbul: Adam. ss. 98-100. ISBN .
- ^ a b Kurdakul, Şükran (1989). Şairler ve Yazarlar Sözlüğü. İnkılâp Kitabevi. s. 312. ISBN .
- ^ a b c d e f g h i Fuat 2008, s. 941.
- ^ a b c Bezirci, Asım (2002). Dünden Bugüne Türk Şiiri. Evrensel Basım. s. 144.
- ^ Necatigil, Behçet (1960). Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü. Varlık Yayınevi. ss. 267-268.
- ^ a b Yalçın 2003, ss. 823-825.
- ^ a b c d e f g h i j k l m n o p Kaya 2014, ss. 13-23.
- ^ a b c d Ayazlı 2016, ss. 21-27.
- ^ a b c d e f Özel 1999, s. 73.
- ^ a b c d Özel 1999, s. 48.
- ^ Özel 1999, s. 29.
- ^ Kaya 2014, s. 37.
- ^ Fedai 2018, s. 392.
- ^ a b Özel 1999, s. 53.
- ^ a b Bilgi, Levent (1996). İsmet Özel - Hayatı, Eserleri, Poetikası. Harran Üniversitesi. ss. 131-132.
- ^ a b Özel 1999, s. 89.
- ^ a b Özel 1999, ss. 90-91.
- ^ Özel 1999, s. 92.
- ^ a b c d e f "İsmet Özel Memleket Dergi'ye konuştu". Memleket. 29 Eylül 2012. 27 Eylül 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Kasım 2023.
- ^ Özel 1999, s. 93.
- ^ a b c Kaya 2014, s. 41.
- ^ a b Özel, İsmet (4 Ağustos 2003). Millî Gazete. ismetozel.org.
- ^ "2005 Yılı Yılın Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları Ödülü". Türkiye Yazarlar Birliği. 20 Nisan 2010. 14 Haziran 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Haziran 2023.
- ^ Özel, İsmet. . İstiklâl Marşı Derneği. 12 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Eylül 2013.
- ^ . www.istiklalmarsidernegi.org.tr. 17 Ocak 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ocak 2021.
- ^ Kaya 2014, s. 20.
- ^ a b c d e f g h i Fedai 2018, ss. 375-397.
- ^ a b Fedai 2018, ss. 388-389.
- ^ Fedai 2018, s. 383.
- ^ Behramoğlu & Özel 1995, s. 43.
- ^ a b c Fedai 2018, s. 384.
- ^ Behramoğlu & Özel 1995, s. 52.
- ^ Behramoğlu & Özel 1995, s. 76.
- ^ Özel 1999, s. 54.
- ^ a b c d e f Karacoşkun & Hüküm 2008.
- ^ Özel 1999, s. 80.
- ^ a b c Fedai 2018, s. 386.
- ^ Yılmaz 2019.
- ^ Behramoğlu, Ataol (1995). Şiirin Dili - Anadil. Adam Yayınları. s. 141. ISBN .
- ^ Yılmaz 2020.
- ^ Özel, İsmet (10 Ekim 2004). . ismetozel.org.
- ^ Özel 1999, s. 95.
- ^ a b Özel 1999, s. 96.
- ^ a b Özel 1999, s. 115.
- ^ a b Özel 2014, ss. 28-29.
- ^ a b c "Mali Hegemonya, Para, Faiz, Borçlanma". İstiklal Marşı Derneği. 21 Kasım 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 21 Kasım 2023.
- ^ a b c d e f g Özel 2014, ss. 78-79.
- ^ Özel 2014, s. 80.
- ^ a b c d Özel 2014, ss. 81-82.
- ^ Özel 2014, s. 83.
Genel
- Ayazlı, Doğukan (2016), Tutkulu Reddediş, Tedirgin Kabulleniş - İsmet Özel, Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları
- Behramoğlu, Ataol; Özel, İsmet (1995), Genç Bir Şairden Genç Bir Şaire Mektuplar, İstanbul: Oğlak Yayınları, ISBN
- Fedai, Celal (2018), "İsmet Özel'in Şiirlerinde 1965-1975 Dönemi Siyasî Olayları ve Halka Bakış", Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi, 58 (2), ISSN 1015-2091
- Fuat, Memet (2008), Çağdaş Türk Şiiri Antolojisi, 13, 1, Adam Yayıncılık, ISBN
- Karacoşkun, Mustafa Doğan; Hüküm, Muhammed (2018), "İsmet Özel'in Şiirlerine Bireysel ve Toplumsal Değişim", Yeni Türk Edebiyatı Araştırmaları, 19 (19), ss. 101-119, ISSN 2548-0472
- Kaya, Ahmet (2014), "İsmet Özel - Hayatı, Şiiri ve Poetikası", Doktora Tezi, İnönü Üniveritesi
- Özel, İsmet (1999), Waldo Sen Neden Burada Değilsin, Şule Yayınları, ISBN
- Özel, İsmet (2014), Üç Zor Mesele: Teknik - Medeniyet - Yabancılaşma, Tiyo Yayınevi, ISBN
- Tüzer, İbrahim (2008), İsmet Özel: Şiire Damıtılmıș Hayat, Dergâh Yayınları, ISBN
- Tüzer, İbrahim (2019), "İsmet Özel", Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü, Ahmet Yesevi Üniversitesi
- Yalçın, Murat, (Ed.) (2003), Tanzimat'tan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi, 1, Yapı Kredi Yayınları, ISBN
- Yılmaz, Nusret (2018), "İdeoloji'den Din'e: İsmet Özel'in 70 Sonrası Şiirlerinde Anlam Arayışı", Dil ve Edebiyat Araştırmaları, 18 (18), ss. 57-80, ISSN 1308-5069
- Yılmaz, Nusret (2020), "İsmet Özel'in Erbain'inde Modernitenin Eleştirisi", Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim (TEKE) Dergisi, 9 (2), ss. 642-664, ISSN 2147-0146
Hakkında yazılanlar
Kitaplar
- Hasan Aktaş (2000), İsmet Özel'in Amentüsü (Metindilbilimsel Bir Çözümleme), Birey Yayınları
- İbrahim Tüzer (2008), Şiire Damıtılmış Hayat, Dergâh Yayınları
- Reşit Güngör Kalkan (2010), Ben İsmet Özel Şair..., Okur Kitaplığı Yayınları
- Hasan Aktaş (2011), Celladına Gülümseyen Şair İsmet Özel (Metindilbilimsel Bir Çözümleme), Yort Savul Yayınları
- Selahattin Yusuf (2014), Bir Masal İsmet Özel'i, Profil yayıncılık
- Lütfi Bergen (2015), Kalın Anadoluculuk İsmet Özel'e Bir Cuma Mektubu, Akçağ Yayınları
- Hüseyin Etil (2019), İsmet Özel ve Partizan Aynı Adamın Öyküsü, Küre Yayınları
- Fatih Öztürk (2021), Sokrates ve İsmet Özel, Hece Yayınları
Dergi ve gazeteler
- Atay, Rıfat; Güven, Bedirhan. (2021). Daimî Varoluşsal Kaygı: İsmet Özel Şiiri Örneği. Turkish Academic Research Review, 6(5), ss. 1517-1544.
- Kaya, Ahmet (2019). İsmet Özel’in Şiirlerinin Bir Prototip Olarak “Mazot” Şiiri. Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, 18(71), ss. 1252-1260.
- Akar, Yeliz (2020). İsmet Özel’in Amentü Şiiri Üzerine Sembolik Bir Okuma. Yeni Türk Edebiyatı Araştırmaları, 12(24), ss. 231-266.
- Sari, Ahmet (2010). İSMET ÖZEL VE PAUL CELAN’IN ŞİİRLERİNDE ŞEHİR İZLEĞİ / The City Metaper In the Lyrics of İsmet Özel and Paul Celan. Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, 14(36), ss. 157-171.
- Yılmaz, Nusret (2018). İSMET ÖZEL’İN “MATARAMDA TUZLU SU” ADLI ŞİİRİNDE ÖZNE’NİN İNŞASI. Kesit Akademi Dergisi (15), ss. 130-140.
- Küçükeroğlu, Güler (2023). İSMET ÖZEL’İN “CELLADIMA GÜLÜMSERKEN ÇEKTİRDİĞİM FOTOGRAFIN ARKASINDAKİ SATIRLAR” ŞİİRiNE PSİKANALİTİK BİR YAKLAŞIM. Ankara Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi, 6(12), ss. 105-116.
- Fedai, Celal (2018). İsmet Özel’in Şiirlerinde 1965-1975 Dönemi Siyasî Olayları ve Halka Bakış. Türk Dili Ve Edebiyatı Dergisi, 58(2), 375-397.
- Tüzer, İbrahim (2007). “ÜÇ FİRENK HAVASI’NDAN MODERN İNSANA ÖLÜM VE İSMET ÖZEL”. Türklük Bilimi Araştırmaları, sy. 22, ss. 189-02.
- Balcı, Mustafa (2020). İsmet Özel Şiirinde Servet-i Fünûn İzleri. Journal of Turkology, 30(2), ss. 375-393.
- Secaattin Tural (2010), İsmet Özel Şiirinde Şehir Algısı, Turkish Studies, Sayı 5/1, s. 1346-1360
- Mehmet Yılmaz (2013), İsmet Özel'in 'Sevgilim Hayat' Şiirinin Marksist Estetik Açısından Tahlili, Ankara Üniversitesi Türkiyât Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, Sayı 49, ss. 221-222
- Balcı, Mustafa; Bıyıklı, Şaban (2014). Bir Şiir, Bir Mekân, Bir Devir 4 Nisan 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. TDK TÜRK DİLİ DERGİSİ, no. 750, ss. 76-85.
- Apaçe, Özgül; Özdemir, Aslan (Temmuz 2006). "İsmet Özel - Cumhuriyet benim ağabeyim sayılır (söyleşi)". Kaçak Yayın. 38: 6-10.
- Cemil Meriç, İsmet Özel, Jurnal 2, s. 300
- Beşir Ayvazoğlu, Bir Yusuf Masalı, Zaman
- Ahmet Turan Alkan (8 Mayıs 2000), "Türk" Meselesi, Zaman, 8 Mayıs 2000
- Mustafa Armağan, Part-Time Feministler 26 Mart 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Zaman-Turkuaz
- Serdar Turgut, Gırtlağımda bir harf büyüyor, Buna dayanacağım...
- Serdar Turgut (12 Ağustos 2003), Yaşam Tarzı Olarak Hayal Kırıklığı, Akşam
- Haşmet Babaoğlu (18 Eylül 2003), "Çılgının Biri" Konuştukça, Vatan
- Haşmet Babaoğlu (19 Eylül 2003), İsmet Özel Ne Dedi? 26 Mart 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Vatan
- Ali Ayçil (25 Eylül 2003), İsmet Özel Cellatlarına Gülümsüyor, Vakit
- Sibel Eraslan, Bir Çınar, Bir Şehir, Bir Şair..., Vakit
- Şahin Alpay (16 Ağustos 2003), 'Menfaat' Meselesi, Zaman
- Ahmet Güntan (Eylül 2003), İsmet Özel-Sevdiği Oyun: Kuka..., Kitap-lık
- Nuray Mert, Bir İsmet Özel Röportajı
- Belma Akçura, 'İsmet Özel Aslında Hiç Değişmedi', Milliyet
- Mehmet Şevket Eygi, İsmet Özel'in Son Yazısı, Millî Gazete
- Afet Ilgaz, İsmet Özel'in Son Yazısının Düşündürdükleri Ve Hatırlattıkları, Millî Gazete
- Selahattin Yusuf, İsmet Özel Fikriyatı için Bir Özet ve Kılavuz Denemesi, 19, Anadolu Gençlik Dergisi
Dış bağlantılar
Vikisöz'de İsmet Özel ile ilgili sözleri bulabilirsiniz. |
- İstiklal Marşı Derneği resmî sitesi
- Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü'nde İsmet Özel
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Ismet Ozel d 19 Eylul 1944 Kayseri Turk sair yazar ve deneme yazari Aslen Aydin Sokelidir 1980 sonrasi bircok sair ve yazari siirleri ve dusunce alaninda kaleme aldigi eserleriyle etkilemistir Modern Turk siirinin hem anlam hem de soyleyis bakimindan zenginlesmesinde onemli katkilarda bulunmustur Ismet OzelDogumIsmet Ozel 19 Eylul 1944 79 yasinda Kayseri TurkiyeTakma adAbdullah CidamMeslekSair yazar dusunurMilliyetTurkEgitimHacettepe UniversitesiDonemCumhuriyet donemi Turk edebiyatiEdebi akimIkinci Yeni sonrasi toplumcu siir 1960 sonrasi mistik duyarlilikEtkin yillari1966 gunumuz Ismet Ozel 1944 te Kayseri de dunyaya gelmistir Ilkogrenimini Kastamonu da tamamlamistir Ortaogrenime Cankiri da devam etmis lise birinci sinifi Cankiri Lisesinde okumus lise ikinci sinifa Ankara Gazi Lisesinde devam etmistir 1962 de liseden mezun olmustur 1963 de Ankara Siyasal Bilgiler Fakultesine kaydolmus bu yillarda komunist dunya gorusunu benimsemistir Gencliginde Turkiye Isci Partisi nde cesitli gorevler ustlenen Ozel 12 Mart Muhtirasi sonrasi bir arayis doneminin ardindan Musluman dunya gorusune baglanmistir Bu donemde baglandigi bu dunya gorusu dogrultusunda cesitli gazetelerde fikirler kaleme almistir 2000 li yillarin basindan itibaren Turkluk meselesini tartismaya actigi gorulur 2007 de Istiklal Marsi Dernegini kurmustur 2013 itibariyla siire veda ettigini duyurmustur Ismet Ozel Hacettepe Universitesi Fransiz Dili ve Edebiyati mezunudur Ikinci Yeni anlayisinin etkisi altindaki ilk siirlerinde ozgun duyarligin gozu pek ve yeni bir imge dunyasi nin goze carptigi daha sonraki siirleriyle toplumcu gercekci akimda daha once rastlanmayan bir cizgiye ulastigi devrimci anlayisa benzeri gorulmemis ornekler sundugu Islamci anlayista da boyle bir hava estirecek gibi gorunurken siirden duzyaziya dogru kaydigi ileri surulmustur YasamiCocuklugu ve egitimi Ismet Ozel 19 Eylul 1944 te Kayseri Duvenonu nde dunyaya geldi Sidika Hanim ve Sokeli bir polis memuru olan Ahmet Ozel in altinci cocugudur Kardesleri Ali Riza Huseyin Sukru Gulseren ve Aysel dir Ismet Ozel babasi Ahmet Ozel in memuriyeti dolayisiyla bircok sehri dolasmistir Ozel ailesi 1947 de Kastamonu ya tasinmis Ismet Ozel 1950 de Kastamonu da Abdulhak Hamit Ilkokuluna baslamistir 1955 te ilkokuludan mezun olmustur Ahmet Ozel in 1955 te emekliligi ile Ozel ailesi ailedeki kiz cocuklarinin lise tahsilleri dolayisiyla Cankiri ya tasinmistir Ortaokulu ve lise birinci sinifi Cankiri Lisesinde okumustur Ozel ailesi Cankiri da dort yil kalmis ardindan Ankara ya tasinmislardir Ismet Ozel lise ogrenimine Ankara Gazi Lisesinde devam etmistir Uc yillik lise egitiminin son sinifinda matematik dersinden ikmale kalmis ve liseyi dorduncu yilin sonunda 1962 de bitirmistir Lise diplomasini alincaya kadar gecen son bir yillik donemde bos durmamis Ankara nin kultur sanat aktivitelerini takip etmis kutuphaneleri dolasip bol bol okumustur 1963 te Ankara Siyasal Bilgiler Fakultesine kaydolmustur Universite ve TIP yillari Mart 1965 Kozlu Yuruyusu sag onde Ismet Ozel Ismet Ozel Siyasal Bilgiler Fakultesi nde egitimine basladigi yillarda sosyalist goruslerini benimsemistir Bu donem Ozel in entelektuel gelisiminde ve siyasi fikirlerinin sekillenmesinde onemli bir rol oynamistir Ozel sosyalist soylemlerini savunurken bu durumu kadirsinas itaatsizligim ve tevarus edilmemis asaletim beni boyle bir azinligin icinde olmaya adeta zorluyordu sozleriyle ifade eder Bu yillarda sosyalist goruslere sahip olmayan yasitlarinda kasvetli ve bayagi bir manzara gordugunu belirtir ve sosyalist olmayanlarin adamdan sayilamayacagini dusundugunu ifade eder Bu yillarda fakultede yaptigi konusmalarla dikkat ceker ve Fikir Kulubu nun tanisma toplantisina davet edilir Kisa sure sonra kulubun yonetim kurulunda sekreterlik gorevine getirilir ve ilerleyen gunlerde asbaskan olarak gorev alir Devrimci Genclik Federasyonu na Dev Genc donusturulecek Fikir Kulupleri Federasyonu nun kurulmasina onculuk eder Ismet Ozel in ilk siiri 1963 yilinin Eylul ayinda Yelken dergisinde yayimlandi Ayni yil arkadasi Ataol Behramoglu nun davetiyle 7 Aralik 1963 te Turkiye Isci Partisi ne TIP kaydoldu 1964 yilinda Bakirkoy Halkevi nin duzenledigi siir yarismasina katilarak ucunculuk odulunu aldi 1965 teki genel secimlerde TIP adina gorevler ustlendi 1966 da Siyasal Bilgiler Fakultesi nden bir grup arkadasiyla birlikte Donusum dergisinin caddelerde satilmasi etkinliklerine katildi Ayni zamanda sendikalarda calismalarda bulundu Ilk siir kitabi Geceleyin Bir Kosu 1966 yilinda yayimlandi Bu yogun siyasi atmosferde Ozel Siyasal Bilgiler Fakultesinde derslere devam etme olanagi bulamadi iki sene birinci sinifi ve iki sene de ikinci sinifi okumak zorunda kaldi Askerlik durum belgesi almak niyetiyle gittigi askerlik subesinden yoklama kacagi gorundugu icin on bes dakika icinde asker olarak kaydedildi Bunun uzerine 1966 da okuldan ayrilarak 64 4 er olarak tertip edildi Sivas Konya Elazig ve Mus ta toplam 24 ay askerlik yapti Askerden donusu ve 12 Mart Donemi Ismet Ozel 10 Ekim 1969 da terhis oldu ve calismak icin Istanbul a geldi Ilk olarak bir ay Meydan Larousse Ansiklopedisinde calisti Ardindan Eros Cinsel Bilgiler Ansiklopedisi nin teknik sekreterligini yapti bu dergide uc ay calistiktan sonra Ankara ya dondu Muhendislik Haber dergisinde teknik sekreter olarak calismaya basladi 1970 1972 12 Mart 1971 de ilan edilen sikiyonetimde derginin diger yoneticileri tutuklaninca tum sorumluluk Ismet Ozel e kaldi 1972 yilina kadar bu dergide gorev yapmaya devam etti Kisa sure bir eczanede kalfa olarak calisti 1969 yilinda askerden donusu sonrasi degisen sosyalist cevre den hosnut olmayan Ozel bunun Turkiye de gerceklesmesini arzuladiklari sosyalist bir yonetimin ne sekilde olacagina yonelik oldugunu belirtir 1969 yilinda Evet Isyan siiri Siir Sanati dergisinde yayimlanir Bu siir UNESCO tarafindan Oui la revolte adiyla Fransizcaya cevirilecektir Fransizca versiyonu Entre les murailles et la mer voix adli kitapta yer almaktadir 1969 yilinin sonunda ise Ant dergisi icin Osman Saffet Arolat in yonettigi Devrimci Genc Sairler Savas Aciyor baslikli bir oturumda Ataol Behramoglu Sureyya Berfe ve Ozkan Mert ile kavgaci militan bir siir adina barisci pasifist siire karsi cikmistir 1970 te Ataol Behramoglu ve Murat Belge ile birlikte devrimci sanati savunan ve toplumcu gercekci akimin ucuncu kusagi sayilabilecek sair ve yazarlarin urunlerinin yayimlandigi Halkin Dostlari dergisini cikarir 18 sayi yayimlanan dergi sikiyonetim bildirisiyle kapatilir Arayis donemi Halkin Dostlari dergisinin Sikiyonetim Komutanligi nca kapatildigi ve yazarlarinin tutuklandigi 12 Mart 1971 deki askeri mudahaleyi izleyen donem Ismet Ozel icin bir arayis ve degerlendirme donemi olur dusuncelerini ve inanclarini gozden gecirme geregi duyar Bu donemi 12 Mart 1971 mudahalesiyle gelen yeni donem benim dusunme merdivenimde yukselmeme acilar pahasina da olsa yardimci olabilecek bir ortami sagladi sozleriyle ifade eder Bu yillardan itibaren giderek ice donuk duyarliklari isleyen siirler kaleme alir Ozel 12 Mart sonrasi dusunsel inziva ya cekildigini belirtir Ismet Ozel Kotu Siirler den 1971 baslayarak Amentu ye 1974 kadar yazdigi siirleri tarih sirasina gore okunursa yasadigim gecis surecinin isaretleri fark edilebilir der Arayisinin en belirgin doneminin bu siirleri yazdigi gunlere denk dustugunu vurgular Ozel Kendimi Musluman saymamla Musluman oldugumu disa vurmam arasinda belli bir zaman araligi vardir diyerek herkesin solcu dusuncelerini rahatlikla ifade edip savunabildigi bir ortam olan Turkiye ye donene kadar Muslumanligimi kendimden baskasina itiraf etmedim demistir 1972 yilinin sonunda Hacettepe Universitesinde Fransiz Dili ve Edebiyati okumaya baslar Musluman olusu ve sonrasi Gencligim sirasinda sosyalist gorusleri savunan gencler arasinda bir siralama yapilacak olsaydi Musluman im diyerek ortaya cikacak en son kisi ben olurdum diyen Ismet Ozel 1974 te Sezai Karakoc un cikardigi Dirilis dergisinde Amentu adli siirini yayimlayarak Islamci dunya gorusune baglandigini acikca belirtir Yeni anlayisi dogrultusunda siirler kaleme alsa da asil gelisimi duzyazida olur Amentu siirinden sonra 1975 yilinin Ocak ve Subat aylarinda yine Dirilis dergisinde yayimlanan Akdeniz in Ufka Dogru Mora Calan Mavisi 1975 ve Icimden Su Zalim Supheyi Kaldir Ya Sen Gel Ya Beni Oraya Aldir 1975 adli siirler sairin henuz tam olarak sorgulama surecini geride birakmadiginin bir ifadesi olarak ortaya cikar Ozel in varolussal sikintisinin tam olarak sona erdiginin gostergesi olarak kabul edilebilecek metinler ise alti yil gibi uzun bir sure sonra yazilmaya baslanacak olan siirler ile gorunurluk kazanir 15 Ocak 1976 da Hacettepe Universitesi Fransiz Dili ve Edebiyati bolumunden sinif arkadasi Necla Aslandogdu ile evlenir 25 Ekim 1976 da ilk cocuklari dunyaya gelir Ayni yil Ticaret Bakanliginda calismaya baslayan Ozel Mustesarlik Kaleminin basin burosundaki Fransizca yazismalari yapar 1977 yilinda universiteden mezun olur Mezun olur olmaz Islami dusunce dunyasina hitap eden Yeni Devir gazetesinde yazi yazmak icin Ticaret Bakanligindan istifa eder 24 Ekim 1978 de ikinci cocuklari dunyaya gelir 27 Haziran 1979 tarihine kadar Yeni Devir de yazi yazmaya devam eder Abdullah Cidam takma adiyla sayfa hazirlar 1981 yilinda YOK kurulduktan sonra adi Mimar Sinan Universitesi Devlet Konservatuvari olarak degistirilecek olan Kultur Bakanligi Istanbul Devlet Konservatuvari nda Fransizca okutmani olarak calisir Yeni Devir de 21 Agustos 1981 den 3 Agustos 1982 ye kadar ikinci bir donem daha yazar 9 Mart 1983 te ucuncu cocuklari dunyaya gelir 1982 yilinda biraktigi gazete yazarligina 2 Mayis 1985 tarihinde Milli Gazete ile tekrar doner 1985 yilinda Taslari Yemek Yasak kitabiyla Turkiye Yazarlar Birligi Deneme Odulu ne layik gorulur 18 Agustos 1986 da son cocuklari dunyaya gelir Bizzat yayinci olmayi tercih eden Ozel 1988 1994 yillari arasinda Orhan Karabul ile birlikte Cidam Yayinlarini kurar ve yonetir 1991 yilinda XII Dunya Sairler Kongresi nce verilen Uluslararasi Yunus Emre Odulu ne layik gorulen Ozel 1996 da Silili sair Gabriela Mistral in Nobel Edebiyat Odulu alisi sebebiyle her yil bir ulkeden bir saire verilen Gabriela Mistral Nisani odulunun de sahibi olur 1998 de Mimar Sinan Universitesi Devlet Konservatuvari ndaki Fransizca Okutmanligindan emekliye ayrilir Ayni sene Bilgi Universitesinde misafir ogretim uyesi olarak calismaya baslamis ve burada siir uzerine dersler vermistir 90 larda kurulup gelisen ozel televizyon ve radyo yayinlarina da katilir Ocak 1995 ten Eylul 1997 ye kadar uc yil surecek Kanal 7 de yayimlanan Ismail Kara nin hazirladigi ve sundugu Ismet Ozel le Bas Basa adli programi yapar Ayni zamanda 6 Subat 1996 da baslayip 2001 yilina dek surecek Yeni Safak gazetesinde haftada uc gun yazilar da yazmaya baslar Dirilis teki Amentu siirinden itibaren Islamci kimligine burunen Ozel dusunce veya yasam biciminde bir kirilma daha yasar 4 Agustos 2003 tarihinde Milli Gazete de yayimlanan Bir Zamanlar Bir Ismet Ozel Vardi baslikli yazisiyla yillardir bilinclendirme cabasi icinde oldugu Islami kesimi kendisini anlamamakla itham eder Ben sizin durdugunuz yerden tedirgin oldum baska yere gidiyorum diyerek ayrilir Gercek Hayat dergisindeki mektuplarina son verir Bu tarihten itibaren hicbir sureli yayinda yer almaz 2005 yilinda Turkiye Yazarlar Birligi tarafindan Ismet Ozel Ustun Hizmet Odulu ne layik gorulmustur 2007 yilinda Istiklal Marsi Dernegi ni kuran Ozel dernegi kurma sebebini Istiklal Marsi ne sebeple yazildiysa Istiklal Marsi Dernegi de bu sebepten kuruldu gerekcesiyle aciklar Ozel siiri biraktigini 2013 yilinin Temmuz ayinda Istiklal Marsi Dernegi nin internet sitesinden Sesli Gemi adli son siiriyle ilan eder Ismet Ozel hala Istiklal Marsi Dernegi nin fahri genel baskanlik gorevini yurutmektedir Ingilizce Fransizca Almanca Ispanyolca ve Italyanca dillerini bilmektedir 9 siir 22 deneme soylesi mektup ve 5 ceviri kitabina imza atmistir Sanat hayatiIlk donem siirleri Ozel in siyasi yonelimleri ilk siir kitabi yayimlandiktan sonra 1966 daha belirgin bir hale gelir 1960 li yillarin ortalarindan itibaren toplumcu gercekci bir siire yonelir Ancak toplumcu gercekcilige bagli siirlerinde diger toplumcu gercekci sairlerden farkli olarak ic dunyasini zengin bir sekilde siirine yansitir Bu donemde halk siirleri icin belirgin bir tema oldugu kadar toplumun guncel siyasi hayati da siirlerinde belirgin bir temadir 12 Mart 1965 te Zonguldak Kozlu da gerceklesen maden iscilerinin eylemleri sairin Kan Kalesi siirine yansir Olaylara sosyalist bir bakis acisiyla yaklasirken siirsel yeteneklerini korumaya caba gosteren Ozel Evet Isyan 1969 ve Cinayetler Kitabi 1975 gibi eserlerinde goruldugu uzere siyasi soyleme dayandiginda da siir estetiginden odun vermeyen bir tutum gelistirir Ozel in toplumcu gercekci siirlerinde sairin halkina yonelik sevgisi acik bir sekilde belirgindir ancak bu sevginin kaynagi ve gucu sairin kendi icindedir Bu nedenle sevgide belirleyici olan sairdir Ozel devrimci sairlerin icinden ciktiklari toplumdan hem ilham aldiklarini hem de bu toplumun sinirlamalariyla mucadele ettiklerini belirtir Ona gore devrimi dusuncede baslatmak onemlidir Zira yazacaklari siir de toplumsal gerceklikle siki bir bag icindedir Bu baglamda sosyolojinin siirin temelini olusturdugunu ve sairin dunyayi degistirme amacinin toplumsal donusumle ic ice gectigini vurgular Neden toplumbilim Psikoloji degil Cunku dunyayi dogayi degistirip yenmenin boylece kendi kendini yenmenin tek yolu o da onun icin Is toplumsal bir olgudur Siir de bir is tir Ismet Ozel 1966 Siirini bir is olarak niteleyen Ozel bu is in toplumsal donusumle ic ice gectigini belitrir Halka yonelirken duygu ve dusuncelerini kullanmanin bu is ini gerceklestirmenin coskusunu yasar Ozel halka bakisinda kendi benliginin onemli bir yer tuttugunu vurgular Toplumun duygularinin begenilerinin ve ahlaki goruslerinin sanildigi kadar buyuk bir zenginlik tasimadigini ifade eder Halk sanildigi kadar buyuk bir zenginlik tasimiyor ulkemizde Bunu simdi alem yapan cavuslara bakarak yaziyorum Duygulari begenileri ahlak telakkileri yuzeyde Nasil sinif ayrimlari belirgin degilse ayni bicimde yaygin bir kasabali psikolojisi Her neyse daha iyi bakmak gerek Ismet Ozel 1967 Ismet Ozel Ataol Behramoglu na 1968 yilinda yazdigi bir mektupta Beynim hep yaratilacak Buyuk Turk Halki ile mesgul ifadesini kullanmistir Ancak sosyalist bir devrimin gerceklesmesi icin halkta siyasi ve sosyal hazirlik gerektigine inandigi belirtilmistir 1969 da askerden dondugunde karsilastigi sosyalist cevreden hosnut olmaz Bu donemlerde Turkiye de sosyalist olmanin sosyalistlige yakisir bir gerekcesinin bulunmadigi dusuncesi zihninde olgunlasmaya baslar Siirinde cebimdeki adreslerden umut kalmamistir dizesi ile ifade ettigi bu degisikligi 1967 de gullerin bin yillik mezari bendedir dizesinin 1970 te tez kizaran gullerden kendini sakin dizesine donusmesi de bu degisikligin gostergesidir Ancak Ismet Ozel in fikir dunyasi ozellikle 12 Mart Muhtirasi sonrasinda temel degisikliklere ugrar Ikinci donem siirleri 12 Mart Muhtirasi na maruz kalmamis olmasina ragmen askeri darbe atmosferinin etkisiyle ilk kitabi Geceleyin Bir Kosu nun atmosferine donus yapar Bu donusle birlikte siirlerinde romantik bir sevgiyle tutkuyla yaklasilan halk gorunmez olur Yasama olan baglilik da benzer sekilde arka plana duser ve sairin ilk siirlerindeki kendini yuceltme arzusu tekrar belirginlik kazanir Muhtira sonrasi donemde ontolojik bir sorgulamaya girisir dusunsel inziva ya cekilir Amentu ye kadar surecek bu uzun sorgulama sairin ihtida etmesi ile sonuclanir Ismet Ozel 1970 1974 yillari boyunca yasadigi ihtida sureci ve sonrasinda da siirlerinde siyasi hadiseleri farkli sekillerde cagristirmaya devam eder Ancak onceki doneminde oldugu gibi siyasi olaylara dogrudan gonderme yapmaz metaforlar yoluyla hissettirir Dramatik siir turune has unsurlariyla one cikan Amentu Ismet Ozel in sosyalist doneminde yazdigi diger eserlerinden bicim ve uslup acisindan ayrilan ayni zamanda halka bakisini farklilastiran bir yapiya sahiptir Sair baba figuru uzerinden artik halk terimini kullanamayacagi sosyalist bir temas yerine din tarih ve dil baglariyla kaynasabilecegi daha genis bir kitleye yonelir Ataol Behramoglu Amentu siirinin yayimlanmasindan kisa bir sure sonra Militan dergisinde Ismet Ozel Uzerine 1975 baslikli uzun bir yazi kaleme alir Ozel in ilk siirlerinden baslayarak siirlerindeki metafizik egilimi tespit etmeye calisir Evet Isyan in ilk siirlerinde alttan alta surdugu gorulen ergenlik bunalimlari onun bu duygulari tumuyle asamadigin kanitidir Aceleciliginde Geceleyin Bir Kosu dan Partizan a geciverisinde bir baskasi olmayi denemenin payi vardir Ayni sey bu kez Akdeniz in Ufka Dogru Mora Calan Mavisi nden Amentu ye gecisi icin soz konusudur Yine bir baskasi olmayi denemek gereksinmesi Ismet Ozel Evet Isyan in ilk siirlerinde butun isyanci tonuna karsin henuz yeterince toplumcu olamayacak kadar ergenlik boguntulariyla doluydu Bugun de onun yeterince dindar olamayacak kadar ayni boguntularin etkisi altinda oldugu ve ustelik gerek Evet Isyan in gerek son kitabin bircok siirinin acikca kanitladigi uzere kisiliginde toplumcu bir dunya gorusunun derinligine izler biraktigi kanisindayim Ismet Ozel Siir Okuma Kilavuzu nda 1980 sairin niteligini ele alir Gercek sairin dunya duzeniyle catisan bir birey oldugunu ve dunyanin kapitalizm yuzunden olmasi gerekenden oldukca farkli ve sapkin bir dunyaya evrildigini insanlarin Muslumanlar da dahil olmak uzere bu yanlisligin pesinden kosarak kendi ozune yabancilastiklarini soyler Ayni zamanda bu tema tum siirlerinde guclu bir sekilde belirgindir 1983 yili siirlerinden Celladima Gulumserken Cektirdigim Resmin Arkasindaki Satirlar siiri de Ozel de tanidik bir izlek olan kendilik arayisinin toplumsal olanin korlestirici etkisi ile sinanmasi temasi ile bicimlenmistir Siyasi gorusleriIsmet Ozel in bugun kendini Islamci sagci ya da muhafazakar kitlelerle ayni yerde duruyor gibi anlasilmasi karsisinda onlardan olmadigini israrla belirtme gereksinimi onun surekli yer degistiren biri oldugunun iddia edilmesine yol acmistir Ancak Ozel degisimlerini dogal bir surec olarak yorumlar Sadece ben uzerinde yasadigim topraklarin ve birlikte yasadigim insanlarin akibeti konusunda endiselendigim icin soyle veya boyle davrandim ifadesini kullanir Musluman olusunu ise sosyalizme baglar Benim Islamiyet sularinda yuzmemin sebebi herhangi bir iktisadi ictimai veya siyasi bir hususa baglanacaksa bu cok titizlik gostererek gerceklestirilebilecek bir islemdir Isin bir ucunda benim ihtida edisim var ki kendimi Musluman olarak gormemin annem babam da dahil cocuklugumdan beri gordugum Muslumanlarla bir ilgisi yok Isin diger ucu kolayca sosyalizmle birlesiyor Eger benim icin sosyalizmin bir ahlaki yonu var idiyse isaret oklarinin beni goturdugu yer Islam dan baska bir yer olamazdi Bu yuzden ben sosyalist iken neden herkesin sosyalist olmadigina ve ben Islamci iken neden herkesin Islamci olmadigina hep hayret ettim Gencliginde sagcilardan haz etmedigini Gencligimde sagcilari hep kucumsedim ifadesiyle belirten Ozel Bana gore onlar herhangi bir dusunceleri oldugu icin degil dusunmekten korktuklari icin bir mevzi tutmuslardi ifadesini kullanir Sagciligi besleyenin ise kendilerinden her bakimdan buyuk saydiklari insanlar gozunde muti ise yarar kilma gayreti oldugunu soyler Muhafazakar kelimesinin de tercume bir kelime oldugunu soyleyen Ozel bunun Avrupa ya ait bir kavram oldugunu belirtir Musluman dememek icin muhafazakar diyorlarsa bu sahtekarligin bir sonu gelmesi lazim der Musluman san adi uzerine Muslumanligin kendi gereklerine uygun hareket etmen lazim Muhafazakarlik Avrupa ya aittir ifadesini kullanir Ozel Islam i temel kaynak alirken onu ozgur olmanin bilgisi olarak kabul eder Kur an i ve sunneti insana ne olmasi gerektigi hakkinda bilgi vermesi acisindan ozgurlugun esas kaynagi olarak gorur Muslumanlari Islamci ideolojilerin sagciliga itmesi karsisinda solun esitlik ozgurluk ve paylasimcilik gibi Islam la ortak paydayi tasiyan noktalarindan guc alan Ozel Turkiye de sagdan bagimsiz bir Islami tutum olmayisini beyan eder kendi donusumunun sagcilasmak olmadigi konusunda bir ipucu verir Bu yolda Yeni Devir gazetesinde gunluk fikralar yazmasi onun geldigi konumu insa etmesi bakimindan yorumlanabilir Ismet Ozel Musluman olusunda birincil etmenin insan dunya iliskisi oldugunu ifade etmistir Musluman olmak beni kendimi bildim bileli dustugum yalnizliktan cekip cikardi demekte yalnizliktan kurtulusu nu modern insan olmaktan kurtulusu ile es tutmaktadir Bu yalnizliktan kurtulus ozlemini henuz 1964 te yazdigi Dinsin dinsin benim cagdas olmayan igrenc yuzum dizelerinde de ifade ettigini belirtmistir Musluman olarak gelinecek noktayi soyle tasvir eder Muslim ve mumin olarak hicbir celiskiye dusmeden hem butun muslumanlarin hem de butun insanlarin emniyette oldugu kisi mevkisine gelebiliriz Bunun icin zulme razi olmadigimizi disa vurmamiz zulmun artmasina yardim etmeyecegimizi ortaya koymamiz yeter Ismet Ozel Muslumanligi zulme boyun egmeyen Batili yalnizlasma karsisinda emin bir kisi olarak ele alir Gosterecegimiz odur ki Muslumanlik insan olusumuzun ekseninde yer almaktadir Bunu nasil gosterecegimizi soracak bazilari Muslumanlarin dilinden ve elinden emniyette kisi olmak insanlarin emniyette olduklari kisi olmak karmasik meseleler cikarmaz karsimiza Boyle bir kisi olmak icin zorbalara yaltaklanmamak zorbaliktan menfaat beklememek yeter Bizi insanlarin gozunde guvensiz bir kisi haline getiren tek belirti bizim o insanlari ezen o insanlari somuren o insanlarin yasama imkanlarini gasp eden guc veya guclerin muttefiki olarak gorunmemizdir Dunya sistemine bakisi Ismet Ozel Uc Zor Mesele adli kitabinda medeniyet teknoloji ve yabancilasma kelimelerinin art arda siralanmasi sonucu bir bakima modern dunyanin her seyi dile getirilmis sayiliyordu ifadesini kullanir ve neyim ne yapiyorum ne ile yapiyorum diye soruldugunda karsiniza cikan seyin yabancilasma medeniyet ve teknoloji oldugunu ifade eder Onemle uzerinde durmamiz gereken nokta bunlarin karsimiza teker teker cikmadiklaridir Yabancilasma ancak medeni bir hayat tarziyla birlikte soz konusu edilebiliyor medeniyet ancak kendi teknolojisiyle ayakta durabiliyor Teknoloji hayatini devam ettirebilecek bir medeniyeti turetiyor Yabancilasmadan medeni olunamiyor Uc meselenin birbiriyle iliskileri tam anlamiyla girift Mali hegemonya olarak niteledigi gunumuz sistemini butun insanlari kendi emrinde calistiriyor ifadesiyle itham eder Varmak isteyecegi noktayi ise paranin belirleyici bir unsur olmadigi bir hayat olarak niteler Ayrica sistemin borc uzerine kuruldugunu borcun da ne oldugunu neler gerektirdigini su sozlerle ifade eder Borc borc verenin lehine isleyen bir sistem yaratir Yani borc verebilenin rahat ettigi her sey kotudur Borc alanin sikintida oldugu her sey kotudur Ve bugun dunya insanlarin borclandirilmasi esasiyla isliyor Dunyada yasayan her fert imkanlarinin otesinde bir hayata icbar ediliyor Herkes imkanlarinin otesinde bir hayati yasayabilmek icin borclanmak zorunda Yani borc almadigin takdirde yapamayacagin isler vardir Mekanizma boyle isliyor Ozel Insanlar hayal araciligiyla kendi hayatlarina girmis olan kuvvetleri tanrilastiriyor sonra onlari tecessum ettiriyor ve nihayet onlara tapiyorlar ifadesini kullanir Ardindan insanlarin artik Ay a Gunes e veya putlara degil devlet adamlarina piyasaya makinelere teskilatlara teorilere taptigini ifade eder Bu tapinmanin sebebinin tapilan nesnede mevcut oldugunu farz ettigi kuvvete siginarak guvenligini saglama oldugunu belirtir Bir cesit morfin olarak niteler morfinin avutucu etkisiyle hayali secmek tir Piyasayi fark edilmesi ve savasilmasi en zor putperestlik olarak niteler Modern putperestligin piyasaya ve devlet adamlarina tapilmasi olarak belirtmesi akabinde piyasaya tapinan kisinin tapinma biciminin acik secik olmadigini soyler Buna karsilik mesela piyasaya tapma seklinde ortaya cikan putperestlik paranin mistifikasyonu ve modern iktisadiyatin karmasik isleyisi icinde ortaya ciktigi icin birinciye gore fark edilmesi savasilmasi daha zor bir putperestlik Emtiaya taninan kutsallik markaya atfedilen kuvvet reklamin dua yerini tutmasi gibi hususlari putpereste aciklamak ona ihtiyactan nasil uzaklasip yalnizca piyasaya kulluk etmek gibi bir batil dinin gereklerini yerine getirdigini gosterebilmek oldukca zordur Piyasa denilen kurulusun eskinin carsi ve pazarindan temelli farkliliklar gosterdigini eskinin carsi ve pazarinin insanlarin ihtiyaclarini giderecek nesnelerin teminini ve sosyal etkilesimi sagladigini ve insanin hayatinin bu denli iktisadi kiskac icine girmemis oldugunu ifade eder Ancak buna ragmen seytanin sancagini carsiya diktigi bilinirdi ifadesini kullanir Gunumuzde her yerin piyasa oldugunu alim satima konu olmayan nesne nin kalmadigini ve piyasanin akil erdirilemeyen mekanizmasi super tapinaklari uretim ve tuketim ordulari bankalari vasitasiyla dinden uzaklasmis kimselere tanrilik edebilecegini ifade eder Karmasik olarak belirttigi iktisadi yapinin teknolojik guce ve makinalarin gucune tapinmayi beraberinde getirdigini ifade ederek bu iki putun birbirini destekledigini birbirinin kutsiyetlerini korudugunu soyler Su sozlerle devam eder Bugun elektronik aygitlari kadir birer nesne olarak gorenler yalniz bunlarin mekanizmasina yabanci sokaktaki adam degildir ayni zamanda bu edevatin uzmanlari da makina dinine elbet rakip olarak dahildirler Insanin uzayda rahatca yol alacak teknik guce erismesi bilgisayarlarin gunluk hayattaki basarili sonuclari makinayi tanrilar arasina kolayca katmistir Ancak bu dinin iki ana mezhebi vardir Birincisi teknik gelismeye dolayisiyla makinaya taparken ikinci mezhep bu gelismeyi sagladigi gerekcesiyle insan aklinin isleyisine tapmaktadir Bu duzenin Orta Cag da da gecerli oldugunu hatta gunumuz sisteminin Orta Cag daki sistemin degismis bir versiyonu oldugunu burjuvazinin her seyin ayni kalmasi icin her seyi degistirdigini soyler Burjuvazi feodal duzeni allak bullak etti demek yanlistir Ipleri mavi kanli soylularin elinden alirken ortaligi epey karistirdi dogrusu ama kinarmis gibi gozuktugu duzeni muhafaza etti o da Burjuvazi her seyin ayni kalmasi icin her seyi degistirdi Son uc yuz yil boyunca yapilan her degisiklik her seyin ayni kalmasi icinmis meger Durum oyle guzel ayarlanmistir ki artik dunyanin kapitalist yapisi sosyalist yapiyla yer degistirecek olsa oz bakimindan o hic sevilmeyen feodal yasama tarzina daha uygun bir duzen uygulamasina gecildigi anlasilacaktir Gunumuz dunyasinin sermayedar teknokrat ve burokrat uclusunu ayni cephede ele alir ve bu kisilerin hizmet ettikleri duzenin dunyanin neresinde ve hangi bicime girmis olursa olsun insanin insana kullugunun en canli sekilde hayatta kalmasina yonelik oldugunu iddia eder Gunumuz dunyasindaki insanin insana kullugunun burjuva ya da burokrat kapitalist sosyalist bicimlerinin cerceveyi karisik bir hale getirmelerinden haraketle duzenin bazi ozelliklerinin bile ancak felsefe iktisat veya herhangi bir insani disiplin yonunden dikkatle bakildiginda anlasilabildigini soyler Insanin cok cesitli avunma ve mistifikasyon nesneleri ile sarilmis oldugunu insanin insana kulluk edebilmesi icin bircok usullerle sarhos edildigini ifade eder Orta Cag in gunumuz dunyasi karsisinda oldugundan daha kotu gosterilmesinin sebebini gunumuzun dunyasini yuceltme amacli oldugunu gunumuzun bir Orta Cag oldugunu bu Orta Cag in belirgin ozelliklerinin dus krikligi ve insan ruhunun tikanikligi oldugunu belirtir Evet biz bugun bir Orta Cag yasiyoruz Hem oyle bir Orta Cag ki bir oncekinden cok daha asagi seviyede Birinci Orta Cag dan cikilirken Avrupa dusuncesinin ongordugu butun varsayimlar iflas etmistir Insanin ustun insana donusmesi bir yana Ademoglu mevcut seviyesini koruyamaz hale dusmus toplumlar yeni ve hakkaniyete dayali bir duzenlemeye kavusmak yerine gittikce teknokrat burokrat despotluguna boyun eger hale dusurulmuslerdir Icinde bulundugumuz Orta Cag in belirgin ozelligi dus kirikligi ve insan ruhunun tikanikligidir EserleriSiir kitaplari 1966 Geceleyin Bir Kosu 1969 Evet Isyan 1975 Cinayetler Kitabi 1980 Siirler 1962 74 1982 Siir Kitabi 1984 Celladima Gulumserken 1987 Erbain 2000 Bir Yusuf Masali 2005 Of Not Being A Jew 2008 Of Not Being A Jew Ilaveler ve Vaat Edilmis Bir Siir 2011 Of Not Being A Jew 2021 Bir Yusuf Masali Ceviri 1979 Gariplerin Kitabi Abdulkadir es Sufi 1980 Cihad Bir Temel Tasarim Abdulkadir es Sufi 1989 Osmanli Imparatorlugu ve Islami Gelenek Norman Itzkowitz 1990 Bilim Kutsal Bir Inektir Anthony Standen 1996 Siyasi Felsefenin Buyuk Dusunurleri William Ebenstein Deneme soylesi mektup 1978 Uc Mesele 1980 Siir Okuma Kilavuzu 1984 Zor Zamanda Konusmak 1994 Neyi Kaybettigini Hatirla 1995 Ve l Asr 1985 Taslari Yemek Yasak 1985 Bakanlar ve Gorenler 1995 Genc Bir Sairden Genc Bir Saire Mektuplar 1986 Faydasiz Yazilar 1986 Irtica Elden Gidiyor 1987 Surat Asmak Hakkimiz 1987 Tehdit Degil Teklif 1988 Waldo Sen Neden Burada Degilsin 1996 Tavsanin Randevusu 1995 2004 Cuma Mektuplari 1 10 2000 Bilinc Bile Ilginc 2004 Kirk Hadis 2004 Henry Sen Neden Buradasin 2006 Kalin Turk 2006 Cenebazlik 2009 2011 Sairin Devriye Nobeti 1 12 2012 Desem Oldururler Demesem Oldum 2012 Bir Aksam Gezintisi Degil Bir Istiklal Yuruyusu 1 2012 Bir Aksam Gezintisi Degil Bir Istiklal Yuruyusu 2 2021 Pergelin Yazmaz Sivri Ucu 2021 Islamla Dalgalanmis VarolusKaynakcaOzel Yalcin 2003 s 823 a b c d e f g h i j k l m n o p q r s t u v w x y z aa ab ac ad ae af Tuzer 2019 Behramoglu Ataol 1995 Siirin Dili Anadil Istanbul Adam ss 98 100 ISBN 978 975 418 338 2 a b Kurdakul Sukran 1989 Sairler ve Yazarlar Sozlugu Inkilap Kitabevi s 312 ISBN 978 975 10 0146 7 a b c d e f g h i Fuat 2008 s 941 a b c Bezirci Asim 2002 Dunden Bugune Turk Siiri Evrensel Basim s 144 Necatigil Behcet 1960 Edebiyatimizda Isimler Sozlugu Varlik Yayinevi ss 267 268 a b Yalcin 2003 ss 823 825 a b c d e f g h i j k l m n o p Kaya 2014 ss 13 23 a b c d Ayazli 2016 ss 21 27 a b c d e f Ozel 1999 s 73 a b c d Ozel 1999 s 48 Ozel 1999 s 29 Kaya 2014 s 37 Fedai 2018 s 392 a b Ozel 1999 s 53 a b Bilgi Levent 1996 Ismet Ozel Hayati Eserleri Poetikasi Harran Universitesi ss 131 132 a b Ozel 1999 s 89 a b Ozel 1999 ss 90 91 Ozel 1999 s 92 a b c d e f Ismet Ozel Memleket Dergi ye konustu Memleket 29 Eylul 2012 27 Eylul 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Kasim 2023 Ozel 1999 s 93 a b c Kaya 2014 s 41 a b Ozel Ismet 4 Agustos 2003 Milli Gazete ismetozel org 2005 Yili Yilin Yazar Fikir Adami ve Sanatcilari Odulu Turkiye Yazarlar Birligi 20 Nisan 2010 14 Haziran 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Haziran 2023 Ozel Ismet Istiklal Marsi Dernegi 12 Eylul 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 12 Eylul 2013 www istiklalmarsidernegi org tr 17 Ocak 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 31 Ocak 2021 Kaya 2014 s 20 a b c d e f g h i Fedai 2018 ss 375 397 a b Fedai 2018 ss 388 389 Fedai 2018 s 383 Behramoglu amp Ozel 1995 s 43 a b c Fedai 2018 s 384 Behramoglu amp Ozel 1995 s 52 Behramoglu amp Ozel 1995 s 76 Ozel 1999 s 54 a b c d e f Karacoskun amp Hukum 2008 Ozel 1999 s 80 a b c Fedai 2018 s 386 Yilmaz 2019 Behramoglu Ataol 1995 Siirin Dili Anadil Adam Yayinlari s 141 ISBN 975 418 338 4 Yilmaz 2020 Ozel Ismet 10 Ekim 2004 ismetozel org Ozel 1999 s 95 a b Ozel 1999 s 96 a b Ozel 1999 s 115 a b Ozel 2014 ss 28 29 a b c Mali Hegemonya Para Faiz Borclanma Istiklal Marsi Dernegi 21 Kasim 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 21 Kasim 2023 a b c d e f g Ozel 2014 ss 78 79 Ozel 2014 s 80 a b c d Ozel 2014 ss 81 82 Ozel 2014 s 83 Genel Ayazli Dogukan 2016 Tutkulu Reddedis Tedirgin Kabullenis Ismet Ozel Genclik ve Spor Bakanligi Yayinlari Behramoglu Ataol Ozel Ismet 1995 Genc Bir Sairden Genc Bir Saire Mektuplar Istanbul Oglak Yayinlari ISBN 978 975 329 039 5 Fedai Celal 2018 Ismet Ozel in Siirlerinde 1965 1975 Donemi Siyasi Olaylari ve Halka Bakis Turk Dili ve Edebiyati Dergisi 58 2 ISSN 1015 2091 Fuat Memet 2008 Cagdas Turk Siiri Antolojisi 13 1 Adam Yayincilik ISBN 978 975 418 575 1 Karacoskun Mustafa Dogan Hukum Muhammed 2018 Ismet Ozel in Siirlerine Bireysel ve Toplumsal Degisim Yeni Turk Edebiyati Arastirmalari 19 19 ss 101 119 ISSN 2548 0472 Kaya Ahmet 2014 Ismet Ozel Hayati Siiri ve Poetikasi Doktora Tezi Inonu Univeritesi Ozel Ismet 1999 Waldo Sen Neden Burada Degilsin Sule Yayinlari ISBN 978 975 7796 25 1 Ozel Ismet 2014 Uc Zor Mesele Teknik Medeniyet Yabancilasma Tiyo Yayinevi ISBN 978 605 4893 00 3 Tuzer Ibrahim 2008 Ismet Ozel Siire Damitilmiș Hayat Dergah Yayinlari ISBN 978 975 995 101 6 Tuzer Ibrahim 2019 Ismet Ozel Turk Edebiyati Isimler Sozlugu Ahmet Yesevi Universitesi Yalcin Murat Ed 2003 Tanzimat tan Bugune Edebiyatcilar Ansiklopedisi 1 Yapi Kredi Yayinlari ISBN 978 975 08 0568 4 Yilmaz Nusret 2018 Ideoloji den Din e Ismet Ozel in 70 Sonrasi Siirlerinde Anlam Arayisi Dil ve Edebiyat Arastirmalari 18 18 ss 57 80 ISSN 1308 5069 Yilmaz Nusret 2020 Ismet Ozel in Erbain inde Modernitenin Elestirisi Uluslararasi Turkce Edebiyat Kultur Egitim TEKE Dergisi 9 2 ss 642 664 ISSN 2147 0146 Hakkinda yazilanlarKitaplar Hasan Aktas 2000 Ismet Ozel in Amentusu Metindilbilimsel Bir Cozumleme Birey Yayinlari Ibrahim Tuzer 2008 Siire Damitilmis Hayat Dergah Yayinlari Resit Gungor Kalkan 2010 Ben Ismet Ozel Sair Okur Kitapligi Yayinlari Hasan Aktas 2011 Celladina Gulumseyen Sair Ismet Ozel Metindilbilimsel Bir Cozumleme Yort Savul Yayinlari Selahattin Yusuf 2014 Bir Masal Ismet Ozel i Profil yayincilik Lutfi Bergen 2015 Kalin Anadoluculuk Ismet Ozel e Bir Cuma Mektubu Akcag Yayinlari Huseyin Etil 2019 Ismet Ozel ve Partizan Ayni Adamin Oykusu Kure Yayinlari Fatih Ozturk 2021 Sokrates ve Ismet Ozel Hece YayinlariDergi ve gazeteler Atay Rifat Guven Bedirhan 2021 Daimi Varolussal Kaygi Ismet Ozel Siiri Ornegi Turkish Academic Research Review 6 5 ss 1517 1544 Kaya Ahmet 2019 Ismet Ozel in Siirlerinin Bir Prototip Olarak Mazot Siiri Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi 18 71 ss 1252 1260 Akar Yeliz 2020 Ismet Ozel in Amentu Siiri Uzerine Sembolik Bir Okuma Yeni Turk Edebiyati Arastirmalari 12 24 ss 231 266 Sari Ahmet 2010 ISMET OZEL VE PAUL CELAN IN SIIRLERINDE SEHIR IZLEGI The City Metaper In the Lyrics of Ismet Ozel and Paul Celan Ataturk Universitesi Turkiyat Arastirmalari Enstitusu Dergisi 14 36 ss 157 171 Yilmaz Nusret 2018 ISMET OZEL IN MATARAMDA TUZLU SU ADLI SIIRINDE OZNE NIN INSASI Kesit Akademi Dergisi 15 ss 130 140 Kucukeroglu Guler 2023 ISMET OZEL IN CELLADIMA GULUMSERKEN CEKTIRDIGIM FOTOGRAFIN ARKASINDAKI SATIRLAR SIIRiNE PSIKANALITIK BIR YAKLASIM Ankara Uluslararasi Sosyal Bilimler Dergisi 6 12 ss 105 116 Fedai Celal 2018 Ismet Ozel in Siirlerinde 1965 1975 Donemi Siyasi Olaylari ve Halka Bakis Turk Dili Ve Edebiyati Dergisi 58 2 375 397 Tuzer Ibrahim 2007 UC FIRENK HAVASI NDAN MODERN INSANA OLUM VE ISMET OZEL Turkluk Bilimi Arastirmalari sy 22 ss 189 02 Balci Mustafa 2020 Ismet Ozel Siirinde Servet i Funun Izleri Journal of Turkology 30 2 ss 375 393 Secaattin Tural 2010 Ismet Ozel Siirinde Sehir Algisi Turkish Studies Sayi 5 1 s 1346 1360 Mehmet Yilmaz 2013 Ismet Ozel in Sevgilim Hayat Siirinin Marksist Estetik Acisindan Tahlili Ankara Universitesi Turkiyat Arastirmalari Enstitusu Dergisi Sayi 49 ss 221 222 Balci Mustafa Biyikli Saban 2014 Bir Siir Bir Mekan Bir Devir 4 Nisan 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde TDK TURK DILI DERGISI no 750 ss 76 85 Apace Ozgul Ozdemir Aslan Temmuz 2006 Ismet Ozel Cumhuriyet benim agabeyim sayilir soylesi Kacak Yayin 38 6 10 Cemil Meric Ismet Ozel Jurnal 2 s 300 Besir Ayvazoglu Bir Yusuf Masali Zaman Ahmet Turan Alkan 8 Mayis 2000 Turk Meselesi Zaman 8 Mayis 2000 Mustafa Armagan Part Time Feministler 26 Mart 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde Zaman Turkuaz Serdar Turgut Girtlagimda bir harf buyuyor Buna dayanacagim Serdar Turgut 12 Agustos 2003 Yasam Tarzi Olarak Hayal Kirikligi Aksam Hasmet Babaoglu 18 Eylul 2003 Cilginin Biri Konustukca Vatan Hasmet Babaoglu 19 Eylul 2003 Ismet Ozel Ne Dedi 26 Mart 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde Vatan Ali Aycil 25 Eylul 2003 Ismet Ozel Cellatlarina Gulumsuyor Vakit Sibel Eraslan Bir Cinar Bir Sehir Bir Sair Vakit Sahin Alpay 16 Agustos 2003 Menfaat Meselesi Zaman Ahmet Guntan Eylul 2003 Ismet Ozel Sevdigi Oyun Kuka Kitap lik Nuray Mert Bir Ismet Ozel Roportaji Belma Akcura Ismet Ozel Aslinda Hic Degismedi Milliyet Mehmet Sevket Eygi Ismet Ozel in Son Yazisi Milli Gazete Afet Ilgaz Ismet Ozel in Son Yazisinin Dusundurdukleri Ve Hatirlattiklari Milli Gazete Selahattin Yusuf Ismet Ozel Fikriyati icin Bir Ozet ve Kilavuz Denemesi 19 Anadolu Genclik DergisiDis baglantilarVikisoz de Ismet Ozel ile ilgili sozleri bulabilirsiniz Istiklal Marsi Dernegi resmi sitesi Turk Edebiyati Isimler Sozlugu nde Ismet Ozel