Ak aynak (Eudocimus albus) Threskiornithidae familyasında yer alan bir aynak türüdür. ABD'nin doğu kıyılarının kuzeyinden güneye doğru Meksika Körfezi boyunca Yeni Dünya tropik kıyılarının çoğunda yaşar. Orta boyda bir kuş olan bu aynağın tüyleri beyaz, aşağıya doğru kıvrık uzun gagası ve uzun ayakları parlak kızıl-turuncu ve yalnızca uçuş sırasında görülen kanat tüylerinin ucu da siyah renklidir. Erkekler dişilerden daha büyüktür ve gagaları daha uzundur. Üreme döneminde ABD'nin Atlantik kıyısı boyunca Meksika ve Orta Amerika'nın doğu kıyılarında bulunurlar. Üreme dönemi dışında yaşadıkları alan Kuzey Amerika'nın içlerine ve Karayipler'e kadar uzanır. Ayrıca Güney Amerika'da Kolombiya ve Venezuela kıyılarında da bulunur. Venezuela'nın ortasındaki popülasyon kızıl aynak ile birlikte bulunur ve bu iki tür kendi aralarında çiftleşebilmektedir. Ak aynak ile kızıl aynak bazı otoriteler tarafından tek tür olarak sınıflandırılmaktadır.
Ak aynak | |||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Florida'da bir ak aynak | |||||||||||||||||
Korunma durumu | |||||||||||||||||
Asgari endişe altında (IUCN 2.3) | |||||||||||||||||
Biyolojik sınıflandırma | |||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
İkili adlandırma | |||||||||||||||||
Eudocimus albus Linnaeus, 1758 | |||||||||||||||||
Ak aynak (açık mavi), kızıl aynak (turuncu), iki tür (bronz) dağılımı |
Asıl olarak böcekler ve küçük balıklar gibi küçük su canlılarıyla beslenirler. Çoğu bölgede en çok tercih ettikleri besin kerevittir ancak yaşam alanının durumuna ve avların bulunup bulunmamasına göre beslenmelerini adapte edebilirler. Beslenirken görsel olarak değil gagasıyla sığ sularda tabanı tarayarak ve avının şeklini dokunarak anlama yoluyla avlanır.
Üreme döneminde ak aynaklar su yakınında çok büyük koloniler hâlinde bir araya gelirler. Çiftler genel olarak tekeşlidir ve ebeveynlerin ikisi de yavruların bakımı ile ilgilenir. Ancak erkekler üreme şanslarını artırmak için diğer dişilerle de çiftleşme yoluna gidebilmektedir. Üreme döneminde erkeklerin çiftleşmemiş erkekler ve genç kuşlardan besinlerini aşırdıkları görülmüştür.
Çevreye işlenmemiş atıklar yoluyla karışan nedeniyle insanlardan kaynaklanan çevre kirliliği ak aynakların davranışını olumsuz olarak etkilemiştir. Metil cıvaya maruz kalan kuşların hormon düzeyleri değişmekte ve bu nedenle çiftleşme ve yuva yapma içgüdüleri etkilenmekte, dolayısıyla da daha düşük üreme oranları ile karşılaşılmaktadır.
Taksonomi
Ak aynak, Carl Linnaeus tarafından 1758 yılında Systema Naturae adlı eserinin 10. baskısında tanımlanan kuş türlerinden biridir ve bu tanımlamada ikili adlandırma olarak Scolopax albus adı verilmiştir.Epitet adı, Latince "ak", "beyaz" anlamına gelen albus kelimesidir.
bu türe günümüzde kullanılan ikili adlandırmasını diğer üyesi kızıl aynak (E. ruber) olan yeni Eudocimus cinsini kurarken, 1832 yılında vermiştir. Bu iki türün, tek bir türün alt türleri olarak mı yoksa birbirleriyle çok yakın akraba iki ayrı tür olarak mı hakkında uzun tartışmalar olmuştur ve Amerikan Ornitologlar Birliği bu iki türü parapatrik olmalarından ötürü bir üst tür olarak değerlendirmektedir. Gözlemlenmiş melezlerin olmaması bu iki türün ayrı olarak değerlendirilmesinde önemli bir faktör olmuştur.
Ancak 1987 yılında araştırmacılar Cristina Ramo ve Benjamin Busto tarafından yayımlanan bir saha araştırmasında, Kolombiya ve Venezuela'nın Los Llanos bölgesinde, ak aynak ile kızıl aynağın birlikte yaşadığı bölgelerde melez popülasyonların varlığının kanıdı bulunmuştur. Araştırmacılar yaptıkları gözlemlerde iki türün bireylerinin birbirleriyle eşleştiklerini, açık turuncu rengi tüylere ya da arada turuncu tüyleri olan beyaz tüylere sahip olan melezlerin varlığını ortaya koymuşlar ve bu iki türün tek bir tür olarak sınıflandırılmasını önermişler ve bu öneri de en azından bir arası rehberi tarafından dikkate alınmıştır. Melez aynaklara, Florida'da yaşayan ak aynak popülasyonlarına kızıl aynakların katılmasından sonra burada da rastlanmıştır. Ara renklere ya da kırmızı renklere sahip melezler nesiller boyunca devam etmiştir.
Ornitologlar James Hancock ve Jim Kushlan da tüy rengi, boyut, deri rengi ve üreme döneminde gaganın renginin koyulaşması gibi teşhis özelliklerindeki farkları dikkate alarak bu iki türün tek bir tür olduğunu savunmaktadır. Bir süre boyunca ayrı kalan popülasyonların sonradan Güney Amerika'nın kuzeybatısında tekrar buluştuklarını dile getirmekte ve bu iki türün arasındaki renk farkının beslenme sırasında pigmentleri almaya olanak kılan bir enzimin varlığıyla olduğunu belirtmektedirler. Güney Amerika'da bulunan beyaz tüylü kuşların albus taksonundan çok ruber taksonuna mı mensup olduğunu ve bunu belirleyebilmek için daha kapsamlı araştırmaya gerek olduğunu ortaya koymuşlardır.
Fiziksel özellikleri
Erişkin ak aynakların beyaz tüyleri ve pembe tüysüz yüz derileri ayırt edici özellikleridir. Erişkinlerin kanatlarının ucunda bulunan siyah kısımlar yalnızca uçarken görünür. Üreme dönemi dışında uzun ve aşağıya doğru kıvrık olan gagası ile uzun bacakları parlak kızıl-turuncu renktedir. Üreme döneminin ilk on gününde gagadaki deri koyulaşarak koyu pembeye ve ayaklardaki deri de mor tonlu kızıla dönüşür. Daha sonra soluk pembeye dönüşen gaganın ucu da siyahlaşır. Erkek ve dişi kuşlar benzer tüy renklerine sahip olduğu için erişkin ak aynakların cinsiyeti dış görünüşünden belirlenemez. Ancak boyut ve oran olarak erkek ile dişi arasında bir eşeysel dimorfizm vardır. Erkekler dişilerden daha büyük ve ağırdır, aynı zamanda gagaları da daha uzun ve tıknazdır. Florida'nın güneyinde yapılan bir araştırma sonucunda erkeklerin ağırlığının 872,9 g ila 1261 g, dişilerin ağırlığının 592,7 g ila 861,3 g arasında değiştiği ve erkeklerin ortalama ağırlığının 1036,4 g, dişilerin ortalama ağırlığının 764,5 g olduğu bulunmuştur. Erişkin ak aynakların boyu 53 ila 70 cm arasında, kanat açıklığı ise 90 ila 105 cm. arasında değişir. Diğer standart ölçüler ise kanat yayı 20,5 ila 31 cm., kuyruk uzunluğu 9,3 ila 12,2 cm., tarsus uzunluğu 6,75 ila 11,3 cm., gaga boyu da 11 ila 16,9 cm. arasındadır.
Yumurtadan yeni çıkan ak aynak mor ile kaplıdır. Kafa ve kanatlarda bu hav tüyler koyu kahverengi ve siyaha doğru çalar. Göğüs genellikle tüysüzdür ve tepelerinde beyaz hav tüyler bulunur. İrisler kahverengidir. Ucu koyu gri olan gaganın dışında tüysüz deriler pembemsidir ancak yumurtadan çıktıktan birkaç gün sonra deri grileşir. Yumurtadan çıkan kuşun gagası kısa ve düzdür ve beş ila dokuz gün içinde düşen bir bulunur. Altıncı günden sonra gagada üç siyah halka oluşur ancak altı haftalık iken gaga griye döner. Genç yavruların gri ile kum rengi-gri kahverengi tüyleri ikinci ila altıncı haftalar arasında çıkar. Yüz ve gaga birkaç hafta sonra pembeye dönüşürken ayaklar gri kalır. Bu evrede irisler arduvaz grisine dönüşür.Palazlandıktan sonra genç ak aynakların tüyleri çoğunlukla kahverengidir ancak arkaları, kanat altları ve alt kısımları beyaz renklidir. Ayaklar açık turuncu renge dönüşür. Genç kuş büyüdükçe sırtından başlayarak tüyleri beyazlaşır ve dereceli olarak tüy değiştirdikten sonra erişkinlerin beyaz tüylerine kavuşur. Bu değişiklik ikinci yılın sonunda kısmen tamamlanır ancak kafada ve boyunda kalan kahverengi tüyler üçüncü yılın sonunda beyazlaşabilir. Genç kuşlar erişkin boy ve ağırlığına erişmek için iki yıl geçirirler.
Diğer aynak türleri gibi ak aynak da boynu ileri ayakları da geriye doğru uzanmış olarak, sıklıkla uzun ve sık olmayan hat şeklinde ya da V şeklinde uçarlar. Kuzey Carolina'da 1986 yılında yapılan bir saha çalışmasında erişkin ak aynakların %80'inin bu şekilde uçtuğu ve genç kuşların yaz boyunca bu şekilde uçmayı öğrendikleri gözlemlenmiştir. Bu formasyonlarda uçmanın aerodinamiği iyileştirmesi enerji tüketimini azaltmaktadır. Hat şeklinde uçan kuşlar sırasıyla kanat çırpma ve süzülme şeklinde dalgalı bir düzende uçarlar. Dairesel olarak süzülerek yükselen kuşlar da gözlemlenmiştir. Kuşlar 20 km. ya da daha fazla mesafe katederken 500 ila 1000 m. yüksekliğe süzülerek çıkıldıkları görülür. Ak aynaklar çoğunlukla yerden 60 ila 100 m. yükseklikte süzülerek ya da saniyede 3,3 kanat çırpışıyla uçmaktadır.
Ak aynaklar asıl olarak urnk, urnk, ya da hunk, hunk olarak tarif edilen korna sesine benzer bir ses çıkarırlar. Uçarken, kur yaparken ve rahatsız edildiklerinde bu sesi çıkarırlar. Kuşlar ayrıca besin ararken yumuşak bir huu-huu-huu sesi çıkardıkları gibi kur esnasında da ciyaklarlar. Yuvadaki yavrular ebeveynlerinden besin isterken tiz perdeden zziu sesi çıkarırlar.
Benzer türler
Erikin olmayan ak aynaklar ile kızıl aynakları birbirinden ayırabilmek oldukça zordur. Gerçi genç kızıl aynakların bacakları ve tüysüz derileri biraz daha koyudur. Erişkin olmayan bir ak aynak yine erişkin olmayan bir bayağı aynak ile karıştırılabilir ancak genç bayağı aynaklar tamamen kahverengi tüylere sahiptir ve genç ak aynaklarda olan olan beyaz göğüs ve arka tüyler yoktur. Erişkinler, daha büyük olan ve kanatlarının ucunda daha fazla siyah tüy bulunan ayırt edilebilirler.
Dağılımı ve yaşam alanı
Tek bir kolonide 30.000'den fazla kuşun gözlemlendiği ABD'nin Florida eyaletinde ak aynak çok yaygın olarak rastlanan bir kuştur. Ayrıca Karayipler'de, Meksika'nın hem doğu hem de batı kıyılarında, Orta Amerika'da Kolombiya ve Venezuela'ya kadar olan bölgede de yaşarlar. Üreme dönemi dışında yaşadıkları bölge kıtanın içlerine kuzey de Virginia eyaletine ve batıda Teksas eyaletinin doğusuna kadar uzanır.
Dolaşmayı seven bu türün normal dağılım alanından uzaklarda bazen küçük sürüler hâlinde gözlemlendiği bilinmektedir.
Kuzey Amerika'da Kuzey ve Güney Carolina'da Florida'ya kadar olan Atlantik ve Meksika Körfezi kıyısında üreme dönemini geçirirler. Meksika'nın batı kıyısında bulunan Colima eyaletindeki Cuyutlán lagünü izole ve bölgesel olarak önemli bir üreme alanıdır. Ak aynaklar üremek için kullandıkları bölgelere her zaman geri dönmezler on binlerce kuştan oluşan büyük üreme kolonileri aynı bölgede bir ya da iki mevsim geçirebilir. Yaşadığı bölgelerde popülasyonlar zaman içinde farklı eyaletlere topluca yer değiştirmişlerdir. 1940'lara kadar ak aynaklar çoğunluğu Everglades'te olmak üzere büyük sayılar hâlinde yalnızca Florida'da üreme dönemini geçirmekteydi. ABD'nin diğer bölgelerindeki kuraklık nedeniyle 1930'larda burada 400.000'den fazla ak aynak üreme için bulunmaktaydı. 1950'lerde ve 1960'larda ise Alabama'da, Louisiana'da ve sonra Kuzey ve Güney Carolina'da, Florida'nın Meksika Körfezi kıyılarında en sonda 1970'lerde Teksas'ta büyük koloniler görülmeye başlandı. 1970'ler ile 1990'ların başında ise Güney Carolina ve Florida'da üreme kolonileri azalarak yok oldu ancak Louisiana'da ve Kuzey Carolina'da sayıları oldukça arttı. Çevredeki su havzalarının büyüklüğüne ve kalitesine göre üreme kolonileri bir ila on yedi yıl arasında sürmektedir. En uzun süre kullanılan üreme kolonilerinin bulunduğu bölgeler 800 km²'den büyük su havzalarıdır. Su havzalarının bozulması üreme için kulllanılmamasının nedenlerinden biridir. Güney Carolina'da Pumpkinseed Adası'nda üreme kolonisinin popülasyonu Hugo Kasırgası'nın su havzalarını tuzlu su ile doldurması sonucunda 1989 ile 1990 yılları arasında 10.000 kuştan 0'a düşmüştür.
Kıyılara yakın sığ bataklıkları, su havzalarını ve mangrov bataklıklarını tercih etmelerine rağmen ak aynaklar çeşitli habitatlarda yaşarlar. Ayrıca çamurlu gölcüklerde, gelgit düzlüklerinde ve hatta sulanmış çimenliklerde de sıklıkla görülürler. Özellikle Florida'nın güneyinde kıyıdan uzak yaşayan popülasyonlar bataklıklar, küçük gölcükler ve taşkına uğramış tarlaları tercih eder. Buradaki kuşlar yaz yağmurları ile su seviyelerinin yükselmesiyle birlikte daha kıyıdaki alanlara giderler.
Fosil kaydı
Florida'nın ortasında Pliyosen'in ortalarından, Kuzey Carolina'da da Pliyosen'in sonlarından kalma ak aynaklara benzeyen fosil kalıntıları bulunmuştur. Peru'nun kuzeyinde bulunan kalıntılardan soyu tükenmiş ve ak aynaktan çok az farklı Eudocimus peruvianus türü tanımlanmıştır. Kalıntılar 13.900 yıllıktır. Ak aynaklar günümüzde Peru'da hâla yaşamaktadır.
Davranış
Florida'da üreme mevsiminin sonlarına doğru yapılan bir saha çalışmasında, ortalama bir günde erişkin ak aynağın 10,25 saati besin aramak için, 0,75 saati uçmak için ve 13 saati de dinlenme, tüneme ve yuvalarıyla ilgilenme için harcadığı görülmüştür. Tüneme sırasında çoğunlukla uzun gagalarıyla tüylerini temizler, başlarının yanlarındaki yağ bezlerini sırtlarındaki tüylere sürerler. Ak aynaklar genellikle yalnızca kendilerini temizlerler, kur yapma sırasında birbirlerini temizledikleri görülebilir. Genellikle temizlenmeden önce yıkanırlar. Ak aynaklar 5 ila 20 cam. derinliğindeki suda çömelerek kanatlarıyla kendilerini ıslatarak yıkanırlar. Kur yapma sırasında yüzlerce kuş bir arada yıkanabilir.
Ak aynaklar yabancılara karşı korurlar. Agonistik ya da tehdit nümayişleri gagaları yatay şekilde ileriye doğru hamle yapma ya da dik durarak diğer kuşa karşı gagalarını sertçe açıp kapama davranışlarından oluşur. Sıklıkla rakip kuşlara doğru hamle yaparak başını ya da kanatlarını ısırabilirler.
Üreme ve yaşam süresi
Ak aynaklar ilkbaharda eşlerini seçer ve sıklıkla diğer su kuşları türleriyle birlikte devasa koloniler hâlinde üreme dönemini geçirirler. Uygun beslenme ve yuva yapabilme alanları bulunur bulunmaz yuva yapmaya başlarlar. Sıklıkla su üzerinde, ağaç ya da çalıların dallarında olan yuva yerini dişi kuş seçer ve erkeğin getirmeye yardım ettiği malzemelerle dişi kuş yuvayı yapmaya başlar. Tipik olarak dişi kuş bir ila beş yumurta yumurtlar, ancak genellikle iki ila üç yumurta yumurtlanır. Yumurtalar kahverengi lekelere sahip mat soluk mavi-yeşil renktedir ve boyutları 5,8 x 3,9 cm.'dir; ortalama ağırlıkları 50,8 g.'dır. Kara içindeki kolonilere göre kıyı kolonilerinde yumurta sayısı genellikle daha azdır ancak palazlanma oranında belirgin bir istatistiki fark yoktur. Çiftleşme ve kuluçka süresi boyunca erkek kuş beslenmek yerine aç kalarak yuvasını ve eşini tehditlerden korur. 2006 yılı üreme döneminde dişi bir ak aynağın başka ak aynaklara ait olan birkaç yuvadaki yavruları da beslediği görülmüştür ki bu davranış bu tür için ilk defa gözlemlenmiştir.
Her ne kadar ak aynaklar bariz olarak tekeşli olsalar ve her iki ebeveyn de yavrulara birlikte baksalar da erkek kuş kendi eişi le çiftleştikten sonra yuvadan ayrılarak diğer dişilerle de çiftleşebilir. Eş dışı çiftleşmeler tüm çiftleşmelerin %45'ini oluştursa da bunların ancak %15'i başarılı olabilmektedir. Tek bir eşle çiftleşmeyerek erkek kuş üreme başarısını oldukça artırabilmektedir. Her ne kadar dişiler eşleri dışında erkek kuşlarla çiftleşmeye hazır olsalar da kendilerini koruyan erkek eşleri nedeniyle bu çiftleşmelerde başarı oranı azalmaktadır.
Ak aynakların üreme başarısı bulundukları ekosistemin yağmur ve su düzeyleri gibi hidrolojik koşullarına bağlıdır. Düşük ve azalan su seviyeleri besine ulaşabilmeyi kolaylaştırır. Aksine üreme döneminde su seviyeleri arttığında ise besinler dağılır ve avlanma başarısı azalır. Besin bulmanın zorlaştığı dönemlerde yuva sayıları ve ortalama yumurta sayıları düşük olmaktadır. Ebeveynlerin bir ya da iki yavruyu 20 günlüğe kadar büyütebilme başarı oranları yuvalar arasında %5 ila %70 arasında değişebildiği gibi yakın koloniler arasında da farklılıklar gösterebilmektedir. Balık ve kerevitin az olduğu yıllarda ebeveynler yavrularına hamamböcekleri ile çöplüklerden buldukları çürümüş besinleri de yedirdiği görülür. Çalışmalar aynı zamanda yüksek sayıda yuva yapılan yıllarda baharda su seviyelerinin daha hızlı düşen yıllar olduğunu göstermektedir. Hızlı su seviyesi düşüşü kerevitlerin avlanabileceği daha büyük alanlar olması demektir. Bu çalışmalar ak aynakların yuva bölgelerini seçerken üreme başarısızlık olasılığını gözetmekten çok besin bulunulabilirliği ve yuvalara avcı tehditlerinin az olması gibi diğer faktörlere dikkat ettiğini göstermektedir. Florida'nın güneyindeki su havzalarının drenajı sığ sularda besin arayan ak aynaklar gibi türleri etkilemiş ve sayıları artmıştır.
Yavrulamanın başarısız olmasının ana nedeni kuşların yuvaları terk etmeleridir ki bunun da nedeni oldukça yüksek gelgitler sonucunda oluşan su baskınlarıdır. Yüksek gelgitlerden hemen sonra ebeveynler %61 oranında yuvalarını terk etmişlerdir. Yuvaların içindeki yumurtalar su baskını sonucunda suya kapılarak denize gider. Kuluçkaya yatmış olan ebeveyn, su seviyesi yuva tabanının 3 ila 8 cm. üzerine çıktığında genellikle yuvayı terkederler. Yine de bazı durumlarda ebeveynlerin yumurtaları başka yuvalara taşımaya çalıştıkları gözlemlenmiştir. Yuvaların yapıldığı bazı bölgelerin her sene yüksek gelgitlere maruz kalma riskine rağmen yakınlardaki bol besin kaynakları ve tehdit edici unsurların azlığı nedeniyle ak aynaklar yine de buralara yuva yapmaya devam etmektedir.
Yumurtalar yaklaşık üç haftalık bir kuluçka süresinden sonra çatlar ve yavrulara her iki ebveyn de birlikte bakar. Erkekler günün büyük bir bölümünde yuvada kalırken, dişiler de gecenin büyük bir bölümünü yuvada geçirirler. Ebeveynler yuvadaki görevlerini sabah ve akşam nöbetleşe değiştirir. Yavruların beslenmesi genellikle yuvadaki görevlerinin nöbet değişikliği sırasında olur. Diğer zamanlarda yavrular çok az beslenir ve geceyarısı ile sabah saat 6 arasında besleme yapılmaz. Yavru ölüm oranı ilk yirmi günde çok yüksektir ve Everglades bölgesinde yavruların üç haftalığa kadar yaşaması oranı %37 ila %83 arasındadır. Besinin az olduğu dönemlerde cinsiyete bağlı olarak ak aynak yavruları palazlanmadan ölebilirler. Yavrularda eşeysel dimorfizm olan birçok kuş türünde büyük erkek yavrular besin ihtiyaçları daha zor karşılandığı için yüksek ölüm oranına sahiptir. Ancak erkek ak aynak yavruları dişilerden ortalama %15 büyük olmalarında rağmen daha düşük ölüm oranına sahiptirler. Neden erkek yavruların bu şartlar altında daha yüksek yaşama oranı olduğunun araştırılması gerekse de ebeveynlerin daha büyük olan erkek yavruları ilk olarak beslediğinden şüphelenilmektedir. Bunun nedenlerinin de ya ebeveynlerin daha büyük olan yavrunun yaşama şansını daha yüksek görmesi ya da daha büyük olan erkeklerin daha küçük dişilerden besinleri daha kolay kapması olabilir.
Üreme kolonisindeki yavruları %7 ila %75 arası başka avcılar tarafından avlanabilmektedir. Ak aynak yuvalarını talan eden türü karganın Kuzey Carolina'da yapılan bir saha çalışmasında yuvalardaki yumurtaların %44'ünü yediğini göstermiştir. Yumurta ve yavru avcıları arasında , (Nycticorax nycticorax), martılar ve muhtemelen akbabalar olduğu kadar (Didelphis marsupialis), rakun (Procyon lotor) ve Elaphe cinsi yılanlar sayılabilir. Özellikle kuluçkanın son haftasında ebeveynlerin yuvaya daha fazla dikkat göstermesi nedeniyle yumurta kayıp oranı zamanla azalır. Yüksek yuva yoğunluğu ve aynı anda yumurta yumurtlanmaması daha uzun kuluçka süresi ve yumurtaların avlanabilmesi için daha fazla kolaylık sağladığından yumurtaların kaybolma oranını artırır.
Ak aynaklar yaşamlarının üçüncü yazında üremeye başlar ancak esaret altındaki kuşların dokuz ila on aylık iken de üremeye başladıkları görülmüştür. Esaret altında en uzun süre yaşayan ak aynak 20 yıldan fazla yaşamıştır, doğal ortamında ise halkalandıktan 16 yıl 4 ay sonra bulunan ak aynak olduğu kaydedilmiştir.
Notlar
- ^ a b c d Cornell Lab of Ornithology. "White Ibis, Identification". All About Birds. Ithaca, New York: Cornell University. 18 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Ağustos 2014.
- ^ Linnaeus, Carl (1758). Systema Naturae per Regna Tria Naturae, Secundum Classes, Ordines, Genera, Species, cum Characteribus, Differentiis, Synonymis, Locis. Tomus I. Editio decima, reformata (Latince). Holmiae (Stockholm, İsveç): Laurentius Salvius. s. 145.
- ^ Simpson, D.P. (1979). Cassell's Latin Dictionary (5 bas.). Londra: Cassell Ltd. s. 33. ISBN .
- ^ a b c d e f g h i Hancock, James; Kushlan, James A. (2010) [1992]. "American White Ibis". Storks, Ibises and Spoonbills of the World. Londra: A&C Black. ISBN .
- ^ a b DOI:10.2307/1521240
- ^ a b c d Nellis, David W. (2001). Common Coastal Birds of Florida & the Caribbean. Sarasota, Florida: Pineapple Press. ss. 151-55. ISBN .
- ^ Scott, Shirley, L, (Ed.) (1983). Field Guide to the Birds of North America. Washington D.C.: National Geographic Society. s. 56.
- ^ a b c d e Kushlan, James A.; Bildstein, Keith L. (10 Şubat 2009). "White Ibis". Birds of North America Online. Cornell University. 9 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Ağustos 2014.
- ^ a b . National Audubon Society Birds website. National Audubon Society, Inc. 19 Aralık 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Ağustos 2014.
- ^ DOI:10.1111/j.1557-9263.2006.00034.x
- ^ Herring, Garth; Gawlik, Dale E.; Beerens, James M. (2008). (PDF). Waterbirds. 31 (2). ss. 298-303. doi:10.1675/1524-4695(2008)31[298:SDFTGE]2.0.CO;2. ISSN 1524-4695. 24 Nisan 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Ağustos 2014.
- ^ a b DOI:10.2307/4160873
- ^ Dunning, John B. Jr., (Ed.) (1992). CRC Handbook of Avian Body Masses. Boca Raton, Florida: CRC Press. ISBN .
- ^ Cornell Lab of Ornithology. "White Ibis, Life History". All About Birds. Ithaca, New York: Cornell University. 11 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Ağustos 2014.
- ^ Hill, K. (2001). . Smithsonian Marine Station at Fort Pierce. Fort Pierce, Florida. 9 Kasım 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Ağustos 2014.
- ^ Hancock, Kushlan & Kahl (1992). Storks, Ibises, and Spoonbills of the World. Academic Press. ISBN .
- ^ De Santo, Toni L.; McDowell, Susan G.; Bildstein, Keith L. (1990). "Plumage and Behavioral Development of Nestling White Ibises" (PDF). The Wilson Bulletin. 102 (2). ss. 226-38. JSTOR 4162861. 24 Nisan 2014 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 26 Ağustos 2014.
- ^ Petit, Daniel R.; Bildstein, Keith L. (1986). "Development of Formation Flying in Juvenile White Ibises (Eudocimus albus)". The Auk. 103 (1). ss. 244-46. JSTOR 4086997.
- ^ a b Peterson, Roger Tory; Peterson, Virginia Marie (2002). Birds of Eastern and Central North America. Boston, Massachusetts: Houghton Mifflin Harcourt. s. 52. ISBN .
- ^ a b c d e Heath, Julie A.; Frederick, Peter C.; Kushlan, James A.; Bildstein, Keith L. (10 Şubat 2009). "White Ibis: Behavior". Birds of North America Online. Cornell University. 18 Ocak 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Ağustos 2014.
- ^ Schell, Edward H. (1968). "A First Ohio Record of the White Ibis Eudocimus albus" (PDF). The Ohio Journal of Science. 68 (1). ss. 17-18. ISSN 0030-0950.
- ^ Mellink, Eric; Riojas-Lopez, Monica E. (2008). (PDF). Revista de Biologica Tropical. 56 (1). ss. 391-97. 24 Eylül 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ağustos 2014.
- ^ DOI:10.1046/j.1523-1739.1996.10010203.x
- ^ a b c d Frederick, Peter C.; Ogden, John C. (1997). (PDF). Colonial Waterbirds. 20 (2). ss. 316-23. doi:10.2307/1521699. 15 Eylül 2011 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ağustos 2014.
- ^ a b c d e f Heath, Julie A.; Frederick, Peter C.; Kushlan, James A.; Bildstein, Keith L. (10 Şubat 2009). "White Ibis: Demography and Populations". Birds of North America Online. Cornell University. 18 Ocak 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Ağustos 2014.
- ^ Shepherd, Philippa; Crockett, Tanja; De Santo, Toni L.; Bildstein, Keith L. (1991). "The Impact of Hurricane Hugo on the Breeding Ecology of Wading Birds at Pumpkinseed Island, Hobcaw Barony, South Carolina". Colonial Waterbirds. 14 (2). ss. 151-57. doi:10.2307/1521504. JSTOR 1521504.
- ^ a b DOI:10.2307/1366963
- ^
- ^ Campbell, Kenneth E. (1979). The Non-passerine Pleistocene Avifauna of the Talara Tar Seeps, Northwestern Peru. Toronto, Ontario: Royal Ontario Museum. ss. 28-32, 154. ISBN .
- ^ a b DOI:10.2307/4084896
- ^ a b DOI:10.2307/4600085
- ^ Herring, Garth; Gawlik, Dale E. (2007). (PDF). Waterbirds. 30 (1). ss. 150-151. doi:10.1675/1524-4695(2007)030[0150:MNBIAA]2.0.CO;2. ISSN 1524-4695. 24 Nisan 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ağustos 2014.
- ^ a b DOI:10.2307/4534581
- ^ Herring, Garth; Gawlik, Dale E.; Cook, Mark. I.; Beerens, James M. (2010). (PDF). The Auk. 127 (3). ss. 660-670. doi:10.1525/auk.2010.09144. ISSN 0004-8038. 24 Nisan 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ağustos 2014.
- ^ Dorn, Nathan J.; Cook, Mark I.; Herring, Garth; Boyle, Robin A.; Nelson, Jennifer; Gawlik, Dale E. (2011). (PDF). Ibis. 153 (2). ss. 323-335. doi:10.1111/j.1474-919X.2011.01101.x. ISSN 0019-1019. 24 Nisan 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ağustos 2014.
- ^ a b DOI:10.2307/4087667
- ^ a b DOI:10.2307/1368495
- ^ DOI:10.1016/j.ecolind.2008.10.012
- ^ DOI:10.2307/4160835
- ^ a b Adams, Evan M.; Frederick, Peter C. (2009). (PDF). Waterbirds. 32 (1). ss. 123-127. doi:10.1675/063.032.0114. ISSN 1524-4695. 24 Nisan 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ağustos 2014.
- ^ a b DOI:10.1038/313131a0
- ^ a b DOI:10.2307/4087124
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Ak aynak Eudocimus albus Threskiornithidae familyasinda yer alan bir aynak turudur ABD nin dogu kiyilarinin kuzeyinden guneye dogru Meksika Korfezi boyunca Yeni Dunya tropik kiyilarinin cogunda yasar Orta boyda bir kus olan bu aynagin tuyleri beyaz asagiya dogru kivrik uzun gagasi ve uzun ayaklari parlak kizil turuncu ve yalnizca ucus sirasinda gorulen kanat tuylerinin ucu da siyah renklidir Erkekler disilerden daha buyuktur ve gagalari daha uzundur Ureme doneminde ABD nin Atlantik kiyisi boyunca Meksika ve Orta Amerika nin dogu kiyilarinda bulunurlar Ureme donemi disinda yasadiklari alan Kuzey Amerika nin iclerine ve Karayipler e kadar uzanir Ayrica Guney Amerika da Kolombiya ve Venezuela kiyilarinda da bulunur Venezuela nin ortasindaki populasyon kizil aynak ile birlikte bulunur ve bu iki tur kendi aralarinda ciftlesebilmektedir Ak aynak ile kizil aynak bazi otoriteler tarafindan tek tur olarak siniflandirilmaktadir Ak aynakFlorida da bir ak aynakKorunma durumuAsgari endise altinda IUCN 2 3 Biyolojik siniflandirmaAlem AnimaliaSube ChordataSinif AvesTakim PelecaniformesFamilya ThreskiornithidaeAlt familya ThreskiornithinaeCins EudocimusTur E albusIkili adlandirmaEudocimus albusLinnaeus 1758Ak aynak acik mavi kizil aynak turuncu iki tur bronz dagilimi Asil olarak bocekler ve kucuk baliklar gibi kucuk su canlilariyla beslenirler Cogu bolgede en cok tercih ettikleri besin kerevittir ancak yasam alaninin durumuna ve avlarin bulunup bulunmamasina gore beslenmelerini adapte edebilirler Beslenirken gorsel olarak degil gagasiyla sig sularda tabani tarayarak ve avinin seklini dokunarak anlama yoluyla avlanir Ureme doneminde ak aynaklar su yakininda cok buyuk koloniler halinde bir araya gelirler Ciftler genel olarak tekeslidir ve ebeveynlerin ikisi de yavrularin bakimi ile ilgilenir Ancak erkekler ureme sanslarini artirmak icin diger disilerle de ciftlesme yoluna gidebilmektedir Ureme doneminde erkeklerin ciftlesmemis erkekler ve genc kuslardan besinlerini asirdiklari gorulmustur Cevreye islenmemis atiklar yoluyla karisan nedeniyle insanlardan kaynaklanan cevre kirliligi ak aynaklarin davranisini olumsuz olarak etkilemistir Metil civaya maruz kalan kuslarin hormon duzeyleri degismekte ve bu nedenle ciftlesme ve yuva yapma icguduleri etkilenmekte dolayisiyla da daha dusuk ureme oranlari ile karsilasilmaktadir TaksonomiAk aynak Carl Linnaeus tarafindan 1758 yilinda Systema Naturae adli eserinin 10 baskisinda tanimlanan kus turlerinden biridir ve bu tanimlamada ikili adlandirma olarak Scolopax albus adi verilmistir Epitet adi Latince ak beyaz anlamina gelen albus kelimesidir bu ture gunumuzde kullanilan ikili adlandirmasini diger uyesi kizil aynak E ruber olan yeni Eudocimus cinsini kurarken 1832 yilinda vermistir Bu iki turun tek bir turun alt turleri olarak mi yoksa birbirleriyle cok yakin akraba iki ayri tur olarak mi hakkinda uzun tartismalar olmustur ve Amerikan Ornitologlar Birligi bu iki turu parapatrik olmalarindan oturu bir ust tur olarak degerlendirmektedir Gozlemlenmis melezlerin olmamasi bu iki turun ayri olarak degerlendirilmesinde onemli bir faktor olmustur Ancak 1987 yilinda arastirmacilar Cristina Ramo ve Benjamin Busto tarafindan yayimlanan bir saha arastirmasinda Kolombiya ve Venezuela nin Los Llanos bolgesinde ak aynak ile kizil aynagin birlikte yasadigi bolgelerde melez populasyonlarin varliginin kanidi bulunmustur Arastirmacilar yaptiklari gozlemlerde iki turun bireylerinin birbirleriyle eslestiklerini acik turuncu rengi tuylere ya da arada turuncu tuyleri olan beyaz tuylere sahip olan melezlerin varligini ortaya koymuslar ve bu iki turun tek bir tur olarak siniflandirilmasini onermisler ve bu oneri de en azindan bir arasi rehberi tarafindan dikkate alinmistir Melez aynaklara Florida da yasayan ak aynak populasyonlarina kizil aynaklarin katilmasindan sonra burada da rastlanmistir Ara renklere ya da kirmizi renklere sahip melezler nesiller boyunca devam etmistir Ornitologlar James Hancock ve Jim Kushlan da tuy rengi boyut deri rengi ve ureme doneminde gaganin renginin koyulasmasi gibi teshis ozelliklerindeki farklari dikkate alarak bu iki turun tek bir tur oldugunu savunmaktadir Bir sure boyunca ayri kalan populasyonlarin sonradan Guney Amerika nin kuzeybatisinda tekrar bulustuklarini dile getirmekte ve bu iki turun arasindaki renk farkinin beslenme sirasinda pigmentleri almaya olanak kilan bir enzimin varligiyla oldugunu belirtmektedirler Guney Amerika da bulunan beyaz tuylu kuslarin albus taksonundan cok ruber taksonuna mi mensup oldugunu ve bunu belirleyebilmek icin daha kapsamli arastirmaya gerek oldugunu ortaya koymuslardir Fiziksel ozellikleriABD nin Guney Carolina eyaletinde Huntington Beach Eyalet Parki nda ucan ak aynak Ucarken beyaz kanatlarin ucunda bulunan siyah tuyler gorunur Eriskin ak aynaklarin beyaz tuyleri ve pembe tuysuz yuz derileri ayirt edici ozellikleridir Eriskinlerin kanatlarinin ucunda bulunan siyah kisimlar yalnizca ucarken gorunur Ureme donemi disinda uzun ve asagiya dogru kivrik olan gagasi ile uzun bacaklari parlak kizil turuncu renktedir Ureme doneminin ilk on gununde gagadaki deri koyulasarak koyu pembeye ve ayaklardaki deri de mor tonlu kizila donusur Daha sonra soluk pembeye donusen gaganin ucu da siyahlasir Erkek ve disi kuslar benzer tuy renklerine sahip oldugu icin eriskin ak aynaklarin cinsiyeti dis gorunusunden belirlenemez Ancak boyut ve oran olarak erkek ile disi arasinda bir eseysel dimorfizm vardir Erkekler disilerden daha buyuk ve agirdir ayni zamanda gagalari da daha uzun ve tiknazdir Florida nin guneyinde yapilan bir arastirma sonucunda erkeklerin agirliginin 872 9 g ila 1261 g disilerin agirliginin 592 7 g ila 861 3 g arasinda degistigi ve erkeklerin ortalama agirliginin 1036 4 g disilerin ortalama agirliginin 764 5 g oldugu bulunmustur Eriskin ak aynaklarin boyu 53 ila 70 cm arasinda kanat acikligi ise 90 ila 105 cm arasinda degisir Diger standart olculer ise kanat yayi 20 5 ila 31 cm kuyruk uzunlugu 9 3 ila 12 2 cm tarsus uzunlugu 6 75 ila 11 3 cm gaga boyu da 11 ila 16 9 cm arasindadir Yumurtadan yeni cikan ak aynak mor ile kaplidir Kafa ve kanatlarda bu hav tuyler koyu kahverengi ve siyaha dogru calar Gogus genellikle tuysuzdur ve tepelerinde beyaz hav tuyler bulunur Irisler kahverengidir Ucu koyu gri olan gaganin disinda tuysuz deriler pembemsidir ancak yumurtadan ciktiktan birkac gun sonra deri grilesir Yumurtadan cikan kusun gagasi kisa ve duzdur ve bes ila dokuz gun icinde dusen bir bulunur Altinci gunden sonra gagada uc siyah halka olusur ancak alti haftalik iken gaga griye doner Genc yavrularin gri ile kum rengi gri kahverengi tuyleri ikinci ila altinci haftalar arasinda cikar Yuz ve gaga birkac hafta sonra pembeye donusurken ayaklar gri kalir Bu evrede irisler arduvaz grisine donusur Palazlandiktan sonra genc ak aynaklarin tuyleri cogunlukla kahverengidir ancak arkalari kanat altlari ve alt kisimlari beyaz renklidir Ayaklar acik turuncu renge donusur Genc kus buyudukce sirtindan baslayarak tuyleri beyazlasir ve dereceli olarak tuy degistirdikten sonra eriskinlerin beyaz tuylerine kavusur Bu degisiklik ikinci yilin sonunda kismen tamamlanir ancak kafada ve boyunda kalan kahverengi tuyler ucuncu yilin sonunda beyazlasabilir Genc kuslar eriskin boy ve agirligina erismek icin iki yil gecirirler Diger aynak turleri gibi ak aynak da boynu ileri ayaklari da geriye dogru uzanmis olarak siklikla uzun ve sik olmayan hat seklinde ya da V seklinde ucarlar Kuzey Carolina da 1986 yilinda yapilan bir saha calismasinda eriskin ak aynaklarin 80 inin bu sekilde uctugu ve genc kuslarin yaz boyunca bu sekilde ucmayi ogrendikleri gozlemlenmistir Bu formasyonlarda ucmanin aerodinamigi iyilestirmesi enerji tuketimini azaltmaktadir Hat seklinde ucan kuslar sirasiyla kanat cirpma ve suzulme seklinde dalgali bir duzende ucarlar Dairesel olarak suzulerek yukselen kuslar da gozlemlenmistir Kuslar 20 km ya da daha fazla mesafe katederken 500 ila 1000 m yukseklige suzulerek cikildiklari gorulur Ak aynaklar cogunlukla yerden 60 ila 100 m yukseklikte suzulerek ya da saniyede 3 3 kanat cirpisiyla ucmaktadir Ak aynaklar asil olarak urnk urnk ya da hunk hunk olarak tarif edilen korna sesine benzer bir ses cikarirlar Ucarken kur yaparken ve rahatsiz edildiklerinde bu sesi cikarirlar Kuslar ayrica besin ararken yumusak bir huu huu huu sesi cikardiklari gibi kur esnasinda da ciyaklarlar Yuvadaki yavrular ebeveynlerinden besin isterken tiz perdeden zziu sesi cikarirlar Benzer turler Erikin olmayan ak aynaklar ile kizil aynaklari birbirinden ayirabilmek oldukca zordur Gerci genc kizil aynaklarin bacaklari ve tuysuz derileri biraz daha koyudur Eriskin olmayan bir ak aynak yine eriskin olmayan bir bayagi aynak ile karistirilabilir ancak genc bayagi aynaklar tamamen kahverengi tuylere sahiptir ve genc ak aynaklarda olan olan beyaz gogus ve arka tuyler yoktur Eriskinler daha buyuk olan ve kanatlarinin ucunda daha fazla siyah tuy bulunan ayirt edilebilirler Dagilimi ve yasam alaniFlorida da Atlantik Okyanusu kiyisina yakin olan Merritt Adasi Dogal Yasami Koruma Alaninda sig sularda dolasan eriskin ak aynaklar Tek bir kolonide 30 000 den fazla kusun gozlemlendigi ABD nin Florida eyaletinde ak aynak cok yaygin olarak rastlanan bir kustur Ayrica Karayipler de Meksika nin hem dogu hem de bati kiyilarinda Orta Amerika da Kolombiya ve Venezuela ya kadar olan bolgede de yasarlar Ureme donemi disinda yasadiklari bolge kitanin iclerine kuzey de Virginia eyaletine ve batida Teksas eyaletinin dogusuna kadar uzanir Florida Orlando da kaldirim uzerinde eriskin ak aynak Dolasmayi seven bu turun normal dagilim alanindan uzaklarda bazen kucuk suruler halinde gozlemlendigi bilinmektedir Kuzey Amerika da Kuzey ve Guney Carolina da Florida ya kadar olan Atlantik ve Meksika Korfezi kiyisinda ureme donemini gecirirler Meksika nin bati kiyisinda bulunan Colima eyaletindeki Cuyutlan lagunu izole ve bolgesel olarak onemli bir ureme alanidir Ak aynaklar uremek icin kullandiklari bolgelere her zaman geri donmezler on binlerce kustan olusan buyuk ureme kolonileri ayni bolgede bir ya da iki mevsim gecirebilir Yasadigi bolgelerde populasyonlar zaman icinde farkli eyaletlere topluca yer degistirmislerdir 1940 lara kadar ak aynaklar cogunlugu Everglades te olmak uzere buyuk sayilar halinde yalnizca Florida da ureme donemini gecirmekteydi ABD nin diger bolgelerindeki kuraklik nedeniyle 1930 larda burada 400 000 den fazla ak aynak ureme icin bulunmaktaydi 1950 lerde ve 1960 larda ise Alabama da Louisiana da ve sonra Kuzey ve Guney Carolina da Florida nin Meksika Korfezi kiyilarinda en sonda 1970 lerde Teksas ta buyuk koloniler gorulmeye baslandi 1970 ler ile 1990 larin basinda ise Guney Carolina ve Florida da ureme kolonileri azalarak yok oldu ancak Louisiana da ve Kuzey Carolina da sayilari oldukca artti Cevredeki su havzalarinin buyuklugune ve kalitesine gore ureme kolonileri bir ila on yedi yil arasinda surmektedir En uzun sure kullanilan ureme kolonilerinin bulundugu bolgeler 800 km den buyuk su havzalaridir Su havzalarinin bozulmasi ureme icin kulllanilmamasinin nedenlerinden biridir Guney Carolina da Pumpkinseed Adasi nda ureme kolonisinin populasyonu Hugo Kasirgasi nin su havzalarini tuzlu su ile doldurmasi sonucunda 1989 ile 1990 yillari arasinda 10 000 kustan 0 a dusmustur Kiyilara yakin sig batakliklari su havzalarini ve mangrov batakliklarini tercih etmelerine ragmen ak aynaklar cesitli habitatlarda yasarlar Ayrica camurlu golcuklerde gelgit duzluklerinde ve hatta sulanmis cimenliklerde de siklikla gorulurler Ozellikle Florida nin guneyinde kiyidan uzak yasayan populasyonlar batakliklar kucuk golcukler ve taskina ugramis tarlalari tercih eder Buradaki kuslar yaz yagmurlari ile su seviyelerinin yukselmesiyle birlikte daha kiyidaki alanlara giderler Fosil kaydi Florida nin ortasinda Pliyosen in ortalarindan Kuzey Carolina da da Pliyosen in sonlarindan kalma ak aynaklara benzeyen fosil kalintilari bulunmustur Peru nun kuzeyinde bulunan kalintilardan soyu tukenmis ve ak aynaktan cok az farkli Eudocimus peruvianus turu tanimlanmistir Kalintilar 13 900 yilliktir Ak aynaklar gunumuzde Peru da hala yasamaktadir DavranisFlorida nde bir ak aynak Florida da ureme mevsiminin sonlarina dogru yapilan bir saha calismasinda ortalama bir gunde eriskin ak aynagin 10 25 saati besin aramak icin 0 75 saati ucmak icin ve 13 saati de dinlenme tuneme ve yuvalariyla ilgilenme icin harcadigi gorulmustur Tuneme sirasinda cogunlukla uzun gagalariyla tuylerini temizler baslarinin yanlarindaki yag bezlerini sirtlarindaki tuylere surerler Ak aynaklar genellikle yalnizca kendilerini temizlerler kur yapma sirasinda birbirlerini temizledikleri gorulebilir Genellikle temizlenmeden once yikanirlar Ak aynaklar 5 ila 20 cam derinligindeki suda comelerek kanatlariyla kendilerini islatarak yikanirlar Kur yapma sirasinda yuzlerce kus bir arada yikanabilir Ak aynaklar yabancilara karsi korurlar Agonistik ya da tehdit numayisleri gagalari yatay sekilde ileriye dogru hamle yapma ya da dik durarak diger kusa karsi gagalarini sertce acip kapama davranislarindan olusur Siklikla rakip kuslara dogru hamle yaparak basini ya da kanatlarini isirabilirler Ureme ve yasam suresi Florida da bir agaca tunemis ak aynaklar Ak aynaklar ilkbaharda eslerini secer ve siklikla diger su kuslari turleriyle birlikte devasa koloniler halinde ureme donemini gecirirler Uygun beslenme ve yuva yapabilme alanlari bulunur bulunmaz yuva yapmaya baslarlar Siklikla su uzerinde agac ya da calilarin dallarinda olan yuva yerini disi kus secer ve erkegin getirmeye yardim ettigi malzemelerle disi kus yuvayi yapmaya baslar Tipik olarak disi kus bir ila bes yumurta yumurtlar ancak genellikle iki ila uc yumurta yumurtlanir Yumurtalar kahverengi lekelere sahip mat soluk mavi yesil renktedir ve boyutlari 5 8 x 3 9 cm dir ortalama agirliklari 50 8 g dir Kara icindeki kolonilere gore kiyi kolonilerinde yumurta sayisi genellikle daha azdir ancak palazlanma oraninda belirgin bir istatistiki fark yoktur Ciftlesme ve kulucka suresi boyunca erkek kus beslenmek yerine ac kalarak yuvasini ve esini tehditlerden korur 2006 yili ureme doneminde disi bir ak aynagin baska ak aynaklara ait olan birkac yuvadaki yavrulari da besledigi gorulmustur ki bu davranis bu tur icin ilk defa gozlemlenmistir Her ne kadar ak aynaklar bariz olarak tekesli olsalar ve her iki ebeveyn de yavrulara birlikte baksalar da erkek kus kendi eisi le ciftlestikten sonra yuvadan ayrilarak diger disilerle de ciftlesebilir Es disi ciftlesmeler tum ciftlesmelerin 45 ini olustursa da bunlarin ancak 15 i basarili olabilmektedir Tek bir esle ciftlesmeyerek erkek kus ureme basarisini oldukca artirabilmektedir Her ne kadar disiler esleri disinda erkek kuslarla ciftlesmeye hazir olsalar da kendilerini koruyan erkek esleri nedeniyle bu ciftlesmelerde basari orani azalmaktadir Everglades Ulusal Parkinda sirtindaki kahverengi tuylerin yerine beyaz tuyleri cikmaya baslamis genc ak aynak Ak aynaklarin ureme basarisi bulunduklari ekosistemin yagmur ve su duzeyleri gibi hidrolojik kosullarina baglidir Dusuk ve azalan su seviyeleri besine ulasabilmeyi kolaylastirir Aksine ureme doneminde su seviyeleri arttiginda ise besinler dagilir ve avlanma basarisi azalir Besin bulmanin zorlastigi donemlerde yuva sayilari ve ortalama yumurta sayilari dusuk olmaktadir Ebeveynlerin bir ya da iki yavruyu 20 gunluge kadar buyutebilme basari oranlari yuvalar arasinda 5 ila 70 arasinda degisebildigi gibi yakin koloniler arasinda da farkliliklar gosterebilmektedir Balik ve kerevitin az oldugu yillarda ebeveynler yavrularina hamambocekleri ile copluklerden bulduklari curumus besinleri de yedirdigi gorulur Calismalar ayni zamanda yuksek sayida yuva yapilan yillarda baharda su seviyelerinin daha hizli dusen yillar oldugunu gostermektedir Hizli su seviyesi dususu kerevitlerin avlanabilecegi daha buyuk alanlar olmasi demektir Bu calismalar ak aynaklarin yuva bolgelerini secerken ureme basarisizlik olasiligini gozetmekten cok besin bulunulabilirligi ve yuvalara avci tehditlerinin az olmasi gibi diger faktorlere dikkat ettigini gostermektedir Florida nin guneyindeki su havzalarinin drenaji sig sularda besin arayan ak aynaklar gibi turleri etkilemis ve sayilari artmistir Yavrulamanin basarisiz olmasinin ana nedeni kuslarin yuvalari terk etmeleridir ki bunun da nedeni oldukca yuksek gelgitler sonucunda olusan su baskinlaridir Yuksek gelgitlerden hemen sonra ebeveynler 61 oraninda yuvalarini terk etmislerdir Yuvalarin icindeki yumurtalar su baskini sonucunda suya kapilarak denize gider Kuluckaya yatmis olan ebeveyn su seviyesi yuva tabaninin 3 ila 8 cm uzerine ciktiginda genellikle yuvayi terkederler Yine de bazi durumlarda ebeveynlerin yumurtalari baska yuvalara tasimaya calistiklari gozlemlenmistir Yuvalarin yapildigi bazi bolgelerin her sene yuksek gelgitlere maruz kalma riskine ragmen yakinlardaki bol besin kaynaklari ve tehdit edici unsurlarin azligi nedeniyle ak aynaklar yine de buralara yuva yapmaya devam etmektedir Florida da genc bir kus Yumurtalar yaklasik uc haftalik bir kulucka suresinden sonra catlar ve yavrulara her iki ebveyn de birlikte bakar Erkekler gunun buyuk bir bolumunde yuvada kalirken disiler de gecenin buyuk bir bolumunu yuvada gecirirler Ebeveynler yuvadaki gorevlerini sabah ve aksam nobetlese degistirir Yavrularin beslenmesi genellikle yuvadaki gorevlerinin nobet degisikligi sirasinda olur Diger zamanlarda yavrular cok az beslenir ve geceyarisi ile sabah saat 6 arasinda besleme yapilmaz Yavru olum orani ilk yirmi gunde cok yuksektir ve Everglades bolgesinde yavrularin uc haftaliga kadar yasamasi orani 37 ila 83 arasindadir Besinin az oldugu donemlerde cinsiyete bagli olarak ak aynak yavrulari palazlanmadan olebilirler Yavrularda eseysel dimorfizm olan bircok kus turunde buyuk erkek yavrular besin ihtiyaclari daha zor karsilandigi icin yuksek olum oranina sahiptir Ancak erkek ak aynak yavrulari disilerden ortalama 15 buyuk olmalarinda ragmen daha dusuk olum oranina sahiptirler Neden erkek yavrularin bu sartlar altinda daha yuksek yasama orani oldugunun arastirilmasi gerekse de ebeveynlerin daha buyuk olan erkek yavrulari ilk olarak beslediginden suphelenilmektedir Bunun nedenlerinin de ya ebeveynlerin daha buyuk olan yavrunun yasama sansini daha yuksek gormesi ya da daha buyuk olan erkeklerin daha kucuk disilerden besinleri daha kolay kapmasi olabilir Ureme kolonisindeki yavrulari 7 ila 75 arasi baska avcilar tarafindan avlanabilmektedir Ak aynak yuvalarini talan eden turu karganin Kuzey Carolina da yapilan bir saha calismasinda yuvalardaki yumurtalarin 44 unu yedigini gostermistir Yumurta ve yavru avcilari arasinda Nycticorax nycticorax martilar ve muhtemelen akbabalar oldugu kadar Didelphis marsupialis rakun Procyon lotor ve Elaphe cinsi yilanlar sayilabilir Ozellikle kuluckanin son haftasinda ebeveynlerin yuvaya daha fazla dikkat gostermesi nedeniyle yumurta kayip orani zamanla azalir Yuksek yuva yogunlugu ve ayni anda yumurta yumurtlanmamasi daha uzun kulucka suresi ve yumurtalarin avlanabilmesi icin daha fazla kolaylik sagladigindan yumurtalarin kaybolma oranini artirir Ak aynaklar yasamlarinin ucuncu yazinda uremeye baslar ancak esaret altindaki kuslarin dokuz ila on aylik iken de uremeye basladiklari gorulmustur Esaret altinda en uzun sure yasayan ak aynak 20 yildan fazla yasamistir dogal ortaminda ise halkalandiktan 16 yil 4 ay sonra bulunan ak aynak oldugu kaydedilmistir Notlar a b c d Cornell Lab of Ornithology White Ibis Identification All About Birds Ithaca New York Cornell University 18 Mayis 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Agustos 2014 Linnaeus Carl 1758 Systema Naturae per Regna Tria Naturae Secundum Classes Ordines Genera Species cum Characteribus Differentiis Synonymis Locis Tomus I Editio decima reformata Latince Holmiae Stockholm Isvec Laurentius Salvius s 145 Simpson D P 1979 Cassell s Latin Dictionary 5 bas Londra Cassell Ltd s 33 ISBN 0 304 52257 0 a b c d e f g h i Hancock James Kushlan James A 2010 1992 American White Ibis Storks Ibises and Spoonbills of the World Londra A amp C Black ISBN 1 4081 3500 0 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link a b DOI 10 2307 1521240 a b c d Nellis David W 2001 Common Coastal Birds of Florida amp the Caribbean Sarasota Florida Pineapple Press ss 151 55 ISBN 1 56164 191 X Scott Shirley L Ed 1983 Field Guide to the Birds of North America Washington D C National Geographic Society s 56 a b c d e Kushlan James A Bildstein Keith L 10 Subat 2009 White Ibis Birds of North America Online Cornell University 9 Mayis 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Agustos 2014 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link a b National Audubon Society Birds website National Audubon Society Inc 19 Aralik 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Agustos 2014 DOI 10 1111 j 1557 9263 2006 00034 x Herring Garth Gawlik Dale E Beerens James M 2008 PDF Waterbirds 31 2 ss 298 303 doi 10 1675 1524 4695 2008 31 298 SDFTGE 2 0 CO 2 ISSN 1524 4695 24 Nisan 2014 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 26 Agustos 2014 a b DOI 10 2307 4160873 Dunning John B Jr Ed 1992 CRC Handbook of Avian Body Masses Boca Raton Florida CRC Press ISBN 0 8493 4258 9 Cornell Lab of Ornithology White Ibis Life History All About Birds Ithaca New York Cornell University 11 Mayis 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Agustos 2014 Hill K 2001 Smithsonian Marine Station at Fort Pierce Fort Pierce Florida 9 Kasim 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Agustos 2014 Hancock Kushlan amp Kahl 1992 Storks Ibises and Spoonbills of the World Academic Press ISBN 978 0 12 322730 0 De Santo Toni L McDowell Susan G Bildstein Keith L 1990 Plumage and Behavioral Development of Nestling White Ibises PDF The Wilson Bulletin 102 2 ss 226 38 JSTOR 4162861 24 Nisan 2014 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 26 Agustos 2014 Petit Daniel R Bildstein Keith L 1986 Development of Formation Flying in Juvenile White Ibises Eudocimus albus The Auk 103 1 ss 244 46 JSTOR 4086997 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link a b Peterson Roger Tory Peterson Virginia Marie 2002 Birds of Eastern and Central North America Boston Massachusetts Houghton Mifflin Harcourt s 52 ISBN 0 395 74046 0 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link a b c d e Heath Julie A Frederick Peter C Kushlan James A Bildstein Keith L 10 Subat 2009 White Ibis Behavior Birds of North America Online Cornell University 18 Ocak 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Agustos 2014 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Schell Edward H 1968 A First Ohio Record of the White Ibis Eudocimus albus PDF The Ohio Journal of Science 68 1 ss 17 18 ISSN 0030 0950 Mellink Eric Riojas Lopez Monica E 2008 PDF Revista de Biologica Tropical 56 1 ss 391 97 24 Eylul 2015 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 27 Agustos 2014 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link DOI 10 1046 j 1523 1739 1996 10010203 x a b c d Frederick Peter C Ogden John C 1997 PDF Colonial Waterbirds 20 2 ss 316 23 doi 10 2307 1521699 15 Eylul 2011 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 27 Agustos 2014 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link a b c d e f Heath Julie A Frederick Peter C Kushlan James A Bildstein Keith L 10 Subat 2009 White Ibis Demography and Populations Birds of North America Online Cornell University 18 Ocak 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Agustos 2014 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Shepherd Philippa Crockett Tanja De Santo Toni L Bildstein Keith L 1991 The Impact of Hurricane Hugo on the Breeding Ecology of Wading Birds at Pumpkinseed Island Hobcaw Barony South Carolina Colonial Waterbirds 14 2 ss 151 57 doi 10 2307 1521504 JSTOR 1521504 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link a b DOI 10 2307 1366963 Campbell Kenneth E 1979 The Non passerine Pleistocene Avifauna of the Talara Tar Seeps Northwestern Peru Toronto Ontario Royal Ontario Museum ss 28 32 154 ISBN 0 88854 230 5 a b DOI 10 2307 4084896 a b DOI 10 2307 4600085 Herring Garth Gawlik Dale E 2007 PDF Waterbirds 30 1 ss 150 151 doi 10 1675 1524 4695 2007 030 0150 MNBIAA 2 0 CO 2 ISSN 1524 4695 24 Nisan 2014 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 28 Agustos 2014 a b DOI 10 2307 4534581 Herring Garth Gawlik Dale E Cook Mark I Beerens James M 2010 PDF The Auk 127 3 ss 660 670 doi 10 1525 auk 2010 09144 ISSN 0004 8038 24 Nisan 2014 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 28 Agustos 2014 Dorn Nathan J Cook Mark I Herring Garth Boyle Robin A Nelson Jennifer Gawlik Dale E 2011 PDF Ibis 153 2 ss 323 335 doi 10 1111 j 1474 919X 2011 01101 x ISSN 0019 1019 24 Nisan 2014 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 28 Agustos 2014 a b DOI 10 2307 4087667 a b DOI 10 2307 1368495 DOI 10 1016 j ecolind 2008 10 012 DOI 10 2307 4160835 a b Adams Evan M Frederick Peter C 2009 PDF Waterbirds 32 1 ss 123 127 doi 10 1675 063 032 0114 ISSN 1524 4695 24 Nisan 2014 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 28 Agustos 2014 a b DOI 10 1038 313131a0 a b DOI 10 2307 4087124