Bu maddede Hata: Eksik olan bilgileri belirtmelisiniz. konusunun eksik olduğu düşünülmektedir. () |
Alanlar (Yunanca: Ἀλανοί Alanoi; Çince: 阿蘭聊 Alanliao (Pinyin); Latince: Alani/Halani), İskit-Sarmat kökenli göçebe halk. MÖ dönemlerde bugünkü Kazakistan topraklarında yaşamaktaydılar. Miladi dönemin başlangıç yıllarında ise Alanların büyük bir bölümü Volga ırmağını geçerek Don ırmağı civarlarına, Kırım ve Kuzey Kafkasya topraklarına gelerek bu bölgelerde uzun yıllar hakimiyet kurmuşlardır.
Alan isminin İrani diller kökenli Aryan sözcüğünün bir varyasyonundan türediği iddia edilmektedir.
Bazı tarihçiler tarafından ise Alanların Türk kökenli bir halk olduğu iddia edilmektedir.
13. Yüzyılda Said el Magribi'nin “Kitab-el Coğrafya” adlı kitabında ise Alanların kökeni hakkında şöyle yazar:
“Gürcistan’ın doğusunda Alan ülkesi bulunur. Bunlar Hıristiyanlaşan Türklerdendir”.
İsim
Ammianus Marcellinus Alan ismini "kendilerini çevreleyen dağlardan" aldıklarını belirttiğinden Türkçe "alanğ"(düz ova, arazi) kelimesi ile ilişkilendirilmiştir.
Alan dili
Alanların dilleri Doğu İrani diller grubuna yakın olduğu iddia edilmektedir. veya varyasyonundan türediği iddia edilmektedir.
Bu Alancada bulunan at kelimesinin diğer İrani diller ile karşılaştırılması ile iddia edilmektedir.
Bir başka iddia Birûni'ye göre, Alanların dili Harezmşahlar'ın ve Kumanlar'ın dillerine benzerdir.Alanların bir kısmı Kıpçak grubu diğer kısmı ise Oğuzlar'a aittir
Dil | Grup | At |
---|---|---|
Alan dili | Doğu İrani diller | *aspa |
Hotanca | Kuzeydoğu İrani dilleri | aśśa |
Osetçe | Kuzeydoğu İrani dilleri | efs |
Kuzeydoğu İrani dilleri | yaš | |
Kuzeydoğu İrani dilleri | asp | |
Avestaca | Güneydoğu İrani dilleri | aspa |
Beluçça | Güneydoğu İrani dilleri | asp |
Medce | Kuzeybatı İrani dilleri | aspa |
Kürtçe | Kuzetbatı İrani dilleri | (asp, hasp, hesp) |
Eski Farsça | Güneybatı İrani dilleri | asa |
Farsça | Güneybatı İrani dilleri | asb |
Sanskritçe | Hint-Aryan | áśva |
Hintçe | Hint-Aryan | घोड़ा (ghoda) |
Anadolu
İznik İmparatoru III. İoannes (John) Vatatzes'in Batı Anadolu'daki Türk yayılışına engel olma yolundaki kalabalık Kuman topluluklarını Oğuz-Türkmenlere karşı Batı Anadolu'ya iskan etmesinden sonraki ikinci girişim XIV. yüzyılın hemen başında Balkanlardaki Alan topluluklarının müşterek İmparator VIII. Mikhail Paleologos tarafından Balkanlardan Anadolu'ya nakledilmesidir.
1261 Ağustosunda ordusunun başında İstanbul'a giren VIII. Mikhail Palaiologos (1259-1282) büyük bir hayali gerçekleştirmiş oldu. Ancak devlet merkezinin İstanbul'a taşınmasının ardından yeniden bir dünya imparatorluğu olma yönündeki teşebbüsler o dönemde Bizans'ın sahip olduğu gücün çok üzerinde bir iddia idi. Anadolu'nun tüm kaynaklarının İstanbul ve Avrupa eyaletleri için harcanması, doğu sınırının güvenliğini sağlayan kuvvetlerin batıdaki mücadelelerde kullanılmak üzere götürülmeleri Bizans'ın Batı Anadolu'daki hakimiyet sahaları için tam anlamıyla bir yıkım oldu. Savunma hattı çöken doğu sınırını güçlük çekmeden aşan Türkler, Bizans bölgelerini ele geçirdiler. Doğu sınırının ihmal edilmesinin çok ağır sonuçlar doğuracağını sonradan fark eden VIII. Mikhail, iktidarının son yıllarında Anadolu'daki durum ile ilgilense de artık çok geçti. VIII. Mikhail 1282 yılı sonunda öldüğünde Bizans'ın Batı Anadolu'daki arazileri neredeyse tamamen Türkler tarafından ele geçirilmişti". Anadolu'yu tamamen kaybetmek üzere olduğunu fark eden Bizans yönetimi bu tarihten sonra ordusu yok edilen Anadolu'nun savunması için yine Balkanlardan nüfus transferi yapmak veya batıdan ücretli asker getirmek gibi yöntemlere başvurdu. 1300 yılında Tunanın ötesinde yaşayan Hristiyan Alan topluluklarından gelen elçilik heyeti imparatora kendilerinin Bizans hizmetine girmek istediğini bildirdi. Aileleri ile yerleşebilecekleri arazi isteyen Alanlar buna karşılık imparatorluğun Anadolu'daki Türkler ile olan mücadelesine destek vereceklerini ve Türkleri bölgeden çıkarmak için tüm güçleri ile sonuna kadar savaşacaklarını vadediyorlardı. Bizans yazarlarından Grêgoras, imparatorun Alanların bu teklifini "Tanrıdan gelen bir lütuf' gibi büyük bir memnuniyetle kabul ettiğini, zira onun, bu sayede Türklere karşı zafer kazanacağına inandığını yazmaktadır. Aynı yazar bu teklifin imparator tarafından kabul edilmesinin Bizans halkı tarafından tepki ile karşılandığını ve yabancı bir millet ile yapılan bu anlaşmanın sonunda imparatorluğu uçurumun kenarına sürüklediğini ifade etmektedir.
İstanbul'a gönderdikleri elçilik heyetinin çok iyi karşılanması ve taleplerinin kabul edilmesi üzerine çok geçmeden kadın ve çocukları ile birlikte Balkanlarda ki Alan toplukları başkent İstanbul önlerine geldi. Esas olarak Türklerle savaşmak üzere gelen Alanlar için para, at ve silah temin etmek gerekiyordu. İhtiyaçların bir kısmı imparatorluk hazinesinden bir kısmı ise ordunun mallarından tedarik edilmeye çalışıldı. Ancak bu yeterli olmayınca eksiklerin halktan temin edilmesi yoluna gidildi. Grêgoras, ülkedeki tüm şehir ve köyleri gezip aramalar yapan vergi memurlarının halkın elindeki silah ve atları topladıkları yazmaktadır. Ağlaya sızlaya sahip oldukları her şeyi vermek zorunda kalan halk, kendilerini sözde Türklerin saldırılarından kurtarmak için toplanan bu yeni orduyu sevinç ve alkışlarla değil lanet okuyarak yolcu etti
Bizans hizmetine alınan Alan kuvvetlerinden bir kısmı İzmit ve çevresinin savunmasını yürüten Muzalon'un emrine verildi. Geri kalan Alan kuvvetleri ise 1302 yılı ilkbaharında müşterek imparator IX. Mikhail Palaiologos'un emrinde Anadolu yakasına geçerek kamp kuracakları Manisa'ya doğru ilerlemeye başladılar. IX. Mikhail'in emrinde Alanların dışında Bizans birlikleri ve gönüllü halktan oluşan kabalık bir ordu vardı. Bu ani gelişmeyi haber alan Türkler ise durumun tam olarak ne olduğunu anlayana kadar güvenlikleri için dar ve sarp geçitlerle korunan dağlık ve ormanlık bölgelere çekildiler. Böylece eğer söylendiği gibi düşman yenilemeyecek kadar kuvvetli ise doğrudan onunla karşılaşmak yerine tuzaklar kurup ani baskınlar yapmak suretiyle mücadele edeceklerdi".
Ancak durum Türklerin endişelendiği kadar ciddi değildi. Nitekim Türklere karşı savaşmak üzere gelen Alanlar Anadolu'ya geçer geçmez Bizans halkının mallarını yağmalamaya başlamıştı. Gelen bu kuvvetlerin düzenli askerî birliklerden ziyade şahsi kazançlarının peşinde koşan çapulcular olduğunu anlayan Türkler, saklandıkları yerlerden çıkarak saldırıya geçtiler. Düşmanlarının gücünü tartmak için önce hafif, ardından daha şiddetli saldırılar düzenleyen Türkler, imparatorluk karargâhının etrafını çevirdiler. Daha ilk saldırılar karşısında kaçmaya yüz tutan birliklerinin durumunu gören imparator, danışmanlarının da telkiniyle açık arazide baş edemeyeceğini anladığı Türklere karşı birliklerini korunaklı Manisa'ya götürerek burada mücadele etmeye karar verdi. İmparatorun bu kararı ile hayal kırıklığına uğrayan gönüllü Alanlar evlerini ve mallarını korumak için Bizans ordugâhını terk etti". Hemen ardından imparatoru terk eden Alanlar, önlerine çıkan Bizans arazilerini yağmalayarak Çanakkale Boğazı'na kadar geldiler ve buradan karşı kıyıya geçerek yurtlarına geri döndüler".
Gözyaşları içerisinde halktan zorla toplanan vergi, silah, at ve diğer malzemeler ile dualar yerine beddualarla uğurlanan bu ordunun başarılı olma imkanının olmadığını ifade eden Grêgoras, bu başarısız teşebbüsün ardından imparatorun başkente dönerken Türklerin Midilli'nin karşı kıyılarına kadar olan tüm bölgeleri ele geçirdiğini ifade etmektedir".
Bu acı tecrübeye rağmen imparatorluk Alanlar ile bağlarını koparmamış ve Alan kuvvetlerinin ordudaki varlığı devam etmiştir. Nitekim II. Andronikos Palaiologos döneminde Türklerle savaşmak üzere Bizans hizmetine giren Katalan Birliği 1304 İlkbaharında Anadolu'ya geçtiğinde onlara refakat eden Bizans kuvvetleri içinde Alan askerleri de vardı. Yine bu Alanların Katalanların lideri Roger de Flor'un 1305 Nisanında müşterek imparator IX. Mikhail'in Edirne'deki sarayında öldürülmesinde başrolde olduklarını görmekteyiz". Liderlerinin öldürülmesine kızan ve işgal ettikleri Gelibolu yarım adasını kendilerine üs haline getirerek civardaki bölgeleri talan etmeye başlayan" Katalanlar üzerine gönderilen Bizans ordusu içinde de yine önemli sayıda Alan süvarisi vardı.
1305 Mayıs'ında donanmaları Cenevizliler tarafından imha edilince" büyük güç kaybeden Katalanlar, daha önce savaştıkları Türklerden yardım istemek zorunda kaldılar. Bizans'a karşı ittifak kurmak için karşı kıyıdaki Türklere elçi gönderen Katalanların bu teklifi uygun görülünce ilk olarak 500 kişilik bir Türk piyade birliği gelmiş, daha sonra kısa süre içinde çok sayıda Türk Gelibolu'ya geçmişti". 1305 yılında Gelibolu'ya geçen Türkler ile birleşen Katalanların Trakya'daki yağma ve talan hareketlerinden bunalan Bizans yönetimi buna son vermek için harekete geçti. Ancak 10 Haziran 1305'te Tekirdağ yakınındaki Apros (İncecik)'ta taraflar arasında meydana gelen savaşta Bizans ordusu neredeyse tamamen imha edildi". Bu mağlubiyetten birkaç gün sonra Bizans ordusunda görev yapan Türkopoller de Katalanların safına geçerek soydaşları Halil'in kuvvetlerine katılmışlardı. Pakhymeres, Apros savaşının ardından Katalanlara katılmak üzere Gelibolu'ya giden Türkopolleri takip eden eş ve çocuklarının Alan ücretli askerleri tarafından yakalanarak imparatora gönderildiklerini ve imparatorun da Türkopolleri yeniden kendi tarafına çekmek için onları kullandığını fakat bunda başarısız olduğunu ifade etmektedir.
Kafkasya
Alanların bir kısmı 4. yüzyılda Kavimler Göçüne katılmıştır. Kalanlar ise Kafkas coğrafyasında yerleşik hayata geçmişlerdir. Alanların klan esaslı birliği daha sonra Alania olarak bilinen Alan ve yerel Kafkas halklarını bir araya getiren ve Tatar-Moğol İstilasına kadar devam eden feodalizm öncesi yönetim şekline sahip bir devlet oluşturmuşlardır. 1230'lu yılların sonuna doğru Alania'yı ele geçiren Tatar-Moğollar hayatta kalan Alanları Kafkasya'nın merkezindeki dağlık yerlerde ve Kafkas Dağlarının ötesine yerleşmek zorunda bırakmışlardır. Buralarda yerel halkların da karışması ile Osetyalı olarak yaşamlarını sürdürmüş ve Kuzey Kafkasya'daki halkların etnik kökeninde (Karaçay-Balkar) önemli rol oynamışlardır. Alanlar son yıllarını, bugünkü Karaçay-Çerkes ve Kabardey-Balkarya topraklarının Beştav ve Abhazya’nın Kodor ırmağı çevresinde ve yüksek dağlık vadilerde 18'ci yüzyıla kadar sürdürmüşlerdir. Osetçe dilinin Alancanın soyundan geldiği düşünülmektedir.
Görünüş
4. yüzyılda yaşamış Romalı tarihçi Ammianus Marcellinus Alanların uzun boylu ve sarışın olduğunu yazmıştır:
Neredeyse tüm Alan erkekleri uzun boylu ve yakışıklıdır; saçları sarı gibidir, gözleri ise kızgın bakışlıdır.
Din
Hristiyanlaştırılmadan önce Alanların Hint-Aryan tanrılarına tapınan çok tanrılı bir kavim olmuştur. Dinsel olarak İskit dinleri veya çok tanrılı Zerdüştlük ile bağlantılı olabilecekleri düşünülmektedir. Dominant tanrılarını ayinlerinde cisimleştirmek gibi bazı gelenekler İskit kültüründen alınmıştır.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ "The Hou Hanshu". 6 Haziran 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Mart 2019.
- ^ Ian Almond, Two faiths, one banner: when Muslims marched with Christians across Europe's battlegrounds 30 Eylül 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Harvard University Press, 2011, s.108
- ^ Klaus Röhrborn, Wolfgang Veenker: Runen, Tamgas und Graffiti aus Asien und Osteuropa 30 Eylül 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., In Kommission bei O. Harrassowitz, 1985, s. 5
- ^ Zakiev M. Z., Who are Alans? 10 Şubat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Kazan, 1995
- ^ Biblioteka İnostrannıh Pisateley o Rossii, t.1, SPb, 1836
- ^ Golden 2009.
- ^ a b Abaev & Bailey 1985.
- ^ KOÇAK, Zülfiye (1 Ocak 2015). "HASAN TAŞKIRAN, SELÇUKLU DEVLETLERİNDE SUİKASTLAR, SELENGE YAYINLARI, İSTANBUL 2". The Journal of Academic Social Science Studies. 6 (Number: 36): 513-513. doi:10.9761/jasss2895. ISSN 2147-2971.
- ^ Almond, Ian (2009). Two Faiths, One Banner. I.B.Tauris. ISBN .
- ^ Skjærvo, P. O. (Şubat 1985). "Klaus Rõhrborn and Wolfgang veenker(ed.): Sprachen des Buddhismus in Zentralisien. Vorträge des Hambruger Symposions vom 2. Juli bis 5. Juli 1981. (Verõffentlichungen der Societas Uralo-Altaica. Bd. 16.) vi [142] pp. Wiesbaden: In Kommission bei Otto Harrassowitz, 1983. DM 84". Bulletin of the School of Oriental and African Studies. 48 (1): 148-149. doi:10.1017/s0041977x00027270. ISSN 0041-977X.
- ^ MUSUL, Gizem (25 Ocak 2018). "A. N. ÖZDAL, Ortaçağ Ekonomisi ve Müslüman Tüccarlar (X-XIV. Yüzyıllar). İstanbul 2016. Selenge Yayınları, 584 sayfa. ISBN 9786054944095". LIBRI Kitap Tanitimi, Elestiri ve Ceviri Dergisi (4): 13-17. doi:10.20480/lbr.2018004. ISSN 2458-7826.
- ^ Duan, "Dingling, Gaoju and Tiele", s. 47-49, 330-339
- ^ Sinor, Denis, (Ed.) (1 Mart 1990). "The Cambridge History of Early Inner Asia". doi:10.1017/chol9780521243049.
- ^ ÖZTÜRK, UFUK (15 Temmuz 2013). "TASAVVUFA GİRİŞ (2) - TASAVVUFUN TARİHİ (BÖLÜM 1)". ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ: 1-20. doi:10.24082/abked.2013.07.001.
- ^ Prof. Dr. Ramazan Şeşen (1985). İslam Coğrafyacılarına Göre Türkler ve Türk Ülkeleri. Ankara: Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları. 5 Şubat 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 5 Şubat 2023.
- ^ Ammianus Marcellinus; Yonge, Charles Duke (1894). The Roman history of Ammianus Marcellinus, during the reigns of the emperors Constantius, Julian, Jovianus, Valentinian, and Valens. University of California Libraries. London ; New York : G. Bell. s. 580.
The Danube, which is greatly increased by other rivers falling into it, passes through the territory of the Sauromatse, which extends as far as the river Don, the boundary between Asia and Europe. On the other side of this river the Alani inhabit the enormous deserts of Soythia, deriving their own name from the mountains around
- ^ Kāshgarī, Maḥmūd; Atalay, Besim (1985). Divanü Lûgat-it-Türk tercümesi. I. Türk Dil Kurumu. s. 135. 8 Şubat 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Şubat 2023.
- ^ Mizrak, Egemen Çağrı (24 Kasım 2021). "ASAZ – AORSİARSİ BOYLARININ "TÜRK" KÖKENLERİ ÜZERİNE". Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi. doi:10.53718/gttad.1012495. ISSN 2667-5366.
- ^ Mallory, J. P.; Adams, Douglas Q. (1997). Encyclopedia of Indo-European Culture (İngilizce). Taylor & Francis. ISBN .
- ^ Abaev, Vasiliĭ Ivanovich; l'Oriente, Istituto italiano per l'Africa e (1998). Studia iranica et alanica (Rusça). Istituto italiano per l'Africa e l'Oriente. 12 Ağustos 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Mart 2019.
- ^ Rédaction (15 Mayıs 2006). "« Le bhūmi nel Libro di Vimalakīrti cotanese », in : Carlo G. Cereti, Beniamino Melasecchi and Farrokh Vajifdar, eds., Orientalia Romana, 7: Varia Iranica. Roma, Istituto italiano per l'Africa e l'Oriente, 2004, pp. 131-136. (Serie orient". Abstracta Iranica (Volume 27). doi:10.4000/abstractairanica.5528. ISSN 0240-8910.
- ^ Zakiev, I. N. (29 Ekim 2021). "To the clinic of gasoline pneumonia". Kazan medical journal. 43 (3): 69-70. doi:10.17816/kazmj83902. ISSN 2587-9359.
- ^ "Kürtçe Hayvan İsimleri". 16 Nisan 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Mayıs 2022.
- ^ At kelimesi karşılaştırma. Abaev, Vasiliĭ İvanoviç; Oriente, Istituto italiano per l'Africa e (1998). Studia iranica et alanica (Rusça). Afrika ve Doğu için İtalyanca.
- ^ "BATI ANADOLU'DAKİ TÜRK YAYILIŞINA KARŞI BİZANS İMPARATORLUĞU'NUN KUMAN-ALAN TOPLULUKLARINI BALKANLARDAN ANADOLU'YA NAKLETMESİ". 11 Ekim 2022. 11 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Ekim 2022.
- ^ Alemany 2000, s. ?.
- ^ For , see , "Conceptions of Ethnicity in Early Medieval Studies" Debating the Middle Ages: Issues and Readings, ed. Lester K. Little and Barbara H. Rosenwein, (Blackwell), 1998, pp 13–24) (On-line text[]).
- ^ Ammianus Marcellinus. . Book XXXI. II. 21.
- ^ Sulimirski, T. (1985). "The Scyths" in: Fisher, W. B. (Ed.) The Cambridge History of Iran, Vol. 2: The Median and Achaemenian Periods. Cambridge: Cambridge University Press. . pp. 158–159.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddede Hata Eksik olan bilgileri belirtmelisiniz konusunun eksik oldugu dusunulmektedir Lutfen bu bilgileri ekleyerek maddeyi gelistirin Eksik oldugu dusunulen bilgileri maddenin tartisma sayfasinda bulabilirsiniz Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Alanlar Yunanca Ἀlanoi Alanoi Cince 阿蘭聊 Alanliao Pinyin Latince Alani Halani Iskit Sarmat kokenli gocebe halk MO donemlerde bugunku Kazakistan topraklarinda yasamaktaydilar Miladi donemin baslangic yillarinda ise Alanlarin buyuk bir bolumu Volga irmagini gecerek Don irmagi civarlarina Kirim ve Kuzey Kafkasya topraklarina gelerek bu bolgelerde uzun yillar hakimiyet kurmuslardir Alan isminin Irani diller kokenli Aryan sozcugunun bir varyasyonundan turedigi iddia edilmektedir Bazi tarihciler tarafindan ise Alanlarin Turk kokenli bir halk oldugu iddia edilmektedir 13 Yuzyilda Said el Magribi nin Kitab el Cografya adli kitabinda ise Alanlarin kokeni hakkinda soyle yazar Gurcistan in dogusunda Alan ulkesi bulunur Bunlar Hiristiyanlasan Turklerdendir IsimAmmianus Marcellinus Alan ismini kendilerini cevreleyen daglardan aldiklarini belirttiginden Turkce alang duz ova arazi kelimesi ile iliskilendirilmistir Alan diliAlanlarin dilleri Dogu Irani diller grubuna yakin oldugu iddia edilmektedir veya varyasyonundan turedigi iddia edilmektedir Bu Alancada bulunan at kelimesinin diger Irani diller ile karsilastirilmasi ile iddia edilmektedir Bir baska iddia Biruni ye gore Alanlarin dili Harezmsahlar in ve Kumanlar in dillerine benzerdir Alanlarin bir kismi Kipcak grubu diger kismi ise Oguzlar a aittir Dil Grup AtAlan dili Dogu Irani diller aspaHotanca Kuzeydogu Irani dilleri assaOsetce Kuzeydogu Irani dilleri efsKuzeydogu Irani dilleri yasKuzeydogu Irani dilleri aspAvestaca Guneydogu Irani dilleri aspaBelucca Guneydogu Irani dilleri aspMedce Kuzeybati Irani dilleri aspaKurtce Kuzetbati Irani dilleri asp hasp hesp Eski Farsca Guneybati Irani dilleri asaFarsca Guneybati Irani dilleri asbSanskritce Hint Aryan asvaHintce Hint Aryan घ ड ghoda AnadoluIznik Imparatoru III Ioannes John Vatatzes in Bati Anadolu daki Turk yayilisina engel olma yolundaki kalabalik Kuman topluluklarini Oguz Turkmenlere karsi Bati Anadolu ya iskan etmesinden sonraki ikinci girisim XIV yuzyilin hemen basinda Balkanlardaki Alan topluluklarinin musterek Imparator VIII Mikhail Paleologos tarafindan Balkanlardan Anadolu ya nakledilmesidir 1261 Agustosunda ordusunun basinda Istanbul a giren VIII Mikhail Palaiologos 1259 1282 buyuk bir hayali gerceklestirmis oldu Ancak devlet merkezinin Istanbul a tasinmasinin ardindan yeniden bir dunya imparatorlugu olma yonundeki tesebbusler o donemde Bizans in sahip oldugu gucun cok uzerinde bir iddia idi Anadolu nun tum kaynaklarinin Istanbul ve Avrupa eyaletleri icin harcanmasi dogu sinirinin guvenligini saglayan kuvvetlerin batidaki mucadelelerde kullanilmak uzere goturulmeleri Bizans in Bati Anadolu daki hakimiyet sahalari icin tam anlamiyla bir yikim oldu Savunma hatti coken dogu sinirini gucluk cekmeden asan Turkler Bizans bolgelerini ele gecirdiler Dogu sinirinin ihmal edilmesinin cok agir sonuclar doguracagini sonradan fark eden VIII Mikhail iktidarinin son yillarinda Anadolu daki durum ile ilgilense de artik cok gecti VIII Mikhail 1282 yili sonunda oldugunde Bizans in Bati Anadolu daki arazileri neredeyse tamamen Turkler tarafindan ele gecirilmisti Anadolu yu tamamen kaybetmek uzere oldugunu fark eden Bizans yonetimi bu tarihten sonra ordusu yok edilen Anadolu nun savunmasi icin yine Balkanlardan nufus transferi yapmak veya batidan ucretli asker getirmek gibi yontemlere basvurdu 1300 yilinda Tunanin otesinde yasayan Hristiyan Alan topluluklarindan gelen elcilik heyeti imparatora kendilerinin Bizans hizmetine girmek istedigini bildirdi Aileleri ile yerlesebilecekleri arazi isteyen Alanlar buna karsilik imparatorlugun Anadolu daki Turkler ile olan mucadelesine destek vereceklerini ve Turkleri bolgeden cikarmak icin tum gucleri ile sonuna kadar savasacaklarini vadediyorlardi Bizans yazarlarindan Gregoras imparatorun Alanlarin bu teklifini Tanridan gelen bir lutuf gibi buyuk bir memnuniyetle kabul ettigini zira onun bu sayede Turklere karsi zafer kazanacagina inandigini yazmaktadir Ayni yazar bu teklifin imparator tarafindan kabul edilmesinin Bizans halki tarafindan tepki ile karsilandigini ve yabanci bir millet ile yapilan bu anlasmanin sonunda imparatorlugu ucurumun kenarina surukledigini ifade etmektedir Istanbul a gonderdikleri elcilik heyetinin cok iyi karsilanmasi ve taleplerinin kabul edilmesi uzerine cok gecmeden kadin ve cocuklari ile birlikte Balkanlarda ki Alan topluklari baskent Istanbul onlerine geldi Esas olarak Turklerle savasmak uzere gelen Alanlar icin para at ve silah temin etmek gerekiyordu Ihtiyaclarin bir kismi imparatorluk hazinesinden bir kismi ise ordunun mallarindan tedarik edilmeye calisildi Ancak bu yeterli olmayinca eksiklerin halktan temin edilmesi yoluna gidildi Gregoras ulkedeki tum sehir ve koyleri gezip aramalar yapan vergi memurlarinin halkin elindeki silah ve atlari topladiklari yazmaktadir Aglaya sizlaya sahip olduklari her seyi vermek zorunda kalan halk kendilerini sozde Turklerin saldirilarindan kurtarmak icin toplanan bu yeni orduyu sevinc ve alkislarla degil lanet okuyarak yolcu etti Bizans hizmetine alinan Alan kuvvetlerinden bir kismi Izmit ve cevresinin savunmasini yuruten Muzalon un emrine verildi Geri kalan Alan kuvvetleri ise 1302 yili ilkbaharinda musterek imparator IX Mikhail Palaiologos un emrinde Anadolu yakasina gecerek kamp kuracaklari Manisa ya dogru ilerlemeye basladilar IX Mikhail in emrinde Alanlarin disinda Bizans birlikleri ve gonullu halktan olusan kabalik bir ordu vardi Bu ani gelismeyi haber alan Turkler ise durumun tam olarak ne oldugunu anlayana kadar guvenlikleri icin dar ve sarp gecitlerle korunan daglik ve ormanlik bolgelere cekildiler Boylece eger soylendigi gibi dusman yenilemeyecek kadar kuvvetli ise dogrudan onunla karsilasmak yerine tuzaklar kurup ani baskinlar yapmak suretiyle mucadele edeceklerdi Ancak durum Turklerin endiselendigi kadar ciddi degildi Nitekim Turklere karsi savasmak uzere gelen Alanlar Anadolu ya gecer gecmez Bizans halkinin mallarini yagmalamaya baslamisti Gelen bu kuvvetlerin duzenli askeri birliklerden ziyade sahsi kazanclarinin pesinde kosan capulcular oldugunu anlayan Turkler saklandiklari yerlerden cikarak saldiriya gectiler Dusmanlarinin gucunu tartmak icin once hafif ardindan daha siddetli saldirilar duzenleyen Turkler imparatorluk karargahinin etrafini cevirdiler Daha ilk saldirilar karsisinda kacmaya yuz tutan birliklerinin durumunu goren imparator danismanlarinin da telkiniyle acik arazide bas edemeyecegini anladigi Turklere karsi birliklerini korunakli Manisa ya goturerek burada mucadele etmeye karar verdi Imparatorun bu karari ile hayal kirikligina ugrayan gonullu Alanlar evlerini ve mallarini korumak icin Bizans ordugahini terk etti Hemen ardindan imparatoru terk eden Alanlar onlerine cikan Bizans arazilerini yagmalayarak Canakkale Bogazi na kadar geldiler ve buradan karsi kiyiya gecerek yurtlarina geri donduler Gozyaslari icerisinde halktan zorla toplanan vergi silah at ve diger malzemeler ile dualar yerine beddualarla ugurlanan bu ordunun basarili olma imkaninin olmadigini ifade eden Gregoras bu basarisiz tesebbusun ardindan imparatorun baskente donerken Turklerin Midilli nin karsi kiyilarina kadar olan tum bolgeleri ele gecirdigini ifade etmektedir Bu aci tecrubeye ragmen imparatorluk Alanlar ile baglarini koparmamis ve Alan kuvvetlerinin ordudaki varligi devam etmistir Nitekim II Andronikos Palaiologos doneminde Turklerle savasmak uzere Bizans hizmetine giren Katalan Birligi 1304 Ilkbaharinda Anadolu ya gectiginde onlara refakat eden Bizans kuvvetleri icinde Alan askerleri de vardi Yine bu Alanlarin Katalanlarin lideri Roger de Flor un 1305 Nisaninda musterek imparator IX Mikhail in Edirne deki sarayinda oldurulmesinde basrolde olduklarini gormekteyiz Liderlerinin oldurulmesine kizan ve isgal ettikleri Gelibolu yarim adasini kendilerine us haline getirerek civardaki bolgeleri talan etmeye baslayan Katalanlar uzerine gonderilen Bizans ordusu icinde de yine onemli sayida Alan suvarisi vardi 1305 Mayis inda donanmalari Cenevizliler tarafindan imha edilince buyuk guc kaybeden Katalanlar daha once savastiklari Turklerden yardim istemek zorunda kaldilar Bizans a karsi ittifak kurmak icin karsi kiyidaki Turklere elci gonderen Katalanlarin bu teklifi uygun gorulunce ilk olarak 500 kisilik bir Turk piyade birligi gelmis daha sonra kisa sure icinde cok sayida Turk Gelibolu ya gecmisti 1305 yilinda Gelibolu ya gecen Turkler ile birlesen Katalanlarin Trakya daki yagma ve talan hareketlerinden bunalan Bizans yonetimi buna son vermek icin harekete gecti Ancak 10 Haziran 1305 te Tekirdag yakinindaki Apros Incecik ta taraflar arasinda meydana gelen savasta Bizans ordusu neredeyse tamamen imha edildi Bu maglubiyetten birkac gun sonra Bizans ordusunda gorev yapan Turkopoller de Katalanlarin safina gecerek soydaslari Halil in kuvvetlerine katilmislardi Pakhymeres Apros savasinin ardindan Katalanlara katilmak uzere Gelibolu ya giden Turkopolleri takip eden es ve cocuklarinin Alan ucretli askerleri tarafindan yakalanarak imparatora gonderildiklerini ve imparatorun da Turkopolleri yeniden kendi tarafina cekmek icin onlari kullandigini fakat bunda basarisiz oldugunu ifade etmektedir KafkasyaAlanlarin bir kismi 4 yuzyilda Kavimler Gocune katilmistir Kalanlar ise Kafkas cografyasinda yerlesik hayata gecmislerdir Alanlarin klan esasli birligi daha sonra Alania olarak bilinen Alan ve yerel Kafkas halklarini bir araya getiren ve Tatar Mogol Istilasina kadar devam eden feodalizm oncesi yonetim sekline sahip bir devlet olusturmuslardir 1230 lu yillarin sonuna dogru Alania yi ele geciren Tatar Mogollar hayatta kalan Alanlari Kafkasya nin merkezindeki daglik yerlerde ve Kafkas Daglarinin otesine yerlesmek zorunda birakmislardir Buralarda yerel halklarin da karismasi ile Osetyali olarak yasamlarini surdurmus ve Kuzey Kafkasya daki halklarin etnik kokeninde Karacay Balkar onemli rol oynamislardir Alanlar son yillarini bugunku Karacay Cerkes ve Kabardey Balkarya topraklarinin Bestav ve Abhazya nin Kodor irmagi cevresinde ve yuksek daglik vadilerde 18 ci yuzyila kadar surdurmuslerdir Osetce dilinin Alancanin soyundan geldigi dusunulmektedir Gorunus4 yuzyilda yasamis Romali tarihci Ammianus Marcellinus Alanlarin uzun boylu ve sarisin oldugunu yazmistir Neredeyse tum Alan erkekleri uzun boylu ve yakisiklidir saclari sari gibidir gozleri ise kizgin bakislidir DinKuzey Osetya da bir ortodoks kilisesi Hristiyanlastirilmadan once Alanlarin Hint Aryan tanrilarina tapinan cok tanrili bir kavim olmustur Dinsel olarak Iskit dinleri veya cok tanrili Zerdustluk ile baglantili olabilecekleri dusunulmektedir Dominant tanrilarini ayinlerinde cisimlestirmek gibi bazi gelenekler Iskit kulturunden alinmistir Ayrica bakinizIskitler Sarmatlar Osetler TurklerKaynakca The Hou Hanshu 6 Haziran 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Mart 2019 Ian Almond Two faiths one banner when Muslims marched with Christians across Europe s battlegrounds 30 Eylul 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Harvard University Press 2011 s 108 Klaus Rohrborn Wolfgang Veenker Runen Tamgas und Graffiti aus Asien und Osteuropa 30 Eylul 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde In Kommission bei O Harrassowitz 1985 s 5 Zakiev M Z Who are Alans 10 Subat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Kazan 1995 Biblioteka Inostrannih Pisateley o Rossii t 1 SPb 1836 Golden 2009 a b Abaev amp Bailey 1985 KOCAK Zulfiye 1 Ocak 2015 HASAN TASKIRAN SELCUKLU DEVLETLERINDE SUIKASTLAR SELENGE YAYINLARI ISTANBUL 2 The Journal of Academic Social Science Studies 6 Number 36 513 513 doi 10 9761 jasss2895 ISSN 2147 2971 Almond Ian 2009 Two Faiths One Banner I B Tauris ISBN 978 0 7556 1411 0 Skjaervo P O Subat 1985 Klaus Rohrborn and Wolfgang veenker ed Sprachen des Buddhismus in Zentralisien Vortrage des Hambruger Symposions vom 2 Juli bis 5 Juli 1981 Veroffentlichungen der Societas Uralo Altaica Bd 16 vi 142 pp Wiesbaden In Kommission bei Otto Harrassowitz 1983 DM 84 Bulletin of the School of Oriental and African Studies 48 1 148 149 doi 10 1017 s0041977x00027270 ISSN 0041 977X MUSUL Gizem 25 Ocak 2018 A N OZDAL Ortacag Ekonomisi ve Musluman Tuccarlar X XIV Yuzyillar Istanbul 2016 Selenge Yayinlari 584 sayfa ISBN 9786054944095 LIBRI Kitap Tanitimi Elestiri ve Ceviri Dergisi 4 13 17 doi 10 20480 lbr 2018004 ISSN 2458 7826 Duan Dingling Gaoju and Tiele s 47 49 330 339 Sinor Denis Ed 1 Mart 1990 The Cambridge History of Early Inner Asia doi 10 1017 chol9780521243049 OZTURK UFUK 15 Temmuz 2013 TASAVVUFA GIRIS 2 TASAVVUFUN TARIHI BOLUM 1 ALEVILIK BEKTASILIK ARASTIRMALARI DERGISI 1 20 doi 10 24082 abked 2013 07 001 Prof Dr Ramazan Sesen 1985 Islam Cografyacilarina Gore Turkler ve Turk Ulkeleri Ankara Turk Kulturunu Arastirma Enstitusu Yayinlari 5 Subat 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 5 Subat 2023 Ammianus Marcellinus Yonge Charles Duke 1894 The Roman history of Ammianus Marcellinus during the reigns of the emperors Constantius Julian Jovianus Valentinian and Valens University of California Libraries London New York G Bell s 580 The Danube which is greatly increased by other rivers falling into it passes through the territory of the Sauromatse which extends as far as the river Don the boundary between Asia and Europe On the other side of this river the Alani inhabit the enormous deserts of Soythia deriving their own name from the mountains around Kashgari Maḥmud Atalay Besim 1985 Divanu Lugat it Turk tercumesi I Turk Dil Kurumu s 135 8 Subat 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Subat 2023 Mizrak Egemen Cagri 24 Kasim 2021 ASAZ AORSIARSI BOYLARININ TURK KOKENLERI UZERINE Genel Turk Tarihi Arastirmalari Dergisi doi 10 53718 gttad 1012495 ISSN 2667 5366 Mallory J P Adams Douglas Q 1997 Encyclopedia of Indo European Culture Ingilizce Taylor amp Francis ISBN 9781884964985 Abaev Vasiliĭ Ivanovich l Oriente Istituto italiano per l Africa e 1998 Studia iranica et alanica Rusca Istituto italiano per l Africa e l Oriente 12 Agustos 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Mart 2019 Redaction 15 Mayis 2006 Le bhumi nel Libro di Vimalakirti cotanese in Carlo G Cereti Beniamino Melasecchi and Farrokh Vajifdar eds Orientalia Romana 7 Varia Iranica Roma Istituto italiano per l Africa e l Oriente 2004 pp 131 136 Serie orient Abstracta Iranica Volume 27 doi 10 4000 abstractairanica 5528 ISSN 0240 8910 Zakiev I N 29 Ekim 2021 To the clinic of gasoline pneumonia Kazan medical journal 43 3 69 70 doi 10 17816 kazmj83902 ISSN 2587 9359 Kurtce Hayvan Isimleri 16 Nisan 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Mayis 2022 At kelimesi karsilastirma Abaev Vasiliĭ Ivanovic Oriente Istituto italiano per l Africa e 1998 Studia iranica et alanica Rusca Afrika ve Dogu icin Italyanca BATI ANADOLU DAKI TURK YAYILISINA KARSI BIZANS IMPARATORLUGU NUN KUMAN ALAN TOPLULUKLARINI BALKANLARDAN ANADOLU YA NAKLETMESI 11 Ekim 2022 11 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Ekim 2022 Alemany 2000 s For see Conceptions of Ethnicity in Early Medieval Studies Debating the Middle Ages Issues and Readings ed Lester K Little and Barbara H Rosenwein Blackwell 1998 pp 13 24 On line text olu kirik baglanti Ammianus Marcellinus Book XXXI II 21 Sulimirski T 1985 The Scyths in Fisher W B Ed The Cambridge History of Iran Vol 2 The Median and Achaemenian Periods Cambridge Cambridge University Press 0 521 20091 1 pp 158 159