Bu madde veya sayfa başka bir dilden kötü bir biçimde tercüme edilmiştir. Sayfa makine çevirisi veya dilde yetkinliği bulunmayan bir çevirmen tarafından oluşturulmuş olabilir.Kasım 2020) ( |
Antihümanizm ya da anti-hümanizm sosyal bilimler ve felsefede geleneksel hümanizme yöneltilen eleştirilerden meydana gelen düşünce akımıdır.
Kökenleri
18. yüzyılın sonu ve 19. yüzyılda hümanizm felsefesi Aydınlanma'nın köşe taşlarından biri olagelmiştir. Tarih insanların düşünce ve eyleminin bir ürünü olarak anlaşıldı. İnsanların temelde aynı öze sahip olduğu da düşünülüyordu. Bu inançtan yola çıkarak çok genel ahlak kuramları üretildi. Bunu doğal olarak bütün insanların eşit ve özgür olduğu takip etti. Immanuel Kant gibi liberal hümanistler aklın evrensel yasasının her çeşit zorbalıktan kurtulmak için bir rehber olduğunu düşünüyordu.
Fazlasıyla idealist bu düşüncelere karşı ilk eleştiriler 19. yüzyılda Friedrich Nietzsche ile başladı. O, hümanizmin boş konuşmak dışında bir şey olmadığını ve teizmin seküler bir versiyonu olduğunu savunuyordu. Max Stirner'in Biricik ve Mülkiyeti kitabı Nietzsche'nin Ahlakın Soykütüğü çalışmasından onyıllar önce yayınlanmıştı. Burada o, insan haklarını zayıfın güçlüyü baskı altında tutması olarak yorumladı.
Karl Marx ilk döneminde insan hakları düşüncesine insandışılaştırmanın bir belirtisi olarak karşı çıktığı için kimi zaman hümanist olarak anlatılır. Kapitalizm, insanı egoist davranmaya zorluyordu. Gerçek kurtuluş yalnızca mülkiyeti ortadan kaldıran komünizmin inşasıyla sağlanabilirdi.Louis Althusser gibi birçok antihümaniste göre Marx'ın sonraki dönemlerinde "insanlık" idesi düşman sınıflar arasındaki çatışmayı gizlemeye yarayan gerçekdışı bir soyutlama olarak görülüyordu. Çünkü insan hakları adalet ve eşitlik gibi soyuttu ve aşırı derecede eşitsizliğe neden oluyordu.
20. yüzyılda, insanının yalnızca aklıyla yönetilen bir varlık olduğu düşüncesi insanın genel olarak güdüleriyle hareket ettiğini düşünen Sigmund Freud tarafından sorgulandı.
Martin Heidegger hümanizmi insanlığa evrensel bir öz yaratan ve onu diğer varoluşlardan ayıran metafizik felsefe olarak görüyordu. Heidegger'e göre hümanizm bilinci odağa koyan bir felsefi paradigmaydı. Kendisinden önceki Hegel gibi, Heidegger de Kantçı otonomi fikrini reddederek, insanların sosyal ve tarihsel varlıklar olduğu kadar Kant'ın kurucu bilinç kavramına işaret etti. Heidegger'in felsefesinde varlık (Sein) ve insan varlığı (Dasein) esas birliktir. Özne ve nesne, bilinç ve varlık, insanlık ve doğa düalizmleri, özgün olmayan bir şekilde bu birlikten türetilmiştir.
Pozitivizm
Pozitivizm, doğa bilimlerinde olduğu kadar sosyal bilimlerde de duyusal deneyimlerden elde edilen bilgilerin ve bu tür verilerin mantıksal ve matematiksel işlemlerinin birlikte tüm yetkin bilginin tek kaynağı olduğu görüşüne dayanan bir bilim felsefesi akımıdır. Pozitivizm, geçerli bilginin yalnızca bilimsel bilgi olduğunu varsayar. Duyulardan alınabilecek verileri elde etmek ve doğrulamak, deneysel kanıt olarak bilinir. Bu görüş, toplumun fiziksel dünyada ontolojik olarak gerçek nesnelerin varlığını ve etkileşimini belirleyen genel yasalara göre işlediğini savunmaktadır. İçe dönük ve sezgisel bilgi edinme girişimleri reddedilir. Pozitivist yaklaşım, Batı düşünce tarihinde yinelenen bir tema olmasına rağmen, kavram modern anlamda filozof ve kurucu sosyolog Auguste Comte tarafından 19. yüzyılın başlarında geliştirildi. Comte, toplumun kendi yarı-mutlak yasalarına göre işlediğini, tıpkı fiziksel dünyanın yerçekimine ve diğer mutlak doğa yasalarına göre işlediğini savundu.
Yapısalcılık
Yapısalcılık, savaştan sonra Paris'te felsefenin özgür öznesiyle sosyal bilimlerin sınırlı nesnesi arasındaki çelişkilere bir yanıt olarak ortaya çıktı.
Roland Barthes'in 1977 tarihli göstergebilim eseri yazarın ekolünü kınadı ve tamamen bittiğini ilan etti.
Brecht'in burjuva ve sosyalist hümanizme yönelik ikiz saldırısından yola çıkan yapısal Marksist Louis Althusser, konumunu revizyonist bir hareket olarak gördüğü Marksist hümanistlere yönelik bir saldırıda "antihümanizm" terimini kullandı. Hümanizmin, otantiklik ve ortak insani amaç potansiyeli olan bir "insan özü" öne süren burjuva bireyci bir felsefe olduğuna inanıyordu. Bu öz yoktur: içeriği her tarihsel çağın baskın çıkarları tarafından belirlenen biçimsel bir düşünce yapısıdır. Sosyalist hümanizm benzer şekilde etik ve dolayısıyla ideolojik bir olgudur. Argümanı ahlaki ve etik bir temele dayandığından, onu ortaya çıkaran sömürü ve ayrımcılık gerçekliğini yansıtır, ancak asla düşüncede gerçekten anlamaz. Marksist teori, bunun ötesine, ekonomik ilişkiler ve sosyal kurumlar gibi altta yatan güçlere yön veren bilimsel bir analize gitmelidir.
Althusser, özne felsefesine karşı çıkarak, "yapı" ve "sosyal ilişkiler" in bireysel bilinçten üstün olduğunu düşünüyordu . Althusser'e göre, bireyler sosyal sürecin oluşturucusu değildir, bunun yerine destekleri veya etkileridir. Toplum, ideolojileri aracılığıyla bireyi kendi görüntüsünde inşa eder: İnsan bireyin inançları, arzuları, tercihleri ve yargıları sosyal uygulamaların etkileridir. Georg Lukács gibi Marksist hümanistlerin, devrimin tarihsel bir öznenin - proletaryanın - sınıf bilincinin gelişimine bağlı olduğuna inandıkları yerde Althusser'in antihümanizmi, insan failliğinin rolünü ortadan kaldırdı; tarih, öznesi olmayan bir süreçti.
Postyapısalcılık
Postyapısalcı Jacques Derrida, yapısalcılığı bilime olan bağlılığı dışında genel ilkeleriyle kabul etti. Dilin temelde muğlak doğasının niyeti örttüğünü iddia etti. Aydınlanma'ya saldırdı, bunun yanında Varoluşçuluğu da yadsıdı. Metin dışında bir şey yoktur ve dil öncesi saf bir anlama yapılan atıf söze dökülemez. Özne bir tür üst-dilbilimsel öz ya da kimlik değildir, öz-varoluşun her zaman dilde yazılı olan saf bir cogitosudur.
Michel Foucault, Aydınlanma hümanizminin temel yönlerini sorguladı. Nietzsche'nin felsefi ikame olarak akıl, ahlak, ruh, ego, motivasyon kategorilerini daha önce reddetmesinden farklı olmayan bir şekilde, epistemoloji (gerçek veya kesinlik) ve felsefi antropolojinin (özne, etki, gelenek, sınıf bilinci) mutlak kategorilerini reddetti. Foucault, modern değerlerin ya doğrudan kurtuluşa karşı sonuçlar ürettiğini ya da artan "özgürlüğü" artan ve disipliner normatizasyonla eşleştirdiğini savundu. Onun anti-hümanist kuşkuculuğu, teoriyi insan aklına olduğu kadar insan duygusuna da dayandırma girişimlerini genişletti ve her ikisinin de sürdürülen evrensel hümanizmden ziyade tarihsel olarak olumsal yapılar olduğunu iddia etti. Foucault, The Archaeology of Knowledge adlı kitabında tarihi "hümanist antropoloji" olarak görmezden geldi. Çalışmasının metodolojisi, "delilik", "suç", "suç" ve "cinsellik" kategorilerinin arkasında yatan gerçekliğe değil, bu fikirlerin söylemler tarafından nasıl inşa edildiğine odaklandı.
Kaynakça
- ^ J. Childers/G. Hentzi eds., The Columbia Dictionary of Modern Literary and Cultural Criticism (1995) p. 140-1
- ^ (1986). Humanism and Anti-Humanism. Londra: Hutchinson. ss. 11-12. ISBN .
- ^ Childers, p. 95-6
- ^ Tony Davies, Humanism (1997) p. 37
- ^ "Chapter III §14". .
- ^ G. Gutting ed., The Cambridge Companion to Foucault (2003) p. 243
- ^ G. Gutting ed., The Cambridge Companion to Foucault (2003) p. 244
- ^ Peter Gay, Freud (1989) p. 449
- ^ (1986). Humanism and Anti-Humanism. Londra: Hutchinson. s. 57. ISBN .
- ^ a b John J. Macionis, Linda M. Gerber, "Sociology", Seventh Canadian Edition, Pearson Canada
- ^ (1979) The Concept of Ideology p.197 24 Ocak 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., quotation:
one of the features of positivism is precisely its postulate that scientific knowledge is the paradigm of valid knowledge, a postulate that indeed is never proved nor intended to be proved.
- ^ Cohen, Louis; Maldonado, Antonio (2007). "Research Methods In Education". British Journal of Educational Studies. Routledge. 55 (4): 9. doi:10.1111/j.1467-8527.2007.00388_4.x..
- ^ Sociology Guide. "Auguste Comte". Sociology Guide. 7 Eylül 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Kasım 2020.
- ^ Macionis, John J. (2012). Sociology 14th Edition. Boston: Pearson. s. 11. ISBN .
- ^ Elisabeth Roudinesco, Jacques Lacan (2005) p. 332
- ^ M. Hardt/K. Weeks eds., The Jameson Reader (2005) p. 150
- ^ Zhang, Xudong and Jameson, Fredric, Marxism and the Historicity of Theory: An Interview with Fredric Jameson https://muse.jhu.edu/article/24419/summary 9 Mart 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Humanism and Anti-Humanism. Londra: Hutchinson. 1986. ss. 112-113. ISBN .
- ^ Humanism and Anti-Humanism. Londra: Hutchinson. 1986. s. 112. ISBN .
- ^ Simon Choat, Marx through Post-Structuralism (2010) p. 17
- ^ Humanism and Anti-Humanism. Londra: Hutchinson. 1986. s. 104. ISBN .
- ^ Humanism and Anti-Humanism. Londra: Hutchinson. 1986. s. 12. ISBN .
- ^ a b (1986). Humanism and Anti-Humanism. Londra: Hutchinson. s. 17. ISBN .
- ^ Quoted in John D. Caputo, The Tears and Prayers of Jacques Derrida (1997) p. 349
- ^ G. Gutting ed., The Cambridge Companion to Foucault (2003) p. 277
- ^ Humanism and Anti-Humanism. Londra: Hutchinson. 1986. s. 133. ISBN .
- ^ Gutting, p. 277
- ^ "Foucault and critique: Kant, humanism and the human sciences". University of Surrey. 13 Eylül 2017. 3 Ocak 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Ocak 2018.
- ^ Humanism and Anti-Humanism. Londra: Hutchinson. 1986. ss. 134-135. ISBN .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu madde veya sayfa baska bir dilden kotu bir bicimde tercume edilmistir Sayfa makine cevirisi veya dilde yetkinligi bulunmayan bir cevirmen tarafindan olusturulmus olabilir Lutfen ceviriyi gelistirmek icin yardim edin Kasim 2020 Antihumanizm ya da anti humanizm sosyal bilimler ve felsefede geleneksel humanizme yoneltilen elestirilerden meydana gelen dusunce akimidir Kokenleri18 yuzyilin sonu ve 19 yuzyilda humanizm felsefesi Aydinlanma nin kose taslarindan biri olagelmistir Tarih insanlarin dusunce ve eyleminin bir urunu olarak anlasildi Insanlarin temelde ayni oze sahip oldugu da dusunuluyordu Bu inanctan yola cikarak cok genel ahlak kuramlari uretildi Bunu dogal olarak butun insanlarin esit ve ozgur oldugu takip etti Immanuel Kant gibi liberal humanistler aklin evrensel yasasinin her cesit zorbaliktan kurtulmak icin bir rehber oldugunu dusunuyordu Fazlasiyla idealist bu dusuncelere karsi ilk elestiriler 19 yuzyilda Friedrich Nietzsche ile basladi O humanizmin bos konusmak disinda bir sey olmadigini ve teizmin sekuler bir versiyonu oldugunu savunuyordu Max Stirner in Biricik ve Mulkiyeti kitabi Nietzsche nin Ahlakin Soykutugu calismasindan onyillar once yayinlanmisti Burada o insan haklarini zayifin gucluyu baski altinda tutmasi olarak yorumladi Karl Marx ilk doneminde insan haklari dusuncesine insandisilastirmanin bir belirtisi olarak karsi ciktigi icin kimi zaman humanist olarak anlatilir Kapitalizm insani egoist davranmaya zorluyordu Gercek kurtulus yalnizca mulkiyeti ortadan kaldiran komunizmin insasiyla saglanabilirdi Louis Althusser gibi bircok antihumaniste gore Marx in sonraki donemlerinde insanlik idesi dusman siniflar arasindaki catismayi gizlemeye yarayan gercekdisi bir soyutlama olarak goruluyordu Cunku insan haklari adalet ve esitlik gibi soyuttu ve asiri derecede esitsizlige neden oluyordu 20 yuzyilda insaninin yalnizca akliyla yonetilen bir varlik oldugu dusuncesi insanin genel olarak guduleriyle hareket ettigini dusunen Sigmund Freud tarafindan sorgulandi Martin Heidegger humanizmi insanliga evrensel bir oz yaratan ve onu diger varoluslardan ayiran metafizik felsefe olarak goruyordu Heidegger e gore humanizm bilinci odaga koyan bir felsefi paradigmaydi Kendisinden onceki Hegel gibi Heidegger de Kantci otonomi fikrini reddederek insanlarin sosyal ve tarihsel varliklar oldugu kadar Kant in kurucu bilinc kavramina isaret etti Heidegger in felsefesinde varlik Sein ve insan varligi Dasein esas birliktir Ozne ve nesne bilinc ve varlik insanlik ve doga dualizmleri ozgun olmayan bir sekilde bu birlikten turetilmistir PozitivizmPozitivizm doga bilimlerinde oldugu kadar sosyal bilimlerde de duyusal deneyimlerden elde edilen bilgilerin ve bu tur verilerin mantiksal ve matematiksel islemlerinin birlikte tum yetkin bilginin tek kaynagi oldugu gorusune dayanan bir bilim felsefesi akimidir Pozitivizm gecerli bilginin yalnizca bilimsel bilgi oldugunu varsayar Duyulardan alinabilecek verileri elde etmek ve dogrulamak deneysel kanit olarak bilinir Bu gorus toplumun fiziksel dunyada ontolojik olarak gercek nesnelerin varligini ve etkilesimini belirleyen genel yasalara gore isledigini savunmaktadir Ice donuk ve sezgisel bilgi edinme girisimleri reddedilir Pozitivist yaklasim Bati dusunce tarihinde yinelenen bir tema olmasina ragmen kavram modern anlamda filozof ve kurucu sosyolog Auguste Comte tarafindan 19 yuzyilin baslarinda gelistirildi Comte toplumun kendi yari mutlak yasalarina gore isledigini tipki fiziksel dunyanin yercekimine ve diger mutlak doga yasalarina gore isledigini savundu YapisalcilikYapisalcilik savastan sonra Paris te felsefenin ozgur oznesiyle sosyal bilimlerin sinirli nesnesi arasindaki celiskilere bir yanit olarak ortaya cikti Roland Barthes in 1977 tarihli gostergebilim eseri yazarin ekolunu kinadi ve tamamen bittigini ilan etti Brecht in burjuva ve sosyalist humanizme yonelik ikiz saldirisindan yola cikan yapisal Marksist Louis Althusser konumunu revizyonist bir hareket olarak gordugu Marksist humanistlere yonelik bir saldirida antihumanizm terimini kullandi Humanizmin otantiklik ve ortak insani amac potansiyeli olan bir insan ozu one suren burjuva bireyci bir felsefe olduguna inaniyordu Bu oz yoktur icerigi her tarihsel cagin baskin cikarlari tarafindan belirlenen bicimsel bir dusunce yapisidir Sosyalist humanizm benzer sekilde etik ve dolayisiyla ideolojik bir olgudur Argumani ahlaki ve etik bir temele dayandigindan onu ortaya cikaran somuru ve ayrimcilik gercekligini yansitir ancak asla dusuncede gercekten anlamaz Marksist teori bunun otesine ekonomik iliskiler ve sosyal kurumlar gibi altta yatan guclere yon veren bilimsel bir analize gitmelidir Althusser ozne felsefesine karsi cikarak yapi ve sosyal iliskiler in bireysel bilincten ustun oldugunu dusunuyordu Althusser e gore bireyler sosyal surecin olusturucusu degildir bunun yerine destekleri veya etkileridir Toplum ideolojileri araciligiyla bireyi kendi goruntusunde insa eder Insan bireyin inanclari arzulari tercihleri ve yargilari sosyal uygulamalarin etkileridir Georg Lukacs gibi Marksist humanistlerin devrimin tarihsel bir oznenin proletaryanin sinif bilincinin gelisimine bagli olduguna inandiklari yerde Althusser in antihumanizmi insan failliginin rolunu ortadan kaldirdi tarih oznesi olmayan bir surecti PostyapisalcilikPostyapisalci Jacques Derrida yapisalciligi bilime olan bagliligi disinda genel ilkeleriyle kabul etti Dilin temelde muglak dogasinin niyeti orttugunu iddia etti Aydinlanma ya saldirdi bunun yaninda Varolusculugu da yadsidi Metin disinda bir sey yoktur ve dil oncesi saf bir anlama yapilan atif soze dokulemez Ozne bir tur ust dilbilimsel oz ya da kimlik degildir oz varolusun her zaman dilde yazili olan saf bir cogitosudur Michel Foucault Aydinlanma humanizminin temel yonlerini sorguladi Nietzsche nin felsefi ikame olarak akil ahlak ruh ego motivasyon kategorilerini daha once reddetmesinden farkli olmayan bir sekilde epistemoloji gercek veya kesinlik ve felsefi antropolojinin ozne etki gelenek sinif bilinci mutlak kategorilerini reddetti Foucault modern degerlerin ya dogrudan kurtulusa karsi sonuclar urettigini ya da artan ozgurlugu artan ve disipliner normatizasyonla eslestirdigini savundu Onun anti humanist kuskuculugu teoriyi insan aklina oldugu kadar insan duygusuna da dayandirma girisimlerini genisletti ve her ikisinin de surdurulen evrensel humanizmden ziyade tarihsel olarak olumsal yapilar oldugunu iddia etti Foucault The Archaeology of Knowledge adli kitabinda tarihi humanist antropoloji olarak gormezden geldi Calismasinin metodolojisi delilik suc suc ve cinsellik kategorilerinin arkasinda yatan gerceklige degil bu fikirlerin soylemler tarafindan nasil insa edildigine odaklandi Kaynakca J Childers G Hentzi eds The Columbia Dictionary of Modern Literary and Cultural Criticism 1995 p 140 1 1986 Humanism and Anti Humanism Londra Hutchinson ss 11 12 ISBN 0 09 162 931 4 Childers p 95 6 Tony Davies Humanism 1997 p 37 Chapter III 14 G Gutting ed The Cambridge Companion to Foucault 2003 p 243 G Gutting ed The Cambridge Companion to Foucault 2003 p 244 Peter Gay Freud 1989 p 449 1986 Humanism and Anti Humanism Londra Hutchinson s 57 ISBN 0 09 162 931 4 a b John J Macionis Linda M Gerber Sociology Seventh Canadian Edition Pearson Canada 1979 The Concept of Ideology p 197 24 Ocak 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde quotation one of the features of positivism is precisely its postulate that scientific knowledge is the paradigm of valid knowledge a postulate that indeed is never proved nor intended to be proved Cohen Louis Maldonado Antonio 2007 Research Methods In Education British Journal of Educational Studies Routledge 55 4 9 doi 10 1111 j 1467 8527 2007 00388 4 x Sociology Guide Auguste Comte Sociology Guide 7 Eylul 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Kasim 2020 Macionis John J 2012 Sociology 14th Edition Boston Pearson s 11 ISBN 978 0 205 11671 3 Elisabeth Roudinesco Jacques Lacan 2005 p 332 M Hardt K Weeks eds The Jameson Reader 2005 p 150 Zhang Xudong and Jameson Fredric Marxism and the Historicity of Theory An Interview with Fredric Jameson https muse jhu edu article 24419 summary 9 Mart 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde Humanism and Anti Humanism Londra Hutchinson 1986 ss 112 113 ISBN 0 09 162 931 4 Humanism and Anti Humanism Londra Hutchinson 1986 s 112 ISBN 0 09 162 931 4 Simon Choat Marx through Post Structuralism 2010 p 17 Humanism and Anti Humanism Londra Hutchinson 1986 s 104 ISBN 0 09 162 931 4 Humanism and Anti Humanism Londra Hutchinson 1986 s 12 ISBN 0 09 162 931 4 a b 1986 Humanism and Anti Humanism Londra Hutchinson s 17 ISBN 0 09 162 931 4 Quoted in John D Caputo The Tears and Prayers of Jacques Derrida 1997 p 349 G Gutting ed The Cambridge Companion to Foucault 2003 p 277 Humanism and Anti Humanism Londra Hutchinson 1986 s 133 ISBN 0 09 162 931 4 Gutting p 277 Foucault and critique Kant humanism and the human sciences University of Surrey 13 Eylul 2017 3 Ocak 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Ocak 2018 Humanism and Anti Humanism Londra Hutchinson 1986 ss 134 135 ISBN 0 09 162 931 4