Babür ve Bebür veya tam adıyla Zahîreddîn Muhammed Bâbur (Çağatay Türkçesi: ظاهيرددين موهاممد بابور; Farsça: ﻇﻬﻴﺮﺍﻟﺪﻳﻦ محمد, بابر, 14 Şubat 1483 - 26 Aralık 1530) Türk lider, Babür İmparatorluğu'nun kurucusu ve ilk hükümdarı. Soyu, baba tarafından Timur anne tarafından Cengiz Han'a dayanan Babür Şah, 1519'dan itibaren Hindistan'a düzenlediği seferler sonunda bütün Kuzey Hindistan’ı kontrol altına alıp 1526’da Delhi Sultanlığı'na son vererek günümüzdeki Afganistan, Pakistan ve Hindistan'ın kuzeyini kapsayan topraklar üzerinde Babür İmparatorluğu'nu kurdu.
Zahîreddîn Muhammed Bâbur | |
---|---|
Babür Şah'ın Babürnâme'deki bir minyatürü | |
1. Babür İmparatoru | |
Hüküm süresi | 30 Nisan 1526 - 26 Aralık 1530 |
Önce gelen | İbrahim Ludî (Delhi Sultanı) |
Sonra gelen | Hümayun Şah |
Kabil Hükümdarı | |
Hüküm süresi | 1504 – 1530 |
Semerkand Hükümdarı | |
Hüküm süresi | 1497 – 1498 1500 – 1501 1511 – 1512 |
Fergana Hükümdarı | |
Hüküm süresi | 1494 – 1497 1498 – 1500 |
Doğum | 14 Şubat 1483 Andican |
Ölüm | 26 Aralık 1530 (47 yaşında) Agra |
Defin | Babür bahçeleri |
Eş(ler)i | Ayşe Sultan Begüm Zeynep Sultān Begüm Maham Begüm Dildar Begüm Gülnar Ayça Gulruh Begüm |
Çocuk(lar)ı | Hümayun, oğlu Kamran Mirza, oğlu Askarī Mirzā, oğlu , oğlu Alwar Mirza, oğlu Fahr-un-Nisa, kızı Gülrenk Begüm, kızı , kızı Gülçehre Begüm, kızı |
Hanedan | Timurlu hanedanı |
Babası | Ömer Şeyh Mirza, Fergana Emiri |
Annesi | Kutluk Nigar Hanım |
Dini | Sünni İslam |
Babür Şah'ın Çağatay dönemi edebiyatına önemli katkıları olmuştur. Çağatay Türkçesi ile kaleme aldığı ve yaptıklarını kronolojik olarak anlattığı Babürnâme Türk edebiyat tarihinin nesir türündeki başyapıtlarından biri olarak kabul edilir. Hatt-ı Baburi denilen yazı şeklini geliştirmiş olan Babür Şah aynı zamanda Çağatay edebiyatının Ali Şir Nevai'den sonraki en büyük şairi olarak kabul edilir.Fars kültüründen de yoğun olarak etkilenmiş olan Babür Şah'ın hem kendisi hem de halefleri üzerindeki bu etki, Hindistan'da bu kültürün önemli derecede gelişmesine sebebiyet vermiştir.
Askeri ve siyasi hayatı
İlk yılları ve Afganistan hakimiyeti
Babür Şah, 14 Şubat 1483 tarihinde günümüzde Özbekistan ve Fergana Vadisi sınırları içerisinde yer alan Andican şehrinde doğdu. Babası, Timur'un üçüncü oğlu Miran Şah'ın torunlarından Fergana valisi Ömer Şeyh Mirza, annesi ise Cengiz Han'in torunlarından Yunus Han'ın kızı Kutluğ Nigâr Hanım'dır. Doğduğunda Timurlu hanedanı Orta Asya'nın küçük bir bölgesine hükmetmekteydi. Babasının ölümünden sonra 1494 yılında 12 yaşında Fergana'da tahta çıktı. Babür, babasının tahtına oturduğu zaman amcası Semerkant Hanı Sultan Ahmet ve dayısı Taşkent Hanı Mehmet, Fergana’ya hücum etmekteydiler. Babür, babasının kumandanları sayesinde bu tehlikeyi atlattı. Babür 1497 yılında, büyük atası Timur’un başkenti olan Semerkant’ı ele geçirmeyi başardı. Fakat Özbeklerin Hanı Şeybânî’ye mağlup oldu. 1501'de Semerkant'ı tekrar ele geçirse de 1503'te tekrar Özbeklere bıraktı. Timur'un soyundan gelen hükümdarların idaresindeki küçük devletler Özbekler tarafından ortadan kaldırılıp Timurluların önemli şehirleri Semerkant, Buhara, Herat, Özbeklerin eline geçip hanedandan olan prensler mirzaların birer birer hayatını kaybetmesi ile Timurlu hanedanından bölgede bir tek Babür kalmıştır. Timur'un mirasına sahip çıkmaya çalışan Babür de, Özbek Hanı Şeybani Han karşısında sürekli mağlup olmaktaydı. Bir keresinde ablasını onun eline bırakıp birkaç sadık adamıyla kaçmak zorunda kalmıştır.
Büyük bir mağlubiyete uğramış olmasına rağmen ümidini kaybetmeyen Babür, Pamir Dağları'na çekilmiş ve yanında bulunan birkaç kişi ile bir Türk kadınının evinde saklanmaktaydı. Bu kadının kardeşi, Timur'la Hindistan seferlerine katılmış ihtiyar bir askerdi ve Hindistan’ın zenginliğini, buraya ait efsaneleri, Hind’in eski tarihini her gece Babür’e anlatıyordu. Tarihe merak saran Babür, atası Timur’un tarihini bularak okumaya başladı. İşte bu dönemde Hindistan’ı zaptetmeyi akılına koydu. Bu idealle, Babür; Horasan İllerindeki Türklere haber gönderdi. Kısa bir süre içinde etrafında 20,000 asker toplamaya muvaffak oldu. Bu ordu ile Hindikuş Dağları'nı aşarak 1504'te Kabil şehrini ele geçirerek kendisini şah olarak ilan etti. Bâbür’ün Kâbil’i ele geçirmesi şehrin tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır ve bu konu onun hâtıralarında ayrıntılarıyla yer almaktadır. O dönemde Kâbil Hindistan, Çin, Orta Asya ve İran’dan getirilen ticaret mallarının satıldığı bir pazar haline gelmişti. Babür, 1508 yılının Eylül ayında ilk defa Hindistan’a sefer düzenledi. Üç ay süren bu seferde Hindistan coğrafyasını tanıdı ve pek çok ganimet elde etti.
Şah İsmail ile ittifak ve Şiilik iddiaları
Şeybani Han, 1510 yılında Şah İsmail tarafından yenilip öldürülünce bölgede doğan boşluk sonucu, Babür ata topraklarını kurtarmak için Safevilerin yardımıyla 1512-1513'te Buhara ve Semerkand'ı yeniden ele geçirdi. Şah İsmail'in öğretisi Anadolu'da taraftar toplamasına rağmen Orta Asya'da halk Şiiliği sevmemişti ve büyük tepki göstermişti.
Babür ise politik bir davranış sergileyerek Özbek hanını mağlup eden Şah İsmail ile ittifakı, eski topraklarını ele geçirmek için bir fırsat olarak görmüştür.Sünni olarak yetişmesine rağmen Şah İsmail'e tabi olmuştur. Semerkant'ta kılınan ilk cuma namazında hutbeyi kendi adına değil Şah İsmail ve On İki İmam adına okutmuş, Şah İsmail'e bağlananlar gibi kırmızı başlık giymiştir. Hatıratında pek bahsetmediği bu yıllarda Şiilik inancının esaslarını kabul etmiş ya da kabul eder gibi görünmüştür.
Hatıralarındaki eksik bölümlerin, geçmişindeki bu dönemi silmek için kendisinin çıkardığı bölümler olduğu iddia edilmektedir. Bu ittifak Babür'ün ata toprakları olan Semerkant ve Buhara'yı ele geçirmesini sağlamıştı. Ancak 1514'te Yavuz Sultan Selim'in Şah İsmail’i yenilgiye uğratması sonucu Özbeklerin üzerindeki Safevi baskısı kalkınca Babür Şah, kendisine karşı cihat ilan eden Özbekler karşısında yenilgiye uğramış ve vatanından ayrılmak zorunda kalmıştır. Bu yenilgi ile birlikte Babür, kendisini ihanetle suçlayan Safeviler'in desteğini de kaybetmiştir.
Hindistan hakimiyeti
Semerkant'ta tutunamayacağını anlayıp güneye doğru çekilmeye karar veren Babür, 1518'de gerçekleştirdiği Güney Afganistan seferi ile Hayber Geçidi'ni aşıp Sind bölgesini ele geçirdi. 1519 yılının Kasım ayında Sind nehrini 1500 kişilik kuvvetle sallarla geçip Peşaver yakınlarına geldi. Beş defa Pencap’a sefer düzenledi ve bu seferler neticesinde, Pencap bölgesini ele geçirdi. 1522'de ise Kandehar'ı ele geçirdi. Daha önce beş kez Hindistan'a sefer düzenlemiş olan Bübür altıncı seferinde Hindistan'ın en güçlü lideri Delhi Sultanı, İbrahim Ludî ile Nisan 1526'da 'nda karşı karşıya geldi. Sultan İbrahim Ludî'nin 100.000 asker ve 1.000 filden müteşekkil büyük ordusunu 13.500 askeri ile 7 saat içerisinde büyük bir mağlubiyete uğrattı. Sultan İbrahim Ludi'nin 50 bin askeri savaş esnasında ölmüştür. Zaferin hemen ardından Delhi ve Agra'yı alıp Agra'yı başkent yapmıştır. Bu savaş onun en büyük zaferidir. Savaşın kazanılmasındaki en büyük etken, Babür'ün "asrımızın biriciği" şeklinde andığı Osmanlı subayı Mustafa Rumi'nin başında bulunduğu topçu taburuydu. O dönemde o bölgede Babür'ün ordusu dışında hiçbir ülkenin ordusunda top kullanılmıyordu. Babür'ün kazandığı bu zafer, Hindistan'daki Timuri hanedanının başlangıcı olarak kabul edilir. Zaferden sonra Babür, Agra imparatorluk sarayına girerek kendisini Hindistan imparatoru ilan etti.
Babür'ün Panipat savaşında kazandığı zafer ve Delhi Sultanlığı'na son vermesi Hinduları korkutmuştu. Çitor Racası Rana Saga başkumandanlığında 200 bin piyade, 1000 süvari ve 1000 savaş filinden oluşan Hindu ordusuyla Babür'ün ordusu 15 Şubat 1527'de karşı karşıya geldiler. Sabah 9'da başlayan savaş birkaç saat içinde Babür'ün zafer ile sonuçlandı. Babür on mislinden fazla karşı kuvveti üstün ateşli silahlar ve taktik gücü ile yenilgiye uğratmıştı. Babür, Hindistan'ın son büyük hükümdarı olarak kabul edilen Çitor Racası Rana Saga'yı yendikten sonra Gazi unvanını almıştır. Bu zafer Babür'ün Müslüman olmayan bir hükümdara karşı kazandığı ilk zaferdi ve ona İslam dünyasında büyük ün kazandırdı.
Kültürel ve sanatsal faaliyetleri
Sanatı ve sanatçıyı desteklemiş bir kültür adamı olan Babür Şah'ın kendisi de bir sanatkâr ve yazardır. Onun Ali Şir Nevâî'den sonra Çağatay edebiyatının en önemli şairi olduğu pek çok ilim adamı tarafından dile getirilmiştir. Babür divanında, Risale-i Vâlidiyye Tercümesi'nin yanı sıra, 119 gazel, 18 mesnevi, 210 rübâi, 50 muamma, 19 kıta, 15 tuyug, 79 matla, 7 masnu şiir, 18 nâtamam gazel, 3 nazm, 16 musarra beyit, 5 müfred, 4 mensur parça yer almaktadır. Ayrıca Farsça olarak kaleme alınmış 2 gazel, 12 rübâi, 8 kıta, 17 matla ve bir mensur parça da divanın içinde mevcuttur. Divanda genel olarak aşk, tabiat, güzellik, sosyal hayat, ahlak ve tasavvuf gibi konularda şiirler yer almaktadır. Divanın beş nüshası bulunmaktadır. Bunlar İstanbul Üniversitesi kütüphanesi, Paris Biblioteque Nationale, Topkapı Sarayı Revan Kitaplığı, İstanbul 100. yıl Atatürk Kitaplığı Muallim Cevdet yazmaları ve Hindistan Nevvab Kütüphanesi'ndedir. Türkiye'de Bilal Yücel tarafından yayına hazırlanmış ve Atatürk Kültür Merkezi Yayınları arasından çıkmıştır.
Babür Şah'ın bir başka eseri Aruz Risâlesi'dir. Adından da anlaşılacağı üzere aruzu anlatan bir eserdir. Risalede beş yüzden fazla vezne yer verilmiştir. Eserin Paris Biblioteque Nationale'deki nüshası Fuad Köprülü tarafından ortaya çıkarılmıştır. Eserin bir diğer nüshası ise Tahran'da 1525 yılında kopyalanmıştır.
Babür Şah'ın bir de Hanefi fıkhına ait ‘Mübeyyen Der Fıkh' isimli bir mesnevisi ve tasavvuf ahlâkına dair Hoca Ahrâr'ın Farsça eserlerinden manzum olarak Türkçeleştirilmiş bir ‘Risâle-i Vâlidiyye'si vardır. Risâle-i Vâlidiyye, Hoca Ubeydullah Ahrar'ın Vâlidiyye adlı Farsça tasavvufi ahlâk risalesinin manzum çevirisidir. Bu eser Babür'ün tasavvufi yönünü ortaya koyan bir eserdir. 243 beyitten oluşan bu eserden sonra Babür'ün tasavvufa yöneldiği söylenir.
Babür Şah'ın en önemli eseri Çağatay Türkçesi ile kaleme aldığı Babürnâme'dir. Babür, bu eserinde çocukluğundan hayatının sonuna kadar bütün hayatını hikâye etmiş, gezip gördüğü yerleri, tanıştığı insanları, kültürleri, coğrafyaları anlatmıştır. Ekber Şah zamanında Çağatay dilinden Farsçaya çevrisi yapılan Babürname, ilerleyen dönemlerde Urduca, İngilizce, Fransızca, Rusça, Japonca başta olmak üzere birçok dile çevrilmiş, 1943-1946 yıllarında kusursuz bir Türkçe çevirisi Rahmeti Arat tarafından yayımlanmıştır.
Babür Şah'ın kendi icadı olan Hatt-ı Baburi ise İslam Hat sanatının yazı üsluplarından biri olmamakla beraber yeni bir alfabedir ve Arap ile Uygur alfabelerinin karışımıdır. Babür Şah'ın devlet adamları ve akrabalarıyla, geliştirdiği bu yazı şekliyle haberleştiği hatta bir de bu harflerle Kur'ân-ı Kerîm yazdırdığı bilinmektedir.
Şahsiyeti
Son derece engin bir kültüre sahip olan Babür, okumaya karşı büyük bir ilgi duymaktaydı. Kendisini unutarak bütün gününü kütüphanelerde geçirebilirdi. Komutanları pek çok zaman bu nedenle ortadan kaybolduğu için endişelenmişlerdir. İyi derecede at binicisi ve avcı olan Babür, iki savaş arasında avlanırken, kimi zaman yollarda şiir yazmak için durur ya da gözlemlerini yazıya dökerdi.
Babür Şah, yakın dostlarıyla sofra sohbetlerinden, çok sevdiği sal gezilerinden, bahçe sefalarından en sıkıntılı zamanlarında bile vazgeçmemiştir. Yakın çevresinden içki diye söz ederdi. Meclislerinde sadece şarap içilmez, majun isimli bir uyuşturucu da kullanılırdı. Gece boyunca yenilir içilir sabahları da sabuhi yapılır yani bir parça daha şarap içilir öğlen tekrar macun yenirdi. Babür, defalarca tövbe edip defalarca tövbesini bozmasına rağmen günlerce devam eden yemek sohbetleri ve içki alemlerinden hiç vazgeçememiştir.
Bazı araştırmacılar onun Hindistan'ı hiç sevmediğini düşünür. Hindistan coğrafyasındaki aşırı sıcaklar, değişik coğrafya, muson yağmurları Babür'ün pek hoşuna gitmemiştir. Aklı her zaman Semerkant, Buhara ve Fergana ovasında olsa da yine de bu yeni topraklara ilgiyle yaklaşmıştır. Biruni'den sonra en ayrıntılı Hindistan tasviri onun eserlerinden okunmaktadır. Hindistan'da kullanılan takvimden halkın giysilerine, Hindistan'ın tüm kuşlarını, hayvanlarını, balıklarını, ağaçlarını, bitkilerini ve meyvelerini Babürname'de birer birer anlatmıştır. Doğa ve canlılar onu çok büyülemiştir. Çiçekleri inceleyerek saatler geçiren Babür'ün, haleflerinin bakıp büyütecekleri bahçeleri onun bahçelere olan tutkusuna dayanmaktadır. İçinde onlarca farklı bitki türünün yaşadığı havuzlarla serinletilen yemyeşil büyük bahçeler yaptıran Babür'ün en sevdiği bahçesi Bağ-ı Vefa idi. Babür'ün bahçeleri, Orta Asya - Hint bahçe örneklerinden günümüze kalması açısından çok önemli olup aynı zamanda Babür'ün doğa aşkı, bahçe yapma merakı ve bahçe vakfetme anlayışının günümüzde hala yaşayan örneğidir. Babürname'de 22 bahçenin adı geçmektedir. Bunların bazılarını kendi yaptırmış bazıları ise sevdiği ve ziyaret ettiği bahçelerdir. Bahçelerde mutlaka su olması gerektiğini düşünen Babür, havuzların açılmasına bizzat göz kulak olmuştur. "Sefasız ve intizamsız Hind'de güzel, planlı ve muntazam bahçeler kurduk" diyen Babür, devasa yapılar yerine günlük hayatı kolaylaştıran, ihtiyaçları gideren şehir düzenlemeleri yaptırmıştır. Bazı şehirlerde camiler inşa ettirmiştir. Babür, Hindistan’da beş yıl gibi kısa bir süre bulunmasına rağmen, yine de birçok eser yaptırmıştır. Panîpat zaferini ebedileştiren Kbil şah Camii, Sambhal Camii ile Agra Camisi bunlardan bazılarıdır.
Ölümü ve mirası
Babur Şah ömrünün sonlarına doğru yaşı çok ilerlememiş olmasına rağmen sık sık hastalanıyordu. Çok sık içtiği şarabı birçok kez bırakmak istemiş, ama başaramamıştı. Haftanın 4 gününü alkole, 3 gününü ise majuna ayırmıştı. Babür’ün yakalandığı Şark çıbanı, siyatik, kulak akıntıları, kan tükürme gibi hastalıkları hem ilerlemiş yaşından, hem de aşırı sıcaklardan iyice dayanılmaz hale gelmişti.
Babur Şah, 26 Aralık 1530'da Agra'da 48 yaşında ölmüştür. Tahtını oğlu Hümayun devraldı. Öldüğünde Agra'ya gömülmüş olan Babür Şah'ın mezarı 1539'da Kabil'e kendi kurduğu Babür Bahçelerine nakledildi. Kabri üzerine torunu Şah Cihan tarafından 1646’da bir türbe inşa edildi. 1842 depreminde zarar gören anıt mezar çeşitli restorasyon çalışmaları ile onarılmıştır.
Babur Şah, ölümünden sonra Hazret-i Firdevs-Mekani ve Hazret- i Giti-Sitani unvanlarıyla anılmıştır. Babür Şah'ın 1526’da kurduğu devlet 1858 senesinde İngilizlerin işgaline kadar, 332 sene varlığını sürdürdü. Babür İmparatorluğu Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Forsuna birer yıldızla işlenen tarihteki 16 Türk devletinden biridir. Aynı zamanda Babür Şah'ın Türkiye'de büstleri vardır ve yanında ona ait olduğu iddia edilen bir bayrak dalgalanmaktadır.
Onu ana yurdundan çıkaran en büyük düşmanı Özbekler de günümüzde Babür'ü kendi ataları olarak kabul ederler. Çünkü Özbekler, Timurlu uygarlığının her açıdan mirasçısı olmuşlardır. Günümüzde Babür'ün heykelleri Özbekistan'da da yükselmektedir. Babür yurdu denilen doğduğu Özbekistan'ın Andican şehrinde Babür'ün heykelinin yanı sıra bu anı parkta Babür'ün temsili mezarı ile birlikte bir de müze bulunmaktadır.
Günümüzde Kırgızistan sınırları içerisinde yer alan Oş şehrinde Süleyman Dağındaki Babür'ün tek odalı köşkü evliya mekanı muamelesi görmektedir. Yerde mihraba yönelik var olan diz izleri inanışa göre Babür'e aittir. Babür'ün Süleyman Dağındaki evine tırmanan yol üzerinde günümüzde çeşitli adetler uygulanmaktadır. Kayadan kaymanın bel rahatsızlığına ve kısırlığa iyi geldiğine, oyuğa el sokup dilenen dileklerin kabul olacağına inanılmaktadır.
Babür, Hindistanlı Müslümanlar, Pakistan ve Bangladeş tarafından da benimsenmektedir. Pakistan'ın 2005 yılında ilk denemelerini gerçekleştirdiği seyir füzesine Babür adı verilmiştir. Hindistan'da okullarda öğrenciler, Babürü kendi tarihlerinin önemli bir figürü olarak okurlar.
Soykütüğü ve Türklük
Babur Şah kendi hatıratlarını yazdığı Vekayî (Baburnâme) adlı eserinde Hindistan'da yaptığı bir seferi anlatırken der ki:
"Bu halkın hayvan sürüleri ordugâhın etrafında ve civarında epeyce çoktu. Hâlâ Hindistan'ı ele geçirmek niyetindeydik. Bihre, Çânâb ve Cenyût gibi birkaç vilayet, kaç zamandır Türk idaresindeydi ve bunları kendi mülkümüz gibi düşünürdük; zorla veya barışla idareyi bizim ele alacağımıza emindik. Bu sebeple bu dağ halkıyla iyi ilişkilerde bulunmak zorunlu ve gerekliydi. Onun için de "Hiç kimse bunların hayvan sürülerine, ip ucu ve iğne kırıklarına bile zarar ve ziyan vermesin" diye ferman buyurdum."
Ve biraz aşağıda:
"Hembâtû geçidinin başında, yerlilerden birkaç kişi az bir hediyeyle gelip sadakatlerini bildirdiler. Abdürrahim Şagavul da bu gelen adamlarla birlikte, Bihre halkını kazanmaya çalışarak "Bu vilayetler eskiden beri Türk'ün olagelmiştir; sakın ola ki korku ve telaşa yol verip halkı bozulmaya bırakmasınlar; bu vilayet halkıyla samimiyetimiz vardır ve yağmalanmayacaktır" diye söylemesi için Bihre'ye gönderildi." diye yazmıştır. Yine Vekayîde Babur Şah Delhi Sultanı İbrahim Lûdi'ye göndereceği elçiler dolayısıyla şöyle der:
"Türklerin oturduğu vilayetleri kendimizin saymıştık. Bu yüzden de oralar yağmalanmadı. Halk arasında, barış için elçi giderse, Türklere ait olan vilayetlerin zorluk çıkarmayacakları söyleniyordu."
Babur Şah, 1526'da 'nden sonra o ana kadar kendisine teslim olmayan Biyâne emirine gönderdiği bir elçiyle birlikte Farsça şu iki beyiti de yollamıştır:
Ey Biyâne emiri, Türkler ile kavgaya girme;
Türklerin çevikliği ve kahramanlığı malumdur.
Çabuk gelmez ve öğüt dinlemezsen,
malum olanı beyana ne lüzum vardır.
Timur | Saray Mülk | ||||||||||||||||||||||||||
Miran Şah | |||||||||||||||||||||||||||
Muhammed | |||||||||||||||||||||||||||
Ebu Said | Yunus Han | ||||||||||||||||||||||||||
Ömer Şeyh | |||||||||||||||||||||||||||
Babür | |||||||||||||||||||||||||||
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ Tezkiret-ül-Evliyâ; c.2, s.270
- ^ Firdevs-ül-Mürşidiyye; s.76, 293
- ^ Keşf-ül-Mahcûb; s.224
- ^ Şakâyik-ı Nu'mâniyye Tercümesi (Mecdî Efendi); s.385
- ^ İstanbul Târih Coğrafya Kataloğu; s.507
- ^ Dale, Stephen Frederic (1990). "Steppe Humanism: The Autobiographical Writings of Zahir al-Din Muhammad Babur, 1483-1530". International Journal of Middle East Studies. 22 (1): 37-58. ISSN 0020-7438. 11 Eylül 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Eylül 2022.
- ^ Dale, Stephen Frederic (24 Eylül 2009). "The Legacy of the Timurids". Journal of the Royal Asiatic Society (İngilizce). 8 (1): 45. doi:10.1017/S1356186300016424. ISSN 1474-0591. 12 Ağustos 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Eylül 2022.
- ^ Roy, Kaushik ((Ed.)), "From the Mamluks to the Mansabdars, 1200–1740", Military Manpower, Armies and Warfare in South Asia, Pickering & Chatto, s. 45, ISBN , erişim tarihi: 8 Ağustos 2022
- ^ Richards, John F. (1995), The Mughal Empire, Cambridge University Press, s. 6, ISBN , 29 Mayıs 2016 tarihinde kaynağından , erişim tarihi: 11 Eylül 2022
- ^ Edward Balfour The Encyclopaedia Asiatica, Comprising Indian Subcontinent, Eastern and Southern Asia, Cosmo Publications 1976, S. 460, S. 488, S. 897
- ^ Zahir ud-Din Mohammad (2002-09-10). Thackston, Wheeler M.. ed. The Baburnama: Memoirs of Babur, Prince and Emperor. Modern Library Classics. . "Note: Gurkānī is the Persianized form of the Mongolian word "kürügän" ("son-in-law"), the title given to the dynasty's founder after his marriage into Genghis Khan's family."
- ^ L. Canfield, Robert; Jonathan Haas (2002). Turko-Persia in Historical Perspective. Cambridge University Press. , 9780521522915. ; p. 20;
- ^ F. Lehmann: ?ahir-al-Din Mo?ammad Babor 17 Kasım 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. In . Online Ed. December 1988 (updated August 2011). "BABOR, ?AHIR-AL-DIN MO?AMMAD (6 Mo?arram 886-6 Jomada I 937/14 February 1483-26 December 1530), Timurid prince, military genius, and literary craftsman who escaped the bloody political arena of his Central Asian birthplace to found the Mughal Empire in India. His origin, milieu, training, and education were steeped in Persian culture and so Babor was largely responsible for the fostering of this culture by his descendants, the Mughals of India, and for the expansion of Persian cultural influence in the Indian subcontinent, with brilliant literary, artistic, and historiographical results."
- ^ Robert L. Canfield, Robert L. (1991). Turko-Persia in historical perspective, Cambridge University Press, p.20. "The Mughals-Persianized Turks who invaded from Central Asia and claimed descent from both Timur and Genghis – strengthened the Persianate culture of Muslim India".
- ^ . Manas. University of California Los Angeles. 15 Mayıs 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Nisan 2008.
- ^ "Mirza Muhammad Haidar". Silk Road Seattle. University of Washington. 16 Nisan 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Kasım 2006.
On the occasion of the birth of Babar Padishah (the son of Omar Shaikh)
- ^ a b Ewans, Martin (Eylül 2002). Afghanistan: A Short History of Its People and Politics. HarperCollins. ss. 26-7. ISBN .
- ^ Doniger, Wendy (Eylül 1999). Merriam-Webster's Encyclopedia of World Religions. Merriam-Webster. ss. 539. ISBN . Erişim tarihi: 10 Kasım 2006.
- ^ Erdogan, Eralp, "Babür İmparatorluğu’nun Kuruluş Safhasında Şah İsmail ile Babür İttifakı", History Studies, Volume 6 Issue 4, p. 31-39, July 2014
- ^ Sicker, Martin (Ağustos 2000). The Islamic World in Ascendancy: From the Arab Conquests to the Siege in Vienna. s. 189. ISBN .
Ismail was quite prepared to lend his support to the displaced Timurid prince, Zahir ad-Din Babur, who offered to accept Safavid suzerainty in return for help in regaining control of Transoxiana.
- ^ "Mughal-Ottoman relations: a study of political & diplomatic relations ... – Naimur Rahman Farooqi – Google Boeken". 11 Ekim 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Kasım 2012.
- ^ . 3 Aralık 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Kasım 2012.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 14 Kasım 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Kasım 2012.
- ^ Roux, Jean Paul (1984). Türklerin Tarihi (Historie des Turks). Ad. .
- ^ . Uznews. 8 Şubat 2008. 18 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Şubat 2012.
- ^ "Grandeur and Eternity: Zahiriddin Muhammad Bobur in Minds of People Forever". Embassy of Uzbekistan in Korea. 22 Şubat 2011. 18 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Şubat 2012.
- ^ a b Baburnâme/ Gazi Zahireddin Muhammed Babur. KABALCI YAYINLARI. ss. 14-15.
Dış bağlantılar
- Wikimedia Commons'ta Babür ile ilgili çoklu ortam belgeleri bulunur.
Babür Doğumu: 14 Şubat 1483 Ölümü: 26 Aralık 1530 | ||
Resmî unvanlar | ||
---|---|---|
Önce gelen Önce gelen yoktur. | Babür İmparatoru 30 Nisan 1526 - 26 Aralık 1530 | Sonra gelen Hümayun Şah |
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Baburve Bebur veya tam adiyla Zahireddin Muhammed Babur Cagatay Turkcesi ظاهيرددين موهاممد بابور Farsca ﻇﻬﻴﺮﺍﻟﺪﻳﻦ محمد بابر 14 Subat 1483 26 Aralik 1530 Turk lider Babur Imparatorlugu nun kurucusu ve ilk hukumdari Soyu baba tarafindan Timur anne tarafindan Cengiz Han a dayanan Babur Sah 1519 dan itibaren Hindistan a duzenledigi seferler sonunda butun Kuzey Hindistan i kontrol altina alip 1526 da Delhi Sultanligi na son vererek gunumuzdeki Afganistan Pakistan ve Hindistan in kuzeyini kapsayan topraklar uzerinde Babur Imparatorlugu nu kurdu Zahireddin Muhammed BaburBabur Sah in Baburname deki bir minyaturu1 Babur ImparatoruHukum suresi30 Nisan 1526 26 Aralik 1530Once gelenIbrahim Ludi Delhi Sultani Sonra gelenHumayun SahKabil HukumdariHukum suresi1504 1530Semerkand HukumdariHukum suresi1497 1498 1500 1501 1511 1512Fergana HukumdariHukum suresi1494 1497 1498 1500Dogum14 Subat 1483 1483 02 14 AndicanOlum26 Aralik 1530 47 yasinda AgraDefinBabur bahceleriEs ler iAyse Sultan Begum Zeynep Sultan Begum Maham Begum Dildar Begum Gulnar Ayca Gulruh BegumCocuk lar iHumayun oglu Kamran Mirza oglu Askari Mirza oglu oglu Alwar Mirza oglu Fahr un Nisa kizi Gulrenk Begum kizi kizi Gulcehre Begum kiziHanedanTimurlu hanedaniBabasiOmer Seyh Mirza Fergana EmiriAnnesiKutluk Nigar HanimDiniSunni Islam Babur Sah in Cagatay donemi edebiyatina onemli katkilari olmustur Cagatay Turkcesi ile kaleme aldigi ve yaptiklarini kronolojik olarak anlattigi Baburname Turk edebiyat tarihinin nesir turundeki basyapitlarindan biri olarak kabul edilir Hatt i Baburi denilen yazi seklini gelistirmis olan Babur Sah ayni zamanda Cagatay edebiyatinin Ali Sir Nevai den sonraki en buyuk sairi olarak kabul edilir Fars kulturunden de yogun olarak etkilenmis olan Babur Sah in hem kendisi hem de halefleri uzerindeki bu etki Hindistan da bu kulturun onemli derecede gelismesine sebebiyet vermistir Askeri ve siyasi hayatiIlk yillari ve Afganistan hakimiyeti Babur un henuz 12 yasinda bir cocukken tahta gecisini gosteren Baburname den bir sahne Babur Sah 14 Subat 1483 tarihinde gunumuzde Ozbekistan ve Fergana Vadisi sinirlari icerisinde yer alan Andican sehrinde dogdu Babasi Timur un ucuncu oglu Miran Sah in torunlarindan Fergana valisi Omer Seyh Mirza annesi ise Cengiz Han in torunlarindan Yunus Han in kizi Kutlug Nigar Hanim dir Dogdugunda Timurlu hanedani Orta Asya nin kucuk bir bolgesine hukmetmekteydi Babasinin olumunden sonra 1494 yilinda 12 yasinda Fergana da tahta cikti Babur babasinin tahtina oturdugu zaman amcasi Semerkant Hani Sultan Ahmet ve dayisi Taskent Hani Mehmet Fergana ya hucum etmekteydiler Babur babasinin kumandanlari sayesinde bu tehlikeyi atlatti Babur 1497 yilinda buyuk atasi Timur un baskenti olan Semerkant i ele gecirmeyi basardi Fakat Ozbeklerin Hani Seybani ye maglup oldu 1501 de Semerkant i tekrar ele gecirse de 1503 te tekrar Ozbeklere birakti Timur un soyundan gelen hukumdarlarin idaresindeki kucuk devletler Ozbekler tarafindan ortadan kaldirilip Timurlularin onemli sehirleri Semerkant Buhara Herat Ozbeklerin eline gecip hanedandan olan prensler mirzalarin birer birer hayatini kaybetmesi ile Timurlu hanedanindan bolgede bir tek Babur kalmistir Timur un mirasina sahip cikmaya calisan Babur de Ozbek Hani Seybani Han karsisinda surekli maglup olmaktaydi Bir keresinde ablasini onun eline birakip birkac sadik adamiyla kacmak zorunda kalmistir Buyuk bir maglubiyete ugramis olmasina ragmen umidini kaybetmeyen Babur Pamir Daglari na cekilmis ve yaninda bulunan birkac kisi ile bir Turk kadininin evinde saklanmaktaydi Bu kadinin kardesi Timur la Hindistan seferlerine katilmis ihtiyar bir askerdi ve Hindistan in zenginligini buraya ait efsaneleri Hind in eski tarihini her gece Babur e anlatiyordu Tarihe merak saran Babur atasi Timur un tarihini bularak okumaya basladi Iste bu donemde Hindistan i zaptetmeyi akilina koydu Bu idealle Babur Horasan Illerindeki Turklere haber gonderdi Kisa bir sure icinde etrafinda 20 000 asker toplamaya muvaffak oldu Bu ordu ile Hindikus Daglari ni asarak 1504 te Kabil sehrini ele gecirerek kendisini sah olarak ilan etti Babur un Kabil i ele gecirmesi sehrin tarihinde onemli bir donum noktasidir ve bu konu onun hatiralarinda ayrintilariyla yer almaktadir O donemde Kabil Hindistan Cin Orta Asya ve Iran dan getirilen ticaret mallarinin satildigi bir pazar haline gelmisti Babur 1508 yilinin Eylul ayinda ilk defa Hindistan a sefer duzenledi Uc ay suren bu seferde Hindistan cografyasini tanidi ve pek cok ganimet elde etti Sah Ismail ile ittifak ve Siilik iddialari Babur tahtinda otururken Seybani Han 1510 yilinda Sah Ismail tarafindan yenilip oldurulunce bolgede dogan bosluk sonucu Babur ata topraklarini kurtarmak icin Safevilerin yardimiyla 1512 1513 te Buhara ve Semerkand i yeniden ele gecirdi Sah Ismail in ogretisi Anadolu da taraftar toplamasina ragmen Orta Asya da halk Siiligi sevmemisti ve buyuk tepki gostermisti Babur ise politik bir davranis sergileyerek Ozbek hanini maglup eden Sah Ismail ile ittifaki eski topraklarini ele gecirmek icin bir firsat olarak gormustur Sunni olarak yetismesine ragmen Sah Ismail e tabi olmustur Semerkant ta kilinan ilk cuma namazinda hutbeyi kendi adina degil Sah Ismail ve On Iki Imam adina okutmus Sah Ismail e baglananlar gibi kirmizi baslik giymistir Hatiratinda pek bahsetmedigi bu yillarda Siilik inancinin esaslarini kabul etmis ya da kabul eder gibi gorunmustur Hatiralarindaki eksik bolumlerin gecmisindeki bu donemi silmek icin kendisinin cikardigi bolumler oldugu iddia edilmektedir Bu ittifak Babur un ata topraklari olan Semerkant ve Buhara yi ele gecirmesini saglamisti Ancak 1514 te Yavuz Sultan Selim in Sah Ismail i yenilgiye ugratmasi sonucu Ozbeklerin uzerindeki Safevi baskisi kalkinca Babur Sah kendisine karsi cihat ilan eden Ozbekler karsisinda yenilgiye ugramis ve vatanindan ayrilmak zorunda kalmistir Bu yenilgi ile birlikte Babur kendisini ihanetle suclayan Safeviler in destegini de kaybetmistir Hindistan hakimiyeti Semerkant ta tutunamayacagini anlayip guneye dogru cekilmeye karar veren Babur 1518 de gerceklestirdigi Guney Afganistan seferi ile Hayber Gecidi ni asip Sind bolgesini ele gecirdi 1519 yilinin Kasim ayinda Sind nehrini 1500 kisilik kuvvetle sallarla gecip Pesaver yakinlarina geldi Bes defa Pencap a sefer duzenledi ve bu seferler neticesinde Pencap bolgesini ele gecirdi 1522 de ise Kandehar i ele gecirdi Daha once bes kez Hindistan a sefer duzenlemis olan Bubur altinci seferinde Hindistan in en guclu lideri Delhi Sultani Ibrahim Ludi ile Nisan 1526 da nda karsi karsiya geldi Sultan Ibrahim Ludi nin 100 000 asker ve 1 000 filden mutesekkil buyuk ordusunu 13 500 askeri ile 7 saat icerisinde buyuk bir maglubiyete ugratti Sultan Ibrahim Ludi nin 50 bin askeri savas esnasinda olmustur Zaferin hemen ardindan Delhi ve Agra yi alip Agra yi baskent yapmistir Bu savas onun en buyuk zaferidir Savasin kazanilmasindaki en buyuk etken Babur un asrimizin biricigi seklinde andigi Osmanli subayi Mustafa Rumi nin basinda bulundugu topcu taburuydu O donemde o bolgede Babur un ordusu disinda hicbir ulkenin ordusunda top kullanilmiyordu Babur un kazandigi bu zafer Hindistan daki Timuri hanedaninin baslangici olarak kabul edilir Zaferden sonra Babur Agra imparatorluk sarayina girerek kendisini Hindistan imparatoru ilan etti Babur un Panipat savasinda kazandigi zafer ve Delhi Sultanligi na son vermesi Hindulari korkutmustu Citor Racasi Rana Saga baskumandanliginda 200 bin piyade 1000 suvari ve 1000 savas filinden olusan Hindu ordusuyla Babur un ordusu 15 Subat 1527 de karsi karsiya geldiler Sabah 9 da baslayan savas birkac saat icinde Babur un zafer ile sonuclandi Babur on mislinden fazla karsi kuvveti ustun atesli silahlar ve taktik gucu ile yenilgiye ugratmisti Babur Hindistan in son buyuk hukumdari olarak kabul edilen Citor Racasi Rana Saga yi yendikten sonra Gazi unvanini almistir Bu zafer Babur un Musluman olmayan bir hukumdara karsi kazandigi ilk zaferdi ve ona Islam dunyasinda buyuk un kazandirdi Kulturel ve sanatsal faaliyetleriBabur Sanati ve sanatciyi desteklemis bir kultur adami olan Babur Sah in kendisi de bir sanatkar ve yazardir Onun Ali Sir Nevai den sonra Cagatay edebiyatinin en onemli sairi oldugu pek cok ilim adami tarafindan dile getirilmistir Babur divaninda Risale i Validiyye Tercumesi nin yani sira 119 gazel 18 mesnevi 210 rubai 50 muamma 19 kita 15 tuyug 79 matla 7 masnu siir 18 natamam gazel 3 nazm 16 musarra beyit 5 mufred 4 mensur parca yer almaktadir Ayrica Farsca olarak kaleme alinmis 2 gazel 12 rubai 8 kita 17 matla ve bir mensur parca da divanin icinde mevcuttur Divanda genel olarak ask tabiat guzellik sosyal hayat ahlak ve tasavvuf gibi konularda siirler yer almaktadir Divanin bes nushasi bulunmaktadir Bunlar Istanbul Universitesi kutuphanesi Paris Biblioteque Nationale Topkapi Sarayi Revan Kitapligi Istanbul 100 yil Ataturk Kitapligi Muallim Cevdet yazmalari ve Hindistan Nevvab Kutuphanesi ndedir Turkiye de Bilal Yucel tarafindan yayina hazirlanmis ve Ataturk Kultur Merkezi Yayinlari arasindan cikmistir Babur Sah in bir baska eseri Aruz Risalesi dir Adindan da anlasilacagi uzere aruzu anlatan bir eserdir Risalede bes yuzden fazla vezne yer verilmistir Eserin Paris Biblioteque Nationale deki nushasi Fuad Koprulu tarafindan ortaya cikarilmistir Eserin bir diger nushasi ise Tahran da 1525 yilinda kopyalanmistir Babur Sah in bir de Hanefi fikhina ait Mubeyyen Der Fikh isimli bir mesnevisi ve tasavvuf ahlakina dair Hoca Ahrar in Farsca eserlerinden manzum olarak Turkcelestirilmis bir Risale i Validiyye si vardir Risale i Validiyye Hoca Ubeydullah Ahrar in Validiyye adli Farsca tasavvufi ahlak risalesinin manzum cevirisidir Bu eser Babur un tasavvufi yonunu ortaya koyan bir eserdir 243 beyitten olusan bu eserden sonra Babur un tasavvufa yoneldigi soylenir Babur Sah in en onemli eseri Cagatay Turkcesi ile kaleme aldigi Baburname dir Babur bu eserinde cocuklugundan hayatinin sonuna kadar butun hayatini hikaye etmis gezip gordugu yerleri tanistigi insanlari kulturleri cografyalari anlatmistir Ekber Sah zamaninda Cagatay dilinden Farscaya cevrisi yapilan Baburname ilerleyen donemlerde Urduca Ingilizce Fransizca Rusca Japonca basta olmak uzere bircok dile cevrilmis 1943 1946 yillarinda kusursuz bir Turkce cevirisi Rahmeti Arat tarafindan yayimlanmistir Babur Sah in kendi icadi olan Hatt i Baburi ise Islam Hat sanatinin yazi usluplarindan biri olmamakla beraber yeni bir alfabedir ve Arap ile Uygur alfabelerinin karisimidir Babur Sah in devlet adamlari ve akrabalariyla gelistirdigi bu yazi sekliyle haberlestigi hatta bir de bu harflerle Kur an i Kerim yazdirdigi bilinmektedir SahsiyetiSon derece engin bir kulture sahip olan Babur okumaya karsi buyuk bir ilgi duymaktaydi Kendisini unutarak butun gununu kutuphanelerde gecirebilirdi Komutanlari pek cok zaman bu nedenle ortadan kayboldugu icin endiselenmislerdir Iyi derecede at binicisi ve avci olan Babur iki savas arasinda avlanirken kimi zaman yollarda siir yazmak icin durur ya da gozlemlerini yaziya dokerdi Babur Sah yakin dostlariyla sofra sohbetlerinden cok sevdigi sal gezilerinden bahce sefalarindan en sikintili zamanlarinda bile vazgecmemistir Yakin cevresinden icki diye soz ederdi Meclislerinde sadece sarap icilmez majun isimli bir uyusturucu da kullanilirdi Gece boyunca yenilir icilir sabahlari da sabuhi yapilir yani bir parca daha sarap icilir oglen tekrar macun yenirdi Babur defalarca tovbe edip defalarca tovbesini bozmasina ragmen gunlerce devam eden yemek sohbetleri ve icki alemlerinden hic vazgecememistir Bazi arastirmacilar onun Hindistan i hic sevmedigini dusunur Hindistan cografyasindaki asiri sicaklar degisik cografya muson yagmurlari Babur un pek hosuna gitmemistir Akli her zaman Semerkant Buhara ve Fergana ovasinda olsa da yine de bu yeni topraklara ilgiyle yaklasmistir Biruni den sonra en ayrintili Hindistan tasviri onun eserlerinden okunmaktadir Hindistan da kullanilan takvimden halkin giysilerine Hindistan in tum kuslarini hayvanlarini baliklarini agaclarini bitkilerini ve meyvelerini Baburname de birer birer anlatmistir Doga ve canlilar onu cok buyulemistir Cicekleri inceleyerek saatler geciren Babur un haleflerinin bakip buyutecekleri bahceleri onun bahcelere olan tutkusuna dayanmaktadir Icinde onlarca farkli bitki turunun yasadigi havuzlarla serinletilen yemyesil buyuk bahceler yaptiran Babur un en sevdigi bahcesi Bag i Vefa idi Babur un bahceleri Orta Asya Hint bahce orneklerinden gunumuze kalmasi acisindan cok onemli olup ayni zamanda Babur un doga aski bahce yapma meraki ve bahce vakfetme anlayisinin gunumuzde hala yasayan ornegidir Baburname de 22 bahcenin adi gecmektedir Bunlarin bazilarini kendi yaptirmis bazilari ise sevdigi ve ziyaret ettigi bahcelerdir Bahcelerde mutlaka su olmasi gerektigini dusunen Babur havuzlarin acilmasina bizzat goz kulak olmustur Sefasiz ve intizamsiz Hind de guzel planli ve muntazam bahceler kurduk diyen Babur devasa yapilar yerine gunluk hayati kolaylastiran ihtiyaclari gideren sehir duzenlemeleri yaptirmistir Bazi sehirlerde camiler insa ettirmistir Babur Hindistan da bes yil gibi kisa bir sure bulunmasina ragmen yine de bircok eser yaptirmistir Panipat zaferini ebedilestiren Kbil sah Camii Sambhal Camii ile Agra Camisi bunlardan bazilaridir Olumu ve mirasiBabur Sah in hastaligi ensasinda doktorlar tarafindan kontrol edilisi Kabil Afganistan da bulunan Babur Sah in mezariBabur Sah Pinarbasi Turkluk Aniti Babur Sah omrunun sonlarina dogru yasi cok ilerlememis olmasina ragmen sik sik hastalaniyordu Cok sik ictigi sarabi bircok kez birakmak istemis ama basaramamisti Haftanin 4 gununu alkole 3 gununu ise majuna ayirmisti Babur un yakalandigi Sark cibani siyatik kulak akintilari kan tukurme gibi hastaliklari hem ilerlemis yasindan hem de asiri sicaklardan iyice dayanilmaz hale gelmisti Babur Sah 26 Aralik 1530 da Agra da 48 yasinda olmustur Tahtini oglu Humayun devraldi Oldugunde Agra ya gomulmus olan Babur Sah in mezari 1539 da Kabil e kendi kurdugu Babur Bahcelerine nakledildi Kabri uzerine torunu Sah Cihan tarafindan 1646 da bir turbe insa edildi 1842 depreminde zarar goren anit mezar cesitli restorasyon calismalari ile onarilmistir Babur Sah olumunden sonra Hazret i Firdevs Mekani ve Hazret i Giti Sitani unvanlariyla anilmistir Babur Sah in 1526 da kurdugu devlet 1858 senesinde Ingilizlerin isgaline kadar 332 sene varligini surdurdu Babur Imparatorlugu Turkiye Cumhurbaskanligi Forsuna birer yildizla islenen tarihteki 16 Turk devletinden biridir Ayni zamanda Babur Sah in Turkiye de bustleri vardir ve yaninda ona ait oldugu iddia edilen bir bayrak dalgalanmaktadir Onu ana yurdundan cikaran en buyuk dusmani Ozbekler de gunumuzde Babur u kendi atalari olarak kabul ederler Cunku Ozbekler Timurlu uygarliginin her acidan mirascisi olmuslardir Gunumuzde Babur un heykelleri Ozbekistan da da yukselmektedir Babur yurdu denilen dogdugu Ozbekistan in Andican sehrinde Babur un heykelinin yani sira bu ani parkta Babur un temsili mezari ile birlikte bir de muze bulunmaktadir Gunumuzde Kirgizistan sinirlari icerisinde yer alan Os sehrinde Suleyman Dagindaki Babur un tek odali kosku evliya mekani muamelesi gormektedir Yerde mihraba yonelik var olan diz izleri inanisa gore Babur e aittir Babur un Suleyman Dagindaki evine tirmanan yol uzerinde gunumuzde cesitli adetler uygulanmaktadir Kayadan kaymanin bel rahatsizligina ve kisirliga iyi geldigine oyuga el sokup dilenen dileklerin kabul olacagina inanilmaktadir Babur Hindistanli Muslumanlar Pakistan ve Banglades tarafindan da benimsenmektedir Pakistan in 2005 yilinda ilk denemelerini gerceklestirdigi seyir fuzesine Babur adi verilmistir Hindistan da okullarda ogrenciler Baburu kendi tarihlerinin onemli bir figuru olarak okurlar Soykutugu ve Turkluk Babur Sah kendi hatiratlarini yazdigi Vekayi Baburname adli eserinde Hindistan da yaptigi bir seferi anlatirken der ki Bu halkin hayvan suruleri ordugahin etrafinda ve civarinda epeyce coktu Hala Hindistan i ele gecirmek niyetindeydik Bihre Canab ve Cenyut gibi birkac vilayet kac zamandir Turk idaresindeydi ve bunlari kendi mulkumuz gibi dusunurduk zorla veya barisla idareyi bizim ele alacagimiza emindik Bu sebeple bu dag halkiyla iyi iliskilerde bulunmak zorunlu ve gerekliydi Onun icin de Hic kimse bunlarin hayvan surulerine ip ucu ve igne kiriklarina bile zarar ve ziyan vermesin diye ferman buyurdum Ve biraz asagida Hembatu gecidinin basinda yerlilerden birkac kisi az bir hediyeyle gelip sadakatlerini bildirdiler Abdurrahim Sagavul da bu gelen adamlarla birlikte Bihre halkini kazanmaya calisarak Bu vilayetler eskiden beri Turk un olagelmistir sakin ola ki korku ve telasa yol verip halki bozulmaya birakmasinlar bu vilayet halkiyla samimiyetimiz vardir ve yagmalanmayacaktir diye soylemesi icin Bihre ye gonderildi diye yazmistir Yine Vekayide Babur Sah Delhi Sultani Ibrahim Ludi ye gonderecegi elciler dolayisiyla soyle der Turklerin oturdugu vilayetleri kendimizin saymistik Bu yuzden de oralar yagmalanmadi Halk arasinda baris icin elci giderse Turklere ait olan vilayetlerin zorluk cikarmayacaklari soyleniyordu Babur Sah 1526 da nden sonra o ana kadar kendisine teslim olmayan Biyane emirine gonderdigi bir elciyle birlikte Farsca su iki beyiti de yollamistir Ey Biyane emiri Turkler ile kavgaya girme Turklerin cevikligi ve kahramanligi malumdur Cabuk gelmez ve ogut dinlemezsen malum olani beyana ne luzum vardir Timur Saray Mulk Miran Sah Muhammed Ebu Said Yunus Han Omer Seyh Babur Ayrica bakinizHindistan in Mogollar tarafindan istilasiKaynakca Tezkiret ul Evliya c 2 s 270 Firdevs ul Mursidiyye s 76 293 Kesf ul Mahcub s 224 Sakayik i Nu maniyye Tercumesi Mecdi Efendi s 385 Istanbul Tarih Cografya Katalogu s 507 Dale Stephen Frederic 1990 Steppe Humanism The Autobiographical Writings of Zahir al Din Muhammad Babur 1483 1530 International Journal of Middle East Studies 22 1 37 58 ISSN 0020 7438 11 Eylul 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Eylul 2022 Dale Stephen Frederic 24 Eylul 2009 The Legacy of the Timurids Journal of the Royal Asiatic Society Ingilizce 8 1 45 doi 10 1017 S1356186300016424 ISSN 1474 0591 12 Agustos 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Eylul 2022 Roy Kaushik Ed From the Mamluks to the Mansabdars 1200 1740 Military Manpower Armies and Warfare in South Asia Pickering amp Chatto s 45 ISBN 978 1 84893 292 0 erisim tarihi 8 Agustos 2022 Richards John F 1995 The Mughal Empire Cambridge University Press s 6 ISBN 978 0 521 56603 2 29 Mayis 2016 tarihinde kaynagindan erisim tarihi 11 Eylul 2022 Edward Balfour The Encyclopaedia Asiatica Comprising Indian Subcontinent Eastern and Southern Asia Cosmo Publications 1976 S 460 S 488 S 897 Zahir ud Din Mohammad 2002 09 10 Thackston Wheeler M ed The Baburnama Memoirs of Babur Prince and Emperor Modern Library Classics ISBN 0 375 76137 3 Note Gurkani is the Persianized form of the Mongolian word kurugan son in law the title given to the dynasty s founder after his marriage into Genghis Khan s family L Canfield Robert Jonathan Haas 2002 Turko Persia in Historical Perspective Cambridge University Press ISBN 0 521 52291 9 9780521522915 p 20 F Lehmann ahir al Din Mo ammad Babor 17 Kasim 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde In Online Ed December 1988 updated August 2011 BABOR AHIR AL DIN MO AMMAD 6 Mo arram 886 6 Jomada I 937 14 February 1483 26 December 1530 Timurid prince military genius and literary craftsman who escaped the bloody political arena of his Central Asian birthplace to found the Mughal Empire in India His origin milieu training and education were steeped in Persian culture and so Babor was largely responsible for the fostering of this culture by his descendants the Mughals of India and for the expansion of Persian cultural influence in the Indian subcontinent with brilliant literary artistic and historiographical results Robert L Canfield Robert L 1991 Turko Persia in historical perspective Cambridge University Press p 20 The Mughals Persianized Turks who invaded from Central Asia and claimed descent from both Timur and Genghis strengthened the Persianate culture of Muslim India Manas University of California Los Angeles 15 Mayis 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Nisan 2008 Mirza Muhammad Haidar Silk Road Seattle University of Washington 16 Nisan 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Kasim 2006 On the occasion of the birth of Babar Padishah the son of Omar Shaikh a b Ewans Martin Eylul 2002 Afghanistan A Short History of Its People and Politics HarperCollins ss 26 7 ISBN 0 06 050508 7 Doniger Wendy Eylul 1999 Merriam Webster s Encyclopedia of World Religions Merriam Webster ss 539 ISBN 0 87779 044 2 Erisim tarihi 10 Kasim 2006 Erdogan Eralp Babur Imparatorlugu nun Kurulus Safhasinda Sah Ismail ile Babur Ittifaki History Studies Volume 6 Issue 4 p 31 39 July 2014 Sicker Martin Agustos 2000 The Islamic World in Ascendancy From the Arab Conquests to the Siege in Vienna s 189 ISBN 0 275 96892 8 Ismail was quite prepared to lend his support to the displaced Timurid prince Zahir ad Din Babur who offered to accept Safavid suzerainty in return for help in regaining control of Transoxiana erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim Mughal Ottoman relations a study of political amp diplomatic relations Naimur Rahman Farooqi Google Boeken 11 Ekim 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Kasim 2012 3 Aralik 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 11 Kasim 2012 Arsivlenmis kopya 14 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Kasim 2012 Roux Jean Paul 1984 Turklerin Tarihi Historie des Turks Ad ISBN 975 506 018 9 Uznews 8 Subat 2008 18 Ekim 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 14 Subat 2012 Grandeur and Eternity Zahiriddin Muhammad Bobur in Minds of People Forever Embassy of Uzbekistan in Korea 22 Subat 2011 18 Mayis 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Subat 2012 a b Baburname Gazi Zahireddin Muhammed Babur KABALCI YAYINLARI ss 14 15 Dis baglantilarWikimedia Commons ta Babur ile ilgili coklu ortam belgeleri bulunur BaburTimurlu HanedaniDogumu 14 Subat 1483 Olumu 26 Aralik 1530Resmi unvanlarOnce gelen Once gelen yoktur Babur Imparatoru 30 Nisan 1526 26 Aralik 1530 Sonra gelen Humayun Sah