Bu madde, uygun değildir.Ekim 2011) ( |
Doku, bitki, hayvan ve insan organlarını meydana getiren, şekil ve yapı bakımından benzer olup, aynı vazifeyi gören, birbirleriyle sıkı alâkaları olan aynı kökten gelen hücrelerin topluluğu. İlkel canlılar bütün hayatları boyunca bir tek hücre olarak kaldıkları halde yüksek organizmalar çok sayıda hücrelerin bir araya gelmesi ile meydana gelmiştir. Bitkisel organizmaları meydana getiren çok sayıdaki hücrelerin protoplastları birbirinden cansız hücre çeperleriyle ayrılmış olmakla beraber aralarında sıkı bir ilişki göstermektedir. Böyle hücre çeperi içinde bulunan, birbiriyle sıkı ilişki gösteren, aynı kökenden gelmiş protoplast topluluklarına doku, dokuların özelliklerini konu eden morfoloji biliminin dalına da histoloji (doku bilimi) denir.
Dokuyu meydana getiren hücreler genellikle aynı ödevi görmekteyseler de doku tarifinde öngörülen temel düşünce fizyolojik olmaktan çok morfolojiktir. Eğer fizyolojik bakımdan dokunun tarifi yapılacak olursa, kökenleri ayrı olsa bile aynı ödevi gören hücre toplulukları olarak yapılabilir ki, böyle daha geniş anlamda hücre topluluklarına doku sistemi denilmektedir.
Doku hücre bölünmesi sonucu meydana gelir. Tek hücreli organizmalarda bölünen hücreler birbirinden ayrılarak yeni birer birey vücuda getirdikleri halde, çok hücreli organizmalarda bölünen hücrelerden meydana gelen hücrelerin birbirinden ayrılmaması, geçit ve (plasmatik köprüler) gibi madde ve uyartı iletimini kolaylaştıran yapılar ile proplastları arasında sıkı ilişki kurulan hücre toplulukları bireyi meydana getirmektedir. Bazı tek hücreliler bölündükten sonra çevrelerinde meydana getirdikleri müsilaj bir kın ile bir arada tutulan hücre grupları ve bazı mantarlardaki zengin dallanma gösteren ipliksi hücrelerin bir örgü meydana getirmek üzere sık sık kümeler halinde olmaları, dış görünüş bakımından dokuyu andırsalar bile gerçek doku değil, yalancı dokulardır.
Dokular bitkisel ve hayvansal dokular olmak üzere ikiye ayrılarak incelenmektedir.
Bitkisel dokular
Bitkilerin yapısını meydana getiren dokulara bitkisel dokular denir. İleri bitkilerin hücreleri dokular halinde organize olarak farklılaşmışlardır. İki temel grup halinde toplanabilirler:
Meristem doku (bölünür, sürekli, sürgen, değişken doku)
Meristem hücreleri, çekirdekleri büyük hücre arası boşlukları olmayan, genellikle çok küçük ve çok sayıda vakuole sahip hücrelerden yapılmıştır. Bu hücrelerin esas özelliği sık sık bölünerek (mitoz bölünmeyle) yeni hücreler meydana getirmeleridir. Meydana gelen hücreler farklılaşarak sürekli doku hücreleri halini alır. Meristemler bulundukları yerlere göre isim alırlar. Kök, gövde veya bunların yan organlarının uçlarında bulunan meristem dokuları apikal meristem adını alır. Kök veya gövdenin uzamasını sağlarlar. İnterkalar meristemler ise sürekli dokular arasında kalan meristemlerdir. İnterkalar meristemin de görevi organın boyuna büyümesini sağlamaktır. Çevreye paralel bölünmelerle organın enine büyümesini sağlayan meristematik doku ve kambiyumdaki meristem lateral meristemdir. Herhangi bir bitkide meristem bölgesi kesilirse yerine ara meristemler görev alır. Meristemlerin salgıladığı madde olan oksin hormonu karanlık ortamda çalışarak bitkinin uzayıp gelişmesini sağlar.
a) Primer Meristem (birincil)
Bitkinin tüm yaşamı süresince bölünme yeteneğini devam ettiren meristemlerdir. Bunlar kök ve gövde uçları ile yanal organlarının uç kısımlarında bulunmaktadır. Bu meristemin bulunduğu bölgelere "büyüme noktaları" veya "vegetasyon bölgeleri" adı verilmektedir. Kökteki ve gövdedeki büyüme noktalarında dıştan içe doğru üç bölge ayırt edilmektedir. Bu bölgeler sürekli dokulardan epidermisi oluşturan "dermatogen", korteksi oluşturan "periblem", merkezi silindiri verecek olan "pleurom"dur.
b) Sekonder Meristem (ikincil)
Sürekli doku haline dönüşmüş hücrelerin yeniden bölünme yeteneği kazanması ile sekonder meristemler oluşur. Bunların etkenliği ile de yeni hücre ve dokular meydana gelir. Örneğin ağaç gövdelerini örten mantar kambiyumu bu tip meristemlerden biridir.
Bitkilerde bulunuş yerlerine göre 3 çeşit meristem gözlenir.
Apikal meristemler: Bunlar kök ve gövde ile bunların yanal organlarının uç kısımlarında bulunan meristemlerdir. Apikal meristemlerin bulunduğu bölgelere büyüme noktaları adı verilmektedir.
İnterkalar meristemler: Sürekli dokular arasında kalan ve bu dokuların arasında bölünme gösteren hücrelerin oluşturduğu meristemlerdir. Bu meristemler tipik olarak at kuyrukları ve buğdaygillerin yapraklarının çıktığı bölgelerde bulunurlar.
NOT: Apikal ve interkalar meristemler bulundukları organın boyca uzamalarını sağlarlar.
Lateral meristemler: Bu meristemler yalnızca yanal doğrultuda bölünme gösterdiklerinden bulundukları organın çapça artışını (kalınlaşmasını) sağlamaktadır.
Sürekli doku (yetkin doku)
Bölünme özelliği göstermeyen sürekli doku hücreleri meristem hücrelerinden geniş vakuollere sahip olup, daha az protoplazma taşımaları, hatta bazen büsbütün protoplastlarını kaybedip ölü hale gelmeleriyle ayrılırlar. Çeperleri kalın olup, farklı dokularda kalınlıkları ve kimyasal yapıları farklıdır. Sürekli doku, morfolojik ve fizyolojik özellikleri göz önüne alınarak sınıflandırılırsa beş kısımda incelenebilir.
Koruyucu doku (hücrenin orta bölümü yani co(eng)de bulunur mu?
Organların dışında bulunan ve iç kısımdaki dokuları her bakımdan, mesela; kuraklığa, çok fazla su kaybına, dış tesirlere karşı koruyan dokudur. Bu dokuyu teşkil eden hücreler genellikle tabakalar halinde organların üstünü kaplamaktadır. Yapraklardaki epidermis, kök ve gövdelerin mantar tabakaları koruyucu dokuya misal olarak gösterilir. Yapraklardaki epidermis üzerinde denilen mumsu bir tabaka vardır. Yaprak yüzeyinden su kaybını azaltır, ayrıca dış ortamdaki gazlar ile epidermis altındaki hücre arası boşluklarında bitkinin fizyolojik faaliyeti sonucu toplanan gaz ve su buharının alışverişini sağlamak gayesiyle epidermiste stoma adı verilen gözenekler bulunur. Yine epidermis üzerinde epidermisin dışa doğru meydana getirdiği tüy, kabartı gibi çıkıntılar bulunur.
Parankima (temel doku)
Asıl dokular olup, bitki bünyesinin büyük bir kısmını kaplayan, ince çeperli canlı hücrelerdir. Besin maddesi bakımından zengin özsuyu ile dolu vakuoller ihtiva ederler. Bitkinin tüm bölümlerinde bulunduğu için bu ismi almıştır. Vazifelerine göre farklı isimler alırlar:
- Özümleme (Asimileme,Özümleme) parankiması
- Işık karşısında klorofil molekülü sayesinde organik maddeler meydana getirir. Yapraklarda bulunur. (Yaprağa yeşil rengini verir.) Palizat Parankiması ve Sünger Parankiması olarak ikiye ayrılır.
- Havalandırma parankiması (Aerankima)
- Hücreler ile dış ortam arasındaki gaz alışverişini sağlama bakımından oldukça geniş hücre arası boşluklarına sahip parankima hücrelerine denir.
Bataklık bitkilerinde bulunur.
- İletim parankiması
- İnce çeperli olan iletim parankiması, hücreleri özümleme parankimasından iletim dokusuna kadar özümleme maddelerini çok sayıda dar hücrelerden az sayıdaki daha geniş hücrelere safha safha toplayarak iletim yolundaki çeper sayısını azaltmakta, böylece madde geçişindeki direncin azalmasını sağlamaktadır.
- Depo parankiması
- Parankima hücreleri bazen gerek su olmak üzere farklı besin maddelerini yedek olarak saklama görevini yapabilir.
Destek doku
Bitkiler hem kendi ağırlıklarına, hem de dış tesirlere karşı özelliklerini koruyabilmek, dayanıklı olabilmek için bazı doku elementlerini gerekli bölgelere koyarak direnç, destek ve esneklik sağlarlar. Çeperleri fazla kalınlaşmış böyle dayanıklı hücrelerden meydana gelmiş dokuya destek doku denir. ve kollenkima olmak üzere iki kısımda incelenir. Sklerankimayı meydana getiren hücreler olgunlukta hücre çeperleri hem kalın hem de çoğunluk odunlaşmıştır. Protoplastlarını kaybetmiş ölü hücrelerdir. Uzaması sona ermiş organlarda bulunur. Kollenkima ise çeperleri selülozdan yapılmış olduğundan esnek, canlı hücrelerden ibaret olduğu için uzamakta olan organlarda, özellikle genç gövdelerde, yaprakların orta damarlarında, çiçek ve yaprak saplarında bulunur. Köşe kollenkiması, levha kollenkiması gibi çeşitleri vardır...
İletim doku
Kara hayatına uymuş yüksek bitkilerde topraktaki su ve suda erimiş maddelerin topraktan uzak bulunan organlara asimileme (özümleme) organlarında meydana gelen organik maddelerin de kullanılmaya veya depo edilmek üzere organik madde yapma yeteneğinde olmayan, organlara iletimini sağlayan dokudur. Bitkilerde birbirinden farklı yapı ve vazifede iki tip iletken doku vardır. Bu iki dokudan biri topraktan aldığı su ve suda erimiş inorganik maddeleri topraktan uzak organlara ileten hücrelere sahip ksilem'dir. Diğeri özümleme organlarında meydana gelen organik bileşikleri harcanacakları ve saklanacakları organlara ileten hücrelerin bulunduğu floem'dir. Ksilem aşağıdan yukarı, floem yukarıdan aşağı doğru iletimin vukua geldiği dokulardır. Ksilem su ileten borular, ksilem (lif) leri ve ksilem parankimasından yapılmıştır. Floem, kalburlu borular, arkadaş hücreleri, floem sklerankiması ve floem parankiması olmak üzere farklı doku elementlerinden meydana gelir.
Salgı doku
Bitkilerde metabolizma sonunda meydana gelip tekrar metabolizmaya girmeyen maddeler salgı maddeleridir. Salgı maddeleri sıvı veya katı haldedir. Salgı maddeleri arasında su, alkaloit, glikozit, bal özü, müsilaj, lateks, reçine, eterik yağ ve kristaller sayılabilir. Bu maddeler her ne kadar metabolizma artığı iseler de, bitki için değişik yönlerde fayda sağlamakta rol oynarlar. Salgı maddeleri ya hücre içinde depo edilir ya da hücreden dışarı atılır. Hücre içinde depo edilen salgılara hücre içi salgı dışarı atılanlara ise hücre dışı salgı denir. Salgı hücreleri ve bu hücrelerin bir araya gelerek meydana getirdikleri salgı bezlerinin belli bir kökeni yoktur. Bitkinin herhangi bir organında, herhangi bir doku içinde bulunabilirler.
Hayvansal dokular
Hayvansal dokular beş grupta sınıflandırılarak incelenebilir:
Vücut yüzeyini örten ve vücut içindeki boşlukları sınırlayan devamlı bir tabaka ve örtüyü yapan hücrelerden meydana gelir. Koruma, emme, salgı ve duyu gibi ödevleri görürler. Vücudun epitel tabakası, alttaki hücreleri mekanik zarardan, zararlı kimyasal maddelerden, bakterilerden ve kurumadan korurlar. Diğer epiteller artık ürünler olarak çok çeşitli maddeler salgılarlar veya bu salgılar vücudun diğer bir yerinde kullanılır.
Epitel dokular biçim ve fonksiyonlarına göre alt sınıflara ayrılır:
Mezenşimal kökenli bir doku olan bağ dokusu, tüm dokuları birbirine bağlar. Beslenmelerini, korunmalarını, dokular arası alanların dolumunu, yağın depolanmasını, kan hücrelerinin üretimini, enfeksiyonlara karşı korunmayı ve doku onarımını sağlar. Bağ dokusu zemin maddesi, hücreler ve fibrillerden oluşur. Alt sınıflara ayrılarak incelenir.
- Embriyonik bağ dokusu
- Erişkin bağ dokusu
Kan kırmızı ve beyaz kan hücrelerini ve kanın hücresel olmayan sıvı kısmını içine alır. Bu sıvıya plazma denir. Bazen bu doku bağ doku içinde de sınıflandırılır çünkü benzer hücrelerden köken alır. Kan atardamar toplardamar ve kılcal damardan oluşan damar ağının içende dolaşan akıcı plazma ve hücrelerden meydana gelmiş kırmızı renkli bir hayati sıvıdır. Plazmadaki fibrinojen çıkarıldığında serum kalır. Kanı santifrüjlediğimizde en altta alyuvar sonra akyuvar en üctte biraz kan pulcukları kalır ve sonra plazma kalır. Kan ile ilgili tıbbi terimler genellikle hemo ve hemoto sözcükleri ile başlar. Bu sözcükler eski Yunancada kan sözcüğünü karşılayan haimoden türetilmiştir.
Sinir dokusu
Nöron denen hücrelerden yapılmıştır. Bunlar, elektrokimyasal sinir impulslarını iletmek için özelleşmişlerdir. Her hücre çekirdeği ihtiva eden genişlemiş bir hücre gövdesine ve hücreden uzanan saça benzer bir veya daha çok ince sinir liflerine sahiptir. Sinir lifleri sitoplazma (hücre plazması)dan yapılmış ve plazma zarıyla örtülmüştür. Bu zarın kalınlığı 30-40 mikron, uzunluğu ise 1-2 milimetreden 1 metreye kadar uzunluklarda değişebilir. İnsanda omurilikten kola veya bacağa uzananlar 1 metre veya daha uzun olabilirler.
İki tip sinir lifi vardır: akson ve dendritler. Bunlar sinir impulsunu normal olarak ilettikleri yöne dayanılarak ayırt edilir. Aksonlar sinir impulslarını hücre vücudundan uzağa, dendritler hücre vücuduna doğru iletirler. Bir nöronun aksonu ile ötekinin dendritinin kesiştiği yere sinaps denilir. Sinaps impulsün geriye akışını önleyen bir valf olarak hizmet görür. Sinir hücrelerinin gövdeleri MSS de gri cevher ve çekirdeklerde PSS de ganglionlarda yerleşiktir. Sinir hücrelerinin uzantıları ise ak cevheri oluşturur...
Üreme dokusu
Dişilerde yumurta hücreleri ve erkeklerde spermleri üretmek üzere değişime uğramış hücrelerden meydana gelen dokuya denir. Yumurta hücreleri çoğunluk yuvarlak veya oval ve hareketsizdirler. Sperm hücreleri yumurta hücrelerinden daha küçüktür. Sitoplazmalarının çoğunu kaybetmiş olup bir kuyruk geliştirmişlerdir ki bununla hareket sağlanır.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu madde Vikipedi bicem el kitabina uygun degildir Maddeyi Vikipedi standartlarina uygun bicimde duzenleyerek Vikipedi ye katkida bulunabilirsiniz Gerekli duzenleme yapilmadan bu sablon kaldirilmamalidir Ekim 2011 Doku bitki hayvan ve insan organlarini meydana getiren sekil ve yapi bakimindan benzer olup ayni vazifeyi goren birbirleriyle siki alakalari olan ayni kokten gelen hucrelerin toplulugu Ilkel canlilar butun hayatlari boyunca bir tek hucre olarak kaldiklari halde yuksek organizmalar cok sayida hucrelerin bir araya gelmesi ile meydana gelmistir Bitkisel organizmalari meydana getiren cok sayidaki hucrelerin protoplastlari birbirinden cansiz hucre ceperleriyle ayrilmis olmakla beraber aralarinda siki bir iliski gostermektedir Boyle hucre ceperi icinde bulunan birbiriyle siki iliski gosteren ayni kokenden gelmis protoplast topluluklarina doku dokularin ozelliklerini konu eden morfoloji biliminin dalina da histoloji doku bilimi denir Dokuyu meydana getiren hucreler genellikle ayni odevi gormekteyseler de doku tarifinde ongorulen temel dusunce fizyolojik olmaktan cok morfolojiktir Eger fizyolojik bakimdan dokunun tarifi yapilacak olursa kokenleri ayri olsa bile ayni odevi goren hucre topluluklari olarak yapilabilir ki boyle daha genis anlamda hucre topluluklarina doku sistemi denilmektedir Doku hucre bolunmesi sonucu meydana gelir Tek hucreli organizmalarda bolunen hucreler birbirinden ayrilarak yeni birer birey vucuda getirdikleri halde cok hucreli organizmalarda bolunen hucrelerden meydana gelen hucrelerin birbirinden ayrilmamasi gecit ve plasmatik kopruler gibi madde ve uyarti iletimini kolaylastiran yapilar ile proplastlari arasinda siki iliski kurulan hucre topluluklari bireyi meydana getirmektedir Bazi tek hucreliler bolundukten sonra cevrelerinde meydana getirdikleri musilaj bir kin ile bir arada tutulan hucre gruplari ve bazi mantarlardaki zengin dallanma gosteren ipliksi hucrelerin bir orgu meydana getirmek uzere sik sik kumeler halinde olmalari dis gorunus bakimindan dokuyu andirsalar bile gercek doku degil yalanci dokulardir Dokular bitkisel ve hayvansal dokular olmak uzere ikiye ayrilarak incelenmektedir Bitkisel dokularBitkilerin yapisini meydana getiren dokulara bitkisel dokular denir Ileri bitkilerin hucreleri dokular halinde organize olarak farklilasmislardir Iki temel grup halinde toplanabilirler Meristem doku bolunur surekli surgen degisken doku Meristem hucreleri cekirdekleri buyuk hucre arasi bosluklari olmayan genellikle cok kucuk ve cok sayida vakuole sahip hucrelerden yapilmistir Bu hucrelerin esas ozelligi sik sik bolunerek mitoz bolunmeyle yeni hucreler meydana getirmeleridir Meydana gelen hucreler farklilasarak surekli doku hucreleri halini alir Meristemler bulunduklari yerlere gore isim alirlar Kok govde veya bunlarin yan organlarinin uclarinda bulunan meristem dokulari apikal meristem adini alir Kok veya govdenin uzamasini saglarlar Interkalar meristemler ise surekli dokular arasinda kalan meristemlerdir Interkalar meristemin de gorevi organin boyuna buyumesini saglamaktir Cevreye paralel bolunmelerle organin enine buyumesini saglayan meristematik doku ve kambiyumdaki meristem lateral meristemdir Herhangi bir bitkide meristem bolgesi kesilirse yerine ara meristemler gorev alir Meristemlerin salgiladigi madde olan oksin hormonu karanlik ortamda calisarak bitkinin uzayip gelismesini saglar a Primer Meristem birincil Bitkinin tum yasami suresince bolunme yetenegini devam ettiren meristemlerdir Bunlar kok ve govde uclari ile yanal organlarinin uc kisimlarinda bulunmaktadir Bu meristemin bulundugu bolgelere buyume noktalari veya vegetasyon bolgeleri adi verilmektedir Kokteki ve govdedeki buyume noktalarinda distan ice dogru uc bolge ayirt edilmektedir Bu bolgeler surekli dokulardan epidermisi olusturan dermatogen korteksi olusturan periblem merkezi silindiri verecek olan pleurom dur b Sekonder Meristem ikincil Surekli doku haline donusmus hucrelerin yeniden bolunme yetenegi kazanmasi ile sekonder meristemler olusur Bunlarin etkenligi ile de yeni hucre ve dokular meydana gelir Ornegin agac govdelerini orten mantar kambiyumu bu tip meristemlerden biridir Bitkilerde bulunus yerlerine gore 3 cesit meristem gozlenir Apikal meristemler Bunlar kok ve govde ile bunlarin yanal organlarinin uc kisimlarinda bulunan meristemlerdir Apikal meristemlerin bulundugu bolgelere buyume noktalari adi verilmektedir Interkalar meristemler Surekli dokular arasinda kalan ve bu dokularin arasinda bolunme gosteren hucrelerin olusturdugu meristemlerdir Bu meristemler tipik olarak at kuyruklari ve bugdaygillerin yapraklarinin ciktigi bolgelerde bulunurlar NOT Apikal ve interkalar meristemler bulunduklari organin boyca uzamalarini saglarlar Lateral meristemler Bu meristemler yalnizca yanal dogrultuda bolunme gosterdiklerinden bulunduklari organin capca artisini kalinlasmasini saglamaktadir Surekli doku yetkin doku Bolunme ozelligi gostermeyen surekli doku hucreleri meristem hucrelerinden genis vakuollere sahip olup daha az protoplazma tasimalari hatta bazen busbutun protoplastlarini kaybedip olu hale gelmeleriyle ayrilirlar Ceperleri kalin olup farkli dokularda kalinliklari ve kimyasal yapilari farklidir Surekli doku morfolojik ve fizyolojik ozellikleri goz onune alinarak siniflandirilirsa bes kisimda incelenebilir Koruyucu doku hucrenin orta bolumu yani co eng de bulunur mu Organlarin disinda bulunan ve ic kisimdaki dokulari her bakimdan mesela kurakliga cok fazla su kaybina dis tesirlere karsi koruyan dokudur Bu dokuyu teskil eden hucreler genellikle tabakalar halinde organlarin ustunu kaplamaktadir Yapraklardaki epidermis kok ve govdelerin mantar tabakalari koruyucu dokuya misal olarak gosterilir Yapraklardaki epidermis uzerinde denilen mumsu bir tabaka vardir Yaprak yuzeyinden su kaybini azaltir ayrica dis ortamdaki gazlar ile epidermis altindaki hucre arasi bosluklarinda bitkinin fizyolojik faaliyeti sonucu toplanan gaz ve su buharinin alisverisini saglamak gayesiyle epidermiste stoma adi verilen gozenekler bulunur Yine epidermis uzerinde epidermisin disa dogru meydana getirdigi tuy kabarti gibi cikintilar bulunur Parankima temel doku Asil dokular olup bitki bunyesinin buyuk bir kismini kaplayan ince ceperli canli hucrelerdir Besin maddesi bakimindan zengin ozsuyu ile dolu vakuoller ihtiva ederler Bitkinin tum bolumlerinde bulundugu icin bu ismi almistir Vazifelerine gore farkli isimler alirlar Ozumleme Asimileme Ozumleme parankimasi Isik karsisinda klorofil molekulu sayesinde organik maddeler meydana getirir Yapraklarda bulunur Yapraga yesil rengini verir Palizat Parankimasi ve Sunger Parankimasi olarak ikiye ayrilir Havalandirma parankimasi Aerankima Hucreler ile dis ortam arasindaki gaz alisverisini saglama bakimindan oldukca genis hucre arasi bosluklarina sahip parankima hucrelerine denir Bataklik bitkilerinde bulunur Iletim parankimasi Ince ceperli olan iletim parankimasi hucreleri ozumleme parankimasindan iletim dokusuna kadar ozumleme maddelerini cok sayida dar hucrelerden az sayidaki daha genis hucrelere safha safha toplayarak iletim yolundaki ceper sayisini azaltmakta boylece madde gecisindeki direncin azalmasini saglamaktadir Depo parankimasi Parankima hucreleri bazen gerek su olmak uzere farkli besin maddelerini yedek olarak saklama gorevini yapabilir Destek doku Bitkiler hem kendi agirliklarina hem de dis tesirlere karsi ozelliklerini koruyabilmek dayanikli olabilmek icin bazi doku elementlerini gerekli bolgelere koyarak direnc destek ve esneklik saglarlar Ceperleri fazla kalinlasmis boyle dayanikli hucrelerden meydana gelmis dokuya destek doku denir ve kollenkima olmak uzere iki kisimda incelenir Sklerankimayi meydana getiren hucreler olgunlukta hucre ceperleri hem kalin hem de cogunluk odunlasmistir Protoplastlarini kaybetmis olu hucrelerdir Uzamasi sona ermis organlarda bulunur Kollenkima ise ceperleri selulozdan yapilmis oldugundan esnek canli hucrelerden ibaret oldugu icin uzamakta olan organlarda ozellikle genc govdelerde yapraklarin orta damarlarinda cicek ve yaprak saplarinda bulunur Kose kollenkimasi levha kollenkimasi gibi cesitleri vardir Iletim doku Kara hayatina uymus yuksek bitkilerde topraktaki su ve suda erimis maddelerin topraktan uzak bulunan organlara asimileme ozumleme organlarinda meydana gelen organik maddelerin de kullanilmaya veya depo edilmek uzere organik madde yapma yeteneginde olmayan organlara iletimini saglayan dokudur Bitkilerde birbirinden farkli yapi ve vazifede iki tip iletken doku vardir Bu iki dokudan biri topraktan aldigi su ve suda erimis inorganik maddeleri topraktan uzak organlara ileten hucrelere sahip ksilem dir Digeri ozumleme organlarinda meydana gelen organik bilesikleri harcanacaklari ve saklanacaklari organlara ileten hucrelerin bulundugu floem dir Ksilem asagidan yukari floem yukaridan asagi dogru iletimin vukua geldigi dokulardir Ksilem su ileten borular ksilem lif leri ve ksilem parankimasindan yapilmistir Floem kalburlu borular arkadas hucreleri floem sklerankimasi ve floem parankimasi olmak uzere farkli doku elementlerinden meydana gelir Salgi doku Bitkilerde metabolizma sonunda meydana gelip tekrar metabolizmaya girmeyen maddeler salgi maddeleridir Salgi maddeleri sivi veya kati haldedir Salgi maddeleri arasinda su alkaloit glikozit bal ozu musilaj lateks recine eterik yag ve kristaller sayilabilir Bu maddeler her ne kadar metabolizma artigi iseler de bitki icin degisik yonlerde fayda saglamakta rol oynarlar Salgi maddeleri ya hucre icinde depo edilir ya da hucreden disari atilir Hucre icinde depo edilen salgilara hucre ici salgi disari atilanlara ise hucre disi salgi denir Salgi hucreleri ve bu hucrelerin bir araya gelerek meydana getirdikleri salgi bezlerinin belli bir kokeni yoktur Bitkinin herhangi bir organinda herhangi bir doku icinde bulunabilirler Hayvansal dokularHayvansal dokular bes grupta siniflandirilarak incelenebilir Epitel doku Vucut yuzeyini orten ve vucut icindeki bosluklari sinirlayan devamli bir tabaka ve ortuyu yapan hucrelerden meydana gelir Koruma emme salgi ve duyu gibi odevleri gorurler Vucudun epitel tabakasi alttaki hucreleri mekanik zarardan zararli kimyasal maddelerden bakterilerden ve kurumadan korurlar Diger epiteller artik urunler olarak cok cesitli maddeler salgilarlar veya bu salgilar vucudun diger bir yerinde kullanilir Epitel dokular bicim ve fonksiyonlarina gore alt siniflara ayrilir Ortu epiteli Duyu epiteli Salgi epiteliBag doku Mezensimal kokenli bir doku olan bag dokusu tum dokulari birbirine baglar Beslenmelerini korunmalarini dokular arasi alanlarin dolumunu yagin depolanmasini kan hucrelerinin uretimini enfeksiyonlara karsi korunmayi ve doku onarimini saglar Bag dokusu zemin maddesi hucreler ve fibrillerden olusur Alt siniflara ayrilarak incelenir Bag dokuEmbriyonik bag dokusuMezensimal bag doku Mukoz bag doku dd dd Eriskin bag dokusuGenel bag dokuGevsek bag dokusu Siki bag dokusuDuzenli siki bag dokusu Duzensiz siki bag dokusu dd dd dd Ozel bag dokuElastik bag doku Retikuler bag doku Pigment doku Yag doku dd dd dd dd Kan doku Kan kirmizi ve beyaz kan hucrelerini ve kanin hucresel olmayan sivi kismini icine alir Bu siviya plazma denir Bazen bu doku bag doku icinde de siniflandirilir cunku benzer hucrelerden koken alir Kan atardamar toplardamar ve kilcal damardan olusan damar aginin icende dolasan akici plazma ve hucrelerden meydana gelmis kirmizi renkli bir hayati sividir Plazmadaki fibrinojen cikarildiginda serum kalir Kani santifrujledigimizde en altta alyuvar sonra akyuvar en uctte biraz kan pulcuklari kalir ve sonra plazma kalir Kan ile ilgili tibbi terimler genellikle hemo ve hemoto sozcukleri ile baslar Bu sozcukler eski Yunancada kan sozcugunu karsilayan haimoden turetilmistir Sinir dokusu Noron denen hucrelerden yapilmistir Bunlar elektrokimyasal sinir impulslarini iletmek icin ozellesmislerdir Her hucre cekirdegi ihtiva eden genislemis bir hucre govdesine ve hucreden uzanan saca benzer bir veya daha cok ince sinir liflerine sahiptir Sinir lifleri sitoplazma hucre plazmasi dan yapilmis ve plazma zariyla ortulmustur Bu zarin kalinligi 30 40 mikron uzunlugu ise 1 2 milimetreden 1 metreye kadar uzunluklarda degisebilir Insanda omurilikten kola veya bacaga uzananlar 1 metre veya daha uzun olabilirler Iki tip sinir lifi vardir akson ve dendritler Bunlar sinir impulsunu normal olarak ilettikleri yone dayanilarak ayirt edilir Aksonlar sinir impulslarini hucre vucudundan uzaga dendritler hucre vucuduna dogru iletirler Bir noronun aksonu ile otekinin dendritinin kesistigi yere sinaps denilir Sinaps impulsun geriye akisini onleyen bir valf olarak hizmet gorur Sinir hucrelerinin govdeleri MSS de gri cevher ve cekirdeklerde PSS de ganglionlarda yerlesiktir Sinir hucrelerinin uzantilari ise ak cevheri olusturur Ureme dokusu Disilerde yumurta hucreleri ve erkeklerde spermleri uretmek uzere degisime ugramis hucrelerden meydana gelen dokuya denir Yumurta hucreleri cogunluk yuvarlak veya oval ve hareketsizdirler Sperm hucreleri yumurta hucrelerinden daha kucuktur Sitoplazmalarinin cogunu kaybetmis olup bir kuyruk gelistirmislerdir ki bununla hareket saglanir