Edinilmiş özelliklerin kalıtımı bir canlının yaşamı boyunca meydana gelen değişikliklerin (örneğin kullanım sonucu kasların büyümesi gibi) döllerine aktarıldığına dair bir kalıtım teorisidir. Bu fikir eski Yunanlar zamanından beri mevcut olmakla beraber, genelde Fransız tabiatçısı Jean Baptiste Lamarck'a atfen, Lamarkizm olarak değinilir.
Edinilmiş özelliklerin kalıtımı kavramının modern bir tanımı şöyledir: Ortamda meydana gelen ufak bir değişiklik, bu ortamda bulunan bir canlı türünün tüm (veya çoğu) üyelerinde bir değişikliğe neden olur; bu canlılar başlangıçtaki ortama geri konunca bu yeni özellik devam eder. Bu özellik kalıtılır bireylerin yavrularında da aynı görülür.
Edinilmiş özelliklerin kalıtımı fikri eski çağlarda Hipokrat ve Aristo tarafından öne sürülmüştü ve Lamarck zamanında yaygın olarak kabul görmekteydi. Comte de Buffon, Lamarck'tan evvel, bu kavramı içeren, evrimle ilgili görüşlerini dile getirmiş ve Charles Darwin bile, Lamarck'tan sonra, edinilmiş özelliklerin kalıtımı hakkında kendi teorisi olan (pangenezis) teorisini geliştirmiştir. "Lamarkçı genetik" terimi ve Lamarck ile Darwin arasında bir çekişme olduğu fikri, 19. yüzyıl sonlarında, Weismann ve neo-lamarckçılar arasındaki çekişmeden doğmuş birer efsanedir. Edinilmiş özelliklerin kalıtımı kavramının yanlış olduğu nihayet 20. yüzyılın başlarında geniş kabul gördü.
Eski çağlar
Eski Yunan mitolojisina göre Theseus tanrılar tarafında cezalandırılınca oturduğu bir taşa yapışır. Herkül onu kurtarmak için yapışan kısmını keser, böylece Theseus'un butunun bir bölümü taşa yapışık kalır. Efsaneye göre Theseus soyundan gelenler bu yüzden onun bu kusurunu taşırlar ve bu yüzden Atinalılar küçük butludurlar.
Hipokrat, vücudun her tarafından kaynaklanan bir şeyin bir şekilde menide (bugünkü deyimle eşey hücrelerinde) toplanıp gelecek nesile aktarıldığını iddia etmiştir (yüzyıllar sonra benzer bir görüş savunan Darwin buna "gemmula" adını vermiştir). Aristo bu görüşe karşı çıkmıştır. Aristo, saçına henüz ak düşmemiş bir genç babanın oğluna yaşlılıkta saçının beyaz olma özelliğini aktarabildiğini belirtmiştir. İkincisi, ailelerdeki bazı özelliklerin (saç rengi, göz rengi gibi) birkaç nesil atlayıp tekrar ortaya çıkabilmektektedir. Ayrıca, bir özelliğin sakatlanma yoluyla kaybına rağmen o özelliğin genelde gelecek nesle aktarıldığını belirtmiştir. Dolayısıyla, Aristo, edinilen özelliklerin mutlaka kalıtlanmadığı, kalıtlanan şeyin bu özellikleri sergileme potansiyeli olduğunu savunmuştur.
Comte de Buffon
Comte de Buffon, canlıların kendileri için uygun olmayan ortamlarda dejenere olduklarını, örneğin eşeğin, atın dejenere bir hali olduğunu öne sürmüştü. Ancak, dejenere hayvanlar kendileri için uygun bir ortama geri getirilirlerse birkaç nesil içinde ideal şekillerine tekrar kavuşabileceklerini öne sürmüştür. Yani dejenerasyon o canlının özünde olan bir şey değildi.
Lamarck
Lamarck canlılarda çeşitlenmeye neden olan iki güç olduğunu öne sürmüştü. Bunlardan "yaşam gücü" diye adlandırdığı birinci güç, canlıları daha karmaşık olmaya itmektedir, öbürü ise çevrenin değiştirici etkisidir. Lamarck, hayvanlarda onları çevreye uyum sağlamaya ve birbirlerinden farklı olmaya iten bir güç olduğunu savunmuştur. Bu adaptif gücün canlı ile çevresi ile etkileşimden, özelliklerin kullanılıp kullanılmamasından gücünü almaktadır. Bir organın sık kullanımı onu zamanla geliştirip güçlendirir, buna karşın bir organın kullanılmaması onu zayıflatır, bozulmasına ve sonunda yok olmasına neden olur. Lamarck'ın görüşüne göre bu özellikler sonra kalıtlanır. Zürafa, yılan, leylek, kuğu gibi hayvanların vücut şekilleri, bu hayvanların uzun dönemler boyunce edinilmiş alışkanlıklarının sonucudur.
Darwin
Darwin, hayvanların evcilleşmesinin onlarda çeşitliliği artırdığı ve kalıtımı etkilediğini iddia etmiştir. Doğal seçilim konusunda yazdıkları evrim teorisinin temelinde yatmasına rağmen, kalıtsal varyasyonlar ile, çevrenin etkisi sonucu meydana gelen değişiklikler arasındaki farklılığın bilincinde değildi. Evrimin mekanizmasının anlaşılması ancak daha sonraki yıllarda, Mendel'in çalışmalarının başka bilim adamlarınca keşfinden sonra mümkün oldu. Darwin'in Lamarck'tan olan farklılığı, adaptasyon konusundaydı: Darwin'e göre adaptasyon seleksiyonun sonucuydu, Lamarck'a göre ise çevreye uyum ihtiyacının sonucuydu.
Darwin, "gemmula" adını verdiği, vücudun her özelliğinin ve organının mikroskopik kopyalarının varlığını öne sürmüştü. Bu gemmulalar, vücudun her hücresinde bulunmaktaydı ve bunlar dokulardaki çevresel şartlara bağlı olarak nitelik ve nicelik olarak değişebilmekteydi. Gemmulalar kanla cinsel organlara taşınmakta, orada birbirleriyle birleşip eşey hücrelerini meydana getirmekteydiler. Döllenmenin ardından, gelişim sırasında, bu gemmulalar ait olduklara dokulara yayılıp onların yeniden oluşmasını sağlamaktaydılar.
Weismann
Lamarck'ın görüşlerinin nihayet çürütülmesi August Weismann'ın çalışmalarına atfedilir. Weismann 1500 farenin kuyruklarını 20 nesil boyunca kesmiş ve bunun sonucu olarak hiçbir farenin kuyruksuz doğmadığını bildirmiştir. Bu deneyin Lamarck'ın teorilerini çürütmediği o zaman ve bugün de belirtilmiş olsa günümüz ders kitapları hâlâ Weisman'ın Lamarck'ın hatasını "ispatladığı" yazar. Aslında Lamarck ve diğerlerinin iddiası, zorunluluk (veya gayret veya irade veya çevre) sonucu edinilmiş özelliklerin kalıtlandığıydı. Lamarckçılar zarar görme yolu ile kaybedilen özelliklerin kalıtsal olarak da kaybedileceğini iddia etmiyordu.
Bilimsel yöntemle bir şeyin olmadığının ispatlanması mümkün değildir, sadece bir şeyin olduğu ispatlanabilir. Ancak matematikte, olmayana ergi yoluyla bir olumsuzluk kanıtlanabilir. Edinilmiş özelliklerin kalıtımı fikrinin terkedilmesinin nedeni belli bir deney sonucuna değil, Weismann tarafından öne sürülen "(germ-plazma)" fikrinin o zamanki bilimsel camiaya daha mantıklı gelmesine atfedilir. Weismann, kalıtsal özelliklerin eşey hücrelerinde bulunduğunu, kalıtsal bilgilerin ancak eşey hücrelerinden somatik hücrelere geçebileceğini, ters yönde bir bilgi aktarımı olamıyacağını savunuyordu (bu fikir "Weismann duvarı" olarak adlandırılmıştır). Weismann, eşey hücrelerinde bulunan germ plazmanın devamlılığını öne sürmüştü, ki bu 20. yüzyılda genom'a kaşılık gelecek bir kavramdı. Germ-plazma gibi bir cismin nesilden nesile aktarımı, kasların güçlenmesi gibi fiziksel bir sürecin nesiller arası devamlılığından daha kolay anlaşılabilen bir kavramdı.
Lisenko
1930'lu yıllarda Sovyetler Birliğinde edinilmiş özelliklerin kalıtımı teorisi, Sovyet Tarım Bilimleri Akademisi başkanı Trofim Lisenko'nun öne sürdüğü teoride merkezi bir yere sahipti. Lisenkoizm, Sovyet tarımının ilerlemesi için öne sürülmüş ama bunun uygulaması acı başarısızlıklarla sonuçlanmıştır. (bitki tohumlarının uzun süreli soğuğa maruz kalması) ile kış buğdayının bahar buğdayına dönüştürülebileceği iddiası bunun meşhur örneklerindendir. 7 milyar hektar vernalize olmuş tohum ekildikten sonra 1936'da vernalizasyon aniden ve sessizce terkedilmiştir.
Epigenetik
Kazanılmış özelliklerin kalıtımının olabilmesi için eşey hücrelerindeki DNA'nın çevreyle etkileşim sonucu değişime uğraması gerekir. Yakın dönemde epigenetik olgusunun keşfi, kazanılmış özelliklerin bazı şartlarda bir sonraki kuşağa aktarılmasını sağlayacak moleküler mekanizmaların olduğunu göstermiştir. Bu keşifler Hipokrat, Lamarck veya Lisenko tarafından savunulan evrensel görüşlerin doğruluğunu kanıtlamamaktadır. Ancak, moleküler genetik konusunda kaydedilen ilerlemeler hücrelerin çalışmasında ne kadar çeşitli mekanizmaların mevcut olduğunu bize göstermektedir. Görülmektedir ki, canlılarda kalıtımda epigenetik ve genetik elele çalışmaktalar.
Mikroorganizmalarda
Edinilmiş özelliklerin kalıtımı kavramı mikroorganizmalarda çeşitli örnekleri gösterilebilir. Mikroorganizmalar eşey hücreleri ile çoğalmadıkları için organizmanın edindiği kalıtsal bir değişiklik onun yavrularına bazen doğrudan aktarılabilir. Epigenetik, DNA dizisinde bulunmayan enformasyonun fenotipe olan etkisidir. Epigenetik bilminin konusu olan bu olgulara örnekler aşağıda verilmiştir:
- Yatay gen transferi kazanılmış özelliklerin kalıtlanmasının bir diğer yoludur. Örneğin tarafından enfekte olan E. coli hücreleri faj genomunu kendi kromozomlarına dahil ederler, bunun sonucu olarak da faja karşı dayanıklılık kazanırlar. Bir diğer örnek olarak, mitokondrilerin atası olan prokaryotların başka bir hücrenin içine alınması sonucu ökaryotların oluşması (endosimbiyoz teorisi) de, edinilmiş bir özelliğin kalıtımı sayılabilir.
- DNA'da bir değişiklik oluşmasa da gen ifadesinin stabilize olmasını sağlayan pozitif geri besleme döngüleri aktive olmuş bir genin bir sonraki nesilde de aktif kalmasını sağlayabilir.
- DNA dizileri değişmeden gen ifadesinin değişmesine neden olan moleküler değişikliklerin (örneğin metil ve grupları) gelecek nesile aktarılması bir diğer mekanizmadır.
- Prionlar, enfeksiyöz özellikli proteinlerdir. Bu proteinlerin genelde iki farklı biçimi vardır, bu iki biçimden vücuda zararlı olanı, zararsız olan öbür biçimi katalitik yolla zararlı biçime dönüştürebilir. Böylece genomda bir değişklik olmadan fenotipik bir değişiklik meydana gelmiş olur.
Çok hücreli canlılarda
DNA ve kromatin modifikasyonu genlerin ifadesine etki etmektedir. Epigenetik mekanizmaların bazıları kazanılmış özelliklerin kalıtımına yol açmaktadır.
Örneğin, enzimleri, DNA'daki bir iplikçikteki sitozin bazlarında metil grupları bulunduğunda karşı iplikçikteki sitozinlerin de metillenmesini sağlarlar. Bu yolla, DNA ikileşmesinde, DNA'nın metilasyonu muhafaza olup bir sonraki nesile aktarılabilir.
Çevresel faktörler epigenetik kalıtıma etki eder. Örneğin kedi, tavşan ve kemirgenlerde kürk rengi Agouti geni tarafından belirlenir, bunun alellerinin metilasyon şekilleri farklıdır. Folik asit ve kobalamin gibi gıda katkıları Agouti geninin metilasyonuna etki ettiği ve meydana gelen değişiklikler sonraki nesile aktarıldığı gösterilmiştir. Bir deneyde, hamilelik sırasında folik asit yiyen farelerin yavruların çoğu kahverengi kürklü olmuş, folik asit almayan annelerin yavruları ise sarı renkli olmuştur.
Kaynakça
- ^ a b Landman, O (1993). "Inheritance of acquired characteristics revisited". BioScience. Cilt 43. ss. 696=705.
- ^ a b Sturtevant, A.H. (2001). A Hystory of Genetics. Cold Spring Harbor Laboratory Press. s. 2. 14 Ekim 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Ekim 2008.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 10 Aralık 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ekim 2008.
- ^ a b Gould, Stephen Jay (2002). The Structure of Evolutionary Theory. Harvard: Belknap Harvard. ss. 170-197. ISBN .
- ^ David Joravsky (1986). The Lysenko Affair. University Of Chicago Press.
- ^ DeCastro-Costa MR, Landman OE. (1977). "Inhibitory protein controls the reversion of protoplasts and L forms of Bacillus subtilis to the walled state". J Bacteriol. Cilt 129. ss. 678-89. (PMID) 402356.
- ^ Siegele DA, Hu JC. (1997). "Gene expression from plasmids containing the araBAD promoter at subsaturating inducer concentrations represents mixed populations". Proc Natl Acad Sci U S A. Cilt 94. ss. 8168-72. (PMID) 9223333.
- ^ Waterland RA, Jirtle RL. (2003). (PDF). Mol. Cell. Biol. Cilt 23. ss. 5293-5300. doi:10.1128/MCB.23.15.5293-5300.2003. 21 Ağustos 2008 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ekim 2008.
Dış bağlantılar
Lamarck Revisited 22 Kasım 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Edinilmiş özelliklerin kalıtımına yeni bir bakış (İngilizce)
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Edinilmis ozelliklerin kalitimi bir canlinin yasami boyunca meydana gelen degisikliklerin ornegin kullanim sonucu kaslarin buyumesi gibi dollerine aktarildigina dair bir kalitim teorisidir Bu fikir eski Yunanlar zamanindan beri mevcut olmakla beraber genelde Fransiz tabiatcisi Jean Baptiste Lamarck a atfen Lamarkizm olarak deginilir Jean Baptiste Lamarck Edinilmis ozelliklerin kalitimi kavraminin modern bir tanimi soyledir Ortamda meydana gelen ufak bir degisiklik bu ortamda bulunan bir canli turunun tum veya cogu uyelerinde bir degisiklige neden olur bu canlilar baslangictaki ortama geri konunca bu yeni ozellik devam eder Bu ozellik kalitilir bireylerin yavrularinda da ayni gorulur Edinilmis ozelliklerin kalitimi fikri eski caglarda Hipokrat ve Aristo tarafindan one surulmustu ve Lamarck zamaninda yaygin olarak kabul gormekteydi Comte de Buffon Lamarck tan evvel bu kavrami iceren evrimle ilgili goruslerini dile getirmis ve Charles Darwin bile Lamarck tan sonra edinilmis ozelliklerin kalitimi hakkinda kendi teorisi olan pangenezis teorisini gelistirmistir Lamarkci genetik terimi ve Lamarck ile Darwin arasinda bir cekisme oldugu fikri 19 yuzyil sonlarinda Weismann ve neo lamarckcilar arasindaki cekismeden dogmus birer efsanedir Edinilmis ozelliklerin kalitimi kavraminin yanlis oldugu nihayet 20 yuzyilin baslarinda genis kabul gordu Eski caglarEski Yunan mitolojisina gore Theseus tanrilar tarafinda cezalandirilinca oturdugu bir tasa yapisir Herkul onu kurtarmak icin yapisan kismini keser boylece Theseus un butunun bir bolumu tasa yapisik kalir Efsaneye gore Theseus soyundan gelenler bu yuzden onun bu kusurunu tasirlar ve bu yuzden Atinalilar kucuk butludurlar Hipokrat vucudun her tarafindan kaynaklanan bir seyin bir sekilde menide bugunku deyimle esey hucrelerinde toplanip gelecek nesile aktarildigini iddia etmistir yuzyillar sonra benzer bir gorus savunan Darwin buna gemmula adini vermistir Aristo bu goruse karsi cikmistir Aristo sacina henuz ak dusmemis bir genc babanin ogluna yaslilikta sacinin beyaz olma ozelligini aktarabildigini belirtmistir Ikincisi ailelerdeki bazi ozelliklerin sac rengi goz rengi gibi birkac nesil atlayip tekrar ortaya cikabilmektektedir Ayrica bir ozelligin sakatlanma yoluyla kaybina ragmen o ozelligin genelde gelecek nesle aktarildigini belirtmistir Dolayisiyla Aristo edinilen ozelliklerin mutlaka kalitlanmadigi kalitlanan seyin bu ozellikleri sergileme potansiyeli oldugunu savunmustur Comte de BuffonComte de Buffon canlilarin kendileri icin uygun olmayan ortamlarda dejenere olduklarini ornegin esegin atin dejenere bir hali oldugunu one surmustu Ancak dejenere hayvanlar kendileri icin uygun bir ortama geri getirilirlerse birkac nesil icinde ideal sekillerine tekrar kavusabileceklerini one surmustur Yani dejenerasyon o canlinin ozunde olan bir sey degildi LamarckLamarck canlilarda cesitlenmeye neden olan iki guc oldugunu one surmustu Bunlardan yasam gucu diye adlandirdigi birinci guc canlilari daha karmasik olmaya itmektedir oburu ise cevrenin degistirici etkisidir Lamarck hayvanlarda onlari cevreye uyum saglamaya ve birbirlerinden farkli olmaya iten bir guc oldugunu savunmustur Bu adaptif gucun canli ile cevresi ile etkilesimden ozelliklerin kullanilip kullanilmamasindan gucunu almaktadir Bir organin sik kullanimi onu zamanla gelistirip guclendirir buna karsin bir organin kullanilmamasi onu zayiflatir bozulmasina ve sonunda yok olmasina neden olur Lamarck in gorusune gore bu ozellikler sonra kalitlanir Zurafa yilan leylek kugu gibi hayvanlarin vucut sekilleri bu hayvanlarin uzun donemler boyunce edinilmis aliskanliklarinin sonucudur DarwinDarwin hayvanlarin evcillesmesinin onlarda cesitliligi artirdigi ve kalitimi etkiledigini iddia etmistir Dogal secilim konusunda yazdiklari evrim teorisinin temelinde yatmasina ragmen kalitsal varyasyonlar ile cevrenin etkisi sonucu meydana gelen degisiklikler arasindaki farkliligin bilincinde degildi Evrimin mekanizmasinin anlasilmasi ancak daha sonraki yillarda Mendel in calismalarinin baska bilim adamlarinca kesfinden sonra mumkun oldu Darwin in Lamarck tan olan farkliligi adaptasyon konusundaydi Darwin e gore adaptasyon seleksiyonun sonucuydu Lamarck a gore ise cevreye uyum ihtiyacinin sonucuydu Darwin gemmula adini verdigi vucudun her ozelliginin ve organinin mikroskopik kopyalarinin varligini one surmustu Bu gemmulalar vucudun her hucresinde bulunmaktaydi ve bunlar dokulardaki cevresel sartlara bagli olarak nitelik ve nicelik olarak degisebilmekteydi Gemmulalar kanla cinsel organlara tasinmakta orada birbirleriyle birlesip esey hucrelerini meydana getirmekteydiler Dollenmenin ardindan gelisim sirasinda bu gemmulalar ait olduklara dokulara yayilip onlarin yeniden olusmasini saglamaktaydilar WeismannLamarck in goruslerinin nihayet curutulmesi August Weismann in calismalarina atfedilir Weismann 1500 farenin kuyruklarini 20 nesil boyunca kesmis ve bunun sonucu olarak hicbir farenin kuyruksuz dogmadigini bildirmistir Bu deneyin Lamarck in teorilerini curutmedigi o zaman ve bugun de belirtilmis olsa gunumuz ders kitaplari hala Weisman in Lamarck in hatasini ispatladigi yazar Aslinda Lamarck ve digerlerinin iddiasi zorunluluk veya gayret veya irade veya cevre sonucu edinilmis ozelliklerin kalitlandigiydi Lamarckcilar zarar gorme yolu ile kaybedilen ozelliklerin kalitsal olarak da kaybedilecegini iddia etmiyordu Bilimsel yontemle bir seyin olmadiginin ispatlanmasi mumkun degildir sadece bir seyin oldugu ispatlanabilir Ancak matematikte olmayana ergi yoluyla bir olumsuzluk kanitlanabilir Edinilmis ozelliklerin kalitimi fikrinin terkedilmesinin nedeni belli bir deney sonucuna degil Weismann tarafindan one surulen germ plazma fikrinin o zamanki bilimsel camiaya daha mantikli gelmesine atfedilir Weismann kalitsal ozelliklerin esey hucrelerinde bulundugunu kalitsal bilgilerin ancak esey hucrelerinden somatik hucrelere gecebilecegini ters yonde bir bilgi aktarimi olamiyacagini savunuyordu bu fikir Weismann duvari olarak adlandirilmistir Weismann esey hucrelerinde bulunan germ plazmanin devamliligini one surmustu ki bu 20 yuzyilda genom a kasilik gelecek bir kavramdi Germ plazma gibi bir cismin nesilden nesile aktarimi kaslarin guclenmesi gibi fiziksel bir surecin nesiller arasi devamliligindan daha kolay anlasilabilen bir kavramdi Lisenko1930 lu yillarda Sovyetler Birliginde edinilmis ozelliklerin kalitimi teorisi Sovyet Tarim Bilimleri Akademisi baskani Trofim Lisenko nun one surdugu teoride merkezi bir yere sahipti Lisenkoizm Sovyet tariminin ilerlemesi icin one surulmus ama bunun uygulamasi aci basarisizliklarla sonuclanmistir bitki tohumlarinin uzun sureli soguga maruz kalmasi ile kis bugdayinin bahar bugdayina donusturulebilecegi iddiasi bunun meshur orneklerindendir 7 milyar hektar vernalize olmus tohum ekildikten sonra 1936 da vernalizasyon aniden ve sessizce terkedilmistir EpigenetikKazanilmis ozelliklerin kalitiminin olabilmesi icin esey hucrelerindeki DNA nin cevreyle etkilesim sonucu degisime ugramasi gerekir Yakin donemde epigenetik olgusunun kesfi kazanilmis ozelliklerin bazi sartlarda bir sonraki kusaga aktarilmasini saglayacak molekuler mekanizmalarin oldugunu gostermistir Bu kesifler Hipokrat Lamarck veya Lisenko tarafindan savunulan evrensel goruslerin dogrulugunu kanitlamamaktadir Ancak molekuler genetik konusunda kaydedilen ilerlemeler hucrelerin calismasinda ne kadar cesitli mekanizmalarin mevcut oldugunu bize gostermektedir Gorulmektedir ki canlilarda kalitimda epigenetik ve genetik elele calismaktalar Mikroorganizmalarda Edinilmis ozelliklerin kalitimi kavrami mikroorganizmalarda cesitli ornekleri gosterilebilir Mikroorganizmalar esey hucreleri ile cogalmadiklari icin organizmanin edindigi kalitsal bir degisiklik onun yavrularina bazen dogrudan aktarilabilir Epigenetik DNA dizisinde bulunmayan enformasyonun fenotipe olan etkisidir Epigenetik bilminin konusu olan bu olgulara ornekler asagida verilmistir Yatay gen transferi kazanilmis ozelliklerin kalitlanmasinin bir diger yoludur Ornegin tarafindan enfekte olan E coli hucreleri faj genomunu kendi kromozomlarina dahil ederler bunun sonucu olarak da faja karsi dayaniklilik kazanirlar Bir diger ornek olarak mitokondrilerin atasi olan prokaryotlarin baska bir hucrenin icine alinmasi sonucu okaryotlarin olusmasi endosimbiyoz teorisi de edinilmis bir ozelligin kalitimi sayilabilir DNA da bir degisiklik olusmasa da gen ifadesinin stabilize olmasini saglayan pozitif geri besleme donguleri aktive olmus bir genin bir sonraki nesilde de aktif kalmasini saglayabilir DNA dizileri degismeden gen ifadesinin degismesine neden olan molekuler degisikliklerin ornegin metil ve gruplari gelecek nesile aktarilmasi bir diger mekanizmadir Prionlar enfeksiyoz ozellikli proteinlerdir Bu proteinlerin genelde iki farkli bicimi vardir bu iki bicimden vucuda zararli olani zararsiz olan obur bicimi katalitik yolla zararli bicime donusturebilir Boylece genomda bir degisklik olmadan fenotipik bir degisiklik meydana gelmis olur Cok hucreli canlilarda DNA ve kromatin modifikasyonu genlerin ifadesine etki etmektedir Epigenetik mekanizmalarin bazilari kazanilmis ozelliklerin kalitimina yol acmaktadir Ornegin enzimleri DNA daki bir iplikcikteki sitozin bazlarinda metil gruplari bulundugunda karsi iplikcikteki sitozinlerin de metillenmesini saglarlar Bu yolla DNA ikilesmesinde DNA nin metilasyonu muhafaza olup bir sonraki nesile aktarilabilir Cevresel faktorler epigenetik kalitima etki eder Ornegin kedi tavsan ve kemirgenlerde kurk rengi Agouti geni tarafindan belirlenir bunun alellerinin metilasyon sekilleri farklidir Folik asit ve kobalamin gibi gida katkilari Agouti geninin metilasyonuna etki ettigi ve meydana gelen degisiklikler sonraki nesile aktarildigi gosterilmistir Bir deneyde hamilelik sirasinda folik asit yiyen farelerin yavrularin cogu kahverengi kurklu olmus folik asit almayan annelerin yavrulari ise sari renkli olmustur Kaynakca a b Landman O 1993 Inheritance of acquired characteristics revisited BioScience Cilt 43 ss 696 705 a b Sturtevant A H 2001 A Hystory of Genetics Cold Spring Harbor Laboratory Press s 2 14 Ekim 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Ekim 2008 Arsivlenmis kopya 10 Aralik 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Ekim 2008 a b Gould Stephen Jay 2002 The Structure of Evolutionary Theory Harvard Belknap Harvard ss 170 197 ISBN 0 674 00613 5 David Joravsky 1986 The Lysenko Affair University Of Chicago Press DeCastro Costa MR Landman OE 1977 Inhibitory protein controls the reversion of protoplasts and L forms of Bacillus subtilis to the walled state J Bacteriol Cilt 129 ss 678 89 PMID 402356 Siegele DA Hu JC 1997 Gene expression from plasmids containing the araBAD promoter at subsaturating inducer concentrations represents mixed populations Proc Natl Acad Sci U S A Cilt 94 ss 8168 72 PMID 9223333 Waterland RA Jirtle RL 2003 PDF Mol Cell Biol Cilt 23 ss 5293 5300 doi 10 1128 MCB 23 15 5293 5300 2003 21 Agustos 2008 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 15 Ekim 2008 Dis baglantilarLamarck Revisited 22 Kasim 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde Edinilmis ozelliklerin kalitimina yeni bir bakis Ingilizce