Emetullah Râbia Gülnûş Sultan (Osmanlıca: گلنوش سلطان d.1642 - ö. 6 Kasım 1715, İstanbul), Osmanlı İmparatorluğu'nun Valide Sultan'ı, İki ayrı padişahın annesi (II. Mustafa ve III. Ahmed) ve Sultan IV. Mehmed'in tek hasekisi. Osmanlı İmparatorluğunda Haseki Sultan unvanını kullanan son kadın sultan.
Emetullah Râbia Gülnûş Sultan گلنوش سلطان | |||||
---|---|---|---|---|---|
Emetullah Râbia Gülnûş Sultan'a ait bir yağlı boya tablosu. | |||||
Haseki Sultan | |||||
Hüküm süresi | 1660 - 8 Kasım 1687 | ||||
Önce gelen | Telli Hümaşah Sultan | ||||
Valide Sultan | |||||
Hüküm süresi | 6 Şubat 1695 - 5 Kasım 1715 | ||||
Önce gelen | Saliha Dilaşub Sultan | ||||
Sonra gelen | Saliha Sultan | ||||
Doğum | 1642 (?) Girit, Resmo | ||||
Ölüm | 5 Kasım 1715 İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu | ||||
Defin | Valide-i Cedid Türbesi Üsküdar, İstanbul | ||||
Eş(ler)i | IV. Mehmet | ||||
Çocuk(lar)ı | II. Mustafa III. Ahmet Hatice Sultan Fatma Sultan | ||||
| |||||
Hanedan | Osmanlı Hanedanı | ||||
Dini | Doğumunda Ortodoks daha sonra İslam |
Kökeni
Kökenine ilişkin çeşitli rivayetler vardır. Yerleşik anlatıya göre Gülnuş Sultan,1646’da Girit’teki Resmo’nun (Rethymno) Deli Hüseyin Paşa tarafından fethedilmesinden sonra buradan getirilen tutsaklardan biridir ve güzelliği nedeniyle saraya hediye edilmiştir göre Resmolu Rum Verzizzi ailesindendir. Az sayıda da olsa, Venedikli bir İtalyan olduğunu iddia edenler de vardır. Gülnuş Sultan’ın kökeni hakkında başka bir öneriyi, ikincil Osmanlı kaynaklarının dışında kalan Avrupa kaynaklarını, Gülnuş Sultan’ın betimlendiği dönem gravürlerini ve bir halk şarkısını ele alan Manusakas dile getirmektedir. 1682‐84 arası Venedik Balyosu olarak görev yapan ’nun Ağustos 1684’te Venedik Senatosuna sunduğu rapordan aktaran yazar, onun Girit’teki iki Verzizzi ailesinden daha asil olana mensup Ortodoks bir Rum olduğunu; farklı kaynak ve gravürlerde geçen asıl adının Evmenia olduğunu ve 1643’te doğmuş olması gerektiğini belirtir. İlk olarak Vasilios Psilakis’in 1892 tarihli bir makalesinde yer verdiği bir Girit halk şarkısını ele alan Manusakas’a göre,şarkıda anlatılan kişi Gülnuş Sultan olmalıdır. Şarkıya göre, bir pazar sabahı ve yortu günü kaçırılan papaz Vorya’nın kızı İstanbul’a götürülmüş, padişahın haremine sunulmuş ve sonunda padişah annesi olmuştur. Bu şarkının farklı versiyonlarını değerlendiren Manusakas, şarkının Gülnuş Sultan’ın valide sultan oluşandan sonra Girit’te söylenmeye başladığına, sözlerinde gerçeği yansıtmayan bölümler olsa da genel anlatının doğru olduğuna hükmeder.
Fiziki Özellikleri
Esmer, düz siyah saçlı ve siyah gözlü, orta boylu, etine dolgun olarak tasvir edilmiştir. Ondan adını anmaksızın bahseden ilk yabancı Tavernier'dir. Tavernier, kendisinin ''çok güzel'' olduğunu bilhassa vurgular. Aynı zamanda dönemin Venedik elçisi, elbiselerini gördüğü ve görünüşe göre uzun boylu bir kadınınkine benzediğini söylenmiştir. Onu gören bir başka isim olan Belçikalı Theodoor van Merlen, Gülnuş Sultan’ın at üstündeki halini betimlerken ''çok güzel bir kadın'' olduğunu söylemiştir.
Sarayda Yükselişi
Valide Hatice Turhan Sultan'ın Kösem Sultanı bertaraf ettiği 1651'den sonra, o sırada 10 yaşında olan oğlu IV. Mehmed'in, buluğa ereceği günleri düşünerek beğendiği kimi acemi cariyeleri kendi gözetimi altında geleceğe hazırladığı; bunlardan Harem âdetlerince gül gibi anlamına gelen Gülnüş adı verilen kız, haremde belli bir eğitim görmüş ve burada İslâmî ilimlerin dışında, okuma-yazma eğitimi de almıştır.
1660'ta 17-18 yaşlarındayken ilk çocuğu olan kızı Hatice Sultan'ı doğurdu ardından 1664'te oğlu Şehzade Mustafa'yı doğurunca da kendisine 'haseki' sanının verildiği tahmin edilir. Şehzade Mustafa son 21 sene içinde Osmanlı Hanedanı'na katılan ilk erkek çocuğu olduğu için doğumu hem İstanbul'da hem Edirne'de muazzam şenliklerle kutlandı. Rycaut'dan öğrendiğimize göre IV. Mehmed bu doğuma öyle çok sevinmişti ki Gülnuş'u servete boğdu. Rycaut'ya göre oğlunun annesine büyük özen gösteren IV. Mehmed; onun maaşını ve hizmetlilerinin sayısını artırmıştı. Edirne'nin zanaatkârlarına onun için değerli taşlarla süslü muhteşem bir taç yapmalarını emretti; hatta çok sabırsızlandığından eseri bitirebilmeleri için gece ve gündüz sarayda kalmalarına izin verdi. 1670'de kızı Ümmü Gülsüm Sultan'ı, 1673'te ise ikinci şehzadesi, Şehzade Ahmed'i doğurdu.
1675'ten sonra ise en küçük kızı Fatma Sultan'ı doğurdu, böylelikle Gülnuş Sultan ve Sultan IV. Mehmed'in iki şehzade üç sultan olmak üzere beş çocuğu oldu. İki şehzade annesi olmak, Gülnuş Sultan'ın itibarının artmasına neden oldu. Ve Valide Hatice Turhan Sultan'dan sonra saraydaki en nüfuzlu ikinci kadın durumuna geldi. Valide Turhan Sultan'ın Gülnüş Sultan'ın gücünü sınırladığına şüphe yoktur.
Haseki Sultanlık Dönemi
IV. Mehmed'in av tutkusu ve hasekisine bağlı olduğu bilgisi yabancı kaynaklarda sıkça vurgulanır. Bazı kaynaklarda Gülnuş Sultan'ın IV. Mehmed'in gönlünde özel ve ayrıcalıklı bir yeri olduğu ve padişahın vaktini av ve aşkla geçirdiği yazar. 21 senelik aradan sonra hanedana bir erkek evlat vermesinin ve daha sonra ikinci oğlunu doğurmasının hasekinin bu ayrıcalıklı yerinde belirleyici olur. Öyle ki IV. Mehmed onu hiç yanından ayırmaz, çıktığı seferlere ve meşhur av partilerine onu da beraberinde götürür, Balkanlar’da ve Doğu Avrupa’da birlikte yol alırlar. Ve artık Osmanlı İmparatorluğu’nun en etkili kadın sultanlarından biri olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.
Gülnuş Sultan’la padişah IV. Mehmed arasında yakın bir ilişki olduğu, özellikle Şehzade Mustafa’nın doğumundan sonra IV. Mehmed’in Gülnuş’u yanından hiç ayırmadığı bilinmektedir. Dönemin tarihçisi Hüseyin Behçeti’ye göre IV. Mehmed ava ve hasekisine eğilimliydi, bu yüzden sefere giderken yolda avlanmayı ve hasekisini yanına almayı ihmal etmezdi. Bu durum aynı dönemde Avrupa’da basılan gravürlere bile yansımıştır.
Şehzade Mustafa 1 yaşında iken, gümüşlerle işlenmiş özel arabasıyla İstanbul'dan Edirne'ye, oradan da Dimoteko'ya ilk gezisini yapmıştır. IV. Mehmed'in bu açılımı ise daha önce örneği görülmeyen türden bir açılımdır. Bu sayede Gülnuş Sultan, haremin kapalı dünyasının dışına çıkıp birçok yer görme şansına kavuşan belki de ilk ve tek haseki sultan olmuştu. Kocası sayesinde Filibe, Karinabat, Yanbolu, Bulgaristan, Teselya, Makedonya ve Romanya'yı görmüştü.
“Hükümdarı av peşinde bir orman muhafızına, o da Diana ya da dağ perisi misali bir avcıya dönüştü.” şeklinde betimlenen Gülnuş Sultan ve IV. Mehmed, 1669 sonbaharında Kandiye’nin fethini avdayken öğrenmişler, bunun üzerine Selanik’te kışlayıp ata binip ava çıkarak bahara kadar Edirne’ye dönmemişlerdi.
Silahdâr Tarihi'nde, Kamaniçe seferi boyunca padişahın, Kubbe Veziri Şeytan İbrahim Paşa'yı, başhasekisi Gülnüş Sultan'ın muhafızlığına atadığı; İbrahim Paşa'nın bu görevi nedeniyle Babadağı'nda kışladığı yazılır. Hatta yolculuk esnasında Haseki Gülnuş Sultan’ın gümüş arabası şiddetli yağmur nedeniyle çamura saplanmış ve sadrazamla adamları arabayı balçıktan kurtarmak için çok uğraşmışlardı. Koçi denen özel kapalı arabalarda Balkanları aşan valide sultan, başhaseki Gülnüş Sultan, Şehzade Mustafa, padişahın kız kardeşleri Gevherhan ve Beyhan sultanlarla Harem kadroları için otağ-ı hümayuna yakın çevresi perdelenmiş harem çadırları kurulmuş ve burada konaklanmıştı. Kamaniçe’nin 28 Ağustos 1672’de fethedilmesi üzerine, kaledeki kiliseler devlet ileri gelenlerinin adına camiye çevrilirken bunlardan birine de Haseki Sultan’ın adı verilmişti. Böylece ilk defa bir haseki sultan adına yeni fethedilen şehirdeki bir kilise camiye çevrilmiş oldu.
Kamaniçe’nin ve Podolya eyaletinin alınmasının ardından 18 Ekim 1672’de Bucaş Antlaşması imzalansa da sonraki yıl IV. Mehmed, Hotin seferi için yeniden Ukrayna’ya gidecekti. Gülnuş Sultan bu sefere de katıldı. Akpınar ve Hacıoğlupazarı'nda da sarayımsı ahşap konaklar yapılmış; bu arada Gülnüş Sultan'ın cariyeleri, hizmetlileri, özel eşyaları ve diğer gereksinimleri için, konforlu arabalar koşulmuştu. Bir hamilelik dönemini yollarda ve İsakçı'da geçiren Gülnüş Sultan, doğumun yaklaşması üzerine IV. Mehmed’e ikinci şehzadesini vermek için bu sefer sırasında konaklanan Hacıoğlupazarı'na gönderildi ve şehzade orada dünyaya geldi: “Mübarek Ramazan ayının 22. Pazar gecesi (M. 31 Aralık 1673) kerametli padişah hazretlerinin (…) Sultan Ahmed adlı bir şehzadesi vücuda gelip gayb perdesinin arkasından bu şahadet âlemine ayak basmakla Babadağı kasabasında, Hacıoğlupazarı’nda ve bilâd‐ı selase diye bilinen İstanbul, Bursa ve Edirne’de üç gün üç gece şehir donanması ferman buyurulmuştur.” Böylece ilk defa bir şehzadenin sefer sırasında ve başkentten uzakta doğumuna tanıklık edilmiştir.
Gülnüş Sultan aynı zamanda dönemin siyasi gelişmelerinden de haberdar oluyordu. Nitekim 1672 ve 1673'te gerçekleşen Lehistan Savaşına IV. Mehmed ve Hatice Turhan Sultan'la birlikte Haseki Sultan da iştirak etti. Benzer şekilde 1682'de, II. Viyana Kuşatması için Belgrad'a gidilirken haseki sultan da alaya dâhil oldu.
Gülnüş Sultan'ın hasekiliğinin en mesut günlerini, 1675 ilkbaharında, oğullarının sünneti ve öz kızlarının da evlenişi nedeniyle Edirne Sarayının Sırık meydanında düzenlenen sur-ı hümayunda yaşadı. Bu düğünün törensel safhalarında, Valide Turhan Sultan ve Başhaseki Gülnüş Sultan'ı, kethüdalarının vezirler safında temsil ettikleri, Zübde-i vekayiat'da yazılıdır. Yabancı bir gözlemci sıfatıyla gezgin Tavernier'in Gülnüş Sultan'ın bu düğüne verdiği önemi yorumlayışı şöyledir:''(IV. Mehmed'in) oğlu çok görkemli bir törenle sünnet edilmiştir. Bu şehzadenin çok güzel bir kadın olan annesi, bu törenin Türkler ve yabancılar için çok görkemli olmasını sağlamak amacıyla şehzadenin o gün giyeceği giysinin tümünün elmaslarla kaplanmasını istemiş. Bunun gerçekleşmesi için de hazineden çok değerli parçalar bozulmuş sonra da her şey yerine götürülmüştür.'' Tavernier'in anlattıklarına göre sünnet düğününü IV. Mehmed'in değil de Haseki Sultanın, iç ve dış siyasetler açısından bir fırsat sayarak devletin zenginliğini yansıtacak imajlar araması; görüşlerini padişaha da kabul ettirmesi onun akıllı, öngörülü bir saraylı olduğunu ortaya koymaktadır.
Gülnuş Sultan'ın haremdeki en güçlü destekçileri ise 1675'ten beri haremi yöneten darüssade ağası Yusuf ağa, kethüdası Osman ağa ve oğlu Şehzade Mustafa'nın lalası Feyzullah Efendiydi. 1682 yılında bu ittifaka Köprülü Hüseyin Paşa da katıldı. Öyle ki bir sene sonra yaşanan II. Viyana kuşatmasının başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından sadrazama olan yakınlığı sebebiyle tutuklandı. Gülnüş Sultanın araya girmesi ve padişahla konuşması sonucu 1684 yılında serbest bırakıldıktan sonra iki tuğlu vezir olarak Şehrizor eyaleti beylerbeyi göreviyle payitahttan uzaklaştırıldı. Öte yandan Feyzullah Efendinin 1686'da Üsküdar'da hazineye ait bulunan "Bayram Paşa Yalısı" çayırına at bağlaması yüzünden padişah IV. Mehmed'i öfkelendirdi. IV.Mehmed önce Feyzullah Efendi'yi idam ettirmek istedi ama teâmüller gereği ulemanın idam edilmesi mümkün olmadığı padişahın danışmanları tarafından açıklanınca Feyzullah Efendi'nin ismi ulema defterinden silindi. 5 gün sonra Gülnuş Sultanın duruma müdahale etmesiyle padişah tarafından affedildi. Fakat şehzadeler hocalığı görevine son verildi ve yerine padişah imamı İbrahim Efendi tayin edildi. Feyzullah Efendi'ye Eyüp Kadılığı arpalık olarak verildi.
Gülnüş Sultan'ı seçen ve IV. Mehmed'e sunan Valide Hatice Turhan Sultan, Gülnüş Sultan'ın itibar ve nüfuz kazanması üzerine gelinini kendine bir tehlike olarak görmeye başladı. Ve oğlu IV. Mehmed'e yeni cariyeler göndermeye başladı. Valide Sultan, oğlu IV. Mehmed'in Gülnuş Sultan'a olan sevgisini başka bir aşkla dengelemeye, böylece haseki sultanın etkisini azaltmaya çalıştığı belirtilir. Fakat bu cariye ve gözdelerden hiçbirinin başarılı olamadığı çocuk doğurdularsa bile bazılarının bebekken bazılarının 3-4 yaşılarında öldüğü bilinir. IV. Mehmed, Gülbeyaz adlı bir hatunla yakından ilgilenmeye ve ondan hoşlanmaya başlayınca bunu öğrenen ve kocasını kıskanan Gülnüş Sultan, kethüdasına verdiği emirle Gülbeyaz'ı bir ilkbahar- yaz mevsiminde Kandilli Sarayında boğdurtmuştur. Buna benzer sayılabilecek bir diğer örnek ise Şehzade Süleyman ve Şehzade Ahmed'i öldürtmek istemesi ve IV. Mehmed'den sonra tahta kendi oğlu Şehzade Mustafa'nın geçmesi için kocasını da ikna etmesidir. IV. Mehmed de bu fikri desteklemiş ama Turhan Sultan buna karşı çıkmış, Şehzade Süleyman ve Şehzade Ahmed için kendi oğlunu karşısına alarak kendi dairesine bitişik yaptırdığı dairelere şehzadeleri yerleştirerek şehzadeleri korumuştur.
Osmanlı’nın 1670’lerde askeri ve siyasi alanda tutturduğu başarı grafiğini 1683’teki önemli bir dönüm noktası, II. Viyana Kuşatması değiştirecekti. Haseki Gülnuş Sultan, IV. Mehmed’i bu yolculukta da yalnız bırakmamıştı. IV. Mehmed, II. Viyana kuşatması için Belgrad’a kadar gelmiş, hatta şehrin fethedileceği beklentisiyle Gülnuş Sultan’ı da yanında getirmişti. Ancak kuşatma başarısız olmuş, askerlerinin bozgununu öğrenen padişah, hasekisiyle beraber, şiddetli yağmur altında zor bir yolculukla Edirne’ye dönmek zorunda kalmıştı. Belki Kamaniçe’de olduğu gibi Gülnuş Sultan adına Viyana’nın önemli kiliselerinden biri camiye çevrilecekti, ama sonuç bir hezimet olmuştu. Hatice Turhan Sultan’ın ölüm haberi ise Viyana kuşatması sürerken ve alınacak yenilgiden birkaç hafta önce gelmişti. Valide Sultan'ın ölümüyle başsız kalan haremi, haremde en nüfuzlu kadın durumuna gelen Gülnüş Sultan Baş Haseki olarak haremi yönetmeye başlamıştır. haremi yönetmeye başlamasıyla saraydaki etkisi daha da artmıştır. Kocası IV. Mehmed'in 1687 yılında tahttan indirilişine kadar haremi Gülnüş Sultan yönetmiştir.
Fatma Sultan'la olan yakınlığı
I.Ahmed ve Kösem Sultan'ın kızı Fatma Sultan eşi Melek Ahmet Paşa öldükten sonra İstanbul'dan Edirne Sarayına gelmiştir. Annesi Kösem Sultan'ı öldürtmesi yüzünden Valide Hatice Turhan Sultan'ı sevmediği bilinir. Gülnuş Sultan o dönemde kızı Hatice Sultan'ı doğurmuş ve Haseki olmuştu. Fatma Sultan, yeğeninin hasekisiyle zaman içinde yakınlaşmaya başlamıştır. Fakat bu yakınlık fazla uzun sürmemiş, Fatma Sultan 1663 nisanında Kundakçızâde Mustafa Paşa'yla evlendirilmiştir. Fatma Sultan'ın vasiyeti üzerine 1667'den sonraki ölümünden sonra tüm mal varlığı Gülnüş Sultan'a kalmıştır.
Saliha Sultan'ı hususi olarak yetiştirmesi
Bir rivayete göre; bir gün İstanbul'da gezinmeye çıkan Gülnuş Sultan Unkapanı Köprüsü’nün karşı ucundaki Azapkapı’ya da uğradı. Meydandaki çeşme başında, küçük bir kızın oturup ağladığını fark etti. Yanına geldiğinde, kızın önünde kırılmış bir testi gördü. Küçük kıza ağlamaması gerektiğini söyledi ve testinin parasını verdi. Küçük kız ise testinin kırılmasına değil sabahtan beri bekleyerek doldurduğu testiyi hizmetçilik yaptığı eve götüremeyecek kadar beceriksiz olduğu için ağladığını söyledi. Küçük kızın verdiği bu cevap Gülnuş Sultan'ın hoşuna gitti ve çevredekilerden bu kızın kim olduğunu öğrendi. Saliha isminde bir öksüz olduğunu ve hayırsever bir ailenin yanında hizmetçilik yaptığını öğrenen Gülnuş Sultan gidip kızı aileden istedi. Karşılarında bir Haseki Sultan gören aile bu teklifi kabul etti. Gülnuş Sultan küçük salihayı saraya alarak terbiye görmesini sağladı ve ileride oğlu II.Mustafa ile evlendirdi.
Azad edilmesi
Osmanlı Devletinde, Kutsal Topraklar olarak nitelendirilen Mekke ve Medine'de yalnızca hür kadınlar ve Valide Sultanlar hayır işleri yaptırabilirdi. Gülnuş Sultan'ın hasekilik döneminde Mekke'de Hasekiye İmareti yaptırması Sultan IV.Mehmed tarafından azad edilmiş olduğunu ve hür bir kadın olduğunu gösterir. Aynı zamanda Rabia ve Emetullah gibi isimlerin, azat olduktan sonra cariyelere haremde kullanılan isimlerden daha itibarlı Arapça isimler verilmesinin azad edilmesinin bir kanıtı olabileceği şeklinde yorumlanmaktadır.
Sultan Mehmed'in pek sevdiği hasekisini nikahlayıp, nikahlamadığıyla ilgili bir kanıt bulunmamaktadır.
Kadınlar Saltanatına dahil edilmemesi
Kimi tarihçilere göre Kadınlar Saltanatının son temsilcisi Hatice Turhan Sultan değil Rabia Gülnuş Sultandır. Muzaffer Özgüleş ise ondan Kadınlar Saltanatının unutulan yıldızı olarak bahseder ve devam eder: 17. yüzyılın ikinci yarısıyla 18. yüzyılın başlarının, Osmanlı İmparatorluğu’nda siyasi, askeri ve ekonomik alanda çok önemli dönüşümlerin yaşandığı çalkantılı yıllar olması nedeniyle Gülnuş Sultan bir kat daha önem kazanmaktadır. Ancak genel olarak 17. yüzyıl, askeri başarısızlıklar ve ayaklanmalar nedeniyle Osmanlı tarihinde önemi gözden kaçırılan bir dönem olduğu için Gülnuş Sultan da bundan nasibini almış, şimdiye kadar hayatı ve yapılarına gereken önem verilmemiş, siyasete etkisi yok sayılmış ya da göz ardı edilmiştir.
''Kadınlar Saltanatı'' denilen dönem, Haseki Hürrem Sultan, Nurbanu, Safiye, Kösem ve Hatice Turhan sultanların Osmanlı devlet yönetiminde daha büyük bir güce sahip oldukları, 1550-1656 tarihleri arasındaki yılları kapsamaktadır. Köprülülerin 1656'dan itibaren başa gelmesiyle Kadınlar Saltanatının sona erdiği ve kadın sultanların siyasi güçlerini kaybettikleri düşünülür. Ancak 17. yüzyıl sonu ve 18. yüzyıl başı birincil kaynaklara bakıldığında bu algının gerçeği yansıtmadığı görülecektir.
17. yüzyılın ikinci yarısında ve 18. yüzyılda yaşayan valideler üzerindeki çalışmaların yetersiz olduğu ve Gülnûş Sultan’ın uzun bir valide sultanlık devri olmasına rağmen Kadınlar Saltanatı olarak adlandırılan dönemde yaşamış validelerin gölgesinde kaldığı aktarılmıştır. Dolayısıyla Rabia Gülnûş Sultan ile ilgili ikincil literatürün son derece sınırlı olduğu, yaşadığı döneme ait Osmanlı arşiv kaynakları ve kronikleriyle, çağdaş Avrupa kaynaklarının ışığında önemli ipuçlarına ulaşılabildiği belirtilmiştir.
Gülnûş Sultan’ın 27 yıllık hasekilik dönemlerinde seferlere katılarak siyasî gelişmelerden haberdar olması, IV. Mehmed’in hasekisi ve Şehzade Mustafa ile Şehzade Ahmed’in annesi olarak Hatice Turhan Valide Sultan ile birlikte geçirdiği uzun hasekilik dönemi ve malî gücü onu adeta Valide Sultanlık müessesesine hazırlamıştır.
Osmanlı hanedanına hizmet ettiği ölçüde değer kazanmış, padişahın gözdesi olması onun geleceğini etkilemiştir. Avlara, seferlere katılmak gibi erkeklere özgü etkinliklerde eşinin ona düşkünlüğü sayesinde yer alması, ona hanedanın erkek mensuplarına özgü avantajlar sağlamış; o da ölümüne dek bunlardan yararlanmış, yaptırdığı yapılarla ve siyasetteki rolüyle tarihte kendine yer edinmiştir. Başka bir deyişle, bir kadın köle olarak başlayan harem serüveni, hanedana hizmet etmeyi öne çıkarıp erkeklik rollerini benimsediği ölçüde onun lehine bir seyir izlemiştir.
IV. Mehmed'in tahttan indirilmesi ve Eski Saray Yaşamı
Kutsal-İttifak savaşlarının başlaması ve Osmanlı Ordusu’nun üst üste bozgunlar yaşaması nedeniyle devlet sıkıntılı bir süreç içerisine girmiştir. Özellikle Budin’in (Budapeşte) düşmesi ve meydana gelen yenilgiler, kaybedilen topraklar karşısında önlem alınmaması padişaha karşı ulemalar başta olmak üzere yeniçeriler, vezirleri olumsuz etkilemiştir. Sultan IV. Mehmed’in bu durumda dahi av partilerine çıkması ve gerekli ilgiyi göstermemesi devlet adamlarının sabrını taşırmıştır. Kasım 1687‘de padişah Edirne’de iken İstanbul’da başlayan hareket neticesinde IV. Mehmed tahttan indirilmiştir. Yerine ise kardeşi ve Veliaht Şehzade Süleyman geçmiştir. IV. Mehmed tahttan indirildikten sonra şehzadeleri ile birlikte önce Topkapı Sarayı’nda kılıç odasında, ardından 1689’da Edirne’de hapsetti, Gülnüş Sultan ve Sultan Mehmed'in haremi ise eski saraya gönderilmiştir. Gülnüş Sultan, Kocası IV. Mehmed ile sadece belirli zamanlarda görüşebilmiş, 6 Ocak 1693'te kocasının vefatıyla dul kalmış. 2 yıl 1 ay daha eski saray yaşamı sürmüştür. Gülnuş Sultan'ın bu tecrit hali oğlu Şehzade Mustafa'nın 6 Şubat 1695'te Edirne'de tahta çıkmasıyla son buldu. Gülnuş Sultan, 'Mehd-i Ulya-yı Saltanat' olarak hasekilik dönemini geçirmiş olduğu Edirne Sarayı'na döndü. Cülus töreni Edirne Sarayı'nda yapılacağı için Gülnuş Sultan da merasimle Eski Saray'dan Edirne'ye nakledildi. Böylece hasekilikten valideliğe geçen Gülnuş Sultan hanedanın en yüksek statülü kadını oldu.
II. Mustafa Dönemi Valide Sultanlığı
II. Mustafa’nın cülusu haberinin 7 Şubat 1695’te, İstanbul’da Eski Saray’da bulunan Gülnuş Sultan’a müjdecilerce duyurulması, Gülnuş Sultan’ın hayatında yeni bir dönemin başlangıcını ifade ediyordu. Ardından Sultan Mustafa da padişah olduğunu bildiren bir hatt‐ı hümayunu bizzat yazarak annesine gönderdi ve onu Edirne’ye çağırdı. İstanbul’daki Eski Saray’dan başlayan valide alayı Yeni Saray’a varmış, oradan Edirne’ye hareket etmişti. II. Mustafa annesini yolda karşılamış, yolda ve Edirne’de görkemli törenler gerçekleşmiş, hediyeler dağıtılmıştı. II. Mustafa 1695, 1696 ve 1697’de üç defa ordunun başında seferlere katılmıştı. Gülnuş Sultan da Kırım Hanına yazdığı ve Avusturya seferi sırasında oğlu II. Mustafa’ya yardımını esirgememesini istediği mektubunda da görüldüğü gibi oğluna destek veriyor, devletin çıkarları için başka ülkelerin yöneticileriyle yazışmalar yapıyordu. II. Mustafa Avrupa’da kaybedilen bazı kaleleri yeniden fethediyor ve hemen annesine müjdeci gönderiyordu. Oğlunu sefere uğurlarken Edirne’ye kadar ona eşlik eden Gülnuş Sultan, dönüşte onu yine Edirne’de karşılıyor, ona armağanlar veriyordu. Gülnuş Sultan’ın, II. Mustafa’nın padişahlık yıllarında saltanatı temsil eden sancaklar için kendi adının da yazdığı alemler yaptırması, onun güçlü bir valide sultan olduğunun bir başka delilidir. Ön ve arka yüzlerinde ayetlerle H. 1110 (M. 1698/1699) tarihini veren bu alemlerin kenarlarındaysa “Emetullah Sultan Valide‐i Sultan Mustafa Han Gazi ibn merhum Sultan Mehmed Han” ibaresi yer alır. Anlaşılan, orduya sık sık eşlik eden Gülnuş Sultan’ın adı, yokluğunda bile sancakların üstündeki alemlerden askerlere manevi destek vermeye devam etmiştir. Valide Sultan, hanedanın erkek üyelerinin rollerine benzer bir rolü yine militarist bir bağlamda sergilemektedir. Gülnuş Sultan, valide sultanlığı sırasında hem bizzat siyasetin içindeydi hem de oğlunun kararlarında etkili oluyordu. Nusretnâme’deki “22 Zilhicce 1112 tarihinde sadrazam Amcazade Hüseyin Paşa’yı Av Kapısı’ndan Darüssaade’ye davet eden Valide Sultan, padişahla ilgili birçok konuda ona çeşitli salıklarda bulundu ve bir kürk giydirdi” ifadesi, Gülnuş Sultan’ın siyasette ne kadar etkin olduğunun birinci ağızdan kanıtıdır. 1703’teki Edirne Vakası öncesinde halkın Feyzullah Efendi’nin görevden alınması talebine karşı duran II. Mustafa’ya annesinin “Arslanım, bir âdem içün ümmet‐i Muhammed arasına kılıç düşürürsün, sonra ne sen kalursun ne biz kaluruz. Azl ve nefy edüp bir tarafa gitsün, gavga basılsun, görelim nice olur” şeklinde tavsiyede bulunduğu ve bunun üzerine padişahın müftü efendinin azledilip sürgüne gönderilmesi için bir hatt‐ı şerif verdiği aktarılmaktadır. Bu ifadeden Gülnuş Sultan’ın olayları iyi takip edip padişahın ve kendisinin iktidarının devamı için gerekli siyasi hamleleri yapması için oğlunu yönlendirdiği anlaşılmaktadır.
III. Ahmed Dönemi Valide Sultanlığı
Edirne Vakası’ndan sonra III. Ahmet’in tahta çıkmasıyla da gerginliklerin yatışmadığını aktaran anonim vakanüvis, isyancıların “Padişah ve vükelânın bize zararları dokunmamak üzere hatt‐ı hümâyun talebinde olup, valide sultan doğru Eski Saray’a varsun, Yeni Saray’a girmesün” talebinde bulundukları belirtilir. Ancak Sultan Ahmed çok geçmeden Validesini Edirne'den önce Eski Saraya sonra ise Topkapı Sarayına getirtti.
Bu ifadeden, yeni padişah III. Ahmet’in ve vezirlerinin daha kolay yönlendirilebileceği, ancak deneyimli Valide sultanın isyancılara rahat vermeyeceği çıkarımını yapmak mümkündür. Gülnuş Sultan’ın etkinliği ikinci oğlunun saltanatı sırasında artarak sürmüştür. 1704 yılında Gülnüş Sultan, başağası Uzun Süleyman Ağayı Darüssaade ağası yapmak istemesi üstüne sadrazam Damad Hasan Paşa padişaha çıkıp ''Bu zat, şimdi bulunduğu makamda saltanat işleriyle zaten ilgileniyor. Eğer kızlarağası olursa kendisiyle uzlaşmam ve söyleşmem mümkün olmaz, istiklal benden ona geçer! '' yollu uyarısına karşın Uzun Süleyman Darüssaade ağalığına getirilmiş; Hasan Paşa da 28 Eylül 1704'te sadaretten uzaklaştırılmış yerine Kalaylıkoz Hacı Ahmed Paşa getirilmiştir. Yaşanan bu olay Valide Gülnüş Sultan'ın oğlu üzerindeki etkisini kanıtlarken diğer taraftan da III. Ahmed'in annesine bağlılığını göstermektedir.
Özellikle sadrazam atamalarında Gülnuş Sultan’ın etkili olduğu dönem tarihçilerinin açıklamalarından ve arşiv belgelerinden okunabilmektedir. Gülnuş Sultan’ın kaleminden çıktığı anlaşılan bazı tezkirelerde, yeni atanan bir sadrazama yapılan uyarılar dikkat çekicidir. Dış ülkelere karşı alınan yenilgilerin öfkesi yeniçerilerin isyanlarına karşı duyulan endişe, onların kontrol altında tutulması beklentisi ve herkesin haddine göre davranması tembihi Gülnuş Sultan’ın yakın zamanlı gelişmelerden edindiği deneyimleri göstermektedir. 1709’da İsveç Kralı Demirbaş Şarl Ruslardan kaçıp Osmanlı topraklarına sığındığında, Gülnuş Sultan bir kez daha siyaset sahnesinde görülür. Damat Silahtar Ali Paşa gibi Gülnuş Sultan da Ruslara karşı bir tavır almış ve oğlu III. Ahmed’i Demirbaş Şarl’a destek olması için Rusya’yla savaşa yönlendirmişti. Gülnuş oğlu III. Ahmed’e “Şu çarı parçalaması için arslanıma (Demirbaş Şarl’a) ne zaman yardım edeceksin?” şeklinde telkinlerde bulunmuştu. Sonunda Osmanlı ordusu, 1711’de Rusya’ya karşı sefere çıkma kararı aldı, bir zafer kazandı ve Rusya’yla bir barış antlaşması yapıldı. Prut Savaşı ve antlaşma sonucunda, III. Ahmed'in kendisine kızgın olduğu duyumunu alan Baltacı Mehmed Paşa İstanbul'a dönüşünü erteleyerek bir süre Kartal sahrasında beklerken Valide Gülnüş Sultan'a uzun bir mektup yazarak devlete hizmetlerini sayıp dökmüş; padişahın öfkesine maruz kaldığını belirterek valide sultandan himaye istemişti. Gülnüş Sultan, Torunu Fatıma Sultan'ın eşi, Silahdar Ali Paşa'nın sarayındaki ''parti'' toplantılarına katılıyor; yabancı elçiler, aracılarla kendisine hediyeler, mektuplar, sunarlarken o da birçok konuda oğlunu etkileyebiliyordu.
30 Kasım 1712’de, Rusya’nın barış antlaşmasının hükümlerine uymaması sebep gösterilerek, şeyhülislamdan alınan fetva ile Rusya’ya karşı bir kez daha savaş ilan edildi. Padişah III. Ahmed’le birlikte Gülnuş Sultan da bu seferde ordunun başında olmak için İstanbul’dan Edirne’ye kadar gitti. Ancak Rus delegeleriyle yapılan görüşmeler sonunda, yeni bir sefer hazırlığının verdiği gözdağının da etkisiyle, Rusya yeni bir barış antlaşması imzalamayı kabul etti.
Valide Sultan, İsveç kralına biri Nisan 1713 olarak tarihlenen iki mektup yazdı. Bu mektuplar valide sultanın siyasi etkinliği ve bu meseledeki rolünü göstermesi açısından Kırım hanına yazdığı mektuptan daha önemlidir. Validenin krala mektubu çok sıcak ve samimi bir ifadeyle "Benim güçlü ve yüce oğlum" hitabıyla başlar. Krala yazdığı mektubunda ona derin bir muhabbet beslediğini ve kendisini oğlu gibi gördüğünü belirten Valide Sultan kral için gece gündüz çalıştığını yazar. Mektuptaki ifadelerden Valide Sultan ile kral arasında gizli bir irtibatın bulunduğu hatta Valide sultanın krala yazdığı mektuplarda ‘Derviş Efendi’ müstear adını kullandığı ortaya çıkmıştır. Valide sultanın padişah ile kral arasında gayri resmi bağlantıyı sağlayan bir aracı konumunda olduğu ve kendisinin kral lehine padişahla görüştüğü anlaşılır. Hanedan mensubu olmak idare ve siyasetin tamamen dışında kalmaya imkân vermez. Nitekim Gülnuş Valide Sultan'ın Osmanlı siyasi kültürünün bir parçası olan merasim ve hediyeleşme içindeki yerinin tetkiki de bu gerçeği bir kez daha doğrulayacaktır.
1699’daki Karlofça Antlaşması’ndan sonra elden çıkan Mora’nın geri alınması amacıyla 1714 sonlarında Venedik’e karşı savaş ilan edildi. III. Ahmed ve Gülnuş Sultan da Venedik Seferi’ne katılmak istemişlerdi, ancak padişah ve annesi orduyu Edirne’den uğurlamış ve Mora’ya giden birliklere sadrazamın liderlik etmesi uygun görülmüştü. Nitekim Gülnuş Sultan, Damadı Silahtar Ali Paşa Mora Seferi’ndeyken rahatsızlanmıştı. Bu süreçte, Gülnuş Sultan’a kethüdası Mehmet Efendi’nin yazdığı tarihsiz bir mektupta “bu kadar eyyamdan beri düşman eline giriftar olan kal’aların” alındığı ve padişahın ordusunun zafer kazandığı müjdelenmektedir.
Damad Silahdar Ali Paşa'nın Mora seferine çıkması üzerine, kethüdası el- hac Mehmed Ağayı, vezirlikle sadaret kaymakamlığına tayin ettirerek İstanbul'daki gelişmeleri izlemeye alması; yine adamlarından Osman Ağayı da kethüdalığı göreviyle Edirne'ye getirmesi de yaşamının son günlerinde yapmıştır.
Edirne Vak'ası
1669 yılında oğlu Şehzade Mustafa'nın hocası Seyyid Mehmet Efendinin ölmesi üzerine kocası IV. Mehmed tarafından hocalığa Vani Efendinin damadı olması sebebiyle Feyzullah Efendi tayin edildi. Padişahın bir hatt-ı hümayunu ile dersten mülazım sayılarak Süleymaniye Darülhadis Medresesi'ne müderris yapıldı. Sonra ilmiye sınıfı içinde hızla yükselerek Haydarpaşa, Üsküdar Mihrimah Sultan, Sahn-i Semân ve Ayasofya medreselerinde müderrislik yaptı. Bu yeni görevleri nedeni ile aynı yıl Şehzade Ahmet'e de hoca olarak tayin edildi. Aynı zamanda şehzadelerin annesi olan Gülnuş Haseki Sultan ile araları iyiydi. 1686'da Üsküdar'da hazineye ait olan "Bayram Paşa Yalısı" çayırına at bağlaması dolayısıyla şehzadelerin hocalığından azledildi yerine padişah imamı İbrahim Efendi geldi. IV. Mehmed'in tahttan indirilmesiyle yerine gelen II. Süleyman'ın tahta çıkışından sonra Debbağzade Mehmed Efendi'nin azli üzerine 14 Şubat 1688 yılında şeyhülislam oldu. 16 gün süren Şeyhülislamdığından 2 Mart 1688'de azledildi ve sürgün edildi.
II. Mustafa'nın tahta çıkmasıyla Feyzullah Efendi tekrar Şeyhülislam oldu. Zamanla ve Valide Sultanın hasekilik döneminden beri tanıyıp himaye etmesi sayesinde dönemin en güçlü devlet adamı oldu. Feyzullah Efendi'nin devlet işlerine karışarak terfi, tayin ve azil işlerinde aldırttığı kararlar nedeniyle saray çevresi, asker ve ulemada rahatsızlık oluşturmaya başlamış. Bunun yanı sıra II. Mustafa'nın Edirne'de devlet işleriyle ilgilenmeyip avcılık ile uğraşarak devlet idaresinden uzak kalması, uzun süredir yaşanan ekonomik kriz nedenleriyle devletin başşehrinin Edirne'ye taşınacağı iddiaları da İstanbul halkının isyana katılma nedenlerini oluşturmuştur. Osmanlı-Kutsal İttifak Savaşlarının kaybedilmesi ve Karlofça Antlaşması'yla Osmanlı Devleti büyük miktarda toprak kaybetti. Bundan 8 yıl süren şeyhülislamlığı sırasında Feyzullah Efendi'ye karşı büyük bir muhalefet oluşturanlar, devletin yönetimindeki başarısızlıktan onu sorumlu tuttu. 17 Temmuz 1703'te,Şeyhülislam Feyzullah Efendi'nin etkinliğinden rahatsız olan bazı devlet erkanının yönlendirmesiyle gecikmiş ulufeleri bahane eden cebeciler ayaklanma başlattı. Kısa süre sonra yeniçerilerin, medrese talebelerinin ve İstanbul halkının katılımıyla büyük bir isyana dönüştü. İstanbul'da denetimi ele geçiren isyancılar, sadrazamlığa Kavanoz Ahmed Paşa'yı, şeyhülislamlığa da İmam Mehmed Efendi'yi getirdiler. Bir süre sonra isyancılar isteklerini bildirmek üzere Edirne'ye bir heyet gönderdiler. Ancak bu heyet Feyzullah Efendi'nin emriyle Havsa civarında tutuklandı. Bu olaydan sonradan haberi olan padişah validesinin ısrarlarıyla isyancıları yumuşatmak amacıyla 27 Temmuz 1703'te Feyzullah Efendi'yi şeyhülislamlık görevinden aldı.
Ancak yapılanlardan tatmin olmayan isyancılar, asker ve halktan oluşan yaklaşık 60.000 kişilik bir kuvvetle ağustos ayı başlarında Edirne üzerine harekete geçti. Bu ihtilal ordusu Silivri'ye geldiklerinde II. Mustafa'nın tahttan indirilip öz kardeşi Ahmed'in tahta geçirilmesi için bir karar ve fetva aldılar. Önce Feyzullah Efendi'nin azledilmesi ile başlayan Padişah II. Mustafa'nın ve danışmanlarının bu isyancıları ve ihtilal ordusunu engellemek için aldıkları bütün tedbirler boşa gitti ve 20 Ağustos'ta bu ihtilal kuvveti Edirne'ye ulaştı. 22 Ağustos'ta II. Mustafa tahttan çekilerek yerini öz kardeşi III. Ahmet'e bıraktı.
II. Mustafa’nın yerine III. Ahmed’in padişah yapıldığına dair, Şeyhülislam ve beraberindekiler tarafından mühürlenip kendisine sunulan arizayı Gülnuş Sultan “Hepiniz fikir ve oybirliği ile haşmetli oğlum Sultan Ahmed’in padişahlık tahtına oturmasını ve diğer oğlum Sultan Mustafa’nın da tahttan indirilmesini istiyorsunuz. Danışılarak yapılan işte hayır vardır, dileğinize rıza gösterilmiştir” diyerek oğluna zarar verilmemesi koşuluyla onaylar. Gülnuş Sultan’ın da tıpkı Kösem Sultan gibi oğullarından birinin tahttan indirilip diğerinin tahta çıkmasına olur vermesi dikkat çekicidir.
III. Ahmed'in tahta çıkışını takiben, valide sultan hemen vazifelerine başladı. Cülus bahşişi için kendi kesesinden para verdi. Gülnuş Sultan isyan, hal ve cülus gibi hanedanı yakından ilgilendiren gelişmelerin dışında, bu dönemde devlet adamlarının meslek yaşamlarında da etkili olduğuna dair örnekler mevcuttur.
Bir oğlunun tahttan indirilmesi ve yerine diğer oğlunun geçmesi tarihçilere göre Gülnuş Valide açısından''bir gözünü ağlatan, ötekini güldüren'' yazgı oyunudur.
Çocukları
Erkek çocukları
Kız çocukları
- Hatice Sultan - Musahip Mustafa Paşa ile evlendi.
- Fatma Sultan - ve ile evlendi.
Yaptırdığı Hayır İşleri
1665'te yanan Topkapı Sarayı Harem dairesinin yeniden yaptırılması Gülnüş Sultan'ın hasekiliği dönemindedir. 1673'te Lehistan'da fethedilen Kamaniçe'de onun adına camiye çevrilen kilise, daha sonra tekrar kiliseye dönüştürülmüştür. Mekke'deki Hasekiye İmaretini ve darüşşifa kurduğu, hac yolu üzerinde çeşme ve kuyular yaptırdığı, Mekke’de tavan (sakf-ı şerif) ile Hatice bint Hüveylid'in evini tamir ettirmesi IV. Mehmed padişahlığında yaptırmıştır.
Gülnûş Valide Sultan'ın Osmanlı'nın farklı bölgelerinde muhtelif türde hayır eserleri yaptırdığı ve valideliği döneminde de ilk olarak Sakız Adası’nda kendi adına bir cami (1695) ve bir kütüphane yaptırdığını; Galata’da Saint François adlı kiliseleri camiye çevirttiğini (1696) bu cami için bir de vakıf kurdurduğunu; Afrika Kıtasında da kiliseden dönüştürülmüş ‘Gülnûş Valide Sultan’ adını taşıyan bir cami ve Hasköy’de bir mescit inşa ettirdiğini ifade eden Argıt, Valide Sultan’ın asıl gücünü ve otoritesini gösteren en büyük eserin ise Üsküdar’da inşa edilen külliye olduğu bilinir.
II. Mustafa'nın annesinin isteği üzerine Galata Kalesi içinde yanık kilise arsasına yaptırdığı, Şubat 1697'de ibadete açılan tek minareli ''cami şerif ve mabed-i lâtif'' için dönemin şairlerinden Zamiri, bir tarih kasidesi yazmıştır. Valide Gülnüş Sultan'ın bir başka hayratı sebil çeşme, Üsküdar Gülfem Hatun Mahallesinde çarşı karakolunun karşısındadır. III. Ahmed dönemindeki en önemli girişimi, Üsküdar'da Balaban İskelesi yakınında yaptırdığı büyük camidir. Adını taşıyan ve 1708-1710 yıllarında yapımı tamamlanan anıtsal Cedid Valide Külliyesi, iki minareli, orta kubbeli, hünkâr mahfilli selatin camiyle şadırvanı, çeşmeleri, imareti, sıbyan mektebini, mahyacı odasını, arasta ve meşrutalarını kapsar. Gülnüş Sultan'ın ölümünden sonra, caddeye bakan avlu cephesine, açık türbeyle iki yanındaki sebil çeşme ve muvakkıtnhane eklenmiştir. Toptaşı'ndaki Atik Valide (Nurbanu Sultan) Külliyesinden dolayı bu yeni külliyeye Üsküdarlılar ''Cedid Valide Camii,'' ''Küçük Valide Camii,'' ''Yeni Valide Camii'' demişlerdir. Gezip gördüğü yerler dışında Üsküdar’daki camisinde yer alan ve okumaya ilgi duyduğunu düşündüren özel koleksiyonu, yazdığı mektuplarda görülen güçlü ifade yeteneği Gülnuş Sultan’ın aydın bir kişiliği olduğunu ileri sürmeyi mümkün kılar. Bu nedenle yapılarında gözlenen yenilikleri bizzat Gülnuş Sultan’ın talep ettiği düşünülebilir.
Valide sultan için zekât ve fakirlere sadaka vermek mutat uygulamalardan olup, medreselere ve tekkelere para ve kurban gönderilirdi. Düzenli olarak Üsküdar'da bulunan miskinler fukarasına belirli oranlarda pirinç ve bal gibi yiyecek dağıtımında bulunulurdu. Bunun dışında hayırlarının çeşitliliği de dikkat çekerdi. Berat gecesi camiler ve mescitlere dağıtılmak üzere mumlar satın alınırdı. Harem-i Hümâyûn'un başı olarak saraydaki cariyelerin ihtiyaçlarıyla da ilgilenirdi. Cariyelerin defin masraflarını karşılayan Gülnuş Valide Sultan, rutin bir uygulama olan köle azadında da bulunur, borçlu mahkûmları zindandan çıkarttırırdı. Muhtelif şekillerde gerçekleştirilen hayırlar yoluyla halka hizmet ederek sevap kazanmak önemli amaçlardan olmakla birlikte, halkın takdirini kazanmak, hanedanın gücünü göstermek ve meşruiyetine katkı sağlamak gibi amaçları da vardı.
Ölümü
4 Kasım 1715’te Mora’dan zaferle dönen Sadrazam Ali Paşa’yı III. Ahmed Edirne’nin biraz dışında karşıladı, bundan bir gün sonra da Edirne’ye vardılar. 5 Kasım 1715 Salı gecesi, bir süredir hasta yatan Gülnuş Sultan, rahatsızlıklarının artması sonucu Edirne Sarayı’nda öldü Tarih-i Râşid'de, ''İrtihal-i Hazreti valide sultan'' başlıklı uzun açıklamada özetle, valide sultanın sağlığının bozulduğu; birkaç ay boyunca uzman tabiplerin tedavi çabalarına karşın ecelin önlenemediği; ordunun Edirne'ye döndüğü günün ertesinde (Hicri 9 Zilkadde 1127/ 6 Kasım 1715) ölmüştür. Son ana kadar devletin yönetiminde fiilen yer alan, ileri yaşına rağmen, hasekilik döneminde olduğu gibi orduyla birlikte seferlere katılmak isteyen, hatta İstanbul’dan Edirne’ye kadar giderek sembolik olarak bunu gerçekleştiren Gülnuş Sultan’ın naaşı, büyük bir cenaze töreniyle Edirne’den getirilerek 8 Kasım 1715’te padişah III. Ahmed'in buyruğu üzerine bütün vezirlerin, ulemanın, devlet erkânının toplanmasıyla saray meydanında kılınan namazdan sonra, kapalı arabaya konulan cenazenin, ordu tarafından Solak çeşmesine değin teşyi edildiği; Rikâb-ı Hümayun Kaymakamı Mehmed Paşa'nın muhafızlığında ivedilikle İstanbul'a gönderildiği; 9 Kasım günü vasiyetnamesinde talep ettiği şekilde Üsküdar'daki camiinin cadde tarafındaki, madeni şebekeli pencereleri mermerden, üstü açık türbesine gömüldüğü anlatılmaktadır. Geride bir 15 yıl daha padişahlık yapacak olan oğlu III. Ahmed’i ve çok sayıda hayır eserini bırakarak bu dünyadan ayrıldı.
Galeri
- Hollandalı ressam Pieter de Jode II tarafından yapılmış bir portresi.
- Theodoor Merlen'in 17. yüzyılın ortalarında yaptığı ''Evemenia Sultana'' adlı gravürü
- François Gérard Jollain (solda) ve Theodoor van Merlen'in (sağda) gravürlerinde ''Sultana Evmenia'' olarak anılan Gülnüş Sultan
- Emetullah Râbi'a Gülnûş Sultan'ın tasviri bir yağlı boya tablosu
- Emetullah Râbi'a Gülnûş Sultan Türbesi (Yeni Valide Camii)
- Kamyanets-Podilski'deki dominik Kilisesi, 1672 ve 1699 yılları arasında Haseki Gülnüş Sultan Camii olarak bilinirdi.
Kaynakça
- ^ a b c d e f g h i j k l m Necdet Sakaoğlu, Bu Mülkün Kadın Sultanları, 4. Baskı, s. 266
- ^ M. Çağatay Uluçay, Padişahların Kadınları ve Kızları. (Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi,). ss. 65‐66.
- ^ Anthony Dolphin Alderson, The Structure of the Ottoman Dynasty.
- ^ Reşad Ekrem Koçu, İstanbul Ansiklopedisi.
- ^ a b c d e f g h i j k l m n o p Özgüleş, Muzaffer (1 Ocak 2016). "Osmanlı Hareminin En Çok Seyahat Eden Kadını: Gülnuş Sultan ve Mirası / The Most Travelling Woman of the Ottoman Harem: Gülnuş Sultan and Her Legacy". Auto/Biography, Life Narratives, Myths and Historiography Writing Women's Lives: International Symposium Proceedings. 12 Mart 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Mart 2022.
- ^ a b c d e . Said Nohut. 2014. ss. 243-249. ISBN . 13 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Kasım 2023.
- ^ a b c d e f g . lacivert. 10 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mart 2022.
- ^ "Somuncu Baba Dergisi | İlim Kültür ve Edebiyat Dergisi". www.somuncubaba.net. 18 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 18 Ağustos 2023.
- ^ . lacivert. 10 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mart 2022.
- ^ . web.archive.org. 4 Ağustos 2012. 4 Ağustos 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ağustos 2023.
- ^ "Edirne Vakası ya da Feyzullah Efendi Vakası, 1703 yılında İstanbul'da başlayan, Edirne'den Osmanlı devletini yönetmekte olan Osmanlı padişahı II. Mustafa ile hocası ve yakın danışmanı Şeyhülislam Feyzullah Efendi aleyhine gelişen büyük bir ayaklanmadır". 16 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ağustos 2023.
- ^ . TDV İslam Ansiklopedisi. 23 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mart 2022.
Bibliyografya
- Bahadıroğlu, Yavuz (2009 2.bas.) Resimli Osmanlı Tarihi, İstanbul: Nesil Yayınları, .
- Uluçay, M. Çağatay (2011 5.bas.). Padişahların kadınları ve kızları, Ankara: Ötüken. .
- Sakaoğlu, Necdet (2008) Bu Mülkün Kadın Sultanları (Vâlide Sultanlar, Hâtunlar, Hasekiler, Kadınefendiler, Sultanefendiler), Oğlak Yayıncılık,
- Şimşirgil, Ahmet (2014) Valide Sultanlar ve Harem İstanbul: Timaş Yayınları,
- Peirce, Leslie P. (1993), The Imperial Harem : Women and Sovereignty in the Ottoman Empire Oxford: Oxford University Press, . (İngilizce) [1]16 Temmuz 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
Önce gelen: Hüma Şah Sultan | Haseki Sultan 1662 – 1687 | Sonra gelen: sonra gelen yoktur |
Önce gelen: Saliha Dilaşub Sultan | Valide Sultan 1695 - 1715 | Sonra gelen: Saliha Sultan |
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Emetullah Rabia Gulnus Sultan Osmanlica گلنوش سلطان d 1642 o 6 Kasim 1715 Istanbul Osmanli Imparatorlugu nun Valide Sultan i Iki ayri padisahin annesi II Mustafa ve III Ahmed ve Sultan IV Mehmed in tek hasekisi Osmanli Imparatorlugunda Haseki Sultan unvanini kullanan son kadin sultan Emetullah Rabia Gulnus Sultan گلنوش سلطانEmetullah Rabia Gulnus Sultan a ait bir yagli boya tablosu Haseki SultanHukum suresi1660 8 Kasim 1687Once gelenTelli Humasah SultanValide SultanHukum suresi6 Subat 1695 5 Kasim 1715Once gelenSaliha Dilasub SultanSonra gelenSaliha SultanDogum1642 Girit ResmoOlum5 Kasim 1715 Istanbul Osmanli ImparatorluguDefinValide i Cedid Turbesi Uskudar IstanbulEs ler iIV MehmetCocuk lar iII Mustafa III Ahmet Hatice Sultan Fatma SultanTam adiDevletlu Ismetlu Mehpare Emetullah Rabia Gulnus Valide Sultan Aliyyetu s San HazretleriHanedanOsmanli HanedaniDiniDogumunda Ortodoks daha sonra IslamKokeniKokenine iliskin cesitli rivayetler vardir Yerlesik anlatiya gore Gulnus Sultan 1646 da Girit teki Resmo nun Rethymno Deli Huseyin Pasa tarafindan fethedilmesinden sonra buradan getirilen tutsaklardan biridir ve guzelligi nedeniyle saraya hediye edilmistir gore Resmolu Rum Verzizzi ailesindendir Az sayida da olsa Venedikli bir Italyan oldugunu iddia edenler de vardir Gulnus Sultan in kokeni hakkinda baska bir oneriyi ikincil Osmanli kaynaklarinin disinda kalan Avrupa kaynaklarini Gulnus Sultan in betimlendigi donem gravurlerini ve bir halk sarkisini ele alan Manusakas dile getirmektedir 1682 84 arasi Venedik Balyosu olarak gorev yapan nun Agustos 1684 te Venedik Senatosuna sundugu rapordan aktaran yazar onun Girit teki iki Verzizzi ailesinden daha asil olana mensup Ortodoks bir Rum oldugunu farkli kaynak ve gravurlerde gecen asil adinin Evmenia oldugunu ve 1643 te dogmus olmasi gerektigini belirtir Ilk olarak Vasilios Psilakis in 1892 tarihli bir makalesinde yer verdigi bir Girit halk sarkisini ele alan Manusakas a gore sarkida anlatilan kisi Gulnus Sultan olmalidir Sarkiya gore bir pazar sabahi ve yortu gunu kacirilan papaz Vorya nin kizi Istanbul a goturulmus padisahin haremine sunulmus ve sonunda padisah annesi olmustur Bu sarkinin farkli versiyonlarini degerlendiren Manusakas sarkinin Gulnus Sultan in valide sultan olusandan sonra Girit te soylenmeye basladigina sozlerinde gercegi yansitmayan bolumler olsa da genel anlatinin dogru olduguna hukmeder Emetullah Rabi a Gulnus Sultan in Arolsen Klebeband tarafindan yapilmis bir portresi Fiziki OzellikleriEsmer duz siyah sacli ve siyah gozlu orta boylu etine dolgun olarak tasvir edilmistir Ondan adini anmaksizin bahseden ilk yabanci Tavernier dir Tavernier kendisinin cok guzel oldugunu bilhassa vurgular Ayni zamanda donemin Venedik elcisi elbiselerini gordugu ve gorunuse gore uzun boylu bir kadininkine benzedigini soylenmistir Onu goren bir baska isim olan Belcikali Theodoor van Merlen Gulnus Sultan in at ustundeki halini betimlerken cok guzel bir kadin oldugunu soylemistir Sarayda YukselisiValide Hatice Turhan Sultan in Kosem Sultani bertaraf ettigi 1651 den sonra o sirada 10 yasinda olan oglu IV Mehmed in buluga erecegi gunleri dusunerek begendigi kimi acemi cariyeleri kendi gozetimi altinda gelecege hazirladigi bunlardan Harem adetlerince gul gibi anlamina gelen Gulnus adi verilen kiz haremde belli bir egitim gormus ve burada Islami ilimlerin disinda okuma yazma egitimi de almistir 1660 ta 17 18 yaslarindayken ilk cocugu olan kizi Hatice Sultan i dogurdu ardindan 1664 te oglu Sehzade Mustafa yi dogurunca da kendisine haseki saninin verildigi tahmin edilir Sehzade Mustafa son 21 sene icinde Osmanli Hanedani na katilan ilk erkek cocugu oldugu icin dogumu hem Istanbul da hem Edirne de muazzam senliklerle kutlandi Rycaut dan ogrendigimize gore IV Mehmed bu doguma oyle cok sevinmisti ki Gulnus u servete bogdu Rycaut ya gore oglunun annesine buyuk ozen gosteren IV Mehmed onun maasini ve hizmetlilerinin sayisini artirmisti Edirne nin zanaatkarlarina onun icin degerli taslarla suslu muhtesem bir tac yapmalarini emretti hatta cok sabirsizlandigindan eseri bitirebilmeleri icin gece ve gunduz sarayda kalmalarina izin verdi 1670 de kizi Ummu Gulsum Sultan i 1673 te ise ikinci sehzadesi Sehzade Ahmed i dogurdu 1675 ten sonra ise en kucuk kizi Fatma Sultan i dogurdu boylelikle Gulnus Sultan ve Sultan IV Mehmed in iki sehzade uc sultan olmak uzere bes cocugu oldu Iki sehzade annesi olmak Gulnus Sultan in itibarinin artmasina neden oldu Ve Valide Hatice Turhan Sultan dan sonra saraydaki en nufuzlu ikinci kadin durumuna geldi Valide Turhan Sultan in Gulnus Sultan in gucunu sinirladigina suphe yoktur Haseki Sultanlik DonemiIV Mehmed in av tutkusu ve hasekisine bagli oldugu bilgisi yabanci kaynaklarda sikca vurgulanir Bazi kaynaklarda Gulnus Sultan in IV Mehmed in gonlunde ozel ve ayricalikli bir yeri oldugu ve padisahin vaktini av ve askla gecirdigi yazar 21 senelik aradan sonra hanedana bir erkek evlat vermesinin ve daha sonra ikinci oglunu dogurmasinin hasekinin bu ayricalikli yerinde belirleyici olur Oyle ki IV Mehmed onu hic yanindan ayirmaz ciktigi seferlere ve meshur av partilerine onu da beraberinde goturur Balkanlar da ve Dogu Avrupa da birlikte yol alirlar Ve artik Osmanli Imparatorlugu nun en etkili kadin sultanlarindan biri olma yolunda emin adimlarla ilerlemektedir Gulnus Sultan la padisah IV Mehmed arasinda yakin bir iliski oldugu ozellikle Sehzade Mustafa nin dogumundan sonra IV Mehmed in Gulnus u yanindan hic ayirmadigi bilinmektedir Donemin tarihcisi Huseyin Behceti ye gore IV Mehmed ava ve hasekisine egilimliydi bu yuzden sefere giderken yolda avlanmayi ve hasekisini yanina almayi ihmal etmezdi Bu durum ayni donemde Avrupa da basilan gravurlere bile yansimistir Sehzade Mustafa 1 yasinda iken gumuslerle islenmis ozel arabasiyla Istanbul dan Edirne ye oradan da Dimoteko ya ilk gezisini yapmistir IV Mehmed in bu acilimi ise daha once ornegi gorulmeyen turden bir acilimdir Bu sayede Gulnus Sultan haremin kapali dunyasinin disina cikip bircok yer gorme sansina kavusan belki de ilk ve tek haseki sultan olmustu Kocasi sayesinde Filibe Karinabat Yanbolu Bulgaristan Teselya Makedonya ve Romanya yi gormustu Hukumdari av pesinde bir orman muhafizina o da Diana ya da dag perisi misali bir avciya donustu seklinde betimlenen Gulnus Sultan ve IV Mehmed 1669 sonbaharinda Kandiye nin fethini avdayken ogrenmisler bunun uzerine Selanik te kislayip ata binip ava cikarak bahara kadar Edirne ye donmemislerdi Silahdar Tarihi nde Kamanice seferi boyunca padisahin Kubbe Veziri Seytan Ibrahim Pasa yi bashasekisi Gulnus Sultan in muhafizligina atadigi Ibrahim Pasa nin bu gorevi nedeniyle Babadagi nda kisladigi yazilir Hatta yolculuk esnasinda Haseki Gulnus Sultan in gumus arabasi siddetli yagmur nedeniyle camura saplanmis ve sadrazamla adamlari arabayi balciktan kurtarmak icin cok ugrasmislardi Koci denen ozel kapali arabalarda Balkanlari asan valide sultan bashaseki Gulnus Sultan Sehzade Mustafa padisahin kiz kardesleri Gevherhan ve Beyhan sultanlarla Harem kadrolari icin otag i humayuna yakin cevresi perdelenmis harem cadirlari kurulmus ve burada konaklanmisti Kamanice nin 28 Agustos 1672 de fethedilmesi uzerine kaledeki kiliseler devlet ileri gelenlerinin adina camiye cevrilirken bunlardan birine de Haseki Sultan in adi verilmisti Boylece ilk defa bir haseki sultan adina yeni fethedilen sehirdeki bir kilise camiye cevrilmis oldu Kamanice nin ve Podolya eyaletinin alinmasinin ardindan 18 Ekim 1672 de Bucas Antlasmasi imzalansa da sonraki yil IV Mehmed Hotin seferi icin yeniden Ukrayna ya gidecekti Gulnus Sultan bu sefere de katildi Akpinar ve Hacioglupazari nda da sarayimsi ahsap konaklar yapilmis bu arada Gulnus Sultan in cariyeleri hizmetlileri ozel esyalari ve diger gereksinimleri icin konforlu arabalar kosulmustu Bir hamilelik donemini yollarda ve Isakci da geciren Gulnus Sultan dogumun yaklasmasi uzerine IV Mehmed e ikinci sehzadesini vermek icin bu sefer sirasinda konaklanan Hacioglupazari na gonderildi ve sehzade orada dunyaya geldi Mubarek Ramazan ayinin 22 Pazar gecesi M 31 Aralik 1673 kerametli padisah hazretlerinin Sultan Ahmed adli bir sehzadesi vucuda gelip gayb perdesinin arkasindan bu sahadet alemine ayak basmakla Babadagi kasabasinda Hacioglupazari nda ve bilad i selase diye bilinen Istanbul Bursa ve Edirne de uc gun uc gece sehir donanmasi ferman buyurulmustur Boylece ilk defa bir sehzadenin sefer sirasinda ve baskentten uzakta dogumuna taniklik edilmistir Gulnus Sultan ayni zamanda donemin siyasi gelismelerinden de haberdar oluyordu Nitekim 1672 ve 1673 te gerceklesen Lehistan Savasina IV Mehmed ve Hatice Turhan Sultan la birlikte Haseki Sultan da istirak etti Benzer sekilde 1682 de II Viyana Kusatmasi icin Belgrad a gidilirken haseki sultan da alaya dahil oldu Sultan IV Mehmed ve esi Rabia Gulnus Sultan Gulnus Sultan in hasekiliginin en mesut gunlerini 1675 ilkbaharinda ogullarinin sunneti ve oz kizlarinin da evlenisi nedeniyle Edirne Sarayinin Sirik meydaninda duzenlenen sur i humayunda yasadi Bu dugunun torensel safhalarinda Valide Turhan Sultan ve Bashaseki Gulnus Sultan i kethudalarinin vezirler safinda temsil ettikleri Zubde i vekayiat da yazilidir Yabanci bir gozlemci sifatiyla gezgin Tavernier in Gulnus Sultan in bu dugune verdigi onemi yorumlayisi soyledir IV Mehmed in oglu cok gorkemli bir torenle sunnet edilmistir Bu sehzadenin cok guzel bir kadin olan annesi bu torenin Turkler ve yabancilar icin cok gorkemli olmasini saglamak amaciyla sehzadenin o gun giyecegi giysinin tumunun elmaslarla kaplanmasini istemis Bunun gerceklesmesi icin de hazineden cok degerli parcalar bozulmus sonra da her sey yerine goturulmustur Tavernier in anlattiklarina gore sunnet dugununu IV Mehmed in degil de Haseki Sultanin ic ve dis siyasetler acisindan bir firsat sayarak devletin zenginligini yansitacak imajlar aramasi goruslerini padisaha da kabul ettirmesi onun akilli ongorulu bir sarayli oldugunu ortaya koymaktadir Gulnus Sultan in haremdeki en guclu destekcileri ise 1675 ten beri haremi yoneten darussade agasi Yusuf aga kethudasi Osman aga ve oglu Sehzade Mustafa nin lalasi Feyzullah Efendiydi 1682 yilinda bu ittifaka Koprulu Huseyin Pasa da katildi Oyle ki bir sene sonra yasanan II Viyana kusatmasinin basarisizlikla sonuclanmasinin ardindan sadrazama olan yakinligi sebebiyle tutuklandi Gulnus Sultanin araya girmesi ve padisahla konusmasi sonucu 1684 yilinda serbest birakildiktan sonra iki tuglu vezir olarak Sehrizor eyaleti beylerbeyi goreviyle payitahttan uzaklastirildi Ote yandan Feyzullah Efendinin 1686 da Uskudar da hazineye ait bulunan Bayram Pasa Yalisi cayirina at baglamasi yuzunden padisah IV Mehmed i ofkelendirdi IV Mehmed once Feyzullah Efendi yi idam ettirmek istedi ama teamuller geregi ulemanin idam edilmesi mumkun olmadigi padisahin danismanlari tarafindan aciklaninca Feyzullah Efendi nin ismi ulema defterinden silindi 5 gun sonra Gulnus Sultanin duruma mudahale etmesiyle padisah tarafindan affedildi Fakat sehzadeler hocaligi gorevine son verildi ve yerine padisah imami Ibrahim Efendi tayin edildi Feyzullah Efendi ye Eyup Kadiligi arpalik olarak verildi Gulnus Sultan i secen ve IV Mehmed e sunan Valide Hatice Turhan Sultan Gulnus Sultan in itibar ve nufuz kazanmasi uzerine gelinini kendine bir tehlike olarak gormeye basladi Ve oglu IV Mehmed e yeni cariyeler gondermeye basladi Valide Sultan oglu IV Mehmed in Gulnus Sultan a olan sevgisini baska bir askla dengelemeye boylece haseki sultanin etkisini azaltmaya calistigi belirtilir Fakat bu cariye ve gozdelerden hicbirinin basarili olamadigi cocuk dogurdularsa bile bazilarinin bebekken bazilarinin 3 4 yasilarinda oldugu bilinir IV Mehmed Gulbeyaz adli bir hatunla yakindan ilgilenmeye ve ondan hoslanmaya baslayinca bunu ogrenen ve kocasini kiskanan Gulnus Sultan kethudasina verdigi emirle Gulbeyaz i bir ilkbahar yaz mevsiminde Kandilli Sarayinda bogdurtmustur Buna benzer sayilabilecek bir diger ornek ise Sehzade Suleyman ve Sehzade Ahmed i oldurtmek istemesi ve IV Mehmed den sonra tahta kendi oglu Sehzade Mustafa nin gecmesi icin kocasini da ikna etmesidir IV Mehmed de bu fikri desteklemis ama Turhan Sultan buna karsi cikmis Sehzade Suleyman ve Sehzade Ahmed icin kendi oglunu karsisina alarak kendi dairesine bitisik yaptirdigi dairelere sehzadeleri yerlestirerek sehzadeleri korumustur Osmanli nin 1670 lerde askeri ve siyasi alanda tutturdugu basari grafigini 1683 teki onemli bir donum noktasi II Viyana Kusatmasi degistirecekti Haseki Gulnus Sultan IV Mehmed i bu yolculukta da yalniz birakmamisti IV Mehmed II Viyana kusatmasi icin Belgrad a kadar gelmis hatta sehrin fethedilecegi beklentisiyle Gulnus Sultan i da yaninda getirmisti Ancak kusatma basarisiz olmus askerlerinin bozgununu ogrenen padisah hasekisiyle beraber siddetli yagmur altinda zor bir yolculukla Edirne ye donmek zorunda kalmisti Belki Kamanice de oldugu gibi Gulnus Sultan adina Viyana nin onemli kiliselerinden biri camiye cevrilecekti ama sonuc bir hezimet olmustu Hatice Turhan Sultan in olum haberi ise Viyana kusatmasi surerken ve alinacak yenilgiden birkac hafta once gelmisti Valide Sultan in olumuyle bassiz kalan haremi haremde en nufuzlu kadin durumuna gelen Gulnus Sultan Bas Haseki olarak haremi yonetmeye baslamistir haremi yonetmeye baslamasiyla saraydaki etkisi daha da artmistir Kocasi IV Mehmed in 1687 yilinda tahttan indirilisine kadar haremi Gulnus Sultan yonetmistir Fatma Sultan la olan yakinligi I Ahmed ve Kosem Sultan in kizi Fatma Sultan esi Melek Ahmet Pasa oldukten sonra Istanbul dan Edirne Sarayina gelmistir Annesi Kosem Sultan i oldurtmesi yuzunden Valide Hatice Turhan Sultan i sevmedigi bilinir Gulnus Sultan o donemde kizi Hatice Sultan i dogurmus ve Haseki olmustu Fatma Sultan yegeninin hasekisiyle zaman icinde yakinlasmaya baslamistir Fakat bu yakinlik fazla uzun surmemis Fatma Sultan 1663 nisaninda Kundakcizade Mustafa Pasa yla evlendirilmistir Fatma Sultan in vasiyeti uzerine 1667 den sonraki olumunden sonra tum mal varligi Gulnus Sultan a kalmistir Saliha Sultan i hususi olarak yetistirmesi Bir rivayete gore bir gun Istanbul da gezinmeye cikan Gulnus Sultan Unkapani Koprusu nun karsi ucundaki Azapkapi ya da ugradi Meydandaki cesme basinda kucuk bir kizin oturup agladigini fark etti Yanina geldiginde kizin onunde kirilmis bir testi gordu Kucuk kiza aglamamasi gerektigini soyledi ve testinin parasini verdi Kucuk kiz ise testinin kirilmasina degil sabahtan beri bekleyerek doldurdugu testiyi hizmetcilik yaptigi eve goturemeyecek kadar beceriksiz oldugu icin agladigini soyledi Kucuk kizin verdigi bu cevap Gulnus Sultan in hosuna gitti ve cevredekilerden bu kizin kim oldugunu ogrendi Saliha isminde bir oksuz oldugunu ve hayirsever bir ailenin yaninda hizmetcilik yaptigini ogrenen Gulnus Sultan gidip kizi aileden istedi Karsilarinda bir Haseki Sultan goren aile bu teklifi kabul etti Gulnus Sultan kucuk salihayi saraya alarak terbiye gormesini sagladi ve ileride oglu II Mustafa ile evlendirdi Azad edilmesi Osmanli Devletinde Kutsal Topraklar olarak nitelendirilen Mekke ve Medine de yalnizca hur kadinlar ve Valide Sultanlar hayir isleri yaptirabilirdi Gulnus Sultan in hasekilik doneminde Mekke de Hasekiye Imareti yaptirmasi Sultan IV Mehmed tarafindan azad edilmis oldugunu ve hur bir kadin oldugunu gosterir Ayni zamanda Rabia ve Emetullah gibi isimlerin azat olduktan sonra cariyelere haremde kullanilan isimlerden daha itibarli Arapca isimler verilmesinin azad edilmesinin bir kaniti olabilecegi seklinde yorumlanmaktadir Sultan Mehmed in pek sevdigi hasekisini nikahlayip nikahlamadigiyla ilgili bir kanit bulunmamaktadir Kadinlar Saltanatina dahil edilmemesi Kimi tarihcilere gore Kadinlar Saltanatinin son temsilcisi Hatice Turhan Sultan degil Rabia Gulnus Sultandir Muzaffer Ozgules ise ondan Kadinlar Saltanatinin unutulan yildizi olarak bahseder ve devam eder 17 yuzyilin ikinci yarisiyla 18 yuzyilin baslarinin Osmanli Imparatorlugu nda siyasi askeri ve ekonomik alanda cok onemli donusumlerin yasandigi calkantili yillar olmasi nedeniyle Gulnus Sultan bir kat daha onem kazanmaktadir Ancak genel olarak 17 yuzyil askeri basarisizliklar ve ayaklanmalar nedeniyle Osmanli tarihinde onemi gozden kacirilan bir donem oldugu icin Gulnus Sultan da bundan nasibini almis simdiye kadar hayati ve yapilarina gereken onem verilmemis siyasete etkisi yok sayilmis ya da goz ardi edilmistir Kadinlar Saltanati denilen donem Haseki Hurrem Sultan Nurbanu Safiye Kosem ve Hatice Turhan sultanlarin Osmanli devlet yonetiminde daha buyuk bir guce sahip olduklari 1550 1656 tarihleri arasindaki yillari kapsamaktadir Koprululerin 1656 dan itibaren basa gelmesiyle Kadinlar Saltanatinin sona erdigi ve kadin sultanlarin siyasi guclerini kaybettikleri dusunulur Ancak 17 yuzyil sonu ve 18 yuzyil basi birincil kaynaklara bakildiginda bu alginin gercegi yansitmadigi gorulecektir 17 yuzyilin ikinci yarisinda ve 18 yuzyilda yasayan valideler uzerindeki calismalarin yetersiz oldugu ve Gulnus Sultan in uzun bir valide sultanlik devri olmasina ragmen Kadinlar Saltanati olarak adlandirilan donemde yasamis validelerin golgesinde kaldigi aktarilmistir Dolayisiyla Rabia Gulnus Sultan ile ilgili ikincil literaturun son derece sinirli oldugu yasadigi doneme ait Osmanli arsiv kaynaklari ve kronikleriyle cagdas Avrupa kaynaklarinin isiginda onemli ipuclarina ulasilabildigi belirtilmistir Gulnus Sultan in 27 yillik hasekilik donemlerinde seferlere katilarak siyasi gelismelerden haberdar olmasi IV Mehmed in hasekisi ve Sehzade Mustafa ile Sehzade Ahmed in annesi olarak Hatice Turhan Valide Sultan ile birlikte gecirdigi uzun hasekilik donemi ve mali gucu onu adeta Valide Sultanlik muessesesine hazirlamistir Osmanli hanedanina hizmet ettigi olcude deger kazanmis padisahin gozdesi olmasi onun gelecegini etkilemistir Avlara seferlere katilmak gibi erkeklere ozgu etkinliklerde esinin ona duskunlugu sayesinde yer almasi ona hanedanin erkek mensuplarina ozgu avantajlar saglamis o da olumune dek bunlardan yararlanmis yaptirdigi yapilarla ve siyasetteki roluyle tarihte kendine yer edinmistir Baska bir deyisle bir kadin kole olarak baslayan harem seruveni hanedana hizmet etmeyi one cikarip erkeklik rollerini benimsedigi olcude onun lehine bir seyir izlemistir IV Mehmed in tahttan indirilmesi ve Eski Saray YasamiKutsal Ittifak savaslarinin baslamasi ve Osmanli Ordusu nun ust uste bozgunlar yasamasi nedeniyle devlet sikintili bir surec icerisine girmistir Ozellikle Budin in Budapeste dusmesi ve meydana gelen yenilgiler kaybedilen topraklar karsisinda onlem alinmamasi padisaha karsi ulemalar basta olmak uzere yeniceriler vezirleri olumsuz etkilemistir Sultan IV Mehmed in bu durumda dahi av partilerine cikmasi ve gerekli ilgiyi gostermemesi devlet adamlarinin sabrini tasirmistir Kasim 1687 de padisah Edirne de iken Istanbul da baslayan hareket neticesinde IV Mehmed tahttan indirilmistir Yerine ise kardesi ve Veliaht Sehzade Suleyman gecmistir IV Mehmed tahttan indirildikten sonra sehzadeleri ile birlikte once Topkapi Sarayi nda kilic odasinda ardindan 1689 da Edirne de hapsetti Gulnus Sultan ve Sultan Mehmed in haremi ise eski saraya gonderilmistir Gulnus Sultan Kocasi IV Mehmed ile sadece belirli zamanlarda gorusebilmis 6 Ocak 1693 te kocasinin vefatiyla dul kalmis 2 yil 1 ay daha eski saray yasami surmustur Gulnus Sultan in bu tecrit hali oglu Sehzade Mustafa nin 6 Subat 1695 te Edirne de tahta cikmasiyla son buldu Gulnus Sultan Mehd i Ulya yi Saltanat olarak hasekilik donemini gecirmis oldugu Edirne Sarayi na dondu Culus toreni Edirne Sarayi nda yapilacagi icin Gulnus Sultan da merasimle Eski Saray dan Edirne ye nakledildi Boylece hasekilikten validelige gecen Gulnus Sultan hanedanin en yuksek statulu kadini oldu II Mustafa Donemi Valide SultanligiII Mustafa nin culusu haberinin 7 Subat 1695 te Istanbul da Eski Saray da bulunan Gulnus Sultan a mujdecilerce duyurulmasi Gulnus Sultan in hayatinda yeni bir donemin baslangicini ifade ediyordu Ardindan Sultan Mustafa da padisah oldugunu bildiren bir hatt i humayunu bizzat yazarak annesine gonderdi ve onu Edirne ye cagirdi Istanbul daki Eski Saray dan baslayan valide alayi Yeni Saray a varmis oradan Edirne ye hareket etmisti II Mustafa annesini yolda karsilamis yolda ve Edirne de gorkemli torenler gerceklesmis hediyeler dagitilmisti II Mustafa 1695 1696 ve 1697 de uc defa ordunun basinda seferlere katilmisti Gulnus Sultan da Kirim Hanina yazdigi ve Avusturya seferi sirasinda oglu II Mustafa ya yardimini esirgememesini istedigi mektubunda da goruldugu gibi ogluna destek veriyor devletin cikarlari icin baska ulkelerin yoneticileriyle yazismalar yapiyordu II Mustafa Avrupa da kaybedilen bazi kaleleri yeniden fethediyor ve hemen annesine mujdeci gonderiyordu Oglunu sefere ugurlarken Edirne ye kadar ona eslik eden Gulnus Sultan donuste onu yine Edirne de karsiliyor ona armaganlar veriyordu Gulnus Sultan in II Mustafa nin padisahlik yillarinda saltanati temsil eden sancaklar icin kendi adinin da yazdigi alemler yaptirmasi onun guclu bir valide sultan oldugunun bir baska delilidir On ve arka yuzlerinde ayetlerle H 1110 M 1698 1699 tarihini veren bu alemlerin kenarlarindaysa Emetullah Sultan Valide i Sultan Mustafa Han Gazi ibn merhum Sultan Mehmed Han ibaresi yer alir Anlasilan orduya sik sik eslik eden Gulnus Sultan in adi yoklugunda bile sancaklarin ustundeki alemlerden askerlere manevi destek vermeye devam etmistir Valide Sultan hanedanin erkek uyelerinin rollerine benzer bir rolu yine militarist bir baglamda sergilemektedir Gulnus Sultan valide sultanligi sirasinda hem bizzat siyasetin icindeydi hem de oglunun kararlarinda etkili oluyordu Nusretname deki 22 Zilhicce 1112 tarihinde sadrazam Amcazade Huseyin Pasa yi Av Kapisi ndan Darussaade ye davet eden Valide Sultan padisahla ilgili bircok konuda ona cesitli saliklarda bulundu ve bir kurk giydirdi ifadesi Gulnus Sultan in siyasette ne kadar etkin oldugunun birinci agizdan kanitidir 1703 teki Edirne Vakasi oncesinde halkin Feyzullah Efendi nin gorevden alinmasi talebine karsi duran II Mustafa ya annesinin Arslanim bir adem icun ummet i Muhammed arasina kilic dusurursun sonra ne sen kalursun ne biz kaluruz Azl ve nefy edup bir tarafa gitsun gavga basilsun gorelim nice olur seklinde tavsiyede bulundugu ve bunun uzerine padisahin muftu efendinin azledilip surgune gonderilmesi icin bir hatt i serif verdigi aktarilmaktadir Bu ifadeden Gulnus Sultan in olaylari iyi takip edip padisahin ve kendisinin iktidarinin devami icin gerekli siyasi hamleleri yapmasi icin oglunu yonlendirdigi anlasilmaktadir III Ahmed Donemi Valide SultanligiEdirne Vakasi ndan sonra III Ahmet in tahta cikmasiyla da gerginliklerin yatismadigini aktaran anonim vakanuvis isyancilarin Padisah ve vukelanin bize zararlari dokunmamak uzere hatt i humayun talebinde olup valide sultan dogru Eski Saray a varsun Yeni Saray a girmesun talebinde bulunduklari belirtilir Ancak Sultan Ahmed cok gecmeden Validesini Edirne den once Eski Saraya sonra ise Topkapi Sarayina getirtti Bu ifadeden yeni padisah III Ahmet in ve vezirlerinin daha kolay yonlendirilebilecegi ancak deneyimli Valide sultanin isyancilara rahat vermeyecegi cikarimini yapmak mumkundur Gulnus Sultan in etkinligi ikinci oglunun saltanati sirasinda artarak surmustur 1704 yilinda Gulnus Sultan basagasi Uzun Suleyman Agayi Darussaade agasi yapmak istemesi ustune sadrazam Damad Hasan Pasa padisaha cikip Bu zat simdi bulundugu makamda saltanat isleriyle zaten ilgileniyor Eger kizlaragasi olursa kendisiyle uzlasmam ve soylesmem mumkun olmaz istiklal benden ona gecer yollu uyarisina karsin Uzun Suleyman Darussaade agaligina getirilmis Hasan Pasa da 28 Eylul 1704 te sadaretten uzaklastirilmis yerine Kalaylikoz Haci Ahmed Pasa getirilmistir Yasanan bu olay Valide Gulnus Sultan in oglu uzerindeki etkisini kanitlarken diger taraftan da III Ahmed in annesine bagliligini gostermektedir Ozellikle sadrazam atamalarinda Gulnus Sultan in etkili oldugu donem tarihcilerinin aciklamalarindan ve arsiv belgelerinden okunabilmektedir Gulnus Sultan in kaleminden ciktigi anlasilan bazi tezkirelerde yeni atanan bir sadrazama yapilan uyarilar dikkat cekicidir Dis ulkelere karsi alinan yenilgilerin ofkesi yenicerilerin isyanlarina karsi duyulan endise onlarin kontrol altinda tutulmasi beklentisi ve herkesin haddine gore davranmasi tembihi Gulnus Sultan in yakin zamanli gelismelerden edindigi deneyimleri gostermektedir 1709 da Isvec Krali Demirbas Sarl Ruslardan kacip Osmanli topraklarina sigindiginda Gulnus Sultan bir kez daha siyaset sahnesinde gorulur Damat Silahtar Ali Pasa gibi Gulnus Sultan da Ruslara karsi bir tavir almis ve oglu III Ahmed i Demirbas Sarl a destek olmasi icin Rusya yla savasa yonlendirmisti Gulnus oglu III Ahmed e Su cari parcalamasi icin arslanima Demirbas Sarl a ne zaman yardim edeceksin seklinde telkinlerde bulunmustu Sonunda Osmanli ordusu 1711 de Rusya ya karsi sefere cikma karari aldi bir zafer kazandi ve Rusya yla bir baris antlasmasi yapildi Prut Savasi ve antlasma sonucunda III Ahmed in kendisine kizgin oldugu duyumunu alan Baltaci Mehmed Pasa Istanbul a donusunu erteleyerek bir sure Kartal sahrasinda beklerken Valide Gulnus Sultan a uzun bir mektup yazarak devlete hizmetlerini sayip dokmus padisahin ofkesine maruz kaldigini belirterek valide sultandan himaye istemisti Gulnus Sultan Torunu Fatima Sultan in esi Silahdar Ali Pasa nin sarayindaki parti toplantilarina katiliyor yabanci elciler aracilarla kendisine hediyeler mektuplar sunarlarken o da bircok konuda oglunu etkileyebiliyordu 30 Kasim 1712 de Rusya nin baris antlasmasinin hukumlerine uymamasi sebep gosterilerek seyhulislamdan alinan fetva ile Rusya ya karsi bir kez daha savas ilan edildi Padisah III Ahmed le birlikte Gulnus Sultan da bu seferde ordunun basinda olmak icin Istanbul dan Edirne ye kadar gitti Ancak Rus delegeleriyle yapilan gorusmeler sonunda yeni bir sefer hazirliginin verdigi gozdaginin da etkisiyle Rusya yeni bir baris antlasmasi imzalamayi kabul etti Valide Sultan Isvec kralina biri Nisan 1713 olarak tarihlenen iki mektup yazdi Bu mektuplar valide sultanin siyasi etkinligi ve bu meseledeki rolunu gostermesi acisindan Kirim hanina yazdigi mektuptan daha onemlidir Validenin krala mektubu cok sicak ve samimi bir ifadeyle Benim guclu ve yuce oglum hitabiyla baslar Krala yazdigi mektubunda ona derin bir muhabbet besledigini ve kendisini oglu gibi gordugunu belirten Valide Sultan kral icin gece gunduz calistigini yazar Mektuptaki ifadelerden Valide Sultan ile kral arasinda gizli bir irtibatin bulundugu hatta Valide sultanin krala yazdigi mektuplarda Dervis Efendi mustear adini kullandigi ortaya cikmistir Valide sultanin padisah ile kral arasinda gayri resmi baglantiyi saglayan bir araci konumunda oldugu ve kendisinin kral lehine padisahla gorustugu anlasilir Hanedan mensubu olmak idare ve siyasetin tamamen disinda kalmaya imkan vermez Nitekim Gulnus Valide Sultan in Osmanli siyasi kulturunun bir parcasi olan merasim ve hediyelesme icindeki yerinin tetkiki de bu gercegi bir kez daha dogrulayacaktir 1699 daki Karlofca Antlasmasi ndan sonra elden cikan Mora nin geri alinmasi amaciyla 1714 sonlarinda Venedik e karsi savas ilan edildi III Ahmed ve Gulnus Sultan da Venedik Seferi ne katilmak istemislerdi ancak padisah ve annesi orduyu Edirne den ugurlamis ve Mora ya giden birliklere sadrazamin liderlik etmesi uygun gorulmustu Nitekim Gulnus Sultan Damadi Silahtar Ali Pasa Mora Seferi ndeyken rahatsizlanmisti Bu surecte Gulnus Sultan a kethudasi Mehmet Efendi nin yazdigi tarihsiz bir mektupta bu kadar eyyamdan beri dusman eline giriftar olan kal alarin alindigi ve padisahin ordusunun zafer kazandigi mujdelenmektedir Damad Silahdar Ali Pasa nin Mora seferine cikmasi uzerine kethudasi el hac Mehmed Agayi vezirlikle sadaret kaymakamligina tayin ettirerek Istanbul daki gelismeleri izlemeye almasi yine adamlarindan Osman Agayi da kethudaligi goreviyle Edirne ye getirmesi de yasaminin son gunlerinde yapmistir Edirne Vak asi1669 yilinda oglu Sehzade Mustafa nin hocasi Seyyid Mehmet Efendinin olmesi uzerine kocasi IV Mehmed tarafindan hocaliga Vani Efendinin damadi olmasi sebebiyle Feyzullah Efendi tayin edildi Padisahin bir hatt i humayunu ile dersten mulazim sayilarak Suleymaniye Darulhadis Medresesi ne muderris yapildi Sonra ilmiye sinifi icinde hizla yukselerek Haydarpasa Uskudar Mihrimah Sultan Sahn i Seman ve Ayasofya medreselerinde muderrislik yapti Bu yeni gorevleri nedeni ile ayni yil Sehzade Ahmet e de hoca olarak tayin edildi Ayni zamanda sehzadelerin annesi olan Gulnus Haseki Sultan ile aralari iyiydi 1686 da Uskudar da hazineye ait olan Bayram Pasa Yalisi cayirina at baglamasi dolayisiyla sehzadelerin hocaligindan azledildi yerine padisah imami Ibrahim Efendi geldi IV Mehmed in tahttan indirilmesiyle yerine gelen II Suleyman in tahta cikisindan sonra Debbagzade Mehmed Efendi nin azli uzerine 14 Subat 1688 yilinda seyhulislam oldu 16 gun suren Seyhulislamdigindan 2 Mart 1688 de azledildi ve surgun edildi II Mustafa nin tahta cikmasiyla Feyzullah Efendi tekrar Seyhulislam oldu Zamanla ve Valide Sultanin hasekilik doneminden beri taniyip himaye etmesi sayesinde donemin en guclu devlet adami oldu Feyzullah Efendi nin devlet islerine karisarak terfi tayin ve azil islerinde aldirttigi kararlar nedeniyle saray cevresi asker ve ulemada rahatsizlik olusturmaya baslamis Bunun yani sira II Mustafa nin Edirne de devlet isleriyle ilgilenmeyip avcilik ile ugrasarak devlet idaresinden uzak kalmasi uzun suredir yasanan ekonomik kriz nedenleriyle devletin bassehrinin Edirne ye tasinacagi iddialari da Istanbul halkinin isyana katilma nedenlerini olusturmustur Osmanli Kutsal Ittifak Savaslarinin kaybedilmesi ve Karlofca Antlasmasi yla Osmanli Devleti buyuk miktarda toprak kaybetti Bundan 8 yil suren seyhulislamligi sirasinda Feyzullah Efendi ye karsi buyuk bir muhalefet olusturanlar devletin yonetimindeki basarisizliktan onu sorumlu tuttu 17 Temmuz 1703 te Seyhulislam Feyzullah Efendi nin etkinliginden rahatsiz olan bazi devlet erkaninin yonlendirmesiyle gecikmis ulufeleri bahane eden cebeciler ayaklanma baslatti Kisa sure sonra yenicerilerin medrese talebelerinin ve Istanbul halkinin katilimiyla buyuk bir isyana donustu Istanbul da denetimi ele geciren isyancilar sadrazamliga Kavanoz Ahmed Pasa yi seyhulislamliga da Imam Mehmed Efendi yi getirdiler Bir sure sonra isyancilar isteklerini bildirmek uzere Edirne ye bir heyet gonderdiler Ancak bu heyet Feyzullah Efendi nin emriyle Havsa civarinda tutuklandi Bu olaydan sonradan haberi olan padisah validesinin israrlariyla isyancilari yumusatmak amaciyla 27 Temmuz 1703 te Feyzullah Efendi yi seyhulislamlik gorevinden aldi Ancak yapilanlardan tatmin olmayan isyancilar asker ve halktan olusan yaklasik 60 000 kisilik bir kuvvetle agustos ayi baslarinda Edirne uzerine harekete gecti Bu ihtilal ordusu Silivri ye geldiklerinde II Mustafa nin tahttan indirilip oz kardesi Ahmed in tahta gecirilmesi icin bir karar ve fetva aldilar Once Feyzullah Efendi nin azledilmesi ile baslayan Padisah II Mustafa nin ve danismanlarinin bu isyancilari ve ihtilal ordusunu engellemek icin aldiklari butun tedbirler bosa gitti ve 20 Agustos ta bu ihtilal kuvveti Edirne ye ulasti 22 Agustos ta II Mustafa tahttan cekilerek yerini oz kardesi III Ahmet e birakti Valide Rabi a Gulnus Sultan in Osmanli padisahi olan ogullari II Mustafa 1695 1703 ve III Ahmed 1703 1730 soldan saga II Mustafa nin yerine III Ahmed in padisah yapildigina dair Seyhulislam ve beraberindekiler tarafindan muhurlenip kendisine sunulan arizayi Gulnus Sultan Hepiniz fikir ve oybirligi ile hasmetli oglum Sultan Ahmed in padisahlik tahtina oturmasini ve diger oglum Sultan Mustafa nin da tahttan indirilmesini istiyorsunuz Danisilarak yapilan iste hayir vardir dileginize riza gosterilmistir diyerek ogluna zarar verilmemesi kosuluyla onaylar Gulnus Sultan in da tipki Kosem Sultan gibi ogullarindan birinin tahttan indirilip digerinin tahta cikmasina olur vermesi dikkat cekicidir III Ahmed in tahta cikisini takiben valide sultan hemen vazifelerine basladi Culus bahsisi icin kendi kesesinden para verdi Gulnus Sultan isyan hal ve culus gibi hanedani yakindan ilgilendiren gelismelerin disinda bu donemde devlet adamlarinin meslek yasamlarinda da etkili olduguna dair ornekler mevcuttur Bir oglunun tahttan indirilmesi ve yerine diger oglunun gecmesi tarihcilere gore Gulnus Valide acisindan bir gozunu aglatan otekini gulduren yazgi oyunudur CocuklariErkek cocuklari II Mustafa III Ahmed Sehzade Selim kaynak belirtilmeli Kiz cocuklari Hatice Sultan Musahip Mustafa Pasa ile evlendi Fatma Sultan ve ile evlendi Yaptirdigi Hayir Isleri1665 te yanan Topkapi Sarayi Harem dairesinin yeniden yaptirilmasi Gulnus Sultan in hasekiligi donemindedir 1673 te Lehistan da fethedilen Kamanice de onun adina camiye cevrilen kilise daha sonra tekrar kiliseye donusturulmustur Mekke deki Hasekiye Imaretini ve darussifa kurdugu hac yolu uzerinde cesme ve kuyular yaptirdigi Mekke de tavan sakf i serif ile Hatice bint Huveylid in evini tamir ettirmesi IV Mehmed padisahliginda yaptirmistir Gulnus Valide Sultan in Osmanli nin farkli bolgelerinde muhtelif turde hayir eserleri yaptirdigi ve valideligi doneminde de ilk olarak Sakiz Adasi nda kendi adina bir cami 1695 ve bir kutuphane yaptirdigini Galata da Saint Francois adli kiliseleri camiye cevirttigini 1696 bu cami icin bir de vakif kurdurdugunu Afrika Kitasinda da kiliseden donusturulmus Gulnus Valide Sultan adini tasiyan bir cami ve Haskoy de bir mescit insa ettirdigini ifade eden Argit Valide Sultan in asil gucunu ve otoritesini gosteren en buyuk eserin ise Uskudar da insa edilen kulliye oldugu bilinir II Mustafa nin annesinin istegi uzerine Galata Kalesi icinde yanik kilise arsasina yaptirdigi Subat 1697 de ibadete acilan tek minareli cami serif ve mabed i latif icin donemin sairlerinden Zamiri bir tarih kasidesi yazmistir Valide Gulnus Sultan in bir baska hayrati sebil cesme Uskudar Gulfem Hatun Mahallesinde carsi karakolunun karsisindadir III Ahmed donemindeki en onemli girisimi Uskudar da Balaban Iskelesi yakininda yaptirdigi buyuk camidir Adini tasiyan ve 1708 1710 yillarinda yapimi tamamlanan anitsal Cedid Valide Kulliyesi iki minareli orta kubbeli hunkar mahfilli selatin camiyle sadirvani cesmeleri imareti sibyan mektebini mahyaci odasini arasta ve mesrutalarini kapsar Gulnus Sultan in olumunden sonra caddeye bakan avlu cephesine acik turbeyle iki yanindaki sebil cesme ve muvakkitnhane eklenmistir Toptasi ndaki Atik Valide Nurbanu Sultan Kulliyesinden dolayi bu yeni kulliyeye Uskudarlilar Cedid Valide Camii Kucuk Valide Camii Yeni Valide Camii demislerdir Gezip gordugu yerler disinda Uskudar daki camisinde yer alan ve okumaya ilgi duydugunu dusunduren ozel koleksiyonu yazdigi mektuplarda gorulen guclu ifade yetenegi Gulnus Sultan in aydin bir kisiligi oldugunu ileri surmeyi mumkun kilar Bu nedenle yapilarinda gozlenen yenilikleri bizzat Gulnus Sultan in talep ettigi dusunulebilir Valide sultan icin zekat ve fakirlere sadaka vermek mutat uygulamalardan olup medreselere ve tekkelere para ve kurban gonderilirdi Duzenli olarak Uskudar da bulunan miskinler fukarasina belirli oranlarda pirinc ve bal gibi yiyecek dagitiminda bulunulurdu Bunun disinda hayirlarinin cesitliligi de dikkat cekerdi Berat gecesi camiler ve mescitlere dagitilmak uzere mumlar satin alinirdi Harem i Humayun un basi olarak saraydaki cariyelerin ihtiyaclariyla da ilgilenirdi Cariyelerin defin masraflarini karsilayan Gulnus Valide Sultan rutin bir uygulama olan kole azadinda da bulunur borclu mahkumlari zindandan cikarttirirdi Muhtelif sekillerde gerceklestirilen hayirlar yoluyla halka hizmet ederek sevap kazanmak onemli amaclardan olmakla birlikte halkin takdirini kazanmak hanedanin gucunu gostermek ve mesruiyetine katki saglamak gibi amaclari da vardi Olumu4 Kasim 1715 te Mora dan zaferle donen Sadrazam Ali Pasa yi III Ahmed Edirne nin biraz disinda karsiladi bundan bir gun sonra da Edirne ye vardilar 5 Kasim 1715 Sali gecesi bir suredir hasta yatan Gulnus Sultan rahatsizliklarinin artmasi sonucu Edirne Sarayi nda oldu Tarih i Rasid de Irtihal i Hazreti valide sultan baslikli uzun aciklamada ozetle valide sultanin sagliginin bozuldugu birkac ay boyunca uzman tabiplerin tedavi cabalarina karsin ecelin onlenemedigi ordunun Edirne ye dondugu gunun ertesinde Hicri 9 Zilkadde 1127 6 Kasim 1715 olmustur Son ana kadar devletin yonetiminde fiilen yer alan ileri yasina ragmen hasekilik doneminde oldugu gibi orduyla birlikte seferlere katilmak isteyen hatta Istanbul dan Edirne ye kadar giderek sembolik olarak bunu gerceklestiren Gulnus Sultan in naasi buyuk bir cenaze toreniyle Edirne den getirilerek 8 Kasim 1715 te padisah III Ahmed in buyrugu uzerine butun vezirlerin ulemanin devlet erkaninin toplanmasiyla saray meydaninda kilinan namazdan sonra kapali arabaya konulan cenazenin ordu tarafindan Solak cesmesine degin tesyi edildigi Rikab i Humayun Kaymakami Mehmed Pasa nin muhafizliginda ivedilikle Istanbul a gonderildigi 9 Kasim gunu vasiyetnamesinde talep ettigi sekilde Uskudar daki camiinin cadde tarafindaki madeni sebekeli pencereleri mermerden ustu acik turbesine gomuldugu anlatilmaktadir Geride bir 15 yil daha padisahlik yapacak olan oglu III Ahmed i ve cok sayida hayir eserini birakarak bu dunyadan ayrildi GaleriHollandali ressam Pieter de Jode II tarafindan yapilmis bir portresi Theodoor Merlen in 17 yuzyilin ortalarinda yaptigi Evemenia Sultana adli gravuru Francois Gerard Jollain solda ve Theodoor van Merlen in sagda gravurlerinde Sultana Evmenia olarak anilan Gulnus Sultan Emetullah Rabi a Gulnus Sultan in tasviri bir yagli boya tablosu Emetullah Rabi a Gulnus Sultan Turbesi Yeni Valide Camii Kamyanets Podilski deki dominik Kilisesi 1672 ve 1699 yillari arasinda Haseki Gulnus Sultan Camii olarak bilinirdi Kaynakca a b c d e f g h i j k l m Necdet Sakaoglu Bu Mulkun Kadin Sultanlari 4 Baski s 266 M Cagatay Ulucay Padisahlarin Kadinlari ve Kizlari Ankara Turk Tarih Kurumu Basimevi ss 65 66 Anthony Dolphin Alderson The Structure of the Ottoman Dynasty Resad Ekrem Kocu Istanbul Ansiklopedisi a b c d e f g h i j k l m n o p Ozgules Muzaffer 1 Ocak 2016 Osmanli Hareminin En Cok Seyahat Eden Kadini Gulnus Sultan ve Mirasi The Most Travelling Woman of the Ottoman Harem Gulnus Sultan and Her Legacy Auto Biography Life Narratives Myths and Historiography Writing Women s Lives International Symposium Proceedings 12 Mart 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Mart 2022 a b c d e Said Nohut 2014 ss 243 249 ISBN 9786051051321 13 Mart 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 20 Kasim 2023 a b c d e f g lacivert 10 Mart 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 11 Mart 2022 Somuncu Baba Dergisi Ilim Kultur ve Edebiyat Dergisi www somuncubaba net 18 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 18 Agustos 2023 lacivert 10 Mart 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 11 Mart 2022 web archive org 4 Agustos 2012 4 Agustos 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 18 Agustos 2023 Edirne Vakasi ya da Feyzullah Efendi Vakasi 1703 yilinda Istanbul da baslayan Edirne den Osmanli devletini yonetmekte olan Osmanli padisahi II Mustafa ile hocasi ve yakin danismani Seyhulislam Feyzullah Efendi aleyhine gelisen buyuk bir ayaklanmadir 16 Mart 2023 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 18 Agustos 2023 TDV Islam Ansiklopedisi 23 Eylul 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 12 Mart 2022 Bibliyografya Bahadiroglu Yavuz 2009 2 bas Resimli Osmanli Tarihi Istanbul Nesil Yayinlari ISBN 978 975 269 299 2 Ulucay M Cagatay 2011 5 bas Padisahlarin kadinlari ve kizlari Ankara Otuken ISBN 9789754378405 Sakaoglu Necdet 2008 Bu Mulkun Kadin Sultanlari Valide Sultanlar Hatunlar Hasekiler Kadinefendiler Sultanefendiler Oglak Yayincilik ISBN 9789753297172 Simsirgil Ahmet 2014 Valide Sultanlar ve Harem Istanbul Timas Yayinlari ISBN 978 605 08 1616 7 Peirce Leslie P 1993 The Imperial Harem Women and Sovereignty in the Ottoman Empire Oxford Oxford University Press ISBN 0 19 508677 5 Ingilizce 1 16 Temmuz 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde Once gelen Huma Sah Sultan Haseki Sultan 1662 1687 Sonra gelen sonra gelen yokturOnce gelen Saliha Dilasub Sultan Valide Sultan 1695 1715 Sonra gelen Saliha Sultan