Endokrinoloji, Yunanca ἔνδον endon (iç) + κρίνειν krinein (salgı) + loji (bilimi) ve endokrin sistem, endokrin sisteme ait hastalıklar ve endokrin sistem tarafından salgılanan spesifik bileşikler olan hormonlar ile ilgilenenen bir tıp ve biyoloji dalıdır. Ayrıca hormonların neden olduğu gelişimsel olayların çoğalması, büyümesi ve farklılaşması ile metabolizmanın psikolojik veya davranışsal aktiviteleri, büyüme ve gelişme, doku fonksiyonu, uyku, sindirim, solunum, atılım, ruh hali, stres, emzirme, hareket, üreme ve duyusal algı ile ilgilidir. Uzmanlık davranışları davranışsal endokrinoloji ve karşılaştırmalı endokrinolojiyi de kapsar.
Endokrin sistem, vücudun farklı bölgelerinde yer alan, salgıladıkları hormonları doğrudan bir kanal sistemine değil de doğrudan kan dolaşımına salgılayan birkaç bezden oluşur. Hormonların birçok farklı işlevi ve eylem modu vardır; Bir hormonun farklı hedef organlar üzerinde yine farklı etkileri olabilir ve bu durumun tersine, bir hedef organ birden fazla hormon tarafından etkilenebilir.
Endokrin sistem
Endokrinoloji insan vücudundaki endokrin sisteminin çalışmasını incelemektedir. Endokrin sistem, vücutta hormon salgılayan bir bez sistemidir. Hormonlar vücuttaki farklı organ sistemlerinin davranışlarını etkileyen kimyasallardır. Örnekler arasında tiroid hormonu, büyüme hormonu ve insülin verilebilir. Endokrin sistem bir dizi geribildirim mekanizmasına sahiptir ve bu mekanizma sayesinde çoğu zaman bir hormonun (tiroid uyarıcı hormon TSH) başka bir ikincil hormonun (tiroid hormonu gibi) etkisini veya salınmasını kontrol eder. Sekonder hormonun çok fazla salgılanması durumunda, birincil hormon hemostazı koruyarak negatif geribildirim sağlayabilir ve fazla salgılanan birincil hormonun salınımını azaltabilir.
Bayliss ve Starling'in orijinal 1902 tanımında (aşağıya bakınız), bir kimyasalın bir hormon olarak sınıflandırılabilmesi için o kimyasal maddenin bir organ tarafından üretilmesi (küçük miktarlarda) ve uzaktaki bir organda belirli bir işlevi yerine getirmesi için kan dolaşımı içine salınması gerekmektedir. Bu tanımlama, çoğu “klasik” hormon tanımı için geçerlidir, ancak aynı zamanda (bir doku veya organ içindeki hücreler arasındaki kimyasal iletişim), otokrin sinyaller (aynı hücreler üzerinde etki gösteren bir kimyasal) ve intrakrin sinyaller (sadece aynı hücre içerisinde etki gösteren bir kimyasal) için de vardır. Örneğin, bir nöroendokrin sinyal, nöro-eksternal bir nöron tarafından kanın içine salınan "klasik" bir hormondur ( hakkındaki makaleye bakınız).
Hormonlar
Griffin ve Ojeda kimyasal bileşimlerine göre üç farklı hormon sınıfını tanımlar:
Aminler
Bu tanıma göre, norepinefrin (noradrenalin), epinefrin (adrenalin) ve dopamin (katekolaminler) gibi aminler, tirozin gibi tek bir amino asitten türetilirler. 3,5,3'-triiyodotironin (T3) ve 3,5,3 ', 5'-tetrayiodotironin tiroksin (T4) gibi tiroid hormonları ise, bu sınıfın bir alt grubunu oluştururlar, çünkü bunlar tirozin amino asidinin iki iyotlu kombinasyonundan elde edilirler.
Peptitler ve proteinler
Peptit yapıdaki ve protein hormonlar üç (tirotropin salgılatıcı hormon için), 200'den fazla (folikül uyarıcı hormon için) amino asit kalıntıları içerir ve mol başına 30,000 gram kadar büyük bir moleküler kütleye sahip olabilirler. Hipofiz bezi tarafından salgılanan tüm hormonlar, adipositlerden salgılanan leptin, mideden salgılanan ghrelin ve pankreastan salınan insülin gibi peptit hormonlar bu sınıftadırlar.
Steroid hormonları, ana bileşikleri olan kolesterolden dönüştürülürler. Memeli steroid hormonları bağlandıkları reseptörler tarafından beş gruba ayrılabilirler: glukokortikoidler, , androjenler, östrojenler ve progestojenler ve kalsitriol gibi bazı D vitamini formları steroid benzeridir ve homolog reseptörlere bağlanırlar, ancak gerçek steroidlerin karakteristik kaynaşmış halka yapısından yoksundurlar.
Her ne kadar, her organ sistemi (beyin, akciğerler, kalp, bağırsak, deri ve böbrek de dahil) çeşitli hormonları salgılasa ve çeşitli hormonlara da yanıtlar verse de; endokrinolojinin klinik özelliği temel olarak endokrin hormon salgılayan organlara odaklanır, bu da o organın öncelikli işlevinin hormon salgılamak olduğu anlamına gelir. Bu organlar hipofiz bezi, tiroid, böbrek üstü bezi, yumurtalıklar, testisler ve pankreası içerir.
Bir endokrinolog, diyabet, hipertiroidizm ve benzer hastalıklar gibi endokrin sistem bozuklukları tedavisinde uzmanlaşmış bir doktordur. (hastalık listesine bakınız).
Endokrinolojinin tıbbi uzmanlığı, çok çeşitli semptom ve varyasyonların tanısal değerlendirilmesini ve bir hormonun eksikliğini ya da bir veya daha fazla hormonun fazlalığnın sonucunda oluşan bozukluklarının uzun süreli yönetilmesini kapsar.
Endokrin hastalıkların tanı ve tedavisi, laboratuvar testlerinden ve çoğu uzmanlık alanından çok daha geniş bir alana yayılmaktadır. Birçok hastalık, uyarma/uyarma veya inhibisyon/stimülasyon testi ile araştırılmaktadır. Bu durum, bir endokrin organın fonksiyonunu test etmek için uyarıcı bir ajanın enjekte edilmesini de içerebilir. Daha sonra ilgili hormon veya metabolitlerin değişikliklerini değerlendirmek için kan numunesi alınır. Bir endokrinolog, araştırmaların kullanımlarını ve yine araştırmanın limitlerini anlamak ve değerlendirmek için klinik kimya ve biyokimya hakkında kapsamlı bilgiye sahip olmalıdır.
Endokrinoloji pratiğinin ikinci önemli bir yönü, insandan insana değişen farklılıkları hastalığın kendisinden ayırt etmektir. Atipik fiziksel gelişim modelleri ve anormal test sonuçları, hastalığın göstergesi olarak değerlendirilmeli ya da değerlendirilmemelidir. Endokrin organların tanısal görüntülenmesi, hastalığı temsil edebilecek ya da temsil edemeyecek ve "insidentaloma" olarak adlandırılan rastlantısal bulguları da ortaya çıkarabilir.
Endokrinoloji, bir kişinin bakımının yanı sıra hastalığın bakımını ile de ilgilenir. Endokrin bozuklukların çoğu yaşam boyu bakım gerektiren kronik hastalıklardır. En yaygın endokrin hastalıklardan bazıları diyabetes mellitus, hipotiroidizm ve metabolik sendromdur. Diyabet, obezite ve diğer kronik hastalıkların bakımı, hastayı kişisel ve sosyal düzeyde ve ayrıca moleküler düzeyde anlama gereğini gerektirir ve hekim-hasta ilişkileri önemli bir terapötik süreç olabilir.
Birçok endokrinolog hastalarını tedavi etmenin yanı sıra, klinik bilimler ve tıbbi araştırma, öğretim ve hastane yönetiminde yer almaktadırlar.
Eğitim
Endokrinologlar iç hastalıkları ya da pediatri uzmanlarıdırlar. Üreme endokrinologları öncelikle doğurganlık ve menstruel fonksiyon sorunları ile ilgilenirler ve genellikle öncesinde obstetrikle ilgili bir eğitim alırlar. Yerel eğitim sistemine bağlı olarak uzmanlık öncesi birkaç yıl boyunca en çok ya bir iç hastalıkları, çocuk hastalıkları uzmanı veya jinekolog olarak nitelendirilirler. ABD ve Kanada'da, tıp fakültesi sonrası iç hastalıkları, pediatri veya jinekoloji kurul sertifikasını almak için yapılan eğitime intörnlük eğitimi adı verilir. Yetişkin, pediatrik veya üreme endokrinolojisinde alt uzmanlığa yönelik daha resmi eğitim ise asistanlık olarak adlandırılır. Bir Kuzey Amerika endokrinoloğu için tipik eğitim 4 yıllık kolej, 4 yıllık tıp fakültesi, 3 yıllık ihtisas ve 2 yıllık asistanlık yapmaktır. ABD'deki yetişkin hasta endokrinologları, endokrinoloji, diyabet ve metabolizma konusunda Amerikan İç Hastalıkları Kurulu (ABIM) ya da Amerikan Osteopati İç Hastalıkları Kurumu (AOBIM) tarafından sertifikalandırılmıştır.
Hastalıklar ve tıp
Lütfen endokrin hastalıkları başlığına bakınız.
Endokrinoloji ayrıca endokrin sisteminin hastalıklarının incelenmesini de içerir. Bu hastalıklar, bir hormonun çok az veya çok fazla salgılanması, bir hormonun çok az veya çok fazla etkisi olması veya hedef dokuların hormonu kabul etme sorunları ile ilişkili olabilir.
Topluluklar ve organizasyonlar
Endokrinoloji, pek çok hastalık ve hastalığı kapsadığı için, hastalara ve topluma eğitim veren birçok kurum vardır. Hormon Vakfı, "Endokrin Topluluğu" bir halk eğitim birliğidir ve tüm endokrinoloji ile ilgili koşullar hakkında bilgi sağlar. Bir veya daha fazla endokrinoloji le ilgili duruma odaklanan diğer eğitim kurumları arasında Amerikan Diyabet Derneği, İnsan Büyüme Vakfı, Amerikan Menopoz Vakfı, Inc. ve Amerika Tiroid Vakfı bulunmaktadır.
Kuzey Amerika'da endokrinologlarının başlıca meslek örgütleri arasında Endokrin Derneği, Amerikan Klinik Endokrinologlar Derneği, the American Diabetes Association (Amerikan Diyabet Derneği), Lawson Wilkins Pediatrik Endokrin Derneği ve Amerikan Tiroid Derneği bulunmaktadır.
Birleşik Krallık'ta, Endokrinoloji Derneği ve İngiliz Pediatrik Endokrinoloji ve Diyabet Derneği ana meslek kuruluşlarıdır. Avrupa Pediatrik Endokrinoloji Derneği sadece pediatrik endokrinolojiye adanmış en büyük uluslararası meslek birliğidir. Dünyada sayısız benzer endokrinoloji derneği vardır. Türkiye'de "Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği 24 Aralık 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde ." örnek verilebilir
Tarihçe
Endokrinoloji hakkındaki ilk çalışmalar Çin'de başlamıştır. Çinliler, M.Ö. 200 yıllarında insan idrarından gelen seks ve hipofiz hormonlarını izole etmiş ve bunları tıbbi amaçlarla kullanmışlardır Steroid hormonlarının süblimasyonu gibi birçok karmaşık yöntem kullanmışlardır. Çince metinler tarafından belirlenen bir başka yöntem - en erken 1110 yılında - saponinin (Gleditsia sinensis fasulyesinden) hormonları ayıklamak için kullanıldığını, aynı zamanda alçının (kalsiyum sülfat içeren) kullanıldığı da bilinmektedir.
Her ne kadar endokrinoloji ile ilgili dokuların ve endokrin bezlerin çoğu ilk anatomistler tarafından tanımlanmış olsa da, biyolojik işlevleri ve yol açtıkları hastalıkları anlamada daha hümoral (vücut sıvıları ile ilgili) bir yaklaşımın, Aristo, Hipokrat, Lucretius, Celsus ve Galen gibi antik Yunan ve Roma düşünürleri tarafından tercih edildiği gösterilmiştir, ve bu teoriler 19. yüzyılda ortaya çıkan mikrop teorisinin, fizyolojinin ve organ tabanlı patolojinin ortaya çıkmasına kadar hüküm sürmüştür.
1849'da, Arnold Berthold, kısırlaştırılmış yavru horozların ibik ve bıyık geliştirmediğini ya da açıkça erkek gibi davranış sergilemediğini göstermiştir. Testislerin aynı kısır horozun ya da yine kısırlaştırılmış başka bir horozun karın boşluğuna tekrar yerleştirilmesinin, bu hayvanlarda tekrar normal davranışsal ve morfolojik gelişmeye yol açtığını bulmuş ve bu sonuçtan yola çıkarak (hatalı olarak) testislerden salınan bir maddenin kanı “koşullayarak” horozun vücudu üzerinde etki gösterdiği sonucuna varmıştır. Aslında, öteki iki şeyden biri daha doğru olabilirdi: Birincisi, testislerin kanda bulunan bir bileşeni değiştirdiği veya aktive ettiği, ikincisi ise testislerin kandan bir inhibitör faktörü çıkardığı sonucudur. Testislerin, testis ekstraktının, hadım edilmiş hayvanlardaki işlevlerinin yerini alabildiği gösterilinceye kadar, erkek özelliklerini ortaya çıkaran bir madde açığa çıkardığı kanıtlanmamıştır. Saf, kristal testosteron 1935'te izole edilmiştir. Thomas Addison was first to describe in 1849.
Graves hastalığı, 1835'te ekzoftalmos (Göz küresinin, ileriye doğru itilmesi ya da göz küresinin öne gelmes) olan bir guatr vakasını tanımlayan İrlandalı doktor Robert James Graves'in adını almıştır. Alman Karl Adolph von Basedow bağımsız olarak benzer semptomları 1840 yılında yayınlamıştır. İtalyan Giuseppe Flajani ve Antonio Giuseppe Testa, sırasıyla 1802 ve 1810'da, ve 18. yüzyıl sonlarında İngiliz doktor Caleb Hillier Parry (Edward Jenner'in bir arkadaşı) tarafından yayınlanmıştır. Thomas Addison, 1849'da Addison hastalığını ilk tanımlayan kişidir.
1902'de William Bayliss ve Ernest Starling, oniki parmak bağırsağına uygulanan bir asidin, pankreas ve oniki parmak bağırsağı arasındaki tüm sinir bağlantılarını çıkardıktan sonra bile, pankreasın salgılamaya başlamasına neden olduğunu gördükleri bir deney yaptı. Aynı yanıt jejunum mukozası ekstraktının jügüler ven içine enjekte edilmesiyle de üretilebilir, bu da mukozadaki bazı faktörlerin sorumlu olduğunu gösterir. Bu maddeye "secretin" adını verdiler ve bu şekilde hareket eden kimyasallar için hormon terimini kullandılar.
Joseph von Mering ve Oskar Minkowski, 1889'da pankreasın cerrahi olarak çıkarılmasının kan şekeri artışına, ardından komaya ve nihayetinde ölüme, yani diabetes mellitus semptomlarının artmasına neden olduğunu gözlemledi. 1922'de Banting ve Best, pankreasın homojenleştirilmesiile elde edilmiş bir ekstrenin enjekte edilmesinin bu durumu tersine çevirdiğini fark etti.
Nörohormonlar ilk olarak 1921'de Otto Loewi tarafından tanımlandı. Bir kurbağanın kalbini (vagus siniri tutturulmuş olarak) bir tuzlu su banyosuna koydu ve bir süre ve bir süre bu çözelti içinde bıraktı. Çözelti daha sonra vagus siniri çıkarılmış başka bir kalbin olduğu kaptaki kalbi yıkamak için kullanılmıştır. İlk kalpteki vagus siniri uyarıldığında her iki kalpte de negatif (kalp atım gücünde azalma) ve negatif (kalp atım hızında artma) aktivitesi görüldü. Vagus sinirinin uyarılmaması bu iki kalpte de bu etkiyi oluşturmadı. Vagus siniri, tuzlu çözeltiye bir şey ekliyordu. Oluşan bu etki, kalp vagal sinir stimülasyonunun bilinen bir inhibitörü olan atropin kullanılarak bloke edilebiliyordu. Açıkçası, bir şey vagus siniri tarafından salgılanıyor ve kalbi etkiliyordu. Myotropik (kas gücü arttırıcı) etkilere neden olan "vagusstuff" (Loewi'nin verdiği isim buydu) daha sonra asetilkolin ve norepinefrin olarak tanımlandı. Loewi, bu keşfi için Nobel Ödülü'nü kazandı.
Endokrinolojideki son çalışmalar, hormonların etkilerini tetiklemekten sorumlu moleküler mekanizmalara odaklanmaktadır. Bu tür çalışmaların ilk örneği 1962'de Earl Sutherland tarafından yapılmıştır. Sutherland, hormonların etkilerini oluşturmak için hücrelere girdiklerini mi ya da hücrelerin dışında mı kaldıklarını araştırdı. Etkisini karaciğerde glikojeni glikoza dönüştürmek için bir fosforilaz enzimini aktive eden noradrenalin üzerinde çalıştı. Karaciğeri homojenize edip sadece karaciğer membran fraksiyonunu izole etti (fosforilaz çözünürdür), izole ettiği bu membran fraksiyonuna norepinefrin ilave etti ve çözünür ürünlerini ekstrakte etti ve bunları ilk çözündürdüğü fraksiyona ekledi. Fosforilaz aktive edildi ve norepinefrinin hedef reseptörünün hücre içinde konumlanmadığını aksine hücre zarı üzerinde olduğunu gösterdi. Daha sonra bileşiği siklik AMP (cAMP) olarak tanımladı ve keşfi ile ikinci haberci aracılı yollar konseptini yarattı. Earl Sutherland, Loewi gibi, endokrinoloji alanındaki çığır açan bu çalışmaları nedeniyle Nobel Ödülü'nü kazandı.
Kaynakça
- ^ Nelson, R. J. 2005. An Introduction to Behavioral Endocrinology, Fourth Edition. Sinauer Associates, Sunderland, MA.
- ^ . idea.ucr.edu. 18 Mayıs 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Aralık 2018.
- ^ . www-rci.rutgers.edu. 4 Kasım 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Aralık 2018.
- ^ Nussey S; Whitehead S (2001). Endocrinology: An Integrated Approach. Oxford: Bios Scientific Publ. ISBN .
- ^ Ojeda, Sergio R.; Griffin, James Bennett (2000). Textbook of endocrine physiology (4.4isbn=978-0-19-513541-1 bas.). Oxford [Oxfordshire]: Oxford University Press.
- ^ "Home - Endocrine Society". www.endo-society.org. 30 Nisan 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Mart 2020.
- ^ "American Association of Clinical Endocrinologists". 17 Haziran 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 5 Ekim 2020.
- ^ . American Diabetes Association. 30 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ocak 2019.
- ^ "Pediatric Endocrine Society". www.lwpes.org. 27 Eylül 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Mart 2020.
- ^ "American Thyroid Association - ATA". www.thyroid.org. 5 Ekim 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Mart 2020.
- ^ "Society for Endocrinology - A world-leading authority on hormones". www.endocrinology.org. 21 Aralık 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Mart 2020.
- ^ "BSPED - Home". www.bsped.org.uk. 27 Aralık 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Mart 2020.
- ^ "ESPE - European Society of Paediatric Endocrinology - Improving the clinical care of children and adolescents with endocrine conditions". www.eurospe.org. 17 Aralık 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Mart 2020.
- ^ a b c {{Kitap kaynağı|soyadı=Temple|ad=Robert|başlık=The genius of China: 3,000 years of science, discovery & invention|tarih=2007|özgünyıl=1986|yayıncı=Andre Deutsch|yer= Londra|isbn=978-0-233-00202-6|sayfalar=141-145|basım=3.3
- ^ Freeman ER; Bloom DA; McGuire EJ (2001). "A brief history of testosterone". J. Urol. 165 (2). ss. 371-3. doi:10.1097/00005392-200102000-00004. (PMID) 11176375.
- ^ Berthold AA (1849). "Transplantation der Hoden". Arch. Anat. Physiol. Wiss. Med. Cilt 16. ss. 42-6.
- ^ a b Ten S; New M; Maclaren N (2001). "Clinical review 130: Addison's disease 2001". J. Clin. Endocrinol. Metab. 86 (7). ss. 2909-22. doi:10.1210/jc.86.7.2909. (PMID) 11443143. 22 Ağustos 2009 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 23 Aralık 2018.
- ^ Robert James Graves ; ("İsmini Kimden Aldı" websitesi) (Whonamedit?)
- ^ Giuseppe Flajani ; ("İsmini Kimden Aldı" websitesi) (Whonamedit?)
- ^ Hull G (1998). "Caleb Hillier Parry 1755–1822: a notable provincial physician". Journal of the Royal Society of Medicine. 91 (6). ss. 335-8. doi:10.1177/014107689809100618. (PMC) 1296785 $2. (PMID) 9771526.
- ^ Bayliss WM, Starling EH. The mechanism of pancreatic secretion. J Physiol 1902;28:325–352.
- ^ Bliss M (1989). "J. J. R. Macleod and the discovery of insulin". Q J Exp Physiol. 74 (2). ss. 87-96. (PMID) 2657840.
- ^ Loewi, O. Uebertragbarkeit der Herznervenwirkung. Pfluger's Arch. ges Physiol. 1921;189:239-42.
- ^ Sutherland EW (1972). "Studies on the mechanism of hormone action". Science. 177 (4047). ss. 401-8. Bibcode:1972Sci...177..401S. doi:10.1126/science.177.4047.401. (PMID) 4339614. 10 Aralık 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 23 Aralık 2018.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Endokrinoloji Yunanca ἔndon endon ic krinein krinein salgi loji bilimi ve endokrin sistem endokrin sisteme ait hastaliklar ve endokrin sistem tarafindan salgilanan spesifik bilesikler olan hormonlar ile ilgilenenen bir tip ve biyoloji dalidir Ayrica hormonlarin neden oldugu gelisimsel olaylarin cogalmasi buyumesi ve farklilasmasi ile metabolizmanin psikolojik veya davranissal aktiviteleri buyume ve gelisme doku fonksiyonu uyku sindirim solunum atilim ruh hali stres emzirme hareket ureme ve duyusal algi ile ilgilidir Uzmanlik davranislari davranissal endokrinoloji ve karsilastirmali endokrinolojiyi de kapsar Endokrin sistem vucudun farkli bolgelerinde yer alan salgiladiklari hormonlari dogrudan bir kanal sistemine degil de dogrudan kan dolasimina salgilayan birkac bezden olusur Hormonlarin bircok farkli islevi ve eylem modu vardir Bir hormonun farkli hedef organlar uzerinde yine farkli etkileri olabilir ve bu durumun tersine bir hedef organ birden fazla hormon tarafindan etkilenebilir Endokrin sistemNoradrenalinTriiyodotironinAmin hormon ornekleri Endokrinoloji insan vucudundaki endokrin sisteminin calismasini incelemektedir Endokrin sistem vucutta hormon salgilayan bir bez sistemidir Hormonlar vucuttaki farkli organ sistemlerinin davranislarini etkileyen kimyasallardir Ornekler arasinda tiroid hormonu buyume hormonu ve insulin verilebilir Endokrin sistem bir dizi geribildirim mekanizmasina sahiptir ve bu mekanizma sayesinde cogu zaman bir hormonun tiroid uyarici hormon TSH baska bir ikincil hormonun tiroid hormonu gibi etkisini veya salinmasini kontrol eder Sekonder hormonun cok fazla salgilanmasi durumunda birincil hormon hemostazi koruyarak negatif geribildirim saglayabilir ve fazla salgilanan birincil hormonun salinimini azaltabilir Bayliss ve Starling in orijinal 1902 taniminda asagiya bakiniz bir kimyasalin bir hormon olarak siniflandirilabilmesi icin o kimyasal maddenin bir organ tarafindan uretilmesi kucuk miktarlarda ve uzaktaki bir organda belirli bir islevi yerine getirmesi icin kan dolasimi icine salinmasi gerekmektedir Bu tanimlama cogu klasik hormon tanimi icin gecerlidir ancak ayni zamanda bir doku veya organ icindeki hucreler arasindaki kimyasal iletisim otokrin sinyaller ayni hucreler uzerinde etki gosteren bir kimyasal ve intrakrin sinyaller sadece ayni hucre icerisinde etki gosteren bir kimyasal icin de vardir Ornegin bir noroendokrin sinyal noro eksternal bir noron tarafindan kanin icine salinan klasik bir hormondur hakkindaki makaleye bakiniz Hormonlar KortizolVitamin D3Steroid hormon ornekleri Griffin ve Ojeda kimyasal bilesimlerine gore uc farkli hormon sinifini tanimlar Aminler Bu tanima gore norepinefrin noradrenalin epinefrin adrenalin ve dopamin katekolaminler gibi aminler tirozin gibi tek bir amino asitten turetilirler 3 5 3 triiyodotironin T3 ve 3 5 3 5 tetrayiodotironin tiroksin T4 gibi tiroid hormonlari ise bu sinifin bir alt grubunu olustururlar cunku bunlar tirozin amino asidinin iki iyotlu kombinasyonundan elde edilirler Peptitler ve proteinler Peptit yapidaki ve protein hormonlar uc tirotropin salgilatici hormon icin 200 den fazla folikul uyarici hormon icin amino asit kalintilari icerir ve mol basina 30 000 gram kadar buyuk bir molekuler kutleye sahip olabilirler Hipofiz bezi tarafindan salgilanan tum hormonlar adipositlerden salgilanan leptin mideden salgilanan ghrelin ve pankreastan salinan insulin gibi peptit hormonlar bu siniftadirlar Steroid hormonlari ana bilesikleri olan kolesterolden donusturulurler Memeli steroid hormonlari baglandiklari reseptorler tarafindan bes gruba ayrilabilirler glukokortikoidler androjenler ostrojenler ve progestojenler ve kalsitriol gibi bazi D vitamini formlari steroid benzeridir ve homolog reseptorlere baglanirlar ancak gercek steroidlerin karakteristik kaynasmis halka yapisindan yoksundurlar Her ne kadar her organ sistemi beyin akcigerler kalp bagirsak deri ve bobrek de dahil cesitli hormonlari salgilasa ve cesitli hormonlara da yanitlar verse de endokrinolojinin klinik ozelligi temel olarak endokrin hormon salgilayan organlara odaklanir bu da o organin oncelikli islevinin hormon salgilamak oldugu anlamina gelir Bu organlar hipofiz bezi tiroid bobrek ustu bezi yumurtaliklar testisler ve pankreasi icerir Bir endokrinolog diyabet hipertiroidizm ve benzer hastaliklar gibi endokrin sistem bozukluklari tedavisinde uzmanlasmis bir doktordur hastalik listesine bakiniz Endokrinolojinin tibbi uzmanligi cok cesitli semptom ve varyasyonlarin tanisal degerlendirilmesini ve bir hormonun eksikligini ya da bir veya daha fazla hormonun fazlalignin sonucunda olusan bozukluklarinin uzun sureli yonetilmesini kapsar Endokrin hastaliklarin tani ve tedavisi laboratuvar testlerinden ve cogu uzmanlik alanindan cok daha genis bir alana yayilmaktadir Bircok hastalik uyarma uyarma veya inhibisyon stimulasyon testi ile arastirilmaktadir Bu durum bir endokrin organin fonksiyonunu test etmek icin uyarici bir ajanin enjekte edilmesini de icerebilir Daha sonra ilgili hormon veya metabolitlerin degisikliklerini degerlendirmek icin kan numunesi alinir Bir endokrinolog arastirmalarin kullanimlarini ve yine arastirmanin limitlerini anlamak ve degerlendirmek icin klinik kimya ve biyokimya hakkinda kapsamli bilgiye sahip olmalidir Endokrinoloji pratiginin ikinci onemli bir yonu insandan insana degisen farkliliklari hastaligin kendisinden ayirt etmektir Atipik fiziksel gelisim modelleri ve anormal test sonuclari hastaligin gostergesi olarak degerlendirilmeli ya da degerlendirilmemelidir Endokrin organlarin tanisal goruntulenmesi hastaligi temsil edebilecek ya da temsil edemeyecek ve insidentaloma olarak adlandirilan rastlantisal bulgulari da ortaya cikarabilir Endokrinoloji bir kisinin bakiminin yani sira hastaligin bakimini ile de ilgilenir Endokrin bozukluklarin cogu yasam boyu bakim gerektiren kronik hastaliklardir En yaygin endokrin hastaliklardan bazilari diyabetes mellitus hipotiroidizm ve metabolik sendromdur Diyabet obezite ve diger kronik hastaliklarin bakimi hastayi kisisel ve sosyal duzeyde ve ayrica molekuler duzeyde anlama geregini gerektirir ve hekim hasta iliskileri onemli bir terapotik surec olabilir Bircok endokrinolog hastalarini tedavi etmenin yani sira klinik bilimler ve tibbi arastirma ogretim ve hastane yonetiminde yer almaktadirlar EgitimEndokrinologlar ic hastaliklari ya da pediatri uzmanlaridirlar Ureme endokrinologlari oncelikle dogurganlik ve menstruel fonksiyon sorunlari ile ilgilenirler ve genellikle oncesinde obstetrikle ilgili bir egitim alirlar Yerel egitim sistemine bagli olarak uzmanlik oncesi birkac yil boyunca en cok ya bir ic hastaliklari cocuk hastaliklari uzmani veya jinekolog olarak nitelendirilirler ABD ve Kanada da tip fakultesi sonrasi ic hastaliklari pediatri veya jinekoloji kurul sertifikasini almak icin yapilan egitime intornluk egitimi adi verilir Yetiskin pediatrik veya ureme endokrinolojisinde alt uzmanliga yonelik daha resmi egitim ise asistanlik olarak adlandirilir Bir Kuzey Amerika endokrinologu icin tipik egitim 4 yillik kolej 4 yillik tip fakultesi 3 yillik ihtisas ve 2 yillik asistanlik yapmaktir ABD deki yetiskin hasta endokrinologlari endokrinoloji diyabet ve metabolizma konusunda Amerikan Ic Hastaliklari Kurulu ABIM ya da Amerikan Osteopati Ic Hastaliklari Kurumu AOBIM tarafindan sertifikalandirilmistir Hastaliklar ve tipLutfen endokrin hastaliklari basligina bakiniz Endokrinoloji ayrica endokrin sisteminin hastaliklarinin incelenmesini de icerir Bu hastaliklar bir hormonun cok az veya cok fazla salgilanmasi bir hormonun cok az veya cok fazla etkisi olmasi veya hedef dokularin hormonu kabul etme sorunlari ile iliskili olabilir Topluluklar ve organizasyonlarEndokrinoloji pek cok hastalik ve hastaligi kapsadigi icin hastalara ve topluma egitim veren bircok kurum vardir Hormon Vakfi Endokrin Toplulugu bir halk egitim birligidir ve tum endokrinoloji ile ilgili kosullar hakkinda bilgi saglar Bir veya daha fazla endokrinoloji le ilgili duruma odaklanan diger egitim kurumlari arasinda Amerikan Diyabet Dernegi Insan Buyume Vakfi Amerikan Menopoz Vakfi Inc ve Amerika Tiroid Vakfi bulunmaktadir Kuzey Amerika da endokrinologlarinin baslica meslek orgutleri arasinda Endokrin Dernegi Amerikan Klinik Endokrinologlar Dernegi the American Diabetes Association Amerikan Diyabet Dernegi Lawson Wilkins Pediatrik Endokrin Dernegi ve Amerikan Tiroid Dernegi bulunmaktadir Birlesik Krallik ta Endokrinoloji Dernegi ve Ingiliz Pediatrik Endokrinoloji ve Diyabet Dernegi ana meslek kuruluslaridir Avrupa Pediatrik Endokrinoloji Dernegi sadece pediatrik endokrinolojiye adanmis en buyuk uluslararasi meslek birligidir Dunyada sayisiz benzer endokrinoloji dernegi vardir Turkiye de Turkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Dernegi 24 Aralik 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde ornek verilebilirTarihceArnold Berthold endokrinolojinin kurucularindan biri olarak kabul edilir Endokrinoloji hakkindaki ilk calismalar Cin de baslamistir Cinliler M O 200 yillarinda insan idrarindan gelen seks ve hipofiz hormonlarini izole etmis ve bunlari tibbi amaclarla kullanmislardir Steroid hormonlarinin sublimasyonu gibi bircok karmasik yontem kullanmislardir Cince metinler tarafindan belirlenen bir baska yontem en erken 1110 yilinda saponinin Gleditsia sinensis fasulyesinden hormonlari ayiklamak icin kullanildigini ayni zamanda alcinin kalsiyum sulfat iceren kullanildigi da bilinmektedir Her ne kadar endokrinoloji ile ilgili dokularin ve endokrin bezlerin cogu ilk anatomistler tarafindan tanimlanmis olsa da biyolojik islevleri ve yol actiklari hastaliklari anlamada daha humoral vucut sivilari ile ilgili bir yaklasimin Aristo Hipokrat Lucretius Celsus ve Galen gibi antik Yunan ve Roma dusunurleri tarafindan tercih edildigi gosterilmistir ve bu teoriler 19 yuzyilda ortaya cikan mikrop teorisinin fizyolojinin ve organ tabanli patolojinin ortaya cikmasina kadar hukum surmustur 1849 da Arnold Berthold kisirlastirilmis yavru horozlarin ibik ve biyik gelistirmedigini ya da acikca erkek gibi davranis sergilemedigini gostermistir Testislerin ayni kisir horozun ya da yine kisirlastirilmis baska bir horozun karin bosluguna tekrar yerlestirilmesinin bu hayvanlarda tekrar normal davranissal ve morfolojik gelismeye yol actigini bulmus ve bu sonuctan yola cikarak hatali olarak testislerden salinan bir maddenin kani kosullayarak horozun vucudu uzerinde etki gosterdigi sonucuna varmistir Aslinda oteki iki seyden biri daha dogru olabilirdi Birincisi testislerin kanda bulunan bir bileseni degistirdigi veya aktive ettigi ikincisi ise testislerin kandan bir inhibitor faktoru cikardigi sonucudur Testislerin testis ekstraktinin hadim edilmis hayvanlardaki islevlerinin yerini alabildigi gosterilinceye kadar erkek ozelliklerini ortaya cikaran bir madde aciga cikardigi kanitlanmamistir Saf kristal testosteron 1935 te izole edilmistir Thomas Addison was first to describe in 1849 Graves hastaligi 1835 te ekzoftalmos Goz kuresinin ileriye dogru itilmesi ya da goz kuresinin one gelmes olan bir guatr vakasini tanimlayan Irlandali doktor Robert James Graves in adini almistir Alman Karl Adolph von Basedow bagimsiz olarak benzer semptomlari 1840 yilinda yayinlamistir Italyan Giuseppe Flajani ve Antonio Giuseppe Testa sirasiyla 1802 ve 1810 da ve 18 yuzyil sonlarinda Ingiliz doktor Caleb Hillier Parry Edward Jenner in bir arkadasi tarafindan yayinlanmistir Thomas Addison 1849 da Addison hastaligini ilk tanimlayan kisidir Thomas Addison 1902 de William Bayliss ve Ernest Starling oniki parmak bagirsagina uygulanan bir asidin pankreas ve oniki parmak bagirsagi arasindaki tum sinir baglantilarini cikardiktan sonra bile pankreasin salgilamaya baslamasina neden oldugunu gordukleri bir deney yapti Ayni yanit jejunum mukozasi ekstraktinin juguler ven icine enjekte edilmesiyle de uretilebilir bu da mukozadaki bazi faktorlerin sorumlu oldugunu gosterir Bu maddeye secretin adini verdiler ve bu sekilde hareket eden kimyasallar icin hormon terimini kullandilar Joseph von Mering ve Oskar Minkowski 1889 da pankreasin cerrahi olarak cikarilmasinin kan sekeri artisina ardindan komaya ve nihayetinde olume yani diabetes mellitus semptomlarinin artmasina neden oldugunu gozlemledi 1922 de Banting ve Best pankreasin homojenlestirilmesiile elde edilmis bir ekstrenin enjekte edilmesinin bu durumu tersine cevirdigini fark etti Norohormonlar ilk olarak 1921 de Otto Loewi tarafindan tanimlandi Bir kurbaganin kalbini vagus siniri tutturulmus olarak bir tuzlu su banyosuna koydu ve bir sure ve bir sure bu cozelti icinde birakti Cozelti daha sonra vagus siniri cikarilmis baska bir kalbin oldugu kaptaki kalbi yikamak icin kullanilmistir Ilk kalpteki vagus siniri uyarildiginda her iki kalpte de negatif kalp atim gucunde azalma ve negatif kalp atim hizinda artma aktivitesi goruldu Vagus sinirinin uyarilmamasi bu iki kalpte de bu etkiyi olusturmadi Vagus siniri tuzlu cozeltiye bir sey ekliyordu Olusan bu etki kalp vagal sinir stimulasyonunun bilinen bir inhibitoru olan atropin kullanilarak bloke edilebiliyordu Acikcasi bir sey vagus siniri tarafindan salgilaniyor ve kalbi etkiliyordu Myotropik kas gucu arttirici etkilere neden olan vagusstuff Loewi nin verdigi isim buydu daha sonra asetilkolin ve norepinefrin olarak tanimlandi Loewi bu kesfi icin Nobel Odulu nu kazandi Endokrinolojideki son calismalar hormonlarin etkilerini tetiklemekten sorumlu molekuler mekanizmalara odaklanmaktadir Bu tur calismalarin ilk ornegi 1962 de Earl Sutherland tarafindan yapilmistir Sutherland hormonlarin etkilerini olusturmak icin hucrelere girdiklerini mi ya da hucrelerin disinda mi kaldiklarini arastirdi Etkisini karacigerde glikojeni glikoza donusturmek icin bir fosforilaz enzimini aktive eden noradrenalin uzerinde calisti Karacigeri homojenize edip sadece karaciger membran fraksiyonunu izole etti fosforilaz cozunurdur izole ettigi bu membran fraksiyonuna norepinefrin ilave etti ve cozunur urunlerini ekstrakte etti ve bunlari ilk cozundurdugu fraksiyona ekledi Fosforilaz aktive edildi ve norepinefrinin hedef reseptorunun hucre icinde konumlanmadigini aksine hucre zari uzerinde oldugunu gosterdi Daha sonra bilesigi siklik AMP cAMP olarak tanimladi ve kesfi ile ikinci haberci aracili yollar konseptini yaratti Earl Sutherland Loewi gibi endokrinoloji alanindaki cigir acan bu calismalari nedeniyle Nobel Odulu nu kazandi Kaynakca Nelson R J 2005 An Introduction to Behavioral Endocrinology Fourth Edition Sinauer Associates Sunderland MA idea ucr edu 18 Mayis 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 18 Aralik 2018 www rci rutgers edu 4 Kasim 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 18 Aralik 2018 Nussey S Whitehead S 2001 Endocrinology An Integrated Approach Oxford Bios Scientific Publ ISBN 978 1 85996 252 7 Ojeda Sergio R Griffin James Bennett 2000 Textbook of endocrine physiology 4 4isbn 978 0 19 513541 1 bas Oxford Oxfordshire Oxford University Press Home Endocrine Society www endo society org 30 Nisan 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Mart 2020 American Association of Clinical Endocrinologists 17 Haziran 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 5 Ekim 2020 American Diabetes Association 30 Aralik 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 1 Ocak 2019 Pediatric Endocrine Society www lwpes org 27 Eylul 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Mart 2020 American Thyroid Association ATA www thyroid org 5 Ekim 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Mart 2020 Society for Endocrinology A world leading authority on hormones www endocrinology org 21 Aralik 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Mart 2020 BSPED Home www bsped org uk 27 Aralik 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Mart 2020 ESPE European Society of Paediatric Endocrinology Improving the clinical care of children and adolescents with endocrine conditions www eurospe org 17 Aralik 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Mart 2020 a b c Kitap kaynagi soyadi Temple ad Robert baslik The genius of China 3 000 years of science discovery amp invention tarih 2007 ozgunyil 1986 yayinci Andre Deutsch yer Londra isbn 978 0 233 00202 6 sayfalar 141 145 basim 3 3 Freeman ER Bloom DA McGuire EJ 2001 A brief history of testosterone J Urol 165 2 ss 371 3 doi 10 1097 00005392 200102000 00004 PMID 11176375 Berthold AA 1849 Transplantation der Hoden Arch Anat Physiol Wiss Med Cilt 16 ss 42 6 a b Ten S New M Maclaren N 2001 Clinical review 130 Addison s disease 2001 J Clin Endocrinol Metab 86 7 ss 2909 22 doi 10 1210 jc 86 7 2909 PMID 11443143 22 Agustos 2009 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 23 Aralik 2018 Robert James Graves Ismini Kimden Aldi websitesi Whonamedit Giuseppe Flajani Ismini Kimden Aldi websitesi Whonamedit Hull G 1998 Caleb Hillier Parry 1755 1822 a notable provincial physician Journal of the Royal Society of Medicine 91 6 ss 335 8 doi 10 1177 014107689809100618 PMC 1296785 2 PMID 9771526 Bayliss WM Starling EH The mechanism of pancreatic secretion J Physiol 1902 28 325 352 Bliss M 1989 J J R Macleod and the discovery of insulin Q J Exp Physiol 74 2 ss 87 96 PMID 2657840 Loewi O Uebertragbarkeit der Herznervenwirkung Pfluger s Arch ges Physiol 1921 189 239 42 Sutherland EW 1972 Studies on the mechanism of hormone action Science 177 4047 ss 401 8 Bibcode 1972Sci 177 401S doi 10 1126 science 177 4047 401 PMID 4339614 10 Aralik 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 23 Aralik 2018