Gülbeden Begüm (y. 1523 - 7 Şubat 1603) bir Babür prensesi ve Babür İmparatorluğu'nun kurucusu olan İmparator Babür'ün kızıdır.
Gülbeden Begüm | |
---|---|
Babür İmparatorluğu prensesi | |
Babür prensesi Gülbeden Begüm | |
Doğum | y. 1523 Kâbil, Afganistan |
Ölüm | 7 Şubat 1603 Agra, Hindistan |
Defin | Babür Bahçeleri, Kâbil |
Eş(ler)i | (e. 1540) |
Çocuk(lar)ı | Sa'adat Yar Khan |
Hanedan | Timurlu Hanedanı |
Babası | Babür |
Annesi | (biyolojik) (evlat edinen) |
Dini | Sünnilik |
En çok, üvey kardeşi ve Babür'ün halefi İmparator Humâyun'un hayatını anlatan ve yeğeni ve Humayun'un oğlu İmparator Ekber'in isteği üzerine yazdığı eserinin yazarı olarak bilinir. Gülbeden'ın Babür'e dair anısı kısadır, ancak Hümâyun'un eviyle ilgili ferahlatıcı bir anlatım sunar ve üvey kardeşi Kamran Mirza ile yaşadığı yüzleşmeye dair nadir bir malzeme sunar. Kardeşleri arasındaki kardeş katliamını hüzünle anlatıyor.
Gülbeden Begüm babasının 1530'daki ölümünde yaklaşık sekiz yaşındaydı ve ağabeyi Humâyun tarafından büyütülmüştür. On yedi yaşındayken, Moğolistan'daki Turpan Hanlığı'ndan Han Ahmed Han'ın oğlu Ayman Hoca Sultan'ın oğlu olan kuzeni Hızır Hoca Han ile evlenmiştir.
Hayatının büyük bir kısmını Kâbil'de geçirmiştir. 1557 yılında yeğeni Ekber Şah tarafından Agra'daki imparatorluk sarayına davet edilmiştir. İmparatorluk sarayında büyük bir nüfuz ve saygıya sahipti ve hem Ekber hem de annesi Hamide Bânû Begüm tarafından çok seviliyordu. Gülbeden Begüm, Ebü’l-Fazl el-Allâmî'nin Ekbernâme (çev. 'Ekber'in kitabı') adlı eserinde bahsedilmiştir ve biyografik bilgilerin büyük bir kısmına eserden ulaşmak mümkündür.
Gülbeden Begüm, diğer birkaç saray kadınıyla birlikte Mekke'ye hac ziyareti yapmıştır ve yedi yıl sonra 1582'de memleketine dönmüştür. 1603 yılında ölmüştür.
İsim
Gülbeden ismi Klasik Farsçada, Türkçeye geçtiği şekliyle "çiçek gibi beden" veya "gül bedeni" anlamına gelmektedir.
Erken dönem
Prenses Gülbeden, y. 1523 yılında Orta Asya sûfîlerinden Zendefîl diye tanınan ’nin soyundan 'ün kızı olarak doğmuştur. Babası Babür, on dokuz yıl Kâbil'in efendisiydi; aynı zamanda Kunduz ve Bedehşan'ın da yöneticisiydi, 1519'dan beri Bajaur ve Swat'ı, bir yıl da Kandahar'ı elinde tutuyordu. Bu on dokuz yılın on yılında Timurlu Hanedanı'nın reisi olması ve bağımsız egemenliği nedeniyle padişah unvanını almıştı.
Gülbeden'in kardeşleri arasında ağabeyi Hindal Mirza ve iki kız kardeşi Gulrang Begüm ve Gülçehre Begüm bulunurken, küçük kardeşi Alwar Mirza ise çocukken ölmüştür. Kardeşleri arasında Gülbeden, kardeşi Hindal Mirza'ya çok yakındı.
On yedi yaşındayken Gülbeden, Turfan Hanlığı'ndan Ahmed Han'ın oğlu Ayman Hoca Sultan'ın oğlu olan kuzeni Hızır Hoca Han'la evlenmiştir.
1540 yılında Hümâyun Şah, babası Babür'ün Hindistan'da kurduğu sultanlığı, Sur İmparatorluğu'nu kuran Biharlı bir Peştun askeri olan Şir Şah'a kaybetmiştir. Hümâyun, hamile eşi Hamide Bânû Begüm, bir kadın hizmetçi ve birkaç sadık destekçisiyle birlikte Lahor'a ve ardından Kabil'e kaçmıştır. Sonraki on beş yıl boyunca Safevi İran'ında sürgünde kalmıştır.
Gülbeden Begüm tekrar Kabil'e yerleşmiştir. Diğer tüm Babür Haremi kadınları gibi onun hayatı da üç Babür sultanları iç içe geçmişti: babası Babür, kardeşi Hümâyun ve yeğeni Ekber.
Hümâyun'un imparatorluğu yeniden kurmasından iki yıl sonra, Hümâyun'un düşerek ölmesinin ardından tahta geçen Ekber'in emriyle, Gülbeden haremdeki diğer Babür kadınlarıyla birlikte Agra'ya geri dönmüştür.
Hümâyûnnâme yazımı
Ekber, babası Hümâyun'un öyküsünü yazması için Gülbeden Begüm'ü görevlendirdi. Halasını çok severdi ve onun hikaye anlatma yeteneğini bilirdi. Babürlüler için kendi saltanatlarını belgelemeleri için yazarlardan yardım almak modaydı (Ekber'in kendi tarihi olan Ekbernâme, tanınmış Fars bilgini Ebü’l-Fazl tarafından yazılmıştır). Ekber, halasının kardeşi olan babasının hayatı ile ilgili hatırladığı her şeyi yazmasını istedi. Gülbadan Begüm bu meydan okumayı kabul etti ve Ahwal Humayun Padshah Jamah Kardom Gulbadan Begum bint Babur Padshah amma Ekber Padshah başlıklı bir belge hazırladı. Hümâyûnnâme olarak bilinir hale geldi.
Gülbeden, tanınmış yazarların kullandığı bilgili dilden uzak, sade bir Farsça ile yazmıştır. Babası Babür de Babür-nâme'yi aynı üslupla yazmıştı, o da onun örneğini alarak anılarından yola çıkarak yazmıştı. Çağdaşı olan bazı yazarların aksine Gülbeden, hatırladıklarını abartmadan, gerçekçi bir biçimde yazmıştır. Ürettiği eserler yalnızca Hümâyun'un iktidarının sıkıntılarını ve çilelerini anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda bize Babür haremindeki hayata dair de bir bakış açısı sunuyor. 16. yüzyılda Babür kraliyet ailesinden bir kadın tarafından kaleme alınmış, günümüze ulaşan tek yazıdır.
Gülbeden'in Hümâyûnnâme'yi Farsça yerine ana dili Türkçe olarak yazdığı ve bugün elimizde bulunan kitabın bir çeviri olduğu yönünde şüpheler bulunmaktadır.
Ekber'in kendisine el yazması yazma talimatı vermesi üzerine Gülbeden Begüm şöyle başlıyor:
'Firdûs-Mekânî (Babür) ve Cennet-Aşyani (Hümayûn) hakkında bildiklerinizi yazın' diye emir verilmişti. Firdûs-Mekânî Hazretleri bu fani dünyadan ebedî yurduna göçtüğü sırada ben, bu zavallı çocuk, sekiz yaşındaydım; bu yüzden pek fazla şey hatırlamıyor olabilirim. Ancak Sultan'ın emrine uyarak, işittiğim ve hatırladığım her şeyi yazıyorum.
Anlattığına göre Gülbeden, 17 yaşındayken babasının kuzeni Ayman Hoca Sultan'ın oğlu olan Çağatay prensi Hızır Hoca ile evlendirildi. En azından bir oğlu vardı. 1528 yılında üvey annelerinden biriyle birlikte Kâbil'den Hindistan'a göç etmiş ve imparator olan babasının emriyle üvey annesi tarafından evlat edinilmesine izin verilmiştir. 1540'ta Hümâyun'un yenilgisinden sonra üvey kardeşlerinden birinin yanına dönmek üzere Kabil'e geri döndü. Hümâyun sultanlığını geri aldıktan sonra hemen Agra'ya dönmedi. Bunun yerine, Hümâyun'un 1556'da trajik bir kazada ölmesinden iki yıl sonra, Ekber Şah tarafından Agra'ya geri getirilene kadar Kâbil'de kaldı. Gülbeden Begüm, kısa bir süre Agra'da ve ardından Sikri'de yaşadı, ancak hayatının geri kalanını çoğunlukla Lahor'da veya sarayda geçirdi; yalnızca yedi yıl boyunca Mekke'ye hac ziyaretinde bulundu. Babür Sarayı, Şah Cihan'ın saltanatının ilk yıllarına kadar asla kapalı bir yer değildi, ancak seyahat eden büyük bir kamp yeriydi ve şüphesiz ki Gülbeden Bânû Begüm, çoğu Babür hanımı gibi, binalarda yaşamayı sevmiyordu ve şüphesiz, Şah Cihan'ın kızı Cihanara Begüm'ün, Babürlerin kendilerini kapalı evlere kapatmaları durumunda imparatorluğun çürümesinin başlayacağı yönündeki dizelerine tüm kalbiyle katılıyordu.
Kraliyet ailesinden eğitimli, dindar ve kültürlü bir kadın olduğu anlaşılıyor. Okumayı çok severdi ve hem kardeşi Hümâyun'un, hem de yeğeni Ekber'in sırlarından yararlanırdı. Anlattıklarından, onun aynı zamanda savaşın inceliklerini ve kraliyet anlaşmalarının entrikalarını çok iyi bilen, zeki bir gözlemci olduğu da anlaşılıyor. Hikayesinin ilk bölümü babasının ölümünden sonra Hümâyun'un iktidarını ve yenilgisinden sonra Hümâyun'un çektiği sıkıntıları konu alıyor. Babası Babür öldüğünde henüz sekiz yaşında olduğundan, onun hakkında pek az şey yazmıştı. Ancak onun hakkında Mahal'deki (harem) arkadaşlarından duyduğu bazı anekdotlar ve hikâyeler de anlatısında yer almaktadır. İkinci bölümde ise Babür haremindeki yaşam anlatılıyor.
Babür ile ilgili komik bir olayı da kayda geçirmiştir. Hindistan'da sultanlığını kurduktan sonra, yapmayı sevdiği üzere, büyük bir altın sikke bastırmıştı. Bu ağır altın sikke, Kabil'de kalmış olan saray soytarısı Asas'a şaka yapması için özel bir talimatla Kabil'e gönderildi. Asas'ın gözleri bağlanacak ve para boynuna asılacaktı. Asas boynundaki ağır ağırlığın ne olduğunu bilmediği için meraklanmış ve endişelenmişti. Ancak bunun bir altın sikke olduğunu anlayan Asas sevinçten havaya sıçradı ve odanın içinde zıplamaya başladı, bunu kendisinden kimsenin alamayacağını defalarca söyledi.
Gülbeden Begüm, 22 yaşındayken kardeşinin hastalanması üzerine babasının ölümünü anlatıyor. Babür'ün oğlunun ağır hasta ve ölmekte olduğunu görünce çok üzüldüğünü anlatır. Dört gün boyunca oğlunun yatağının etrafında defalarca tavaf etti, Allah'a dua etti, oğlunun yerine ebedi aleme götürülmeyi diledi. Sanki bir mucize olmuş gibi duaları kabul oldu. Oğlu iyileşirken, 47 yaşındaki baba kısa süre sonra hayatını kaybetti.
Hümâyun, sürgünden kısa bir süre sonra Şah Hüseyin Mirza'nın yeğeni Hamide Bânû adında 13 yaşında bir kızla tanışıp ona aşık oldu. İlk başta kendisinden çok yaşlı olan İmparator'u görmeye gelmeyi reddetti. Sonunda haremdeki diğer kadınların tavsiyesi üzerine imparatorla evlenmeyi kabul etti. İki yıl sonra 1542'de Hümâyun'a Ekber adında bir erkek çocuk doğurdu; Ekber Babür hükümdarlarının en büyüğüydü. Gülbeden Begüm, bu olayın ayrıntılarını ve Hümâyun ile Hamide Banu'nun evliliğini neşeyle, biraz da muziplikle el yazmasında anlatmıştır.
Gülbeden'de ayrıca Babür kadınlarının göçebe yaşam tarzı da kayıt altına alınmıştır. Gençlik yılları, göçebe Babür ailesinin tipik yaşantısı içinde, Kâbil, Agra ve Lahor arasında dolaşarak geçti. Hümâyun'un sürgünü sırasında sorun daha da büyütüldü. Daha sonra kocasını Hümâyun'a karşı kendisine katılmaya ikna etmeye çalışan üvey kardeşlerinden biriyle birlikte Kabil'de yaşamak zorunda kaldı. Gülbeden Begüm, kocasını bunu yapmamaya ikna etti. Ancak o, bunu yeğeninin saltanatı sırasında yaptı ve oğluyla birlikte yenildi ve hayatının geri kalanında saraydan ve onun huzurundan kovuldu. Onun yanına gömülmesine bile izin verilmedi. Mezarı, gömüldüğü ana avlunun bir köşesindedir.
Eğer Gülbeden Begüm, Delhi'deki Purana Qila'nın merdivenlerinden düşerek ölen Hümâyun'un ölümünü yazmışsa da kaybolmuştur. Eserin, Hümâyun'un ölümünden dört yıl önce, 1552 yılında aniden sona erdiği anlaşılıyor. Cümlenin ortasında Kamran Mirza'nın kör edilmesi anlatılıyor. Gülbeden Begüm'ün, Hümâyun'un ölümünden uzun süre sonra Ekber Şah'tan Hümâyun'un hükümdarlığı hikayesini yazma talimatını aldığını bildiğimizden, elimizdeki tek el yazmasının onun yazısının eksik bir versiyonu olması makul görünmektedir. Ayrıca Ekber Şah'ın, halasından hafızasından bir şeyler yazmasını istediği ve bu sayede Ebü’l-Fazl'ın bu bilgileri kendi yazılarında İmparator Ekber Şah hakkında kullanabilmesi için bu isteğini dile getirdiği de düşünülmektedir.
Anı kitabı yüzyıllardır kayıptı ve bulunanlar da iyi korunmamış, kötü ciltlenmiş ve birçok sayfası eksik. Ayrıca son bölümlerin eksik olması nedeniyle eksik görünüyor. Eserin çok az sayıda kopyası bulunmuş olmalı ki, bu nedenle de hak ettiği ilgiyi görememiştir.
Eserin yıpranmış bir kopyası Britanya Kütüphanesi'nde bulunmaktadır. İlk olarak İngiliz Albay GW Hamilton tarafından bulunmuştur. 1868 yılında dul eşi tarafından British Museum'a satıldı. 1901'de Annette S. Beveridge onu İngilizceye çevirene kadar varlığı pek bilinmiyordu (Beveridge ona sevgiyle 'Prenses Rose Body (Gül Beden)' diyordu).
Tarihçi Dr. Rieu, bunu Albay Hamilton'un koleksiyonundaki (1000'den fazla el yazması toplamıştı) en dikkat çekici el yazmalarından biri olarak niteledi. Beveridge'in İngilizce çevirisinin ciltsiz baskısı 2001 yılında Hindistan'da yayımlandı.
Pradosh Chattopadhyay, Humayun Nama'yı 2006 yılında Bengalceye çevirdi ve Chirayata Prokashan kitabı yayınladı.
Mekke'ye Hac yolculuğu
Gülbedeen Begüm, anılarında Salima Sultan Begüm ile birlikte zorlu dağları ve zorlu çölleri aşarak 3 bin mil uzaklıktaki Mekke'ye gerçekleştirdikleri hac yolculuğunu anlatıyor. Haremdeki kadınlar, kraliyet soyundan gelmelerine rağmen dayanıklıydılar ve özellikle hayatları erkekler ve onların servetleriyle iç içe olduğundan zorluklara göğüs germeye hazırdılar. Gülbeden Begüm yaklaşık dört yıl Mekke'de kalmış, dönüşü sırasında Aden'de yaşadığı gemi kazası nedeniyle birkaç ay Agra'ya dönememiştir. Nihayet yolculuğuna başladıktan yedi yıl sonra 1582'de geri döndü.
Ekber, halasının hac yolculuğuna güvenli bir şekilde çıkabilmesi için gerekli tedbirleri almış ve yanına bir asilzade ve birkaç hanımefendinin refakatçi olarak gönderilmesini istemişti. Maiyetine sadaka olarak kullanılabilecek cömert hediyeler paketlendi. Mekke'ye gelişi büyük bir heyecan yarattı ve Suriye'den Anadolu'ya kadar birçok insan ganimetten pay alabilmek için Mekke'ye akın etti.
Sonraki yaşam
70 yaşına geldiğinde, saraydan utanç içinde ayrılan kızının oğlu Muhammed-yar ile birlikte adı anılır. Hamide ile birlikte, Ekber'dan yılbaşı vesilesiyle kraliyet hediyeleri olarak para ve mücevher aldılar.
Hayırseverliği çok büyüktü ve Tanrı'yı memnun etme çabasına her geçen gün daha fazla katkıda bulunduğu, bunu da yoksullara ve ihtiyaç sahiplerine yardım ederek yaptığı söylenir.
1603 yılının Şubat ayında 80 yaşına geldiğinde, birkaç gün süren ateşle birlikte gidişi müjdelendi. Hamide sonuna kadar yanındaydı ve son saatlerini izledi. Hamide Banu Begum, gözleri kapalı bir şekilde yatarken ona uzun zamandır sevgi ifadesi olarak kullanılan "Jiu!" (Yaşa ya da Yaşasın) sözcüğüyle seslendi. Hiçbir cevap gelmedi. Sonra, "Gul-badan!" Ölmekte olan kadın gözlerini açtı, "Ben ölürüm, sen yaşa!" ayetini okudu ve öldü.
Ekber, cenazesini bir süre taşımasına yardım etti ve ruhunun huzuru için cömertçe hediyeler verdi ve iyi işler yaptı. Bedeni toprağa verilmeden önce ruhu için yapılan sessiz duaya katılmış olacak ve eğer orada bir oğlu olmasaydı, yakın bir akraba olarak İmam'ın istifa emrine cevap vermiş olabilirdi: "Bu Allah'ın isteğidir."
Ekber Şah'ın, 1605 yılında vefat edene kadar, iki yıl boyunca en sevdiği halasını özlediği için sürekli ağıt yaktığı söylenir.
Gülbeden'in aynı zamanda Farsça ve Türkçe'yi iyi derecede konuşan bir şair olduğu da söylenmektedir. Şiirlerinden hiçbiri günümüze ulaşmamıştır. Ancak, Mîr Takî Mîr'in bazı referanslarının yanı sıra, İmparator II. Bahadır Şah'ın beyitlerinde onun yazdığı iki beyit ve bir kuzideye atıflar bulunmaktadır.
Tarihin büyük bölümünde Gülbeden Begüm'ün el yazması karanlıkta kalmıştır. Dönemin Babür edebiyatında, özellikle Ekber Şah'ın yönetimini anlatan yazarlarda, bundan pek bahsedilmemektedir. Oysa Gülbeden Begüm'ün az bilinen öyküsü, Babür hareminin içinden bir kadının bakış açısına pencere açması bakımından tarihçiler için önemli bir belgedir.
Popüler kültürde
- Gülbeden Begüm, Selman Rüşdi'nin Floransa Büyücüsü (2008) adlı romanının baş karakterlerinden biridir.
- Gülbeden Begüm , Jodha Akbar'da Shraddha Singh tarafından canlandırılıyor
Kaynakça
- Özel
- ^ Aftab, Tahera (2008). Inscribing South Asian Muslim women : an annotated bibliography & research guide. [Online-Ausg.]. Leiden: Brill. s. 8. ISBN .
- ^ Faruqui, Munis D. (2012). Princes of the Mughal Empire, 1504-1719. Cambridge: Cambridge University Press. s. 251. ISBN .
- ^ (2000). Women, patronage, and self-representation in Islamic societies. Albany, N.Y.: State University of New York Press. s. 121. ISBN .
- ^ Balabanlilar, Lisa (2015). Imperial Identity in the Mughal Empire: Memory and Dynastic Politics in Early Modern South and Central Asia (İngilizce). I.B.Tauris. s. 8. ISBN .
- ^ (2000). Women, patronage, and self-representation in Islamic societies. Albany, N.Y.: State University of New York Press. s. 121. ISBN .
- ^ TDV İslâm Ansiklopedisi'nde Gülbeden Begüm
- ^ Schimmel, Annemarie (2004). The Empire of the Great Mughals: History, Art and Culture. Reaktion Books. s. 144.
- ^ Balabanlilar, Lisa (2015). Imperial Identity in the Mughal Empire: Memory and Dynastic Politics in Early Modern South and Central Asia (İngilizce). I.B.Tauris. s. 8. ISBN .
- ^ "2. The Culture and Politics of Persian in Precolonial Hindustan", Literary Cultures in History, University of California Press, ss. 131-198, 31 Aralık 2019, doi:10.1525/9780520926738-007, ISBN , 22 Eylül 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 11 Haziran 2021
- ^ Beveridge, Annette Susannah (1898). Life and writings of Gulbadan Begam (Lady Rosebody). Calcutta. Erişim tarihi: 14 Aralık 2017.
- ^ Begam, Gulbaden (1902). Beveridge, Annette Susannah (Ed.). The history of Humāyūn (Humāyūn-nāma). Londra: Royal Asiatic Society. Erişim tarihi: 14 Aralık 2017.
- ^
- ^ Rushdie, Salman (2008). Enchantress of Florence, The. Londra: Random House. ISBN .
- Genel
- Begum, Gulbadan; (tr. by Annette S. Beveridge) (1902). Humayun-nama :The history of Humayun. .
- Begam Gulbadam; Annette S. Beveridge (1902). The history of Humayun = Humayun-nama. Begam Gulbadam. ss. 249-. GGKEY:NDSD0TGDPA1.
- Humayun-Nama : The History of Humayun by Gul-Badan Begam. Translated by Annette S. Beveridge. New Delhi, Goodword, 2001, .
- "How Gulbadan Remembered: The Book of Humāyūn as an Act of Representation," Early Modern Women: An Interdisciplinary Journal, Vol. 6, pp. 121–127, 2011
- Three Memoirs of Homayun. Volume One: Humáyunnáma and Tadhkiratu’l-wáqíát; Volume Two: Táríkh-i Humáyún, translated from the Persian by Wheeler Thackston. Bibliotheca Iranica/Intellectual Traditions Series, Hossein Ziai, Editor-in-Chief. Bilingual Edition, No. 11 (15 March 2009)
Konuyla ilgili yayınlar
- Hilal Şahin (İlkbahar 2016). "Babürlü Sultanı "Gülbeden Begüm"". Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi. 3 (8): 1-22. Erişim tarihi: 18 Kasım 2024.
Dış bağlantılar
- Complete text of Humayun Nama
- Begum, Gulbadan; (tr. by Annette S. Beveridge) (1902). Humayun-nama :The history of Humayun. Royal Asiatic Society.
- Selections from The Humayun Nama by Gulbadan Begam
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Gulbeden Begum y 1523 7 Subat 1603 bir Babur prensesi ve Babur Imparatorlugu nun kurucusu olan Imparator Babur un kizidir Gulbeden BegumBabur Imparatorlugu prensesiBabur prensesi Gulbeden BegumDogumy 1523 Kabil AfganistanOlum7 Subat 1603 Agra HindistanDefinBabur Bahceleri KabilEs ler i e 1540 Cocuk lar iSa adat Yar KhanHanedanTimurlu HanedaniBabasiBaburAnnesi biyolojik evlat edinen DiniSunnilik En cok uvey kardesi ve Babur un halefi Imparator Humayun un hayatini anlatan ve yegeni ve Humayun un oglu Imparator Ekber in istegi uzerine yazdigi eserinin yazari olarak bilinir Gulbeden in Babur e dair anisi kisadir ancak Humayun un eviyle ilgili ferahlatici bir anlatim sunar ve uvey kardesi Kamran Mirza ile yasadigi yuzlesmeye dair nadir bir malzeme sunar Kardesleri arasindaki kardes katliamini huzunle anlatiyor Gulbeden Begum babasinin 1530 daki olumunde yaklasik sekiz yasindaydi ve agabeyi Humayun tarafindan buyutulmustur On yedi yasindayken Mogolistan daki Turpan Hanligi ndan Han Ahmed Han in oglu Ayman Hoca Sultan in oglu olan kuzeni Hizir Hoca Han ile evlenmistir Hayatinin buyuk bir kismini Kabil de gecirmistir 1557 yilinda yegeni Ekber Sah tarafindan Agra daki imparatorluk sarayina davet edilmistir Imparatorluk sarayinda buyuk bir nufuz ve saygiya sahipti ve hem Ekber hem de annesi Hamide Banu Begum tarafindan cok seviliyordu Gulbeden Begum Ebu l Fazl el Allami nin Ekbername cev Ekber in kitabi adli eserinde bahsedilmistir ve biyografik bilgilerin buyuk bir kismina eserden ulasmak mumkundur Gulbeden Begum diger birkac saray kadiniyla birlikte Mekke ye hac ziyareti yapmistir ve yedi yil sonra 1582 de memleketine donmustur 1603 yilinda olmustur IsimGulbeden ismi Klasik Farscada Turkceye gectigi sekliyle cicek gibi beden veya gul bedeni anlamina gelmektedir Erken donemPrenses Gulbeden y 1523 yilinda Orta Asya sufilerinden Zendefil diye taninan nin soyundan un kizi olarak dogmustur Babasi Babur on dokuz yil Kabil in efendisiydi ayni zamanda Kunduz ve Bedehsan in da yoneticisiydi 1519 dan beri Bajaur ve Swat i bir yil da Kandahar i elinde tutuyordu Bu on dokuz yilin on yilinda Timurlu Hanedani nin reisi olmasi ve bagimsiz egemenligi nedeniyle padisah unvanini almisti Gulbeden in kardesleri arasinda agabeyi Hindal Mirza ve iki kiz kardesi Gulrang Begum ve Gulcehre Begum bulunurken kucuk kardesi Alwar Mirza ise cocukken olmustur Kardesleri arasinda Gulbeden kardesi Hindal Mirza ya cok yakindi On yedi yasindayken Gulbeden Turfan Hanligi ndan Ahmed Han in oglu Ayman Hoca Sultan in oglu olan kuzeni Hizir Hoca Han la evlenmistir 1540 yilinda Humayun Sah babasi Babur un Hindistan da kurdugu sultanligi Sur Imparatorlugu nu kuran Biharli bir Pestun askeri olan Sir Sah a kaybetmistir Humayun hamile esi Hamide Banu Begum bir kadin hizmetci ve birkac sadik destekcisiyle birlikte Lahor a ve ardindan Kabil e kacmistir Sonraki on bes yil boyunca Safevi Iran inda surgunde kalmistir Gulbeden Begum tekrar Kabil e yerlesmistir Diger tum Babur Haremi kadinlari gibi onun hayati da uc Babur sultanlari ic ice gecmisti babasi Babur kardesi Humayun ve yegeni Ekber Humayun un imparatorlugu yeniden kurmasindan iki yil sonra Humayun un duserek olmesinin ardindan tahta gecen Ekber in emriyle Gulbeden haremdeki diger Babur kadinlariyla birlikte Agra ya geri donmustur Humayunname yazimiEkber babasi Humayun un oykusunu yazmasi icin Gulbeden Begum u gorevlendirdi Halasini cok severdi ve onun hikaye anlatma yetenegini bilirdi Baburluler icin kendi saltanatlarini belgelemeleri icin yazarlardan yardim almak modaydi Ekber in kendi tarihi olan Ekbername taninmis Fars bilgini Ebu l Fazl tarafindan yazilmistir Ekber halasinin kardesi olan babasinin hayati ile ilgili hatirladigi her seyi yazmasini istedi Gulbadan Begum bu meydan okumayi kabul etti ve Ahwal Humayun Padshah Jamah Kardom Gulbadan Begum bint Babur Padshah amma Ekber Padshah baslikli bir belge hazirladi Humayunname olarak bilinir hale geldi Gulbeden taninmis yazarlarin kullandigi bilgili dilden uzak sade bir Farsca ile yazmistir Babasi Babur de Babur name yi ayni uslupla yazmisti o da onun ornegini alarak anilarindan yola cikarak yazmisti Cagdasi olan bazi yazarlarin aksine Gulbeden hatirladiklarini abartmadan gercekci bir bicimde yazmistir Urettigi eserler yalnizca Humayun un iktidarinin sikintilarini ve cilelerini anlatmakla kalmiyor ayni zamanda bize Babur haremindeki hayata dair de bir bakis acisi sunuyor 16 yuzyilda Babur kraliyet ailesinden bir kadin tarafindan kaleme alinmis gunumuze ulasan tek yazidir Gulbeden in Humayunname yi Farsca yerine ana dili Turkce olarak yazdigi ve bugun elimizde bulunan kitabin bir ceviri oldugu yonunde supheler bulunmaktadir Ekber in kendisine el yazmasi yazma talimati vermesi uzerine Gulbeden Begum soyle basliyor Firdus Mekani Babur ve Cennet Asyani Humayun hakkinda bildiklerinizi yazin diye emir verilmisti Firdus Mekani Hazretleri bu fani dunyadan ebedi yurduna goctugu sirada ben bu zavalli cocuk sekiz yasindaydim bu yuzden pek fazla sey hatirlamiyor olabilirim Ancak Sultan in emrine uyarak isittigim ve hatirladigim her seyi yaziyorum Anlattigina gore Gulbeden 17 yasindayken babasinin kuzeni Ayman Hoca Sultan in oglu olan Cagatay prensi Hizir Hoca ile evlendirildi En azindan bir oglu vardi 1528 yilinda uvey annelerinden biriyle birlikte Kabil den Hindistan a goc etmis ve imparator olan babasinin emriyle uvey annesi tarafindan evlat edinilmesine izin verilmistir 1540 ta Humayun un yenilgisinden sonra uvey kardeslerinden birinin yanina donmek uzere Kabil e geri dondu Humayun sultanligini geri aldiktan sonra hemen Agra ya donmedi Bunun yerine Humayun un 1556 da trajik bir kazada olmesinden iki yil sonra Ekber Sah tarafindan Agra ya geri getirilene kadar Kabil de kaldi Gulbeden Begum kisa bir sure Agra da ve ardindan Sikri de yasadi ancak hayatinin geri kalanini cogunlukla Lahor da veya sarayda gecirdi yalnizca yedi yil boyunca Mekke ye hac ziyaretinde bulundu Babur Sarayi Sah Cihan in saltanatinin ilk yillarina kadar asla kapali bir yer degildi ancak seyahat eden buyuk bir kamp yeriydi ve suphesiz ki Gulbeden Banu Begum cogu Babur hanimi gibi binalarda yasamayi sevmiyordu ve suphesiz Sah Cihan in kizi Cihanara Begum un Baburlerin kendilerini kapali evlere kapatmalari durumunda imparatorlugun curumesinin baslayacagi yonundeki dizelerine tum kalbiyle katiliyordu Kraliyet ailesinden egitimli dindar ve kulturlu bir kadin oldugu anlasiliyor Okumayi cok severdi ve hem kardesi Humayun un hem de yegeni Ekber in sirlarindan yararlanirdi Anlattiklarindan onun ayni zamanda savasin inceliklerini ve kraliyet anlasmalarinin entrikalarini cok iyi bilen zeki bir gozlemci oldugu da anlasiliyor Hikayesinin ilk bolumu babasinin olumunden sonra Humayun un iktidarini ve yenilgisinden sonra Humayun un cektigi sikintilari konu aliyor Babasi Babur oldugunde henuz sekiz yasinda oldugundan onun hakkinda pek az sey yazmisti Ancak onun hakkinda Mahal deki harem arkadaslarindan duydugu bazi anekdotlar ve hikayeler de anlatisinda yer almaktadir Ikinci bolumde ise Babur haremindeki yasam anlatiliyor Babur ile ilgili komik bir olayi da kayda gecirmistir Hindistan da sultanligini kurduktan sonra yapmayi sevdigi uzere buyuk bir altin sikke bastirmisti Bu agir altin sikke Kabil de kalmis olan saray soytarisi Asas a saka yapmasi icin ozel bir talimatla Kabil e gonderildi Asas in gozleri baglanacak ve para boynuna asilacakti Asas boynundaki agir agirligin ne oldugunu bilmedigi icin meraklanmis ve endiselenmisti Ancak bunun bir altin sikke oldugunu anlayan Asas sevincten havaya sicradi ve odanin icinde ziplamaya basladi bunu kendisinden kimsenin alamayacagini defalarca soyledi Gulbeden Begum 22 yasindayken kardesinin hastalanmasi uzerine babasinin olumunu anlatiyor Babur un oglunun agir hasta ve olmekte oldugunu gorunce cok uzuldugunu anlatir Dort gun boyunca oglunun yataginin etrafinda defalarca tavaf etti Allah a dua etti oglunun yerine ebedi aleme goturulmeyi diledi Sanki bir mucize olmus gibi dualari kabul oldu Oglu iyilesirken 47 yasindaki baba kisa sure sonra hayatini kaybetti Humayun surgunden kisa bir sure sonra Sah Huseyin Mirza nin yegeni Hamide Banu adinda 13 yasinda bir kizla tanisip ona asik oldu Ilk basta kendisinden cok yasli olan Imparator u gormeye gelmeyi reddetti Sonunda haremdeki diger kadinlarin tavsiyesi uzerine imparatorla evlenmeyi kabul etti Iki yil sonra 1542 de Humayun a Ekber adinda bir erkek cocuk dogurdu Ekber Babur hukumdarlarinin en buyuguydu Gulbeden Begum bu olayin ayrintilarini ve Humayun ile Hamide Banu nun evliligini neseyle biraz da muziplikle el yazmasinda anlatmistir Gulbeden de ayrica Babur kadinlarinin gocebe yasam tarzi da kayit altina alinmistir Genclik yillari gocebe Babur ailesinin tipik yasantisi icinde Kabil Agra ve Lahor arasinda dolasarak gecti Humayun un surgunu sirasinda sorun daha da buyutuldu Daha sonra kocasini Humayun a karsi kendisine katilmaya ikna etmeye calisan uvey kardeslerinden biriyle birlikte Kabil de yasamak zorunda kaldi Gulbeden Begum kocasini bunu yapmamaya ikna etti Ancak o bunu yegeninin saltanati sirasinda yapti ve ogluyla birlikte yenildi ve hayatinin geri kalaninda saraydan ve onun huzurundan kovuldu Onun yanina gomulmesine bile izin verilmedi Mezari gomuldugu ana avlunun bir kosesindedir Eger Gulbeden Begum Delhi deki Purana Qila nin merdivenlerinden duserek olen Humayun un olumunu yazmissa da kaybolmustur Eserin Humayun un olumunden dort yil once 1552 yilinda aniden sona erdigi anlasiliyor Cumlenin ortasinda Kamran Mirza nin kor edilmesi anlatiliyor Gulbeden Begum un Humayun un olumunden uzun sure sonra Ekber Sah tan Humayun un hukumdarligi hikayesini yazma talimatini aldigini bildigimizden elimizdeki tek el yazmasinin onun yazisinin eksik bir versiyonu olmasi makul gorunmektedir Ayrica Ekber Sah in halasindan hafizasindan bir seyler yazmasini istedigi ve bu sayede Ebu l Fazl in bu bilgileri kendi yazilarinda Imparator Ekber Sah hakkinda kullanabilmesi icin bu istegini dile getirdigi de dusunulmektedir Ani kitabi yuzyillardir kayipti ve bulunanlar da iyi korunmamis kotu ciltlenmis ve bircok sayfasi eksik Ayrica son bolumlerin eksik olmasi nedeniyle eksik gorunuyor Eserin cok az sayida kopyasi bulunmus olmali ki bu nedenle de hak ettigi ilgiyi gorememistir Eserin yipranmis bir kopyasi Britanya Kutuphanesi nde bulunmaktadir Ilk olarak Ingiliz Albay GW Hamilton tarafindan bulunmustur 1868 yilinda dul esi tarafindan British Museum a satildi 1901 de Annette S Beveridge onu Ingilizceye cevirene kadar varligi pek bilinmiyordu Beveridge ona sevgiyle Prenses Rose Body Gul Beden diyordu Tarihci Dr Rieu bunu Albay Hamilton un koleksiyonundaki 1000 den fazla el yazmasi toplamisti en dikkat cekici el yazmalarindan biri olarak niteledi Beveridge in Ingilizce cevirisinin ciltsiz baskisi 2001 yilinda Hindistan da yayimlandi Pradosh Chattopadhyay Humayun Nama yi 2006 yilinda Bengalceye cevirdi ve Chirayata Prokashan kitabi yayinladi Mekke ye Hac yolculuguGulbedeen Begum anilarinda Salima Sultan Begum ile birlikte zorlu daglari ve zorlu colleri asarak 3 bin mil uzakliktaki Mekke ye gerceklestirdikleri hac yolculugunu anlatiyor Haremdeki kadinlar kraliyet soyundan gelmelerine ragmen dayanikliydilar ve ozellikle hayatlari erkekler ve onlarin servetleriyle ic ice oldugundan zorluklara gogus germeye hazirdilar Gulbeden Begum yaklasik dort yil Mekke de kalmis donusu sirasinda Aden de yasadigi gemi kazasi nedeniyle birkac ay Agra ya donememistir Nihayet yolculuguna basladiktan yedi yil sonra 1582 de geri dondu Ekber halasinin hac yolculuguna guvenli bir sekilde cikabilmesi icin gerekli tedbirleri almis ve yanina bir asilzade ve birkac hanimefendinin refakatci olarak gonderilmesini istemisti Maiyetine sadaka olarak kullanilabilecek comert hediyeler paketlendi Mekke ye gelisi buyuk bir heyecan yaratti ve Suriye den Anadolu ya kadar bircok insan ganimetten pay alabilmek icin Mekke ye akin etti Sonraki yasam70 yasina geldiginde saraydan utanc icinde ayrilan kizinin oglu Muhammed yar ile birlikte adi anilir Hamide ile birlikte Ekber dan yilbasi vesilesiyle kraliyet hediyeleri olarak para ve mucevher aldilar Hayirseverligi cok buyuktu ve Tanri yi memnun etme cabasina her gecen gun daha fazla katkida bulundugu bunu da yoksullara ve ihtiyac sahiplerine yardim ederek yaptigi soylenir 1603 yilinin Subat ayinda 80 yasina geldiginde birkac gun suren atesle birlikte gidisi mujdelendi Hamide sonuna kadar yanindaydi ve son saatlerini izledi Hamide Banu Begum gozleri kapali bir sekilde yatarken ona uzun zamandir sevgi ifadesi olarak kullanilan Jiu Yasa ya da Yasasin sozcuguyle seslendi Hicbir cevap gelmedi Sonra Gul badan Olmekte olan kadin gozlerini acti Ben olurum sen yasa ayetini okudu ve oldu Ekber cenazesini bir sure tasimasina yardim etti ve ruhunun huzuru icin comertce hediyeler verdi ve iyi isler yapti Bedeni topraga verilmeden once ruhu icin yapilan sessiz duaya katilmis olacak ve eger orada bir oglu olmasaydi yakin bir akraba olarak Imam in istifa emrine cevap vermis olabilirdi Bu Allah in istegidir Ekber Sah in 1605 yilinda vefat edene kadar iki yil boyunca en sevdigi halasini ozledigi icin surekli agit yaktigi soylenir Gulbeden in ayni zamanda Farsca ve Turkce yi iyi derecede konusan bir sair oldugu da soylenmektedir Siirlerinden hicbiri gunumuze ulasmamistir Ancak Mir Taki Mir in bazi referanslarinin yani sira Imparator II Bahadir Sah in beyitlerinde onun yazdigi iki beyit ve bir kuzideye atiflar bulunmaktadir Tarihin buyuk bolumunde Gulbeden Begum un el yazmasi karanlikta kalmistir Donemin Babur edebiyatinda ozellikle Ekber Sah in yonetimini anlatan yazarlarda bundan pek bahsedilmemektedir Oysa Gulbeden Begum un az bilinen oykusu Babur hareminin icinden bir kadinin bakis acisina pencere acmasi bakimindan tarihciler icin onemli bir belgedir Populer kulturdeGulbeden Begum Selman Rusdi nin Floransa Buyucusu 2008 adli romaninin bas karakterlerinden biridir Gulbeden Begum Jodha Akbar da Shraddha Singh tarafindan canlandiriliyorKaynakcaOzel Aftab Tahera 2008 Inscribing South Asian Muslim women an annotated bibliography amp research guide Online Ausg Leiden Brill s 8 ISBN 9789004158498 Faruqui Munis D 2012 Princes of the Mughal Empire 1504 1719 Cambridge Cambridge University Press s 251 ISBN 9781107022171 2000 Women patronage and self representation in Islamic societies Albany N Y State University of New York Press s 121 ISBN 9780791444696 Balabanlilar Lisa 2015 Imperial Identity in the Mughal Empire Memory and Dynastic Politics in Early Modern South and Central Asia Ingilizce I B Tauris s 8 ISBN 9780857732460 2000 Women patronage and self representation in Islamic societies Albany N Y State University of New York Press s 121 ISBN 9780791444696 TDV Islam Ansiklopedisi nde Gulbeden Begum Schimmel Annemarie 2004 The Empire of the Great Mughals History Art and Culture Reaktion Books s 144 Balabanlilar Lisa 2015 Imperial Identity in the Mughal Empire Memory and Dynastic Politics in Early Modern South and Central Asia Ingilizce I B Tauris s 8 ISBN 9780857732460 2 The Culture and Politics of Persian in Precolonial Hindustan Literary Cultures in History University of California Press ss 131 198 31 Aralik 2019 doi 10 1525 9780520926738 007 ISBN 978 0 520 92673 8 22 Eylul 2023 tarihinde kaynagindan arsivlendi erisim tarihi 11 Haziran 2021 Beveridge Annette Susannah 1898 Life and writings of Gulbadan Begam Lady Rosebody Calcutta Erisim tarihi 14 Aralik 2017 Begam Gulbaden 1902 Beveridge Annette Susannah Ed The history of Humayun Humayun nama Londra Royal Asiatic Society Erisim tarihi 14 Aralik 2017 81 85696 66 7 Rushdie Salman 2008 Enchantress of Florence The Londra Random House ISBN 978 1407016498 GenelBegum Gulbadan tr by Annette S Beveridge 1902 Humayun nama The history of Humayun Begam Gulbadam Annette S Beveridge 1902 The history of Humayun Humayun nama Begam Gulbadam ss 249 GGKEY NDSD0TGDPA1 Humayun Nama The History of Humayun by Gul Badan Begam Translated by Annette S Beveridge New Delhi Goodword 2001 81 87570 99 7 How Gulbadan Remembered The Book of Humayun as an Act of Representation Early Modern Women An Interdisciplinary Journal Vol 6 pp 121 127 2011 Three Memoirs of Homayun Volume One Humayunnama and Tadhkiratu l waqiat Volume Two Tarikh i Humayun translated from the Persian by Wheeler Thackston Bibliotheca Iranica Intellectual Traditions Series Hossein Ziai Editor in Chief Bilingual Edition No 11 15 March 2009 Konuyla ilgili yayinlarHilal Sahin Ilkbahar 2016 Baburlu Sultani Gulbeden Begum Akademik Tarih ve Dusunce Dergisi 3 8 1 22 Erisim tarihi 18 Kasim 2024 Dis baglantilarComplete text of Humayun Nama Begum Gulbadan tr by Annette S Beveridge 1902 Humayun nama The history of Humayun Royal Asiatic Society Selections from The Humayun Nama by Gulbadan Begam