Hélène Cixous (d. 5 Ocak 1937, Vahran), Fransız akademisyen, felsefeci, romancı, şair, oyun yazarı ve eleştirmendir.
Hélène Cixous | |
---|---|
Hélène Cixous, Eylül 2011. | |
Doğumu | 5 Ocak 1937 Vahran, Fransız Cezayiri |
Çağı | Çağdaş felsefe |
Okulu | Fransız feminizmi |
İlgi alanları | |
Etkilendikleri | |
Etkiledikleri |
Hayatı
5 Ocak 1937'de Cezayir'in Vahran şehrinde doğdu. Postmodern feminizmin ve postyapısalcı düşüncenin önemli isimlerinden biridir. Luce Irigaray ve Julia Kristeva gibi o da Fransız feminist kuramlarının bir temsilcisi sayılmaktadır. O da diğerleri gibi psikanaliz, edebiyat ve felsefe alanlarında etkilidir ve çalışmalarında postyapısalcı düşünürler ve özellikle de Jacques Derrida etkisi görülür.
Freud, Lacan ve Derrida gibi filozofların etkisinde kalan Cixous, psikanaliz, edebiyat ve felsefeyi bir araya getiren çalışmalar gerçekleştirdi.
Felsefesi
Cixous'un iki ana yönelimi dikkat çekicidir: Birincisi çelişki ve hiyerarşi üzerine kurulu her türden düalist düşünce biçimlerinin reddi ve ikinci olarak, zengin ve çoksesli olduğunu kabul ettiği dişil yazın türüne verdiği kesin önem. Öyle ki, dişil libido ile dişil yazın arasında parallellikler kurmanın ötesinde, Cixous, ataerkil düzende ancak dişil yazın dediği şey ile mücadele edilebileceğine inanır.
İkili karşıtlıklar hiyerarşisine karşı çıkma konusunda Irigaray ve Kristeva ile aynı yaklaşıma sahiptir; onun için de doğa/kültür, zihin/kalp, biçim/madde, konuşma/yazı türünde ikili yapılar temelde batı düşüncesini yapılandıran ve onun siyasal düzenlemelerini belirleyen sıradüzenlerdir. Cixous bunları, kadın ve erkek arasındaki karşıtlık bağlamında ilişkilendirir. Bu işleyişte sorun her zaman karşıtlıklardan birinin üstün tutulmasıdır. Bununla birlikte diğer terim bastırılmakta ve bu çelişkiye bağlı olarak terimler birbirine kenetlenmektedir. Cixous, bu türden ayrımları diyalektik yapılar olarak değerlendirir ve sistemin yapısını bu yapılar aracılığıyla analiz eder.
Öznelliğin kuruluşu sürecinde bu diyalektik yapıların baskıları söz konusudur. Cixous bunu Hegel'in efendi-köle diyalektiğinden hareketle göstermeye çalışır. Burada öznenin, kendinden ayrı gördüğü bir başkasına gereksinim vardır. Ancak bu öznenin özne olabilmesi, yani kendini bilmesi ve tanıması için zorunlu bir süreçtir ve bu süreçte başkası bir tehdit olarak algılanır. Böylece baskı altına alınması gereken bir öge olarak ele alınır ve baskılanır. Cixous bunu kadın-erkek konusu bağlamında yeniden değerlendirir; kadın'ın ataerkil toplumlarda Başkası olarak değerlendirildiğini söyler. Cinsel farklılık, ancak, başkalığın bastırıldığı bir toplumsal yapıda höşgörülür.
Mitoloji
Cixous, bu tür bir yönelimle kadının toplumsal ve kültürel yapıda nasıl konumlandırıldığının analizine yönelir, bu yapıdaki ikiliklerin üstesinden gelmeyi hedefler ve dişil yazının bu yapıya karşı sahip olduğu yıkıcı dinamikleri araştırma amacını taşır. Temel stratejisi ataerkil toplumsal ve kültürel yapıdaki yerlesik söylemlerin deşifre edilmesi ve bu söylenenlerin doğal kabul edilmelerinin açığa çıkarılmasıdır. Bu yönde Cixous, diğer çağdaşı feminist kuramcılar gibi mitolojik hikâyelerin analizinden önemli ölçüde yararlanır. Ataerkil toplumun kuruluş hikâyelerini bu hikaylerde bulur ve psikanlitik bir okumayla bunları değerlendirir. Örneğin Elektra ona göre, fallusmerkezciliğin liderlerinden biri sayılır. Cixous, fallusun üstünlüğü fikrine kadını mahkûm ettikleri iddiasıyla Freud ve Lacan'ın yaklaşımlarını benimsemez. Buna karşılık çifte cinsiyet olanağından sözeder.
Dişil yazı
Cixous için yazınsal alan sıradüzenli olmayan bir niteliğe sahiptir ve çifte cinsiyetin gösterilmesi bakımından özel bir alandır. bu tür bir yazına örnek olarak James Joyce, Kleist, Hoffmann Edgar Allan Poe, Genet, Shakespeare, Freud gibi yazarların ismini anar Cixous. Bu tür yazarlar, temel, yerleşik kategorilerin altını oyan metinler üretirler. Onlara dayanarak öznellik, metinsellik ve cinsel fark gibi konularda düşünceler geliştirir. Özellikle sabit ve durağan öznelik kavramını kabul edilemez bulan Cixous, bunu aşındırmaya ve bozmaya yönelik yazma biçimlerini önemser.Onun hayran olduğu yazar bu bakımdan Poe'dur.
Daha özel anlamda ise Cixous, hem çift cinsiyetliliği dillendirecek olan, hem de kadının dişil konumu ifade edecek yazı biçiminin üretilmesine yönelir. Bu noktada Cixous, kadının bedeniyle olan ilişkisinin kültürel olarak önceden belirlenmiş olduğu tezinden hareket eder, bu nedenle yazı, kültürel olanı yeniden biçimlendirme potansiyeli taşıdığından kadın için önemlidir fikrini savunur. Yazma edimi, kadının belirleyici edimi olmalıdır, ancak bu dişil bir yazma edimidir. Bu yazı pratiği çoksesli olmasının yanı sıra farklı özneler yaratmaktan da geri durmaz. Ama temelde dişil yazının indirgenebilir bir tanımı söz konusu olamaz Cixous'a göre. Yalnızca şu söylenebilir: Dişil yazı fazlasıyla sese benzer ya da sese yakındır. Yani, konuşma etkinliğine benzemesi, dişil yazının karakteristiğidir. Burada ses ya da konuşma, bilinçdışına yakınlığı noktasında önemsenir.
Cixous, kadının, konuşmada sınırları zorladığını, yazıda ise dönüşmeye olanak sağlayan bir uzam elde ettiğini belirtir. Dişillik ve yazı arasında kurulan buradaki ilişki, dil ve beden arasındaki yakın ilişkiye yönelik ilgiye bağlıdır ve bu ilgi de Cixous'u bilinçdışı sorununa getirir. Bu noktada Cixous, öznel özerklik ile bilinç denetimi türünden yanılsamalara karşı durmaya çalışır.
Cixous'un kendisi de kuramsal çalışmalarının yanı sıra etkileyici, edebi yazınsal metinler de üretmiştir.Bu kurmaca metinler edebiyat alanı genişletmiş niteliktedir. Kendi öne sürdüğü türde çokseslilik, durağansızlık, belirsizlik, çizgisel olmayan zamansallık ögeleri bizzat kendi anlatılarında uygulanmıştır. Ayrıca öznellik, dilin bedenselliği, dişillik, başkası gibi konularda bu metinlerde işlenir. Geliştirdiği kuramsal önermelerine uygun bir kadın yazar da söz konusudur; .
Feminist olmayan bir feminizm
Cixous'un girişimi, yazıya siyasal bir stratejiye bağlı olarak yönelme hedefini taşımaktadır. Bunun biyografik bir kaynağı da söz konusudur, zira hem kadın hem de yahudi olarak Cixous çifte dışlanma pratiklerine maruz kalmıştır. Bu anlamda psikanalitik kuramlardan yararlanarak kadına yönelik uygulamayı açık kılmaya çalışan bir tür politik psikanaliz grubuyla (Psychoanalyse et Politique) ilişkili olmuştur. Burada temel amaç patriyarkanın bilinçdışı yapılarıyla mücadele edebilmektir. Daha derinde ve görünmez olan, sürekli bastırılan ve yoksayılan yapılardır bunlar. Asıl olan ve önemli olan bu yapılara karşı sürekli bir dönüştürme çabasında olmaktır. Bu topluluk ya da grup genelde feminist olarak tanımlanan grup ve çevrelerle de iyi geçinmez, aksine bu çevreleri eril iktidar yapılarından pay almak için uğraş veren gruplar olarak değerlendirir.
Tiyatro
Cixous son dönem tiyatro için yazılar yazmıştır. Kuramsal formülasyonları ve arayışları için uygun bir alan sağlamış gibidir tiyatro. Öznellik analizi ya da anlamın bedensel kökleri hakkında tiyatroda elverişli çalışmalar yapabileceğini düşünmüştür.
Ona göre tiyatro hala şiire yakın duran bir etkinliktir. Günümüz yaşamının temsil sorunlarına yönelttiği eleştirileri Cixous tiyatroda somut bir gerçekliğe dönüştürmek ister, çünkü ona göre tiyatro romandan farklı olarak izleyiciyi gövdesel olarak belirli bir zaman dilimi içinde deneyimleme zorunluluğunda bırakır. Bir başka yönden ise tiyatro, tarihte kadının nesneleştirildiği alanlardan biri olarak önem taşır; kadın burada susturulmuş, yok sayılmış, bedenleri teşhir edilmiş varlıklar olarak işlev görmüştür. Cixous bu alanda işlemi altüst etmeyi hedefler.
Kadının patriyarkal sistemin kültürel yapısıyla olan ilişkilerini değerlendirir. Cixous için tiyatro temelde siyasal ve ahlaksal bir rolü olan alandır; Başkası'na açılma ya da açık olma potansiyellerini içerir. Cixous'un temel yönelimine uygundur bu: yani, dişilliğin öznel ve kolektif düzeylerini kurgulamak, homojenleşmeye karşı farklılığı korumak, pek çok değişik toplumsal baskı türlerine karşı direniş göstermek.
Çalışmaları
Roman
- Le Prénom de Dieu (Grasset, 1967)
- Dedans (Grasset, 1969)
- Le Troisième Corps (Grasset, 1970)
- Les Commencements (Grasset, 1970)
- Neutre (Grasset, 1972)
- Tombe (Seuil, 1973)
- Portrait du Soleil (Denoël, 1974)
- Révolutions pour plus d'un Faust (Seuil, 1975)
- Souffles (Des Femmes, 1975)
- La (Gallimard, 1976)
- Angst (Des Femmes, 1977)
- Anankè (Des Femmes, 1979)
- Illa (Des Femmes, 1980)
- Le Livre de Prométhéa (Gallimard, 1983)
- Déluge (Des Femmes, 1992)
- Le Jour où je n'étais pas là (Galilée, 2000)
- Les Rêveries de la femme sauvage (Galilée, 2000)
- Rencontre terrestre (2005) avec
Deneme
- L'Exil de Joyce ou l'Art du remplacement (Grasset, 1968)
- Prénoms de Personne (le Seuil, 1974)
- La Jeune Née (U.G.E., 1975)
- La Venue à l'écriture (U.G.E., 1977)
- Entre l'écriture (Des femmes, 1986)
- L'Heure de Clarisse Lispector (Des femmes, 1989)
- Voiles (avec Jacques Derrida, Galilée, 1998)
- Portrait de Jacques Derrida en Jeune Saint Juif (Galilée, 2001)
Tiyatro
- La Pupille (Cahiers Renaud-Barrault, 1971)
- Portrait de Dora (Des femmes, 1975)
- La Prise de l'école de Madhubaï (Avant-Scène, 1984)
- L’Histoire terrible mais inachevée de Norodom Sihanouk, roi du Cambodge (Théâtre du Soleil, (1985), nouvelle édition corrigée 1987)
- L’Indiade, ou l’Inde de leurs rêves, et quelques écrits sur le théâtre (Théâtre du Soleil, 1987)
- Les Euménides d’Eschyle (traduction, Théâtre du Soleil, 1992)
- La Ville parjure ou le réveil des Erinyes (Théâtre du Soleil, 1994)
- Tambours sur la digue, sous forme de pièce ancienne pour marionnettes jouée par des acteurs (Théâtre du Soleil, 1999)
Dış bağlantılar
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Helene Cixous d 5 Ocak 1937 Vahran Fransiz akademisyen felsefeci romanci sair oyun yazari ve elestirmendir Helene CixousHelene Cixous Eylul 2011 Dogumu5 Ocak 1937 87 yasinda Vahran Fransiz CezayiriCagiCagdas felsefeOkuluFransiz feminizmiIlgi alanlariEtkilendikleriEtkiledikleri Jacques Derrida Maurice Blanchot Sigmund Freud Jacques LacanHayati5 Ocak 1937 de Cezayir in Vahran sehrinde dogdu Postmodern feminizmin ve postyapisalci dusuncenin onemli isimlerinden biridir Luce Irigaray ve Julia Kristeva gibi o da Fransiz feminist kuramlarinin bir temsilcisi sayilmaktadir O da digerleri gibi psikanaliz edebiyat ve felsefe alanlarinda etkilidir ve calismalarinda postyapisalci dusunurler ve ozellikle de Jacques Derrida etkisi gorulur Freud Lacan ve Derrida gibi filozoflarin etkisinde kalan Cixous psikanaliz edebiyat ve felsefeyi bir araya getiren calismalar gerceklestirdi FelsefesiCixous un iki ana yonelimi dikkat cekicidir Birincisi celiski ve hiyerarsi uzerine kurulu her turden dualist dusunce bicimlerinin reddi ve ikinci olarak zengin ve coksesli oldugunu kabul ettigi disil yazin turune verdigi kesin onem Oyle ki disil libido ile disil yazin arasinda parallellikler kurmanin otesinde Cixous ataerkil duzende ancak disil yazin dedigi sey ile mucadele edilebilecegine inanir Ikili karsitliklar hiyerarsisine karsi cikma konusunda Irigaray ve Kristeva ile ayni yaklasima sahiptir onun icin de doga kultur zihin kalp bicim madde konusma yazi turunde ikili yapilar temelde bati dusuncesini yapilandiran ve onun siyasal duzenlemelerini belirleyen siraduzenlerdir Cixous bunlari kadin ve erkek arasindaki karsitlik baglaminda iliskilendirir Bu isleyiste sorun her zaman karsitliklardan birinin ustun tutulmasidir Bununla birlikte diger terim bastirilmakta ve bu celiskiye bagli olarak terimler birbirine kenetlenmektedir Cixous bu turden ayrimlari diyalektik yapilar olarak degerlendirir ve sistemin yapisini bu yapilar araciligiyla analiz eder Oznelligin kurulusu surecinde bu diyalektik yapilarin baskilari soz konusudur Cixous bunu Hegel in efendi kole diyalektiginden hareketle gostermeye calisir Burada oznenin kendinden ayri gordugu bir baskasina gereksinim vardir Ancak bu oznenin ozne olabilmesi yani kendini bilmesi ve tanimasi icin zorunlu bir surectir ve bu surecte baskasi bir tehdit olarak algilanir Boylece baski altina alinmasi gereken bir oge olarak ele alinir ve baskilanir Cixous bunu kadin erkek konusu baglaminda yeniden degerlendirir kadin in ataerkil toplumlarda Baskasi olarak degerlendirildigini soyler Cinsel farklilik ancak baskaligin bastirildigi bir toplumsal yapida hosgorulur MitolojiCixous bu tur bir yonelimle kadinin toplumsal ve kulturel yapida nasil konumlandirildiginin analizine yonelir bu yapidaki ikiliklerin ustesinden gelmeyi hedefler ve disil yazinin bu yapiya karsi sahip oldugu yikici dinamikleri arastirma amacini tasir Temel stratejisi ataerkil toplumsal ve kulturel yapidaki yerlesik soylemlerin desifre edilmesi ve bu soylenenlerin dogal kabul edilmelerinin aciga cikarilmasidir Bu yonde Cixous diger cagdasi feminist kuramcilar gibi mitolojik hikayelerin analizinden onemli olcude yararlanir Ataerkil toplumun kurulus hikayelerini bu hikaylerde bulur ve psikanlitik bir okumayla bunlari degerlendirir Ornegin Elektra ona gore fallusmerkezciligin liderlerinden biri sayilir Cixous fallusun ustunlugu fikrine kadini mahkum ettikleri iddiasiyla Freud ve Lacan in yaklasimlarini benimsemez Buna karsilik cifte cinsiyet olanagindan sozeder Disil yaziCixous icin yazinsal alan siraduzenli olmayan bir nitelige sahiptir ve cifte cinsiyetin gosterilmesi bakimindan ozel bir alandir bu tur bir yazina ornek olarak James Joyce Kleist Hoffmann Edgar Allan Poe Genet Shakespeare Freud gibi yazarlarin ismini anar Cixous Bu tur yazarlar temel yerlesik kategorilerin altini oyan metinler uretirler Onlara dayanarak oznellik metinsellik ve cinsel fark gibi konularda dusunceler gelistirir Ozellikle sabit ve duragan oznelik kavramini kabul edilemez bulan Cixous bunu asindirmaya ve bozmaya yonelik yazma bicimlerini onemser Onun hayran oldugu yazar bu bakimdan Poe dur Daha ozel anlamda ise Cixous hem cift cinsiyetliligi dillendirecek olan hem de kadinin disil konumu ifade edecek yazi biciminin uretilmesine yonelir Bu noktada Cixous kadinin bedeniyle olan iliskisinin kulturel olarak onceden belirlenmis oldugu tezinden hareket eder bu nedenle yazi kulturel olani yeniden bicimlendirme potansiyeli tasidigindan kadin icin onemlidir fikrini savunur Yazma edimi kadinin belirleyici edimi olmalidir ancak bu disil bir yazma edimidir Bu yazi pratigi coksesli olmasinin yani sira farkli ozneler yaratmaktan da geri durmaz Ama temelde disil yazinin indirgenebilir bir tanimi soz konusu olamaz Cixous a gore Yalnizca su soylenebilir Disil yazi fazlasiyla sese benzer ya da sese yakindir Yani konusma etkinligine benzemesi disil yazinin karakteristigidir Burada ses ya da konusma bilincdisina yakinligi noktasinda onemsenir Cixous kadinin konusmada sinirlari zorladigini yazida ise donusmeye olanak saglayan bir uzam elde ettigini belirtir Disillik ve yazi arasinda kurulan buradaki iliski dil ve beden arasindaki yakin iliskiye yonelik ilgiye baglidir ve bu ilgi de Cixous u bilincdisi sorununa getirir Bu noktada Cixous oznel ozerklik ile bilinc denetimi turunden yanilsamalara karsi durmaya calisir Cixous un kendisi de kuramsal calismalarinin yani sira etkileyici edebi yazinsal metinler de uretmistir Bu kurmaca metinler edebiyat alani genisletmis niteliktedir Kendi one surdugu turde cokseslilik duragansizlik belirsizlik cizgisel olmayan zamansallik ogeleri bizzat kendi anlatilarinda uygulanmistir Ayrica oznellik dilin bedenselligi disillik baskasi gibi konularda bu metinlerde islenir Gelistirdigi kuramsal onermelerine uygun bir kadin yazar da soz konusudur Feminist olmayan bir feminizmCixous un girisimi yaziya siyasal bir stratejiye bagli olarak yonelme hedefini tasimaktadir Bunun biyografik bir kaynagi da soz konusudur zira hem kadin hem de yahudi olarak Cixous cifte dislanma pratiklerine maruz kalmistir Bu anlamda psikanalitik kuramlardan yararlanarak kadina yonelik uygulamayi acik kilmaya calisan bir tur politik psikanaliz grubuyla Psychoanalyse et Politique iliskili olmustur Burada temel amac patriyarkanin bilincdisi yapilariyla mucadele edebilmektir Daha derinde ve gorunmez olan surekli bastirilan ve yoksayilan yapilardir bunlar Asil olan ve onemli olan bu yapilara karsi surekli bir donusturme cabasinda olmaktir Bu topluluk ya da grup genelde feminist olarak tanimlanan grup ve cevrelerle de iyi gecinmez aksine bu cevreleri eril iktidar yapilarindan pay almak icin ugras veren gruplar olarak degerlendirir TiyatroCixous son donem tiyatro icin yazilar yazmistir Kuramsal formulasyonlari ve arayislari icin uygun bir alan saglamis gibidir tiyatro Oznellik analizi ya da anlamin bedensel kokleri hakkinda tiyatroda elverisli calismalar yapabilecegini dusunmustur Ona gore tiyatro hala siire yakin duran bir etkinliktir Gunumuz yasaminin temsil sorunlarina yonelttigi elestirileri Cixous tiyatroda somut bir gerceklige donusturmek ister cunku ona gore tiyatro romandan farkli olarak izleyiciyi govdesel olarak belirli bir zaman dilimi icinde deneyimleme zorunlulugunda birakir Bir baska yonden ise tiyatro tarihte kadinin nesnelestirildigi alanlardan biri olarak onem tasir kadin burada susturulmus yok sayilmis bedenleri teshir edilmis varliklar olarak islev gormustur Cixous bu alanda islemi altust etmeyi hedefler Kadinin patriyarkal sistemin kulturel yapisiyla olan iliskilerini degerlendirir Cixous icin tiyatro temelde siyasal ve ahlaksal bir rolu olan alandir Baskasi na acilma ya da acik olma potansiyellerini icerir Cixous un temel yonelimine uygundur bu yani disilligin oznel ve kolektif duzeylerini kurgulamak homojenlesmeye karsi farkliligi korumak pek cok degisik toplumsal baski turlerine karsi direnis gostermek CalismalariRoman Le Prenom de Dieu Grasset 1967 Dedans Grasset 1969 Le Troisieme Corps Grasset 1970 Les Commencements Grasset 1970 Neutre Grasset 1972 Tombe Seuil 1973 Portrait du Soleil Denoel 1974 Revolutions pour plus d un Faust Seuil 1975 Souffles Des Femmes 1975 La Gallimard 1976 Angst Des Femmes 1977 Ananke Des Femmes 1979 Illa Des Femmes 1980 Le Livre de Promethea Gallimard 1983 Deluge Des Femmes 1992 Le Jour ou je n etais pas la Galilee 2000 Les Reveries de la femme sauvage Galilee 2000 Rencontre terrestre 2005 avecDeneme L Exil de Joyce ou l Art du remplacement Grasset 1968 Prenoms de Personne le Seuil 1974 La Jeune Nee U G E 1975 La Venue a l ecriture U G E 1977 Entre l ecriture Des femmes 1986 L Heure de Clarisse Lispector Des femmes 1989 Voiles avec Jacques Derrida Galilee 1998 Portrait de Jacques Derrida en Jeune Saint Juif Galilee 2001 Tiyatro La Pupille Cahiers Renaud Barrault 1971 Portrait de Dora Des femmes 1975 La Prise de l ecole de Madhubai Avant Scene 1984 L Histoire terrible mais inachevee de Norodom Sihanouk roi du Cambodge Theatre du Soleil 1985 nouvelle edition corrigee 1987 L Indiade ou l Inde de leurs reves et quelques ecrits sur le theatre Theatre du Soleil 1987 Les Eumenides d Eschyle traduction Theatre du Soleil 1992 La Ville parjure ou le reveil des Erinyes Theatre du Soleil 1994 Tambours sur la digue sous forme de piece ancienne pour marionnettes jouee par des acteurs Theatre du Soleil 1999 Dis baglantilar