Âşık:, Anadolu, Güney Kafkasya ve İran'da sürdürülen, genellikle bağlama veya başka bir telli müzik aleti eşliğinde söylenen sözlü halk müziği geleneğini icra eden kişidir. Aşıklık geleneği, Türk kökenli ve Türkler arasında yaygın olan Anadolu, Ortadoğu ve Orta Asya'ya özgü bir halk şairliği türüdür. Türkçe "Ozan" kavramı ile de ifade edilir.
Etimoloji
Kavramın Arapça kökenli olduğuna dair görüş birliği vardır. Ancak Avestaca ile bağlantılı olduğu görüşü de savunulur. Kelime Arapça aşk, sevgi kökünden ism-i fâildir. Seven kişi manasını taşır. Sevilen kişiye ise "mâşuk" denir.
Özellikleri
Doğu Anadolu'da Aşığ / Aşuğ ve farklı ağızlarda Aşıh / Aşuh şekillerinde (gırtlaksı "h" sesiyle) söylenir. İrticalen çalıp söyleyen her şaz şairine "Âşık" denildiği görülür.
Toplumda âşıklara herkes itibar eder, sever, sayar; hatta derviş olarak kabul görür. Türkçe çalıp çığıran (söyleyen) Ermeni âşıklar vardır. Hayatını Âşığ Said’in eserlerini söylemekle geçiren Kırşehirli Âşık Garip bunun son örneğidir.
Kökeni Orta Asya Baksı geleneğine dayanır ve Türklerin inancı olan Şamanizm'den izler taşır. Âşıklar, toplumun değerlerini kuşaklar boyu tanıtmakta önemli aracı olmuş ve bunları kalıcı kılmışlardır. Âşıkların doğaçlama saz çalıp türkü söyleme yetenekleri vardır. Genellikle bu yetenek Tanrısal bir güç tarafından kendilerine bahşedilmiştir. Çoğu zaman bir rüyada üç bade içerler ve bu rüyadan uyandıklarında bu yeteneklerini kazanmış olurlar. Buna "Tanrı Vergisi" denir. Geleneğin koruyucusu ve aktarıcısıdır.
Eşdeğer veya benzer kavramlar
Ozan
Eski Türkçede zaten var olan Ozan kavramı Cumhuriyet döneminde Dil Devrimi sonrası "Âşık" (halk şairi) anlamında kullanılmaya başlanmıştır. (Oz/Uz) kökünden türemiştir. Ozmak (önde gitmek, şarkı söylemek) fiilini içerir. Kendilerine saygı duyulduğu için hep önde otururlar. Uzmanlık bildiren Uz sözcüğüyle de yakından ilgilidir. Sümerlerdeki gelecekten haber veren kişi anlamına gelen "Uzu" kavramı ile de bağlantılı olma ihtimali vardır.
Emre
Pek çok halk ozanının, aşığın ve dervişin isminde yer alan Emre sözcüğünün (örneğin, Yunus Emre, Taptuk Emre) Türkçede "Aşık" anlamına geldiği dibilim açısından kesinleşmiş durumdadır. Bu kelimenin İmre kavramı ile bağlantılı olduğu kabul edilmektedir. Türk-Moğol dil bütününde ilaç, ağız, dişilik, işaret bildiren (Am/Em/İm) kökünden türeyen Amramak/Emremek/İmremek fiili aşık olmak demektir ve Emre kelimesi de aşık manası taşır. Amrağ/Amra/Emre dönüşümüne uğramıştır. Anadolu'da "imremek" ve "imrenmek" fiilleri bir şeyi çok sevmek, gıpta etmek, aşırı istek duymak manaları taşır.
Akın
Orta Asya'da özellikle Kazak kültüründe halk şairleri Akın olarak da adlandırılırlar. Kadın ozanlara ise Akınay denir.
Âşık olmayı etkileyen faktörler
Doğan Kaya tarafından insanları halk ozanı olmaya yönelten etmenler şu şekilde sıralanmıştır:
- İrsiyet (Kalıtım): İnsanların şair yaradılışlı, doğuştan yetenekli kimseler olması
- Çevresel koşullar: Çevrede, yüzyıllar boyu süregelen, sözlü eğitim ve kültür birikimi
- Çıraklık: Usta âşığın saza ve söze kabiliyeti olan bir genci çırak edinmesi
- Çevredeki âşıklardan etkilenme: Önceden yaşamış / çevredeki âşıkların şiirlerini çalıp söyleme
- Sazlı ortamda yetişme: Meslekten yetişmiş âşıkların geçim sağlamak için saz çalmaları
- Sevda sebebiyle: Sevdalanan genç, içinde bulunduğu ruh haliyle kendisini şiire yöneltir.
- Sosyal değişimler: Topluma mesaj vermek isteyen şairlerin şiiri bir araç olarak kullanması
- İnsanların fiziki yapısı: Bedeni sakatlıkları olan kişilerin farklı psikolojik güdülerle âşıklığa başlamaları.
Ayrıca:
- Rüya görerek: Rüyada bade içip âşık olanlar bulunduğu gibi, kimileri de rüyalarında gördükleri değişik olayların sonucunda âşıklığa başlamıştır. Sözgelişi Ali İzzet Özkan’ın âşıklığa yönelmesinde böyle bir rüyanın da etkisi olmuştur. İzzeti, yirmi beş yaşında şiire başlamıştır. Üç gün rüyasında farklı yerler görmüş, değişik olaylara şahit olmuştur. Üçüncü gece Hacı Bektaş evladından Ahmet Cemaleddin'in elinden lokma yemiş, uyandığında da başkalık hissetmiştir.
- Dert sebebiyle: Dertli (ruhsal sıkıntısı olan) insanların derdini hafifletmek için şiire yönelmesi. Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Akçakışla köyünden Aşık Halil (Soylu) kendisi ile yapılan bir görüşmede bade içip içmediği sorulduğunda; “Ben bade filan içmedim, beni derdim ağlattı, derdim söyletti.” diyerek âşıklığa başlayış sebebini izah etmiştir.
Ünlü halk ozanları
13. yüzyıl | 16. yüzyıl | 17. yüzyıl | 18. yüzyıl | 19. yüzyıl | 20. yüzyıl |
---|---|---|---|---|---|
Türkçe söyleyen bazı Ermeni âşıklar: , , , , , , , , ,
Saz çalamayan ozanlar
Şiir yazabilen ama saz çalamayan ozanlara Türk kültüründe "Yanamaç" adı verilir. Osmanlı döneminde ise okur yazar olan, hece hatta aruz ölçüleriyle şiir yazabilen ama saz çalmayan âşıklara "Kalem şuarası" (kalem şairleri) denilmiştir.
Çalgı (özellilkle telli olanlar) Asya'dan Anadoluya tüm âşıklık geleneğinde büyük bir öneme sahip olsa da, âşık olarak anılan kimi önemli isimlerin saz çalmadıklarına rastlanır. Bunlar, saz çalmak dışında âşıklık geleneğinin önemli gereklerini yerine getirirler. Bir ozanda bulunması gereken geleneksel özellikleri taşıdıkları halde çalgı çalamadıkları için bu kişilerin “âşık” olarak adlandırılıp adlandırılamayacağı ise önemli bir tartışma konusudur. Âşığın neden çalgı çalmadığı ise elbetteki ayrı bir sorundur. Kimi görüşlere göre saz çalmadan aşık olunamaz. Örneğin Fuad Köprülü, âşıklık geleneğinde yetişmiş olup da saz çalamayan bir âşığın olamayacağını öne sürmektedir.
Saz şairi kavramı
Bu konudaki önemli sınıflandırmalardan biri "Halk şairi" ve "Şaz şairi" ayrımıdır. Halk şairi daha geniş kapsamlı bir kategori olup saz çalan veya çalamayan ozanların hepsini içerir. Saz şairi ise daha dar bir içeriğe sahiptir ve anlaşılacağı üzere yalnızca enstrüman çalabilen aşıkları tanımlamaktadır.
Ancak saz ile çalınan eserlerin toplumsal bellekte korunması çok daha kolay olmaktadır. Bu nedenle çalgı çalmadan söyleyen ozanların eserleri hele de kendileri veya bir yakınları tarafından yazıya geçirilmemişse istisnai durumlar dışında büyük oranda hatta bütünüyle unutulup gitmektedirler.
Kadın âşıklar
Zannedildiğinin aksine hem Orta Asya Türk geleneğinde hem de Anadolu'da kadın halk ozanlarının sayısı oldukça fazladır. Örneğin İç Anadolu Bölgesi'nde sırf Şarkışla ve yöresinde yaşamış 20'den fazla kadın âşık bulunur. Emlek yöresinde isimleri ile tespit edilmiş 9 kadın aşık vardır. Ancak geçmiş dönemlerde kadınların okur-yazarlık oranlarının erkeklere göre çok daha düşük olması nedeniyle Cönk defteri tutmakta daha fazla güçlük çektikleri anlaşılabilir bir durumdur. Ayrıca kadınların gezerek âşıklık yapma şansları ise neredeyse hiç olmamıştır. Kadınlara ait eserlerin kaybolma ve unutulma olasılıkları erkeklerinkine nazaran çok daha fazla gerçekleşmiştir. Kadın âşıklar, eserlerini çoğu zaman kadın meclisleri ya da kına geceleri gibi kadınlara özel ortamlarda icra etmişlerdir.Çukurova ve çevresinde içinde bulunduğumuz yüzyılda yaşayan 14 kadın aşık tespit edilmiştir.
Arzum der, yurdumu ısıtan Güneş
Koca dünya, yıldızlar, yanan ateş
Yuvasın yitirmiş feryat eden kuş
Benimle ağlayan yardan ne haber-Âşık Arzu Bacı-
(Adana, Feke)
Garip Fatma, yücesine çıkıyor
Yarin geleceği yöne bakıyor
İçindeki derya coştu akıyor
Bazı da bürünür, güze bu dağlar-Âşık Fatma-
(Adana, Kozan)
Ayrıca bakınız
Dış bağlantılar
- Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü 24 Eylül 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (Yöresel ozanlar dahil)
- Aşıkların Sınıflandırılması 28 Ekim 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Halk Şairi ve Saz Şairi 20 Eylül 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- "Yoksul" Mustafa Soylu Şiirleri - Edebiyatla 4 Aralık 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (saz çalamayan âşık için örnek)
- Bilinmeyen Şarkışla Şairlerinden, Halil Soylu (Yazan: Emin Kuzucular, Sivas Folkloru Dergisi, Haziran 1977, Sayı: 55, Sayfa: 24-26, tam metin)
- Doğan Kaya, Halk Edebiyatı ve Âşıklık Geleneği Derlemeleri 3 Mayıs 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Âşık Esme Şahin, Derleyen: Dr. Doğan Kaya, 2007(Hayatı ve bazı ağıtları)
- Yirminci Yüzyılın İkinci Yarısında Türkiye’de Kadın Âşıklar, Evrim Hikmet Öğüt 30 Eylül 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Arzu Yiğit - Mahlası: Arzu Bacı, Dil-Edebiyat 1 Ekim 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (kadın âşık için örnek)
Kaynakça
- ^ M. Heydari-Malayeri, On the origin of the word ešq 18 Ocak 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce)
- ^ . İslam Ansiklopedisi. 18 Temmuz 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Temmuz 2018.
Ozanların atası Dede Korkut’tan beri -zaman zaman başka isimlerle anılsa da- elindeki sazıyla kendisinin ve başka âşıkların şiirlerini yöresel havalarla çalıp söyleyen sanatkârlara sazlarının yaptığı işteki önemli fonksiyonundan ötürü saz şairi veya sazlı ozan denildiği de olmuştur.
- ^ "DASTAN GENRE IN CENTRAL ASIA". 25 Temmuz 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 21 Aralık 2011.
- ^ Büyük Larousse, Milliyet Gazetesi Yayınları, Cilt-7, "Emre"
- ^ Türk Dili Sözlüğü, Orhan Hançerlioğlu, Remzi Kitabevi, Sayfa-275
- ^ Türk Söylence Sözlüğü, Deniz Karakurt, Türkiye, 2011, (OTRS: CC BY-SA 3.0) 7 Kasım 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- ^ Doğan Kaya, Emlek Yöresinde Âşıklık Geleneği,Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi, Makale Bilgi Sistemi (Makale No: 1257) 20 Temmuz 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Saz Çalamayan Aşık, Dr. Sıtkı Bahadır TUTU, Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi / Journal of Turkish World Studies, Cilt: VIII, Sayı 2, Sayfa: 103-110, ZM R 2008
- ^ Türk Dünyası Âşıklık Geleneğinin Geleceğe Taşınması, Prof. Dr. Erman Artun, XVII. ULUSLARARASI KIBATEK EDEBİYAT ŞÖLENİ (BALKANLAR TÜRK EDEBİYATI VE KÜLTÜRÜ), Kosova; 13 – 18 Ağustos Eylül 2009
- ^ Fuad Köprülü, 1962, Türk Saz Şairleri, Ankara, Güven Basımevi
- ^ Doğan Kaya, Emlek Yöresi Aşıkları, Emlek Yöresi ve Çevresi Halk Ozanları Sempozyumu, 16-17 Mayıs 1998, Ankara, 1999, s. 142-153
- ^ Çukurova Âşıklık Geleneğinde Kadın Âşıklar, Prof. Dr. Erman ARTUN, Çukurova Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Sayfa: 2
- ^ Çukurova Âşıklık Geleneğinde Kadın Âşıklar, Prof. Dr. Erman ARTUN, Çukurova Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Sayfa: 7
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Asik Anadolu Guney Kafkasya ve Iran da surdurulen genellikle baglama veya baska bir telli muzik aleti esliginde soylenen sozlu halk muzigi gelenegini icra eden kisidir Asiklik gelenegi Turk kokenli ve Turkler arasinda yaygin olan Anadolu Ortadogu ve Orta Asya ya ozgu bir halk sairligi turudur Turkce Ozan kavrami ile de ifade edilir EtimolojiKavramin Arapca kokenli olduguna dair gorus birligi vardir Ancak Avestaca ile baglantili oldugu gorusu de savunulur Kelime Arapca ask sevgi kokunden ism i faildir Seven kisi manasini tasir Sevilen kisiye ise masuk denir OzellikleriOzanlarin atasi kabul edilen Dede Korkut un Baku deki bir rolyef portresi Dogu Anadolu da Asig Asug ve farkli agizlarda Asih Asuh sekillerinde girtlaksi h sesiyle soylenir Irticalen calip soyleyen her saz sairine Asik denildigi gorulur Toplumda asiklara herkes itibar eder sever sayar hatta dervis olarak kabul gorur Turkce calip cigiran soyleyen Ermeni asiklar vardir Hayatini Asig Said in eserlerini soylemekle geciren Kirsehirli Asik Garip bunun son ornegidir Kokeni Orta Asya Baksi gelenegine dayanir ve Turklerin inanci olan Samanizm den izler tasir Asiklar toplumun degerlerini kusaklar boyu tanitmakta onemli araci olmus ve bunlari kalici kilmislardir Asiklarin dogaclama saz calip turku soyleme yetenekleri vardir Genellikle bu yetenek Tanrisal bir guc tarafindan kendilerine bahsedilmistir Cogu zaman bir ruyada uc bade icerler ve bu ruyadan uyandiklarinda bu yeteneklerini kazanmis olurlar Buna Tanri Vergisi denir Gelenegin koruyucusu ve aktaricisidir Esdeger veya benzer kavramlarOzan Eski Turkcede zaten var olan Ozan kavrami Cumhuriyet doneminde Dil Devrimi sonrasi Asik halk sairi anlaminda kullanilmaya baslanmistir Oz Uz kokunden turemistir Ozmak onde gitmek sarki soylemek fiilini icerir Kendilerine saygi duyuldugu icin hep onde otururlar Uzmanlik bildiren Uz sozcuguyle de yakindan ilgilidir Sumerlerdeki gelecekten haber veren kisi anlamina gelen Uzu kavrami ile de baglantili olma ihtimali vardir Emre Pek cok halk ozaninin asigin ve dervisin isminde yer alan Emre sozcugunun ornegin Yunus Emre Taptuk Emre Turkcede Asik anlamina geldigi dibilim acisindan kesinlesmis durumdadir Bu kelimenin Imre kavrami ile baglantili oldugu kabul edilmektedir Turk Mogol dil butununde ilac agiz disilik isaret bildiren Am Em Im kokunden tureyen Amramak Emremek Imremek fiili asik olmak demektir ve Emre kelimesi de asik manasi tasir Amrag Amra Emre donusumune ugramistir Anadolu da imremek ve imrenmek fiilleri bir seyi cok sevmek gipta etmek asiri istek duymak manalari tasir Akin Orta Asya da ozellikle Kazak kulturunde halk sairleri Akin olarak da adlandirilirlar Kadin ozanlara ise Akinay denir Asik olmayi etkileyen faktorlerDogan Kaya tarafindan insanlari halk ozani olmaya yonelten etmenler su sekilde siralanmistir Irsiyet Kalitim Insanlarin sair yaradilisli dogustan yetenekli kimseler olmasi Cevresel kosullar Cevrede yuzyillar boyu suregelen sozlu egitim ve kultur birikimi Ciraklik Usta asigin saza ve soze kabiliyeti olan bir genci cirak edinmesi Cevredeki asiklardan etkilenme Onceden yasamis cevredeki asiklarin siirlerini calip soyleme Sazli ortamda yetisme Meslekten yetismis asiklarin gecim saglamak icin saz calmalari Sevda sebebiyle Sevdalanan genc icinde bulundugu ruh haliyle kendisini siire yoneltir Sosyal degisimler Topluma mesaj vermek isteyen sairlerin siiri bir arac olarak kullanmasi Insanlarin fiziki yapisi Bedeni sakatliklari olan kisilerin farkli psikolojik gudulerle asikliga baslamalari Ayrica Ruya gorerek Ruyada bade icip asik olanlar bulundugu gibi kimileri de ruyalarinda gordukleri degisik olaylarin sonucunda asikliga baslamistir Sozgelisi Ali Izzet Ozkan in asikliga yonelmesinde boyle bir ruyanin da etkisi olmustur Izzeti yirmi bes yasinda siire baslamistir Uc gun ruyasinda farkli yerler gormus degisik olaylara sahit olmustur Ucuncu gece Haci Bektas evladindan Ahmet Cemaleddin in elinden lokma yemis uyandiginda da baskalik hissetmistir Dert sebebiyle Dertli ruhsal sikintisi olan insanlarin derdini hafifletmek icin siire yonelmesi Sivas in Sarkisla ilcesine bagli Akcakisla koyunden Asik Halil Soylu kendisi ile yapilan bir gorusmede bade icip icmedigi soruldugunda Ben bade filan icmedim beni derdim aglatti derdim soyletti diyerek asikliga baslayis sebebini izah etmistir Unlu halk ozanlari13 yuzyil 16 yuzyil 17 yuzyil 18 yuzyil 19 yuzyil 20 yuzyilAsik Pasa Yunus Emre Pir Sultan Abdal Asik Omer Ercisli Emrah Gevheri Karacaoglan Kayikci Kul Mustafa Kul Nesimi Erzurumlu Emrah Sayat Nova Asik Zulali Asik Alesker Asik Senlik Asik Summani Ruhsati Asik Seyrani Dadaloglu Dertli Ali Ekber Cicek Asik Mahzuni Serif Asik Reyhani Asik Veysel Neset Ertas Murat Cobanoglu Seref Tasliova Musa Eroglu Ozan Arif Turkce soyleyen bazi Ermeni asiklar Saz calamayan ozanlarSiir yazabilen ama saz calamayan ozanlara Turk kulturunde Yanamac adi verilir Osmanli doneminde ise okur yazar olan hece hatta aruz olculeriyle siir yazabilen ama saz calmayan asiklara Kalem suarasi kalem sairleri denilmistir Calgi ozellilkle telli olanlar Asya dan Anadoluya tum asiklik geleneginde buyuk bir oneme sahip olsa da asik olarak anilan kimi onemli isimlerin saz calmadiklarina rastlanir Bunlar saz calmak disinda asiklik geleneginin onemli gereklerini yerine getirirler Bir ozanda bulunmasi gereken geleneksel ozellikleri tasidiklari halde calgi calamadiklari icin bu kisilerin asik olarak adlandirilip adlandirilamayacagi ise onemli bir tartisma konusudur Asigin neden calgi calmadigi ise elbetteki ayri bir sorundur Kimi goruslere gore saz calmadan asik olunamaz Ornegin Fuad Koprulu asiklik geleneginde yetismis olup da saz calamayan bir asigin olamayacagini one surmektedir Saz sairi kavrami Bu konudaki onemli siniflandirmalardan biri Halk sairi ve Saz sairi ayrimidir Halk sairi daha genis kapsamli bir kategori olup saz calan veya calamayan ozanlarin hepsini icerir Saz sairi ise daha dar bir icerige sahiptir ve anlasilacagi uzere yalnizca enstruman calabilen asiklari tanimlamaktadir Ancak saz ile calinan eserlerin toplumsal bellekte korunmasi cok daha kolay olmaktadir Bu nedenle calgi calmadan soyleyen ozanlarin eserleri hele de kendileri veya bir yakinlari tarafindan yaziya gecirilmemisse istisnai durumlar disinda buyuk oranda hatta butunuyle unutulup gitmektedirler Kadin asiklarZannedildiginin aksine hem Orta Asya Turk geleneginde hem de Anadolu da kadin halk ozanlarinin sayisi oldukca fazladir Ornegin Ic Anadolu Bolgesi nde sirf Sarkisla ve yoresinde yasamis 20 den fazla kadin asik bulunur Emlek yoresinde isimleri ile tespit edilmis 9 kadin asik vardir Ancak gecmis donemlerde kadinlarin okur yazarlik oranlarinin erkeklere gore cok daha dusuk olmasi nedeniyle Conk defteri tutmakta daha fazla gucluk cektikleri anlasilabilir bir durumdur Ayrica kadinlarin gezerek asiklik yapma sanslari ise neredeyse hic olmamistir Kadinlara ait eserlerin kaybolma ve unutulma olasiliklari erkeklerinkine nazaran cok daha fazla gerceklesmistir Kadin asiklar eserlerini cogu zaman kadin meclisleri ya da kina geceleri gibi kadinlara ozel ortamlarda icra etmislerdir Cukurova ve cevresinde icinde bulundugumuz yuzyilda yasayan 14 kadin asik tespit edilmistir Arzum der yurdumu isitan Gunes Koca dunya yildizlar yanan ates Yuvasin yitirmis feryat eden kus Benimle aglayan yardan ne haber Asik Arzu Baci Adana Feke Garip Fatma yucesine cikiyor Yarin gelecegi yone bakiyor Icindeki derya costu akiyor Bazi da burunur guze bu daglar Asik Fatma Adana Kozan Ayrica bakinizBaksi Islamiyet oncesi Turk edebiyati Turk halk edebiyati Asik halk edebiyati Asik makamlari Asik kolu Emlek yoresi Kobzar Minstrel OzanDis baglantilarTurk Edebiyati Isimler Sozlugu 24 Eylul 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Yoresel ozanlar dahil Asiklarin Siniflandirilmasi 28 Ekim 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Halk Sairi ve Saz Sairi 20 Eylul 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Yoksul Mustafa Soylu Siirleri Edebiyatla 4 Aralik 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde saz calamayan asik icin ornek Bilinmeyen Sarkisla Sairlerinden Halil Soylu Yazan Emin Kuzucular Sivas Folkloru Dergisi Haziran 1977 Sayi 55 Sayfa 24 26 tam metin Dogan Kaya Halk Edebiyati ve Asiklik Gelenegi Derlemeleri 3 Mayis 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Asik Esme Sahin Derleyen Dr Dogan Kaya 2007 Hayati ve bazi agitlari Yirminci Yuzyilin Ikinci Yarisinda Turkiye de Kadin Asiklar Evrim Hikmet Ogut 30 Eylul 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Arzu Yigit Mahlasi Arzu Baci Dil Edebiyat 1 Ekim 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde kadin asik icin ornek Kaynakca M Heydari Malayeri On the origin of the word esq 18 Ocak 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce Islam Ansiklopedisi 18 Temmuz 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 18 Temmuz 2018 Ozanlarin atasi Dede Korkut tan beri zaman zaman baska isimlerle anilsa da elindeki saziyla kendisinin ve baska asiklarin siirlerini yoresel havalarla calip soyleyen sanatkarlara sazlarinin yaptigi isteki onemli fonksiyonundan oturu saz sairi veya sazli ozan denildigi de olmustur DASTAN GENRE IN CENTRAL ASIA 25 Temmuz 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 21 Aralik 2011 Buyuk Larousse Milliyet Gazetesi Yayinlari Cilt 7 Emre Turk Dili Sozlugu Orhan Hancerlioglu Remzi Kitabevi Sayfa 275 Turk Soylence Sozlugu Deniz Karakurt Turkiye 2011 OTRS CC BY SA 3 0 7 Kasim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi Dogan Kaya Emlek Yoresinde Asiklik Gelenegi Cukurova Universitesi Turkoloji Arastirmalari Merkezi Makale Bilgi Sistemi Makale No 1257 20 Temmuz 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Saz Calamayan Asik Dr Sitki Bahadir TUTU Turk Dunyasi Incelemeleri Dergisi Journal of Turkish World Studies Cilt VIII Sayi 2 Sayfa 103 110 ZM R 2008 Turk Dunyasi Asiklik Geleneginin Gelecege Tasinmasi Prof Dr Erman Artun XVII ULUSLARARASI KIBATEK EDEBIYAT SOLENI BALKANLAR TURK EDEBIYATI VE KULTURU Kosova 13 18 Agustos Eylul 2009 Fuad Koprulu 1962 Turk Saz Sairleri Ankara Guven Basimevi Dogan Kaya Emlek Yoresi Asiklari Emlek Yoresi ve Cevresi Halk Ozanlari Sempozyumu 16 17 Mayis 1998 Ankara 1999 s 142 153 Cukurova Asiklik Geleneginde Kadin Asiklar Prof Dr Erman ARTUN Cukurova Universitesi Fen Edebiyat Fakultesi Turk Dili ve Edebiyati Bolumu Sayfa 2 Cukurova Asiklik Geleneginde Kadin Asiklar Prof Dr Erman ARTUN Cukurova Universitesi Fen Edebiyat Fakultesi Turk Dili ve Edebiyati Bolumu Sayfa 7